Etiket: muhallebi

  • Bademli Çilekli Muhallebi Tarifi

    Bademli Çilekli Muhallebi Tarifi

    Bademli Çilekli Muhallebi Nasıl Yapılır? Bademli Çilekli Muhallebi Malzemeleri Nelerdir? Bademli Çilekli Muhallebi Tarifi…

    Malzemeler;
    1 litre süt
    1 su bardağı toz şeker
    2 yemek kaşığı un
    2 yemek kaşığı mısır nişastası
    2 adet yumurta sarısı
    1 paket vanilya
    200 ml – 1 paket krema
    2 paket yulaflı bisküvi
    7-8 adet dilimlenmiş çilek
    2 avuç file badem

    Hazırlanışı;
    Yulaflı bisküvileri rondodan veya elinizle toz haline getirin.
    Krema hariç tüm malzemeleri bir tencerenin içine koyup kıvam alıncaya kadar sürekli karıştırarak pişirin.
    Soğuduktan sonra içine kremayı ilave edip mikser ile pürüzsüz bir kıvam alıncaya kadar sürekli çırpın.
    Geniş bir servis tabağına bisküvileri alın üzerine çilekleri yerleştirin, pudingi ekleyin ve en son üzerini tekrar çileklerle süsleyin ve soğutun.

    Ardanın Mutfağı

  • Aşk lokumu tarifi…

    Aşk lokumu tarifi…

    Aşk lokumu nasıl yapılır? Aşk lokumu malzemeleri nelerdir ? Aşk lokumu tarifi…

    Aşk lokumu malzemeleri :
    1lt süt
    125gr margarin
    9 çorba kaşığı un
    9 çorba kaşığı şeker
    2 paket vanilya
    2 adet damla sakızı

    Üzeri için: Hindistan cevizi,çekilmiş fıstık

    Hazırlanışı: Margarini tencereye koyup eritin ve unu ekleyip kokusu çıkana kadar hafif kavurup yavaş,yavaş sütü ekleyerek karıştırın.Orta ateşte sürekli karıştırarak pişirin kaynamaya başlayınca şekeri ve damla sakızını ekleyip 5dk daha pişirip ocaktan alın..

    Ocaktan aldığınız muhallebiyi yaklaşık 10dk mikserle çırpın (uzun dar bardak kullandım ben) Bardakları su ile çalkalayıp hazırlanan muhallebiyi bardaklara doldurup ilk sıcağı çıkınca buzdolabında bir gece beklettikten sonra muhallebili bardakların üzerlerine su ekleyip hemen boşaltıp tatlıları bardaktan çıkartıp ıslatılmış bıçak ile istenilen genişlikte dilimleyerek her tarafını hindistan cevizine bulayıp fıstıkla süsleyip servis yapın.

    Muhallebileri bardaktan kolay ve sorunsuz çıkartmak için hemen suyun altına tutup çekin ve bardaktan çıkartın.Suya tutulmasındaki amaç tatlıların bardaktan daha kolay ve sorunsuz çıkması için ve hindistan cevizine rahat bulanması için.Bardaktan kütle halinde çıkan tatlıyı istenilen genişlikte ıslatışmış bıcak ie dilimlere kesip hindistan cevizine bulayın.Cıvık yada sulu olmuyor çok basit ve lezzetli..
    Afiyet Olsun..

  • Gelincik reçeli sakızlı muhallebi tarifi

    Gelincik reçeli sakızlı muhallebi tarifi

    Gelincik reçeli damla sakızlı muhallebi nasıl yapılır ? Gelincik reçeli damla sakızlı muhallebi malzemeleri nelerdir ? Gelincik reçeli damla sakızlı muhallebi tarifi…

    Gelincik reçelli sakızlı muhallebi için gerekli malzemeler:
    Reçel için:
    1 kilo gelincik yaprağı
    1 kilo şeker
    3 bardak su
    1 tatlı kaşığı limon tuzu

    Muhallebi için:

    1 litre süt
    10 yemek kaşığı şeker
    2 yemek kaşığı pirinç unu
    2 yemek kaşığı mısır nişastası
    1 yemek kaşığı un
    1 tatlı kaşığı damla sakızı

    Yapılışı:

    Reçelin yapılacağı tencereye taze gelincik çiçeği yaprakları ve üç bardak su koyulur. üzerine bir kilo şeker eklenir ve kaynatılmaya başlanır. Sakızlı muhallebi için bir yemek kaşığı un, 2 yemek kaşığı mısır nişastası ve 2 yemek kaşığı pirinç unu karıştırılır. Nişasta ve unların üzerine 10 yemek kaşığı şeker ile bir litre süt koyulur. 1 tatlı kaşığı damla sakızı eklenen muhallebi harcı sürekli karıştırılarak pişirilir. İstenen kıvama gelen ve tencereye yapışmaması için karıştırılarak pişirilen sakızlı muhallebi, yapışmaması için ıslatılan kalıp olarak kullanılacak bardaklara doldurulur. Sakızlı muhallebi soğumaya bırakılırken, karıştırılarak kaynatılan reçele 1 tatlı kaşığı kadar limon tuzu koyulur. Sakızlı muhallebiler soğuduktan sonra sunum tabağına ters çevirilerek şekli bozulmadan koyulur. Muhallebilerin üzerine gelincik reçeli dökülür.
    Gelincik reçelli sakızlı muhallebi sunuma hazırdır…

    Mutfağım

  • Fırın sütlaç tarifi

    Fırın sütlaç tarifi

    Fırında sütlaç nasıl yapılır ?
    Malzemeleri 1 litre süt
    1 litre su
    1 çay bardağı pirinç
    2 Su Bardağı toz şeker (daha az tatlı olmasını istiyorsanız şekeri azaltabilirsiniz)
    3 yemek kaşığı buğday nişastası
    1 paket vanilya
    1 yumurtanın sarısı

    Yapılışı:

    Pirinçleri yıkayıp küçük bir tencerede su ekleyip haşlayın ve ılımaya bırakın.büyük bir tencerede şekeri,suyu ve sütü karıştırın kaynamaya yakın pirinçleri katın.Ayrı bir kasede soğuk sütle vanilya ve nişastayı eritin ve içine yumurtanın sarısını katıp iyicene karıştırın kaynayan sütlaca karışımı ilave edin. Hemen koyulaşmaya başlayacaktır.kaynayıp koyulaşınca altını kapatın. Bir tepsinin içine 9-10 adet ateşe dayanıklı kase yerleştirin.sütlacı kaselere bölüştürüp, Tepsinin içine kaselerin yarısına gelecek kadar su ile doldurun ( kaselere değil tepsiye). masanın üstünde 10 dk kadar bekletinki üzeri biraz kabuk tutar gibi olsun ve 200 derece fırında üzeri yanınca fırından alın.

    Afiyet olsun…
  • Çikolata soslu muhallebili tatlı tarifi

    Çikolata soslu muhallebili tatlı tarifi

    Çikolata soslu muhallebili tatlı tarifi…
    Malzemeler
    1 kg+1 su bardağı süt
    1 su bardağı toz şeker
    1 su bardağı un
    1 poşet toz kremşanti
    isterseniz vanilya
    1 paket tuzsuz etimek

    Sosu içn:
    1 paket hazır çikolata sosu
    1 su bardağı süt
    1 su bardağı su

    Çikolata soslu muhallebili tatlı yapılışı : Süt,un ve şeker karıştırarak muhallebi gibi pişirilir,muhallebinin biraz sıcaklığı geçince vanilya ve toz krem şanti eklenip mikserle çırpılır,ekmek lokması büyüklüğünde doğranan etimekler,muhallebiye eklenip tencerenin içinde karıştırılır,ıslatılmış kare veya yuvarlak büyük boy borcama dökülür

    Çikolata sosu, süt ve suyla birlikte pişirilir,borcamdaki etimekli muhallebinin üzerine dökülür,buzdolabında 2-3 saat dinlendirdikten sonra servis yapılır..

    Afiyet olsun…

  • Jön pişi tarifi

    Jön pişi tarifi

    Bu tarif benim için profiterol ile hamurun en güzel hallerinden biri olan lokmanın arasında bir lezzet. Muhallebi kıvamındaki sosa bandırılmış pişi ve bu enfes ikiliğe eşlik eden Antep fıstığı bu tatlının tadını bambaşka bir boyuta götürüyor.

    Kreması için sütün 1,5 bardağını sos tenceresine alın. İçine 4 çorba kaşığı pudra şekeri ve 1 çorba kaşığı vanilya şekeri ekleyip, iyice karıştırarak kısık ateşte kaynamaya bırakın. Vanilya şekeri nasıl yapılıyor diye merak ediyorsanız, web sitesindeki tarifler arasından bulabilirsiniz. Ayrı bir kaseye 2 yumurtanın sarısını dikkatlice ayırarak ilave edin. Üzerine 1’er tepeleme tatlı kaşığı un ve mısır nişastası koyun ve çırpma teli ile homojen olana kadar karıştırın. Süt kaynayınca yumurtalar birden sütün sıcaklığı ile kesilmesin diye yavaş yavaş bir kepçe ile yumurta karışımına ekleyin ve hemen karıştırın. Bu şekilde sütün yarısını yumurtalara alıştırıp, ekledikten sonra, tekrar tencereye alıp kısık ateşte 1-2 dakika kaynatın. Sürekli karıştırmaya özen gösterin, sos yavaş yavaş kıvamını alacak. Ben hamur parçalarını iyice kaplayabilsin diye kremasını çok katılaştırmak istemediğimden kalan ½ bardak sütü de tencereye ekliyorum ve sosu biraz daha sulandırıyorum. Bekleyen sosa artık pişileri yapıp ekleyebilirsiniz.

    ½ ekmeklik hamura, ½ çay bardağı kadar ayçiçek yağı ekleyin ve hamurun uzayan elastik dokusunu açmak için hamuru karıştırarak, yağın tüm gözeneklere girmesini sağlayın. Hamurdan ceviz büyüklüğünde toplar koparıp, doğrudan ısıtılmış tavaya koyun. 1-2 dakika sonra maşa ile çevirin. Hamurların etrafı çıtır parlak kahverengi olacak, içleri de yumuşacık kalacak. Bence bu haliyle lokma ve profiterol hamuruna göz kırpıyorlar. Hem de çok pratik bir şekilde hazırlanabiliyor. Son olarak 5 çorba kaşığı boziçi yeşil renginin daha güzel çıkması için havanda döverek sosa ilave edin. Pişileri de sosa ekleyip artık servis etmek için hazır hale getirebilirsiniz. Küçük kaselere ya da bardaklara koyup, üzerine de biraz daha boziç ekleyerek ikram edebilirsiniz.

    ½ adet normal ekmek hamur
    Zeytinyağı

    Kreması için;
    2 bardak süt
    2 adet yumurta sarısı
    1 çorba kaşığı vanilya şekeri
    4 çorba kaşığı pudra şekeri
    1 tepeleme tatlı kaşığı un
    1 tepeleme tatlı kaşığı mısır nişastası
    5 çorba kaşığı çekilmiş boziç (Antep fıstığı)

  • Meyve Sulu Muhallebi

    Meyve Sulu Muhallebi

    Vanilyalı pudingi süt yerine meyve suyuyla hazırladığınızda ortaya nefis bir tatlı çıkacağını biliyor musunuz?

    Malzemeler:

    2 paket toz vanilyalı puding

    2,5 su bardağı süt

    2,5 su bardağı meyve suyu (vişne ya da orman meyveli)

    Hazırlanışı:

    Vanilyalı pudinglerinden birini sütle, diğerini meyve suyuyla koyulaşana kadar pişirin.

    Tatlı kâselerini hafif suyla ıslatıp yarıya kadar sütlü pudingle doldurun.

    Boş kalan kısmı meyve suyuyla hazırladığınız pudingle doldurun.

    Meyvelerle süsleyip buzdolabında 2 saat bekletin.

    Afiyet olsun.

     

    Meyve Sulu Muhallebi tarifi
    Meyve Sulu Muhallebi tarifi
  • Limonlu Sütlaç

    Limonlu Sütlaç

    Pirinçle yapılan en güzel tatlıardan biri sütlaçtır. Anne tatlısı sütlacı, limon aromalı denemek ister misiniz? Klasik sütlaç tarifine yeni yorum limonlu sütlaçla geliyor.

    Malzemeler,
    – 1 su bardağı pirinç
    – 3 su bardağı su
    – 1 litre süt
    – 1,5 su bardağı tozşeker
    – 2,5 yemek kaşığı buğday nişastası
    – 1 limon kabuğu rendesi

    Hazırlanışı,
    – Pirinçleri yıkayıp fazla suyunu süzün.
    – Orta boy tencereye pirinç ve 3 su bardağı suyu alın.
    – Orta dereceli ateşte pirinçler yumuşayana kadar haşlayın.
    – Süt ve şeker ilave ederek 5 dakika daha kaynatın.
    – Nişastayı biraz soğuk su ile ezip tencereye ekleyin.
    – Hızlı hızlı karıştırarak yedirin.
    – 1-2 dakika daha kaynattıktan sonra ocaktan alın.
    – Limon kabuğu rendesini ilave edip, karıştırın.
    – Kaselere paylaştırın.
    – Oda sıcaklığına geldikten sonra buzdolabına kaldırın.

    Afiyet olsun…

    İlgili konular ;
    Meyveli Muhallebi
    İyi Bir Sütlaç Yapmanın Püf Noktaları Nelerdir?

    Kaynak : yuksektopuklar.net

  • Meyveli Muhallebi

    Meyveli Muhallebi

    Sütlü tatlılardan kolay bir tarif, Meyveli Muhallebi…

    Malzemeler: 4 kişilik

    – 3 su bardağı süt
    – 1,5 su bardağı tozşeker
    – 1,5 su bardağı sübye
    – 200 g mevsim meyvesi

    Hazırlanışı:

    Sütü kaynatın, sübyeyi ekleyerek kaynatın. 1 su bardağı şekeri ekledikten sonra 3-5 dakika pişirip muhallebiyi hazırlayın, kaselere paylaştırın. Meyveyi ½ su bardağı şekerle pişirin, muhallebi kaselerinin üzerine eşit paylaştırın. Soğuduktan sonra servis yapın.

    MUHALLEBİ (DİYET)

    – 5 kişilik Gerekli malzeme
    – 750 ml diyet süt
    – 3 çorba kaşığı un
    – 3 çorba kaşığı nişasta
    – Diyet sıvı tatlandırıcı
    – Tarçın veya mevsim meyveleri

    Bir tencerede un, nişasta ve diyet sütü pürüzsüz bir kıvama gelinceye kadar çırpın. Tencereyi ocağa alıp karışım kaynayınca kadar sürekli karıştırın. Kaynadıktan sonra 1-2 dakika içinde ateşten indirin.
    Dilediğiniz kadar tatlandırıcı ekleyin. Yayvan bir cam kaba boşaltıp soğumaya bırakın. Tarçın veya mevsim meyvesi ile süsleyerek servis yapın.

    İlgili Konular ;
    Bebek İçin Muhallebi

  • Hangisi daha kötü : Şeker mi ? Yapay tadlandırıcılar mı ?

    tatlandiricilarBiz diyetisyenler, danışanlarımızdan kilo verme sürecinde harcadıkları enerjiden daha düşük enerji almalarını sağlamaktayız. Bu bağlamda diyetteki yağ ve şeker alımını biraz kısıtlarız. Genel olarak danışanlar, yağlı yiyeceklerin ve kızartılmış ürünlerin tüketimini sınırlandırabilse de; şekerin eksikliğini hissetmekte, doğal karbonhidrat kaynağı olan (tahıllar, kurubaklagiller, peynir dışındaki süt ürünleri, sebze ve meyve gibi) besinlerden aldıkları şeker ile yetinememekte. Zaten çocukluk çağındaki ödüllendirici beslenme alışkanlığında sürekli tatlı verilmesi, kişide yetişkinlik döneminde tatlı yenildiğinde pişmanlık hissinin oluşmamasına, hatta “iyi bir şey yapmış” gibi tatlıyı yerken mutluluk duymasına sebebiyet vermektedir.

    Vücudumuzun Gerçekten Şekere İhtiyacı Var mıdır ?

    Beyin, sinir sistemi ve alyuvarlar normal koşullarda enerji ihtiyaçlarını mutlak surette karbonhidratlardan karşılamak durumundadır. Bazı karbonhidratlar besinlerde doğal olarak bulunurlar (meyvelerde fruktoz, sütte laktoz, tahıllarda nişasta gibi). Bazıları ise sonradan ilave edilirler (sofra şekeri ve şeker içeren besinler). Kaynağı ne olursa olsun, vücut gerçekte bu farkı anlamaz. Karbonhidratlar büyük oranda bitkisel kaynaklı besinlerden alınmaktadır. Bu karbonhidratlar vücudumuzda yapıtaşı olan glikoza dönüşür ve kan şekerinin esas kaynağını oluştururlar. O nedenle Dünya Sağlık Örgütü günlük enerjimizin %55-60’ının karbonhidratlardan karşılanması gerektiğini vurgulamaktadır.

    Fazla Karbonhidrat Tüketiminin Zararları Nelerdir ?

    42-15666011Vücut, kan şekerinin tümünü aynı anda enerjiye çevirememektedir. Kan şekeri düzeyi normalin üzerine çıktığında; pankreastan salınan insülin hormonu fazla şekerin depolanması için karaciğer, kas ve diğer hücreleri uyarır. Glikozun bir kısmı, kas ve karaciğerde glikojen şeklinde depolanır. İhtiyacından fazla enerji tüketimi durumunda vücut, bir kısım glikozu vücut yağına çevirir. Dolayısıyla obezite ve beraberindeki 40’ı aşkın hastalık için davetiye çıkartılmış olmaktadır. Bu nedenle karbonhidratları azı karar çoğu zarar mantığı ile değerlendirmekte yarar vardır. Son zamanlarda şeker kullanımının hızla artmasıyla birlikte kalp – damar hastalıkları, diyabet, kanser, sindirim sistemi hastalıkları ve romatizmal hastalıkların görülme sıklıklarında artışlar olmaktadır.

    Hiç Şeker Tüketmemek Vücutta Bir Eksiklik Yaratmaz mı ?

    Rafine edilmiş haliyle şeker 200 – 300 yıllık kısa bir geçmişe sahiptir. Peki şekerin keşfinden önce insanlar bu ihtiyaçlarını nasıl karşılıyordu, acaba vücutlarında bir eksiklik olmuyor muydu? Nasıl ki arabanın hareket edebilmesi için deposunda benzin olması gerekiyorsa, vücudumuz için de temel enerji kaynağı glikozun bulunması gerekir. Ancak bu glikoz, çayın içerisine atılan ve tatlıların yapımında kullanılan rafine haliyle sofra şekeri olarak görülmemelidir. Yukarıda da belirtildiği gibi doğal besinlerden de bu şekerin elde edilmesi söz konusu olmaktadır. Eğer ki sofra şekerinin eksikliği durumunda metabolizmamız sıkıntı oluştursaydı; sağlık personeli diyabeti olan bireylere de her gün tatlı yemelerini önerirdi. Yoğun olarak 1900’lü yılların başından itibaren beslenmemizde yer alan şeker, daha öncesinde saraylarda kullanılan lüks bir besin maddesi olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde şekerin girmediği bir yer yok gibi. O nedenle bebeklikten itibaren şekerli besinlere alıştırılan bir insana sağlık problemlerinden ötürü “artık şekeri hayatınızdan çıkarmalısınız” demek çok zor.

    Şeker Vücutta Nasıl Bir Sıkıntı Yaratmaktadır ?

    Hızla ve hemen kana karışan, saflaştırılmış ve rafine şeker içeren besinler kan şekerinde ani bir dalgalanmaya neden olurlar. Çok kısa sürede yükselen kan şekeri yaklaşık yarım saat sonra aynı hızda düşmeye başlar. Her çıkışın bir inişi vardır. İşin kötü tarafı; tatlı yenildikten bir süre sonra artan ve azalmaya başlayan kan şekeri seviyesi eski seviyesinin de altına düşmektedir. Dolayısıyla kan şekerinde aniden bir pik yaşanması tekrardan tatlı yeme isteği doğurmaktadır. Bu nedenle kimse bir parça tatlı yiyerek “dur” diyememektedir.

    Peki Şekerin Yerini Nasıl Doldurabiliriz ?

    42-18468401Her zaman için besinlerin doğalını tercih etmekte yarar vardır. Ama bu demek değildir ki: Hiç tatlı yenilmemelidir. Elbette tatlı yenilmemesini gerektiren şeker hastalığı gibi bir durum söz konusu değilse bazen tatlı yenilebilir. Ancak tatlıların tüketim sıklığına ve miktarına dikkat etmek, ayrıca lokma, tulumba gibi şerbetli tatlılar yerine; sütlaç, muhallebi, puding, komposto, hoşaf, kabak tatlısı gibi hafif tatlıları tercih etmek gerekir. İşte bu tatlıların yapımında – enerji alımını azaltmak adına – toz tatlandırıcılardan yararlanılabilir.

    Diyabetliler başta olmak üzere, şeker tadından vazgeçemeyen, iştahını baskılamakta güçlük çeken, formuna önem veren bireyler ve aileleri için çok iyi bir alternatif olarak yapay tatlandırıcıların şeker yerine kullanılması daha uygun görülmektedir. Gerek içeceklerde tablet olarak, gerekse tatlıların yapımı esnasında toz formları ile güvenle kullanılabilen bu tatlandırıcıların enerji değeri yok veya göz ardı edilecek kadar düşüktür. Kan şekeri üzerinde de olumsuz etki yaratmamaları nedeniyle saflaştırılmış ve rafine şeker yerine tercih edilmeleri daha sağlıklı olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; bazı yapay tatlandırıcıların ocağı kapattıktan (besin pişirildikten) sonra ilave edilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde topaklanma ve metalik bir tat oluşturabilmektedir.

    Yapay Tatlandırıcılara Geçiş

    Yapay tatlandırıcılar ilk olarak 1900’lü yılların başında ortaya çıkmış, 1940’lardan beri tüm dünyada hem şeker hastaları hem de sağlığına özen gösterenler tarafından yoğun olarak kullanılmaktadırlar. Günümüzde en fazla kullanılan yapay tatlandırıcılardan biri olan aspartam üzerinde 200’ü aşkın bilimsel çalışma yapılmış, yüksek dozlarda kullanımında dahi zararlı bir etkiye sahip olmadığı görülmüştür. Aspartam kullanımı Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylanmıştır.

    Yapay Tatlandırıcılar Kanser Yapar mı ?

    1939 yılında yapılan küçük çapta bir araştırmada sakarin içeren yapay tatlandırıcıların sıçanlarda mesane kanserine yol açtığı saptanmıştır. Ancak bunu izleyen çalışmaların hiçbirinde benzer bir etkiye rastlanmamıştır. Zaten bilim dünyasında “hayvan modelinde karşılaşılan bir durum insanlarda da aynen gerçekleşir” diye bir durum söz konusu değildir. Yaklaşık 70 yıldır yapılan çalışmalarda çok daha yüksek dozlarda insanlara verilen bu yapay tatlandırıcılarda benzer bir yan etkinin görülmemesi üzerine, bugün bizler danışanlarımıza Dünya Sağlık Örgütü’nün onay verdiği bu yapay tatlandırıcıları önermekte ve kullanımlarında bir sakınca görmemekteyiz. Bu şekilde bir kanının oluşmasında 20. yüzyılın sonlarına doğru bulunan aspartamın rolü büyüktür. Aspartam piyasada sakarinin önüne geçmiştir. Sonraları sakarinin aspartama “çamur at izi kalsın” mantığı ile misilleme olarak unutkanlık yaptığına dair demeçlerin verilmesi sonucu her 2 grup yapay tatlandırıcı da “kötü” olarak hafızalara kazınmıştır. Ancak tüm tatlandırıcılar gerek diyabetliler gerekse formuna dikkat edenler ve aileleri tarafından rahatlıkla kullanılabilirler. Formda kalmak, şekerin zararlı etkilerine maruz kalmamak ve ağız tadından vazgeçmemek için yapay tatlandırıcılar güvenle kullanılabilir. Özetle; yapay tatlandırıcılar iyi, rafine şeker kötü olarak tanımlanabilir.

    Uzman Diyetisyen
    M. Turgay KÖSE

    1977 İstanbul doğumlu Köse, ilk ve ortaöğrenimini aynı şehirde tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden 2001 yılında derece ile mezun oldu. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda yedek subay Diyetisyen olarak askerlik görevini tamamladı. Sonrasında Florence Nightingale Hastanesi Diyabet, Obezite ve Metabolizma Hastalıkları Merkezi bünyesinde Diyetisyen olarak çalıştı. 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans programını tamamlayarak “Toplu Beslenme Sistemleri Bilim Uzmanlığı” aldı.

    Türkiye Diyetisyenler Derneği, Obezite Derneği ile Diyabet, Obezite ve Beslenme Derneği ve Yeni Çınar Lions Kulübü’ne üye olan Köse, hem bireysel hem de kurumsal anlamda beslenme danışmanlığı ve eğitimi çalışmalarını 2004’ten beri kurucusu olduğu Etik Diyet Danışmanlık’ta sürdürmektedir. Uzman Diyetisyen Turgay Köse fuar, kongre, seminer, internet TV, radyo ve televizyon programlarında konuşmacı; çeşitli gazete, dergi ve web sayfalarında köşe yazarı olarak yer almaktadır. Uzman Diyetisyen M. Turgay Köse’nin beslenme alanındaki ilk kitabı “Beslenme ve Diyetetik” Ekim – 2007’de piyasaya çıkmıştır.