Etiket: muz

  • Cinsel Gücü Artıran Besinler Bitkiler Baharatlar

    Cinsel Gücü Artıran Besinler Bitkiler Baharatlar

    Yapılan yeni çalışmalar ve güncel haberlere göre cinsel gücü arttıran yiyecekler kadınlar ve erkeklerde değişiklik gösterebiliyor.

    Doğada serbest halde bulunan besinler ya da hazırlanan yiyecekler ile cinsel isteği arttırdığı söylenen ilaçlardan daha fazla randıman almak mümkün hale geliyor.

    Bu konuda yapılan çalışmalar dahilinde erkeklerde cinsel gücü arttıran yiyecekler, içecekler ve besinler; C vitamini hepimizin bildiği üzere önemli vitaminler arasında yer alıyor.

    Soğuk algınlığını iyileştirici etkisi yanında cinsel gücü de arttırıyor ve içinde C vitamini barındıran yiyeceklerden maydanoz ise hem insanı genç tutuyor hem de özellikle erkekler tükettiğinde cinsel iktidarı arttırıyor.

    Bunlar dışında nane, kekik, tarçın, sivri biber muz, ceviz, bal, greyfurt, yumurta, badem, enginar, kereviz erkekler için cinsel gücü arttırıcı yiyecekler arasında yer alıyor.

    Şalgam, Antep fıstığı ve fındık içerdikleri doymamış yağ asitleri ve E vitamininden dolayı afrodizyak olarak kullanılıyor.

    Kadınlarda cinsel güç artırıcı yiyecekler içecekler ve besinler: yapısında bulunan serotonin sayesinde mutluluk da veren çikolata hem şeker hem de kalori miktarının fazla olmasından dolayı cinsel gücü arttıran gıdalar arasında yer alıyor.

    Ayrıca yapılan bir başka çalışmaya göre ekşi ve baharatlı yiyeceklerinde kadınlarda cinsel gücü artırdığı savunuluyor. Bunlar dışında:

    Rezene: Sindirim problemlerine olan faydasının yanında en eski afrodizyaklar arasında yer aldığı için vücudun enerjisini arttırıp cinsel yaşamı da etkiliyor.

    Bitki Çayları: Vücuttaki sıvıların akışını hızlandırdığı için, kan dolaşımını da hızlandırır ve bu durum tutku ve heyecanda da artışa neden oluyor. Bu nedenle bitki çaylarının tüketilmesi cinsel gücü ve cinsel birlikteliğin kalitesini arttırır.

    Ginseng: Binlerce yıldan beri Çin’de ilaç yapımında kullanılan ginseng çayı ve kökü; Hormonal sistemi uyarır, erken yaşlanma sürecini yavaşlatır ve göz ardı edilemeyecek güçler verir. Tüketilmesi ile cinsel gücün arttığı ıspatlanmıştır.

    Limon: C vitamini kaynağı olan limon kadınların tüketmekten zevk aldıkları bir gıdadır. Yemeklerde kullanılan limon tuzu ve limon suyu, cinsel gücün artmasında olumlu etki sağlamaktadır.

    Havyar: Yapısında bulunan çinkodan dolayı erkeklik hormonlarının artmasına olanak sağlar.

    Pekmez: Demir kaynağı olan pekmez tahinle de tüketilmesi ile cinsel gücün artmasında çok faydalı olmaktadır.

  • Yoğurt Maskeleri

    Yoğurt Maskeleri

    Yoğurt, pek çok gıda ile karıştırıldığında yüzünüzde harikalar yaratabileceğiniz, mucizevi bir nimet.

    Cildinize düzenli olarak uyguladığınız yoğurt maskeleri ile yaşlanmayı geciktirebilir, sağlıklı ve ışıltılı ciltlere sahip olabilirsiniz. Ancak dikkat etmeniz gereken bir konu var; maskeleriniz için organik yoğurt kullanmak!

    İşte yoğurt ile kolayca yapabileceğiniz yüz maskeleri:

    Sade yoğurt
    Yatmadan önce 15 dakika boyunca koyu halkaları üzerine ince bir tabaka halinde uygulayın. Etkin beyazlatma özellikleri nedeniyle, yoğurt bir hafta içinde kesin sonuçlar getirecektir.

    Limon suyu ve yoğurt
    Yoğurt yaşlılık ve lekeler için oldukça etkilidir. Limon suyu ve yoğurt yardımı ile bir yüz maskesi hazırlayın ve yüzünüzde leke olan bölgelere uygulayın.

    Zeytinyağı ve yoğurt
    Zeytinyağı ile karıştırılan yoğurt, kırışıklıkları azaltır ve yaşlanma belirtilerini geciktirme de yardımcı olur. Bu maske cildinin erken yaşlanmasını önlemek isteyenler için ideal bir çözüm olacaktır.

    Muz, bal ve yoğurt
    Muz, bal ve yoğurtan oluşan bir karışım hazırlayın. Karışımı cildinize sürün ve yaklaşık 25-30 dakika kadar beklettikten sonra soğuk su ile yıkayın. Bu maske, cildinizi sarkmasını önleyecek ve daha gergin yapacaktır.

    Salatalık ve yoğurt
    Ölü cilt hücrelerinden kurtulmak için, salatalık ve yoğurt ile bir maske hazırlayabilirsiniz. Salatalığı rendeleyin ve bir kap içerisinde yoğurt ile karıştırın. Yaklaşık olarak 15 dakika bekledikten sonra cildinizi yıkayın.

    Papatya yağı ve yoğurt
    Papatyaya organik yoğurt eklediğinizde, birçok faydalı karışıma dönüştürebilirsiniz. Yoğurda ekleyeceğiniz yarım çay kaşığı papatya yağı eşliğinde hazırlanan bu maske, pürüzsüz ve ipeksi bir cilde sahip olmanızı sağlayacak.

  • Karın şişliği

    Karın şişliği

    Karın şişliği hemen hemen herkeste bir takım nedenlerden dolayı zaman zaman yaşanabilir. Peki Bunun İçin Ne Yapmak Gerekir?

    Tatil sezonu yaklaşırken bilinçsizce yapılan kısa süreli katı diyetler ve alınan yanlış besinler karında şişliğe veya midede gaz birikmesine neden olabilir. Diğer önemli etmenler ise kanser, anatomik bozukluklar, enzim eksikliği, Hormonal düzensizlikler ve iltihaplanma olabilir. Bu gibi etmenler için doktorunuza başvurmanız gerekir ancak herhangi bir sağlık problemi yoksa doğru gıdalarla karındaki şişliğe son verebilir, kendinizi daha rahat ve mutlu hissedebilirsiniz.

    LİFLİ GIDA
    Günlük öğünlerinize lif açısından zengin keten tohumu, barbunya, çilek, brokoli gibi besinler eklerseniz bağırsaklarınıza iyi gelir.
    BİTKİ DESTEĞİ
    Hindiba, zencefil, nane çayı şişkinliği hafifletir.
    KAHVERENGİ PİRİNÇ
    Kahverengi pirinç bağırsak fonksiyonlarına iyi gelir ve yararlı bakterileri harekete geçiren lifler içerir.
    KEREVİZ
    Kereviz içeriğindeki sodyum ve potasyum sayesinde vücuttaki su dengesini düzenler.
    SU
    Yemekten önce oda sıcaklığında bir bardak su içmek şişliğe iyi gelir.
    MUZ
    Muzun içeriğindeki potasyum vücudunuzdaki sodyum seviyesini düzenler ve şişliğe iyi gelir.

  • Muz Kilo Aldırmaz Sirke ve Limon Yağ Yakmaz

    Muz Kilo Aldırmaz Sirke ve Limon Yağ Yakmaz

    Her insan hayatının belirli kısmında kilo vermek için rejime giriyor. Ama toplum içinde yer etmiş bazı yanlış bilgiler kilo vermeyi daha da zorlaştırıyor…

    Araştırmalar gösteriyor ki dünya üzerinde 15-60 yaş arasında kilo verme eğilimi içinde bulunma oranı yüzde 80′in üzerinde. Bu rakam Türkiye’de biraz düşük olsa da fazla kilolar ve bunlardan kurtulma yöntemleri çok farklı değil. Uzmanlar kilo vermeyi öncelikli olarak diyetisyen eşliğinde tavsiye ederken sadece rejimi değil sporu da öneriyor. Toplum içinde kalıplaşmış bazı klişeler ise doğru bilinen yanlışlar olarak kilo verme işini daha da zorlaştırıyor. 
    İşte doğru bilinen 10 diyet yanlışı…

    Mısır ekmeği, buğday ekmeğinden daha kalorili değildir. 
    Eşit yendiği miktarda ikisinin de kalorisi aynıdır. Sadece beyaz undan yapılan ekmekler, kepekli un ya da tam buğday ekmeklerine göre kilo aldırıcıdır.
    Muz çok kalorili bir meyve olarak bilinir ve diyetlerde pek rağbet görmez. 
    Oysa bir küçük elmayla bir küçük muzun kalorisi eşittir. Ölçüsüne dikkat etmek şartıyla tüm meyveler yenebilir.
    Aç karnına limon suyu veya sirke içerek yağ yakılmaz. 
    Limonun zayıflatıcı etkisi olduğuna dair bilimsel bir gerçeklik yoktur.
    Diyet bisküvi ve krakerlerin de kalorisi vardır. 
    Bir dilim ekmek yerine üç dilim diyet bisküvi yemek aynı şeydir. Diyet yiyecekler de kilo aldırır.
    Kilo vermek için içilen zayıflama çayları, vücutta su kaybına neden olur. 
    Kilo vermek vücuttan yağ kaybıyla mümkün olur. Ama zayıflama çayları bu etkiyi oluşturmaktan uzaktır.
    Maden suyu da soda gibi kilo vermeye yardımcıdır. 
    Ama zayıflatmaz.
    Akşam saat 6 veya 7′den sonra yemek sizi şişmanlatmaz. 
    Hangi saatte yediğiniz değil hangi saatte yattığınız ve yedikten sonra hangi fiziksel aktivite yaptığınız da önemlidir. Yatmadan üç saat önce yemeği kesin.
    Kilo verirken hiç yağ tüketmemek yanlıştır. 
    A. D, E ve K vitaminleri yağda erir. Yağ tüketmezseniz bu vitaminlerin eksikliğini çekersiniz.
    Sadece protein tüketerek hızla zayıflamak doğru değildir. 
    Protein, metabolizmayı hızlandırır ama kas dokusunu eksiltir ve su kaybına neden olur. Diyet sonrasında verilen kilolar aynı hızla alınır.
    Kuru meyveler, taze meyveye oranla daha çok kalori içerir. 
    Şeker oranları da taze meyveye göre daha yüksektir. Taze meyveye göre daha az tüketilmelidir.

  • Bayrama bomba gibi girmek ister misiniz ?

    Bayrama bomba gibi girmek ister misiniz ?

    Bayrama bomba gibi girmek ister misiniz ? İşte size kırmızı bomba tarifi !

    Malzemeler :
    – 1 orta boy pancar (Kabuğu soyulmuş)
    – 1 Narın taneleri
    – 2 küçük Amasya elması (ya da kırmızı elma)
    – 1 muz
    – 1 kalıp dolusu buz
    – 500 gr içme suyu

    Yapılışı :
    – Hepsini blender’a atın ve karıştırın.
    – Kıvamı koyu geldiyse, su ilave edebilirsiniz.
    – Çocuklara içirmek istiyorsanız, süzgeçten geçirin ve içine gerçek olduğundan emin olduğunuz baldan bir çorba kaşığı ekleyin.
    – Mümkünse içme suyunuzu ph derecesi 8’in üzerinde olanlardan seçin.

    Bu canlı içeceğinizin Size şifa olacağını düşünerek için ve ikram edin…

  • Zayıflamak isteyenler dikkat!

    Zayıflamak isteyenler dikkat!

    Uzmanlar, kilo vermek isteyenler için yaz aylarının iyi bir fırsat olduğunu belirterek, üç ana üç de ara öğünle beslenilmesini öneriyor.

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Özsan, yaz aylarının zayıflamak için bulunmaz bir fırsat olduğuna dikkat çekerken, ana ve ara öğünlerle zayıflamanın mümkün olduğunu söyledi. Özsan, “Ara öğünler sayesinde sofraya aç oturulmayacak. Böylelikle besin alınması azaltılarak, düzenli beslenme gerçekleşecek. Düzenli beslenme alışkanlığı metabolizmayı hızlandırarak vücudun formunu korumasını sağlayacak” dedi.

    POSALI YİYECEKLER TOK KALMANIZI SAĞLAR

    Posalı besinlerin yararını anlatan Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Özsan, “Posalı besinler midemizin boşalmasını geciktirerek; daha uzun süre tok kalmamızı sağlar. Ayrıca kan şekerinizin, kan kolesterolünün ve bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde, zayıflamaya yardımcı hormonların salgılanmasında önemli rol oynar. Bu nedenle posadan zengin sebze, meyve, tam tahıllı ürünler ve kurubaklagillere günlük beslenmenizde yer verin. Yaz aylarının rengarenk, vitamin mineral deposu, güçlü antidoksan etkisi (özellikle kırmızı renkli meyveler) ve posa içeriği fazla olan meyvelerinden günde 3-4 porsiyon tüketebiliriz” dedi.

    EKMEK, PATATES, MAKARNA, MUZ VE KAVUNDAN UZAK DURUN

    Beyaz ekmek, beyaz pirinç, patates, makarna, reçel, muz, kavun, üzüm gibi glisemik indeksi yüksek besinlerden uzak durulması konusunda uyaran Özsan, bunların yerine tam tahıllı besinler, bulgur, çavdar ekmeği, kurubaklagiller, portakal, erik gibi besinler tüketilmesinin yararlı olacağını anlattı.

    Dr. Deniz Özsan, tek bir besine dayalı diyetlerin sağlıksız olduğunu vurgularken, “Bir öğünde süt grubu (süt, yoğurt, ayran, kefir), et grubu (kırmızı et, tavuk, balık), tahıl grubu (ekmek, bulgur pilavı, pirinç pilavı vb.) sebze ve meyve grubu şeklindeki 4 besin grubundan en az üçünün olması gerekir” diye konuştu.

    TOKSİNLERİ BOL SU İÇEREK ATABİLİRSİNİZ

    Yaz aylarının gelmesiyle birlikte artan hareket ve terleme ile vücuttaki su kaybının giderilmesi için bol su içilmesini isteyen Özsan, şunları söyledi:

    “Su vücudunuzda besinlerin taşınmasında, emilmesinde, sindirilmesinde ve toksinlerin atılmasında önemli rol oynar. Yetersiz sıvı alımı kabızlığa, depo olmuş yağ hücrelerinin vücut tarafından yakılamamasına neden olur. Ayrıca su mide dolgunluğunuzu arttırarak fazla besin alınımını engeller. Yemek öncesi ve yemek sonrası olmak üzere 2-2,5 litre su için.”

    Açık havada yürüyüşler yaparak yararlanabileceğimiz gün ışığından alınan D vitaminin tek kaynağı olan güneş ışınlarının; metabolizmanın hızını arttırdığını kaydeden Özsan, haftada minimum 3 gün, 30-45 dakika yürüyüş yapılmasının yararlı olacağına dikkat çekti.

  • Muz Maskesi Tarifi

    Muz Maskesi Tarifi

    Potasyum zengini besleyici bir meyve olan muz solgun yıpranmış hassas ve kuru ciltler için ideal bir maske malzemesi İşte muzlu maske tarifleri!

    Folik asit potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyve olan muz cilt için de çok faydalı bir bakım ürünü aynı zamanda

    Besleyici muz maskesi
    Bir adet muzu iyice ezdikten sonra içerisine 1 tatlı kaşığı süt veya kaymak katarak karıştırın Sonra 20 dakika yüzünüzde bekletin Ilık su ile durulayın

    Kuru ciltler için muz maskesi

    Bir kap yoğurdun yarısını 1 yemek kaşığı bal ve dörtte bir muz ile iyice karıştırın Bu karışımızı yüzünüze ve boynunuza sürüp 10 dakika bekletin

    Yorgun cilde muz maskesi

    Muzu ezerek püre yapın Temizlenmiş cildinize masaj yaparak sürüp 15 dakika bekleyin Ilık suya batırılmış pamukla cildinizi temizleyin Muz cilde enerji ve parlaklık verir

    Hassas ciltlere muz maskesi

    Potasyum zengini besleyici bir meyve olan muz solgun yıpranmış hassas ve kuru ciltler için ideal bir maske malzemesi Lekesiz olgun bir muzun yarısını ezerek iki 1 çorba kaşığı yulaf ezmesi ile karıştırın Yüzünüze sürün ve 15 dakika bekletin Çok besleyici bu maskeyi haftada bir kez uygulayın

    Karma ciltler için muz maskesi

    Ezilmiş muzu krema ile karıştırın ve yüzünüze bu karışımı sürün 30 dakika bekletin Bu maske yüzünüzü nemlendirecek besleyecek ve yumuşatacaktır

    BAL VE MUZ MASKESI

    Malzemeler;

    – Bir bardağın dörtte biri süt,
    – Yarım çorba kaşığı bal
    – Yarım ezilmiş muz
    – Tüm malzemeyi karıştırın. Yüzünüze ve boynunuza masaj yaparak uygulayın. Yirmi dakika sonra ılık su durulayın.
    – Bu maskeye yulaf ezmesi de ekleyebilirsiniz. Yulaf ezmesi içerdiği yüksek miktarda vitamin ve mineraller sayesinde cildinizi temizler .

    İlgili Konular ;

    Yulaf Maskesi
    Kuru ciltler için bakım maskeleri
    Akneleri kurutmak için maske
    Süt maskesi
    Sivilceler için havuç maskesi

  • Migren Belirtileri

    Migren Belirtileri

    Migren , ataklarla karakterize bir baş ağrısı hastalığıdır. Auralı ve aurasız başta olmak üzere çeşitli tipleri vardır. Özellikle son 20 yılda yapılan araştırmalar migrenin başlıbaşına bir hastalık olduğunu ve toplumlarda geniş kesimleri etkilediğini ortaya koymuştur. İnsanların çoğu yaşamlarının bir döneminde baş ağrısıyla karşılaşmışlardır. Çoğunlukla migren diğer tip baş ağrılarıyla karıştırılma eğilimi gösterir. Bu nedenle gerekli muayene ve tetkikler yapıldıktan ve hasta hikayesi incelendikten sonra teşhis konulabilir. Belirtiler , sorunlar kişiden kişiye değişiklik gösterdiği için tedavisi de kişiye özel yapılır.

    Migrenin de kendi içerisinde çeşitleri vardır. Auralı migren en sık görülen tipidir. Migrende görülen baş ağrısı genellikle zonklama , nabız atması şeklindedir ve tek taraflıdır. Halk arasında yarım baş ağrısı olarak da isimlendirilir. Ağrı ataklarla gelir. Bu atakların süresi değişkenlik göstermekle birlikte 3-72 saat arasında etkili olur. Daha sonra ağrılar geçmeye ve hasta düzelmeye başlar.

    Bazı hastalar ağrının başlayacağını önceden hissedebilirler.

    Migren , 4 aşamalı bir süreç gösterir.

    1- Ön belirti evresi
    2- Aura evresi
    3- Ağrı evresi
    4- Ağrı sonrası evre

    Ön belirti evresi kişiden kişiye değişmekle birlikte bazı ortak noktalarda buluşmak mümkündür. Bunlar ensede başlayan sertlik , davranış değişiklikleri , gerilme duygusu , huzursuzluk , yorgunluk ve uyku eğilimidir. Bazı hastalar ağrının başlayacağını bu evrede hissedebilirler.

    Aura evresinde atak öncesi yine değişkenlik gösteren semptomlar yaşanır. Görme bozuklukları, görüntüde siyah noktalar , ışık çakmaları , görüntüde şekil bozuklukları , konuşmada güçlük , işitsel bozukluklar , ellerde ve baş kısmına doğru ilerleyen uyuşma ve karıncalanmalar görülür.

    Ağrı evresinde 3-72 saat süren , tek taraflı , zonklama tarzında , orta veya ağır şiddette bir baş ağrısı görülür. Atakların şiddeti kişiden kişiye değişir. Ağrı sırasında hasta ışık ve sesten rahatsız olur. Ağrının şiddeti gözde basınç hissi yaratabilir. Bazı gıdalar , kokular ve fiziksel aktivite ağrının şiddetini arttırabilir. Bu durumda kişi karanlık ve sessiz bir ortam arayışına girer. Ağrı evresine bulantı ve kusma eşlik edebilir. Migrenin atak evresi kişiyi sosyal yaşamdan uzaklaştıran , fiziksel aktiviteyi ve günlük yaşamı hatta aile ilişkilerini olumsuz etkileyebilen bir süreçtir.

    Ağrı sonrası evrede de farklılıklar gözlenir. Kimi hasta halsiz , bitkin ve uyku eğilimli olurken kimisi de yeniden doğmuş , coşkulu ve mutlu bir ruh tablosu çizebilir.

    Migreni tetikleyen bazı etkenler vardır. Hipoglisemi , fazla şekerli gıdalar, süt, çikolata , yumurta , asitli içecekler, nikotin , baharatlı yiyecekler , kırmızı et, alkol , su kaybı , öğün atlama , ağır fiziksel aktivite , az ya da fazla uyku , stres gibi unsurlar migren ağrılarını tetikleyebilir.

    Su içmek , dinlenmek , sık aralıklarla beslenmek , açık havada yürüyüş yapmak , huzurlu ortamlarda bulunmak ağrıların hafiflemesinde etkili yöntemlerdir.

    Tüm bunların dışında uzman bir doktordan yardım alıp tedavi olmak hem migrenin kolay atlatılmasında hem de yaşam kalitesini korumak anlamında yapılması gerekli en doğru yöntemdir.

    İlgili Konular ;

    – Migren ağrısı çekenler ne tür ilaçlar kullanabilir?
    – Migren hastaları nelere dikkat etmeli?
    – Migrenden tamamen kurtulmak mümkün mü?
    – Uyumak migren atağının geçmesini sağlar mı?
    – Migren tedavi edilmezse ataklar sıklaşır mı?
    – Yoga ve pilates migren tedavisinde kullanılıyor mu?
    – Migren nasıl bir hastalıktır?
    – Kimler migren ağrılarına daha yatkındır?
    – Migrenin türleri nelerdir?
    – Hangi durumlar migren atağına neden olabilir?
    – Hangi yiyecekler migreni tetikleyebilir?
    – Tansiyon ile migren arasında bağlantı var mı?
    – Baş ağrısının migrenden kaynaklandığını nasıl anlayabiliriz?

  • Cinsel gücü Artıran besinler

    Cinsel gücü Artıran besinler

    Bazı besinlerin karın doyurmanın yanında afrodizyak etkisi bulunduğunu belirten uzmanlar, ruhu ve libidoyu besleyen bazı sebze, meyve ve bitki gibi besinlerin bulunduğunu bildirmektedir. Yapılan araştırmalara göre, uzmanların tavsiye ettiği afrodizyak etki yaratan, cinsel isteği ve sperm kalitesini artıran yiyecekler şöyle sıralanmaktadır:

    Maydanoz, nane, tarçın, fesleğen, kekik, vanilya, hardal, roka, şalgam, zencefil, ayçiçeği, kuşkonmaz, kereviz, enginar, bezelye, yumurta, hindi, antep fıstığı, susam, badem, ceviz ve fındık, salatalık, sivri biber, havuç, soğan, domates, hindistan cevizi, bal, pekmez, kivi, muz, çilek, avokado, incir, karpuz, ahududu ve hurma. Ayrıca şeftali, armut, mango, üzüm, elma ve greyfurt da afrodizyak etkisi olan meyveler arasında kabul edilmektedir. Belirtilen meyvelerden hazırlanan meyve sularında da benzer etkilerin bulunduğu iddia edilmektedir.

    Sperm Kalitesini Olumsuz Etkileyen Unsurlar

    Diğer yandan ideal vücut ağırlığının yüzde 15 oranında, altında veya üzerinde olmak, ağır sporlar ile uğraşmak, düzenli olarak alkol kullanımı ve sigara içilmesi gibi davranışlar sperm kalitesini ve miktarını olumsuz yönde etkilemektedir.