Etiket: omurga hastalıkları

  • Kemik erimesini önleyen besinler

    Kemik erimesini önleyen besinler

    Kemik erimesi; kemik doku yoğunluğunun azalması, dayanıklığının azalması yani kemik kalitesinin bozulmasıdır. Kemik erimesi arttıkça, kemiklerin kırılganlığı da artar. Kemik Erimesi (Osteoporoz) tedavisinde amaç mevcut kemik kitlesinin korunması veya artırılması, kırıkların önlenmesidir.

    Kemek erimesi belirtileri ? Kemik erimesinin yani osteoporoz belirtileri nelerdir ?

    Kemik Erimesi
    – Kemik erimesinin belirtileri nelerdir?
    – Kemik erimesi neden olur?
    – Kemik erimesi nedir?
    – Kimlerde kemik erimesi riski daha fazla?
    – Kemik erimesi günlük yaşamı nasıl etkiler?
    – Kemik erimesi hangi sıklıkta görülür?

    Öncelikle belirtmek gerekir ki kemik erimesi çoğunlukla hiçbir belirti ve şikayete neden olmaz, yani hasta çoğunlukla kendisinde kemik erimesi başladığını ve ilerlediğini farketmez. Bu yüzden kemik erimesine “sinsi hırsız” denmiştir, sinsi ve sessiz bir şekilde kemik dokusunu çalar anlamında. Belirti olmayan bu kadınlar çoğunlukla doktora başvurduklarında yapılan tetkikler neticesinde tesadüfen teşhis alırlar. Menopoza girdiği için hastaneye başvuran her hastaya kemik erimesini araştırmak için kemik mineral yoğunluğu bakılır ve kemik erimesi varsa bu esnada farkedilir. Bu nedenle hiçbir şikayeti olmayan ve iskelet olarak kendisini çok sağlam hisseden bir kadında da kemik erimesi olabilir, bu yüzden menopoza giren her kadına kemik erimesi açısından da muayene ve tetkik yapılması gerekir. Daha sonra bir kaç yıl aralarla kemik mineral yoğunluğu ölçümü tekrar edilir.
    Kemik erimesi yeni başlamış veya çok hafif olan bir hastada mevcut olan bel ağrısı, diz ağrısı gibi şikayetler kemik erimesi ile ilgili değildir mutlaka başka nedenlerin araştırılması gerekir.

    Kemik erimesi genellikle çok ileri aşamalara geldiğinde ve yaş çok ilerlediğinde bazı belirtiler verir.

    İleri derecede kemik erimesi durumunda görülebilen şikayet ve belirtiler:
    – Sırt ağrısı (Omurga kemiklerinde kemik erimesinin ilerlemesi nedeniyle gelişir.)
    – Bel ağrısı
    – Boyun ağrısı
    – Boy kısalması
    – Öne eğik ve kambur vücut şekli
    – El bileği, kalça ve omurga gibi kemiklerde kırıklar. Çok ileri derecede kemik erimesi varlığında umulmadık basit travmalarla bile kırıkların meydana geldiği görülür.
    – Çok ilerlemiş osteoporoz hastalarında kemik ağrıları ve kemiklerde hassasiyet meydana gelebilir.
    – Omurga ve diğer kemiklerdeki kırıklara bağlı vücutta şekil bozuklukları meydana gelebilir.
    – Ağrı ve kırıklardan dolayı hasta giderek hareketsizleşir.

    Kemik erimesi belirtileri tedavi ile kaybolur mu? Şikayetler tamamen geçer mi ?
    Yukarıda sıralanan belirtilerin tamamınn tedavi ile yok olması beklenemez. Kamburluk ve vücut şekil bozuklukları yok olmasa da en azından ilerlemesinin durdurulması tedavi ile mümkündür. Ağrı şikayetleri çoğunlukla tedavi ile hafifler veya geçer. Kemik erimesi tedavisinde amaç herşeyi tamamen normale döndürmek değildir, kemik erimesinin ilerlemesini durdurmak bile büyük bir kazançtır çünkü tedavi edilmediği taktirde sürekli ilerleyen bir hastalıktır. Tedavi ile en önemli amaçlardan birisi de kırık riskini azaltmaktır.

    Kemik erimesini önlemek için bu yiyecekleri tüketin, işte kemik erimesini karşı yenecek 10 besinler ;

    Kayısı

    Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.

    Süt

    Kalsiyum, protein, B2-A-E-D vitaminleri, folik asit, fosfor ve demir kaynağıdır. Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek için çalışır. Bunların eksikliği kemikleri eritir.

    Soğan

    Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt bileşimleri atardamarların zarar görmesini önler. Soğan kemik erimesini de önlüyor.

    Marul

    Sütten bile daha fazla kalsiyum içerdiği söyleniyor.

    Brokoli

    Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, adeta bir vitamin deposu. A, E ve C vitaminleri bakımından zengin olduğu ve çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine bire bir. Demir, selen, bakır ve potasyum kaynağı olan brokoli içerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemini güçlendiren bir özelliğe sahip. Antibiyotik özelliğe de sahip olan brokoli bu yönüyle prostat enfeksiyonuna karşı çok etkin.

    Kuru Erik

    Fenolik bileşikler ve bor elementi bakımından zengindir. Bor elementi kemik sağlığını koruyan, kemik erimesine karşı koruyucu özelliktedir. Günlük 100 gram kuru erik tüketiminin, günlük bor gereksinimini karşılayabileceği belirtiliyor.

    Üzüm Çekirdeği Özütü

    Flavonoit tipi bileşenler açısından zengin olup oksidatif hasarı önleyici özelliğinin yanında, kemik erimesine neden olan proteolitik enzimleri de azaltıcı etkisi vardır.

    Nar Özütü

    İçeriğindeki flavonoit yapısında bileşenler nedeniyle üzüm çekirdeği gibi etki gösterir.

    Portakal gibi Narenciye Meyveleri

    C vitamini ve flavonoit yapısındaki bileşenler sebebiyle kemik sağlığı açısından önemlidir

    Elma

    Kemik erimesini azaltıcı etkisi vardır.

    Kemik erimesine karşı doğal bir çözüm ; Yoğurt Nane

    Naneli YoğurtYıllarca yoğun kemik erimesi tedavisi görürken, devlet bunun ilaçlarını vermeme kararı aldı biz emeklilere.

    Bu arada ben yoğurdu çok çok sevdiğim için ve rejim olsun diye her akşam yemek yerine bir kase yoğurt yemeye başladım.

    Ancak öylece yemek değil; içine bir avuçta çok sevdiğim naneden ve biraz da z.yağı ile pul biber koyarak ve içine bir de peksimet doğrayarak.

    Geçen sene kemik ölçümü için verilen tarihte dispansere gidip tahlil ve mr’ larımın çekiminden sonra doktor, kemik erimesinin sızıntıya dönüştüğü yani hızlı erimenin neredeyse durur gibi olduğunu söyledi ve bana ne kullandığımı sordu, ben de hiçbir şey sadece bol naneyle karışık yoğurtyediğimi söyledim;

    Doktor:” – Nane ile yoğurdun birleşmesiyle doping yapmışsınız…” dedi.

    Şimdiyse, her kadın hastaya “Kür olarak haftanın her günü böyle yoğurt yiyeceksiniz ilaç gibi…” diye tembih ediyormuş.

    Benden söylemesi. Denemekten zarar gelmez. Ancak unutmamalı ki yoğurdun içinde mutlaka bolca kuru nane olacak…

    Sağlıklı bir yaşam dileklerimle.

  • Bel fıtığı cinsel yaşamı nasıl etkiler?

    Bel fıtığı cinsel yaşamı nasıl etkiler?

    Uzmanlar bel fıtığının cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Ayrıntılar haberimizde…
    Bel fıtığı cinsel yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Fizyorem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr.Gülçin Gülşen, tedavi edilmeyen ve ilerleyen bel fıtığının bir çok etkisi olduğunu söyledi. Bunlardan bir tanesi de cinsel yaşam… İdrar ve büyük abdest kaçırmalarına yol açan bel fıtığı hakkında her şeyi Gülşen’e sorduk.

    Bel Fıtığı ve Cinsel Yaşam!
    Fizyorem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr.Gülçin Gülşen, “bel ve boyun fıtığı tarifini, boynumuzdaki ve belimizdeki omurların arasında iki omurun birbirine sürtünerek aşınmaması için varolan yüzde seksen sıvıdan oluşan disklerin aşınarak omurlar arasında sıkışması ve taşması anlamına geldiğini söyledi. Bu olağandışı durum sonrası bel ve boyunda ağrı oluşacağını belirten Gülşen, “söz konusu boyun fıtığı ise boyundan kollara giden sinirlere bası varsa, kollarda uyuşukluk, karıncalanma, yanma şeklinde şikayetler olur. Bel fıtığı durumunda ise, bel hareketlerinde kısıtlılık, bel de güçsüzlük, bacaklarda güçsüzlük, uyuşmalar, karıncalanmalar ve kuvvetsizlikler başlar. Bel fıtığının tedavi edilmeyen ilerleyen dönemlerinde ise aşağıdaki sinirlere bası sonucu, idrar ve gaita problemleri ve hatta kişinin cinsel hayatını olumsuz etkileyen sonuçlar doğabilir.

    Günümüz çocuklarında erken yaşlarda bel ve boyun fıtıkları görülüyor. Eskiden çocuklar sokaklarda oynar, koşar, ağaca tırmanır, bisiklete binerdi. Dolayısıyla kas gelişimi vardı. Şimdi 3 yaşından itibaren bakıyoruz bilgisayar başında saatlerce oturan hareketsiz çocuklarımız var. Kasları gelişmiyor dolayısıyla. Ayrıca gerçek hayattan kopan bu çocuklarımız aynı zamanda mutsuz ve hareketsiz bir hayatın parçaları durumundalar.

    Stresin kas güçsüzlüğüne yol açtığını belirterek stres sonucu tıbbi olarak “kas spazmı” tabir edilen rahatsızlığı önlemek için mutlaka spor yapılmalı, kaslar güçlendirilmelidir. Bunun için de günlük yaşantıdan sporu eksik etmemek gerekir. İşimiz bir ofiste hareketsiz geçmekteyse, bel ağrılarımız varsa yaşam şeklimizde mutlaka spora, özellikle de yüzmeye yer vermeliyiz” dedi.

  • Zamanla cinsel isteksizlik sorunu başlar

    Zamanla cinsel isteksizlik sorunu başlar

    Karın bölgesinde oluşan fıtıkların en sık görülen türü olan kasık fıtığı ağrı oluşturarak günlük aktiviteleri sınırlamasının yanı sıra cinsel yaşamı da olumsuz etkileyebiliyor. Örneğin, cinsel ilişki sırasında ağrıya yol açmak gibi…

    Karın iç organların bir kısmının doğumsal veya sonradan oluşan zayıf noktalardan karın dışına çıkmasına fıtık deniliyor. Karın duvarı fıtıkları, yüzde 80 gibi rakamla en sık kasıkta ortaya çıkıyor. Her 100 kişiden 1-2’sinde görülen kasık bölgesindeki fıtık tedavi edilmezse zamanla büyüyebiliyor. Bunun sonucunda ağrı oluşturarak hayat standartlarını ciddi boyutlarda düşürebiliyor.

    Cinsel İlişkide Ağrı Nedeni

    Fıtık tedavi edilmezse büyüyor ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Örneğin ağır şeyler kaldırmak, öksürmek, ıkınmak, uzun süre oturmak ya da ayakta kalmak fıtık bölgesinde ağrıya neden oluyor. Fıtık aynı zamanda cinsel fonksiyonları da olumsuz etkiliyor. Örneğin her iki cinsiyette de cinsel ilişki sırasında ağrıya yol açabiliyor. Ayrıca oluşan şişlik kişileri estetik yönden rahatsız ederek özgüven eksikliği oluşturabiliyor. Bu faktörlerin etkisiyle de zamanla cinsel isteksizlik sorunu başlayabiliyor.

    Hayatı Tehdit Edebiliyor

    Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hakan Gök tanı konduğunda fıtığın en yakın zamanda ameliyatla onarılması gerektiğini belirterek nedenlerini şöyle sıralıyor: “Çünkü geç kalındığında zayıf olan alan genişlediği için onarımı daha zor olduğu gibi fıtığın tekrarlama riski de artıyor. Ayrıca fıtığın içine giren bağırsağın boğulmasıyla, şiddetli ağrının yanı sıra delinme sonucu oluşan enfeksiyon gibi hayatı tehdit edebilecek komplikasyonlar oluşabiliyor. Bunun aksine erken tanı ve tedaviyle hasta kısa sürede normal hayatına dönebiliyor.”

    Aşırı Kilo ve Sigara Riski Artırıyor

    Fıtık herkeste görülebiliyor. Ancak; aşırı kilolularda, ileri yaştakilerde, bağ dokusu hastalığı olanlarda, sigara içenlerde ve diyaliz hastalarında risk artıyor. Kesi fıtıkları ise ameliyat yaralarının çeşitli etkenlerden ötürü tam iyileşmemesi nedeniyle zayıflamasına bağlı oluşuyor. b kolay teşhis ediliyor. Karın ön duvarı ya da kasıkta derinin altında bir şişlik ve dolgunluk fıtığın tipik belirtilerini oluşturuyor.

    Laparoskopik Yöntem Büyük Konfor Sağlıyor

    Fıtığın tek tedavisi var, o da cerrahi yöntem. Laparoskopik yöntemle uygulanan operasyonda karın bölgesi, içine özel bir iğne yardımıyla vücut için zararsız bir gaz olan karbondioksit verilerek şişiriliyor. Ardından karın duvarının uygun bir yerine 1 santim gibi küçük bir kesiden endoskop denilen ince bir teleskop benzeri alet sokularak karın içi görüntüleniyor. Endoskop bağlı olduğu kamera yardımıyla görüntüyü bir televizyon ekranına aktarıyor. Fıtık kesesi içine giren organlar yerlerine yerleştirildikten sonra sentetik bir yama zayıf olan yere tespit edilerek onarım tamamlanıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hakan Gök operasyonun fıtığın yerine ve büyüklüğüne göre 15 dakika ile 60 dakika arasında tamamlandığını belirterek, hastaların bir gün sonra taburcu olabildiklerini ve 3-5 günde de rutin işlerine dönebildiklerini söylüyor.

  • Yaylı yatak mı? Viskoelastik yatak mı ?

    Yaylı yatak mı? Viskoelastik yatak mı ?

    Halen ağırlıklı olarak kullanılan yaylı yataklar mı yoksa viskoelastik akıllı yataklar mı?

    Yaylı yatak mı?
    Yatağın ana dolgu malzemesinin yaydan oluştuğu, vücuda destek ve yatağa esneklik sağlamak için çelik yay mekanizmasının kullanıldığı yataklar, yaylı veya paket yaylı yatak olarak adlandırılıyor. Bu sistemde üretilen yatakların öne çıkan özelliği ekonomikliği oluyor. Yaylar arasına deformasyonu engellemek için konulan destek süngerleri fazlalaştıkça yatağın sertliği artıyor. Yatak sertleştikçe ortopedik etkisinin arttığı yanılgısı da bundan kaynaklanıyor. Paket yay sistemleri ise daha yumuşak ve esnek olan çelik yayların küçük paketler içerisine konularak yatak içinde kullanıldığı sistemi oluşturuyor. Bu sistemde paketler birbirinden bağımsız yaylanma sağladığı için yaylı yataklara oranla daha ergonomik oluyor. Ayrıca vücudun bel, boyun, sırt ile kalça gibi değişik noktalarına farklı sertliklerde paket yay kullanılarak ekstra dayanıklılık ve esneklik sağlanabiliyor. Yaylı yataklarda sıkça karşılaşılan soft ortopedik, yarı ortopedik, full ortopedik gibi kavramların aslında yatağın ergonomisinden çok dayanıklılığına işaret ettiğini, ayrıca sert yatağın ortopedik yatak anlamına gelmediği bilinmeli. Paket yaylı yataklar, vücudun değişik bölgelerine farklı basınç uyguladığından yaylı yataklara oranla daha uygun ergonomi sunuyor. Buna karşın yaylı yataklar, paket yaylılara göre her zaman daha ekonomik oluyor.

    Viskoelastik mi?
    Viskoelastik özellikli akıllı yatakları paket yaylı yataklardan ayıran en önemli özellik uzay teknolojisinin kullanılıyor olması. Uzay teknolojisi olarak kabul edilen basınç azaltıcı viskoelastik malzeme ilk olarak NASA tarafından astronotların uzay yolculuğu sırasında maruz kaldığı basıncı indirgemek için keşfedildi ve kullanıldı. Bu teknolojinin yatakta kullanılmasıyla geliştirilen viskoelastik akıllı yataklar özellikle sağlık, konfor ve rahatlık açısından bir bütünün arayışı içinde olanlara hitap ediyor. Akıllı yatakların üst kısmında kullanılan bu viskoelastik malzeme, basınç azaltıcı özelliğe sahip… İçeriğindeki hafıza hücreleri, vücut ile temas ettiği anda ısı ve ağırlığa bağlı olarak hareketlenmeye başlıyor. Bu hareketlenme, yatak vücudun şekline ve yapısına göre ergonomik hale gelene kadar devam ediyor. Basınç azaltıcı etki sağlayan hafıza özelliği ile akıllı yatak olarak adlandırılıyor. Vücuda tam uyum sağlayan bu yataklar, vücut üzerindeki basıncı azaltarak sağlıklı kan dolaşımına zemin hazırlıyor. Yataktaki istenmeyen dönme hareketlerini azaltarak uyku kalitesini de artırmaya yardımcı oluyor. Mükemmel destek için, kilo ve değişik tercihlere göre ideal yoğunluklarda üretildiğine ve aynı zamanda yoğun hava geçirgenliği için özel kesimli destek katmanına dikkat edilmesi gerekiyor.

    SONUÇ
    Visko özellikli yataklar yatağın vücudunuzun özelliklerine göre tepki vermesini sağlıyor. Kişiye özel konfor sağladığı, daha iyi bir uyku deneyimi sunduğu ve uyku esnasında yatağın vücuda uyguladığı karşı basıncı engellediği için de yaylı veya paket yaylı yatakların önüne geçiyor. Ancak, uyku teknolojisinde hızlı gelişen yenilikleri ve getirilen uyku çözümlerini sınırlandırmak, kişiye özel en uygun desteği sunan yatağı belirlemek neredeyse imkansız. Bu nedenle kendinize en uygun yatağı bulmak için yatak ürünleri konusunda deneyimli firmaların yetkili satış uzmanlarına danışmanız öneriliyor.

    Formsanté Dergisi

  • Geceleyin Elinizdeki Uyuşma İle Mi Uyanıyorsunuz?

    Geceleyin Elinizdeki Uyuşma İle Mi Uyanıyorsunuz?

    Gece elinizde uyuşma ve sızıyla mı uyanıyorsunuz? Elinizin ağrısı sık sık uykularınızı mı bölüyor?

    El bileğinde sinir sıkışması olabilir. Sinir sıkışması genelde elini çok kullananlarda görülüyor.

    Sinir sıkışması, vücudumuzdaki sinirlerin anatomik seyirleri boyunca bası altında kalmaları sonucu gelişir. Sıkışma genellikle sinirin kemik veya yumuşak dokudan oluşan bir kanaldan geçtiği bölgelerde oluşur.

    El bileğinde görülen sinir sıkışması (karpal tünel sendromu), vücutta en sık görülen sinir sıkışmasıdır. Burada sinir, el bileğinin iç kısmında sıkışmaktadır ve buna bağlı olarak hastalar el parmaklarında uyuşma, karıncalanma, iğne batması, uyuşukluk ve bazen de ağrıdan yakınır. Bu şikayetler daha çok baş parmak, işaret parmağı, orta parmakta ve yüzük parmağının da yarısında hissedilmektedir. Ağrı künt ya da sızlayıcı karakterde olup, dirsek ön yüzüne ve hatta omuzun dış tarafına doğru yansıyabilir.

    UYUŞMA VE KARINCALANMA MI VAR?

    Hastaların en tipik yakınması, gece uykudan uyandıran elde ve parmaklarda uyuşmadır. Buna bağlı uyku bozukluğu sıktır. Hasta gece elinde uyuşma ile uyanır, genellikle elini hareket ettirir, silkeler. Bu hareketle uyuşma, karıncalanmada azalma olur. örgü örme, elişi yapma gibi tekrar tekrar ve uzun süre el bileği çevrilen hareketlerde sinirin sıkışması artacağı için uyuşma da, karıncalanma da artar. Bazı hastalar cisimleri ellerinden düşürdüğünden yakınırlar ve bunu eldeki kuvvetsizliğe bağlı zannederler. Oysa yapılan kuvvet muayenelerinde sıklıkla kuvvetsizlik saptanmaz; bu olay çoğunlukla parmak uçlarındaki duyu bozukluğundan kaynaklanmaktadır.

    El bileğinde sinir sıkışmasının teşhisi, hastanın anlattıkları ve doktorun yaptığı muayene ile rahatlıkla konulabilir. Kesin teşhisi koyduran tetkik EMG denilen elektromiyografidir. O bölgedeki muhtemel kemik ve yumuşak doku problemlerini görmek açısından el bileğinin filmini çekmekte fayda vardır.

    TEDAVİ İçİN NE YAPMALI?

    Tedavide altta yatan şeker hastalığı, guatr hastalığı vb. bir hastalık varsa, onun iyi kontrole alınması gerekir. Tedavinin ilk aşaması hastanın el bileğine takacağı bir atel vermektir. Bu atel el bileğini olması gereken pozisyonda tutacak, böylece sıkışma önlenmiş olacaktır. Şikayetleri yeni başlamış ve çok şiddetli olmayan hastalarda tek başına atel yeterli olabilir. İlaç olarak ağrı kesici ilaçlar, sinir uçlarını koruduğu varsayılan B vitaminleri, çok şiddetli şikayetlerde ise nöropatik ağrı tedavisinde kullanılan ilaçlar hastaya başlanabilir. Fizik tedavide bu bölgeye ağrı kesici akımlar, derin ısıtıcı ultrason tedavisi, yüzeysel ısıtıcı parafin tedavisi, iyontoforez, fonoforez gibi ajanlar kullanılır. Kas kuvveti kaybı olan hastalara kuvvetlendirme egzersizleri verilir. Diğer tedavilerden fayda görmeyen, şikayetleri çok şiddetle devam eden, muayenede baş parmak kasında giderek artan kas kuvvetsizliği olan veya kasta erime saptanan hastalarda cerrahi tedavi uygundur. Ameliyatla el bileğindeki yumuşak dokular serbestleştirilir ve sinirin sıkışması önlenir.

    En çok kimlerde görülür?

    * El bileğinde sinir sıkışması bazı nedenlere bağlı olabileceği gibi, bazı hastalarda altta yatan bir sebep yoktur.

    * Genellikle sağ elde olması, daha çok sağ elimizi kullandığımız içindir.

    * Günlük yaşamlarında el bileklerini çok kullananlar, bilgisayar, daktilo kullananlar, terziler, çok elişi yapanlar, müzisyenler, kasaplarda daha fazla görülür.

    * Şeker hastalığı, bazı tip guatr hastalığı, gut hastalığı, iltihaplı romatizma hastalığı olanlarda, el bileğinde kırık geçirenlerde, diyaliz tedavisine girenlerde risk artabilir.

    * Gebelerde bu sıkışma görülebilir, doğumdan sonra şikayetler geçer.

    geceleyin el uyuşması
    geceleyin el uyuşması
  • Geriye doğru gerinin ve esneyin

    Geriye doğru gerinin ve esneyin

    Farkındaysanız sınav yorgunluğu olan gençlerimizde kambur bir duruş var. Çok kambur bir duruş ve farkında olmadan spazm altında kalmak dolaşımı bozar ve ağrıya neden olur.

    Her gördüğünüz yerde gençleri hemen uyarın, kambur durmamalarını ve omuzlarını geriye doğru getirebildikleri kadar getirerek esnetmelerini söyleyin. O sırada boyunlarını da birkaç kez geriye doğru esnetsinler. Bu onlardaki gerginliğin azalmasına, dolaşımın canlanmasına yardımcı olur. Gün içerisinde en az 15-20 kez derin derin esneyin. Esnemek beyni en iyi oksijenlendiren ve vücuttaki gerginliği alan olaylardan biridir.

    İlgili konular ;

  • Osteoporoza Çipli Tedavi

    Osteoporoza Çipli Tedavi

    Vücuda yerleştirilen bir çip sayesinde, osteoropoz (kemik erimesi) ilacının dozu uzaktan ayarlanabildi.

    Danimarka’da yapılan klinik araştırma, ilk kez osteoropozun uzaktan “tedavi edilebileceğini” gösterdi. Araştırmaya 7 osteoropoz hastası kadın katıldı.
    Çipi 65-70 yaşındaki katılımcıların vücuduna yerleştiren bilimadamları, 12 ay boyunca hastaların durumunu izledi. Bilimadamları çip sayesinde, teriparatid ilacının günlük yapılan enjeksiyonlar kadar etkili şekilde kana verilebildiğini gördü.

    Merkezi ABD’de bulunan çipi geliştiren şirketin patronu ve araştırmaya imza atanlardan Dr. Robert Farra, “hastaların artık ilaçlarını almayı unutmayacağını ya da osteoropoz tedavisinde kullanılan iğnelerin acısına katlanmak zorunda kalmayacağını” vurguladı.

    Önceden programlanan, kademeli olarak bir süre az dozlarda ilacın verilmesini sağlayan birçok çipten farklı olarak, kalp pili büyüklüğündeki bu çipin kablosuz bir sistem yardımıyla uzaktan kontrol edilebildiği belirtildi.

    Doktorların, bilgisayar ya da cep telefonuyla hastalığın durumuna göre dozu ayarlayabileceğini belirten Farra, bu sistem sayesinde ilacın kana enjeksiyon gibi hızla verilebildiğine dikkati çekti.

    Massachusetts Institute of Technology, Harvard Tıp Fakültesi ve Case Western Reserve Üniversitesi’nden bilimadamlarının da destek verdiği araştırma “Science Translational Medicine” dergisinde yayımlandı.

    Bu tekniğin kanser gibi başka hastalıkların tedavisinde de kullanılabileceği ifade edildi.

    Osteoporoza karşı doğal ilaç
    Pekmez,kadınların korkulu rüyası olan kemik erimesi riskini azaltıyor.
    Osteoporoz Hasta Derneği Başkanı Prof.Dr. Ülkü Akarırmak, ‘pekmezin kalsiyum deposu olarak da adlandırılabileceğini ifade eden Akarırmak, ìdünyada giderek daha önemli bir halk sağlığı problemine dönüşen osteoporoza bağlı kemik kırılmalarının önüne geçilmesi için pekmez tüketim alışkanlığının yaygınlaştırılmasında fayda var’ diye konuştu.

    İlgili Konular ;
    Menopozda kemik erimesi (osteoporoz)
    Kemik erimesi hastalığı için bitkisel kür

  • Osteoporozdan (Kemik Erimesi) Korunun

    Osteoporozdan (Kemik Erimesi) Korunun

    Uzmanlar, yiyeceklerin hastalıkları önlemede, iyileştirmede, genel sağlığımız ve yaşantımız üzerinde önemli etkileri olduğunu söylüyor. Hatta o derece ki; yediklerimizden olumlu veya olumsuz yönde etkilenmeyen hiçbir sağlık sorunu yok gibi.

    Kadınları etkileyen en önemli sağlık sorunları olan osteoporoz (kemik erimesi) ve meme kanseri, spor alışkanlığı ile yakından ilgili. Daha çok kadın hastalığı olarak bilinen bu iki hastalıktan korunmada sporun rolü çok büyük. Spor; kemik erimesini önlemenin yanında, osteoporoz tedavisinin en önemli parçalarından da birisi.

    Hangi yaşta olursak olalım, spor yaparak kemik yoğunluğumuzu artırabiliriz. Spor yapan kadınlarda kemik yoğunluğu yapmayanlara oranla daha fazladır ve ileri yaşlarda osteoporoz (kemik erimesi) hastalığına yakalanma şansı azalmaktadır. Osteoporoz tedavisinde kadının yaşı ne olursa olsun, tedavinin bir parçası olarak egzersiz reçetesi verilmektedir.

    Kanserde Sporun Önemi

    Kanserler, yine kadın yaşamını tehdit eden önemli bir hastalık grubudur. Kadınlarda en çok korkulan kanser olan meme kanserinin önlenmesinde sporun önemi son yıllarda detaylı olarak araştırılmıştır. Titizce yapılan araştırmalar sonunda, egzersiz yapan kadınlarda meme kanserine yakalanma şansının azaldığı ortaya konulmuştur.

    Sebep sonuç ilişkisi olarak ileri sürülen görüş; egzersiz ile azalan yağ dokusunun östrojenin yağ dokusundaki aşırı dönüşümünü engelleyerek kanser oluşumunun önüne geçtiği şeklindedir.