Etiket: sağlıklı beslenme

  • Kilo Vermek İçin Lezzetli, Kolay Tavuk Yemek Tarifleri

    Kilo Vermek İçin Lezzetli, Kolay Tavuk Yemek Tarifleri

    Tavuğu seviyorsanız ve yapımı kolay tavuk ile kilo verme tarifleri arıyorsanız, bu 3 tarifi deneyebilirsiniz. Tavuk aslında çok besleyici bir gıda maddesidir ve doğru tarifler ve malzemelerin karışımı kullanılarak hazırlandığında kilo vermek için mükemmel olabilir.

    Kilo Verdiren Tavuk ve Brokoli Tarifi

    tavuk diyet tarifleri
    tavuk diyet tarifleri

    Malzemeler:

    • 120 gram tavuk göğsü kuşbaşı halinde doğranmış
    • 1 su bardağı brokoli çiçeği
    • 1/2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
    • 1 diş kıyılmış sarımsak
    • 1/4 su bardağı doğranmış soğan
    • 1/8 su bardağı su Zevkinize göre tuz Tat olarak karabiber
    • 1/4 su bardağı soya sosu

    Yapılışı;

    1. Yapışmaz tavada yağı ısıtın ve tavuğu her taraftan açık kahverengi olana kadar karıştırın.
    2. Sonra çıkarın ve bir kenara koyun. Brokoliyi yumuşayana kadar soteleyin ve bir tabağa alın ve bir kenara koyun.
    3. Şimdi soğanı yarı saydam olana kadar karıştırın. Sarımsakları ilave edip çiğ koku gidene kadar soteleyin.
    4. Tuz ve karabiber baharatıyla birlikte su, tavuk ve brokoliyi ekleyin. 5-7 dakika pişirin.
    5. Sevdiğiniz ve tadını çıkardığınız herhangi bir sosla baharatlayın.

    Afiyet olsun. Fırında Mantarlı Beşamel Soslu Tavuk Tarifi İçin Tıklayın !

    Kilo Verdiren Tavuk Güveç Tarifi

    zayıflatan tavuk tarifi
    zayıflatan tavuk tarifi

    Malzemeler:

    • 1/2 su bardağı ekmek kırıntısı
    • 1/4 su bardağı su
    • Evde püre haline getirilmiş 2 büyük domates
    • Küçük parçalara kesilmiş 300 gr tavuk göğsü
    • 1/4 çay kaşığı sarımsak tozu
    • Zevkinize göre tuz ve karabiber
    • Baharat için kekik
    • Peynir isteğe bağlıdır

    Yapılışı;

    1. Fırını önceden ısıtın. Bu arada bir kapta su, galeta unu, tuz ve karabiber, kekik ve sarımsak tozunu karıştırın.
    2. Bir güveç tavasında, tavuk, biraz daha tuz ve karabiber ekleyin (ekmek kırıntıları ile karıştırılmış malzemeleri aklınızda bulundurun), biraz peynir ve kekik ekleyin.
    3. Ekmek kırıntısı karışımını ekleyin ve yayın.
    4. Tavuk pişene kadar pişirin.

    Zayıflatan Hint Tavuk Çorbası Tarifi

    kilo verdiren tavuk çorbası
    kilo verdiren tavuk çorbası tarifi

    Malzemeler:

    • 200 gr kemikli tavuk
    • 1/2 havuç
    • 1 patates
    • 1 su bardağı herhangi bir sebze
    • 1 yemek kaşığı limon suyu
    • 1/2 yemek kaşığı doğranmış zencefil
    • 1 yemek kaşığı kıyılmış sarımsak
    • 1 çay kaşığı sıvı yağ
    • 1 küçük defne yaprağı
    • 3 çay kaşığı karabiber
    • 1 çay kaşığı tarçın çubuğu

    Yapılışı;

    1. Düdüklü tencerede tavuğu, patatesleri, sebzeleri ve 3 bardak suyu ekleyin.
    2. Yaprağı parçalara ayırıp tarçını kırıp karabiberle birlikte tencereye ilave edin.
    3. Malzemeleri düdüklüde pişirin. Tavuk kemiklerinden düşüyor olmalı.
    4. Pişirildikten ve ocak soğuduktan sonra tavuğu doğrayın ve kemikleri atın ve kaseyi bir kenara koyun.
    5. Şimdi yapışmaz tavada biraz yağ ısıtın ve sarımsak ve zencefili soteleyin.
    6. Doğranmış havucu ekleyin ve birkaç dakika karıştırın.
    7. Tavuk suyunu süzün ve tavaya ekleyin.
    8. Havuç parçaları ile haşlayın ve ardından tavuğu ve tuzu karıştırın.
    9. Çorbayı kaynadıktan sonra biraz soğumaya bırakın ve limon suyunu ekleyip biraz biber ekleyin.
    10. Sıcakken servis yapın. Afiyet olsun.
  • Probiyotik Besinler Hangileridir?

    Probiyotik Besinler Hangileridir?

    Probiyotikler sindirim sisteminin düzgün çalışmasını sağlayan, mide ve bağırsak sorunlarını önleyen mikroorganizmalardır. Probiyotik gıdalar hangileridir? makalemizde probiyotik içeriği yüksek yoğurt, süt ürünleri, gibi yiyeceklere yer verdik.

    Probiyotik Besinler Nelerdir? 

    Bu yiyecekler bağışıklık sisteminizi güçlendirip, sizi hastalıklardan ve mide rahatsızlıklarından korurlar.

    Probiyotik besinler
    Probiyotik besinler

    Yoğurt

    Yoğurt bilinen en önemli probiyotiklerdendir.
    Bu sağlıklı gıda sindirim sistemine zararlı mikroplarla savaşan Lactobacillus, acidophilus ve diğer probiyotik kültürlerden oluşur.

     

    probiyotik_gidalar (2)
    Peynir

    Probiyotik açıdan zengin olan peynir günlük beslenmenizde muhakkak yer almalıdır.
    Peynir vücutta bağışıklığı güçlendiren thermophillus, bifudus, bulgaricus ve acidophilus içerir.

    probiyotik_gidalar (3)

    Bitter Çikolata

    Bu habere çikolata severler çok sevinecektir.!
    Bir parça bitter çikolata yemek, size diğer süt ürünlerini tüketmekten 2 kat daha fazla probiyotik kazandıracaktır.

    probiyotik_gidalar (4)
    Turşu

    Turşu güçlü probiyotiklerdendir.
    Ayrıca sindirim sistemi için yararlı bakterilerde içerir.

    probiyotik_gidalar (5)
    Ayran

    Ayran Türkiye’de oldukça popüler bir içecektir.
    Bu içecek zararlı mikropları öldürür, yararlı bakterilerin oluşumunu sağlar.
    Soda, kola gazoz gibi asitli içecekler yerine, probiyotik içeriği yüksek olan ayranı tercih etmelidir.

    probiyotik_gidalar (7)
    Keçi Sütü

    Keçi sütü actobacilli, bifidus bakterileri içeren yüksek probiyotik kaynağıdır.
    Bu bakteriler vücudunuza enerji sağlar ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için yardımcı olurlar.

    probiyotik_gidalar (8)
    Çay

    Fermente çay sağlık için çok yararlıdır.
    Kombu çayı her gün tüketilmesi gereken yüksek probiyotik içeren zayıflatan, enerji veren bir içecektir. Dilerseniz; Kombu Çayı Hakkında Bilgi Almak İçin Tıklayınız

    probiyotik_gidalar (6)
    Lahana Turşusu

    Probiyotik içeriği yüksek bir yiyecek arıyorsanız lahana turşusu tam aradığınız besindir.
    Lahana turşusu ayrıca , A, E ve C açısından da zengindir.

    İlgili Konular;

  • Yulaf Ezmesinin Faydaları Zararları Nelerdir?

    Yulaf Ezmesinin Faydaları Zararları Nelerdir?

    Bu yazımızda yulaf ezmesi faydalı mıdır yoksa zararlı mıdır sorusuna cevap vereceğiz. Yulaf ezmesinin faydaları zararları nelerdir? Ne işe yarar?

    Yulaf Ezmesi Ne İşe Yarar

    Yulaf ezmesi özellikle son zamanlarda her kesim tarafından fazlaca tüketilmeye başlanmış ve adeta değeri tekrar anlaşılmış bir besin. Yulaf ezmesi nasıl yenir diye sorulacak olursa bunun cevabı çok farklı şekillerde verilebilir. Modern şehir insanlarının en çok alışkın olduğu şekillerde sabah kahvaltıda süt veya yoğurt ile beraber tüketilmesinin dışında yulaf hemen hemen tüm yemeklere veya çorbalar karıştırılacak yenebilir.

    Yulaf Ezmesinin Faydaları Zararları Nelerdir? | 1

    Yulaf Ezmesinin Yararları

    Yulaf ezmesi özellikle lif zengini olması ve içerdiği birbirinden değerli mineraller ile mutfaklardan eksik edilmemesi gereken bir gıda ürünü. Yulaf ezmesi temel olarak içerisinde demir, bakır, magnezyum, potasyum, B-6, çinko ve beta-glukan içeriyor. Bu sebeple aslında özellikle orta ve üzeri yaşta olanların kahvaltıda vücutlarının ihtiyaç duyduğu çok önemli bu minerallerini bir besin yolu ile karşılamasını sağlıyor.

    Yulaf ezmesinin bir diğer yararı ise cilt hastalılarına. Özellikle sedef, egzama ve cilt mantarlarında yulaf ezmesi ile hazırlanan pomat ve solüsyonlar cilt için sayısız yarara sahip. Bunun yanında hem saç hastalıklarına hem de saç dökülmesine karşı özellikle son yıllarda bilimsel olarak da kanıtlanmış yararları söz konusu.

    İçerdiği özellikle beta-glukan ve B6 vitamini ile çocuklar içinde gelişime katkıda bulunma özelliğine sahip. Ayrıca lif zengini bir besin olarak özellikle sindirim sistemini çalıştıran ve bağırsak kanseri vb hastalıkları uzak tutan bir özelliği de mevcut.

    Yulaf Ezmesinin Faydaları Zararları Nelerdir? | 2

    Yulaf Ezmesinin Zararları

    Birçok yararı olmasına karşı yulaf ezmesinin zararları da söz konusu olabiliyor. Öncelikle şayet çok fazla işlenmiş veya başka aroma veya şeker gibi ek malzemelerle tatlandırılmış bir yulaf ezmesi yiyorsanız bu durumda hem işlenmiş gıdadan gerçek yulaftan alınacak yararlı mineral ve maddeleri çok daha az oranda alıyorsunuz hem de içindeki şeker olmak üzere ilave katkı maddelerinden vücudunuza yararı olmayan gıdalar sokuyorsunuz.

    Diğer bir zararı ise yulafın aşırı derecede lif zengini bir ürün olması sebebiyle mide, bağırsak olmak üzere genel anlamda sindirim sistemine aşırı yük bindirebilmesi.

    Hatta yulaf ezmesi Canan Karatay’ın da son dönemde tüketilmesini tavsiye etmediği ürünler arasına girmiş bulunmakta. Karatay yulaf ezmesi için insanlardan çok atlar ve yük hayvanları için uygun diyor. Dilerseniz Yulaf Diyeti Nedir? Yulaf Ezmesi Diyeti Nasıl Yapılır? Tıklayın !

  • Gaz Yapan Belli Başlı Yiyecekler Nelerdir?

    Gaz Yapan Belli Başlı Yiyecekler Nelerdir?

    Mide sorunu kadın olsun erkek olsun insanlarda oldukça yaygın bir durumdur. Gaz yapan belli başlı yiyecekler nelerdir? makalemizde gaz sancı ve mide şişkinliğine yol açan gıdalara yer verdik. Yalnız şunu bilmeli ki bazı yiyecek bazı kişilerde gaz yaparken diğerlerinde yapmayabilir yani herkesin bedeni kendine hastır ve size dokunan yiyecekleri tecrübe ederek de tespit edebilirsiniz.

    gaz_yapan_yiyecekler (1)
    Fasulye, mantar, brokoli, kepekli tahıllar, kuşkonmaz, armut, şeftali,
    az şekerli yiyecekler ve elma insan vücudunda kolayca sindirilemez ve gaza neden olurlar.

    Mide Gazı Olanlar Ne Yemeli? Karın Şişkinliğinde Nasıl Beslenmeli? Tıklayınız

     

    gaz_yapan_yiyecekler (3)
    Süt ve süt ürünleri de mide sorunlarına, gaza neden olduğu bilinen yiyeceklerdir.
    Peynir, süt, yumurta ve yoğurt asit salgılatan gıdalardandır.
    Süt ürünleri tüketip, sizde mide şişkinliğine yol açıp açmadığını tecrübe ile de belirleyebilirsiniz.

    Simit, ekmek, patates, mısır, makarna ve buğday ürünleri gibi nişastalı yiyecekler de
    bağırsaklarda şişkinliğine neden olan besinlerdendir.

    gaz_yapan_yiyecekler (4)
    Hepsi olmasa da bazı lif zengini gıdalar mide gazına neden olurlar.Bunlar çözülebilen liflerden oluşan yiyeceklerdir.
    Yulaf kepeği, fasulye, buğday kepeği, lahana ve meyve mide asidine neden olan besinlerdir.

    gaz_yapan_yiyecekler (5)
    Yağlı gıdalar da sindirim güçlüğü yaşatan, şişkinlik yapan besinlerdendir.

    gaz_yapan_yiyecekler (6)
    Yapay tatlandırıcılar da gaz yapan yiyecekler arasında yer alıyor.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Cilt kırışıklıkları için maske tarifi

    Cilt kırışıklıkları için maske tarifi

    Cilt kırışıklıkları için uygulayabileceğiniz bu maske ile yüzdeki çöküntüleri ortadan kaldırabilirsiniz.

    Gerekli Malzemeler
    Civan perçemi çiçeği, Saf su Yarım fincan limon suyu Bir çorba kaşığı zeytinyağı Bir tatlı kaşığı süzülmüş bal Çırpılmış yumurta sarısı.

    Hazırlanışı
    Civan perçemi çiçeği, saf suda on dakika kaynatıldıktan sonra sıkılarak süzülür. Bir fincan su soğutulur. Elde edilen posa ezildikten sonra, yarım fincan limon suyu, bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir tatlı kaşığı süzülmüs bal ve çırpılmış yumurta sarısı ile birlikte iyice karıştırılır.

    Hazırlanan karışıma soğutulan bir fincan civan perçemi suyu ilave edilir. Maske kıvamına gelinceye kadar yulaf unu eklenir.

    Faydaları
    Yüzdeki çöküntü ve kırışıklıkların giderilmesini sağlayan civan perçemi maskesi, uygulamadan bir saat sonra yıkanır ve cilt gül suyu ile temizlenir.

  • Mutsuz kadının beslenmesi…

    Mutsuz kadının beslenmesi…

    İş veya özel hayatlarında mutsuz olan birçok kadın kilo almaya çok eğilimli hale geliyor.

    Kısa veya uzun süreli anksiyete veya depresyon kadınların kendilerini buzdolabının önünde bulmasına sebep olabiliyor. Kadınların mutsuzlukla başa çıkma yöntemlerinden biri, aşırı miktarda karbonhidratlı ve şekerli besinler tüketmek. Tabi bu durum, kilo almaya ve göbeklenmeye yol açıyor. Kadın, kilo aldıkça daha çok mutsuz oluyor. Bu nedenle aynı kısır döngünün içerisinde kalıyor. Yani kadın mutsuz oldukça yemek yiyor, yedikçe daha da mutsuz oluyor diyor, Diyetisyen& Yaşam Koçu Gizem Şeber.

    Kadınlarda sadece psikolojik mutsuzluk yeme sebebi değil. Bazen gözden kaçırılan bir beslenme yetersizliği de kadının mutsuz hissetmesine neden olabiliyor.

    Oysa hem sağlıklı beslenmek hem de mutlu olmak mümkün. Besinlerin modumuz üzerinde ciddi etkileri olduğu uzun zamandır bilinen bir gerçek. Eğer doğru besinleri doğru zamanlarda tüketirsek, kilo almadan da mutlu olabiliriz.

    SADECE PROTEİN YEMEK SİNİRLİ YAPAR!

    Modumuzu ve iyi hissetmemizi ciddi anlamda etkileyen sebeplerden biri; günlük aldığımız kalorinin proteinden karşılanan kısmıdır. Eğer sadece proteinli besinler tüketiyor ve gün içerisinde hiç karbonhidrat almıyorsak daha mutsuz ve sinirli hissetmemiz mümkün. Bu durumda akşam bir anda soluğu buzdolabının önünde almakla veya eve tatlı siparişi vermekle sonuçlanabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, sadece proteinle beslenen kişilerin daha mutsuz ve sinirli olduklarını ortaya koymuştur.

    ÖĞRENİLMİŞ İŞTAHIMIZ, MUTLULUK DÜZEYİNİ ETKİLEYEBİLİR!

    Sevdiğimiz besinlerin bizi daha fazla mutlu ettiğini bilmek için bilimsel bir araştırmaya gerek yok. Ancak, sadece sevdiğimiz besinleri yemek değil, koklamakta mutlu hissetmeye yetiyor. Örneğin kahve veya çikolata bu konu için en belirgin örnekler. Yemek yemenin psikolojik etkileri yadsınamaz. Kişilerin mutsuz hissettiklerinde, daha önceden yediklerinde mutlu hissettikleri besinlere yöneldiği araştırmalarca belirlenmiş durumda. Bu nedenle insanın bu konuda kendisini tanıması ve izlemesi de önem kazanıyor.

    VİTAMİN VE MİNERAL DÜZEYLERİ MUTSUZ HİSSETMENİN NEDENİ OLABİLİR!

    Kötü bir olay karşısında mutsuzluk süremizi ve depresyon düzeyimizi belirleyen faktörlerin başında beslenme geliyor. Yetersiz beslenme sonucu ortaya çıkabilecek vitamin ve mineral yetersizlikleri; olaylar karşısındaki tolerasyonumuzu etkileyebiliyor ve buna bağlı olarak daha mutsuz hissedebiliyoruz. Ayrıca birçok vitamin ve mineral yetersizliği tatlı ihtiyacını ciddi anlamda arttırabiliyor.

    Türk kadınları için bunların başında demir minerali geliyor. Ülkemizde demir yetersizliği kadınlar arasında çok sık gözlenen bir durum. Demir yetersizliği kişinin sürekli tatlıya ihtiyaç duymasına yol açıyor. Aynı zamanda daha mutsuz, halsiz ve depresif hissetmemize yol açıyor. Bu nedenle uzun süren depresyonlarda demir ile ilgili kan tahlillerinin yaptırılması ve gerekliyse doktor kontrolünde demir yetersizliği tedavisi yapılması gerekiyor. Demir mineralinin en zengin kaynakları; kırmızı et, tavuk, balık, sakatatlar. Bazı sebzeler ve kurubaklagiller de demir minerali içerse de, bu besinlerin içinde bulunan demirin vücutta kullanılma oranları daha düşük.

    Yine B grubu vitaminlerinden biri olan tiaminin yetersizliği de, kişiyi depresif hissettiriyor. 1999 yılında yapılan bir araştırmada, tiamin yetersizliği olanlarda kendine güven probleminin daha yaygın olduğu gözlenmiş. Tiamin vitamininden zengin besin kaynakları; tahıllar. Patates, maya ve yumurta da tiamin içeriyor.

    OMEGA-3 MUTLU HİSSETMENİZE YARDIMCI!

    Omega-3 yağ asitleri sadece kalp sağlığımızı korumuyor. Aynı zamanda kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Yapılan bilimsel çalışmalarda, omega-3’ün yetersiz tüketiminin; depresyona ve anksiyeteye neden olduğu saptanmıştır.

    Yaşam tarzımızın değişmesi ile günlük aldığımız yağ oranının büyük bir kısmı omega-6’dan gelmektedir. Ancak sağlığımız için önemli olan omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin dengeli alınmasıdır.

    Eğer haftada en az 2 gün balık tüketmiyor; beslenmenizde fındık, badem gibi kuruyemişlere ve semizotuna yer vermiyorsanız, daha mutsuz hissetmeniz olası.

    MUTSUZ KADINI MUTLU HİSSETTİRECEK 5 SAĞLIK ÖNERİSİ

    Karbonhidratsız gününüz geçmesin…

    Günlük beslenme düzeninizde karbonhidrat kaynakları olan; tam tahıllı ekmekler, makarna, bulgur, meyve, kuru meyve gibi besinler mutlaka yer almalı. Eğer 3 saatte bir azar azar karbonhidrat tüketirseniz, mutluluk hormonu olan seratonini daha rahat salgılayacaksınız.

    Bir tabak ıspanak veya yeşil sebze tüketin…

    Folik asitin yetersiz tüketiminin depresyona yol açabileceği bilinmektedir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler iyi folik asit kaynağıdır. Düzenli tüketmeye özen gösterin.

    Selenyuma yer açın…

    Selenyum yetersizliğinin de mutsuzluk ve depresyonla ilişkili olduğu biliniyor. Selenyumun en zengin besin kaynakları; et, tavuk, balıklar, mantar, soğan, sarımsak ve tam tahıllardır.

    Seratonini sadece çikolata salgılatmaz…

    Egzersiz yapmakta, seratonin salgısını başlatır. Hem egzersiz mutsuz döneminizde almış olduğunuz kiloları vermenize de destek olacak.
    Düzenli uyuyun… Günde 5 saatten az uyuyanların iştahlarının daha fazla açık olduğu ve 8 saat uyuyanlara göre ortalama günde 300 kalori fazla aldıkları biliniyor. Düzenli uyku, sadece kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlamaz, aynı zamanda iştahınızı kontrol etmenizi kolaylaştırır.

    Diyetisyen ve Yaşam Koçu
    Gizem ŞEBER

  • Ofis saatleri için diyet önerileri

    Ofis saatleri için diyet önerileri

    Ofis çalışanlarının en büyük ortak sorunları hareketsizlik ve beslenme durumlarıdır malum…

    Ofiste beslenme
    “Bütün gün masa başındayım kilo alıyorum” diyenlerdenseniz bu konuda alınacak önlemler ve yapılabilecekler aslında çok basit. Fakat hepimizin iş yeri koşulları, çalışma saatleri, işe gidip gelme süresi, kullanılan taşıt türü, beraber çalışılan müşteri kitlesi birbirinden çok farklı. Bu nedenle herkesin iş ortamında karşılaştığı beslenme sorunları farklıdır. Bunun yanı sıra büyük bir iş merkezinde çalışıyorsanız birlikte çalıştığınız iş arkadaşlarınızla benzer sorunlar yaşayabilirsiniz. Herkesin bu durumdan etkilenmesi metabolizmaları gereğince farklı olabilir..
    Ofis yaşantısında en sık karşılaşılan belli başlı beslenme sorunlarını ele alalım;
    * Bu konuda karşılaşılan en büyük sorun işe yetişme telaşıyla kahvaltıların atlanması. Bu şekilde güne yakıtsız başlar ve gün içerisinde kan şekeriniz iyice düşeceğinden diğer öğünlerde fazla kaçırabilirsiniz.
    * İşlerin uzaması veya aksaması nedeniyle öğünlerin atlanması. Yine aynı şekilde kan şekerinin düşmesine neden olarak vücut ritminin bozulmasına neden olur.
    * İş yerinde çıkan yemeklerin beğenilmeyip, dışardan fast-food sipariş edilmesi. Çok fazla yağ içeren ‘fast food’ların tüketilmesiyle fazla ve gereksiz kalorileri vücudunuza almış olur istemeden de olsa bunu düzenli hale getirip kötü bir beslenme tarzı oluşturabilirsiniz..
    * Gün içerisinde unutma veya fazla tuvalete gitmeme isteğinden dolayı su içmeyi atlama veya düşük düzeyde tutma. Fakat gün içerisinde çay kahve gibi diüretik içecekler içmeniz vücudunuzdan daha fazla su kaybetmenize neden olur ve susuz kalmanız iş performansınızı da etkiler.
    * Uzayan toplantılar nedeniyle öğün aralarında ara öğün yapılmaması ve bu nedenle kan şekerinin düşmesi…
    * Düşen kan şekeri nedeniyle çikolata kek gibi kafeteryadan kolay ulaşılabilen sağlıksız gıdaların alınıp tüketilmesi veya bu gıdaların iş arkadaşlarınca ikram edilip alışkanlık haline getirilmesi…

    Ofis yaşantınızda karşılaştığınız beslenme sorunlarını çözmek için yapabilecekleriniz;
    Kahvaltı yapamadığınızda en azından evden çıkmadan 1 bardak süt veya 1 kutu yoğurt tüketmek veya ufak bir sandviç yapmak.. Bunları yapamıyorsanız bile yolda veya iş yerinizde simit-peynir/ayran, peynirli sandviç gibi seçenekleri tercih etmek.
    Öğle veya akşam yemekleriniz aksayacağında veya kaçıracağınızda ara öğün tüketmek. Dolabınızda veya çekmecenizde bu durumlarda tüketebileceğiniz taze veya kuru meyve, tost, ayran, yoğurt, meyveli yoğurt , hazır çorba, galeta veya diyet bisküvi türlerini bulundurabilirsiniz, çikolata veya…
    Öğle yemeğinde ana yemeğin yanında garnitür olarak verilen kızarmış patates, püre, pilav, makarna, börek vb. besinlerin yarısını yiyip yarısını bırakabilirsiniz. (Unutmayın masa başında hareketsizsiniz).
    Mönüde varsa mutlaka çorba, zeytinyağlı sebze, salata, yoğurt vb. yardımcı yiyecekleri mutlaka tüketin. Yemeklerin yanında beyaz ekmek yerinde tam buğday veya çavdar ekmeğini tüketin.
    Seçme imkanınız varsa mönüden en düşük kalorili olanları tercih edin.
    Öğünlerle birlikte verilen tatlıları öğünlerden hemen sonra değil öğün aralarında tüketmeye özen gösterin ve mümkünse hamurlu- şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin.
    Unutmamak için masanızda sürahi veya su şişesi bulundurun ve çay ve kahve haricinde 8-10 bardak olacak şekilde sık sık su için.
    Çay/ kahve ve bununla birlikte tükettiğiniz şeker miktarını sınırlandırın.
    İş arkadaşlarınıza şeker, çikolata yerine taze veya kuru meyve, diyet bisküvi, galeta gibi gıdalardan ikram edin ve ofis ortamında sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmenizi sağlayın.
    Şirket yemeklerini beğenmediğinizde dışardan söylemek yerine imkanınız varsa gidip orda yemeyi tercih edin böylece gün içerisindeki hareketinizi artırmış olacaksınız.
    Şirket yemeklerini beğenmeyip sipariş verdiğinizde fast-food yerine ızgara veya salatalardan (az yağlı- az soslu) sipariş verin.

    Uzm.Dyt.Merve Tığlı Çınar

  • Dünyanın en iyi diyetleri

    Dünyanın en iyi diyetleri

    ABD’nin önde gelen dergilerinden “US News and World Report” 2014 için en iyi diyetleri açıkladı.

    Beslenme uzmanlarından oluşan bir jüri, 32 popüler diyeti değerlendirdi. Listenin ilk sırasında yüksek tansiyonla mücadele diyeti ya da yaygın adıyla DASH diyeti yer alıyor.

    Dört yıldır listedeki birinciliğini koruyan DASH diyeti ABD Sağlık Bakanlığı’na bağlı Milli Sağlık Enstitüsü tarafından geliştirildi. DASH diyeti, benzerlerinin aksine, yeme-içmeyi kesmek ya da sadece belli gıdaların tüketimini tavsiye etmek yerine günlük sodyum alımını sınırlamayı amaçlıyor.

    DASH’in beslenme planında, günde 3 adet tam tahıllı gıda tüketimi, 4 ila 6 porsiyon sebze, 4 ila 6 porsiyon meyve, 2 ila 4 porsiyon süt ürünleri ve birkaç porsiyon beyaz ve kırmızı et, fındık, ceviz ve baklagillerin tüketimi yer alıyor.

    Bu diyeti değerlendiren uzmanlara göre, DASH’in dezavantajları, devam ettirilmesinin bireyler için çok zor olması ve yüksek maliyeti. Yüksek tansiyon şikayeti olanlar için geliştirilen diyet, kolesterolü ve kalp hastalıkları, inme, böbrek taşı ve diyabet riskini düşürmede etkili.

    Listenin ikinci sırasında ise yine Milli Sağlık Enstitüsü’nün geliştirdiği Terapatik Yaşam Şekli diyeti bulunuyor. Kısaca TLC olarak bilinen bu diyetin ana noktası ise doymuş yağ tüketimini kesmek. Bu diyette, günlük kolesterol alımı kısıtlanıyor ve lifli yiyecekler daha fazla tüketiliyor.

    Listenin üçüncü sırasını, Mayo Clinic diyeti, Akdeniz diyeti ve Weight Watchers diyeti paylaşıyor.
    Diyet listesinin en alt sırasında, Taş Devri diyeti ve Dukan diyeti bulunuyor. Taş Devri’nde yaşayan insanlar beslenme alışkanlıklarına benzer bir beslenme tavsiye eden diyet, özellikle geçtiğimiz yıl popülerdi.

    Hayvansal proteinin bol miktarda alınması ve şeker, tahıl, baklagiller ve süt ürünlerinden kaçınılmasını salık veren diyetin faydası, bilimsel yönden henüz kanıtlanmadı. Dukan diyeti de, yüksek protein ve düşük karbonhidrat alımını öneren bir beslenme planı sunuyor.

  • Yemekten sonra çaydan uzak durun!

    Yemekten sonra çaydan uzak durun!

    Uzmanlar uyarıyor! Kan dolaşımını bozuyor ve dolaşımın yavaşlamasıyla kan göllenmesi meydana geliyor.

    Yemeklerin hemen ardından çay, kahve ikram edilmesi sindirime yardımcı olmadığı gibi kan dolaşımını bozuyor ve dolaşımın yavaşlamasıyla kan göllenmesi meydana geliyor

    Giresun Üniversitesi (GRÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nezihi Küçükarslan, sıvı alımı konusunda toplumda çay alışkanlığının söz konusu olduğunu söyledi.

    Prof. Dr. Nezihi Küçükarslan, toplumda yemeklerden sonra çay ve kahve ikram edilmesi geleneği olduğuna dikkati çekerek uyarıda bulundu.

    Kahve zayıflatır mı ? tıklayın !

    Küçükarslan “Yemekten sonra alınan sıcak sıvı kan dolaşımını bozuyor, kan dolaşımının bozulması ve yavaşlamasıyla kan göllenmesi meydana geliyor, buna bağlı olarak da sindirimin hareketi bozuluyor. Kabızlık değil de sindirimde bozulma tarzında bir durum meydana geliyor. Gaz oluşumu dolayısıyla sindirim daha da zorlaşmakta, kişinin uyumaya yönelmesi, inme dediğimiz felç geçirme hadiselerinin daha fazla görüldüğü bilimsel olarak kanıtlanmış durumda” dedi.

    Prof. Dr. Nezihi Küçükarslan, çayın yemekten sonraki bir saatlik periyodun ardından ikram edilmesinin, bünye açısından daha sağlıklı olacağını söyledi.

  • Kış sezonu aslında diyet sezonudur…

    Kış sezonu aslında diyet sezonudur…

    İstenilen ölçülere sahip olmak için de ideal bir mevsim olduğunu ifade ederek, “Kış sezonu aslında diyet sezonudur” dedi.

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Merve Kalelioğlu, kış mevsiminin insanların kendine vakit ayırmak için oldukça uygun bir zamanken, istenilen ölçülere sahip olmak için de ideal bir mevsim olduğunu ifade ederek, “Kış sezonu aslında diyet sezonudur” dedi. Beslenme tarzının, gelecekteki sağlık ve hastalıklardan korunma ile günlük yaşantıyı etkilediğini ifade eden Medical Park Tokat Özel Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Merve Kalelioğlu, her gün farklı aromalar, yeni lezzetler ile karşımıza çıkan gıda sektörünün kimi zaman sağlıklı yiyecekleri önümüze sunarken kimi zamanda sağlığı çok da önemsenmeyebildiğini söyledi.

    Halk arasında genelde “iyi ve kötü besinler” diye bir görüş olduğunu ifade eden Kalelioğlu, “Aslında iyi veya kötü olması değildir olay, kime göre iyi, kime göre kötü? Yeni başlangıçlar yapmak, zayıflamak, sağlıklı olmak, kilo almak hiçbiri için geç kalınmaz, ne zaman isterseniz o zaman yeni başlangıçlar yapılabilirsiniz. Hedefleriniz olmalı asla vazgeçmemeli ve vazgeçilse de tekrar başlanmalı. Kış mevsimi, kendinize vakit ayırmak için oldukça uygun bir zamanken, istediğiniz ölçülere sahip olmak için de idealidir. Kış sezonu aslında diyet sezonudur, yeni yıla yaklaştığımız günlerde sizlerde sağlığınız için formunuz için bir diyetisyene danışınız” diye konuştu.

    Medical Park Tokat Özel Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Merve Kalelioğlu, önemli olanın geç kalmadan tedavi sürecinin başlaması olduğunun altını çizerek, “En son ne zaman kendiniz için bir şey yaptınız? Uzun zamandır hissettiğiniz ağrılarınız için, halsizliğiniz için ne zaman bir uzmana danıştınız? Peki, ağırlığınıza bakmak için son tartıldığınız günü hatırlıyor musunuz? Araçlarınızı düşünün, belirli aralıklarla periyodik bakıma götürür, yağ kontrollerini, lastik kontrolleri vs bakımlarını yaptırırsınız. Evinizde kullandığınız elektronik cihazları sık sık kontrol ettirirsiniz ki bozulursa geri dönüşü olmayan arızalar vermesin diye. Peki kendiniz için ne yaparsınız? Hiç acaba vücut yağ oranım ne kadar, BKI’iniz (beden kütle indeks) hangi aralıkta, ’acaba ağırlığım boyuma göre normal mi, yoksa 1-2 kg mı fazlam var ya da obez miyim’ diye düşündünüz mü? Bizler genellikle sağlık ile ilgili sıkıntılar ortaya çıkana kadar dikkatsizce yaşamaya devam eder, sonra sıkıntılar başladığı zaman da çözüm bulmak için aranır dururuz. Aslında yapılacak iş çok basit sağlıklı beslenmek, ideal kiloda olmak” şeklinde konuştu.