Etiket: şehvet

  • Aşk? Şefkat? Şehvet ?

    Aşk? Şefkat? Şehvet ?

    Son zamanlarda eşinin eve geç gelmesinden şikayet eden danışanım; “ artık eşim bana eskisi gibi romantik davranmıyor, uzun saatler işte kalıyor. Benimle sohbet etmek istemiyor, eve geldiğinde hep ,yorgunum , diyerek koltukta uyuya kalıyor. Önceleri oğlumuzla ilgilenirdi, şimdi ilgilenmek bile istemiyor. Anlamıyorum bu adam neden bu kadar değişti ? ” diye soruyordu.

    Eşini dinlediğimiz zaman ise; “ biz birbirimize aşık olarak evlendik, birbirimize sürprizler yapardık. Eve heyecanla gelirdim. Eşim anne olduktan sonra çok değişti. Evde sürekli eşofmanla dolaşıyor, yemek ve temizliğe takmış durumda. Sürekli beni kontrol ediyor. Öğlen yediğim yemekten, giydiğim kıyafete kadar bir çocukmuşum gibi müdahale ediyor. Oğlumuz doğduğundan beri 3 kişi bir yatakta yatıyoruz. Bazen geceleri üzerimizi örtüyor. Evde beni bir eş olarak yok saydığını düşünüyorum, boğulduğumu hissediyorum” diyordu.

    Eşinizi çocuğunuz gibi görmeyin

    Bazen kadınlar anne rolüne öyle kaptırırlar ki kendilerini , eşlerine de tıpkı çocuklarına davrandıkları gibi davranırlar. Onu korur ve kollarlar, her istediklerini anında yapmaya çalışırlar. Aşırı derecede verici ve fedakar olurlar. Kendi fiziksel, duygusal ve cinsel ihtiyaçlarını yok sayarlar.

    Başlangıçta bu ilgi ve alaka erkeklerin hoşuna gidiyor gibi görünse de bir süre sonra eşlerini, hayat arkadaşları, aşık oldukları kadın gibi değil de anneleri gibi görmeye başlarlar. Bu durum çiftin arasındaki sağlıklı iletişimi azalttığı gibi cinsel enerjiyi de azaltır.

    Kendinize bir sorun;

    • Eşinizin, yemek yeme, giyinme tarzı ve diğer konularında bir anne gibi üzerine düşüyor , müdahale ediyor musunuz?

    • Sürekli onu kontrol etme ihtiyacı duyuyor musunuz?

    • Bir anne şefkatinde yaklaşıyor, koruyup kolluyor musunuz?

    • Eşinizin adına, onun iyiliği için ama ondan da habersiz, çeşitli kararlar alıyor musunuz?

    • Yatak odanızda çocuklarınızla uyuyor, eşinizi oturma odasında yatmaya mecbur bırakıyor musunuz?

    Eğer cevabınız “EVET “ ise hemen bu gün bir değişim kararı alın. Çünkü çiftler arasında şefkat, şehvetten baskınsa bir süre sonra ilişkiyi yıpratacaktır.

    Unutmayın ki onun bir annesi zaten var, ikinci bir anne sevgisine değil, hayatı paylaşacak, onu tutkuyla seven bir sevgiliye ihtiyacı var.

    Not: danışan hikayeleri etik ilkeler değeri değiştirilmiştir.

     

    Kaynak: Dr. Psk. Obengül EJDER tarafından yazılmıştır.

  • Aşk mı şehvet mi?

    Aşk mı şehvet mi?

    Aşk mı şehvet mi? Sana olan hislerini merak ediyorsan, aşk ile şehvet arasındaki farkları da bilmelisin.

    Aşk mı şehvet mi?

    Çoğu zaman, aşka giden yolun şehvetten geçtiği söylenir. Ancak bu durum her zaman için geçerli değil. Şehvetin bazı zamanlarda tek getirisi harika bir seks ile sınırlı kalabilir.  Seks elbette her romantik ilişkinin vazgeçilmezi; ama iyi seks yapıyor olmak, onun sana aşık olduğunu da göstermeyebilir. Tek başına saf şehvet, iki insan arasındaki fiziksel çekimin bir yansımasıdır. İki “gerçek” insanın birleşmesinin ardından, şehvet uçup gider. Aşk ise hepimizin çok iyi bildiği gibi bundan çok daha ötesidir. Gerçek bir ilişkide, insanların birbirlerine hissettikleri aşk, fiziksel temasın gerçekleşmesinin ardından uçup gitmez. Hatta aşkın temellenebilmesi için günlere, aylara ihtiyaç vardır. Çünkü karşındakini şehvetin sınırlarından koparak tanıyabilmen ve ona aşık olabilmen için daha uzun sürelere ihtiyacın vardır.

    O halde, karşındakinin sana olan hislerinin şehvetten ibaret olup olmadığını, şehvetin de ötesinde aşk olup olmadığını nasıl anlayabilirsin. Bunu daha iyi sezebilmek için aşk ile şehvet arasındaki farkları beraber inceleyelim.

    1- Seks meselesi

    Bir süredir birbirinizi görebilme şansınız olmadı mı? Peki onunla uzun süre sonra buluştuğunda ne yapmayı planladınız? Ortada bir aşk söz konusuysa, uzun süre ayrı kaldıktan sonra yapmayı planlayacağın ilk şey muhtemelen seks olacaktır. Bir de birbirinizle düzenli olarak vakit geçirdiğiniz zamanları ele alalım. Partnerin, ayrı kalmak gibi olağanüstü bir durumun olmadığı zamanlarda da sürekli seks yapmak mı istiyor? O halde, onun hislerinin daha çok şehvetten yana olduğunu söyleyebiliriz. Normal şartlarda, ilişki içerisinde yemek yer, arkadaşlarınla buluşur, güzel bir uyku çeker ve de seks yaparsın. Ama seks, tüm bunların üstüne çıkıyor ve birbirinizi tanımanızı bile engelliyorsa, aşktan söz edilebilmesi biraz zor görünüyor.

    2- Neyi gördüğü önemli

    Eğer aşıksan, aşık olduğun kişinin yüzünü “görebilme” konusunda güçlük yaşarsın. Çünkü onun gözlerinin içine her baktığında, gözlerinden çok daha fazlasını görürsün. Şehvet halinde ise partnerinin ne denli yakışıklı olduğuna saplanır, o eksende dönüp durursun. Aynısı partnerin için de geçerli tabii. Seni herkesin gördüğünden daha farklı boyutlarda görebiliyorsa, fiziksel güzelliğinin ötesine geçip, yüzüne her baktığında sana dair kimsenin aydınlatamadığı dünyalara dalabiliyorsa, sana aşık demektir.

    3- Keşfetme meselesi

    Aşkta, insan karşısındakine dair her şeyi bilmek, öğrenmek ister. Aşk, doymak bilmeksizin sürekli keşfetme halidir. Bir o kadar da keyiflidir. Şehvette ise durum biraz daha sığ diyebiliriz. Eğer sana beslediği duygu şehvet ile sınırlıysa, boş konular üzerine boşa gideceğinden emin olabileceğin sığ kelimeler birbiri ardına dökülüverir. Seni tanımak gibi bir niyeti yoktur; daha çok fiziksel görünümüne odaklanır ve konuşmalar sürekli olarak bu çerçevede şekillenir. Hayatın üzerine, duyguların üzerine, arkadaşlarınla ya da ailenle olan ilişkilerin üzerine ne sıklıkta konuşuyorsunuz? Yoksa konuşmalar bugün ne yediğinin sorgulanması ile sınırlı mı kalıyor? Aradaki farkın ne denli derin olduğunun eminim ki farkındasındır

    4- Sen mi yoksa senin idean mı önemli?

    İlk tanıştığınız günlere dönelim…İşteyken onu hayal ettiğin zamanlara…İkinizin o an yatakta olduğunu düşlediğin ya da dün geceki harika seksi kafanda tekrar canlandırdığın muhakkak olmuştur. Peki bununla yetiniyor muydun? Eğer cevabın hayır ise, ona aşık olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü eğer karşındakine aşıksan, kurduğun hayaller ya da aklında canlanan anılar, güzel zamanlar ile sınırlı kalmaz. Peki ya partnerin? Sence yaptığınız ilk kavgayı düşünmüş müdür? Gittiğiniz ilk tatil ya da ona verdiğin ilk öpücük, gün içerisinde düşüncelerine ne denli sızabilmiştir? Eğer sana dair hatırladıkları hep o “dün geceki” harika seks ile sınırlı kalıyorsa,bu, şehvet demektir ve seni değil, senin ideanı tercih ediyor sonucunu çıkarabiliriz. Ama aşık olmak, iyisiyle kötüsüyle hayatı paylaşmaktır. Eğer düşlerinden uyanıp hala senin yanına kıvrılıp uyuyakalmak istiyorsa, sana aşıktır.

    Kaynak: womenshealth.com.tr

  • Sizinkisi Aşk mı Yoksa Şehvet mi?

    Sizinkisi Aşk mı Yoksa Şehvet mi?

    Sizinkisi Aşk mı Yoksa Şehvet mi? bunu anlamak için uzmanların bu konudaki tespitlerine bir bakalım!
    İlişkide aşk ve şehvet arasındaki farkı anlamak için bu iki kelimenin anlamını bilmelisiniz.
    Uzmanlara göre aşk, birbirlerini seven iki insan arasında paylaşılan bir duygudur. Tek taraflı değildir.
    Aşk tamamen güvene ve karşılıklı anlayışa dayanır. Aşk, sevgi kutsaldır. Şehvet ise iki karşı cinsi birbirine çeken doğanın oyunudur.
    Yalnız aşkla, saplantıyı karıştırmamalıdır. Günümüzde çoğu kişi saplantılarının ismini aşk koyup, kendini karşı tarafı sevdiğine inandırıyor.

    Sizinkisi Aşk mı Yoksa Şehvet mi?

    sehvet_mi_ask_mi_4

    Gözünüz Başkasını Görmüyorsa!
    Aşık insanın en belirgin özelliği gözünün diğer tüm insanlara kör olması, yalnızca sevdiğini arzulamasıdır, hem birini sevdiğini düşünüyor, hem de başkalarıyla da olmak istiyorsanız, sizinkisi aşk değil şehvettir, ve bu durum aşık olmadığınızın, geçici bir hevese kapıldığınızın en belirgin özelliğidir.
    Hele durum tek taraflıysa size diyebileceğimiz şey geçmiş olsundur.
    Yine de üzülmeyin bu saplantıdan kurtuluş yolunuz var! karşılıklı seveceğiniz birini bularak,  çıkmaz sokak diye düşündüğünüz bu durumdan kolayca kurtulabilirsiniz.

    Karakter Ne ki!
    İlişkiniz görüntü üzerine kuruluysa, birbirinizin karakterini es geçiyorsanız, bu saf şehvetin en büyük belirtisidir.
    Seven kişi için karşı tarafın huyları da önemlidir, salt görüntü olarak yaklaşmaz partnerine.

    Duygularınızdan Emin Değilseniz!
    O kişiye karşı hisleriniz dalgalıysa, bir an bile olsa başkasıyla da bir hayat ihtimalini düşünüyorsanız.
    Kararsızlıklar, gitgeller varsa bunlar da sevgi değil duyduğunuz hissin heves olduğunu ve kurtulunabilecek bir şey olduğunun göstergeleridir.

    Sohbet Yoksa
    Aranızda hiç bir şekilde bir konuşma, sohbet geçmiyorsa, paylaşımlarınız yalnız bedenselse siz onu sevmiyorsunuz arzuluyorsunuzdur.

    Gerçek Duygular
    İki kişi duygularını, gelecekle ilgili hayallerini paylaşmıyorsa, birbirlerinin gelecek planlarını önemsemiyorlarsa bu şehvettir aşk değildir!

    sehvet_mi_ask_mi_1Birlikte Keyifli Zaman
    Birlikte olmanız dışında onla vakit geçirmek hoşunuza gidiyorsa, onla olmak
    size huzur veriyorsa, onun yanında kendinizi güvende ve mutlu hissediyorsanız,
    sevinin çünkü bu kalbinizin ona meylettiğinin, onu sevdiğinizin göstergesidir.

    Zaman Duruyorsa…
    Birlikte geçirdiğiniz zamanlarda, saatler su gibi akıp geçiyorsa, onun yanında hayat duruyor ondan ayrılmak istemiyorsanız, bunlarda sevgi belirtisidir.

    sehvet_mi_ask_mi_2Mutluluğunu İstiyorsanız
    Birbirinizi içtenlikle dinliyor ve karşılıklı mutlu olmanızı istiyorsanız, bu belirtide sevdiğinizin belirtisidir, çünkü insan sevdiği kişiyi mutlu görmek ister.

    Karşılıklı Yardım
    Partneriniz sizin daha iyi biri olmanıza çalışıyor ve bu konuda sizi destekliyorsa bu sinyal şehvet değil aşkı gösterir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Öpüşme hakkında bunları bilmelisiniz…

    Öpüşme hakkında bunları bilmelisiniz…

    Kadınlar öpüşme esnasında duyguların da harekete geçirilmesini istiyor. Bu nedenle partnerinize bu isteğinizi belirtin. Sizi duygusal olarak da nasıl harekete geçireceğini bilsin. Bu bazen bir fısıltı, bazen bir dokunuş olabilir.

    Sadakatin Simgesi

    Öpüşme eşler arasında bir sadakat göstergesidir. Eğer eşlerden biri öpüşmekten kaçınıyorsa bir sorun var demektir. Tabi bu direk aldatmaya bağlanmamalıdır. Belki de partnerinizin bir sorunu vardır. Onunla iletişim kurmaya çalışın…

    Dudakların Sihri

    Dudaklarınızda parmaklarınıza göre 100 kat daha fazla sinir ucu bulunmaktadır. Bu nedenle öpüşme her durumda iki tarafı da tatmin eden bir durumdur. Partnerinizi öperek uyandırmak ve cinsel ilişkiden önce ve sonra öpmek son derece tatmin edici olacaktır.

    Veda Öpücüğündeki Hata

    Sevgilinizden ayrılırken yanağına kondurduğunuz aceleci, rutin, ufak bir öpücük partnerinizde, hiçbir his uyandırmaz. Bunun yerine daha yavaş, daha uzun ateşli bir öpücük sizin kararlı bir aşık olduğunuzu gösterdiği gibi onun da aklını başından alacaktır.

    Erkeklerin Çoğu Bunu İstiyor

    Buharlı bir banyonun ardından uzun ve sıcak bir öpücük, yatak odanızı daha verimli bir hale getiri. Bu tarz bir öpücük erkeği ateşlemeye yeter.

    Ufak Dokunuşlar

    Öpüşme sırasındaki ufak dokunuşlar hem sizi hem de partnerinizi heyecanlandırır. Ona sarılmanız, dokunmanız onu arzuladığınızı gösterir.

    Anahtar Kulakta Gizli

    Partnerinizin kulağına konduracağın ufak öpücükler onun için anahtar işaretler olacaktır. Bu sizin niyetinizi gösterdiği gibi onu da size çekecektir.

    Daha Şehvetli Öpücük

    Yapılan araştırmalarda öpüşme esnasında daha şehvetli olmanız erkeğinizi daha da arzulu hale getirir. Ancak bu şehvetli öpücüğün yanında onu ateşleyecek sözler de kulağına fısıldamalısınız.

    Erkekler Uykudan Önce Öpüşmeye Bayılıyor

    Erkeklerin çoğu uyku öncesinde daha çok öpüşmek istiyorlar. Uyumadan önce sıcak bir öpüşme size ve partnerinize çok iyi gelecektir.

  • Aşk seksin içinde saklıdır

    Aşk seksin içinde saklıdır

    Aşkı ilk kez keşfedecekler kadar aşktan ümidini kesenlerinde cevabını bulmaya çalıştıkları tek bir soru vardır: “Aşkın kimyası var mı?” Bu soruyu sorarlar çünkü herkes kendi kimyasına uyan bir partnerin bir gün mutlaka karşısına çıkacağına inanır. Fakat aşk, sanıldığı gibi uzaklarda aranacak bir şey değildir.

    Doğal bir kimyasal olan ve aşk molekülü olarak adlandırılan feniletilamin (PEA) yüksek dozda beyinde salgılanır. Kişi aşka düştüğü zaman beyni yüksek miktarda feniletilamin üretmeye başlar. Bu amfetamin benzeri molekül kişiyi iyimser yapar ve kendini iyi hissetmesini sağlar, kan basıncı artar, kalbi hızlanır. İşte kara sevdanın başlangıcındaki uçuk hal, vücut kimyasına, özellikle de feniletilamin’e dayanır. Feniletilamin aşk ilacıdır. Bilinenin aksine, önce seks sırasında ortaya çıkan mutluluk (endorfin) hormonlarını tetikler ve cinsel arzuyu arttırır. Sonrasında beyindeki milyarlarca sinir hücresinin harekete geçmesiyle aşk başlar. Diğer bir değişle, aşk seksin içinden doğar.

    AŞKIN MOLEKÜLLERİ…

    Aşk ve şehvetin yaratıcıları feromonlar mı? İki kişi arasındaki kimyasal büyüyü feromonlar mı yönetir? Peter Karlson ve Martin Lüscher adlı bilim adamları gözle görülemeyen kimyasal iletişim araçlarına feromon adını verdiler. Bilim adamları bu konularda çalıştıkça, insanlar arasındaki ilişkilerde feromonların etkileri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Aşkın molekülleri olarak bilinen feromonlar, diğer duyu organlarının algıları ile birlikte iyi ile kötüyü, istenenle istenmeyeni, hoşlanma ile hoşlanmamayı kişinin ayırt etmesine yardımcı olabiliyor. Çünkü feromonlar mantığı atlayarak beynin duyu merkezini etkileyebiliyor. Kişi toplum içinde yaşadığı için duygu ve davranışlarını kontrol etmeye çalışır. Fakat feromonların etkileri böyle bir kontrolün her zaman mümkün olmadığını gösterir. İlk görüşte aşk ya da yıldırım aşkı diyebileceğimiz durumlarda, feromonların uyuşması yanında diğer duyuların da olumlu görüş bildirmesi gerekir. Yani bir kişinin beğenilmesinde bütün duyu organlarının ve diğer hormonların da etkisi vardır.

    AŞKIN ÖMRÜ ÇİFTİN ELİNDEDİR!

    Çift günün erken saatlerinde, gün içinde ya da yatmadan önce kısacası, zaman bulduğu her vakit, aralarına mesafe koymaktan kaçınıp, aşklarını alevlendirme yoluna gitmelidir. Çünkü seks seksi getirir.Seks, sevgi bağlarını güçlendirmek, güven duygularını artırmak ve arzuları körüklemek için gereklidir. Dolayısıyla, aşk için gerekli olan tüm hormonsal faaliyetleri ve aşkı meydana getiren duyguları ortaya çıkarmak için belki de gerekli olan en önemli fiziksel ve duygusal eylem sekstir. İnsan vücudundaki hormonlar genel hareketliliğe göre şekil almakta ve komutlu bir şekilde faaliyetlerini devam ettirmektedir. Bu da, dünyanın en güzel, en doğal eylemi ve çiftlerin samimiyetinin son raddesi olan seksin devamlılığını sağlamakla mümkündür. Ara verilen seks hayatına alışan çiftler ya da bireyler için nasıl ki sekse başlamak zor geliyorsa ve isteksizlik had safhadaysa, seks yapmaya alışanlar için de durum tam tersidir. Sonuç olarak, aşkın ömrü Frederic Beigbeder’in dediği gibi hiç de 3 yıl değildir. Aşkın ömrü çiftin elindedir!

    SEKSİN GÜCÜNÜ KEŞFEDİN!

    İkili ilişkilerde ve evliliklerde, dönem dönem oluşan tatsız tartışmaların, kıskançlıkların, sevgi yoksunluklarının, anlayışsızlıkların, kıyaslamaların, genellemelerin, eleştirilerin, yalnızlıkların, yalanların, haykırışların, çevre baskılarının, kendine güvensizliklerin, bahanelerin ve pek çok olumsuz davranışın aşkı söndürmesine çift izin vermemelidir. Çift seksin gücünü keşfetmelidir… Düzenli yapılan seks aynı bir terapi özelliği taşımaktadır. Aile bütünlüğünün ve ilişkilerin sağlıklı ve sevgi dolu devam edebilmesi, aşkın küllerin içinden yeniden doğabilmesi için gerekli olan belki de, pek çok şeyin içinde seks ilk sıradadır. Seksi doyasıya yaşayan çiftler motivasyonu güçlü, daha rahat ve pozitif bir hayat geçirirken, aşkı ve tutkuyu da yeniden canlandırma ve devam ettirme gücünü kendilerinde bulabilirler. Mutluluk hormonunun salgılanmasına önayak olan seks ile birlikte kişi önce kendisini sonra bu duyguyu yaşatan partnerini çok daha fazla sevebilir. Çoğunlukla ikili ilişkileri sekteye uğramış ve boşanmaya kadar gelmiş olan çiftler, iş hayatlarında daha başarılı olabilmek için bir an önce eğlenceli cinsel deneyimler yaşamaya yönelmeli ve cinselliğe koydukları duvarı yıkmalıdırlar. Aşkı bulmanın ve yeniden âşık olmanın verdiği heyecanı yaşatan seks; doğal bir uyku ilacı, güzellik reçetesi, ağrı kesici, en iyi spor ve hayatın en güzel meyvesini elde etmenin tek yoludur

    Cem KEÇE

  • Cinselliğinizin rengi !

    Cinselliğinizin rengi !

    Giydiğiniz kıyafetler, evinizdeki eşyalar ve kullandığınız araba cinsel kişiliğiniz hakkında ipuçları verir. Anahtar ise bu eşyalar için seçtiğiniz renklerdir. Etrafınıza baktığınızda özellikle giyiminizde ve ev dekorasyonunuz da belli renklere yoğunlaştığınızı göreceksiniz.En fazla görünen renk sizin baskın renginizdir;
    Peki buna göre siz hangi renktensiniz?

    Kırmızı:

    Kırmızı herkesin bildiği gibi tutkunun rengidir. Bu rengi seven kişiler ise çok şehvetlidir. Kırmızıyı seven insanları çuvaldaki kaplana benzetmek yanlış olmaz. Kolayca tahrik olur, hayal edilebilecek her yolda cinselliğin tadını çıkarırlar. Cinsel kıvılcım bir kez çaktığında onu söndürmek saatler alır. Aşk yaşamlarında fantezilerin yeri büyüktür.

    Sarı:

    Favori rengi sarı olan kişilerin cinsel eğilimleri bir hayli karmaşıktır. Çoğunlukla sarı seven kişiler daha güçlü olan partnerlerinin isteklerine pasif davranışlarla uyum gösterirler. Asla cinselliğin tadını tamamen çıkaramazlar ancak hoşlarına giden kimseyi de geri çevirmezler. Bu anlamda sarı cinsel tutkudan uzak bir renktir. Onlar için ilk adımı karşı taraf atmalıdır. Bu yüzden karşı taraf bir hamle yapana kadar yalnızca beklerler.

    Pembe:

    Pembeyi seven insanlar cinsel konularda gelişmeye gönülsüz olurlar. Bu kadınlar partnerlerine çoğu kez eziyet eder, vereceklerinden fazlası için söz verirler. Bazı durumlarda dişilikleriyle gösteriş yaparlar çünkü gizliden gizliye erkeklerden nefret ederler. Pembeyi seven erkeklere gelince… Bu tip erkekler kadınların peşinden koşar ve kur yaparlar. Hatta aynı gecede üç ayrı randevu verebilen fakat hiçbirisiyle buluşmayıp barın birinde yeni biriyle tanışabilen kişilerdir. Kocası pembe seven kadınlar ihtiyatı elden bırakmamalıdır.

    Mor:

    Bu rengi sevenler aşkta da, iş yaşamında da kolay elde edilmezler. Bu rengi seven kişilerin etrafındakiler, onlara fazlaca bilgiç bulabilir. Mor rengi seven kadınların kişilikleri son derece güçlüdür. Onlar karşılarındakine gerçekten inanırsa ilişkiye girer ve oyunu kurallarına göre oynarlar. Erkekler ise aşk ilişkilerine iş ilişkisi tadında yaklaşırlar. Her iki cinsiyette de moru sevenler karşılarındakinin hoşnutluğundan çok kendilerininkini düşünürler.

    Siyah:

    Siyah renk gücü ve tutkuyu temsil eder. Cinsellik konusunda sekste tıpkı kırmızı gibi şehvetlidirler. Genellikle doğalarında sadizim ya da mazohizm vardır. Bu sebeple seks sırasında da hiçbir sınır tanımadan sevişirler. Biraz içe kapanık gibi görünseler de aslında sevişme anında diğer renklerden daha cesurdurlar. Fakat onlar saman altından su yürütenler gibi şehvetlerini yalnızca yatak odalarında partnerlerini şaşırtmak için gösterirler.

    Yeşil:

    Doğanın rengi olan yeşil güven veren bir renktir. Bu yüzden partneriniz yeşili seviyorsa doğru kişiyle birliktesiniz demektir. Bu rengi sevenler cinsel yaklaşımlarında masum ve tazedir. Yeşili seven kadınlar partnerlerine her zaman sadıktırlar. Tutkuları olsa bile bunu partnerlerine çok fazla göstermezler. Yeşili seven erkekler anlaşılmaz tavırlarıyla karşılarındakini etkilemeyi iyi bilirler. Kısacası partneriniz yeşili seviyorsa asla ihanetten şüphelenmemelisiniz.

    Turuncu:

    Turuncu rengi sevenlerin cinsel fantezilere eğilimi vardır. Cinsel etkinliği kendilerinin baş rolü oynadığı tek sahnelik bir oyun olarak görürler. Ön sevişme cinsel birleşme kadar önemlidir. Tatlı şeyler, anlamsız diyaloglar fısıldarlar. Turuncu insanlar orgazm olamasalar bile çok iyi rol yaparlar. Seks sırasında şehvetten dolayı partnerlerine biraz zarar verebilirler. Turuncu erkekleri eşlerinin saçını çekmeye,kadınları da eşlerinin sırtında çizikler bırakmaya eğilimlidirler.

    Kahverengi:

    Bu rengi seviyorsanız, eşiniz için bir hazinesiniz demektir. Kahverengi sevenler sıcak ve eşinin isteklerine karşı duyarlıdır. Bunun yanı sıra da kadın ya da erkek her iki cins de son derece romantiktir. Cinsellik onlar için 24 saatlik bir şeydir. Ateşin kenarında sarılıp uyumak, yağmurda yürümek kahverengi sevenler için tahrik edicidir.Ancak şiirsel duyguları öyle bir yapıya sahiptir ki bir tek kötü söz her şeyi mahvedebilir.

    Gri:

    Bu renk kararsız kişiler tarafından sevilir. Hiçbir konuda heyecanlanmadıkları gibi renk konusunda da son derece heyecansızdırlar. O yüzden de yorumsuz gölge rengini seçerler. Gri tercih eden erkekler cinselliği sakinleşme aracı olarak görürler. Ne fazlası nede azı. Kadınlar sevişmez, cinsel ilişkiye girerler. Sadece iki sebepten biri için: Eşlerini memnun etmek ya da hamile kalmak. Sevişme bitene kadar duvar kağıtlarındaki desenleri sayarlar.

    Mavi:

    Mavi sevenler harika cinsel partnerlerdir. Sevgi doludurlar, eşlerinin ihtiyaçlarına duyarlıdırlar. Sevişmeyi bir sanat olarak görür ve ilişkilerine zarifçe yaklaşırlar. Mavi seven erkekler piyanistlere benzerler, piyano çalarmış gibi zarifçe sevişirler. Mavi kadınları cinselliklerinin tadını sonuna dek çıkartırlar. Hem kadınlar hem de erkekler ön sevişmeden ve ardından gelen birleşmeden hoşlanır. Evlilikte mavi kişi mükemmel bir eştir, dışarıda gözü yoktur.

    Beyaz:

    Beyaza tutulmuş insanlar için sevdikleriyle birlikte yatmak sevişmekten daha fazla tercih edilir. Cinsellikten pek fazla hoşlanmazlar. Bu insanların doğasında biraz tutuculuk vardır. Onlar için, Fransız öpücüğü müstehcen bir şeydir ve gün ışığında sevişmek duyulmamış bir olaydır. Beyazı seven kadınlar gizlilik içerisinde soyunur.Erkekler cinsel ilişkiden önce ve sonra mutlaka yıkanır

  • Yağ yakmak için seks!

    Yağ yakmak için seks!

    İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre “yağ yakma” fikri kadınları sekse yönlendirebiliyor! Spor salonlarında sıkıcı aletlerle uğraşmak yerine, seks yapan kadınlar sanıyoruz ki çok daha mutlu oluyorlar!
    Zayıflamak ve fit kalmak için ‘yağ yakmak’ şart. Kadınlar bunun için türlü egzersizler yapmaya da hazır, yeter ki kıyafetlerinin içine rahat rahat girebilsin, kendilerini önce aynada sonra da toplum içerisinde ‘fit’ hissedebilsinler.

    İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda yapılan bir araştırma, eğer seks yapmak kalori harcamalarını sağlayacaksa, kadınların %76′sının yatağa hemen girmeye razı olduğunu gösteriyor.

    Araştırmaya katılan, spor salonuna düzenli olarak giden kadınların üçte ikisi Gym’de harcayacakları kalori değerine aynı şekilde ulaşacaklarsa, evde kalıp ev işi ve ‘seks’ yapmayı tercih edebileceğini söylemiş.
    Uzmanlara göre yarım saat süren aktif bir ‘seks’ 150 ilâ 300 kalori harcamanızı sağlayabiliyor.

    Geçmişte pek çok Hollywood yıldızının ‘düzenli seks hayatının’ fit kalmalarına son derece yararlı olduğunu belirtmesi de tesadüf değil anlaşılan. Seks, kalbin ve böylelikle metabolizmanın daha hızlı çalışmasını tetikliyor, dolayısıyla da ‘kalori harcamak’ kaçınılmaz oluyor. Haftada sekse 3 adet yarım saatlik seks seansı ayırmanız, ekstradan 750 kalori harcamanız demek ki bu da fit kalmak adına kesinlikle önemsenmeyecek bir değer değil!

    Seks, sadece yağ yakmanızı değil, vücudunuzun salgıladığı endorfin sayesinde kötü ruh halinden sıyrılmanızı, özgüveninizi artırmanızı ve daha enerjik olmanızı da sağlıyor. Tüm bunlar, birbirini tetikleyici, sinerji yaratan faydalar.

    Daha fazla seks ile hem daha fit kalma şansına
    hem de bir sonraki seans için daha güzel görünme isteğine sahip olabilirsiniz…

    Uzun zamandir seksin spordan daha fazla kalori kaybettirdigi soylenip durulurdu. Yapilan uzun arastirmalar sonucu sonuclar kamuoyuna aciklandi.

    KADINI SOYARKEN:
    Kadinin izni ile….. 12 kalori
    Zorla, kadinin izni olmadan.. 1187 kalori

    SUTYENI CIKARIRKEN:
    Iki elinle…. 8 kalori
    Tek elinle. 12 kalori
    Dislerinle.. 85 kalori

    PREZERVATIFI TAKARKEN:
    Ereksiyon halinde… 6 kalori
    Ereksiyon olmamış halde… 315 kalori

    ORGAZM
    Gerçekten 112 kalori
    Yapmacık. 315 kalori

    IKINCI DEFA KALDIRMA HALINDE:
    20-29 yaş arası…… 36 kalori
    30-39 yaş arası…… 80 kalori
    40-49 yaş arası…. 124 kalori
    50-59 yaş arası…. 972 kalori
    60-69 yaş arası… 2916 kalori
    70 ve daha yaşlı.. sonuçlar henüz bize ulaşmadı!

    SEKSTEN SONRA GIYINME:
    Sakince.. 32 kalori
    Acele….. 98 kalori
    Karısı zili calarken…. 1218 kalori
    Kocası zili calarken.. 3521 kalori