Etiket: seks hayatı

  • Ev işlerini birlikte yapan çiftlerin seks hayatı daha iyi

    Ev işlerini birlikte yapan çiftlerin seks hayatı daha iyi

    Demek ki neymiş, şartlar eşitlenince, kadın ve erkek yatakta çok daha iyi performans gösteriyormuş!

    Eğer seks hayatınızda küçük çapta sorunlar yaşıyorsanız size bir önerimiz var; ev işlerini birlikte yapın. Yani siz çamaşırları asarken eşiniz de bulaşık makinesini boşaltsın. Hepsini siz yapmayın, bırakın yardım etsin. Görevlerin hepsini üstlenmeyin, ona da görev verin; görev bilinci aşılayın. Tabii bunu yaparken kibar olun, buyurgan olmayın, emir kipleriyle konuşmayın. Özetle nezaketi elde bırakmayarak istediklerinizi yaptırın. Hayatın her alanında da böyle değil mi zaten?

    Peki neden? Çünkü bu, sadece yüklerinizi hafifletmekle kalmayacak, seks hayatınızı da olumlu olarak etkileyecek. Biz söylemiyoruz, yapılan araştırmalar bunu gösteriyor. Evlilik ve Aile isimli bir makalede (Journal of Marriage and Family) çiftlerin, ev işlerinde birbirlerine yardım etmesinin sekse büyük etkisi olduğu yazıyor. Cornell Üniversitesi Profesörü Sharon Sassler, evin tüm sorumluluğunu üzerine alan kadının, sekse karşı soğukluk gösterdiğini çünkü yorgunluğunun, cinsel dürtülerini yoksun bıraktığını söylüyor: “Partnerinin kendisine yardım ettiğini gören bir kadın, seksüel hazzı daha fazla yaşamak istiyor.”

    seks_hayati

    Evliliği, birlikte yaşama hissini arttıran bir unsur olduğu belirtilirken aynı sorumlulukların altına giren çiftlerin, ortaklaşa yaptıkları pek çok eylemde daha başarılı oldukları gözlemleniyor.

  • Cilveli olmanın kuralları…

    Cilveli olmanın kuralları…

    Seksi kadınlar ne yapar da erkekler onlardan gözlerini alamaz, onları yere göğe koyamaz? İşte, uzmanlara göre cilveli olmanın kuralları…

    Tutkuludur

    * Hayatındaki erkekten öte tutkuları da vardır. Hobileri, arkadaşları, işi ya da ailesi de onun için yaşadığı aşk kadar önemlidir. Ancak hiçbiri bir diğerinin önüne geçmeyecek kadar iyi dengelenmiştir.

    * Hayatındaki erkek o an için yanında bulunmadığında ya da ona zaman ayıramayacak kadar yoğun olduğunda bu duruma içerlemez, çünkü kendini oyalayacak başka meşguliyetleri de vardır.

    * Bedenine özenle yaklaşır. Görünüşünü ve sağlığını önemser. Kendine olan saygısının fiziksel görünümüne de yansıması gerektiğine inanır.

    Gizemlidir

    * Dürüsttür fakat her şeyini bir anda ifşa etmez. Elindeki kartları ise yüksek sesle açmamayı tercih eder.

    * Erkeği kimi zaman merak içinde bırakması gerektiğini iyi bilir. Onunla her gece buluşamaz çünkü yapması gereken başka işleri de vardır. Cep telefonuna uzun mesajlar atarak sanal bir sevgiliye dönüşmeyi de tercih etmez. Erkek, onu sevgiyle özlemelidir.

    * Yanlış anlaşılmalara asla izin vermez, ancak kırgın olduğunda da kendisiyle iletişim kurulmasını engeller. Kafasını toparladığında ise az ve öz bir şekilde, kırgın olduğu konudan açık yüreklilikle söz eder.

    Esprilidir

    * Zamanın kontrolünü elinde tutar. Hayatındaki erkek ile arasındaki ritmin denetimi sadece onun elindedir. Ancak bunu karşısındakine asla belli etmez.

    * Espri anlayışını sürekli geliştirir. Sahip olduğu mizah anlayışı ile hayatındaki erkeği gülümsetmeyi başarır.

    * Kendine değer verir. İltifat edildiğinde gülümseyerek teşekkür eder. Hayatındaki erkeğin eski ilişkilerini sorgulamaz ve kendini başka kadınlarla kıyaslamaz.

  • Erotizmin dansı

    Erotizmin dansı

    Her insanın için hem erkeksi hem de dişi bir yön var… Erkekte erkeksilik, kadında dişilik ön planda oluyor ve bunlar dengede olduğunda erkek erkeliğini, kadın kadınlığını daha kolay hissedebiliyor ve sağlıklı bir iletişim kurarak birbirini tamamlayabiliyor. Erkek az seks yaptığında ve yeteri kadar takdir edilmediğinde, kadın çok çalıştığında ve anlaşılmadığında denge bozuluyor ve ilişkilerde sorunlar yaşanmaya başlıyor. Bozulan dengenin yeniden sağlanabilmesi için çiftler romantizm ve erotizmin dansına ihtiyaç duyuyor.

    KADINLAR ROMANTİZMİ ERKEKLER EROTİZMİ SEVİYOR…

    Romantizm kadın-erkek ilişkilerinde büyük önem taşıyor. Çünkü günümüzde kadınlar genellikle erkeksi yanlarının ortaya çıkmasına neden olan geleneksel erkek işlerinde çalışıyor. Bu nedenle kadınlar biraz olsun rahatlayabilmek ve gevşeyebilmek için, dişiliklerini kazanmak konusunda eşlerinin yardımına gereksinim duyuyor. Bu konuda en iyi yardım romantizm… Romantizm kadınların zamanla uzaklaştıkları dişilik yanlarını yeniden keşfetmelerine ve erkeklerinde daha kolay erotizm almalarına yardımcı oluyor. Özellikle duygularını açıklayıp paylaşmaktan hoşlanmayan çiftler için romantik dakikalar oldukça önemli… Çünkü romantik anlarda kadınlar erkeklerin gözlerinde özel ve değerli olduklarını, anlaşıldıklarını, oldukları gibi koşulsuzca kabul edildiklerini, sahiplenildiklerini, saygı ve destek gördüklerini hissediyor. Bu hisler kadınların erkeklere erotizm sunmalarını kolaylaştırıyor. Erotizm sonucu yaşanan seks, erkeklerin duygularıyla ve içlerindeki dişi yönle bağlantıya geçmelerini ve kadınlarla daha iyi iletişim kurabilmelerini sağlıyor. Bu nedenle kadınlar romantizmi, erkekler erotizmi seviyor ve vazgeçemiyor. Böylece romantizmin ve erotizmin dansı, tango tadında gerçekleşebiliyor, çiftin arasındaki iletişim ve yakınlık güçleniyor, tutku artıyor.

    ROMANTİK ALIŞKANLIKLAR GELİŞTİRMEK GEREKİYOR…

    Romantizmin canlı kalabilmesi için çiftlerin aralarındaki iletişimin çok iyi olması gerekiyor. “Konuşmak” kadınların, “takdir edilmek” erkeklerin en önemli gereksinimlerinden biri… Romantizmin sürebilmesi için kadınlar dokunulmak, dinlenmek, duygularını paylaşmak ve anlaşılmak isterken, erkekler ise bir kral gibi takdir edilmek, onaylanmak ve zaman zaman yalnız bırakılmak istiyor. Erkekler “Seni seviyorum, sana değer veriyorum!”, kadınlar ise “Sana ihtiyacım var!” duygusunu belirtecek “romantik alışkanlıklar” geliştirdiklerinde aralarındaki yakın ilişki sağlıklı kalabiliyor. Romantik alışkanlıklar, erkeklerin sarılarak veya “İyi misin?” diye sorarak eşlerine değer verdiklerini gösteren ve kadınların partnerlerine “Sen harikasın!” gibi güzel sözlerle takdir ettiklerini belirten çok yalın davranışlar… Romantik davranışların sadece hediyeler ve lüks restoranlar için çok para harcamaktan geçtiğini düşünmek büyük bir yanılgı… Çoğu zaman baş başa mum ışığında yemek yeme, çiçek alma, iltifat etme, duyguları ifade etme, ilgi gösterme, elini tutma, koluna girme, sarılma, fotoğraf albümü hazırlama, beraber romantik bir film izleme, sevilen şarkılardan bir CD hazırlama, ilişkideki ilk’leri hatırlayıp kutlama, birlikte tango kursuna gitme gibi ufak tefek jestler romantizmi canlı tutabiliyor. Burada önemli olan günlük hayat içerisinde fazla vakit ve para harcamadan duygulara dokunabilmek… Bu nedenle “Kadının dişiliğini besle, erkekliğin desteklensin!”, “Bir erkeği sıkıntılı bir zamanında seksle kendine getiren kadın gibisi yoktur!” veya “Bunalımdaki bir kadını anlaşılmak ve dokunmak kendine getirebilir!” deyişlerini yabana atmamak gerekiyor.

    AFRODİZYAK TANGO…
    Son olarak dans etmek, romantizmi ve erotizmi çağrıştıran bir aktivite… Özellikle tango gibi, çiftin kıvrak hareketlerinden oluşan Güney Amerika dansları uyum ve ahenk, dokunma ve ritimgerektirdiği için cinsel sinyaller yayıyor ve aşk hayatlarını canlandırmak isteyen pek çok çift tarafından tercih ediliyor. Çünkü şehvete meyilli olan tango, “bedenlerin dans hali” olarak biliniyor. Sorunlu ilişkilere can suyu verebilen tango, çekiciliğin ve tutkunun dansı olmasının yanında, soluğu kesen, arzuya boyun eğdirten ve tutkuya en güzel yanıtın verildiği birbütünleşmeme ve bir olma oyunu olarak da biliniyor. Bu oyunun temel stratejileri ise, baştan çıkarma ve yakınlaşıp uzaklaşma… Oyunu erkek yönetiyor, kadın uyuyor, görünürde tangonun düzeni bu… Ama bedenlerin ilişkisine sızmış olan erotizm ve romantizm zamanla dengeyi değiştiriyor, kadın direniyor, erkeğe teslim ettiği bedenini bir bakışla geri alıyor, yönetim bedenden bakışa, erkekten kadına geçiyor. Erotizm ve romantizmin dansında yaratıcılık, teslimiyetin açık masumiyetinden yasak olanın gizli günahkârlığına dönüşüyor ve afrodizyak tangoda denge sağlanıyor.

  • Kadınlarda ağrılı cinsel ilişki

    Kadınlarda ağrılı cinsel ilişki

    Cinsel ilişki sırasında genital bölgede devamlı ve yineleyici ağrı olmasıdır. Kadınların önemli bir kısmı hayatlarının bir döneminde bu ağrıyı geçirir.

    Ağrılı cinsel ilişkide ağrı yüzeysel ve derin olmak üzere iki şekilde kendini gösterir. Yüzeysel ağrılar vajinal enfeksiyonlar, jinekolojik ameliyatlar, doğum lezyonları, ilişki öncesi yeterli uyarı ve dolayısıyla ıslanma olmadan girilen cinsel ilişki vb. nedenlerden kaynaklanabilir. Klinikte sık rastlanan durum vajinal kuruluktur.
    Derin ağrılı cinsel ilişki vajinadaki doğuştan anormallikler, sistit, üretra iltihapları, kronik enfeksiyonlar, perliste kitleler, bağırsak hastalığı ve genital organlarda sarkmalar neden olabilir.

    Cinsellikle ilgili kaygılar, olumsuz düşünce ve önyargılar, suçluluk duyguları, cinsel istismar öyküsü, evlilik ve ilişki sorunları, ağrı beklentisi, anksiyete, korku, öfke, eş reddi ve doğum ve gebelik korkusu diğer önemli nedenler arasındadır.

    Tedavide nedene ve danışanın durumuna uygun cinsel terapi uygulanır. Cinsel terapi, tıbbi nedenler, dışlandıktan sonra uygulanmalıdır. Eğer bir tıbbi neden düşünülüyorsa danışan uygun uzmana yönlendirilmelidir. Varsa ilişki problemleri ve evlilik problemleri halledilmelidir. Cinsel terapi ile çiftin cinsel aktivite etkileşimleri yeniden inşa edilerek kişinin yeterli cinsel uyarımı alması ve vajinal ıslanma sağlamaya yönelik etkileşime doğru çift yavaş yavaş yönlendirilmelidir. Psikodinamik nedenler söz konusu ise dinamik yönelimli cinsel terapi uygulanmalıdır.

    Ağrılı Cinselliğin Sebepleri için tıklayın !

  • Yataktaki Düşman

    Yataktaki Düşman

    The Guardian’ın haberine göre İngiltere’de yaşayanlar 2000 yılına oranla yüzde 20 daha az seks yapıyor.

    16-44 yaş arası nüfusun bir ayda seks yapma sayısı ortalama 6.3’ten 5’e kadar geriledi.

    Uzmanlar bu gerilemenin olası sebeplerini şöyle sıralıyor:

    * İlk sebep depresyon. Çiftlerin en çok şikayet ettiği konu bu.

    * Tablet bilgisayarlar, telefonlar, bilgisayarlar yatak odasında çiftin arasına sınırlar koyuyor, motivasyonu kaçırıyor.

    * İşsiz insanlar seks yapmak istemiyor. İki durum arasında inkar edilemez ve güçlü bir bağ var.

  • Seks sırasında “Bu normal miydi?”

    Seks sırasında “Bu normal miydi?”

    Kadınların seks konusuna tiksinti ile baktıkları günler çok gerilerde kaldı artık. İyi de oldu; çünkü apaçık ortada, söylemeye bile gerek yok, ama kadınlar sekse en az erkekler kadar ilgi duyarlar ve bu konuda en az onlar kadar rahattırlar.

    Ancak bazen, seks sırasında, cinsel açıdan kendine çok güvenen kadınlar bile rahatsız olacakları durumlarla karşılaşabilir. Bizi, “Az önce ne oldu öyle?”, “Bu normal miydi?” gibi düşüncelere sevk edebilen bazı sesler, kokular ve hisler vardır.

    Peki, seks sırasında kadınların başına gelen, ancak kimsenin merak etmediği ya da hiç bahsetmediği bu tipik durumlar nelerdir? Ve ne anlama gelir?

    İşte yanıtlar:

    1. Kurusunuz
    Yale Üniversitesinden Dr. Mary Jane Minkin, kadınların seks sırasında kuru ve asabi olmalarının çok normal olduğundan bahsediyor. Yapılan araştırmalarda, katılımcı genç kadınların üçte biri vajinal kuruluk yaşadıklarını rapor ediyor. Tatmin edici ve rahat bir seksin anahtarı ise kayganlaştırma. Minkin’e göre en iyi yöntem tabii ki ön sevişme. “Vibratörlerde işe yarayabilir” diye de ekliyor. Aklınızda bulunsun; marketlerde çeşitli kişisel kayganlaştırıcılar satılıyor. Eğer kuruluk, cinsel hayatınızı ciddi anlamda etkiliyor ve gün boyunca rahatsız olmanıza sebep oluyorsa, doktorunuzdan randevu alın. Birçok kadın vajinal kuruluk yaşıyor; ancak bu problemden doktorlarına bile bahsetmiyorlar.

    2. O “an”
    Hayır, orgazm değil; ama o an – seks başladıktan saniyeler ya da dakikalar sonra başlayan – sevişmenin ne yönde gelişeceğini – iyi ya da kötü – bir şekilde hissettiğiniz an. “Hastalarıma bundan bahsettiğimde ‘nereden bildiniz’ diye soruyorlar” diyor sağlık uzmanı Kimberley Resnick Anderson. Seks söz konusu olduğunda kadınlar bir çeşit “cinsel tarafsızlık” ile başlıyorlar, diye açıklıyor. “Bazen, cinsel aktiviteye başlar ve hemen ‘işte bu güzel olacak’ diye düşünürsün.” Başka bir anda ise, bir sonraki hareketin iyi ve keyifli olacağını; ancak, tam olarak istediğini elde edemeyeceğini hissedersin. Kadınlar, orgazm ihtimalini bir şekilde hissederler, diye belirtiyor Resnick Anderson.

    3. Çişiniz varmış gibi hissedersiniz
    Belirli seks pozisyonlarında çiş yapmaya ihtiyacınız var gibi hissedersiniz, bu son derece normal. Bu hisler genellikle kadınları cinsel boşalmaya götüren G noktasının uyarılmasından kaynaklanır. Boşalma idrar yolundan gelir, saydam renkli ve kokusuzdur. Şu da tamamen doğal ve normaldir ki kadınlar orgazm olurken aynı anda çişlerini yapabilirler. Bazı kadınlar kahkaha atarken, hapşırırken ya da orgazm olurken biraz çiş kaçırabilirler. Bu özellikler doğum yaptıktan sonra kazanılır. Ayrıca yaklaşan orgazm ve çiş dürtüsü arasında kafa karışması gayet kolaydır. Daha önce hiç idrarını tutamama sorunu yaşamamış kadınlar, yaklaşan orgazm sırasında çişleri varmış gibi hissediyorsa, bu vücudunun hassas kısımlarının beyine gönderdiği mesajları yanlış algılıyor olmasından kaynaklanır. Eğer seks sırasında çişinizin gelmesi korkusu, kendinizi tutmanıza neden oluyorsa, başlamadan önce tuvalete girmenizi öneririz.

    4. Çığlık atarsınız
    Tabi ki genel performans beklentisi seks sırasında çığlık atmaktır. 2011 yılında yapılan küçük bir araştırmaya göre seks yapanların yüzde 66’sı partnerlerinin boşalmasını hızlandırmak için inliyorken, yüzde 87’si de bunu partnerlerinin özgüvenlerini arttırmak için yapıyor. Ses çıkarmak yatakta ne istediğini anlatmak için muhteşem bir yol olabilir. Orgazm olmayı başarabilmek için ses çıkarmaya ihtiyacı olan çok kadın vardır. Çığlık atıyor taklidi yapmak ve zevk aldığınızı ve ne hissettiğinizi ifade etmek arasında fark vardır. Bazı kadınlar seks sırasında sessizdir, bazıları da sesli. Bu kadar basit.

    5. Gaz çıkartırsınız
    Vajinal gaz çıkartma ve gaz çıkarma aynı şey değildir. Vajinal gaz çıkarma sadece havanın vajinadan dışarı salınmasıdır fakat gaz çıkarmayla aynı sesi çıkartır. Bu durum, hava vajinada sıkıştığında meydana gelir. Bunu önlemek için fazla bir yol olmasa da belirli pozisyonlardan kaçınmak çözüm olabilir; ancak şunu belirtmekte yarar var, sık sık pozisyon değiştirmek, vajinal gaz çıkarma ihtimalini artırır. Yine de çok kafanıza takmayın. Seks gariptir; gaz çıkartır, bedenlerimizi birleştirir ve bazen hedefi kaçırırız. Kusursuz olmak imkânsız; yapacağınız en mantıklı şey gülüp geçmek ve işinize devam etmek.

    6. Dikkatiniz dağınık
    Kimi zaman seks yaparken, tamamen anı yaşıyorsunuz ve başka hiçbir şey düşünemiyorsunuz. Bazı anlarda ise kafanızda yaklaşık 12 milyon tane düşünce dolaşıyor. Kadınlar, günlük hayatlarında yaşadıkları yüzünden çok kolay biçimde dikkat dağınıklığı yaşayabiliyorlar. Kusurlu olduklarını düşünüp bunu kafalarına takıyorlar. Bazen yapacak bir şey yoktur. Yani şöyle ki, günlük hayatınızın olayları yatak odanıza giriyorsa, kendinizi hırpalamanıza gerek yok. Ancak, bu, sık sık karşılaştığınız bir durum haline geldiyse eğer, kendi kendinize yapabileceğiniz ve daha ilgili, odaklanmış hissettirecek dikkat toparlamaya yönelik yöntemleri deneyebilirsiniz.

    7. Baş ağrınız var
    Seks sırasında olan baş ağrısı, genellikle cinsel heyecan tırmandıkça, baş ve ense çevresinde oluşan can sıkıcı bir ağrıdır. Bazen ani bir ağrı olarak da gelebilir – özellikle orgazm sırasında. Çoğu endişeye mahal vermez; ancak ani başlayanlar daha ciddi bir durumun habercisi olabilir. Bazı ender durumlarda, cinsel birleşme anında, muhtemelen kan basıncındaki değişimler sebebi ile şiddetli bir baş ağrısı ortaya çıkabiliyor. Eğer böyle bir probleminiz varsa, merak etmeyin, deli değilsiniz. Ama doktorunuzdan bir randevu alsanız iyi edersiniz.

  • Kadınlar Romantizmi Erkekler Erotizmi Seviyor!

    Kadınlar Romantizmi Erkekler Erotizmi Seviyor!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “ÇİFTLERİN ROMANTİK ALIŞKANLIKLAR GELİŞTİRMESİ İLİŞKİYE İYİ GELİYOR!”

    Her insanın içinde hem erkeksi hem de dişi bir yön var… Erkekte erkeksilik, kadında dişilik ön planda oluyor ve bunlar dengede olduğunda erkek erkeliğini, kadın kadınlığını daha kolay hissedebiliyor ve sağlıklı bir iletişim kurarak birbirini tamamlayabiliyor. Erkek az seks yaptığında ve yeteri kadar takdir edilmediğinde, kadın çok çalıştığında ve anlaşılmadığında denge bozuluyor ve ilişkilerde sorunlar yaşanmaya başlıyor. Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, bozulan dengenin yeniden sağlanabilmesi için çiftlerin romantizmin ve erotizmin dansına yönlenmelerinin tavsiye etti. İşte CİSED’in aşk, erotizm, romantizm ve tangoya dair basın açıklamasından çok çarpıcı başlıklar…

    KADINLAR ROMANTİZMİ ERKEKLER EROTİZMİ SEVİYOR…

    Romantizmin kadın-erkek ilişkilerinde büyük önem taşıdığının altını çizen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Uz. Dr. Cem Keçe; “Çünkü günümüzde kadınlar genellikle erkeksi yanlarının ortaya çıkmasına neden olan geleneksel erkek işlerinde çalışıyor. Bu nedenle kadınlar biraz olsun rahatlayabilmek ve gevşeyebilmek için, dişiliklerini kazanmak konusunda eşlerinin yardımına gereksinim duyuyor. Bu konuda en iyi yardım romantizm… Romantizm kadınların zamanla uzaklaştıkları dişilik yanlarını yeniden keşfetmelerine ve erkeklerinde daha kolay erotizm almalarına yardımcı oluyor. Özellikle duygularını açıklayıp paylaşmaktan hoşlanmayan çiftler için romantik dakikalar oldukça önemli… Çünkü romantik anlarda kadınlar erkeklerin gözlerinde özel ve değerli olduklarını, anlaşıldıklarını, oldukları gibi koşulsuzca kabul edildiklerini, sahiplenildiklerini, saygı ve destek gördüklerini hissediyor. Bu hisler kadınların erkeklere erotizm sunmalarını kolaylaştırıyor. Erotizm sonucu yaşanan seks, erkeklerin duygularıyla ve içlerindeki dişi yönle bağlantıya geçmelerini ve kadınlarla daha iyi iletişim kurabilmelerini sağlıyor. Bu nedenle kadınlar romantizmi, erkekler erotizmi seviyor ve vazgeçemiyor. Böylece romantizmin ve erotizmin dansı, tango tadında gerçekleşebiliyor, çiftin arasındaki iletişim ve yakınlık güçleniyor, tutku artıyor. Bu nedenleçiftlerin romantik alışkanlıklar geliştirmesi ilişkiye iyi geliyor.” dedi.

    ROMANTİK ALIŞKANLIKLAR GELİŞTİRMEK GEREKİYOR…

    Romantizmin canlı kalabilmesi için çiftlerin aralarındaki iletişimin çok iyi olması gerektiğine dikkat çeken CİSED Genel Başkan Yardımcısı Uz. Dr. Yasemin Yıldız; “‘Konuşmak’ kadınların, ‘takdir edilmek’ erkeklerin en önemli gereksinimlerinden biri… Romantizmin sürebilmesi için kadınlar dokunulmak, dinlenmek, duygularını paylaşmak ve anlaşılmak isterken, erkekler ise bir kral gibi takdir edilmek, onaylanmak ve zaman zaman yalnız bırakılmak istiyor. Erkekler ‘Seni seviyorum, sana değer veriyorum!’, kadınlar ise ‘Sana ihtiyacım var!’ duygusunu belirtecek ‘romantik alışkanlıklar’ geliştirdiklerinde aralarındaki yakın ilişki sağlıklı kalabiliyor. Romantik alışkanlıklar, erkeklerin sarılarak veya ‘İyi misin?’ diye sorarak eşlerine değer verdiklerini gösteren ve kadınların partnerlerine ‘Sen harikasın!’ gibi güzel sözlerle takdir ettiklerini belirten çok yalın davranışlar… Romantik davranışların sadece hediyeler ve lüks restoranlar için çok para harcamaktan geçtiğini düşünmek büyük bir yanılgı… Çoğu zaman baş başa mum ışığında yemek yeme, çiçek alma, iltifat etme, duyguları ifade etme, ilgi gösterme, elini tutma, koluna girme, sarılma, fotoğraf albümü hazırlama, beraber romantik bir film izleme, sevilen şarkılardan bir CD hazırlama, ilişkideki ilk’leri hatırlayıp kutlama, birlikte tango kursuna gitme gibi ufak tefek jestler romantizmi canlı tutabiliyor. Burada önemli olan günlük hayat içerisinde fazla vakit ve para harcamadan duygulara dokunabilmek… Bu nedenle ‘Kadının dişiliğini besle, erkekliğin desteklensin!’, ‘Bir erkeği sıkıntılı bir zamanında seksle kendine getiren kadın gibisi yoktur!’ veya ‘Bunalımdaki bir kadını anlaşılmak ve dokunmak kendine getirebilir!’ deyişlerini yabana atmamak gerekiyor.” dedi.

    AFRODİZYAK TANGO…

    Dans etmenin romantizmi ve erotizmi çağrıştıran bir aktivite olduğunu savunan CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Psk. Serap Güngör; “Özellikle tango gibi, çiftin kıvrak hareketlerinden oluşan Güney Amerika dansları uyum ve ahenk, dokunma ve ritim gerektirdiği için cinsel sinyaller yayıyor ve aşk hayatlarını canlandırmak isteyen pek çok çift tarafından tercih ediliyor. Çünkü şehvete meyilli olan tango, ‘bedenlerin dans hali’ olarak biliniyor. Sorunlu ilişkilere can suyu verebilen tango, çekiciliğin ve tutkunun dansı olmasının yanında, soluğu kesen, arzuya boyun eğdirten ve tutkuya en güzel yanıtın verildiği bir bütünleşmeme ve bir olma oyunu olarak da biliniyor. Bu oyunun temel stratejileri ise, baştan çıkarma ve yakınlaşıp uzaklaşma… Oyunu erkek yönetiyor, kadın uyuyor, görünürde tangonun düzeni bu… Ama bedenlerin ilişkisine sızmış olan erotizm ve romantizm zamanla dengeyi değiştiriyor, kadın direniyor, erkeğe teslim ettiği bedenini bir bakışla geri alıyor, yönetim bedenden bakışa, erkekten kadına geçiyor. Erotizm ve romantizmin dansında yaratıcılık, teslimiyetin açık masumiyetinden yasak olanın gizli günahkârlığına dönüşüyor ve afrodizyak tangoda denge sağlanıyor.” dedi.

  • Seks hakkında yeni sırlar

    Seks hakkında yeni sırlar

    Seks hakkında bütün ezberlediklerinizi bir kenara bırakın. Mutlu cinselliğe yaklaşmanızı sağlayacak sırlarla tanışmaya hazır mısınız?

    1- Seksin duraklama dönemi vardır
    Seks hayatında üç aylık bir duraklama normaldir. Hatta çiftlerin yüzde 24’ü hayatlarının bir döneminde üç ay ilişkiye girmiyorlar. Seks, günlük hayatlarının bir parçası olmaktan çıkıyor. Bu durumda eşlerin birbirine masaj yapması ve nelerden hoşlandığından söz etmesi, uyuyan duyguları yeniden harekete geçirmeye yardımcı oluyor.

    2- Kadınlar zihnen daha çok aldatıyor
    Araştırmalar kadınların erkekleri zihnen daha sık aldattıklarını ortaya koyuyor. Kadınların yüzde 80’i tanıdıkları bir erkekle ilgili fanteziler kurarken, erkeklerin yüzde 75’i yalnızca pornografik görüntüleri hayal ediyor. Erkekler için beğendikleri bir kadınla seks yapmayı hayal etmek zor değil, ancak porno dergilerinde gördükleri kızlar dururken o kadar çaba sarf etmeye değmez. Kadınlar ise fantezi nesnelerine kanlı canlı bir karakter eklemek istiyorlar.

    3- Yaşlanmak orgazmda zirve yapmaktır
    Yaşlanmak seks hayatının bitmesi değil, orgazm olma şansının zirve yapması anlamına geliyor. Yeni bir araştırma, 36-45 yaş aralığındaki kadınların yüzde 63’ünün her seks yaptıklarında orgazma ulaştıklarını gösteriyor. Daha genç kadınlardaysa bu oran yüzde 28. 65-74 yaş arasındaki kadınların bile yüzde 53’ünün cinsel hayatları aktif şekilde devam ediyor.

    4- Kadınlar da porno sever
    Tahmin edilenin aksine kadınlar da cinsel hayatlarını renklendirmek için erkekler kadar porno izliyorlar. Üstelik pek çoğu porno eşliğinde sevişecek kadar cesaretli. Eğer siz de merak ediyor ama aşırı şiddet içeren görüntülerle karşılaşmaktan korkuyorsanız, seçim konusunda eşinizden yardım alın.

    5- Cinsel güdüleriniz genetik olabilir
    Boş bir beyaz sayfa gibi değil, bazı donanımlarla doğuyoruz. Dolayısıyla seks güdülerimizin genetik olma ihtimali var. Kadınların yüzde 30’u kolay, yüzde 60’ı zor tahrik olurken, yüzde 10’u da ortalama bir tahrik olma kapasitesine sahip. Siz bu yelpazenin neresindesiniz?

    6- Evli erkek kadın avcılığını bırakır
    Bilimsel araştırmalar erkeklerin evlendikten sonra kadın avcılığı isteklerinin düşüşe geçtiğini gösteriyor. Çünkü testosteron seviyesi evli erkeklerde, evli olmayanlara kıyasla daha düşük oluyor. Uzmanlar bu düşüşü, evli erkeklerin, kadını için diğer erkeklerle rekabete girmek zorunda olmamalarına bağlıyor.

    7- Nezaket tutkunun katilidir
    Çiftler yatak odası dışında bir yerde sevişmeyi başlatmak ya da yatakta oral seks yapmak istediğinde, birbirlerine çekinmeden açıkça izin verirlerse, cinsel iletişimdeki duvarlar yıkılıyor. Cinsel düğümün çözümü ‘izin’den geçiyor.

    8- Seks değil öpüşmek evliliği kurtarır
    Bir araştırmaya göre her gün öpüşen çiftlerin boşanma olasılığı, her gün seks yapanlardan daha düşük. Dolayısıyla seks değil, öpüşmek ilişkiyi onarıyor. Zira öpüşmek, aşk ve sevgi belirtisiyken; seks spor, basit bir rahatlama ya da egemenlik kurma yöntemi olarak algılanabilir.

    9- Cinsel isteksizliğe karşı tropikal meyveler
    Tropikal meyvelerin büyük bölümünün afrodizyak etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Hindistan cevizinin testosteron aktivitesini artırdığı, ananasın cinsel bir uyarıcı olduğu ve zencefilin cinsel organlarda kan dolaşımını hızlandırarak kadınlar üzerinde Viagra benzeri bir etki yarattığını biliyor muydunuz? Ayrıca çinko bakımından zengin olan kabuklu deniz ürünleri de sperm üretimine yardımcı oluyor.

    10- Emziren bir arkadaş libidonuzu artırabilir

    Kokuların cinsel hayatımız üzerinde güçlü bilinçaltı etkileri olduğunu biliyor muydunuz? Süt veren kadınların yaydığı koku, etraflarındaki tüm kadınların libidosunu yüzde 50 artırabiliyor. Feromon hormonları kadınlara, “Artık senin de hamile kalma zamanın geldi” mesajı veriyor ve sekse yönlendiriyor.

  • Kusursuz bir seks hayatına sahip olmanın yolları

    Kusursuz bir seks hayatına sahip olmanın yolları

    Kusursuz bir seks hayatına sahip olmanın yolları:

    Çalışmalara erken başlayın
    Seks yatağa girdiğinizde başlamaz, bunu unutmayın. Bu yüzden sabah uyandığınızda dudağına bir öpücük kondurmanız, işteyken ona kışkırtıcı bir mesaj atmanız ve başbaşa yiyeceğiniz şık bir akşam yemeği ortamı iyice hazırlayacak ve yatağa girdiğinizde tüm günün verdiği sabırsızlıkla daha şehvetli bir gece geçireceksiniz.

    Spontane olun
    ‘Her Salı akşamı saat 11’da yatakta buluşalım’ gibi kural koymak seks konusuna tamamen aykırıdır. Rutine bağlanan bir seks hayatı hem heyecanın yitirilmesine, hem de yavaş yavaş yok olmaya mahkumdur. Planlanmadan ve beklenmedik anlarda yaşanacak şehvet dolu bir seks ise tutkuyu ayakta tutacak ve partnerinizi heyecanlandıracaktır.

    Her zaman güzel görünün
    Güzel derken bakımlı ve özenli olmaktan bahsediyoruz. Bakımlı olmak sadece seks için değil, kendinizi iyi hissetmeniz için de önemli elbet. Ama içinize giyeceğiniz özensiz bir iç çamaşırı yerine siyah dantelli seksi bir çamaşır, sizin de kendiniz seksi hissetmenizi, dolayısıyla ona da seksi gözükmenizi sağlayacaktır.

    Koku deyip geçmeyin
    Süreceğiniz parfüm gerçekten de çok önemlidir. Güzel bir koku taşıdığınızda partneriniz size daha da yaklaşmak isteyecek, o yaklaştıkça da kimyasal reaksiyonlar devreye girecektir. Çünkü parfümlerin içeriğinde bulunan bazı esanslar hormonları harekete geçirmeye çok elverişlidir.

    Dokunmaya özen gösterin
    Dokunmak, yani teninizin onun tenine teması duruma göre farklı boyutlarda tahrik edici olabilir. Ama bu dokunuşu sürekli ve niyeti belli edercesine yaparsanız tamamen ters de tepebilir. Koltukta beraber televizyon izlerken omzuna hafifçe dokunmanız veya size bir şey anlatırken hiç beklemediği bir anda eline veya yanağına dokunmanız onu etkileyecektir.

  • Ağrılı cinsel ilişki

    Ağrılı cinsel ilişki

    Ağrılı Cinsel İlişki veya Disparoni, cinsel birliktelik sırasında kadının yüzeyel olarak vajina girişi veya daha derin kasık bölgesinde ağrı, acı, batma veya yanma hissetmesidir.

    İlk cinsel birliktelik den itibaren Disparoni gelişebileceği gibi, cinsel birliktelikden yıllar sonra da ağrılı cinsel ilişki oluşabilir.

    Toplumumuzda cinselliği çoğunlukla bir görev olarak gören kadınlarımız, disparoni şikayeti olsa da bu nedenle doktora başvurmayı pek gerek görmezler. Bu yüzden disparoninin hangi sıklıkda görüldüğüne dair elimizde net bir bilgi yoktur. Ancak son yıllarda cinselliğe bakış açısının yavaş yavaş değişmesi ile birlikte kliniklere ağrılı cinsel ilişki şikayeti ile gelen hasta sayısında da bir artış izlenmektedir.

    Ağrılı cinsel ilişkisi olan bir kadın öncelikle jinekolojik muayene ile değerlendirilmelidir. Cinsel birliktelik sırasında oluşan ağrı, penisin vajinaya giriş bölgesinde ise Yüzeyel Disparoni olarak değerlendirilir. Derin Disparoni ise penis vajinanın daha ilerisindeyken, daha çok kasık bölgesinde hissedilir. Bu hastalarda genital bölgenin anatomik bozukluk veya enfeksiyonları öncelikle araştırılmalıdır. Karşılaşılan en sık Disparoni nedenleri şunlardır:

    • Vajina veya vulvar bölge enfeksiyonları, Bartholin absesi, genital uçuk veya siğiller.

    • Kızlık zarı veya vajina giriş bölümünde doğumsal anatomik darlıklar: Kalın kenarlı veya septalı kızlık zarı veya vajinanın normalden kısa olması.

    • Vulvar vestibulit sendromu.

    • Menopoz döneminde östrojen hormon eksikliğine bağlı vajinal sekresyonların azalması, vajinal kuruluk ve doku harabiyeti.

    • Rahim sarkması, mesane sarkması (sistosel) veya vajina arka duvarının sarkması (rektosel).

    • Cinsel ilişki sırasında kullanılan prezervatife karşı gelişen alerjik reaksiyon.

    • Endometriozis hastalığına veya pelvik bölgede daha önceden geçirilen operasyonlara bağlı gelişen yapışıklıklar.

    • Doğum sonrası veya vajinal yoldan geçirilen bir cerrahi operasyona ait dokuların kötü iyleşmesi.

    • Vajina, vulva veya diğer pelvik organlara ait tümöral yapılar.

    • Cinsel birlikteliğe tam hazır olmadan ilişkiye girmek: Ön sevişmenin uzun tutulduğu cinsel birlikteliklerde vajinal sekresyonlar daha fazla olacağı için vajinal kuruluk ve iritasyon daha az olacaktır.

    • Anüs, rektum bölgesine ait kronikleşmiş hastalıklar: Anal fissür, fistül, hemoroid, kronik inflamatuar barsak hastalıkları veya kabızlık.

    • Psikolojik sorunlar, cinselliğe ait kötü tecrübeler, cinsel yaşamla ilgili mitler, vajinismus.

    Ağrılı cinsel ilişki şikâyeti olanlarda tedavide esas olan ağrının nedenini ortaya koyabilmektir. Daha sonrasında alt da yatan nedene yönelik uygun tedaviler, cerrahi, medikal veya cinsel terapiler planlanabilir.

    Cinsel ilişki sırasında ağrı, kadında cinsel doyumda azalma ve cinsel ilişki sıklığında azalmaya zemin hazırlar ve zaman içinde cinsel isteksizlik gelişir. Bu durum giderek cinsel birliktelik de çiftlerin her ikisi için de sorun olmaya başlar.

    Bu yüzden eğer sizin de cinsel ilişki sırasında ağrınız varsa artık daha fazla ertelemeyin, hemen doktorunuzla görüşün!