Etiket: sağlık

  • Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Öneriler

    Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Öneriler

    Özellikle yanlış beslenme sonucu ortaya çıkan bağışıklık sistemi düzensizliklerini bu yöntemlerle güçlendirin.

    Bağışıklık sisteminiz ne kadar güçlü olursa sağlığınız o kadar yerinde olur. Bağışıklık sistemi düzensizlikleri ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirir. Yoğun hayat temposuna bir de şehir hayatı eklenince sağlıklı kalmak biraz zorlaşıyor ama bağışıklık sistemi sağlığı için dikkat edilmesi gerekiyor.

    Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Öneriler

    Bağışıklık sistemini güçlendirmenin yolu da gün boyunca yapılan alışkanlıklardan geçiyor. Yaptığınız tüm alışkanlıkları gözden geçirerek bağışıklık sisteminizi sağlıklı hale getirebilirsiniz.

    Bağışıklık sistemine zarar veren etkenler sadece alışkanlıklar değil elbette. Hissettiğiniz duygularda bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir.

    Bunların başında kuşkusuz stres geliyor. Stres öyle bir etkiye sahip ki dudakta çıkan uçuk, ağız içinde çıkan aft, aşırı yorgunluk hali ve uykusuzluk sonucu oluşan solunum yolu rahatsızlıklarının nedeni stres kaynaklıdır. Bu etkiler de doğrudan bağışıklık sistemini zayıflatmaya yeterlidir.

    Peki bunların önüne geçmek için neler mi yapabiliriz? Gelin birlikte inceleyelim..

    Bağışıklık Sistemi güçlendirme
    Bağışıklık Sistemi güçlendirme

    İşte vücut direncini ve bağışıklık sistemini güçlendirme önerileri

    • Bazı hastalıklara karşı aşı ile korunun. (grip gibi)
    • Düzenli ve kaliteli uyku uyuyun.
    • Taze peynir her ne kadar süt ürünü olsa da kaçının.
    • Et ve sütü iyice pişirerek tüketin.
    • Taze gıda tüketimine özen gösterin.
    • Meyve ve sebzelerin iyi yıkandığına emin olun.
    • Vücut temizliği ve kişisel bakımınıza özen gösterin.
    • Ellerinizi sık sık köpüklü sabunla yıkayın.

    İlgili Konular;

    Çocukların Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlendirilir?

    Doğal Antibiyotik Tarifi Tıklayın !

    Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Doğal Yöntemler

  • Gazlı İçecek Zararları Nelerdir? Neden Zararlıdır?

    Gazlı İçecek Zararları Nelerdir? Neden Zararlıdır?

    Gazlı içecek zararları nelerdir sorusu gün geçtikçe daha çok sorulmaya başlanmıştır. Bunun sebebi gazlı içeceklerin hayatımızda büyük bir yer kaplamasıdır. Uzmanlar bu içeceklerin zararlarından her gün bahsetse de, bu içeceklerden uzak kalmak kimse için kolay olmamaktadır.

    Ancak gazlı içeceklerin zararlarını bilmek, sizi bu içecekleri tüketmeden evvel uyarabilir. Gazlı içeceklerin içerisinde genellikle yer alan maddeler şu şekilde sıralanabilir:

    Gazlı İçecek Zararları Nelerdir? Neden Zararlıdır?

    1. Fosforik asit
    2. Şeker
    3. Aspartam
    4. Kafein

    Gazlı İçecekleri Zararlı Kılan Nedenler:

    Gazlı içeceklerin içeriğinde yer alan fosforik asit, şeker, aspartam ve kafein gibi maddeler, vücudunuz için büyük tehdit oluşturmaktadır. Özelikle obeziteye ve kemik erimesine sebebiyet veren gazlı içecekler, günlük hayatta kullanımı kısıtlanması gereken maddelerdendir. Asitli içecekler ve sağlığımıza zararları herkes tarafından bilinse de, osteoporoz, diş çürümesi, kalp hastalığı gibi rahatsızlıklara sebebiyet verdiği bilinmemektedir.

    Gazlı İçecek Zararları Nelerdir? Neden Zararlıdır? | 1

    Gazlı İçecekler Neden Tüketilmemelidir?

    Asitli içeceklerin şeker oranları birçok içecekten ve yiyecekten daha fazladır. Bir bardağında bile yüzlerce gram şeker bulunduran asitli içekler, kilo ve şeker konusunda önemli rahatsızlıklara kapı açmaktadır. Bunun yanında asitli yapısıyla diş çürüklerine ve kemik erimesine de sebep olmaktadır. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra, birçok böbrek ve kalp hastalığına da sebep olmaktadır. Gazlı içecek tüketimini sınırlandırmak vücudunuza yapabileceğiniz büyük iyiliklerden biridir. Bunun yerine daha doğal meyve suları ve ev yapımı içecekler tercih edilebilir.

    İlgili Konular;

    Hamilelikte soda içmek Tıklayın !

    Kolayı bırakmanız için sebepler… Tıklayın !

    Şeker en tatlı zehirdir Tıklayın !

  • Doğal Karışımlarla Çocuklara Özel Güçlendiriciler

    Doğal Karışımlarla Çocuklara Özel Güçlendiriciler

    Bağışıklık sistemini güçlendiren özel karışımlarla lezzetli besinler hazırlayabilirsiniz. Çocukluk çağlarında bağışıklığın kazanılması, sağlıklı bir yaşam ve hastalık risklerinin önlenmesi açısından oldukça önemli ve gereklidir.

    Doğal besinler ile sağlıklı gelişimlerini ve fiziksel gelişimlerini desteklerken, bağışıklık sisteminin de daha güçlü ve donanımlı olmasını sağlayabilirsiniz.

    Çocuklara Özel Doğal Formüller

    Çocuklar için bağışıklık sistemi güçlendiren özel karışımlar şu şekildedir;

    Doğal Karışımlarla Çocuklara Özel Güçlendiriciler | 2

    Arı Sütü & Bal

    Kanser hastalıklarının önlenmesi ve metabolik pek çok hastalık riskinin ortadan kaldırılması için arı sütünün faydaları yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinmektedir. 3 yaş üzerinde olan çocuklara her gün arı sütü verilmelidir. Antioksidan zengini bal ile karıştırarak, 1 çay kaşığı kadar günlük olarak verin.

    Doğal Karışımlarla Çocuklara Özel Güçlendiriciler | 3

    Zencefil & Zerdeçal

    Bağışıklık sistemini ekstra geliştiren ve güçlendiren zencefil ile zerdeçal, çocuklara yoğurt ile karıştırılarak verilebilir. Her gün; 1 kase yoğurt içerisine 1’er çay kaşığı zerdeçal ve zencefil karıştırarak yedirin.

    Doğal Karışımlarla Çocuklara Özel Güçlendiriciler | 4

    Muzlu Yoğurt

    Muz, hemen her çocuğun en sevdiği meyveler arasında yer alır. Yoğurt ise probiyotik özelliğiyle her gün tüketilmesi gereken gıdalardan biridir. Bağışıklık sistemini geliştirmek için yoğurt içerisine 1 muz doğrayarak, her gün bir kase tüketmesini sağlayın. Bağırsak faaliyetlerini düzenleyip, geliştirerek sağlıklı bakterilerin oluşmasını ve dolayısıyla bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar.

    Çocuklarda bağışıklık sisteminin güçlenmesi için demir içeren besinleri mutlaka vermelisiniz. Demir bakımından zengin meyve ve sebzler daha sağlıklı gelişmesini sağlar.

    İlgili Konular;

    Çocukların Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlenir? Tıklayın !

    Çocuğum Yemek Yemiyor… Diyorsanız Tıklayın !

  • Zencefil Suyu Yağlardan Kurtarıyor

    Zencefil Suyu Yağlardan Kurtarıyor

    Zencefil suyunun kilo yaktırdığını biliyor musunuz? Diyet yapanların en çok tercih ettiği bitkilerden biri de zencefil suyu. Hızlı bir şekilde yağ yakmaya ve forma girmeyi kolaylaştırıyor.

    Zencefil metabolizmayı çalıştırarak sindirimi kolaylaştırıyor. Bunun dışında genç tutma özelliğini de göz ardı etmemek gerekir. Yüzünüzü en az haftada bir zencefil suyuyla yıkayın. Yüzünüzdeki değişime inanamayacaksınız.

    zencefil suyu ile zayıflama
    zencefil suyu ile zayıflama

    Zencefil Suyu Tarifi

    Kullanacağınız zencefili ince ince dilimleyin, sıcak suyun içine koyun ve demlenmesini bekleyin. Demlenmiş bu karışımı her yemekten yarım saat önce bir miktar için.

    zencefilin faydaları
    zencefilin faydaları

    Zencefilin faydaları nelerdir?

    Zencefil eski çağlardan bu yana ilaç sektöründe kullanılmaktadır. Aynı zamanda tıp alanında da oldukça yaygın kullanım alanı mevcuttur. Zengin içeriği sayesinde birçok hastalığa iyi gelmektedir.

    • Kan akışını hızlandırdığından aşırı terlemeyi ve titremeyi  önler.
    • Mide bulantılarına ve kusmalarına karşı etkili.
    • Soğuk algınlığı ve gribe karşı etkili.
    • Mide hastalıklarına olumlu etkisi vardır.
    • Kolon kanserine karşı vücudu korur.
    • Solunum yolu hastalıklarının tedavisinde etkilidir.
    • Bağışıklık sistemini güçlendirmede üstüne yok.
    • Şeker hastalarına iyi gelmektedir.

    İlgili Konular;

  • Tüp Bebek İşlemlerinde SGK Devlet Katkısı 2020

    Tüp Bebek İşlemlerinde SGK Devlet Katkısı 2020

    2020 SGK tüp bebek tedavisinin ne kadarını karşılar? Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar katılım payından muaf değildir. Devlet Desteği ilaçları karşılıyor mu?

    SGK Tüp Bebek Şartları 2019-2020

    2019-2020 SGK tüp bebek şartları üç deneme ile sınırlı olmak üzere uygulanan IVF tedavi giderlerinin devlet desteği ile karşılanması için gerekli olan şartlar şunlardır;

    Sağlık kurulu raporu düzenlenmiş olmalıdır. Düzenlenen sağlık kurulu raporunun içeriğinde yapılan tıbbı tedaviler sonrasında ebeveynin normal yöntemlerle çocuk sahibi olamayacağının belirtilmesi gerekir. Rapor içeriğinde ayrıca yardımcı üreme yöntemlerinin gerekliliği bulunmalıdır.

    Devlet desteğinden faydalanmak için 43 yaşından gün almamış ve 23 yaşını doldurmuş olmak gerekir.
    3 yıllık evli olma şartı bulunur ve üç yıl evlilikleri olan çiftlerin en az iki kez aşılama yapmaları zorunluluğu vardır.
    İstisna durumlarda 3 yıllık evlilik şartı aranmamaktadır. Bu istisnalar ise; sperm sayısı 5 milyondan az olanlar, tüpleri kapalı olanlar ve yumurta rezervleri düşük olanlar şeklindedir.

    Tüp bebek uygulaması yapılacak olan merkezin SGK ile sözleşmesi bulunması gerekir.

    Son üç yıl içerisinde tedavi yöntemlerini deneyerek sonuç alamamış olmak gerekir. Bu durumun sağlık hizmeti veren kurum tarafından belgelenmesi zorunludur.

    En az beş yıllık süreyi kapsayan sağlık sigortası prim gün sayısının tamamlanmış olması ve eşlerden herhangi birisinin bu koşulu yerine getirmesi gerekir.

    Tüp Bebek İşlemlerinde SGK Devlet Katkısı 2020 | 5

    Tüp Bebek Devlet Desteği 2020

    Tüp bebek tedavi desteği almak için belirtilen şartlar hakkında bilgi sahibi olan kişiler şartları tam olması durumunda rapor alarak ilaç desteklerini de kurum tarafından sağlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumunu 3 denemeye kadar destek sağladığı tedavi yönteminde kişinin daha önce evliliğinden çocuk sahibi olması kurum desteğini etkilememektedir.

    Doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftler devlet desteği ile 3 deneme hakkına sahip olarak tüp bebek yönteminden ücretsiz olarak faydalanmaktadır. Devlet desteğine engel olmayan diğer bir durum ise evlat edinmektir. Daha önce çocuk evlat edinmiş olan çiftleri için bu durum kurum desteği almalarına engel teşkil etmemektedir.

    Tüp bebek devlet desteği almak isteyen çiftler şartları taşımaları durumunda sadece katkı payı ödemesi yaparak tüp bebek desteğinden faydalanma şansına sahip olmaktadır.

    Tedavilerde Yaş Sınırı

    Tedaviye başlamış olan kadının yaşı 40 yaşın üzerinde ise tedavi bedelleri kurum tarafından karşılanmamaktadır. SGK tarafından tedavi giderlerinin karşılanması için tedaviye başlayan kadının 40 yaşından gün aldığı tarih öncesinde düzenlenmiş olan sağlık raporuna ihtiyaç bulunur. Rapor tarihi itibarı ile 30 gün içerisinde embriyo transferi gerçekleşmiş olursa tedaviye ilişkin giderler kurum tarafından karşılanmaktadır.

    Tüp Bebek Tedavisi SGK Raporu Nedir?

    Tüp bebek tedavi raporu alınarak devlet desteğinden yararlanmak mümkün olmaktadır. Tüp bebek raporu nedir ve almak için yapılması gerekenler şunlardır;

    Tüp bebek raporu almak için tüp bebek ünitesinin bulunduğu üniversite hastanelerine ya da devlet hastanelerine başvurmak gerekir.

    Tüp bebek tedavi raporunda istenen tahliller FSH, AMH değerleri, rahim filmi ve en az üç farklı zamanda verilmesi gereken sperm tahlilleri olmaktadır.

    İlaç ve tedavi raporu adı ilaç ve tedavi raporları olarak 2 ayrı şekilde çıkmaktadır. İlaç raporlarını süresi 1 ay geçerdir. Tedavi rapor süresi 6 ay geçerli olacak şekilde düzenlenmektedir.

    Her uygulamada yeni rapor çıkarılması gerekir.

    Düzenlenen raporların SGK şartlarına uygun olması gerekir.

    Rapor çıkarma süreleri başvuruda bulunulan hastaneye göre değişmektedir.

  • Bebeklerde Ve Çocuklarda İshal Nasıl Önlenir?

    Bebeklerde Ve Çocuklarda İshal Nasıl Önlenir?

    Günlük hayatımızda biz; yetişkinleri bile halsiz düşürebilen ishale yakalanan bebeklere ve çocuklara özel bir bakım şarttır. Dışkılama sayısındaki ve miktarındaki ani artış anlamına gelen ishal, vücutta su kaybına neden olduğundan, çocukların ve bebeklerin bakımı ve tedavisi büyük önem taşır.

    İshalin en büyük tehlikesi vücudun fazla sıvı kaybına bağlı olarak kurumasıdır. İshal tedavisinin temel amacı bu sıvı kaybını önleyerek kurumanın önüne geçmektir.

    İshal tedavisinde hepimizin bildiği gibi su ve sulu gıdaların verilmesi ilk kuraldır. İshale bulantı ve kusma da eşlik ediyorsa daha da dikkatli olunmalıdır. Besinler azar azar ve sık sık verilmelidir! Eğer bebeğiniz varsa ve emziriyorsanız emzirmeye devam edebilirsiniz. Ancak biberonla beslenen bebekler için ishali geçene kadar ishal mamalarını tercih etmeniz gerekir.

    İshal süresince dikkat etmeniz gereken ancak bilmediğiniz pek çok şey var. Dikkat etmeniz gerekenler Daha İyi Yaşam’da!

    Temizliğe dikkat edin!

    Sağlık için temizliğe dikkat etmek büyük önem taşıyor. Çocuğunuza mama ya da yemek hazırlamadan önce ellerinizi sabunla yıkayın. Küçük bebeğin biberonlarını ve beslenme takımlarını kaynatın.

    ishal_bebek_tuvalet_klozet

    Su kaybını telafi edin!

    Bol bol sıvı almasına özen gösterin. Su ve tuz kaybının yerine konması için ishal tozları hazır bir şekilde bulunmaktadır. Bunun elde edilememesi halinde evde uygulayabileceğiniz tarif şöyle:

    • 5 su bardağı dolusu su, 2 çorba kaşığı şeker ve 1 çay kaşığı tuzu karıştırın. Eğer çocuk iki yaşından küçükse her bir ishal ya da kusma başına bir çay bardağı, 2 yaşından büyükse her bir ishal ya da kusma başına bir su bardağı bu sıvıdan içirin. Çocuklara bu sıvıyı birden içirmek zor olabilir. Bu nedenle bir dakikada bir tatlı kaşığı içirmeniz daha uygun olacaktır.

    Bu besinleri yedirin

    Şeftali, elma, muz gibi meyveler verebilirsiniz. Pirinç lapası, patates püresi, yoğurtlu çorbalar da verebilirsiniz. Çay, ayva, fındık, limon da ishale iyi gelir.

    ishal_beslenme_bebek_muz

    Bunlardan uzak tutun!

    Kola, fanta gibi asitli içecekler, şeker çikolata gibi tatlı ve yağlı gıdalar vermeyin. İshal olan büyük çocuğa süt vermeyin.

    bebek

    Acil durum!

    Çocuğunuzun ishali 6 saatten uzun sürerse, dışkısında kan varsa, su kaybı belirtileri gösteriyorsa hemen doktorunuza başvurmanız gerekir! Çocuklarda ishal kesici ilaçlar kullanılmaz. İshalin nedeninin araştırılması ve o nedene göre tedavi uygulanması gerekir.

    • Su kaybı belirtileri: Ağız ve dudaklarda kuruma, idrarda koyu renk ve yoğunluk, altı saat boyunca idrara çıkmama, gözlerin çukurlaşması, bıngıldağın çökmesi, aşırı uyku hali ve halsizlik.

    anne_bebek

    Yaşa bağlı sık ve sulu ishal tedavisi

    İshalin tedavisinde sıvı alımının artırılır ve çocuğun yaşına bağlı olarak diyet tedavisi uygulanır.

    Mama ile beslenen 1 yaşından küçük çocuklar:

    • Mamaları laktoz içermeyen sindirimi kolay mamalara değiştirilebilir. Bunu doktorunuza danışmalısınız.

    ishal_beslenme_bebek

    • Su yerine, dengeli elektrolit solüsyonu olarak bilinen ve eczanede satılan sıvılardan yine doktorunuzun önerisiyle yararlanabilirsiniz. Eğer çocuğunuzun ağır derecede ishali varsa ve koyu renkli, az miktarda idrar yapıyorsa, kilosu başına en az 10 ml olacak şekilde bu solüsyonlardan içebilir. Sıvı miktarını hiçbir zaman kısıtlamayın.

    2 yaşından büyük çocuklar:

    • Sık ve sulu ishali olan çocukların, sofra yemekleri yiyebildikleri için mamayla beslenmeleri gerekmez. Bu durumda pirinç, ekmek, kraker, havuç, patates, muz, elma püresi, kızarmış ekmek gibi besinler uygun olacaktır. Ayrıca tuzlu krakerler de çocuğunuzun ihtiyacı olan tuz miktarını karşılamasına yardım eder.

    ishal_karın agrisi_cocuk

    • Sıvı kaybı varsa, doktorunuzun önereceği oral elektrolit ve şeker solüsyonlarını verebilirsiniz.

    cocuk_ishal_bez

    • İkinci günde süt ve su verebilirsiniz. Meyve suları ishali arttırabilir! Ayrıca çocuğunuz katı besinleri reddediyorsa da ona süt verebilirsiniz.

    Emzirilenler:

    • Dünyaya geldiği ilk 3 haftasında anne sütü alan bebeğin, her emzirilmesinden sonra bir dışkılaması olur. Dışkının bazen dışkı rengi yeşil, kıvamı sulu olabilir. Dışkıda sümük, kan veya kötü koku duyulana dek bu durum normal sayılmalıdır.
    • Bebeğin dışkılama sayısı artarsa güçlü bir ihtimal ishali vardır. Bebeğiniz emmeye isteksiz, hasta görünümlü ve ateşli olabilir. Bebek ishal olursa daha sık aralarla emzirmeye gayret göstermelisiniz. Mamayla beslenen bebeklere katı gıdalar ekleyin.

    ishal_bebek_bez

    • Ağır ishalde (sulu ve sık) bebeğinizin idrarı azalmışsa ve fazla yorgunsa, damar yolundan sıvı gereksinimi olabilir.
    • Bebeğin altı ishale bağlı olarak tahriş olabilir. Bunu önlemek için her ishal dışkısından sonra altını yıkayın ve koruyucu bir krem sürün. Bu bakımı geceleri de aksatmayın.

     

    Bebeğiniz hasta da olacak iyileşecek de… Biz de böyle büyümedik mi? Moralinizi bozmayın. Siz yanındayken ona bir şey olmaz : )

    Geçmiş olsun şimdiden..

  • Hangi burç aşkı nasıl yaşar!

    Hangi burç aşkı nasıl yaşar!

    Romantizmi doruklarda yaşayan bir Koç Burcu musun? Yoksa uçarı bir tip olan İkizler mi? Aşkı nasıl yaşadığını deşifre ediyoruz….

    Koç burcu romantizmi doruklarda yaşar!Hiç beklemediğin bir anda, sana ne kadar çekici olduğunu söylerse sakın şaşırma!

    Koç Burcu kişileri oldukça çekici ve etkileyicidirler. Üstelik ona aşık olmak da bir o kadar kolaydır. Yapısı itibariyle küçük yaşlardan itibaren karşı cinse ilgi duymaya başlarlar. Otoriterdirler, isteklerini gerçekleştirmek için engel tanımazlar. Sürprizlerle dolu Koç Burc’u, aynı zamanda oldukça cüretkârdır. Karşı tarafı, avlanması gereken bir av olarak görür. Özellikle Koç erkekleri için bu davranış, egolarını tatmin etmenin, Koç kadınları içinse,çekiciliklerini test etmenin en iyi yoludur. Aşık olduğu zaman işler değişir. Mükemmel bir aşık olur, ilişkilerine değer verir, romantizmi dolu dolu yaşatırlar. Her ne kadar Koç Burcu insanı kendi isteklerini ve ihtiyaçlarını ilk sıralara koysa da bu tutumlarından ve hayata olumlu bakışlarından etkilenmemek imkansızdır. Bu burcun kadınları, onur ve güç ararlar ama biraz da uysallık beklerler; çünkü üstlerinde hakimiyet kurulmaya çalışmasından hoşlanmazlar.

    Boğa burcu güvendiği zaman romantik bir aşığa dönüşür!Boğa Burcu insanı için aşk ve cinsellik, hayatın önemli bir parçasıdır. Ama bu, onların şıpsevdi olduğu anlamına gelmez. Aksine zor aşık olurlar. Süre onlar için hiç önemli değildir. Sen istemesen de o, seni hayatının kadını olarak görmüşse sonuna kadar ısrarcı olacak, ilişki boyunca da seni memnun etmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Birlikteliğe başlama konusunda ağır ve şüpheci davranan Boğa, ilerleyen zamanlarda karşısındakinden emin olduğu taktirde inanılmaz bir değişim gösterecektir. O kararsız ve zorlu halinin yerini romantik bir aşığa bırakacaktır.

    İkizler burcu hem zihinsel açıdan hem de fiziksel açıdan sürekli hareket halindedir. Onlar uçarı tipler!

    İkizler için mantık çok önemlidir. İlişki gelişmeden önce, mantık bağının gelişmesini isterler. Fazla duygusallık onlara başlangıçta ağır gelebilir. Bazı şeyleri sürekli dengede tutmak isterler. İkizlerin kapısını açmak güçtür ama bir defa açıldı mı gösterdikleri hassasiyet ve duyarlılık sizi çok şaşırtabilir. İkizler Burcu insanları oldukça sosyallerdir. İlişkileri heyecan vericidir. Pek çok insan, onlarla vakit geçirmekten çok hoşlanır. Gerektiğinde çekici olmayı ve bu çekiciliklerini kullanmayı iyi bilirler. Eğer bu burçtan birisiyle birlikte olacaksan, değişken ruh haline de kendini hazırlamalısın. Genellikle ilgisiz, ulaşılmaz ve zor görünürler. Bu durumda neyin yanlış gittiğini düşünür durursunuz. Aslında buna fazla takılma; çünkü kısa bir süre sonra eski nazik ve eğlenceli haline geri dönecektir. İkizler, hareketi ve değişikliği sever. Bu nedenle bir kişiye bağlanmak, onlar için çok güçtür. Birden fazla kişiyi idare etmek ise tam onlara göredir. Üstelik bu planları yaparken karşı tarafa bir şey sezdirmeyecek kadar da yeteneklidirler.

    Yengeçler sevgi dolu, şefkatli, aynı zamanda ihtiraslı!

    Yengeç Burcu çok duygusal ve aşık oldukları zaman olaylara dikkatle yaklaşan kişilerdir. Kırılmaktan çok korkarlar; bu nedenle partnerine kalplerinin kapılarını açmakta zorlanır, öncellikle ondan emin olmak isterler. İlişkiye bir kez başladı mı, bunun uzun süreli bir beraberlik olmasını isterler. Yengeç hemen harekete geçmez, çünkü karşılık göreceğinden emin olmak ister. Bu nedenle onları pasif âşıklar olarak görebiliriz. Evcildirler, özellikle evde yemek yemekten ve televizyon izlemekten hoşlanır.Başak Burcunda doğanlar neşeli ve mütevazı tavırlarıyla dikkat çekerler. Duygusal açıdan kendilerine çok güvenirler. Aşk hayatları için hayallerinde çizdikleri biri vardır ve o özel insanı bulana kadar beklerler. Bu özel kişi ile karşılaştıktan sonra ise kendilerini ona adarlar. Bu durumda gösterdikleri gayret ve sabırlı tavrı sizi bile şaşırtabilir. Başak aşık olduğu zaman başlangıçta fiziksel açıdan eşine karşı biraz katı davranabilir.

    Terazilerle bulutların üstüne çıkmaya hazır olun!

    Doğru partneri buldukları zaman, hayat onlar için anlam kazanır ve her şey toz pembe görünür. Karşısındakinden beklenmedik bir davranış görürse hayal kırıklığına uğrar, bu da yaşadığı heyecanın tüm sihrini bozar. Terazi her zaman sonsuz aşkını vermeye hazırdır. Bir Teraziyi tanımak gerçekten eğlenceli bir deneyimdir. Kendini onun yanında rahat hissedersin. Mum ışığında bir yemek ve hoş bir sohbet, onun kalbini kazanmayı sağlayabilir. Dinlemeyi ve eşini iyi hissettirmeyi bilirler. Kafalarına birini koydukları zaman çok çekici olabilirler. Neşelidirler ve partnerlerine değer verirler. Seksüel açıdan kendilerinden çok emin görünürler ama bu konuda gösterdikleri mahremiyet şaşırtıcı olabilir.

    Akrepler için ya hep ya hiç… kararlı aşıklar!Pek çok Akrep, dolu dolu bir aşk yaşamak ister. Duygularını, arzuları başkalarıyla paylaşmaktan zevk alırlar. Onun gözlerine bir kere yakalandığınızda bir daha ayıramazsınız. Güçlü bir etkileri vardır; bu etkiden kendinizi kolay kolay alamazsınız. İstedikleri zaman beğendikleri kişinin gönlünü çalmayı başarırlar. Akrep üyeleri seksüel açıdan kendilerini çok yüksek seviyede görürler. Onlar için sekste güçlü olmak hayati önem taşır. Partneri ile birlikte dışarı çıkmaktan büyük zevk alırlar. Sosyal ve eğlencelidirler. Ancak etkileyici bir seks hayatı ile ilişki anlam kazanır. Müthiş sevgilidirler. Yasaklar olmaksızın aşklarını yaşarlar. Fırtına gibidirler, sarsılır fakat normale dönmeleri de çok zaman almaz. Sevinçlerini de üzüntülerini de yoğun yaşarlar bu nedenle; bir Akreple beraberseniz mutlaka sabırlı olmalısınız.

    Yayların müthiş cazibeleri!

    Cesur yaylar etraflarına enerji ve heyecan saçarlar. Kalp meselelerine gelince; Yay, kendini aşkına adar ve düşüncelerini açıkça belirtmekte hiç zorlanmaz. Cesur ve çapkındır. Beğendiğini elde edene kadar uğraşır, bundan da zevk alır. İlişki yerine oturduktan sonra duygularını saklamak onlar için oldukça zordur. Kesin olan bir şey vardır; o da eşin bir Yay ise, hayatın asla sıradan olmayacağıdır. Sıcakkanlı, ateşli ve romantiktir; flört, doğasında vardır. Müthiş cazibesinden etkilenip davetini kabul etmenizin fazla uzun sürmeyeceğine emin olabilirsiniz.

    Oğlaklar, güvene dayalı bir ilişkileri olduğuna inanırlarsa ihtiraslı ve iyi bir sevgili olurlar!

    Duygularını bir süre kontrol altında tutmaya çalışırlar. Bu nedenle romantizmin oluşması zaman alır. Partnerine her geçen gün daha da aşık olurlar, bu arada ona olan güvenleri artar. İlişkinin her bakımdan tadını çıkartırlar. Beğendikleri kişiye arkadaşlık teklif etmeden önce, kafalarında özel bir konuşma tasarlarlar. Eğer duygularında ciddilerse, iyi bir etki bırakmak için romantik bir yemek yiyebileceğiniz lüks bir restorana davet edereler. Oğlakların rahatlamak için güzel sözler duymaya ihtiyacı vardır. Güvene dayalı bir ilişkileri olduğuna inanırlarsa da ihtiraslı ve dünya iyisi bir sevgili olurlar. Çok tutumludurlar; fazla para harcamayı savurganlık olarak görürler. İlişkide istikrar ve mahremiyete önem verirler. Olan bitenlerin başkaları tarafından bilinmesinden hiç hoşlanmazlar.Kovanın kendine özel bir ihtirası vardır!Kovalar, gereksiz samimiyetlerden hoşlanmayan kişilerdir. Dış görünüş pek umurlarında olmaz. Onlar ancak zekâlarını tavlayan insanların peşinden ayrılmazlar. Sağlam dostluklar kurmak ister ama iletişim korkusuyla kendilerini geri çekerler. Samimiyet kurmak isteselerde başlangıçta yalnız olmaya ihtiyaçları vardır. Bu, onlar için gerçek bir hayal kırıklığı yaşatabilir. Kova Burcu insanlarında güçlü bir manyetik çekim vardır. Bu, onların en kalabalık ortamda bile fark edilmelerini sağlar. Zekidirler, önce düşüncelerinde flört ederler. Duygularını ortaya koymakta zorluklar yaşar. Kovanın kendine has bir ihtirası vardır, bu, onu daha da çekici kılar. Fikirlerini paylaştıkları anda ne kadar yaratıcı seks anlayışları olduğunu görebilirsiniz, fakat ilişki hızla ciddileşirse kendilerini geri çekme ihtiyacı duyacaklardır. Kova Burc’u insanı, hayatını biriyle paylaşma heyecanı içinde değildir. Anlayış ararlar.

    Balıklar, seks ile sevdiklerine daha da bağlanır ve sevdiklerinin üstüne ılık yağmur damlaları gibi damlarlar!

    Duydukları sevgiyle bazen kör olur ve partnerlerinin hatalarını görmezler. Aşkı bulana dek pek çok kez, kurdukları hayaller tuzla buz olur ama Balıklar gerçek sevgiliyi aramaktan hiç vazgeçmeler. Aşamadıkları kalp kırıklıklarına rağmen, her yeni aşka umut dolu başlarlar. Partnerini yavaş yavaş keşfederken, kalplerinde oluşan bu hoş karışımın tadını çıkartırlar. Baştan çıkarıcı bir ortam ve sihir yaratmayı severler. Özel günleri, rüya gibi bir yemek ve çok hoş bir hediye ile kutlarlar. Bu aşkın zararlı bir tarafı da vardır. Kısa sürede sevgililerine bağlanırlar ve bu, ilişkide zararlı bir etki yaratabilir. Ancak doğru insanla, kendilerine olan güven ve mutlulukları daha da artabilir.

  • Ben aldırmak sağlıklı mı?

    Ben aldırmak sağlıklı mı?

    Vücuttaki benler kimileri için güzelliğine güzellik katan bir aksesuar olarak görülse de, kimileri içinse psikolojik ve estetik açıdan rahatsızlık verebilir. Dolayısıyla kişi bu görüntüden kurtulmak isteyebilir. Önemli olan nokta benlerin iyi huylu ya da kötü huylu olup olmadığının saptanmasıdır. İmep Estetik’ten Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Y. İlker Manavbaşı, basit müdahalelerle istenmeyen benlerden kurtulmanın yollarını anlatıyor.

    Birçok insanın vücudunda koyu renkli lekeler mevcuttur. En çok fark edilen benler, vücudun farklı bölgelerinde genellikle koyu renkli ve deriden kabarık şeklinde olanlardır. Vücuttaki benler genellikle 20-80 adet civarındadır. Bu durum genetik faktörlere de bağlı olabilir. Güneş ışınlarına fazla maruz kalmak da ben oluşumunu tetikleyebilir. Benler iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere iki gruba ayrılır. Bu sebeple ameliyat öncesi mutlaka benlerin tespit edilmesi gerekir. Bu sayede ileride yaşanacak olası kötü sonuçların önüne geçilebilir.

    Benlerin alınması kanser riski oluşturmaz
    Kişiyi estetik açıdan rahatsız eden bu benlerden basit müdahalelerle kurtulmak mümkündür. Ancak halk arasında bu benlerin yok edilmesi ile kanser riski oluşacağına dair yanlış bir inanış vardır ve bu yanlış bilgi yüzünden çoğu hasta doktora başvurmaz. Oysaki bu konu hakkında en sağlıklı bilgi, uzman bir estetik cerraha başvurularak alınmalıdır. Uzman hekim tarafından doğru şekilde alınan benler hiçbir şekilde kansere sebep olmaz.

    Benlerin değişimine dikkat edilmeli
    Benin kansere dönüştüğünü düşündüren değişimler; hızla büyümesi, şeklinde değişiklik, kaşınma, kabarma, renkte değişim, koyulaşma, çevresindeki deri renginde açılma ve kanama şeklinde fark edilir. Benlerini aldırma korkusu yaşayan hastalar benlerindeki değişime de dikkat etmez. Bu önemsememe kansere dönüşme riskini geç fark etmeye yol açabilir. Bu sebeple benlerin değişimine dikkat edilmeli ve mutlaka uzman bir estetik cerraha başvurulmalıdır.

    Operasyon sonrası hasta normal yaşantısına geri döner
    Ben aldırma ameliyatı cerrahi olarak lokal anestezi altında yapılır. Ve çıkarılan ben mutlaka patolojik incelemeye gönderilmelidir. Vücuttaki benin çıkarılmasıyla oluşan yara özel dikişler sayesinde kapatılır ve bu işlem yaklaşık 30 dk kadar sürer. Operasyon sonrası pansuman yapılarak yara kapatılır. Ben aldırma ameliyatı sonrasında hasta hemen normal yaşantısına geri dönebilir. Ayrıca benlerin lazer, koter gibi işlemlerle yakılması veya dondurulması patolojik incelemeye engel olacağından uygun görülmez.

    Benin bulunduğu bölge önem taşır
    Estetik açıdan benin bulunduğu yer önem taşır. Yanak ortası, burun sırtı/ucu, omuz ve dekolte bölgesi, diz-dirseklerde yapılacak cerrahi müdahaleler sonrası daha çok iz kalabilir. Ancak göz kapakları, dudak ve kulak kenarı, boyun gibi bölgelerde daha az iz kalır. Konusunda uzman bir plastik cerrah tarafından yapılan ben alma operasyonu; kesinin uygun yönde yapılması, benin uygun derinlik ve genişlikte çıkartılması, uygun dikiş tekniği kullanılması ile rahatsız edici görünümden hastanın en az izle kurtulmasını sağlar.

  • Tüp bebek tedavisinden önce yapılması gerekenler

    Tüp bebek tedavisinden önce yapılması gerekenler

    Çocuk sahibi olmakta zorlanan çiftlerin büyük bir kısmı en kısa sürede tedavi olup bebeklerine kavuşmak isterler. Hatta bazıları neden çocuk sahibi olamadıklarını öğrenmeden hemen tüp bebek yaptırmaya çalışırlar.

    Bahçeci Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ulun Uluğ tüp bebek tedavisinden önce yapılması gerekenleri anlatıyor…

    Defalarca tüp bebek tedavisi deneyip kendiliğinden gebe kalan birçok kişiye tanık olunur. En son teknolojik gelişmeleri kullanılsa bile tüp bebek kesin bir yöntem değildir.

    Amerikan Üremeye Yardımcı Tedavi Edenler Derneği’ne göre tüp bebek tedavisinin başarı oranı %40 ancak ulaşmaktadır.

    Tüp Bebek Tedavisinden Önce…

    Tüp bebek tedavisine başlamadan veya karar vermeden önce daha basit yöntemler ile gebe kalınıp kalınmayacağı araştırılmalıdır. Ciddi erkeğe bağlı sperm problemi yoksa yumurtlama fonksiyonları normal olan genç çiftlerde denemeye gerek yoktur. Yumurtlamayı artırıcı yöntemler veya aşılama tedavisi ile daha basit daha hesaplı bir şekilde netice alınabilir.

    Yumurtlamayı artırıcı tedavi kadınlarda normalde 1 tane gelişen yumurta sayısını daha fazlalaştırmaktır. Bunun için hap benzer bazen de iğne benzeri ilaçlar kullanılır ve daha fazla sayıda yumurta büyümesi sağlanır.

    Doktorunuzun belirleyeceği bir zamanda da eşinizle beraber olarak doğal yollardan hamile kalma şansı artırılmış olur. Aşılama dediğimiz ‘İntrauterin inseminasyon’da ise eşten alınan spermler laboratuvar koşullarında daha yoğun ve daha hareketli hale getirilerek kadının rahminin içine enjekte edilir. Burada hem zamanlama hem de rahmin içerisine daha fazla sayıda sperm bırakıldığı için gebelik şansı artmaktadır. Aynı zamanda yumurtlamayı artırıcı tedavi de uygulandığı için başarı şansı daha fazlada artmaktadır. Tüp bebek tedavilerine göre daha zahmetsiz ve basit tedaviler olduğu için öncelik tanımak gerekir. Sayılara yani başarı oranlarına gelecek olursak yumurtlama tedavisinde her bir seferinde % 6 iken aşılamada bu oran%18’dir. Bu oranlara bakarak biraz umutsuzluğa kapılabilir ancak basit yöntemler olduğu için ve her koşulda rahatlıkla uygulanabildiğini düşündüğümüzde tedavi algoritmasında ilk planda olmaları gerekir. Yukarıdaki bahsettiğim yöntemlerde başarının en önemli kuralı sabırlı olmaktır. Unutulmaması gereken nokta; bazı hastalarda tüp bebek tedavisine gerek kalmadan birçok çiftin bu yöntemlerle bebek sahibi olduğudur.

  • Dişleri doğru fırçalama yöntemleri neler?

    Dişleri doğru fırçalama yöntemleri neler?

    Diş fırçalama, diş ve diş etlerinin sağlığını korumak açısından büyük önem taşıyor. Dişlerini temizlemek isterken, yanlış fırçalama tekniği yüzünden pek çok kişi istemeden diş ve diş etlerine zarar verebiliyor. Nazik hareketlerle, dişlerin mümkün olan her yerine ulaşarak yapılması gereken diş fırçalama işlemi, sert ve yanlış müdahalelerle diş sağlığını tehdit edebiliyor. Doğru diş fırçalama tekniğinin de en az diş fırçalamanın kendisi kadar önemli olduğunu belirten Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.

    Doğru diş fırçalama ile ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmayı garantileyin

    Doğru bir diş temizliği için öncelikle diş fırçasının kullanımdan önce ıslatılmaması gerektiğini bilmek ve yaklaşık nohut büyüklüğünde diş macunu kullanmak gerekiyor. Dişlerin bulunduğu tüm yüzeylerin diş fırçasıyla fırçalanması da, doğru diş fırçalamanın olmazsa olmazları arasında yer alıyor.

    Diş fırçalama işlemine en az 2 dakika ayırmak gerektiğini ve dolgu, protez gibi işlem görmüş dişlere ekstradan özen göstermenin önemli olduğunu belirten Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, dişlerin düzenli olarak günde 2 kez, sabah ve akşam yemeklerden sonra fırçalanması gerektiğini sözlerine ekliyor. Çağdaş Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle sürdürüyor:”Tek yönlü, ileri geri ve sert hareketlerle yapılan diş fırçalama işlemi, dişin doğal yapısına ve diş etlerine zarar verebilmektedir. Diş fırçası, diş etinden dişlere doğru kullanılmalı, alt ve üst çene ayrı ayrı özenle fırçalanmalıdır. Ağız içindeki tüm dişlerin, tüm yüzeyleri dairesel hareketlerle fırçalanmalı, iç yüzeyler de dış yüzeyler kadar önemsenmelidir. Diş fırçalamada öne çıkan bir diğer konu ise, diş fırçalama işlemi sırasında dilin de fırçalanması gerektiğidir. Dilin üst düzeyi, dişlerde çürümeye ve ağızda kötü kokuya neden olması muhtemel pek çok bakteriye ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle, uçtan geriye doğru dilin üst düzeyi de temizlenmelidir.”

    Doğru diş temizliği için diş fırçanızı 3 ayda bir yenileyin

    Doğru diş temizliğinde, diş fırçalarının niteliği ve kullanım süreleri de büyük önem taşıyor. Ağız içi hijyenini korumak için, diş fırçalarının 3 ayda bir mutlaka yenisi ile değiştirilmesi gerekiyor. Genellikle kullanımından sonra yerine ıslak olarak bırakılan diş fırçalarında bakterilerin üremesi ve diş fırçasıyla ağız içine yerleşmesi daha kolay oluyor. Diş fırçalarının, diş hekiminin kişiye özel olarak önereceği şekilde, diş yapısına uygun sertlik ve nitelikte olması da diş temizliğinde önemli bir diğer konu olarak öne çıkıyor. Doğru diş fırçalama tekniğiyle dişleri temizlemenin yanı sıra, bu hususları da dikkate almak gerekiyor.