Etiket: renk

  • Bebek ve Çocuk Odaları için eşya alırken dikkat edilmesi gerekenler

    Bebek ve Çocuk Odaları için eşya alırken dikkat edilmesi gerekenler

    Bebek ve Çocuk Odaları için eşya alırken dikkat edilmesi gerekenler

    1 – Hayatımızdaki en değerli varlıkların yaşam alanlarını düzenlerken; öncelikle güvenilir ve tüm sertifikaları ve belgeleri tam olan firmalardan alışveriş yapılması benim özellikle önem verdiğim bir konu. Bebeğimin yatağını, yorganını, oyuncağını vb alırken hangi firma tarafından hangi standartlarda üretim yapılmış olduğuna çok dikkat ediyorum.

    2 – Mobilya ve Tekstil malzemelerinde kullanılan ham maddelerin, boyaların içeriği nedir? Bebek sağlığına zarar verecek herhangi bir kanserojen veya alerjik madde kullanılmış mı? Bunları mutlaka gözden geçirmek gerekiyor.

    3 – Odanın aydınlatması tepeden tek bir ışık yerine, duvar aplikleri veya abajurlarla sağlanırsa bebeğinizin gözlerine direk ışık gelmesi engellenmiş olur.

    4 – Duvar ve yer döşemelerinde kullanılan duvar kağıdı, boya, laminat parke, seramik vb sağlık standartlarına uygun olup olmadığı, içinde kanserojen bir madde olup olmadığı özellikle test edilmelidir.

    5 – Seçeceğiniz mobilyaların sivri hatları olmamasına dikkat etmelisiniz. Odaya koyacağınız rafların, dolapların yerlerini yatağa çok fazla yakın olmayacak şekilde ayarlamanız olası aksilikleri engellemede yardımcı olacaktır.

    6 – Odada kullanacağınız aksesuarları seçerken de yine mobilyalarda ve kıyafetlerde dikkat edeceğiniz hususlara dikkat edilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Kırılabilir, dağılabilir bebeğiniz veya çocuğunuz için tehlikeli olabilecek bir aksesuara odada yer verilmemelidir.

    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları
    Bebek ve Çocuk Odaları

  • Ayakkabı alırken nelere dikkat edilmeli

    Ayakkabı alırken nelere dikkat edilmeli

    Anatomik ayakkabıların ise ayakta önemli taşıyıcı noktaları desteklediği için yürüyüşürahatlatıcı yönü bulunmaktadır. Anatomik ayakkabılar vücudun rahat taşınmasını sağlar, omuriliğin duruşunu destekler, kişinin yorulmasını geciktirir. Doğal malzemeden üretilen ayakkabılar cilt sağlığının korunmasını sağlar, nasır, batık tırnak ve mantar gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller. Doğru ayakkabı ve sandaletler de ayağa egzersiz yaptırır.

    Rasgele, (sonradan genişler) düşüncesiyle alınan ayakkabılar ayak sağlığını olumsuz olarak etkilemekte ve basma bozukluğuna, tırnak batmalarına, ayak mantarlarına, acılı nasırlara, ayak parmaklarında şekil bozukluklarına, çabuk yorulmaya, bilek burkulmalarına, ayak, bacak ve bel ağrılarına ve ayakta kalıcı deformasyonlarına sebep olabilmektedir.

    Ayakkabı seçerken ilk kriterin, model ve renkten önce rahatlık olması gerekir. Bunun için ayakkabının doğal malzemelerden imal edilmiş olmasına özen göstermek gerekmektedir.

    Ayakkabıyı alırken her ikisinin de giyilip yürürken test edilmesi gerekir

    Ayrıca, en uzun parmak ile ayakkabının ucu arasında yarım santim boşluk olmasına dikkat etmek gerekir.

    Bağcıklı ayakkabılar ayağı daha iyi kavradığı ve kan dolaşımını engellemeyecek şekilde ayarlanabildiği için tavsiye
    edilmektedir.

    Anatomik ayakkabıların ise ayakta önemli taşıyıcı noktaları desteklediği için yürüyüşü rahatlatıcı yönü bulunmaktadır.

    Anatomik ayakkabılar vücudun rahat taşınmasını sağlar, omuriliğin duruşunu destekler, kişinin yorulmasını geciktirir. Doğal malzemeden üretilen ayakkabılar cilt sağlığının korunmasını sağlar, nasır, batık tırnak ve mantar gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller.

    Doğru ayakkabı ve sandaletler de ayağa egzersiz yaptırır

    Ayakkabı modelleri için tıklayın !

  • Manikürlü tırnaklara bakım önerileri

    Manikürlü tırnaklara bakım önerileri

    Kıyafetlerinize ve gideceğiniz ortamlara uygun ojeler kullanmak istediğinizi biliyoruz ancak yine de her önünüze gelen oje şişesini alıp manikür salonuna gitmeyin.

    Kadınlar için manikür, pedikür yaptırmak çok önemli. Özellikle tırnak bakımı yapılmış ellere sürülecek ojeler, kadın elinin zarafetini çok daha iyi gösterir. Sıcak havalarda hafif kıyafetler, yüzde hafif makyaj, bakımlı saçlarla, tırnaklarınızın da bakımlı görünmesi gerekiyor.

    Dondurma renkleri kıyafetinize göre seçin

    Şeftali, lavanta, nane yeşili ve bebek mavisi, son dönemin moda oje renkleri. Giysilerinize uyum sağlayacak, tırnaklarınızda kötü durmayacak, dondurma hissi veren bu renkleri tüm yaz boyunca kullanabilirsiniz. Eğer sahil kenarında iseniz, mayonuzdaki tonlarla uyumlu renkleri tırnaklarınızda kullanabilirsiniz.

    Maceracılara uygun pastel 5’lisi

    Eğer içinizde maceraperest bir kadın taşıyorsanız, pastel renklerle de çılgınlık yapabilirsiniz. Her tırnağı farklı bir pastel renge boyayarak, değişik bir görüntü yaratabilirsiniz. Ancak bunu yaptığınızda kıyafetinizin tek renk olmasına özen gösterin. Yoksa çok komik görünecektir.

    Bu renkleri kullanırken, kendi içinde uyumlu olmasını sağlayın. Şeftali, pembe, turuncu, mavi ve uçuk yeşil…

    Neon ojeleri, beyaz giysilerle tamamlayın

    Geçen yıl başlayan neon modası, gücünü eksiltmeden devam ettiriyor. En sevdiğiniz neon rengi seçin ve manikürünüzü bu renkle yaptırın. En etkili görünümü yaratmak için, beyaz bir kıyafetle giymek iyi bir seçim olacaktır.

    Eğer farklı bir etki yaratmak istiyorsanız, neon renklerin üstünde beyazla vitray deseni oluşturacak biçimde çatlatma çalışmaları yapabilirsiniz. İsterseniz sonra her bir alanı farklı bir neon renge boyayarak değişik bir görünüm elde edebilirsiniz.

    Pırıltılı ojelerle sihirli dokunuşlar

    Pırıltılar sadece tatil günlerinde kullanılır diye bir kural yok değil mi? O zaman bir pastel renk seçin ve üzerinde altın veya gümüş pırıltılarla gösteriş ekleyin. Bir sonraki adım ise, çok abartılı olmayan kıyafetler seçmek olmalıdır. Tırnaklarınızı gölgede bırakmayın.

    Eğer her tırnakta pırıltının çok abartılı olduğunu düşünürseniz, tek bir yüzük parmağı veya işaret parmağı üzerinde de çalışabilirsiniz.

    Tırnaklarınıza bunları yapmayın!

    Yaz aylarında siyah ve koyu renk oje kullanmayın. Bu sonbahar ve kış zaten yeterince karanlık geçecek. Yaz sıcaklarının bu son anlarında tıpkı rengarenk dondurmalar gibi hayatınıza renk katın…

    Uzun ve sivri tırnaklar kullanmayın. Eğer ellerinizle birine zarar vermeyi düşünmüyorsanız, bu yaz tırnakların uzun ve sivri kullanılmadığını bilin. Uzun tırnak seviyorsanız, oval kesimlerle kullanın. Takma tırnak, protez tırnak kullanıyorsanız, tırnaklarınıza doğal bir görüntü vermeye dikkat edin.

    Fransız Manikürü’nün modası geçti

    Fransız manikürünün modası geçti. Eğer gelin olmuyorsanız veya markete alışverişe gitmiyorsanız, beyaz Fransız manikürü kullanmayın. Eğer mutlaka kullanacaksanız, çok kısa tırnaklarda bu uygulamayı yapın. Bu arada yaz bitene kadar etiket süslemeler tırnaklarda kullanılmıyor. Yapıştırma çiçekler ve nazar boncukları out!

    Tırnak Cilaları, Ojeler tıklayın !

  • Saç renginizi nasıl korursunuz?

    Saç renginizi nasıl korursunuz?

    Bakımlı saçlara sahip kadınları görünce, yıpranmış ve solan saçlarınızı bir şapkanın altına saklıyorsanız, saç renginiz solmuş ve artık saçınızın bakımını üstlenmenin zamanı gelmiş demektir. Bakımsız saçlara sahip olanlara uzmanlar şu önerilerde bulunuyor.

    Saçlarınıza şampuan sonrası bakım kremi uygulayın

    Yaz aylarında saçlarınıza, sıcak ve nemsizlikten kaçınmak için özen göstermeniz gerekir. Saçlarınızdaki rengi güneş yüzünden daha hızlı kaybedersiniz. Saçlarınızı korumak istiyorsanız öncelikle güneşten mümkün olduğunca uzak durmaya çalışmalısınız.

    Şapka giymek, eşarp takmak, saçları mümkün olduğunca güneşten koruyacaktır ancak sizin daha köklü bir çözüme ihtiyacınız var, saçlara bakım yapan ve nem veren bir şampuan kullanarak, öncelikle saçın sağlığını korumak. Aynı tip şampuan ve saç kremi kullanırsanız, yıkandıktan sonra birbirini besleyen ürünlerle saçınızı yumuşatır ve kremle bakımını yaparsınız. Uzmanlar bu konuda renk koruyucu şampuan ve saç bakım kremini öneriyor.

  • Saç boyarken dikkat

    Saç boyarken dikkat

    Boyama öncesi neler yapılmalı?

    – Bazı renklerin doğadan kaynaklı dezavantajı vardır. Koyu kızıl, kırmızı gibi… Bu renkler sizi en fazla yoracak renklerdir, saçlarınızdan kolayca akarlar. Eğer uzun vadeli bir renk düşünüyorsanız kırmızı, kızıl gibi renklerin tonlarını seçmeyin. Daha kumral ve sarı tonlarını seçmeniz faydanıza olacaktır.

    – Değişimi aradığımız dönemlerde, hep tenimizin zıttı saçları ve vücudumuza uygun olmayan kesimleri seçeriz. Bu yüzden erken davranmamalı, uzman olduğuna inandığımız kuaföre yaptırmak istediğimiz saçı anlatmalı, önerilerini almalıyız. Ayrıca ufak tefek de olsa oluşabilecek alerjik reaksiyonlara karşı test yaptırmanızda yarar var.

    – Saçlarınızda renk açıcı yoksa saçlar, temiz ve kuru olmalıdır. Aksine saçlarınızda röfle gibi açıcı kullanıldıysa saçın kirli olması gerekir. Bu nokta önemlidir çünkü her zaman saçlarınızı yıkamanız ve temiz olması size fayda sağlamayabilir.

    – Saçlarınızı boyamadan önce muhakkak yıkamalısınız. İyice ve diplerine yedirilerek yıkanan saçlar boyanın daha kolay tutmasını sağlar. Ayrıca saç diplerinde oluşabilecek deformasyonlar önceden önlenmiş olur.

    Boyadıktan sonra neler yapılmalı?

    – Saçınızı boyadıktan sonra pH’ı düşük saç kremi kullanmanız saçınızı korur, doğal yumuşaklığına ve parlaklığına kavuşmasına yardımcı olur.

    – Boyalı saçlar için kullanılan şampuanlar, saç renginizi daha yumuşak ve doğal gösterir. Sıradan şampuanlar saçınızın boyasını açabilir ve doğal nemini kaybettirebilir.

    – Şampuanlandıktan sonra saçınızı her zaman kurulamayın.

    – Ovalamayın veya sarmayın.

    – Maden suyu, saçınızı zararlı havuz kimyasallarından korur.

    – Düzenli olarak en az iki haftada bir, boyanmış saçınızın nemini ve parlaklığını yeniden kazanması için derinlemesine bakım yapın.

    – Saçınız uzadıkça, renk aktifleştirici kullanarak saçınızın doğal rengini boyalı kısma uygun şekilde renklendirebilirsiniz.

    – Saçınız ıslakken asla taramayın. Saçınızı geniş dişli bir tarakla saç uçlarından saç diplerine doğru yuvarlayarak tarayın.

    – Saç kurutma makinesiyle aşırı kurutmayın. Saçınızı aşırı kurutmanız, nem kaybetmesine ve donuk gözükmesine yol açar.

    Boyaların alerjik etkisi

    Oksidasyon bazlı boyalara kıyasla direkt ve doğal boyalar daha az alerjiye neden olur. Alerji vakalarının çoğu doğrudan boya maddesiyle ilgilidir. Bu nedenle ev kullanıcılarına tavsiye edilen şey, tüm saça boya uygulamadan önce küçük bir bölgede boyayı denemektir.

  • Kahverengi ve sarı vajinal akıntı neden olur

    Kahverengi ve sarı vajinal akıntı neden olur

    Kadınlarda vajinal akıntı renksiz, kokusuz ve beyaz olduğu sürece bir enfeksiyonun varlığından söz edilemez ancak akıntının kötü kokulu ve renkli olması durumunda bir enfeksiyonun olduğunu düşünmemiz gerekir.

    Vajinal akıntının sarı, yeşil, kanlı ve kokulu olması anormal bir değişiklik olduğunun habercisidir. Bu gibi anormal akıntılarda doktora gidip tedaviye başlamak gerekir. Sarı akıntı ciddi sağlık sorunlarına bağlı olarak ortaya çıkabilir.

    Kadınlarda sarı vajinal akıntı stres, yanlış yaşam tarzı, vücuttaki toksik maddeler nedenli olabilir bu durumlar ortadan kaldırıldıktan sonra akıntı normale dönecektir. Ancak bazı durumlarda sarı vajinal akıntı ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir en kısa zamanda tedavi gerektirir.

    Kadınlarda sarı vajinal akıntı genellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklardan dolayıdır. Klamidya, bel soğukluğu, vulvovajinit ve servisit bu hastalıklardan bazılarıdır. Bu hastalıklar sarı renkli vajinal akıntıya sebep olabilirler. Klamidya ; Bakteriyel bir hastalık olup cinsel yolla bulaşır sarı akıntının yanı sıra anal akıntı ve göz beyazında sarılık belirtileri de verebilir.

    Bel soğukluğu da cinsel yolla bulaşır. Belirtileri arasında sarı akıntıya ek olarak hastalarda ağız lezyonları, yanma hissi ve pelvik bölge ağrısına da neden olur. Vulvovajinit; cinsel yolla bulaşan enfeksiyon hastalığıdır vulva ve vajina’yı etkiler. Bunda da sarı akıntı vardır buna ek olarak kahverengi akıntı, idrar yaparken yanma hissi, cinsel ilişki esnasında ağrı görülebilir.

    Servisit de cinsel yolla bulaşan bir hastalık olup sarı akıntının yanı sıra anormal kanamalar ve ağrıda görülür. Tüm bu cinsel yolla bulaşan hastalıkların temeli bakterilerdir. En önemli ve geçerli tedavi yöntemi antibiyotik kullanımıdır.

    Bu hastalıklara yakalanmamak için sağlıklı ve hijyenik bir cinsel yaşam tarzı seçmek gerekir. Ancak bu koşullarda vajinal enfeksiyonlardan korunmuş olunur.

  • Doğal saç boyama yöntemleri

    Doğal saç boyama yöntemleri

    Zaman zaman saçlarımızın renginden sıkılırız. Farklı bir görüntü hoş olur diye düşünürüz. Ama bir taraftan da korkularımız vardır. Ya kullanacağım boya saçlarıma zarar verirse, dökülmesine neden olursa? Bunun gibi soruları aklınızdan çıkarmanızı öneririz. Çünkü doğal saç boyama yöntemlerini öğrendikten sonra başka boyama şeklini deneyeceğinizi düşünmüyoruz.

     

    Kızıllık isteyenlere kına

    Kına saçlarınızı hem besler hem de çok güzel bir kızıl renk verir. Hazırlaması ve uygulaması da oldukça basittir. Kına sürülebilir bir akışkanlığa getirin. Eğer saçlarınızın baskın bir kızıl renk almasını istiyorsanız karışımı soğan kabuğunu kaynattınız su ve demlenmiş çayla hazırlayabilirsiniz. Saçlarınızın sağlığı için içerisine bir miktar hakiki zeytinyağı koyabilirsiniz. Bu karışımı saçlarınızın hepsine uygulayın. Saçlarınızı toplayıp streçle sarın. Bu şekilde 5-6 saat bekleyin. Saçlarınızı yıkadıktan sonra mükemmel değişimi fark edeceksiniz.

    Çayın doğal rengi

    Eğer koyu renk saçlara sahipseniz ve saçlarınızın beyazlaşmasını önlemek istiyorsanız bu karışımı mutlaka denemelisiniz. 2 kaşık siyah çay ile 2 kaşık ada çayını karıştırıp kaynatın. Yarım saat bekletikten sonra saçınıza uygulayın. Bu karışımı 2 ay boyunca her gün uygulayın. Saçlarınızı yıkadıktan sonra da uygulayabilirsiniz.

    Papatya mucizesi

    Papatyanın faydalarını artık hepimiz biliyoruz. Bu kadar faydalı bir bitkiyi neden saçlarımıza uygulamayalım? Sarışın bayanlar özellikle kış aylarında saçlarının matlaştığından şikayet ederler. Papatya sayesinde saçlarınıza canlılık kazandırabilirsiniz. 100 gram kuru papatyayı kaynar suya atıp 40 dakika bekletin. Saçınızı yıkadıktan sonra kurulayın. Sonra bu suyla saçlarınızı yıkayın. 1 saat bekledikten sonra saçlarınızı durulayın. Bu uygulamayı haftada 3 defa uygulayabilirisiniz. Böylece saçlarınızın canlılık kazandığını görebilirsiniz.

    Kahverengi saçlara soğan kabuğu

    Tercihinize göre bir miktar soğan kabuğunu kaynatın. İçerisine üç kaşık demlenmiş çay ekleyin ve yarım saat bekletin. Saçınızı her yıkamadan sonra havluyla kurutun ve yaptığınız karışımı saçınıza uygulayın. 1 ya da 2 ay sonra saçlarınızdaki değişimi görebilirsiniz. Adeta röfle yapmışsınız gibi bir renge kavuşacaksınız. Hem de saçınıza hiç zarar vermeden.

    Ceviz kabuğu boyası

    Eğer saçlarınızda beyazlar varsa bu karışımnı mutlaka denemenizi öneririz. Yapmanız gereken şey oldukça basit. 3 kaşık yeşil ceviz kabuğunu döverek ezin.5-6 adet ceviz yaprağını 2 su bardağı suda kaynatın. Kaynayan suyu soğutup içerisine ezdiğiniz ceviz kabuğunu koyun. Bu karışımı şişe içerisine koyup iyice çalkalayın. Doğal bir boya elde etmiş oldunuz. Saçınıza uyguladığınızda kahverengi ya da biraz daha açık bir renk elde etmiş olursunuz. Bu karışımı her gün bir çay bardağına dökerek saç diplerine pamukla uygulamalısınız. Bu uygulama 1 hafta sürecek. Daha sonra hafta 1 veya 2 defa aynı uygulamayı yapmalısınız. Yalnız bu defa saç diplerine değil saçlarınıza sürmelisiniz. Bu şekilde saçlarınızı hem beslemiş hem de doğal bir boyayla boyamış olursunuz.

    Doğal Saç Boyaları için tıklayın…

  • Duvar rengi seçmek için öneriler

    Duvar rengi seçmek için öneriler

    Evinize yepyeni bir hava katmak için işe duvar rengini değiştirmekle başlayabilirsiniz. Renk, desen ve biraz yaratıcılıkla ev dekorasyonunuzda eşşiz bir fon yaratabilirsiniz!

    Tonlarınızı bilin
    Duvar renginde en önemli hedef, içerideki her türlü eşya ve aksesuar ile uyum içinde olacak en doğal tonu yakalamaktır. Bu duvar rengi odadaki diğer altı vurgu rengi ile (yer, mobilya kumaşları, perde, mobilya renkleri, aksesuarlar ve bitkiler) uyum içinde olmalıdır.

    Deneme yapın
    Boya renkleri, karteleda göründüğü renkte çıkmaz. Küçük alanda farklı, geniş .duvarda ise daha farklı duracaktır. Bu yüzden boya seçerken bir duvarda deneme yapın.

    Derinlik katın
    Eger mekanda derinlik hissi yaratmak istiyorsanız, bir rengin koyu değeri ile kendisini bir arada kullanmayı deneyebilirsiniz.

    Vurgu yapın
    Mekanı bölmek ya da farklı köşeleri vurgulamak istiyorsanız, farklı renk tonlarını kullanın.

  • 2013 Günlük Makyaj Nasıl Yapılır?

    2013 Günlük Makyaj Nasıl Yapılır?

    Günlük Makyaj Nasıl Yapılır? , günlük makyaj yapımı , günlük makyaj örnekleri , 2013 günlük makyaj nasıl yapılır videolu…

    Günlük makyajınıza önce cilt tipinize uygun bir nemlendirici sürerek başlayın. Nemlendiricinizi minik minik noktalar halinde yüzünüze bırakın ve parmak uçlarınızla dairesel hareketlerle iyice yedirin. Gözaltlarınıza süreceğiniz kapatıcı hem gözlerinize ışıltı verir, hemde olası gözaltı morluklarınızı perdeler.

    Kapatıcınızın üzerine yine cilt tipinize ve rengine uygun süreceğiniz bir fondöten ile makyajınızın en önemli kısımlarını bitirdiniz bile. Fondöteninizi sürdükten sonra fazlalık olan kısımları bastırmadan, silmeden bir parça pamuk yâda kâğıt peçete yardımı ile yumuşak dokunuşlar yaparak alın. Üzerine şeffaf toz pudranızı sürerek fondöteninizi sabitledikten sonra göz makyajınıza geçebilirsiniz. Kaş altına kirli beyaz veya kemik rengi farınızı veya açık renk kapatıcınızı sürün. Bu size hem kaşlarınızın şeklini daha belirgin hale getirecektir, hemde gözlerinizde beyaz bölümü daha ön plana çıkaracaktır. Göz kapaklarınıza süreceğiniz mat renkli farınızı, rimel ile bütünleştirerek göz makyajınızı da tamamlamış oluyorsunuz.

    Elmacık kemiklerinizi ön plana çıkarmak için şeftali tonlarında bir allık size büyük fayda sağlayacağından allığınızı elmacık kemiklerinizin üst kısmına sürebilirsiniz. Son olarak da dudaklarınıza önce toz pudra ardından, rujunuz ardından dudak parlatıcınızı sürerek kısa sürede günlük makyajınızı tamamlamış oluyorsunuz

    Makyaj hakkında bilgiler ve sorularınız için tıklayın !

    2013 Günlük Makyaj Nasıl Yapılır?

    [youtube id=”_xienlwQR-4″ width=”600″ height=”350″]

     

     

  • Depresyona Mimari Çözüm

    Depresyona Mimari Çözüm

    Modern zamanların hastalığı depresyon, dünya ortalamasının üzerinde olarak, Türkiye nüfusunun % 25’ini pençesine almışken, depresyon sorunu ile mücadele konusunda ilaç, doktor desteklerinin yanı sıra yaşam alanlarında yapılan mimari düzenlemelerin de psikolojik iyileşme açısından büyük önemi bulunuyor.

    Depresyonla mekanların ilişkisini analiz eden Elips Mimarlık ve Tasarım Ofisi’nin kurucu ortağı Mimar Feza Ökten Koca, bireyselliğin ön plana çıkması ile evlerde daha fazla zaman geçiren insanların, tek düzeliği kırmak için önce ev ortamını değiştirmekle işe başladığını söyledi.

    “Son yıllarda insanlar çeşitli nedenlerden dolayı depresyona girebiliyor. Kimileri çok ciddi travmalardan sonra depresyona girerken, kimileri ise çok ciddi acı ve yıkımlar yaşamadıkları halde de depresyona girebiliyor.

    İşte bu ikinci grubun en büyük sorunu hayatlarının tekdüze olması ve yenilenmenin getireceği enerjiye ihtiyaç duymalarıdır. İşinde, sosyal çevresinde ve yaşadığı mekanda mutlu olmak depresyona engeldir. Kişi, yaşadığı mekanda yapacağı yeniliklerle kendini daha mutlu hissedebilir. Mekanı, yaşam stiline göre fonksiyonel açıdan yeni çözümlerle dekore etmek kullanım kolaylığı getireceğinden, kişi kendini daha rahat ve dinamik hissedecektir.
    Estetik açıdan kişinin kendisini rahat hissettirecek konforu yakalaması duygusal ve fiziksel anlamda bir tatmin duygusu yaratacaktır.

    “Yenilenmek insan psikolojisine en iyi gelen ilaçtır”
    Mimar Feza Ökten Koca, kadınların moralleri bozukken kuaföre gidip saç şekillerinde değişiklik yaparak kendilerini iyi hissetmelerinin yarattığı yenilenme duygusunun, evde veya ofiste yapılacak değişikliklerde de insan psikolojisine aynı etkiyi sağladığı düşüncesinde…
    Koca, mekanın insan psikolojisi üzerindeki etkisini şöyle dile getirdi: “Kişisel yaşam şekline fonksiyonel olarak iyi cevap veremeyen eşyalarla dolu bir ev veya ofisin, kullanım rahatlığı verememesi nedeniyle kişi kendisini daha yorgun ve ruhen çökmüş hisseder. Mekanda çalışan bir sistem vardır. Mimari olarak doğru verilmiş kararlarla bu sistem iyi çalışır ve sizin hayatınızı kolaylaştırır. Ev, sığınağımızdır. Dinlenmek, sevdiklerimizle iyi vakit geçirmek için kullandığımız mekan bizi yansıtmalıdır. Kendimizi orada mutlu hissetmezsek, hiçbir yerde olamayız”

    Depresyondaki insanın enerjisi bitik olduğundan evde hiçbir şey yapmak istemediğini belirten Mimar Feza Ökten Koca, “Kişi bir süre sonra evinden soğur ve evinde sevdikleri ile yapacağı organizasyonları sıfıra indirir. Bu durum onun sosyal olarak da mutsuz olmasına neden olur. Halbuki evinde mutlu olan insan, dönem dönem yapacağı ufak dokunuşlarla ortama yenilikler katarak kendini daha da iyi hissedebilir” dedi.

    Çalışırken, bir anlamda da müşterilerinin dert ortağı da olduğunu söyleyen mimar Feza Ökten Koca, özellikle oturduğu evi tekrar dekore etmek isteyen müşterilerin, artık o evde kendilerini artık rahat ve mutlu hissetmemeye başladıklarında kendilerine başvurduklarını belirtiyor.