Başın sol tarafındaki baş ağrısı, çeşitli sebeplerden kaynaklanabilen rahatsız edici bir durumdur. Bu ağrılar, yaralanmalardan ve kulak enfeksiyonlarından, migren ve tümörlere kadar geniş bir yelpazede ortaya çıkabilir. Bu yazıda, başın sol tarafındaki baş ağrısına yol açabilecek 7 farklı nedeni ve her birinin nasıl tedavi edilebileceğini ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca, bu ağrılarla ilgili endişe verici belirtiler ortaya çıkarsa ne zaman bir doktora başvurmanız gerektiğini de vurgulayacağız. Başın sol tarafındaki baş ağrısının nedenlerini ve etkili tedavi yöntemlerini öğrenmek için okumaya devam edin.
Başın Sol Tarafındaki Baş Ağrısı: 7 Nedeni ve Tedavisi
Başın Sol Tarafındaki Baş Ağrısı: 7 Nedeni ve Tedavisi
Baş ağrıları, günlük yaşantımızda sıkça karşılaştığımız rahatsızlıklardan biridir. Ancak başın sol tarafında hissedilen ağrılar özellikle dikkat çekicidir ve çeşitli sebeplere bağlı olabilir. İşte başın sol tarafındaki baş ağrısına neden olabilecek 7 farklı faktör ve bu durumlarla başa çıkmak için önerilen tedavi yöntemleri:
Yaralanmalar ve Travmalar Başın sol tarafında hissedilen ağrılar genellikle bölgeye gelen darbeler veya hafif travmalar sonucunda ortaya çıkabilir. Bu durumda genellikle baş ağrısı ve hafif şişlik gibi belirtiler görülür. Ağrı genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.Ne yapmalı: Ağrı genellikle birkaç gün içinde hafifler. Ancak ağrı şiddetli ise veya bir haftadan uzun sürüyorsa, bir doktora başvurmalısınız. Doktor, gerektiğinde ağrı kesiciler gibi ilaçlar önerebilir.
MigrenMigren, başın sol tarafında şiddetli bir ağrıya neden olabilir. Genellikle bulantı, kusma ve ışık veya sese karşı hassasiyet gibi diğer belirtilerle birlikte görülür. Migren ağrısı genellikle fiziksel aktiviteyle artar ve bulanık görme gibi belirtilerle birlikte olabilir.Ne yapmalı: Migren şikayetleriniz varsa bir doktora veya nöroloğa başvurmalısınız. Tedavi genellikle ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri ile sağlanır.
Merkezi Sinir Sistemi Vaskülitleri (CNS Vaskülit) Başın sol tarafındaki ağrılar, beyin ve omurilikteki arter ve venlerin şişmesiyle karakterize edilen vaskülitlerden kaynaklanabilir. Bu tür vaskülitler genellikle ani başlayan baş ağrıları, görme kaybı, hafıza problemleri, denge kaybı ve nöbetler gibi belirtilerle birlikte görülür.Ne yapmalı: Bu belirtiler acilen hastanede değerlendirilmelidir. Doktorlar muhtemelen kan damarlarını görselleştirmek ve tedaviyi yönlendirmek için bir MRI, CT taraması ve/veya anjiyogram isteyecektir.
Kulak Enfeksiyonu Sol taraftaki bir kulak enfeksiyonu, bu bölgede ağrıya neden olabilir. Diğer olası belirtiler arasında ateş ve kulaktan akıntı bulunur.Ne yapmalı: Kulak enfeksiyonu şüphesi varsa aile doktoruna veya KBB uzmanına başvurmanız önerilir. Tedavi genellikle antibiyotikler ve ağrı kesicilerin kullanımını içerir.
Diş Enfeksiyonu Ağrı genellikle ağızdaki sol taraftaki diş enfeksiyonlarından başlayarak başın etrafına yayılabilir. Ağrı genellikle etkilenen dişe dokunulduğunda veya sıcak veya soğuk içecek içildiğinde artar.Ne yapmalı: Diş enfeksiyonu şüphesi varsa diş hekiminize başvurmalısınız. Tedavi genellikle antibiyotiklerin kullanımını veya etkilenen dişin çekilmesini içerebilir.
Temporal Arterit Temporal arterit, kan damarlarının iltihaplanmasıdır. Sol taraftaki başın kan damarlarını etkilediğinde, baş ağrısı, geçici görme kaybı ve çiğneme güçlüğü gibi belirtiler ortaya çıkabilir.Ne yapmalı: Temporal arterit şüphesi varsa bir romatoloğa başvurmalısınız. Onaylanırsa, tedavi genellikle ağrıyı yönetmek ve kötüleşmeyi önlemek için ilaçlarla yapılır.
Tümörler Nadiren de olsa, beyin tümörleri bazı durumlarda sol taraftaki baş ağrısına neden olabilir. Diğer belirtiler genellikle nöbetler, vücudun belirli bölgelerinde güçsüzlük, bulantı, kusma ve geçici görme kaybı şeklinde ortaya çıkar.Ne yapmalı: Beyin tümörü şüphesi varsa bir doktora başvurmalısınız. Onaylanırsa, tedavi genellikle tümörün tedavi edilmesiyle baş ağrısının azalmasıyla sonuçlanır. Tedavi cerrahi müdahale ve kemoterapiyi içerebilir.
Doktora Başvurmanız Gereken Durumlar:
Daha önce hiç geçmişe sahip olmayan veya açık bir nedeni olmayan sık baş ağrıları
Vücudun belirli bir bölgesinde güçsüzlük
Nöbetler
Bayılma
Geçici görme kaybı, hatta geçici bile olsa
Çift görme
Kanser öyküsü
Baş ağrısının zamanla kötüleşmesi
Yatarken veya öksürürken baş ağrısının artması
Baş ağrısı nedeniyle gece uyanmak
Bu durumlarda doktorunuz tarafından MR veya CT taramaları gibi testler istenebilir. Sonuçlar genellikle tedaviyi yönlendirecek ve doktor tarafından belirlenecektir.
Menstrüel migren veya adetle ilgili migren, çifte sorun gibi hissedilebilir. Sadece aylık olarak dayanılmaz bir ağrı yaşamakla kalmaz, aynı zamanda günler geçtikçe ve döneminiz yaklaştıkça yaklaşan migren atağının dehşeti ve endişesiyle yaşarsınız.
Birkaç migren türü vardır ve bir migren alt kümesi menstrüel migrendir ve basitçe ifade edilirse, bir kişinin sadece menstruasyon sırasında migren atakları geçirmesidir. Regl dönemi ile ilgili migren de var, bu da aylık döngünüzde kesinlikle migren olmanıza rağmen, ayın diğer zamanlarında da migren atakları yaşayacağınız anlamına geliyor. Adet döneminde migren atakları yaşayan kadınların çoğunda menstrüasyonla ilgili migren var. Adet döngüleri kesinlikle bir tetikleyici olacaktır.
Menstrüel Migrene Ne İyi Gelir? 7 En İyi Çözüm
Menstrüel ve menstrüel migren tedavisi en zor migren türü olabilir. Oldukça şiddetli olabilir, birkaç gün sürebilir ve oldukça güçten düşürebilir. Migren ataklarınız sadece regl döneminizde olsa bile, birçok kadın için bu yine de ayda beş gün veya daha fazla anlamına gelebilir. Bu durumda, migren için günlük önleyici tedavi seçenekleri hakkında gerçekten doktorunuzla konuşmalısınız.
adet dönemi migren
Genel olarak, migren ve menstrüel migrenin önlenmesi için birçok tedavi seçeneği olduğunu söylüyor. İşte adet ve adetle ilgili migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilecek en iyi ilaçların ve yaşam tarzı değişikliklerinin bir listesi.
Triptanlar Migren Önleyici Bir Rol Oynayabilir
Amerikan Migren Vakfı’na göre, triptanlar, bir kişi bir migren atağının geldiğini hissettiğinde tipik olarak alınan akut ilaçlardır. Daha uzun süre etkili olan ve migren atağını önlemeye veya daha az şiddetli hale getirmeye yardımcı olabilecek belirli triptan türleri vardır.
migrene en iyi çözümler
Imitrex ( sumatriptan ) ve Maxalt ( rizatriptan ) gibi daha kısa etkili triptanlarınızın tipik olarak yaklaşık dört saatlik bir yarılanma ömrü vardır. Bir ilacın yarı ömrü, o ilacın konsantrasyonunun vücuttaki başlangıç dozunun yarısına düşmesi için gereken süredir. Daha uzun yarı ömre sahip triptanlar da var. Örneğin, Frova’nın (frovatriptan) 26 saatlik bir yarılanma ömrü ve Amerge’nin (naratriptan) 6 ila 8 saatlik bir yarılanma ömrü vardır. Daha uzun süre etkili olan bu olanlar genellikle adet döneminiz boyunca bir ‘mini profilaksi’ olarak kullanılabilir.
Reglinizin migren atağı için büyük bir tetikleyici olduğunu biliyorsanız, bu uzun etkili triptanlardan birini adet gününüzden birkaç gün önce bir programa göre her gün veya günde iki kez arka arkaya birkaç gün almaya başlayabilirsiniz. ilaca bağlı olarak. Bu, migren atağının bu kadar kötüye gitmesini önlemeye yardımcı olabilir.
Amerikan Baş Ağrısı Derneği, özellikle Frova’yı “menstrüel migrenin kısa süreli koruyucu tedavisi için” önermektedir.
Steroid olmayan antienflamatuarlar veya Aleve (naproksen) gibi NSAID’lerin, triptanlara benzer bir stratejide bir profilaksi olarak menstrüel migren için stratejik olarak kullanılabilir.
menstrüel migren tedavisi
Amerikan Baş Ağrısı Derneği için yazan baş ağrısı uzmanı MD Vincent T. Martin’e göre, menstrüel migrenin önlenmesinde altı gün öncesinden yedi gün sonrasına kadar günde iki kez 550 miligram Aleve alınması etkili olduğunu göstermiştir.
Neurology’de yayınlanan bir meta-analiz, geleneksel olmayan tedavilere, NSAID’lere ve diğer tamamlayıcı tedavilere bakan 15 çalışmayı inceledi ve migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmak için NSAID’lerin kullanılmasının “muhtemelen etkili” olduğu sonucuna vardı. Ancak özellikle menstrüel migreni önlemek için kullanımları ele alınmadı.
Menstrüel migren ataklarını önlemek için bir NSAID almayı denemek isteyebileceğinizi düşünüyorsanız, bu planı sağlık uzmanınızla görüşmeyi unutmayın. Artan kalp krizi, felç, gastrointestinal kanama ve ülser riski dahil olmak üzere NSAID almanın potansiyel riskleri vardır. Mutlaka doktorunuza danışın.
Bazı oral doğum kontrol haplarının menstrüel migren ve menstrüel migren sıklığını gerçekten azaltabileceğini gösteren bazı kanıtlar var.
doğum kontrol hapı migren
Bu her türlü oral kontrasepsiyon için geçerli değildir, bu nedenle jinekoloğunuzla, doktorunuzla veya nörologunuzla hangilerini göz önünde bulundurmak istediğinizi konuşmalısınız. Mutlaka doktorunuza danışın !
Doğum kontrol yöntemi olarak oral kontraseptifleri ( hap olarak da bilinir ) almayı veya migren semptomlarınızı iyileştirmeyi düşünüyorsanız, doktorunuza migren geçmişinizden bahsedin.
Amerikan Migren Vakfı’na göre çoğu baş ağrısı uzmanı, oral kontrasepsiyonun migrenli kadınların çoğu için güvenli olduğu konusunda hemfikir olsa da, inme, kardiyovasküler hastalık veya derin ven trombozu (kan pıhtısı) riskini artırabileceği durumlar vardır.
Öz Bakım Migren Sıklığında Fark Yaratır
Menstrüel migren tedavisi
Menstrüel migreniniz varsa, kendinize iyi bakmanız ve regl döneminiz boyunca stres seviyenizi azaltmaya çalışmanız özellikle önemlidir. Düzenli bir uyku programı uygulayın , bu da her gün yaklaşık aynı saatlerde uyanmak ve yatmak anlamına gelir. Öğün atlamayın, her öğünde protein yemeye çalışın ve her gün yaklaşık 20 ila 30 dakika aerobik egzersiz yapın. Bu alışkanlıkları bir öncelik haline getirmek, migren ataklarınızın sıklığını ve şiddetini azaltmanıza yardımcı olacaktır.
Menstrüel migreni önlemeye yardımcı olmak için her gün doğal bir takviye olarak magnezyum almalısınız. Doktorunuza danışmadan almayın. Magnezyum kullanımını destekleyen kanıtlar var, ancak etki mekanizması veya migreni nasıl iyileştirdiğinin arkasındaki “neden” tam olarak anlaşılmamıştır. Hücreleri dengelemek veya aşırı uyarılabilirliği veya nöronal ateşlemeyi azaltmak olabilir, ancak bu noktada hepsi teoriktir.
magnezyum migrene iyi gelirmi
Cephalalgia’da yayınlanan bir çalışma , 12 hafta boyunca magnezyum alan kişilerin, plasebo grubu için yüzde 15,8 daha az atak ile karşılaştırıldığında yüzde 41,6 daha az migren atağı geçirdiğini buldu. Kaynak
Amerikan Migren Vakfı’na göre, günlük oral magnezyum takviyesinin, özellikle adet öncesi migrenli kadınlarda menstrüel migreni önlemede etkili olduğu gösterilmiştir.
Dikkat: Takviyeler hakkında doktorunuzla konuşmanın her zaman iyi bir fikir olduğunu unutmayın.
Düzenli Egzersiz Menstrüel Migreni Önlemeye Yardımcı Olabilir
Migren ataklarını önlemek için tüm stratejileri değerlendirdiğimizde, insanların gerçek bir fark yaratabilecek yaşam tarzı değişiklikleri yapmayı tercih etmeleri gerekmektedir. Düzenli aerobik egzersizin kendi başına önleyici bir ilaç olarak işe yarayabileceğini gösteren çok sayıda kanıt var ve yoga ve yüksek yoğunluklu aralıklı egzersiz da yararlı olabileceğini öne süren bazı araştırmalar var.
Adet migreni
Cephalalgia’da yayınlanan bir araştırma, haftada en az üç kez aerobik egzersiz yapan kişilerin, migren ataklarının sıklığında, Topamax (topiramat) ilacını kullananlara eşit bir azalma olduğunu buldu.
Günlük ilaçlardan fayda görmeyen veya almak istemeyen kişilerde migrenin önleyici tedavisinde egzersizin bir seçenek olabileceği sonucuna varmışlardır.
Düzenli egzersiz sadece bazı insanlar için migren ataklarını önlemeye yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda baş ağrısı hafifse, kısa bir egzersiz, gerçekten de baş ağrısını hafifletebilir. Öte yandan, kendinizi aşırı zorlamak migren için bir tetikleyici olabilir, özellikle de zaten migren atağı geçiriyorsanız.
Migrenin temel tanımlarından ve özelliklerinden biri, normal aktivitenin sizi daha kötü hissettirebilmesidir. Zaten şiddetli bir migren atağının ortasındaysanız, aşırı hareket etmek sizin için işleri daha da kötüleştirecektir. Muhtemelen koşuya çıkmak veya aerobik aktivite yapmak için en iyi zaman değildir.
Migren Ataklarının Önlenmesi için Beta Bloker İlaçlar
Beta blokerleri, yüksek tansiyon ve diğer kardiyovasküler sorunları tedavi etmek için en iyi bilinen ilaçlardır. Yalnızca spesifik olarak adet migrenlerini değil genel olarak migren ataklarını önlemek için de kullanılabilir. Bu ilaçları kullanmadan mutlaka doktorunuza danışın.
Migren tedavisinde beta bloker
Propranolol gibi beta blokerler yaygın olarak migren için günlük koruyucu olarak kullanılmaktadır. Migrenin şiddetini ve sıklığını azaltabileceklerine dair pek çok kanıt var.
Neurotherapeutics dergisindeki bir incelemeye göre, beta blokerlerin migren ataklarını tam olarak nasıl önlediği bilinmemektedir. Esas olarak, kalbi yavaşlatan ve kan damarlarını gevşeten epinefrin ( adrenalin olarak da adlandırılır ) ve norepinefrin (noradrenalin) hormonlarının etkisini bloke etme etkileri olabilir. Bazı beta blokerlerin beyindeki ve vücudun başka yerlerindeki belirli serotonin reseptörlerini kapatmasıyla da ilgili olabilir. Beyindeki serotonin seviyelerindeki değişiklikler migren ataklarıyla ilişkilendirilmiştir. Ancak beta blokerlerin vücutta başka birçok etkisi vardır ve bunlar, migren üzerindeki terapötik etkilerinin sadece iki olasılığından biridir. Kaynak
Amerikan Baş Ağrısı Derneği beta blokerleri Lopressor (metoprolol) , propranolol ve timolol’ün “etkinlik sağladığını ve migrenin önlenmesi için önerilmesi gerektiğini ” ve beta bloker Tenormin (atenolol) ve Corgard’ın (nadolol) muhtemelen etkili olduğunu ve migren önlenmesi için düşünülmelidir. ” Kaynak
Migren hastalığı kendini hissettirdiği andan itibaren önlem alınmazsa size günlerce şiddetli baş ağrıları çektirebilir. Evde migrene acil çözüm başlığı ağrılarınızı hissettiğiniz an uygulayarak kurtulabileceğiniz yöntemleri barındırıyor.
Evde Migrene Acil Çözüm
Devamlı kullandığınız ilaçlarınız varsa ağrı ilerlemeden hemen ilacınızı almanız her zaman öncelikli adım olmalıdır.
Ağrılarınızın başladığını hissettiğiniz an karanlık ve sessiz bir odaya geçin. Odanızda lavanta kokusu bulundurarak rahatlama sağlayabilirsiniz.
Evde Migrene Acil Çözüm
Kafein ayarında içildiğinde fayda sağlasa da zaten başlamış olan ağrılar varsa içmeyin uykumanıza engel olabilir. Alkol içeren içeceklerden uzak durun.
Nefes egzersizlerinden yararlanabilirsiniz. Ya da sakinleştirici müzikler dinleyebilirsiniz.
Bir elinizin baş ve işaret parmağı arasında kalan kısmını diğer elinizle sıkıştırın. Ancak canınızı hafif acıtacak kadar sıkın. Bir kaç denemeden sonra o acı veren noktayı bulduğunuzda 30 saniye öyle tutun. Aynı işlemi sonra diğer eliniz için de yapın. Bu ağrı engellemede kullanılan yaygın bir yöntemdir.
Başınızın üst kısmına ve boynunuza soğuk press uygulayın. Bu baş bölgesindeki kan akışını azaltabilir.
Ayaklarınızı yada ellerinizi sıcak su ile yıkayın. Kan akışı bu bölgeye yoğunlaşarak migren ağrınızı hafifletebilir.
migren ağrısı çözüm
Migrenin Bitkisel Tedavisi, Doğal Çözümü
Migrenin
bitkisel tedavisinde kullanılan
bitkilerden bazıları şunlardır:
Ihlamur
Çay şeklinde demlenmelidir. Gün içerisinde 5 saatte bir içilebilir. Migren ağrısını hafifletici etkisi vardır.
Melisa Otu
Bir bardak suyun içerisine ilave edilerek kaynatılır. Günde 2 kere ılık bir şekilde tüketilebilir. Yatıştırıcı bir etkisi olduğu için migrene iyi gelir.
Zencefil
Çay şeklinde demleyerek de içilebilir, toz hali de tüketilebilir. Günde 2 kere tüketmek yeterlidir. Anti-enflamatuar etkisi olduğundan dolayı hem migren ağrısını hem de mide bulantısını geçirici etkisi vardır.
Mercanköşk
Çay şeklinde demlenerek ılık şekilde tüketilir. Antiviral ve antienflamatuvar etkisi bulunmaktadır. Önce migren ağrısını hafifletir, daha sonra ise tamamen geçirir.
Gümüşdüğme
Çay şeklinde demlenerek içilen bir bitkidir.
Migren Ağrılarında Doğal Tedaviler
Migren
için önerilen doğal tedavi
yöntemlerinden biri
akupunkturdur. Atak sıklığını ve ağrı kesiciye duyulan
ihtiyacı azaltan bir etkisi vardır. Akupunktura başlayan migren
hastalarının %70’i migrenden tamamen kurtulmuştur.
Migren İçin Bitkisel Yiyecek Önerileri
Migreni
olan kişilerin magnezyum açısından zengin olan yiyecekleri
tüketmeleri gereklidir. Fasulye, mercimek, börülce, ıspanak gibi
yiyecekler migreni olan kişilerin tüketmesi gerekli olan
yiyeceklerdir.
Çocuklarda baş ağrısını geçirmek için yetişkinlerin aksine ağrı kesici kullanımına ihtiyaç duyulmamaktadır. Basit bir tedavi süreci ile çocuklardaki migren sorunu kontrol altına alınabilmektedir. Çocuklarında baş ağrısı belirtilerini gözlemleyen ebeveynler ağrı kesici kullanımı ile sorunu ötelemek yerine tıbbi yardım alarak soruna kalıcı çözümler üretilmesini sağlamalıdırlar. Çocuklarda baş ağrısıyla birlikte;
Belirli aralıklarla gözlemlenen baş dönmesi vakaları,
Ayda birkaç kez şiddetli karın ağrısı vakaları
Migren varlığı olarak değerlendirilerek tedavi sürecinde ön planda tutulmaktadır.
Çocuklarda Baş Ağrısının Nedenleri Nelerdir?
Ağrı algısı cenin döneminde oluşmaktadır. Bu nedenle yetişkinlerde olduğu gibi 10 yaş baş ağrısı nedenleri benzerlik göstermekte, migren çocukluk yıllarında gözlenebilmektedir. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte elektromanyetik uyaran sayısında artış meydana gelmesi, 12 yaş baş ağrısı nedenleri arasında dikkatleri teknolojik cihazlara yönlendirse de;
Abur cubur tüketimi,
Düzensiz uyku saatleri,
Beslenme alışkanlıklarındaki değişim,
Hazır ve katkılı gıdaların tüketimi,
Televizyon, bilgisayar, tablet ve cep telefonu ile çok zaman geçirilmesi,
Genetik yatkınlık
Modern çağda çocuklarda daha fazla baş ağrısı şikayeti yaşanmasına neden olan tetikleyiciler olarak sıralanmaktadır. Tedavi sürecinde bu uyaranlara yönelik olarak geliştirilen tedavi yöntemleri uygulanarak sorun baskı altına alınabilmektedir.
Çocuklarda Baş Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir?
Günümüzde yaygın olarak yetişkinlerde görülen migren kullanımı çocukluk yaşlarına kadar sarkarak 8 yaşındaki çocuğun baş ağrısı şikayetlerinin temelinde migrenin yatmasına sebep olmaktadır. Yetişkinlerin aksine çocuklarda görülen migren şikayetlerinde ağrı kesici tedavi sürecinin bir parçasını oluşturmamakta ve yetişkinlere çocuklarının baş ağrısı şikayetlerinde ağrı kesici kullanımı önerilmemektedir. Tedavi sürecinde çocukların bazı alışkanlıklarının değiştirilmesi, şiddetli baş ağrılarının kontrol altına alınarak tedavi edilmesi sağlanabilmektedir.
Uyku düzeninin sağlanması,
Beslenme problemlerinin ortadan kaldırılması,
Alerjik ve farklı sağlık sorunlarının tedavi edilmesi,
EEG tetkiki ile anormal uyaranların kontrol atlına alınması
Çocuklarda baş ağrısı tedavisinde uygulanan yöntemleri oluşturur.
Baş ağrısından bu öneriler ile doğal yolla kurtulabilirsiniz. İlaçsız baş ağrısı nasıl geçer?
Baş ağrısına ilaçsız doğal çözüm yolları
Limon aromaterapi özellikleri sayesinde baş ağrısına iyi gelir. Bir parça limonu elinizde ovuşturup macun kıvamına getirin ve yüzünüze ve alnınıza sürün. Baş ağrılarının belli başlı sebeplerinden biri strestir. Stres sebebiyle kaslarımız sertleşir ve boyun ağrısıyla başlayıp baş ağrısına çevirebilir. Boynunuzu ve omzunuzu hareket ettirerek ufak egzersizleri deneyin. Oturduğunuz koltuğun rahat olmasına önem verin. Strese bağlı baş ağrılarında yastığınıza birkaç damla lavanta yağı damlatıp uyuyabilirsiniz.
Baş ağrısına ilaçsız doğal çözüm yolları
Başınız ağrıdığında baskı uygulayarak ağrıyı geçirebileceğiniz noktalar bulunur. Bu nokta baş parmağınız ve işaret parmağınızın arasında kalan eklem noktalarıdır. Bu noktayı hafifçe bastırıp yuvarlak hareketler halinde baskı uygulayın.
Migren kaynaklı baş ağrısında ışığa hassasiyet artacağından karanlık bir odada dinlenmeyi tercih edin.
Sıcak duş gevşeme hissi yaratır. Duşa giremiyorsanız ayaklarınızı sıcak su dolu bir kapta bekleyebilirsiniz.
Başınıza buz torbası koymak da baş ağrısını geçirebilir.
Migren, üreme çağındaki kadınların yaklaşık olarak üçte birinde görülen yaygın bir sorundur. Migren nöbetleri, hamilelik sırasında ilaç kullanımının sınırlı olması nedeniyle anne adayları için önemli bir endişe kaynağıdır ve bazı kadınlar baş ağrıları nedeniyle hamileliği erteleyebilirler.
Hamilelik sırasında baş ağrılarının %70’e kadar azalması olumlu bir gelişmedir. Özellikle hamileliğin ilk üç ayından sonra ataklar tamamen kaybolabilir. Hamilelikte migren genellikle azalırken bazı kadınlarda devam edebilir veya nadiren baş ağrıları hamilelik sürecinde başlayabilir.
Hamilelikte Migren ve Baş Ağrısıyla Başa Çıkma Yöntemleri
hamilelikte migren
Hamilelikte ilaç kullanımı sınırlı olduğundan, migren veya baş ağrısı ile mücadele için alternatif tedaviler önerilir. Hamilelik döneminde tercih edilen tedavi yöntemi nöral terapidir. Bu tedavi, cilde uygulanan hafif lokal anestezik iğnelerle (çok kısa etkili) genel bir rahatlama sağlar. Bu yöntemde kullanılan az miktardaki ilaç bebeğe zarar vermez.
Hamilelik boyunca migreni devam eden kadınlarda, nöral terapi ile hedeflenen bölgeler belirlenir. Öncelikle bu bölgelere nöral terapi uygulanarak anne adayının rahatlaması sağlanır, daha fazla tedavi doğum sonrasına ertelenir.
En iyisi, anne adaylarının hamilelik planlamadan önce migren nedenlerini belirleyerek tedaviye başlamasıdır. Özellikle günlük ilaç kullanan kadınlarda, hamilelik öncesinde tedavi daha da önemlidir.
Hamilelikte Ortaya Çıkan Baş Ağrıları
Migren nadiren hamilelik sırasında başlar, ancak özellikle hamileliğin son üç ayında baş ağrıları ortaya çıkarsa, preeklampsi düşünülmelidir. Preeklampsi, yüksek tansiyon ve ödem gibi belirtilerle kendini gösteren bir hamilelik komplikasyonudur. Bazı durumlarda, ense kökünden gelen baş ağrısıyla birlikte ortaya çıkar.
Tanımlanamayan sürekli baş ağrıları varsa, özellikle eklampsi açısından değerlendirilmelidir. Eklampsi riski taşıyan kadınlarda, tansiyon yüksekliği olmasa bile sadece baş ağrısı belirtisi olabilir. Migrenli bir hamilede de eklampsi gelişebilir. Baş ağrısı sürekli ise, sağ kaburga altında gerginlik varsa derhal bir doktora başvurulmalıdır.
Dural sinüs trombozu nadir görülen ancak ciddi bir durumdur. Bazı kişilerde genetik faktörlerden dolayı kanın pıhtılaşmasını artıran bir eğilim vardır ve hamilelik hormonel değişikliklerle bu durumu tetikleyebilir. Bu durumda beyindeki toplardamarlarda pıhtı oluşarak beyin kan akışını bozabilir. Genellikle baş ağrısıyla birlikte nörolojik belirtiler de görülür. Sürekli baş ağrısı tek belirti olsa bile bu ciddi bir hastalık olduğu unutulmamalıdır.
Migreni olan çocukların kanlarında, D ve B2 vitaminleriyle CoQ10’un eksik olduğu tespit edildi.
ABD’de yapılan araştırmada migrenağrısıyla hastaneye başvuran 7 bin 800 çocuk, ergen ve genç yetişkinlerden alınan kan örnekleri 1 buçuk yıl süresince incelendi.Migren ağrısı çeken çocuk ve ergenlerin kanlarındaki değerler, sağlıklı çocuklarınkilerle karşılaştırıldığında D vitamini, riboflavin (B2 vitamini), Koenzim Q10 (CoQ10) eksikliği olduğu ortaya çıktı.
Çalışma, migren hastası çocukların yüzde 42’sinde riboflavin, yüzde 71’inde de CoQ10 seviyesinin sınırda veya altında olduğu gösterdi. Migren ağrısı çeken çocukların yüzde 91’inde de D vitamini sınırın altında çıktı.
Kronik veya sık migren ağrısı olan çocuklarda riboflavin ve CoQ10 eksikliği, episodik veya daha az migren ağrısı çeken çocuklara nazaran daha sık görülüyor. Bu iki antioksidanın eksikliği migrene benzer baş ağrısı görülen kızlarda erkeklere oranla daha çok görülüyor. Araştırmanın sonuçları, ABD’nin California eyaletinde San Diego kentinde Amerikan Baş Ağrısı Araştırmaları Derneğinin geçen hafta düzenlenen yıllık zirvesinde paylaşıldı.
Migren hastaları bu yiyeceklere dikkat
Vücutta üretilen vitamin benzeri bir madde olan CoQ10, hücre içinde enerji üretimi için kullanılıyor.Vücut güneş ışığına doğrudan maruz kaldığında deri tabakalarında üretime başlayan D vitamini temel olarak vücutta kalsiyum emilimine yardımcı olarak kas ve kemik kütlesinin artmasını sağlıyor. Riboflavinin de gıdaları enerjiye dönüştüren bir vitamin olduğu biliniyor.
Uykusuzluk tetikliyor
Bulantı, kusma, ışıktan, kokudan ve sesten rahatsız olmanın eşlik ettiği şiddetli baş ağrısıyla ortaya çıkan migren ağrılarını, hastaların bir kısmında aşırı yorgunluk ve uykusuzluk tetikleyebiliyor. Bunun yanı sıra domates, portakal, çikolata, beyaz peynir, salam ve sosisgibi gıdalar ve aşırı kafein tüketiminin de migren üzerinde etkisi olduğu belirtiliyor.
Migren… ‘Migren’ kelimesi bile insanı ürkütüyor çünkü bu kelime; başın tek bir kısmında, kusmaya neden olabilen ve ışık, ses ve kokuya karşı aşırı duyarlı olunmasına neden olan dayanılmaz bir zonklama ve ağrıyı anlatır. Migrenimiz tuttuğunda çoğu zaman sessiz, karanlık bir odada olmayı tercih ederiz ve bu süreç bizi genellikle 6-48 saat boyunca mahveder. Bazen de, “aura” olarak bilinen ve başlamak üzere olan migrene karşı bizi uyaran bir takım semptomlarla karşılaşırız.
Migrenin Olası Sebepleri
Migren daha çok kadınlarda görülür ve bazen erken yaşlarda başlar.
Genetik faktörler, migrenin oluşmasında çok büyük bir etkiye sahiptir.
Migren; bazı sinir yollarındaki ve bunların etrafını saran dokulardaki bozukluklardan dolayı ortaya çıkan anormal beyin aktivitesinden kaynaklanır.
Şüphesiz ki stres, güçlü migren ataklarını tetikleyebilen bir faktördür.
Karaciğer sorunları.
Hormonal değişimler.
Bazen bilgisayar başında çok uzun süre çalışmaktan dolayı oluşan görme bozuklukları.
Kötü beslenme.
Migreni Ne Tetikleyebilir?
Stres dolu bir gün.
Uyuma düzenindeki değişiklikler.
Sabahları aç kalmak.
Güneşte çok fazla kalmak.
Adet dönemi, doğum kontrol hapı kullanımı.
Kakao, süt ve süt ürünleri gibi birtakım yiyecekler ve en önemlisi de tiyamin içeren besinler (kırmızı şarap, eski kaşar, balık, tavuk ciğeri, incir…).
Parlak ışıklar, kuvvetli kokular, yüksek sesler…
Migren Tedavisi için Çözümler
Doğal Ağrıkesiciler
Zencefil: muhtemelen bulunabilecek en etkili doğal ağrıkesicidir ve migren için mükemmel bir seçenektir. Örneğin günde iki kez zencefil çayı hazırlayabilirsiniz. Bunun için; suyu kaynattıktan sonra zencefil kökünü içine atıp birkaç dakika demleyebilir, ardından süzüp yavaş yavaş içebilirsiniz.
Nane: harika bir yatıştırıcıdır. Naneyi demleyebilirsiniz ancak nane esansiyel yağı ile boyun bölgesine masaj yapmak, rahatlamak için mükemmel bir seçenektir. Ayrıca nane çayının buharını içinize çekmek de çok etkilidir.
Lavanta, Melisa Otu ve Ihlamur: tüm bu bitkiler, hoş bir yatıştırıcı etkiye sahiptir. Bu bitkilerin hepsini karıştırır ve beş saatte bir yavaş yavaş içerseniz, ağrınızın azaldığını hissedeceksiniz.
Kedi Pençesi: migren için idealdir. Şişmeyi azaltır ve ağrıyı hafifletir.
Kadife çiçeği: rahatlamak ve ağrıyı azaltmak için mükemmeldir. Bir bardak sıcak suyun içine bir avuç dolusu kadife çiçeği koyun. Demlendikten sonra yaprakları alın ve yavaş yavaş için. Günde iki bardak içilmesi idealdir.
Lavanta Yağı: alnınızın üzerine koyarak kompres yapabilirsiniz. Migren ağrılarını dindirmede kullanılan eski bir yöntemdir.
Migrenle Savaşmak için Doğru Beslenme
B2 Vitamini: Belçika Üniversitesi tarafından yürütülen çalışmalarda, B2 vitamini içeren tüm besinlerin baş ağrılarını önemli derecede dindirebildiği sonucuna varılmıştır. Peki, bu vitamini hangi besinlerden alabiliriz? Riboflavin içeren besinlerden, yani: sardalya, mercimek, somon balığı, levrek, mantar…
B6 Vitamini: ağrının başlamasını önleyen serotonin seviyelerini arttırmak için gereklidir. B6 Vitamini içeren besinler: morina, ton balığı, alabalık, fırınlanmış patates (kabuğuyla birlikte), brokoli, kuşkonmaz, turp, tam tahıllar, ay çekirdeği, kepek…
Magnezyum: olmazsa olmazdır. Yapılan birçok çalışmaya göre, stresli olduğumuzda vücudumuzdaki magnezyum üretimi engellenir. Bu da fiziksel ağrıya, özellikle de baş ağrısına yol açar. Magnezyumu hangi besinlerden alabiliriz? Not alın: bira mayası, ay çekirdeği, sert kabuklu yemişler, esmer pirinç, kuru kestane… Ayrıca eczanelerde, migreni önlemenize yardımcı olabilecek magnezyum takviyeleri de bulabilirsiniz.
Migreni Önlemek veya Hafifletmek için Gün İçinde Uygulayabileceğiniz Beslenme Önerileri
Yemeklerden Önce: Vücudumuzu temizlemeye yardımcı olan, taze sıkılmış limon suyu.
Kahvaltıda: Bir fincan yulaf ezmesi ve bir adet meyve.
Öğlen yemeğinde: Sebze suyu, taze salata ve somon balığı.
Bol bol su içmeyi unutmayın: Özellikle de migren ağrısından dolayı kustuysanız, vücuda ihtiyacı olan suyu sağlamak çok önemlidir.
Akşam Yemeğinde: Buharda pişmiş sebzeler, tam buğday ekmeği ile hazırlanmış bir sandviç ve bir fincan badem sütü.
Yatmadan Önce: Bir adet taze elma ve yukarıda bahsettiğimiz çaylardan biri.
Uzak Durulması Gereken Gıdalar
Şekerli içecekler.
Çikolata.
Kırmızı şarap.
Tütsülenmiş etler.
Eski kaşar.
Domates sosu.
Şarküteri ürünleri.
Enerji içecekleri.
Tam yağlı inek sütü.
Siyah çay.
Son olarak da; biraz daha rahatlamanızı sağlayacağı için, günde bir saatiniziherhangi bir çeşit egzersiz yapmaya ayırmanızı öneriyoruz (bisiklet sürme, yürüyüş vs.). Ayrıca migren stres faktörüyle yakından ilişkili olduğu için, daha huzurlu bir hayat sürmek üzere yaşantımızı yeniden şekillendirmemiz de çok önemlidir.
4 ile 72 saat arası sürebilen şiddetli baş ağrısına migren denir. Migren nasıl tedavi edilir, ne yapmalı? makalemizde migrene iyi gelen şeyler nelerdir? konusuna yer verdik. Migrene çözüm olabilecek bu doğal yöntemler ile migreninizi hafifletebilir, sinirlerinizi gevşetebilirsiniz. Migren belirtileri; şidddetli baş ağrısı, başta zonklama, mide bulantısı, ışığa duyarlılık halsizlik vb şeklindedir. Migren sırasında, kan damarlarının büzülmesi ya da genişleme gerçekleşir. Hormonal değişiklikler, anksiyete, stres, bazı gıdalar, uykusuzluk migren oluşumunu tetikleyen faktörlerdir.
Migren için üzüm suyu şifa olabilecek yöntemlerdendir. Katı meyve sıkıcağından üzümün suyun çıkarın.
Su eklemeden, konsantre biçimde suyunu tüketin.
Migren ağrısını azaltmada faydalı olduğu tespit edilmiş olan niasin (B3 vitamini) alımını arttırın.
Niasin bakımından zengin gıdalardan bazıları maya, buğday, yeşil yapraklı sebzeler, domates, fındık, ayçiçeği tohumu, karaciğer ve balıktır.
Lahana yaprakları migren kaynaklı baş ağrısından kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Lahana yapraklarını ezip, bir bezin içine koyun, ardından alnınıza yerleştirin.
Yapraklar kuruduğunda, onları bezden çıkarıp yenisini koyun ve buna devam edin.
Limon kabuğu migren ağrınızı geçirmekte etkili olacaktır.
Limonun kabuğunu rendeleyip, ezin, macun kıvamına getirin.
Alnınıza koyup, kurumaya bırakın, ardından yüzünüzü soğuk su ile yıkayın.
Sandal ağacına biraz su ekleyip, hamur kıvamına getirin.
Alnınıza uygulayıp, kurumaya bırakın, ardından yüzünü yıkayın.
Sigaradan, alkolden, güneş ışığına direk maruz kalmaktan uzak durun, tüm bunlar migreni tetikleyen faktörlerdir.
300 ml havuç suyu ile ıspanak, pancar veya salatalık suyundan 200 ml’i karıştırın.
Yarım kilo su olacak, ikiye bölün yarım saat arayla için.
Organik çuha çiçeği yağı ile başınıza masaj yapmanız ağrıdan kurtulmanızı sağlayacaktır.
Çuha çiçeği kan damarlarını rahatlatan, mükemmel bir anti-enflamatuardur.
Günlük beslenmenizde sarımsak muhakkak yer alsın. Küçük küçük kesip tüketebilir, yemeklerinize koyabilirsiniz.
Migreni önleyen, kasları gevşeten, sinirleri rahatlatan bir formül de papatya çayıdır.
Her gün 1-2 bardak organik( bahçeden toplayıp kuruttuğunuz) papatya çayından içinden.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.
Migren normal baş ağrısından çok çok öte bir ağrıdır. “Çeken bilir derler” tanımı migren içindir. Migren tedavisi için doğal kürler makalemiz migrenden muzdarip kişilere şifa olmak için yayınlanmıştır. Migren belirtileri
• Şiddetli baş ağrısı
• Kusma
• Bulantı
• İshal
• el ayakta soğuma
• ışığa karşı duyarlılık
Migren Nedenleri
• Alkol alımı
• İlaçlar
• Sigara
• Alerjik reaksiyonlar
• Kan şekeri seviyesinde düşüş
• Beslenme yetersizliği
• Uykusuzluk
• Aşırı iş yoğunluğu
• Menopoz
• Genetik
1. Kür
Yarım bardak havuç suyuna
Yarım bardak ıspanak suyunu ekleyin
İkisini güzelce karıştırın.
Migren tedavisi için bu suyu için
2. Kür
Birkaç lahana yaprağını ezin
ve alnınıza koyun, ardından bezle üstünü örtün.
3.Kür
5 limonun kabuklarını soyun.
Onları güzelce ezin
İçine biraz su katıp, hamur kıvamına getirin
Bunu başınıza uygulayın.
4. Kür
1 Bardak kaynar suya biraz papatya tozu atın.
Sıcak sıcak için.
Migrene hızlı şifa olacaktır
Bir migren atağı sırasında
• karanlık, sessiz bir yerde uzanın
• Biraz uyuyun
• yemek yemeyin
• sadece su ve çay içebilirsiniz.
• Sıcak veya soğuk kompres uygulayın
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.