Etiket: sağlıklı yaşam

  • Zayıflatan bitkiler

    Zayıflatan bitkiler

    Mevsimlerin insan vücuduna yaptığı etkileri hafifletmede ve vücuttan su atılımını hızlandırmada bitkiler hızlı sonuç veriyor.

    Biberiye, funda yaprağı, kiraz sapı, ısırgan yaprağı, yeşil çay, mate yaprağı ve kekik gibi içinde barındırdığı özelliklerle vücutta tam bir detoks etkisi yapıyor.

    Biberiye

    Biberiye yaprakları, bağırsaklardan yağın emilmesini azaltıyor ve dolayısıyla kilo almayı ve karaciğer yağlanmasını önleyebiliyor. Ayrıca safra salgısını artırarak özellikle yağlı besinlerin sindirimini kolaylaştırıyor. Biberiye yaprakların diğer taraftan, idrar söktürücü özelliği ile vücuttan ödemin sökülmesine de yardımcı oluyor.

    Funda yaprağı ve kiraz sapı

    Funda yapraklarının da idrar artırıcı etkisinin yanı sıra sindirimi kolaylaştırıcı özelliği var. Kiraz sapı da zengin potasyum içeriği nedeniyle vücutta idrar ile atılan potasyum dengesinin bozulmasını önlüyor.

    Isırgan, yeşil çay ve mate

    Isırgan yapraklarının da potasyum bakımından zengin bir idrar söktürücü olmasının yanı sıra vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı var. Yeşil çay ve mate yaprağının da içinde bulunan kafein maddesi nedeniyle fiziksel halsizliği giderici ve enerji verici içecekler olduğunu belirtmemiz gerekir.

    Kekik yağı

    Kekiğin uçucu yağında safra artırıcı etki bulunur. Dolayısıyla sindirimi kolaylaştırır.

    İlgili Konular ;
    Kararlıyım yaza zayıf gircem
    Zayıflamanın Tüyoları
    Kilo Vermenin 50 Sırrı
    Yaza Zayıf ve Sağlıklı Girmenin Yolları

  • Diyet Ürünlerine Dikkat

    Diyet Ürünlerine Dikkat

    Diyet yaparken insanların baş vurdukları çarelerden biride diyet ürünlerine başvurmaktır. Peki bu ürünler ne kadar güvenli? Hiç düşündünüz mü?

    Diyet kadınların ömürleri boyunca sürekli olarak uyguladıkları bir durumdur. Oldukça zorlayıcı bir süreç olan diyeti kolaylaştırmak adına bazı firmalar, diyet ürünleri üretmeye başladılar. Tatlandırıcılar da bunlardan birtanesidir. Şekerin tadından vazgeçemeyenler için üretilen bu ürünler diyet sırasında size fayda mı yoksa zarar mı sağlıyor? Bunu hiç sorguladınız mı ?

    Diyet srıasında şeker alımını kısıtlayan fakat bu tadı almak isteyenler için üretilen tatlandırıcıların kalorisi bulunmamakta. Fakat kullanan insanların kilo kaybına uğramadıkları, kilo kaybının durduğu, hatta kilo aldıkları gözlenmiş ve araştırma yoluna gidilmiştir. Yapılan araştırma sonucu bu ürünlerin aslında sanıldığı gibi faydalı değil tam tersine zararlı olduğu belirlenmiş. Kilo vermek isteyenlerin aksine kilo aldıkları sonucuna varılmıştır.

    Tatlandırıcıların neden böyle bir sonuca yol açtığını merak eden bilim adamları yaptıkları incelemeler sonucu tatlandırıcıların iki şekilde kilo alımına neden olduğu anlaşıldı. Birincisi bağırsakta şekere duyarlı hücreleri harekete geçirdiği için vucudun gereğinden fazla şeker depoladığı, ikincisi ise yemek sırasında kullanıldığı zaman kişinini iştahını açtığı yönünde olduğudur.

    Yani sonuç olarak diyet sırasında kullanılan ve faydalı olduğu sanılan tatlandırıcı diyet ürünleri, sanılanın aksine kişiye kilo aldırmaktadır. Bu yüzden size tavsiyemiz doğal olan durumu benimseyerek tatlandırıcı kullanmaktan vazgeçmenizdir. Doğal olarak kilo vermeye çalışmak sizi amacınıza daha hızlı ulaştıracaktır.

  • Zayıflamanın Tüyoları

    Zayıflamanın Tüyoları

    Sağlıklı bir yaşam için bünyenize göre uygun kiloda olabilmek için zayıflama amaçlı bazı yöntemlere başvurabilirsiniz.

    Kolay ve sağlıklı kilo vermek için;

    Çok yenen yemekler az tüketilen kalori miktarları bunlar bunlar hep fazla kiloların yardımcısıdır. Fazla kilolar nedeniyle fiziğiniz ve sağlığınız bozulabilir. Hızlı kilo vermek istiyorsunuz fakat sağlık durumunuzuda bu nedenle tehlikeye atmak istemiyorsunuz. Peki bu durumda ne yapmak gerekir. İşte kolay ve sağlıklı bir şekilde zayıflama yöntemleri:

    Vücuda alınan besinler kişiden kişiye ve besinlerin içeriğine göre farklı özellik gösterir. Yemek yenildikten 4-5 saat sonra yenilen yemeklerin verdiği tokluk hissi giderek azalır ve kan şekerinin düşmesine yol açar. Bu sayede tekrar yemek yememiz açlığımızı gidermemiz için gereklidir.Aşırı derecede aç kalmak daha çok yemek yemeyi gerektirir. Açlıktan sonra yenilen yemek yorgunluk hissi vererek metabolizmanın çalışma hızını düşürür ve bu da fazla kilo oluşumuna neden olur. Kalorilerin bir kısmı yakılır,bir kısmıda yağlarla birlikte kilo problemini ortaya çıkarır.

    Bol bol su tüketmek gereklidir. Yaz aylarında vücudun sıvıya olan ihtiyacını su ile karşılamak en sağlıklı ve yararlı olanıdır. Su içmeyi ihmal etmemek gerekir. Sadece susayınca su içmek yerine ,su içmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz.

    Kısa sürede kilo verme çabaları vücudun direncini etkili derecede düşürerek sağlık problemlerine yol açar. Kilo vermek amacı ile kullanılan ilaçlarda sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir. Diyet kurallarına uygun bir şekilde az ve sık olarak öğünler tüketilirse istenilen sonuca daha kısa sürede ulaşılabilir.

    Sağlıklı ve hızlı zayıflamak için;

    Kilolarınızdan bir an evvel kurtulmak, aynı zamanda sağlıklı zayıflamak istiyorsanız şu önerilere kulak verilmelidir.

    1) Akşam yemeğine dikkat: Akşam yemeğini erken vakitte yemelisiniz. Akşam yemeğiniz hafif olmalıdır. Tok karna yatmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır.

    2) Tatlı ve şekerli meyvelerden uzak durun: Yemeklerden sonra tatlı yemek adettir. Yemeklerden sonra tok karnımıza, şekerli meyveler ve tatlı yememeliyiz. Dikkat edelim, sadece tatlılardan kaçınılmıyor, şekerli meyvelerden de uzak durulmalıdır.

    3) Alkolden uzak durun: Alkolden, gazlı, soğuk içeceklerden kaçınmalısınız. Çünkü alkol besinlerdeki yağın emilimini arttırır.

    4) Ilık su ve yeşil çay: Öğün aralarında mümkün olduğunca ılık su ve yeşil çay içilmesi gerekir.

    5) Erken kalkmak ve egzersiz: Erken kalkmak, zayıflamanız için çok önemlidir. Sabah erken kalkmalı ve egzersiz yapılmalıdır. 15 dakikalık bir harekete ihtiyacınız var. Sabah yapacağınız yürüyüş, dans etmek gibi bir egzersiz ile vücut ısınızı hafif yükseltmenizde fayda var.

    Zayıflatan meyveler

    Meyve ve sebzelerin faydaları saymakla bitmez. Yapılan araştırmalara göre bazı meyvelerin kilo verdirip zayıflattığı gözlenmiştir.

    Zayıflatan meyvelerin ilk sırasında greyfurt yer almaktadır. Bu mucize meyve iştah azaltarak zayıflamaya yardımcı olmaktadır. İçerisinde bulunan C vitamini sayesinde yaraların da çabuk iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca aç karnına yendiğinde kandaki yağı yakıp atmaktadır. Çok yemek yendiğinde ya da fazla yağlı yemek yendikten sonra içilen bir bardak greyfurt suyu vücuttaki ağırlığı alarak rahatlama sağlar. Ayrıca hazmı kolaylaştırır. Beden ve zihin yorgunluğunun giderilmesinde yardımcıdır. Greyfurt meyvesinin tadı hafif acımsı ve ekşi olduğundan dolayı çoğu kişi greyfurt suyu içmeyi tercih ediyor. Greyfurt cildin güzelleşmesine de yardımcıdır.

    Zayıflatan meyvelerin ikinci sırasında nar yer almaktadır. Nar estetik görünümü ve tadı ile oldukça güzel bir meyvedir. Greyfurt da bulunduğu gibi narda da bol miktarda C vitamini bulunur. Nar hazımsızlığı önler ve vücudun yağ depolamasını engeller. Ayrıca narın zayıflatan etkisinin yanında yorgunluk giderici, vücudun dinç ve enerjik olması gibi etkileri de vardır. Greyfurt kalori bakımından düşükken, nar biraz kalori bakımından yüksektir. Bu nedenle yeteri kadar tüketilmesi tavsiye olunur. Nar meyve olarak yenebilirken, suyu ve nar ekşisi şeklinde de tüketilebilir. Antioksidan bakımından oldukça zengin bir meyvedir.

    Kayısı da zayıflamaya yardımcı bir meyvedir. Bağırsak hareketlerinin düzensizliği sonucunda oluşan kabızlığı gidermeye yardımcıdır. Bağırsak hareketlerini hızlandırır, sindirim sorunlarını çözer. Kilo vermeye yardımcıdır. Cildin yenilenmesini sağlar. Yazın bol miktarda tüketebileceğiniz bu meyve bronzlaşmaya da yardımcıdır. Tatil yaparken yenilen kayısı kalıcı bronzluk sağlamaktadır. Zayıflatan altın meyvelerden biri de yaban mersinidir. Bol miktarda kanserden koruyan antioksidan içeren bu meyve hafızayı güçlendirmektedir. Ayrıca lif bakımından da zengindir.

    Yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi karpuz bol miktarda tüketilmelidir. Bir kâse karpuz 70 kaloridir. C vitamini ve su bakımından zengindir. Karpuz tek başına yendiğinde kilo aldırabilir. Bu nedenle diyet listemize eklemeli ve bu şekilde ek besinlerle tüketmeliyiz. Tek bir besin tüketerek zayıflama yanlıştır. Bunun yerine dengeli biçimde beslenmek sağlıklı kilo vermekte altın kurallardan birisidir. Tatlıyı çok sevenler ve diyet yaptıklarından dolayı tatlıya hasret kalanlar kırmızı üzüm yiyerek tatlı krizini önleyebilir. Bir kâsede ortalama 80 kalori vardır. Zayıflamaya yardımcı bir meyvedir. Zayıflatan meyvelerin sonuncusu elmadır. Elma kemikleri güçlendirir, astım ve diyabet gibi hastalıklar karşısında kişiyi korur. Yemeklerden önce yenilen elma iştahınızı bastırır ve az yemek yemenizi sağlar. Yemeklerden sonra yendiğinde ise hazımsızlığı giderir.

    İlgili Konular ;
    Yaza Zayıf ve Sağlıklı Girmenin Yolları
    Yazın Hangi Estetikler İsteniyor
    Yaza Hazırlık Diyeti İle Yaza Zayıf Girin
    Kararlıyım Yaza Zayıf Gircem
    Kilo Vermenin 50 Sırrı
    Ailece diyet yapmanın yolları

  • Yazın Hangi Estetikler İsteniyor

    Yazın Hangi Estetikler İsteniyor

    Yaz aylarında ince kıyafetler ve bikiniler içinde daha güzel bir vücuda sahip olmak isteyenler estetik merkezlerine koşuyor.

    Botoks: Özellikle alın ve göz çevresi kırışıklıklarının giderilmesi için son zamanların en ideal ilacıdır. Uygulaması 2 dakika içerisinde yapılmaktadır. Etki mekanizması; mimik ve kırışıklığa neden olan kasların hareketlerini minimalize etmektir, süresi yaklaşık altı aydır. Yüze anestezik bir krem sürüldükten sonra beş dakika içinde ince bir iğne sayesinde uygulama gerçekleşmektedir.

    Gögüs Küçültme: Göğüs küçültme ameliyatına, göğsün renkli kısmıyla deri bileşkesi arasında yapılan bir kesiyle başlanır. Meme başından aşağıya ikinci bir düşey kesi yapılır. Bu cerrahi kesiden girilerek meme dokusu şekillendirilir. Kalıcı dikişlerle göğüs dikleştirilir. Böylelikle sadece iki küçük izle, meme şekillendirilmiş olur. Genel anestezi altında 1 saatte ameliyat gerçekleştirilir. Kadının göğüs çapına göre göğüs 2–3 beden küçültülebilir.

    Göğüs Büyütme: Göğüs altından 3 veya 4 cm. kesilerek, meme dokusunun arkasına ameliyat öncesi belirlenen implant konur. Eğer meme istenilen boyutlara geldi ise ameliyat tamamlanır. Genellikle talep, göğüs ölçüsünün en küçük boydan 85 C`ye çıkarılması yönündedir. 1–2 saatte gerçekleştirilen işlem sonrasında hasta aynı gün taburcu edilir ancak 2–3 gün dinlenmesi gerekir.

    Basen: Bu bölge için uygulanacak en iyi cerrahi çözüm liposuctiondır. Aynı ameliyatta kalça bölgesine yapılacak yağ emme girişimleriyle kalça hatları da belirginleştirilebilir. Yakınmaya neden olan çöküntüler de aynı cerrahi seansta emilen yağlarla doldurulup, böylelikle yuvarlak hatlara sahip kalçaya kavuşulabilir. Sarkmış kalçaların şekillendirilebilmesi için deri ve yağ dokusu çıkartılabilir.

    Liposuction: Vücudun çeşitli bölgelerinden vakumla yağ emilip gereken bölgelere bu emilen yağdan enjeksiyonla ilave yapılarak, vücudun yeniden şekillendirilmesi sağlanır. Eskiden 3 litreden fazla yağ almayı riskli bulan plastik cerrahlar yeni buldukları yöntemle 10 litreye kadar yağ çekebiliyor ve vücudun adeta bir heykeltıraş gibi yeniden şekillendirilmesini sağlıyor. Liposuction sonrası işinize birkaç gün içinde dönebilir, normal aktivitelere 1–2 hafta içinde yeniden başlayabilirsiniz.

    Karın Germe: Cerrahi kesi, sezaryen izinin olduğu yerdedir. Karın gerilir, tamamen dümdüz olur. Tekrar aynı bölgede yağ oluşumu söz konusu değildir. Karın duvarı kasları gevşemişse, dikişle karın duvarı da gerilir. Aynı esnada karın duvarının yan bölümündeki kaslara güçlendirme dikişleri konularak, bel oyuntusu oluşturulur. Göbek deliği yeni yerine yerleştirilerek işlem sonlandırılır.

    İlgili Konular ;

    Ameliyatsız Göğüs Küçültme Yöntemlerini Biliyor musunuz?
    Vaser liposelection nedir?
    Liposuction
    Karın germe estetik ameliyatı
    Dolgu Ve Botoks
    Doğal Göğüs Küçültme Yöntemleri

  • Polikistik Over Sendromu Nedir ?

    Polikistik Over Sendromu Nedir ?

    Polikistik Over Sendromu Nedir ? | 1Polikistik Over Sendromu (PCOS); merkezi sinir sistemi, hipofiz bezi, yumurtalıklar, böbreküstü bezleri ve diğer dokular arasındaki etkileşimşerin bozulmasına bağlı olarak üretkenlik döneminin herhangi bir bölümünde ortaya çıkabilen karmaşık bir hastalıktır. Hastalar genellikle adet düzensizliği(adet gecikmesi, az adet görme veya hiç adet görememe), aşırı tüylenme, sivilcelenme ve kısırlık gibi şikayetlerle doktora başvururlar. Hastalığın oluşmasında genetik faktörlerin yanında beslenme ve egzersiz gibi çevresel faktörlerin de rolü olduğu düşünülmektedir. Özetle Polikistik Over Sendromu tanısı alan kişilerde adet düzensizliği ve buna bağlı yumurtlama bozuklukları, aşırı tüylenme ve sivilcelenme gibi kozmetik sorunlar, kısırlık problemi ile artmış rahim ve meme kanseri, diyabet ve kalp- damar hastalığı riski bulunmaktadır.

    PCOS olan kadının ailesinde de aynı risklere sahip olduğu ve bazı genlerin sorumlu olduğu sanılmaktadır. Polikistik over sendromunun kadının hayatının hangi döneminde başladığı bilinmemektedir. Bazı araştırmalarda anne karnında bazı araştırmalarda ergenlik döneminde başladığı savunulmuştur.

    Normalde adet döngüsünün ilk gününden itibaren olgunlaşmaya başlayan yumurta hücresinin gelişiminin yarıda kalması, yeterli büyüklüğe erişip çatlayamayarak her defasında yumurtalıklardan birinde milimetrik boyutlarda bir kistin oluşmasıyla sonuçlanmaktadır. Yumurtanın çatlayamaması adet görmek için gerekli hormon seviyesinin tamamlanamayarak adetin gecikmesine ve bir dizi hormonal bozukluğun oluşmasına neden olmaktadır. Hastalığın belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olan esas olay kadınlarda hakim olması gereken östrojen hormonu yerine erkeklere özgü karakterlerin gelişmesini sağlayan androjen hormonunun fazla salgılanmasıdır.

    Polikistik Over Sendromu Nedir ? | 2

    Polikistik Over Sendromlu hastaların %90’ında aşırı kilo, adet düzensizliği(adet gecikmesi, az adet görme veya hiç adet görememe), aşırı tüylenme, sivilcelenme gibi problemler vardır. %10 hasta ise zayıf olup yumurtalıkarı ilaçla tedavi edildiğinde aşırı uyarılmaya bağlı ‘aşırı uyarılmış yumurtalık sendromu’, çoğul gebelik veya düşük riski ile karşılaşmaktadır.

    Polikistik Over Sendromlu hastalara yaklaşırken hastalar aşağıda belirtilen 4 gruba ayrılarak incelenirler:

    1.GRUP: Adolesan (ergenlik döneminde olan) Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu gruptaki hastalar çocukluktan veya ergenlik döneminden itibaren kilo almaya başlayan, adet düzensizliği, aşırı tüylenme, sivilcelenme gibi problemleri olan hastalardır. Bu hastalar tanısı konulduktan sonra uygun bir egzersiz ve diyet programına alınır. Tüylenme, saç dökülmesi, ciltte aşırı yağlanma ve sivilcelenme gibi kozmetik problemler için gerekli tıbbı tedavinin yanında lazer gibi kozmetik yöntemler birlikte uygulanmalıdır. Ayrıca hormon bozukluğu ve adet düzensizliği varsa uygun hormon tedavileri başlanabilir.

    2.GRUP: Cinsel olgunluk döneminde olup bekar veya çocuk problemi olmayan Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu hastalarda ilk önce hasta aşırı kilolu ise Beden Kitle indexi (BKİ= Kilo/(Boy²)) 25 kg/m² değerine ulaşılması hedeflenerek uygun bir egzersiz ve diyet programına alınmalıdır. Tüylenme, saç dökülmesi, ciltte aşırı yağlanma ve sivilcelenme gibi kozmetik problemler için gerekli tıbbı tedavinin yanında lazer gibi kozmetik yöntemler birlikte uygulanmalıdır.
    Bu gruptaki zayıf hastalarda ise tanı aşamasında belirtilerin karışması riski olduğu için erkeklik hormonu (androjen) salgılayan tümörler ve Cushing Sendromu ve Konjenital adrenal hiperplazi gibi hastalıklar dışlanmalıdır.

    3.GRUP: Cinsel olgunluk döneminde olup çocuk sahibi olamayan Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu gruptaki hastalar hekimleri tedavi konusunda en çok zorlayan hastalardır. 1yıllık korunmasız ilişkiye rağmen gebelik elde edilemeyen hastalarda öncelikle erkek faktörü değerlendirilip gerekli tedaviler yapılır. Daha sonra tüplerin açık olup olmadığını anlamak için rahim filmi çektirilir. Soruna yönelik tedavi planlanır. Eğer çiftlerde sperm testi normal, rahim filminde de tüpler açıksa birinci basamak tedavi hastanın mevcut kilosunun en az %5’inin verdirilmesidir. Bu şekilde hastaların %30-40’ı gebe kalmaktadır.

    Bu gruptaki zayıf ya da kilo verip de gebe kalamayan aşırı kilolu hastalarda ikinci basamak tedaviye geçilerek Klomifen Sitrat ya da Aromataz İnhibitörleri denilen ilaçlarla yumurtlama tedavisi yapılır. Bu yöntemlerle hastaların %60-70’inde yumurtlama oluşurken %20-30’unda tedaviye direnç gelişmektedir.

    Yumurtlama olmuşsa %40-50 gebelik gerçekleşmektedir. İşte tedaviye dirençli bu hastalara ya iğne ile yumurtlama tedavisi yapılmakta ( çoğunlukla aşılama tedavisi ile desteklenerek) ya da laparaskopik (kapalı) yöntemle yumurtalara 4-5 adet pencere açılmasıyla yapılan Laparaskopik Ovaryan Drilling yöntemi uygulanmaktadır. Burada tedaviyi belirleyen ana noktalar hastanın kilosu, erkeklik hormon düzeyleri ve kullanılan ilacın miktarıdır.

    Günümüzde bu grup hastalarda AMH (Antimüllerian Hormon) isimli hormon tedaviyi belirlemede oldukça etkin bir rol oynamaktadır. AMH hormonu 3.8 değerinin üzerinde ise bu hastalara Laparaskopik Ovaryan Drilling operasyonu yapılmalıdır. Eğer AMH 3.8’in altında ise aşılama ve tüp bebek yöntemleri bu hastalarda daha etkili olabilir.

    Bir kez daha altını çizelim ki iğneyle yapılan tedaviler aşılama ile birleştirilmezse tedaviye yanıt azalır.

    İğne ile yapılan tedavilerde düşük, çoğul gebelik ve yumurtalıkların aşırı uyarılması beklenen riskler olup, çok deneyimli endokrin bilgi ve becerisine sahip jinekologlar tarafından yapılmalıdır.

    Ayrıca klomifen sitrat tedavisine 6 aydan uzun süre devam edilirse yumurtalık kanserine başlangıç olan gelişmelerin artacağı konusunda da kuvvetli kanıtlar bulunmaktadır.

    3 defa aşılama tedavisine yanıt vermeyen çocuksuz hastalarda bundan sonraki basamak tüp bebek tedavisi olmalıdır. Tüp bebek tedavisinde yumurtalar uyarılırken çok dikkatli bir tedavi rejimi uygulanmalı, tedavi sonucu yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromundan kaçınılmalıdır.

    Polikistik over sendromlu hastalarda tüp bebek tedavisi uygulanması gereken durumlar aşağıda sıralanmıştır:

    – Gebelik elde edilemeyen ilaç( klomifen sitrat) veya iğne(FSH) tedavileri
    – Tüplerin yapışık veya tıkalı olduğu durumlar
    – Evre 3-4 endometriozsis(Çikolata kisti)
    – Genetik tanı yapmayı gerektiren hastalık geçirme öyküsü
    – Erkek kaynaklı kısırlık
    – İleri anne yaşı

    Bu aşamada Laparaskopik Ovaryan Drilling operasyonu ve İn vitro-matürasyon (IVM) denilen ilaçsız tüp bebek tedavileri de diğer seçenekler olarak göz önünde bulundurulmalıdır. IVM, yumurta toplama işleminden sonra olgunlaşmamış yumurtaların laboratuvar ortamında olgunlaştırılarak mikroenjeksiyon uygulamasının yapılmasıdır. Olgunlaşmamış oositlerin laboratuar ortamında olgunlaştırılması işlemine in vitro matürasyon (IVM) adı verilmektedir. Bu yöntem ile hormon preparatlarının kullanımına bağlı kilo alma, karında şişlik, göğüslerde gerginlik, sinirlilik, bulantı, kusma gibi istenmeyen yan etkiler görülmemektedir. Ayrıca maliyeti çok yüksek olan hormon preparatları kullanılmadığından tedavi daha ucuza mal olmaktadır. Laparoskop ile yumurtalıklara 4-5 adet pencere açılması daha önce aşırı yumurtalık uyarılması, olgun olmayan yumurta elde edilmesi, AMH’nın 4’ün üzerinde olması durumlarında düşünülmesi gereken bir tedavi yöntemidir.

    4.GRUP: İleri yaştaki çocuk sahibi olmuş veya çocuk problemi olmayan Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu gruptaki hastalarda karşılaşılan sorunlar aşağıdaki başlıklarda toplanmıştır:

    1. Şeker hastalığına yatkınlık (İnsülin direnci)

    Polikistik Over Sendromlu kadınlar şeker hastalığı(diyabet) gelişimi yönünden artmış risk altındadır. Yaş, beden kitle indeksi, artmış bel çevresi, bel/kalça oranı ve birinci dereceden yakınlarında diyabet öyküsü PCOS’ta diyabet risk faktörleri arasındadır. Polikistik over sendromunda insülin direnci temel rol oynamaktadır. İnsülin direnci yumurtlama fonksiyonunun bozulmasına neden olarak polikistik over sendromlu hastaların çocuk sahibi olmalarını zorlaştırmaktadır.

    İnsülin direncini hesaplamak için geliştirilmiş pek çok formül bulunmaktadır. En basit hesaplama yolu açlık kan şekerinin açlık insülinine bölünmesidir. Bu değer 4.5’in altında ise hastada insülin direnci mevcut demektir, derhal insülin duyarlılığını artıran metformin gibi ilaçlara başlanmalıdır.

    2.Yüksek tansiyon ve kalp krizi riski

    Polikistik over sendromlu kadınlarda görülen obezite, şeker hastalığı,yüksek tansiyon ve yüksek kan yağlarının olması kalp krizi riskini arttırmaktadır.

    Bunlar arasında obezite en önemli risk faktörlerinden biridir. Obezite, kalbin yapısında ve fonksiyonunda çeşitli değişikliklere yol açabilir. Obezite ve hipertansiyonun birlikte bulunması kalbin yapısı ve fonksiyonu üzerine olan etkinin çok daha şiddetli olmasına neden olur. Beden ağırlığı olması gerekenin %20 üzerinde olanlarda hipertansiyon sıklığı normal ağırlıktakilerin 2 katıdır. Özellikle bel/kalça oranı artmış hastalarda kan basıncı yüksekliği ile yakından ilişkilidir.

    PCOS’lu kadınlarda artmış insülin direnci kan yağlarının yükselmesine sebep olmaktadır. Kanda kötü kolesterolde(LDL) iyi kolesterole (HDL) oranla artış olması polikistik over sendromlu kadınlarda damarlarda sertleşme (ateroskleroz) riskini ortaya çıkarır. Bu durumda kadınlarda felç ve kalp krizi riski oluşmaktadır. Özellikle insülin direnci mekanizması genel olarak kanda pıhtılaşma eğilimi yaratmakta ve damar tıkanıklığı oluşma riskini artırmaktadır.

    3.Rahim kanseri riski

    Polikistik over sendromlu kadınlar rahim kanseri riski taşımaktadırlar. Endometrium (Rahim iç tabakası ) kanseri kadınlarda görülen kanserler arasında ikinci sıradadır. Obezite, düzenli olarak rahim iç tabakasının adet kanaması ile dökülememesi ve çocuk doğurmamak kanser riskini arttırmaktadır.

    PCOS’de rahim iç tabakasının yüksek östrojen düzeyine maruz kalınması ve yumurtlama olmadığı için progesteron hormonunun koruyucu etkisinin ortadan kalkması nedeni ile kanser riski artmaktadır. Polikistik over sendromu olan kadınların adet kanaması olması için ilaç kullanmaları bu riski azaltmaktadır. Hormon tedavisi almak istemeyen kadınlarda belirli aralıklarla endometrial kalınlık değerlendirmesi için ultrason yapılmalıdır. Endometrial kalınlığın adet sonrası azalmaması durumunda endometrial biyopsi (rahim iç zarından parça alınması) yapılmalıdır.

    SONUÇ:

    PCOS hastaları asla hastalıklı bir insan psikolojisine kapılarak hayatı kendilerine yaşanmaz hale getirmemelidirler. Görme sorunu olan bir insan gözlük takarak yaşama nasıl uyum sağlıyor ise PCOS hastaları da diyet ve egzersizle kilo kontrolü yaparak, zamanında doktora başvurup problemine çözüm üreterek istediği sayıda çocuk sahibi olup tamamen normal bir yaşam standardı yakalayabilirler

    Prof.Dr.Recai PABUÇCU

  • Kalça ve Basen Eriten Diyet

    Kalça ve Basen Eriten Diyet

    Kalça eriten diyet basen eritme yöntemleri sizlerle.

    Türk kadınlarının kilo problemleri genelde göbek ,basen ve kalça yağlarıdır.

    Özellikle basenler, kadınların doğum yaptıktan sonraki şikayet ettiği kilo sorunlarından biridir. Hatta bu kalça yağları bazen bayanları öyle bir bunalıma götürür ki dışarı bile çıkmak içininizden gelmez.

    Size kalça yağlarınızdan basit ama etkili yöntemlerle kurtulacağınızı söylesem sanırım müjde vermiş olurum:) Artık kalça yağları sorun haline gelmesin kısa bir sürede kalça ve basen bölgenizdeki yağlardan kurtulabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey aşağıda belirtmiş olduğum diyet ve diğer talimatları uygulamanız;)

    Uygulayacağınız 6 haftalık diyetle kalça ve basen bölgelerinizdeki fazla yağlardan kurtulabilirsiniz.

    Amerikalı ünlülerin denediği bu diyetle sadece vitrinden izlemekle yetindiğiniz dar pantolonları üzerinizde rahatlıkla taşıyabilirsiniz. Tabii rakiplerinizi kıskandırıp, partnerinizi büyülemek de cabası.

    Diyetin amacı Hareketsizlik ve yanlış beslenme sonucu vücudun alt tarafında toplanan yağlardan kurtulmak için çok özel bir diyete ihtiyaç var.

    Uygulayacağınız diyet her yerde kolayca bulup tüketeceğiniz gıdalardan oluşuyor. En önemlisi de oldukça ekonomik oluşu.

    Diyetin birinci dereceden etkilediği bölüm kalça ve basen ardından da bacaklar geliyor. Özellikle binici pantolonu olarak adlandırılan kalça ve diz kapağı bölgesinde fazla kilo problemi olan kişiler tam 6 hafta içinde etkili çözüme kavuşabiliyorlar.

    Diyet kayısı ve badem müslini olarak tanımlanıyor. Müslinin hazırlanışı Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem ve kurutulmuş meyvalar ve tahıllar kadar pek çok vücudunuza faydalı gıdalar bulunuyor. Ancak hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi forma sokuyor.

    Hazırlanışına gelince…

    2 fincan yulaf tanesi, 2 fincan kırılmış fındık, 1 fincan buğday, 1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm, 1 fincan ayçiçek tohumu, 1 fincan badem, 1 fincan ince kıyılmış kuru kayısı Malzemeleri karıştırıp, blenderdan geçirin. Hazırladığınız karışımı tam 12 porsiyon olacak şekilde eşit parçalara ayırın. Her porsiyonda karışımı bir bardak diyet soğuk süt ilave ederek tüketeceksiniz. Tabii üzerine yarım dilim muz da ekleyebilirsiniz.

    Her günkü program

    Kahvaltı: Bir porsiyon hazırladığınız müsli, bir fincan süt ve dilimlenmiş yarım dilim muz Saat 11.00: Bir elma Öğle: Bir porsiyon müsli ve yarım muz

    Öğleden sonra:Bir avuç kuru üzüm

    Ana öğün: Meyveyle birlikte temel gıdalar

    Yatmadan önce: Bir portakal Meyveler: Elma, kayısı, iki kurutulmuş erik, bir mango Ana öğünler

    Pazartesi: Bir parça tavuk kanat ya da göğüs ızgara, yeşil salata ve bir meyve

    Salı: İki yumurtalı omlet, domates ve rendelenmiş havuçla tüketilecek.

    Çarşamba: Bir çay fincanı büyüklüğünde yer tutan spagetti. Bir meyve.

    Perşembe: İnce dilimlenmiş bir tavuk göğsü. Haşlanmış havuçla servis yapılacak. Dilerseniz yanına haşlanmış brokoli de alabilirsiniz. Bir meyve.

    Cuma: Ton balıklı yeşil salata. Bir adet katı pişmiş yumurta. Bir meyve.

    Cumartesi: Bir parça hindi göğsü, mısırla karışık yeşil salata. Bir meyve.

    Pazar: 3 dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası ve iki adet haşlanmış patates. Bir meyve.

  • Dukan Diyeti 2017 Özet

    Dukan Diyeti 2017 Özet

    Merhaba
    Forum alanımızda yer alan Kadınlar Kulübü üyeleri Dukan Diyeti başlığı yazısının çok ses getirmesi sonrasında editörümüzden çok bilimsel olmayan dukan diyetini herkesin anlayabileceği bir dilde masala gibi anlatmasını istedik. Bu yazıda çok ses getirdi sonrasında sorulardan bir ibize Dukan Diyeti Menü’sü konusunu açmamız gerektirdiğini götserdi. Dukan Diyet yemekleri isimli başlığı da açtık. Üyelerimiz dukan diyeti tarifleri‘ne de yer verdi sitemizde. Bunlar tamamen sizlerin talepleri sonrasında gelişti.

    Dİyetin olmaz ise olmazları öncelikle Dukan Diyeti’ne yeni başlayacaklar mutlaka Dukan Diyeti evreleri yazısını mutlaka okumalıdırlar. Bu yazının sonrasında ise Dukan Diyeti’ne karar verdiyseniz Dukan Diyeti menüsü başlığını okumanızı kesinlikle öneririm.

    Yukarıdaki yazıda kırmızı kelimelerden ilgili konulara link konmuştur. Bu yazı tüm başlıkların derli toplu bir alanda oluşturulması için dukan diyeti yapacaklara özel hazırlanmıştır.

    Diyet Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    – Diyet yaparken bir ayda ne kadar kilo vermek idealdir ?
    – Diyet yapmanın genel kuralları nelerdir ?
    – Diyet yapmadan sadece egzersizle zayıflanır mı ?
    – Günlük kalori ihtiyacımızı nasıl hesaplayabiliriz ?
    – Diyet yaparken günlük kalori ihtiyacından ne kadar azaltmak gerekir ?
    – Egzersiz yapmadan sadece diyetle zayıflanır mı ?
    – Her diyet programı herkeste işe yarar mı ?

  • Zayıflatan Tarifler – Arda Akdiş

    Zayıflatan Tarifler – Arda Akdiş

    Kendinizi, eşinizi ve çocuklarınızı ideal kiloya kavuşturmanın en kolay yolu!
    ZAYIFLATAN TARİFLER
    Aç Kalma Stresinden Uzak Sağlıklı Mutfak

    Yıllardır zayıflamanın yolunu mu arıyorsunuz? Her türlü diyeti denedim bir türlü dikiş tutturamadım mı diyorsunuz? Evde pişirdiğiniz börekler aile fertlerine ‘parmaklarını yedirecek’ kadar nefis mi? Ailecek televizyon karşısında tabak tabak meyve yemeye bayılır mısınız? Pilav, ekmek, patates üstüne söyle harika bir revaniye de ‘hayır’ diyemiyor musunuz? Çocuğunuz yemekten sonra kocaman bir çikolata yemezse huzursuz mu oluyor? Bu sorulara cevabınız evetse, aman dikkat! Hem siz, hem eşiniz, hem de çocuklarınız büyük risk altındasınız!

    Yıllardır yalan yanlış bilgilerin ve reklâmların yönlendirdiği beslenme sistemimizin köklü değişikliklere ihtiyacı var. Artık bu gidişe dur demek, boş ve zararlı yiyecekleri hayatımızdan çıkarmak gerekiyor. Mutfakta sağlıklı bir devrim yapmanın zamanı geldi! İnsanları doğru beslenme prensipleriyle tanıştıran ve ‘çok satanlar’ listesinden inmeyen Taş Devri Diyeti ve Karatay Diyeti kitapları bu devrimi bir cümle ile özetliyor: Glisemik indeksi düşük yiyeceklerle beslenin!

    Beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmek, böreklerden, pidelerden, kişi başına neredeyse her gün tükettiğimiz bir adet ekmekten vazgeçmek elbette kolay değil. Fakat sağlıklı bir vücuda ve kafaya sahip olmanın, dermanımızı koruyabilmenin başka bir yolu da, şimdilik yok.

    Araştırmacı Arda Ardiş bu kitapta teoriyi pratiğe çevirdi. Türk ve dünya mutfaklarından düşük glisemik indeksli 150 yemek tarifini sizler için derledi. Aile bireylerinin sağlıklı yaşaması, kilo almaması ve kilolarından kurtulması için ‘akıllı’ bir mutfak oluşturdu. Ve bu mutfakta uyulması gereken altın kuralları belirledi. Bu kitapta okuyacağınız bilgileri eşinizle paylaşın ve çocuklarınıza anlatın. Nerelerde hata yaptıklarını ve hatalarında ısrar ederlerse, ileriki yaşlarında onları bekleyen sorunları söyleyin.

    İşte akıllı mutfağın yeni prensipleri… İşte balık çorbasından içli köfteye, bamyalı piliçten kabak kebabına, İtalyan usulü böbrek tavadan roka soslu çipuraya, ayva dolmasından avokado salatasına kilo aldırmayan lezzetli tarifler… Tüm aileniz için hayırlı olsun.

    Zayıflatan Tarifler - Arda Akdiş | 3

    Kitabın Bölümleri

    1. REKLÂMLARA GÖRE BESLENEN ŞİŞMAN BİR NESİL!

    2. KİLO ALDIRAN KISIRDÖNGÜ!

    3. ŞİŞMANLIĞIN SONU İYİ DEĞİL!

    4. KİLİDİ AÇACAK ANAHTAR: DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKS

    5. İNSÜLİN DİRENCİNİ ‘ADIM ADIM’ KIRIN!

    6. İYİ YAĞ, KÖTÜ YAĞ!

    7. DOĞALINI BULANA KADAR MÜCADELE

    8. KİLO VERMEYİ HIZLANDIRAN GIDALAR

    9. ZAYIFLATAN TARİFLER
    • MUTFAKTAKİ ALTIN KURALLAR
    • ÇORBALAR
    • KÖFTELER, ET VE TAVUK YEMEKLERİ
    • KEBAPLAR
    • SAKATAT YEMEKLERİ
    • BALIKLAR VE DENİZ ÜRÜNLERİ
    • DOLMALAR
    • SEBZE YEMEKLERİ
    • MEZELER
    • SALATALAR
    • EV YAPIMI ÜRÜNLER

    10. MUTFAK SÖZLÜĞÜ

    Arda Akdiş kimdir ?

    1952 yılında Bursa’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni ve Gazetecilik Yüksekokulu’nu bitirdi.

    Gazetecilik mesleğine 1977 yılında Günaydın gazetesinin açtığı Genç Gazeteci Yarışması’nı kazanarak başladı. Günaydın’da muhabirlik ve haber koordinatörlüğü yaptıktan sonra Sabah gazetesinin kuruluşunda yayın koordinatörü olarak görev aldı.

    Daha sonra Bugün, Yeni Asır ve Akşam gazetelerinde genel yayın yönetmenliği, Gözcü gazetesinde yazı işleri müdürlüğü, Türkiye Jokey Kulübü’nde de basın ve iletişim müdürlüğü yaptı. Gazeteciler Cemiyeti üyesi ve Sürekli Basın Kart sahibi olan Akdiş, halen serbest gazeteci ve yazar olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

    Almanca ve İngilizce bilir. İki çocuk babasıdır.

  • Kilo verdiğimi ve Dukan diyeti yaptığımı öğrenenlerin çoğunun bana en çok sorduğu soru : Neler yedin ?

    Kilo verdiğimi ve Dukan diyeti yaptığımı öğrenenlerin çoğunun bana en çok sorduğu soru : Neler yedin ?

    Kilo verdiğimi ve Dukan diyeti yaptığımı öğrenenlerin çoğunun bana en çok sorduğu soru : Neler yedin ? | 4Yakın arkadaşlarım için bir liste yapıp fotokopi ile dağıtmıştım ama ilk yazıma gelen yorumlardan sonra (Bkz. Dukan Diyetim ) bunu Kadınlar Kulubu Portal’ında da yazmaya karar verdim.

    Öncelikle yazdıklarımda miktar sınırlaması yok. En azından ben miktar konusunda hiç kısmadım kendimi. Aklımda olanların markalarını da yazacağım. Markete girdiğimde önce onlara yöneliyorum çünkü. Yediklerimi sabah, öğle, akşam diye de ayırmıyorum. Kafama, o anki keyfime göre gruplandırıp yedim çünkü.

    Şimdi gelelim BEN neler yedim :

    – Her protein gününde mutlaka 2 tane yumurta ( Genelde haşlayarak birini mutlaka sabah, diğerini akşam veya öğlen, ya da yağsız peynir ve baharatlarla omlet yaptım )
    – Yağsız beyaz peynir ( İnceledim en düşük yağ oranı Migros markalı olanda var)
    – Yağsız kaşar peynir ( Sütaş )
    – Yağsız süt ( Pınar süt )
    – Yağsız Yoğurt ( Sütaş)

    Şimdi bu sütlü ürünler grubunda mutlaka yağ oranlarını karşılaştırın. Bazı markalarda light deniyor ama inceleyince yarım yağlı olduğunu görüyorsunuz. Kimi sütte light olduğu halde yağ oranı 1,4 ama diğerinde 0,15. O nedenle mutlaka karşılaştırma yapıp en az yağlıyı seçin.

    Tavuk göğsü ( ben kuşbaşı doğrayıp yağsız tavada arada az az kaynar su ekleyerek kapağını kapatıp içinin de pişmesini sağladım. Pişince kekik, kırmızı biber ve karabiberle tatlandırdım. Veya light yoğurt ve taneli hardalı karıştırarak sos yaptım. Böylece o tatsız göğüsten lezzetli sayılabilecek bir yemek çıktı. Bunu bazen öğlen bazen akşam yedim. Bazen de 2 öğüne böldüm)

    Köfte ( Yağsız kıyma, biraz soğan ve tuz hariç baharatlarda tatlandırıp tavada pişirdim. Tavaya 1 damla yağ koyup kağıt peçete ile her tarafına yayarsanız dibine yapışmıyor.)

    Pınarın light hindi salamı ( Valla sabah, öğle, akşam is tediğim her öğünde ya da acıktıkça yedim.)

    – İçecek olarak sorbitol ve aspartamla tatlandırılan içecekleri içebiirsiniz. Benim favorim Cola Zero ve Lipton Şeftali Light. Bol bol tükettim.

    Yulaf Kepeği ( Bazen krep yaptım ama çoğunlukla üşenip light yoğurtla karıştırıp yedim. Benim gibi şekerli yoğurt sevenler içine biraz da tatlandırıcı koyabilirler. )

    – Hergün en az 1,5 lt su. Şekersiz çaylar, kahve.

    Şimdi size 2 tarif vereyim. İlki tek başına bir öğün olabilecek doyuruculukta;

    Hindi salamlı ve light kaşarlı yulaf kepekli krep:

    Krep için: 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeği, 1,5 yemek kaşığı beyaz peynir, 1 yumurta. Bütün malzemeyi güzelce çırpın, 1 damla yağı tavada peçeteyle yayıp, tava iyice kızınca malzemeyi döküp altlı üstlü pişirin. ( Maalesef ben her zaman tutturamadım. Moralinizi bozmayın;))
    Krep pişince biraz soğumasını bekleyin içine hindi salam ve ince kesilmiş kaşar peynirini koyup sarın. Ben bunu her seferinde 2 ye bölüp yedim. Bir öğünde fazla geldi.

    Bu da Dukan Tatlımız. Tarif kardeşimden :) :

    1 lt den biraz daha az light süt, 3 yumurta, 3 kaşık tatlandırıcı ( canderel veya splenda).

    Bütün malzemeyi karıştırıp minik kaselere bölüyoruz. Bu kaseleri içi su dolu başka bir tepsiye oturtup 170 derece fırında üzeri hafif kızarana kadar pişiriyoruz. Soğuyunca buzdolabına koyuyoruz. Buzdolabında ne kadar uzun süre kalırsa o kadar güzel oluyor aklınızda olsun. Yapımı hem kolay hem de çok hafif bir tatlı.

    Valle benim günlük öğünlerim bu yazdıklarımdan oluştu. Genelde öğün düzeni yaptım ama acıktıkça bunlardan miktar kısıtlaması olmadan yedim. Zaten protein tok tutan birşey istesenizde çok fazla yiyemiyorsunuz. Çok fazla açlık hissinizin olmadığı zamanlarda acıkmasanızda öğün vakitleriniz geldiğinde yemenizi tavsiye ederim. Az yersem çok kilo veririm diye birşey yok bu diyette. Sadece daha halsiz düşersiniz. bu arada günde en az 20 dakika yürüyüş yapmayı da ihmal etmeyin derim.

    Hepimize kolay gelsin:)

    Dukan Diyeti Kadınlar Kulübü Yorumları

    Özgün içeriktir link olarak kaynak verilmeden yayınlamaz !

    http://www.ekoorganik.com/kategori/gida/unlu_mamuller/ru_sheim_yulaf_kepegi_500.aspx

  • Dukan Diyeti – Yaşanmış bir diyet hikayesi :)

    Dukan Diyeti – Yaşanmış bir diyet hikayesi :)

    Dukan Diyeti - Yaşanmış bir diyet hikayesi :) | 5 Aman Allahım 64 kiloyum ( Bu ne ki demeyin dolabınızdaki hiçbir pantalona giremiyor, sadece eşofman ve hint usulü bol elbiselere sığabiliyorsanız bu bir felakettir). Tartıda 3 aydır aynı kiloyu gördükten sonra artık bu kilonun yerleştiğine karar verdim. Arada az yemek, bol hareket etmek, 3 beyazı kesmek vs gibi çalışmalarım olsa da neredeyse sadece karbonhidrat ve şekerli besinlerle yaşayan biri olarak muvaffak olamadım tabii ki.

    Ne yapsanm kendimi salıp gardrobumu mu yenilesem, spor salonuna mı yazılsam (ki nefret ederim), yoksa bu kadar masrafa girmeyip biraz boğazımı mı tutsam diye. Bu gelgitler arasında bir arkadaşımın tavsiyesi ile Dukan diyetinden haberdar oldum. Et, süt vs oldum olası severim zaten deyip ilk iş gidip kitabı aldım. Tabi ki sadece et, süt sevmek yetmiyormuş. Hepsi yağsız olacak, istediğin her kısmı yiyemiyorsun falan. Uzun iş diye düşünürken baktım başka çare yok bu kilolardan da kurtulmam lazım de nemekten zarar gelmez deyip marketin yolunu tuttum.

    Dukan Diyeti - Yaşanmış bir diyet hikayesi :) | 6Yağsız süt, yağsız peynir, tavuk göğsü ( but önerilmiyor maalesef ), diyet içecekler ( aspaertam ve sorbitol içerenler), şekersiz sakızlar, surimi aldım da aldım. Gören bu hatun savaş haberi almış der. Ve bu diyetin püf noktası : Yulaf Kepeği ! Ama merek marketlerde bulunmuyor ki. Onu da ertesi gün internetten sipariş vererek meşru diyete başlama günü olan Pazartesiyi ilk dukan günü olarak ilan ettim. Bu arada Dukan resmi internet sitesinde diyetle ilgili bana özel yönergeleri okudum. dukana göre olmam gereken kilo 60.

    Ben ise 58 i görmeden bırakmam diyorum ki gözüm kalan bazı kıyafetlere ancak o şekilde girebilirim. Zamanında almışım giymişim doyamamışım 2 kilo için Dukan da beni kıracak değil herhalde.

    Gelelim yeni başlayanlar için diyet evrelerine kısaca göz atmaya :

    Dukan 4 evreden oluşuyor :

    1 – Atak Evresi : Bu dönem kişinin boyu, kilosu gibi etkenler gözönüne alınarak 3 veya 4 gün sürüyor. SAdec e saf protein ile beslenebiliyorsunuz. Bu proteinin yasaklı olanları da var ( tavuk budu, derisi vb)

    2- Seyir evresi : Bu dönem olmak istediğiniz kiloya inene kadar devam etmekte. Benim için önerdiği süre 30 gün kadardı ( Tabii ki benim 60 kiloya inmek istediğimi düşündü dukan amca). Bu dönemde 1 gün saf protein, 1 gün protein + sebze ile besleniyorsunuz. Veya 5 gün protein, 5 gün protein + sebze ile besleniyorsunuz. Bir de benim gibi vermesi gerekenkilo miktarı 5-6 kilo civarında olanlar için mükemmel bir program var. 2 gün saf protein + 5 gün serbest :) Serbest derken tabii ki olayı çok da abartmamak lazım. Gayet dikkatli, ve seviyeli beslenmeliyiz ( ha ben yapabildim mi sormayın gitsin ) Ben bu 2 günlük programı duyunca pek heveslendim tabi.

    3- Güçlendirme evresi : Bu dönemde seyir evresine ek olarak daha fazla sebzemiz var. Yani sebze çeşidi artıyor. Ayrıca önce haftada 1, sonra da haftada 2 kere ödül öğünleri var. İstediğinz yiyebiliyorsunuz ama haftada t ek öğün.

    4- Koruma evresi: Bundan sonra rahatız. Sadece haftada 1 gün saf protein günü yapıyoruz onun dışında serbestiz. İstediğimizi yiyoruz.

    Bu evrelerin süresi kişinin vermek istediği kilo miktarına göre değişmekte. Örneğin Seyir evresi kimi için 2 ayı bulabilirken kiminde 5 ayı bulabiliyor. Rehber gibi hazırlanan Dukan Diyeti kitabından kendiniz için uygun süreyi hesaplayabilirsiniz.

    Diyetin bir kaç ipucu var. İlki daha önce bahsettiğim Yulaf Kepeği. Diyetin olmazsa olmazı. Hergün 1,5 kaşık tüketmek zorundasınız. İster yoğurda vs karıştırın ister özel tarifiyle krep gibi yapın. Bu hergün yenecek. Aslında gayet tok tutan birşey. Genelde benim 1 öğünüm yulaf kepeğinden oluştu. Diğer bir önemli nokta asansör kullanımı. Asansör kullanımı unutuyoruz ( en azından 5 kata kadar). Bol bol merdiven kullanıyoruz. Ayrıca her gün mutlaka 20 dakika yürüyoruz. Mutlaka 1,5 lt sıvı tüketiyoruz. Su, çay, kahve ( tabii ki şekersiz olmak kaydıyla ) bu 1,5 lt nin içinde.

    İpuçlarından bahsetmişken bana göre zor olan kısımdan da bahsedeyim. Meyve yok. Kesinlikle, asla ve katiyyen güçlendirme evresine kadar meyve yemiyoruz. bu benim için işin kabus kısmı. Neyse ki ben 2 gün saf protein + 5 gün normal beslenerek meyvelerimden mahrum kalmadım.

    Dukan Diyeti - Yaşanmış bir diyet hikayesi :) | 7Gelelim benim Dukanıma;

    İlk üç gün hiçbir açlık çekmememe rağmen bir bakımdan kabustu. Öyle bir ödem attım ki neredeyse her yarım saatte bir wc ye koşturdum. Gece uykumdan uyanarak bile. 3. gün artık umutsuzluğa kapılmaya başlamıştır bu ödem denen şey hiç beni terketmeyecek diye ama terk etti :) 3. gün sonunda tartı 62 kg.yu gösteriyordu. Şimdi haftada 2 gün protein 5 gün normal beslenme düzenine geçebilirdim. Bu 5 günü nasıl mı geçirdim? Maalesef çok da sağlıklı beslenerek olamadı. Çünkü doğum günleri, davetler vs derken zaten yemek yemekten özellikle hamurişi ve tatlı yemekten hiç bıkmayan ben ipin ucunu kaçırdım. Lakin nasıl olduysa 2. haftanın sonunda 60,5 kg olmuştum. Benim protein günlerim pazartesi -perşembeydi.

    Bu 2 haftada 1 protein gününde sağlık sporunu yaşadım. Ölçemedim ama sanırım tansiyonum dütü. Sabah ofisime ulaşmak için merdiven çıkardan gözüm karadı, başım döndü ve oturdum kaldım. Bir süre sonra kendimi toplayıp ofise çıktığımda şeftalili light ice tea ye sarıldım ama nafile. İçiyorum ama şekersiz olduğundan dolayı o ohh kendime geldim hissini bir türlü yakalayamıyorum. Üzerine light beyaz peynir, kaşar peynir, light hindi salam ne bulursan yedim de bira kendime gelebildim. Bu diyet süresince tek yaşadığım olumsuzluk da buydu.

    Ben 6. haftanın sonunda 58 kiloyu tartıda gördüm ya mutluluğumun kelimelerle tarifi yok. Benim gibi birinin canı hiç tatlı, pasta, kurabiye vs istemeden diyet yapabildi. Beni gören bilen şaşırıyor. Söylerlerdi 3 beyazdan uzak durmadığın sürece o seni kendine çeker. Doğruymuş.Biz yedikçe yine isyitoruz ve istediğimiz her zaman yedikçe bir kısırdöngüye girip bırakamıyoruz. En azından protein dönemlerimde tat lı vs konusunda hiç sıkıntı yaşamadım. Şu an sadece haftada 1 gün koruma amaçlı protein günü yapıyorum. Ve hayatımdan çok memnunum.

    Ama şunu da eklemeden geçemeyeceğim. 10 kg.dan fazlam olsa idi ben yukarıdaki 4 evreyi asla tamamlayamazdım. Çünkü meyva yok. Şansım vermem gereken kilonun daha az olması sanırım. Bir de bu diyet bana şunu öğretti. Sık sık tartılıp kilo kontrolü yapmayı ibre yukarı doğru çıkmaya meyil verdiğinde 1-2 günlük protein atakları ile tekrar istenilen düzene girmeyi.

    Dukan Diyeti Kadınlar Kulübü Yorumları

    Bunlar benim dukan deneyimlerim. Allah diyete ihtiyaç duyana yardım etsin, diyet sürecinde olana sebat versin :)

    Sorularınız var ise seve seve cevaplayabilirim….