Etiket: ön sevişme

  • Ağrılı cinsel ilişki

    Ağrılı cinsel ilişki

    Ağrılı Cinsel İlişki veya Disparoni, cinsel birliktelik sırasında kadının yüzeyel olarak vajina girişi veya daha derin kasık bölgesinde ağrı, acı, batma veya yanma hissetmesidir.

    İlk cinsel birliktelik den itibaren Disparoni gelişebileceği gibi, cinsel birliktelikden yıllar sonra da ağrılı cinsel ilişki oluşabilir.

    Toplumumuzda cinselliği çoğunlukla bir görev olarak gören kadınlarımız, disparoni şikayeti olsa da bu nedenle doktora başvurmayı pek gerek görmezler. Bu yüzden disparoninin hangi sıklıkda görüldüğüne dair elimizde net bir bilgi yoktur. Ancak son yıllarda cinselliğe bakış açısının yavaş yavaş değişmesi ile birlikte kliniklere ağrılı cinsel ilişki şikayeti ile gelen hasta sayısında da bir artış izlenmektedir.

    Ağrılı cinsel ilişkisi olan bir kadın öncelikle jinekolojik muayene ile değerlendirilmelidir. Cinsel birliktelik sırasında oluşan ağrı, penisin vajinaya giriş bölgesinde ise Yüzeyel Disparoni olarak değerlendirilir. Derin Disparoni ise penis vajinanın daha ilerisindeyken, daha çok kasık bölgesinde hissedilir. Bu hastalarda genital bölgenin anatomik bozukluk veya enfeksiyonları öncelikle araştırılmalıdır. Karşılaşılan en sık Disparoni nedenleri şunlardır:

    • Vajina veya vulvar bölge enfeksiyonları, Bartholin absesi, genital uçuk veya siğiller.

    • Kızlık zarı veya vajina giriş bölümünde doğumsal anatomik darlıklar: Kalın kenarlı veya septalı kızlık zarı veya vajinanın normalden kısa olması.

    • Vulvar vestibulit sendromu.

    • Menopoz döneminde östrojen hormon eksikliğine bağlı vajinal sekresyonların azalması, vajinal kuruluk ve doku harabiyeti.

    • Rahim sarkması, mesane sarkması (sistosel) veya vajina arka duvarının sarkması (rektosel).

    • Cinsel ilişki sırasında kullanılan prezervatife karşı gelişen alerjik reaksiyon.

    • Endometriozis hastalığına veya pelvik bölgede daha önceden geçirilen operasyonlara bağlı gelişen yapışıklıklar.

    • Doğum sonrası veya vajinal yoldan geçirilen bir cerrahi operasyona ait dokuların kötü iyleşmesi.

    • Vajina, vulva veya diğer pelvik organlara ait tümöral yapılar.

    • Cinsel birlikteliğe tam hazır olmadan ilişkiye girmek: Ön sevişmenin uzun tutulduğu cinsel birlikteliklerde vajinal sekresyonlar daha fazla olacağı için vajinal kuruluk ve iritasyon daha az olacaktır.

    • Anüs, rektum bölgesine ait kronikleşmiş hastalıklar: Anal fissür, fistül, hemoroid, kronik inflamatuar barsak hastalıkları veya kabızlık.

    • Psikolojik sorunlar, cinselliğe ait kötü tecrübeler, cinsel yaşamla ilgili mitler, vajinismus.

    Ağrılı cinsel ilişki şikâyeti olanlarda tedavide esas olan ağrının nedenini ortaya koyabilmektir. Daha sonrasında alt da yatan nedene yönelik uygun tedaviler, cerrahi, medikal veya cinsel terapiler planlanabilir.

    Cinsel ilişki sırasında ağrı, kadında cinsel doyumda azalma ve cinsel ilişki sıklığında azalmaya zemin hazırlar ve zaman içinde cinsel isteksizlik gelişir. Bu durum giderek cinsel birliktelik de çiftlerin her ikisi için de sorun olmaya başlar.

    Bu yüzden eğer sizin de cinsel ilişki sırasında ağrınız varsa artık daha fazla ertelemeyin, hemen doktorunuzla görüşün!

  • Disparoni

    Disparoni

    Pek çok kadın süregelen cinsel yaşamlarının herhangi bir bölümünde penis-vajina birlikteliğini içeren bir cinsel ilişkide (penetrasyon sırasında) ağrı ve acı duyabilir. Cinsel birleşme sırasında çıkan bu ağrıya tıp dilinde disparoni denilmektedir. Bu ağrı genellikle kadın vajina bölgesinde, kasıklarda, klitorise yakın bölgelerde ve iç ya da dış dudak kısımlarında olur. Ağrı, acı, basınç, yanma ya da yırtılma hissi olarak tarif edilmektedir.

    Disparonin 2 çeşidi vardır:

    1-Penetrasyon sırasında ya da öncesinde, kadının yakındığı şikayetlerin ilk cinsel deneyimden beri var olması birincil disparoni olarak adlandırılmaktadır. Cinsel ilişki sürecini yaşamış bir kadının şikâyetlerinin sonradan ortaya çıkması durumunda ise ikincil disparoni oluşmaktadır.

    2-Tedavi sürecine başlamadan önce, disparoni nedenleri yaşandığı bölgeye göre değerlendirilmelidir. Kadının şikâyeti vajina girişindeyse yüzeysel disparoni, penis vajina ilişkisi sırasında vajinanın derinliklerinde (karın bölgesi yakınında) hissedilen bir ağrı ise derin disparoni denilmektedir.

    Disparonin nedenleri nelerdir?

    Disparoni diye adlandırılan kadın hastalığı basit bir enfeksiyondan kaynaklanacağı gibi önemsenmesi gereken çok ciddi hastalıklarında habercisi olabilir. Bu nedenle, penetrasyon sırasında ya da öncesinde, anlamlandırılamayan herhangi bir ağrı yaşanması durumunda hiç vakit kaybetmeden bir jinekologa başvurulmalıdır.

    Yüzeysel disparoni nedenleri

    · Kızlık zarının yapısıyla ilgili problemler. Kızlık zarının sert olması penetrasyon sırasında ağrılı ve acılı bir ilişki yaşanmasına neden olmaktadır.
    · Zor yapılan doğumlardan sonra ya da doğum sonrası dikişlerin enfeksiyon kapması sonucu penetrasyon sırasında ağrı duyulabilir.
    · Menopoz döneminde ve sonrasında dokuların esnekliğini yitirmesi sonucu ağrı ya da yanma hissi oluşabilir.
    · Genital enfeksiyonlar sonucu yeteri kadar uyarılmanın olmamasından dolayı acılı penetrasyon yaşanabilir.
    · Ön sevişmenin yeterince uzun tutulmadığında ağrıl ve acılı penetrasyon olabilir.
    · Yeterli uyarıma olmadığında vajina kaygan olmaz ve acılı penetrasyon yaşanır.

    Derin disparoni nedenleri:
    · Vajinal enfeksiyonlar ağrıya neden olabilir.
    · Vajinada oluşmuş kitle, tümör gibi faktörler acı ve kanamaya neden olabilir.
    · Kadın penetrasyona hazır olmadan cinsel birleşme yaşadığında ağrı ve acı olabilir.
    · Vajina duvarlarının sarkması sonucu gerilmeye bağlı ağrı yaşanabilir.
    · Vajinal bölgeyi etkileyen ve penetrasyonu zorlaştıran cilt hastalıkları ağrıya neden olabilir.
    · Sentetik iç çamaşırları, fitil, prezervatif, sünger, jel ya da köpük tabletler ve vajinal yıkama materyallerine karşı oluşan alerjik durumlar ağrı yapabilir.
    · Cerrahi ya da radyoterapiye bağlı olarak vajina bölgesinde meydana gelen değişiklikler ağrıya neden olabilir.
    · Doğumdan kaynaklanan anormallikler ağrı sebebi olabilir.

    Aşk kaslarından (pelvik taban kasları) kaynaklanan nedenler:
    · Pelvik enfeksiyonlar sonucu oluşan ağrı
    · Endometriozis nedeniyle oluşan acı hissi
    · Pelvik kırıklar ya da geçirilmiş pelvik kırıklar nedeniyle duyulan ağrı.

    Sindirim sistemi hastalıkları:
     

    · Enflamatur barsak hastalıkları
    · Kabızlık
    · Anüs ve rektum bölgesi hastalıkları

    İdrar yolu hastalıkları:
    · Üretra ya da mesane hastalıkları

    Psikolojik hastalıklar: 

    · Kadının korku ve kaygı duyması, fobik reaksiyonlar sergilemesi, partnerle uyumsuzluk olması, partnere karşı güven duyulmaması, geçmişte cinsel taciz ya da tecavüz yaşaması, ilk gece travması ya da partnerin erken boşalma, ereksiyon gibi sorunlarının olması, partnerin alkolik olması, karşı cinse olan ilgi kaybı, melankolik, güvensiz, asosyal olunması, kişilik bozuklukları, karşı cinse karşı bastırılmış saldırganlık duygusu, doğum sonrası depresyon, vb. nedenler psikolojik olarak diparoniye neden olabilir.

    Disparonin tanısı nasıl konu?

    Disparoni tanısının konulabilmesi için kadının mutlaka bir jinekolojik muayeneden geçmesi gerekmektedir. Daha sonra disparonin nedenlerinin herhangi bir faktöre bağlı olduğunun saptanabilmesi için cinsel terapistten yardım alınması gerekmektedir.

    Disparonin tedavisi nedir?

    Disparoni tedavi edilmediği takdirde kadının karşı cinsle kuracağı ilişkilere zarar vermekte, zamanla vajinismusa neden olmakta, cinsel birleşmeden keyif almayı engellemekte ve kadının kendisine olan saygı ve güvenini zedelemektedir. Jinekoloik muayene sonucu konulan disparoni tanısı devamında yapılması gereken cinsel terapi tedavisinde amaç; disparonin altında yatan psikolojik ya da fiziksel nedenlerin su yüzüne çıkarılarak, bu faktörleri ortadan kaldırmaktır.

  • Kadınlar İçin Cinsel İlişkide Birden Fazla Boşalmak Mümkün!

    Kadınlar İçin Cinsel İlişkide Birden Fazla Boşalmak Mümkün!

    Seks, aşk ve ilişkiler hakkında kadınların ardı ardına boşalma veya orgazm yaşayıp yaşayamaması konusunda bu hafta pek çok soru geldi. Merak edilen bu soruların açıklığa kavuşması için Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri olarak, kadınların üst üste kaç kez boşaldıkları sorusuna cevap verme gereksinimi duyduk. Bir kadın gerçekten de tek seferde defalarca kez boşalabilir mi, yoksa bu bir efsane ya da cinsel mit mi?

    ORGAZM OLMAK VE BOŞALMAK AYNI ŞEY DEĞİL!

    Orgazm olmakla boşalmanın aynı şey olmadığını söyleyen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Bu nedenle, genelde orgazm diye bahsedilen durumlar boşalma olarak algılanmalıdır. Boşalmabedensel bir rahatlamaykenorgazm ise bu bedensel rahatlamaya ruhun eşlik ettiği çok yüksek haz veren bir durumdur. Orgazm boşalmayı da içine alan daha geniş bir kavramdır. Orgazmı çeşitli uyaranlar sonucu beynin uyarılması ve bu uyarılmanın etkisiyle, bireyde hem bedensel hem de ruhsal olarak algılanan bir hissin meydana gelmesi olarak tanımlayabiliriz. Her cinsel ilişkide boşalmayı her erkeğin ve her kadının yaşamasını doğal bir deneyim olarak görmek gerekir. Bu deneyimi bir insanın çok susadığı zaman kana kana içtiği sudan aldığı tat gibi ya da çok sıkışan bir kişinin, ihtiyacını giderdiği zaman yaşadığı duygudaki rahatlama gibi tarif etmek mümkündür. Boşalma esnasında beden bir an gerilir ve arkasından rahatlama hissedilir. Cinsel ilişkilerin sonlarına doğru yaşanan ve 10-15 saniye süren kasılmalarla kendini gösteren fiziksel ve bedensel rahatlamaya ‘cinsel boşalma‘ denir. Orgazm; boşalmayı öğrenmiş, ilişkisinde belli bir kalite, uyum ve ahenk yaşamış çiftlerin, ayda yılda bir kez yaşadıkları bedensel rahatlamaya, ruhsal rahatlamanın da eklenmesi ile geçici bir süre, kadınlarda genellikle 10-15 saniye süren kasılmalarla kendini gösteren ama farklı bir bilinç hali gibi oluşan,kontrol kaybı duygusu gibi çok daha farklı, yoğun bir rahatlama olarak açıklanabilir. Bu nedenle orgazmı bir armağan ya da hediye gibi görmek gerekir.” dedi.

    5 U KURALI…

    Boşalmanın yaşanabilmesi için bazı koşulların yerine gelmesinin önemine değinen CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; “Boşalmanın oluşumu için en önemli faktörler, ‘UYGUN PARTNER, UYGUN MEKÂN, UYGUN ZAMAN, UYGUN UYARILAR ve UYGUN TALEPLERDE BULUNMA’ olmak üzere 5 U KURALIhazır olma ve hassas bölgelerin uyarılmasıdır. Bunlar da, önce dokunsal sonra görsel ve işitsel uyaranlar sonucu meydana gelir. Boşalma için yeterli süre ve yoğunlukta, uygun uyarının yapılıp yapılmadığının saptanması da önemlidir.” dedi.

    KLİTORAL VE VAJİNAL BOŞALMA…

    Bilimsel kaynaklara ve yapılan çalışmalara bakıldığında boşalmanın iki başlık altında ele alındığını söyleyenCİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Bunlardan birisi klitoral boşalma (direk klitoral boşalma) diğeri ise vajinal boşalma (dolaylı klitoral boşalma) şeklindedir. Klitoral boşalma direk klitorise yapılan baskı ile gerçekleşen boşalmadır ve daha kısa sürede gerçekleşir. Vajinal boşalma ya erkeğin penisinin vajinaya girip çıkarken klitorise yaptığı baskı gibi ya da klitorisi yerinde tutan bağların, penisin vajinanın içerisindeki hareketleri sırasında, klitorise yaptığı uyarılar sonucunda meydana gelir. Klitoral boşalma ile vajinal boşalma fizyolojik olarak aynıdır. Fakat duygusal anlamda hissedilen, yaşanılan zevk anlamında fark vardır. Çünkü vajinal boşalmada bir öteki ile birlikte olmak, onunla tamamlanıp bütünleşmek kadına çok daha yoğun duygular yaşatır. Klitoral boşalma aynen mastürbasyon yapmak gibi kendi kendine yaşanılan bir durumdur. Kadınlar eliyle, oral seksle ya da eşlerinin yardımıyla klitoral boşalma yaşayabilirler. Cinsel ilişki esnasında karı-koca birlikte klitoris uyarımı yaparak vajinal ilişki sırasında da direk klitoral boşalma sağlayabilir.” dedi.

    KADINLAR BİR İLİŞKİDE 3-4 KEZ BOŞALABİLİRLER…

    Kadınların doğaları gereği birden fazla boşalma yaşayabildiklerinin altını çizen CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap GüngörVücutta ne kadar fazla testosteron varsa boşalma yaşamak o kadar kolay ve sık oluyor. Cinsel terapistlerin kadın boşalması veya orgazmı üzerine yaptıkları araştırmalar sonucu elde ettikleri verilere göre, kadınların tek bir cinsel ilişki sırasında birden fazla boşalma olasılıkları var fakat bunun net bir sayısı yok. Birden fazla boşalma yaşanabildiği olgusu William Masters ve Virginia Johnson‘un öncülük ettiği cinsel araştırmaların sonucunda, neredeyse yarım yüzyıl önce belgelenmiştir. William Masters ve Virginia Johnson’un en çok satanlar listesinde olan Human Sexual Response kitabına göre: ‘Bir kadın sık klitoral uyarılma ile defalarca boşalma deneyimi yaşayabilir. Bunlar ataklar halinde olur. Onlar belirgin doyumlara ulaştırılırlarsa, bir kadın aldığı zevk neticesinde en az üç, dört kez boşalma deneyimi yaşayabilir’. Bu açıklama bütün kadınların birden fazla boşalma yeteneğine sahip oldukları anlamına mı geliyor? Kesinlikle! Örneğin; 800 kişiden fazla kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, katılımcıların yaklaşık %43’ü birden fazla boşalma yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Ancak kadınlar birden fazla boşalabilirlerken, nadiren birden fazla orgazm olurlar.” dedi.

    YEMEK, YEMEĞİN ÜSTÜNE TATLI VE ARDINDAN MEYVE YENİR…

    Sağlıklı ve mutlu bir seks hayatı için çiftin uyumunun, cinsel konulardaki bilgi ve tecrübe düzeylerinin önemine dikkat çeken CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “Erkekler arasında, kadınların birden fazla boşalma özelliğini bilmeyenler hala mevcut olsa da, kadına birden fazla boşalma yaşattığı için havalara giren ve daha fazla boşalma yaşatabilmek için çalışan erkeklerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Cinsel ilişkinin uzunluğu genç ve tecrübesiz erkekler için birkaç dakikayken, olgun erkekler için süre 7 dakikanın üstündedir. Boşalma sonrası meydana gelen ve fizyolojik bir durum olan gevşeme ve çözülme evresinin, boşalma sonrası oluşan nörolojik ve hormonsal değişikliklerin bir fonksiyonu olduğu düşünüldüğünde, her ne kadar kesin sonuçlar bilinemese de,öğrenildiğinde, G noktası ve klitoris uyarısı ritmik yapıldığında ve istemli kasılmalar oluşturulabildiğinde birden fazla boşalma yaşanabileceği kanıtlanmıştır. Dolayısıyla, birde fazla boşalma kesinlikle bir efsane veya bir cinsel mit değildir. Fakat son yapılan çalışmalara göre, gerçekçi sayısı 3 tür. Yani mecazi olarak, yemek yenir, yemeğin üstüne tatlı alınır, ardından da meyve yenilebilir. Kadının fizyolojisi buna müsaittir. Bunun için ilk doruk noktasından sonra cinsel uyarıma devam edilmelidir. Çift güçlü klitoral sertleşmeyi korumalıdır. Kadın boşaldıktan sonra, çift her şeyin bittiğini düşünüp olayı kesmek yerine cinsel ilişkiye devam etmeli veya elle birbirlerini uyarmaya devam etmeli, parmakları klitoristen çekmek yerine onu uyarmaya devam etmelidir. Hatta ilk doruk noktasının ardından bir vibratörle de devam edebilir ve çift uyarımı böyle de sürdürebilir.” dedi.

  • İlk Gece Fiyaskosu

    İlk Gece Fiyaskosu

    Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni birbirine armağan olarak sunma ve paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalıp rahatlayabilme bilim ve sanatıdır… Ancak bu sanatı ilk gece uygulamak zorunda hisseden genç ve tecrübesiz çiftler, aşırı beklentiler ve baskılar nedeniyle hayatlarının kâbusuyla karşılaşabiliyorlar. Gerdek gecesi sertleşme sorunu ile karşılaşan erkeklerin sayısı her geçen gün artıyor. Çünkü toplumda hala ilk gece ve o gece yapılması gerekenlerle ilgili abartılı ve yanlış beklentiler var. Bu beklentiler sadece gelin ve damatı değil onların ailelerini de kapsıyor. Ailelerin en büyük beklentisi gelinin bakire çıkması ve damadın kendisine yüklenen performansı göstermesi. Ailelerin beklentilerinin gerçekleştiğine dair kanıt bekliyor olması işi içinden çıkılmaz bir duruma sokabiliyor.

    PENİS VE VAJİNA FİGÜRANDIR…

    Cinsel organlar denildiğinde akla penis ve vajina gelir ve toplumda cinselliğin penis-vajina birleşmesinden ibaret olduğuna dair yaygın bir yanlış inanış var. Oysaki en büyük cinsel organ beyindir, çünkü cinsellikten alınan haz tamamen duygular ve düşüncelere bağlantılıdır. Eğer kişinin cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri varsa, cinsel ilişkiden haz alması da zor. Sağlıklı ve mutlu bir cinsellik için kişinin konsantre olması ve kafasının başka şeylerle meşgul olmaması gerekiyor. Penis ve vajina figürandır, başrol oyuncusu beyindir. Cinsel işlev bozukluklarının temelinde çoğu kez cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler yatıyor. Sadece ilk gece fiyaskosunun değil neredeyse tüm cinsel işlev bozukluklarının temelinde kişinin kendisiyle, kendi bedeniyle, partneriyle ya da cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri yer alıyor. Genellikle ilk geceye dair çocukluktan itibaren duyulan yanlış bilgiler, ilişkiye başlarken erkeğin kafasında var olan “Ya penisim sertleşmezse!”düşüncesi, erkeklik ve cinsel güçle ilgili “penisin her zaman sert olması gerektiği, penisin sertliğinin erkekliğin simgesi olduğu, erkeğin her zaman cinsel ilişkiye hazır olması gerektiği” gibi olumsuz telkinler ilk gece sertleşme sorunlarına neden olabiliyor.

    BALAYINA ÖZEL İKTİDARSIZLIK…

    Gerdek gecesi ile ilgili kaygılar sanıldığı gibi sadece kızlara özgü değil, erkeklerde de görülebiliyor. İlk kez cinsel ilişki yaşanacağı varsayımıyla toplumumuzda “gerdek gecesi” olarak isimlendirilen ilk gece hem evlenen kadın ve erkek için hem de onların aileleri için değişik beklentilerin söz konusu olduğu bir olaydır. Bu beklentilerin en büyüğü gelinin bakire çıkması,damadın ise bekâreti ortadan kaldıracak bir cinsel performans göstermesidir. Erkekler, özellikle ilk cinsel ilişkilerini gerdek gecesi yaşayacaklarsa, tıpkı kızların yaşadığı gibi, bir başarılı olup olmama kaygısı taşıyabiliyorlar. Bu kaygı “Ya penisim kalmazsa!”, “Ya vajinaya girmeden penisim inerse!” veya “Ya erken boşalırsam ve eşimi tatmin edemezsem!” şeklinde değişik şekillerde karşımıza çıkabiliyor ve o güne kadar hiçbir sertleşme sorunu olmayan bir erkeğin ilk kez gerdek gecesinde sertleşme zorluğu yaşamasına neden olabiliyor. Biz bu duruma “balayına özel iktidarsızlık”, “balayı empotansı” veya “ilk gece fiyaskosu” adını veriyoruz.

    İLK GECE FİYASKOSU GERÇEK BİR İKTİDARSIZLIK OLARAK GÖRÜLMEMELİ…

    İlk gece fiyaskosu “erektil disfonksiyon” adını verdiğimiz ve halk arasında “iktidarsızlık” olarak bilinen sertleşme bozukluğundan farklı bir durumdur. İktidarsızlık; erkekte cinsel istek olduğu halde üç ay boyunca ereksiyonun sağlanmasında veya sağlanan ereksiyonunun cinsel ilişki boyunca sürdürülmesinde problem yaşanması anlamına gelmektedir. İlk gece fiyaskosunda da aynı belirtiler var, ancak bu iki sorunu birbirinden ayıran en önemli şey, ilk gece fiyaskosunun sadece psikolojik faktörlere dayanmasıdır. İlk gece fiyaskosunun bir kez yaşanması bile sonraki cinsel ilişkilerin stresli bir hale gelmesine neden olabiliyor. Gerdek gecesinde kendisinden beklenenleri yerine getiremediği duygusuna kapılan bir erkek, eşinin ya da bu durumundan haberdar olan yakın çevresinin olumsuz tutumlarının da etkisiyle cinsel özgüvenini yitirebiliyor. Yitirilen özgüven her başarısız denemede biraz daha pekişiyor ve kısa sürede negatif bir kısır döngü ortaya çıkıyor. Bu kısır döngü, erkeğin aylar boyu sertleşme sağlayamamasına sebep olabiliyor. Erkeklerin yaşadığı ilk gece korkusunda kadınların da rolü bulunuyor. Kadının ilk gece hakkındaki kanama, ağrı ve acı korkusu gibi abartılı ve yanlış düşünceleri erkekte bu korkuların oluşmasına yol açabiliyor. Yani “ilk gecenin çok acılı, ağrılı olacağı, oluk oluk kanlar akacağı, canın çok yanacağı ama dişin sıkılması gerektiği, içinde bombalar patlayacağı, cinsel ilişkinin tıpkı iğnenin deliğinden limonu geçirmeye benzediği, deliğin küçük ve dar olduğu, kızlık zarının yırtılacağı, delineceği, patlayacağı, çok kanama olursa hastaneye kaldırılabileceği, ilk gece kadın ve erkeğin birbirine kilitli kalabilecekleri’’ gibi olumsuz telkinler çocukluktan itibaren çiftin kafasına yerleşir ve cinsel ilişkiyi gözlerinde fazlaca büyütmelerine neden olabilir. Bazı kadınların eşlerinden aşırı performans beklediklerini farkında olmadan da olsa belli etmeleri de olumsuz bir faktör. Ereksiyon istek ve uyarılmanın ardından oluştuğundan, bu dönemde oluşacak herhangi bir negatif durum kişide dikkat dağınıklığı ve sertleşme kaybına yol açabiliyor. Daha sonraki denemelerde ise kişi “Ereksiyonum oluşacak mı?” beklentisi içinde ilişkiyi tekrar denediğinde, istekli olmasına ve ön sevişmede sertleşme olmasına rağmen sertliğinin aniden kaybolduğunu görebiliyor. Psikolojik faktörler böylelikle kişinin hayatını olumsuz yönde etkiliyor ve erkek bir süre sonra ön sevişmeden kaçar hale gelebiliyor.

    ACELE ETMEYİN, AŞK OYUNLARI OYNAYIN…

    Kısır bir döngü halini almış ilk gece fiyaskosu evliliğin gidişatını olumsuz etkileyebiliyor. İlk cinsel ilişkinin sorunsuz geçmesi gerektiğine dair yaygın inanışlar birtakım olumsuz duyguları belirgin bir şekilde arttırabiliyor. Oysa cinsellik sevgi dolu bir paylaşımdır, bir sınav ya da yarışma değildir. Cinsellikte “başarısız olmak” diye bir kavram olmamalıdır, önemli olan birlikte geçirilen zamandan olabildiğince haz alabilmektir. Cinsellik sevgiyle, şefkatle, saygıyla, aşk oyunlarıyla süslenip, zenginleştirilerek sağlıklı, mutlu ve doyurucu bir cinsel yaşam sağlanabiliyor. Tam da bu sebeplerden dolayı ihtiyacı olan çiftlere evlenmeden önce mutlaka cinsel bilgi düzeylerini artırıcı cinsel danışmanlık ve rehberlik hizmetleri almalarını öneriyoruz. Alınan cinsel danışmanlık, onların cinsellikle ilgili kaygı ve endişelerini giderebiliyor, yanlış inanışlarını ortadan kaldırabiliyor, bedenlerinin ve haz noktalarının keşfedilmesini sağlayabiliyor ve çiftin sağlıklı süreçlerle cinsel yaşamlarına başlamalarına yardımcı olabiliyor. İlk gece fiyaskosunun tedavisinde çiftlere aşk oyunları oynamalarını veya yeniden flört etmeye devam etmelerini öneriyoruz. Böylece yeni evli çiftler cinsel ilişki olmaksızın sadece birbirlerine yakınlaşmayı başarabiliyorlar ve perfomans anksiyetesi adını verdiğimiz başaramama korkusunun üstesinden gelebiliyorlar. Zamanla birbirlerinin bedenini keşfeden çiftler ön sevişmeyi öğrenip ve baskılardan arınmış olarak sevişmenin hazzına ulaşarak birlikte olabiliyorlar.

  • Kadınlar En Çok Nereden Öpülmek İstiyor?

    Kadınlar En Çok Nereden Öpülmek İstiyor?

    Sevginizi göstermenin en güzel ve romantik yolu tabii ki öpücükler. Peki bu sevgiyi kadınlara göstermenin en doğru yolu nasıl? Bakalım kadınlar en çok nereden ve nasıl öpülmek istiyor? Bu haberi erkekler de kaçırmamalı!

    Alın

    Kenetlenmiş dudakların aşkın en güzel simgesi olduğunu artık bilmeyen yok sanırız. Peki bunun dışında kadınlar yüzün hangi kısımlarından öpülmekten hoşlanıyor? Alına kondurulan sevgi dolu bir öpücük kadına en çok güven veren şeylerden biri.

    Köprücük kemiği

    Daha derin anlara adım atmak için iyi bir başlangıç olabilir. Kadının en çok öpülmekten hoşlandığı bir diğer yeri de köprücük kemiği. Bu bölgenin seksiliği kesinlikle tartışılmaz.

    Tüm zamanların en akılda kalan öpüşme sahneleri için tıklayın !

    Kulaklar

    Kulaklar kadın için yoğun haz yaratan ve iç gıcıklayıcı bölgedir. Dudakların kulaklar üzerinde gezmesini istemeyecek kadın yoktur.

    Boyun

    Boyna kondurulan süpriz bir öpücük hangi kadını mutlu etmez ki?

    Göğüsler

    Kadınların hassas davrandığı noktalardan biri. Nazik ve romantik olmaya özen göstermelisiniz. Yapacağınız yanlış bir hareket kadınların soğumasını sağlayacaktır.

    Öpmeden Önce Sorun!

    Sevdiği kişi tarafından öpülmek hangi kadının hoşuna gitmez ki? Ama siz yine de bu bölgelere öpücük kondurmadan önce sorun. Mesela kalçalar.

    En iyi öpüşen burç hangisi?

    womenist.net

  • Aktif Bir Cinsel Hayat İçin 8 Öneri

    Aktif Bir Cinsel Hayat İçin 8 Öneri

    Seks uykunun kalitesini arttırır, vücut direncini yükseltir ve ilişkileri güçlendirir. Ancak günün yorgunluğundan sonra bunun için…

    Seks uykunun kalitesini arttırır, vücut direncini yükseltir ve ilişkileri güçlendirir. Ancak günün yorgunluğundan sonra bunun için enerjinizi kalmayabilir. Peki aktif bir cinsel hayat için neler yapmak gerekir. İşte ipuçları…

    Baharatların Sekse Etkisi Var!
    Acı kırmızı biberde bulunan kapsaisin maddesi sinir uçlarını uyarıyor ve sarımsakta bulunan alisin genital bölgedeki kan akışını hızlandırıyor.

    Ön Sevişme Önemli
    Ön sevişme erkeğin daha güçlü bir ereksiyon yaşamasını sağlıyor. Kadının ise daha çabuk tahrik olmasını. Beraber duş almak ve erotik masaj yapmak sekse yönelmede motive edebilir.

    Çay, Kahve İçin
    Çay, kahve kan akışınızı etkileyerek depomin hormonunu harekete geçirir. Yani heyecan hormonunu harekete geçirip seksi daha uzun süreli yaşamanızı sağlar.

    Alkol ve Sigaradan Kaçının
    Alkol erkeklerin ereksiyon süresini kısaltıyor. Sigara da tahrik edici hormonu öldürüyor.

    Bol Bol Su İçin
    Su içmek kilo verdirmenin yanınada seks hayatınızada faydaları var. Su ihtiyacını karşılamış olan vücut seks sırasında daha aktif oluyor.

    Egzersiz Yapın
    Egzersiz yapmak testesteron hormonunun harekete geçiriyor. Bu da orgazma ulaşmanızı kolaylaştıran bir etki yaratıyor.

    Libidonuzu Arttıran Yiyecekler
    Libidonuzu arttıran çikolata ve muz gibi yiyeceklerden bol bol tüketin.

    haberler.com

  • Erkeklerin 10 Hatası!

    Erkeklerin 10 Hatası!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “YAŞAMDAN ZEVK ALINMASINI SAĞLAYAN CİNSELLİK, ERKEKLERİN YAPTIĞI HATALAR SONUCU YARIM KALIYOR!”

    Cinsellik, insanın yaşamdan zevk almasını sağlayan en büyük gereksinimdir. Ayrıca bireylerin aldığı haz ve zevkin yanı sıra nesillerinin devamlılığı açısından da oldukça önemlidir. Cinselliği normal bir süreç olarak değerlendirmek her ne kadar zor ve karmaşık olsa da, araştırmalar sonucu belli başlı püf noktalara varılabilir. Yapılan anket çalışmalarının sonuçlarına göre, Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, erkeklerin yatakta yaptıkları en önemli 10 hatayı sizler için araştırdı…

    1-Ön sevişmeyi ihmal etmek

    “Önsevişme yaşayamadığım için orgazm olma süremde uzuyor. Haliyle partnerimde benden önce orgazm oluyor. Bende kendini kötü hissetmesin diye orgazm taklidi yapmaya mecbur kalıyorum…” Erkeklerin önsevişme yapmadan direk cinsel ilişki yaşamak istemelerinin kadınlar için büyük bir problem olmaya devam ettiğini ve bunun erkeklerin yatakta yaptıkları hataların en başında geldiğinin altını çizen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, “Ön sevişme yaşayamayan kadınların, boşalma ve orgazm süreleri uzuyor ve kendilerinden önce boşalan partnerlerinin kendilerini kötü hissetmemeleri için orgazm taklidi yapmaya mecbur kalıyorlar ve zamanla direk olaya giren erkeklerden nefret etmeye başlıyorlar. Eğer erkek bir kadının gönlünü fethetmek istiyorsa onu harekete geçirecek ön oyunları ilişkisine dâhil etmeyi öğrenmelidir” dedi.

    2-Sadece penisiyle kadını boşalacağını veya orgazma ulaştıracağını düşünmek

    “Sanki cinsel birleşme sırasında yapılan pozisyonları ve aktiviteleri tek başına gerçekleştiriyormuş gibikendi gayretiyle orgazm olduğunu düşünüyor. Tek başına orgazma ulaşıyor ya, bu nedenle bana dokunmasına gerek yok! Benim kendi kendime orgazm olabileceğimi düşünüyor…” CİSED Genel Psikiyatri Uzmanı Yrd. Başkanı. Dr. Cebrail Kısa; ” Kadınların boşlaması klitorisleriyle olur. Vajina erkeğe zevk veren bir organdır, sanılanın aksine kadın vajinal uyarılarla değil daha çok klitoral uyarılarla boşalır. Penis-vajina birlikteliği kadının erkekle geçici olarak bütünleşmesi, ruh ve beden birlikteliği sağlaması açısından orgazm için önemlidir. Ayrıca sanılanın aksine kadınlar cinsel ilişki öncesi ya da sırasında dışarıdan gelecek olan uyarıcılar eşliğinde zevk alırlar. Bu nedenle, ilişki sırasında da, erkek partnerini bu dokunuşlardan mahrum bırakmamalıdır” dedi.

    3-Sevişirken farklı şeylerle uğraşmak

    “Genellikle yatak odası dışında sevişeceksek, bu oturma odası oluyor. Bir an içimizden gelip heyecanla sevişmeye başlıyoruz. Yani o da gayet istekli aslında ama bir bakıyorum benimle sevişirken TV izliyor ya da sehpada duran gazeteyi okuyor. Kendimi bir araçmış gibi hissediyorum. Nasıl bu kadar kaba ve hissiz olabiliyor? Deli olmamak elde değil…” Yatak odası dışında cinsel birleşme gerçekleştirildiği zaman erkeklerin yanlarında duran gazeteye, TV programlarına, bir filme ya da dışarıya odaklanabildiklerinin altını çizen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Uzmanı Psikolog Yasemin Yıldız, “Bu nedenle, romantik bir an yaşayamıyorlar. Bu durum kadınların kendilerini kötü hissetmelerine neden olurken, bu tip erkekleri kaba ve hissiz bulmalarına yol açıyor. Hem sevişmek isteyip hem de ilgisiz olmak seksin anahtarı değildir. Bu nedenle erkek kadını önemsediğini ve istediğini fark ettirmelidir” dedi.

    4-Yatakta hep patron olmayı istemek

    “Cinsel ilişki boyunca ‘Yüz üstü yat!’, ‘Sırtını dön!, ‘Kalk!’, ‘ Hayır, öyle değil böyle…’ diye yönlendirmelere maruz kalmaktan bıktım. Onun direktiflerine mi kulak vereceğim yoksa yaptığım işe mi konsantre olacağım. Hem ben her zaman karşılıksız ve emrivaki seks oyunları oynamak zorunda mıyım? Kendini patron ilan etmesini çok seviyor…” CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör ; ” Kadınlar cinsel ilişki sırasında sürekli olarak yönlendirilmeye maruz kalmaktan rahatsız olurlar ve içlerinden gelmedikleri sürece karşılıksız ve emrivaki seks oyunları oynamak istemezler. Erkek herhangi bir fantezi ya da seks oyunu gerçekleştirmeli, çok fazla emir vermekten kaçınmalıdır. Erkeklerin en büyük yönlendirmesi olan oral seks, sürekli olarak tek taraflı yapılıyorsa, diğer bir değişle artık görev olduysa, bu kalıptan bir an önce çıkılmalıdır” dedi.

    5-Aceleci olmak

    “Uzun süreli bir birlikteliğim var ve ne kadar zaman oldu doğru düzgün sevişmedik bile. Eşim sadeceboşalıp rahatlamak için cinsel ilişki yaşıyor gibi, çok aceleci… Cinsellikten soğuma noktasına geldim. Cinselliği aceleye getirmesinden bıktım…” CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “Kadınların çoğu erkeklerin aceleci olmasından şikâyetçidir. Çünkü kadınlar penis-vajina birlikteliği yerine dokunmanın verdiği hazdan daha çok haz duyarlar. Bu nedenle ilişkinin başlarında verilen ilgiyi devam ettirmek ve cinsel ilişkiyi doya doya yaşamak olması gereken en doğru eylemdir” dedi.

    6-Çok konuşmak ya da susmak

    “Biraz sert ilişki yaşıyoruz. Bu hoşuma gidiyor fakat bazen açık seçik konuşma esnasında doğru kelimeleri seçemiyor. Şaşırıp kalıyorum ve çok kırılıyorum…” Erkeklerin bazen seks yaparken açık seçik konuşma fantezisini uygulamak istediklerini söyleyen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Gülüm Bacanak, “Ancak bunu yaparken doğru kelimeleri seçmeli ve partnerlerini incitmemelidirler. Ayrıca sevişme esnasında üçüncü şahıslardan ya da günlük hayattan konuşmamaları veya çok sessiz kalmamaları da gerekir. Bu nedenle erkek orta yolu bulmalı, ne kendini kapatmalı ne de duyguları çok fazla dışa vuracak davranışlar sergilememelidir” dedi.

    7-Partnerine kendini ispat etmeye çalışmak

    “Cinsel ilişki yaşarken, ‘Böyle nasıl?’, ‘Bu iyi mi?’, ’20 dakikadır sevişiyoruz ve hâlâ yorulmadım ?’, ‘Ne kadar güçlüyüm değil mi?’ gibi bir sürü soru soruyor. Ben cevaplamaktan yoruluyorum ama o sormaktan yorulmuyor. Zaten birlikteyiz ve yatakta nasıl olduğunu biliyorum. Yine de, bana kendini kanıtlamaya çalışıyor…” Erkeğin yatakta partneriyle geçirdiği anlarda sadece kendisinin performans gösterdiğini düşünmemesinin gerektiğini belirten CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, “Seks iki kişilik bir oyundur. Ayrıca erkeğin kendini ispat etmeye çalışması ve çaresizce geri bildirim almak istemesi zamanla kadını seksten soğutabilir. Çünkü kadının böyle bir erkeğe zamanla saygısı azalır. Bu nedenle erkek performansıyla ilgili güzel sözler duymak için girişimde bulunmamalı, bunu partnerinin tercihine bırakmalıdır” dedi.

    8-Kadınların hep sertlikten hoşlandıklarını düşünmek

    “Farklılık olsun diye biraz daha sert olmasını söyledim ama nerden söylediysem, zevk aldığımı gördüğünden bu yana seks hayatımız sert ve şiddetli geçiyor. Ben vur dedim o öldürdü…” CİSED Genel Psikiyatri Uzmanı Yrd. Başkanı. Dr. Cebrail Kısa; ” Seksi aynı müzik gibi ritimlerden oluşur ve ruh haline göre ritminde değişiklik yapılması gerekir. Bu nedenle erkek yeri geldiğinde ve partneri de istiyorsa sert olmalı, ancak kadınların sertlikten ziyade romantizmden hoşlandığını aklından çıkartmamalıdır” dedi.

    9-Prezervatif kullanmayı reddetmek

    “Henüz yeni tanışmışım. Nerede, ne zaman ve kimlerle cinsel ilişki yaşıyor bilmiyorum. Dolayısıylaprezervatifsiz ilişki yaşamak istemiyorum. Fakat bazen korunmasız ilişki yaşamaya maruz kalıyorum…” CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan ve istenmeyen gebeliklerden korunmanın tek yolu prezervatiftir. Ayrıca kadın hamile kalmaktan korktuğunda kendini sekse veremez ve yaşan birliktelikten erkekte haz alamaz. Bu nedenle prezervatifin kullanılıp kullanılmaması konusunda erkek kadının tercihine saygı duymalıdır” dedi.

    10-Sevişmenin hemen arkasından uyumak

    “Seviştik ve bitti. Hemen arkasını dönüp uyuyor. Ne bir sarılayım ne öpeyim, yok! Kendimi kullanılmış gibi hissediyorum…” Hemen hemen her kadının cinsel ilişkiden sonra erkeğin kendisine sarılmasını, bir süre yan yana uzanmayı, romantik anlar geçirilmesini ve hoş sohbet edilmesini beklediğinin altını çizen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, “Bu nedenle, erkek seks sonrası hemen yataktan kalkmamalı, uyumamalı veya sırtını dönerek başka bir işle ilgilenmemelidir. Cinsel ilişki sonrası sırtını dönüp uyumak, kadınlarca içgüdüsel olarak farklı değerlendirilir ve çok kırıcı eylem olarak algılanır” dedi.

  • Seks hayatınızı nasıl renklendirirsiniz?

    Seks hayatınızı nasıl renklendirirsiniz?

    Birçok çift, ilişkileri sorunsuz olsa da monotonlaşan cinsel hayatlarından yakınır. Oysa cinsel hayatınızı canlandırmak ve sevişirken alınan hazzı artırmak sizin elinizde.

    İşte size kolayca uygulayabileceğiniz öneriler:

    Orgazm olmaya odaklanmayın. Her sevişmenin orgazmla sonuçlanması şart değildir. Seksin eğlenceli bir oyun olduğunu unutmayın.

    Partnerinizi şaşırtın. Monotonlaşan cinsel hayatınızı canlandırmanın yollarından biri de alışıldık dokunuşların dışına çıkmaktır.

    Görünüşünüzle etkileyin. Seksi görünmek ve hissetmek için öncelikle rahat olmalısınız. Rahat ve seksi iç çamaşırları kendinize olan güveninizi artırır ve güzel bir gece geçirmenizi garanti eder.

    Partnerinizin fantezilerini öğrenin. Seksin iki kişilik olduğunu unutmayın ve karşınızdakinin isteklerine değer verin. Partnerinizin hoşuna giden şeyleri yapmak sizi de mutlu edecektir.

    Partnerinize isteklerinizden söz edin. Sadece ne istediğinizi söyleyin ve sizi mutlu etmesi için fırsat tanıyın. Duygularınızı açığa vurmaktan korkmayın.

    Romantik bir ortam yaratın. Güzel bir gece geçirmenin temellerini romantik bir akşam yemeğinde atmaya başlayın.
    Mekan değişikliği yapın. Hayal gücünüzü zorlayıp sevişmek için yeni yerler keşfedin.

    Farklı saatlerde sevişin. Her zaman aynı saatlerde sevişmek cinsel hayatınızın sıkıcı olmasına neden olabilir. Sabah uyandığınızda, televizyon izlerken hatta yemek yaparken, günün her saatinde sevişebilirsiniz.

    Yeni şeyler deneyin. Farklı bir pozisyon ve erotik malzemeler kullanmak cinsel hayatınızı oldukça canlandıracaktır. Zevk aldığınız pozisyonlardan vazgeçmeyin ama yenilerine de açık olun. Fantezide sınır olmadığını aklınızdan çıkarmayın.

  • Başarılı Bir Sabah Seksi İçin 4 Öneri

    Başarılı Bir Sabah Seksi İçin 4 Öneri

    Erkeklerin uyku esnasında beş kereye kadar ereksiyon olduğunu biliyor muydunuz? Burası tamam. Ancak size öncelikli önerimiz, sabah ereksiyonuyla uyandığınızda, eşinizde de cinsel isteğin uyanmasını sağlamanız. Ne yazık ki, kadınların çoğu sabah saatlerinde seks yapmaya istekli değildir. Gene de doğru şeyleri yaptığınızda, bu isteksizliğin nasıl kısa sürede değiştiğine inanamayacaksınız.

    1- Akşamdan yapılacak hazırlıklar
    Uyandığınız gibi yataktan fırlayıp bir şeyler için koşturmak istemiyorsanız, hazırlıklarınızı akşamdan yapın. Nefes tazeleyici şekerler, kondom ve ihtiyaç duyabileceğiniz diğer şeyleri elinizin altında bulundurun.
    2- İç saatinizi kurun
    Sabah keyfinizi tam olarak yaşamak için zamanında kalkmak önemlidir; böylelikle işe geç kalma gibi endişeleriniz olmaz. Muhtemelen eşiniz uyandığında sizin kadar istekli olmayacağından, ondan önce uyanmanız ve onu da nazik okşamalarla uyandırmanızı önerebiliriz. Bu yüzden sabah planlarınızı gerçekleştirmek için iç saatinizi kurmalısınız.
    3- Eşinizi nazik bir şekilde uyandırın
    Eşinizin sabah gözlerini açtığında görmek isteyeceği ilk şey, ereksiyon halindeki penisiniz olmayabilir. Bu nedenle onu hafif öpücükler ve nazik okşamalarla, yavaş bir şekilde uyandırmanızı öneririz. Sizin gösterdiğiniz yakınlık ve yumuşaklık, eşinizin de pozitif bir ruh halinde uyanmasını ve çok daha çabuk tahrik olmasını sağlayacaktır.
    4- Eşinize seksi olduğunu hissettirin
    Kadınlar sabah uyandıklarında kendilerini seksi hissetmeyebilir. Ancak ona ne denli güzel ve seksi olduğunu hissettirerek, bu havayı değiştirebilirsiniz. Ona, kendisini ne kadar arzuladığınızı söyleyin ve daha da önemlisi, bunu gösterin.
    Güne seksle başlayın
    Sabahları yatakta geçirilecek güzel zamanlar, güne başlamak için harikulade bir yoldur. Salgılayacağınız mutluluk hormonları ve yüzünüzdeki gülümsemeyle, günün çok daha kolay geçtiğini göreceksiniz. Diğer taraftan, sabah seksinde aşırıya kaçarak bunu her gün yapmak, her şeyin monotonlaşmasına neden olur ve ilk zamanlardaki olumlu etkisini yitirmeye başlayarak sıkıcı bir hal alır. Bu yüzden aralar vermeye ve işin keyfini her zaman üst düzeyde tutmaya çalışmalısınız.

  • İstek ve Arzularını İfade Eden Herkes Sapık veya Kötü Kadın Değildir!

    İstek ve Arzularını İfade Eden Herkes Sapık veya Kötü Kadın Değildir!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “MUTSUZ ÇİFTLERİN SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR!”

    Çiftlerin cinsel ilişki sırasında belli etmedikleri ama akıllarında olan pek çok endişesi oluyor. Kusursuz bir cinsel birleşmeyi hayal eden çiftler sevişme sırasında, kendilerinden kaynaklanabilecek herhangi bir sebepten dolayı işlerin ters gitmesi endişesinin yanında, cinsel istek ve arzularını ifade ettiklerinde, duygularını gösterme biçimleri yanlış anlaşıldığında “sapık” veya “kötü kadın” gibi algılanmaktan korkuyorlar. Bu nedenle isteklerini ve arzularını bastırıyorlar ve zamanla birbirlerinden soğuyorlar. Bu durum aldatmalara, kavgalara, aile içi şiddete ve boşanmalara yol açabiliyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri bastırılan ve ifade edilmeyen cinsel istek ve arzuların nelere yol açtığını ve bu durumun üstesinden gelebilmenin yollarını anlattı. İşte çarpıcı başlıklar:

    MUTSUZ ÇİFTLERİN SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR…

    Toplum kurallarının, kültürün, ahlaki değerlerin ve sosyal çevrenin, bireylerin ve çiftlerin cinsel yaşamları üzerinde büyük bir etkisi olduğunu söyleyen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Bu nedenle, hem erkeklerin hem de kadınların cinselliğe olan ilgileri değişkenlik gösteriyor. Milenyum çağında olmamıza rağmen, çocukluk dönemi baskı altında geçen, cinselliğin ya da cinsel istek ve arzuların ifade edilmesini ayıp veya günah olduğunu düşünen kadın ya da erkeklerin sayısı her geçen gün artıyor. Çünkü cinsel arzu ve isteklerin açığa çıkarılması erkekler için sapık, kadınlar için ise ahlaksız veya kötü kadın gibi algılanma korkusu nedeniyle mümkün olmuyor. Oysaki cinsel istekler, arzular ve fanteziler, çiftin ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için var ve mutlu birlikteliklerin yaşanması, çiftin birbirinden uzaklaşmaması, aldatmaların yaşanmaması, beden ve ruh bütünlüğünün korunabilmesi için oldukça önemli. Bu nedenle zihinde şekillenen cinsel isteklerin ve arzuların davranışlarla ifade edilmesinin yanında, açık bir iletişimle paylaşılması da gerekiyor.” dedi.

    SUSMAYI TERCİH EDİYORLAR…

    Cinsellikle ilgili yanlış beklentiler ve inançların kadınların cinselliğe karşı tutumunu ve cinsel davranışlarını olumsuz bir şekilde etkilediğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; “Kadının cinsel arzularını ve partnerinden istediklerini ifade etmesinin ahlaksızlık olduğuna inananların oranı yüzde 61‘dir. Yani toplumun önemli bir kısmı hala kadınların cinsel isteklerinin olamayacağına, cinsel yaşama aktif olarak katılım gerçekleştiremeyeceklerine, haz alan, haz veren ve paylaşan taraf olmaması gerektiğine inanıyor . Bu nedenle, kadınlar cinsel istek ve arzularını ifade ederlerse ahlaksız kadın veya kötü kadın olacaklarını ya da reddedileceklerini düşünüyorlar ve bu yüzden susmayı tercih ediyorlarEşinden uzun bir ön sevişme veya oral seks talep eden, banyoda sevişmek veya değişik pozisyonlarda seks yapmak isteyen kadınlar ahlaksız veya kötü değildir Ahlaksız veya kötü kadınlar; ahlak sahibi olmayan, dürüst davranmayan, kötü huylu, evrensel ahlak kabullenmesine karşı gelen kişilerdir. Sonuç olarak, kadınlar cinsel istek ve arzularını partneriyle paylaşamıyorlar, partnerinden isteklerini talep edemiyorlar. Bu durum çiftin cinsel yaşam alanlarının daralmasına, alınabilecek hazların yitirilmesine, kadının kendi idealini yaşayamamasına yol açıyor. Böylece çift zamanla birbirinden soğuyor, tartışmalar artıyor, aile içi şiddet yaşanıyor ve en önemlisi de aldatma oranları yükseliyor.” dedi.

    ERKEK CİNSEL İSTEK VE ARZULARINI İFADE EDERSE “SAPIK” OLMAZ!

    Her ne kadar görünüşte erkeklerin cinsel duygularını, isteklerini ve hislerini açıkça ifade edebildiğine inanılsa da, durum hiç de göründüğü gibi olmadığına değinen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yasemin Yıldız; “Yapılan araştırmalara göre, erkeklerin akıllarından geçenlerle eyleme döktükleri arasında uyuşmazlık var. Türkiye’de, cinsel arzu beklentilerini dile getiremeyen, getirdiği takdirde “sapık” olarak algılanacağına inanan erkek sayısı yüzde 43oranında. Bu düşüncenin altında yüzyıllık iyi ve kötü ayrımı yatmaktadır. Özellikle kadınlar tarafından da benimsenen bu düşünce erkeklerin cinsel arzularını ifade etmesiyle sapıklık eyleminin aynı derecede tutulmasından kaynaklanıyor.Eşinden erotik masaj yapmasını isteyen, oral seks talep eden, değişik pozisyonlarda seks yapmak isteyen erkekler sapık değildirCinsel sapıklar; çocuklarla, hayvanlarla veya ölülerle seks yapma gibi cinsellik açısından aykırı eğilimleri olan kimselerdir, tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal kişilerdir. Yanlış inanışlar ve kadınların olumsuz tutumları nedeniyle cinsel isteklerini bastırmaya yönelen erkekler, bu tabuya aykırı bir kadın figür gördüklerinde evlilik dışı ilişkilere daha kolay yönelebiliyorlar. Mutsuz oldukları için daha kolay kavga çıkartabiliyorlar ve şiddet uygulayabiliyorlar.Bu nedenle çiftler arasında çıkan tartışmaların, cinsel soğukluğun ve aldatmaların sır gibi saklanan gerçeklerinden biri açık iletişimin olmamasıdır.” dedi.

    PARTNERİNİZE KARŞI AÇIK OLUN!

    Sağlıklı cinsel yaşamın partner ilişkisinin en önemli parçalarından birisi olduğunu söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Doğası gereği birbirinden farklı olan kadın ve erkeğin cinsel yakınlık ihtiyaçları da birbirinden farklı olabiliyor. Cinsel duygu, düşünce, istek, arzu ve talepler partnerle paylaşılması gereken en önemli bilgilerdir. Çünkü cinsellik; hayatın bir gerçeği, beden ve ruh sağlığının en temel olgularından biridir. Bu nedenle,rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olan cinselliğitadabilmek için çiftin her konuda olduğu gibi cinsellikte de birbirine dürüst olması, cinsel arzu ve isteklerini paylaşması gerekiyor.” dedi.

    TEKRAR FLÖRT HAVASINI YAKALAYIN!

    İlişkinin ilk çeyreğinde duyulan romantik kalp atışlarını devam ettirmenin çiftin elinde olduğunu söyleyen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Gülüm Bacanak; “Cinsel yaşamın monotonlaşmasının önüne geçebilmek için aşk oyunlarına yer vermek gerekiyor. Aşk yaşamı hareketlendirebilmek için; birlikte duş almak, yatmadan önce seks yapmak, öpüşmek, dokunmak, fantezileri paylaşmak, birlikte aynı anda yatmak, küçük ama baştan çıkarıcı jestler yapmak (erotik masaj, seksi iç çamaşırlarıyla dans etmek, vb.), iletişimi canlı tutmak, baş başa vakit geçirmek, konuşurken sevgi sözcüklerine daha fazla yer vermek çoğunlukla yeterli olacaktır.” dedi.

    İSTEK VE ARZULARINIZI PAYLAŞIN!

    Cinsel istek ve arzuların dile getirilmesiyle ulaşılan cinsel mutluluğun kişinin yaşam kalitesinin en önemli belirleyicilerinden birisi olduğunu söyleyen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan ; “Aşk ve cinsel yakınlık için güçlü bir cinsel özgüven gerekiyor. Özgüvenin sağlanabilmesi için çiftin isteklerini ve problemlerini ertelememesi, tabuların üzerine gitmesi, güçlü ve saydam bir bağ oluşturması, arzu ve isteklerini ya da sorunlarını karşılıklı olarak açık bir şekilde konuşmaktan çekinmemesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, mutlu cinsellik ancak kadın ve erkeğin karşılıklı tatminiyle mümkün oluyor. Ancak her konuda olduğu gibi cinsellikte de problemler çıkabiliyor. Önemli olan bu problemleri dile getirerek çözebilmektir. Bu nedenle, her birey, partnerine mutlubir cinsellikten beklentisinin ne olduğunu açıkça anlatmalı. Bu konuda dikkat edilmesi ve özen gösterilmesi gereken en önemli noktalar; reddedilmeyi göze alarak istek ve arzuları talep etmektalep edilen ve yerine getirilen arzu ve istekleri bir armağan gibi görmek, dünyanın en güzel armağanını almış gibi mutlu olmak ve bunu partnere göstermektir. Ayrıca yerine getirilmeyen istek ve arzular karşısında küsüp, tavır almamak ve karşı tarafı olduğu gibi kabullenebilmek de gerekiyor. Çünkü cinselliğin koşulsuz sevgi ve kabulle yaşananı makbuldür.” dedi.