Etiket: mucize

  • Hastalıklara karşı mucizevi yiyecekler

    Hastalıklara karşı mucizevi yiyecekler

    Ölüm her insanın yaşayacağı bir andır ondan kaçış yok ama araştırmalara göre en fazla ölüm nedenleri arasında hastalıklar ilk sırada gelmektedir. Hastalıklardan korunmak ise insanın kendi elinde. Bazı yiyecekler en fazla ölüm nedeni olan belirli hastalıklara karşı koruyucu özelliğe sahiptir. Beslenme planınızda bu besinlere daha fazla yer vermeye çalışın.

    Sarımsak

    Doğal antibiyotik olarak bildiğimiz sarımsak kötü kolesterol seviyesini azaltıp, damar sağlığını korumaktadır. Günde en az 2-3 diş tüketimi önerilen sarımsak kalp sağlığının yanı sıra kansere karşı da koruyan iksir olarak da değerlendirilen bir sebzedir. Bütünüyle fırında pişirilip tüketildiğinde detoks etkisi yapmaktadır, ağır metal olan civa ve kadmiyumdan vücudu temizler.

    Yumurta

    Protein örüntüsü olarak en kaliteli içeriğe sahip olan yumurta vücudumuz için gerekli aminoasitleri içerir. Kolin içermesi nedeniyle kalp ve beyin sağlığını korur.

    Mantar

    Yüzyıllardır doğu kültüründe tedavi amaçlı kullanılan mantar çeşitleri bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Dolayısıyla en başta kansere karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Japonyada yapılan bir çalışma sonucuna göre düzenli tüketilen mantar kolesterol seviyesini %45 düşürebilmektedir.

    Avokado

    İçeriğindeki yağ miktarı oldukça fazla dolayısıyla kalori miktarı da yüksek olan avokado diğer besinlere göre farklı tanımlanmalı. Sağlıklı beslenmeyi ve kilo vermeyi destekleyici olan MUFA , tekli doymamış yağ asidi içermesi tüketim miktarına göre onu biraz daha masumlaştırıyor. MUFA kalp sağlığını koruyan ve şeker hastalığı riskini minimuma indiren bir yağ asididir. Avakado ayrıca göz sağlığını koruyan lutein içerir ve lif bakımından zengindir.

    Yabanmersini

    Göz ve beyin sağlığı için gerekli güçlü antosiyaninler içeren yaşlılığa karşı koruyucu bir meyve olan yabanmersini hafızayı da olumlu etkilemektedir. Enflamasyonu da azaltan yabanmersini Alzheimer, parkinson, artrit, şeker ve kalp hastalığına karşı koruyucudur. Yapılan çalışmalara göre yabanmersini diğer meyvelere göre kansere karşı daha fazla koruyucu özelliğe sahiptir. Diyetisyen Özlem Sert Aydın

    Nar

    Antioksidan değeri oldukça yüksek olan nar kalp damar sağlığını korur, damarda pıhtılaşmayı önlediği için inme riskini minimuma indirir. Düzenli tüketimi yaşlılık belirtilerini azaltır.

    Badem ve ketentohumu

    Lif ve tekli doymamış yağ asidi içeriği yüksek olması nedeniyle en başta kolesterol seviyesini düşürür, kalp hastalıkları riskini minimuma indirir. Ketentohumu ayrıca alfalinolenik asit içermesiyle de enflamasyonu azaltıcı etkisi bulunmaktadır.

    Elma

    En güçlü antioksidanları içeren elma yaşlılık belirtilerini minimuma indiren en etkili meyvedir. Damar sağlığını ve kalp hastalıklarından koruyucu etkisi vardır. Elmayı kabuğuyla yemeğe özen gösterin çalışmalar gösteriyor ki kabuğundaki polifenoller kabuksuz halinden 5 kat daha fazla, ayrıca kabuğuyla birlikte tüketimi lif miktarını da artırmakta.

    Lahana

    İndol içermesiyle sebzeler arasında farklı bir öneme sahip olan lahana kanser türlerinden koruyan etkili bir sebzedir. Haftada en az 1 kez tüketimi kolon kanseri riskini %66 azaltabilmektedir. Lahana ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirip, zararlı virüs ve bakterilere karşı koruyucudur.

    Balık

    Yağlı balıklar kalp hastalığını önlemeden, kansere karşı korumaya birçok hastalığa karşı koruyucu özelliğe sahiptir. Haftada en az 2 kez tüketimi depresyona karşı koruyucudur. Özellikle yağlı balıkların tüketimi; somon ve hamsi gibi, omega-3 yağ asidinden daha zengin beslenmemizi sağlayacaktır.

    Diyetisyen Özlem Sert Aydın

  • Kombucha Mucizesi Nedir ?

    Kombucha Mucizesi Nedir ?

    Kombu Çayı Yapmak İçin Tarif

    1) Üç litre temiz suyu (klorsuz doğal kaynak suyu olursa daha iyi olur) paslanmaz çelik ya da cam tencerede kaynatınız. (Asla alüminyum kap kullanmayınız, zira alüminyum zehirli maddeler içermektedir.)
    2) Su kaynamaya başladıktan sonra içine 1/4 litre (1,5 su bardağı) beyaz toz şeker katıp beş dakika daha kaynatınız.
    3) Ocağı kapatıp, on poşet siyah çayı suya ekleyiniz. (Alışılmış lipton poşet çayı işe yarayacaktır. Ayrıca koyacağınız 4 poşet şeftali aromalı çay ise çok hoş bir koku verir.)
    4) Çayı 15 dakika demlemeye bıraktıktan sonra içindeki çay poşetlerini alınız ve karışımı oda sıcaklığına gelinceye kadar bırakınız.
    5) Çayı çok temiz, geniş ağızlı bir cam kavonoza, Borcam cam kaseye yada Pyreks cam kaseye (kurşunlu kristal cam olmamalı) boşatınız. Not: Mantarın yayılabileceği yüzey ne kadar geniş olursa, çay o kadar süratle fermante olur.
    6) Bir önceki hafta hazırlamış olduğunuz fermante edilmiş çaydan az miktarda bu karışıma ekleyebilirsiniz. Bu fermantasyon işlemini hızladıracaktır. Asit de mantarın yüzeyde yüzmesini sağlayacaktır. Bu gerekli değildir, fakat tavsiye edilmektedir.
    7) Mantarınızı serin suyla ve temiz ellerinizle hafifçe yıkayınız ve çayın üzerine yerleştiriniz
    Her zaman mantarın daha açık renkli olan kısmının yukarı doğru bakmasına dikkat ediniz. Bazen mantar kavanozun dibine çökecektir. Yukarıya doğru genellikle kendi kendine çıkar. Bu işlem birgün içinde gerçekleşmezse temiz ellerinizle mantarın tersyüz olup olmadığına bakınız ve tekrar yüzeye yerleştiriniz.
    9) Kabı bir tülbent veya örtüyle örtünüz ve çevresine lastik geçiriniz.
    10) Kavanozu oda sıcaklığında bırakınız ki, ne çok sıcak ne çok soğuk olmasın. Endirekt ışık olabilir fakat gerekli değildir. Direkt güneş ışığı zarar vericidir. Fermantasyonun ve oluşumun gözlenebilmesi için gerekli ısı 19-29 derece (celcius)’ dur. Ortalama 23 derece (celcius) gerekli ortamı sağlayacaktır.
    11) Tat tercihinize göre çayı 4-8 gün fermantasyona bırakınız. 4 günlük fermantasyon sonrası çayın tadı üzüm şırası gibi olur, birkaç gün sonra da biraya ya da hafif şampanya ya benzer 8 günlük fermantasyon sonrası ise bu içecegin tadı sirkeye döner ve daha güçlü tıbbi özellikler kazanır; ev sirkesi olarak ya da antiseptik gargara olarak da kullanılabilir.

    Ekstra Mantarlarla Ne Yapmalı? Mantarlar, bedelsiz olarak dağıtabileceğiniz güzel birer hediyedir. İnsanlar, bu kadar farkedilebilen sonuçlara ulaşınca minnet dolu olurlar. Bazı insanlar bunu yiyor ve daha başarılı sonuç elde ettiklerini iddia ediyorlar. Bu mantar, çok kaliteli protein ve B komleks vitaminleriyle doludur.Tadı salamura edilmiş mantar gibidir. Tadı biraz serttir ve pişrmekle yoğunluğu hafifletilmez. Köpekler bazende kediler bunu yemeye bayılırlar. Bazılarının bunu tavuklarına verdiklerini duydum. Ekstra mantarlardan harika gübre yapılır. Aynı zamanda blenderdan geçirip, cilt bakımı için kullanabilir ya da derideki bir yaralanmanın üzerine uygulayabilirsiniz.

    Mantar Nasıl Yetiştirilir? Fermante edilmiş çayınızdan bir miktar kavanoza boşaltıp ağzını bir kumaş ile örterseniz bir hafta içinde yeni mantarınız oluşacaktır. Tekrar edelim; bulunduğu ortam ne sıcak ne soğuk olmamalı, sadece hafif ılık olmalıdır. Yeni mantar, önce çayın yüzeyinde bir film kalınlığında olacaktır. Zamanla tamamen olgun bir mantar oluşana kadar kalınlaşacaktır. Yine, kavanozunuzun ağzını çapı kadar çapa sahip olacaktır. Şimdiye kadar varil büyüklüğünde bir kavanozda yetiştirdiğim en büyük mantar yaklaşık 45 cm. çapında ve 10 cm.kalınlığında idi. Onunla bir seferde üç varil içecek yapabiliyordum.

    Kombu Çayını Nasıl İçmeli? Kombu çayını (mantar toniğini ) en iyi içme şekli sabahları aç karnına içmektir. En iyi sonuçlar yarım bardak tonik ile yarım bardak taze sıkılmış portakal suyunun karıştırılıp içilmesi ile alınır. Nefis bir kahvaltı içeceği olur. Bu şekilde tadı çok lezzetlenir. Olduğu gibi sadece kendisini içebilir yada az miktarda limon suyu ekleyebilirsiniz. Çok güzel bir öğleden sonra aperatifi olarak ya da spor sonrası susandığı zaman içilebilecek bir içecektir. Yemeklerden önce bir miktar sindirimi kolaylaştırması açısından alınabilir. Önce günde yarım bardak ile başlayabilir ve zaman geçtikçe dozu arttırabilirsiniz.

    Kombu Çayının Faydaları
    – Ömrü uzatır.
    – Tüm salgı bezlerini ve hormon savunmasını uyarır.
    – Vücutta sağlıklı bir pH dengesi sağlar.
    – Vücuttaki atık madde ve zehirli maddelerin suda çözülebilir hale gelerek atılmasını sağlar
    – Kan dolaşımını hızlandırır.
    – Metabolizmayı uyarır.
    – Kalp atış ritmini düzenler.
    – Kanı temizler.
    – Sinir sistemini düzenler.
    – Yüksek tansiyonu düşürür, huzursuzluğu yatıştırır.
    – Sindirim sisteminin daha rahat çalışmasını sağlar ve mide düzensizliklerini giderir.
    – Astımı tedavi eder, astım krizlerini giderir.
    – Kan şekeri seviyesini sabitleyerek, şeker hastalığını tedavi eder.
    – Alerjileri hafifletir ve zamanla giderir.
    – Sertleşmiş karaciğeri yumuşatır ve yeniler.
    – Böbrek faliyetlerini geliştirir.
    – Kanseri önler ve tedavi eder.
    – Antioksidant nedeniyle oluşan radyasyona karşı koruyup serbest radikallerle savaşır.
    – Hücre duvarının yeniden oluşumunu sağlar.
    – Doku sertleşmesini (multiple scloris; MS) tedavi eder.
    – Damar sertliğini (arterioscloresis) tedavi eder.
    – Elastikiyet sağlar ve gevşek eklemleri kuvvetlendirir.
    – Mafsal iltihabı (arthritis) ve romatizmaya iyi gelir.
    – Gut hastalığına iyi gelir.
    – Böbrekteki ve idrardaki kumu döker, safra kesesi taşlarını düşürür.
    – Vücuttaki ürik asit ve kolesterolü suda erir hale getirerek vücuttan atılmasına yardımcı olur.
    – Peklik (kabızlık) problemini giderir.
    – Hemoroidi tedavi eder.
    – Yorgunluk bitkinlik ve sinirliliği giderir.
    – Herpes virüsünün soğuk algınlığı ağrılarını ve uçuk oluşturmasını engeller.
    – Siğil ve Dysplastik lekeleri yok eder.
    – Anjine çare olur.
    – Epstein-Barr virüsüne dayanan kronik yorgunluk hissini tedavi eder, öpüşme hastalığı (mononucleosis) iltihaplanmasını iyileştirir.
    – Kan sayımını normalize eder.
    – Akciğerlerdeki bronşiti, öksürük ve balgamı gideririr.
    – Bademcikleri tedavi eder (sirkeleşmiş çay, gargara şeklinde kullanılabilir).
    – Kan damarlarını genişleterek ve kardiak kasını uyararak kalp problemlerini giderir.
    – Adale ağrılarını giderir.
    – Baş ağrılarını yok eder.
    – Uykusuzluğu giderir.
    – Mikrobik ishali durdurur.
    – Koliti tedavi eder.
    – Koruyucu bağırsak mikroplarını sağlayan sağlıklı bakteriler ve kolon oluşturur.
    – Saç uzamasına yardım eder, kelliği engeller, gri saçın rengini koyulaştırır.
    – Görüşü kuvvetlendirir.
    – Korneada oluşan formasyonları ve kataraktı giderir.
    – Vücut ağırlığını düzenler, yağları yok eder.
    – Susuzluğu giderir ve egzersiz sırasındaki performansı artırır.
    – Mantar türü enfeksiyonlara (candida gibi) karşı savaşır.
    – Kapsamındaki antivirütik ve antibiyotik özellikler sayesinde iltihabi durumları yok eder.
    – Cinsel potansiyeli canlandırır.
    – Menapoz rahatsızlıklarını düzene sokar.
    – Deri üzerindeki yaraları tedavi eder.
    – Ciltteki kırışıklıkları, çilleri ve kahverengi lekeleri yok eder.
    – Deri nemlendiricisi görevi görür, (Kombu çayı içilerek kullanırken cilde faydalı ise de, deri dışından tatbik edildiğinde de çok etkilidir. Fazla mantarlar blenderdan geçirilerek harika bir cilt bakım kremi elde edilmiş olur.)
    – Deriye spreyle ya da sürülerek uygulandığında antibakteriyel asit tabakası görevi görür.
    – Sirke formundaki çay, sivrisinek ve pire ısırıklarından, egzamadan ve zehirli bitki dikenlerinden dolayı oluşan kabartıları yumuşatıp rahatlatır. Sirke formundaki çay, saçlar şampuanladıktan sonra durulama suyu ile kullanılırsa çok güzel parlak saçlar oluşur ve saç telleri kalınlaşır. Çay sirke sertliğine geldiği zaman içmek için kuvvetli gelebilir, o zaman bir kavanoza biberiye (rosermary), sarımsak, adaçayı ve acıbiber gibi baharatla birlikte hoş bir salata sirkesi hazırlanır. Sirkeleşmiş çayı cam porselen ve plastik yüzeylerin temizliğinde de oldukça etkilidir. Mexico’da bazı annelerin bana söylediklerine göre, bebekleri ateşlendiğin+A91de, salgı bezleri şiştiğinde veya pişik olduklarında, mantarın kendisini bebeğin bezinin (pedinin) içine koyuyorlarmış. Kombucha T-hücreleri seviyesini yükselttiği ve vücudun bağışıklık sistemine destek olduğu için son zamanlarda HIV virüsü ve AIDS ‘liler arasında da çok popüler olmuştur.

    İlgili Konular ;
    Kombucha sanırım mucize!

  • Seksin Mucizesi

    Seksin Mucizesi

    Yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan seks, düzenli yapılması halinde pek çok olumlu sonuç yaratıyor.

    Bilim adamları, düzenli bir cinsel yaşamın uzun ve mutlu bir hayatın kapısını aralayacağını söylüyor. Araştırmalara göre seks, sağlık için birçok ilaçtan bile daha ‘olmazsa olmaz…’ İşte, düzenli seksle gelen mucizeler:

    Kansere karşı korur: Haftada beşten çok seks yapan erkeklerde prostat kanseri riski üçte bir azalıyor. Bilim adamları, bunu kansere neden olan maddelerin meniyle birlikte atılmasına bağlıyor. Kadınların da düzenli seks sayesinde meme kanseri riskini azaltabileceği belirtiliyor.

    REGL DÖNEMİNDE

    Doğal ağrı kesicidir: Araştırmalar, seks yapmanın migren ağrılarını yok etmeye yardımcı olduğunu gösteriyor. Cinsel ilişki sırasında, beyindeki ağrıları kesen bölgede aktivite artışı yaşanıyor. Kadınların cinsel ilişki sırasında salgıladıkları ekstra östrojen regl dönemi ağrılarını hafifletiyor.

    Genç gösterir: 3 bin 500 kişi üzerinde 10 yıl boyunca yapılan bir araştırma, haftada en az üç kez seks yapanların daha az yapanlara oranla 10 yaş genç göründüğünü gösterdi.

    Depresyona iyi gelir: Güvendikleri partnerle prezervatif kullanmaksızın cinsel ilişkiye girmek, kadınların depresyona girme ihtimalini azaltıyor. Bilim adamları, spermde bulunan prostoglandin hormonunun depresyona yol açan hormonların dengelenmesine yardımcı olduğunu belirtiyor.

    ÖMRÜ UZATIYOR

    Kalbe yararlı: Haftada iki veya daha fazla seks yapan erkeklerde kalp krizi riski yarı yarıya azalıyor. Orgazm sayısı arttıkça ömür de uzuyor.

    İyi bir egzersiz: Her cinsel ilişkide ortalama 200 kalori yakılıyor. Tahrik durumunda nabız dakikada 70’den 150’ye çıkar. Kaslar çalışır; karın, bacak, kol ve kalça sıkılaşır.

    Yaraların kapanmasına yardımcı olur: İsveç’te yapılan bir araştırmada, seks sırasında salgılanan oksitosin hormonu enjekte edilen deney hayvanlarının yaralarının diğerlerine göre iki kat hızlı iyileştiği görüldü.

    Direnci artırır: Haftada bir-iki kez seks yapmak, virüslere karşı savaşan ve bağışıklık sistemini güçlendiren immunoglobin A antikoru seviyesini yüzde 30 artırıyor.