Etiket: obez

  • 2 Günde 4 Kilogram Vererek Nasıl Sağlıklı Zayıflanır?

    2 Günde 4 Kilogram Vererek Nasıl Sağlıklı Zayıflanır?

    Neredeyse kadınların tümü fazla kilolarından şikayetçidir. Fazla kilolarından kurtulmak için başvurmadık yol, yapmadıkları yöntem, denemedikleri diyet kalmıyor. Bazen bunu başarır, bazende başarısız oluruz. Kilo vermekte başarılı olmak kadar, bunu sağlıklı bir şekilde yapmak, sağlığımızı yitirmeden kalıcı kilo vermek herşeyden daha önemlidir.

    Kilo vermenin en önemli aşaması sabırdır. Sabırsızlıktan çoğumuz dayanamaz, diyetlerimizi bozarız. Ama sizlerle kadinlarkulubu.com olarak bu yazımızda öyle bir diyet yöntemi paylaşacağız ki, 2 günde, yanlış duymadınız sadece ve sadece 2 günde 4 kilo verebileceksiniz.

    İngiltere’nin Manchester Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonucu sadece karbonhidrat diyeti yaparak 2 günde 4 kilo verebilirsiniz.

    115 kadın katılımcı üç gruba ayrıldı, her gruba farklı beslenme düzeni uygulandı. Bir grup, haftanın iki günü 650 kaloriyi geçmeyecek şekilde tüm karbonhidratlardan uzak, kalan beş gün ise miktar fark etmeksizin sağlıklı besinler tüketerek beslendi. Üç ayın sonunda, ilk iki gruptaki katılımcıların dört kilo verdikleri; klasik diyet uygulayanların 2.4 kilo verdikleri görüldü. Uzmanlar, haftanın iki günü karbonhidrat tüketmemenin doğal olarak az yemeyi sağladığını açıkladı.

  • 3 Saate Zayıflama

    3 Saate Zayıflama

    ABD li sağlık yazarı Jorge Cruise kitabında dört noktalı bir düzenek sunarak bir alternatif oluşturuyor:

    Yataktan kalktıktan sonra bir saat içinde kahvaltı yapın.

    Üç saat içerisinde yeniden yemek yiyin.

    Daha sonra üç saatlik aralıklar ile gün boyunca öğün yapın.

    Yatmadan üç saat önce yemek yemeyi bırakın.

    ABD’li sağlık yazarı Cruise, ne yiyeceğinize ise sizin karar vermenizi istiyor. Ancak kendi mantığınıza göre sağlıklı seçenekler yapmalı, kızartmalardan uzak durmalı, mümkün olduğu kadar un, şeker ve katı yağ içeren gıdalardan kaçınmalısınız. Cruise göre, ne kadar doğala yakın işlenmemiş yiyecekler yerseniz o kadar sağlıklı olursunuz.

    Cruise’un 3 saat felsefesi uyarınca üç saatte bir yemek yeme alışkanlığı BMR(Baz Metabolik Hız) değerlerini çok daha istikrarlı ve yüksek düzeylere taşıyor.

    Bu sayede günün sonunda daha fazla toplam kalori yakılıyor. Enerji düzeylerin de artış olduğu için iştahta da azalma oluyor.

    Bu rejimi destekleyen bir diğer teori de, düzenli öğün ve sıkça yendiğinde, beynin vücuda yağ depolaması için sinyaller göndermeyeceği.

  • Horlama Tedavisi

    Horlama Tedavisi

    Eğer horlama gibi bir sorunuz var ise daha fazla kendinize ve başkalarına eziyet etmeyin. Biran önce tedaviye başlayın.

    Horlama uykuda solunum esnasında ortaya çıkan gürültülü ve rahatsız edici sestir. Horlamanın birçok nedeni vardır. Temel anlamda solunum esnasında ağızdan başlayıp, akciğere kadar olan bütün yol boyunca ki darlıklar, şişlikler ve anatomik bozukluklar horlamaya neden olabilir. Ayrıca horlamaya burun ve boğazda soluk alma esnasında ki daralmalar da asıl sebep olarak belirtilmektedir. Burada daralmalarda ki titreşimler horlamanın şiddetini artırır. Özellikle çok kilolu insanlarda ağız içi yapısında da şişme olduğu için horlama artar. Burunda ki kemik eğriliği, sinüzitler, polipler, burun etinin şişliği horlamayı arttırabildiği gibi, horlamada boğazda ki problemler daha ön planda rol oynar.

    Yumuşak damağın büyük ve sarkık olması, küçük dilin bir cm den daha büyük olması, çok iri bademcikler, büyük geniz eti özellikle çocuklarda horlamaya bunların yanı sıra apre dediğimiz nefes durmasına neden olur. Horlama toplumda çok yaygın bir hastalıktır. İnsanların yaklaşık yüzde kırk beşi arada bir, yüzde yirmi beşi sıklıkla horlar. Erkekler de kadınlara oranla daha fazla görülür, bunda ki en büyük faktör hormon al faktördür. Kadınlarda da menopoz döneminden sonra horlama sıklığı artmaktadır. Horlama tedavisi temel olarak nedene eğilmelik yapılmalıdır. Yani burun kemik eğriliği varsa bu düzeltilmeli, burun etinde şişlik giderilmeli, kronik sinüzit ortadan kaldırılmalı polipler varsa temizlenmelidir. Aynı şekilde ağız içinde dil kökü küçültülmeli, eğer küçük dil büyükse kısaltılmalı, geniz eti ve büyük bademcikler ortadan kaldırılmalıdır. Ama yapılan bu tevdilerden sonra bazı hastalarda horlama tamamen sıfırlanmayabilir. Horlama tedavisinde altın standart uyku testidir. Ciddi hastalarda mutlaka ameliyat öncesinde bu test yapılmalı ve ona göre tedavi planlanmalıdır. Son yıllarda buna eklenen yeni bir yaklaşım vardır. Hasta ameliyat öncesi hafif uyutulur, horlamanın yeri saptanır ve horlama yerine yönelik cerrahi uygulanır. Bu başarı oranını yüzde doksanlara kadar yükseltmiştir. Horlama sorunu yaşayanların daima akşam yemeğini erken yemeleri ve yemekten üç, dört saat sonra uyumaları gerekmektedir. Birde alkol alımı horlamayı tetiklediği için azaltmaları tedavide etkilidir.

    İlgili konular ;

    – Horlama sorunu yaşayanların uyku düzeni nasıl olmalı?
    – Horlamanın nedenleri nelerdir?
    – Boğaz yapısındaki hangi sorunlar horlamaya neden olabilir?
    – Horlama başka sağlık problemlerine yol açar mı?
    – Horlamanın nedeni psikolojik olabilir mi?
    – Yataktaki pozisyonumuz horlamayı tetikler mi?
    – Yemek yeme ile horlama arasında ilişki var mı?
    – Hamilelik döneminde horlama artar mı?
    – Şişmanlar daha çok mu horlar?

  • Kalça ve Basen Eriten Diyet

    Kalça ve Basen Eriten Diyet

    Kalça eriten diyet basen eritme yöntemleri sizlerle.

    Türk kadınlarının kilo problemleri genelde göbek ,basen ve kalça yağlarıdır.

    Özellikle basenler, kadınların doğum yaptıktan sonraki şikayet ettiği kilo sorunlarından biridir. Hatta bu kalça yağları bazen bayanları öyle bir bunalıma götürür ki dışarı bile çıkmak içininizden gelmez.

    Size kalça yağlarınızdan basit ama etkili yöntemlerle kurtulacağınızı söylesem sanırım müjde vermiş olurum:) Artık kalça yağları sorun haline gelmesin kısa bir sürede kalça ve basen bölgenizdeki yağlardan kurtulabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey aşağıda belirtmiş olduğum diyet ve diğer talimatları uygulamanız;)

    Uygulayacağınız 6 haftalık diyetle kalça ve basen bölgelerinizdeki fazla yağlardan kurtulabilirsiniz.

    Amerikalı ünlülerin denediği bu diyetle sadece vitrinden izlemekle yetindiğiniz dar pantolonları üzerinizde rahatlıkla taşıyabilirsiniz. Tabii rakiplerinizi kıskandırıp, partnerinizi büyülemek de cabası.

    Diyetin amacı Hareketsizlik ve yanlış beslenme sonucu vücudun alt tarafında toplanan yağlardan kurtulmak için çok özel bir diyete ihtiyaç var.

    Uygulayacağınız diyet her yerde kolayca bulup tüketeceğiniz gıdalardan oluşuyor. En önemlisi de oldukça ekonomik oluşu.

    Diyetin birinci dereceden etkilediği bölüm kalça ve basen ardından da bacaklar geliyor. Özellikle binici pantolonu olarak adlandırılan kalça ve diz kapağı bölgesinde fazla kilo problemi olan kişiler tam 6 hafta içinde etkili çözüme kavuşabiliyorlar.

    Diyet kayısı ve badem müslini olarak tanımlanıyor. Müslinin hazırlanışı Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem ve kurutulmuş meyvalar ve tahıllar kadar pek çok vücudunuza faydalı gıdalar bulunuyor. Ancak hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi forma sokuyor.

    Hazırlanışına gelince…

    2 fincan yulaf tanesi, 2 fincan kırılmış fındık, 1 fincan buğday, 1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm, 1 fincan ayçiçek tohumu, 1 fincan badem, 1 fincan ince kıyılmış kuru kayısı Malzemeleri karıştırıp, blenderdan geçirin. Hazırladığınız karışımı tam 12 porsiyon olacak şekilde eşit parçalara ayırın. Her porsiyonda karışımı bir bardak diyet soğuk süt ilave ederek tüketeceksiniz. Tabii üzerine yarım dilim muz da ekleyebilirsiniz.

    Her günkü program

    Kahvaltı: Bir porsiyon hazırladığınız müsli, bir fincan süt ve dilimlenmiş yarım dilim muz Saat 11.00: Bir elma Öğle: Bir porsiyon müsli ve yarım muz

    Öğleden sonra:Bir avuç kuru üzüm

    Ana öğün: Meyveyle birlikte temel gıdalar

    Yatmadan önce: Bir portakal Meyveler: Elma, kayısı, iki kurutulmuş erik, bir mango Ana öğünler

    Pazartesi: Bir parça tavuk kanat ya da göğüs ızgara, yeşil salata ve bir meyve

    Salı: İki yumurtalı omlet, domates ve rendelenmiş havuçla tüketilecek.

    Çarşamba: Bir çay fincanı büyüklüğünde yer tutan spagetti. Bir meyve.

    Perşembe: İnce dilimlenmiş bir tavuk göğsü. Haşlanmış havuçla servis yapılacak. Dilerseniz yanına haşlanmış brokoli de alabilirsiniz. Bir meyve.

    Cuma: Ton balıklı yeşil salata. Bir adet katı pişmiş yumurta. Bir meyve.

    Cumartesi: Bir parça hindi göğsü, mısırla karışık yeşil salata. Bir meyve.

    Pazar: 3 dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası ve iki adet haşlanmış patates. Bir meyve.

  • Dukan Diyeti 2017 Özet

    Dukan Diyeti 2017 Özet

    Merhaba
    Forum alanımızda yer alan Kadınlar Kulübü üyeleri Dukan Diyeti başlığı yazısının çok ses getirmesi sonrasında editörümüzden çok bilimsel olmayan dukan diyetini herkesin anlayabileceği bir dilde masala gibi anlatmasını istedik. Bu yazıda çok ses getirdi sonrasında sorulardan bir ibize Dukan Diyeti Menü’sü konusunu açmamız gerektirdiğini götserdi. Dukan Diyet yemekleri isimli başlığı da açtık. Üyelerimiz dukan diyeti tarifleri‘ne de yer verdi sitemizde. Bunlar tamamen sizlerin talepleri sonrasında gelişti.

    Dİyetin olmaz ise olmazları öncelikle Dukan Diyeti’ne yeni başlayacaklar mutlaka Dukan Diyeti evreleri yazısını mutlaka okumalıdırlar. Bu yazının sonrasında ise Dukan Diyeti’ne karar verdiyseniz Dukan Diyeti menüsü başlığını okumanızı kesinlikle öneririm.

    Yukarıdaki yazıda kırmızı kelimelerden ilgili konulara link konmuştur. Bu yazı tüm başlıkların derli toplu bir alanda oluşturulması için dukan diyeti yapacaklara özel hazırlanmıştır.

    Diyet Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    – Diyet yaparken bir ayda ne kadar kilo vermek idealdir ?
    – Diyet yapmanın genel kuralları nelerdir ?
    – Diyet yapmadan sadece egzersizle zayıflanır mı ?
    – Günlük kalori ihtiyacımızı nasıl hesaplayabiliriz ?
    – Diyet yaparken günlük kalori ihtiyacından ne kadar azaltmak gerekir ?
    – Egzersiz yapmadan sadece diyetle zayıflanır mı ?
    – Her diyet programı herkeste işe yarar mı ?

  • 1000 kalorilik diyet

    1000 kalorilik diyet

    Hedef: Haftada ortalama 2 kilo.
    Günlük kalori: 1000 Kcal

    Uzun sürede dengeli bir şekilde kilo verebileceğiniz bir diyet. Bu diyeti istediğiniz kiloya ulaşana kadar 7 günlük periyotlar halinde uygulayabilirsiniz.

    %54,5 Karbonhidrat, %15 Protein, %29,5 Yağ.

    1. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Kuşluk : 4 adet diyet bisküvi
    Öğle : 60 g kırmızı et (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    İkindi : 4 adet diyet bisküvi
    Akşam : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1/2 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı pirinç pilavı
    Gece : 2 porsiyon meyve

    2. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu dil peyniri, salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Kuşluk : 2 adet grisini
    Öğle : 60 g tavuk (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    İkindi : 1 çay bardağı süt
    Akşam : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, ½ kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)
    Gece : 2 porsiyon meyve

    3. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Kuşluk : 1 porsiyon meyve
    Öğle : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1/2 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek(kepekli)
    İkindi : 4 adet diyet bisküvi
    Akşam : 60 g kırmızı et (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük boy haşlanmış patates, 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Gece : 1 porsiyon meyve, 1 çay bardağı süt

    4. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu dil peynir, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Kuşluk : 2 adet grisini
    Öğle : 1 kepçe çorba, 60 g tavuk (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    İkindi : 2 adet grisini
    Akşam : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1/2 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı erişte veya kuskus
    Gece : 2 porsiyon meyve

    5. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1/2 kibrit kutusu kaşar peynir, salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Kuşluk : 2 adet grisini
    Öğle : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt(kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    İkindi : 2 adet grisini, 1 küçük kutu ayran
    Akşam : 60 g balık (ızgara veya buğulama), salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)
    Gece : 2 porsiyon meyve

    6. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 kibrit kutusu dil peyniri, salatalık , domates 2 ince dilim ekmek (kepekli)
    Öğle : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    İkindi : 4 adet diyet bisküvi
    Akşam : 60 g tavuk(ızgara veya haşlama), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 4 yemek kaşığı makarna
    Gece : 3 porsiyon meyve

    7. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 adet haşlanmış yumurta, 2-3 adet zeytin, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)
    Öğle : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt(kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Akşam : 1 kepçe çorba, 100 gr. balık (ızgara veya buğulama), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Gece : 2 porsiyon meyve

    İlgili konular ;
    Diyet – Sağlıklı Beslenme
    Diyet Başarı Öyküleri

  • Kısırlığa karşı sağlıklı beslenme ilkeleri

    Kısırlığa karşı sağlıklı beslenme ilkeleri | 1Aşırı şişmanlık ya da aşırı zayıflık, kısırlık nedeni olabiliyor. Özellikle fazla kilolu veya obez olmanın doğurganlığı azalttığını vurgulayan Umut Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Süleyman Tosun, “Anne baba adayları, üremeye yardımcı tedaviler sayesinde bulunabilecek tek bir dengeli ve sağlıklı beslenmenin; yumurta ile spermin kalitesini ve döllenmeyi direk etkilediğini“ belirtiyor.

    Yanlış beslenme gebe kalmayı etkiler mi?

    Beslenmeyle ilgili sorunlar kadınların yumurtalıkları ile erkeklerin spermleri üzerinde olumsuz etki yapıyor. Yanlış beslenme alışkanlıkları kadınların yumurtalıklarını etkileyerek sağlıklı yumurtalar üretmeye direnç gösterir hale getiriyor.

    Erkekte sperm sayı ve kalitesini azalttığından gebe kalmada güçlüğe neden olabiliyor. Doğal gebe kalmayı zorlaştırırken, düşükleri hızlandırıyor. Yanlış beslenme kısırlık tedavilerinin başarılarını da düşürüyor.

    Şişmanlık tek başına kısırlık sebebi olabilir mi?

    Olabilir. Bizim, sebebi bilinemeyen infertilite dediğimiz durumlarda, eğer kilo problemi faktörü varsa direk buna yöneliyoruz. Görüyoruz ki, kısırlık nedeniyle bize başvuran ve beslenme programına alınan anne adayları zayıflayınca başka hiçbir tedavi veya yardımcı yöntem gerektirmeden gebe kalabiliyor. Fazla kilonun kadınlarda doğurganlığı azalttığı ispatlanmış bir gerçek.

    Aşırı zayıflık doğurganlığı etkiler mi?

    Aşırı zayıflık adet düzensizliği yapıyor. Adet düzensizliği, yumurtlama bozukluğu gibi sorunlar aşırı zayıflıktan kaynaklanarak, kısırlığa sebep olabiliyor. Vücutta yağ oranı, kadınlarda normalde yüzde 20-29 arasındadır. Beslenme bozukluğu sonucu aşırı zayıf olan kadınlarda adet düzensizliğine sık rastlanıyor. Düzensiz kanamalar, yumurtlama bozukluğu ile birlikte seyrediyor. Benzer durumdaki atletler, yüzücüler gibi ağır spor yapanlarda da kısırlık sık görülüyor. Sağlıklı beslenme sonucunda vücut yağ oranları ve kiloları düzeldiğinde, kişilerin gebe kalma şanslarının artıyor.

    Şişmanlığın doğurganlığa olan olumsuz etkileri sonucu ortaya çıkan problemler nelerdir?

     Adet düzensizliği
     Kısırlık ihtimalinin artışı
     Kısırlıkla ilgili cerrahi girişim riskinin artışı
     Düşük riskinin artışı
     Üremeye yardımcı tedaviyle gebelik şansının azalması

    Gebelik öncesi özel beslenme gerektiren ve kısırlık sebebi olan hastalıklar nelerdir?

    Polikistik Over, “çok sayıda kist içeren yumurtalık” anlamına geliyor. Polikistik Over Sendromu da üreme çağında olan on kadından birinde, her ay düzenli olarak gerçekleşmesi gereken yumurtlama işlevinin aksaması demek.Kısırlık, tüylenme, kilo artışı, saç dökülmesi gibi sorunlar söz konusu.PCOS’den şüphelenilmesini gerektirecek en önemli belirtiyi, adet düzensizliği oluşturuyor. Bunun sonucunda oluşan kısırlık ise, PCOS’nin bir başka belirtisini oluşturuyor. Sendromun bir diğer önemli belirtisi de, tüylenmede görülen artış. Hastaların yumurtalıklarından fazla miktarda testosteron, yani erkeklik hormonu üretilmesine bağlı olarak gelişen tüylenme; yüz bölgelerinde, göğüsler arasında, göğüs uçlarında ve göbekte ortaya çıkabiliyor. Ciltte yağlanma, sivilce oluşumu ve kilo artışı da, bu sendromun etkisi altında kalan kadınlarda sıkça görülüyor. Çünkü bu sendrom uzun dönemde; diyabet, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor. PCOS’li hastaların vücutlarında, kan şeker seviyesi düzenleyen insülin hormonuna karşı bir direnç oluşuyor.

    İnsülin pankreastan salınan bir hormon ve hücrelerin glukozu kullanmalarını sağlıyor. PCOS’de hücrelerde insüline karşı bir direnç oluştuğu için pankreas daha fazla insülin salgılamak zorunda kalıyor. Bu yüksek dozda insülin de yumurtalıkları etkileyerek, yumurtlamayı engelliyor. İşte, tüm bu nedenlerden dolayı, bu hastalarda şeker hastalığına yakalanma riski artıyor. Polikistik over sendromlu bir hastada uygulanacak tedavi ise kilo verilmesi, insülin etkinliğini arttıran ilaçlar. yumurtlama tedavisi, ve Tüp Bebek’dir. Kısırlık dışındaki diğer problemler; (kıllanma, tüylenme, vs.) ise erkeklik hormonlarını azaltan ilaçlarla yapılmaktadır

    Gebe kalınsa da beraberinde hangi problemlerle karşı karşıya kalınıyor?

    Fazla kiloya rağmen gebe kalınabilse de, fazla kiloların hipertansiyon ve gebelik diyabeti riskini ortaya koyuyor. Ayrıca normal kilodaki hamilelere göre bulantı, kusma, kasık ve bel ağrısı, kramp gibi şikayetlerin görülme riski de artıyor. Fazla kilolar hamilelik sürecinin yanı sıra hem normal doğumu hem de sezaryen doğumu zorlaştırabiliyor.

    Uygulanacak beslenme planı kişinin kendine özgü sağlık koşulları (şeker hastalığı, çölyak, yüksek tansiyon) boy, ağırlık,fizik aktivite, kullandığı ilaçlarıyla beslenme alışkanlıkları göz önüne alınarak oluşturulur.

    Sonuç olarak sağlıklı kilonun korunması hem birçok hastalığın önlenebilmesi, hem de gebeliğin sağlıklı olabilmesi ve korunabilmesi için önemlidir

    Çok fazla zayıflık da, çok fazla şişmanlık da başarılı bir hamilelik şansını tehlikeye atar. Sağlıklı kilo herkes için farklıdır. Gebe kalmadan önce ideal kilonuz için doktorunuza danışmanız önemlidir. Kilo değişiklikleri ani olmamalı, uygun bir süreye dağılmalıdır. Bu konuda mutlaka doktorunuzdan ve onun yönlendireceği bir beslenme uzmanından yardım alın.

    Önerilerimiz;
     Yeterli miktarda meyve, sebze ve tahıl tüketin.
     Kolesterolü düşük yiyecekler yiyin. Hayvansal gıdaların çok fazla tüketilmesi kan kolesterol düzeylerini arttıracaktır.
     Yiyeceklerinizdeki şeker oranını sınırlayın.
     Yiyeceklerinizdeki tuz oranını sınırlayın.
     Lifli yiyecekler tüketin.
     Alkol tüketiminizi sınırlandırın, mümkünse tamamen kesin.
     Çay ve kafein tüketiminizi sınırlandırın.

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Süleyman Tosun
    Umut Tüp Bebek Merkezi

    Not : Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Süleyman Tosun sorularinizi http://www.kadinlarkulubu.com/ozel-umut-tup-bebek-merkezi-f962/ adresinde cevaplamaktadir.

  • Öfke nedir ? ve Nasıl baş edilir ?

    angerÖfke aslında sağlıklı, çoğu zaman hayvanların ve insanların yaşadığı doğal ve yapıcı bir duygudur. Ancak bireyler bazen öfkelerini farklı şekillerde ortaya koyup etrafa zarar verme şeklinde yıkıcı ve sanki kontrol edemiyormuşcasına yaşarlar. Bu durum ise kişilerin gündelik hayatlarını sekteye uğratır.. Kişi ailesiyle, çocuklarıyla, kız veya erkek arkadaşıyla problemler yaşar ve belki bazen iş yerinden çıkarılma, işe gidememe gibi uyum bozuklukları da yaşarlar. Kısaca bu tür öfke deneyimleri yaşayan kişiler hem çevreyle uyum bozuklukları yaşarlar hem de kendilerine zaman zaman zarar verirler.

    Öfkelenmemize neden olan çeşitli faktörler vardır. Bunları düşünsel süreçler, fizyolojik süreçler ve kültürel etkiler olarak öne sürebiliriz. Yıkıcı öfke dediğimiz duygu, bu faktörlerin bir ürünüdür.


    Düşünsel süreçler :
    •    “Beni adam yerine koymuyorlar”
    •    “Hakkımı yediler ve yemeye devam ediyorlar” vb.

    Aynı zamanda; karşı tarafı saldırı halinde algıladığımızda, kışkırtıldığımızı düşündüğümüzde, zaman zaman hayal kırıklıkları yaşadığımızda, stres altındayken, kendimizi ifade edemediğimiz zamanlarda öfke ortaya çıkar.

    Fizyolojik nedenlere gelince, hormonlarımızın bize oynadığı bir oyun olarak karşımıza çıkabilir ya da öfke bazı rahatsızlıkların yan kolu olarak ta ortaya çıkabilir. Buna örnek vermek gerekirse; depresyon, bipolar bozukluk vb.

    Kültürün etkisi ise şöyledir; özellikle ataerkil toplumlarda erkeklerin halk diliyle maço olması, zaman zaman öfkeli davranışlarda bulunması, normal görülen bir davranış türüdür.

    42-20138082Ancak neden herkes aynı olay olsa dahi; aynı ayarda öfkeli davranışlarda bulunmuyor. Olay aynı olsa da kişilerin verdiği öfke tepkileri birbirinden çok farklı olabiliyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri; her kişinin olaylara bakış açısının farklı olmasıdır. Eğer bakış açımızı değiştirirsek davranışlarımızı da değiştirebiliriz.

    Kimi zaman bakış açımızı değiştirmek kolay olmaz çünkü yerleşmiş inançlarımız ve vardır ve bunların farkında bile değilizdir. Uzman psikologlar ve psikiyatristler bu noktada devreye girer. Psikiyatristler normal olarak nitelendirmediğimiz öfke davranışının fizyolojik boyutunu ele alırken, psikologlar ise, terapi boyutunu ele alırlar yani, nelerin bizi öfkelendirdiğini ve bunlarla nasıl baş edeceğimizi ele alırlar.


    Baş etme yolları ise çeşitlidir.
    1. Düşünsel boyutu inceleme ve olaylara bakış açımızı değiştirmek için alternatif yollar arama
    2. Relaksasyon dediğimiz gevşeme teknikleri bize bu konuda yardımcı olur
    3. İletişim kurma becerilerini geliştirme ve bu konu üzerinde deneyim kazanma
    4. Her ne kadar olaylardan uzak duramasak ta ve hoşumuza gitmeyen olaylarla karşılaşsakta; yine de kontrol gücümüzün bizde olduğunu fark etme ve öfkelenmemize vesile olan olaylardan uzak durma
    5. Öfkelenmemize vesile olan bir problem varsa; buna yönelik mantıksal çözümler üretmek

    İlk başta da belirttiğim gibi; öfke, normal, zaman zaman güvenliğimizi sağlayan bir duygudur ama hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor ve bizi çevremizden işimizden hayatımızdan alıkoyuyorsa bir uzmana gitmekte fayda var.

    Ne demişler; “keskin sirke küpüne zarardır

    Kendinizi öfkeli hissettiğinizde aşağıdaki fiziksel belirtileri hissedersiniz.
    •    kas gerginliği
    •    hızlanmış kalp atışı
    •    midenizde değişik hisler
    •    nefes alıp vermede hızlanma
    •    titreme

    42-18621640Kalp atışınızı hızlandıran, sesinizin daha yüksek çıkmasına neden olan, adrenalinizi kontrol alma yolları için bazı ipuçları sunuyorum:
    •    Derin, uzxun ve yavaş burundan alınan nefes ve nefese konsantre olma
    •    Kendinizi mutlu ve huzurlu hissedeceğiniz bir yerde hayal etme
    •    Daha önce öfkenizi dindirmeye yaramış teknikleri uygulayabilirsiniz

    Kendi kendinize:
    •    “Sakin ol”
    •    “Kendimi ispat etmeme gerek yok”

    Durun ve yapacağınız davranışlarınızın sonuçlarını düşünün. Davranmadan önce düşünün. Sizi tahrik eden biri var ise; kendi kendinize positif düşünceler üretmeye çalışın. Problemi mantıklı yollarla çözmeye yönelik adımlar atın. Diğer insana karşı öfkeli adımlar atmak işinize yaramayacaktır.

    Size nelerin sinirlenmenize vesile olduğunu düşünün ve bunları not edin.Kontrolü kaybetmeden önce kendinize düşünme fırsatı yaratın. İnan ki; kendi kendinize saldırgan davranışlarınızı kontrol edebilirsiniz. Öfkenin sizi yönetmesine izin vermeyin.

    Huzurlu günler

    Referans: apahelpcenter.org

    Çeviren: Uzman Klinik Psikolog Merve Mamacı