Etiket: pamuk

  • Pamuk Yiyerek Zayıflama

    Pamuk Yiyerek Zayıflama

    Pamuk Yiyerek Zayıflama Yeni bir diyet çeşidi model dünyasını ele geçirdiğinde pek de şaşırtıcı olmuyor. Bu güne kadar Master Cleanse (Limonata) Diyetinden, Tenya (bağırsak solucanı) Diyetine kadar her şeyi deneyen modeller yemek konusunda gözlerini karartmaya niyetliler.

    Pamuk Yiyerek Zayıflama

    Ancak ünlü oyuncu Eddie Murphy’nin model kızı Bria Murphy bazı modellerin gün içinde sıfır kalori tüketmek adına pamuğa batırılmış portakal suyu yediklerini açıkladığında, tüm sektör karıştı. Modellerin üzerindeki inanılmaz baskıyı anlatan Bria, özellikle moda haftası boyunca modellere hiçbir şey yememeleri konusunda uyarı verdiklerini açıkladı.

    Tüm bu söylentilere uzmanlık alanından bir açıklama getiren Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Marissa Lippert; son zamanların yeni beslenme modasını değerlendirdi.

    Pamuk Yiyerek Zayıflama | 1

    Sunucu: Pamuk toplarını yemeden önce portakal suyuna batırmakta herhangi bir besin değeri kazanma durumu oluyor mu?
    Marissa Lippert: Hayır, hiçbir besin değeri kazanmıyorlar. Portakal suyuna batırılmış pamukta hiçbir lif yoktur ve kalori almak yerine besleyici kaynakları kullanma durumu da söz konusu değildir. Sadece kendilerini kısa sürede doymuş hissetmek için pamuk yiyorlar ve portakal suyunun tek amacı ise tadının daha çekilebilir olmasını sağlamak.

    S: Peki, sadece portakal suyuna batırılmış pamuklu topları yiyen modeller, enerji seviyelerini nasıl koruyorlar?
    M.L: Benim tek tahminim, kafein ve/veya diğer takviyeleri devam ettirmeleri… Ancak bunun da çok uzun bir süre sürebileceğini düşünmüyorum. Yemek yemediğiniz zaman kan basıncınız çok düşer ve tansiyonunuz size sıkıntı çıkarır. Bu anlarda ise muhtemelen ağızlarına portakallı pamuk topları atarak enerjilerini yükseltiyorlar. Yemek yemedikleri için mideleri o kadar küçülüyordur ki günde 500-800’den fazla kalori tüketebileceklerini düşünmüyorum.

    Pamuk Yiyerek Zayıflama | 2

    S: Pamuk topu diyetinin olası yan etkileri nelerdir?
    M.L: Kötü beslenme onları sağlıksız bir bağışıklık sistemine sürükler. Bunun yanı sıra vücut hep aç kaldığı için devamlı açlık ve kıtlık modundadır. Bu da elde kalan tüm yağ ve kasın yakılması demektir. Sonuç olarak metabolizma bozulur ve birçok hastalık meydana gelir.

    Artı olarak, pamuk sindirim amaçlı değildir, özofagus ve bağırsak kanalları için zararlı olabilir. Müshillere muhtaç kalacakları bir kabızlık yaşamaları da muhtemeldir.

  • Pamuk Poğaça

    Pamuk Poğaça

    Pamuk gibi yumuşacık, lezzetli mi lezzetli bir poğaça tarifine ne dersiniz? O zaman size pamuk poğaça tarifini muhakkak denemenizi öneririz.
    Pamuk Poğaça Tarifi İçin Malzemeler:
    1 su bardağı ılık su,
    1 su bardağı ılık süt,
    1 su bardağı sıvı yağ,
    5 çorba kaşığı toz şeker,
    1 çorba kaşığı tuz,
    1 paket toz maya,
    Aldığı kadar un.

    İçi İçin:
    Peynir,
    Maydanoz.
    Üzeri İçin:
    Yumurtanın sarısı,
    Susam

    Pamuk Poğaça Yapılışı
    Maydanozu ince ince doğrayalım.
    Bir kabın içine maydanozu, peyniri koyalım ve iyice karıştıralım.
    Başka bir kabın içine tüm malzemeyi koyalım ve yumuşak bir hamur yoğuralım.(hamur çok hafif
    ele yapışıyor olacak)
    Hazırladığımız hamurun üzerini kapatalım ve 30 dakika dinlendirelim.
    Hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar koparalım ve elimizin içinde açalım.
    Peynirli harçtan koyalım ve kapatalım.
    Yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizelim ve üzerlerine yumurtanın sarısını sürüp, susam serpelim.
    Pamuk Poğaçalarımızı, önceden ısıtılmış 180° fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim

     

    pamuk poğaça
    pamuk poğaça
  • Kış aylarında tırnak bakımı

    Kış aylarında tırnak bakımı

    Bu son bahar ve kış tırnaklarınız için çok mükemmel olacak: Kıyafet ve ayakkabıda olduğu gibi metalik görünüşlü oje renkleri de bu sonbahar ve kışın vazgeçilmezi olacak.

    2013-2014 sonbahar – kış oje renk trendi olarak metalik menekşe rengi, mavi, yeşil göze çarpıyor. Metalik renk dendiğinde aklınıza hemen klasik gümüş rengi gelmesin. Kızmızı, yeşil ve zengin mavi tonlarınında metalik renklerini de düşünmelisiniz.

    Buna ek olarak el tıknaklarda dağınık görünümlü, koyu, dumanlı kırmızı ve dut rengi tonları kullanılmaktadır. Özellikle göz alıcı mat görünümlü boyamalar, alışılmadık şekiller bu sonbahar ve kışın oje trenleri arasında.

    Trendler arasında birbirinden farklı oje renklerini, dokularını ve desenlerini kombin yapmak da var.

    Ojelerde metalik görünüm ve mat cilalı renk birleşimi etkileşiminin yanında bu sonbahar ve kışın gerçek trendi manikür. Örneğin tırnak uçlarınızı mat bir oje ile geri kalan kısmını parlak bir oje ile boyayarak bu kasvetli sonbahar günlerinde göz alıcı bir mat parlak trendi oluşturabilirsiniz.

    Oje nasıl sürülmeli ? Tırnaklar nasıl oje sürmeye hazır hale getirilir? Oje sürerken taşarsa nasıl temizleyebiliriz? Ojenin tırnakta daha kalıcı olması için neler yapılabilir? Kırmızı oje hangi tip tırnaklara daha iyi durur? Koyu renk ojeleri sürerken nelere dikkat etmeli? Oje nerede muhafaza edilir? Koyu renk ojeyi çıkarmanın kolay yolları nelerdir? Tüm sorularınızın cevapları videolarla UZMANTV’de… Koyu renk oje çıkartmanın püf noktaları nelerdir? Hangi malzemeler kullanılmalı? İz kalmaması nasıl sağlanır? Oje bozulursa tamamını çıkartıp yeniden mi sürmek gerekir? Rötuş nasıl yapılır? Fırçanın üzerine aldığımız ojenin miktarı ne kadar olmalı? Oje sürmeye tırnağın neresinden başlanır? Tırnak kaç fırça darbesiyle tamamen boyanmış olmalı? İkinci katı sürmek için ne kadar beklenmeli? İkinci katı sürerken neye dikkat etmeli? Kırmızı oje sürmenin püf noktaları neler? Kırmızı nasıl törpülenmiş tırnaklara daha çok yakışır? Koyu renk ojeyi sürerken fırça darbelerinin ve sürülme hatalarının gözükmemesi için ne yapalım? Koyu renk ojede ikinci katı sürmek gerekir mi? Koyu renklerde ikinci katı sürerken nelere dikkat edelim? Koyu renk ojeleri çıkarırken, ojenin kenarlara bulaşmaması için nasıl bir yol izleyelim? Bu durumda tırnağın kenarlarını temizlemek için ne kullanalım? Ojeyi bozmadan kenarları nasıl temizleriz? Ojenin tırnaktaki dayanıklılığı kullandığımız markayla mı ilişkili? Başka neler ojenin tırnaktaki ömrünü kısaltır? Ojeyi sürdükten sonra dayanıklılığını artırmak için üzerine sürebileceğimiz bir şey var mı? Oje nerede muhafaza edilirse ömrü daha uzun olur? Sıcak veya soğuğun ojeye zararı olur mu? Koyulaşmış ojeler için ne yapılabilir? Ojenin bozulduğu nasıl anlaşılır?

  • Essie diyor ki ; Essie Oje

    Essie diyor ki ; Essie Oje

    Ben Essie ve renk benim tutkum

    Kıyafetimize uygun ojeyi seçmek için ilk olarak kıyafetimizin rengini baz alarak seçim yapmalıyız. Eğer kıyafetimiz günlük bir kıyafetse açık renkleri tercih etmeliyiz, özel bir davet veya toplantı gibi bir organizasyonda bulunulacaksa da koyu renkler tercih edilmelidir.Ojenin rengi kıyafetimizin renk tonlarıyla uyumlu olmalıdır örneğin turkuaz bir gece elbisesi giyiyorsak bordo renk oje kullanabiliriz. Günlük yaşamımızda kullanırken de örneğin bej tonlarında bir kıyafet giydiysek yine bej tonlarında açık renkli ojeler tercih edilmelidir.

    Renk bir kızın en iyi arkadasıdır

    Asla renkten korkma

    Renginin tadını çıkar

    Benim adım Essie ve ben bir renk bagımlısıyım!

    iyi bir manikür olmadan asla tam olarak giyinmis sayılmazsın

    Ben Essie ve ben renk için yasarım.

    Eger rengi uyuyorsa, sür.

    Üzerine daha renkli seyler geçir

    Muhtesem renk her zaman modadır

    Renk bir tutkudur

    Ben renkli hayaller kurarım

    Seksinin yeni tanımı, merak uyandıran renkler

    Asla renkten korkma

    Ne giydigin degil nasıl giydigin önemli

    Renk konusunda cesur ol ve keyfini çıkar! Bir durus sergilemekten korkma

    Ellerin dünyaya verdigin mesajdır

    Tırnakların araçların degil, mücevherlerindir.

    Renkler benim tutkum…

  • Oje sürerken dikkat edilmesi gerekenler

    Oje sürerken dikkat edilmesi gerekenler

    Ojenin kusursuz görünmesi için nelere dikkat edilmesi gerekiyor, biliyor musunuz?

    Oje sürerken dikkat edilmesi gerekenler
    • Özellikle renkli ojelerde yaşanan sorunlardan biri de ojenin tırnak kenarlarına taşması oluyor. Böyle bir durum yaşadığınızda kulak temizleme çubuğu ve törpünüzü az miktarda asetona batırmalı, ucu ile kenarlara taşan ojeleri temizlemelisiniz.
    • Kullanacağınız oje kırmızı ya da koyu renk ise tırnağınıza uygulamadan önce mutlaka bir kat parlatıcı sürmelisiniz. Böylelikle koyu renk ojenin mat görünmesini engellediğiniz
    • Tırnağınıza uygulayacağınız ojeyi önce tırnağınızın tam ortasına sürmeli sonrasında sağ ve sol kenarlara uygulamalısınız.gibi ojeyi çıkarttığınızda tırnağınızda ojenin izlerinin kalmasını Da önlemiş olursunuz.

    French manikür nasıl yapılır? Tıklayın !

    • Oje seçiminde giyeceğiniz kıyafetin rengi kadar ten renginiz de önemli. Kış aylarında sürdüğünüz mat ojeler yaz aylarında bronz teninizle çok da güzel durmayabilir.
    • Oje sürmeye başladığınızda ilk olarak yapılan yanlışlardan biri fırçaya aldığınız oje miktarının bol olması. Çok bol oje sürdüğünüzde hem ikinci katı sürmekte zorlanırsınız hem de tırnağınızın üzerinde kalın bir katman oluşmasına neden olursunuz. Bu da ojenizin daha geç kurumasına neden olur. Fırçayı hafifçe ojeye batırmalı ve ince bir katman olarak iki defa uygulamalısınız.

  • Yağsız diyet sağlık değil !

    Yağsız diyet sağlık değil !

    Hiç yağ içermeyen bir diyette, günlük enerjinin sağlanması için çok yemek gerekir. Diyetlerde yağlar günlük enerji ihtiyacının yüzde 30’unu karşılamalıdır…

    Kilo alırız diye yemeye korktuğumuz yağlar, aslında o kadar da korkutucu değil…

    1. Günlük enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını,
    2. Yağda çözülen vitaminlerin (A, D, E, K) alınmasını,
    3. Vücüdumuzda sentezlenemeyen fakat sağlıklı olmamız için mutlaka besinlerimizden almamız gereken bazı yağları (esansiyel yağlar) sağlarlar.

    Mısır, soya, pamuk, keten, fıstık ve bazı deniz balıkları (somon, uskumru, hamsi, sardalye), esansiyel yağlar açısından zengin gıdalardır. Dolayısıyla enerjinin başka kaynaktan sağlanması mümkün olsa da bazı vitaminlerin ve esansiyel yağların alınması için belirli bir miktarda yağın diyetimizde bulunması gerekir.

    Ayrıca yağlar besinlerimize lezzet katar, doygunluk hissi yaratırlar. Hiç yağ içermeyen bir diyetten, günlük normal enerjinin sağlanması oldukça büyük miktarlarda gıda alınmasını gerektirir.

    Yiyeceklerle aldığımız yağların % 98’inden fazlası trigliseritlerden oluşur. En çok tükettiğimiz yağlar olan tereyağ, margarinler, zeytinyağ, ayçiçek yağı, mısırözü yağı hepsi trigliseritlerden oluşur. Bu yağların yakılmasıyla elde edilen enerji miktarı yaklaşık aynıdır (9 kkal/gr). Bitkisel yağlarda kolesterol bulunmaz, ancak hayvansal yağlarda kolesterol bir miktar bulunur.

    Sağlıklı bir diyet için
    Sağlıklı kişiler için ideal bir diyette yağlar günlük enerji ihtiyacının yüzde 30’unu karşılamalı ve çeşitli yağları (az doymamış, çok doymamış, doymuş) eşit oranda içermelidir. Diyetimizde bulunan trigliseritlerin içerdiği yağ asitleri, diğer yağların da metabolizmalarını etkiler. Örneğin, doymuş yağların (tereyağı) kolesterol düzeylerini yükselttiği, buna karşılık doymamış yağların (mısırözü, soya) düşürdüğü bilinir. Bu sebeple kalp-damar hastalığı bulunan veya risk taşıyan kişilere doymamış yağlar içeren diyet önerilir.

    Özellikle balıklarda bulunan ve çok doymamış yağ asitleri içeren bir grup yağın (w-3 yağ asitleri ailesi) damar sağlığına olumlu katkıda bulunduğu bilinmektedir. Sadece hayvansal gıdalarla beslenen Eskimolarda kalp-damar hastalıklarının görülmemesi diyetlerinin bu yağlardan zengin olması ile açıklanmıştır.

    Zeytinyağı nasıl saklanmalı?
    Zeytinyağını buzdolabında veya soğuk ortamda muhafaza etmeyin.
    Zeytinyağını, güneş ışığından uzak, oda sıcaklığında ve nem almayacak şekilde ağzı kapalı olarak saklayın.
    Dumanlanma noktası düşük olduğundan, pişirilmemesi, genellikle salatalarda kullanılması, yemeklerde kullanılacaksa yemek pişip altı kapandıktan sonra eklenmesi önerilir.

    Raf ömrü 18 aydır, baharatlı zeytinyağlarında ise 1 yıldır. Fakat natürel zeytinyağı 18- 20 derece sıcaklıkta ve ışıksız ortamda korunursa yıllarca değerlerini yitirmez.

    TRİGLİSERİTLER VE BESLENME

    Trigliseritler nedir?
    Besinlerdeki margarin, mısır ve ayçiçek yağı genellikle trigliserit formundadır. Bu yağlar, vücut dokularında da trigliserit olarak depolanır. Besinlerle alınan trigliseritler, karaciğerde farklı yollardan metabolize olur. Bunlar:
    Eğer çok fazla doymuş yağ tüketirseniz, karaciğeriniz çok fazla kolesterol üretir ve bu kolesterol kan dolaşımına katılır.
    Eğer fazla miktarda besin tüketirsiz, karaciğeriniz aşırı tükettiğiniz bu besinleri trigliseritlere çevirir ve vücudunuzda yağ olarak depolanır.
    Eğer alkol tüketiyorsanız, karaciğeriniz, kanınızda dolaşan alkolden daha fazlasını üretir.

    Yüksek trigliserit bir sağlık problemi mi?
    Kanda trigliseritlerin yüksek olması, diğer risk faktörleriyle bir araya geldiğinde kalp hastalığı oluşma riskinizi artırabilir. Yüksek trigliserit miktarını da içine alan diğer risk faktörleri; yüksek kolesterol, ailede kalp hastalığı öyküsü olması, sigara kullanımı, yüksek tansiyon ve obezitedir.

    Normal trigliserit seviyesi ne olmalı?
    Eğer kan kolesterolü normal seviyedeyse (200 mg/dl’nin altı), trigliseritler için 250 mg/dl’nin altı normal seviye olarak kabul edilmektedir.

    Kan trigliserit düzeyi nasıl azaltılabilir?
    Düşük yağ içeren besinler tercih edilmelidir. Yumurta sarısı haftada 3-4 kereden fazla tüketilmemelidir. Yanında posa miktarını artırması için, tam tahıllı ürünler veya sebzeler tüketilmelidir. Meyve suyu yerine kurutulmuş meyve tüketmek de trigliserit seviyenizi düşürmenize yardımcı olacaktır.
    İdeal kilo hedeflenmeli ve ona ulaşılmalıdır. Kilo vermek de gerçekten etkili bir şekilde trigliserit seviyenizin düşmesine neden olacaktır.
    Günlük fiziksel aktivite artırılmalıdır. İdeal kiloya sahip olmanız için de gerekli olan fiziksel aktivite, trigliseritlerinizin azalmasına yardımcı olacaktır.
    Sigara içilmemelidir.
    Alkol tüketiyorsanız, miktarı ve tüketim sıklığı ayarlanmalıdır.

  • Oje sürmenin incelikleri

    Oje sürmenin incelikleri

    Çok basit bir iş gibi görünsede, oje sürmenin ne kadar zor bir iş olduğunu tüm kadınlar bilir. Tırnağın etrafına taşırmadan, dalgalandırmadan, etlere bulaştırmadan, dökmeden oje sürmek beceri ister. Bunları yapmadan ojeyi sürmek biraz el becerisi gerektirir tabii ama asıl işin tekniğini bilmek önemlidir.

    Törpü işlemi ile oje sürme aynı gün yapılmamalı

    Öncelikle ojenin rengine karar verilmelidir ve bunu yaparken tırnak şekli göz önünde bulundurulmalıdır. Kısa ve köşeli tırnaklar için koyu renkler ideal olacaktır. Uzun ve yuvarlak biçimli tırnaklar için ise öneri açık ve pastel tonlu ojeler.

    Oje sürerken başarılı sonuç almak için, oje sürmeden önce ellerin de hazırlanması gerekir. Eller, lanolinsiz bir sabunla sıcak suda yıkanmalı ve havlu ile kurulanmalıdır. Aseton ile tırnaklarda kalan kirler ve yağlarda çıkartılmalıdır.

    Ojeden önce, tırnakların sağlığı için ojenin altına koruyucu sürmeyi de unutmamak gerekir çünkü zemin çok önemlidir. Koruyucu tırnak uçlarına yoğun olarak uygulanmalı ki, ojenin tırnak uçlarındaki ömrü uzasın. Bu arada ojenin uzun ömürlü olması için törpüleme işlemi ile oje sürümünün aynı gün içinde yapılmamasını öneriliyor.

    İlk kat ince uygulanmalıdır

    Oje sürmeden önce, şeffaf bir kat uygulanmalıdır. Bu kat hafif dışarı da taşırılmalıdır ki, oje sürüldüğünde tırnak etlerine renkler yapışmasın. Ardından oje sürülmeye başlanabilir. Oje sürmeye tırnağın tam ortasından başlanmalıdır ve üç seferde oje sürme işlemi tamamlanmalıdır. Birinci kat tüm tırnaklara uygulandıktan iki dakika sonra ikinci kat sürülmeye başlanmalıdır. Her bir tırnak üç adımda bitirilmelidir. Parlak bir görüntü elde etmek için ikinci kat oje kuruduktan sonra parlatıcı uygulanabilir.

    Ojenin pürüzsüz olması için rengin ilk katında ince uygulama tercih edilmelidir. Oje fırçasının tırnağa paralel uygulayarak, oje tırnakların başlarından uçlarına doğru sürülmelidir. İkinci katı uygularken ise, baş parmaktan küçük parmağa doğru gidilmelidir.

    Ojeyi hızlıca kurutmak için buzlu su

    Ojeyi sürmek kadar, bozmadan kurutmak da önemlidir. Oje kurutmayla ilgili çok pratik bir ipucu: Buzlu su dolu kabın içinde elleri 1-2 dakika bekletmek. Sonraki günlerde de ojenin üzerine üç günde bir oje kurutucusu uygulanması, ojenin renginin daha uzun süre canlı ve kalıcı olmasını sağlayacaktır. Eğer kurutucu yoksa, saç kurutma makinesinin düşük sıcaklığında elleri dönüşümlü olarak bekletmek işe yarayacaktır.

    Oje ne kadar başarılı uygulansa da, ojeler mutlaka soyulacaktır. Bu durumda silip tekrar baştan oje sürülmek istenmiyorsa, bunun da çaresi de;ojesi soyulmuş tırnağa önce ince bir kat oje sürüp, kuruduktan sonra bir kat daha sürülmelidir. Üzerine tekrar parlatıcı veya kurutucu uygulanmalıdır. Soyulan yerler için daha mat ve koyu bir renk ile yama yaparak daha trendi bir görünümde sağlanabilir.