Etiket: ofis

  • Ofis Kıyafetleri 2015

    Ofis Kıyafetleri 2015

    Ofis modası 2015 resim galerimiz kadın kıyafetlerinde ofis trendleri için size stil önerileri sunuyor. 2015 yılına yakışan son trend giysiler ofis elbise modelleri ve ofis kombinleri sizlere ilham olabilecek şıklığı yansıtıyor.
    Kalem etekler, deri etekler, şifon gömlekler, topuklu ayakkabılar, blazer ceketler ile en şık ofis kıyafetleri resim galerimizde sizi bekliyor.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

    Ofis Kıyafetleri 2015
    Ofis Kıyafetleri 2015
    ofis giyim
    ofis giyim
    işyeri kıyafetleri
    işyeri kıyafetleri
  • Çalışırken şişmanlamayın

    Çalışırken şişmanlamayın

    İşte size hem sağlığınızı hem de ideal kilonuzu koruyacak birkaç öneri…

    Her sabah işyeri servisi, toplu taşıma araçlarıyla ya da kendi aracıyla işe gidenler plaza ya da ofislerde yaşamlarını sıkıştırır. Bu tekdüzelik ve spora vakit ayıramamak neticesinde de kilo almak kaçınılmaz olur. Hem kilo almanızı engellemek hem de sağlıklı yaşam için size faydalı tavsiyeler…

    – Asansör kullanıyorsanız, ofisinizin bulunduğu kattan birkaç kat önce inin ve merdivenleri kullanın.

    – Eğer işiniz masa başında ise her yarım saat bir kalkıp ofiste biraz yürüyün.

    -Öğün atlamamaya çalışın. İşyerinde nitelikli ve abartmadan yiyin. Aralarda acıkırsanız taze meyve gibi sağlıklı atıştırmalar yapın.

    – Bol meyve ve sebze tüketin. Yanınızda salatalık getirin. Günde en az beş porsiyon tüketin. Bir porsiyon, iki-üç kaşık sebze, bir adet meyve (mesela bir muz) veya iki-üç adet küçük boy meyve (örneğin erik), bir küçük kase meyve salatası veya bir bardak taze sıkılmış meyve suyuna denktir. Bunlar fazla kalori yükü yapmadan sizi tok tutar.

    – Daha az hayvansal (doymuş) yağ tüketin. İşyerinde her gün farklı bir et cinsi seçin.

    – Ne kadar alkol tükettiğinize dikkat edin. İçki çok kalorilidir ve şişmanlatıcı yiyeceklere karşı iştahı artırır.

    – Bol bol su için. Günlük hedefiniz altı-sekiz bardak olsun. En fazla 12 bardak için. Yağsız veya yarım yağlı süt, az yağlı yoğurt ve az yağlı peynir gibi düşük yağ içeren günlük ürünleri tercih edin. Bitkisel çay tüketiminde özellikle rezene ve zencefili seçin.

    – Düzenli olarak balık yiyin. Haftada en az bir kez yağlı balık (örneğin somon, sardalye, konserve ton) tüketmeye özen gösterin.

  • Ofis saatleri için diyet önerileri

    Ofis saatleri için diyet önerileri

    Ofis çalışanlarının en büyük ortak sorunları hareketsizlik ve beslenme durumlarıdır malum…

    Ofiste beslenme
    “Bütün gün masa başındayım kilo alıyorum” diyenlerdenseniz bu konuda alınacak önlemler ve yapılabilecekler aslında çok basit. Fakat hepimizin iş yeri koşulları, çalışma saatleri, işe gidip gelme süresi, kullanılan taşıt türü, beraber çalışılan müşteri kitlesi birbirinden çok farklı. Bu nedenle herkesin iş ortamında karşılaştığı beslenme sorunları farklıdır. Bunun yanı sıra büyük bir iş merkezinde çalışıyorsanız birlikte çalıştığınız iş arkadaşlarınızla benzer sorunlar yaşayabilirsiniz. Herkesin bu durumdan etkilenmesi metabolizmaları gereğince farklı olabilir..
    Ofis yaşantısında en sık karşılaşılan belli başlı beslenme sorunlarını ele alalım;
    * Bu konuda karşılaşılan en büyük sorun işe yetişme telaşıyla kahvaltıların atlanması. Bu şekilde güne yakıtsız başlar ve gün içerisinde kan şekeriniz iyice düşeceğinden diğer öğünlerde fazla kaçırabilirsiniz.
    * İşlerin uzaması veya aksaması nedeniyle öğünlerin atlanması. Yine aynı şekilde kan şekerinin düşmesine neden olarak vücut ritminin bozulmasına neden olur.
    * İş yerinde çıkan yemeklerin beğenilmeyip, dışardan fast-food sipariş edilmesi. Çok fazla yağ içeren ‘fast food’ların tüketilmesiyle fazla ve gereksiz kalorileri vücudunuza almış olur istemeden de olsa bunu düzenli hale getirip kötü bir beslenme tarzı oluşturabilirsiniz..
    * Gün içerisinde unutma veya fazla tuvalete gitmeme isteğinden dolayı su içmeyi atlama veya düşük düzeyde tutma. Fakat gün içerisinde çay kahve gibi diüretik içecekler içmeniz vücudunuzdan daha fazla su kaybetmenize neden olur ve susuz kalmanız iş performansınızı da etkiler.
    * Uzayan toplantılar nedeniyle öğün aralarında ara öğün yapılmaması ve bu nedenle kan şekerinin düşmesi…
    * Düşen kan şekeri nedeniyle çikolata kek gibi kafeteryadan kolay ulaşılabilen sağlıksız gıdaların alınıp tüketilmesi veya bu gıdaların iş arkadaşlarınca ikram edilip alışkanlık haline getirilmesi…

    Ofis yaşantınızda karşılaştığınız beslenme sorunlarını çözmek için yapabilecekleriniz;
    Kahvaltı yapamadığınızda en azından evden çıkmadan 1 bardak süt veya 1 kutu yoğurt tüketmek veya ufak bir sandviç yapmak.. Bunları yapamıyorsanız bile yolda veya iş yerinizde simit-peynir/ayran, peynirli sandviç gibi seçenekleri tercih etmek.
    Öğle veya akşam yemekleriniz aksayacağında veya kaçıracağınızda ara öğün tüketmek. Dolabınızda veya çekmecenizde bu durumlarda tüketebileceğiniz taze veya kuru meyve, tost, ayran, yoğurt, meyveli yoğurt , hazır çorba, galeta veya diyet bisküvi türlerini bulundurabilirsiniz, çikolata veya…
    Öğle yemeğinde ana yemeğin yanında garnitür olarak verilen kızarmış patates, püre, pilav, makarna, börek vb. besinlerin yarısını yiyip yarısını bırakabilirsiniz. (Unutmayın masa başında hareketsizsiniz).
    Mönüde varsa mutlaka çorba, zeytinyağlı sebze, salata, yoğurt vb. yardımcı yiyecekleri mutlaka tüketin. Yemeklerin yanında beyaz ekmek yerinde tam buğday veya çavdar ekmeğini tüketin.
    Seçme imkanınız varsa mönüden en düşük kalorili olanları tercih edin.
    Öğünlerle birlikte verilen tatlıları öğünlerden hemen sonra değil öğün aralarında tüketmeye özen gösterin ve mümkünse hamurlu- şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin.
    Unutmamak için masanızda sürahi veya su şişesi bulundurun ve çay ve kahve haricinde 8-10 bardak olacak şekilde sık sık su için.
    Çay/ kahve ve bununla birlikte tükettiğiniz şeker miktarını sınırlandırın.
    İş arkadaşlarınıza şeker, çikolata yerine taze veya kuru meyve, diyet bisküvi, galeta gibi gıdalardan ikram edin ve ofis ortamında sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmenizi sağlayın.
    Şirket yemeklerini beğenmediğinizde dışardan söylemek yerine imkanınız varsa gidip orda yemeyi tercih edin böylece gün içerisindeki hareketinizi artırmış olacaksınız.
    Şirket yemeklerini beğenmeyip sipariş verdiğinizde fast-food yerine ızgara veya salatalardan (az yağlı- az soslu) sipariş verin.

    Uzm.Dyt.Merve Tığlı Çınar

  • Ofis aşkının yeşerdiği 5 meslek!

    Ofis aşkının yeşerdiği 5 meslek!

    Bu mesleği seçenler hayatının aşkını buluyor…

    Yapılan araştırmalara göre aşk; sevgilisi olmayan çalışanlar için düşündüklerinden daha yakın.

    İş hayatında olan insanların neredeyse % 40’ı hayatlarında bir kere ofis ortamında aşk yaşamıştır.

    Yapılan son araştırmalara göre, partnerlerin hayatını kazanmak için hangi işi yaptığı ilişkilerinde oldukça belirleyici bir faktördür.

    Araştırmalara katılanların % 6’sı, partneri çok fazla çalıştığı için partnerinden ayrıldığını, yeterince para kazanamadığı için terk ettiğini ya da partnerinin mesleğini beğenmediğini açıklamıştır.

    Aynı meslekte olmak, işle ilgili problemleriniz olduğunda her zaman bunları paylaşacak biri olması anlamına gelir.

    Eğer iyi bir kimyanız varsa, grup halinde çalışmak iyi olabilir hatta bazı işlerde birbirinizi tamamlayabilirsiniz.

    Ofis aşklarının büyük çoğunluğu, sosyal ortamlarda başlamaktadır.

    İş dışında karşılaşmalar, öğlen yemekleri, ofis partileri, çalışanların birlikteliğine zemin hazırlamaktadır.

    Bütün bunlar ofisteki uzun ve zor gününüzü kolaylaştıracak artılar.

    Bazı meslek gruplarında, diğerlerine göre çalışanlar arasında aşk ilişkisi yaşanması daha olası.

    İşte bunlardan ilk beşi:

    1-Eğlence & Konaklama

    2- Bilgi Teknolojileri

    3- Finans

    4-Sağlık

    5-Profesyonel Hizmetler

  • Ayakkabı alırken nelere dikkat edilmeli

    Ayakkabı alırken nelere dikkat edilmeli

    Anatomik ayakkabıların ise ayakta önemli taşıyıcı noktaları desteklediği için yürüyüşürahatlatıcı yönü bulunmaktadır. Anatomik ayakkabılar vücudun rahat taşınmasını sağlar, omuriliğin duruşunu destekler, kişinin yorulmasını geciktirir. Doğal malzemeden üretilen ayakkabılar cilt sağlığının korunmasını sağlar, nasır, batık tırnak ve mantar gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller. Doğru ayakkabı ve sandaletler de ayağa egzersiz yaptırır.

    Rasgele, (sonradan genişler) düşüncesiyle alınan ayakkabılar ayak sağlığını olumsuz olarak etkilemekte ve basma bozukluğuna, tırnak batmalarına, ayak mantarlarına, acılı nasırlara, ayak parmaklarında şekil bozukluklarına, çabuk yorulmaya, bilek burkulmalarına, ayak, bacak ve bel ağrılarına ve ayakta kalıcı deformasyonlarına sebep olabilmektedir.

    Ayakkabı seçerken ilk kriterin, model ve renkten önce rahatlık olması gerekir. Bunun için ayakkabının doğal malzemelerden imal edilmiş olmasına özen göstermek gerekmektedir.

    Ayakkabıyı alırken her ikisinin de giyilip yürürken test edilmesi gerekir

    Ayrıca, en uzun parmak ile ayakkabının ucu arasında yarım santim boşluk olmasına dikkat etmek gerekir.

    Bağcıklı ayakkabılar ayağı daha iyi kavradığı ve kan dolaşımını engellemeyecek şekilde ayarlanabildiği için tavsiye
    edilmektedir.

    Anatomik ayakkabıların ise ayakta önemli taşıyıcı noktaları desteklediği için yürüyüşü rahatlatıcı yönü bulunmaktadır.

    Anatomik ayakkabılar vücudun rahat taşınmasını sağlar, omuriliğin duruşunu destekler, kişinin yorulmasını geciktirir. Doğal malzemeden üretilen ayakkabılar cilt sağlığının korunmasını sağlar, nasır, batık tırnak ve mantar gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller.

    Doğru ayakkabı ve sandaletler de ayağa egzersiz yaptırır

    Ayakkabı modelleri için tıklayın !

  • Ofiste Kalori Nasıl Yakarsınız?

    Ofiste Kalori Nasıl Yakarsınız?

    İşiniz günde 6 saatten daha fazla masa başında oturmanızı mı gerektiriyor? İnce ayarlamalarla kiloları kendinden uzak tutabilirsiniz.

    Ofiste Nasıl Kalori Yakarsınız?
    Ofiste Nasıl Kalori Yakarsınız?

    * Servis ya da otomobille işe giderken kaslarınızı kasın.

    * Masa başında her 30 dakikada ayağa nkalkın ve gerinin. e-maillerine bakarken veya telefondayken oturmayın. Daha yüksel bir masada çalışmak istediğinizi söyleyin. Böylece arada ayakta durarak çalışabilirsin.

    * Yemekten sonra 10 dakikalığına enerjik bir yürüyüş yapın.

    * Öğleden sonra iş arkadaşlarınla ayakta sohbet edin, koridorda görüşün.

    * Akşam dinlenmeden önce 20 dakika yürüyüş yapın. Ev işleri yaparken sevdiğiniz şarkıları dinleyerek yapın.

    * İnternet ve televizyonun esiri olmayın. Egzersiz topunda otureun. Otururken egzersiz aletleriyle kollarınızı ve bacaklarınızı çalıştırın. Her yarım saatte bir ayağa kalkın ve merdivenlerde aşağı, yukarı inip çıkın.

    Kalori diyetleri için tıklayın !

  • Evde ofis dekorasyonu

    Evde ofis dekorasyonu

    Evde ofis dekorasyon fikirleri…

  • Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi

    Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi

    Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Şefi Prof. Dr. Osman Doğru, kıl dönmesi hastalığının tedavisi için kendi geliştirmiş olduğu Kristalize Fenol ile tedavi yöntemi hakkında ayrıntılı açıklamalarda bulundu…

    Prof. Dr. Osman Doğru kıl dönmesi hastalığının kronik, günlük aktiviteyi zaman zaman engelleyen bir hastalık olduğunu vücutta en çok bu hastalığa rastlanılan yerin ise kuyruk sokumu bölgesi olduğunu belirtti. Ayrıca bu hastalığa daha nadir olmak üzere göbekte, parmak aralarında, parmak uçlarında, koltuk altında ve hatta iki meme arasında da görülebileceğini ifade etti. Doğru, bu hastalığın vücutta gelişim mekanizması, tedavisi ve korunma yolları hakkında da aşağıdaki bilgileri verdi.

    Kıl dönmesi yanlış biliniyor

    İnsanlarda kıl dönmesi hastalığının gelişebilmesi için kıla ve bu kılın batacağı cilde ihtiyaç vardır. Halk arasındaki yanlış inancın aksine, kıllar cilt altıda ters dönerek büyüyüp orada bu hastalığı oluşturmazlar. Vücuttan dökülen kıllar özellikle kuyruk sokumu bölgesinde toplanır ve buradan orta hatta batarak cilt altında birikmeye başlar. Bazen de ilk deliği kuyruk sokumu bölgesinde bir kıl kökünün gevşeyerek batması oluşturur ve bu oluşan yoldan diğer kıllar girerek hastalığı başlatır. Cilt altına giren kıllarla beraber mikroplar da girer ve gerek kılın kendisi gerekse de mikroplar burada iltihap oluşmasına sebep olur.

    Çok oturanlarda görülüyor

    Çoğu kere hastalar burada iltihap sonucu gelişen apse ile hastalığın farkına varırlar. Hastalığın aktif döneminde hastalar oturmakta güçlük çeker. Şiddetli ağrıya ateşte eklenir ve eğer apse açılmış ise irinli kanlı bir akıntıda başlar. Hastalar ped kullanmak zorunda kalabilirler. Akıntılardan sonra hastalık yatışır gibi görünse de tedavi yapılmadığı sürece bu ataklar belli dönemlerde tekrar eder ve insanları canından bezdirir. Bu hastalık mesleği gereği çok oturan kişilerde görülür.

    Yaygın tedavi şekli ameliyat

    Hastalığın tedavisinde günümüzde en çok uygulanan tedavi şekli ameliyattır. Özellikle doku kaydırma yöntemleri ile yapılan ameliyatlar ile tedavi başarısı daha yüksektir. Ancak en iyi şartlarda bile yapılan ameliyatlarda başarı oranları %85–95 arasındadır. Yani ameliyata rağmen bu hastalık nüksedebilir.

    Ameliyattan sonra gelişen her nüks ondan sonra gelişecek nüks şansını artırır. Yani ameliyattan sonra bu hastalığın tekrar etmesi insanların bu hastalık sebebiyle defalarca ameliyat olmasını gerektirebilir. Çevrenizde bu hastalık sebebiyle 3, 4 hatta 5 defa ameliyat olmuş ama hala tedavi olamamış hastalarla karşılaşabilirsiniz.

    Ameliyatsız tedavide yüzde 95 başarı

    Benim kendi geliştirdiğim ve 15 yıldan beri yaklaşık 300 hastada uyguladığım kristalize fenol tedavisi ise ameliyatsız bir tedavi yöntemidir. Uygulanış biçimi ve tedavi şekli ile dünyada ki ilklerdendir.

    Tedavinin esasını hastalıklı alandaki kılların temizlenmesi ve bu alana kristalize fenolün uygulaması oluşturur. Hastalar hastalıklarının durumuna göre 2 veya 3 haftada bir gelerek bu tedaviyi olurlar. Bu tedavi ayaktan yapılan bir tedavidir ve hastaların iş ve gücüne mani olmaz. Yaklaşık işlem 10–15 dakika sürer ve hastalar bundan sonra günlük işlerine hemen geri dönebilirler.

    Tedavi olurken işine devam et

    Yani tedaviden sonra hastaların yatıp dinlenmesine ihtiyaç yoktur. Ortalama iyileşme süresi 42 gündür. Ancak yukarda da söylediğim gibi hastalar iş ve güçlerine devam ederek ayakta iyileşirler. Bu tedavi için vakit ayırmalarına işlerini bırakmalarına gerek yoktur. Tedavinin başarı oranı % 95’tir ki bu en iyi şartlarda yapılan ameliyatların başarı oranına denktir. Kristalize fenol uygulaması şeklinde yaptığım bu tedavi özellikle birkaç defa ameliyat olmuş ve hala hastalığı devam eden hastalar içinde başarılı bir tedavi metodudur. Defalarca ameliyat olmuş ve iyi olma ümidini kaybetmiş hastalar içinde bir çıkış kapısı, hastalıktan kurtulma şansı olduğunu söyleyebiliriz.

    Kıl temizliği şart

    Bu hastalıktan ve nükslerinden korunmak için kıl temizliği yapmak gerekir. Bunun için hastalar bellerinin ortasından makata kadar olan bölgedeki kılları kıl dökücü merhemler, ağda ya da lazer epilasyon şeklinde temizlemelidirler. Bu hastalığın gelişiminde yukarda da ifade ettiğim gibi kıl en önemli faktördür. Kıl varsa bu hastalık var kıl yoksa bu hastalık yoktur. Bu sebeple kıl temizliği tedavinin olmazsa olmaz, ayrılmaz bir parçasıdır. Hastalar buna oldukça özen göstermelidir. Ayrıca banyo esnasında kuyruk sokumu bölgesinin bir lif kullanarak mekanik olarak da dökülmüş ve burada toplanmış kıllardan temizlenmesi önemlidir.