Etiket: salgın hastalıklar

  • Grip hurafeleri

    Grip hurafeleri

    Bu yazımızda yanlış bilinen grip hurafelerini paylaşacağız… Genellikle soğuk algınlığı ile karıştırılan ve birçok insanın hafif ve geçici bir hastalık olarak gördüğü için hekime bile başvurma ihtiyacı hissetmediği grip, özellikle çocuklarda, kronik hastalığı olanlarda ve yaşlılarda önemli komplikasyonlara da yol açabiliyor.

    Bu nedenle gripten korunmak ya da hastalık geliştiğinde zamanında hekime başvurmak çok önemli. Ancak toplumda yayılan kulaktan dolma bilgiler gripten yeterince korunmamızı önlüyor.

    Grip hurafeleri

    Acıbadem Taksim Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sezen Özkök grip hakkında doğru sandığımız yanlışları anlattı, önemli önerilerde bulundu.

    grip hurafeleri
    grip hurafeleri

    Yanlış: Grip basit bir hastalık.

    Soğuk algınlığı ayakta daha hafif atlatılabilirken, grip daha ağır ve ateşli olarak seyrediyor. Ayrıca çocuklarda, yaşlılarda ve akciğer hastalığı gibi kronik hastalığı olan hastalarda bronşit, sinüzit, kulak enfeksiyonu ve zatürre gibi komplikasyonlara yol açabiliyor, hatta ölümcül olabiliyor.

    Yanlış: Grip olduğumda antibiyotik fayda sağlar.

    Hem grip hem de soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotik etkili olmuyor. Ancak sinüzit, zatürree ya da kulak iltihabı gibi komplikasyon gelişmesi halinde antibiyotik doktor kontrolünde veriliyor. Gripten iyileşmenin yolu, bol sıvı alımı ve dinlenmeden geçiyor. Ayrıca doktor kontrolünde alınan ateş düşürücü ya da antiviral ilaçlar da kullanılabiliyor.

    grip hurafeleri
    grip hurafeleri

    Yanlış: Ocak ayına kadar aşı olamazsam çok geç kalmış olurum.

    Grip aşısının etkisi 2-3 hafta sonra başlıyor. Bu nedenle aşının eylül ve ekim aylarındaki grip salgınından önce yapılması öneriliyor. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sezen Özkök grip aşısı için en uygun zamanın sonbahar başlangıcı olduğunu belirterek, “ Ancak grip aşısı yaptırmak için hiçbir zaman çok geç değil. Çünkü şubat ayında en yüksek düzeyde görülen grip mayıs ayına kadar devam ediyor.“ diyor.

    grip_asisi_soguk_alginlik

    Yanlış: Grip olduğumda çocuğumu emziremem.

    Hemen her anne gribe yakalandığında, hastalığını çocuğuna bulaştırır düşüncesiyle emzirmekten vazgeçebiliyor. “Oysa sanılanın aksine anneler grip olduklarında çocuklarını emzirmeliler.” diyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sezen Özkök bunun nedenini şöyle anlatıyor: “Sanılanın tam tersine anne sütü gribe karşı doğal antikorlar içerdiği için bebeğe doğal bağışıklık sağlıyor. Ancak emziren anneler grip veya nezle olduklarında çocuğuna hem solunum yoluyla hem de el temasıyla bu virüsü bulaştırabiliyor. Bu nedenle hasta olan annelerin maske kullanmalarının yanı sıra bebeğiyle temas öncesinde sık sık ellerini yıkamaları çok önemli.” Bir önceki konumuz olan Grip Olan Anne Emzirebilir mi? göz atmanızda fayda var…

    Yanlış: Hasta kişilerden uzak kalmak beni her zaman korur.

    Bazı hastalar gribe yakalandıkları halde henüz yakınmaları başlamaması nedeniyle virüsü bulaştırabiliyorlar. Dolayısıyla gripten korunmak için hasta kişilerden uzak kalmanın yanı sıra aşı yaptırmak ve elleri de sık sık yıkamak gerekiyor.

    Yanlış: Her yıl aşı olmam gerekmiyor.

    Influenza virüsü, yapısını değiştirebilen bir virüs. Her yıl Dünya Sağlık Örgütü’nün salgına sebep olabilecek yüksek olasılıklı virüslere uygun aşı planlaması sonucunda aşıların içeriği her yıl değişiyor. Bu nedenle her yıl aşılanmak gerekiyor.

    Yanlış: Grip ilacı alırsam hastalığı ayakta geçirebilirim.

    Grip, soğuk algınlığı ile karıştırılmamalı. Grip, soğuk algınlığından daha ağır seyrediyor. Örneğin ciddi kas ağrısı, baş ve boğaz ağrıları ile ateş gelişebiliyor. Soğuk algınlığı olan kişi hastalığı ayakta atlatabiliyor ama grip yatak istirahati gerekiyor.

    Yanlış: Maske taktığımda gripten korunurum.

    Grip virüsü havadaki damlacıkların yanı sıra ellerimizle temas yoluyla da bulaşabiliyor. Dolayısıyla hastanın kullandığı telefon, mouse ve kapı kolları gibi ortak kullanılan eşyalarla ya da tokalaşmayla kişilerin birbirlerine temas etmeleri sonucu hastalık bulaşabiliyor. Bu nedenle hasta kişilerin bu dönemde sık sık ellerini yıkamaları ayrıca önem taşıyor.

    Yanlış: Aşı yapılınca asla hastalanmam.

    Grip aşısı hastalığı yüzde 100 önleyemiyor. Aşı grip olma riskini azaltıyor ve hasta olunsa bile etkilerinin daha az hissedilmesini sağlıyor. Her yıl Dünya Sağlık Örgütü’nün önderliğinde salgın yapması beklenen virüslere karşı aşı hazırlanıyor. Dolayısıyla aşı, içerisinde bulunmayan ve diğer salgın yapan virüslere karşı etkili olmadığı için bu virüsler bulaştığı takdirde kişi hastalanabiliyor.

    Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sezen Özkök grip aşısı olduktan sonra aşının etkisini gösterebilmesi için 2- 3 haftalık süreye ihtiyaç olduğunu belirterek, “Bu dönem içinde kişinin virüsle karşılaşması halinde antikor yanıtı oluşmaması nedeniyle hastalık gelişebiliyor. Bu yüzden aşının sonbahar döneminin başlarında, salgınlardan önce yapılması önemli.” diyor.

    Yanlış: Grip aşıları gribe yol açar.

    Toplumdaki yaygın inanışın aksine grip aşıları gribe yol açmıyor. Grip aşısı ölü aşı olduğu için enfeksiyonun gelişme riski olmuyor. Ancak aşının yapıldığı mevsim “nezle” olarak adlandırılan basit viral enfeksiyonlarının yoğun olarak yaşandığı bir dönem. Bu nedenle kişiler nezleye yakalandıklarında grip olduklarını düşündükleri için burun akıntısı ve halsizlik gibi yakınmalarına grip aşılarının neden olduğunu düşünüyor.

    İlgili Konular;

    Çocukları Gripten Nasıl Koruruz? Bitkisel Yöntemler

    Terlemek Gribe İyi Gelir Mi? Grip Hızlı Nasıl Geçer? Ne İyi Gelir? 

    Gripte hızlı iyileşme püf noktaları

  • Grip Aşısı Olmak İçin Geç mi?

    Grip Aşısı Olmak İçin Geç mi?

    Türkiye genelinde bir süredir etkili olan grip salgınından korunmak için özellikle risk grubunda yer alanların aşılanması gerektiği bildirildi.

    Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yılla kıyaslandığında ciddi grip salgını yaşandığını, özellikle son 15-20 gündür vaka sayısında büyük artış gözlendiğini söyledi.

    Grip virüsünün yol açtığı salgının giderek artacağını, çünkü her gün polikliniklere gelen vaka sayısının arttığını ifade eden Köksal, “H3N2 virüsü, geçen yıllar çok korkulan H1N1, yani domuz gribinden biraz farklı. Bu, domuz gribinin majör, yani küçük bir değişime uğramış variant hali ama inanın geçen seneki griplere göre, hatta domuz gribinden bile daha ağır ve uzamış klinik seyir izliyor” dedi.

    Köksal, grip virüslerinin insanları hastalandırma kapasitesinin çok yüksek olduğunu ve solunum yolu hücrelerine tutunduklarını, sonra da hastalık yapıcı maddelerini aktararak solunum yollarında ciddi hastalıklara yol açtığını anlatarak, şunları söyledi: “H3N2 virüsü oldukça ağır klinik tablo ortaya çıkarmaktadır. Özellikle çocuklar ve yaşlıları etkileyen hastalık, başlangıç olarak diğer grip türlerinden pek farklı değil.

    Halsizlik, yüksek ateş ve boğazda yanma ilk belirtiler

    Hastalık etkeni virüsün kolayca alt solunum yollarına inerek akciğerleri etkilediğini vurgulayan Köksal, şöyle devam etti:

    “Özellikle de risk grubunda olan yaşlılar, şeker, kalp, akciğer ve kanser hastaları ile çocuklar, gebeler, sigara içenler ve aşırı alkol tüketenlerde hastalık biraz daha ağır seyrediyor. En korktuğumuz nokta akciğerlerin etkilenmesi çünkü grip çok ağır seyirli zatürredir ve ölüme kadar gidebilir. Bunun için uzamış belirtileri olan hastaların kendi kendilerine ilaç almaksızın mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir.”

    Hastaneye müracaatta yüzde 20-30 oranında artış yaşandı

    Köksal, gribin tedavisi olan ve korunulabilen hastalık olduğuna dikkati çekerek, “Tedavide kesinlikle antibiyotik kullanılmaması gerekiyor. Antibiyotiklerin bir etkisi olmadığı gibi ileride gelişebilecek komplikasyonlarda direnç gelişmiş olacağı için tercih edebileceğimiz antibiyotik kalmayacak. İlk 48 saat içinde antiviral ilaçların alınması, hastalığın klinik seyrini ciddi oranda etkilemekte ve iyileştirmektedir” diye konuştu. Gribin bu kadar yaygın görülmemesi gerektiğine işaret eden Köksal, şunları kaydetti:

    “Geçen seneki aşılama oranları ile bu sene ki oranlara baktığımda yüzde yüze yakın düşüş olduğunu görüyorum. Bu çok önemli bir nokta. Geçen yıl domuz gribinden korkulduğu için büyük bir kesimi rahatlıkla aşıladık ama bu sene sanki domuz gribi bitti başka da grip olmayacak gibi, bırakın normal insanları risk grubunu oluşturan, beraberinde de altta yatan başka hastalığı olan kişilerin dahi öykülerini aldığımızda aşılanmadıklarını üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Hala geç değil, aşılanmamış, özellikle risk grubunu oluşturan grupların mutlaka aşılarını yaptırması gerekiyor.”

    Grip mevsimi boyunca aşı yapılabilir

    Köksal, hastaneye müracaatta yüzde 20-30 oranında artış yaşandığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Grip solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Sosyal öpüşme, tokalaşma gibi davranışlar bulaşmaya yol açabilir. Onun için ellerin sık sık yıkanması, hasta olanların mümkünse maske takarak iş yerine ya da okula gitmeleri basit korunma yollarıdır. Ellere değil de bükülen kolun iç kısmına hapşırılması, ellerin temiz kalması açısından bir parça önem arz etmektedir. Ellerini sık yıkama şansı olmayanlar, dezenfektan ürünleri kullanabilirler. Yarıyıl tatilinin geliyor olması, hastalığın yayılma hızını biraz düşürecektir ama şu anda hastalık pik noktasına gelmedi, artarak devam ediyor.”

    Kimler grip aşısı yaptırmalı?
    6 ay-18 yaş arası çocuklar ve gençler
    Kronik akciğer hastalığı olanlar ( Kronik bronşit, Astım vb.)
    Bütün kalp damar hastaları (Yalnızca Hipertansiyonu olan hastalaarda mutlak zorunlu değildir)
    Kronik böbrek, karaciğer hastalığı ve şeker gibi metabolik hastalığı olanlar
    Vücudu savunma sistemini zayıflatan kortizon veya immunsupresif denilen ilaçları kullananlar
    AIDS, kanser gibi vücudu direncini düşüren hastalığı olanlar
    Solunum sistemi çalışmasını bozan akciğer dışı hastalığı olanlar (Omurilik felçlileri, kas ve sinir sistemi hastalığı olanlar)
    Huzurevi ve bakımevinde kalanlar
    Hamileliğinde 3 ayı tamamlayan tüm hamileler
    Grip sezonu (sonbahar ve kış) hamile kalma olasılığı olanlar
    50 yaş üstü erişkinler
    Sağlık personeli ve itfaiye polis gibi önemli, yaygın kamu hizmeti yapanlar

    Gri aşısını kimler yaptıramaz?

    Piyasada ölü virüslerle yapılan ‘Split inaktif’ denilen aşı yaygındır ve güvenle yapılabilir. Zayıflatılmış virüslerle yapılan ve burundan sprey şeklinde verilen canlı aşılar ise doktora danışılmadan yapılmamalıdır. Bu aşılar bazı gruplara yapılmamaktadır. Bu gruplar şu şekilde sıralanabilir:
    Yumurtaya ciddi alerjisi olanlar
    Daha önce grip aşısına alerjik reaksiyon gösterenler
    Grip aşısından 6 ay sonraya kadar olan dönemde Guillan Barre denilen kas hastalığı geçirmiş olanlar
    6 aydan küçük çocuklar
    Ateşli hastalık geçirenler (Ateşli hastalık tamamen düzelene kadar aşı yapılmaz)