Etiket: sağlık

  • Çocuklarda Mide Gribi Olduğu Nasıl Anlaşılıyor?

    Çocuklarda Mide Gribi Olduğu Nasıl Anlaşılıyor?

    Çocuklarda meydana gelen mide gribi yani ishal salgını hakkında tüm merak edilenler Kadınlar Kulübü’nde!

    Son günlerde çocuklarda artış gösteren mide gribine karşı dikkat! Son zamanlarda havaların soğumasıyla birlikte ortaya çıkan okula hastalığı olarak ta bilinen mide gribine karşı uzmanlar uyarıyor.

    Çocuklarda görülen mide gribi yani ishal rahatsızlığı tüm dünyada en önemli sağlık sorunlarından biri.  Bu hastalık ileri boyutlara gittiğinde ölümle bile sonuçlanabilmekte. Bu hastalık dünyada enfeksiyona bağlı hastalık listesinin ilk 3 sırasında yer alıyor.

    cocuklarda-mide-gribine-dikkat-2

    En yaygın görüldüğü dönem

    Mide gribi denilen ishal rahatsızlığı en sık 3-24 aylık dönemlerde görülüyor.  Hastalığın en sık belirtisi kusma ve ishal. Dışkılama değişikliklerinin meydana gelmesiyle kendisini gösteren hastalık yetişkinlerde de görülüyor. İshale neden olan virüs kötü şekilde koku vermektedir. Genelde çocuklardan büyüklere bulaşmaktadır. Bulaşma süresi 10 gündür. İshalle birlikte kusma ve ateşte görülüyor.

    Mide gribi olduğu nasıl anlaşılıyor?

    Doktorlar hastalığın teşhisini koyarken bir takım sorular soruyor. Bunlar bireyin yaşı, dışkılama süresi ve günlük dışkılama süresi tarzında. Bu hastalığın en kötü yan etkisi ishal durumundan dolayı vücutta sıvı kaybının meydana gelmesidir.

  • Terenin Faydaları Nelerdir? Tere Neye İyi Gelir?

    Terenin Faydaları Nelerdir? Tere Neye İyi Gelir?

    Tipik bir garnitür ve serin iklim şartlarında yetişen bir sebze olan terenin boyu yapılacak çok az bir bakımla iki metreye kadar çıkabilmektedir. Tüye benzeyen yaprakları olgunluk döneminde açık renkli ve pembe çiçeklerle zenginleşirken, genellikle terenin yapraklarının tüketildiği ve salataların vazgeçilmezi olduğundan da bahsedilebilir. Tere normal şartlar altında buzdolabında 5 güne kadar saklanabilirken cam kavanozların içine bir miktar su koyularak terenin uzun bir süre saklanabilmesi de mümkündür. Terenin tohumunun faydaları göz önüne alındığında, terenin sağlık açısından en önemli faydaları, içerisinde olan mineraller ve vitaminler olarak belirtilmekle birlikte, terenin linolik asit, demir, folik asit, kalsiyum, C vitamini, E vitamini ve A vitamini açısından zengin olduğu da ifade edilmektedir.

    Tere Birçok Yönden Önemli Faydalar Sağlıyor

    Tere aslında yüzyıllardır çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmakla birlikte hastalık ve komplikasyonları önleyici yönleri çok daha fazladır. Tere, Hindistan’da doğum sonrası ortaya çıkan olumsuzluklar için çok uzun bir süredir kullanılmakla birlikte, terenin akciğere faydası yönünden solunum yolları rahatlatılması, bronşit ve astım hastalıklarının semptomlarının giderilmesi yönünden büyük faydalar sağlarken portakaldan daha çok C vitamini içermesi özelliği de önemli bir detaydır. Terenin tansiyona etkisi gözle görülebilir bir şekilde olumlu etkiler sağlarken, kan şekerinin düşmesi bakımından da önemli etkileri vardır.

    Terenin Faydaları Nelerdir? Tere Neye İyi Gelir? | 1

    Terenin Faydaları

    • Terenin düzenli olarak tüketilmesi kansere yakalanma riskini önemli oranda azaltmaktadır.
    • Diyabet konusunda oldukça olumlu etkiler sağlayan tere, zayıflamak isteyenlerin diyet listelerinin de vazgeçilmezi durumundadır.
    • Terenin kadın hastalıkları ve adet düzensizliklerinin giderilmesi konusunda önemli faydaları bulunurken, bebeğini emziren annelerin süt miktarının da arttırılmasını sağlamaktadır.
    • Terenin iştah açıcı ve sindirim sistemine iyi gelen birçok özelliği bulunmakla birlikte Kabızlıkla mücadelede mucizevi etkiler sağlamaktadır.

    Meyan Kökünün Faydaları Nelerdir? Ne İşe Yarar? Tıklayın!

    Civanperçemi Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Nelerdir? Neye İyi Gelir? Tıklayın !

    Sigaranın Zararlarına Karşı TERE KÜRÜ..! Tıklayın!

  • Grade 1 Hepatosteatoz Nedenleri, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri

    Grade 1 Hepatosteatoz Nedenleri, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri

    Genellikle aşırı kilolu kişilerde görülen hepatosteatoz ne demek sorusuna basit şekilde karaciğer yağlanması cevabı verilebilir. Hastalığın üç evresi bulunmakta ve grade 1 terimi hastalığın ilk evresini tanımlamaktadır. İlk derece için tanımlanan bu rahatsızlık türü belirti vermediği gibi hafif yağlanmayı tanımlamaktadır. İlerlemediği sürece herhangi bir tehdit içermemekle birlikte ilerlemesi durumunda kalp ve damar rahatsızlıkları görülebileceği gibi karaciğer hasarı artacak ve iltihaplanma ile birlikte siroza varan rahatsızlıklar tetiklenecektir. Hastalığın erken tedavisi için hastalığın nedenlerinin ve aşamalarının doğru anlaşılması gerekmektedir.

    Hepatosteatoz Evreleri Nelerdir?

    Hastalığın 3 evresi bulunmaktadır:

    • Grade 1 Hepatosteatoz, karaciğerde hafif derece yağlanma görüldüğü anlamına gelmektedir.
    • Hepatosteatoz Grade 2, yağlanmanın hafif dereceden orta dereceye ilerlediğini ifade etmektedir.
    • Grade 3 Hepatosteatoz, hastalığın son evresidir ve yağlanmanın ileri boyutlara geçtiğini belirtmektedir.

    Aşağıda belirtilen hastalık nedenlerini yaşam alışkanlıklarınızla birlikte değerlendirerek hastalığın erken teşhisi için zaman kazanabilirsiniz:

    • Alkol kullanımı,
    • Aşırı meyve tüketimi,
    • Uyku apnesi,
    • Hareketsiz yaşam,
    • Aşırı şişmanlık,
    • Polikistik Over Sendromu,
    • Hipofiz bezinin rahatsızlığı,
    • Yüksek kolesterol,
    • Şeker hastalığı

    Grade 1 Hepatosteatoz Nedenleri, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri | 2

    Grade 1 Hepatosteatoz Nedenleri Belirtileri Nelerdir?

    Hepatosteatoz belirtileri hastalığın ilk evresinde gözlenmese de ikinci evre ile birlikte;

    • Halsizlik,
    • Yorgunluk,
    • Karında şişlik

    Belirtileri gözlenebilir. Sayılan rahatsızlıkların yaşanması durumunda vakit geçirmeden dahiliye uzmanına başvurulması gerekmektedir.

    Grade 1 Hepatosteatoz Nasıl Tedavi Edilir?

    Rahatsızlığın ileri evrelere ulaşmaması için meydana gelme sebeplerinin belirlenerek ortadan kaldırılması gerekmektedir. Dahiliye uzmanı tarafından yapılan muayene sonucu rahatsızlığın nedenleri belirlenir. Genel olarak tedavi yöntemlerinden bahsetmek gerekirse;

    • Fazla kiloların verilmesi için diyet uygulanmalıdır.
    • Düzenli egzersiz yapılmalıdır.
    • Alkol tüketimi bırakılmalıdır.
    • Meyve tüketimi sınırlandırılmalıdır.
    • Dengeli beslenme şekline geçiş yapılmalıdır.
    • Sürekli kullanılan ilaçlara ara verilmelidir.

    Belirtilen yöntemler ile kısa sürede karaciğerin kendini yenilemesi özelliğinden faydalanılarak hastalığın tedavisi gerçekleşecektir.

    Karaciğerde Yağlanma Belirtileri nelerdir ? Karaciğerde Yağlanma Tedavisi Tıklayın !

    MPV Nedir? MPV Yüksekliği Düşüklüğü Tehlikeli Mi? Tıklayın !

    CRP Yüksekliği Nedenleri Nelerdir? Kandaki CRP Yüksekliği Nasıl Düşürülür? Tıklayın !

    Ferritin Yüksekliği Nedenleri Ve Tedavi Yöntemleri Tıklayın !

  • Bebeklerde Bronşit ve Soğuk Algınlığı

    Bebeklerde Bronşit ve Soğuk Algınlığı

    Anne sütü almayan bebeklerin soğuk algınlığı ve bronşit gibi sıkıntılar ile daha sık karşılaştıkları bilinmektedir. Bu nedenle annelerin olabildiğince uzun bir süre boyunca anne sütünden çocukları mahrum etmemeleri önerilmektedir.

    Bebeklerde bronşit neden olur sorusunun yanıtlarından biri de bu biçimde verilmektedir. Anne sütü almayan çocukların bağışıklık sistemleri oldukça zayıf olduğu için bronşit ve soğuk algınlığı gibi sorunlar ile saha sık karşılaşabilmektedir. Bronşitin sebeplerinden bir diğeri de alerjidir. Bebeklerde alerji kontrol altına alınmadığı zaman büyük sorunlara sebebiyet verebilmektedir. Bu nedenle anne babaların çocukların alerji sorunları hakkında uzmanlardan yardım almaları önerilmektedir.

    Burun Tıkanıklığı ve Sağlık Üzerindeki Olumsuz Etkileri

    Bebeklerde burun tıkanıklığı ile baş gösteren rahatsızlıklar daha büyük sorunların habercisi olabilir. Burun tıkanıklıkları hem çocuğun nefes almasını engeller hem de uzun vadede özgüven eksikliğine dahi sebebiyet verebilir. Bu çocukların burunlarında meydana gelen tıkanıklık konuşmalarında da bir aksan bozukluğuna sebep olabilmektedir.

    Bebeklerde Bronşit ve Soğuk Algınlığı | 3

    Soğuk Algınlığı ve Balgam Sorunu

    Bebeklerde balgam sorunu öksürük ile beraber çocukların midelerinin daha çok bulanmasına sebep olabilmektedir. Doktorlar zaman zaman balgamın sökülmesi için farklı şuruplar vermektedir. Bu çocukların daha çok öksürmesine sebep olabilmektedir.

    Bebeklerde ateş meydana geldikten sonra balgam sorunu ile de birleştiği zaman çocukların büyük bir huzursuzluk içerisinde olacağını şimdiden bilmelisiniz. Ilık bir banyo ile bebeğinizi rahatlatabilir ve daha rahat uykuya dalmasını sağlayabilirsiniz.

    Bebeklerde uykunun da en az ilaçlar kadar etken bir iyileştirici olduğunun unutulmaması gerekmektedir. Soğuk algınlığı, ateş, bronşit gibi rahatsızlıklar gerekli önlemler alındığı zaman daha hafif bir şekilde atlatılmaktadır.

    Bebeklikten Çocukluk Dönemine Geçerken Ortaya Çıkabilecek Rahatsızlıklar Tıklayın !

    Çocuğun ateşi kaç derece olmalı? Tıklayın !

    Bebeklerde Aşılanma ve Aşı Sonrası Süreç Tıklayın !

  • Kabızlık Nasıl Geçer? Kabızlığa En Hızlı Bitkisel Tedavisi Çözüm

    Kabızlık Nasıl Geçer? Kabızlığa En Hızlı Bitkisel Tedavisi Çözüm

    Her bireyin başına en azından bir defa kabızlık gelmiştir. Ancak bu kabızlığın sürekli hale gelmemesi ve hızlı bir çözüme bulunabilmesi için her bireyin bir şekilde bir çözüm bulması gerekir. Kabızlık için nasıl geçer ne iyi gelir ve daha fazlası altta yer alan tedavi yöntemlerinde yer almaktadır.

    Kabızlık Tedavi Yöntemleri

    Genel olarak kabızlık için birçok tedavi yöntemleri ile karşılaşılabilinmektedir. Ancak burada anlatılacak olan yöntemler, kabızlık nasıl geçer evde uygulanabilecek çözümleri içerecektir. Bu nedenle kabızlığın genel sebeplerinin çözümleri altta ayrı başlıklarda anlatılmıştır.

    Sıvı Tüketiminin Az Olması ve Öğünlerin Doğru Seçilmemesi

    Kabızlık, unlu mamullerin çok tüketilmesi, sıvı, sebze ve meyve tüketimlerinin azalması gibi genel sorunlardan kaynaklanabilmektedir. Bu yüzden ilk olarak doğru beslenilmesi gerekmektedir. Sabah kahvaltılarında su tüketiminin yapılması ve akşam yemeklerinde de sulu yemeklerin tüketilmesi en hızlı ve sürekli çözümlerden biri olacaktır. Sert ve sindirilmesi zor olan besinleri öğütmek daha zor olduğundan bireyin bünyesi kabıza alışmaktadır. Bu alışkanlığın kurtulması için dikkatli bir şekilde besinler tüketilmesi gerekmektedir.

    Kabızlık Nasıl Geçer? Kabızlığa En Hızlı Bitkisel Tedavisi Çözüm | 4

    Çok Hareketsiz Kalınması Sonucu

    Özellikle ev hanımları ve masa başı işlerde çalışan bireylerde çokça meydana gelebilmektedir. Çok fazla hareketsiz kalınıyor ise bu ileride sadece kabızlık ile değil birçok sorunla da sert bir şekilde karşılaşılmasına yol açabilir. Bu yüzden yapılan meslek her ne olursa olsun. 45 dakika veya saate bir kere 5’er dakikalık küçük molalar ile yürüyüşler yapılmalıdır.

    Kabızlık Nasıl Geçer? Kabızlığa En Hızlı Bitkisel Tedavisi Çözüm | 5

    Kabızlığa En Hızlı Bitkisel Çözüm

    Özellikle doktorlarında çokça yaşlı bireylere tavsiye ettiği bitkisel çözümlerden biri de; çiğ kabak çekirdeğidir. Yaşlı bireylerde etkisi hızla görülebilmektedir ve sıkça bu sorunlarla karşılaşan bireylerin günün ortasında ve akşam saatlerinde tüketmesi önerilmektedir. Kabızlık nasıl geçer bitkisel çözüm seçenekleri arayışında olan bir bireyin uygulaması gereken ucuz bir yöntemdir.

    Kabızlığa Bitkisel Çözümler Tıklayın !

    Kabızlığa İyi Gelen Yiyecekler Hangileridir? Tıklayın !

    Çocuklarda Kabızlık Nasıl Geçer? Tıklayın !

    Hamilelikte kabızlık Yaşayanlar Tıklayın !

  • 10 Ekstra Yıl Yaşamak İçin Bu 4 Adımı Atın

    10 Ekstra Yıl Yaşamak İçin Bu 4 Adımı Atın

    Ekstradan 10 yıl daha yaşamak mümkün! Bunun için tek yapılması gereken kurallara uymak. Sağlıklı yaşamak ve yaşam kalitenizi arttırmak adına atacağınız adımlar hayati önem taşıyor. 4 önemli adım atarak 10 yıl daha fazla yaşayabilir, en önemlisi sağlıklı yaşayabilirsiniz.

    10 Ekstra Yıl Yaşamak İçin Bu 4 Adımı Atın | 6
    uzun yaşamanın sırrı

    Sigara Kullanmayın!

    Sigaranın sağlığa verdiği zararlar pek çok konferansa konu olmuş, dünyaca yapılan uygulamalar başlatılmış büyük ölçüde önüne geçilse de sigara kullanımı günümüzde tam olarak durdurulamamıştır. Öncelikle sigaraya son vererek hayati ilk adımınızı atmalısınız.

    uzun yaşamanın sırrı
    uzun yaşamanın sırrı

    Sağlıklı Beslenme

    Neredeyse tüm hastalıkların başı sağlıksız ve düzensiz beslenme sonucu ortaya çıkar. Sağlıklı beslenmeden kasıt ise vücudun ihtiyaç duyduğu protein, vitamin ve minerallerin yeterli miktarda alınmasıdır. Fast food yaşam tarzını terk ederek protein ağırlıklı sağlıklı gıdalara yönelin.

    İdeal Kilo Korunmalı

    Vücut indeksine bakılarak ideal kilo belirlenmekte. Bunun için bir uzman desteği alarak yağ oranınız, boyunuz gibi birtakım etmenlerin karşılaştırılması sonucu ideal kilonuzu öğrenmeniz mümkün olur. Fazlalıklardan kurtulun ve hastalıklara da bu sayede savaş açın.

    uzun yaşamanın yolları
    uzun yaşamanın yolları

    Alkolden Uzak Durun

    Çok fazla alkol tüketen kişilerin ölümcül hastalıklara yakalanma riski yüksek. Sağlıklı bir yaşam ve 10 yıl daha fazla yaşamak için mümkün olduğunca az alkol tüketmelisiniz.

    Araştırmacılara göre yelde edilen sonuçlar gösteriyor ki bu dört adıma uyan kişilerin ölme ihtimali yüzde 74 daha az.  Bulgulara göre 4 iyi yaşam alışkanlığı edinenlerin yüzde 82’si kalp hastalığına yakalanmıyor. Bunun yanı sıra % 65’inin ise kanser riski taşıması oldukça düşük bir ihtimal.

    Uzun ve sağlıklı yaşam için ne yapmalıyız? Tıklayın !

    Uzun yaşamanın sırrı için Tıklayın !

  • Rahim Ağzı Kanserinde Göz Ardı Edilmemesi Gereken 9 Uyarı 

    Rahim Ağzı Kanserinde Göz Ardı Edilmemesi Gereken 9 Uyarı 

    Rahim ağzı kanseri kadınlar için oldukça riskli bir hastalık.  20 yaşından küçük kadınlarda ve orta yaşlı kadınlarda sıklıkla karşılaşılan bir vaka. Ancak 65 yaş üstü kadınlarda da % 15 üzerinde ortaya çıkma riski bulunur.  Uzmanların çeşitli araştırmaları sonucunda ölüm oranı oldukça düşmüş olsa da risk hala devam ediyor. Dr. George Papanicolaou 1940 yılında kanser hücrelerini analiz eden basit bir test icat etti.  Yapılan çalışmalar sonucunda ise kanserden ölüm oranı %50 oranında azaldı.  Kanser hastalığında herkesin bildiği üzere erken teşhis oldukça önemli.

    Rahim Ağzı Kanserinde Göz Ardı Edilmemesi Gereken 9 Uyarı  | 7

    Rahim Ağzı Kanserinin Belirtileri Neler?

    • Menopoz sonrası oluşan kanamalar
    • Dönemler arasında kanama
    • Muayene sonrası kanama
    • Adet dönemlerinin normalden daha uzun sürmesi ve ağrılı geçmesi
    • Olağandışı oluşan vajinal akıntı
    • Seks sırasında ağrı

    Eğer rahim ağzı kanser belirtileri içerisinden herhangi birine sahipseniz tabi ki kanser olduğunuz anlamına gelmez. Ancak yine de dikkat edilmesinde fayda var.  Düzenli olarak kontrollere gidilmesi sonucunda önüne geçilebilir ve daha kötü sonuçlar doğurması engellenebilir. Çünkü rahim ağzı kanseri sadece erken teşhislerde ameliyat ile tedavi edilebiliyor. Operasyona Werrtheim adı verilmekte olup vajinanın bir kısmı ile beraber çıkartılır.

    Kansere Karşı Uyarılar;

    1. Özellikle 30 yaşından itibaren dikkatli olunması gerekiyor. Risk daha fazla.
    2. Smear ve HPV taraması mutlaka yapılmalı.
    3. Bu tarama testlerinden smear 3 yılda bir düzenli aralıklar ile tekrar edilmesi şart.
    4. 5 yılda bir ise bir semar ve HPV taraması yaptırılmalı.
    5. Sigara kullanımının en aza indirilmesi mümkünse bırakılması kanser riskini azaltır.
    6. Vajinada oluşan durdurulması zor kanamalar olduğunda mutlaka kontrole gidilmeli.
    7. Sağlıklı ve doğal gıdalar ile beslenmeye özen gösterilmeli.
    8. Fazla kiloya sahip olanların sağlıklı kilosuna kavuşması
    9. Bitkisel proteinlere öncelik verilmesi

    Rahim ağzı kanseri kimlerde daha sık görülür konusunda erken yaşta başlayan cinsel yaşam ( 20 yaşından önce) olumsuz etkiler yaratmakta olup çok eşli yaşam tarzı benimsenmesi ya da eşlerden birinin çok eşli yaşam tarzına sahip olması bunun yanı sıra sigara faktörü rahim ağzı kanser riskini oluşturan etmenler arasında sıralanabilir.

    Rahim Kanseri Erken Belirtisi için Tıklayın !

    Histerektomi ve menopoz (Rahim Alınması) Tıklayın !

    Servisit Nedir? Rahim ağzı iltihabı Tıklayın !

    HPV virüsünün etkileri (Rahim ağzı kanseri ve siğiller) Tıklayın !

  • Böcek Sokmalarında İlk Yapılması Gerekenler

    Böcek Sokmalarında İlk Yapılması Gerekenler

    BÖCEK SOKMALARI VE YAPILMASI GEREKENLER

    Özellikle bahar ve yaz aylarında toprakta çalışan işçiler yada piknik yapan kişiler böcek sokmaları ile karşılaşır. Hatta bazen evimizin balkonunda otururken yada yolda yürürken bile böcek ısırması ile yüz yüze kalabiliriz. Bu nedenle ne yapmamız gerektiğini bilmeliyiz. İlk yapmamız gereken sakin olmak ve panik yapmamaktır. Eğer çok büyük bir alerjiniz yokda böcek sokması çokta tehlikeli bir olay değildir.

    Böcek sokmalarının alerjik belirtileri:

    Böcek sokması olan bölgeden uzakta şişme, kızartı, ürtiker, kaşıntı, kolik şeklinde karın ağrısı, kusma, ishal, göğüste sıkışma hissi, nefes almada zorluk, hırıltılı solunum, at sesi (larinks ödemi bulgusu), dilde şişme olabilir. Bu bulgular, ciddi alerjik reaksiyon ve anafilaksi bulgularıdır ve birkaç dakika içinde ortaya çıkar. Nabzın alınamaması ve kan basıncının düşmesi, bilinç bulanıklığı ve kalp durması yaşamı tehdit eden bulgulardır.

    Böcek sokmalarında ilk yardım bilgileri:

    Arı sokması :
    Arının iğnesinin steril bir iğne ile çıkarılması gerekir. İğne çıkarıldıktan sonra buz tatbik edilebilir.

    Akrep sokması:
    Zehirin gücü akrebin kuyruğundaki boğum sayısı ile doğru orantılıdır. Zehir sinir sistemini ve kalbi etkiler. Tükrük salgısı artar. Kaslar kasılır. İdrar kaçırma ve felç görülebilir. Sokulan bölgede ağrı, yanma ve uyuşukluk olur. Bu durumda yara kesinlikle emilmez. Ufak bir turnike ve amonyak uygulanır. Kişiye alkol verilmemeli ve yara dağlanmamalıdır.

    Örümcek sokması:
    Zehirli örümcekler kum saati şeklinde küçük ve siyah olurlar. Ayrıca kafalarında kırmızı benek olur. Isırdıklarında sinir sistemini etkilerler. Karın kısmında ağrı görülür. Yara oynatılmamalıdır. Yaranın üzeri bez veya eşarpla sıkılmalı ve buz uygulanmalıdır.

    Köpek ısırması:
    Kuduz köpeklerin ağızları salyalıdır ve göz bebeklerinde simetri yoktur. Sudan korkarlar ve kuyrukları bacaklarının arasında gezerler. Isırma durumunda yara bol su ile yıkanmalı ve kapatılarak pansuman için hemen hastahaneye gidilmelidir. Tetanoz ve kuduz aşısı olunmalıdır. Köpeğin yakalanması ve 10 gün karantinada kalması gerekir.

    Yılan ısırması:
    Yarada diş izi bırakır. Zehirli yılanlar kısa, kuyrukları yuvarlak ve kafaları üçgen şeklinde olanlardır. Üzerlerindeki pullar daha küçük ve daha fazladır. Çok parlak ve canlı renklerde olurlar. Isırma durumunda kan pıhtılaşmakta zorlanır, aşırı kan kaybı olur. Yanma hissi ve ağrı vardır. Şişlik ve morluk görülebilir. Sinir sistemini ve kalbi etkiler. Kusma, uyuklama ve bulantı görülebilir. Yara öncelikle iki dişizi arası çizilerek kanatılır, emilmez. Isırılan bölgenin üstü bir bezle sıkılır.

    Kene yapışması:
    Üzerine yağ damlatılarak, bir cımbızla saat yönünün tersine çevrilir.

    Sülük yapışması:
    Sülükler kirli kanı emdiklerinden yararlıdırlar. Sigara veya herhangi bir ısı kaynağı ile uzaklaştırılırlar.

    Böcek Sokmaları Tedavi Yönetmler:
    Lokal reaksiyon- Böcek sokması lokal bir reaksiyona neden oldukysa, yani böceğin soktuğu yerde küçük bir şişlik oluştuysa buzla kompres yapmak, sabunlu suyla yıkamak veya antihistaminik bir pomat sürmek yeterlidir.

    Genel reaksiyon- Eğer sokulan bölgenin çevresinde daha geniş bir tepki oluşursa (örneğin tüm kolun veya bacağın şişmesi gibi) ya da yaygın kaşıntı görülürse yine normal reaksiyondaki tedavi uygulanabilir. Ağızdan alınan bazı ilaçlar da şikayetleri giderebilir. Ancak bu ilaçları bir doktorun vermesi gerekir.

    Toksik reaksiyon- Sokulan bölgeden uzakta şişme, karın ağrısı, ishal, nefes alma zorluğu, göğüste sıkışma hissi, hırıltılı solunum, dilde şişme; birkaç dakika içinde ortaya çıkan ciddi alerjik reaksiyon ve anafilaksi bulgularıdır. Bilinç bulanıklığı ve kalp durması yaşamı tehdit eder. Bu durumda bir sağlık merkezinde acil madahele yapılmalı; tedavi sonrasında ise kan tahlili ve uygun testlerle alerji saptanmalıdır. Riskli kişiler aşılanır.
    Arı sokmasına karşı aşırı duyarlılığı olan kişiler, doktorun verdiği ilaçları mutlaka yanında bulundurmalıdır.

    Böcek sokmaları için bitkisel öneriler:

    – Adaçayı yapraklarından yapılan merhem, sivrisinek, arı sokmasında acıyı dindirir, kaşıntıyı önler.

    – Andız otu yaprakları veya kökünün hayvan ısırma ve sokmalarında enfeksiyon oluşumunu önleyici etkileri vardır. Çok miktarda andız otu mide bulantısına neden olur.

    – Çalı kavağı (ezilmiş) arı sokmalarında sokulan yere sarılırsa etkili olur. Zeytinyağı ile karıştırılarak elde edilen merhem yanıklara sürülürse şifa verir.

    – Deve tabanı yaprakları ezilip merhem haline getirilerek yaraların, çıbanları, şişen ayakların ve böcek sokan yerlerin üzerine sarılırsa çabuk iyileşmelerini sağlar.

    – Maydanoz tohumlarının ve yapraklarının kaynatılması ile elde edilen saf maydanoz suyu, arı ve haşarat sokmasında, sokulan yere sürüldüğünde ağrısını geçirir.

    – Sarımsak rendelenmiş olarak yara, çıban ve zehirli hayvanların soktuğu bölgelere sarıldığında iyileştirici olur.

    İlgili Konular ;
    Sivrisinek Kaşıntısı Nasıl Geçer?

    – Hangi Böcek Isırığı Nasıl Olur? Tıklayın !

  • Bel Ağrısından Kurtulma Yolları

    Bel Ağrısından Kurtulma Yolları

    Çağımızın fenomen olmuş rahatsızlıklarından biri olan bel ağrıları her geçen gün insanoğlunu kötü yönde etkileyen bir hastalık olmaktadır. Bel ağrılarından nasıl kurtulabilirim, bel ağrıları nasıl geçer, bel ağrısının nedenleri ve daha birçok farklı terimlerle araştırılan bel ağrısından kurtulma yolları üzerine bu konumuzda sizlere geniş bir bilgi kaynağı hazırladık.

    Bel Ağrısından Kurtulma Yolları | 8

    BEL AĞRILARINI DİNDİREBİLECEĞİNİZ YÖNTEMLER

    • Oturduğunuzda veya ayağı kalktığınızda vücudunuzu mutlaka dik tutun.
    • Bilgisayar kullanan biriyseniz koltuk üzerinde dik bir pozisyon çerçevesinde oturmalısınız. Bu kapsamda doğru oturma pozisyonları ile ilgili materyallerden yardım alarak diz eklemlerinizin ve kalça eklemlerinin daha yüksek olmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca bunları yaparken ayak tabanlarınızın da yere bastığından emin olmalısınız.
    • İşyerinde veya evde masa, koltuk ve bilgisayarın her zaman önerilen mesafelerde olmasına dikkat edin.
    • Oturduğunuz pozisyon şeklini yarım saatte bir değiştirin.
    • Ağırlık taşıma esnasında her iki kolunuza eşit ağırlığa sahip bir miktar belirleyin. Özelliklede ağır yük taşıma esnasında taşıdığınız yükün bel hizanızdan daha yüksek bir derecede olmamasına dikkat edin. Buna ek olarak taşınan nesneyi daima gövdenize yakın bir mesafede tutun.
    • Çamaşır asarken vücudunuzun hareketlerine önem gösterin ve asla ipe uzanmak için vücudu yukarı doğru germeyin. Mümkünse çamaşır iplerini boyunuzun yettiği mesafe ölçümüne göre ayarlayın.
    • Ayakkabı bağlamak için eğilerek bağcıkları bağlamayın. Bunun için çömelerek ayakkabılarınızı bağlayabilir veya isteğinize göre yüksek bir zemine oturarak ta ayakkabılarınızı bağlayabilirsiniz.
    • Otomobilde bulunan koltuğunuzun kalça ve dizinizin az yukarısına göre ayarlayın.
    • Sırt veya yüz üstü uyumaktan kaçının. Mümkün olabildiğince ana rahmindeki bebeklerin şeklinde de olduğu gibi dizlerinizden çekerek bacaklarınızı topar bir şekilde yana uyumaktır. Bu doğrultuda her iki bacağınızın arasına yumuşak bir yastık alarak daha rahat bir uyku geçirebilirsiniz.
    • Yatak seçiminizi doğru yapmalısınız. Özelliklede son dönemlerde büyük markaların üretmiş olduğu ortopedik yataklar üzerine seçim yapmanız daha mantıklı olacaktır.
    • Sürekli ayakta duran veya dışarıda beklemek zorunda kaldığınız anlarda 15-20 santimetre boyunda bir cismi tek ayağınızın altına koyarak bekletebilirsiniz. Bir süre sonra diğer ayağınızı bu cismin üzerine tek olarak bırakıp bel ağrılarınızı giderebilirsiniz.

    Sırt ve Bel Ağrısı Nasıl Geçer? Tıklayın !

    Bel Ağrısı ve Cinsel Yaşam için Tıklayın !

    Sırt Ağrısına İyi Gelen Bitkiler için Tıklayın !

    Bel ağrısına neden olan nedenler

  • Laktoz Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    Laktoz Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    Hemen her hastalığa şifa nihayeti veren süt içerisinde birçok vitamin ve minerallerle sayısız fayda sağlayan bir besin türüdür. Önemli bir besin kaynağı olan sütün içerisinde yer alan değerler sadece çocuklar için değil, aynı zaman’da her yaştan herkesin tüketmesi gereken bir besin öğesi olmaktadır. Haznesinde barındırdığı değerler her ne kadar insanlar için oldukça faydalı olsa da, süt içmeyi sevdikleri halde sütten şikayetleri olan insanlarda bulunmaktadır. Özellikle de süt içerken şişkinlik sorunu ile karşı karşıya gelen bireyler bu sorunlarını sıklıkla dile getirmektedirler. Şişkinlik sorununu meydana getiren neden ise süt içerisinde bulunan laktozdan kaynaklı olmaktadır. Laktoz süt tüketiminden hemen sonra “laktoz toleransı” adı verilen problemi şişkinlik yaşayan insanlar üzerinde etki etmektedir.

    SÜTTE BULUNAN LAKTOZA YAKIN MERCEK

    Süt şekeri olarak adlandırılan laktoz Latince de sütün anlamı olan “Lak” ve şeker anlamını taşıyan “oz” kelimelerinden türemiştir. Bu birleşimlerden meydana gelen “laktoz” kelimesi sütün tadını veren ve sütten daha tatlı olan bir değer olmaktadır. Süt tüketimi yapan kişilerde sonradan oluşan şişkinlik durumu laktozun vermiş olduğu etkiden kaynaklı olmaktadır. Laktaz enziminin vücudun laktozu sindirmeye yönelik yapmış olduğu zaman diliminde hızlıca azalarak meydana getirdiği bir durum olmaktadır. Normal süt ile laktozsuz süt arasında herhangi bir fark yoktur. Tat ve renk olarak aynı olan her iki süt türünden de tüketebilirsiniz. Aradaki tek fark ise laktozsuz sütlerde şeker ilave bulunmamaktadır. Laktoz süte verdiği tatlandırıcıdan ötürü daha tatlı olarak süte değer katmaktadır. Kısacası laktozun süt üzerinde görevi, sütün daha tatlı olmasını sağlamaktır. Glikoz ve galaktozun tatlılık derecesi laktoza göre daha fazla olmaktadır. Eğer süt içerken şişkin sorunu ile karşılaşıyorsanız bu problemden kurtulmak adına sütü yavaş içmelisiniz. Alternatif olarak kefir veya soya sütünü de tüketebilirsiniz.

    Laktoz Hakkında Bilinmesi Gerekenler | 9

    SÜTE KARŞI DUYARLILIK NASIL ANLAŞILIR?

    • Süt tüketiminden sonra mide bulantıları oluşabilir.
    • Midede veya karın bölgelerinde şişkinlikler.
    • Gaz sancıları ve mide ağrıları oluşabilir.
    • Bağırsaklar normal seviyesinden daha yüksek bir derecede fazladan çalışabilir, yani bozukluklar meydana gelebilir.

    Laktoz intoleransı ile nasıl başa çıkılır? Tıklayın !

    Laktoz İntoleransı Doğal Tedavi için Tıklayın !

    1500 Kalorilik Laktoz İntoleransı Diyeti İle Haftada 1 Kilo Tıklayın !