Etiket: organik gıda

  • Metabolizmanızı hızlandıran 15 formül!

    Metabolizmanızı hızlandıran 15 formül!

    Düzenli ve hızlı çalışan bir metabolizma hepimiz için çok önemlidir. Çünkü hızlı metabolizma demek, daha fazla kalori yakımı, dolayısıyla kilo kontrolü demektir. Metabolizma hızını birçok faktör etkiler.

    Aşağıda belirtilen uzman tavsiyelerine uyarak siz de hızlı bir metabolizmaya sahip olabilirsiniz.

    Metabolizmanızı hızlandıran 15 formül

    Metabolizmanızı hızlandıran 15 formül
    Metabolizmanızı hızlandıran 15 formül

    Organik Gıdalar Tüketin!
    Günlük tükettiğiniz gıdaların organik olmasına özen gösterin! Araştırmalar kimyasal içeren gıdaların metabolizmayı yavaşlattığını gösteriyor. Bu, organik olmayan gıdalarda bulunan toksinlerin, vücutta sindirilmeden yağ olarak depolanması anlamına geliyor. Bedeninizde özellikle basenlerinizde yağ birikimi istemiyorsunuz, en iyi çözüm organik meyve ve sebzelerle beslenmek.

    Metabolizmayı Hızlandırmanın 7 Yolu Tıklayınız

     

    Metabolizmanızı hızlandırmak meditasyon
    Metabolizmanızı hızlandırmak meditasyon

    Meditasyon Yapın!
    Düzenli meditasyon yapmak vücudunuzun metabolizma hızını artırmaya yardımcı olur. Stres, özellikle bel çevrenizde yağ hücrelerinin toplanmasına yol açarak, hem iç organlarınızın yağlanmasına, hem de vücut şeklinizin bozulmasına neden olur. Meditasyon stres kontrolü sağlayarak, yediğiniz gıdaların daha iyi sindirilmesini, her zaman formda kalmanızı sağlar.

    Metobolizma hızlandırmak için yeşilçay
    Metobolizma hızlandırmak için yeşilçay

    Yeşil Çay İçin!
    Yeşil çay zayıflamak için doğru bir tercihtir! “Sağlığa faydalı 10 bitki” isimli araştırmada yeşilçayın içinde bulunan “kateşin” maddesinin metabolizma hızını artırarak, vücut kütle indeksini azalttığı tespit edilmiştir. Araştırmalar gösteriyor ki yeşilçayın kanıtlanan diğer bir yararı da kötü kolestrolü düşürerek, kolestrolle savaşta büyük bir rol oynamasıdır.

    Metobolizma hızlandırmak için soğuk duş
    Metobolizma hızlandırmak için soğuk duş

    Soğuk Duş Alın!
    İşte kilo vermenin yollarından bir diğeri!
    Soğuk suyla duş almak, üşümenize ve vücudunuzun titremesine, bu da kasların büzüşmesini sağlayarak, metabolizma hızınızı artırır. Diğer bir söylemle, vücudunuz normal vücut ısısına dönmeye çalışırken, metabolizmanız harekete geçer.

    Metabolizma hızlandırmak için nane
    Metabolizma hızlandırmak için nane

    Nane veya Narenciye koklayın!
    Bir gıdayı koklamak ve metabolizmanın hızlanması:), bunu duymak size garip gelmiş olabilir. Fakat araştırmalar gösteriyor ki nane ve narenciye bitkileri sinir sistemini uyararak metabolizmayı hızlandırıyor. Meşrubatlara atacağınız bir kaç nane yaprağı ile metabolizmanız harekete geçecektir.

    Metabolizma hızlandırmak için soğuk su
    Metabolizma hızlandırmak için soğuk su

    Soğuk Su İçin!
    Su, besinleri hücrelere taşıyarak, vücudumuzun fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yerine getirmesi için temel içecektir. Araştırmalara gösteriyor ki, günde 8-12 bardak su içenlerin Bmr’si yani temel metabolizma oranı, yalnızca 4 bardak içenlerden çok daha yüksek. Soğuk su içmek ise, musluk suyu ısısına oranla daha fazla yağ yaktırıyor. Tüm bunlara ek olarak, su içmek tokluk hissi vererek, daha az yemenize sebep oluyor.

    Metobolizma hızlandırmak için baharatlı gıdalar
    Metobolizma hızlandırmak için baharatlı gıdalar

    Baharatlı gıdalar tüketin!
    Baharatlı gıdalar yerken gözleriniz yaşarıyorsa, bilin ki vücudunuz kalori yakıyor, çünkü baharatlı gıdalar, kalp atış hızını artırır, bu yiyecekler yenirken daha fazla enerji harcanır, bu daha çok kalori harcanması anlamına gelir.

    Keten tohumu:
    Keten tohumu, midede su alarak şişmekte ve tokluk hissi yapmaktadır. Barsak hareketlerini artırarak dışkılamayı kolaylaştırır. Ayrıca sindirim sistemi üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı metabolizma hızını arttırır. 1 kase yoğurdun içine 1 tatlı kaşığı keten tohumu karıştırarak tüketebilirsiniz. Mutlaka arkasından 2 su bardağı su tüketin.

    metobolizmanizi_hizlandiran_15_formul_8

    İşyerinizde, zaman zaman kalkın hareket edin!
    Ünlü diyetisyen William Sukala, obezitenin en önemli nedenlerinden birini, iş yerlerinde geçirilen, uzun süre hareketsiz saatler olarak tanımlıyor. Eğer işiniz ofiste ve sürekli oturarak geçiyorsa, 5 dakikada bir, bu mümkün değilse 15 dakika da bir kalkın hareket edin. Bu çay almaya gitmekte olabilir, lavaboya gitmekte. Bu uygulamalar, metabolizmanızı harekete geçirmekte etkili olacaktır.

    metobolizmanizi_hizlandiran_15_formul_9

    Bir fincan kahve alın!
    Kahve alışkanlığı, sizin uykunuzu açmaktan fazlası demektir! Diyetisyenler kafeinin kalp atış hızını, nabzı, ve metabolizmanın hızını artırdığını bildiriyor.Araştırmalar kahveyi kafeinli içenlerin metabolizma hızlarının, kafeinsiz içenlere oranla %16 daha hızlı çalıştığını gösteriyor.

    metobolizmanizi_hizlandiran_15_formul_10

    Nefes alın!
    Evet doğru tüm canlılar olarak nefes alıyoruz:)! fakat doğru nefes almak, nefes alırken ağızdan alıp ağızdan vermek yerine, burnumuzundan nefesi çekip, akciğerlerimizi oksijenle doldurmak, ve bu şekilde soluk alıp vermek çok önemlidir. Nefes egzersizleri sayesinde vücudumuza daha fazla oksijen alımı olur, bu da gıdaların oksijenle yakımını düzenle hale getirip, metabolizmanızın muntzaman işlemesine yardımcı olur.

    Metobolizma hızlandırmak için gülmek
    Metobolizma hızlandırmak için gülmek

    Daha fazla gülün!
    Araştırmalar, günde yüz kez gülmenin sağladığı enerji yakımını, 10 dakika kürek çekmekle veya bisikletle 15 dakika egzersiz yapmakla bir tutuyorlar. Bunlara ilaveten gülmek, stres hormanlarını etkisiz hale getirerek, sindirim sisteminin düzenli işlemesine yardımcı oluyor. Kahkaha atmak kan şekeri üzerinde de pozitif etkilere sahip. Son gülen iyi gülmekle kalmıyor, zayıfta kalıyor:),

    Metabolizma hızlandırmak için zeytinyağı
    Metabolizma hızlandırmak için zeytinyağı

    Günlük diyet listenizde sızma zeytinyağı olsun!
    Diyet uzmanlarına göre, günlük diyet listenizde bir tatlı kaşığı sızma zeytinyağı eklemek, sindirim sisteminizin düzenli çalışmasını sağlıyor. Bu yağ oksidasyon özelliği ile metabolizma hızını artırıyor, antioksidan özelliği ile de vücuttan iltihabların atılmasını sağlıyor.

    Metabolizmanızı hızlandırmak d vitamini
    Metabolizmanızı hızlandırmak d vitamini

    Daha Fazla Güneşlenin!
    Güneş “d vitamini” deposudur. Araştırmalar, yetersiz “d vitamini” alan kişilerin, metabolizmalarının yavaşladığını gösteriyor. Bu güneşin altında istakoz gibi pişelim anlamına gelmiyor, günde 10 dakika güneşlenmek bu vitamini almak için yeterli. Tabi bu süre kış aylarında daha uzun tutulmalı. Güneşlenmeyi sevmiyorsanız, “d vitaminini” tablet olarakta alabilirsiniz.

    Metobolizma hızlandırmak için egzersiz
    Metobolizma hızlandırmak için egzersiz

    Düzenli egzersiz yapmaya özen gösterin!
    Egzersiz, bedeninizde biriken yağ kütlesini azaltmak için gerekli enerjiyi sağlar. Egzersiz, yağ yakımını sağladığı gibi düzenli yapılması da düşük metabolizma hızınızı artırır. Yapılan çalışmalar, 3 saati aşan ağır bir spor yerine orta yoğunlukta ve düzenli sporun metabolizma hızında olumlu etkilerini göstermiştir. Hormonal değişikler nedeniyle 40 yaşından sonra kas kütlesinde kademeli azalmalar olur, bu da metabolizma hızını düşürür. Düzenli egzersiz ile bu süreci yavaşlatın.

    Metabolizma hızlandırmak için ananas
    Metabolizma hızlandırmak için ananas

    Ananas Yiyin!
    Yağ yakıcı ve sulu meyve olan ananas gastrologlar tarafından vücudun ihtiyacı olarak görülen, mide bağırsak hastalıklarının tedavisi için kullanılan, proteini parçalayan ve vücudun metabolizma hızını artıran bromelain enziminin kaynaklarından biri olarak görülür. Bu meyveyi tüketmek metabolizma hızınızı artırır, sindirim sisteminizin düzgün çalışmasını sağlar.

  • Organik gıda boyası nasıl yapılır ?

    Organik gıda boyası nasıl yapılır ?

    Evde gıda boyası nasıl yapılır ? Evde besinlerle gıda boyası. Organik gıda boyası… Evde organik gıda boyası…

    Pembe ve Kırmızı Organik Boyayı nasıl elde ederiz ?

    Bu organik renkleri elde etmek için pancar en iyi seçenektir. Konserve pancarı veya doğal pancarı kaynatarak elde eceğiniz kırmızı renk doğal ve organik bir kırmızı renk olacaktır. Pancar suyu bir çok yemeğe farklı bir aroma katmaktadır.

    Alternatif olarak, aynı zamanda ahududu, nar veya herhangi bir kırmızı meyve kullanabilirsiniz. Kullandığınız bu kırmızı organik ürünlerde sadece tat değişimi olacaktır. Bu sebeple hazırlayacağınız yemeğe veya tatlıya yakışan tadı yakalamak sizin damak zevkinize bağlıdır.

    Bu rengi elde etmek için bir mutfak robotu veya blender ile ezerek sonrasında elek veya tülbent kullanarak renkli sıvı dışarı süzerek en yalın halde elde edebilirsiniz.

    Elde ettiğiniz kırmızı organik boyaya yapacağınız ürüne göre süt veya benzer bir renk açıcı kullanarak rengini de açmanız yani pembe bir renk elde etmeniz mümkündür.

    Turuncu

    Havuç bu konuda şeftali ile mikserden çekilerek turuncu tonunu elde edebileceğiniz ve tatlılarda kullanabileceğiniz en iyi alternatifdir. Tadı ve rengi konusunda hiç şüpheniz olmasın.

    Sarı

    Sarı için baharat kullanmak en pratik yöntem. Safran çiçeği ve zerdeçal tozu hem farklı bir aroma hemde çok güzel bir renk oluşturur. Fakat bu baharatların yoğun olması sebebi ile biraz zahmetli bir çalışmadır. Safranı dondurulmuş krema ile mixerden geçirip elde edeceğiniz renge inanamayacaksınız. Yoğunluğa ve renge göre karışım tamamen sizin insiyatifinizde olmalıdır.

    Tumeric(zerdeçal) hafif bir hint baharatıdır ve bilimsel olarak inflamasyon ve kansere karşı koruyucu, mide ülseri iyileştirici ve iltihap olan hastalarda oksidatif özelliği aynı zamanda çayınında rahatlatıcı bir özelliği vardır.


    Yeşil

    Sürekli çocuklara yeşil sebze takviyesi verme yollarını arıyoruz. Bu hazırlayacağınız karışım gene yukarıda paylaştığımız gibi dondurulmuş krema ve taze ıspanağı mixer yardımı ile karıştırıp muhteşem yeşil bir organik yeşil elde edebilirsiniz.

    Mavi ve Mor

    Ve son olarak, bu zor ikili. Mavi ve mor biraz zor olabilir ama kesinlikle mümkündür. Pembe ve kırmızı başlığı altında tarif edildiği gibi, yaban mersini ve böğürtlen, aynı işlemde kullanılabilir.

    Mor organik gıda boyası için en ideal sebze lahanadır. Kırmızı lahana, mor ve mavi hem de gıda boyası yapmak için kullanılabilir. Lahanayı kesmeden uzun süre kaynatırsanız ortaya çıkacak mor renge inanamazsınız.

    Bir alternatif kaynatma ise yavaş yavaş kabartma tozu ile karıştırarak kaynatma şeklidir.

    Yukarıda saydığım organik renklere ulaşma yöntemlerinde elde edeceğiniz organik gıda boyalarını hem tatlı hem de tuzlu hazırlayacağınız gıdalarda kullanabilirsiniz.

  • 7’den 70’e Taş devri diyeti Prof. Dr. Ahmet Aydın’dan

    7’den 70’e Taş devri diyeti Prof. Dr. Ahmet Aydın’dan | 1Prof. Dr. Ahmet Aydın’dan hastalıklara karşı korunma kalkanı!

    7’den 70’e
    Taş devri diyeti

    Dünyada hiçbir gerçek saklı kalmaz. Üstü ne kadar örtülürse örtülsün, halkın kolayca ulaşabileceği, ucuz ve basit tedavilerin kimi zaman servet harcanan pahalı ve karmaşık tedavilerden etkili olabildiği gerçeği gibi…
    Hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde besin unsurlarını kullandığım Taş Devri Diyeti kitabımın gördüğü büyük ilgi artık “statükocu tıp masalları” yerine gerçekleri duymak istediğimizin ispatı. Ne de olsa Taş Devri Diyeti’ni tabiat ana yazmış, diyet diktatörleri değil!

    Ben akşam başımı yastığa koyduğumda huzurla uyuyabilmek için bilgimle ve vicdanımla elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Yeni konu başlıklarıyla genişleterek yeniden kaleme aldığım 7’den 70’e Taş Devri Diyeti kitabının tıp öğrencilerinden diyetisyenlere, hastalardan hekimlere birçok insanın başvuru kaynağı olmasını umuyorum.

    Böyle diyor Ahmet Aydın, sağlıklı beslenmenin başucu kitabında.

    7’den 70’e Taş Devri Diyeti, Aydın’ın 30 yılı aşan hekimlik hayatının bir meyvesi, beslenmeyle ilgili tartışmalara koyulan bir ‘son nokta’ aslında. Kitap, doğru ve sağlıklı beslenerek hastalıklarından korunmanın mümkün olduğunu, yüzlerce bilimsel araştırma ekseninde gözler önüne seriyor. Türk halkının en çok muzdarip olduğu hastalıklara tek tek değiniyor, reklâmlarla pompalanan birçok yararsız hatta zararlı yiyeceği mercek altına alıyor. Bu janjanlı gıdaların bizleri nasıl hasta ettiğini cesurca belgeliyor. Beslenme-hastalık ilişkisini 67 farklı başlıkta inceleyen 504 sayfalık bu dev kitap, bu kapsam ve bütüncüllüğüyle Türkiye ve dünyada da bir ilki temsil ediyor.

    Hamileler, bebek büyütenler, sporcular… Şişmanlar ve depresyondakiler… Kanser, kısırlık, astım, reflü, hipertansiyon, Alzheimer gibi onlarca hastalıktan kurtulmak isteyenler… Özetle yaşlı genç herkes… 7’den 70’e Taş Devri Diyeti hepimiz için en güvenilir başvuru kaynağı!

    KİTABIN İÇİNDE NE VAR ?

    1. Tarih içinde besinlerimizin değişimi ve kronik hastalıklar
    2. Şekerin tarihi
    3. Mısır şurubu, tatlandırıcılar
    4. Gazlı içecekler, enerji içecekleri, kutu meyve suları
    5. Ekmek
    6. Yağların insan sağlığındaki önemi
    7. Sıvı yağlar
    8. Zeytinyağı
    9. Kanola yağı
    10. Kızartma yağları
    11. Tağşiş yağ
    12. Margarin
    13. Balıkyağı
    14. Süt, yoğurt
    15. Yoğurttaki süt proteini yüzdesinin azaltılması
    16. Yoğurtlar niye ekşimiyor?
    17. Süt tozu
    18. Süt, enfeksiyon, kaymaklı yoğurt
    19. Meyveli yoğurtlar
    20. Soya
    21. Et, vejetaryen beslenme
    22. Tavuk
    23. Probiyotikler
    24. Su
    25. Tuz
    26. Beslenme ve fiziksel özellikler
    27. Uyku
    28. Nefes almak
    29. Isıtma kapları, pişirme şekilleri
    30. Tarım ilaçları, Yeşil Devrim
    31. Genleriyle oynanmış tohumlar
    32. Doğal gıda ve organik gıda
    33. Mono sodyum glutamat (MSG)
    34. Beslenme faciası, reklâmlar
    35. Hamilelik öncesi ve hamilelikte beslenme
    36. Süt çocuğu beslenmesi I: 0–6 ay arasındaki beslenme
    37. Süt çocuğu beslenmesi II: Ek gıdalar
    38. Sporcu beslenmesi
    39. Şişmanlık, metabolik sendrom (insülin direnci)
    40. Gut
    41. Kolesterol, kalp-damar hastalıkları
    42. Hipertansiyon
    43. Kanserden korunma
    44. Reflü (göğüs yanması)
    45. Çölyak hastalığı
    46. Sivilceler
    47. Menopoz
    48. Kısırlık
    49. Prostat hastalıkları
    50. Böbrek taşı
    51. Osteoporoz (kemik erimesi)
    52. Romatizmal ve diğer iltihabi (enflamatuar) hastalıklar
    53. Diş sağlığı
    54. Enfeksiyon hastalıkları ve beslenme
    55. Alerjik hastalıklar
    56. Astım
    57. Kistik fibroz
    58. Depresyon
    59. Hiperaktivite, yaygın gelişimsel bozukluk, otizm
    60. Mültipl skleroz
    61. Unutkanlık, bunama, Alzheimer
    62. Baş ağrısı
    63. Doğumsal metabolizma hastalıkları
    64. Ne yapmalı?

    Ek I: Sağlıklı beslenmenin temel ilkeleri (Modifiye Taş Devri Diyeti)
    Ek II: Taş Devri Diyeti’ne yapılan eleştiriler, çok sorulan sorular
    Ek III: Temel beslenme bilgileri

    PROF. DR. AHMET AYDIN KİMDİR?

    1953 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Hobyarlı Ahmet Paşa İlkokulu, Samsun Anadolu Lisesi ve Ankara Fen Lisesi mezunu.
    1977 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1982 yılında aynı Fakülte’nin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nde uzmanlığını tamamladı. 1982-1986 yılları arasında Çorlu’da askerlik ve Eskişehir’de zorunlu hizmet görevini yerine getirdi. Tekrar döndüğü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 1988 yılında doçent, 1993 yılında Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı başkanı ve 1994 yılında da profesör oldu.
    Son yıllarını beslenme ile kronik hastalıklar arasındaki ilişkiye yoğunlaştıran Aydın’ın bu konuda halka bilgi veren www.beslenmebulteni.com isimli bir sitesi var.
    Evli ve bir çocuk sahibi olan Aydın’ın çeşitli konularda yazdığı 10 kitabı ve yerli ve yabancı çok sayıda makalesi mevcut.