Etiket: sağlık

  • Ebru Şallı Saç Dökülmesi Karşı Maske

    Ebru Şallı Saç Dökülmesi Karşı Maske

    Ebru Şallı saç dökülmesini engelleyen ve aynı zamanda saçları güçlendiren maske tarifini bizlerle paylaştı…

    Malzemeler:

    1 yumurtanın sarısı
    3  yemek kaşığı sızma zeytinyağı
    3 yemek kaşığı defne yağı
    3 yemek kaşığı sarımsak yağı

    Hazırlanışı:

    Tüm malzemeleri iyice karıştırın. Maskeyi uygulamadan önce saçlarınız temiz olmasına özen gösterin.
    Maskeyi saça sürün ve streçle sarın 1 saat kadar kalabilir. haftada bir kez 3 hafta uygulayın.
    Saç kremi kullanmanıza gerke yoktur. Bu maske aynı zamanda saçları tedavi eder.

  • Planlı Gebelik İçin yapılması gerekenler

    Planlı Gebelik İçin yapılması gerekenler

    Planlı hamilelik özellikle kariyer yapma çabasındaki çalışan çiftler için büyük önem taşıyor. Ama “Artık bebek sahibi olmanın zamanı geldi diyorsanız fazla vakit kaybetmeden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Murat Taşdemir’in önerilerine kulak verin…

    Günümüz koşulları hemen hemen her alanda olduğu gibi bebek sahibi olma konusunda da plan yapmayı gerektiriyor. Ama kararı verince bebek de hemen gelmiyor. Aylarca çaba sarfedildiği halde ve klinik olarak hiçbir sorun bulunmamasına rağmen, bazen istenilen hamilelik bir türlü gerçekleşmiyor. Çünkü ya yumurtlama zamanı tutturulamıyor ya da farkında olmadan hamileliği engelleyen hatalar yapılıyor. Oysa maddi ve manevi açıdan hazır olunan bir dönemde bebek sahibi olmak istendiğinde insanların beklemeye pek de fazla tahammülü olmuyor. Peki, doğru olduğu düşünülen zamanda, vakit kaybetmeden hamileliğin gerçekleşmesi için neler yapılmalı, nelere dikkat edilmeli? Uzmanlara göre hiçbir doğurganlık problemine sahip olmayan ve korunmayan bir çiftin ortalama hamile kalma şansı, her adet döneminde yüzde 25 civarında. Çiftin yaşı, regl döneminin zamanı ve ilişkilerin sıklığı ise başarıyı etkileyen en önemli faktörler. Hamileliği sağlayan ve destekleyen koşullara dikkat ederek arzu ettiğiniz bebeğe bir an önce kavuşabilmek için uzmanımızın önerilerini dikkatlice uygulayın.

    İdeal yaşta mısınız?
    Tıbbi araştırmalar, çocuk sahibi olabilecek çağdaki yetişkinlerin yüzde 10 – 15′inin kısırlık problemi ile karşılaştığını ortaya koyuyor. Aktif bir cinsel yaşamı olan çiftlerin yüzde 57′si üçüncü ayda, yüzde 72′si altıncı ayda, yüzde 85′i de birinci yılın sonunda hamile kalıyor. Hamilelik için gereken süre, çiftlerin yaşları yükseldikçe artıyor. Yaşla beraber kadının üretkenliğinin azaldığını belirten uzmanlar yaşın çocuk sahibi olunmasında bu kadar önemli olmasını başlıca iki nedene bağlıyorlar.
    Birincisi yaşlanma sonucunda yumurtaların kaliteleri bozuluyor. İkincisi, ilerleyen yaşla birlikte erken gebelik kaybı olasılığı artıyor. Bir kadın üreme çağı boyunca ortalama 400 – 500 kez yumurtluyor, yaş ilerledikçe kaliteli yumurta sayısı da azalıyor.

    Hamilelik öncesi hazırlık çok önemli
    Prekonsepsiyon dönemi olarak adlandırılan döllenme öncesi hazırlık döneminin son derece önemli olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Murat Taşdemir, bu dönemin en sağlıklı şekilde geçirilebilmesi için anne adayının gebeliğin 2-3 ay öncesinden başlayarak bu 9 aylık döneme hazırlanması gerektiğini vurguluyor: “Döllenme ve döllenen yumurtanın rahmin iç tabakasına tutunması ile başlayan gebelik sürecinde bebeğin organlarını oluşturan hücreler büyük bir hızla bölünerek çoğalır ve oluşturacakları organ sistemlerine göre farklılaşır. Dolayısıyla gebeliğin organların oluştuğu bu ilk dönemi çok önemli.”

    Yumurtlama döneminizi tespit edin
    Kadınların en fazla doğurgan oldukları döneme ait şöyle küçük formüller söz konusu: Adetin başladığı gün “1. Gün” olarak kabul ediliyor ve 28 günde bir adet gören kadında yumurtlama 13.- 15. gün arasında gerçekleşiyor, işte bu dönem en fazla doğurgan olunan zaman. Ancak kadınların tümü bu dönemde yumurtlamıyor. Bazıları biraz daha önce veya sonra yumurtlayabiliyor. Bazıları da hiç yumurtlamıyor.
    Unutulmaması gereken nokta şu! Yumurtlama problemleri olmasına rağmen kadınlar adet görebiliyor ve yumurtlama gücü aydan aya değişebiliyor. Yumurtlamanın olup olmadığı ultrason ya da kan testleriyle belirlenebiliyor.
    Erkek spermi cinsel ilişkiden sonra yaklaşık 48-72 saat kadın vücudunda canlı olarak kalabiliyor, işte kadının en doğurgan olduğu bu zamanda, spermin de orada olması gerekiyor, bir de yeterli sperm bulunabilmesi için her gün yerine gün aşırı cinsel ilişkiye girilmesi.
    Çünkü fazla sayıda cinsel ilişkide bulunmak erkeğin menisindeki sperm sayısını azaltıyor.

    Yumurtlamanın gerçekleştiği nasıl anlaşılır?
    Göğüslerde hassasiyet, karın bölgesi ve kasıklarda ağrı, rahatsızlık hissi, vajinal akıntıların ve vajinada ıslaklığın artması gibi şikayetler yumurtlamanın gerçekleştiğinin belirgin işaretleridir. Ayrıca eczanelerde satılan ovülasyon belirleme testleri ile de yumurtlamanın gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenebilir.

    Test yaptırabilirsiniz!
    Jinekologların yumurtlama zamanını izlemek için kullandıkları en önemli yöntem LH düzeyinin tespiti. LH düzeyindeki ani yükseliş, yumurtlamanın 1-1.5 gün içinde başlayacağını, dolayısıyla kadının adet dönemi içindeki en verimli 2-3 gününün başladığını işaret eder. İşte bebek sahibi olmaya karar veren çiftler için cinsel ilişkiye girilmesi en öncelikli günler, bu günlerdir. İdrardaki LH düzeyindeki ani yükselişi artık eczanelerde satılan testler sayesinde evinizde de zamanında ve kolayca tespit edebilirsiniz.

    Siz yine de tedbirli olun!
    İlişki sırasında kayganlaştırıcı olarak tükürük veya diğer krem vs. gibi maddelerin kullanılması spermleri öldürerek hamileliği önleyebilir. Ayrıca yer çekiminin etkisiyle ayakta veya oturur pozisyonda kurulan ilişkide ya da ilişkiden hemen sonra ayağa kalkıldığında spermlerin rahim ağzındaki açıklıktan geçmeleri zorlaşır, ilişki sonrası kadının bir süre sırt üstü yatması hamilelik ihtimalini artırabilir. Her şeye rağmen tamamen sağlıklı bir çiftin hamilelik elde etme şansı her ay yüzde 25′tir. Hamilelik ve öncesindeki dönemde çiftlerin yüksek ısıya maruz kalmaktan kaçınmaları gerekir. Saunadan ve çok sıcak suyla banyo yapmaktan kaçınılmalıdır. Ayrıca hamilelik ve hamilelik öncesi dönemde çalışma ortamında böcek öldürücü, kurşun, etilen oksit gibi kimyasal maddelere ve radyasyona maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Bu dönemde çamaşır suyu vs. gibi temizlik maddeleri kullanırken eldiven kullanmaya ve bu maddeleri solumamaya özen gösterilmelidir. Günümüzde bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla video, display terminallerinden (bilgisayar ve televizyon ekranı) yayılan elektromanyetik alanın da hamilelere zararlı, olabileceği düşünülmektedir. Bu tip enerjiye maruz kalan kadınlarda düşük oranının arttığı gösterilmiştir. Bu zararlı etkiden korunmak için bilgisayar ekranından 80 cm. uzakta oturulması önerilir. Özellikle monitörlerin arka bölgelerinden uzakta oturmak gerekir.

    Doğum kontrol hapı kullandıysanız…
    Doğum kontrol hapları en güvenilir doğum kontrol yöntemlerinden biri. Ancak doğum kontrol hapını uzun süre kullanan ve bırakan kadınlarda bir süre daha yumurtlama problemi görülebiliyor. Bu sebeple hamile kalmak için geçen süre diğer doğum kontrol yöntemlerine göre uzun olabiliyor. Bu uzamaya karşın, doğum kontrol hapı kullanımıyla kısırlığın arttığı konusunda herhangi bir kanıt yok. Doğum kontrol hapıyla korunan kadınlar hapları kullanmaya devam ederken de (örneğin kullanmaya yeni başladıklarında) veya kestikten hemen sonra hamile kalabilirler, bu durumda bebeğin sağlığı olumsuz etkilenmez.

    Şansınızı artırın!
    Sağlıklı beslenmek yumurta ve sperm kalitesini, dolayısıyla da döllenmeyi etkiler. Hamilelik öncesi dönemde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesi ve bunların hamilelik süresince devam ettirilmesi çok önemli. Düzenli beslenme alışkanlığı anne adayına, ailesine ve gelişecek bebeğin sağlığına katkıda bulunur.
    Boyunuza ve vücut yapınıza uygun kiloda olmak, sağlıklı bir hamilelik için ayrıca önemli. Hamile kalmadan önceki dönemde yağdan fakir, liften zengin diyet uygulanarak ve egzersiz yaparak kilo verilmesi uygun olur. Ancak hızlı kilo verebileceğiniz diyetler hamile kalma şansını düşürüp, hamilelik öncesi besin depolarınızı azaltır.
    Sağlıklı hamilelik için en önemli vitamin folik asittir. Döllenmeden hemen sonra omurilik ve sinir sisteminin gelişmesinde önemli rol oynar. Hamilelikten önceki 3 aylık dönemden itibaren, günde 400 mg. folik asit takviyesi sinir sistemiyle ilgili bozuklukların oluşmasını engeller. Folik asit narenciyede, yeşil yapraklı sebzelerde, fındık, badem ve baklagillerde bulunur. Günde 300 mg.’dan (3 bardak filtre kahve) fazla kafein alınması üreme sağlığını olumsuz etkiler. Kafein kahvenin dışında çay, kakao, kolalı içecekler gibi birçok gıdada bulunur. Bazı çalışmalar fazla kafein alımının düşüklere yol açtığını göstermiştir. Hamilelik ve öncesi dönemde kafein alımı mümkün olduğu kadar azaltılmalı ve kafeinsiz içecekler tercih edilmelidir.
    Hamilelik öncesi ve hamilelik döneminde hiç alkol alınmaması en doğru yaklaşımdır. Alkol erkeklerde sperm sayısını ve kalitesini azaltır.
    Hamilelik ve öncesi dönemde sigara içilmemesi ve sigara içilen ortamlardan uzak durulması gerekir. Sigara yumurta ve sperm kalitesini bozar, yumurtanın döllenmesini ve döllenen yumurtanın rahme tutunmasını zorlaştırarak hamileliği önler. Sigara içen kadınlarda dış gebeliğin daha sık görüldüğünü gösteren çalışmalar vardır. Bu dönemde sigara bırakmayı kolaylaştıran nikotin sakız ve bantlarının kullanımı önerilmez.
    Suni tatlandırıcılar ve bunları içeren gıda maddelerinin kullanımından da hamilelikte ve öncesindeki hazırlık döneminde kaçınılması gerekir.
    Hamilelik öncesi ve hamilelik döneminde çiftlerin stresten mümkün olduğu kadar uzak kalması ve yeterince dinlenmesi gerekir.
    Egzersiz fazla ağır olmamak şartıyla önerilir. Ağır egzersiz kadın ve erkekte üreme sağlığını olumsuz etkiler.

  • Diş eti çekilmesinin nedenleri

    Diş eti çekilmesinin nedenleri

    Diş eti dokusunun normal sınırı olan mine-sement birleşiminden başka bir deyişle kron-kök sınırından apikal yöne, yani diş köküne doğru sıyrılmasına diş eti çekilmesi ya da tıp dilinde diş eti atrofisi denir. Dişeti çekilmesinin birçok nedeni vardır ve önlem alınmadığı zaman diş kayıplarına neden olmaktadır.

    Diş eti çekilmesinin sebepleri nelerdir?
    – Yaşlanma,
    – Yanlış diş fırçalama,
    – Diş taşları ve bakteri plağı,
    – Diş arkı (diş dizisi) üzerindeki diş veya dişlerin, diş arkı dışında yer almaları ve çarpık, düzensiz, rotasyona uğramış (dönmüş) olmaları,
    – Diş eti iltihabı veya periodontitis sonucunda diş eti kenarında meydana gelen iltihaplı ve dejeneratif değişimler,

    – Periodontal cepler ve büyümüş diş etlerinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılan bazı diş eti operasyonları sonrasında,
    – Okluzal travmalar (yüksek ya da hatalı yapılmış kron, köprü, dolgulu dişlerde ve bruksizm denen diş sıkma ve gıcırdatma vakalarında,
    – Dudak, yanak kas bağlantılarının diş etlerine yakın olmaları,
    – Dişler arasına gereksiz ve çok fazla kürdan, toplu iğne vb. cisimler sokulup kurcalanması, diş etinin tahriş ve tahrip edilmesi.
    Söz konusu bu nedenler arasında çok önemli yer tutan diş taşları ve bakteri plağı (diş yüzeyine yapışan, gözle görülmeyen, gıda artıkları ve bakterilerin birlikte oluşturduğu yapışkan bir tabaka) detartraj da denen diş taşı temizliği veya gerekiyorsa diş eti altında, daha derinde bulunan diş taşları ve oluşumların uzaklaştırılması amacıyla yapılan subgingival küretaj işlemiyle temizlenmelidir.
    Dişeti seviyesindeki ya da üzerindeki görünür diş taşları çeşitli görevleri ve biçimleri olan el aletleri ya da ultrasonik cihazlar ile temizlenir. Daha derinlerdeki, diş eti altındaki, kök yüzeyindeki gözle görülmeyen diş taşları, granülasyon dokusu (bozulmuş, hastalıklı nedbe dokuları) ve nekrotik (ölü) sement dokusunun ortadan kaldırılması ve temizliği işlemine de subgingival küretaj denir ve dişe, küretaj yapılan bölgeye ve dişin yüzeyine uygun farklı şekil, büyüklük ve amaçtaki ‘küret’ denen el aletleri yardımıyla yapılır.

    Dişlerimizi beyazlatmak için sert fırçalamayalım!
    Dişlerinizin renginden, şeklinden ve boyutundan memnun musunuz ?
    Gülümsemeniz özgüveninizdir
    Dişhekimliğinde Lazer Kullanımı ve Dişeti Hastalıkları

  • Dişler yemekten sonra fırçalanmaz mı?

    Dişler yemekten sonra fırçalanmaz mı?

    Diş sağlığında tüm bildiğimiz ezberler bozuluyor mu? “Her yemekten sonra diş fırçalanmalı” diye ezberletilen bilgi, aslında dişleri kötü mü etkiliyor? Uzmanlar; dişlerin ne zaman fırçalanması gerektiğiyle ilgili görüşlerini paylaştı

    Amerikan Diş Hekimliği Akademisi Başkanı Howard R. Gamble; yemeklerin hemen ardından diş fırçalamanın tehlikelerine karşı uyardı. Araştırmalara göre; asitli yiyecek ve içecekleri tükettikten sonra dişleri fırçalamak, yarardan çok zarar getiriyor. Gamble “Asit, diş minelerine zarar verir. Hemen dişleri fırçalamak, asidi diş minesine doğru, daha da derine itmek anlamına gelir” dedi. Asitli gıdalardan sonra; ağzın suyla çalkalanmasını ve dişlerin 30 dakika sonra fırçalanmasını önerdi. Türk diş hekimleri de dişlerin doğru fırçalanmasıyla ilgili görüşlerini paylaştı.

    Limon suyu ve portakal suyu gibi asit düzeyi yüksek gıda ve içeceklerin tüketimi, asit düzeyini artırır. Bu da diş minesinin yüzeyinde yumuşamaya neden olabilir. Bu yüzden, özellikle bu tür içecek ve yiyeceklerin tüketiminden 30-40 dakika sonra dişlerin fırçalanması gerekir.

    Dişlerimizi günde iki kere fırçalamalıyız. (Tercihen sabah ve yatmadan.) Fırçalama esnasında her iki çene ayrı ayrı fırçalanmalıdır. Çenenin bir ucundan, diğer ucuna; tüm diş yüzeyleri içeriden ve dışarıdan temizlenmelidir.

    İdeal fırçalama süresi yaklaşık iki-üç dakika olmalıdır. Öte yandan dişlerin ara yüzlerinin temizlenebilmesi için, günde bir kez diş ipi kullanılması da şarttır.

  • Saç Mezoterapisi Nedir?

    Saç Mezoterapisi Nedir?

    Saç dökülmesine önlemek ve kontrol altında almak, saçta hacim ve canlandırma kazandırmak için saçlı deri bölgesine uygulanan tedavi şekline saç mezoterapisi denilir.

    Saç dökülmesi, saçların zayıflaması ve cansızlaşması gibi durumlarda uygulanabilen bir yöntem. Bu yöntemde çok ince uçlu bir iğne ile saçlı deri kıl köklerine besleyen, ilaçlar, vitamin ve mineraller direkt kıl köklerin olduğu bölgeye enjekte edilir, saçlı deride kan dolaşımını artması nedeni ile saçların dökülmesini azaltır, saçlar parlaklık ve canlılık kazanır, seans sayısı problemin yoğunluğuna göre değişmekle birlikte ortalama 5-10 dur, haftada bir şeklinde uygulanır ve ortalama 15 dakika sürer, iğneler son derce ince üçlü olduğundan kesinlikle ağrı, acı yapmaz.

    Saç mezoterapisi nasıl uygulanır? Kaç seanstır?

    Saç mezoterapisinde çok ince uçlu bir iğne ile küçük mikroenjeksiyonlar halinde saçlı deri bölgesine ilaç enjekte ediliyor, bu karışımlar kişiye özel olarak hazırlanır ve bölgesel olarak tatbik edilir. Problemin yoğunluğuna göre haftada bir ortalama 5-10 kez ve sonraki seanslar 15 günde bir ve ayda bir uygulanır. Saçta toparlama ve hacım görmek için en az 2-3 ay sabır göstermek ve tedaviye devam etmek gerekir.

    Alopesi ne anlamında geliyor?

    Normal bir erişkinde tahminen toplam saç sayısı 150000-170000 arasıdır. Günde 50-100 tane saç telinin dökülmesi normal sayılır, aslında saç döküldüğünde sadece gövdeden kopma olur, saç kökü yani follikul yerinde kalır, bu süre ortalama 6-8 sene sürer. İnsan hayatı süresince ortalama 12 kez saç kökünden yeni saç çıkar. Androgenetik tıp saç kayıplarında ise follikül sayısında azalmasından ziyade kıl kökünde bir küçülme ve kıl dökülme sıklusunda bir hızlanma meydana geliyor.

  • Önceki başarısız tüp bebek uygulamaları başarıya dönüşebilir mi ?

    Önceki başarısız tüp bebek uygulamaları başarıya dönüşebilir mi ?

    Daha önce iki veya daha fazla tüp bebek uygulamasından başarılı sonuç almamış hastaları sonraki tedaviye almadan önce, hastanın daha önceki denemeleri göz önüne alınarak mutlaka hastaya farklılaşmış bir tedavi protokolü planlanmalıdır.

    1- Elde edilen embriyo kalitesi iyi veya çok iyi olmasına rağmen gebelik elde edilmemişse uygulanması gereken yöntemler:

    A- Ofis Histereskopi: En az iki tane iyi embriyo verilmesine rağmen gebelik olmadığı durumlarda, %20 oranında rahim içinden polip, yapışıklık, miyom ve rahim içi bölümler gibi embriyonun tutulmasını engelleyen hastalıklara tanı koyup aynı işlem esnasında tedavisi yapılıp ortadan kaldırabilmektedir. Türkiye’de bu işlemi ilk defa uygulayanlardan biri ve birçok hekime eğitimini veren Prof. Dr. Recai PABUÇCU ve ekibi ile hastalarımıza kliniğimizde bu işlemi anesteziye bile gerek kalmadan, ağrısız bir şekilde başarıyla uygulamaktadır.

    B- Hastalıklı Tüplerin (Kanalların) Laparoskopi Yöntemiyle Açılması veya Çıkarılması: Eğer tüplerde yapışıklık, tıkanıklık veya tüplerin ağzının tıkanıklığa bağlı olarak tüplerin içinde sıvı toplanmışsa (hidrosalpinks) rahim içine embriyo yerleştirildiğinde bu tıkanıklık yapışıklık ve hidrosalpinks sonucu oluşan bu sıvının rahim içine kaçak vermesi sonucu embriyoların tutulmasını kesin olarak engellediği ispatlanmıştır. Bu hastaların tüplerinin laparoskopik (kapalı) yöntem ile açılması, çıkarılması veya tüplerin rahimden çıktığı bölgeye tıkama işlemi yapılması sonucu embriyonun düşmesine neden olan bu sorun ortadan kaldırılmış olur.

    C- PGD (Preimplantasyon Genetik Tanı) (Embriyoların Genetik İncelenmesi): 8 Hücreli embriyonun bir blastomeri (hücresi) alınarak biyopsi yapılabilmekte ve anne rahmine yerleştirilmeden önce embriyonun, kromozom yapısı ve bazı gen defektleri belirlenebilmektedir. Son yıllarda gen teknolojilerindeki gelişmeye paralel olarak daha önce sadece araştırma merkezlerinde çok kısıtlı olarak kullanılan bu teknikler şimdi daha yaygın ve pratik olarak kullanılabilmektedir. Konu son derece hızlı gelişmekle birlikte klinikte sınırlı bir grup hastada kullanılmalıdır (cinsiyete bağlı geçişli hastalık riski – kas distofileri, hemofili vb. translokasyonlar, kromozom sayı bozuklukları, bazı bilinen gen defektleri gibi).

    Bu teknikler hiçbir zaman %100 sağlam çocuk iddiası taşımamaktadır. Hatta çoğu tecrübeli merkez bu yöntemleri kullandıktan sonra elde edilen gebeliklerde yine de klasik antenatal tanı yöntemleri olan amniyosentez ve koryon villus biopsisini önermektedirler. Preimplantasyon genetik tanı yöntemi merkezimizde de başarı ile uygulanmakta olup, özellikle 38 yaş üstü üçten fazla embriyo oluşmuş hanımlarda, genetik tanı sonrası embriyo transferleri yapıldığında genç yaş grubuna yakın gebelik elde edilmektedir. Ayrıca ikiden fazla başarısız tüp bebek olmuş ise yapılmasında fayda vardır. Sperm sayısı bozuk olan erkeklerde döllenme sonucu genetik problemli embriyo olabileceğinden sağlıklı embriyoları seçmek içinde kullanılmalıdır.

    D- I.M.S. I (Mikroskobik Büyütme İle Seçilmiş Sperm Mikroenjeksiyonu): Özellikle sperm sayısı ve hareketleri düşük olan erkeklerde başarıyı oldukça arttıran bir yöntemdir. Bu uygulama için ileri teknoloji ile donatılmış çok özel mikroskoplar kullanılmaktadır. IMSI tekniği kullanılarak yapılan işlemlerde normal bir mikroskoptan 16.000 kat daha fazla büyütülen spermlerin hücre içi yapıları, hücre çekirdekleri detaylı bir şekilde incelenmekte ve bu sayede en kaliteli spermler, dejenere olmadan seçilebilmektedir. Daha sonra bu spermler ile yapılan mikroenjeksiyon işlemi ile başarı artmaktadır.

    E- HLA-G5: Tutunma yeteneği en yüksek olan embriyoların ürettiği HLAG5 proteininin saptanarak embriyo seçiminde kullanılması gebelik oranını artıracaktır. Bu yöntem kliniğimizde de kullanılmaktadır.

    F- P.I.C.S.I: Mikroenjeksiyon sırasında olgun spermlerin seçimi, genetik kusurlu olanların ayrıştırılması amacıyla kullanılan bir metoddur. Genetik olarak normal olan spermlerde hücre zarında bulunan özel bir protein bu spermler labaratuvarda önceden hazırlanmış plaklara yapışmasını sağlar. Bu proteine sahip olmayan spermler ise plaka engelini aşamaz ve dışarıda kullanılmasını sağlayan bu teknikle başarı artırılmış olur.

    G-Assisted Hatching (Traşlama Yöntemi – AHA): Embriyoların rahme tutunma oranlarını arttırmak için geliştirilmiş bir tekniktir. Bu teknikte, embriyonun etrafını saran kılıf (zona pellucida) lazerle, asitle ya da mekanik yöntemlerle inceltilir. Bu yöntemlerin birbirine herhangi bir üstünlükleri olmayıp merkezin deneyimine göre herhangi biri kullanılabilir. Transfer günü embriyolar, hastanın yaşı ve öyküsü ile beraber değerlendirilerek bu işlemin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilir. Bu işlem dondurularak saklanmış embriyoların transferinde de kullanılabilir. Döllenmiş hücrelerde bu yöntemle gebelik oranı artabilmektedir. Ancak bu konu tam aydınlığa kavuşmuş değildir.

    H- CGH – Komparatif Genomik Hibridizasyon Yöntemi : İstenilen bir gebeliğin sağlanması ve sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi, embriyonun sağlıklı kromozom yapısına sahip olup olmasına bağlıdır. Kromozom yapısının sağlıklı olmaması halinde çoğu zaman vücut gebeliği gerçekleştiremez ya da gebelik düşükle sonlanır. Tekrarlayan tüp bebek yöntemi sonrasında gebelik sağlanamaması ya da gebeliklerin düşükle sonuçlanması; ayrıca normal yollarla sağlanan gebeliklerde düşük görülmesi durumunda mutlaka sebebini araştırmak gerekir. Bu gibi durumlarda ilk önce genetik bozukluk olup olmadığı araştırılmalıdır.

    Yaşı 38 ve üstünde olan anne adayları, herhangi bir problem tespit edilemediği halde embriyo transferi yapılmış ve en az 2 kez başarısız tüp bebek tedavisi geçirmiş olanlar, daha önceden PGD yapılarak en az 1 tane normal embriyosu belirlenerek transferi yapılmış ama gebe kalamamış olanlar, tekrarlayan düşükleri nedeniyle kromozomal bozukluk tespit edilmiş olan hastalara CGH başarıyla uygulanmaktadır.

    Tüp bebek tedavisi için merkeze gelen anne adayının yumurtaları, uygulanan ilaç tedavisi sonrasında toplanır. Erkeğin spermi ile laboratuar ortamında mikroenjeksiyon (ICSI) işlemiyle döllendirilerek büyümesi ve gelişmesi sağlanır. Gelişimin 3. gününde 6,7 ve 8 hücreli olan embriyolardan mikroskop altında laser yardımıyla embriyonun zarına birkaç atışla delik açılarak birer hücre alınır. Tecrübeli kişiler ve gelişmiş ekipmanlarla yapılan bu işlemin embriyoya hiç bir zararı yoktur. Kalan embriyolar bölünüp gelişimlerine devam ederler. Herbir embriyodan alınan birer hücre Mikroarray tabanlı Karşılaştırmalı Genomik Hibridizasyon (CGH) yöntemi ile incelenir. Bu yöntemle, daha önceden uygulanan PGD (preimplantation genetic diagnosis) metodundan farklı olarak tüm kromozomlar incelenmektedir. 24 saat sonra elde edilen sonuçlara göre sağlıklı olan embriyo anne rahmine transfer edilir. Tüp Bebek yöntemiyle % 45–55 olan gebelik oranları %70–75’ lere yükselmektedir. Bu yöntem ile canlı doğum oranlarında artış gözlenirken, gebelik kayıplarındaki oran düşmüştür. 38 yaş üstü hastalarda CGH yöntemi uygulanarak gebelik oranları %30-40’lara ulaşmaktadır. Daha önce 4–5 defa tekrarlayan düşüğü olan hastalarda ise CGH yöntemi uygulandığında canlı doğum %60–70 oranında artmıştır.

    2-Kötü Embriyo Elde Edilmiş Olgularda Başarıyı Artıracak Yöntemler:

    A- I.V.M. (İn Vitro Maturasyon): İlaçsız tüp bebek tadavisi olarak da bilinen bu yöntemin deneneceği gruplar; ilaç olarak uyarılmaya rağmen olgun yumurta elde edilmeyen hastalar, embriyo kalitesi kötü olan ve herhangi sebeple açıklanamayan hastalar, polikistik över hastalığı olup, karnında su toplanması riski olan ve olgun yumurta alınamayan hastalar ve kemoterapi alacak veya kısırlaştırılacak hastalardır. Çoğu zaman ilaç bile gerekmeden yumurtalar erkenden toplanır. Labaratuvar ortamında özel yöntemlerle büyütülür, olgunlaştırılır daha sonra mikroenjeksiyon yapılır. Bu metod ile yukarıda sayılan hasta gruplarında daha kaliteli embriyo elde edileceği gibi aşırı uyarılma riski ortadan kalkacaktır. Ancak yine de unutulmamalıdır ki bu yöntem tüm IUF olgularının sadece % 5 -% 15’ine uygundur.

    B-(Embriyodaki Zararlı Parçacıkların Temizlenmesi): Bazı embriyolar gelişirken normal hücre bölünmesinin yanı sıra istenmeyen bazı parçacıklar oluşur. Fragman denen bu parçacıklar aynı zamanda tedavinin başarısını azaltır. Bu yüzden çok deneyimli ekipler, defragmantasyon denilen, mikroskop altında özel teknikler ve özel mikro pipetler ile bu parçacıkları temizleyip verilen parçasız embriyo ile gebelik oranlarını artırırlar.

    C- Endometrial Ko-KDItür (Yapay Rahim): Tekrarlayan başarısız tüp bebek deneyimli hastalarda ve kötü kalite embriyo elde edilenlerde kullanılan bir yöntemdir. Bu hastaların rahim içi dokusundan (endometrium) alınan küçük bir parça, anne serumu ve bazı özel maddeler ile birleştirilerek yeni bir ortam hazırlanır. Alınan yumurtalar, mikroenjeksiyon işlemi sonrası bu ortamda büyütülerek daha kaliteli embriyolar elde edilmektedir. Bu yöntem kliniğimizde, uygun görülen hastalara, başarıyla uygulanmaktadır.

    D- Başarı Elde Etmek İçin İlaç Tedavisinin Farklılaştırılması: Çok deneyimli jinekolojik endokrin (hormon uzman) uzmanları hastalara uygulanan yumurtalama programlarını değiştirerek daha kaliteli yumurta elde edebilirler ve bu hastaya göre ayrı ayrı düzenlenerek tedavi başarısı artırılmış olur. Örneğin PCO’lu hastalarda daha kaliteli yumurta elde edebilmek için hasta dostu denen çok özel programlar uygulanarak daha kaliteli embriyolar yapılır ve başarı arttırılmış olur. Kliniğimizde de Prof. Dr. Recai PABUÇCU bu konuda oldukça deneyimli bir hekimimizdir.

    E-EMBRYOSCOPE Tekniği ile doğru zamanda doğru embryo seçimi: (Embriyolar gece gündüz gözlem altında): EmbryoScope-Dinamik Embriyo İzleme; IVF tedavilerini iyileştirmek için geliştirilen hızlandırılmış bir çekim tekniğine dayanarak düzenlenmiş bir embriyo izleme sistemidir. Bu sistem, yaklaşık 7 yıl süreyle araştırmalar sonucu ilk defa 2009 da Avrupa’da kullanılmaya başlanmıştır. EmbryoScope hızlandırılmış çekim tekniğine dayanarak inkübatörün içine yerleştirilen bir kamera ile döllenmeden transfer anına kadar embriyoyu izlememize olanak vermektedir.

    Bu sistem sayesinde, embriyo istediğimiz her saat dilimde kayıt altına alındığından rahatlıkla her gelişim aşamasını gözlemlemeye yardımcı olur. Embriyoyu dış ortama maruz bırakmadan, kendi ortamında izleyip gelişimini takip edebilmekteyiz. Embriyo gelişiminde en önemli unsurlardan olan hücre bölünmesi aşamasını böylece kaçıncı saatte olduğuna kadar görebilip en sağlıklı embriyoyu seçmek ve sonucunda anne adayına en sağlıklı tek embriyoyu transfer ederek gebelik şansını artırmak mümkündür.

    Avrupa ve Amerikada yaygın bir şekilde kullanılmakta olan EmbryoScope ile artık biz de hastalarımızın tüm embriyolarını an ve an izleyip en sağlıklılarını seçebilmekteyiz. EmbryoScope, Dinamik Embriyo İzleme Sistemi ile güvenli ve kontrollü bir kültür ortamı sağlanırken tek seferde 72 adet embriyo sürekli gözlem altında tutulabilmektedir. Yapılan gözlemler 4 boyutlu belgelendirme teknikleri sayesinde uzmanlara istenilen süreç ve zamanlamayı değerlendirme imkânı sağlayarak, gelecekte yapılacak embriyo puanlamaları için benzersiz yeni parametreler geliştirme imkanı sağlamaktadır.

    İlgili Konular ;
    Tüp Bebek Özel Bölüm
    Aşılama Yöntemleri ve Tecrübelerimiz
    Tüp Bebek Yöntemi ile Çocuk Sahibi Olmak.
    Tüp Bebek Tedavisinde Bilinmesi Gereken 10 Detay
    Hapla Tüp Bebek Tedavisi

  • Migren Belirtileri

    Migren Belirtileri

    Migren , ataklarla karakterize bir baş ağrısı hastalığıdır. Auralı ve aurasız başta olmak üzere çeşitli tipleri vardır. Özellikle son 20 yılda yapılan araştırmalar migrenin başlıbaşına bir hastalık olduğunu ve toplumlarda geniş kesimleri etkilediğini ortaya koymuştur. İnsanların çoğu yaşamlarının bir döneminde baş ağrısıyla karşılaşmışlardır. Çoğunlukla migren diğer tip baş ağrılarıyla karıştırılma eğilimi gösterir. Bu nedenle gerekli muayene ve tetkikler yapıldıktan ve hasta hikayesi incelendikten sonra teşhis konulabilir. Belirtiler , sorunlar kişiden kişiye değişiklik gösterdiği için tedavisi de kişiye özel yapılır.

    Migrenin de kendi içerisinde çeşitleri vardır. Auralı migren en sık görülen tipidir. Migrende görülen baş ağrısı genellikle zonklama , nabız atması şeklindedir ve tek taraflıdır. Halk arasında yarım baş ağrısı olarak da isimlendirilir. Ağrı ataklarla gelir. Bu atakların süresi değişkenlik göstermekle birlikte 3-72 saat arasında etkili olur. Daha sonra ağrılar geçmeye ve hasta düzelmeye başlar.

    Bazı hastalar ağrının başlayacağını önceden hissedebilirler.

    Migren , 4 aşamalı bir süreç gösterir.

    1- Ön belirti evresi
    2- Aura evresi
    3- Ağrı evresi
    4- Ağrı sonrası evre

    Ön belirti evresi kişiden kişiye değişmekle birlikte bazı ortak noktalarda buluşmak mümkündür. Bunlar ensede başlayan sertlik , davranış değişiklikleri , gerilme duygusu , huzursuzluk , yorgunluk ve uyku eğilimidir. Bazı hastalar ağrının başlayacağını bu evrede hissedebilirler.

    Aura evresinde atak öncesi yine değişkenlik gösteren semptomlar yaşanır. Görme bozuklukları, görüntüde siyah noktalar , ışık çakmaları , görüntüde şekil bozuklukları , konuşmada güçlük , işitsel bozukluklar , ellerde ve baş kısmına doğru ilerleyen uyuşma ve karıncalanmalar görülür.

    Ağrı evresinde 3-72 saat süren , tek taraflı , zonklama tarzında , orta veya ağır şiddette bir baş ağrısı görülür. Atakların şiddeti kişiden kişiye değişir. Ağrı sırasında hasta ışık ve sesten rahatsız olur. Ağrının şiddeti gözde basınç hissi yaratabilir. Bazı gıdalar , kokular ve fiziksel aktivite ağrının şiddetini arttırabilir. Bu durumda kişi karanlık ve sessiz bir ortam arayışına girer. Ağrı evresine bulantı ve kusma eşlik edebilir. Migrenin atak evresi kişiyi sosyal yaşamdan uzaklaştıran , fiziksel aktiviteyi ve günlük yaşamı hatta aile ilişkilerini olumsuz etkileyebilen bir süreçtir.

    Ağrı sonrası evrede de farklılıklar gözlenir. Kimi hasta halsiz , bitkin ve uyku eğilimli olurken kimisi de yeniden doğmuş , coşkulu ve mutlu bir ruh tablosu çizebilir.

    Migreni tetikleyen bazı etkenler vardır. Hipoglisemi , fazla şekerli gıdalar, süt, çikolata , yumurta , asitli içecekler, nikotin , baharatlı yiyecekler , kırmızı et, alkol , su kaybı , öğün atlama , ağır fiziksel aktivite , az ya da fazla uyku , stres gibi unsurlar migren ağrılarını tetikleyebilir.

    Su içmek , dinlenmek , sık aralıklarla beslenmek , açık havada yürüyüş yapmak , huzurlu ortamlarda bulunmak ağrıların hafiflemesinde etkili yöntemlerdir.

    Tüm bunların dışında uzman bir doktordan yardım alıp tedavi olmak hem migrenin kolay atlatılmasında hem de yaşam kalitesini korumak anlamında yapılması gerekli en doğru yöntemdir.

    İlgili Konular ;

    – Migren ağrısı çekenler ne tür ilaçlar kullanabilir?
    – Migren hastaları nelere dikkat etmeli?
    – Migrenden tamamen kurtulmak mümkün mü?
    – Uyumak migren atağının geçmesini sağlar mı?
    – Migren tedavi edilmezse ataklar sıklaşır mı?
    – Yoga ve pilates migren tedavisinde kullanılıyor mu?
    – Migren nasıl bir hastalıktır?
    – Kimler migren ağrılarına daha yatkındır?
    – Migrenin türleri nelerdir?
    – Hangi durumlar migren atağına neden olabilir?
    – Hangi yiyecekler migreni tetikleyebilir?
    – Tansiyon ile migren arasında bağlantı var mı?
    – Baş ağrısının migrenden kaynaklandığını nasıl anlayabiliriz?

  • Dukan Diyeti 2017 Özet

    Dukan Diyeti 2017 Özet

    Merhaba
    Forum alanımızda yer alan Kadınlar Kulübü üyeleri Dukan Diyeti başlığı yazısının çok ses getirmesi sonrasında editörümüzden çok bilimsel olmayan dukan diyetini herkesin anlayabileceği bir dilde masala gibi anlatmasını istedik. Bu yazıda çok ses getirdi sonrasında sorulardan bir ibize Dukan Diyeti Menü’sü konusunu açmamız gerektirdiğini götserdi. Dukan Diyet yemekleri isimli başlığı da açtık. Üyelerimiz dukan diyeti tarifleri‘ne de yer verdi sitemizde. Bunlar tamamen sizlerin talepleri sonrasında gelişti.

    Dİyetin olmaz ise olmazları öncelikle Dukan Diyeti’ne yeni başlayacaklar mutlaka Dukan Diyeti evreleri yazısını mutlaka okumalıdırlar. Bu yazının sonrasında ise Dukan Diyeti’ne karar verdiyseniz Dukan Diyeti menüsü başlığını okumanızı kesinlikle öneririm.

    Yukarıdaki yazıda kırmızı kelimelerden ilgili konulara link konmuştur. Bu yazı tüm başlıkların derli toplu bir alanda oluşturulması için dukan diyeti yapacaklara özel hazırlanmıştır.

    Diyet Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    – Diyet yaparken bir ayda ne kadar kilo vermek idealdir ?
    – Diyet yapmanın genel kuralları nelerdir ?
    – Diyet yapmadan sadece egzersizle zayıflanır mı ?
    – Günlük kalori ihtiyacımızı nasıl hesaplayabiliriz ?
    – Diyet yaparken günlük kalori ihtiyacından ne kadar azaltmak gerekir ?
    – Egzersiz yapmadan sadece diyetle zayıflanır mı ?
    – Her diyet programı herkeste işe yarar mı ?

  • Kablosuz İnternet Spermleri Öldürüyor

    Kablosuz İnternet Spermleri Öldürüyor

    Yakınlarda çocuk sahibi olmayı düşünüyorsanız, dikkat edin.

    Teknolojiyle haşır neşir, notebook kullanan biriyseniz ve ileri de ya da yakınlarda çocuk sahibi olmayı düşünüyorsanız, dikkatli olun.

    Bilim adamaları nın araştırmasına göre 4 saat boyunca Notebook’un Wi-Fi bağlantısına maruz kalan spermler ciddi hasar görüyor.

    Araştırmada konuyla ilgili şöyle deniyor:

    “Verilerimiz gösteriyor ki Wi-Fi ile internete bağlı bir laptop erkek üreme organlarına yakın olacak şekilde (mesela kucakta) uzun süre durduğunda sperm kalitesinin ciddi şekilde düşmesine neden oluyor.”

    Araştırma henüz çok sayıda denekle yapılmamış olsa da sonuçlar gösteriyor ki Wi-Fi ile bağlı dizüstü bilgisayarlı söz konusu şekilde uzun süre kullanmak spermlere zarar vermekte ve erkeğin üretkenliğini kötü bir şekilde etkilemekte. Ayrıca dna hasarı riskini artırmakta ki bu da olası bir bebeğin Sağlık sorunları yaşamasına neden olabilir.

  • Burçlara Özel 3 Günlük Zayıflama Listesi

    Burçlara Özel 3 Günlük Zayıflama Listesi

    İnsanların duygu, düşünce ve hareketlerinde etkin olduğuna inanılan burçlar kuşağı, yemek yeme alışkanlıklarında da belirleyici olabiliyor. Bu sebepten dolayı diyet yaparken burcunuzun özelliklerine uygun davranmak en akıllıca olanı diye düşünenlerdenseniz, kesinlikle okumalısınız.

    KOÇ BURCU

    Koçlar bu diyeti uyguladıkları takdirde 3 günde 2 kilo verebilirler. Diyet bir hafta bırakılabilir ve sonra tekrarlanır.

    1. gün

    Kahvaltı: 1 Bardak süt, yarım bardak mısır gevreği, 100 gram çilek veya mevsim meyveleri, şekersiz kahve ve çay

    Öğle Yemeği:200 gram balığı bir domates, havuç ve patatesle buğulama yapın. Yanında bol yeşil salata ve bir dilim kepek ekmek.

    Akşam Yemeği: Mantarlı tavuk, 1 haşlanmış patates ve bol yeşil salata. Öğün aralarında 1 porsiyon meyve

    2. gün

    Kahvaltı: I Yumurtayı sütle çarpın yağsız kızartın. Yanında bir domates, salatalık, ve çay veya ayran

    Öğle Yemeği: Bir porsiyon domatesli makarna, kekik ve elma soslu olacak.Yanında haşlama zeytinyağlı yemek olacak. Arada bir porsiyon meyve

    Akşam Yemeği: 200 gr ızgara biftek, bol yeşil salata, arada bir bardak yağsız süt.

    3. gün

    Kahvaltı: 1 Kaşık bal, 50 gr dil peyniri, 2 dilim kepekli ekmek, arada bir armut.

    Öğle Yemeği:Izgara tavuk, 2 kaşık pilav, salata. Arada 1 galeta,

    Akşam Yemeği: 1 tabak sebze yemeği, yeşil salata, arada 1 elma

    BOĞA BURCU

    1. gün

    Kahvaltı: Bir bardak ılık suyun içine 1 kaşık bal koyun 7 dakika bekletin sonra için. Yanında 2 dilim diyet ekmek,100 gr yağsız beyaz peynir arada bir tane mevsim meyvesi.

    Öğle Yemeği: Izgara balık soda ve salata, arada bir kase yoğurt.

    Akşam Yemeği: 4 Tane ızgara köfte, domates salatası, arada bitkisel çay. Yeşil çay tercih olunur.

    2. gün

    Kahvaltı: 1bardak suyun içine 1 kaşık bal koyun ve için. Daha sonra bir bardak sütün içinde 1 avuç çilekle evde hazırlanır. Arada 4 tane diyet bisküvi ve bir bardak ayran.
    Öğle Yemeği: Bir orta boy haşlanmış patates, bir domates, ve salatalık. Arada 2 dilim karpuz.
    Akşam Yemeği: Balık ızgara, közlenmiş 1 patlıcanla yapılan sirkeli sarımsaklı ve domatesli salata. 1 tane elma.

    3. gün

    Kahvaltı: 1 tane haşlanmış yumurta, 1 dilim diyet ekmek, domates ve şekerli çay. Arada şekersiz bitkisel çay.

    Öğle Yemeği: Izgara tavuk, bir tabak taze fasulye,arada yarım simit ve light peynir.

    Akşam Yemeği: Balık ızgara, bol salata bir kivi. Arada yeşil çay.

    İKİZLER BURCU

    Bu diyet 3 günde 2 kilo vermelerini sağlayacak. Her gün 2,5 litre sıvı almaları gerekiyor…

    1. gün

    Kahvaltı: Bir bardak muzlu süt.1 dilim kızarmış kepek ekmek. Arada 1 elma.

    Öğle Yemeği: 2 dilim kepek ekmeğinden tavuk göğsüyle bol yeşillikli sandviç. Yanında bir bardak ayran. Arada 1 havuç.

    Akşam Yemeği: Az yağlı sebze yemeği ve 4 kaşık diyet yoğurt. Arada bir elma. 1 fincan yeşil çay.

    2. gün

    Kahvaltı: 1 Dilim kepek ekmek, bir haşlanmış yumurta, bir dilim karpuz.

    Öğle Yemeği: 1 Tane sosisli sandviç, arada 10 tane kiraz.

    Akşam Yemeği: 1 kase sebze çorbası, 1 tane yeşil biber.arada 1 elma , bir fincan yeşil çay.

    3. gün

    Kahvaltı: 1 Tane meyveli yoğurt, şekersiz çay ve kahve yanında 2 adet diyet bisküvi.

    Öğle Yemeği: 1 Porsiyon sadece et olarak döner, yanında bol yeşil salata, arada 100gr Çilek. 1 fincan yeşil çay. Şekersiz kahve.

    Akşam Yemeği: 1 porsiyon zeytinyağlı enginar, bol salata, 1 tane kivi yatarken bir fincan yeşil çay.

    YENGEÇ BURCU

    Bu diyet sırasında asitli yiyeceklerden uzak kalınacak, kahve ve çay yerine bol su içilecek, spora daha çok ağırlık verilecek. Üç günde 2 kilo verilecek, daha sonra tekrarlanacak.

    1. gün

    Kahvaltı: Aç karnına 2 bardak su.1 porsiyon meyve salatası, arada kahve 2 galeta ve bir kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir.

    Öğle Yemeği: 1 Tane haşlanmış patates,, salata, 1 ayran.Arada yarım simit ve ayran.

    Akşam Yemeği: Yağsız ıspanak yemeği,limonlu havuç salatası, 1 dilim kepek ekmeği, arada bol yeşil çay.

    2. gün

    Kahvaltı: Bir bardak ılık suyun içine 1 kaşık bal koyun ve 7 8 dakika sonra için. 1yemek kaşığı fıstık ezmesi, 2 dilim diyet ekmeği,şekersiz çay.Arada 1 tane elma.

    Öğle Yemeği: Izgara tavuk,2 kaşık pilav,bol salata, arada 3 tane kayısı. 1 fincan yeşil çay.

    Akşam Yemeği: Közlenmiş patlıcan ile yapılmış karnı yarık,bol salata arada bir tane armut.1 fincan yeşil çay.

    3. gün

    Kahvaltı: Bir kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir, 1 tatlı kaşığı bal 1dilim kepek ekmek.Arada 1 meyve.

    Öğle Yemeği: 1 Tabak taze fasulye, bol salata,arada 1 bardak portakal suyu.2 galeta .

    Akşam Yemeği: Tavuk budunu,soya ve domates sosu ile pişirin.2 kaşık yağsız pilav.Arada 1 tane kivi.

    ASLAN BURCU

    Aslanlar, yağ şeker ve unlu gıdalardan özellikle uzak yaşamalıdırlar. Kalbi yöneten Güneş, her türlü yağlanmadan çok çabuk etkilenir. Bitkisel çaylara önem vermeleri gerekiyor. Ebegümeci tercih edilen besin olmalıdır. 3 günde 2 kilo verebileceğiniz bir diyet içinde, aslanlar günde 2 litre su içmeleri gerekiyor.

    1. gün

    Kahvaltı: 1 tane yumurta, 1 dilim kepekli ekmek, 1 domates.

    Öğle Yemeği: Izgara biftek,1 tane yeşil biber, bol salata,arada 2 porsiyon meyve.

    Akşam Yemeği: Izgara tavuk, fırında pişmiş mantar,bol salata,arada 1 şeftali.

    2. gün

    Kahvaltı: 1 kibrit kutusu büyüklüğünde dil peyniri, 1 bardak portakal suyu, 2 dilim diyet ekmek, şekersiz çay ve kahve.

    Öğle Yemeği: 8 Tane köfte,limonlu mevsim salatası,arada 1 bardak süt, 4 tane diyet bisküvi,

    Akşam Yemeği: Izgara balık,bol salata, arada 1 porsiyon meyve.

    3. gün

    Kahvaltı: 1 Kase süte 3 kaşık yulaf ezmesi, 1 bardak portakal suyu, istenirse şekersiz çay ve kahve arada 1 meyve.

    Öğle Yemeği: 2 Haşlanmış patates, ( soslu olabilir), bol salata ve arada 1 bardak havuç suyu. 2 galeta.

    Akşam Yemeği: Zeytinyağlı enginar, yağsız ızgara balık, bol salata, arada bir meyve.bol yeşil çay.

    BAŞAK BURCU

    Günde 2 kilo verebilir, 2 gün ara verip tekrar başlayabilirsiniz. Bitkisel çaylar ve 2 litre su kesinlikle alınması gerekiyor. Destekleyici olarak, günde yarım saat spor şart.

    1. gün

    Kahvaltı: 2 dilim kepek ekmek, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir, 1 bardak portakal suyu. Arada 1 bardak süt.

    Öğle Yemeği: 1 Kase sebze çorbası, bol yeşil salata , arada 1 tane şeftali.( çorba, lahana, havuç, kereviz den yapılacak.)

    Akşam Yemeği: 1 Tabak sıcak sebze yemeği, bol salata ve arada 1 elma. Yatarken bir fincan yeşil çay.

    2. gün

    Kahvaltı: 1 porsiyon meyve salatası, arada 4 diyet bisküvi.

    Öğle Yemeği: 1 Tabak yağsız makarna, 1 tabak zeytinyağlı sebze, diyet meyveli yoğurt.

    Akşam Yemeği: 1 Tabak sıcak sebze yemeği, bol salata, 1 elma.

    3. gün

    Kahvaltı: 5 Tane zeytin, 1 domates,1 salatalık, Arada 2 kayısı.

    Öğle Yemeği: 3-4 Kaşık yeşil mercimek yemeği, bol salata,arada 1 porsiyon meyve.

    TERAZİ BURCU

    kolay kilo alan Teraziler, çok kolayda kilo verirler. Abur cubur yemeyi kestikleri anda, beslenmeleri hemen düzene girer. Bir Terazi için çok zor ama şekerli gıdalardan uzak kalmayı başarmalıdırlar. İşte onlara 3 günde 2 kilo kaybettirecek bir diyet . Bol su içip spor yapmayı ihmal etmezlerse, istedikleri kiloya kolayca ulaşacaklardır. Bu diyet kısa aralıklarla tekrarlanabilir.

    1. gün

    Kahvaltı: 1 Bardak suyun içine 1 kaşık bal koyup 7-8 damla limon koyup aç karnına içilecek 1 dilim kepek ekmek, 50gr. dil peyniri şekersiz çay ve kahve.

    Öğle Yemeği: 1 Tabak sebze yemeği, 1 kase yoğurt, arada 1 bardak yağsız süt ( evde bir avuç çilekle yapılacak.)

    Akşam Yemeği: 3 Kaşık yağsız bulgur pilav, bol yeşil salata arada 1 porsiyon meyve.

    2. gün

    Kahvaltı: 2 Dilim kepekli ekmekten yapılan kaşarlı tost, şekersiz çay.Arada bir kase meyveli diyet yoğurt.

    Öğle Yemeği: Sebze soslu makarna 1 yeşil biber, 1 kabak haşlama. Yanında bol salata.Arada 2 galeta,1 bardak süt.

    Akşam Yemeği: Izgara balık, havuç veya turp salatası, arada 1 porsiyon meyve.

    3. gün

    Kahvaltı: 1 Bardak ılık süt, 1 dilim kepekli ekmek, 1 tatlı kaşığı meyve diyetli yoğurt.

    Öğle Yemeği: Sebze soslu makarna, yanında bol salata, arada 1 porsiyon meyve.

    Akşam Yemeği: Bir porsiyon zeytinyağlı sebze yemeği, bol salata arada 1 meyve.

    AKREP BURCU

    Akrepler beslenme konusunda son derece yanlış davranırlar. Hızlı ve kısa sürede yedikleri için, hızlı yemek bünyelerini yorar.Tansiyon, kalp, dolaşım bozuklukları, kolesterol Akrepleri en çok rahatsız eden konulardır. Genç yaşlarda sağlıklı bir bedene sahip olmalarına karşın yaşları ilerlediği zaman zincirleme sağlık sorunları yaşarlar. Vücutları için gerekli elementler; biotin, kalsiyum fosfor ve potasyum. 3 gün içinde 2 kilo verebileceğiniz diyet.; Diyeti tekrarlayabilirsiniz.

    1. gün

    Kahvaltı: Aç karnına 2 bardak ılık su. 2 dilim diyet ekmek, 2 tatlı kaşığı reçel, şekersiz çay ve kahve. Arada 1 bardak ayran. 2 diyet bisküvi

    Öğle Yemeği: Izgara tavuk,haşlanmış brokoli, bol salata. Arada 1 şeftali.

    Akşam Yemeği: 1 Tabak sebze yemeği, bol yeşil salata, arada 1 porsiyon meyve. Yatarken bir fincan yeşil çay.

    2. gün

    Kahvaltı: Aç karnına 2 bardak ılık su. 2 dilim kepek ekmek, 1 kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir, Arada 1 kase diyet yoğurt.

    Öğle Yemeği: Izgara balık,haşlanmış brokoli, bol yeşil salata arada 1 bardak diyet süt.

    Akşam Yemeği: Haşlanmış sebze ( baharatla süslenebilir.) bol salata . Arada 1 tane şeftali.

    3. gün

    Kahvaltı: Aç karnına 2 bardak ılık su. 1 tane meyve 1 dilim kepekli ekmek, şekersiz çay ve kahve. Arada 1 bardak diyet süt.

    Öğle Yemeği: 4 tane köfte, bol yeşil salata ve domates. Arada 2 porsiyon meyve.

    Akşam Yemeği: 1 porsiyon taze fasulye, bol salata ve arada 1 dilim karpuz.

    YAY BURCU

    Yay burcu, kırmızı etten sakınmalıdır. Barsak sistemlerini dengede tutmak için lifli beslenme şekillerini tercih etmeliler. Süt, peynir ve beyaz et organizmalarını yeniler. Buharda pişmiş yemekleri tercih etmelidirler. Şekerli ve unlu besinlerden uzak kalmalıdırlar. 3 Günde 2 kilo vermek için, uygulayacağınız diyeti spor aktivitesi ile destekleyin…

    1. gün

    Kahvaltı: Aç karnına 2 bardak ılık limonlu su, yağsız tavada tek yumurta ile yapılan omlet. Yanında bir tatlı kaşığı bal ve iki dilim kepek ekmek. İstediğiniz kadar şekersiz çay ve kahve. Arada bir tane havuç.

    Öğle Yemeği: Izgara et, bir porsiyon sebze yemeği ve arada iki galeta, bir kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız peynir

    Akşam Yemeği: Haşlanmış tavuk, mısırlı yeşil salata. Arada bir porsiyon meyve

    2. gün

    Kahvaltı: Aç karnına 2 bardak limonlu su, bir kibrit kutusu yağsız beyaz peynir, bir domates, bir salatalık, şekersiz çay veya kahve.

    Öğle Yemeği: Tek haşlanmış yumurta ile yapılmış omlet, domates salatası. Öğün arası 1 elma.

    Akşam Yemeği: Fırında yağsız pişmiş 1 patates, haşlanmış kabak, 1 tane armut.

    3. gün

    Kahvaltı: Aç karnına 2 bardak limonlu ılık su. Kepek ekmekle yapılmış bir diyet peynirli, sandviç, 1 salatalık 1 domates.şekersiz çay ve kahve.

    Öğle Yemeği: 1 Kase sebze çorbası,ızgara balık, bol yeşil salata. Öğün arasında 2 diyet bisküvi.

    Akşam Yemeği: Izgara tavuk, haşlanmış sebze,1 tane havuç.10 tane kiraz.gece yatarken, bir fincan yeşil çay.

    OĞLAK BURCU

    Oğlaklar su içmeyi sever. Sıvılarla arası daima iyidir. Sürekli bağırsak problemleri yaşadıkları için lifli gıdalar tüketmelerinde fayda vardır. Oğlaklar kemik yapısını simgelediği için, kalsiyuma yaşam boyunca ihtiyaçları vardır. Deniz ürünleri sağlıkları için ideal bir beslenmedir. Ayrıca çilek ve incir, ceviz kereviz ıspanak, başlıca gıdalarıdır. 3 günde 2 kilo verecekleri özel diyet günde 2 litre su ile desteklenmeli…

    1. gün

    Kahvaltı: Bir bardak sıcak süt, bir dilim ekmek, bir kibrit kutu yağsız peynir, iki galeta veya dört tane diyet bisküvi, şekersiz çay ve kahve.

    Öğle Yemeği: Izgara balık, haşlanmış sebze, bol yeşil salata. bir dilim kepek ekmek. Öğün arasında iki ceviz. ve bir bardak diyet süt.

    Akşam Yemeği: İki dilim kepek ekmek, iki dilim dil peyniri, bir domates ve bir salatalık.şekersiz çay ve kahve. Ara öğün de bir porsiyon meyve bir bardak diyet süt. Gece yatarken bir fincan yeşil çay.

    2. gün

    Kahvaltı: bir bardak süt içinde yulaf ezmesi, ve bir porsiyon meyve. Daha sonra şekersiz çay ve kahve. Öğün arasında dört adet diyet bisküvi, şekersiz çay ve kahve.

    Öğle Yemeği: Ton balıklı yeşil salata, bir adet armut, Ara öğün, küçük bir dil peyniri ve bir dilim kepek ekmek.

    Akşam Yemeği: Bol yeşil salata haşlanmış her hangi sebze, Bir kase diyet yoğurt. Ara öğün, bir dilim karpuz ve yatarken bir fincan yeşil çay.

    3. gün

    Kahvaltı: bir dilim kepek, bir dilim dil peyniri, bir salatalık, bir domates, şekersiz çay ve kahve.Arada bir meyve.

    Öğle Yemeği: Zeytinyağlı tavuklu salata, arar öğün, 1 kase diyet yoğurt.

    Akşam Yemeği: Yoğurtlu sebze yemeği ( bir kaşık zeytin yağı ile pişirilecek) Haşlanmış tavuk yatarken bir bardak diyet süt.

    KOVA BURCU

    Kovalar ev yemeklerinden çok, dışarıda yedikleri ilginç yemekleri severler. Aslında, organizmaları için gerekli olan meyve ve sebze tarzını benimsemeli ve kan dolaşımını rahatlatacak yiyecekleri seçmelidirler. Kovalar aynı zaman da lenf bezlerini temsil ettiği için, bağışıklık sitemini kuvvetlendirecek beslenme türünü tercih etmeliler. Lahana , balık, ceviz, mercimek, havuç, süt tercih edilen gıdalar olmalıdır.

    1. gün

    Kahvaltı: Aç karnına iki bardak limonlu su, diyet peynirli kepek ekmekle yapılan sandviç, bir domates, bir sivri biber, şekersiz çay

    Öğle Yemeği: bir dilim diyet ekmek, bir tabak bol limonlu yeşil salata, ara öğün iki dilim karpuz,

    Akşam Yemeği: Bir tabak yağsız mercimek yemeği, bol yeşil salata, ara öğün bir kivi. Yatarken bir bardak yeşil çay.

    2. gün

    Kahvaltı: Aç karnına iki bardak limonlu su, bir porsiyon meyve, Ara öğün iki galeta bir kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir.

    Öğle Yemeği: Tavuk ızgara, haşlama lahana ( üzerine limon ve biraz zeytinyağı ) Ara öğünlerde bir tabak meyve.

    Akşam Yemeği: Bir tabak yağsız ıspanak yemeği, bir kase diyet yoğurt,ara öğün bir elma. Yatarken, bir fincan yeşil çay.

    3. gün

    Kahvaltı: Bir Bardak diyet süt, bir tane elma, ara öğün iki diyet bisküvi, bir kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir.

    Öğle Yemeği: Bir diyet ekmekle yapılan sosisli sandviç, bir tane armut.

    Akşam Yemeği: Izgara balık,haşlanmış ıspanak, bir kase çilek.Ara öğün, bir bardak yeşil çay.

    BALIK BURCU

    Balık burcu çok kolay kilo alabilen bir burçtur.Tatlılarla arası oldukça iyidir. Şekerlemelere düşkün oldukları için dişleri çok çabuk çürür. Dengesiz aldıkları kiloları yüzünden zamanla vücut ölçüleri hızla bozulur. Kalsiyuma ihtiyaçları olduğu için fındık ceviz ve badem azda olsa yemek zorundalar. 3 günde 2 kilo verilen bu diyeti sporla desteklemek zorundalar…

    1. gün

    Kahvaltı: Bir bardak sıcak su içine bir kaşık bal, bir kaşık limon su. Bir dilim kepek ekmek, bir dilim dil peyniri, bir salatalık.

    Öğle Yemeği: Izgara tavuk, bol limonlu salata, ara öğün 5 tane erik. Şekersiz çay.

    Akşam Yemeği: Izgara balık, bol yeşil salata, ara öğün bir elma. Yatarken bir fincan yeşil çay.

    2. gün

    Kahvaltı: Bir Kaşık bal karıştırılmış Bir kase yoğurt, bir porsiyon meyve.

    Öğle Yemeği: Bir yumurta ile yapılan yağsız omlet, bol yeşil salata. Ara öğün, 5- 6 tane kiraz. Şekersiz çay veya kahve.

    Akşam Yemeği: Tercihe göre haşlanmış bir et, bol salata ve beş tane çilek.

    3. gün

    Kahvaltı: Bir Bardak ballı süt, bir diyet ekmek ara öğün bir elma.

    Öğle Yemeği: Bir Tavuk ızgara, bol limonlu salata, arada bir armut. Şekersiz kahve.

    Akşam Yemeği: Bir Yumurta ile yapılan yağsız omlet, Bir dilim beyaz peynir rendelenmiş havuç salatası. Arada bir elma. Yatarken bir fincan yeşil çay.