Etiket: sağlık

  • Kadınlarda Kalsiyum Eksikliği

    Kadınlarda Kalsiyum Eksikliği

    Kadınlarda kalsiyum eksikliği osteoporoz yani kemiklerin eriyip, bedenin anatomisinin bozulmasına kadar giden bir süreçtir.
    Kalsiyum vücut için çok gerekli besinlerden biridir! Diğer vitamin ve minerallerde olduğu gibi, kalsiyumun da günlük diyetimizde önemi büyüktür.
    Kalsiyumun yeterli miktarda alımı güçlü kemikler ve dişlerin oluşumu için gereklidir.
    Sadece bu değil elbet, kalsiyumun sağlığımıza faydası saymakla bitmez.
    Kalsiyum kuşkusuz ses sağlığı için de vazgeçilmez besinlerden biridir.
    Ancak, günlük alınması gereken kalsiyum miktarı kadınlar ve erkekler için farklılık gösterir.
    Bazen kadınlar sağlıklarını korumak için ekstra besine gerek duyabilirler.
    Bu besinlerden biri de kalsiyumdur.
    Kadınların sağlıklarını sürdürebilmeleri için yeterli miktarda kalsiyum alıyor olmaları şarttır.
    Özellikle yaşlı kadınlarda kalsiyum eksikliği erkeklere nazaran daha çok görülür, dengeli bir beslenmeyle bu sorun aşılabilir.

    Kadınlarda kalsiyum eksikliğinin belirtileri nelerdir, bununla nasıl mücadele edilir.
    Bu yazımızda bunlara cevap vereceğiz.Kadınlarda kalsiyum eksiliği konusuna geçmeden önce kalsiyumun vücuttaki görevlerine bakalım.
    Kemikler ve dişler için çok mühim bir besin maddesidir.
    Sağlıklı bir kalp için yeterli kalsiyum almak şarttır.
    Kaslarınızın işleyişi bu besine bağlıdır ve kemiklerinizi güçlendirir.

    Kadınlar günlük 1,000 1,200 mg kalsiyuma ihtiyaç duyarlar.
    Bu miktardan aşağı alım, düşük kalsiyum olarak kabul edilir, ve diyetisyene başvurup, belirlenene gıdalarda kalsiyum miktarı artırılmalıdır.
    Kalsiyum eksikliği testi kan koluyla yapılabilir.Kadınlarda kalsiyum eksikliği belirtileri biri uyuşma ve kas spazmlarıdır. Durum tedavi edilmezse sinirlerde daha büyük tahribat meydaha gelir.
    Kalsiyum ihtiyacını süt ürünlerinden ve kalsiyum vitamin haplarından karşılayabilirsiniz.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

    Kadınlarda Kalsiyum Eksikliği
    Kadınlarda Kalsiyum Eksikliği

     

  • Potasyum Hakkında Herşey

    Potasyum Hakkında Herşey

    Potasyum hakkında herşey yazımızda potasyum minerali hakkında size bilgiler vereceğiz. İfrat ve tefrit vardır, orta karar doğru olandır, herşeyin fazlası zarar getirir, yüksek potasyumunda
    bir takım zararları vardır.
    Potasyum bedenimiz için çok önemli elektroliklerdendir. Potasyum böbrek fonksiyonlarının düzenli çalışması, kalp, iskelet, düz kasların kasılmasına yardım eden temel bir mineraldir ve vücut hücrelerinin sıvı ve elektrolit dengesini sürdürmekte görevlidir.Sodyum-potasyum dengesi bozulunca sinir ve kas fonksiyonları bundan olumsuz olarak etkilenir.Potasyum hücre içinde, sodyum ise sadece hücre dışında çalışır.
    Fazla olması veya azlığı durumunda, kalpte ritim bozukluğu, yapıp iş ölüme kadar varabilir.
    Kanda fazla potasyum bulunması hiperkalemiaya yol açar.
    Potasyumun miktarı vücut sağlığını çok etkilediğinde bir an önce tedavi olmalıdır.
    Normal potasyum oranı 3,6- 5,2 arası olmalıdır. Bu oranın farklı olmasında çeşitli faktörler rol oynar; yaş ve cinsiyet gibi.
    Potasyum seviyesi 6’yı geçtiğinde acil tıbbi müdale gerekir.

    Her gün almamız gereken potasyum miktarı kişiden kişiye göre değişir.
    Yetişkinler için günlük potasyum ihtiyacı minimum 2000 – 3000 miligramdır.

    Önerilen günlük dozlar.
    • Doğumdan 6 aylığa kadar: 500 mg
    • 7-12 ay arası bebekler: 700 mg
    • 1 yaşında çocuklar: 1000 mg
    • 2-5 yaş çocuklar: 1400 mg
    • 6-9 yaş çocuklar: 1600 mg
    • 10 yaş üzeri çocuk: 2000 mg

    Fazla Potasyum alımı sonucu mide ile ilgili sorunlar, kalp ritminde bozukluk, baş dönmesi, solunum ve sinir sisteminde sorunlar gözükür.
    Potasyum Kaynakları:
    Bu mineral meyvelerde, sebzelerde, süt ve süt ürünlerinde bulunur
    En iyi kaynakları muz, portakal, kantalup kavunu, kuru kayısı, incir, hurma, kuru üzüm, sarımsak,kabak, domates, bütün yeşil yapraklı sebzeler, nane, ayçiçeği çekirdeği, patates ve az yağlı sade yoğurttur.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • İyi Bir Uyku İçin Öneriler

    İyi Bir Uyku İçin Öneriler

    Uykusuz gecelerden mi muzdaripsiniz, iyi uyku için öneriler makalemiz size yardımcı olmak için hazırlanmıştır. Rahat uyku için bunları yaparsanız, güzel bir gece geçirmiş olursunuz.
    Süt İçmek
    Geceleri uykuya dalmak için sağlıklı yollarından biri yarım bardak ılık süt içmeniz.
    Ilık süt daha iyi uykuya olanak sağlayan duyularınızı yatıştırır.
    Süt içmek ayrıca kabus görmenizi önleyip, horlamayı azaltır.

    İkindide Uyumayın
    Akşama doğru çoğumuza uyku bastırır, ikindi civarı uyumanız, gece uykunuzu kaçırır, sizi uykusuz bırakır.
    Geceleri sağlıklı uyumak istiyorsanız, bu şekerlemelerden uzak durmalısınız.
    Fakat öğlenleyin bir kaç dakika da olsa siesta yapmanızın hiç bir mahsuru yok.

    Yatma Saati Belirleyin
    Geceleri kolay uykuya dalmanın bir yolu da bir saat belirlemeniz ve o hep saatte yatağa girip uyumanız,
    böylece beyninizin o saate göre programlanmış olacak, kurulu saat gibi o zaman uykunuz gelecek.

    Uykusuzluğa 15 Doğal Çare yazımızı okumak için tıklayınız

    Odanız Rahat Olmalı
    Odanın konumu, sıcaklığı, karanlık veya aydınlık olması gibi faktörler uykuyu etkiler.
    Aydınlık odada uykunuzu güzel alamaz yorgun uyanırsınız.
    Karanlık ve uygun şartlarda bir odada bedenimiz melatonin salgılar, melatonin sağlığımız için çok önemli bir hormondur.

    Masaj
    Elektronik masaj aletiyle veya biri tarafından yapılan her ikisi de olabilir, yatmadan önce masaj yapımı
    rahat bir uyku için çok etkilidir.
    Masaj sayesinde kaslar gevşer ve huzurlu bir uyku çekersiniz.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Hormon Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi

    Hormon Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık hormon bozukluğu belirtileri ve tedavisi yazımızı bu dertten muzdarip kişilere yol gösterme amaçlı hazırladık.
    Hormonal bozukluk sorunu oldukça yaygın bir şekilde görülür fakat kolaylıkla tedavi edilebilen ve kontrol altına alınabilen bir durumdur.
    Hormonal bozukluklara neden olabilen şeyler ise şunlardır; yetersiz ve dengesiz beslenme, stres, hormonlu gıdalar, hareketsiz yaşam, kimyasallara maruz kalma, sigara alkol gibi kötü alışkanlıklar, çeşitli ilaçlar vb.

    Hormonlardaki bozukluğun belirtileri;
    düşük cinsel istek, depresyon, vajinal kuruluk,
    zayıf hafıza menopozda görüldüğü gibi sıcak basmaları,
    aşırı kıllanma, düzensiz adet görme, saç dökülmesi, sivilce ve diğer cilt sorunları,
    halsizlik,kilo artışı, aşırı iştah göğüs bölgesinde kıllanma,
    seste kalınlık, incelik, aşırı terleme, sürekli stres hali vb.

    Bu belirtileri gördüğünüzde hormonal rahatsızlığınızın olup olmadığından
    şüphelenin fakat bu semptomlar sizin kesinlikle hormonal bozukluğa sahip olduğunuzu da göstermez.
    Hormonal bozukluğu anlamanın yolu kan testi yaptırmaktır.
    Hormonal takviye ilaçlarıyla, balık, kuruyemiş gibi
    omega3 zengini gıdalarla beslenerek bu sorundan kurtulabilirsiniz.
    Spor da hormonların normal seviyeye gelmesinde etkili bir faktördür.
    Her gün düzenli olarak spor yapmak sizi sağlıklı kılacaktır.

  • Doğal Gül Suyu Nasıl Yapılır?

    Doğal Gül Suyu Nasıl Yapılır?

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, doğal gül suyu nasıl yapılır ve gül suyunun faydaları makalemizi sizler için hazırladık.
    Gül suyu yüzyıllardır bilinen en iyi güzellik ürünlerindendir. Evde kendinizde gül suyu yapabilirsiniz. Gül suyunun cilde faydası saymakla bitmez, düzenli kullanım sonucunda cilt problemlerinden kurtulmaya başlar, sağlıklı ve parlak bir cilde kavuşursunuz.
    Gül suyu aroma terapinin de bir parçasıdır. Araştırmalar aroma terapinin kişi üzerinde çok olumlu bir etkisi vardır.
    Stresi giderir, rahat uyku çekmenizi sağlar, sağlıklı bir bedene kavuşmanıza yardımcı olur.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Doğal Gül Suyu Nasıl Yapılır?
    Doğal Gül Suyu Nasıl Yapılır?

    Doğal Cilt Toniği
    Gül suyu en kaliteli cilt toniklerindendir.
    Gözenekleri sıkılaştırır, sivilceyi, siyah noktayı önler.

    Doğal Gül Suyu Nasıl Yapılır?
    Doğal Gül Suyu Nasıl Yapılır?

    Temizleyici
    Temizleyici özelliği. Üçüncü ve gül suyunun en önemli özelliklerinden biri,
    pahalı kremler kadar etkili olan cildin en güçlü temizleyicilerinden biri olmasıdır.
    Gül suyu anti-inflamatuar özelliklere sahiptir.
    Böylece gül suyu, sivilcenin, cilt sorunlarının en büyük nedenlerinden olan,
    yağ ve kirden tıkanmış gözeneklerin temizlenmesine yardımcı olur.
    Cildi temizleyip, sağlıklı bir cilde sahip olmanızı sağlar.

    evde gül suyu nasıl yapılır
    evde gül suyu nasıl yapılır

    Güneş Yanığı Tedavisi
    Gül suyu sizi güneşten koruyan içeriğe sahiptir.
    Büyük bir dezenfektandır.
    Böylece bakterileri yok ederek cilt kusurlarından sizi kurtarır.
    En etkili şekilde kullanmak için sabah akşam yüzünüze gül suyu uygulayın.

    evde gül suyu nasıl yapılır
    evde gül suyu nasıl yapılır

    Evde Gül Suyu Nasıl Yapılır?
    Gül suyunu evde kendinizde yapabilirsiniz işte tarifi
    Malzemeler 5 adet gül (gülün büyüklüğüne göre 6 bardak gül çıkacak kadar gülünüz olmalı)
    4 su bardağı su( damıtılmış su olsa daha iyidir)

    Yapılışı
    Suyu ve gül yapraklarını tencereye koyun. 15 dakika kaynatın.
    Soğuduğunda yaprakları süzün.
    Suyunu bir şişeye koyup orada muhafaza edin.

  • Bağırsakları Çalıştıran Yiyecek Ve İçecekler

    Bağırsakları Çalıştıran Yiyecek Ve İçecekler

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, bağırsakları çalıştıran yiyecek ve içecekler yazımızı bağırsaklarındaki tembellikten şikayetçi olan kişilere deva olmak için hazırladık.
    Bağırsaklardaki tembellik, gaz, şişkinlik, kabızlık gibi sorunlar kişiyi huzursuz ve rahatsız eder.
    Dünyada milyonlarca kişi bu sorundan muzdarip olarak yaşıyor.
    Bağırsakların çalışmamasının en önemli nedenlerinden biri yetersiz sıvı alımı ve lif açısından zayıf beslenmedir.
    Diğer nedenler yaşlanma, sinirsel rahatsızlıklar, hormonal değişiklikler, stres diye sayılabilir. Günlük beslenmemizde meyve, sebze gibi lifli gıdalar tüketerek bağırsak hareketlerimizin düzenli işlemesini sağlayabiliriz

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Bağırsakları Çalıştıran Yiyecek Ve İçecekler
    Bağırsakları Çalıştıran Yiyecek Ve İçecekler

    Çay
    Çay içmek bağırsakları çalıştıran, onları rahatlatan içeceklerdendir.
    Her gün yatmadan önce zencefil veya herhangi bir bitki çayı için.
    Bu sizi rahatlattığı gibi kabızlığı da önleyecektir.
    Ancak günde bir kaç bardaktan fazla içmeyin.

    Sıvı Alımını Artırın
    Bağırsak sorununuzu tedavi etmek için, aldığınız sıvı miktarını artırın.
    Yalnızca su değil, içeceğiniz sebze ve meyve suları buna dahildir.
    Günde 2 litre su içmek bağırsaklarınızı rahatlatacak, gaz ve kabızlık sorununuzu hafifletecektir.

    bağırsak tembelliği
    bağırsak tembelliği

    Keten Tohumu
    Keten tohumu sindirime yardımcı olur ve peklik çekmenizi önler.
    1 tatlı kaşığı keten tohumunu ezin ve bunu meyve suyuna, yaptığınız hamur işlerine
    vb istediğiniz yere serpin.
    Günlük diyetinizde keten tohumu olması bağırsaklarınızın düzenli çalışmasına yardımcı olacaktır.

    Bağırsakları Çalıştıran Yiyecek Ve İçecekler
    Bağırsakları Çalıştıran Yiyecek Ve İçecekler

    Limon Ve Bal
    Limonlu su bağırsakların çalışmasında oldukça etkilidir.
    Her sabah mideniz boşken bir bardak suya sıkmış olduğunuz 1 yemek kaşığı limonlu sudan için.
    İçine 1 tatlı kaşığı bal karıştırın.
    Kahvaltıdan yarım saat önce bunu için.

    Limon Suyunun Faydaları yazımızı okumak için tıklayınız 

    Bağırsakları Çalıştıran Yiyecek Ve İçecekler
    Bağırsakları Çalıştıran Yiyecek Ve İçecekler

    Süt
    Süt bilinen doğal müshillerdendir.
    Gece yatmadan önce bir bardak ılık süt içmek iyi bir uyku çekmenizi
    sağlamasının yanında sabah kalktığınızda bağırsak sorunu yaşamamanızı da sağlayacaktır.
    Daha etkili olması için, içine bir tatlı kaşığı hindistan cevizi yağı atın ve öyle tüketin.

  • Avokado İle Doğal Saç Maskesi

    Avokado İle Doğal Saç Maskesi

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, bakımlı, sağlıklı ipek gibi saçlara kavuşmanız için avokado ile doğal saç maskesi tarifimizi yayınladık, siz de artık güzel saçlara kavuşacaksınız.
    Kadını kadın yapan güzel saçlardır. Sağlıklı ve gür saça şekil vermek kolaydır.
    Saçınızın rengi ne olursa olsun şayet cansız ve mat saçlara sahipseniz, saçınız asla ipek gibi gözükmez.
    Özellikle uzun saçlılar saç bakımına daha önem vermelidir.
    Bakarsan dağ bakmazsan bağ olur sözü meşhurdur. Şayet bakım yapamayacaksak saçı hiç uzatmamak daha iyidir.
    Sağlıklı saç demek, kırıksız, canlı ve parlak gözüken saçlar demektir.
    Size bugün yıpranmış ve mat saçlarınızdan kurtulmanızı sağlayan, onları onaran, besleyen ve yumuşatan avokado saç maskesi tarifini vereceğiz.
    Bu maskeyi uygulayarak siz de baş döndüren saçlara kavuşacaksınız.
    Avokado saç maskesinin içinde yeralan avokado tüm dünyada saç bakımında popüler bir meyvedir.
    C ve E vitamini yönünden zengin avokado bu özelliği ile saç hücrelerini güçlendirir ve korur.
    E vitamini, saç ve saç derisi için bilinen en yararlı vitaminlerdendir.

    Yumurta içerdiği yüksek proteinle saçınız için tam bir saç protein bakımıdır.
    Limon saç için eşi bulunmaz nimettir, kepek önlemekten, saç dökülmesini azaltmaya kadar sayısız faydası vardır.

    Avokado İle Doğal Saç Maskesi
    Malzemeler
    1 avokado
    1 yumurta
    1-2 yemek kaşığı limon suyuavokado_sac_maskesi

    Yapılışı:
    Bir kasede avokadoyu çatalla ezin, içine yumurtayı ve limon suyunu ekleyin.
    Tüm malzemeyi güzelce karıştırın.
    Bu maskeyi, önceden ıslattığınız nemli saçınıza ve saç diplerine uygulayıp yarım saat saçınızda tutun.
    30 dakika sonra saçınızı yıkayıp durulayın.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

    avokado saç maskesi
    avokado saç maskesi
    avokado saç maskesi
    avokado saç maskesi
  • Çörek Otunun Faydaları

    Çörek Otunun Faydaları

    Ölümden başka her derde deva olarak bilinen çörek otunun faydaları nelerdir, kadınlar kulübü editörleri olarak sağlık köşemizde bugün bu konuya yer verdik

    Çörek Otunun Faydaları
    *Vücuda kuvvet ve zindelik verir; bal ile macun yapıp yenebilir. Kan yapıcıdır; her sabah kuru üzümle beraber yenmeli.
    *Çocukların gaz ve sancılarında; bir miktar çörekotu tohumu, bir tane hindistan ceviziyle de dövülür ve tülbente konup, çocuğun ağzına tutularak emzirilir.
    *Kadınların hayzını söktürür. Anne sütünü artırır; balla yenmeye devam edilmelidir. Unutkanlığa faydalıdır, balla macun yapılıp yenmeli.
    *Mide ve bağırsaktaki gazları söker, hazmı kolaylaştırır, iştah açar; ekmek ve keklere katılırsa da şişlik yapmaz.
    *Böbrekteki kum ve taşları döker; şerbeti içilir veya 4 bardak suya 3 çorba kaşığı çörek otu dövülerek konur, üzerine 1 çay kaşığı sözme bal konur. Kaynatılıp süzülür. Günde üç kere 1′er çay bardağı içilir.
    *Felç ve kazıklı hummaya (tetanoz) faydalıdır; çörek otu yağı burundan faydalıdır.
    *Öksürük, balgam, nefes darlığı ve romatizmaya faydalıdır; balla karıştırılıp yenir veya macun yapılır. Grip ve nezleye, baş ağrısına; yağı burundan damlatılır veya çörek otu bir müddet sirke içinde bekletildikten sonra alınarak toz haline getirilir, enfiye gibi burna çekilir veya tohumları kavrulur, tütsüsü burna çekilir.
    *Kulak için, sonradan meydana gelen üşütme, rüzgâr alma, iltihap tıkanıklıklarında; çörek otu yağı kulağa damlatılır.
    *Diş ağrısı ve diş iltihaplanmalarında kullanılır; çörek otu sirke ile kaynatılıp ağızda gargara yapılır.
    *Bağırsak ve karındaki kurt, parazit ve solucanları öldürür; sirke ile kaynatılıp aç karnına içilir.
    *Basura faydalıdır; sirke ile kaynatılıp basura sürülürse veya yakılır elde edilen külü içilir veya acı kavun suyu ile merhem yapılır sürülürse faydası görülür.
    *Vücudun muhtelif yerlerinde sızısı olanlar; sabunlu sıcak su ile yıkanır, çörek otu kavrularak dövülür ve yıllanmış zeytin yağı içine konur. Bu yağ sızılı kimsenin tepesinden ayağına kadar sürülür, hasta giydirilir. Soğuk rüzgâr değmeden yatağa yatırılır, iyice terletilir. Hasta terledikten sonra sızılar geçer ve vücut ipek gibi olur.
    *Sivilce, uyuz, egzama gibi cilt hastalıklarına faydalıdır; çörek otu sirke ile kaynatılıp sürülür.
    *Saçları besler, kepeği önler; çörek otu yağı saçlara sürülür.
    *Çörek otu tütsüsü haşereleri öldürür.
    *Yorgunluk halini giderip zindelik verir.

    Çörek Otunun Faydaları
    Çörek Otunun Faydaları
  • Tatilin zehir olmaması için alınması gereken önlemler

    Tatilin zehir olmaması için alınması gereken önlemler

    Yaz aylarının, havada sıcaklıklarındaki artış ve nem oranının artmasından dolayı risk grubunu oluşturan hastalar açısından çok önemli olduğunu hatırlatan Avrasya Hospital Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Bayram, özellikle yüzde 60’ın üzerindeki nemlilik oranının hastalarda oluşabilecek riskleri artırdığının altını çizdi.

    Türkiye nüfusunun yüzde 11’nin kalp ve damar hastalığı yaşadığına dikkat çeken Prof. Dr. Bayram, hastaların tatile (deniz kenarı veya yayla) çıkmadan önce mutlaka doktor kontrolünden geçmeleri gerektiğini söyledi.

    Prof. Dr. Bayram, ‘’Uzun yola çıkmadan önce aracına bakım yaptırmayı ihmal etmeyenler, maalesef çoğu zaman kendilerini ihmal ederek sağlık kontrolü yaptırmamakta , kalp sağlığına gereken önemi ve özeni göstermemektedirler. Yüksek tansiyonu bulunan hastaların yarısında herhangi bir şikayetin olmaması, şeker hastalarında kalp krizinin ağrısız olabileceği, ani ölüme yol açan bazı doğumsal hastalıkların ancak hekim muayenesi ile belirlenebileceği dikkate alındığında, sağlık kontrollerinin ne derece önemli olduğu anlaşılmaktadır’’ dedi.
    TATİLİN ZEHİR OLMAMASI İÇİN GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMALI
    Tatilin amacının genel olarak bedenen ve ruhen dinlenmek, sıkıntı ve strese sebep olabilecek şeylerden uzaklaşmak, bedenen ve ruhen tazelendikten sonra işimize geri dönmek olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bayram, tatilin bazen sağlık açısından zehir olabildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Bayram, ‘’ Alınacak olan çok basit önlemlerle önlenebilecek sağlık sorunları konusunda ihmalkâr davranıyoruz. Bazen çok basit önlemleri almamak o tatili bize zehir edebiliyor. Yaz aylarında yüksek sıcaklık ve neme bağlı olarak gelişebilecek kalp ve damar hastalıkları, tansiyondaki ani çıkış ya da düşüşler, beyin felçleri gibi hastalıkların meydana gelmesi bazen bu basit önlemleri almamamızdan kaynaklanabiliyor’’ dedi.
    SICAKLIK VE NEM BAZI GRUPLAR İÇİN ÇOK DAHA RİSKLİ
    Prof. Dr. Bayram, sıcak ve nemli havanın koroner arter hastalığı olanlar, yani kalp krizi geçirenler, balon-stent işlemi yapılanlar, by-pass hastaları, şeker hastaları, yüksek tansiyon hastaları, böbrek yetersizliği olanlar, beyin damarlarında tıkanıklık olanlar, felç geçirenler, kolesterol yüksekliği olanlar, ailesinde kalp hastalığı olanlar, kilo fazlalığı olanlar ve şişmanlar için çok daha riskli olduğunu ifade etti. Sedanter yani durağan bir yaşam sürenlerin, egzersiz ve spor yapmayanların ya da masa başında çalışanların da risk grubu içlerisinde yer aldığını belirten Prof. Dr. Bayram, alkol ve tütün mamullerini tüketenleri de sıcak havanın ciddi zararlar verebileceği kişiler arasında gösterdi.
    YAZIN OLUMSUZ ETKİLERİNE KARŞI UYARILAR VE ALINABİLECEK ÖNLEMLER
    Prof. Dr. Ali Bayram, yaz aylarının olumsuz etkilerini önlemek için alınabilecek başlıca önlemleri şu şekilde sıraladı :
    -Tatile çıkmadan önce mutlaka doktora gidin ve ve tüm sağlık kontrollerinden geçin. İlaçlarınızın yaza göre yeniden düzenlenmesi gerekebileceğini unutmayın.
    Güneş ışınlarının dik ve etkili olduğu saat 11.00-15.00 arası sokağa çıkmayın, denize girmeyin. Bu saatlerde dışarı çıkmak zorunda kalırsanız süreyi kısa tutunuz. Şehirde yaşayanların sıcaktan daha fazla etkilendiğinizi unutmayın. Sık sık duş alın.
    -Aşırı fiziksel etkinliklerden uzak durun, hafif sporları tercih edin. Egzersizleri sabah erken veya akşam saatlerinde yapın. Her gün 4-5 kilometre veya bir saat yürüyüş kalp sağlığı için çok önemlidir.
    -Önerilen saatlerde 30-60 dakika yüzmek de iyidir. Ancak müsabaka ( yarışma) tarzında yüzmekten kaçınılmalıdır. Denize aç karnına girilmelidir. Cankurtaran olmayan plajlarda veya havuzlarda denize girilmemelidir.. Tedbirli olun, açıklarda yüzmek yerine kıyılarda yüzmeyi tercih edin, arkadaşsız, yalnız başınıza denize girmeyin. Vücudunuzun sesini dinleyin, en küçük bir şikayetiniz olursa aktiviteye ara verin.
    -Güneşte fazla kalmayın, kumda güneş banyosu yapmayın.
    -Terleme ile elektrolit kaybı ( özellikle sodyum) artar. Doktorunuzun önerilerini dikkate alarak tansiyonunuz yüksek değilse bolca tuzlu ayran için.
    -Alkol ve uyuşturucu kullanımı sıcağın etkisini daha da artırmaktadır. Vücut ıssını artırdığı ve beynin ısı dengesini düzenleyen termoregülasyon merkezinin bozulmasına sebep olduğu için çeşidi fark etmeksizin tüm alkollü içeceklerden , uyuşturuculardan ve yatıştırıcılardan uzak durulmalıdır. Alkol hem terlemeyi hem de idrar miktarını artırdığı için sıvı kaybı şiddetlenir.
    -Açık renkli, hafif, rahat, bol, terlemeyi artırmayan kumaştan yapılmış giysiler tercih edilmelidir.
    -Hazmı kolay gıdalar tercih edilmeli, ağır ve yağlı yemeklerden kaçınılmalıdır. Az ve sık aralıklarla yemeli, sebze ve meyve ağırlıklı beslenilmelidir. Domates, havuç ve salatalık tercih edilmelidir. Ter ve idrar yoluyla kaybedilen Potasyum’ u karşılamak amacıyla kayısı tercih edilir.
    -Yaz aylarında günlük sıvı ihtiyacı 2-3 litreyi bulmaktadır. Doktorunuz tarafından
    aksi söylenmedikçe düzenli ve bol su için. Günde en az 8 bardak su içilmelidir. Şeker hastalığı olmayanlar kavun-karpuz gibi bol su içeren gıdaları fazlasıyla tüketebilirler. Çay ve kahveyi fazla içmeyin. Soda ve maden suyu ölçülü tüketilmelidir. Aşırı miktarda soda ve maden suyu tüketilmesi tansiyonu yükseltebilir, kalp yetersizliğine neden olabilir, mevcut yetersizliği artırabilir. Sakıncası yoksa, terlemeyle oluşan sıvı ve mineral (özellikle sodyum) gereksinimini karşılamak amacıyla günde 1-2 şişe maden suyu içilmelidir.
    SICAK HAVA İLAÇ KULLANIMINI ETKİLER Mİ?
    Aşırı sıcak ve nemin metabolizmayı etkilediğinden ilaç etkinliğinin de değişebileceğini söyleyen Prof. Dr. Bayram, ‘’Tansiyon yüksekliği, kalp yetersizliği gibi nedenlerle idrar söktürücü ilaç kullanan hastalar yazın daha dikkatli olmalıdır. Aşırı terleme nedeniyle , idrar söktürücü ilaç ihtiyacı azalır. Bu gibi ilaçları kullananlar yeterli ölçüde sıvı almadıklarında tansiyon düşüklüğü ve böbrek fonksiyonlarında azalma tehlikesine maruz kalırlar. Kalsiyum kanal blokeri kullananlarda ayaklarda, bilek etrafındaki ödeme yani şişkinlikler gelişebilir, mevcut şişkinlik artabilir. Bu durumda tuz alımı daha da kısıtlanmalıdır’’ dedi.
    YAYLAYA ÇIKANLARIN DA DİKKATLİ OLMASI GEREKİYOR
    Prof. Dr. Bayram, ülkemizde yaz tatili tercihi konusunda yaylacılığın da oldukça önemli bir noktada olduğunu vurguladı. Ancak yaylada yaz tatili yapmayı planlayanların da oldukça dikkatli olması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bayram, ‘’Deniz seviyesinden yükseldikçe havadaki oksijen miktarı azaldığı için
    kalp-damar hastaları, yüksek tansiyonlular, felç geçirenler, yaşlılar, akciğer rahatsızlığı olanlar son derece dikkatli olmalıdır. Bu hastalarda nefes darlığı, kalp krizi ve tansiyon yüksekliği görülebilir. Özellikle bu grup hastalar doktor kontrolünden geçmeden yaylaya çıkmamalıdır’’ ifadelerine yer verdi.

  • Göz rengi sağlığın aynası

    Göz rengi sağlığın aynası

    ABD’deki Pittsburgh Üniversitesi’nden bilim adamlarının araştırması, göz renginden stres ya da ağrıya duyarlılığın okunabileceğini gösterdi. Hamile Kafkas kadınlarının katıldığı araştırmada, açık göz rengine sahip kadınların (mavi veya yeşil) ağrıya daha dayanıklı, daha az stresli ve olumsuz düşünmeye daha az meyilli oldukları belirlendi.

    AÇIK GÖZ RENGİNE SAHİP KADINLAR DAHA AZ STRESLİ

    Araştırmada, açık göz rengine sahip kadınların doğum sırasında daha az ağrı hissettikleri, daha az stresli oldukları görüldü. Araştırmaya imza atanlardan Dr. Inna Belfer, koyu ve açık göz rengine sahip kadınlar arasındaki farklılığın deri, saç ve göze rengini veren melanin adlı pigmentten sorumlu genlerden kaynaklanıyor olabileceğini vurguladı.

    MAVİ GÖZLÜLERDE DİYABET RİSKİ

    Araştırmanın sonuçları Amerikan Ağrı Derneği’nin konferansında sunuldu. Daha önce İtalyan bilim adamlarının araştırması, mavi gözlülerde diyabet ve işitme sorunları riskinin daha fazla olduğunu ortaya koymuştu. Georgia ve Edinburgh üniversitelerinden bilim adamlarının araştırmaları ise mavi ya da yeşil gözlülerin alkol tüketmeye daha meyilli olduklarını ve göz hastalıklarına daha sık yakalandıklarını göstermişti.