Etiket: ön sevişme

  • Kadınların zevk noktaları

    Kadınların zevk noktaları

    Sevişmenin başlangıç safhasından, rahatlama safhasına kadar her evre ayrı bir önem taşıyor. Orgazmda kadının sekse bakış açısı ve cinsel iştahı da uyarılmasında etkili faktörlerden oluyor.

    Kadın bedeni cinsel ilişkiye nasıl hazırlanır?

    – Vajinal salgısı artar.
    – Vajina girişindeki Bartholin salgı bezleri faaliyete geçer.
    – Klitoris ve dudaklarda büyüme ve şişme, göğüs bölgesinde ve memelerde kızarma olur.
    – Vajina uzar ve genişler, dış dudaklar birbirinden uzaklaşır, rahim yükselir.
    – Bu evrede kalp atışları hızlanır ve solunum sayısı artar, kan basıncı yükselir.
    – Vücuttaki kas grupları kasılmaya başlar.
    – Memeler ve meme uçları da büyüyerek daha belirgin hale gelir.
    – Bazı kadınlarda yüzde, boyunda ve göğüste kızarmalar meydana gelir.
    – Genital bölgede kan akımı belirgin bir şekilde artar.

    G noktası

    Vajina girişinin ön duvarından yaklaşık 4-5 cm iç tarafta bulunuyor. Konumu tam olarak vajina duvarında değil idrar yolunun arkasında bir yerdedir. Diz dirsek pozisyonu kadınların favori pozisyonları arasındadır. Bu durumda özellikle G noktası daha kolay uyarılır ve çoklu orgazma geçiş daha yüksek ihtimaldir.

    Klitoris

    Kadında idrar yolunun üstünde bulunan klitoris, 0,5-1cm uzunluğundadır. Cinsel uyarı açısından çok hassas bir bölgedir. Özellikle titreşime çok duyarlıdır. Çoğu kadının sadece klitoral uyarıyla orgazm olabildiği bilinir. Vajinal orgazm daha öğrenilmesi, kişinin kendini keşfetmesi gereken bir süreçken, klitoral uyarı ile orgazm daha kolaydır. Ayrıca vajina girişindeki küçük dudaklar ve büyük dudaklar uyarılmaya karşı hayli hassas erotojen bölgelerdir.

    Bacak iç kenarları

    Dokunulmaya karşı hassas bölgelerdir. Özellikle birleşme öncesi hassasiyeti artar.

    Kalçalar

    Memelere göre daha az hassas olmasına rağmen önemli erotojen bölgelerdir. Özellikle birleşme sırasındaki hareketleri psikolojik bir uyarıcı olabilir. Bazı kadınlarda, anüs etrafındaki mukozal doku cinsel olarak hassas olabilir.

    Göğüs ve göğüs uçları

    Dokunulmaya ve öpülmeye hassas bölgelerdir. Uyarılma sırasında meme uçları büyür ve kadın rahminde kasılmalar yaratabilecek oksitosin isimli bir hormonun salgılanmasını sağlar. Vajinal ıslaklığın sağlanmasında önemli bir uyarandır.

    Dudaklar

    Öpüşmek hem fiziksel hem de psikolojik olarak uyarıların harmanlandığı bir süreçtir. Uyarılma sürecinde kişilerin vücutlarından feromen denilen salgılar salınır ve öpüşmek hayli uyarıcı olabilir. Kadında öpüşmeyle kolaylıkla vajinal ıslanma meydana gelebilir.

    Boyun ve kulaklar

    Kulaklar ve boyun alanlarında uyarılmaya karşı hassas bölgeler mevcuttur. Yüz bölgesinde, elmacık kemikleri, saçlı deri, göz kapakları hassas alanlardır, öpülmeye duyarlıdırlar.

    Eller ve ayaklar

    Tüm vücuttaki organlar, onları yöneten beyinde de temsil edilir. Buna göre ince işler yapabilen eller ve koordinasyonu yüksek olması gereken ayaklar gibi organlar kollar ve bacaklara göre daha çok beyinsel alanda yer alır. Ellerin ve ayaklar diğer organlara göre kişiden kişiye daha çok varyasyon gösteren organlar oldukları için karşı partnere olan haz ve sevgi onlar nezdinde kişileştirilebilinir.

  • Kadınlarda Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları

    Kadınlarda Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları

    Kadınlarda görülen cinsel işlev bozukluklarını birkaç başlık altında toplayabiliriz:

    Vajinismus (Cinsel İlişkiye Girememe)
    Disparoni ( Ağrılı Cinsel İlişki)
    Cinsel İsteksizlik – Frijidite
    Orgazm Bozuklukları
    Cinsel Tiksinti Bozukluğu
    – Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)

    Vajinismus:

    Vajinismus bizim ülkemizde 10 kadından birinde görülen bir cinsel işlev bozukluğudur. Kadında cinsel ilişkinin kurulduğu anatomik bölgeye ‘’ vajen’’ adı verilir. Vajenin etrafındaki kasların kasılması, tüm vücutta kasılma, endişe, korku ve panik hali, kadının bacaklarını sıkıca kapatması ve elleriyle eşini itmesine yol açan kadının bilinçdışı yan istemsiz tepkilerine vajinismus denir. Vajinismus çoğunlukla ilk gece ortaya çıkan bir sorundur. İlk gece cinsel ilişkiye giremeyen çift sorunun geçici olduğunu ve daha sonraki günlerde kendiliğinden çözüleceğini düşünür. Ancak sorun kendiliğinden çözülmez ve çift yıllarca vajinismusu yaşayabilir.

    Vajinismusun en yaygın görülen nedenleri psikolojik kaygılardır. Kız çocuklarına öğretilenveya çocukluktan itibaren bilinçdışımıza kodlanan ‘’cinsellik kötüdür’’, ‘’kızlık zarı çok değerli ve korunması gereken bir şeydir’’, ‘’ilk gece çok acılı ve ağrılı geçer’’ düşünceleri bu sorunun ortaya çıkmasında önemli rol oynar. Bazen neden cinsel bilgi eksikliği, utanma ya da cinsel duyguları baskılama olabilir. Bazen de altta yatan neden özellikle çocukluk dönemindeki travmatik bir yaşantıdır.

    Vajinismusun temel belirtileri şu şekilde ortaya çıkar: O an geldiğinde kadın panik atak benzeri bir durum yaşar. Eşini iter ve kasılır. Kontrol bilinçdışına geçer. Erkekler genellikle o an eşlerini tanıyamadıklarını söylerler.

    Vajinismusun tanısı çiftin ilk cinsel ilişki sırasında olanları anlatması ile konulur. Vajinismus tanısında bir jinekolog ve psikoloğun varlığı gerekmektedir. Vajinismusun iki türü vardır: Primer vajinismus ve sekonder vajinismus. Primer vajinismusta kişi hayatında hiç cinsel birleşme yaşamamıştır. Bunun altında yatan en önemli neden korkudur. Sekonder vajinismus ise sonradan ortaya çıkan bir sorundur. Sağlıklı bir cinsel hayatı olan bir kadın doğum, düşük, kürtaj, sert yapılan jinekolojik muayene, taciz ya da tecavüz gibi olumsuz bir yaşantıdan sonra vajinismus olabilir, ancak bu nadiren görülen bir durumdur. Ülkemizde yaygın olarak görülen primer vajinismustur.

    Vajinismus cinsel terapi ile maksimum 10 seansta çözülebilen bir cinsel işlev bozukluğudur.

    Disparoni (Ağrılı Cinsel İlişki)

    Disparoni cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında acı duyulmasına verilen addır. Erkekte de görülebilir, ancak kadınlarda daha yaygındır. Kadınlar bu ağrıyı ‘’genital bölgede basınç’’, ‘’yırtılma’’ veya ‘’yanma hissi’’ olarak tarif ederler. Disparoni zaman zaman vajinismusla da karıştırılabilir, çünkü kadın cinsel ilişki sırasında acı duyduğu için kendini kasabilir ve bu durum da vajinismusa benzetilebilir.

    Disparoninin 4 tipi vardır:

    – Primer- Birincil Disparoni: Şikayetler ilk cinsel ilişkiden beri vardır.
    – Sekonder- İkincil Disparoni: Şikayetler sonradan ortaya çıkmıştır.
    – Yüzeyel Disparoni: Vajina girişinde ortaya çıkan ağrı vardır.
    – Derin Disparoni: Penisin girmesiyle birlikte vajinanın derinlerinde ortaya çıkan ve alt karın bölgesinde yaygın olarak hissedilen bir ağrı vardır.

    Tıbbi ve cinsel öykü, jinekolojik muayene, hissedilen acının genital organlara dokunmakla mı yoksa penis girişiyle mi olduğunu ayırt etmek, acının yeri, süresi ve ilişki sonrasında ne kadar sürdüğü tanı koymada önemli kriterlerdir.
    Disparoni büyük ölçüde fiziksel bir sorundan kaynaklanır, nadiren de psikolojik olabilir. Tedavide hem jinekolojik tedavi hem de cinsel terapi uygulanır.

    Cinsel İsteksizlik- Frijidite

    Cinsel isteksizlik sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biridir. Cinsel isteksizlik, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması, cinsel arzu duyulmaması durumudur. Halk arasında frijidite ya da cinsel soğukluk olarak da adlandırılır. Tanı koymak için en az 6 ay süreyle tüm cinsel etkinlik sıklığının ayda iki kez ya da daha az olduğunun bildirilmesi ve buna eşlik eden herhangi bir cinsel davranışta bulunmaya yönelik öznel istek kaybının varlığına dikkat edilmelidir.

    Cinsel isteksizlik primer ve sekonder olarak ikiye ayrılır:

    – Primer Cinsel İsteksizlik: Ergenlik döneminde başlar.
    – Sekonder Cinsel İsteksizlik: Cinsel sorunu olmayan bir kadının hayatının herhangi bir evresinde cinsel açıdan isteksizleşmesidir.

    Cinsel isteksizliğin nedenleri fiziksel, hormonal, ilişkisel ya da psikolojik olabilir. Sorun ağırlıklı olarak psikolojik nedenlere bağlıdır.

    Tedavide önce sorunun nedeni tespit edilmeli ve ona uygun olarak eşler arasındaki uyum arttırılmaya çalışılmalıdır. Eşlerin cinsel istek düzeyleri arasında bir denge oluşturulmaya çalışılmalıdır. Eğer fiziksel, hormonal ya da ilaç kullanımına bağlı bir cinsel isteksizlik yoksa, sorun psikolojiktir, o zaman çifte birlikte cinsel terapiye başvurmaları önerilir.

    Orgazm Bozuklukları

    Kadınlarda sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biri de orgazm olamamadır.

    Kadınlarda orgazm bozukluklarının 4 alt tipi vardır:

    – Anorgazmi: Hiç orgazm olamama durumudur.
    – Rastgele Anorgazmi: Zaman zaman orgazm yaşanmaması durumudur.
    – Koital Anorgazmi: Cinsel birleşme ile orgazm olamama, ancak masturbasyon, vb. ile olma durumudur.
    – Erken orgazm: Çok nadir görülür.

    Orgazm bozukluklarının birçok nedeni olabilir. Ön sevişmenin yetersiz ya da acele olması, partnerin cinsel bir sorununun olması, partnere karşı ilgi kaybı, depresyon, kullanılan bazı ilaçlar, cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler, sevişirken kendini rahat bırakamamak, gebe kalma korkusu, partneri tarafından cinsel ilişkiye zorlanmak, partnere güvenmeme, cinsel ilişkinin yaşandığı ortamın güvenli bir ortam olmaması, bazı fiziksel rahatsızlıklar, vb. olası nedenlerden bazılarıdır.

    Orgazm bozukluklarının nedeni de büyük ölçüde psikolojik ve partnere bağlıdır. Bu nedenle partnerle olan iletişimin yeniden gözden geçirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi önemlidir.

    Tedavide cinsel terapi uygulanır. Amaç orgazmı cinselliğin en önemli amacı olarak görmekten vazgeçip, sevişmenin tadını çıkarmak ve çiftlerin birbirlerinin bedenlerinden zevk almayı öğrenmelerini sağlamaktır.

    Cinsel Tiksinti Bozukluğu

    Cinsel tiksinti bozukluğu, cinsel ilişkiden uzak durma ve cinselliğe karşı tiksinti duyma ile karakterizedir. Nedenleri genellikle çocuklukta ya da genç kızlıkta yaşanan travmatik cinsel yaşantılara dayanır. Çocukluk veya ergenlikte cinsel taciz ya da tecavüze uğrama, cinselliğe yönelik güçlü suçluluk ve utanç duyguları, toplumsal önyargılar, baskıcı bir aile ortamında yetişme, cinsel organların pis olduğu düşüncesi ve daha derin psikolojik sorunlar cinsel tiksinti bozukluğuna yol açabilir.

    Bu kişilere cinsel açıdan yaklaşıldığında iğrenme, korku, kaygı, utanç ortaya çıkabilir hatta bu tepkiler panik atağa, ağlama nöbetlerine kadar gidebilir.

    Cinsel tiksinti bozukluğunun tedavisi diğer cinsel işlev bozukluklarına göre biraz daha fazla zaman alabilir, ancak tedavi mümkündür. Öncelikle derinde yatan nedenin bulunması gereklidir. Ona göre bireysel psikoterapi, eş terapisi ve cinsel terapi uygulanabilir.

    Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)

    Nemfomani, kadınlarda görülen ailesinin, yaşının ve psikolojisinin tam karşıtı bir davranışta bulunarak değişik erkeklerle olma isteği ve aşırı cinsel istek duyma şeklinde tanımlanabilir. Aşırı cinsel isteği olan her kadın nemfoman değildir. Nemfomani de kadın kim olduğuna, zamana, mekana, konumuna bakmadan sadece cinsel ilişki kurmuş olmak için bir erkekle beraber olur. Orgazmla birlikte gelmesi gereken rahatlama ve gevşeme olmaz ve cinsel gerilim devam eder. Bu da onu sürekli farklı erkeklerle birlikte olmaya yönlendirir.

    Çocuklukta sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yetişmiş olmak, ruhsal bir takım sorunlar, genetik faktörler ve iç salgı bezi düzensizlikleri nemfomaniye yol açabilir. Tedavide psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte uygulanabilir.

    İlgili Konular ;
    Cinsel gücü Artıran besinler
    Kadınlar neden orgazm taklidi yapıyor?
    Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?
    Kadın Hastalıkları

  • Kadınlar neden orgazm taklidi yapıyor?

    Kadınlar neden orgazm taklidi yapıyor?

    Gerçekten orgazm olamayan kadınlar, çözümü taklit yapmakta buluyorlar.

    Seks, hayatın bize sunduğu en güzel nimetlerden biri olduğu halde pek çoğumuz seksin en güzel anının, orgazmın tadına varamıyor ne yazık ki… Halbuki, orgazma ulaşmak açısından kadınlar erkeklerden daha şanslı. Bir kere kadınlar daha kolay ve üstelik aynı sevişmede defalarca orgazma ulaşabiliyorlar. Buna da zincirleme orgazm deniliyor. Erkekte ise ikinci bir orgazm için belli bir süre geçmesi ve erkeğin tekrar ereksiyon durumuna kavuşması gerekiyor.
    Peki orgazm olamayan kadın ne yapıyor? Orgazm taklidi! Psikolog Ayşe Kayhan’a göre; erkeği onore etmek, kaybetmemek, sorun çıkarmamak, cinsel ilgiyi kaybetmiş olduğundan dolayı sevişmenin olup bitmesini istemek gibi nedenler söz konusu orgazm taklidinde. Üstelik erkeğin sahip olduğu kimlik de çok önemli. Gelenekçi, tutucu, cinsel tabuları olan, cinsellik hakkında konuşmayan, cinselliği bir iktidar meselesi olarak abartan kimliklere sahip erkekle birlikte olunca, kadının orgazm taklidi yapmaktan başka şansı kalmıyor ne yazık ki. Çünkü kadın, sorunlara bir de bunu eklemeyeyim düşüncesiyle gerçek orgazmı yakalamaya girişmiyor.
    “Orgazm olamıyorum” demek pek çok kadın için cesaret işi. Neticede erkeği inandıramamak, en modern erkek dahi olsa bunu kendi başarısızlığı olarak görmesinden kaynaklı sert tepkisiyle karşılaşmak da var.

    Erkek kadının orgazm taklidi yaptığını anlayabilir mi?

    Bu sorunun yanıtı kocaman bir “hayır!” Erkekler, taklit edilen orgazmı ayırt edemezler. Çünkü kafalarındaki seks imajı, porno dergi ve filmlerinden, bir de arkadaş arasında edinilen yüzeysel bilgilerden ibarettir. Kadınlar da bu imajı öğrenip ona göre hareket ettiklerinde, sekste bencil olan ve daha çok kendilerine yönelik seks yapan erkeklerin gerçek orgazm ile orgazm taklidini ayırt etmeleri imkansız hale geliyor. Siz bakmayın, “ben anlarım” diyen erkeklere…

    Orgazm olmayı kolaylaştırmak için yapılması gerekenler

    – Zevk ve heyecan ne kadar fazlaysa orgazm o kadar kolaylaşır. Bazen saatler süren bir sevişme orgazm getirmezken, sadece bir bakış ya da minik bir dokunuşun orgazmı başlatması mümkün olabilir. Dolayısıyla partnerinizle birbirinize heyecanla ve ilgiyle yaklaşmanız çok önemli.

    – Tekdüze sevişmeler, sizi cinsellikten soğutabilir. Bu da sevişmenin bir an önce olup bitmesini istemenize ve orgazmı sadece taklit olarak yaşamanıza yol açar. Çift olarak cinsel hayatınızı renklendirme, seks objeleri kullanma ya da fantezileri hayata geçirme konusunda cesur olmalısınız.

    – Ön sevişmenin uzun sürmesi orgazma ulaşmanızı kolaylaştırır. Yeterince hazır olmadan ilişkiye başlarsanız, genital bölgenizin kayganlaşması ve gevşemesi yetersiz olduğundan orgazma ulaşmakta güçlük çekebilirsiniz.

    – Uyarılmada klitorisin rolü çok büyük olduğundan, klitoral olarak sizi tatmin eden pozisyonu bulmaya çalışın.Klitorisin en iyi uyarıldığı ve çiftin yüz yüze bakması nedeniyle duygusal olarak da en güçlü pozisyon erkeğin üstte olduğu, en az uyarıldığı ve duygusal temasın en az olduğu pozisyon ise kadının arkasını döndüğü ve erkeğin arkada olduğu pozisyon. Tabii tüm bunlar her kadın için geçerli değil.

    – Sevişme esnasında açık olmak, zevk aldığınız noktaları sözlü olarak dile getirmek ya da hareketlerinizle belli etmek önemli. Erojen bölgelerinizin uyarılması orgazm olmanızı kolaylaştırır.
    – Erkeğin orgazma ulaşma süresini mümkün olduğunca uzun tutması gerekir. Orgazm taklidi yapan pek çok kadını buna iten sebep, erkeğin erken boşalma sorunu yaşaması.

    – Orgazmı kolaylaştırmak için bazı jeller kullanılabiliyor. L-arginin içeren jeller ilişkiden 30 dakika önce klitoris bölgesine sürülüyor ve klitoral hassasiyeti artırıyor.

    – Son yıllarda G noktası dolgu işlemi uygulanmaya başlandı. Vajen ön duvarına G noktasının olduğu yere 1-2 cc kadar dolgu maddesi enjeksiyonu yapılıyor. Etkisinin 2-3 yıl kadar sürdüğü söylenen bu işlemin zincirleme orgazmı kolaylaştırıcı olduğu söyleniyor.

  • Cinsel gücü Artıran besinler

    Cinsel gücü Artıran besinler

    Bazı besinlerin karın doyurmanın yanında afrodizyak etkisi bulunduğunu belirten uzmanlar, ruhu ve libidoyu besleyen bazı sebze, meyve ve bitki gibi besinlerin bulunduğunu bildirmektedir. Yapılan araştırmalara göre, uzmanların tavsiye ettiği afrodizyak etki yaratan, cinsel isteği ve sperm kalitesini artıran yiyecekler şöyle sıralanmaktadır:

    Maydanoz, nane, tarçın, fesleğen, kekik, vanilya, hardal, roka, şalgam, zencefil, ayçiçeği, kuşkonmaz, kereviz, enginar, bezelye, yumurta, hindi, antep fıstığı, susam, badem, ceviz ve fındık, salatalık, sivri biber, havuç, soğan, domates, hindistan cevizi, bal, pekmez, kivi, muz, çilek, avokado, incir, karpuz, ahududu ve hurma. Ayrıca şeftali, armut, mango, üzüm, elma ve greyfurt da afrodizyak etkisi olan meyveler arasında kabul edilmektedir. Belirtilen meyvelerden hazırlanan meyve sularında da benzer etkilerin bulunduğu iddia edilmektedir.

    Sperm Kalitesini Olumsuz Etkileyen Unsurlar

    Diğer yandan ideal vücut ağırlığının yüzde 15 oranında, altında veya üzerinde olmak, ağır sporlar ile uğraşmak, düzenli olarak alkol kullanımı ve sigara içilmesi gibi davranışlar sperm kalitesini ve miktarını olumsuz yönde etkilemektedir.

  • Düzenli Seks Güzelleştiriyor

    Düzenli Seks Güzelleştiriyor

    Güzel olmak için yalnızca krem kullanmak, masaj yaptırmak, spor yapmak yada bakım uygulamak gerektiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Kadınların seks yaparak da güzelleştiği kanıtlandı.

    Yapılan araştırmalar cinsel yaşamından memnun olan ve uzun yıllar seks yapan kadınların genç ve güzel kaldığını ortaya çıkarttı. Seks sırasında kan basıncının artması, kasların çalışması ve mutluluk hormonunun aşırı derecede salgılanması kalıcı güzellikte önemli etkenler arasında. Haftada 3 defa seks yapan kadınlar, en az 10 yaş daha genç ve güzel görünüyorlar.

    İyi bir cinsel hayatın, beyin için de yararı büyük. Bunun sebebi ise beynin cinsel ilişki sırasında normalden çok daha fazla çalışıyor olması. Üstelik seksle birlikte başağrısı, stres gibi sorunlar da son buluyor. Kısacası, hem genç ve güzel kalmak hem de sağlığınızı korumak için uzmanlar seksi öneriyor.

    Cinsellik İçin Doğru Ortamın Yaratılması: Atmosfer

    Cinsellik için gerekli ortamın yaratılması loş ışık ve hafif müzikten ibaret değildir. Doğru atmosferi oluşturmak konsantrasyonu günlük yaşamdan sevişme serüvenine doğru kaydırmak ses tonunuzdan tutun da zamanı, yeri, duyuları ve psikolojiyi doğru biçimde kullanmaya bağılıdır. Altı aydır gelmesini beklediğiniz tatil herhangi bir plan yapmadan eğlenceli olur mu? Elbette hayır. Doğru adımlar ve planlama yapmazsak bir felakete bile sebep olabilir. Sürpriz bir seks fantastik olabileceği gibi, çok fazla ve karmaşık plan yapmak bekleyişe neden olabilir. Atmosferin bu geçiş için uygun olup olmadığına emin olun.

    Eğer çocuklarınız varsa ya da uzun saatler çalışıyorsanız, muhtemelen seks yapmaya zaman yaratmak için program yapmaya ihtiyacınız olacak demektir.

    İstek ve Gereksinimlerinizi Dile Getirin

    Eşinizle cinsellik konusunda her açıdan ayni görüşleri paylaşmıyor olabilirsiniz. Cinsel iletişim sadece sözcüklerin uygunsuzluğu nedeniyle bile zorlaşabilir. Siz ve partnerinizin doğru sözcükleri kullanacağınız ortak bir dil istek ve gereksinimlerinizi dile getirmenizi ve doğru bakış açısını yakalamanıza yardımcı olacaktır. Seksüel memnuniyetinizle kumar oynamaktansa konuşmaya başlayın.

    Tensel Zevkin Önemi

    Dokunmak insana özgü iletişim biçimleri arasında en etkili ve ilgili uyarandır. Dokunuş insanlarda sadece baştan çıkartıcı değil, sakinleştirici ve güven verici bir etki yaratır. Bazense dokunuşlar endişe ve panik kaynağı olabilmektedir. Dikkatli ilerleyiş, doğru dokunuşlar, karşınızdakini rehberliği, daha az erotik olandan daha fazla erotik olana doğu ilerlemenize olanak verir.

  • Menapoz

    Menapoz

    Kadın hayatının ortalama olarak üçte biri menopoz döneminde geçer. Menopoza girme yaşı tüm dünyada ve antik çağlardan beri fazla değişme göstermemiştir ve ortalama 45-55 civarındadır. 40 yaştan önce menopoza girmek, “erken menopoz ” olarak tanımlanmaktadır. Menopoz genellikle hayatın doğal bir aşaması olarak kabul edilmektedir. Gerçekten de menopoz, kadın hayatının yumurtlama fonksiyonlarının sonlandıktan sonraki doğal bir aşamasıdır. Ancak menopozda oluşan bazı değişiklikler kadının hayatını derinden ve öylesine olumsuz etkiler ki bu durum pek çok hastalıkların ortaya çıkmasına ve kadının yaşam kalitesinin azalmasına neden olur. Bu gün menopoz olumsuz etkileri önlenmeye ve tedavi edilmeye çalışılan bir hastalık gibi kabul edilmektedir. Menopozun kadın hayatının doğal bir parçası olması nedeniyle hiç bir şey yapmadan izlenmesi artık eskilerde kalmıştır. Özellikle kadın yumurtalık hormonlarının laboratuar koşullarında üretilip kullanılmaya başlanmasıyla bu kavram daha da ön plana çıkmıştır. menopozda azalan yumurtalık hormonlarının yerine konmasıyla menopoza ait tüm olumsuz değişiklikler ve hastalıklar kolaylıkla önlenebilmekte veya en aza indirgenebilmektedir.

    Menopozdaki temel değişiklik kadınlık hormonu olan östrojenin yumurtlamanın durması sonucu azalmasıdır. Böylece kadında,

    Ateş basma, terleme, çarpıntı, uykusuzluk, sinirlilik, (ruhsal çöküntü) depresyon, unutkanlık, halsizlik, çabuk sinirlenme

    – Bazen cinsel istekte (libido) azalma

    – Kemik erimesi (Osteoproz)

    – Damar sertliği (ateroskleroz) gelişme eğilimi

    – Cinsel organlarda çekilme (atrofi), kuruluk, ağrılı ilişki

    – İdrar kaçırmaya kadar varan idrar yollarında atrofi ortaya çıkmaktadır.

    Kadınlar bir sabah uyandıklarında kendilerini menopoza girmiş olarak bulmazlar. Menopoz 20 yıl süren değişikliklerin tam ortasındaki dönemdir. 40 yaşından sonra kadınlarda önce yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak düzensiz adet kanamaları, aralıklı ateş basma ve terlemeler, psikolojik değişiklikler ortaya çıkmaya başlar. Daha sonra yakınmalar giderek artar ve adet tamamen kesilir. Bu dönemde 1 yıl adet kanamalarının olmaması menopoz tanısı için yeterlidir. 6 aydan daha fazla adet gecikmeleri araştırılıp kandaki östrojen ve yumurtlamayı uyaran hormon (FSH) seviyeleri ölçülerek kesin tanı konulur. Ancak adet düzensizlikleri veya düzensiz kanamalar menopoza giriyorum düşüncesiyle normal karşılanmamalı; hasta doktoruna başvurarak bu değişikliklerin gebelik ve kadın cinsel organlarının kanserlerinde de görülebileceği göz önünde tutularak bu hastalıklar dikkatle araştırılmalıdır.