Etiket: Op. Dr. Emre İlhan

  • Güzelliğin şifresi güzel burun

    Güzelliğin şifresi güzel burun

    Burun güzelliği, yüz güzelliğinin ve gençliğinin temel noktasını oluşturuyor. Düzgün ve ucu doğal duracak biçimde kalkık bir burun, yüzü çok daha genç gösteriyor. Bu anlamda, burun estetiği ameliyatları, diğer estetik ameliyatlar içerisinde en çok tercih edileni…

    Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan burun estetiği ile ilgili merak edilenleri ve ideal burnun özelliklerini anlatıyor…

    Güzel burun yüzü de güzel gösterir
    Bilindiği gibi burun yüz güzelliğinin merkezi ve genç bir yüzün göstergesidir. Burun yüzün tam ortasında olduğu için en çok dikkat çeken bir bölgedir ve göz, elmacık kemikleri, alın ve çene ile uyumlu olması gerekir. Burnun nefes almak gibi çok önemli fonksiyonu olduğu kadar güzel bir yüzünde olmazsa olmazdır. Değişen ve gelişen yaşam biçimleri, estetik algısı ve güzellik kavramı ile birlikte burun estetiğinde de pek çok şey değişim ve gelişim göstermiştir. Eskiden sırtı çok oyuk, küçük ve kalkık burunlar moda iken günümüzde daha sağlam, sırtı çok oyuk olmayan ve gayet doğal burunlar moda. Çünkü 2000’li yıllarda burun estetiğinde konuşulan kavramlar değişmiştir. Artık en çok konuşulan 3 kavram ise “denge”, “yapısallık” ve “öngörülebilirlik”tir.

    Her yıl dış görünümünü geliştirmek isteyen çok sayıda insan burun estetiği ameliyatı oluyor. Estetik ameliyatlar içerisinde tercih edilmede ilk sırada olan burun estetiği ameliyatlarındaki trendler, zamanla değişmekte ve gelişmekte. Burun estetiğinde denge kavramında, yüzün her noktasındaki uyumdan bahsediyoruz. Yüzün merkezinde olan burnu yeniden yapılandırdığımızda, yeni yapılan burnun hem kendi içinde hem de yüzün diğer bölümleri ile uyum içerisinde olmasını istiyoruz.

    Burun estetiğinin modası olmaz
    Günümüzde burun estetiği ameliyatlarında abartılı yaklaşımlardan uzak duruyoruz. Yani bir burnu çok kaldırmak, sırtını çok oymak 1950 ve 1960’ların trendi. Toplumda her konuda gelişim ve bilinçlenme olduğu gibi estetik algımızda her geçen gün gelişiyor ve bilinçleniyor. Bize başvuran hastalar artık doğala çok yakın ve yüzleri ile uyumlu burunlar talep ediyor. Yapısal burun kavramında ise uzun vadede sağlam olan burnu kastediyoruz. Artık burun ameliyatlarını planlarken burnu taşıyan destek mekanizmalarını göz önünde bulundurarak yapıyoruz. Yapısal burun konseptiyle amaçladığımız, yıllar boyunca düşme ve çökme gibi sorunlar olmayan, bir bina gibi güçlü burunlar yapmak. Yani günümüzde yapılan burunlar, yıllara meydan okurken ilerleyen yaşa rağmen hala yüzü genç gösterme özelliğini korumakta.

    Doğallıktan vazgeçmeyin
    Burun ameliyatlarında burnu şekillendirirken bir heykeltıraş gibi çalışıyoruz. Ancak yeni şekillendirdiğimiz burun ve burnu oluşturan yapılar heykelde olduğu gibi kilden veya mermerden oluşmuyor. Burada bir iyileşme söz konusu. Burun estetiğinde öngörülebilirlikte, cerrahın pozitif veya negatif tüm iyileşme faktörlerini ve dinamiklerini ameliyat sırasında öngörerek çalışması gerekir. Bu yüzden burun estetiğiyle uğraşan bir doktorun hastalarını en az 2 yıl takip etmesi ve tüm bu dinamikleri kontrol etmesi gerekir.

    Sonuç olarak, burun estetiği ameliyatı düşünüyorsanız, doğallıktan vazgeçmemeniz ve ameliyattan sonra 10 yıl geçse bile burnunuzla ilgili herhangi bir sorun yaşamamanız gerekir. Bu bağlamda, burun estetiği ameliyatını kısa vadeli bir çözüm olarak değil uzun vadeli ve hayatınız boyunca sorun yaşatmayacak biçimde değerlendirmelisiniz. Haftaya görüşmek üzere…

  • Burun şekli insan psikolojisini nasıl etkiliyor?

    Burun şekli insan psikolojisini nasıl etkiliyor?

    Burundaki şekil bozuklukları, yüzünüzün kendi içindeki ahengini bozarak dış görünümünüzü etkiler, burun tıkanıklığına neden olarak sağlığınızı bozar ve tüm bunların sonucu olarak psikolojinizi, insan ilişkilerindeki özgüveninizi etkileyebilir.

    Peki burun şekli insan psikolojisini nasıl etkiliyor? Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, burun estetiği yaptırmak isteyen kişilere önerilerde bulunuyor.

    İnsan psikolojisi ve kişiliğini etkileyen bir çok faktör bulunmasına rağmen, kendini güzel veya yakışıklı hissetmek, diğer insanların bizi beğenmesi, psikolojimiz ve kişiliğimiz açısından çok önemli bir faktördür. İnsanın dış görünümü psikolojisi ile doğrudan ilişkilidir. Kişiliğin gelişerek toplumdaki yerimizin belli olduğu ergenlik çağlarında bu ilişki insanın kişilik özelliklerini de etkilemektedir.

    Başkaları tarafından beğenilmek ve güzel-yakışıklı olarak adlandırılmak tüm insanları mutlu eder ve bu şekilde insan kendini daha değerli hisseder. Bunun sonucuda insanın sosyal bir varlık olarak toplumdaki yeri şekillenir.Kişi daha girişken, özgüveni tam bir birey veya çekingen ve kendine güvensiz bir birey olabilir.

    Gençler en çok burun estetiği yaptırıyor
    Bizim toplumumuzda yüz güzelliğini geliştirmek için en sık yapılan estetik ameliyat burun ameliyatıdır. Bunun nedeni Anadolu insanının burun yapısının kemikli, kemerli ve büyük olmasıdır. Bir çok hastam bana ‘yüzümün diğer özelliklerini beğeniyorum ama burnumdaki kemer yüzümü gölgeliyor‘ diyerek bu durumu onaylamaktadır. Özellikle burun şekli hastaların psikolojisini bozabilmektedir. Bu durum özellikle genç bayan ve erkeklerde daha belirgindir.

    Ünlü yazar Leo Tolstoy’un ‘Benim gibi büyük burunlu,kalın dudaklı ve küçük gri gözleri olan birinin mutlu olamayacağını düşünürdüm… Bir insanın gelişiminde görünümü ve çehresinin çekici veya itici olduğunu düşünmesi kadar etkili hiçbir şey olamaz.’ sözleri insanın yüz görünümünün psikolojisini nasıl değiştirebileceğini çok güzel özetlemektedir.

    Burun estetiği tüm hayatınızı değiştirmez
    Hastalarıma her zaman belirttiğim bir nokta da; bu ameliyat sonucunda görünümünüz gelişebilir, kendine güveniniz artabilir, ancak tüm hayatınızı değiştirmeyecektir. Yani ameliyat size daha iyi bir iş veya daha iyi bir eş getirmeyebilir. Kendinizi çok şanssız olarak niteliyorsanız şansınızı arttırmaz. Tüm bunlar sizin hayata bakışınız ve olaylar karşısında ne kadar pozitif olabildiğinizle alakalıdır.

    Estetik burun ameliyatları konusunda dünyaca ünlü olan doktor Jack Sheen ‘Bu ameliyat sizi Vogue dergisine kapak yapmaz,veya bitmiş bir evliliği tekrar başlatmazamaç görünümün geliştirilmesi olmalıdır’ diyerek tıpta,cerrahide hiç bir şeyin garantisi olmadığını belirtmektedir.

    Günlük yaşamınızda insan ilişkileriniz sırasında insanların burnunuza odaklandığını, burnunuzdaki küçük bir kemerin yüz güzelliğinizi perdelediğini düşünüyorsanız, aynaya baktığınızda burun şekliniz sizi rahatsız ediyorsa ve tüm bunların psikolojinizi ve özgüveninizi etkilediğini düşünüyorsanız, bunlara ek olarak burun tıkanıklığı şikayetiniz de varsa estetik burun ameliyatı ile yüzünüze uyan, doğal ve daha iyi nefes aldığınız bir buruna sahip olabilirsiniz ve beklentiniz gerçekçi sınırlar içinde kalmak kaydıyla, ameliyat sonrasında kendinize verdiğiniz değer ve özgüveniniz de arttırabilir.

    İlgili Konular ;
    Burun estetiği yaptırmak isteyenlere öneriler
    Sağlıklı nefes almak için sağlıklı bir burun şart!
    Konforlu bir uçak seyahati için öneriler
    Burun Estetiği

  • Burun estetiği kabusunuz olmasın!

    Burun estetiği kabusunuz olmasın!

    Burun estetiği kabusunuz olmasın! | 1Başarısız burun estetiğine çözüm: “Yapısal rinoplasti”

    Daha önce bir veya birden çok burun ameliyatı geçirmenize rağmen burun şekliniz sizi rahatsız ediyor, burun tıkanıklığınız düzelmedi veya daha da kötü olduysa umutsuzluğa kapılmayın. Günümüzde yüz estetik cerrahisi ve estetik burun ameliyatlarındaki gelişmeler sonrasında yapısal olarak çok kötü burunlar bile ideale yakın hale getirilebiliyor.

    Geçirdiğiniz başarısız burun ameliyatları sonrasında mutsuz, umutsuz olmanıza veya korkmanıza gerek yok. İyi yetişmiş, yapısal rinoplasti konseptini benimsemiş ve sanatsal yönü kuvvetli bir cerrah seçimi ile burnunuz hem estetik yönden düzeltilebilir hem de fonksiyonel olarak çok daha iyi olması sağlanabilir. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, yapısal rinoplasti yöntemiyle burnun nasıl yeniden inşa edildiğini anlatıyor…

    Başarısız burun ameliyatı psikolojiyi bozuyor

    Op. Dr. Emre İlhan, “Burun ameliyatı olmak isteyen hasta doğal, yüzüne uyan, ideal buruna sahip olmayı bunun yanında da varsa burun tıkanıklığı şikayetinden kurtulmak istiyor. Burun ameliyatını yapan doktorun da hastası için her zaman en iyisini istediğine inanıyorum. Ancak sonuç her zaman hasta ve doktorun istediği gibi olamayabiliyor. Özellikle başarısız burun ameliyatı geçirmiş olan hastalarda en sık gözlemlediğim durum, bu hastalar daha önceki burun ameliyatının sonucu kötü olduğu için bundan sonraki ameliyatın da sonucunun kötü olacağını düşünüyorlar, estetik ve fonksiyon açısından kötü olan bir burun ile yaşamayı kabulleniyorlar.

    Bir çok hastamın belirttiği bir nokta da; başarısız ameliyattan sonra burunlarının eski burunlarından daha çirkin olduğudur. Bunun nedeni ameliyatta kemik ve kıkırdak dokulardan aşırı çıkarılması sonucunda veya yarım yapılmış ameliyatlar sonrasında burnun kendi içindeki dengesinin bozulmasıdır. Burun estetiği ameliyatı yüzün kompozisyonu ile uyumsuz olmamalı, burun kendi içinde de denge içinde olmalıdır. Yani burunun sırtı, ucu, yüzle birleştiği bölümleri birbiri ile uyumlu olmalıdır. Kendi içinde dengesi olmayan bir burnun, yüzün diğer bölümleri ile de dengesi olmaz. Eğer bu kompozisyon tam olarak sağlanamazsa, bu hastalara revizyon adı verilen operasyonlar yapılması gerekebilir. Revizyon burun estetiği operasyonlarında çok kısaltılmış burunlar uzatılabilir, burnun sırtı çok oyulmuşsa bu bölümler hastanın kendisinden alınan kıkırdaklar ile doldurulabilir, burun ucu çok kaldırılmışsa eğer burun ucu kalkıklığı azaltılabilir. “ diyor.

    Burun ameliyatı kişiye özel, terzi işi olmalıdır

    Dr. İlhan, herkesin yüzü ve yüzünün oranları birbirinden farklı olduğu için burun estetiği ameliyatının kişiye özel tam anlamıyla terzi işi planlanması ve yapılması gereken bir ameliyat olduğunu ifade ederek, şöyle söylüyor:

    Revizyon burun ameliyatı gereken her hastanın çok farklı ve kendine özgü şekil bozuklukları olabilmektedir. Bu hastalarla kişiye özel, terzi işi bir yaklaşımla ilgilenilmesi, ameliyat planının hastanın şikayetlerine ve yüzünün genel dengesine göre yine kişiye özel olarak yapılması gerekmektedir. Rinoplasti ameliyatı, dünyanın en zor ameliyatlarındandır. Rinoplasti operasyonlarında cerrah milimetrik olarak çalışır ve kombine bir ameliyatla hem burun içinindeki nefes problemlerini, hem de burundaki şekil bozukluklarını tek seansta çözmek durumundadır. Estetik burun ameliyatlarında cerrahın amacı yüzün diğer bölümleri ile uyumlu ve nefes alma problemi olmayan bir burun yapmaktır.

    Güzelliğin formülü değişti

    Günümüzde çok aşırı kalkık sırtı kayık gibi oyulmuş, küçük burunlar yani ‘ameliyatlı’ görünümü olan burunların ne hastalar ne de doktorlar tarafından tercih edilmediğini belirten İlhan, burun estetiğinde yeni ameliyat felsefesinin kıkırdak ve kemikleri çıkarıp atmaktansa, iyiyi koruyup gereken yerlere ek yapmak, burun içi kıkırdaklarının yerlerini değiştirmek üzerine kurulu olduğunu ifade ediyor. Dr. İlhan sözlerine şöyle devam ediyor : “Artık burun sırtı çok oyulmamış, aşırı kalkık olmayan hem yüzün diğer unsurları ile uyumlu hem de kendi içinde dengeli ‘dogal’ görünümlü burunlar tercih ediliyor. Yani bir burnu çok kaldırmak, sırtını çok oymak 1950 ve 1960’ların trendiydi. Burun estetiği ameliyatlarında 2000’li yılların konsepti aslında dengeli burun konseptidir. 2005 yıllarında ise hekimler arasında yapısal burun konsepti konuşulmaya başlandı. Şu anda ise yapısal , öngörülü ve dengeli burun konsepti tercih ediliyor. Artık öngörü de girdi işin içine. Ameliyatı ne kadar öngörülü yapabilirsek, o kadar başarılıyız.” diye konuştu.

    Yapısal rinoplasti ile burun yeniden inşa ediliyor

    Özellikle daha önceki yıllarda yapılan rinoplasti ameliyatları sonucunda revizyon ameliyatlarına daha fazla ihtiyaç duyulduğunu belirten İlhan, yapısal rinoplasti yöntemiyle yapılan ameliyatlarda revizyon ameliyatlarına olan gereksinimin azaldığını ifade ederek, yöntemle ilgili şu bilgileri veriyor:

    Yapısal rinoplasti konsepti özellikle 1990’ların sonunda, 2000’li yılların başında tanımlanmış, Amerika’da popülerize olmuş ve ülkemizde de kullanılan bir yöntem. Burnu bir yapı gibi düşünerek, burnu taşıyan mekanizmaları burnu inceltmek ve daha zarif göstermek adına yıpratmadığımız ve tahrip etmediğimiz bir yöntemdir. Burada burnu taşıyan mekanizmaları mutlaka güçlendirerek, orta çatı ve burun uç kısmına mutlaka destek koyuyoruz, çatıyı yeniden yapılandırıyoruz ki burnu taşıyan mekanizmalar daha iyi ve sağlam olsun. Yapısal burun kavramında, uzun vadede sağlam olan burnu kastediyoruz. Artık burun ameliyatlarını planlarken burnu taşıyan destek mekanizmalarını göz önünde bulundurarak yapıyoruz. Yapısal burun konseptiyle amaçladığımız, yıllar boyunca düşme ve çökme gibi sorunlar olmayan, bir bina gibi güçlü burunlar yapmayı amaçlıyoruz.

    Yapısal Burun estetiği ameliyatı konseptinde amacımız; güçlü, doğal ve dengeli bir burun oluştururken fonksiyonları korumak, bunun yanında uzun dönemde burunda çökmeler ve eğrilikler oluşmamasını sağlamaktır. Burada düşmekten kasıt burun ucunun desteksiz olması sonucu burun ucunun aşağıya kayması veya burun sırtında çökme olmasıdır. Burnu taşıyan septum kıkırdağından aşırı miktarda çıkarılmazsa ve burun sırtını taşıyan kısımlar çıkarılmazsa, burunda ameliyattan 20 yıl sonra bile düşme olmaz. ‘Yapısal rinoplasti’ yöntemi ile yapılan burun ameliyatlarından sonra bu tarz komplikasyonlar neredeyse hiç gözlenmememktedir. Bu yöntemi hastalarıma anlatırken şu örneği veriyorum : Nasıl ki bir binayı yaparken binayı taşıyacak kolon ve kirişler, mühendislik ve fizik hesapları ile belirli bir güçte yapılıyorsa, biz de burnu yaparken burnu taşıyan mevcut yapıları koruyoruz ve bu yapıları güçlendiriyoruz. Böylece üstüne kurduğumuz çatıyı taşıyacak güçte bir yapı oluşturuyoruz.

    Op. Dr. A. Emre İlhan kimdir?

    Op. Dr. A. Emre İLHAN, 1976 yılında İstanbul’da doğdu. 1994 yılında Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesinden mezun oldu ve aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi. Tıp eğitimini tamamladıktan sonra 2001-2005 yılları arasında Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi İhtisasını tamamladı. 2005-2006 yılları arasında Klinik Şefliği görevini de üstlendiği Erzurum Mareşal Çakmak Asker Hastanesinde askerlik görevini tamamladı. İyi derecede İngilizce , başlangıç düzeyinde Almanca bilmektedir.

    Estetik ve Fonksiyonel Burun Cerrahisi ile asistanlığının ilk yıllarından beri özel olarak ilgilenmekte bu konu ile ilgili bir çok kez kadavra üzerinde özel çalışmalarda bulunmuştur. Ve bu konularla ilgili bilimsel çalışmaları devam etmektedir. Dr. A. Emre İlhan, estetik burun ameliyatlardaki son gelişmeleri her yıl yurtdışında düzenli olarak düzenlenen kongrelere katılarak yakın olarak izlemektedir.

    Dr. A. Emre İlhan Türk Kulak Burun Boğaz Baş Boyun Cerrahisi Derneği, Avrupa Allerji ve Klinik İmmunoloji Derneği, Avrupa Fasiyal Plastik Cerrahi Derneği – www.eafps.org, Türkiye Fasiyal Plastik Cerrahi Derneği, Türk Uyku Araştırmaları Derneği, Akdeniz Ülkeleri Otoloji Norotoloji Derneği ve Türk Tabibler Birliği üyesidir.

  • Burun estetiğinde trendlere aldanmayın !

    Burun estetiğinde trendlere aldanmayın !

    Her yıl dış görünümünü değiştirmek isteyen birçok insan estetik yaptırmayı tercih ediyor. Bu estetiklerin başında ilk sırayı burun ameliyatları alıyor. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, burun estetiğinin modaya göre değil, kişiye özel yapılması gerektiğini söylüyor ve estetik yaptırmak isteyenlere önerilerde bulunuyor.

    Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, eskiden kalkık, aşırı kavisli ve yapmacık burunların moda olduğunu, günümüzde daha önceden estetik burun yaptıranların bir çoğunun doğal olmayan burun şeklinden memnuniyetsizlik duyduğunu ve bu nedenle revizyon operasyonlarında artış olduğunu söyledi.

    Op. Dr. Emre İlhan konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “1960’lı yıllarda estetik görüş ve burun anatomik bilgi ve ameliyat tekniklerinin yetersiz olduğu zamanlardaki “moda” burunlar, sırtı çok oyulmuş (kayık burun) ve domuz burnu olarak tanımlanan aşırı kalkık burunlardı. Bu burunlar doğal olmayan ve ameliyatlı görünüme sahip burunlardı. Bu burunlar genellikle aşırı kıkırdak ve kemik çıkarılmasının estetik burun ameliyatlarının normu olduğu zamanlardaki teknikle yapılmış burunlardır. Günümüzde bu tarz burunlar istenmeyen ve “aşırı ameliyat kokan” burunlar olarak nitelenmektedir. Bu tarz ameliyatlar sonucunda ortaya çıkan aşırı küçültülmüş, kaldırılmış, gözlerin birbirinden ayrı ve tabiri caizse “ablak” durmasına sebep olan burunlar günümüz estetik anlayışı ile uyuşmamaktadır” dedi.

    Hastalar bilinçlendi, artık “doğal burun” istiyorlar

    Op. Dr. Emre İlhan, günümüzde hastaların estetik operasyonlar konusunda bilinçlendiğini ve kendi karakteristik yüz yapılarına uygun, estetik yapıldığı belli olmayan ve kişiye özel “doğal burunlar” tercih ettiğini belirtti. Dr. İlhan: “Günümüzde burun estetiği ameliyatlarında abartılı yaklaşımlardan uzak duruyoruz. Yani bir burnu çok kaldırmak, sırtını çok oymak 1950 ve 1960’ların trendiydi. Toplumda her konuda gelişim ve bilinçlenme olduğu gibi estetik algımız da her geçen gün gelişiyor ve bilinçleniyor. Bize başvuran hastalar artık doğala çok yakın ve yüzleri ile uyumlu burunlar talep ediyor. Yapısal burun kavramında ise uzun vadede sağlam olan burnu kastediyoruz. Artık burun ameliyatlarını planlarken burnu taşıyan destek mekanizmalarını göz önünde bulundurarak yapıyoruz. Yapısal burun konseptiyle amaçladığımız, yıllar boyunca düşme ve çökme gibi sorunlar olmayan, bir bina gibi güçlü burunlar yapmayı amaçlıyoruz. Yani günümüzde yapılan burunlar, yıllara meydan okurken ilerleyen yaşa rağmen hala yüzü genç gösterme özelliğini korumakta” dedi.

    Burun ameliyatı kişiye özel olmalıdır

    Dr. İlhan, burun estetiği ameliyatının resim, heykel veya sanatının diğer alanlarında olduğu gibi bir kompozisyon içerisinde olması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

    Herkesin yüzü ve yüzünün oranları birbirinden farklı olduğu için burun estetiği ameliyatı kişiye özel tam anlamıyla terzi işi planlanması ve yapılması gereken bir ameliyattır. Rinoplasti ameliyatı, dünyanın en zor ameliyatlarındandır. Rinoplasti operasyonlarında cerrah milimetrik olarak çalışır ve kombine bir ameliyatla hem burun içindeki nefes problemlerini, hem de burundaki şekil bozukluklarını tek seansta çözmek durumundadır. Estetik burun ameliyatlarında cerrahın amacı yüzün diğer bölümleri ile uyumlu ve nefes alma problemi olmayan bir burun yapmaktır. Burun estetiği ameliyatı yüzün kompozisyonu ile uyumsuz olmamalı, burun kendi içinde de denge içinde olmalıdır. Yani burnun sırtı, ucu, yüzle birleştiği bölümleri birbiri ile uyumlu olmalıdır. Kendi içinde dengesi olmayan bir burnun, yüzün diğer bölümleri ile de dengesi olmaz. Eğer bu kompozisyon tam olarak sağlanamazsa, bu hastalara revizyon adı verilen operasyonlar yapılması gerekebilir. Revizyon burun estetiği operasyonlarında çok kısaltılmış burunlar uzatılabilir, burnun sırtı çok oyulmuşsa bu bölümler hastanın kendisinden alınan kıkırdaklar ile doldurulabilir, burun ucu çok kaldırılmışsa eğer burun ucu kalkıklığı azaltılabilir.

    Burun estetiği aynı zamanda tedavi amaçlıdır

    Estetik burun cerrahisinin sadece estetik amaçlı değil, aynı zamanda tedavi amaçlı olduğunu vurgulayan Dr. İlhan: “Burun ameliyat teknikleri de bilimin ve tıbbın ilerlemesi ve kazanılan tecrübe sonucunda 2000’li yıllardan sonra konsept değiştirmiştir. Burun anatomisinin daha iyi anlaşılması, estetik görüşün gelişmesi ve bu iki faktörün kombine edilmesi sonucunda, cerrahi bakış açısı ve düşünce yapısı değişmiştir. Bunun sonucunda doğal ve armonik estetik sonuçlar amaçlanırken, burun fonksiyonlarını korumanın önemi anlaşılmıştır. Günümüz estetik burun ameliyatı konseptinde hedef; güçlü, doğal ve dengeli bir burun oluştururken, burun fonksiyonlarını da korumak, bunun yanında uzun dönemde burunda çökmeler ve eğrilikler oluşmamasını sağlamaktır.” diye konuştu.