Etiket: özel

  • Ramazan için Diyet Listesi

    Ramazan için Diyet Listesi

    Ramazan için Diyet Listesi
    Ramazana özel diyet önerileri

    Beslenme tipi ile saatlerinin değişmesi ve hareketin azalması nedeniyle Ramazan ayında kilo almak kaçınılmaz hale geliyor. Ancak uzmanların önerdiği dengeli beslenme yöntemiyle şişmanlamak bir yana, kilo bile verilebiliyor.

    Ramazan ayının gelişiyle birlikte oruç tutanların günlük beslenme şekli birdenbire değişiverir. Genelde 3 öğünden ibaret olan günlük beslenme 2 öğüne düşerken özellikle kırmızı et, ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, tatlı ve börek tüketimi artar. Buna karşılık meyve, sebze ve beyaz et tüketimi azalır. Oysa ki ister 3 öğün, isterseniz 2 öğün yiyin; günlük almanız gereken karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral oranları hep aynı olmalıdır.
    Dengeli beslenerek ‘Ramazan ayında hiç diyet olur mu?’ diyenlere yanıtımız: Evet. Bir günde almanız gereken besin değerlerini iftar ve sahura akıllı bir şekilde bölüştürerek sağlıklı bir şekilde kilo verebilirsiniz. Bunun için Ramazan’da sıkça yapılan beslenme hatalarından kaçınmalısınız. Bahar Tıp Merkezi Uzman Doktoru M. Ali Çelebi, beslenme hatalarını şöyle sıralıyor: ‘İftarda boş mideye birden yüklenip hızlı ve çok yemek midede ağırlık, yanma, bulantı, gaz ve kabızlık gibi sorunlara yol açıyor; yemek esnasında su içmek sindirimi güçleştiriyor. İftarda ağır yemekler yiyip sahura kalmamak mideyi zorluyor.’

    Az ama sık yemeği ve iftar ile sahur öğünlerini 3-4 öğüne paylaştırmayı öneren John F. Kennedy Hastanesi Diyetisyeni Selçuk Yurttaş ise oruç tutarken kilo almamak için öncelikle dengeli beslenmenin ve besin değeri yüksek olan kaliteli besinlerin önemine değiniyor. Yurttaş’a göre oruca 1 bardak su ve iftariyeliklerle başladıktan sonra bir kâse çorba içip ara verilmeli; daha sonra hafif bir sebze yemeği, ızgara et, yoğurt ve salata ile devam edilip sahura kadar bol su içilmeli ve meyve yenmeli. Diyetisyen Banu Kazanç ise sahur öğününde reçel, bal, domates, peynir ve 2-3 dilim ekmek yemeyi öneriyor. Veya az yağlı börek, pilav ya da makarna ile hoşaf veya taze meyve suyunun ideal bir sahur yemeği olduğunu belirtiyor. Susuzluğu giderici özelliğinden dolayı sahuru çayla tamamlamak gerektiğinin altını çiziyor.

    Ramazan’da nelere dikkat etmelisiniz?
    Ramazan ayında, oruç tutan kişilerin mide ve sindirim sistemi farklı çalışmaya başlar, bu nedenle yemek yerken birçok şeye dikkat etmek gerekir.

    * Yaklaşık 12 saat dinlenmeye çekilen mideye aniden yüklenmek, sindirim sorunlarına neden olabilir. Orucu hafif yiyeceklerle açın.

    * Ramazan ayı süresince yapılan başlıca beslenme hatalarından biri de az meyve yemektir. Günde en az 2 porsiyon meyveyi çiğ ya da komposto olarak tüketin.

    * Ramazan ayında kişinin tatlı ihtiyacı artabilir. Bu gereksinim kalorisi azaltılmış tatlılarla giderilmeli. Yağlı ve ağdalı tatlılar yerine hoşaf, komposto veya sütlü tatlılar yiyin.

    * İftar sırasında yemekle birlikte çay ve kahve içmek yemeklerden alınan vitaminleri öldüreceğinden bu içecekleri yemekten bir süre sonra içmenizde yarar var.

    * Ramazan’da kilo vermek istiyorsanız günlük almanız gereken kaloriyi iftar ve sahur öğünlerine paylaştırın. Sebze ve meyve gibi düşük kalorili besinlere ağırlık verin. Hareketsiz kalmayın. İftardan sonra mutlaka yürüyüş yapın.

    * Mutlaka sahura kalkın. Bu şekilde hem aç kaldığınız süre azalır hem de metabolizmanız daha az yavaşlar.

    * Kolesterolünüz yüksekse ve oruç tutuyorsanız kırmızı et ve tereyağı tüketimini sınırlamanız, haftada en az 1-2 kez balık ve kuru baklagil yemeniz gerekiyor.

    * Oruç tutarken vücut uzun süre susuz kalacağı için, iftar ve sahur arasında bol su içmeye özen gösterin.

    * Su içmek bağırsak ve böbreklerin çalışmasını hızlandırır. Ancak yemek esnasında su içmek, sindirim sistemini bozabilir.

    * Ramazan’da sigara tiryakilerinin çoğu, iftar yemeğine başlamadan hemen bir sigara içer. Aç karnına içilen sigaranın zararları çok daha fazla olduğu için, yemekten önce sigara içmeyin.

    Oruç ne zaman sakıncalı?
    Uzun bir açlıktan sonra ağır yemek, kalbin yükünü artırabilir. Dolayısıyla kalp krizi, yüksek tansiyon, beyin kanaması ve felç gibi hastalıklar artabilir. Mide ülseri vakalarında ülseri azdırabilir. İnsülin iğnesi kullanan, hamile olan, kan şekeri normalin altına düşen ve 65 yaş üzerinde olan, düzenli ilaç kullanmayıp diyetini uygulamayan şeker hastaları oruç tutamaz. Kan şekeri 140’ın altında olan ve insülin iğnesi kullanmayan ikinci tip şeker hastaları oruç tutabilirler. Oruç tutmak kişiyi manevi açıdan rahatlattığı için stresten uzak tutuyor. Bu durumdan en çok asabi şekeri ve tansiyonu olanlar yararlanırlar. Oruç tutan şeker hastası sahura mutlaka kalkmalı. Ramazan’da kandaki şeker düzeyi ilk günlerde düşer, ancak ikinci haftadan sonra kan şekeri 40 ile 80 puan arasında yükselir. İftarda tıka basa yemek yemek, pankreasın yorulmasına ve kan şekerinin artmasına neden olur. Diyabet ve tansiyon hastaları, ateşli hastalıkları olanlar, sık ilaç alımının gerektiği durumlarda, akıl hastaları, verem ve kanser hastaları oruç tutmamalıdırlar.

    Ramazan için diyet önerileri

    Türk Kalp Vakfı Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Sumru Özbay’ın Ramazan özel diyeti

    Sahur önerileri
    * 3 kibrit kutusu kadar peynir, 5-6 zeytin, bol salata, 4 dilim ekmek, bol salata. Veya:
    * 1 kibrit kutusu kadar peynir, 1 yumurta, 5-6 zeytin, söğüş salata, 4 dilim ekmek.
    Veya:
    * 7-8 çorba kaşığı makarna, 1 porsiyon beyaz veya kırmızı et, komposto. Veya:
    * 3 yumurtalı menemen, 4 dilim ekmek, çay ya da kahve.

    İftar önerileri
    * 1 kâse çorba, 1 porsiyon et (tavuk ya da balık), 1 porsiyon sebze yemeği, yarım su bardağı yoğurt, salata, 2-3 dilim ekmek.
    Veya:
    * 1 kâse çorba, 1 porsiyon et, 1 porsiyon sebze yemeği, salata, yarım su bardağı yoğurt, 5-6 çorba kaşığı pilav veya makarna, 1 kâse komposto.

    Diyetisyen Aşkın Yüksel’in Ramazan özel diyeti

    Sahur önerileri
    * 2 yumurtalı menemen, çay, 2 dilim kepek ekmeği, 1 meyve.
    * 1-2 kibrit kutusu kadar beyazpeynir, 5-6 zeytin, 2 dilim kepek ekmeği, 1-2 mevsim meyvesi.
    Veya:
    * 1 kâse yoğurt, 2 dilim tepsi böreği (4-5 kibrit kutusu kadar), 1-2 mevsim meyvesi. Tatlandırıcı ile hazırlanmış kuru kayısı veya erik kompostosu.

    Sahur önerileri
    Çalışanlar için:
    * Hurma, zeytin veya su ile orucu açın. 1 kâse sebze veya mercimek çorbası, 1-2 dilim kepek ekmeği, 1-2 kibrit kutusu kadar beyazpeynir.
    * Yağsız peynirli tost, söğüş salata, 1 elma veya mandalina.
    Evde oruç açanlar için:
    * 1 porsiyon ızgara balık, 4-5 çorba kaşığı zeytinyağlı sebze yemeği , 2 dilim kepek ekmeği
    Saat 21:00’de: 2-3 meyve, Komposto, Hafif sütlü bir tatlı

    İlgili Konular ;
    Ramazan Menüsüyle Kilo Verme Yöntemi
    Ramazan Diyeti
    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay
    Dukan Diyeti
    Anti Selülit Diyeti
    Atkins Diyeti
    Akdeniz Diyeti
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti
    Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
    Fast Food Diyeti Listesi

  • Diyet kişiye özeldir

    Diyet kişiye özeldir

    Çoklukla bir toplulukta diyetisyen olduğunuzu öğrenenler, bir kağıt üzerine yazılmış, ayaküstü verebileceğiniz, salt yüzlerine bakarak oluşturacağınız, sihirli listelerin, mucize formüllerinizin olduğunu sanırlar…

    Oysa, diyet kişiye özeldir.

    Yaşam tarzınız çok yoğun bir koşuşturma içinde olabilir, öğrenci veya ev hanımı olabilirsiniz. Her birinizin yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları farklılık gösteriyordur veya metabolizma hızınız çeşitli nedenlerle yavaşlamış olabilir. Diyelim ki, menopoz dönemindesiniz ya da kullandığınız ilaçlar, hormon faaliyetlerinizdeki değişimler kilo almanızın sorumlusu olabilir. Kalp-damar hastalıkları, tansiyon ve şeker gibi sağlık problemleriniz olabilir. Hedefleriniz farklı olabilir, vereceğiniz kilo 20 kilogramın üstündedir veya 3-5 kilo fazlanız olabilir. Diyet programları bu bilgiler ışığında hazırlanmalıdır. Kilo yönetimi kişiye, cinsiyete, yaşa, sağlık verilerine, hatta mevsimlere bağlı olarak değişir. Kişiler için hazırlanan diyet listeleri öğün bazında, gün ve hafta bazında planlanmalı, farklılıklar içermelidir. Sürekli aynı diyet listesi ile insanları zayıflatmak mümkün olmaz, çeşitliliği, farklılığı olması gerekir. Vücudun kilo vermemeye direndiği, platoların oluştuğu dönemde, zaman zaman kalori artırmak dahi gerekir.

    Diyete başlamadan önce vücut bileşim analizi cihazı ile kişinin; yağ, kas, su oranı, metabolizma hızı ölçülür ve ideal ağırlığı saptanır. Kişilerin kullanmak zorunda oldukları ilaçlarını bilinmeli, insülin-şeker değerleri (açlık, tokluk), kolesterol değerleri, karaciğer enzimleri, böbrek fonksiyonları, kan sayımı gibi parametreleri tespit edilmeli, tiroid hormonları gibi ölçümler ile sağlık durumları belirlenmelidir. Kişinin geçirdiği hastalıklar, özellikle hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp yetmezliği bulunanlarda, kalp krizi riski yüksek olanlarda bu durum daha da önem kazanır.

    Diyet planlarken, kilo yönetiminde duygusal yönlere dikkat etmek gerekir. Çünkü sıklıkla mutsuzluk, tatminsizlik hisleri kişileri aşırı yemeğe yöneltir. Sorunun biyolojik mi, ruhsal kaynaklı mı olduğunu çözebilmek için altta yatan temel biyolojik veya ruhsal sorunu doğru anlayıp, kilo vermek isteyen kişiye yardımcı olmak için gerekirse farklı branştaki uzmanların yardımını istemek gerekir.

    Kilo vermek isteyenler için vurgulamak istediğim nokta; 3 aylık bir zaman diliminde 12-15 kilo verebilirsiniz, bu değer, şu anki kilonuz ile bağlantılı olarak değişim gösterir. Kişinin mevcut kilosuna bağlı olarak haftada 0,5-1 kilo vermesine sağlıklı kilo kaybı denebilir. Beden Kitle İndeks’i çok yüksek kişilerde (30′un üzerinde) başlangıçta kilo vermek kolay olur ancak bir süre sonra vücut bir platoya ulaşır. Planlanan bir beslenme programı ile kişilerin kilo verme hızı dengelenir. Ayrıca bu süreçte fiziksel aktivitenin önemi büyüktür.

    Şok diyetler ve sağlığınız!

    Genellikle, kişiler hızlı bir şekilde kilo vermek ister, şok diyetler yapıldığındaysa verilen kiloların çoğu su ve kaslardan gider. Oysa asıl hedef vücutta fazla yağ yüzdesini azaltmak vücuttaki kas oranını koruyarak, verilen kiloların yağdan olmasını sağlamak olmalıdır. Yeterli ve düzenli bir beslenme programıyla vücuttaki yağdan vermek kalıcı kilo kaybını sağlar. Kilo verirken onca zorluğu yaşarken hızla verilen kiloları geri almak da bir o kadar kolay olur. Sık sık başa dönmek ise metabolizmanızı yavaşlatarak verdiğinizden fazla kiloları almanıza neden olacaktır.

    Hangi yaşta olursanız olun, ayda 4-5 kg üstündeki kilo kaybını vücut tolere edemeyebilir!

    Vücuttaki yağlarının kaybedilmesi, sağlığınızı kazanmanın en etkili yollarından biridir. Böylece yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kalp-damar hastalıkları, TİP 2 diyabet, kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması gibi hastalıklara yakalanma riskiniz azalır.

    Sağlıklı olmak adına sağlığınızdan olmayın!

    LÜTFEN DİKKAT: 3 Günde 5 kilo, haftada 7 kilo gibi mucize diyetlerle sağlığınızdan olabilirsiniz. Bu tür yazıları bir yerlerden okuyup, arkadaşınızdan aldığınız fotokopi listelere, kilo vermek için zayıflama ilaçlarına, bitkisel ve hiçbir zararı olmadığı iddia edilen otlara, çaylara, bitkisel karışımlara itibar ederek sağlığınızı riske atmayın.

    Hangi risklerle karşı karşıyasınız?

    Zayıflama ve kilo kontrolü dengeli bir beslenme programı ile sürdürülebilir. Kısa sürede size kilo kaybettireceği söylenen karışımlar, diüretik (idrar söktürücü), laksatif (bağırsak boşaltıcı) özellik taşırlar. Tartınız, size düşük kiloları göstermesine rağmen kaybettiğiniz, “yağ” değil, “su” dur. Vücudunuzdan su ile birlikte mineralleri de kaybedersiniz.

    (Örneğin; kaybettiğiniz sodyum/potasyum dengesinin bozulmasına kalp kasının olumsuz etkilenmesine neden olur.) Düşük kalori alımı sonucunda vücudun direnci düşer, kas kaybına uğrar, yüksek protein diyetleri ile (Ketoz gibi) böbrek fonksiyonlarına zarar verebilir. Ani şeker ve tansiyon düşmesi gibi sorunlar yaşanması ise, telaffuz bile etmek istemediğim, ölümlere varan sağlık sorunlarına yol açabilir. Yine, gençlerin kilo kaybını ciddi olarak takıntı haline getirmeleri ise yeme bozukluğu olarak tanımlanan (Anoreksiya Nevroza veya Bulumia’ya) ciddi psikolojik sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca, aşırı kilolu insanların yeterli karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallerden yoksun düşük kalori beslenme eşliğinde, ağır egzersizler yapmaları ise sağlık adına çok ciddi riskler içermektedir. Özellikle ailesinde kalp şikâyetleri olanların bu tür risklere girmelerini ise hiç doğru bulmuyorum.

    Şok Diyetler adı verilen ve kısa sürede çok kilo verdiren diyetler çok düşük kalori ve sınırlı besinlerle yapılırlar. Oysaki bu uygulama metabolizmanın yavaşlaması, kas kaybı ve iştah kontrolünün bozulmasına neden olur. Bu tarz diyetlerin kalıcı olma şansı yoktur. Bir miktar kilo verilmiş olsa da, bunlar ilk fırsatta geri alınır. Hatta kişi daha az veya eskisi kadar bile yese kilo almaya devam eder.

    Sağlıksız zayıflama diyetleri

    Bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili sağlıksız zayıflama diyetleri; baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk ve kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansızlık, ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi gibi pek çok sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

    Obezite sorununa çözüm

    Günümüzde gittikçe yaygınlaşan obezite sorununun tedavisinde sadece diyet yapmak yeterli olmaz; az kalori almak ise çözüm olmaz. Vücut buna adapte olur ve böyle durumlarda vücut metabolizma hızını düşür ve daha az enerji harcamaya meyilli olur. Kısıtlayıcı bir diyet bırakıldığında daha hızlı bir kilo alımı başlar. Onun için yaşam tarzında, beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapmak ve fiziksel aktivite programını yaşam boyu uygulamak gerekir.

    İlgili konular ;
    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay
    Dukan Diyeti
    Anti Selülit Diyeti
    Atkins Diyeti
    Akdeniz Diyeti
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti
    Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
    Fast Food Diyeti Listesi

  • Yaza özel Saç Bakımı

    Yaza özel Saç Bakımı

    Yazın sonunda kuru, nemini kaybetmiş ve bakımsız görünen saçlarla karşılaşmak istemiyorsanız, önleminizi şimdi alıp, yaza özel bakımınızı yapmalısınız.

    Yazın saç bakımı için şu önerilere dikkat etmelisiniz:

    Saçlarınızı şampuanlayıp duruladıktan sonra parmaklarınızla hacimlendirici losyonlar kullanırken oluşan statik elektrikten kaçının. Eğer saçınız ince ise parmaklarınızla masaj yaparak uygulanan losyonlar yerine sür ve bırak tipi losyonlar tercih edin.

    “Tazeleyici” sloganıyla tanıtılan ürünler kuru saç tellerini nemlendirirler. Hacimlerndirici sloganıyla satılan ürünler ise saça hacim kazandırırlar. Saçınıza uygun olan ürünü kullanın.

    Saç bakımı ürünleri genellikle saçı parlatmak için tasarlanmışlardır, saçı parlatırlar ama hepsi nem kazandırmazlar. Saç bakım ürünlerini satın alırken, saçınıza nasıl bir etki göstermek için üretildiklerinden emin olun ve saç bakım ürünlerinden size uygun olanlarını satın alın.

    Saçların için normalde fön, ütü , kıvırcıklaştırıcı ürünler gibi sıcak işlem yapan saç ürünleri kullanıyorsanız, yazın bunlara bir ara verin ve saçlarınızı havanın kurutmasına bırakın. Saçlarınız böylece kendilerini toparlamak için fırsat bulacaktır.

    Islakken örülmüş saçlar havayla kuruduğunda çok güzel görünümlü dalgalara sahip olursunuz.

    Güneşte zarar görmüş saçlarınız için son derece faydalı olan bakım maskelerini kullanın.

    Saç uçlarına Jojoba yağı uygulamanız onları yumuşatacaktır. Jojoba yağı kıvırcık saçlarda da harikalar yaratabiliyor. Jojoba yağı aynı zamanda şampuan öncesi saç bakımı olarak ya da gün içinde kuru saçların korunmasında kullanılabilir.

    Ekstra saç bakımı için bir derinlemesine saç bakım ürününü, ıslak ya da kuru saça uygulayın, plastik bir poşet ya da duş bonesiyle başınızı yatmadan önce sarın. Saç bakım ürününün gece boyunca saçlarınızın yıpranmış bölümlerine nüfuz ederek onları onarmasına ve tekrar ihtiyacı olan nemi kazandırmasına izin verin.

    Plajda ya da havuzda hazırlıksız olarak güneşin altında kalırsanız, hemen bir şapka bulun ya da şemsiyelerden birinin altına geçerek korunun.

    Fön makinenizden ayrılamayanlardansanız, saçlarınızı kuruturken onları koruması için sür ve bırak türü bir saç bakım ürününü kullanın.

    Yazın en sıcak günlerinde mutlaka saçınızı direk güneş ışığından korumaya çalışın.

    Buklelerinize parlaklık kazandırması için kullandığınız parlatıcı saç ürünlerini kullanırken dikkatli olun. Bu ürünler genellikle silikon barındırırlar ve birkaç dakika içerisinde bütün saçınızı kaplarlar. Bu uzun dönemde sadece daha kötü problemlere neden olur.

    Saçlarınız da saç derisi gibi güneşte yanabilir. Güneşte yanan saçlardan kurtulmanın tek yolu hasarlı bölümleri kestirmektir. Saçlarınızı kestirmek yerine saçlarınızdaki güneş yanıklarını engellemek en güvenli yol.

    Güneşin altında korunmasız olarak saatlerce durmanız saçınıza ve saç derinize yapabileceğiniz en kötü şeydir. Plajda şapka takmaktan hoşlanmıyorsanız, içeriğinde SPF koruması olan bir saç bakım ürününü mutlaka kullanın.

    Saçlarınıza yazın çok daha nazik davranmalısınız. Yaz dönemi şampuanınızı saçınızdaki nem oranını daha fazla artıracak ve genel olarak nazik bir şampuanla değiştirin.

    Yaz döneminde saç bakım ürünlerinizi olabildiğince doğal olanlarla değiştirin. Güneş ışığına maruz kaldığında saçınıza zarar verebilecek kimyasallar barındıran saç bakım ürünlerinden kaçının.

    İçeriğinde alkol barındıran bütün saç bakım ürünlerinden uzak durmanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın, bu ürünler saçı inanılmaz derecede kurutmaktadırlar.

    Yazın saçlarınızı korursanız bütün sonbahar ve kışı onları canlandırmak için harcamazsınız. Korunma, saçlar için yapılabilecek en iyi şeydir.

  • Babalar Günü Hediyeleri 2012

    Babalar Günü Hediyeleri 2012

    Babanızı sevindirmenin özel bir yolunu mu arıyorsunuz? Birbirinden güzel 2012 Babalar Günü hediyeleri …

    İlgili konular ;
    2012 Babalar Günü Ne Zaman?
    Baba
    Bana Bir Masal Anlat Baba
    Bana Babanızı anlatın