Etiket: romantizm

  • Romantizmi canlı tutmanın yolları

    Romantizmi canlı tutmanın yolları

    İlişkiniz yeni ya da eski olsun, işte romantizmi canlı tutmak ve bağlılığınızı derinleştirmek için birkaç fikir..

    Dünyada en az bir kişi tarafından fark edilir olmayı istemek gayet doğal ve güzel bir beklentidir. Bağlılık diye bir olgu yalnızca romantik ilişkilerde değil bütün ilişkiler de vardır ve insanlar bu konuda çok hassastır.

    Hikayenin bittiğine ve özel biriyle karşılaşınca her şeyin yoluna gireceğine inanan insanlar için hakikat sancılı bir uyanma süreci olabilir. Hikayenin başı hemen hemen her zaman filmlerdeki kadar heyecanlı ve güzeldir. Ancak hormonlar etkisini kaybedip hayatın toz pembesi görünmez olunca, sarsılmak ve o peri masalının nereye gittiğini düşünürken duvara toslamak fazlasıyla mümkündür. Peri masalı besleneceği bir kaynak ve emek ister.

    İlişkiniz yeni ya da eski olsun, işte romantizmi canlı tutmak ve bağlılığınızı derinleştirmek için birkaç fikir: 

    1. İnsanlardan koleksiyon yapmayın, onları sevin.

    Hiçbir yer bir kişinin mahremini gösterebileceği yerden daha fazla ”mülkü” değildir. Yakınlık hassasiyet gerektirir ve bazı insanlar için bu duvarı yıkmak korkutucu olabilir. Kalbinizi korumak ihtiyacınız olan bir şey olabilir elbette ancak birisi sizi gerçekten tanısın istiyorsanız, bütün çıplaklığınızla orada durmalısınız. Bütün güzelliğiniz ve bütün acınızla…

    Bir şeyleri düzene sokmak istediğinizde partnerinizin sizi hiç tanımadığını fark edeceksiniz. Görünür olmak istiyorsanız, kendinizi göstermeye gönüllü olmalısınız. Ve biriyle sağlıklı bir ilişki yaratmak için kendinizi de tanıyor olmalısınız.

    Öte yandan sizin için doğru olanı açıkça nasıl söyleyebilirsiniz? Sizi ne harekete geçirir, ne korkutur, neye ihtiyacınız vardır?

    Size ait olanı tanıma yeteneği hayati bir durumdur, bu yüzden gerektiğinde özür dileyebilir, kendinizi açıkça ifade edebilir, çekindiğiniz konular üzerine kafa yorabilirsiniz, ki bu ilişkinin en büyük hediyelerinden biridir. Gerçek samimiyetin yolu budur.

    Hiç kimseyi kendinize saklayamazsınız ancak gerçekten istekliyseniz, birlikte en iyi olmak için aşk, sabır ve bağışlayıcılık dolu bir alan yaratabilirsiniz.

    2. İnsanlar her zaman değişkendir dolayısıyla sıkılmak için hiç bir neden yok.

    Birçok insan ilişkilerinde şunları söyler: Ben bu insanı tanıyorum, yıllardır onunlayım ve artık fark edebileceğim hiçbir şey yok. 

    Sorun tam da bu: Partneriniz de tıpkı sizin gibi zamanla değişiyor. Siz aynı siz değilsiniz; bir yıl veya beş yıl hatta bir hafta önceki siz değilsiniz ve ne de partneriniz böyle.

    Sevgilinizle tanıştığınızda ne hissettiğinizi hatırlıyor musunuz? Kesinlikle onun heyecan verici olduğunu düşündünüz. Ne kadar, kibar ne kadar özeldi… Muhtemelen ellerine, gülüşüne ya da size nasıl baktığına dikkat etmiştiniz. Ancak bir şeyleri fark etmeyi bırakmak çok basittir.

    Başkalarının hatalarına odaklanmak her zaman daha kolaydır. Asıl zor olan kendi hatalarını görmek ve onları değiştirmeye çalışmaktır. Partnerinizin karakterini değiştiremezsiniz ancak yapmakta olduklarınızı değiştirmeniz mümkün. Yaptığınız her şeyi çok normal mi buluyorsunuz? Bugün daha farklı, daha beklenmedik bir şey yapmaya ne dersiniz? Bu sizin ve partnerinizin arasındaki enerjiyi yükseltecek ve onu şaşırtacaktır.

    3. Bütün kalbinizle dinleyin.

    Hayranlık duymak kolay ama samimi olmak zordur. Bir anlaşmazlığın ortasında, herkes partnerinin konuşmasını dinlemek yerine kendi konuşma sırasının gelmesini bekler. Yılların hikayesi bir toz bulutu olur ve birden ortadan kaybolur. Haklı olma isteği insanı kör ve sağır bir hale getirir ve kimileri o kadar ileri gider ki konuşmanın hiçbir dürüst yanı kalmaz. Eğer bu bir dövüş, partneriniz ise sizin rakibiniz olsaydı, kazanmaktan söz edebilirdik. Ancak ilişki bir oyun değildir ve sevdiğiniz insan acı çekiyorsa bu oyunun kazananı yoktur. Ya egonuzu ya da ilişkinizi korursunuz. Gerçek aşk, duyarlılık ve samimiyet gerektirir.

    Birçok insan aşkı kontrol ve manipülasyon ile birbirine karıştırır. Ancak aşk kabul ve takdir ile alakalıdır. Bu her şey yolunda gidecek anlamına gelmiyor elbette. Yalnızca insanları olduğu gibi görün, kendinizi severken onları da kabul ve takdir edin. Gerçek bağlılığa emek vermeye devam ederken bütün bu bahsedilenleri de aynı zamanda yaparsanız, bu partnerinizi seviyor olmanız ve kendinizle de gurur duymanız anlamına gelir.

    Gerçek bir birlikteliğin binlerce güzel yanı vardır ve hepsi de çaba gerektirir. Her ne sebeple olursa olsun, peri masalları veya romantik komediler bu çabalardan hiç söz etmezler.

     

     

    Kaynak: hthayat.com

  • Romantik Erkek Nasıl Olunur? Önemli Tüyolar

    Romantik Erkek Nasıl Olunur? Önemli Tüyolar

    Romantiz başarılı bir ilişkinin olmazsa olmazlarındandır. Peki romantik erkek nasıl olur? erkeği neler romantik yapabilir? işte size önemli tüyolar
    Eşinizin cüzdanına, ceketine, dolaplarına küçük sevgi notları bırakın, onu ne kadar sevdiğinizi, hayatınızın kadını olduğunu, iyi ki ona rastladığınızı yazın, hangi kadın bu jestlerden etkilenmez ki!
    Aromatik, hoş kokulardan esansiyel yağlar ile ona masaj yapın, gerçi bu masajın sonu malum :P

    Hafta sonu karınıza mükellef bir kahvaltı hazırlayın ve yatağına kadar getirin, bu süprize bayılacaktır!
    Yalnızca ikinizin anladığı bir dil geliştirin ve toplum içinde bu dilde onu sevdiğinizi söyleyin!romantik_erkek_nasil_olur (1)

    Kumsallara onu sevdiğinizi yazın!

    Mumlar, çiçekler ve kendi hazırladığınız yemeklerden oluşan harika sofra kurun, ve onu özenle hazırladığınız bu yemeğe davet edin!
    Ara ara kırmızı gül göndererek gönlünü alın.

    Yastığının yanına bir çikolata bırakın ve çikolatadan çıkan notta ” Çikolata gibisin, sana doyamıyorum” gibi bir şeyler yazın.romantik_erkek_nasil_olur (3)

    Eve aldığınız gazeteye onu çok sevdiğinizi bildiren bir ilan verin.
    Kalp şeklinde bir pasta yapıp, üzerine onun adını yazın ve sevdiğinize ikram edin.

    Gözlerini bağlayıp ona çok istediği bir şeyi mesela kıyafeti, ayakkabıyı hediye edin.
    İnternetten aşk kartları atarak, gününü güzelleştirin.

    Maili, mesajı boş verin! onu sevdiğinizi anlatan bir aşk mektubu yazıp adresine postalayın!

    İlgili Konular;

    Romantik Sofra Dekorasyonu Örnekleri Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Aşıklar romantizm yalnızlar macera istiyor

    Aşıklar romantizm yalnızlar macera istiyor

    Bir arkadaşlık sitesinin üyeleriyle yaptığı ankete göre çiftler romantik bir tatil hayal ederken yalnızlar macera yaşayacakları bir tatili tercih ediyor.

    Türkiye’nin ilk arkadaşlık platformlarından biri olan siberalem.com, üyelerine tatil için nereyi tercih ettiklerini sordu. Anket sonuçları, yalnız tatile çıkanların çoğunun “Sırt çantamı alıp nereye olsa giderim” diyerek yeni maceralar peşinde koştuğunu, sevgililerin ise gözlerden uzakta başbaşa romantik bir tatil istediğini ortaya koydu.

    Yalnızlar özgürlüğe düşkün

    “Tatilde yalnızken nereyi tercih edersin?” sorusuna verilen yanıtlar, sevgilisi olmayanların yeni insanlarla tanışacakları ve özgürlüğün keyfini yaşayacakları bir tatilden yana olduğunu gösterdi. Yalnız tatile çıkanların %34’ü “Sırt çantamı alıp nereye olursa oraya giderim” diyerek yeni maceralara yelken açmak isterken, “Gece eğlencesinin bol olduğu yerler” diyenlerin oranı da %21’i buldu.

    Anket sonuçlarına göre sevgilileri olmayanlar arasında da huzurlu ve sakin bir tatil geçirmek isteyenlerin oranı hiç de az değil. Katılımcıların %28’i, yalnız çıkacakları tatilde sakin kıyı kasabalarında kafalarını dinlenmek ve kendileriyle baş başa kalmak isterken, kültür turuna çıkmayı tercih edenlerin oranı da %10. “Yalnız tatile çıkmam” diyen katılımcıların oranı ise %7.

    Sevgililer baş başa kalmak istiyor

    Sevgilisi olanlar ise romantik bir tatilden vazgeçemiyorlar. “Tatil için sevgilinle nereyi tercih edersin?” sorusuna cevap verenlerin %45 gibi büyük bir bölümü “Sakin kıyı kasabaları” dedi. Tatilde sevgilileriyle baş başa romantik anlar yaşamak isteyenleri, %31’le “Sırt çantamı alıp nereye olursa giderim” diyen maceracı sevgililer izliyor. Sevgilisiyle tatili gece eğlence mekanlarında çılgınca eğlenerek geçirmek isteyenlerin oranı %8’de, kültür turuna çıkmak isteyenlerin oranı ise yüzde 4’te kaldı. Siberalem üyelerinin %12’si ise “Bana her yer güzel, yeter ki sevgilim yanımda olsun” diyen romantikler.

  • Seks romantik hale nasıl gelir ?

    Seks romantik hale nasıl gelir ?

    Seks terapisti Joy Davidson yatakta iki yabancı olmaktansa tek bir beden haline dönüşebileceğinizi belirtiyor. İşte aranızdaki romantizmi doruk noktasına çıkarmanın pratik yolları…

    DİKKATİNİZİ DAĞITABİLECEK ŞEYLERİ ORTADAN KALDIRIN

    Başlangıç olarak yatak odanızdaki dağınıklığı toparlayın. Gardırobunuzun sürekli açık duran kapısını kapatın, eski gazeteleri kaldırın ve gürültülü bir cadde üzerinde yaşıyorsanız pencereleri kapatın. Temiz ve sakin bir mekan birbirinize daha kolay odaklanmanızı sağlar. Birkaç mum yakarak veya yan odadaki ışıkları açık bırakarak yatak odanızı hafifçe aydınlatabilirsiniz. Bu sayede dikkatinizi dağıtacak şeyleri görme ihtimaliniz azalır. Ayrıca az ışıklandırılmış bir ortamda erkek arkadaşınızla daha kolay göz teması kurabilirsiniz.

    BİRBİRİNİZİN GİYSİLERİNİ ÇIKARIN

    Kendi başınıza soyunmak yerine, birbirinizin giysilerini teker teker çıkarın. Bu, yavaşlamanızı ve tüm dikkatinizi partnerinize vermenizi sağlar. Davidson’a göre, birbirinizi soyarken karşılıklı dokunuşlarınız partnerinizi ve sizi rahatlatacaktır.

    KONUŞURKEN BİRBİRİNİZE DOKUNUN

    Seks terapisti Darcy Luadzers, uykuya dalmadan önce edilen sohbetlerin, çiftlerin kendilerini birbirlerine en yakın hissettikleri anlardan biri olduğunu belirtiyor. Bu gevşemiş halinizin avantajını kullanın. Bir yandan sessizce konuşurken, diğer yandan ellerinizi, parmak uçlarınızı ve hatta tırnaklarınızı, birbirinizin vücudunda gezdirin.

    ÖPÜŞME YÖNTEMİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİN

    Seks sırasında belden aşağısına konsantre olduğunuz için öpüşmeyi ihmal mi ediyorsunuz? Ancak, sevişmenin ortasında partnerinize vereceğiniz şehvetli bir öpücük, bu deneyimi sizin için daha da ateşli hale getirebilir. Kuvvetli öpücükleri kullanmanın yanı sıra, sevgilinizin dudaklarında gezinebilir ve onları hafifçe ısıtabilirsiniz.GÖZ TEMASI KURUN

    Uzmanlara göre erkek arkadaşınızın bakışlarına birkaç dakika boyunca kilitlenmek birbirinize hissettiğiniz yakınlığı artırıyor. Hint felsefesindeki Tantra inancına göre, sol gözünüzün onun sol gözüne bakması beyninizin “hissetme” kısmının açılmasını sağlıyor. Seks sırasında başınızı hafifçe sağa doğru yatırın. Böylelikle yüzünüzün sol kısmı onun sol tarafı ile hizalanır. Süreyi çok uzatmadan gözünün içine odaklanın.

    “İSTİYORUM” KELİMESİNİ KULLANIN

    Çoğu zaman bazı kelimeleri söylemek aklımıza bile gelmez. Oysa bu kelimeler birbirinize daha iyi konsantre olmanızı sağlayabilir. Kadınlar “aşk” kelimesine karşı daha duyarlıyken, erkekler “istiyorum” sözcüğünü duymayı isterler. Çünkü bu, onlara ihtiyaç duyulduğu ve arzulandıkları hissini verir. Ayrıca yatakta ona “Oraya dokunmanı çok seviyorum” dediğinizde tepkisiz kalmayacağını da görebilirsiniz.

    FARKLI TEKNİKLER DENEYİN

    Seks sırasında sürekli olarak aynı şekilde davranmanız ilişkinizdeki heyecanın zamanla kaybolmasına yol açabilir. Bu yüzden yatakta kimi zaman yavaş kimi zaman hızlı hareket etmeyi deneyin. Partnerinizi heyecanlandırmak için ona hemen teslim olmayacağınızı hissettirebilirsiniz. Aslına bakarsanız bu ona yapacağınız tatlı bir işkence gibidir. Beklentiyi geciktirdiğinizde, sonunda alacağınız zevkin artacağını da görebilirsiniz.

    YATAKTA SABIRLI OLMAYI ÖĞRENİN

    Biriniz orgazm olmadan hemen önce, vücutlarınızı birbirine iyice yaklaştırarak bu anın yoğun duygularını daha da güçlendirebilir ve heyecanınızı artırabilirsiniz. Kollarınızı onun sırtına dolayın ve tüm vücudunu kendi vücudunuza doğru bastırın. Size dokunmasını sağlayın ve kendinizi partnerinizin vücuduna doğru iyice yakınlaştırın. Bu duygusal olarak sizi birbirinize yakınlaştıracak. Orgazm olurken çoğu zaman kendinizi kaybetseniz de daha duygusal davranarak, birbirinize daha fazla zevk vermeniz mümkün olabilir.Daha romantik bir final için: Seks sonrasında parmaklarınızı birbirinizin kollarında gezdirin. Yakınlaşmanızı sağlayacak küçük öpücükler vermek, vücudunu okşamak, başınızı onun göğsüne yaslamak veya kaşık pozisyonu alarak uyumak ikiniz açısından da tatminkar olacaktır.

  • Aşkla yapılan seks ziyafet gibidir..

    Aşkla yapılan seks ziyafet gibidir..

     Aşkla yapılan seks ziyafet gibidir.Aşksız olanı ise sıradan bir yemektir.’ Prof. Dr. Mehmet Sungur aşkı anlatıyor…

    Prof. Dr. Mehmet Sungur, romantik bir aşkın cinsel arzuları da artırdığını söylüyor.

    Aşkın cinsellikten haz almanın garantisi olduğunu belirten Sungur, ekliyor: “Aşkla yapılan seks ziyafet gibidir. Aşksız olanı ise sıradan bir yemektir.”

    Bugünlerde çok satanlar listelerinde hızla yükselen ‘Sen, Ben ve Aramızdaki Her Şey, Şeytan Üçgeni: Aşk-Evlilik, Sadakatsizlik’ adlı kitabıyla adından sıkça söz ettiren Psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Sungur, aşkı sıradanlığa bir başkaldırış olarak nitelendiriyor.

    Aşık olan kişi için yaşamın monotonluğunun kaybolduğunu ve sıradan olayların bile olumlu anlamlar kazandığını belirten Prof. Dr. Sungur, ekliyor: “Aşık olduğunuzda daha anlayışlı, daha sabırlı, daha cömert ve daha sevecen olduğumuzu fark ederiz. Bu haliyle aşk, çoğu insanın derinde kendisine sakladığı iyi ve sevecen yönlerini ortaya çıkaran özellikler taşır. Aşkı böylesine arzulanır kılan bir başka neden de sayısız sahteliklerin yaşandığı dünyada eşsiz bir içtenliği simgeliyor olmasıdır.”

    Şehvetle başlar
    Birbirinden çok etkilenen iki insan arasında kıvılcımlanan duygularla ilgili bir sıralama yapıldığında önce şehvetin, sonra aşkın, en son sırada ise sevginin ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Sungur, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Her şehvet aşka, her aşk da sevgiye dönüşmeyebiliyor. Şehvet cinsel doyum sağlamaya yönelik doğal bir aşerme halidir. Aşk ise, şehvetin belirli bir zaman diliminde idealize edilen bir partnere odaklanmasıdır. Şehvetin özel bir kişiye odaklanabilmesi için cinsel dürtülerin de o kişiye yönelik olarak artmış olması beklenir. Bu bağlamda, aşkın cinsel arzuyu artırması şaşılacak bir durum değildir.”

    Bir ziyafet gibi
    Biyokimyasal açıdan ise, aşık olma sürecinde artan dopaminin, testosteronu da artırdığını belirten Sungur, şöyle devam ediyor: “Testosteron, cinsel arzunun belirleyicisidir. Romantik aşkta salgılanan dopaminin testosteronu artırması, romantik aşkın cinsel arzuyu da artırabildiğine kanıt olarak düşünülebilir. Bu nedenle aşk, cinselliğin haz garantisidir. Aşk içeren cinsellikle, içermeyen cinsellik arasındaki fark; sıradan bir yemekle, ziyafet sofrası arasındaki gibidir.”

    Engeller ve zorluklar aşıklarda ‘Romeo-Juliet’ etkisi yaratır
    Aşkın önündeki engellerin duyguları yoğunlaştırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Sungur, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Aşık olunan kişinin evli olması, okyanusun diğer tarafında yaşaması, farklı bir dil konuşması, farklı etnik gruplardan gelmesi ya da farklı dini inanışlara sahip olması romantik duyguları azaltmaz. Aşk, ayrılık ve güçlüklerle karşılaşınca daha çok beslenir. Belki de bu yüzden, anne ve babalar çocuklarının aşık olduğu kişiyi benimsemediklerinde ve engellemeye kalkıştıklarında, onları istemeden de olsa uygun görmedikleri kişilere daha da yaklaştırmış olur. Buna; ‘Romeo-Juliet etkisi’ de diyebiliriz. Bu; olumsuz koşulların duyguları kamçılaması halidir.”

    Mutlu evliliğin sırrı aşk değil
    Prof. Dr. Sungur, mutlu evliliğin sırrının kesinlikle aşk olmadığını söylüyor ve ekliyor: “Mutlu bir evlilik için aşk asla yetmez. Evliliğin sağlıklı bir biçimde devam edebilmesi, çiftlerin evliliği romantik bir rüyanın devamı olarak algılamalarını değiştirmeleri ile mümkündür. Evlilik, birbirlerinden farklı geçmişleri, beklentileri, ihtiyaçları, tepkileri ve duyarlılıkları olan iki ayrı bireyin, rutin seyreden bir ilişki içinde uyumla yaşayabilmeleri sanatıdır. Aşk bir görme kusuru, evlilik ise görme kusurunun istem dışı tedavisidir. Aşk ‘ben’leri yok etmek pahasına ‘biz’ olmak, sınırları iyi çizilmiş bir evlilik ise ‘ben’leri koruyarak ‘biz’ olmaktır. Sadakatsizlik ise; ‘biz’i yok etme riskini göze almak demektir.”

    Aşk bir görme kusurudur
    Aşkın bir görme kusuru olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Sungur, ekliyor: “Çeşitli düzeylerde görme kusuru içeren aşkı yaşayan kişiler, aşık olunanda ihtiyaç duyulan her şeyin var olduğuna inanır. Aşıklar bu yüzden birbirlerine, ‘Birbirimiz için yaratılmışız’ veya ‘Sen benim ruh ikizimsin’ gibi sözler söyler. Sanki elmanın iki yarısı uzun zamandır birbirlerini aramış ve nihayet bir araya gelerek bir bütün oluşturmuştur. Hatta öyle bir beraberlikleri vardır ki; bu beraberlikte dış dünyaya duyulan ihtiyaç giderek azalır. Ne var ki ihtiyaçlardan kaynaklanan görme kusuru nedeniyle idealize edilen bu kaynaşma hali, uzun sürmez. Zamanla görme kusuru düzelmeye başlar ve her şeyi olmasını istediğimiz gibi görmekten vazgeçip, olduğu gibi görmeye başlarız. Aşk, hayal edilenle gerçek arasındaki değişiklik fark edilinceye kadar geçen zaman dilimidir.”

  • Romantizmi artırmanın yolları

    Romantizmi artırmanın yolları

    Sevgiliniz veya eşinizle aranızdaki romantizmi artırmak istiyorsanız seçtiğimiz 10 öneriyle artık ilişkiniz daha dinamik olacak.

    Romantizmi artırmanın yolları

    Her gün “Seni seviyorum”u çekinmeden söyleyin
    Uzmanlara göre pek çok romantik hareket iki kelimeye eşdeğer: Seni seviyorum. Sevgilinize onu ne kadar çok sevdiğinizi söylemeniz romantizminizi 365 güne yayacaktır.

    Güne kahvaltı sürpriziyle başlayın
    Sevgiliniz uyurken yatağa getirdiğiniz kahvaltı tepsisi hem sabahı hem de gününüzü güzelleştirir.

    En sevdiği yemeği pişirin
    En sevdiği yemek ya da sevgilinizi aşka getirecek tatlı… Akşam işten geldiğinde kendisi için mutfakta hummalı bir çalışma olduğunu görmesi sevgilinizi mutlu edecektir. Hem zaten atalarımız boşuna kalbe giden yolun mideden geçtiğini söylememiş.

    Seksi olun
    Partnerinizin içini gıcıklatacak iç çamaşırlarının romantik bir gecenin ön koşulu olduğu malum. Ancak bunu yaparken rahat edeceğiniz çamaşırlar giymeniz de önemli. Zira üzerinizde iyi durmayan bir giysi, kendinize güveninizi engelleyecektir. Bu da sevgilinize olumsuz yansıyabilir.

    Tutkulu bir öpücük
    Minik ve masum bir öpücüğü tutkulu bir öpüşmeye dönüştürün. Öpüştükten sonra sevgilinizle aranızda oluşan cinsel çekimi sürdürün. Asla ama asla tutkulu bir öpücükten sonra gündemi değiştirecek başka bir konuya yelken açmayın.

    Monotonluğa savaş açın
    Spontane programlar hazırlayıp, minik sürprizlerle sevgilinizi şaşırtabilirsiniz. Hep önünden geçtiği şık restoranda sürpriz bir akşam yemeği ya da gece seansı için sinema biletleri…

    Bir diğer alternatifiniz ise evde oturup dizi izlemektense birlikte tango, fotoğrafçılık gibi kurslara gidip dışarıda eğlenceli vakit geçirmek.

    Romantik anlar yaratın
    Romantik bir dağ oteli ya da unutulmaz bir akşam yemeği rutinleriniz arasına girdiyse bizim önerimiz alışılmış, minik, romantik anlar: ” Seni seviyorum” yazılı bir not ya da ” Sana aşığım çünkü…” diye sıraladığınız 100 maddelik bir yazı yazabilirsiniz.

    Unutmayın gelecek sefere sevgiliniz de sizin için bir şeyler yapacaktır.

  • Aşk varsa seks harika

    Aşk varsa seks harika

    Prof. Dr. Mehmet Sungur, romantik bir aşkın cinsel arzuları da artırdığını söylüyor.

    Aşkın cinsellikten haz almanın garantisi olduğunu belirten Sungur, ekliyor: “Aşkla yapılan seks ziyafet gibidir. Aşksız olanı ise sıradan bir yemektir.”

    Bugünlerde çok satanlar listelerinde hızla yükselen ‘Sen, Ben ve Aramızdaki Her Şey, Şeytan Üçgeni: Aşk-Evlilik, Sadakatsizlik’ adlı kitabıyla adından sıkça söz ettiren Psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Sungur, aşkı sıradanlığa bir başkaldırış olarak nitelendiriyor.

    Aşık olan kişi için yaşamın monotonluğunun kaybolduğunu ve sıradan olayların bile olumlu anlamlar kazandığını belirten Prof. Dr. Sungur, ekliyor: “Aşık olduğunuzda daha anlayışlı, daha sabırlı, daha cömert ve daha sevecen olduğumuzu fark ederiz. Bu haliyle aşk, çoğu insanın derinde kendisine sakladığı iyi ve sevecen yönlerini ortaya çıkaran özellikler taşır. Aşkı böylesine arzulanır kılan bir başka neden de sayısız sahteliklerin yaşandığı dünyada eşsiz bir içtenliği simgeliyor olmasıdır.”

    Şehvetle başlar
    Birbirinden çok etkilenen iki insan arasında kıvılcımlanan duygularla ilgili bir sıralama yapıldığında önce şehvetin, sonra aşkın, en son sırada ise sevginin ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Sungur, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Her şehvet aşka, her aşk da sevgiye dönüşmeyebiliyor. Şehvet cinsel doyum sağlamaya yönelik doğal bir aşerme halidir. Aşk ise, şehvetin belirli bir zaman diliminde idealize edilen bir partnere odaklanmasıdır. Şehvetin özel bir kişiye odaklanabilmesi için cinsel dürtülerin de o kişiye yönelik olarak artmış olması beklenir. Bu bağlamda, aşkın cinsel arzuyu artırması şaşılacak bir durum değildir.”

    Bir ziyafet gibi
    Biyokimyasal açıdan ise, aşık olma sürecinde artan dopaminin, testosteronu da artırdığını belirten Sungur, şöyle devam ediyor: “Testosteron, cinsel arzunun belirleyicisidir. Romantik aşkta salgılanan dopaminin testosteronu artırması, romantik aşkın cinsel arzuyu da artırabildiğine kanıt olarak düşünülebilir. Bu nedenle aşk, cinselliğin haz garantisidir. Aşk içeren cinsellikle, içermeyen cinsellik arasındaki fark; sıradan bir yemekle, ziyafet sofrası arasındaki gibidir.”

    Engeller ve zorluklar aşıklarda ‘Romeo-Juliet’ etkisi yaratır
    Aşkın önündeki engellerin duyguları yoğunlaştırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Sungur, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Aşık olunan kişinin evli olması, okyanusun diğer tarafında yaşaması, farklı bir dil konuşması, farklı etnik gruplardan gelmesi ya da farklı dini inanışlara sahip olması romantik duyguları azaltmaz. Aşk, ayrılık ve güçlüklerle karşılaşınca daha çok beslenir. Belki de bu yüzden, anne ve babalar çocuklarının aşık olduğu kişiyi benimsemediklerinde ve engellemeye kalkıştıklarında, onları istemeden de olsa uygun görmedikleri kişilere daha da yaklaştırmış olur. Buna; ‘Romeo-Juliet etkisi’ de diyebiliriz. Bu; olumsuz koşulların duyguları kamçılaması halidir.”

    Mutlu evliliğin sırrı aşk değil
    Prof. Dr. Sungur, mutlu evliliğin sırrının kesinlikle aşk olmadığını söylüyor ve ekliyor: “Mutlu bir evlilik için aşk asla yetmez. Evliliğin sağlıklı bir biçimde devam edebilmesi, çiftlerin evliliği romantik bir rüyanın devamı olarak algılamalarını değiştirmeleri ile mümkündür. Evlilik, birbirlerinden farklı geçmişleri, beklentileri, ihtiyaçları, tepkileri ve duyarlılıkları olan iki ayrı bireyin, rutin seyreden bir ilişki içinde uyumla yaşayabilmeleri sanatıdır. Aşk bir görme kusuru, evlilik ise görme kusurunun istem dışı tedavisidir. Aşk ‘ben’leri yok etmek pahasına ‘biz’ olmak, sınırları iyi çizilmiş bir evlilik ise ‘ben’leri koruyarak ‘biz’ olmaktır. Sadakatsizlik ise; ‘biz’i yok etme riskini göze almak demektir.”

    Aşk bir görme kusurudur
    Aşkın bir görme kusuru olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Sungur, ekliyor: “Çeşitli düzeylerde görme kusuru içeren aşkı yaşayan kişiler, aşık olunanda ihtiyaç duyulan her şeyin var olduğuna inanır. Aşıklar bu yüzden birbirlerine, ‘Birbirimiz için yaratılmışız’ veya ‘Sen benim ruh ikizimsin’ gibi sözler söyler. Sanki elmanın iki yarısı uzun zamandır birbirlerini aramış ve nihayet bir araya gelerek bir bütün oluşturmuştur. Hatta öyle bir beraberlikleri vardır ki; bu beraberlikte dış dünyaya duyulan ihtiyaç giderek azalır. Ne var ki ihtiyaçlardan kaynaklanan görme kusuru nedeniyle idealize edilen bu kaynaşma hali, uzun sürmez. Zamanla görme kusuru düzelmeye başlar ve her şeyi olmasını istediğimiz gibi görmekten vazgeçip, olduğu gibi görmeye başlarız. Aşk, hayal edilenle gerçek arasındaki değişiklik fark edilinceye kadar geçen zaman dilimidir.”

  • Kadınların aldatması daha zordur

    Kadınların aldatması daha zordur

    Kadın aldatmayla birlikte sevgi, aşk, romantizm, heyecan ve sürpriz arar.

    KADINLARIN ALDATMASI DAHA ZOR VE GERİLİMLİ BİR SÜREÇTİR

    Erkekler aldattığında dikkatsizdirler, kendilerini değişen tutum ve davranışlarıyla kolay ele verirler. Erkekler için gizli buluşmalar ve gün ortasındaki hızlı seks kaçamağı heyecan vericiyken, -Yaşandı ve bitti hesapsızca- psikolojisi erkekler için çok yaygındır. Kadın aldattığı zaman ise , duygularıyla toplumun baskısı arasında yaşanan sürtüşme ve çatışma onu gerilimli bir sürece doğru iter. Bu nedenle kadının aldatması daha zor, daha derinlikli, daha heyecanlı, daha edebi ve daha zengin bir malzemedir. Kadınlar aldattığında çok daha dikkatli davranırlar. Çünkü kadınlar için günü birlik bir ilişkiden çok, uzun süreli ve duygusal bağları kuvvetli bir ilişki yani aşk yaşamak çok daha önemlidir.

    ASLINDA KENDİMİZİ ALDATIYORUZ

    Çiftler; var olan ilişkilerini geliştirebilme, yaşamı paylaşabilme, birbirlerinin gerçek ihtiyaçlarını fark edebilme ve buna cevap verebilme becerilerini geliştiremediklerinden dolayı başka ilişkilere ihtiyaç duyarlar. İlişki içindeyken var olan problemleri aldatma ile bastırmaya ve çözümsüzlüğe bırakarak her iki tarafı da aldatılan haline getirirler. İnsanın kendi kendini aldatması ve aldanması da burada başlar aslında. Mevcut ilişkilerini bırakmayıp, çözümsüzlüğe ittikleri problemlerinin arasında kendilerini yeniden ifade etme, dürtüsellikteki anlık hazların sürekliliğini sağlama ve sonsuz bağlanma arayışlarına girmelerinin bir sonucudur yaşadıkları bu karmaşa.

    Çok güzel hikayelerle başlamış bir birlikteliğin , kurulu bir düzenin yıkılması o kadar da kolay değildir. Unutulmamalıdır ki bir çıkış yolu her zaman vardır. Öncelikle; Aldatmaya yol açan faktörler nelerdir? O insanın hayatında aldatma ihtiyacı nasıl bir yer tutmaktadır? Eşin bu durumdaki sorumluluğu nedir? Tüm bu soruları değerlendirmek ve yanıtlarını aramak gereklidir. Çiftler sorunu görmemezlikten gelmeyip , konuşmaktan kaçınmamalıdırlar. Saldırgan ve suçlayıcı bir tavırla yaklaşmak yerine, kendi duygularını ifade eden ; “benimle eskisi gibi ilgilenmiyorsun ” “ çok sık kavga ediyoruz, ilişkimizde sorunlar var, başka birisi olabileceğini hissediyorum” gibi ifadelerle konuşmalıdırlar.

    ÇİFTLER EVLİLİKLERİNİ YENİDEN YAPILANDIRABİLİR

    Yaşanılan kavga veya anlaşmazlıklarda genellikle çiftler birinci derece akraba veya arkadaşlarından yardım istemektedirler. Oysa bu süreçte ebeveynlerin tarafsız yaklaşmaları pek mümkün olmadığı gibi ilişkiyi daha da çıkmaza sürükleyebilmektedirler. Çifti bu kadar derinden yaralayan bir olayda , Çiftlere tarafsız yaklaşabilecek, sorunun gerçek temellerine inebilecek, bu sürecin iyi yönetilebilmesini sağlayabilecek Evlilik veya Çift Terapistlerinden destek alınabilir. Sorunun gerçek nedeni tespit edilmeli, yaşanılan sıkıntıların nedeni sadece karşı tarafın hatalarında değil, kendisinden de kaynaklanabileceği düşünülmeli, buna göre adımlar atılmalıdır.Her iki taraf da şu soruyu kendisine sorabilmelidir; “bu olay bize ne öğretti?” Bu konuda samimi yanıtlar veren çiftler evliliklerini yeniden yapılandırabilir ve mutlu olabilirler. Sevgiyi, güveni ve saygıyı artırıcı çözüm yolları adına;İletişimlerini güçlendirip, çatışmalarını nasıl çözebileceklerini öğrenirlerse , cinsel ilişkilerinin kalitesini arttırabilirlerse , ben-sen çekişmesi yerine “BİZ” kavramını oluşturabilirlerse , aldatma sorunun da üstesinden gelebilirler.

    İlgili Konular ;
    Evli bayanlar neden aldatıyor?
    Peki kadınlar neden aldatır?

  • Romantizmi artırmanın 10 yolu

    Romantizmi artırmanın 10 yolu

    Romantizm ilişkileri canlı tutuyor. Daha romantik bir ilişki yaşamak istiyorsanız önerilerimizi okuyun.

    Sevgiliniz veya eşinizle aranızdaki romantizmi artırmak istiyorsanız seçtiğimiz 10 öneriyle artık ilişkiniz daha dinamik olacak.

    İşte önerilerimiz…

    Güne kahvaltı sürpriziyle başlayın Sevgiliniz uyurken yatağa getirdiğiniz kahvaltı tepsisi hem sabahı hem de gününüzü güzelleştirir.

    En sevdiği yemeği pişirin En sevdiği yemek ya da sevgilinizi aşka getirecek tatlı… Akşam işten geldiğinde kendisi için mutfakta hummalı bir çalışma olduğunu görmesi sevgilinizi mutlu edecektir. Hem zaten atalarımız boşuna kalbe giden yolun mideden geçtiğini söylememiş.

    Seksüel çekiciliğinizi artırın İlişkinize erotik derinlikler katın. Bu ilişkinizdeki heyecanı da artıracaktır. Seksüel çekiciliğinizi artırmanız da sevgilinizi istediğiniz kıvama getirmekte size yardımcı olabilir. İlişki esnasında sevgilinizin kulağına onu mutlu edecek sözler fısıldamanız ya da yeniliklere açık olmanız seks hayatınızı farklı bir boyuta taşıyabilir.

    Her gün “Seni seviyorum”u çekinmeden söyleyin Uzmanlara göre pek çok romantik hareket iki kelimeye eşdeğer: Seni seviyorum. Sevgilinize onu ne kadar çok sevdiğinizi söylemeniz romantizminizi 365 güne yayacaktır.

    Tutkulu bir öpücük Minik ve masum bir öpücüğü tutkulu bir öpüşmeye dönüştürün. Öpüştükten sonra sevgilinizle aranızda oluşan cinsel çekimi sürdürün. Asla ama asla tutkulu bir öpücükten sonra gündemi değiştirecek başka bir konuya yelken açmayın.

    Sevgilinizin hayatını kolaylaştırın Malum zamanla yarışıyoruz ve pek çok şeyle aynı anda baş etmeye çalışıyoruz. Bu nedenle sevgilinize zaman hediye etmek çok kıymetli olabilir. Nasıl mı? Sevgilinizin yapması gereken bir işi siz halledebilirsiniz ya da her hafta birlikte yaptığınız ev işlerini o hafta tek başınıza yapın. Böylece yoğun çalışan sevgiliniz kısıtlı zamanını sizinle birlikte geçirmekten yana kullanabilir.
    Unutmayın gelecek sefere sevgiliniz de sizin için bir şeyler yapacaktır.

    Monotonluğa savaş açın Spontane programlar hazırlayıp, minik sürprizlerle sevgilinizi şaşırtabilirsiniz. Hep önünden geçtiği şık restoranda sürpriz bir akşam yemeği ya da gece seansı için sinema biletleri…
    Bir diğer alternatifiniz ise evde oturup dizi izlemektense birlikte tango, fotoğrafçılık gibi kurslara gidip dışarıda eğlenceli vakit geçirmek.

    Kısa seyahatlere çıkın Birlikte şehir dışı kaçamakları yapıp, romantizm yaşayabilirsiniz. Atlayın arabaya Sapanca’ya gidin ya da İstanbul’daki cennet Polenezköy’de unutulmaz bir hafta sonu yaşayın. Bütçeniz el veriyorsa Paris’e uzanabilir, sevgilinizle iki günlük romantik bir rüyaya dalabilirsiniz.

    Romantik anlar yaratın Romantik bir dağ oteli ya da unutulmaz bir akşam yemeği rutinleriniz arasına girdiyse bizim önerimiz alışılmış, minik, romantik anlar: ” Seni seviyorum” yazılı bir not ya da ” Sana aşığım çünkü…” diye sıraladığınız 100 maddelik bir yazı yazabilirsiniz.

    İlgili Konular ;
    Sevgiliye atılan komik romantik mesajlar
    Erkeklerin sevmediği davranışlar
    Aşkın 3 hali vardır, Sen hangi halisin?
    Aşkın Ömrü
    İdeal Kadın Nasıl Olmalı
    Erkeği Etkileme Hileleri
    Sizin erkeğiniz hangi tip?

  • Aşk Beklentileri

    Aşk Beklentileri

    Aşık olmak elimizde olmasa bile dahil bizler isteriz ki kriterlerimize uygun olsun aşık olduğumuz kişi. Aşk beklentileri nelerdir ve bu beklentiler için ne yapmak gerekir?

    Beklentisiz sevmek aşkın taa kendisidir, bunu unutmayın. Aşkta beklenti olmaz, sen beklerken birde bakmışsın ki aşık olmuşsun acısını bile çekiyorsun. Lakin biz dileriz ki yer yüzünde ki hiç bir canlı aşk acısı çekmez ve aşk mutluluğundan aykaları yerden kesilir.

    Romantizm Şart

    Eğer “Beni sadece romantik bir ilişki mutlu eder” diye bir bakış açısıyla hayata bakıyorsanız, daha çok bakakalırsınız. Çünkü romantizm, her koşulda, her durumda, hayatın her döneminde insanı mutlu edemez.

    Yıllar Boyu İhtiras

    Bir ilişkide yakınlık, sevgi, saygı, güven, uyum gibi kavramlarla aşk, ihtiras gibi kavramlar bir arada yürütülemez. Eğer aynı heyecanı, aynı aşkı 30 yıl sonra da yaşadığınızı söylüyorsanız, yalan söylüyorsunuz. Mutlu olmak için ilişkiyi olduğu gibi kabul etmek daha doğru.

    Aşkın Tek Sahibi

    Tek bir “aşk” veya “sevgi” biçimi yoktur. İnsan her şeye aşık olabilir. Aşk zamanla şekil değiştirir. Bir çocuk için aşk, el ele tutuşmayı çağrıştırırken, bir genç için cinselliği çağrıştırabilir. Bu nedenle ilişkinizi birtakım “kurallara” veya “kalıplara” oturtmaya çalışmayın.

    Teknik Takıntısı

    “Her işin bir tekniği var canım. Kitapta okumadın mı?” diyenlerdenseniz, ilişkiniz çoktan bitmiş demektir. Her adımınızı kitaplara göre atmaktan vazgeçin. Herkes için geçerli olan belli kalıplar, kurallar yok. Bunlar yalan!

    Hayranlık İddiası

    Bir insan, partnerinin her şeyine asla hayran olamaz. Onun 1-2 huyundan nefret ediyorsunuzdur. Yoksa, diş macunu tüpünü tam ortasından sıkma veya kredi kartıyla bol bol alışveriş yapma gibi huyları ona daha fazla hayran olmanıza neden olur.