Etiket: röntgen

  • Gebelikte röntgen

    Gebelikte röntgen

    Anne adaylarının gebelik sırasında X-ray ışınlarına maruz kalması, gebeliği riske atabiliyor. Özellikle tanısal amaçlı çekilen röntgen filmleri, bebeğin gelişim sürecini olumsuz yönde etkileyebiliyor

    Röntgen veya tomografi filmlerine her ne kadar olumsuz bakılsa da bazı sağlık durumlarında ihtiyaç duyulabiliyor. Ancak X-ray ışınları kullanılarak çekilen bu filmler, bir yandan vücutta gelişen hastalıkların teşhis ve tedavisine katkı sağlarken diğer yandan da ciddi şekilde radyasyon yayımına yol açıyor. Normal şartlarda dahi bireylere zarar veren radyasyon, gebelik sürecinde ise hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından bir hayli risk oluşturabiliyor.

    Central Hospital’dan Radyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Çetin Öner, gebelikte röntgen çekimi hakkında önemli uyarılarda bulundu:

    “BEBEKTE GELİŞİM GERİLİĞİNE YOL AÇIYOR”

    Gebelik süresince radyasyona ya da X-ray ışınlarına aşırı maruz kalmak anne adayında doku hasarları, bebekte ise gelişim geriliği yaşanmasına yol açabiliyor. Ayrıca bebekte, anne karnında birtakım anomalilerin ve nörolojik rahatsızlıkların yanı sıra bebek kaybına kadar birçok problemin ortaya çıkmasına zemin hazırlayabiliyor. Ancak bu sonuçlar, anne ve bebeğin aldığı radyasyonun dozuna ve maruz kalınan radyasyonun gebeliğin hangi dönemine denk geldiğine göre de değişiklikler gösterebiliyor. Anne adayları hamile kaldığını fark etmeden röntgen filmi çekimine girebiliyor. Böyle problemler ise çoğunlukla bu hamile gruplarında görülüyor. Bu konuda yapılan çalışmalar, 5 rad ve altındaki ışın miktarını almış olan gebeliklerde fetusun zarar görme olasılığının çok düşük olduğunu ortaya koyuyor.

    “RADYASYON ORANI 15 RAD’I GEÇMEMELİ”

    Eğer röntgen işlemi, 2. ile 8. hafta arasında ve 1 defaya mahsus yapılmışsa bebeğe bir zarar vermez. Röntgen nedeniyle alınan radyasyon oranı 15 rad’dan az ise bebek için herhangi bir risk oluşmaz. Ancak radyasyon oranı 15 rad’dan fazla ise gebeliğin sonlandırılması gerekebilir. Ayrıca teşhis ya da tedavi sırasında birden fazla röntgen çekimi gerekiyorsa ve anne adayı gebeliğinden bu görüntüleme işlemlerinden sonra haberdar oluyorsa, dozun hesaplanması için mutlaka bir radyoloji uzmanına başvurmalıdır.

    “DİŞ, AKCİĞER, KOL VE BACAK RÖNTGENİ ÇEKİLEBİLİR”

    Gebelik süresi içinde röntgen çekimine ihtiyaç duyuluyorsa bazı önemli noktalara dikkat edilmesi gerekiyor. Örneğin; diş, akciğer, baş, kol ve bacak gibi bölgeler için röntgen çekimlerinde, radyasyon direkt alt karnı hedef almayacağından yaydığı enerji de düşük olacaktır. Bu nedenle de bebek için herhangi bir gelişim geriliği ya da doğumsal sakatlık riski oluşmayacaktır. Ancak üreme organlarının ve karın bölgesinin direkt olarak radyasyona maruz kalması bebeğin hızla gelişmekte olan hücrelerinde birtakım değişimlere sebep olabilir. Hatta bu durum, bebeğin ileriki dönemlerde kansere yakalanma riskini de tetikleyebilir.

    “MR VE ULTRASON ZARARLI DEĞİL”

    Gebelik süreci ile ilgili merak oluşturan bir diğer konu ise, MR ve ultrason işlemlerinin anne ve bebek sağlığı açısından sakınca oluşturup oluşturmadığıdır. Bilinmesi gerekir ki gebelik sürecinde MR çekimi, anne ve bebek için herhangi bir zarara yol açmaz. Eğer gebelikte MR yöntemiyle bir tanı belirlenmesi gerekiyorsa bu işlemin kullanılmasında bir sorun yoktur. Yine tanı amaçlı ultrason yöntemine ihtiyaç duyuluyorsa ses dalgalarının 1,0 olması gerekir. Anne ve bebeğe verilen dalgalar düşük derecede olduğu müddetçe herhangi bir risk oluşmaz.”

  • Halluks Valgus

    Halluks Valgus

    Halluks Valgus nedir?
    Halluks valgusta başparmağın 1. tarak kemiği üzerinde 2. parmak tarafına açılanması görülür. Tarak kemiği – parmak ekleminde yumuşak dokularda kontraktür ve kapsüler yapılarda uzama görülür. Başparmakta kemik çıkıntı gelişimi ve eklemdeki şekil bozukluğu ile başparmağın yük taşıma fonksiyonu azalır.

    Halluks Valgus (Ayak baş parmak çıkıntısı) yorumları için tıklayın…

    Gerçekten de yüksek ökçeli ayakkabıların hastalığın gelişiminde rolü var mıdır?Halluks Valgusa ne yol açmaktadır?
    Halluks valgus deformitesinde;
    • Aile hikayesi vardır. Halluks valguslu hastalarımızın büyük kısmında aile büyüklerinde de bu hastalık görülür.
    • Dar yüksek ökçeli ayakkabılar bir kısım hastada gelişimde rol oynarken bir grup hastada ise devamlı spor ayakkabısı gibi rahat ayakkabı giyimine rağmen hastalık görülebilmektedir.
    • Aşil tendonu kısalığı olan kişilerde de Halluks Valgus daha sık görülmektedir.
    • Ayağın ileri düzeyde içe basması, düz tabanlıkta Halluks Valgus ve diğer parmak şekil bozukluklarına neden olabilmektedir.
    • Eklemlerde gevşeklik normalin üstü hareket olduğu durumlarda da Halluks Valgusu görmekteyiz.

    Tanı da fizik muayene yeterli midir? Radyografi, MR, Ultrasonografi gibi ek tetkikler yapılmalı mıdır?
    Fizik Muayene son derece önemli olmakla beraber hastalarda ayak yere basarak ön – arka ve yan ayak grafileri çektirilerek radyolojik muayenede yapılır ki tüm bu verilerle halluks valgusun derecesi saptanıp hastaya uygulanacak operasyonun tipine karar verilir. Burada doğru karar vermek sonradan deformitenin tekrarlamasını engellemek için çok önemlidir.

    Tedavi cerrahi midir? Ameliyatsız tedavi mümkün müdür?
    İlk tedavi seçeneği ameliyat değildir. Tedavide;
    • Önü geniş rahat ve yumuşak ayakkabılar
    • Parmak arası makara
    • Halluks valgus gece ateli
    • Ayak arkı düşük olan hastalarda ortopedik tabanlık kullanımı önerilir.

    Ne zaman cerrahi yapılmalıdır?
    Tüm ameliyatsız tedavi yöntemlerine rağmen ağrısı devam eden ve ayak ağrısının günlük hayatlarını etkilediği hastalarda cerrahi tedaviye başvurulur.

    Nasıl bir cerrahi tedavi uygulanır?
    Cerrahi tedavi, hastalığın derecesi ve kemik deformitesinin görüldüğü bölgeye göre farklılık göstermektedir. Sıklıkla uyguladığımız operasyonlar tarak kemiğinin başparmağa yakın olan bölgesinde yapılanlardır.
    Bazı hastalarda tarak kemiğinin başlangıç yerinde operasyonlar yapılmaktadır ki bu hastalarda ameliyat sonrası erken basma için alçı uygulamaktayız.
    Hastaların bir kısmında Halluks Valgus ileri düzeyde eklem dejenerasyonu ile birlikte olmaktadır. Bu tip ileri dereceli hastalarımızda da tarak kemiği – başparmak ekleminde eklemi dondurma işlemi uygulamaktayız.

    Ameliyat sonrası ağrı çok oluyor mu?
    Ameliyattan hemen önce hastalarımıza uyguladığımız ayak bileği blok anestezisi sayesinde hastalarımız ameliyat sonrası normalde en fazla ağrı duyulan ilk 1 – 2 günlük süreyi ağrısız ve konforlu şekilde geçirmektedirler.
    Ne kadar süre hastanede kalıyorum?
    Ameliyat sonrasında hasta hastanede en fazla 1 gün kalır.
    Ne kadar süre yürüyemem?
    Ameliyat sonrası 2. – 3. saatte hastalar topuklarına basarak ya da özel ayakkabı kullanarak yürüyebilmektedirler.

    Deformite tekrarlar mı?
    Uygun operasyon seçimi ve gelişmiş cerrahi teknikler sayesinde halluks valgus deformitesinde tekrarlama neredeyse hiç görülmemektedir.

    Genel anestezi şart mı?
    Hayır şart değildir. Ayak bileği bloğu ya da spinal anestezi kullanılmaktadır. Ancak anestezi doktorlarımızın önerdiği durumlarda genel anestezi de uygulanmaktadır.

    Kaynak : posta