Etiket: mutlu ilişki

  • Çiftlere İlişki Tavsiyeleri

    Çiftlere İlişki Tavsiyeleri

    Daha mutlu bir ilişkinin kapılarınız aralamak için sizler için hazırladığımız tavsiyelere göz atamaya ne dersiniz?

    Herkes çift olabilir ama herkes mutlu bir çift olmayı başaramaz. Mutlu bir ilişkinin bazı yöntemleri ve püf noktaları vardır. Bunları bulduğunuz anda sizden daha iyi çifte rastlamak mümkün olmaz.

    İşte çiftlere söylenebilecek en iyi ilişki tavsiyeleri

    -Beğenilmek ve önemsenmek her kadın için önemlidir. Bu nedenler partnerinize arada bir çiçek alın. Çiçekler kadınlara özel olduklarını hissettirir.

    -Daha keyifli bir cinsel hayatınız olsun istiyorsanız partnerinizi övün, onu ne kadar istediğinizi hissettirin. Vücudu ve kıyafeti hakkında aşırıya kaçmadan güzel yorumlar yapın.

    -Kadınlar için mum ve hafif müzikten oluşan ortam mutluluk verici bir ortamdır. Onlara arada böyle ortamlar eşliğinde romantiklikler yapabilirsiniz.

    -Kadınlar çikolataya bayılırlar. Elinizde çikolatayla geldiğinizde partnerinize istediğinizi yaptırabilirsiniz.

    -Sık sık saçlarını okşayın. Bu hamle onların çok hoşuna gidecek.

    -Kadınlar cinsel ilişki için geç adapte olurlar. Bu nedenle bu konuda acele etmeyin ve her şeyi onların istediği gibi yapmaya çalışın.

    -Partnerinizin sizinle bol vakit geçirmesi için onunla önceden randevulaşın.

    Çiftlere İlişki Tavsiyeleri | 1

    -Kadınlar kulak ve boynundan öpülmesinden çok hoşlanır. Ancak durumu abartmayın ters etki yapabilir bizden söylemesi.

    -Tabii ilişkide romantikliğin kapısını aralayan püf noktalardan biri de mis gibi yıkandıktan sonra parfümünüzü sıkın ve yanına gelin. Sizden daha bir başka hoşlanacak.

    -Partnerinizin gözünde kesinlikle bakımsız erkek imajı bırakmayın. Dişlerinizi sık sık fırçalayın ve genel bakımınızı ihmal etmeyin.

    -Kadınlar küçük ve şaşırtıcı sürprizlerden çok hoşlanır. Arada yaparsanız hiç fena olmaz.

    -Eşinize ilişkinizin ilk günkü gibi olduğunu hissettirmek için onunla bir sevgili gibi flörtleşin. Bu onun hoşuna gidecektir.

    -Herhangi bir cinsel sorununuz varsa bunu eşinizle mutlaka konuşun. Eşiniz durumu bilmediğinden sizi çok yanlış anlayabilir ve sağlıklı bir cinsel ilişki yaşayamazsınız.

    Kadınlar Kulübü olarak derlediğimiz bu tavsiyelere kulak verirseniz ilişkiniz ilk günkü heyecanında olur.

  • Mutlu bir ilişki için

    Mutlu bir ilişki için

    Mutlu bir ilişki için… Kim olursa olsun herkesin istediği, mutlu ve huzurlu bir ilişki içersinde olmaktır. Mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir ilişki içerisinde olmak, kişinin tüm hayat alanlarını, yaşam enerjisi ve sevincini, yaşam kalitesini, hatta beden sağlıgını bile direkt olarak etkileyen en önemli konulardan biridir.

    Mutlu bir ilişki için

    Mutlu bir ilişki kurabilmek ve sürdürebilmek sadece karşımızdaki insanla ya da şanslı, şanssız olmakla bağlantılı değildir. Mutlu bir ilişki kurup bunu sürdürebilmek bizim kendi içimizde ne kadar mutlu olduğumuz, beklentilerimizin ne kadar farkında olduğumuz, hayattan ve bir ilişkiden ne istedigimizi ne kadar bildiğimiz ile bağlantılıdır.

    Kendi içerisinde dengesini, ne istediğini, beklentilerini oturtmus, sağlıklı bir bakiş açisina ve gercekci hedeflere sahip her insan, beraberinde mutlu bir ilişki yaşayabilir.

    Kişi, bir ilişki kurmada ve sürdürmede zorlanıyorsa, ilişkilerinde surekli hüsran ve hayal kırıklıklarına uğruyorsa, haksızlıklara uğradıgını, bunları haketmediğini ve doğru insana bir türlü denk gelemediğinden yakınıyorsa herkesin aynı oldugunu düşünüyor ve mutlu bir ilişki yasamak kendisi için bir hayalse, etrafını ve insanları suçlamayı bırakıp kendi içine dönmelidir.

    mutlu_iliski

    Kişinin mutlu bir ilişkiyi kurup sürdürememesinin sebebi, genellikle kişinin kendi icindeki özgüven, bağlanma ve güven sorunlarından, içsel çatışmalarından, korkularından kaynaklı olabilir.

    Bu sorunlar, kişinin çocukluk, ergenlik ya da geçmis ilişkilerinde yaşadığı bazı durumlar neticesinde oluşmus olabilir ve kesinlikle çözümlenmesi gerekir.

    Kişide geçmişinden edindiği korkular, güvensizlikler var ise kişinin sağlıklı bir ilişki kurması ve sürdürmesi neredeyse imkansızdır.

    Mutlu ve sağlıklı bir ilişki için ilk gereken kişinin kendi iç memnuniyetini, dengesini sağlamaktır.

    Kişinin kendi içindeki dengesi kurulduğunda, özgüven, güvensizlik ya da bağlanma sorunları çözümlendiğinde kişi, bir insandan, ilişkiden, hayattan ne beklediğini keşfeder ve daha sağlıklı, dogru adımlar atarak, doğru kişilerle uyumu yakalayarak, mutlu bir ilişki sürdürebilir.

    Kişinin içsel catışmaları, korkuları, güvensizlikleri ya da gecmişinden kaynaklı hayal kırıklıkları, travmalar vs gibi sorunlar, psikolog ya da psikolojik danışman ile birlikte birebir sürdürülen psikoterapi seansları ile irdelenip çözümlenebilir.

    Psikolog ile birlikte calışılan bu terapilerle, kişinin tüm ilişkilerinde sağlıklı bir iletişim kurabilmesi sağlanmakla birlikte, romantik ilişkilerinde ya da evliliğinde de uyumu yakalamasına, mutlu bir ilişki sürdürebilmesine yardımcı olunur.

    Bu psikoterapiler, bireysel psikoterapi olarak yapilabilecegi gibi, cift, aile, evlilik veya iliski terapisi olarak da yapılabilir.

    Psk.Berna incekara

  • Mutlu aşk var mı?

    Mutlu aşk var mı?

    Hem aşık hem de mutlu olabilirsiniz. Elbette bazı şartları yerine getirmeyi kabul ederseniz…

    Rol yapmayın

    Ona kendinizi beğendirmek için rol yapmanız gerekmiyor. Örneğin, çok iyi bir çift olabileceğinizi ispat etmek için, sevdiği her şeyi sevmek zorunda değilsiniz. Kim her dediğini “Ben de”, “Bence de” diye onaylayan biriyle beraber olmak ister ki!

    Sabır, sabır, sabır

    Kesinlikle! Bizler karşı cinsten çok şey bekleriz ama sabırlı olmayı beceremezsek de havamızı alırız. Daha ilişkinin başında “Seni seviyorum” kelimelerini duymayı, daha fazla ilgi görmeyi, daha fazla vakit geçirmeyi isteriz. İsteriz de isteriz. Oysa, insanlar genellikle duygularını açıklama konularını biraz ağırdan alırlar. Onu sıkmayın ve sabırlı olun.

    İlişkide güven esastır

    Eğer sürekli sevgilinizin sizi aldatıp aldatmadığını düşünür, her an telefonla arayıp ne yaptığını sorar, her konuştuğu karşı cinsi kıskanarak sorun çıkarırsanız, dolu dizgin bir aşkı bir hiç yüzünden noktalayabilirsiniz. Ona güvenmeyi öğrenmelisiniz.

    Kusursuzu aramayın

    Dünya üzerindeki her insan, koluna takıp gezmekten gurur duyacağı biriyle beraber olmak ister. Ama kimse mükemmel değil işte, herkesin bir kusuru var. Kabul edin, sizin de! Öyleyse sevgilinizi, fiziksel özellikleri ya da sizinle uyuşmayan, kişisel özellikleri nedeniyle yargılamayın. Eğer aşıksanız, iyi vakit geçiriyorsanız insanların ne dediğine aldırmayıp, ufak tefek sorunları kafanıza takmayın.

    Bazen yoruma gerek kalmaz

    Bazen ilgili, bazen ilgisiz, bazen sevecen, bazen hoyrat, bazen anlayışlı, bazen kaprisli… İnsanlar yaptıkları hareketleri neden yaptıklarını çoğu zaman bilmezler. O halde siz neden onları çözümlemek için zaman kaybedesiniz ki?

  • Sağlıklı ilişki kuralları

    Sağlıklı ilişki kuralları

    Mutlu evliliğin sırları…

    *Birbirinize bireysel alanlar bırakın,her şeyi birlikte yapmanız gerekmiyor.
    *Sürekli talep eden,sızlanan,şikayetlenen biri olamyın
    *Zevkler aynı olmayabilir,ısrarcı olmayın
    *Eşinizin hatırlatmasını beklemeden,sizden isteneni yapın
    *Konuşurken “herzaman şöylesin,böylesin vb.” genellemeler yapmayın
    *Kendinizi duyurma çabasından önce karşınızdakini duymaya çalışın,bırakın sözünü bitirsin
    *Her zaman aynı fikirde buluşmak mümkün değildir.Sorunları hemen o anda çözmeye ısrar etmek yerine konuyu kapatmaya çalışın
    *Eşinize olumlu bakın,onu karşı taraf olarak görmeyin.
    *Haklı olduğunuzu kanıtlamak için değil, konuyu aydınlatmak ve çözüm üretmek için konuşun
    *Sürekli eksikleri eleştirmek yerine,yapılmış olanları görün ve takdir edin

  • Mutlu evliliğin sırrı “Duygusal Zeka”

    Mutlu evliliğin sırrı “Duygusal Zeka”

    Uzmanlara göre; duygusal zekası yüksek çiftlerin mutlu bir evliliğe sahip olma dereceleri yüksek oluyor. İlişkilerinde romantizm de bitmiyor.

    Uzmanlar çiftleri ‘duygusal zekâ’larını geliştirmeleri konusunda uyardı. Mutlu evliliklere ve sağlıklı ilişkilere sahip çiftlerin başarısının temelinde ‘duygusal zekâ’nın yattığı açıklandı.

    Uzmanlara göre, duygusal zekâsı yüksek çiftler birbirlerinin dünyalarıyla yakından ilgililer. Çiftlerin, birbirlerini anlama ve saygı gösterme, evliliklerine değer verme yetenekleri ne kadar yüksekse mutlu bir evliliğe sahip olma dereceleri de o kadar artıyor.

    Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Dr. Ayşegül Önk Eray da sağlıklı ilişkilerin ve mutlu evliliklerinde temelinde ‘duygusal zeka’nın önemini anlattı bizlere…

    Toleranslar tükeniyor, patlamalar başlıyor
    Günümüz koşullarında ilişkilerin ve evliliklerin giderek daha fazla zorlanmaya hatta bozulmaya başladığını artık huzursuz, mutsuz süren evliliklerin daha çok boşanmayla sonuçlandığını belirten Eray, “Büyük umutlarla ve beklentilerle başlayan evliliklerin zaman içinde yaşanan sorunlarla çıkmaza girmesi kaçınılmaz olabiliyor. Eşlerin tüm kurtarma çabalarına karşı bazen gerçek sorunun ne olduğu bile anlaşılmadan ilişkiler tükenebiliyor. Başlangıçta birbirlerini çok sevdikleri halde eşler, sonradan sadece öfke yaşayan, kafaları karışan ve çaresizlik hisseden bir çift haline gelebiliyor. Evliliğin ilk günlerinde birbirlerine hoşgörü ile yaklaşan eşler, ilerleyen süreçte birbirlerinin hatalarını görmeye başlıyorlar. Başlangıçta birbirlerini incitmemek için olumsuzlukları söylemekten kaçınırlar. Zamanla bu toleransları tükenir ve patlamalar başlar. Bu patlamalar giderek şiddetlenebilir de” uyarısını yaptı.

    Evliliğiniz zoraki birlikteliğe dönüşmeden önlem alın
    Sorunları konuşmaktan kaçınan çiftler bunları içlerinde biriktirdikçe birbirlerinden uzaklaşmaya ve yabancılaşmaya başlarlar…

    “Zamanla ortak noktalar da azalmaya başlayınca ilişkileri zoraki bir birlikteliğe veya alışkanlığa dönüşür.

    Yapılan çalışmalar duygusal zekâsı yüksek çiftlerin ise evliliklerinin daha başarılı olduğunu gösteriyor. Bu çiftler, günlük yaşamda birbirleri ile ilgili olumsuz düşünce ve duygularının belli bir düzeyin üzerine çıkmasını engelleyen bir dinamiğe sahipler.

    Duygusal zekâsı yüksek çiftler birbirlerinin dünyaları ile yakından ilgilidirler. Birbirlerini anlama ve saygı gösterme, evliliklerine değer verme yetenekleri ne kadar yüksekse mutlu bir evliliğe sahip olmaları da o derece artar.

    Eğer çiftler karşılıklı saygı ve birbirlerine eşlik etmekten aldıkları keyfi sürdürebilirlerse, birbirlerini yakından tanır ve birbirlerinin hoşlanıp hoşlanmadığı şeylere, kişilik kusurlarına, umutlarına ve hayallerine aşina olurlar. Birbirlerini her zaman düşünür ve bunları küçük vesilelerle dile getirirlerse dostluklarını pekiştirirler.”

    Birbirinizi takdir edin!
    “Burada önemli olan konunun her iki çiftin de bunları yapmaya istekli ve gönüllü olmasıdır” diyen Psikolog Dr. Eray, çiftlere şu tavsiyelerde bulundu: “İlişkide emek karşılıklı işlendiğinde yapıcı hale gelir. Tek taraf sürdürdüğünde bir süre sonra onda yarattığı hayal kırıklığı olumsuz bir şekilde ilişkiye de yansır.

    Çiftlerin birbirleri hakkında bildikleri her şey onları birbirlerine daha çok yaklaştırır ve duyarlı hale getirir. Kendileri hakkında paylaştıkları bilgileri ilgiyle yaklaşacakları sohbetler aralarındaki romantizmi de artırır.

    Eşler birbirlerinin hata ve kusurlarını kabul edene dek başarılı uzlaşmayı yaratamayacaklarını bilmeliler. Birbirlerinin çabalarını küçümsememeleri ve birbirlerini yüreklendirmeleri gereklidir.

    Mutlu bir evliliği oluşturmak için çiftlerin birbirlerine bağlılıklarını artıracak süreçleri ihmal etmemeleri, birbirlerini takdir etmekten vazgeçmemeleri önemli etkiler yaratır. Ayrıca önceki aileleri ile yeni kurdukları aile arasında sağlıklı ayrımlaşmayı da yapabilmeliler.“

    Çitler ilişkileri ile ilgili sorunlar yaşamaya başladıklarında bunu ertelememeliler.

    Ertelemeler sorunların kemikleşmesine ve ilişkinin daha çok zarar görmesine neden olmaktadır. Tüm hastalıklarda olduğu gibi “erken teşhis ve tedavi” evliliklerde de hayat kurtarır. “Nasılsa zamanla unutulur, kendi kendine hallolur” yaklaşımı ilişkilerde yaşanan sorunları kronik hale getirmektedir. Yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak evlilik öncesi veya evliliğin ilk yıllarında da çiftler destek almaktan kaçınmamalı.

    Temeli sağlam atılan binaların depreme karşı daha dayanıklı olduğu unutulmamalıdır. Evlilik danışmanları bu konularda çiftlerin kendi süreçlerindeki sıkıntılarının tedavisinde önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Yardım alabilen çiftler ilişkilerine daha çok sahip çıkabilmektedirler.

  • Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu bir ilişki ve evliliğiniz olmasını istiyorsanız dikkat! Eşinize karşı sergilediğiniz ve hemen terk etmeniz gereken 7 davranış biçimi.

    1. Ailesini eleştirmek

    Eşinizin ailesi hakkında belki iyi belki biraz kötü hisleriniz olabilir. Ama siz siz olun, eşinize karşı ailesi hakkında eleştiri yapmaktan kaçının. Hiç kimse, arasında kan bağı olan yakınları hakkında sert sözler duymaktan hoşlanmaz. Dolayısıyla konu bir şekilde onun ailesine geliyorsa, dilinizi tutmanızda yarar var.

    2. Ajanlık yapmak

    Eşinizin nerede olduğunu, ne düşündüğünü ve diğer önemsiz ayrıntıları, Facebook’undan ya da Twitter’ından sürekli takip ederek, kendiniz için iyi bir şey yaptığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Belki bu sayede onun, ilişkinizi ilgilendiren farklı alışkanlıklarından haberdar olabilirsiniz. Ama bu, ilişkinize yarar getirmekten daha çok zarar verebilir.

    3. Toplum içinde kavga etmek

    Çiftlerin ara sıra tartışmaları doğal bir şeydir. Ancak, bu tartışmanın kavgaya dönüşmesi, sık aralıklarla tekrarlanması ve özellikle başkalarının da olduğu ortamlarda herkesin ilgisini çekebilecek kadar kontrolden çıkması, sizin açınızdan utanç verici olduğu kadar ilişkiyi zedeleyici bir probleme de dönüşebilir.

    4. Kendinizi bırakmak

    Kendinize bakmayı bırakmak, kilonuza ve görünümünüze dikkat etmemek, sadece sizin sağlığınıza zarar vermekle kalmaz, ilişkinizde de karşı tarafa kötü bir mesaj verir. Kendinize bakmayı bıraktığınızda, eşiniz, ona bakmaktan da vazgeçtiğinizi, ilişkinizi önemsemediğinizi düşünecektir.

    5. Onu değiştirmeye çalışmak

    Çoğu kadının düştüğü bir hata bu! Kadınlar sürekli birlikte yaşadıkları erkeği geliştirmek için çabalarlar. Her ne kadar bu, ilişkiyi zora soksa, yeni problemler yaratsa da… Sürekli onu eleştirmek, yanlışlarını göstermek, bazı alışkanlıklarını değiştirmesi için uyarmak, kalp kırıcı olabilir. Bu da erkek açısından ilişkiyi tatsız hale getirir.

    6. Problemleri kafanıza takmak

    Herkes mükemmel bir ilişkiye sahip olduğunu düşünmek ister. İşte bu uğurda didinmek, sürekli ilişkinize ait problemlere kafa yormak, sizi üzer. Ama bu sorunları dile getirmeden, sürekli kendi içinizde onlarla boğuşursanız, kendinizi olduğu kadar eşinizi de incitebilirsiniz. İyi iletişim, mutlu olmanın ve uzun süreli bir ilişkinin köşe taşıdır.

    7. Yalan söylemek

    Birlikte güzel bir gelecek hayali kuruyorsanız, eşinize yalan söylemenin hiçbir gerekçesi olmamalı. Yani ‘beyaz yalanlar’ deyip işin içinden sıyrılmaya kalkmayın!

  • Evliliğinizi Değiştirecek 10 Öneri

    Evliliğinizi Değiştirecek 10 Öneri

    Evliliğinizi yenilemeye ne dersiniz? Nasıl mı? 10 sihirli kararı vererek…

    İlişkinizi ve evliliğinizi yeni baştan yaratmak için yapabilecekleriniz…

    1. Eşinize ilgi gösterin

    Pek çok kadın anne olduktan sonra eski yaşam şeklini devam ettiremiyor. Oysa, anne olduktan sonra da kendimize ve eşimize zaman ayırmamız gerekiyor. Mükemmel anne olmaya çalışmayın. Hem kendinizi hem de eşinizi ilgiden mahrum bırakmayın. Anne kimliğine saplanıp cinselliği ve cinsel kimliği unutmak evlilikte ciddi sorun yaratabiliyor. Kendinize iyi bakın, baba olmanın zorluklarını yaşayan eşinizle ilgi gösterin ve en önemlisi kadın kimliğinizi ihmal etmeyin…

    Bebekten sonra evlilik ilişkinizin zedelenmemesi için nelere dikkat etmek gerekiyor?

    2. Sihirli sözleri söylemeyi unutmayın

    İlişkilerin başlarında güzel sözler, hediyeler, anlamlı jestler vardır. Ama zaman geçtikçe, bırakın hediyeyi ya da çiçeği, hislerimizi bile birbirimize söylemeyi unutuyoruz. Oysa “seni seviyorum”, “özür dilerim”, “seni anlıyorum”, “haklısın”, “çok güzelsin”, “sana ihtiyacım var”, “teşekkür ederim” gibi sihirli sözleri daha sık kullanarak daha güzel bir ilişki yaratabilirsiniz. Mutlu bir ilişki ve evliliğin sırrı ne biliyor musunuz? Hepimizin bildiği, kullanmayı unuttuğu bu güzel sözler…

    3. Seks hayatınızı canlandırın

    İlişkinizde seks hayatınız eskisi gibi değilse karamsar olmayın, yapabileceğiniz şeyler var… İşe yatak odanızın şeklini ya da mobilyalarını değiştirerek başlayabilirsiniz. Seks tekniklerini anlatan bir kitap alıp yeni sevişme pozisyonlarını deneyebilirsiniz. Eşinize onu ne kadar arzuladığınızı anlatan mesajlar göndererek, flört zamanlarındaki gibi kaçamak sevişmeler yaşayarak küçük oyunlar oynayabilirsiniz. Ama her şeyden önemlisi seks hakkında konuşmaktan çekinmeyin ve nelerden hoşlandığınızı açıkça belirtin. İlişkinizde ya da seks hayatınızda çözemediğiniz bir sorun varsa uzman desteği almaktan kaçınmayın.

    4. Doğru tartışmayı öğrenin

    Evliliklerin sağlıklı olabilmesi için çiftlerin tartışmaya da ihtiyacı var. Çatışmadan korkmadan, birbirinize değil konuya odaklanarak, saygıyla dinleyerek, yumuşak konuşarak, bazı şeyleri kabul ederek, barışa şans vererek dostça tartışma becerinizi geliştirin. Göreceksiniz, tartışmalar daha sakin geçecek ve konuşup anlaşarak aranızdaki sorunları çözeceksiniz.

    5. Dürüst olun

    Yalan söylemek bazen kavgaları önler ama uzun vadede evliliğe zarar verir. Sağlıklı bir evlilik dürüstlük üzerine kurulur. Örneğin, ortak aile bütçenizden eşinizden habersiz size düşen paydan fazlasını harcadıysanız, arkadaşınıza borç verdiğiniz yalanını söylemek yerine dürüstçe alışveriş yaptığınızı söyleyin. Ne zaman nerede olduğunuz konusunda eşinize yalan söylemeyin. Her yalanın birgün ortaya çıktığını unutmayın. Her zaman dürüst ve açık olun. Böylece hem eşinizin size olan güveni sağlam olur hem de kendinizi daha iyi hissedersiniz.

    6. Affetmeyi ve unutmayı deneyin

    Eşiniz bir hata yaptığında ve özür dilediğinde affetmeyi deneyin. İçinizde kin tutmayın ve bağışlayıcı olun. Bu hem sizi rahatlatacak hem de eşinize yaptığı hatayı düşündürecektir. Aynı zamanda unutmayı da deneyin. Ancak bu “unutmak”, sadece eşinizle aranız iyi olduğunda geçerli olmamalı. Unutmanız gereken mesele her ne ise, yeni bir tartışmada bir silah olarak su yüzüne çıkmasına izin vermeden geçmişin derinliklerine gömün onu.

    7. Kendinize iyi bakın

    Bugüne kadar kendinize ne kadar baktınız, şimdi farklı bir gözle bunu görmeye çalışın. Aile hayatının telaşı ve koşuşturmacası içinde kendi sağlığınızı düşünmek, sağlıklı yiyecekler yemek, manikürünüzü yaptırmak, saçınızı yenilemek, düzenli spor yapmak ne zor, değil mi? Ama bir karar verin ve bunların hepsi için zaman ve bir miktar para ayırın. Bu çabaya değer doğrusu!

    8. Kendinizi geliştirin

    İlişkinin monotonlaştığı, artık konuşacak bir şeylerin kalmamasından anlaşılır. Anlatacak yeni hikayelerinizin olması da ancak kendinizi yenilemenizle mümkün. Yeni hobiler edinerek, gönüllü yardım faaliyetlerinde bulunarak farklı ortamlara girebilir, farklı deneyimler edinebilirsiniz. Eşinizle bunları paylaşacağınız sohbetleriniz ne kadar zevkli olur, düşünsenize…

    9. Evliliği mahveden sözleri hayatınızdan çıkarın

    Bir karar verin ve “ben demiştim”, “keşke”, “onun kocası böyle yapmıyor ama”, “sen beceremezsin, ver ben yapayım”, “sen zaten hep böylesin”, “ona da böyle yapıyor muydun”, “ben senin için yapmıştım”, “bugün canım istemiyor”, sözlerini hayatınızdan tamamen çıkarın. Böylelikle bu ‘erkek savar’ ifadelerin altında yatan, ilişkinizle ilgili sorunları da çözme konusunda bir adım atmış olursunuz.

    10. Onun arkadaşlarıyla arkadaş olun

    Kadınlar eşlerinin erkek arkadaşlarıyla anlaşamazlarsa, erkeklerin 20 yıllık erkek arkadaşlarıyla bile birliktelikleri zorlaşıyor. Bu da onları mutsuz kılıyor. Dolayısıyla işe, eşinizin yakın arkadaşlarını evinize davet edip güzel bir akşam yemeği hazırlamakla başlayın. Sonrası için de eşiniz ve onun arkadaşlarıyla dışarıda birlikte zaman geçirme konusunda eşinize teklifte bulunarak onu şaşırtın.

    İlgili Konular ;
    Kocam Beni Aldatıyor mu?
    Dudaklardan Kişilik Testi Yapın
    İlişkide Tehlikeli Sözler
    Erkeklerin Aldatma İşaretleri

  • İlişkide Tehlikeli Sözler

    İlişkide Tehlikeli Sözler

    Bu kelimeler ve cümleler mutlu bir birlikteliğin büyüsünü bozma gücüne sahipler; sarf etmeden önce bir daha düşünün!

    Evliliğinizde her şey çok iyi giderken, bu cümleleri kullandığınızda her şeyi mahvedebilirsiniz. Çünkü bu ‘erkeksavar’ ifadelerin altında yatan, ilişkinizle ilgili çok büyük sorunlar var demektir.

    “Ben demiştim”

    Aslında bu cümleyi sadece evliliğinizde değil, tüm ilişkilerinizde sarf etmemelisiniz. Evet, siz bir şey öngörüp karşınızdakini uyarmış olabilirsiniz ve karşınızdaki sizi dinlememiş, aynen öngördüğünüz duruma düşmüş olabilir. Konu her ne olursa olsun, “Ben demiştim” veya “Ben bunu sana söylemiştim” gibi cümleleri kullanmayın. İtici güce sahip bu tip ibareler (ifade edilmediği zaman da bakışlar) mutlu bir evliliği bir savaş alanına dönüştürebilir.

    “Keşke…”

    ‘Keşke’ geçmişte yaptığımız bir şeyle ilgili duyduğumuz pişmanlığın en net ifadesidir. Kendimizi pozitif hissetmemiz için bu kelimeyi kullanmamız doğru olmadığı gibi, eşimizle ve ilişkimizle ilgili konularda bu kelimeyi sıklıkla dile getirmemiz sağlıklı olmayacaktır. Hele ki ‘keşke’yi eşinizin fiziki özellikleriyle ilgili cümle içinde kullanırsanız (“Keşke daha az tüyün olsaydı” veya “Keşke daha kaslı olsaydın” gibi) ilişkiniz pek de iyiye gitmeyecek demektir.

    “Onun kocası böyle yapmıyor ama”

    Partnerinizi Brad Pitt’le de karşılaştırsanız, çevrenizdekilerin eşleriyle de karşılaştırsanız; karşılaştırma karşılaştırmadır! Ve karşınızdaki için oldukça moral ve sinir bozucu bir durumdur. Çünkü birini biriyle karşılaştırmanız demek, ona karşı memnuniyetsizliğiniz şeklinde algılanır ve ilişkiye ciddi zararlar verebilir.

    “Sen beceremezsin, ver, ben yapayım”

    Hele ki konu bir vidayı sökmek veya televizyonun kablosunu bağlamaksa… Bu cümleyi asla kullanmayın. Erkeklerin kendileriyle en çok övündüğü konulardan biri de el becerileri, tamirat işleridir. Siz de yapabiliyorsunuzdur belki, ama bu seferlik tutun kendinizi. Bırakın tamirat çantası onun olsun; siz de yatın koltuğa, uzatın ayaklarınızı!

    “Sen zaten şöylesin, sen böylesin”

    Bir insanın kişiliğine dair konuşmak, kime yapılsa yanlış bir harekettir. Hele ki bir tartışma esnasında “Sen zaten kötü bir adamsın” veya “Sen çok bencilsin” gibi kişiliğe dair sert ifadeler kullanmak, ilişkinizde kolay kolay iyileşemeyecek yaralara yol açabilir. Unutmayın, eşinizin kişilik ve karakteri üzerine değil de; sizi üzen, sinirlendiren hareketleri, eylemleri üzerine konuşmanız çok daha sağlıklı olacaktır.

    “Ona da böyle yapıyor muydun?”

    Kıskançlık, hele ki eski defterleri açtıran bir kıskançlık, ilişkiyi en olumsuz etkileyen şeylerden birisidir. Kıskançlığın aslında bir kişilik bozukluğu olduğunu hatırlayıp hala bir şeyleri sorgulamakta kendinizi durduramıyorsanız, bir de şunu düşünün: adı üstünde ‘eski’ ilişki bitmiştir ki siz bir ilişki yaşıyorsunuzdur.

    “Niye?”

    ‘Niye’ yerinde ve dozunda kullanıldığında çok normal bir soru ifadesidir. Ama çok sık kullanılmaya başlandığında rahatsız edici boyuta, hatta karşınızdakini çıldırtma boyutuna kadar gelebilir. “Niye bugün benimle ilgilenmiyorsun”, “Niye saçımı fark etmedin” gibi ardı ardına gelen soru cümleleri bir erkeği o ortamdan rahatlıkla kaçırabilir.

    “Ben senin için yapmıştım…”

    İyilik, fedakarlık… Tabi karşılığını gördüğünüzde daha da keyifli bir hal alır, ama temelinde bu eylemler karşılıksız olarak düşünülmelidir. Eğer karşılığını hiç göremediğiniz bir durum varsa, partnerinizi karşınıza alıp konuşmanız en doğrusu olacaktır. En yanlış olan ise “Ben senin için yapmıştım ama…” gibi başlayan cümleler kurmak olacaktır.

    “Bugün canım istemiyor”

    Yanlış yatak cümlelerinden birincisi… Elbet her zaman aynı tutkuyu ve şehveti yakalamak mümkün değil biliyoruz, biz de size sürekli istekli olun demiyoruz zaten! Ama “Bugün canım istemiyor”, “Çok başım ağrıyor, başka zaman” gibi yatak cümlelerinin sürekli kullanımının evliliğinizi kötü etkileyeceğini unutmayın. Çünkü cinsel sorunlar, evlilik problemlerinde en çok karşılaşılan konudur.

    “Kredi kartını ödünç verebilir misin?”

    Eşinizi evden kaçırmak istiyorsanız işte ona bu soruyu sorabilirsiniz. Şaka bir yana, bu soru da erkekleri oldukça korkutabilir. Kadınların alışverişe düşkünlüğü tartışılamaz. Bu nedenle bir erkeğin eşine ödünç vereceği kredi kartı, ay sonu gelecek yüklü bir faturanın da ayak sesleridir.

    Bunlar bizim bulduğumuz cümleler… Sizin eklemek istedikleriniz varsa aşağıdaki yorum bölümüne kendi “erkeksavar” cümlelerinizi bırakabilirsiniz…