Etiket: pirinç

  • Siyah Prinç Faydaları Nelerdir ?

    Siyah Prinç Faydaları Nelerdir ?

    1 kaşık kepekli siyah pirincin, bir kaşık böğürtlen ve ya yaban mersini yemişinden daha fazla antosiyanin antioksidanı, lif ve E vitamini içerdiğini belirtmektedir. bunun dışında pirinç bu yemişlere oranla daha az şeker içermektedir.

    Siyah Pirincin Faydaları

    – Yaşlanma karşıtıdır. yaşlanmanın olumsuz etkilerini engeller, kırışıklıkları azaltır.
    – DNA hasarlarının azalmasında etkilidir.
    – İçeriğinde yer alan bol miktardaki antioksidanlar sebebiyle vücut direncini arttırmaktadır.
    – İçeriğinde şeker miktarı azdır.
    – Lif ve mineral miktarı oldukça fazladır.
    – Magnezyum ve demir bolca bulunur.
    – Şeker hastalığına iyi gelir.
    – Kalp rahatsızlıklıklarına iyi gelir.

    Araştırmacılar siyah pirincin ya da bundan elde edilen kepeğin kahvaltılık gevreklere, kurabiyelere ve günlük hayatta çok tüketilen gıdalara eklenmesinin faydalı olacağı görüşündeler.

    Malzemeler,

    – 2 Su bardağı siyah pirinç,
    – 2 Su bardağı su (ben 4 bardak koymuştum fazla geldi 2 bardağını döktüm),
    – 2 Yemek kaşığı şehriye,
    – 1 Yemek kaşığı sıvıyağ,
    – 1 Yemek kaşığı tereyağı,
    – Tuz

    Yapılışı,

    Pirinçleri tuzlu sıcak suda 30dk. bekletin (kapkara suyu çıkıyor). İyice yıkayıp süzün. Tencereye sıvı yağı ve şehriyeyi ilave edip pembeleşinceye kadar kavurun. Tereyağı ve pirinçleri ilave edip 2 dk. kavurun. Suyunu ve tuzunu koyun. Suyu çekinceye kadar pişirin. Demlendikten sonra sonra servis edin.

    Not:Siyah pirinci pişirirken yağını fazla koymayın, tarifte ki yeterli.

    Bir önceki yazımız olan Zerdeçalın Faydaları başlıklı makalemizde Zerdeçalın Faydaları anlatılmakdadır…

    İlgili Konular ;
    Kore Diyeti Ve Siyah Pirinç
    Pirinç, Kadın Sağlığında Önemli Rol Oynuyor
    Beta Karoten Nedir ?
    Ökse otu

  • Zeytinyağlı biber dolması nasıl yapılır?

    Zeytinyağlı biber dolması nasıl yapılır?

    Diyet yapmaya başladınız. Dolayısıyla etin hayatınızdaki yerini biraz geriye çekmeniz gerekiyor. Zeytinyağlı yemeklere yönelmeniz sizin için daha sağlıklı olacak. Peki ne yapmalı? Hem etli hem de zeytinyağlı olarak sunulan yemeklerde elbette zeytinyağlı olanı tercih etmelisiniz. Bunun başlangıcını bizimle beraber yapmaya başlayın istedik.

    Zeytinyağlı biber dolması tarifini de sizler için hazırladık.

    Zeytinyağlı biber dolmasının yapımı çok kolay. Özellikle malzemelerini her evde bulmak mümkün. İhtiyacımız olan şeyler 6 adet dolmalık biber, 1 domates, orta boy soğan, yarım çay bardağı zeytinyağı, 8 kaşık pirinç, yarım bardak su, 4 dal maydanoz, 1 çay kaşığı tarçın, 1 tatlı kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı antep fıstığı, biraz tuz ve karabiber, bir tutam nane.

    Önce ince ince doğradığınız soğanları zeytinyağı içinde iyice kavurun. Üzerine fıstıkları koyun. Pirinci de koyduktan sonra birkaç dakika kavurun. İstediğiniz tada göre tuzunu ve şekerini koyun. Yarım bardak suyu da üzerine ekleyin ve su çekilene kadar iyice pişirin. Piştiğinden emin olduktan sonra 10 dakika kadar dinlenmeye bırakın. İçine koyacağınız baharatları maydanozla beraber ilave edin ve karıştırın.

    Çekirdeklerini önceden çıkardığınız dolmaların içine malzemeleri doldurun.Üzerine domates koyacak kadar yer bırakın. Son olarak da domatesleri biberin ağzına yerleştirin. Biberlerin ağızları yukarıya gelecek şekilde tencereye dizin. Üzerine 1.5 bardak su ve 3 kaşık zeytinyağıyla tuz koyun. Kısık ateşte pişirin.

    İlgili Konular :

    Zeytinyağlılar
    Zeytinyağlı Börülce

  • Zayıflatan Tarifler – Arda Akdiş

    Zayıflatan Tarifler – Arda Akdiş

    Kendinizi, eşinizi ve çocuklarınızı ideal kiloya kavuşturmanın en kolay yolu!
    ZAYIFLATAN TARİFLER
    Aç Kalma Stresinden Uzak Sağlıklı Mutfak

    Yıllardır zayıflamanın yolunu mu arıyorsunuz? Her türlü diyeti denedim bir türlü dikiş tutturamadım mı diyorsunuz? Evde pişirdiğiniz börekler aile fertlerine ‘parmaklarını yedirecek’ kadar nefis mi? Ailecek televizyon karşısında tabak tabak meyve yemeye bayılır mısınız? Pilav, ekmek, patates üstüne söyle harika bir revaniye de ‘hayır’ diyemiyor musunuz? Çocuğunuz yemekten sonra kocaman bir çikolata yemezse huzursuz mu oluyor? Bu sorulara cevabınız evetse, aman dikkat! Hem siz, hem eşiniz, hem de çocuklarınız büyük risk altındasınız!

    Yıllardır yalan yanlış bilgilerin ve reklâmların yönlendirdiği beslenme sistemimizin köklü değişikliklere ihtiyacı var. Artık bu gidişe dur demek, boş ve zararlı yiyecekleri hayatımızdan çıkarmak gerekiyor. Mutfakta sağlıklı bir devrim yapmanın zamanı geldi! İnsanları doğru beslenme prensipleriyle tanıştıran ve ‘çok satanlar’ listesinden inmeyen Taş Devri Diyeti ve Karatay Diyeti kitapları bu devrimi bir cümle ile özetliyor: Glisemik indeksi düşük yiyeceklerle beslenin!

    Beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmek, böreklerden, pidelerden, kişi başına neredeyse her gün tükettiğimiz bir adet ekmekten vazgeçmek elbette kolay değil. Fakat sağlıklı bir vücuda ve kafaya sahip olmanın, dermanımızı koruyabilmenin başka bir yolu da, şimdilik yok.

    Araştırmacı Arda Ardiş bu kitapta teoriyi pratiğe çevirdi. Türk ve dünya mutfaklarından düşük glisemik indeksli 150 yemek tarifini sizler için derledi. Aile bireylerinin sağlıklı yaşaması, kilo almaması ve kilolarından kurtulması için ‘akıllı’ bir mutfak oluşturdu. Ve bu mutfakta uyulması gereken altın kuralları belirledi. Bu kitapta okuyacağınız bilgileri eşinizle paylaşın ve çocuklarınıza anlatın. Nerelerde hata yaptıklarını ve hatalarında ısrar ederlerse, ileriki yaşlarında onları bekleyen sorunları söyleyin.

    İşte akıllı mutfağın yeni prensipleri… İşte balık çorbasından içli köfteye, bamyalı piliçten kabak kebabına, İtalyan usulü böbrek tavadan roka soslu çipuraya, ayva dolmasından avokado salatasına kilo aldırmayan lezzetli tarifler… Tüm aileniz için hayırlı olsun.

    Zayıflatan Tarifler - Arda Akdiş | 1

    Kitabın Bölümleri

    1. REKLÂMLARA GÖRE BESLENEN ŞİŞMAN BİR NESİL!

    2. KİLO ALDIRAN KISIRDÖNGÜ!

    3. ŞİŞMANLIĞIN SONU İYİ DEĞİL!

    4. KİLİDİ AÇACAK ANAHTAR: DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKS

    5. İNSÜLİN DİRENCİNİ ‘ADIM ADIM’ KIRIN!

    6. İYİ YAĞ, KÖTÜ YAĞ!

    7. DOĞALINI BULANA KADAR MÜCADELE

    8. KİLO VERMEYİ HIZLANDIRAN GIDALAR

    9. ZAYIFLATAN TARİFLER
    • MUTFAKTAKİ ALTIN KURALLAR
    • ÇORBALAR
    • KÖFTELER, ET VE TAVUK YEMEKLERİ
    • KEBAPLAR
    • SAKATAT YEMEKLERİ
    • BALIKLAR VE DENİZ ÜRÜNLERİ
    • DOLMALAR
    • SEBZE YEMEKLERİ
    • MEZELER
    • SALATALAR
    • EV YAPIMI ÜRÜNLER

    10. MUTFAK SÖZLÜĞÜ

    Arda Akdiş kimdir ?

    1952 yılında Bursa’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni ve Gazetecilik Yüksekokulu’nu bitirdi.

    Gazetecilik mesleğine 1977 yılında Günaydın gazetesinin açtığı Genç Gazeteci Yarışması’nı kazanarak başladı. Günaydın’da muhabirlik ve haber koordinatörlüğü yaptıktan sonra Sabah gazetesinin kuruluşunda yayın koordinatörü olarak görev aldı.

    Daha sonra Bugün, Yeni Asır ve Akşam gazetelerinde genel yayın yönetmenliği, Gözcü gazetesinde yazı işleri müdürlüğü, Türkiye Jokey Kulübü’nde de basın ve iletişim müdürlüğü yaptı. Gazeteciler Cemiyeti üyesi ve Sürekli Basın Kart sahibi olan Akdiş, halen serbest gazeteci ve yazar olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

    Almanca ve İngilizce bilir. İki çocuk babasıdır.

  • Kilo verdiğimi ve Dukan diyeti yaptığımı öğrenenlerin çoğunun bana en çok sorduğu soru : Neler yedin ?

    Kilo verdiğimi ve Dukan diyeti yaptığımı öğrenenlerin çoğunun bana en çok sorduğu soru : Neler yedin ?

    Kilo verdiğimi ve Dukan diyeti yaptığımı öğrenenlerin çoğunun bana en çok sorduğu soru : Neler yedin ? | 2Yakın arkadaşlarım için bir liste yapıp fotokopi ile dağıtmıştım ama ilk yazıma gelen yorumlardan sonra (Bkz. Dukan Diyetim ) bunu Kadınlar Kulubu Portal’ında da yazmaya karar verdim.

    Öncelikle yazdıklarımda miktar sınırlaması yok. En azından ben miktar konusunda hiç kısmadım kendimi. Aklımda olanların markalarını da yazacağım. Markete girdiğimde önce onlara yöneliyorum çünkü. Yediklerimi sabah, öğle, akşam diye de ayırmıyorum. Kafama, o anki keyfime göre gruplandırıp yedim çünkü.

    Şimdi gelelim BEN neler yedim :

    – Her protein gününde mutlaka 2 tane yumurta ( Genelde haşlayarak birini mutlaka sabah, diğerini akşam veya öğlen, ya da yağsız peynir ve baharatlarla omlet yaptım )
    – Yağsız beyaz peynir ( İnceledim en düşük yağ oranı Migros markalı olanda var)
    – Yağsız kaşar peynir ( Sütaş )
    – Yağsız süt ( Pınar süt )
    – Yağsız Yoğurt ( Sütaş)

    Şimdi bu sütlü ürünler grubunda mutlaka yağ oranlarını karşılaştırın. Bazı markalarda light deniyor ama inceleyince yarım yağlı olduğunu görüyorsunuz. Kimi sütte light olduğu halde yağ oranı 1,4 ama diğerinde 0,15. O nedenle mutlaka karşılaştırma yapıp en az yağlıyı seçin.

    Tavuk göğsü ( ben kuşbaşı doğrayıp yağsız tavada arada az az kaynar su ekleyerek kapağını kapatıp içinin de pişmesini sağladım. Pişince kekik, kırmızı biber ve karabiberle tatlandırdım. Veya light yoğurt ve taneli hardalı karıştırarak sos yaptım. Böylece o tatsız göğüsten lezzetli sayılabilecek bir yemek çıktı. Bunu bazen öğlen bazen akşam yedim. Bazen de 2 öğüne böldüm)

    Köfte ( Yağsız kıyma, biraz soğan ve tuz hariç baharatlarda tatlandırıp tavada pişirdim. Tavaya 1 damla yağ koyup kağıt peçete ile her tarafına yayarsanız dibine yapışmıyor.)

    Pınarın light hindi salamı ( Valla sabah, öğle, akşam is tediğim her öğünde ya da acıktıkça yedim.)

    – İçecek olarak sorbitol ve aspartamla tatlandırılan içecekleri içebiirsiniz. Benim favorim Cola Zero ve Lipton Şeftali Light. Bol bol tükettim.

    Yulaf Kepeği ( Bazen krep yaptım ama çoğunlukla üşenip light yoğurtla karıştırıp yedim. Benim gibi şekerli yoğurt sevenler içine biraz da tatlandırıcı koyabilirler. )

    – Hergün en az 1,5 lt su. Şekersiz çaylar, kahve.

    Şimdi size 2 tarif vereyim. İlki tek başına bir öğün olabilecek doyuruculukta;

    Hindi salamlı ve light kaşarlı yulaf kepekli krep:

    Krep için: 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeği, 1,5 yemek kaşığı beyaz peynir, 1 yumurta. Bütün malzemeyi güzelce çırpın, 1 damla yağı tavada peçeteyle yayıp, tava iyice kızınca malzemeyi döküp altlı üstlü pişirin. ( Maalesef ben her zaman tutturamadım. Moralinizi bozmayın;))
    Krep pişince biraz soğumasını bekleyin içine hindi salam ve ince kesilmiş kaşar peynirini koyup sarın. Ben bunu her seferinde 2 ye bölüp yedim. Bir öğünde fazla geldi.

    Bu da Dukan Tatlımız. Tarif kardeşimden :) :

    1 lt den biraz daha az light süt, 3 yumurta, 3 kaşık tatlandırıcı ( canderel veya splenda).

    Bütün malzemeyi karıştırıp minik kaselere bölüyoruz. Bu kaseleri içi su dolu başka bir tepsiye oturtup 170 derece fırında üzeri hafif kızarana kadar pişiriyoruz. Soğuyunca buzdolabına koyuyoruz. Buzdolabında ne kadar uzun süre kalırsa o kadar güzel oluyor aklınızda olsun. Yapımı hem kolay hem de çok hafif bir tatlı.

    Valle benim günlük öğünlerim bu yazdıklarımdan oluştu. Genelde öğün düzeni yaptım ama acıktıkça bunlardan miktar kısıtlaması olmadan yedim. Zaten protein tok tutan birşey istesenizde çok fazla yiyemiyorsunuz. Çok fazla açlık hissinizin olmadığı zamanlarda acıkmasanızda öğün vakitleriniz geldiğinde yemenizi tavsiye ederim. Az yersem çok kilo veririm diye birşey yok bu diyette. Sadece daha halsiz düşersiniz. bu arada günde en az 20 dakika yürüyüş yapmayı da ihmal etmeyin derim.

    Hepimize kolay gelsin:)

    Dukan Diyeti Kadınlar Kulübü Yorumları

    Özgün içeriktir link olarak kaynak verilmeden yayınlamaz !

    http://www.ekoorganik.com/kategori/gida/unlu_mamuller/ru_sheim_yulaf_kepegi_500.aspx

  • Dukan Diyeti – Yaşanmış bir diyet hikayesi :)

    Dukan Diyeti – Yaşanmış bir diyet hikayesi :)

    Dukan Diyeti - Yaşanmış bir diyet hikayesi :) | 3 Aman Allahım 64 kiloyum ( Bu ne ki demeyin dolabınızdaki hiçbir pantalona giremiyor, sadece eşofman ve hint usulü bol elbiselere sığabiliyorsanız bu bir felakettir). Tartıda 3 aydır aynı kiloyu gördükten sonra artık bu kilonun yerleştiğine karar verdim. Arada az yemek, bol hareket etmek, 3 beyazı kesmek vs gibi çalışmalarım olsa da neredeyse sadece karbonhidrat ve şekerli besinlerle yaşayan biri olarak muvaffak olamadım tabii ki.

    Ne yapsanm kendimi salıp gardrobumu mu yenilesem, spor salonuna mı yazılsam (ki nefret ederim), yoksa bu kadar masrafa girmeyip biraz boğazımı mı tutsam diye. Bu gelgitler arasında bir arkadaşımın tavsiyesi ile Dukan diyetinden haberdar oldum. Et, süt vs oldum olası severim zaten deyip ilk iş gidip kitabı aldım. Tabi ki sadece et, süt sevmek yetmiyormuş. Hepsi yağsız olacak, istediğin her kısmı yiyemiyorsun falan. Uzun iş diye düşünürken baktım başka çare yok bu kilolardan da kurtulmam lazım de nemekten zarar gelmez deyip marketin yolunu tuttum.

    Dukan Diyeti - Yaşanmış bir diyet hikayesi :) | 4Yağsız süt, yağsız peynir, tavuk göğsü ( but önerilmiyor maalesef ), diyet içecekler ( aspaertam ve sorbitol içerenler), şekersiz sakızlar, surimi aldım da aldım. Gören bu hatun savaş haberi almış der. Ve bu diyetin püf noktası : Yulaf Kepeği ! Ama merek marketlerde bulunmuyor ki. Onu da ertesi gün internetten sipariş vererek meşru diyete başlama günü olan Pazartesiyi ilk dukan günü olarak ilan ettim. Bu arada Dukan resmi internet sitesinde diyetle ilgili bana özel yönergeleri okudum. dukana göre olmam gereken kilo 60.

    Ben ise 58 i görmeden bırakmam diyorum ki gözüm kalan bazı kıyafetlere ancak o şekilde girebilirim. Zamanında almışım giymişim doyamamışım 2 kilo için Dukan da beni kıracak değil herhalde.

    Gelelim yeni başlayanlar için diyet evrelerine kısaca göz atmaya :

    Dukan 4 evreden oluşuyor :

    1 – Atak Evresi : Bu dönem kişinin boyu, kilosu gibi etkenler gözönüne alınarak 3 veya 4 gün sürüyor. SAdec e saf protein ile beslenebiliyorsunuz. Bu proteinin yasaklı olanları da var ( tavuk budu, derisi vb)

    2- Seyir evresi : Bu dönem olmak istediğiniz kiloya inene kadar devam etmekte. Benim için önerdiği süre 30 gün kadardı ( Tabii ki benim 60 kiloya inmek istediğimi düşündü dukan amca). Bu dönemde 1 gün saf protein, 1 gün protein + sebze ile besleniyorsunuz. Veya 5 gün protein, 5 gün protein + sebze ile besleniyorsunuz. Bir de benim gibi vermesi gerekenkilo miktarı 5-6 kilo civarında olanlar için mükemmel bir program var. 2 gün saf protein + 5 gün serbest :) Serbest derken tabii ki olayı çok da abartmamak lazım. Gayet dikkatli, ve seviyeli beslenmeliyiz ( ha ben yapabildim mi sormayın gitsin ) Ben bu 2 günlük programı duyunca pek heveslendim tabi.

    3- Güçlendirme evresi : Bu dönemde seyir evresine ek olarak daha fazla sebzemiz var. Yani sebze çeşidi artıyor. Ayrıca önce haftada 1, sonra da haftada 2 kere ödül öğünleri var. İstediğinz yiyebiliyorsunuz ama haftada t ek öğün.

    4- Koruma evresi: Bundan sonra rahatız. Sadece haftada 1 gün saf protein günü yapıyoruz onun dışında serbestiz. İstediğimizi yiyoruz.

    Bu evrelerin süresi kişinin vermek istediği kilo miktarına göre değişmekte. Örneğin Seyir evresi kimi için 2 ayı bulabilirken kiminde 5 ayı bulabiliyor. Rehber gibi hazırlanan Dukan Diyeti kitabından kendiniz için uygun süreyi hesaplayabilirsiniz.

    Diyetin bir kaç ipucu var. İlki daha önce bahsettiğim Yulaf Kepeği. Diyetin olmazsa olmazı. Hergün 1,5 kaşık tüketmek zorundasınız. İster yoğurda vs karıştırın ister özel tarifiyle krep gibi yapın. Bu hergün yenecek. Aslında gayet tok tutan birşey. Genelde benim 1 öğünüm yulaf kepeğinden oluştu. Diğer bir önemli nokta asansör kullanımı. Asansör kullanımı unutuyoruz ( en azından 5 kata kadar). Bol bol merdiven kullanıyoruz. Ayrıca her gün mutlaka 20 dakika yürüyoruz. Mutlaka 1,5 lt sıvı tüketiyoruz. Su, çay, kahve ( tabii ki şekersiz olmak kaydıyla ) bu 1,5 lt nin içinde.

    İpuçlarından bahsetmişken bana göre zor olan kısımdan da bahsedeyim. Meyve yok. Kesinlikle, asla ve katiyyen güçlendirme evresine kadar meyve yemiyoruz. bu benim için işin kabus kısmı. Neyse ki ben 2 gün saf protein + 5 gün normal beslenerek meyvelerimden mahrum kalmadım.

    Dukan Diyeti - Yaşanmış bir diyet hikayesi :) | 5Gelelim benim Dukanıma;

    İlk üç gün hiçbir açlık çekmememe rağmen bir bakımdan kabustu. Öyle bir ödem attım ki neredeyse her yarım saatte bir wc ye koşturdum. Gece uykumdan uyanarak bile. 3. gün artık umutsuzluğa kapılmaya başlamıştır bu ödem denen şey hiç beni terketmeyecek diye ama terk etti :) 3. gün sonunda tartı 62 kg.yu gösteriyordu. Şimdi haftada 2 gün protein 5 gün normal beslenme düzenine geçebilirdim. Bu 5 günü nasıl mı geçirdim? Maalesef çok da sağlıklı beslenerek olamadı. Çünkü doğum günleri, davetler vs derken zaten yemek yemekten özellikle hamurişi ve tatlı yemekten hiç bıkmayan ben ipin ucunu kaçırdım. Lakin nasıl olduysa 2. haftanın sonunda 60,5 kg olmuştum. Benim protein günlerim pazartesi -perşembeydi.

    Bu 2 haftada 1 protein gününde sağlık sporunu yaşadım. Ölçemedim ama sanırım tansiyonum dütü. Sabah ofisime ulaşmak için merdiven çıkardan gözüm karadı, başım döndü ve oturdum kaldım. Bir süre sonra kendimi toplayıp ofise çıktığımda şeftalili light ice tea ye sarıldım ama nafile. İçiyorum ama şekersiz olduğundan dolayı o ohh kendime geldim hissini bir türlü yakalayamıyorum. Üzerine light beyaz peynir, kaşar peynir, light hindi salam ne bulursan yedim de bira kendime gelebildim. Bu diyet süresince tek yaşadığım olumsuzluk da buydu.

    Ben 6. haftanın sonunda 58 kiloyu tartıda gördüm ya mutluluğumun kelimelerle tarifi yok. Benim gibi birinin canı hiç tatlı, pasta, kurabiye vs istemeden diyet yapabildi. Beni gören bilen şaşırıyor. Söylerlerdi 3 beyazdan uzak durmadığın sürece o seni kendine çeker. Doğruymuş.Biz yedikçe yine isyitoruz ve istediğimiz her zaman yedikçe bir kısırdöngüye girip bırakamıyoruz. En azından protein dönemlerimde tat lı vs konusunda hiç sıkıntı yaşamadım. Şu an sadece haftada 1 gün koruma amaçlı protein günü yapıyorum. Ve hayatımdan çok memnunum.

    Ama şunu da eklemeden geçemeyeceğim. 10 kg.dan fazlam olsa idi ben yukarıdaki 4 evreyi asla tamamlayamazdım. Çünkü meyva yok. Şansım vermem gereken kilonun daha az olması sanırım. Bir de bu diyet bana şunu öğretti. Sık sık tartılıp kilo kontrolü yapmayı ibre yukarı doğru çıkmaya meyil verdiğinde 1-2 günlük protein atakları ile tekrar istenilen düzene girmeyi.

    Dukan Diyeti Kadınlar Kulübü Yorumları

    Bunlar benim dukan deneyimlerim. Allah diyete ihtiyaç duyana yardım etsin, diyet sürecinde olana sebat versin :)

    Sorularınız var ise seve seve cevaplayabilirim….

  • Aşure Tarifi

    Aşure Tarifi

    Aşure malzemeleri

    Malzemeler
    500 gr buğday
    250 gr nohut
    250 gr kuru fasulye
    1/2 su bardağı pirinç
    3 yemek kaşığı bulgur
    750 gr şeker (zevkinize gore daha az veya daha cok koyabilirsiniz)
    150 gr yer fıstığı
    15-20 adet kuru kayısı
    150 gr kuru üzüm
    10-15 adet kuru incir
    bir avuç portakal şekerlemesi veya 1 ufak portakalın kabukları
    bir fiske tuz
    1 parça çubuk tarçın
    15-20 tane karanfil

    Süslemek için:
    Ceviz, nar taneleri, tarçın, fındık…

    Aşure tarifi

    1 gece önceden :
    Buğdayı bir tenecereye alarak üzerini 3 parmak geçecek şekilde su koyup bir taşım kaynatıp oacaktan alalım. Tencerenin kapağını kapatarak iyice şişmesi için bir gece bekletelim. Nohut ve fasulyeyi de ayrı ayrı tencerelerde yumuşayana kadar kadar haşlayalım. Kuru malzemeler daha sonra tekrar birleştirip kayanatılacağı için biraz diri kalmalarında fayda var. Eğer isterseniz nohutların kabuklarını haşlandıktan sonra soyabilirsiniz.

    Aşure pişirirken :
    Kuru incir, kayısı ve üzümü ayrı kaplarda ıslatalım ve en az bir saat bekletelim. Daha sonra kayısı ve inciri küp şeklinde doğrayalım. Pirinç ve bulguru yıkayıp suyunu süzdürelim.

    Haşladığımız buğdayı büyükçe bir tenceyle ocağa alarak üzerini 3 parmak geçecek kadar sıcak su ekleyelim. Kaynamaya başlayınca tencereye sırasıyla nohut, fasulye, pirinç ve bulguru ekleyelim. En az 20-25 dakika kısık ateşte kaynatalım. Eğer kıvamı size koyu geliyorsa biraz daha kaynar su ilave edebilirsiniz. Tencerenin dibinin tutmaması için arada bir karıştıralım.

    Malzemelerin iyice piştiğine emin olunca şekerin yarısından fazlasını tencere ilave edelim.
    Tadına bakıp kalan şekeri öyle ekleyelim. Şeker miktarı zevke göre değişebiliyor. O sebeple tadına bakmadan hepsini koymayın. Sonra kuru kayısı, incir ve üzümü de tencereye ekleyelim. Portakal şekerlemesi veya minik minik doğranmış portakal kabuklarını ve bir fiske tuzu da ekleyelim. Çubuk tarçın, karanfil ve yer fıstıklarını da kaynayan aşureye ilave edelim. Bu arada, eğer kıvamı gözünüze koyu geliyorsa tencereye biraz daha kaynar su ekleyin ve ocağın altını çok kısık ayarda tutun. Unutmayın aşure soğuyunca kıvamı daha da koyulaşıyor. Bütün malzemeleri kattıktan sonra 10-15 dakika daha aşureyi kaynatıp altını kapatalım.

    Kaplara, kaselere paylaştırarak biraz soğumasını bekleyelim. Kaselerin üzerinde sır gibi bir tabaka oluştuğunda tarçın, nar, ceviz vb zevkimize göre malzeme ile aşurelerimizi süsleyelim.
    Bu miktarlardan yaklaşık 20 – 24 kase arası aşureniz oluyor.

    Pirinçleri ve buğdayları yıkayın. Pirinçleri ve buğdayları tencereye koyun ve üzerine su ekleyin (üzerini 2-3 parmak aşacak şekilde). Bu şekilde 5 dakika karıştırarak pişirin.Üzerini sıkıca kapatıp sıcak ortamda, bir gece bekletin. Nohut ve fasulyeleri yumuşayıncaya kadar haşlayın. Pirinç ve buğdayları tencereye biraz sıcak su ekleyerek ateşe koyup kapaksız olarak kaynatın. Dibinin tutmamasına dikkat edin, devamlı karıştırın. Bir süre sonra altını kısarak, kabukları soyulmuş nohut ve fasulyeleri katın. Malzemeler kısık ateşte pişerken karıştırarak bir kilogram şekeri de ilave edin. Ateşten almaya yakın limonları rendelenip aşureye katın ve bir iki taşım daha kaynatın. Ateşten almadan önce isteğinize göre gül suyu da ekleyebilirsiniz. Soğumadan kaselere koyun. Fındığı, cevizi ve pilav fıstığını kavurarak aşurelerin üzerine serpiştirebilirsiniz.

    Rivayete göre Nuh Peygamber tufandan kurtulduktan sonra gemide kalan son malzemelerle bir çorba pişirmiş ve bu çorbaya aşure adı verilmiş. Gemidekiler aşureyi paylaşarak yemişler. Bu tarihi olayı her yıl muharrem ayının onunda hatırlamak niyetiyle aynı çorba yapılarak komşular ve dostlarla paylaşılır. İçinde tuz ve şeker gibi zıt tatları barındıran, bir anlamda birlik ve kaynaşmayı temsil eden Aşure, bu özellik ve güzelliğinden dolayı asırlar boyu varlığını sürdürmüştür.

    Evlerinizden bolluk ve bereket hiç eksilmesin, sevgilerimle…

    Aşure yapmayı öğrenin. Ana malzemeler neler? Tercihe bağlı malzemeler neler? Ne tür bir pirinç seçmeliyiz? Ne tür bir kuru fasulye tercih etmeliyiz? Hangi baharatlar kullanılabilir? Hangi meyveler kullanılabilir? Bir gece önceden nasıl hazırlık yapılır? Bakliyatların yeterince suda kaldığını nasıl anlarız? Pişirme aşamaları nelerdir? Ateş ne kadar harlı olmalı, kaç dakika pişirmeli? Malzemeler hangi sırayla ilave edilir, şeker ne zaman katılır? Tam kıvamına geldiğini malzemelerin durumundan nasıl anlarız? Piştikten sonra da şeker ilave edilebilir mi? Aşurede en iyi kıvam nasıldır? Malzemelerin çok hamur olmaması veya çok sert kalmaması için nelere dikkat etmeliyiz? Dibinin tutmaması için pişerken başında durmalı mı? Renginin açık olması için ne yapabiliriz? Kâsede mi soğutulmalı, sonradan mı kaseye konmalı? Aşure hangi ısıda servis edilmeli? Aşure nasıl bir kapta servis edilirse daha şık olur? Aşurenin üzerine lezzet artırıcı ve süs olarak neler serpilebilir?

    2011 Yılında Aşure Günü 05 Aralık 2011 Pazartesi Günüdür,

    2012 Yılının Aşure Günü 24 Kasım Cumartesi Günü kutlanacak..

  • Dukan Diyeti

    Dukan Diyeti

    Dr. Pierre Dukan tarafından yaratılmış ve kendi adıyla anılan Dukan diyeti tüm dünyada ‘aç kalmadan zayıflama yöntemi’ olarak biliniyor. Kadınlar Kulübü, Dukan diyetini sizin için mercek altına aldı. Kadınlar kulübü üyeleri zaten konuya hiç yabancı değil ve Dukan Diyeti yorumlarını burayı tıklayarak görebilirsiniz.

    Kadinlar Kulubu Dukan Diyeti Yorum ve Listeleri

    Henüz Dukan diyetini duymamış olan varsa, yakında duyacağından eminim. Bu yeni trend bütün Avrupa’yı sarmış durumda. Prenses Kate Middleton bile kilo almadan istediğinizi yiyebildiğiniz bu diyeti uygulayanlardan. Kulağa gerçek olmayacak kadar iyi geliyor, öyle değil mi?

    Dukan diyeti, aslında Atkins diyetinin temeli olan düşük karbonhidrat tüketimine dayanıyor; ancak bu yeni akım haftada altı gün istediğinizi yiyebileceğinizi söylüyor. Peki, nasıl işliyor? Dukan diyetinin dört aşamasına bir göz atalım.

    1- Hazırlık Aşaması: Bu ilk aşama, ne kadar kilo kaybetmek istediğinize bağlı olarak 1-10 gün arası sürüyor. Örneğin, 10-12 kg vermek isteyen birisi için bu süre bir hafta. Hazırlık döneminde herhangi bir kalori kısıtlaması yok; ancak beslenmeniz sadece yağsız proteinlerden oluşuyor ve hemen hemen hiç karbonhidrat alınmıyor. Yemeklerinizde ayrıca yağsız süt ürünleri ve zayıflamanın gizli silahı olarak adlandırılan yulaf kepeği var. Bu diyetin savunucuları günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeğinin içerdiği lifin sisteminizi temizlerken aynı zamanda sizi tok tuttuğu konusunda hemfikir.

    2- Hedef Aşaması: Bu aşamada, 1. aşamadaki gıdaları tüketmeye devam ediyorsunuz. Sadece, diyetinize iki günde bir nişastasız sebze ekleniyor. Bu aşama hedeflediğiniz kiloya ulaşıncaya kadar devam ediyor.

    3- Takviye Aşaması: Bu diyetin yaratıcısı Dr. Dukan bu aşama ile diyetinin benzerlerinden kendisini ayırdığını söylüyor. Takviye aşamasında diyetinize karbonhidrat eklenmeye başlanıyor. Haftada iki kere ‘kutlama öğünü’ diye adlandırılan istediğiniz her şeyi yiyebileceğiniz bir döneme giriliyor. Haftada bir gün, sadece yağsız protein tüketiliyor.

    4- Koruma ve Sabitleme Aşaması: Bu son aşama aşağıdaki üç kuralı yaşam biçiminiz haline getirmek üzerine kurulu.

    – Haftada bir gün sadece protein yeniyor. (Bu, her hafta aynı gün olmalı.)
    – Hayatınızın sonuna kadar günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeği tüketiliyor.
    – Asla asansör ve yürüyen merdiven kullanılmıyor. Günde 20 dakika yürüyüş yapılıyor.

    Dukan diyetinin artılarına baktığımızda, uzun vadede size beslenmenizi nasıl yöneteceğiniz hakkında beceri geliştirme, meyve ve bazı karbonhidratları rahatça tüketme imkanı veriyor. Benim bu noktada size önerebileceğim temel değişiklik beyaz karbonhidratları tüketmemenizdir.

    Bizce, kilo vermenin en iyi yolu gıdaların dengeli tüketildiği sağlıklı bir beslenmedir. Sağlıklı bir kiloyu korumanın aylık besin miktarlarını hesaplamaktan daha önemli olduğuna inanıyoruz. Eğer dünyaca ünlü Dukan diyetini deneyecekseniz, aşamalar arasında kilo alıp verirken oluşabilecek yo-yo etkisine dikkat edin !

    Dr. Pierre Dukan diyeti ile zayıflama Fransa’nın en ünlü beslenme uzmanlarından biri olan Dr. Pierre Dukan’ın kaleme aldığı kitapta egzersiz yapmadan yüksek miktarda protein tüketerek kilo verilebileceği söyleniyor. Dr. Dukan’ın Protal (proteins alternatives) diyeti meşhur Atkins, South Beach ve 70’li yıllarda popüler olan protein diyetlerine benziyor. Sınırsız protein tüketip aç kalmadığınız ve az miktarda yağ kullandığınız için vücut mevcut yağ depolarını harcamaya başlıyor.

    Dukan Diyetinde sınırsız et yiyebilirsiniz

    Diyetin ilk aşaması saldırı… Beş gün yapılması önerilen diyetin bu aşamasında sadece protein var. Dana ve sığır eti biftek, fileto, kıyma olarak tüketilebiliyor. En fazla yüzde 10 yağ içeren et yapışmayan bir tavada, fırında ya da ızgarada pişirilebiliyor. Tavuk ya da hindi eti de diyete uygun. Dr. Dukan kitabında hindi fümenin, tavuğun göğüs etinin rahatlıkla yenilebileceğini söylüyor. Tüm deniz ürünleri ve balıklar da diyete uygun gıdalar arasında yer alıyor. Buharda pişirilmiş, ızgara ya da tütsülenmiş her türlü deniz ürününü yiyebilirsiniz ancak yağlı ve konserve olanlardan uzak durmanız gerekiyor. Yumurta 3-4 adeti geçmemek şartıyla, yağsız süt, yoğurt veya peyniri ise istediğiniz kadar yiyebilirsiniz.

    Saldırı aşamasında dikkat etmeniz gereken en önemli şeylerden biri de bol bol su içmek. Günde en az iki litre su vücudu protein atıklarından temizlemek açısından önem taşıyor. “Et, tavuk, balık tatsız tuzsuz olur, yenmez” diyorsanız bu diyette her türlü baharat, sirke, maydanoz, soğan, sarımsak serbest. Acıktığınız zaman bu saydığımız gıdaları sınırsız olarak tüketebiliyorsunuz. Dr. Dukan protein içeren gıdaların iştahı azalttığını ve 3-4 gün protein tüketildiğinde açlık hissinin neredeyse yok olduğunu belirtiyor.

    Bir de yapmamanız gerekenler var tabii: Yoğun egzersiz (ilk üç gün yorgun olabilirsiniz), öğün atlamak, ketçap ya da mayonez gibi yağ ve şeker içeren soslar tüketmek… Bu aşama hiçbir özür, sapma, duraklama kabul etmiyor. Yani “Biraz ara vereyim, şu tatlıdan bir kaşık alayım” deme şansınız yok.

    KİLO KAYBI ZAYIFLAMA DİYET

    Beş günlük saldırı aşamasını geçtikten sonra şimdi asıl kilo vereceğiniz bölüme geliyorsunuz. Bu aşamada haftada 2-3 kilo verebilmenin mümkün olduğu iddia ediliyor. Mönünüzde ise birinci aşamadakı proteinlere ek olarak çiğ ya da pişmiş olarak sebze tüketebiliyorsunuz. Örneğin domates, salatalık, brokoli, ıspanak, pırasa, lahana, kereviz, mantar, patlıcan, biber, havuç, her türlü yeşillik… Ancak nişasta içeren patates, pirinç, mısır, bezelye, fasulye, mercimek gibi gıdalar tamamen yasak. Sebzelerin de tıpkı etlerde olduğu gibi mutlaka yağsız pişirmeniz gerekiyor.

    HAFTADA 1 GÜN PROTEİN

    Aradan haftalar geçti, sonunda bütün fazlalıklarınızdan kurtuldunuz. Bu durumda diyetiniz sona erdi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü şimdi koruma aşaması başlıyor. Bu aşamanın ne kadar süreceğini ise kaybettiğiniz kilo x 4,5 formülüyle buluyorsunuz. Örneğin 15 kilo verdiyseniz 67 gün koruma diyeti yapmanız gerekiyor. Neler yiyebileceğinize gelirsek… Her gün sınırsız et, tavuk, deniz ürünleri, yağsız süt, yoğurt, peynir ve yumurta… Haftada altı gün; bir porsiyon meyve (muz, üzüm, kiraz hariç her türlü meyve), iki dilim kepekli ekmek, 40 gram normal peynir, kilo verme aşamasındaki sebzeler… Haftada iki kez birer porsiyon nişastalı gıdalar (patates, makarna vs), kuzu eti, tatlı… Bu aşamayı da geçtikten sonra artık yapmanız gereken tek şey var: Normal hayatınıza devam ederken haftada bir gün saf protein diyeti yapmak…

    Dukan diyeti yorumları aşağıdadır. Dilerseniz sizde Dukan Diyetine yorum yapabilirsiniz veya kadınlar kulübü üye yorumlarını okuyabilirsiniz.

    Dukan Diet is a fast weight loss, low hunger diet

    I wonder how many people started their new diet today? And how many of those people started The Dukan Diet? Well, a lot more than last year that’s for sure! Of course, January 1st 2011 was a Saturday, but with hangovers to nurse, the shops closing early, and loads of food still left in the house, I wonder how many people thought “Saturday’s a weird day to begin a diet – I’ll go on the Dukan diet first thing Monday!”

    Starting any diet can be a time of mixed feelings. On the one hand we are hopeful that the diet will work and that at some point (in the not too far off future) we will be the size we’d like to be. But on the other hand, we’re worried that the diet won’t work, or that we won’t be able to stick it out. The Dukan diet is a diet of motivation. it has been designed to help you stick to it and to lose weight fast.

    First of all, The Dukan diet is actually four diets rather that one. For each stage of the weight loss process, there is a stage of the Dukan diet that is suited for your specific weight loss needs.

    The Attack Phase

    This stage lasts 2-7 days depending on your weight loss needs and you will see two things happen. Firstly, you will lose noticable amounts of weight and secondly you will notice your appetite for fatty and sugary foods disappearing. The most vulnerable time for giving up a diet is right at the beginning when you have relatively little to lose. Because you have actually lost weight in the first week you really do feel like you will throw away what you’ve already achieved if you give up now and start again next week.

    The Cruise phase

    This is the main weight loss stage of the Dukan diet. You will be on this stage until you reach your ideal weight. During the cruise phase you have a wider menu option, will still be losing noticable weight and hunger pangs and food cravings will be minimal.

    The Consolidation phase

    The worst thing about a diet is not usually losing the weight but actually trying to keep it off once you’ve reached your weight loss goal. This phase is designed to make sure you don’t quickly put back on all the weight you’ve lost. You can eat 2 meals a week of whatever you like to celebrate your weight loss achievement.

    The Stabilization phase

    This final stage is all about returning back to a regular eating habit but without putting weight back on. You can eat want to you like as long as you follow 3 simple rules.

    If you fancy giving the Dukan diet a try you can find all the information you need from The Dukan Diet book, written by Dr. Pierre Dukan, as well as on this site. You can see the foods I ate, the weight I lost, and how I got on with my time on The Dukan diet

    Dukan diyeti, hayatımıza “Fransız kadınlarının zayıf kalmalarını sağlayan diyet” olarak girdi. Çünkü aklımızda hep şu soru vardı.

    Kruvasan, peynir ve şarap memleketi Fransa’da nasıl oluyor da bütün kadınlar düzgün bir fiziğe sahip olarak kalabiliyorlar.

    Son zamanlarda kitabıyla ortalığı kasıp kavuran beslenme uzmanı pierre dukanın kendi adıyla lanse edilen dukan diyetine müteşekkir olduklarını biliyoruz artık Fransız kadınların. Dukan diyeti bundan tam 10 yıl önce Fransız damak tadıyla tanıştırıldı. Ve 1,5 milyon Fransız kadın bu diyete bağlı kaldı.

    Peki nedir bu Dukan diyeti?
    Karbonhidrat sevenler, üzgünüz ama bu bir protein diyeti! Yağsız proteinleri, süt ürünlerini, balık ve kümes hayvan etini içeriyor.

    Diyetin ilk aşaması

    Diyetin ilk aşaması oldukça keskin. Sadece et, balık, yumurta ve yağsız süt ürünlerini tüketiyorsunuz. Bu aşama, ilk 10 günü içeriyor. İlk beş gün içinde 3 kilo vermeniz bekleniyor.

    Bu saf protein aşamasında ağız kuruluğu ve ağız kokusu sorunu yaşayabilirsiniz. Ancak her iki durum da kilo veriyor olduğunuzun işareti. Bu durumun üstesinden gelmek için daha çok su içmenizi öneriyor Dukan. İlk dört günden sonra kabızlık sorunuyla karşılaşabilirsiniz. Bu sorunun üstesinden gelmek için de yulaf kepeğinize bir çorba kaşığı buğday eklemeniz gerekiyor.

    Bu aşamada listedeki her şeyden özgürce yeme hakkınız var. Diyetin sloganı: “İstediğin kadar ve istediğin zaman ye!” Kulağa hoş geliyor, değil mi?

    Dukan diyetinin aşamaları

    1. aşama: İlk 10 gün sadece protein yiyorsunuz. (Et, balık ve yağsız süt ürünleri)

    2. aşama: Sırasıyla “sebze ve protein günleri” ve sadece “protein günleri”. Sebzeli günlerde sınırsız sebze yiyebiliyorsunuz.

    3. aşama: Her gün protein ve sebze günü. Fakat bir miktar meyve, iki dilim ekmek ve peynir yiyebiliyorsunuz her gün. Ayrıca haftanın 1-2 günü karbonhidratlı yiyecek tüketebiliyorsunuz (makarna ve pilav). Haftada iki kez ‘kutlama öğünü’ kapsamında istediğiniz her şeyi yiyebiliyorsunuz.

    4. aşama: Bu aşamada ne seviyorsanız herhangi bir sınırlama olmadan ve kendinizi suçlu hissetmeden yiyebiliyorsunuz. Ancak kural şu: Her perşembe sadece protein günü. Daima!

    Protein aşamasının kurallar listesi

    1. Sığır ve dana eti, hatta tavşan eti yiyebilirsiniz ama kuz eti yasak. Tabii etin yağlı kısımlarını yememeye özen göstermelisiniz. Eti ızgarada, fırında pişirilmiş ya da haşlanmış olarak yiyebilirsiniz. Tabii sıvı yağ, tereyağı ve herhangi bir krema ya da sos eklemeden. Yağsız kızartma yolunu da seçebilirsiniz. Bunun için tavanın yüzeyini çok az sıvı yağ ile ovalayın ve eti kızartın. Kıymayı yumurta, gebre otu ve baharatlar ile karıştırıp köfte halinde de tüketebilirsiniz.

    2. Tavuk ve hindi eti yiyebilirsiniz. Tabii yemeden önce derisini soymak şartıyla. Ve kanatları dışında kalan kısımlarını tüketmelisiniz.

    3. Az yağlı ya da yağsız jambon tüketebilirsiniz. Şarküteri ürünleri, pişmiş ya da tütsülenmiş jambon yemeyin, çünkü bu şekilde çok yağlıdırlar.

    4. Sığır eti, dana eti ve tavuk ciğeri yiyebilirsiniz.

    5. Bütün balıkları; taze, dondurulmuş, tütsülenmiş, konserve, kurutulmuş halde yiyebilirsiniz. Ancak yağda ya da herhangi bir yağlı krema ile pişirilmemiş olarak.

    6. Tüm kabuklu deniz hayvanlarını tüketebilirsiniz.

    7. Günde iki yumurtadan daha fazlasını yiyebilirsiniz. Eğer yüksek kolesterol sorununuz varsa, hafta üç ya da dört yumurta sarısını tüketebilirsiniz. Yumurtanın beyazı yasak!

    8. Yağsız süt ürünleri; yoğurt, süzme peynir, yağsız süt tüketebilisiniz. Sade yoğurt ya da hindistan cevizi, vanilya, limon ile tatlandırılmış yoğurt sınırsız! Fakat yağsız yoğurt ya da meyveli yoğurdu günde iki kere ile sınırlandırmalısınız.

    9. Tatlandırıcılar, sirke, baharatlar, şifalı otlar, sarımsak, soğan, salatalık, limon suyu (sadece yiyeceklerin üzerinde, içecek olarak değil), hardal, tuz (ölçülü miktarda), ölçülü miktarda şekersiz doğal ketçap, şekersiz sakız yasak değil.

    Ek kurallar
    – Günde 1,5 litre su içmelisiniz. Bu, midenizde doluluk hissetmenize yardımcı olur. Çay, kahve ve diyet içecekleri de tüketebilirsiniz.

    – Günde 1,5 çorba kaşığı yulaf kepeği (örneğin, yoğurdun üstünde ya da pankekin içinde) tüketmelisiniz.

    – Her gün 20 dakika hızlı bir şekilde yürümelisiniz.

    – Tüm sıvı yağlardan ve tereyağından sakınmanız gerekiyor.

    Sebze diyeti
    Haftanın iki günü (pazartesi ve perşembeleri)salt protein günleri, diğer günleri de sebze ile kombinlenmiş protein günleri olarak belirleyebilirsiniz!

    Et ya da balıkla birlikte yiyebileceğiniz; çiğ, buharda pişmiş, haşlanmış ya da folyo ile fırında pişirilmiş sebzeler şunlar: enginar, kuşkonmaz, patlıcan, brokoli, lahana, kereviz, kabak, radika, rezene, salatalık, mantar, balkabağı, marul, turp, kuzukulağı, soya fasulyesi, ıspanak, domates.

    Tüm bu sebzeleri istediğiniz kadar ve istediğiniz zaman yiyebilirsiniz. Ancak eğer hızla kilo vermek istiyorsanız bu yiyecekleri tamamen boş mideye değil, acıkmanıza az bir zaman kala tüketin ki daha az yeme ihtiyacı duyun.

    Dikkat!
    Havuç ve pancar da bu listeye dahil. Ancak bunlar karbonhidrat içerdiklerinden, her öğün tüketmekten kaçının. Diyetinizde patates, pirinç, mısır, fasulye ve mercimek gibi diğer karbonhidrat içeren gıdalardan da uzak durun.

    Tipik sebze ve protein günü diyeti:
    Kahvaltı: Kahve (yağsız süt ve tatlandırıcı ile) ya da çay (tatlandırıcı ile),225 gram kadar yağsız peynir ya da yoğurt, bir dilim hindi eti, tavuk ya da jambon, bir adet haşlanmış yumurta.

    Ara öğün: Bir küçük yoğurt ya da 115 gram kadar yağsız peynir.

    Öğle: Mantar, ton balığı, kremalı kahve.
    Ara öğün: Bir dilim jambon ya da somon balığı, yulaf kepeği ile yapılmış pankek (2 çorba kaşığı yulaf kepeği eklemek yeterli).
    Akşam: Kabak çorbası, sığır eti kebabı, süt ve yumurtadan yapılmış muhallebi gibi bir tatlı.

  • Hamilelikte Pirinç Tüketimi Önemli…

    Hamilelikte Pirinç Tüketimi Önemli…

    Hamilelikte Pirinç Tüketimi Önemli… | 6

    Hamilelikte Pirinç Tüketimi Önemli… | 7Hamilelikte artan kalsiyum, demir ve vitamin ihtiyacının karşılanması için tahıllar ve kuru baklagiller tüketilmesi gereken besin grubunda yer alıyor. Bu dönemde hem annenin hem de bebeğin ihtiyaç duyacağı vitaminlerin kaynağı olarak görülen pirincin tüketilmesi de, anne ve bebek sağlığı için oldukça önemli.

    California Rice Commission’un açıklamasına göre, California’da yapılan pek çok araştırma; pirinçte yer alan farklı vitamin ve minerallerin hamilelik döneminde anne ve bebek sağlığı açısından büyük önem taşıdığını ortaya koyuyor.

    Doğal bir vitamin ve mineral kaynağı olan pirincin içeriğinde; protein, karbonhidrat, fosfor, kalsiyum, sodyum, potasyum, magnezyum, çinko, A, B1, B2 vitaminleri ve demir bulunur. Hamilelik döneminde kadınlar, demire normal şartlardan iki kat daha fazla gereksinim duyarlar. Hamileliğin son aylarında bebek, doğumdan sonra ilk yaşamsal fonksiyonlarında kullanmak üzere demir depolamalıdır. Bu nedenle hamileliğin son aylarında tüketilen pirincin hem anne hem de bebek sağlığında olumlu etkileri olacaktır.

    Pirinç, kan şekeri düzeyini sabit tutması, hazmının kolay olması ve içerisinde bulunan zengin mineraller ile hamilelik döneminizin rahat geçmesine yardımcı bir besin türüdür. Ayrıca tansiyonu dengeleme etkisi ile özellikle hamilelik öncesi oluşabilecek yüksek tansiyonun önlenmesinde etkilidir.

    Pirincin içerisinde yer alan A vitamini; deri, saç ve diş eti sağlığı için gerekli bir vitaminken B1 vitamini; bebeğin gelişim döneminde hücre oluşumu, dolaşım sistemi ve sinir sistemi için vazgeçilmez bir vitamindir. B2 Vitamini; Hamilelik döneminde artan enerji ihtiyacına cevap verebilmek için, besinlerdeki enerjiyi açığa çıkarması nedeniyle önemli bir vitamin türüdür. Pirinçte yer alan minerallerden Kalsiyum ise, bebeğin sağlıklı vücut ve kemik yapısının oluşması ve aynı zamanda anne adayında meydana gelebilecek diş çürümesi, el ve ayak tırnaklarındaki güçsüzlükler ve kalsiyum eksikliğinde ortaya çıkabilecek bedensel ağrılar için birebirdir. Pirinç ayrıca hamileler için çok önemli olan folik asit alımı bakımından da zengin bir kaynaktır.

    Pirinçli hafif tarifler

    1. DENİZDEN GELEN LEZZET

    Malzemeler:

    1 su bardağı California Calrose Pirinci
    100 gr. Karides
    100 gr. Kalamar
    100 gr. Midye
    2 adet orta boy domates
    2 yemek kaşığı zeytinyağı
    1 adet kuru soğan
    2 su bardağı su
    Tuz
    Karabiber
    ½ adet limon suyu

    Hazırlanışı:

    Bir tencerede kapağı açık şekilde bol suda karidesleri haşlayın. Soğumaya başlayınca kabuklarını çıkarın. Başka bir tencerede kalamar ve midyeleri kabuğu soyulmuş soğanla birlikte hafif haşlayın. Diğer tarafta ayıklanmış yıkanmış pirinci bol suda yıkayın. Pilav tenceresinde yağı kızdırın, pirinç ve tuzu ilave edip deniz mahsüllerini ekleyin. 2 bardak su ilave edin. Su kaynayınca ocağın altını biraz kısın. Ayrı bir tavada zeytinyağını kızdırın rendelenmiş domatesleri kavurun. Domates sosunu pirinçli karışıma ekleyip biraz daha pişirin. Üzerinde limon suyu gezdirip sıcak servis yapın.

    Hamilelikte Pirinç Tüketimi Önemli… | 8

    2. PİRİNÇLİ KARNABAHAR SALATASI

    Malzemeler:
    150 gr haşlanmış California Calrose Pirinci
    1 kırmızı soğan
    1 tutam maydanoz
    1 karnabahar
    1 kırmızı dolmalık biber
    1 sarı dolmalık biber
    3 çorba kaşığı limon sirkesi
    5 çorba kaşığı sıvıyağ
    Tuz, karabiber
    1 küçük konserve mısır
    1 tutam dereotu
    2 yumurta

    Hazırlanışı:
    Soğanı soyup küçük küpler halinde doğrayın. Maydanozu ve dereotunu temizleyip yapraklarını ayıklayın ve ince olarak kıyın. Karnabaharı ayıklayıp küçük parçalara bölün. Biberleri temizleyip çekirdeklerini ayıkladıktan sonra küçük küpler halinde doğrayın.

    Bir kasede, soğan, kıyılmış maydanoz, sirke, 3 çorba kaşığı yağı, biberleri ve pirinci karıştırıp, tuz ve karabiberle tatlandırın.

    Karnabaharı tuzlu suda 5 dakika kadar haşlayıp, süzgece alıp suyunu süzün. Daha sonra bir kapta yumurtanın içine ince doğranmış dereotu, tuz ve karabiber de ekleyip karıştırıp bir harç hazırlayın.

    Karnabaharları yumurtalı harca bulayıp kalan sıvıyağla kavurun. Önceden hazırladığınız salata kasesine karnabaharı da alın. Maydanoz ve dereotu yaprakları ile süsleyip servis yapın.

    Hamilelikte Pirinç Tüketimi Önemli… | 9

    Sporcu beslenmesinde pirincin önemi

    Pirinçte kuvvetli kas ve kemik yapısını güçlendiren protein, karbonhidrat, fosfor, kalsiyum, sodyum, potasyum, magnezyum, çinko, A, E, B1 ve B2 vitaminleri bolca bulunur.
    Daha önce spor yaparken doğru ve sağlıklı beslenmenin yollarını sizlerle paylaşmıştık. Bu yazımızda da karbonhidratların kaybedilen enerjinin geri kazanılması ve kas gelişimi açısından önemine değineceğiz…

    Spor yaparken kuvvetli kas ve kemik gelişimi için tükettiğimiz ve proteinlerden sonra gelen en etkili besin gurubu karbonhidratlardır. Karbonhidrat açısından oldukça zengin olan pirincin tüketilmesi ise, özellikle enerji ihtiyacını ortaya çıkaran spor dallarında, kaybedilen enerjinin geri kazanılması ve kas gelişimi için oldukça önemlidir.

    Proteinler insan vücudunun gereksinimi olan besin maddelerinin önemli bir bölümünü oluşturur. Karbonhidratlar ise; aktüel enerji taşıyıcılarıdır ve sporcular için en önemli enerji kaynağını oluştururlar. Düzenli yapılan egzersiz sırasında ya da kısa süreli aktivitelerde, enerji ihtiyacını karşılamak için karbonhidrat tüketimi çok önemlidir.

    Pirinç neden önemli ?

    USA Rice Federation’ın açıklamasına göre, ABD’de yapılan pek çok araştırma; pirinçte yer alan farklı vitamin ve minerallerin vücut sağlığımız açısından büyük önem taşıdığını ortaya koyuyor. Çünkü pirinçte; kuvvetli kas ve kemik yapısını güçlendiren protein, karbonhidrat, fosfor, kalsiyum, sodyum, potasyum, magnezyum, çinko, A, E, B1 ve B2 vitaminleri bol miktarda bulunuyor.

    Zengin karbonhidrat içeriği, hazırlanmasının kolaylığı ve vücuda zararlı toksin maddelerin atılmasına yardımcı olan pirinç, sporcuların ve spor yapanların en çok tercih ettiği hububat çeşididir. Pirinç aynı zamanda kompleks karbonhidrat kaynağıdır. Kompleks karbonhidratlar vitamin, mineral, posa da içermekte ve daha uzun sürede yavaş yavaş enerji sağlamaktadır. Ayrıca pirinçte yer alan kalsiyum, demir gibi mineraller; kalp ritmi, kan basıncı, vücuttaki sıvı dengesi gibi vücuda yararlı olan birçok düzenleyici fonksiyonlarda da rol oynar.