Etiket: sağlıklı yaşam

  • Meme Kanseri Riskini Azaltan Diyet Gıdaları: 5 Yiyecek Tavsiyesi

    Meme Kanseri Riskini Azaltan Diyet Gıdaları: 5 Yiyecek Tavsiyesi

    Meme kanseri riskini azaltan diyet gıdaları: Yüksek lif, düşük yağ, organik ve turpgillerden beslenme ile sağlıklı bir yaşam için önemli adımlar.

    Meme kanseri, günümüzde kadınların sağlığını ciddi şekilde tehdit eden bir sorundur. Ancak, sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla bu riski azaltmak mümkündür. Birçok araştırma, belirli gıdaların meme kanseri riskini azaltmada etkili olabileceğini göstermektedir.

    Bu makalede, meme kanseri riskini azaltabilecek ve sağlıklı bir diyetin önemini vurgulayan bazı diyet gıdalarına odaklanacağız. Yüksek lifli gıdalar, dengeli yağ alımı, organik beslenme ve turpgillerden sebzeler gibi seçenekler, bilinçli beslenmeyle meme kanseri önleme stratejilerinde önemli bir rol oynayabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzına adım atmak ve bu bilinçli diyet tercihleriyle sağlığımızı korumak, sadece bugünün değil, geleceğimizin güvenliği açısından kritik bir adımdır.

    Meme Kanseri Riskini Azaltan Diyet Gıdaları

    Meme kanseri, beslenme alışkanlıklarıyla ilişkilendirilen bir dizi faktörden etkilenebilir. Meme kanserini önleyebilecek potansiyel gıdaların seçimi, sağlıklı bir yaşam tarzının önemli bir parçası olabilir. Organik gıdaların bu konudaki önemi ve bazı besin seçenekleri hakkında bilgi edinmek için bu makaleyi inceleyin.

    Meme Kanseri Riskini Azaltan Diyet Gıdaları
    Meme Kanseri Riskini Azaltan Diyet Gıdaları
    1. Yüksek Lifli Diyet: Meme Kanserine Karşı Kalkan

    Yapılan araştırmalar, yüksek lifli beslenmenin meme kanseri riskini azaltabileceğini göstermektedir. Tam tahıllar, meyveler ve sebzeler gibi lif açısından zengin gıdalar, hormonal dengeyi destekleme ve sindirim sağlığını koruma konusunda önemli bir rol oynayabilir. Lif, kanserin önlenmesinde etkili bir faktör olabilir.

    1. Yüksek Yağlı Diyetin Tehlikeleri

    Yüksek yağlı diyetlerin belirli meme kanseri türleriyle ilişkilendirildiği bilimsel çalışmalar bulunmaktadır. Doymuş yağ oranı yüksek olan gıdaların ölçülü ve dengeli bir şekilde tüketilmesi önemlidir. Yağlı et, tereyağı ve tam yağlı süt ürünleri gibi gıdaların kontrollü alımına dikkat edilmelidir.

    1. Organik Gıdalar: Kanser Riskini Azaltan Bir Seçenek

    Organik gıdaların içerdiği zararlı böcek ilaçları ve kimyasalların olmaması, meme kanseri riskini azaltma potansiyeli taşır. Yapılan araştırmalar, organik gıdaların kanseri önlemede etkili olabileceğini göstermektedir. Bu gıdalar sadece bir beslenme tercihi değil, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam tarzının bilinçli bir parçasıdır.

    1. Turpgillerden Sebzeler: Potansiyel Bir Müttefik

    Karnabahar, lahana ve brokoli gibi turpgillerden oluşan sebzelerin düzenli tüketimi, meme kanseri riskini azaltmada potansiyel bir strateji olabilir. Bu sebzelerin içerdikleri besin öğeleri, agresif kanser türlerine karşı koruyucu olabilir.

    1. Darı: Antioksidanlar ve Lif Kaynağı

    Darı, meme kanseri riskini azaltmada potansiyel faydalar sağlayabilecek antioksidanlar, lifler ve fitokimyasallar açısından zengin bir tam tahıl kaynağıdır. Antioksidanlar, oksidatif stresi azaltarak kanser gelişimine katkıda bulunan serbest radikalleri nötralize edebilir.

    Unutulmamalıdır ki diyet sadece bir faktördür ve meme kanserini önleme konusunda kapsamlı bir yaklaşım, sağlıklı bir yaşam tarzını, düzenli egzersizi ve rutin taramaları içermelidir. Bu nedenle, kişiselleştirilmiş tavsiyeler için bir sağlık uzmanına danışmak her zaman önemlidir.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Hangi gıdalar meme kanseri riskini azaltır?

    Yüksek lifli besinler (tam tahıllar, meyveler, sebzeler), düşük yağlı gıdalar, organik besinler ve turpgiller sebzeler meme kanseri riskini azaltmada etkili olabilir.

    Meme kanseri için hangi diyet en iyisidir?

    İdeal diyet, yüksek lifli, düşük yağlı, antioksidan içeren organik gıdaları içermeli ve turpgiller sebzeleri barındırmalıdır. Dengeli ve sağlıklı beslenme önemlidir.

    İyi bir beslenme meme kanserini önleyebilir mi?

    Evet, iyi bir beslenme alışkanlığı meme kanseri riskini azaltabilir. Yüksek lif, düşük yağ, ve antioksidan içeren gıdalarla sağlıklı beslenme önemli bir koruyucu faktördür.

    Meme kanserini azaltmanın 3 yolu nedir?

    Yüksek lifli beslenme tercih etmek, düşük yağlı diyet uygulamak ve organik gıdaları tercih etmek meme kanseri riskini azaltmada etkili olabilir. Ayrıca, düzenli egzersiz ve sağlıklı yaşam tarzı da önemlidir.

    Akdeniz diyeti meme kanserini önlüyor

  • Enteral ve Parenteral Beslenme Nedir? Arasındaki Farklar

    Enteral ve Parenteral Beslenme Nedir? Arasındaki Farklar

    Enteral ve parenteral beslenme yöntemleri, sindirim sistemine alternatif sağlık çözümleri sunar. Sağlıklı yaşamı desteklemek için modern beslenme stratejilerini keşfedin.

    Sağlığın korunması ve iyileştirilmesi sürecinde, bazen geleneksel beslenme yöntemleri yetersiz kalabilir. Bu noktada, enteral ve parenteral beslenme gibi özel yöntemler devreye girer. Bu blog yazısında, enteral beslenmenin ne olduğundan parenteral beslenmenin avantajlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi bulacaksınız.

    Sağlık durumu nedeniyle ağız yoluyla beslenme güçlüğü çekenler, sindirim sistemi problemleri yaşayanlar veya özel durumları gereği geleneksel beslenmeye uygun olmayan bireyler için bu yöntemler hayati önem taşıyor. Detayları keşfedin ve sağlıklı yaşamın anahtarlarına bir adım daha yaklaşın.

    Enteral Beslenme Nedir?

    Enteral beslenme, sindirim sisteminin bir bölümünden besin alımını ifade eden bir terimdir. Bu yöntem genellikle nazogastrik veya gastrostomi tüpleri aracılığıyla gerçekleştirilir. Enteral beslenme, bireyin ağızdan beslenme yeteneğini sürdüremediği durumlarda kullanılır.

    Kimler Enteral Yoldan Beslenir?

    • Yutma güçlüğü yaşayan hastalar
    • Koma, bilinç kaybı veya uzun süreli entübasyon gereken hastalar
    • Çene cerrahisi geçirenler
    • Sindirim sistemi problemleri olan bireyler

    Kimler Enteral Beslenme Yapamaz?

    • Sindirim sisteminin kullanılamayacak kadar hasar gördüğü durumlar
    • İlerlemiş bağırsak tıkanıklığı
    • Şiddetli mide-bağırsak kanaması
    • Peritonit (karın zarının iltihabı)

    Enteral Beslenme Tüpü Çeşitleri Nelerdir?

    • Nazogastrik tüp: Burun yoluyla mideye ulaşan bir tüp.
    • Gastrostomi tüpü: Karın cildinden doğrudan mideye uzanan bir tüp.
    • Jejunostomi tüpü: Jejunuma ulaşan bir tüp.

    Enteral Beslenme Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

    Avantajlar:

    • Sindirim sistemini korur.
    • Enfeksiyon riski düşüktür.
    • Psikolojik olarak olumlu etki yapabilir.

    Dezavantajlar:

    • Yutma refleksini kaybetmiş hastalarda kullanılamaz.
    • Bazı hastalarda tüp yerleştirme zor olabilir.
    • Mide boşalma sorunları yaşanabilir.

    Enteral Beslenme Sırasında Gelişebilecek Yan Etkiler Nelerdir?

    • Mide bulantısı ve kusma
    • İshal
    • Tüp yerinden çıkabilir
    • Mide şişkinliği
    • Besin intoleransı

    Enteral Beslenmede Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Nelerdir?

    • Tüp yerleştirme sırasında hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.
    • Tüp yerinden çıkmaması için düzenli kontrol yapılmalıdır.
    • Beslenme çözeltisinin uygunluğu sürekli kontrol edilmelidir.

    Parenteral Beslenme Nedir?

    Parenteral beslenme, sindirim sisteminden geçmeden doğrudan kana besin maddelerinin verildiği bir beslenme yöntemidir. Bu genellikle damar içi yollarla gerçekleştirilir.

    Kimler Parenteral Beslenmeye İhtiyaç Duyar?

    • Ciddi barsak tıkanıklıkları
    • İnflamatuar bağırsak hastalıkları
    • Ciddi yanıklar
    • Ağız veya yutma yoluyla beslenmeyi engelleyen durumlar

    Parenteral Beslenme Çeşitleri Nelerdir?

    • Total Parenteral Beslenme (TPN): Tüm besin ihtiyacının damar içinden karşılandığı yöntem.
    • Partial Parenteral Beslenme (PPN): Sadece belirli besin maddelerinin damar içinden verildiği yöntem.

    Parenteral Beslenmenin Faydaları Nelerdir?

    • Beslenme ihtiyacı hızlı bir şekilde karşılanabilir.
    • Sindirim sistemine yüklenmeden beslenme sağlanabilir.

    Parenteral Beslenmenin Riskleri ve Yan Etkileri Var mı?

    • Enfeksiyon riski: İğne veya kateter yerinden enfeksiyon oluşabilir.
    • Elektrolit dengesizlikleri: Yanlış hesaplamalar veya uygulamalar sonucu olabilir.
    • Şeker metabolizması bozuklukları: Özellikle TPN kullanımında.

    Enteral ve Parenteral Beslenme Arasındaki Farklar Nelerdir?

    Enteral ve Parenteral Beslenme
    Enteral ve Parenteral Beslenme
    • Enteral: Sindirim sistemi kullanılır, daha doğal bir süreçtir.
    • Parenteral: Sindirim sistemi kullanılmadan doğrudan kana besin maddeleri verilir.

    Evde Enteral ve Parenteral Beslenme Yapılabilir mi?

    • Evde enteral beslenme, uygun ekipman ve eğitimle mümkündür.
    • Evde parenteral beslenme genellikle sağlık profesyonelleri tarafından sağlanır.

    Enteral Beslenme Yan Etkileri Önlenebilir mi?

    • Doğru tüp seçimi ve yerleştirme teknikleri kullanılarak risk azaltılabilir.
    • Düzenli kontrol ve bakım ile komplikasyonlar önlenebilir.

    Kimler Parenteral Beslenmeye Uygun Değildir?

    • İleri derecede karaciğer veya böbrek yetmezliği olanlar.
    • İleri derecede şeker hastalığı olanlar.
    • Besin maddelerine karşı ciddi alerjisi olanlar.

    Bu bilgiler ışığında, enteral ve parenteral beslenme konularında daha fazla bilgi almak veya spesifik durumlar için profesyonel bir sağlık uzmanına başvurmak her zaman önemlidir. Bu yazı, genel bilgilendirme amacı taşımaktadır ve bireyin durumuna özgü sağlık uzmanı önerileri dikkate alınmalıdır.

  • Cilt Kanseri Alternatif Tedavi Yöntemleri: 6 Etkili Çözüm

    Cilt Kanseri Alternatif Tedavi Yöntemleri: 6 Etkili Çözüm

    Cilt kanseri alternatif tedavi yöntemleri hakkında bilgi alın! Sağlığınız için 6 etkili çözümle cilt kanserine karşı doğal ve bütünsel tedavi seçeneklerini keşfedin.

    Cilt kanseri teşhisi genellikle endişe verici olabilir, ancak umut verici haber, neredeyse tüm vakaların tedavi edilebilir olmasıdır. Her yıl, ABD’de üç milyondan fazla insanın cilt kanseri teşhisi konulduğu tahmin ediliyor; bazıları ise birden fazla türle karşı karşıya kalabiliyor. Bu tanıların en yaygını genellikle bazal hücreli cilt kanseri olarak karşımıza çıkarken, onu skuamöz hücreli kanser izlemektedir. Güneşe maruz kalma, gelişmiş cilt kanseri tespiti ve uzun yaşam süresi gibi faktörler, bu kanser türlerinin artışında rol oynayabilir.

    Cilt kanseri tedavisi için bir dizi seçenek bulunmaktadır. Geçmişte cerrahi, kemoterapi ve radyasyon terapisi standart tedavi seçenekleri olarak kabul ediliyordu, ancak günümüzde hastalar genellikle alternatif, doğal tedavi yöntemlerini tercih etmektedir. Sistemik tedaviler arasında immünoterapi gibi seçenekler, kanser hücrelerini yok ederken bütünsel bir bakım sağlar.

    Kişilerin tedaviye farklı tepki göstermesi nedeniyle, çeşitli seçeneklerin sunulması önemlidir. Farklı cilt kanseri türleri ve alternatif tedavi yöntemleri hakkında bilgi edinmek, sağlık kararlarınızı daha bilinçli bir şekilde verebilmenize yardımcı olabilir. Bu nedenle, kendi durumunuza en uygun tedavi seçeneğini belirlemek için araştırma yapmak önemlidir.

    Cilt Kanseri Türleri

    Farklı cilt kanseri türleri geniş bir yelpazeye yayılmış durumdadır ve her birinin belirtilerini ve semptomlarını bilmek, uygun bakım rotasını belirlerken önemlidir.

    Bazal Hücreli Karsinom (BHK)

    BHK olarak da adlandırılan bazal hücreli karsinom, cilt kanserinin en yaygın türüdür ve tüm cilt kanserlerinin yaklaşık %80’ini oluşturur. Uzun süreli ultraviyole (UV) maruziyeti, DNA’ya zarar vererek bazal hücrelerin hızlı büyümesine neden olur ve bu da BHK’yi tetikler. Tedavi edilmediğinde, vücudun diğer bölgelerine yayılabilir ve tümör oluşturabilir.

    Neyse ki, BHK için geleneksel yöntemlerden daha az invaziv olan ve genel vücut sağlığını destekleyen çeşitli alternatif tedaviler bulunmaktadır. Erken teşhis bu yavaş ilerleyen ve tedavi edilebilir kanser için hayati önem taşır. Ciltte düzleşen, pullanmaya başlayan kırmızı lekeler; inci beyazı veya hafif pembe şişliklere dönüşen işaretler arasında kahverengi, siyah veya mavi lezyonlar; veya yara benzeri, mumsu büyümeler dikkate alınmalıdır.

    Skuamöz Hücre Karsinoması (SHK)

    BHK’nın hemen ardından gelen skuamöz hücre karsinoması, cilt kanserinin ikinci en sık görülen türüdür. Skuamöz hücrelerin hızlı büyümesi nedeniyle vücutta hızla gelişebilir ve zaman içinde tümöre dönüşebilir. Sert, kırmızı nodüller, pullu kabuklu düz yaralar veya cildin herhangi bir yerinde kırmızı, kabarık lekeler veya yaralar gibi erken belirtiler görülebilir. Skuamöz hücre karsinoması, bazal hücreli karsinoma kadar yaygın olmasa da, agresif olabilir; ancak genellikle hedefe yönelik tedavilerle başarıyla tedavi edilebilir.

    Melanom

    Melanin üreten hücreleri etkileyen bir cilt kanseri türüdür. Tüm cilt kanseri vakalarının sadece %1’ini oluşturmasına rağmen, bu tip kanser en ciddi olanlarından biri olarak kabul edilir. Melanom genellikle açık tenli, bağışıklık sistemi zayıf olan ve ileri yaşta olan bireylerde daha sık görülür. Ancak, melanomla birlikte, bazal hücreli cilt kanseri ve skuamöz hücreli karsinom gibi diğer cilt kanseri türleri için de alternatif tedaviler bulunmaktadır.

    Melanom, diğer cilt kanseri türlerinden farklı olarak daha hızlı yayılma eğilimindedir, bu nedenle erken teşhis büyük önem taşır. Alternatif tedaviler arasında immünoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve kanser hücrelerini yok etmeyi amaçlayan diğer bütünsel yöntemler bulunmaktadır. Bu tedavi seçenekleri, hastanın genel sağlığını desteklemeye yönelik bir yaklaşım sunar.

    Melanom teşhisi konan bireyler, özellikle açık tenli, bağışıklık sistemi zayıf veya yaşlı olanlar, düzenli cilt kontrolü yapmalı ve herhangi bir anormal değişikliği hemen doktorlarına bildirmelidir. Bu sayede erken aşamada tanı almak ve uygun tedavi seçeneklerine yönlendirilmek mümkündür.

    Cilt Kanseri Alternatif Tedavileri

    Cilt Kanseri Alternatif Tedavi
    Cilt Kanseri Alternatif Tedavi

    Cilt kanseri teşhisi konulduğunda, geleneksel tedavilere göre daha az invaziv seçeneklere sahip olmak, umut verici bir durumdur. Alternatif cilt kanseri tedavileri, sadece kanser hücrelerine saldırmakla kalmayıp aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve yaşam kalitesini korumaya odaklanmaktadır. İşte göz önünde bulundurulması gereken daha az invazif yöntemlerden birkaçı. Her biri cilt kanserini tedavi etme etkinliğine sahip olabilir, hatta ileri evrelerde bile.

    Graviola IV Terapisi

    Graviola, doğal bir alternatif kanser tedavisi olan apoptoz veya hücre ölümü sürecini kullanır. Graviola’nın ana aktif bileşeni olan asetogenin, anti-tümör etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Bu yöntem, Graviola ekstraktının doğrudan kan dolaşımına girmesine izin veren IV yoluyla uygulanır.

    Lazer Kanser Tedavisi

    Cerrahlar, artan hassasiyet yetenekleri nedeniyle kanser tedavisi için lazerleri sıklıkla cerrahi aletler veya cerrahi müdahale yerine tercih ederler. Yüksek yoğunluklu ışık, sağlıklı dokuya zarar vermeden tümörleri hedef alarak küçültme veya yok etme amacı güder. Karbondioksit lazerleri ve argan lazer tedavileri, genellikle yüzeysel cilt kanserleri için kullanılır.

    Gerson Terapisi

    Gerson terapisi, vücuttan arındırmayı amaçlayarak beslenmeyi kullanır ve bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Vejetaryen diyet, günlük vitamin takviyeleri ve detoks maddeleri içeren bu terapi, organik meyve ve sebze diyetini uygular ve kişiselleştirilebilir.

    Biyomanyetik Terapi

    Biyomanyetik terapi, manyetik enerji alanlarını kullanarak vücudun moleküllerini uyarmayı ve kanserli hücre büyümesine katkıda bulunabilecek bozuklukları düzeltmeyi amaçlar. Bu terapi, nanoparçacıkların enjekte edilmesini içerir ve darbeli manyetik alanda ısı oluşturarak tümörleri küçültebilir veya hasar verebilir.

    Rejeneratif Hücre Kanseri Tedavisi

    Rejeneratif hücre kanseri tedavisi veya peptid kanseri tedavisi, peptidlerin enjeksiyonunu kullanarak doku yapılarını ve reseptörlerini güçlendirmeyi amaçlar. Bu tedavi, hücre apoptozunu hedef alır ve kanser hücrelerinin yayılmasını önlerken doku onarımını destekler.

    Enzim Terapisi

    Enzimatik kanser tedavisi, doğal sistemik enzimleri kullanarak kanser hücrelerini nötralize ederek ve tümörleri küçülterek kanserli büyümeyi engellemeyi hedefler. PEG-KYNase adlı bir enzim, bağışıklık sistemini destekleyerek bu büyümeyi durdurmaya yardımcı olabilir.

    Bu alternatif tedaviler, her hastanın sağlık geçmişi ve teşhisi göz önüne alınarak özelleştirilmiş tedavi planlarıyla kullanılabilir. Günlük tedavi değerlendirmesi, tedaviyi kişiselleştirmek ve bağışıklık sisteminin kanserle savaşma yeteneğini güçlendirmek için gereken ayarlamaları belirlemek açısından önemlidir.

    Kanseriniz Özeldir, Tedaviniz de Özel Olmalıdır.

    Bütünsel Bakım Önlemeyle Başlar

    cilt kanseri tedavisi
    cilt kanseri tedavisi

    Sağlıklı seçimler yaparak ve erken tespit yöntemlerini bilmek, birçok kanseri önlenebilir kılar. Özellikle cilt kanseri söz konusu olduğunda, genellikle ana zarar verici faktör, güneşe korunmasız maruz kalma olabilir. Karsinom riskinizi azaltmak için aklınızda bulundurmanız gereken birkaç en iyi uygulama şunlardır.

    UV Maruziyetinden Korunma

    Güneşin UV ışınları cilde zarar verebilir ve kanserli hücrelerin gelişme olasılığını artırabilir. Bronzlaşma yatakları ve yapay güneş lambaları da aynı olumsuz etkilere sahip olabilir. Kendinizi aşırı UV ışınlarından korumak için her zaman güneş koruyucu kullanmalısınız. Bulutlu günler bile sizi zararlı ışınlara maruz bırakabilir. Özellikle güneşin en yoğun olduğu saat 10.00 ile 16.00 arasında sık sık yeniden uygulayın. Kanser oluşumuna karşı son derece duyarlı olan yüz, boyun ve omuzları gölgelemek için şapka ve güneş gözlüğü takın.

    Erken Kanser Tespit Yöntemleri

    Cilt kanserini erken tespit etmek, yayılmasını önlemek adına önemlidir. Cildinizi en az ayda bir kez muayene etmek ve herhangi bir lezyon, uzun süreli kızarıklık veya diğer olağandışı semptomları not almak önemlidir. Benler dahil ciltteki büyümeleri kontrol ederken, boyut, şekil veya renk değişikliklerine özellikle dikkat edin. Ayrıca kaşınan, kabuklanan veya birkaç hafta içinde iyileşmeyen açık yara veya lekeler olup olmadığına bakın. Bu tür belirtiler varsa, bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir. Cilt kanserini ne kadar erken tespit ederseniz, tedavi şansınız o kadar yüksek olacaktır.

    Sağlıklı Yaşam Tarzı Alışkanlıkları

    Genel olarak sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, kanser riskinizi büyük ölçüde azaltabilir. Bu, dengeli bir beslenme, yeterli sıvı alımı ve düzenli egzersiz içerir. Tütün ve aşırı alkol kullanımından kaçının, çünkü bu alışkanlıklar vücutta toksik birikime neden olabilir. Güçlü bir bağışıklık sistemini sürdürmek, kanserle mücadelede ve vücut dengesini korumada önemlidir. Küçük yaşam tarzı değişiklikleri, gelecekteki kanser teşhisleri üzerinde olumlu bir etki yapabilir.

    Bütünsel bakımın temeli, aktif bir şekilde sağlıklı seçimler yapma ve kendi vücudunuzun belirtilerini anlama becerisidir. Bu, kanseri önceden teşhis etme ve önleme açısından kritik öneme sahiptir.

  • Kalkarken Baş Dönmesi: Nedenleri ve 6 Çözüm Önerisi

    Kalkarken Baş Dönmesi: Nedenleri ve 6 Çözüm Önerisi

    Kalkarken baş dönmesi nedenleri ve 6 etkili çözüm önerisi. Düşük tansiyon, iç kulak problemleri ve daha fazlası. Sağlıklı yaşam için pratik tavsiyeler.

    Baş dönmesi, birçok insanın hayatının belirli dönemlerinde deneyimlediği yaygın bir durumdur. Özellikle kalkarken yaşanan baş dönmesi, günlük aktivitelerimizi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu yazıda, kalkarken baş dönmesinin nedenlerini ve bu durumu önlemek için alınabilecek önlemleri inceleyeceğiz.

    Kalkarken Baş Dönmesinin Nedenleri

    1. Düşük Tansiyon: Kalkarken ani bir pozisyon değişikliği, tansiyonun düşmesine neden olabilir. Bu durumda, beyninize yeterince oksijen gitmez ve baş dönmesi yaşanabilir.
    2. İç Kulak Problemleri: İç kulakta bulunan denge organlarıyla ilgili problemler, baş dönmesine yol açabilir. Bu durum, Meniere hastalığı gibi iç kulak rahatsızlıklarının bir belirtisi olabilir.
    3. Ortostatik Hipotansiyon: Vücut, pozisyon değiştirildiğinde kan basıncını dengelemekte zorlanıyorsa, ortostatik hipotansiyon meydana gelebilir. Bu durumda, baş dönmesi yaygın bir semptom olabilir.
    4. İç Kulak Kristallerinin Kayması (BPPV): İç kulaktaki denge kristallerinin yer değiştirmesi, baş dönmesine neden olabilir. Özellikle aniden kalkarken veya yatarken bu durum daha belirgin olabilir.
    5. Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri): Kan şekerinin aniden düşmesi, baş dönmesine yol açabilir. Bu durum, diyabet hastalarında daha sık görülebilir.

    Forum konusu: Ayağa kalkınca kısa süreli başım dönüyor! 

    Kalkarken Baş Dönmesi
    Kalkarken Baş Dönmesi

    Kalkarken Baş Dönmesi Nasıl Önlenir?

    1. Yavaşça Kalkmak: Ani bir pozisyon değişikliği yapmadan önce, yavaşça kalkarak vücudu zaman tanımak önemlidir.
    2. Dengeli Beslenme: Düşük kan şekerini önlemek için düzenli aralıklarla sağlıklı besinler tüketmek önemlidir.
    3. Hidrasyon: Yeterli su içmek, kan basıncını dengelemek için önemlidir.
    4. Düzenli Egzersiz: Düzenli egzersiz, kan dolaşımını artırarak tansiyonun dengelenmesine yardımcı olabilir.
    5. İç Kulak Egzersizleri: BPPV gibi iç kulak problemlerinde kullanılan egzersizler, dengeyi artırabilir.
    6. Doktora Danışmak: Eğer baş dönmesi sık ve şiddetli bir şekilde tekrarlıyorsa, bir doktora başvurmak önemlidir.

    Bu önlemler, kalkarken baş dönmesini önlemek için kullanılabilecek etkili yöntemlerdir. Ancak her bireyin durumu farklı olabilir, bu nedenle bir doktora danışmak her zaman en iyisi olacaktır.

    Baş dönmesi konusunda ne zaman endişelenmelisiniz?

    Baş dönmesi durumu ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir. Bu nedenle, baş dönmesi yaşadığınızda ve özellikle aşağıdaki durumlar geçerli olduğunda endişelenmelisiniz:

    1. Sürekli Tekrarlıyorsa: Baş dönmesi sık sık tekrarlıyorsa ve her seferinde şiddetliyse, bir sağlık uzmanına danışmalısınız.
    2. Eşlik Eden Belirtiler Var İse: Bayılma hissi, görme problemleri, şiddetli baş ağrısı veya koordinasyon kaybı gibi ek belirtiler varsa, derhal bir doktora başvurun.
    3. Ani Olarak Ortaya Çıkıyorsa: Aniden gelişen ve hiçbir açık nedeni olmayan baş dönmeleri endişe verici olabilir.
    4. Dengeyi Kaybetme Tehlikesi Var İse: Baş dönmesi sırasında düşme veya dengesizlik yaşama riski varsa, bu ciddi bir durumdur.
    5. Başka Sağlık Sorunlarıyla İlişkili İse: Baş dönmesi, başka bir sağlık sorununun belirtisi olabilir, bu nedenle diğer semptomlarla birlikte göz ardı edilmemelidir.
    6. Daha Önce Hiç Yaşamadıysanız: Daha önce hiç baş dönmesi yaşamamışsanız ve bu durum aniden ortaya çıktıysa, bir doktora danışmak önemlidir.

    Unutmayın, sağlık sorunlarıyla ilgili herhangi bir ciddi endişeniz varsa, bir sağlık profesyoneline başvurmanız önemlidir.

  • Demir eksikliği için gıdalar ve 7 günlük diyet listesi

    Demir eksikliği için gıdalar ve 7 günlük diyet listesi

    Demir eksikliğiyle savaşın! Demir eksikliği için gıdalar ve 7 günlük diyet listesi ile demir seviyenizi yükseltin. Daha fazla enerji ve canlılık için ipuçları burada.

    Demir eksikliği, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu önemli bir mineral olan demiri yeterince alamadığında ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Bu konuda endişelenen pek çok insan, demir eksikliğini yenmek veya önlemek için neler yapabileceklerini merak ederler. Neyse ki, bu yazıda sizlere, günlük hayatta keyifli bir sohbet havasında demir eksikliği için uygun gıdaları ve bir haftalık örnek bir diyet listesi sunacağız. Bu sayede, demir eksikliğinin üstesinden gelmek için beslenme alışkanlıklarınızı nasıl geliştirebileceğinizi öğreneceksiniz. Şimdi, demir dolu bir sohbetin kapılarını aralayalım!

    Demir eksikliği için gıdalar

    Demir eksikliği anemisi, vücudun yeterli miktarda demir üretmemesi veya emilimini sağlayamaması sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Bu durum, halsizlik, soluk cilt tonu, baş ağrısı, düşük enerji seviyeleri ve konsantrasyon eksikliği gibi bir dizi rahatsızlıkla ilişkilendirilir. Neyse ki, demir eksikliğini önlemek veya tedavi etmek için doğal yollarla beslenme alışkanlıklarınızı iyileştirebilirsiniz. Bu yazıda, demir eksikliği için uygun gıdaları ve bir 7 günlük diyet listesini paylaşacağız.

    Demir eksikliği için gıdalar
    Demir eksikliği için gıdalar

    1. Kırmızı Et: Kırmızı et, vücut tarafından kolayca emilen heme demir kaynağıdır. Sığır eti, kuzu eti ve tavuk ciğeri, demir alımını artırmanıza yardımcı olabilir.

    2. Deniz Ürünleri: Balık, midye, karides gibi deniz ürünleri, demir ve aynı zamanda çinko gibi diğer önemli mineralleri içerir. Bu nedenle, balık yemek demir eksikliği riskinizi azaltabilir.

    3. Baklagiller: Kuruyemişler, fasulye, nohut ve mercimek gibi baklagiller, bitkisel demir kaynağıdır. Aynı zamanda lif ve protein açısından da zengindirler.

    4. Yeşil Yapraklı Sebzeler: Ispanak, pazı, brokoli gibi yeşil yapraklı sebzeler, vücuda demir, folik asit ve C vitamini sağlar. Bu sebzeleri günlük diyetinize dahil etmek, demir emilimini artırabilir.

    5. Tam Tahıllar: Kahverengi pirinç, yulaf ezmesi ve tam buğday ekmeği gibi tam tahıllar, demir, lif ve diğer besin maddeleri açısından zengindir.

    6. Tohumlar ve Kuruyemişler: Fındık, badem ve ayçiçeği çekirdeği gibi tohumlar ve kuruyemişler, demir içeriğinin yanı sıra sağlıklı yağlar ve protein sağlar.

    7. Kuru Meyveler: Kuru kayısı, kuru üzüm ve kuru erik gibi kuru meyveler, demir alımını artırabilir.

    8. C Vitamini: C vitamini, bitkisel demirin emilimini artırır. Portakal, mandalina, limon gibi narenciye meyveleri veya yeşil biber gibi sebzeler C vitamini bakımından zengindir.

    Demir Eksikliği 7 Günlük Diyet Listesi

    Gün 1:

    • Kahvaltı: Yulaf ezmesi, taze çilek ve badem.
    • Öğle: Tavuk göğsü salatası.
    • Akşam: Izgara somon, buğday pilavı ve buharda brokoli.

    Gün 2:

    • Kahvaltı: Fındık ezmesi, muz ve tam buğday ekmeği.
    • Öğle: Nohutlu sebzeli pilav.
    • Akşam: Kırmızı etli mantarlı makarna.

    Gün 3:

    • Kahvaltı: Tofu omlet ve ıspanak.
    • Öğle: Kırmızı mercimek çorbası ve tam buğday ekmeği.
    • Akşam: Izgara tavuk, quinoa ve roka salatası.

    Gün 4:

    • Kahvaltı: Yoğurt, ceviz ve taze kayısı.
    • Öğle: Kırmızı biber dolması.
    • Akşam: Fasulye ve kahverengi pirinç.

    Gün 5:

    • Kahvaltı: Karışık kuruyemişler ve portakal dilimleri.
    • Öğle: Somon salata.
    • Akşam: Kuzu tandır, bulgur pilavı ve fırınlanmış kabak.

    Gün 6:

    • Kahvaltı: Elma dilimleri ve fıstık ezmesi.
    • Öğle: Yeşil mercimek çorbası ve tam buğday ekmeği.
    • Akşam: Izgara karides, kahverengi pirinç ve buharda brokoli.

    Gün 7:

    • Kahvaltı: Muzlu smoothie (muz, ıspanak, yoğurt ve chia tohumu).
    • Öğle: Kırmızı biberli quinoa salatası.
    • Akşam: Tavuk, fasulye ve avokado.

    Demir eksikliği riski taşıyanlar veya demir eksikliği olanlar için bu gıdaları ve diyeti düzenli olarak tüketmek, sağlıklı bir demir seviyesi sürdürmeye yardımcı olabilir. Ancak, şiddetli demir eksikliği belirtileri görüyorsanız, bir doktora danışmak önemlidir.

    Düşük Demir Belirtileri: Demir Eksikliğin Var Mı?

  • Yeni Yürümeye Başlayan Çocukların Kilosu Fazla Olduğunu Anlamanın 5 Yolu

    Yeni Yürümeye Başlayan Çocukların Kilosu Fazla Olduğunu Anlamanın 5 Yolu

    Yeni yürümeye başlayan çocukların kilosu üzerindeki kontrol, sağlıklı bir yaşamın temelidir. Bu makalede, çocuğunuzun fazla kilolu olabileceğini anlamanın yöntemleri hakkında bilgi bulabilirsiniz.

    Yeni yürümeye başlayan çocuğunuzun kilosu, sağlıklı bir yaşam sürdürmesi açısından son derece önemlidir. Bu makalede, çocuğunuzun fazla kilolu olabileceğini anlamanın yöntemlerini ve ipuçlarını paylaşacağız. Yeni yürümeye başlayan çocuğunuzun sağlığını korumak ve sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik etmek için doğru kilo kontrolü önemlidir. Aşağıda, yeni yürümeye başlayan çocuğunuzun fazla kilolu olabileceğini anlamanıza yardımcı olacak bazı ipuçlarını bulabilirsiniz.

    Yeni Yürümeye Başlayan Çocukların Kilosu Fazla Olduğunu Anlamanın 5 Yolu

    Yeni Yürümeye Başlayan Çocukların Kilosu Fazla Olduğunu Anlama
    Yeni Yürümeye Başlayan Çocukların Kilosu Fazla Olduğunu Anlama

    Çocuğunuzun kilosu, sağlıklı bir yaşam sürdürmesi açısından önemlidir. Fazla kilolu olmak, çocuğunuzun gelecekte sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskini artırabilir. Yeni yürümeye başlayan çocuğunuzun kilosunu doğru bir şekilde değerlendirmek, onun sağlığını koruma konusunda önemli bir adımdır. Bu makalede, yeni yürümeye başlayan çocuğunuzun fazla kilolu olabileceğini anlamanın bazı yollarını sizlerle paylaşacağız.

    1. Doktor Kontrolü:

    Yeni yürümeye başlayan bir çocuğun kilosunu değerlendirmek için en doğru yöntem, bir doktor tarafından yapılan muayenedir. Çocuğunuzun düzenli olarak bir çocuk doktoruna götürülmesi, kilo kontrolü için önemlidir. Doktor, çocuğunuzun boyunu, kilosunu ve büyüme eğrisini değerlendirerek, sağlıklı bir gelişim süreci sağlamak adına size rehberlik edecektir.

    1. Kilo ve Boy İlişkisi:

    Çocuğunuzun kilosunu değerlendirirken, boyunu da göz önünde bulundurmanız önemlidir. Kilo ve boy arasındaki ilişki, çocuğunuzun vücut kitle indeksini (VKİ) hesaplamanıza yardımcı olabilir. VKİ, çocuğunuzun kilosunu boyuna göre değerlendirmenize olanak sağlar. Doktorunuzun da desteğiyle çocuğunuzun VKİ değerini anlayabilir ve fazla kilolu olup olmadığını belirleyebilirsiniz.

    1. Yeme Alışkanlıkları:

    Çocuğunuzun yeme alışkanlıkları, kilosu üzerinde büyük etkiye sahip olabilir. Fazla kilolu olma riski taşıyan çocuklar genellikle düzensiz ve sağlıksız bir beslenme düzenine sahiptir. Fast food, şekerli ve işlenmiş gıdaların tüketimi arttıkça, kilo alımı da artabilir. Çocuğunuzun beslenme alışkanlıklarını gözlemleyin ve sağlıklı besinlerle dengeli bir diyet sağlamaya özen gösterin.

    1. Aktivite Düzeyi:

    Çocuğunuzun aktivite düzeyi, kilosunu etkileyen bir diğer faktördür. Yeni yürümeye başlayan çocuklar genellikle hareketli olmayı severler. Onları fiziksel olarak aktif tutmak, kilo kontrolü için önemlidir. Düzenli egzersizler ve açık havada oyun oynamak, çocuğunuzun enerjisini harcamasına yardımcı olabilir ve kilo kontrolüne katkıda bulunabilir.

    1. Genetik Faktörler:

    Bazı çocuklar, genetik faktörler nedeniyle kilolu olabilir. Ailede obezite veya kilo sorunlarıyla ilişkili genetik faktörler bulunuyorsa, çocuğunuzun kilosunu daha dikkatli bir şekilde izlemeniz gerekebilir. Bu durumda, doktorunuza danışarak uygun bir kilo kontrol programı oluşturabilirsiniz.

    Fazla Kilolu Çocuklar İçin Sağlıklı Tavsiyeler: Sağlıklı ve Mutlu Bir Gelecek İçin Adımlar

    Fazla kilolu çocuklar için sağlıklı tavsiyelerle çocuğunuzun sağlığını destekleyebilir ve gelecekteki sağlıklı bir yaşam için önlem alabilirsiniz. Bu makalede, fazla kilolu çocuklar için sağlıklı yaşam tarzı önerileri paylaşılmaktadır.

    Fazla kilolu olmak, çocuğunuzun sağlığı ve mutluluğu üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı ve uygun kilo kontrolü, fazla kilolu çocukların sağlıklı bir şekilde büyümelerini desteklemekte ve gelecekteki sağlık sorunlarının önüne geçmektedir. Bu makalede, fazla kilolu çocuklar için sağlıklı tavsiyeleri ele alarak, çocuğunuzun sağlığını desteklemek ve onun mutlu bir gelecek inşa etmesine yardımcı olmak için pratik adımlar paylaşacağız.

    1. Dengeli ve Sağlıklı Beslenme:

    Fazla kilolu çocuklar için en önemli adımlardan biri dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmaktır. Şekerli, yağlı ve işlenmiş gıdaların tüketimini sınırlayın ve çocuğunuzun daha çok sebze, meyve, tam tahıllar ve protein kaynakları gibi besleyici gıdalarla beslenmesini sağlayın. Evde hazırlanan yemekleri tercih etmek, sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek açısından önemlidir.

    1. Porsiyon Kontrolü:

    Porsiyon kontrolü, fazla kilolu çocuklar için önemli bir stratejidir. Çocuğunuza uygun porsiyonları sunarak aşırı yeme riskini azaltabilirsiniz. Ölçü birimleri kullanarak porsiyonları belirlemek ve çocuğunuzun doyduğu noktada yemeyi bırakmasına teşvik etmek, sağlıklı bir kilo kontrolü için gereklidir.

    1. Aktif Bir Yaşam Tarzı:

    Çocuğunuzun fiziksel aktivitelere katılmasını teşvik edin. Birlikte parkta oyun oynayabilir, bisiklet sürmeye çıkabilir veya yürüyüşlere katılabilirsiniz. Televizyon, bilgisayar ve diğer ekran zamanını sınırlayarak, çocuğunuzun daha fazla hareket etmesine olanak sağlayın. Aktif bir yaşam tarzı, kalori yakımını artırır ve fazla kiloların azalmasına yardımcı olur.

    1. Su İçme Alışkanlığı:

    Çocuğunuzun sağlıklı bir şekilde hidrate olması için su içme alışkanlığı geliştirmesini teşvik edin. Şekerli içeceklerin tüketimini sınırlayarak, su içmeyi özendirin. Su, vücut fonksiyonlarını destekler, tokluk hissini artırır ve kalori alımını azaltır.

    1. Ailece Sağlıklı Yaşam:

    Ailede sağlıklı yaşam tarzı benimsemek, çocuğunuzun sağlıklı alışkanlıklar geliştirmesini kolaylaştırır. Evde birlikte yemek pişirmek, sebze ve meyveleri desteklemek, düzenli fiziksel aktiviteler planlamak ve birlikte zaman geçirmek, çocuğunuza örnek oluşturur ve sağlıklı yaşamı teşvik eder.

    Sonuç:

    Yeni yürümeye başlayan çocuğunuzun fazla kilolu olup olmadığını anlamak, onun sağlıklı bir gelişim süreci geçirmesi açısından önemlidir. Doktor kontrolü, kilo ve boy ilişkisi, yeme alışkanlıkları, aktivite düzeyi ve genetik faktörler, çocuğunuzun kilosunu değerlendirmenize yardımcı olacak yöntemlerdir. Sağlıklı bir yaşam için, çocuğunuzun kilosunu izlemek ve gerekli önlemleri almak önemlidir. Unutmayın, sağlıklı bir çocuk, sağlıklı bir geleceğin temelidir.

    Oku: Oğlumun kilo problemi var Tıklayın!

  • Diyet Nedir, Biliyor muydunuz? Diyetin Yararları, Zararları Nelerdir?

    Diyet Nedir, Biliyor muydunuz? Diyetin Yararları, Zararları Nelerdir?

    Aşırı kiloluluk, şişmanlık veya obezitenin önlenmesi, giderilmesi için uygulanan besin kısıtlama programıdır. Diyet nedir konusunda sadece zayıflamak için değil, kilo almamak için de pek çok kişinin uyguladığı beslenme programı ya da rejim olarak adlandırılabilir.

    Daha az yiyerek yapılan diyetler, son yıllarda farklı çeşitler ile sistematik olarak sunulmaktadır. Bunlardan bazılarında protein ağırlıklı beslenme, bazılarında vitamin ağırlıklı beslenme, bazılarında karbonhidrat kısıtlaması gibi çeşitli formüller uygulanıyor.

    Bilinen Diyet Çeşitleri

    Diyet çeşitleri uygulama yöntemleri ve belirlenen hedeflere göre nitelendirilir. Zayıflama, hızlı kilo verme, detoks yapma, yağı kasa dönüştürme gibi temel hedefler belirlenerek, yemek ve beslenme listesi oluşturulur.

    Diyet çeşitleri arasında;

    Gibi çeşitler bulunmaktadır. Tüm diyetler uzman kontrolünde yapılmalı ve sürekli olarak sağlık kontrolleri yapılmalıdır.

    Diyet Nedir, Biliyor muydunuz? Diyetin Yararları, Zararları Nelerdir? | 1

    Diyetin Yararları Nelerdir?

    Vücuda detoks yaptıran ve iç organların temizlenmesini sağlayan diyet çeşitleri ile aşırı yağların vücuttan atımı kolaylaşır. Estetik operasyonlara gerek kalmadan, düzenli uygulamalar sonucunda sağlıklı zayıflama elde edilir.

    Egzersiz ve spor ile desteklendiğinde daha formda bir beden elde edebilirsiniz. Fiziksel fonksiyonların daha ideal çalışması, cilt yapısının yenilenmesi ve aşırı kiloların hızla giderilmesi sağlanabilir.

    Diyet Nedir, Biliyor muydunuz? Diyetin Yararları, Zararları Nelerdir? | 2

    Diyetin Zararları Nelerdir?

    Diyet yapmak, tek çeşit besin sistemiyle fiziksel olarak yorucudur. Tek yönlü beslenme nedeniyle, vücut pek çok vitamin ve minerali alamaz. Organ fonksiyonları ideal biçimde çalışamaz ve vücut için gerekli olan besin sistemleri, ideal şekilde alınmadığı için çeşitli hastalıklara neden olabilir.

    Enerji kaybı, halsizlik, yorgunluk, stres, odaklanma ve konsantrasyon bozukluğu gibi nedenler oluşabilir. Diyet çeşitleri asla uzun süre denenmemelidir. Her diyet, uzman kontrolünde ve bilinçli şekilde yapılmalıdır. Sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.

    Diyeti bozdum diyerek Diyet Hataları İçin Tıklayın !

    Doğurganlık, Fertilite Diyeti Nasıl Yapılır?

    Laktozsuz Süt Zayıflatır Mı? Faydaları Nelerdir? Tıklayın !

    Dukan Diyeti Nasıl Yapılır? Dukan Diyeti Özellikleri Nelerdir? Tıklayın !

    Birkaç Adımda Formunuzu Korumanıza Yardımcı Olacak Öneriler Tıklayın !

     

  • Keçi Boynuzundan Gelen Güzellik

    Keçi Boynuzundan Gelen Güzellik

    Keçi boynuzu ile zayıflamak sağlık açısından dev azantaj olarak algılanabilir. Keçi boynuzunun sayılamayacak kadar insana faydaları var. Denemenizi ısrarla tavsiye ediyorum keçi boynuzu ile rahatça diyet yapabilir ve sağlıklı bir şekilde yaşamınıza devam edebilirsiniz. Diyet haplarına para verip boşuna kendi sağlığınızı riske sokmayın.

    Canınız tatlı bir şeyler çektiğindede keçi boynuzu yiyerek kalorisi yüksek olan tatlılardan uzak durmuş olursunuz.

    Diyet yapmak istiyorum ama boğazıma sahip çıkamıyorum diyorsanız, işte keçi boynuzu ile zayıflamanın püf noktaları ;

    – Yemek yemeden 1 saat önce çiğ olarak iki – üç adet keçi boynuzu yemelisiniz.
    – Keçi boynuzu sizi iştahtan kesip ihtiyacınız olan yemeği yemenizi sağlayacaktır.
    – Keçi boynuzu sayesinde uzun saatler tok durabilirsiniz. Özellikle Gece 24 00 gibi yatan birisi 16 30 gibi iki – üç adet keçi boynuzu tüketip 17 30 gibi akşam yemeği yerse 24 00 a kadar acıkmazsınız.
    – Keçi boynuzunu Uzun uzun ağzınızda çiğnemelisiniz.
    – Kansızlar için ideal bir diyet formülüdür keç boynuzu.
    – 200 Gram keçi boynuzu 308 Kalori’dir

    KEÇİBOYNUZUNUN FAYDALARI

    – Kolesterolü düşürür.
    – Cinsel gücü artırır. (afrodizyaktır) Viagra’dan üstün ve kalıcı etkileri vardır.
    – Nefes darlığına, astım ve bronşite iyi gelir, öksürüğü önler
    – Kalp damarlarını açar, kalbi rahatlatır.
    – Vücuda kuvvet ve enerji verir.
    – Yüksek miktarda fosfor, potasyum ve kalsiyum içerdiğinden çocukların kemik ve zeka gelişiminde önemli rol oynar
    – Karaciğeri takviye eder, sarılığı geçirir
    – İçerdiği aminoasit miktarında kayıp olmadığından kan yapıcı özelliği çok fazladır.
    – Hafıza ve dikkati güçlendirir, zihni açar
    – Sinirleri gevşeterek stressi önler
    – Göğsü yumuşatıp akciğeri temizler
    – Diş ve dişeti hastalıklarını, el ve ayak titremelerini önler
    – Yaşlılıktan ileri gelen bir çok sorunu çözer

     

    İbrahim Saraçoğlu Keçiboynuzu Kürü (Harnup) için Tıklayın !

    Keçiboynuzu Küründen Fayda Görenler Tıklayın !

    Keçiboynuzu pekmezi yerine kürü daha faydalı Tıklayın !

    Hamile Kalmak için Keçiboynuzu Kürü Tıklayın !

    Keçi Boynuzundan Gelen Güzellik için Tıklayın !

  • Etkili Diyet Püf Noktaları

    Etkili Diyet Püf Noktaları

    Formda kalma uğraşları nasıl gidiyor? Biz kadınlar için ince ve kusursuz bir fiziğe sahip olmak büyük önem taşır… Spor ve egzersizlerle, diyetlerle ve pek tabi ki sağlıklı yaşam kurallarına uyarak da formumuzu korumak için birçok uğraş veriyoruz. Hele ki aylardan Ağustos ise! Plaj mevsimi devam ederken her zamankinden bir tık daha fazla dikkatli olabiliyoruz. Ancak bazen çabalarımızın karşılığını alamadığımız oluyor. Bu noktada ise Kadınlar Kulübü’nün etkili diyet püf noktaları devreye girecek… Ayrıntılara birlikte göz atalım mı?

    İşte uğraşlarınızı boşa çıkarmayacak o etkili diyet püf noktaları

    Fındık tüketimine dikkat edin:

    fındık

    Birçok diyetisyenin öneri listesinde yer alan fındık metabolizmayı hızlı çalıştırmakta bize bir hayli yardımcı J Ancak kararında tüketmek işin püf noktası… Çünkü fındıktaki iyi yağlar yağ yakım oranınızı hızlandırırken çok fazla tüketildiği takdirde tam tersi bir etki yaratabiliyor. Diyetisyeninizin önerisi üzerine tükettiğiniz fındık miktarı ise fazla kilolarınızdan kurtulmanızda size yardımcı olacak!

    Hem karbonhidrat hem yağı birlikte tüketmeyin:

    karbonhidrat

    Vücudumuza enerji veren aynı zamanda çok daha kolay sindirebildiğimiz karbonhidratlar yağlı gıdalar ile birlikte tüketildiğinde, yağlı gıdaların yağının depolanmasına neden olur…

    Kahvaltı alışkanlığı:

    kahvaltı

    Yapılan birçok araştırma sonucu ve uzman bilgisi aynı noktaya parmak basıyor : Kahvaltı alışkanlığı olmayanlar kahvaltı alışkanlığı olanlara nazaran daha kilolu! Güne nasıl başladığınız çok önemli. İyi bir kahvaltı metabolizmanızın gün içinde çok daha hızlı ve sağlıklı çalışmasını sağlar.. Metabolizmanızın iyi çalışması da fazla kilolarla vedalaşmak demektir… Haydi o zaman kahvaltıya!

    Protein alıyor musunuz?

    protein

    Birçok sporcu ya da modelle yapılmış röportajlardan çıkan sonuç aynı! Protein tüketiminize dikkat etmek. Çünkü protein tüketmek vücuttaki kas oranının artmasına neden oluyor. Bu da yağlı bir görüntüden uzaklaşmanız demek. Gün içinde mutlaka protein içeren besinleri tercih etmelisiniz.

    Her gün kaç kalori?

    kalori

    Öğünleriniz arasında mutlaka bir denge olmalı… Bir gün aç kalıp ertesi gün abartarak yemek yemek metabolizmanıza zarar verir… Yapılan birçok araştırma her gün aynı kaloriyi alan insanların daha sağlıklı olduğunu ortaya koyuyor. Siz de diyetisyeninize danışarak günde kaç kalori almanız gerektiği öğrenip, öğünler arası dengeyi daha sağlıklı kurabilirsiniz.

    Etkili Diyet Püf Noktalarını hayata geçirmek için daha fazla beklemeyin! Ne dersiniz?

    BONUS: Düzenli uyku, bol su tüketmek, vitamin değeri yüksek besinleri tüketmek ve tabi ki spor ve egzersizler de formda bir fiziğin altın kuralları!

  • Sağlıklı yaşam için öneriler

    Sağlıklı yaşam için öneriler

    Sağlıklı yaşam önerilerini ailemizden,arkadaşlarımızdan, işimizden,sosyal aktivetiler den kopmadan da yapabilirsiniz.Sevdiklerinizle uzun yürüyüşler, iş yaparken kısa nefes egzersizleri bizim ailemizle sağlıklı yıllar yaşamımızı sağlayan ufak tüyolardır.

    1) Adım Sayar Uygulaması
    Sağlıklı yaşam hazırlığımızda öncelikle yapmamız gereken bir adım sayar alın veya akıllı telefonunuza adım sayar uygulaması indirin. Ne kadar egzersiz yaptım diye soracak olursanız günlük adım sayar programınız da belli olacak. Doktorlar sağlıklı olabilmemiz için günlük 10.000 adım öneriyor.

    Bir günde bu kadar çok adımı atamayabilirim diyorsanız? Günlük yaşamda daha aktif olmanın yollarını bulmak gerekir. Eğer bunu yapmazsanız kilo alımı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, kronik hastalıklar içinde risk altında olabilirsiniz.

    saglikli_yasam_icin_oneriler (7)
    adım sayar uygulaması

    2) Hızlı Yürümek
    Yürüyüşlerinizi daha hızlı yapmanız gerekir. Köpeğinizle beraber yürüyüşlere çıkabilirsiniz, mağaza içinde daha hızlı sık adımlar atabilirsiniz. Böylelikle kalp atışınızı hızlandırırsınız hem de daha fazla kalori yakarsınız. Kendinize vakit ayırmanız için daha fazla zamanınız kalır.

     saglikli_yasam_icin_oneriler (8)

    3) Otomobil Yerine Bisiklet Veya Yürüyüş Tercih Etmek
    Bu sizin için güzel bir tercih ise işle ilgili stresi atmak, güneş ışınlarının vücudunuzun D vitamini alması için açık alanda sporunuzu yapın.

    Başka bir tercih ise işe giderken otomobilinizi işinize uzak mesafede bırakırsanız işinize yürüyerek gidebilirsiniz.

    4) Bir Seferde Daha Uzun 30 Dakika Oturmaktan Kaçının
    Saatlerce bir masada oturmak insanlarda kronik sırt ağrısı için risk altındadırlar. Sık sık yürüyüş yapmak, kasları germek ve duruş geliştirmek %33 kalori yakmanızda size için yardımcı olacaktır.

    saglikli_yasam_icin_oneriler (10)

    5)Kasları Hafifçe Oynatmak
    Kasları hafifçe oynatmak, boynu, bilekleri ve gözlerini hareket ettirme, kasları germe, parmaklarınızla kaşlarınızı hareketlendirmek daha fazla kalori yakmanıza ve metabolizma artırmak için yardımcı olabilir. Telefonda konuşurken TV izlerken, ya da kitap okurken bacaklarınızı ya da kollarınızı hareket ettirebilirsiniz.
    Çalışmalar, küçük kas hareketlerinin, metabolizma ve kilo kontrolü arasında bir bağlantı olduğunu göstermiştir. Sıska insanlar günlük hayatların da daha fazla küçük hareketleri yapmaya eğilimlidirler. Farkında olmadan bu hareketleri yapıyorlar. Size veya başkalarına rahatsız etmek olası değildir bir şekilde vücudunuzun hareket etme alışkanlığıdır.

    6)Derin Nefes Almak
    Günlük hayatta Dinlenme vaktinizde arkanıza yaslanın ve derin diyafram (göğüs) nefes alışkanlığı başlatın.1,2 saniye nefes alın ve 2 saniye nefes verin. Eğer akşam yemeğin ardından, yatmadan önce, kanepede, arabada, iş yerinde 2 dakika boyunca nefes hareketlerini yapın.

    7) 30 dakika 1 Saat Arayla Günlük Temizlik
    1 saat arayla gündelik işlerimizi bahçeyi süpürmek, pencereleri yıkamak, otomobil yıkamak, vb. bir nevi egzersiz olarak nitelendirebiliriz. Bu şekilde hem gündelik işlerimiz yapmış, beden gücü sarf ederek kalori yakmış olursunuz.

    Bir İngiliz Araştırmacısı yapılan araştırmaya göre kadınların haftada en az 2 saat süren temizlik yaptıkları ortaya çıktı. Bu saate Doktorlar tarafından tavsiye edilen egzersizle aynı miktardadır.

    8) Açık Hobileri Geliştirmek
    Egzersizden nefret etseniz bile köpeğinizle oynamak, çocuklarınızla futbol oynamak veya arkadaşlarınızla basketbol oynamak birer egzersiz olarak adlandırabilir. Sosyal aktivitelerinizi aktif hobi haline getirirseniz hem ailenizle zaman geçirmiş, hem de kalori yakmış olursunuz.

    9)Köpeğinizle Yürüyüşe Çıkın
    Köpekler için günde birkaç defa yürüyüş gerekir. Bizde bunu şansa dönüştürebiliriz. Uzun yürüyüşlere çıkabilir, sizi ve köpeğinizi eğlendirecek ufak oyunlar oynayabilirsiniz.
    Eğer bir köpeğiniz varsa onunla daha fazla zaman geçirmeniz gerekir. Genelde de yaşlı insanlar sağlık için köpekleriyle beraber uzun yürüyüşlere çıkarlar.

     saglikli_yasam_icin_oneriler (5)

    10)Sosyal Aktiveler
    Boş vakitlerinizde televizyon izlemek, bilgisayar başında oturmak, video oyunları oynamak yerine, aile veya arkadaşlarınızla sosyal aktiviteler yapabilirsiniz. Örneğin bisiklete binmek, yüzmek, dans etmek, bowling oynamayı tercih etmelisiniz.