Etiket: Menopoz dönemi

  • Menopoz Dönemine Dikkat

    Menopoz Dönemine Dikkat

    Menopoz, hakkında bilgi sahibi olmayan kadınların korkulu rüyası gibi gösteriliyor ancak dikkatli davrandığınız takdirde bu dönemi daha sorunsuz bir şekilde atlatabilmeniz mümkündür. Kulaktan dolma bilgilerle hareket etmek yerine gerçekler ile yüzleşmeniz çok daha sağlıklı ve doğru olacaktır. Doğurganlık kaybı olarak basit bir tanımı yapılan menopoz dönemi, başlaması ile birlikte kadın vücudunda birtakım değişikliklere de neden olabiliyor.

    Menopoz Döneminde Vücuttaki Değişiklikler

    • Vücuttaki ısı artışı
    • Uyku düzeninin bozulması ve gece uykularının rahatsızlık verici bir hal alması
    • Cinsel ilişkilerin daha ağrılı ve sancılı bir hale gelmesi
    • Aşırı stres durumu
    • Özgüven kaybı
    • Depresyon
    • Cinsel ilgi ve isteksizliğin artması

    Menopoz Dönemine Dikkat | 1

    Menopoz Döneminde Cinsellik

    Menopoz döneminde cinselliğin tamamen bittiği gibi bir algı söz konusu ve kadınların en büyük korkularından bir tanesi de budur. Cinsel ilgi ve istek belli bir dönem azalma gösterebiliyor ancak bu her kadında aynı şekilde gerçekleşmiyor. Bazı kadınlar menopoz döneminde daha istekli olabilirken bazı kadınlar da kendini tamamen uzak tutmayı tercih ediyor.

    Bu durumun psikolojik etkileri de mevcut ve kadın menopoza girmesi ile birlikte psikolojik olarak da kendini tetikliyor ve ilginç bir şekilde cinsellikten uzaklaşmaya başlıyor. Daha sağlıklı bir ruh hali ve psikoloji ile hareket ettiğiniz takdirde menopoz döneminde sorunsuz bir cinsel ilişki de sizleri bekliyor olacaktır.

    Menopoza İyi Gelen Bitkiler için Tıklayın !

    Menopoz diyeti yaparken dikkat..! Tıklayın !

    Menopoz döneminde Sıcak Basmaları için Tıklayın !

    Erken menopoz en erken kaç yaşında yaşanabilir? Tıklayın !

  • Kadınlar Saç Dökülmesini Gizliyor

    Kadınlar Saç Dökülmesini Gizliyor

    Saç dökülmesi sorununun tüm dünyada milyonlarca kadını etkilediğini belirten Türk Hair Trans Genel Direktörü Handan Acıkök, her beş kadında bir görülen problemin kadınlar tarafından gizlendiğini söyledi.

    Saç dökülmesinin tamamen erkek odaklı bir problem olarak görüldüğünün altını çizen Acıkök, kadınlarda yaygın olarak konu ile ilgili soru sormama, konuşmama/derdini anlatmama, saklama ve reddediş durumu olduğunu söyledi. Tedavi yöntemlerinin, gelişmelerin ve yeniliklerin gözden kaçırıldığının altını çizen Acıkök, erkeklerde ise tam tersine saç estetiğine ve saç operasyonlarına ilginin arttığını belirtti.

    Genetik yatkınlık, otoimmünite, menapoza bağlı hormonal dalgalanmalar ve değişiklikler, doğum sonrası dönem, ağır diyet uygulamaları, doğum kontrol haplarının kesilmesi gibi pek çok sebebin haricinde kalıcı düzleştirici saç uygulamaları, günlük saç fönleri, hormonal tedaviler, saç rengi açma veya koyulaştırma işlemleri gibi uygulamaların saça zarar verdiğini açıklayan Acıkök, kadınların, dökülme ve kayıp alanları değişik saç stilleriyle örtmeye çalıştığını söyledi.

    Kadınların 5’te biri saç dökülmesi sorunu yaşıyor

    Yaklaşık olarak her 5 kadından birinin yaşlılık, hastalık ve menopoz sonrası oluşan hormonal değişiklikler gibi nedenlerle saç dökülmesi problemi yaşadığına işaret eden Türk Hair Trans Genel Direktörü Handan Acıkök “Kadınlarda en sık görülen dökülme şekli ‘androjenetik alopesi’ yani erkek tipi dökülmedir. Bu tür dökülmelerde tipik olarak üst kısımlarda ve saç ön çizgisinde yer alan saçlarda incelme göze çarpıyor, ayrıca tüm saç tellerinde incelme/dökülme görülebiliyor. Bu karşın kadınlar yaygın olarak konu ile ilgili soru sormama, konuşmama/derdini anlatmama, saklama veya reddetmeyi tercih ediyorlar. Saçlarının dökülen kısımlarını değişik saç stilleri ile örtmeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

    Erkeklerin saç estetiğine ilgisi artıyor

    Dünya üzerinde saç ekimi operasyonlarının genel durumu ile ilgili bilgiler veren Türk Hair Trans Genel Direktörü Handan Acıkök, Uluslararası Saç Cerrahisi Birliği (ISHRS) tarafından yayınlanan sonuçlara değindi:

    “Uluslararası Saç Cerrahisi Birliği’ne göre dünya üzerinde her yıl yaklaşık 300 bin kişi saç ektiriyor. Yayınlanan en son verilere göre dünyada saç ekimi yapılma oranları özellikle Kanada’da, Orta Doğu’da ve Asya’da giderek artıyor. Saç ekiminin giderek standart bir uygulamaya dönüştüğü son 6 yılda ise Ortadoğu’da saç ekimi oranları %454 oranında ve Asya’da % 345 oranında arttı. On yıl öncesine dek erkeklerin estetik konusuna meraklı olacağına, estetik cerrahlar bile inanmıyordu. Çünkü o dönemlerde estetik girişimlerin yüzde 10’u erkeklere uygulanırken, bugün erkeklerin bu ameliyatlardaki payı yüzde 30’a yükselmiş durumda”

  • Menopozda diş yapısı

    Menopozda diş yapısı

    Menopoz dönemi kadınlar için oldukça zorlu bir dönemdir. Bu dönemde birçok kadın gerek biyolojik gerekse fiziksel olarak değişim yaşar. Özellikle (menopoz, hamilelik ve bebek emzirme gibi) dönemlerde ağız ve diş sağlığı dafa fazla etkilendiği için ömür boyu etkili ve yeterli bakım şart.

    Menopozda yaşanan psikolojik sorunlar nedeniyle uzunca bir süre profesyonel ağız bakımına ara verilmesi, ağız sağlığı sorunlarının büyümesine neden olabiliyor. Menopozun fizyolojik etkileri arasında ağız ve diş sağlığının da önemli bir yeri bulunuyor. Yaşa bağlı ve cerrahi işlem sonrası gelişen menopozla kadın organizmasında pek çok değişiklik (aşırı terleme, ciltte gerginlik, sıkıntı, saç dökülmesi, hastalıkları riskinde artış vs.) meydana geliyor.

    Tat değişikliği

    Ancak bu süreçte çoğu kere atlanan bir sorun da ağız bölgesindeki sorunlar. Kadınların hayatlarının bu döneminde ağız bölgesinde de çeşitli farklılaşmalar meydana gelebilir. Tat değişiklikleri, ağızda yanma hissi, tükürük akışında azalmaya bağlı ağız kuruluğu, sıcak veya soğuk yiyeceklere karşı aşırı hassasiyet ve en önemlisi çene kemiğinde ve dişi çevreleyen kemikte erime en belirgin değişiklikler. Dişlerin g ünde iki kez mutlaka fırçalanması gerekir ve aylık periyodlar halinde rutin diş hekimi kontrollerine gidilmeli. Bu dönemde süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi diş sağlığı açısından etkili olurken, şekerli ürünlerin tüketilmemesi gerekir.

    Diş Hekimi Protez Uzmanı Dr. Çağdaş Kışlaoğlu

    Menopoz döneminde diş bakımı nasıl olmalı? tıklayın !

  • Menopoz Kadınlığın Bitişi mi?

    Menopoz Kadınlığın Bitişi mi?

    Menopoz Kadınlığın Bitişi mi? 

    “Adetten kesilme”, “ateş basması ve gece terlemeleri”, “sinirlilik, huzursuzluk ve hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir süreç”…Kadınların tanımlamasıyla tüm bunlar menopoz sürecinin belirtileri beraberinde bir soruyu da getirir. Menopoz kadınlığın bitişi mi yoksa bir dönemin bitip yeni dönemin başladığı nokta mı? Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aytun Aktan menopozla ilgili merak edilen noktaları açıkladı.

    Menopoz kadının hayatındaki doğal bir geçiş dönemi aslında. Yumurtalıkların görevlerini tamamlayıp, yeterli hormon üretememesi, bunun doğal sonucu olarak adetten kesilme süreci menopoz olarak tanımlanmaktadır. Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aytun Aktan kimi kadınların kabusu olan menopozla ilgili merak edilen noktaları açıkladı.

    Düzenli adetlerin görülebilmesi için gerekli olan yumurtlama ve hormon salınımı yaş ilerledikçe bozulmakta ve menopozal değişiklikler de böylece yaşanmaya başlamaktadır. Ortalama menopoz yaşı 50 yaş civarlarıdır. Elbette istisnalar hayatın her yerinde olduğu gibi burada da olacak ve kadınlar bu süreci 30’lu yaşlarda erkenden yaşayabilecekleri gibi 60’lı yaşlarda da yaşayabilecektir.

    Adet görememe ne zaman menopoz olarak adlandırılır?

    Eğer gebe değilseniz, birbirini takip eden 12 ay süresince hiç adet görmediyseniz menopoza girmişsiniz demektir.

    Belirtiler ve bulgular:

    Hayatın yeni bir dönemidir menopoz. Ergenliğe geçişte yaşanılan fiziksel değişim ve ruhsal sıkıntılar nasıl yoğun yaşandıysa menopoz sürecinde de bazı zorluklar yaşanır. Bu hormonal değişimlerin kadınlara oynadığı bir oyundur aslında. Menopoz belirti ve bulguları kişiden kişiye farklılık gösterir. Kadını bu süreçte neler bekler?

    Kanama düzensizlikleri:

    Perimenopozal dönemde -ki bu süreç menopozun kendini hissettirtmeye başlamasıdır- adet miktarında azalma ve iki adet arasındaki sürede artış gözlenebilmektedir. Uzun süreli adet görememenin ardından aşırı miktarda kanama da olabilir. Adet dönemlerinizde gözlemlediğiniz bu değişiklikler yaklaşmakta olan menopozun habercisi olabilir. Tüm bu değişikliklerin nedeni yumurtalık fonksiyonlarındaki azalmadır.

    Üreme kabiliyetinde azalma

    Yumurtalıklardaki anneden kız çocuğuna aktarılan doğumsal miras ilerleyen yaşla beraber azalır ve bunun sonucunda gebe kalabilme olasılığı giderek zayıflar. Bu süreç menopozdan yıllar önce başlar. Ortalama 43 yaşından sonra kendiliğinden gebe kalma ihtimali oldukça zayıflar.

    Ateş basması, gece terlemeleri

    Bu kâbusun başkahramanı östrojensizliktir. Östrojen seviyesindeki düşüşle birlikte kan damarlarında ani genişleme ve sonucunda da ateş basmaları olmaktadır. Bu menopoz dönemini “ağır” geçirenlerin başlıca şikâyetidir. Ateş basması göğüsten başlayarak, omuzlara, boyna ve yüze yayılır. Bu sırada terlenebilinir, terleme sonucunda titreme, üşüme ve yorgunluk hissedilebilir. Ateş basmalarının şiddeti, süresi bireysel olarak farklılıklar gösterebilir. Menopoz sonrasında tüm kadınların %80’inde görülürken, 5 yıl sonra %20 civarında sebat eder. Bu şikâyetler sıklıkla 30 saniye ile birkaç dakika arasında sürmektedir. Menopoz sürecinde hiç ateş basması yaşanmayabileceği gibi her saat, gece ve gündüz bu şikâyetler olabilir. Sıklıkla bir yıl içersinde şiddeti azalarak geçen bu şikâyet, kadınların %20 sinde beş yıl ve daha fazla sürebilir.

    Ürogenital sistemdeki değişiklikler

    Azalan östrojenin size yaptıkları bu kadarla kalmaz diğer belirgin değişiklikleri vajen ve idrar yollarında hissedilir. Vajen dokusunda incelme, kuruluk ve sonucunda bakteriyel enfeksiyonlarda artış, yanma hissi ve ilişkiye girmekte güçlük başlıca şikâyetlerdir. Benzer şekilde idrar torbasının kapasitesi azalır, sık idrara çıkma isteği veya idrar kaçırma şikâyeti ortaya çıkabilir. Bu dönemde idrar yolu enfeksiyonlarında da artış izlenir.

    Fiziksel değişiklikler

    Perimenopozal dönemde tüm kadınlar 2,5–3 kg kadar kilo alabilirler. Menopoz sonrasında vücuttaki yağ dağılımı değişir. Kalçadaki yağ oranı azalır, göbek ve belde yağlanma başlar. Göğüsler dolgunluğunu kaybeder, saçlar incelir ve seyrekleşir, ciltteki kırışıklıklar belirginleşmeye başlar. Çene, dudak üstü, göğüs ve karında istenmeyen tüylenmeler oluşabilir. Östrojen ve progesteronun kaybı iskelet sisteminde de osteoporoza ve uzun dönemde de kırık riskinde artış ve boyda kısalmaya yol açabilir.

    Duygudurumu ve algılama değişiklikleri

    Deneyim ve kariyerin en üst noktaya ulaştığı yaşlarda menopozal bulgular üretkenliği engelleyebilir. Ateş basmaları, gece terlemeleri ve uykusuzluk; gün içinde dikkat eksikliğine, huzursuzluğa ve duygusal dalgalanmalara yerini bırakabilir. Çalışma yaşamında ise ateş basmaları ve uykusuzluk sonucunda dikkat ve algılama eksikliği iş verimini düşürebilir.

    Menopozal şikâyetler özellikle bazı kadınlarda daha belirgin olabilmektedir. Yumurtalıkları herhangi bir nedene ameliyatla çıkartılmış olan kadınlarda perimenopozal geçiş dönemi olmadığı ve hormon kaybı ani olduğu için ateş basması, gece terlemesi gibi şikâyetler kısa sürede başlar ve daha şiddetli olabilir. Yine kanser nedeniyle kemoterapi ya da radyoterapi almış olan kadınlarda, yumurtalık fonksiyonlarını bozuyorsa tedavi süresince geçici olarak bu şikayetler olabilir.

    Doktora ne zaman başvurmalıyım?

    Üreme çağında kanamalarla ilgili problemler (aşırı kanama, düzensiz kanama, adet görmeme) yaşanıyorsa,

    Adet miktarında azalma varsa,

    Adet görmenize rağmen menopozal şikâyetleriniz varsa

    Yaşam stilinizden memnun değilseniz ve menopozal geçiş sırsında ortaya çıkacak problemleri en aza indirmek istiyorsanız, mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.

  • Kadınlarda cinsel isteksizlik

    Kadınlarda cinsel isteksizlik

    Cinsel istek kişinin bir partnerle ilişkiye girme arzusudur. Bununla birlikte bu arzuya, olası çekici cinsel partnere yönelik dikkatin olması, yazılı veya görsel erotik materyallere karşı ilgi, cinsel içerikli rüyalar veya fanteziler kurma, cinsel etkinlikle ilgili arzular da eşlik eder. Görme, tatma, dokunma, duyma, koklama , kişinin duygu ve düşünceleri gibi binlerce uyarı cinsel istek doğurur. Cinsel arzu fiziksel, bedensel (hormonal) problemi olmayan herkeste mevcuttur.

    Memorial Hastanesi Cinsel Sağlık Merkezi’nden kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Dilek Uslu Erdoğru, kadında azalmış cinsel istek hakkında bilgi verdi ve tedavi yollarını anlattı:

    Azalmış cinsel istek bozuklukları, kadının cinselliği başlatmak ya da partnerinden gelen uyarıya cevap verecek ruh halinde olamaması durumudur.

    Cinsellikten keyif alamamak farklı nedenlere bağlı

    * Kadın cinsellikten keyif almaz, orgazm olacak kadar uyarılamazsa cinsel isteğinin düşük olacağı beklenen bir sonuçtur.
    * Bazen kadınlar kültürel, ahlaki veya dini sebeplerden ötürü cinsel dürtülerini baskılar.
    * Cinsel isteğin baskılanmasına yol açan en önemli nedenlerden biri, geçmişte kadının yaşadığı cinsel istismar veya tecavüz nedeniyle, cinsellikle beraber nahoş duyguların canlanmasıdır.
    * Kontrolünü kaybetme korkusu cinselliği baskılayan bir faktör.
    * Gebelik korkusu cinselliği baskılar. Bebek istemeyen çiftler eğer güvenli, etkin bir korunma yöntemi kullanmazlarsa bu sorun kadının cinsellikten uzaklaşmasına yol açar.
    * Yeterli derecede uyarılıp orgazm olmasına rağmen cinsel isteksizlik sorunu yaşayan kadınlar da vardır. Cinsellikten hoşlanmalarına rağmen cinsel birliktelik için istek duymazlar.

    Görev haline gelirse isteksizliğe neden olur
    Kadın istemediği halde partnerini memnun etmek için ilişkiye girerse, bundan zevk almayacaktır. Eğer kadında cinsel isteksizlik kronikleşirse, partneriyle ilişkisi mutlaka etkilenir.

    Cinsel isteksizlik kadınların yarısını etkileyen bir durum. Erişkin kadınların yüzde 43’ü cinsel isteksizlik yaşıyor ve bu nedenle kaygı duyuyor. Partnerlerinde ereksiyon yani sertleşme sorunu olan kadınların da yüzde 44’ünde cinsel istek azalması belirlenmiştir. Cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olan vestibulodinya gibi rahatsızlıklar cinsellikten uzaklaşmaya sebep olabilir.

    Depresyon veya epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar, doğum kontrol hapları libidoyu azaltır.
    Alkolün fazla tüketilmesi, cinsel istek üzerine olumsuz etkiye sahip.

    Cinsel organ ve üreme organlarına yapılan cerrahi girişimler sonrası kadınlarda vücut görünümünün değişmesi, üremeyle ilgili endişelerin doğması, cinsel istek bozukluklarına yol açabilir.

    Menopoz döneminde hormon seviyelerindeki düşüş, vajinal kuruluğa ve sonuç olarak cinsel ilişkide ağrıya sebep olarak ilişkiyi rahatsız hale sokar.

    Gebelik süresince ve emzirme dönemindeki hormonal değişiklikler, bu dönemdeki vücut değişiminin yarattığı olumsuz duygular, uykusuzluk ve yorgunluk, kadınlarda cinsel istek azalmasına yol açar.

    Hormon tedavileri etkili
    Menopoz sonrası cinsel fonksiyon bozukluğu olan kadınlarda androjenlerin (erkeklik hormonu) hormon destek tedavisine eklenmesiyle hayat kalitesinde ve cinsel bozuklukta anlamlı iyileşme meydana gelir. Fakat testosteron türevlerinin ses kalınlaşması, erkek tipi saç dökülmesine yol açabileceği unutulmamalı.

    Östrojen tedavisi lokal yolla vajinaya krem veya vajinal fitil formunda, sistemik olaraksa hap, flaster veya jel formlarında verilebilir. Sistemik östrojen verilen hastaların, kardiyak rahatsızlıklar ve meme kanseri açısından daha sıkı takipte olmaları gerekir. Rahimleri duran menopoz hastalarında östrojenlere ilave olarak progesteron tedavisi de endometriyum kanserini önlemek amacıyla verilmeli.”

    Dokunma egzersizleri faydalı oluyor
    Şeker, hipertansiyon ve koroner kalp hastalığı gibi kronik rahatsızlıkların düzenli diyet ve egzersizle kontrol altında tutulması, fazla kiloların verilmesi kişinin yaşam kalitesini ve genel sağlık durumu iyileştirir, cinsel isteği artırır.

    Kendi bedenini tanımayan, kendini sevmeyen bir kişinin cinsellikten zevk alması veya cinsel olarak istekli olması mümkün değil. Cinsel isteksizliği olan kadının öncelikle kendi vücudunu ve cinsel organlarını tanımasına yönelik egzersizlerle cinselliğini keşfetmesi önemli. Bundan sonraki aşamaysa nelerden hoşlandığını veya hoşlanmadığını eşiyle paylaşarak cinsel yaşamlarında iyileşmeyi sağlamak. Tedavide çiftelere verilen dokunma egzersizleri de duygulanımı ve cinselliği artırır. Kişinin haftada üç kez cinselliği düşünmesi, fanteziler kurarak cinsel ilgisinin artması sağlanırken, partneriyle yaşadığı güzel deneyimleri hatırlaması, cinselliğini yaşama arzusu uyandırır.

  • Menopoz döneminde diş sağlığı

    Menopoz döneminde diş sağlığı

    Uzmanlar, menopoz döneminde kadınları diş sağlığında bekleyen riskleri açıklıyor. Bunlara dikkat…

    Kadınlar için biyolojik ve psikolojik olarak birçok değişimin yaşandığı zorlu dönemde diş sağlığı da etkileniyor. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, ağız ve diş sağlığının, vücut sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, menopoz döneminde ağız ve diş sağlığıyla ilgili bilgiler veriyor.

    Kadınlarda ağız-diş sağlığının menopoz, hamilelik, bebek emzirme ve mensturasyon dönemlerinde farklılıklar gösterdiğine dikkat çeken Dr. Kışlaoğlu, menopozda yaşanan psikolojik sorunlar nedeniyle uzunca bir süre profesyonel ağız bakımına ara verilmesinin, ağız sağlığı sorunlarının büyümesine neden olabileceğini vurguluyor.

    Yaşa bağlı ve cerrahi işlem sonrası gelişen menopozla kadınlarda aşırı terleme, ciltte gerginlik, sıkıntı, saç dökülmesi, osteoporoz ve kalp damar hastalıkları riskinde artış gibi sorunların ortaya çıktığını belirten Kışlaoğlu, bu süreçte en çok ihmal edilen konunun ağız bölgesindeki sorunlar olduğunu söyleyor.

    Bu dönemde ne gibi değişiklikler oluyor?

    Menopoz döneminde tat değişiklikleri, ağızda yanma hissi, tükürük akışında azalmaya bağlı ağız kuruluğu, sıcak veya soğuk yiyeceklere karşı aşırı hassasiyet ve en önemlisi çene kemiğinde ve dişi çevreleyen kemikte erimenin en belirgin değişiklikler olduğunu belirten Kışlaoğlu, menopoz döneminde normal diş bakımına devam edilmesi gerektiğini aktarıyor.

    Menopoz döneminde diş bakımı nasıl olmalı?

    Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, menopoz döneminde kadınların dişlerini günde düzenli olarak iki kez fırçalanmasının önemli olduğunu belirterek aylık periyotlar halinde rutin diş kontrollerinin de ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Kışlaoğlu, bu dönemde şekerli gıdalardan kaçınılarak, süt ve süt ürünleri tüketmenin diş sağlığı açısından doğru olacağının vurgusunu yapıyor.

  • Menopozda Kadınların Kalbi Tekliyor

    Menopozda Kadınların Kalbi Tekliyor

    Kadınlarda östrojenin yararlı etkileri menopoz döneminde ortadan kalktığı için kadınların bu dönemde kalp damar hastalıklarına yakalanma riski erkeklerle eşitleniyor.

    Ancak kadınların menopoz döneminde yaşadığı kalp sorunlarında tek faktör östrojen eksikliği değil. İdeal kiloda olmak, bel çevresinin 88 cm’yi geçmemesi, ‘0 beden’ olmamak ve düzenli olarak ezersiz yapmak da çok önemli.

    Amerika’da yapılan araştırmalara göre; son 10 yılda erkeklerde kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm düşüşe geçmişken, kadınlarda bu, artış göstermektedir. Dolayısıyla kalbe bağlı ölümler kadınlarda daha fazladır. Ancak kadınlarda kalp hastalıkları yaygınlaşmaya başlamış olmasına rağmen risk grubundaki kadınlar da halen hekimler tarafından yeterli bilgilendirme ve korunmaya alınmada geç kalınmaktadır.

    Östrojen Salgılanması Azalıyor

    Östrojen, faydalı kolesterolü yükseltir, damar gevşetici özelliğe sahip olan nitrik oksit’in damarlarda salgılanmasını sağlayarak, tıkanmayı önler. Menopoz döneminde östrojen salgılanması azaldığı için damarları koruyucu nitrik oksit’in de salınımı azalır. Bu nedenle menopoz dönemindeki kadınlarda kalp ve damar hastalıkları sıklıkla ortaya çıkabilir. Kadınların en çok menopoza girdikleri 1’inci ve 8’inci yıl arasında kalp damarlarındaki kireç oranları yükselerek yıllar geçtikçe damarı tıkayıcı bir hal almaktadır. Bunun en önemli nedeni, faydalı kolesterolün azalması ve bel çevresi kalınlığıdır. Ancak kadınlarda ortaya çıkan her göğüs ağrısı, baskı hissi ve spazmın temelinde tıkayıcı damar hastalığı yatmıyor. Bu nedenle kadınların şikayetlerinde erkeklerden farklı olarak her zaman tıkalı bir damar bulamıyoruz. Kadınların şikayetleri bazen yanlış algılandığı için yetersiz tedaviler yapılabiliyor. Kadınlarda damar açık olduğu halde yine de şikayetler varsa mutlaka tüm tetkikler yapılmalı, sorunun kaynağı belirlenmelidir. Artık kadınlarda da koroner BT anjiyografi tekniği kullanılarak hastalıkların daha erken safhada belirlenebilmesi mümkün olmaktadır.

  • İhtiyoz – Balık Pulu Hastalığı Nedir?

    İhtiyoz – Balık Pulu Hastalığı Nedir?

    İhtiyoz’ a balık pulu hastalığı da denir. Bunun nedeni karakteristik döküntüsünün görünümüdür. Kalıtım yoluyla geçen cilt hastalıkları içinde en sık görülenidir…

    Belirtileri: Küçük çocuklarda kuru, pullu cilt.

    Bu hastalık genellikle 1 ile 4 yaşları arasında ilk defa ortaya çıkar. Bazen yetişkinlik yıllarında tamamen kaybolup daha ilerde yeniden belirir. En fazla belirgin olan döküntü yerleri dirsekler, dizler ve ellerdir. Genellikle, kışın daha kötü olur. İhtiyoz, atopik dermatitle bağlantılı olabilir.

    İhtiyoz - Balık Pulu Hastalığı Nedir? | 2

    Tedavisi:

    Etkilenen yörelere vazelin sürün ve gece naylonla sarın. Günde iki kere kullanmak kaydıyla laktik asit losyonu ve gece kremi sürmek faydalı olabilir.

  • Seyrelen Saçlara Bitkisel Çözüm

    Seyrelen Saçlara Bitkisel Çözüm

    Uzun süre aşırı saç dökülmesi sonucu seyrelen saçlar psikolojik bozukluklara ve ruhsal çöküntüye neden oluyor. Aşırı saç dökülmesi başta genetik sebeplerle olmak üzere, beslenme, stres, hava kirliliği gibi nedenlerle ortaya çıkıyor. Saçların seyrelmesi genellikle saç köklerinin zayıflaması ile ilgilidir. Saç köklerine bakım yaparak saçlardaki seyrelmeyi azaltabilirsiniz. Protein içerikli şampuanlar kullanabilirsiniz. Saç köklerinin sağlığında beslenmenin önemi çok büyüktür. Saç sağlığı için önemli olan B12 vitamini, folik asit ve C vitaminini bol miktarda almalısınız. Yediğiniz besinlerden alamadığınızı düşünüyorsanız vitamin takviyeleri yapabilirsiniz.

    Seyrelen saçlar için size tamamen doğal bir bitkisel karışım tarifi açıklayacağız. Bu bitki kürü saç köklerini besler ve güçlendirir. Saç dökülmesini azaltır ve saçlarınız seyrelmez. Seyrelen saçlar için bitkisel çözüm kürünü açıklayalım.

    Seyrelen Saçlar İçin Bitkisel Karışım:

    Malzemeler:

    – Yarım çay bardağı zeytinyağı,
    – Yarım çay bardağı susam yağı,
    – 4 dövülmüş asprin,
    – 4 damla kekik yağı,
    – 4 damla lavanta yağı,
    – 1 tatlı kaşığı bira mayası,

    Hazırlanışı ve Uygulanışı:

    Tüm malzemelerimizi cam bir kase içerisinde karıştıralım. Bitki yağlarının ılık olmasına dikkat edelim. Bu karışımını saç diplerine masaj yaparak sürelim. 2 saat beklettikten sonra saçımızı yıkayalım. Durulama suyuna 2 kaşık elma sirkesi eklemenizde de fayda olacaktır. Bu saç maskesini haftada 1 yada 2 kez uygulayabilirisniz. Seyrelen saçlarınızın bir süre sonra gürleşmeye başladığıı göreceksiniz.

  • Menopozun ilacı şefkat olabilir mi?

    Menopozun ilacı şefkat olabilir mi?

    Türkiye’de menopoza girme yaşı ortalama 48. Bu dönemde uygulanan hormon replasmanı, bu dönem sıkıntılarını rahatlatan bir tedavi . Yorgunluk, konsantrasyon kaybı, depresyon, eşlerin cinsel yaşamını olumsuz etkiliyor.

    Menopoz, bir hastalık değilse neden ilaç tedavisi uygulanıyor?

    Koruyucu hekimlik ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla kullanılmalılar. Bu çalışmalarla yaşam süreleri de artıyor.

    Hormon tedavisi bu çalışmalara nasıl katkıda bulunuyor?

    Kadınlarda kalça kırıkları azalıyor. Kalın bağırsak kanserinde de azalma olduğu görüldü.

    Bu dönemde cinsel problemler neler?

    Cinsel istek kaybı, vajinada yanma, kuruluk, kaşıntı, cinsel temasta ağrı. Sık idrara çıkma veya tutamama.

    Problemler neden ortaya çıkıyor?

    Vajen dokusu, kaygan kalabilmek ve elastikiyetini devam ettirebilmek için östrojene ihtiyaç duyar. Östrojen seviyesi menopozda düşer.

    Eşler arasında bu dönem nasıl yaşanıyor?

    Kadın, psikolojik olarak kadınlığını kaybettiğini düşünüyor. Sıcak basması, terleme, uykusuzluk gibi değişiklikler yaşıyor .Bu dönem anlayış gerektiriyor.