Etiket: peynir

  • Peynirin Küflenmesini Önleyen Küp Şeker Yöntemi

    Peynirin Küflenmesini Önleyen Küp Şeker Yöntemi

    Peynirin küflenmesini önleyen küp şeker yöntemi ve peynirin bozulmaması için ne yapılması gereken konuları ele aldık.

    Günümüzde besinlerin taze ve sağlıklı kalması, mutfaklarımızın vazgeçilmez bir konusu haline gelmiştir. Özellikle peynir gibi süt ürünleri, çabuk küflenme eğilimindedir ve bu da gıda israfını artırabilir. Ancak, ilginç bir şekilde, peynirin küflenmesini önlemek için kullanılan küp şeker yöntemi, peynirin raf ömrünü uzatmak için etkili bir çözüm sunuyor.

    Peynirin Küflenmesini Önleyen Küp Şeker Yöntemi

    Gıda endüstrisinde, peynirin raf ömrünü uzatmak için çeşitli yöntemler denenmiştir. Bunlar arasında kimyasal katkı maddeleri, vakum ambalajlama ve düşük sıcaklıkta saklama gibi yaygın yöntemler bulunmaktadır. Ancak, son zamanlarda keşfedilen ilginç bir yöntem, peynirin küflenmesini önlemek için doğal ve etkili bir yol sunuyor: küp şeker kullanımı.

    Peynirin Küflenmesini Önleyen Küp Şeker Yöntemi
    Peynirin Küflenmesini Önleyen Küp Şeker Yöntemi

    Bu yöntemin temel prensibi, peynirin su içeriğini dengelemektir. Çünkü su, peynirin küflenmesi için bir ortam sağlar. Küp şeker, doğal bir emici olarak işlev görerek, peynirin yüzeyindeki fazla nemi absorbe eder. Bu, küf oluşumunu engelleyerek peynirin raf ömrünü uzatır.

    Peynirin bozulmaması için ne yapmalı?

    • Peynirin bozulmaması için bazı önlemler almak oldukça önemlidir. İşte peynirin uzun ömürlü olmasını sağlamak için yapmanız gerekenler:
    • Peyniri orijinal ambalajında saklayın veya hava geçirmez bir kap içinde muhafaza edin.
    • Peyniri aşırı sıcaklıklardan ve nemden uzak tutun.
    • Farklı türlerdeki peynirleri birbirinden ayrı saklayın, çünkü bazıları diğerlerine göre daha hızlı bozulabilir.
    • Dilimlenmiş veya rendelenmiş peynirleri hava almayacak şekilde sararak buzdolabında saklayın.

    Beyaz peynir bozulmadan nasıl saklanır?

    • Beyaz peynirin tazelik ve kalitesini korumak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:
    • Beyaz peyniri orijinal ambalajında saklayın veya hava geçirmez bir kap içinde muhafaza edin.
    • Peyniri aşırı sıcaklıklardan ve nemden uzak tutun.
    • Buzdolabında saklarken, peynirin doğrudan hava ile temasını önlemek için streç film veya hava geçirmez bir kap kullanın.
    • Peyniri saklamadan önce üzerini temizleyin ve gerekiyorsa kurulayın.

    Ev yapımı peynir nasıl muhafaza edilir?

    • Ev yapımı peyniri taze ve lezzetli tutmak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:
    • Ev yapımı peyniri hava geçirmez bir kap içinde saklayın.
    • Peyniri aşırı sıcaklıklardan ve nemden uzak tutun.

    Ev yapımı peyniri buzdolabında saklamak en iyisidir, ancak uzun süreli muhafaza için dondurucuda saklayabilirsiniz. Dondurucuda saklanacaksa, uygun bir dondurucu kabı veya vakumlu poşet kullanarak dondurun.

    Bu adımları takip ederek, peynirinizi daha uzun süre taze ve lezzetli tutabilirsiniz.

    Küp Şekerin Peynir Üzerindeki Etkileri

    Küp şekerin peynir üzerindeki olumlu etkileri, bilimsel araştırmalarla da desteklenmektedir. Şekerin, peynirin yüzeyindeki nem dengesini sağlamada etkili olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca, şekerin doğal bir koruyucu olarak işlev gördüğü ve bakteri oluşumunu engellediği belirlenmiştir.

    Bu yöntemin bir diğer avantajı da doğallığıdır. Kimyasal katkı maddeleri içermez ve peynirin doğal lezzetini değiştirmez. Ayrıca, küp şekerin çözündüğü su, peynirin tadını etkilemez, böylece orijinal lezzetini korur.

    Uygulama Adımları

    Küp şeker yöntemini uygulamak oldukça basittir. İhtiyacınız olan tek şey, temiz bir kap ve doğal küp şekerlerdir. Peyniri saklamadan önce, peynirin etrafına serpiştirilmiş küp şekerlerini kullanarak fazla nemi absorbe edin. Bu adım, peynirin küflenmesini engelleyerek raf ömrünü uzatır.

    Sonuç

    Peynirin küflenmesini önlemek için kullanılan küp şeker yöntemi, doğal ve etkili bir çözüm sunmaktadır. Bu yöntem, peynirin su içeriğini dengeleyerek küf oluşumunu engeller ve raf ömrünü uzatır. Ayrıca, doğal yapısıyla peynirin tadını ve lezzetini korur. Bu yöntem, gıda israfını azaltarak sağlıklı ve taze besinlerin tüketimini teşvik eder. Küp şeker yöntemiyle, mutfaklarımızda daha uzun süre taze ve lezzetli peynirler bulundurabiliriz.

    Oku: Peynir Nasıl Uzun Süre Saklanır?

  • Peynirin Bozulmaması İçin Yapılması Gereken 10 Şey

    Peynirin Bozulmaması İçin Yapılması Gereken 10 Şey

    Lezzetli peynirin bozulmaması için ve taze saklamak için bilmeniz gereken 10 önemli adım! Ambalajlama, nem-kontrolü, doğru sıcaklık ve ışık koruması gibi ipuçlarıyla peynirinizi uzun süre taze tutun. Detayları öğrenin!

    Peynirin bozulmasını engellemek ve tazelik süresini artırmak için bazı önlemler almak oldukça önemlidir. Bu makalede, peynirin bozulmaması için yapılması gereken 10 temel adıma odaklanacağız. Ambalajlama, nem ve sıcaklık kontrolü, hava almayan bir kutu kullanımı, doğru sarılma yöntemleri gibi pratik ipuçlarıyla peynirinizi koruyabilir ve ondan daha uzun süre keyifle faydalanabilirsiniz. Hazır olun, peynirinizi en taze ve lezzetli haliyle muhafaza etmenin yollarını keşfedelim!

    Peynirin Bozulmaması İçin Yapılması Gereken 10 Şey

    Peynir, lezzetli ve besleyici bir gıda maddesi olmasının yanı sıra, doğru saklama koşullarında uzun süre dayanabilir. Ancak, peyniri bozulmadan ve tazeliğini koruyarak saklamak için bazı önlemler almak önemlidir. Bu makalede, peynirin bozulmaması için yapılması gereken 10 önemli ipucunu ele alacağız.

    Peynirin Bozulmaması İçin Yapılması Gereken 10 Şey
    Peynirin Bozulmaması İçin Yapılması Gereken 10 Şey
    1. İyi bir ambalajlama:

    Peyniri saklamak için doğru ambalajlama önemlidir. Peyniri hava almayan, sıkıca kapanan bir ambalaj malzemesiyle sararak oksijenin peynirin yüzeyine temasını önleyebilirsiniz. Bunu yaparken, peynirin üzerindeki doğal kabuğunu korumak da önemlidir.

    1. Nem ve sıcaklığı kontrol etmek:

    Peyniri nemli ve serin bir ortamda saklamak en iyisidir. Sıcaklık ve nem, peynirin kalitesini etkileyebilir. Genellikle, peynirlerin saklanması için 4 ila 10 derece arasındaki bir sıcaklık önerilir.

    1. Peyniri hava almayan bir kutuda saklamak:

    Peynirler, hava sızdırmaz bir kutuda saklandığında daha iyi korunur. Hava sızdırmaz bir kutu, peynirin oksijenle temasını azaltır ve bozulma sürecini yavaşlatır. Peyniri doğrudan buzdolabının rafına koymaktansa, kutulu bir şekilde saklamak daha iyidir.

    1. Peyniri plastik yerine sarılmış kağıtla sarın:

    Peyniri, plastik yerine sarılmış kağıtla sararak bozulmasını önleyebilirsiniz. Plastik ambalaj, peynirin neminin yakalanmasına ve bozulmasına neden olabilir. Sarılmış kağıt, peynirin nefes almasını sağlar ve doğru nem dengesini korur.

    1. Isı değişimlerinden kaçının:

    Peyniri ani sıcaklık değişimlerinden korumak önemlidir. Peyniri hızla sıcak bir ortama koymak veya buzdolabından çıkardıktan sonra oda sıcaklığına bırakmak, peynirin bozulma hızını artırabilir. Yavaş ve kontrollü bir şekilde sıcaklık değişikliklerine maruz bırakmak daha iyidir.

    1. Işık koruması:

    Peynir, doğrudan güneş ışığından korunmalıdır. Güneş ışığı, peynirin üzerindeki bakteri gelişimini hızlandırabilir ve kaliteyi düşürebilir. Peyniri karanlık bir ortamda saklamak, tazeliğini korumasına yardımcı olur.

    1. Peyniri kesmeden önce sarın:

    Peyniri kesmeden önce sararak, kesildikten sonra daha iyi bir şekilde saklanmasını sağlayabilirsiniz. Kesilen peynirin yüzeyi daha fazla oksijenle temas ettiğinden daha hızlı bozulma eğilimi gösterir. Bu nedenle, peyniri tamamen tüketmeyecekseniz, sadece ihtiyacınız kadarını kesin.

    1. Dondurucuda saklama:

    Peyniri dondurucuda saklamak, taze kalmasına yardımcı olabilir. Ancak, dondurucudan çıkarıldıktan sonra peynirin kıvamı değişebilir, bu nedenle dondurucuda saklamadan önce dikkatli düşünmek önemlidir.

    1. Peyniri doğru rafın üzerine yerleştirin:

    Peyniri doğrudan buzdolabının rafına koymak yerine, altına bir tabak veya saklama kabı yerleştirerek rafın üzerine yerleştirmek daha iyidir. Böylece, peynirin altında biriken sıvılar peynire zarar vermez.

    1. Peyniri düzenli olarak kontrol edin:

    Peyniri düzenli olarak kontrol ederek bozulma belirtilerini tespit edebilirsiniz. Küf, kötü koku veya lezzet değişiklikleri peynirin bozulduğunu gösterebilir. Eğer herhangi bir bozulma belirtisi fark ederseniz, peyniri hemen tüketmeyi veya atmayı tercih edin.

    Taze Peynir Nasıl Saklanır?

    Haydi, birlikte taze peynirin saklanması konusunda biraz sohbet edelim! Peynir severlerin ortak dileği, lezzetli peynirlerini uzun süre taze tutabilmektir. Eğer siz de taze peyniri sevenlerdenseniz, doğru yerdesiniz! Taze peynirin nasıl saklanacağına dair bazı pratik ipuçları paylaşacağım. Böylece, peynirinizin tazeliğini daha uzun süre koruyabilir ve her lokmada enfes bir lezzetin tadını çıkarabilirsiniz. Hazırsanız, peynirlerimize iyi bir ev sahipliği yapmanın sırlarını keşfedelim!

    1. Ambalajlama: Peyniri taze tutmanın en önemli adımlarından biri, onu doğru şekilde ambalajlamaktır. Hava almayan bir ambalaj malzemesi kullanarak peyniri sıkıca sarın. Plastik yerine sarılmış kağıt veya alüminyum folyo gibi nefes alabilen malzemeler tercih edin.
    2. Buzdolabı sıcaklığı: Taze peyniri buzdolabında saklamak önemlidir. Genellikle, 4 ila 10 derece arasındaki bir sıcaklık peynirin tazeliğini korumasına yardımcı olur. Peyniri buzdolabının en soğuk kısmına yerleştirin, genellikle bu alt rafta olur.
    3. Nem kontrolü: Peynirin nemini kontrol etmek de önemlidir. Nemli bir ortam peynirin hızla bozulmasına yol açabilir. Peyniri, nemini korumasına yardımcı olacak şekilde sarılmış kağıtla sararak nem kontrolünü sağlayabilirsiniz.
    4. Hava sızdırmaz kap: Peyniri hava sızdırmaz bir kapta saklamak, onun tazeliğini daha uzun süre korumasına yardımcı olur. Hava sızdırmaz bir kap kullanarak, peynirin oksijenle temasını azaltarak bozulma sürecini yavaşlatabilirsiniz.
    5. Ayrı saklama: Farklı peynirlerin kokuları ve tatları birbirine geçebilir, bu nedenle farklı peynirleri ayrı kaplarda saklamak önemlidir. Peynirleri birbirine temas etmeden saklamak, taze kalışlarını ve özgün lezzetlerini korumalarına yardımcı olur.
    6. Kesmeden önce sarın: Peyniri kesmeden önce sararak tazeliğini daha uzun süre koruyabilirsiniz. Kesildikten sonra peynirin yüzeyi daha fazla oksijenle temas eder ve hızla bozulma eğilimi gösterir. Peyniri tamamen tüketmeyecekseniz, sadece ihtiyacınız kadarını kesin ve geri kalanını sarılı şekilde saklayın.
    7. Dondurucuda saklama: Taze peyniri dondurucuda saklamak mümkündür, ancak peynirin dokusu ve kıvamı değişebilir. Dondurucuda saklama yöntemini kullanmadan önce, peynirin dondurucuda nasıl etkileneceğini dikkatlice değerlendirin.
    8. Düzenli kontrol: Peyniri düzenli olarak kontrol etmek, bozulma belirtilerini erken tespit etmenizi sağlar. Küf, kötü koku veya lezzet değişiklikleri fark ederseniz, peyniri hemen tüketmeyi veya atmayı tercih edin.

    Taze peynirin doğru şekilde saklanması, onun tazeliğini ve lezzetini daha uzun süre korumasına yardımcı olur. Yukarıdaki ipuçlarını uygulayarak, taze peyniri daha uzun süre keyifle tüketebilirsiniz.

    Peynir Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    Peynir alırken nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda size birkaç ipucu verebilirim:

    1. Tazelik: Peyniri satın alırken tazelik önemlidir. Taze peynirler, daha iyi bir lezzet ve dokuya sahip olurlar. Peyniri satın almadan önce üzerindeki tarih veya tazeleme bilgilerini kontrol edin. Ayrıca, peynirin kokusunu da kontrol etmek tazeliği hakkında fikir verebilir.
    2. Kaynak: Peynirin kaynağı da önemlidir. Peynirin üretildiği sütün kalitesi, peynirin lezzeti ve besin değeri üzerinde etkili olabilir. Organik veya yerel üreticilerden peynir satın almak, daha kaliteli ve doğal ürünler elde etmenizi sağlayabilir.
    3. Çeşitler: Peynirler çeşitlilik gösterir ve farklı tatlar sunar. Satın almadan önce farklı peynir çeşitlerini keşfetmek ve denemek önemlidir. Kendi tercihlerinize ve damak zevkinize uygun peynirleri seçmeye özen gösterin.
    4. Koku ve görünüm: Peyniri satın alırken kokusuna ve görünümüne dikkat edin. Peynirin hoş bir koku yayması ve sağlam bir yapıya sahip olması önemlidir. Küf, çürük veya aşırı yumuşaklık gibi bozulma belirtileri olan peynirleri satın almaktan kaçının.
    5. Saklama bilgileri: Peynirlerin saklama koşulları ve raf ömrü üretici tarafından belirtilir. Satın almadan önce ambalaj üzerindeki saklama talimatlarını okuyun ve buna göre peyniri doğru şekilde saklamaya özen gösterin.
    6. Uyumluluk: Peynirler, farklı yemeklerle veya atıştırmalıklarla uyumlu olabilir. Hangi amaçla peyniri satın aldığınızı ve neyle birlikte tüketmeyi planladığınızı düşünün. Örneğin, salata için uygun peynirler veya peynir tabağı için çeşitli seçenekler arayabilirsiniz.
    7. Kişisel tercihler: Son olarak, peynir seçimi kişisel tercihlere dayanır. Bazıları daha yumuşak ve kremamsı peynirleri severken, bazıları daha sert ve keskin peynirleri tercih edebilir. Kendi damak zevkinize uygun peynirleri seçmek önemlidir.

    Peynir alırken tazelik, kaynak, çeşitler, koku ve görünüm, saklama bilgileri, uyumluluk ve kişisel tercihler gibi faktörlere dikkat etmek, daha kaliteli ve lezzetli peynirler satın almanızı sağlayacaktır.

    Sonuç:

    Peynirin bozulmasını önlemek için doğru saklama yöntemlerini uygulamak önemlidir. İyi bir ambalajlama, nem ve sıcaklığın kontrolü, hava almayan bir kutuda saklama, plastik yerine sarılmış kağıt kullanma, ısı değişimlerinden kaçınma, ışık koruması, peyniri kesmeden önce sarma, dondurucuda saklama, doğru raf kullanma ve düzenli kontrol gibi adımlar, peynirin tazeliğini ve kalitesini korumasına yardımcı olur. Bu basit önlemleri takip ederek, peynirlerinizi daha uzun süre boyunca keyifle tüketebilirsiniz.

    Oku: Peynir Nasıl Uzun Süre Saklanır? Tıklayın!

  • Ananas diyeti ile 2 günde 3 kilo verme

    Ananas diyeti ile 2 günde 3 kilo verme

    Ananas diyeti – En popüler ve lezzetli diyetin. 2 gün hesaplanır ve bu süre içinde fazla kilolu bir çift sunmak için vaat ediyor. Her gün ananas 2 kg yemeli, şekersiz ananas suyu içmek 2l. Gün içerisinde de 100g az yağlı peynir ve 100g yağsız et yemek gerekir.

    Ananas diyeti bir biridir meyve diyeti 2-3 kg ve garantiler kaybı. Iki sürümleri: kısa (1-2 gün), (2-4 gün) genişletilmiş bulunmaktadır. Ananas – lezzetli bir egzotik meyve ve içerdiği kalori çok az, 100 gram başına yalnızca 48 kcal. Bu diyet için kullanmak daha iyi konserve ananas yerine taze.

    Ananas Diyeti Nasıl Yapılır?

    Eğer aşırı kilo çok büyük dört yemek (2 kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği) olarak, günde yaklaşık 1000 kcal, daha sonra bu rakam artış olmalıdır almanız gerekir. Günde size g et – 200-300 g. 600-700 yiyebilir Ananas Düşük yağlı çeşitleri tercih etmelisiniz: tavşan, dana, hindi, tavuk göğsü. Geçen hafta, kolayca 3 kg, iki – 5 güç kaybedebilir. , Bitkisel meyve veya yeşil çay maden suyu içmek unutmayın.Ananas olarak, vitamin B ve ananas C. özel bir avantajı karoten içerir onlar da genellikle enzim uyum denir nadir bir enzim bromelin, sağlamaktır. Bu enzim, çok iyi keser protein mülkiyet büyük bir parçası var. Yani, yağ yakma teşvik olduğunu.

    Ananas diyeti ile 2 günde 3 kilo verme | 1
    ananas diyeti

    Ananas diyet için çeşitli tarifler:

    Kahvaltı:

    1. 100 Gönderen g saf ananas ve eklemek patates püresi hazırlamak 100 g az yağlı yoğurt ve 2 çay kaşığı yulaf ezmesi. Tatlılar için, tablet bir çift tatlandırıcı ekleyebilirsiniz.
    2. Hard-yumurta, çavdar veya tereyağı mısır ekmeği, top – 20 içinde somon bir parça ananas g ve bir parça haşlanmış.

    Akşam yemeği:

    1. Tavuk ananas ile. Pişmiş tavuk göğsü Kes. Mix doğranmış ananas ve konserve mantarlar da. Tuz ve lezzeti biber, çeyrek limon suyu ekleyin.
    2. Tavuk salata. Şeritler 100 gr beyaz et tavuk bir kafes üzerine kavrulmuş Kes. Saf ananas (100 g) ve küpler içine portakal kesme 3 dilim. Tüm mix. Yeşil bezelye, ışık mayonez bir kaşık ile 2 çorba kaşığı ekleyin. Tuz ve biber ve marul yeşil yaprakları koymak ile Sezon.
    3. Sweet Şekil. Pirinç kaynat 50 gram, köri ve 100 g ince doğranmış ananas ile karıştırılır.

    Öğle Yemeği:

    1. Peynir Patates. Kaynatmak veya fırında Derileri 2 adet orta boy patates, kes. Mix diyet peynir 50 gram, düşük yağlı ekşi krema ve ananas horseradish ile 100 g, mevsim ekleyin.
    2. Karides salatası. Kesilmiş 100 g ananas, soyulmuş karides, doğranmış kereviz ve salatalık 3-4 sprigs haşlanmış 100 ekleyin. Biber, tuz, dereotu ve hafif bir mayonez tuck.
    Cons ananas diyet: Diyet edenler ananas alerjisi vardır için, kullanım için kontrendikasyonları olması uygun değildir ananas suyu!

    Profesyoneller ananas Zayıflama : Eğer alerji ve güçlü mide yok eğer aniden ananas suyu uygun değilse, vücut temizlemek için, herhangi bir favori suyu kullanabilirsiniz deneyebilirsiniz.

    İlgili konular ;
    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay
    Dukan Diyeti
    Anti Selülit Diyeti
    Atkins Diyeti
    Akdeniz Diyeti
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti
    Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
    Fast Food Diyeti Listesi

  • Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme

    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık şeker hastası hamilelerde beslenme yazımızı siz diyabetli gebeler ve gestasyonel diyabetten muzdarip olanlar için hazırladık, burda bildirilen beslenme tavsiyelerine uyarak, sağlıklı bir gebelik geçirebilir, evladınıza sağlıkla kavuşabilirsiniz.

    Çoğu kadın hamilelikte beslenme konusunda haklı olarak çok titiz davranıyor.
    Sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilmek için yeme alışkanlıklarında pekçok değişiklik yapıyorlar. İki canlı olunca ona göre beslenmeniz gerekiyor.
    Diyabetik anne adayları için, doğru yiyeceklerle beslenmek, sağlıklı bir gebelik geçirmek için çok önemlidir. Bu nedenle şeker hastası hamilelerin günlük diyet listesi çok iyi hazırlanmış olmalıdır.
    Birçok kadında gebelikte gestasyonel diyabet denilen geçici şeker hastalığı ile tanışıyor.
    İster şeker hastası bir anne adayı olun, isterse gestasyonel diyabeti olan bir kadın,  hamileliğiniz özel beslenme ve bakım gerektirir.

    Diyabetik hamilelerin beslenmesi normal hamilelerden farklıdır. Bu anne adayları özel bir diyet beslenmesi uygulamalıdır. Kan şekerinize hangi gıdalar iyi gelir, hangileri size ve bebeğinize zarar verir, tüm bunları öğrenmek için jinekoloğunuzdan ve diyetisyeninizden yardım almalısınız. Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık şeker hastası hamilelerde beslenme yazımızı siz diyabetli gebeler ve gestasyonel diyabetten muzdarip olanlar için hazırladık, burda bildirilen beslenme tavsiyelerine uyarak, sağlıklı bir gebelik geçirebilirsiniz.

    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme
    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme

    Karpuz
    Karpuz hamile kadınlar için çok iyi bir meyvedir.
    Karpuz bol sıvı içerir ve glisemik indeksi düşüktür.
    Kavun, çilek, ahududu, böğürtlen, yaban mersini, greyfurt, kayısı, şeftali,
    armut, portakal, mango, erik ve karpuz en az şeker içeren meyvelerdendir.
    Karpuz, yüzde 90’i su oldugu için diyabet hastalari için uygun bir meyvedir.
    Ama hastalar bu meyveyi yerken miktarına dikkat etmeli, doktorlarının belirlediği miktarı aşmamalıdır.

    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme
    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme

    Patates
    Hamileliğinizde enerjiniz düşer halsizleşirsiniz.
    Bu durumda patates imdadınıza yetişir
    hem size güç kuvvet kazandırır, hem de sağlıklıdır.
    Patates, aşırıya kaçmadan şeker hastası annelerin yiyebileceği bir sebzedir.

    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme
    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme

    Tahıllı Yiyecekler
    Müsli, yulaf, darı gibi kepekli tahıllar diyabet muzdarip hamile kadınlar için çok yararlıdır.
    Bunlar vasıtasıyla günlük yeterli miktarda karbonhindrat alır ve lifli gıdalar olduğu için kabızlık çekmezsiniz.
    İşlenmemiş kepekli tahılların glisemik indeksi düşüktür ve vücut tarafından işlenmesi
    zamana yayılarak kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açmadan enerjiye dönüştürülür. Kepekli
    makarna, tam tahıllı çavdar ekmeği ve kepekli tahıllar kan şekerini sabit tutarken yüksek glisemik
    indekse sahip olan rafine edilmiş tahıllar kan şekerinde ani yükselmelere neden olabilir

    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme
    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme

    Dana Eti
    Et ,doymuş yağ miktarı düşük olan et, kolesterol seviyenizi düzenlemek için
    idealdir ve bol miktarda protein içerir.
    Tavuk ve yağsız dana eti size hamilelikte gerekli olan demir ve proteini verecektir.
    Fakat bu etlere tatlandırıcı soslar eklememelisiniz.

    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme
    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme

    Meyve
    Meyvelerin çoğunluğunda düşük veya orta glisemik endeks puanı vardır, yani çoğu şeker hastası doğal insülin üretimiyle meyve şekerlerini metabolize edebilir.
    Düşük glisemik endeks puanlarına sahip bazı meyveler elma, çilek, armut, kiraz ve eriktir.
    Muz, şeftali, üzüm, kayısı gibi çok şekerli meyvelerin yerine elma, armut, portakal, mandalina, greyfurt, erik gibi daha az şekerli meyveleri tercih etmelidir.

    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme
    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme

    Elma
    Genellikle hamile kadınlar elmaya aşerirler.
    Diyabetli hamilelerin günde 1 yeşil elma veya yarım kırmızı elma yemek için izni vardır

    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme
    Şeker Hastası Hamilelerde Beslenme

    Düşük Yağlı Yoğurt
    Şeker hastası hamilelerin beslenmesinde tam yağlı süt ve süt ürünleri yer almamalıdır.
    Fakat az yağlı yoğurda izin vardır.
    Yoğurt bağırsaklarınızın çalışmasını düzenler ve bebeğiniz için gerekli kalsiyumu almanızı sağlar.

    Diyabetli Hamilelerde Beslenme
    Diyabetli Hamilelerde Beslenme

    Yeşil Yapraklı Sebzeler
    Ispanak, brokoli, marul gibi yeşil yapraklı sebzeleri diyabetler afiyetle tüketebilirler.

    Diyabetli Hamilelerde Beslenme
    Diyabetli Hamilelerde Beslenme

    Yağlı balık (ızgara)
    Her gün 1 porsiyon hayvansal protein tüketebilirsiniz.
    Yağsız et, somon veya ton balığı gibi balık türleri iyi bir seçenek olabilir.
    Balık, size ve bebeğinize beyin gelişimi için gerekli omega 3 yağ asitleri ve E vitamini verir.

    Diyabetli Hamilelerde Beslenme
    Diyabetli Hamilelerde Beslenme

    Yumurta
    Günde 2 yumurta standart olarak hamile kadınların diyet listesinde yer almalıdır.
    Yumurtada yüksek şeker içeriği olmadığından, yumurta yememeniz için hiç bir neden yoktur.
    Yalnız yüksek kalori almamanız için, yağda yumurta yemenizi önermeyiz.

    Diyabetli Hamilelerde Beslenme
    Diyabetli Hamilelerde Beslenme

    1 Porsiyon Peynir
    Parmesan ve kaşar peyniri gibi peynirler hamile kadın için yararlıdır.
    Yumuşak peynire oranla daha besleyici olduğu için bu tarz sert peynirleri yemenizi öneririz
    Çok eski peynirler hamileler için önerilmez.

    Diyabetli Hamilelerde Beslenme
    Diyabetli Hamilelerde Beslenme

    Soya
    Soya şeker hastaları için iyi bir protein kaynağıdır.
    Eğer vejetaryen iseniz, o zaman soya ürünleri, et ve balık yerine iyi bir alternatif olacaktır.

    Şeker Hastası Hamile Diyet Listesi:
    Hamilelikte (gebelikte) şeker hastalığı (diyabet) durumunda uygulanabilecek diyet listesi hastanın yaşına, kilosuna, sağlık durumuna, var olan diğer hastalıklarına, fiziksel aktivite düzeyine göre değişiklik gösterebilir. Aşağıdaki liste sadece diyet listesinin genel mantığını ve düzenini anlatmak amacıyla örnek olarak verilmişir. Sadece şeker hastalarının değil diyet gereken bütün hastaların doktorlarına ve diyetisyenlerine danışmadan kendi başlarına, başka yerlerden öğrendikleri diyetleri uygulamamaları gerekir, çünkü her insanın hastalığı ve uygulaması gereken diyet programı farklı olabilir.
    Örnek diyet listesi:
    – Sabah saat 8’de: Şekersiz çay, az miktarda beyaz peynir, 2-3 dilim kepekli ekmek, domates, salatalık: Bu öğün görüldüğü gibi çok az karbonhidrat yani şeker içeren bir öğündür. Kahvaltıda fazla şekerli gıda alınmamalıdır çünkü bu saatler insülin direncinin en yüksek olduğu saatlerdir, kan şekeri çok fazla yükselebilir.
    – Saat 10-11 arasında az miktarda meyve. Meyveler fazlaca şeker içerdikleri için fazla miktarda tüketilmemelidir. 1 porsiyon meyve demek yaklaşık olarak orta boy 1 elma veya armut vaya10 adet çilek veya ince bir dilim kavun, karpuz veya 12 adet kiraz veya 2 küçük mandalina veya orta boy 1 portakal veya yarım muz veya orta boy bir şeftali demektir.
    – Öğle saat 1 civarında 1 tabak çorba, az miktarda et veya tavuk, sebze yemeği, yoğurt, kepekli ekmek ve yine 1 porsiyon meyve tüketilebilir.
    – Öğleden sonra saat 4 civarında ara öğün olarak kepekli ekmek ve yoğurt, ayran veya kibrit kutusu kadar beyaz peynir alınabilir.
    – Saat akşam 6 gibi akşam yemeğinde çorba, sebze yemeği, salata, et veya tavuk, yoğurt, kepekli ekmek gibi şekerli olmayan ürünler tüketilmelidir. Bunların yerine kuru fasulye, nohut, yeşil mecimek tercih edilebilir. Akşam yemeğinde de 1 porsiyon meyve alınabilir.
    – Yatmadan önce saat 10 gibi yoğurt, 1 dilim kepekli ekmek veya 1 kase çorba gece uzun süre açlık oluşmaması için önerilir.

    Diyabet hastalarına akşam yatmadan önce alınan ufak öğün ile sabah kahvaltısı arasında 10-12 saatten fazla aralık olmaması önerilir. Yukarıdaki örnek diyet listesinde de görüldüğü gibi karbinhidratlar gün içerisine ufak miktarda dağıtılarak alınır, tek seferde fazla miltarda şekerli gıda alınmamalıdır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Karpuz Peynir Diyeti

    Karpuz Peynir Diyeti

    Türk insanının vazgeçilmezi, yaz aylarında en kurtarıcı ikili; karpuz-peynire ABD’li diyetisyenden bir onay, bir uyarı geldi: “Meyve en kötü şeker türü fruktoza sahip ama aynı zamanda lif ve potasyum açısından son derece zengin. Kendi içinde iyi kötü dengesi var.

    ABD’de 120 binin üzerinde baskı yapan ‘Doğal Yağ Kaybetme Eczanesi‘ kitabının yazarı Prof. Dr. Harry Preuss, iyi bir diyette en önemli noktanın her şeyi bir denge içinde tutmak olduğunu belirterek, yaz aylarıyla birlikte yeniden gündeme gelen karpuz – peynir diyetine tehlikelere dikkat çekerek onay verdi.

    Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harry Preuss, 22 Mayıs Avrupa Obezite Günü öncesi, ikinci kez geldiği Türkiye’de, Antalya’da düzenlenen 35’inci Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’ne katıldı. 20 yıl öncesine kıyasla artık sokaklarda daha çok şişman insan olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Preuss, dünya genelinde artan obezitenin altında, ailesel alışkanlıklardan kültürel etkilere, yeni oluşan beslenme şekillerine ve hareketsiz bir yaşama kadar birçok sebep bulunduğunu söyledi.

    Obezitenin bu çok yönlü durumunu anlatmak için ‘Globalzite’ kavramını öneren Prof. Dr. Preuss, “Obezite her ekonomik düzeydeki insanın sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Bunun ekonomik düzeyle çok alakalı olmadığına dikkat çekmek istiyorum. Zengin insanlarda büyük masalarda, her türlü yiyeceğin bulunduğu masalarda yedikleri akşam yemekleri ve buna eşlik eden sosyal içicilikle obezite ortaya çıkarken fakir insanlarda ise yüksek düzey karbonhidrat tüketimi obeziteye neden oluyor” diye konuştu.

    Karpuz Diyeti İle 1 Haftada 5 Kilo

    YAĞIN VE ŞEKERİN SAVAŞI

    Artık her türlü yiyeceğe her yerde ulaşılabildiğini ve yüksek kalorili çok fazla yiyeceğin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Preuss, hareketsiz bir yaşam içinde insanlarının harcayamayacağı kadar kalori aldığını kaydetti. İnsanlarda son 5 yılda şekerin kan basıncını etkilediğine ilişkin farkındalık başladığına dikkati çeken Prof. Dr. Preuss, şekerin kan basıncı üzerindeki etkisini vücutta yağ birikimini artırması olarak açıklarken, bu yağlanmanın özelikle bel çevresinde oluştuğunu belirtti. Prof. Dr. Harry Preuss, bu noktada özellikle çayda, kahvede tatlandırıcı olarak kullanılan sofra şekerinin yarattığı tehlikeyle dikkat çekti. Bu tip şekerde fruktoz ve glukozun birlikte bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Preuss, “Türkiye’de durumu bilmiyorum ama sadece Amerika’da sadece şeker kamışından gelen, sadece glukoz içeren ürünleri kullanıyoruz” dedi.

    MEYVELER BİR İYİ BİR KÖTÜ

    Prof. Dr. Preuss, meyvelere özel bir parantez açarak meyvelerin ‘en kötü şeker’ olarak işaret ettiği fruktoz içerdiğini söyledi. Fare deneylerinde sadece fruktoz verilen deney hayvanlarında yağlanmanın glukoz verilen gruba göre daha fazla olduğunu kaydeden Prof. Dr. Preuss, “Meyve en kötü şeker türü fruktoza sahip ama aynı zamanda lif ve potasyum açısından son derece zengin. Yani meyve kendi içinde iyi kötü dengesine sahip. Fruktozun tek iyi yanı çok tatlıdır. Bu nedenle çok fazla tüketemezsiniz” diye konuştu.

    Beslenme uzmanı Prof. Dr. Preuss, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte Türkiye’de karpuz – peynir diyetinin yeniden gündemde olacağının hatırlatılması üzerine, aşırıya kaçmamak kaydıyla bu tip diyetin zararlı olmadığını söyledi. Karpuzun çok tatlı bir meyve olmasına karşın iyi bir meyve olduğunu ve kendisinin de tükettiğini belirten Prof. Dr. Harry Preuss, “Karpuzun içinde vücuda yararlı kimyasallar da var. O artık kendi içinde iyi kötü dengesine sahip” ifadelerini kullandı.

    EN ÖNEMLİSİ DENGE

    Beslenme biliminde her gün yeni bir şeylerin ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Preuss, beslenme alışkanlıklarına ilişkin şunları söyledi:

    “En önemli nokta her şeyi belirli bir dengede tutmak. Amerika’da, bir sağlık politikası olarak da ortaya çıkan, insanların aldıkları gıdaların etiketine yağ oranına bakmaları tavsiye ediliyor. Ama sadece yağa bakmanın bir anlamı yok. Yağdan kaçarken şeker yiyor olabilirsiniz. Gıda etiketlerinde önce kalori ve peşinden rafine karbonhidratların oranına bakmak gerekiyor. Hayatı uzatmanın yolu alınan kaloriyi azaltmaktan, rafine karbonhidratlardan beyaz un, şeker, nişasta, patates, pirinç gibi ürünlerden uzak durmaktan geçiyor. Nişasta emilimini azaltıcı, karbonhidratı bloke edici besin desteklerinin de kullanılmasını önemsiyorum.

    Karpuz diyetiyle 7 günde 1 beden incelin… Tıklayın!

    YÜKSEK PROEİN DİYETLERİ

    Prof. Dr. Harry Preuss, bir soru üzerine, son yıllarda Türkiye’de son derece yaygın olan protein diyetlerinin ABD’de yıllarca önce bırakıldığını söyledi. Bu tip diyetlerin pahalı olmasının yanı sıra ilerleyen dönemde kardiyovasküler problemler ve böbrek sorunlarını ortaya çıkardığını belirten Prof. Dr. Preuss, diyette karbonhidratı sıfıra indirmenin günlük enerji düzeyi anlamında sorunlu olduğunu kaydetti.

  • Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı?

    Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı?

    Diş çürüğünün nasıl oluştuğunu biliyor muyuz?

    Ağızda bulunan bakterilerin oluşturduğu bakteri plağı, şekerli ve unlu gıdalardan ağızda kalan artıklar sebebiyle asit oluşturuyor. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözüyor, diş minesinin bozulmasına ve çürük başlangıcına sebep oluyor.

    Diş çürüğü ağrıya neden olduğu zaman, diş hekimine başvuruluyor. Ağrının en çok, soğuk, sıcak, ekşi veya tatlı gıdaların tüketimiyle hissedildiği belirtiliyor.

    Uzmanlar, önlenebilir bir durum olmasına rağmen, dünyada dişi çürümeyen kişi sayısının çok az olduğunu ifade ediyorlar.

    Dişlerimizi çürüklerden nasıl koruyabiliriz?

    Dişleri fırçalamak ve dişlerin aralarını temizlemek, yiyecek parçalarını ve bakterileri temizlemenin en iyi yolu olarak gösteriliyor.

    Diş bakımının, dişleri günde en az iki kez( sabah ve gece yatmadan önce) fırçalama, diş aralarını da günde en az bir kez temizleme şeklinde olması gerektiği belirtiliyor.

    Diş bakımında daha da iyi olan, her öğünden sonra dişleri fırçalamak.

    Florlu diş macunu, diş fırçası ve diş ipiyle gerçekleştirilen bir temizliğin en az üç dakika sürmesi gerekiyor.

    Bu kurallara dikkat ederek diş bakımımızı yürütürsek, ağız ve diş sağlığımızı korumada üzerimize düşeni yapmış oluruz.

    Ağız – Diş Sağlığı ve Bakımı ile detaylı bilgi almak için tıklayın…

  • Kadınların ”diyet yalanları”

    Kadınların ”diyet yalanları”

    Daily Telegraph’ta yayımlanan araştırmaya göre, kadınların söyledikleri ”diyet yalanları” çoğunlukla çikolata, peynir ve alkolle ilgili.

    Timex tarafından yaklaşık 3000 kadın arasında yapılan araştırma, kadınların yeme alışkınlıklarına dair en sıklıkla kullandıkları cümlenin ”Sadece küçük bir parça yedim” olduğunu ortaya koyuyor.

    ”Öğle yemeğinde çok yiyeceğim ki, sonraki öğünlerde az yiyeyim”, ”Kendime çok nadir yemekle ilgili ödül veriyorum”, ”Çocukların tabaklarında kalanlar ziyan olmasın” ve ”Sadece yemeğin tadına baktım” en fazla söylenen ”diyet yalanlarından” bazıları.

    Kadınların çok sık dile getirdikleri bahaneler arasında hiç fast-food yemedikleri, yalnızca özel kutlamalarda bir kadeh içtikleri, kırmızı şarabın sağlığa çok faydalı olduğu ve günde 5 öğün meyve-sebze yeme kararı aldıkları da yer alıyor.

    Kadınları en çok yoldan çıkaran besinlerin ise çikolata, cips, pasta, peynir ve ekmek olduğu belirtiliyor.

    Çoğu kadının yeme alışkanlıkları konusunda çevresine ve kendisine dürüst davranmadığını ifade eden uzmanlar, diyet yapan kadınların tüm gün yedikleri besinleri yazdıkları bir günlük tutmalarının kilo kaybını önemli ölçüde arttıracağını vurguluyor.

  • Dukan Diyeti Nasıl Yapılır? Dukan Diyetinde Neler Yenir?

    Dukan Diyeti Nasıl Yapılır? Dukan Diyetinde Neler Yenir?

    Dr. Pierre Dukan tarafından yaratılmış ve kendi adıyla anılan Dukan diyeti tüm dünyada ‘aç kalmadan zayıflama yöntemi’ olarak biliniyor…

    Dukan diyeti, aslında Atkins diyetinin temeli olan düşük karbonhidrat tüketimine dayanıyor; ancak bu yeni akım haftada altı gün istediğinizi yiyebileceğinizi söylüyor. Peki, nasıl işliyor? Dukan diyetinin dört aşamasına bir göz atalım.

    1- Hazırlık Aşaması: Bu ilk aşama, ne kadar kilo kaybetmek istediğinize bağlı olarak 1-10 gün arası sürüyor. Örneğin, 10-12 kg vermek isteyen birisi için bu süre bir hafta. Hazırlık döneminde herhangi bir kalori kısıtlaması yok; ancak beslenmeniz sadece yağsız proteinlerden oluşuyor ve hemen hemen hiç karbonhidrat alınmıyor. Yemeklerinizde ayrıca yağsız süt ürünleri ve zayıflamanın gizli silahı olarak adlandırılan yulaf kepeği var. Bu diyetin savunucuları günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeğinin içerdiği lifin sisteminizi temizlerken aynı zamanda sizi tok tuttuğu konusunda hemfikir.

    2- Hedef Aşaması: Bu aşamada, 1. aşamadaki gıdaları tüketmeye devam ediyorsunuz. Sadece, diyetinize iki günde bir nişastasız sebze ekleniyor. Bu aşama hedeflediğiniz kiloya ulaşıncaya kadar devam ediyor.

    3- Takviye Aşaması: Bu diyetin yaratıcısı Dr. Dukan bu aşama ile diyetinin benzerlerinden kendisini ayırdığını söylüyor. Takviye aşamasında diyetinize karbonhidrat eklenmeye başlanıyor. Haftada iki kere ‘kutlama öğünü’ diye adlandırılan istediğiniz her şeyi yiyebileceğiniz bir döneme giriliyor. Haftada bir gün, sadece yağsız protein tüketiliyor.

    4- Koruma ve Sabitleme Aşaması: Bu son aşama aşağıdaki üç kuralı yaşam biçiminiz haline getirmek üzerine kurulu.

    – Haftada bir gün sadece protein yeniyor. (Bu, her hafta aynı gün olmalı.)
    – Hayatınızın sonuna kadar günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeği tüketiliyor.
    – Asla asansör ve yürüyen merdiven kullanılmıyor. Günde 20 dakika yürüyüş yapılıyor.

    Dukan diyetinin artılarına baktığımızda, uzun vadede size beslenmenizi nasıl yöneteceğiniz hakkında beceri geliştirme, meyve ve bazı karbonhidratları rahatça tüketme imkanı veriyor. Benim bu noktada size önerebileceğim temel değişiklik beyaz karbonhidratları tüketmemenizdir.

    Bizce, kilo vermenin en iyi yolu gıdaların dengeli tüketildiği sağlıklı bir beslenmedir. Sağlıklı bir kiloyu korumanın aylık besin miktarlarını hesaplamaktan daha önemli olduğuna inanıyoruz. Eğer dünyaca ünlü Dukan diyetini deneyecekseniz, aşamalar arasında kilo alıp verirken oluşabilecek yo-yo etkisine dikkat edin !

    Dr. Pierre Dukan diyeti ile zayıflama Fransa’nın en ünlü beslenme uzmanlarından biri olan Dr. Pierre Dukan’ın kaleme aldığı kitapta egzersiz yapmadan yüksek miktarda protein tüketerek kilo verilebileceği söyleniyor. Dr. Dukan’ın Protal (proteins alternatives) diyeti meşhur Atkins, South Beach ve 70’li yıllarda popüler olan protein diyetlerine benziyor. Sınırsız protein tüketip aç kalmadığınız ve az miktarda yağ kullandığınız için vücut mevcut yağ depolarını harcamaya başlıyor.

    Dukan Diyetinde sınırsız et yiyebilirsiniz…

    Diyetin ilk aşaması saldırı… Beş gün yapılması önerilen diyetin bu aşamasında sadece protein var. Dana ve sığır eti biftek, fileto, kıyma olarak tüketilebiliyor. En fazla yüzde 10 yağ içeren et yapışmayan bir tavada, fırında ya da ızgarada pişirilebiliyor. Tavuk ya da hindi eti de diyete uygun. Dr. Dukan kitabında hindi fümenin, tavuğun göğüs etinin rahatlıkla yenilebileceğini söylüyor. Tüm deniz ürünleri ve balıklar da diyete uygun gıdalar arasında yer alıyor. Buharda pişirilmiş, ızgara ya da tütsülenmiş her türlü deniz ürününü yiyebilirsiniz ancak yağlı ve konserve olanlardan uzak durmanız gerekiyor. Yumurta 3-4 adeti geçmemek şartıyla, yağsız süt, yoğurt veya peyniri ise istediğiniz kadar yiyebilirsiniz.

    Saldırı aşamasında dikkat etmeniz gereken en önemli şeylerden biri de bol bol su içmek. Günde en az iki litre su vücudu protein atıklarından temizlemek açısından önem taşıyor. “Et, tavuk, balık tatsız tuzsuz olur, yenmez” diyorsanız bu diyette her türlü baharat, sirke, maydanoz, soğan, sarımsak serbest. Acıktığınız zaman bu saydığımız gıdaları sınırsız olarak tüketebiliyorsunuz. Dr. Dukan protein içeren gıdaların iştahı azalttığını ve 3-4 gün protein tüketildiğinde açlık hissinin neredeyse yok olduğunu belirtiyor.

    Bir de yapmamanız gerekenler var tabii: Yoğun egzersiz (ilk üç gün yorgun olabilirsiniz), öğün atlamak, ketçap ya da mayonez gibi yağ ve şeker içeren soslar tüketmek… Bu aşama hiçbir özür, sapma, duraklama kabul etmiyor. Yani “Biraz ara vereyim, şu tatlıdan bir kaşık alayım” deme şansınız yok.

    KİLO KAYBI ZAYIFLAMA DİYET

    Beş günlük saldırı aşamasını geçtikten sonra şimdi asıl kilo vereceğiniz bölüme geliyorsunuz. Bu aşamada haftada 2-3 kilo verebilmenin mümkün olduğu iddia ediliyor. Mönünüzde ise birinci aşamadakı proteinlere ek olarak çiğ ya da pişmiş olarak sebze tüketebiliyorsunuz. Örneğin domates, salatalık, brokoli, ıspanak, pırasa, lahana, kereviz, mantar, patlıcan, biber, havuç, her türlü yeşillik… Ancak nişasta içeren patates, pirinç, mısır, bezelye, fasulye, mercimek gibi gıdalar tamamen yasak. Sebzelerin de tıpkı etlerde olduğu gibi mutlaka yağsız pişirmeniz gerekiyor.

    HAFTADA 1 GÜN PROTEİN

    Aradan haftalar geçti, sonunda bütün fazlalıklarınızdan kurtuldunuz. Bu durumda diyetiniz sona erdi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü şimdi koruma aşaması başlıyor. Bu aşamanın ne kadar süreceğini ise kaybettiğiniz kilo x 4,5 formülüyle buluyorsunuz. Örneğin 15 kilo verdiyseniz 67 gün koruma diyeti yapmanız gerekiyor. Neler yiyebileceğinize gelirsek… Her gün sınırsız et, tavuk, deniz ürünleri, yağsız süt, yoğurt, peynir ve yumurta… Haftada altı gün; bir porsiyon meyve (muz, üzüm, kiraz hariç her türlü meyve), iki dilim kepekli ekmek, 40 gram normal peynir, kilo verme aşamasındaki sebzeler… Haftada iki kez birer porsiyon nişastalı gıdalar (patates, makarna vs), kuzu eti, tatlı… Bu aşamayı da geçtikten sonra artık yapmanız gereken tek şey var: Normal hayatınıza devam ederken haftada bir gün saf protein diyeti yapmak…

    Dukan Diet is a fast weight loss, low hunger diet

    I wonder how many people started their new diet today? And how many of those people started The Dukan Diet? Well, a lot more than last year that’s for sure! Of course, January 1st 2011 was a Saturday, but with hangovers to nurse, the shops closing early, and loads of food still left in the house, I wonder how many people thought “Saturday’s a weird day to begin a diet – I’ll go on the Dukan diet first thing Monday!”

    Starting any diet can be a time of mixed feelings. On the one hand we are hopeful that the diet will work and that at some point (in the not too far off future) we will be the size we’d like to be. But on the other hand, we’re worried that the diet won’t work, or that we won’t be able to stick it out. The Dukan diet is a diet of motivation. it has been designed to help you stick to it and to lose weight fast.

    First of all, The Dukan diet is actually four diets rather that one. For each stage of the weight loss process, there is a stage of the Dukan diet that is suited for your specific weight loss needs.

    The Attack Phase

    This stage lasts 2-7 days depending on your weight loss needs and you will see two things happen. Firstly, you will lose noticable amounts of weight and secondly you will notice your appetite for fatty and sugary foods disappearing. The most vulnerable time for giving up a diet is right at the beginning when you have relatively little to lose. Because you have actually lost weight in the first week you really do feel like you will throw away what you’ve already achieved if you give up now and start again next week.

    The Cruise phase

    This is the main weight loss stage of the Dukan diet. You will be on this stage until you reach your ideal weight. During the cruise phase you have a wider menu option, will still be losing noticable weight and hunger pangs and food cravings will be minimal.

    The Consolidation phase

    The worst thing about a diet is not usually losing the weight but actually trying to keep it off once you’ve reached your weight loss goal. This phase is designed to make sure you don’t quickly put back on all the weight you’ve lost. You can eat 2 meals a week of whatever you like to celebrate your weight loss achievement.

    The Stabilization phase

    This final stage is all about returning back to a regular eating habit but without putting weight back on. You can eat want to you like as long as you follow 3 simple rules.

    If you fancy giving the Dukan diet a try you can find all the information you need from The Dukan Diet book, written by Dr. Pierre Dukan, as well as on this site. You can see the foods I ate, the weight I lost, and how I got on with my time on The Dukan diet

    Dukan diyeti, hayatımıza “Fransız kadınlarının zayıf kalmalarını sağlayan diyet” olarak girdi. Çünkü aklımızda hep şu soru vardı.

    Kruvasan, peynir ve şarap memleketi Fransa’da nasıl oluyor da bütün kadınlar düzgün bir fiziğe sahip olarak kalabiliyorlar.

    Son zamanlarda kitabıyla ortalığı kasıp kavuran beslenme uzmanı pierre dukanın kendi adıyla lanse edilen dukan diyetine müteşekkir olduklarını biliyoruz artık Fransız kadınların. Dukan diyeti bundan tam 10 yıl önce Fransız damak tadıyla tanıştırıldı. Ve 1,5 milyon Fransız kadın bu diyete bağlı kaldı.

    Peki nedir bu Dukan diyeti?
    Karbonhidrat sevenler, üzgünüz ama bu bir protein diyeti! Yağsız proteinleri, süt ürünlerini, balık ve kümes hayvan etini içeriyor.

    Diyetin ilk aşaması

    Diyetin ilk aşaması oldukça keskin. Sadece et, balık, yumurta ve yağsız süt ürünlerini tüketiyorsunuz. Bu aşama, ilk 10 günü içeriyor. İlk beş gün içinde 3 kilo vermeniz bekleniyor.

    Bu saf protein aşamasında ağız kuruluğu ve ağız kokusu sorunu yaşayabilirsiniz. Ancak her iki durum da kilo veriyor olduğunuzun işareti. Bu durumun üstesinden gelmek için daha çok su içmenizi öneriyor Dukan. İlk dört günden sonra kabızlık sorunuyla karşılaşabilirsiniz. Bu sorunun üstesinden gelmek için de yulaf kepeğinize bir çorba kaşığı buğday eklemeniz gerekiyor.

    Bu aşamada listedeki her şeyden özgürce yeme hakkınız var. Diyetin sloganı: “İstediğin kadar ve istediğin zaman ye!” Kulağa hoş geliyor, değil mi?

    Dukan diyetinin aşamaları

    1. aşama: İlk 10 gün sadece protein yiyorsunuz. (Et, balık ve yağsız süt ürünleri)

    2. aşama: Sırasıyla “sebze ve protein günleri” ve sadece “protein günleri”. Sebzeli günlerde sınırsız sebze yiyebiliyorsunuz.

    3. aşama: Her gün protein ve sebze günü. Fakat bir miktar meyve, iki dilim ekmek ve peynir yiyebiliyorsunuz her gün. Ayrıca haftanın 1-2 günü karbonhidratlı yiyecek tüketebiliyorsunuz (makarna ve pilav). Haftada iki kez ‘kutlama öğünü’ kapsamında istediğiniz her şeyi yiyebiliyorsunuz.

    4. aşama: Bu aşamada ne seviyorsanız herhangi bir sınırlama olmadan ve kendinizi suçlu hissetmeden yiyebiliyorsunuz. Ancak kural şu: Her perşembe sadece protein günü. Daima!

    Protein aşamasının kurallar listesi

    1. Sığır ve dana eti, hatta tavşan eti yiyebilirsiniz ama kuz eti yasak. Tabii etin yağlı kısımlarını yememeye özen göstermelisiniz. Eti ızgarada, fırında pişirilmiş ya da haşlanmış olarak yiyebilirsiniz. Tabii sıvı yağ, tereyağı ve herhangi bir krema ya da sos eklemeden. Yağsız kızartma yolunu da seçebilirsiniz. Bunun için tavanın yüzeyini çok az sıvı yağ ile ovalayın ve eti kızartın. Kıymayı yumurta, gebre otu ve baharatlar ile karıştırıp köfte halinde de tüketebilirsiniz.

    2. Tavuk ve hindi eti yiyebilirsiniz. Tabii yemeden önce derisini soymak şartıyla. Ve kanatları dışında kalan kısımlarını tüketmelisiniz.

    3. Az yağlı ya da yağsız jambon tüketebilirsiniz. Şarküteri ürünleri, pişmiş ya da tütsülenmiş jambon yemeyin, çünkü bu şekilde çok yağlıdırlar.

    4. Sığır eti, dana eti ve tavuk ciğeri yiyebilirsiniz.

    5. Bütün balıkları; taze, dondurulmuş, tütsülenmiş, konserve, kurutulmuş halde yiyebilirsiniz. Ancak yağda ya da herhangi bir yağlı krema ile pişirilmemiş olarak.

    6. Tüm kabuklu deniz hayvanlarını tüketebilirsiniz.

    7. Günde iki yumurtadan daha fazlasını yiyebilirsiniz. Eğer yüksek kolesterol sorununuz varsa, hafta üç ya da dört yumurta sarısını tüketebilirsiniz. Yumurtanın beyazı yasak!

    8. Yağsız süt ürünleri; yoğurt, süzme peynir, yağsız süt tüketebilisiniz. Sade yoğurt ya da hindistan cevizi, vanilya, limon ile tatlandırılmış yoğurt sınırsız! Fakat yağsız yoğurt ya da meyveli yoğurdu günde iki kere ile sınırlandırmalısınız.

    9. Tatlandırıcılar, sirke, baharatlar, şifalı otlar, sarımsak, soğan, salatalık, limon suyu (sadece yiyeceklerin üzerinde, içecek olarak değil), hardal, tuz (ölçülü miktarda), ölçülü miktarda şekersiz doğal ketçap, şekersiz sakız yasak değil.

    Ek kurallar
    – Günde 1,5 litre su içmelisiniz. Bu, midenizde doluluk hissetmenize yardımcı olur. Çay, kahve ve diyet içecekleri de tüketebilirsiniz.

    – Günde 1,5 çorba kaşığı yulaf kepeği (örneğin, yoğurdun üstünde ya da pankekin içinde) tüketmelisiniz.

    – Her gün 20 dakika hızlı bir şekilde yürümelisiniz.

    – Tüm sıvı yağlardan ve tereyağından sakınmanız gerekiyor.

    Sebze diyeti
    Haftanın iki günü (pazartesi ve perşembeleri)salt protein günleri, diğer günleri de sebze ile kombinlenmiş protein günleri olarak belirleyebilirsiniz!

    Et ya da balıkla birlikte yiyebileceğiniz; çiğ, buharda pişmiş, haşlanmış ya da folyo ile fırında pişirilmiş sebzeler şunlar: enginar, kuşkonmaz, patlıcan, brokoli, lahana, kereviz, kabak, radika, rezene, salatalık, mantar, balkabağı, marul, turp, kuzukulağı, soya fasulyesi, ıspanak, domates.

    Tüm bu sebzeleri istediğiniz kadar ve istediğiniz zaman yiyebilirsiniz. Ancak eğer hızla kilo vermek istiyorsanız bu yiyecekleri tamamen boş mideye değil, acıkmanıza az bir zaman kala tüketin ki daha az yeme ihtiyacı duyun.

    Dikkat!
    Havuç ve pancar da bu listeye dahil. Ancak bunlar karbonhidrat içerdiklerinden, her öğün tüketmekten kaçının. Diyetinizde patates, pirinç, mısır, fasulye ve mercimek gibi diğer karbonhidrat içeren gıdalardan da uzak durun.

    Tipik sebze ve protein günü diyeti:
    Kahvaltı: Kahve (yağsız süt ve tatlandırıcı ile) ya da çay (tatlandırıcı ile),225 gram kadar yağsız peynir ya da yoğurt, bir dilim hindi eti, tavuk ya da jambon, bir adet haşlanmış yumurta.

    Ara öğün: Bir küçük yoğurt ya da 115 gram kadar yağsız peynir.

    Öğle: Mantar, ton balığı, kremalı kahve.
    Ara öğün: Bir dilim jambon ya da somon balığı, yulaf kepeği ile yapılmış pankek (2 çorba kaşığı yulaf kepeği eklemek yeterli).
    Akşam: Kabak çorbası, sığır eti kebabı, süt ve yumurtadan yapılmış muhallebi gibi bir tatlı.

    Dukan Diyeti Deneyimlerimiz diyet hakkında yorumları görebilirsiniz…

  • Akdeniz Diyeti

    Akdeniz Diyeti

    Bitkisel kaynaklı besinler, çeşitli kronik hastalıkları, özellikle koroner, kalp hastalığı ve bazı kanser türlerini geriletiyor.

    Akdeniz yemeklerinin önemli bir kısmını sebzeler oluşturur, yıl boyu her mevsimde bol olan sebze sıkça yenilir. Yemek hazırlanırken mümkün olduğunca yiyeceğin doğallığını bozmadan pişirmeye özen gösterilir. Yemeklerde ağız tadı önemli olduğu kadar, görünüşe de çok önem verilir ve göze hitap etmesi için doğal garnitürlerle (yeşil veya siyah zeytin, yeşil sebzeler, kuru üzüm kullanılır) süslenir.

    Günümüzde bitkisel kaynaklı besinlerin daha fazla yenmesi önerileri bunları yüksek miktarda tüketen popülasyonlarda, çeşitli kronik hastalıkların, özellikle de koroner, kalp hastalığının ve bazı kanserlerin daha seyrek görülmesinden dolayıdır.

    Akdeniz ülkelerinin sıcak iklimine ve sağlığa en uygun olan bu beslenme şekli yaz için en uygun diyettir. Akdeniz sahillerinin damak tadının simgesidir Bu beslenme şekli kırmızı ete az yer verir; balık, tahıl, sebze meyve ve lif ağırlıklıdır, zeytinyağı en önemli besindir, süt yoğurt ve peynir protein kaynağı olarak balık ile birlikte yer alır. Bu beslenme tipi kalp damar hastalıkları ve kansere karşı koruyuculuk ile uzun ve kaliteli bir yaşamın temel anahtarıdır.

    Akdeniz Diyeti

    Sabah
    1 dilim tam çavdar ekmeği (erkekler için iki dilim)
    50 gram lor peyniri
    1 tatlı kaşığı zeytinyağı, kekik, pul biber, taze fesleğen
    Domates, yeşilbiber, maydanoz
    Şekersiz açık çay

    Ara öğün
    1 dilim karpuz

    Öğle
    1 kâse mercimek salatası
    1 dilim az yağlı beyaz peynir
    1 dilim tam çavdar ekmeği

    Ara öğün
    1 dilim peynir (erkekler için iki dilim peynir)
    2 kepekli grisini (4 kepekli grisini)
    5 yeşil zeytin

    Akşam
    6 çorba kaşığı kıymalı bezelye
    3 çorba kaşığı bulgur pilavı (erkekler için 4 çorba kaşığı bulgur pilavı)
    Cacık veya ayran

    Ara
    1 şeftali
    10 fındık

    Diyette dikkat edilmesi gerekenler
    Gün boyunca 4-5 fincan açık ve şekersiz siyah çay, daha fazla miktarda şekersiz bitki çayı ile en fazla 2 fincan kahve içilebilir.

    Su tüketimi kadınlar için günlük en az 8-10 bardak, erkekler için ise en az 10-12 bardak olmalıdır. Gerekli durumlarda alkol tüketimi kadın için haftada 2-3 kadeh, erkek için 4-5 kadeh ile sınırlandırılmalı ve şarap tercih edilmelidir.

    Salatalara 1 tatlı kaşığı zeytinyağı yeterlidir.

    Sebze yemeklerinde 1 kg için 2 çorba kaşığı zeytinyağı kullanılmalıdır.

    1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile 5 adet zeytin birbirinin yerine kullanılabilir.

    Bu programlar Sağlıklı Beslenme ve Diyetetik biliminin temel ilkeleri göz önünde bulundurularak düşük aktiviteye sahip sağlıklı yetişkinler için örnek olarak hazırlanmıştır.

    Kronik rahatsızlığı olanlar ile hiç sağlık muayenesinden geçmemiş olanların, hamilelik, emzirme dönemi gibi özel bir beslenme programı içinde olanların hekime danışmadan veya bir beslenme uzmanı ile şahsen görüşmeden uygulamamaları önemlidir.

    İlgili Konular ;
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Bikini Diyeti
    15 Günde 10 Kilo Diyetiyle Zayıflama Deneyimlerimiz

  • Adım Adım Dukan diyeti

    Adım Adım Dukan diyeti

    Dr. Pierre Dukan tarafından yaratılmış ve kendi adıyla anılan Dukan diyeti tüm dünyada “aç kalmadan zayıflama yöntemi” olarak biliniyor. Dr. Öz, Dukan diyetinin adımlarını mercek altına aldı.

    Henüz Dukan diyetini duymamış olan varsa, yakında duyacağından eminim. Bu yeni trend bütün Avrupa’yı sarmış durumda. Prenses Kate Middleton bile kilo almadan istediğinizi yiyebildiğiniz bu diyeti uygulayanlardan. Kulağa gerçek olmayacak kadar iyi geliyor, öyle değil mi?
    Dukan diyeti, aslında Atkins diyetinin temeli olan düşük karbonhidrat tüketimine dayanıyor; ancak bu yeni akım haftada altı gün istediğinizi yiyebileceğinizi söylüyor. Peki, nasıl işliyor? Dukan diyetinin dört aşamasına bir göz atalım.

    1- Hazırlık Aşaması: Bu ilk aşama, ne kadar kilo kaybetmek istediğinize bağlı olarak 1-10 gün arası sürüyor. Örneğin, 10-12 kg vermek isteyen birisi için bu süre bir hafta. Hazırlık döneminde herhangi bir kalori kısıtlaması yok; ancak beslenmeniz sadece yağsız proteinlerden oluşuyor ve hemen hemen hiç karbonhidrat alınmıyor.

    Yemeklerinizde ayrıca yağsız süt ürünleri ve zayıflamanın gizli silahı olarak adlandırılan yulaf kepeği var. Bu diyetin savunucuları günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeğinin içerdiği lifin sisteminizi temizlerken aynı zamanda sizi tok tuttuğu konusunda hemfikir.

    2- Hedef Aşaması: Bu aşamada, 1. aşamadaki gıdaları tüketmeye devam ediyorsunuz. Sadece, diyetinize iki günde bir nişastasız sebze ekleniyor. Bu aşama hedeflediğiniz kiloya ulaşıncaya kadar devam ediyor.

    3- Takviye Aşaması: Bu diyetin yaratıcısı Dr. Dukan bu aşama ile diyetinin benzerlerinden kendisini ayırdığını söylüyor. Takviye aşamasında diyetinize karbonhidrat eklenmeye başlıyor. Haftada iki kere “kutlama öğünü” diye adlandırılan, istediğiniz her şeyi yiyebileceğiniz bir döneme giriliyor. Haftada bir gün, sadece yağsız protein tüketiliyor.

    4- Koruma ve Sabitleme Aşaması: Bu son aşama aşağıdaki üç kuralı yaşam biçiminiz haline getirmek üzerine kurulu.

    Haftada bir gün sadece protein yeniyor. (Bu, her hafta aynı gün olmalı.)
    Hayatınızın sonuna kadar günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeği tüketiliyor.
    Asla asansör ve yürüyen merdiven kullanılmıyor. Günde 20 dakika yürüyüş yapılıyor.
    Dukan diyetinin artılarına baktığımızda, uzun vadede size beslenmenizi nasıl yöneteceğiniz hakkında beceri geliştirme, meyve ve bazı karbonhidratları rahatça tüketme imkanı veriyor. Benim bu noktada size önerebileceğim temel değişiklik beyaz karbonhidratları tüketmemenizdir.

    Bence, kilo vermenin en iyi yolu gıdaların dengeli tüketildiği sağlıklı bir beslenmedir. Sağlıklı bir kiloyu korumanın aylık besin miktarlarını hesaplamaktan daha önemli olduğuna inanıyorum.

    Eğer dünyaca ünlü Dukan diyetini deneyecekseniz, aşamalar arasında kilo alıp verirken oluşabilecek yo-yo etkisine dikkat edin.