Etiket: menopoz

  • Menopoz Göbeği: Nedenleri ve Tedavileri

    Menopoz Göbeği: Nedenleri ve Tedavileri

    Menopoz, birçok kadının hormonal değişimlerle dolu zorlayıcı bir dönemidir. Bu dönemde kilo alma ve özellikle karın bölgesinde yağlanma menopoz göbeği yaygın bir sorundur. Bu yazıda, bu kilo alımının nedenlerini, şişkinlik ile ilişkisini ve etkili tedavi yöntemlerini inceleyeceğiz. Kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla menopoz döneminde de sağlıklı bir kiloyu korumak mümkündür.

    Menopoz Göbeği: Nedenleri ve Tedavileri

    Menopoz dönemi, birçok kadının karşılaştığı fizyolojik değişikliklerle doludur. Bu dönemde birçok kadın, özellikle orta bölgede kilo alımıyla mücadele eder. Bu yazıda, menopoz göbeğinin nedenleri, şişkinlikle ilişkisi ve etkili tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi verilecektir.

    Menopoz Göbeği
    Menopoz Göbeği

    Menopozun Ortaya Çıkardığı Değişiklikler

    Menopoz, hormonal dengenin değişmesiyle birlikte kadın vücudunda çeşitli belirtilere neden olur. Özellikle östrojen hormonunun azalması, vücutta yağ depolanmasını artırabilir. Bu durum, genellikle orta bölgede birikerek “menopoz göbeği” olarak adlandırılan yağlanmaya yol açar. Bununla birlikte, menopoz döneminde yaşanan hormonal dalgalanmaların da şişkinlik sorununa katkısı olabilir.

    Şişkinlik ve Menopoz Arasındaki İlişki

    Menopoz öncesinde ve sırasında hormonal dalgalanmalar, vücutta sıvı tutulmasına neden olabilir. Bu durum, karın bölgesinde şişkinlik hissine yol açabilir. Menopoz dönemindeki kadınlar, genellikle bu şişkinlikten şikayet ederler. Ancak, dikkat edilmesi gereken nokta, menopozun tek başına şişkinliğe değil, genellikle yaşam tarzı faktörlerine de bağlı olarak ortaya çıkabilen bir durum olduğudur.

    Forum: Menopoza girdim.Şişkinlik sorunum var. Çözüm önerisi olan var mı?

    Menopoz Göbeği ve Tedavileri

    Menopoz göbeği kalıcı olmak zorunda değildir. Ancak, bu durumu düzeltmek için bazı çabalar gerekebilir. İşte menopoz göbeği ile mücadelede etkili olabilecek bazı yöntemler:

    1. Egzersiz: Yaş ilerledikçe fiziksel aktivite önemi daha da artar. Haftada en az 150 dakika aerobik, güç ve denge egzersizlerini rutininize eklemek, kilo kontrolü ve genel sağlık için önemlidir.

    2. Beslenme: Menopoz döneminde sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek önemlidir. Dengeli bir diyetle, karbonhidrat alımını azaltmak, lifli gıdalar tüketmek ve sağlıklı yağları tercih etmek, kilo kontrolüne yardımcı olabilir.

    3. Uyku ve Stres Yönetimi: Kaliteli bir uyku düzeni kurmak ve stres yönetimi tekniklerini uygulamak, hem kilo kontrolü hem de genel sağlık açısından önemlidir. Meditasyon, nefes egzersizleri ve terapi gibi yöntemler, stresi azaltmaya yardımcı olabilir.

    4. Sağlık Profesyonelleri ile İşbirliği: Menopoz döneminde kilo kontrolü ve sağlıklı yaşam için bir sağlık profesyoneliyle işbirliği yapmak önemlidir. Uzmanlar, bireysel ihtiyaçlara ve sağlık durumuna uygun tedavi planları oluşturabilirler.

    Menopoz göbeği, kadınların karşılaştığı yaygın bir sorundur ancak etkili tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilir. Kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimseyerek, menopoz döneminde sağlıklı bir kilo yönetimi mümkündür.

  • Menopoz döneminde kilo verme | 45-50 yaş diyet listesi

    Menopoz döneminde kilo verme | 45-50 yaş diyet listesi

    Menopoz döneminde kilo verme: Doğru beslenme ve egzersizle menopozda kilo kontrolü mümkündür. Sağlıklı yaşam tarzı ipuçları ve 45-50 yaş diyet listesi.

    Menopoz dönemi, kadınların yaşamlarında önemli bir aşamadır ve genellikle 45-50 yaşları arasında ortaya çıkar. Bu süreç, vücutta hormonal değişikliklerin meydana geldiği ve beraberinde bir dizi fiziksel ve duygusal etkinin yaşandığı bir dönemdir. Menopozla birlikte, metabolizma hızında yavaşlama ve vücut kompozisyonunda değişiklikler gözlenirken, kilo alma eğilimi de artar. Ancak endişelenmeyin, menopoz döneminde kilo vermek mümkündür ve doğru yaklaşım ve beslenme alışkanlıklarıyla sağlıklı bir şekilde kilo verebilir, formunuzu koruyabilir ve genel sağlığınızı iyileştirebilirsiniz. Bu yazıda, menopoz döneminde kilo verme yöntemlerini ve 45-50 yaş için uygun bir diyet listesini keşfedeceğiz. Sağlıklı bir yaşam tarzına adım atarak, bu dönemi en iyi şekilde geçirebilir ve kendinize olan özgüveninizi artırabilirsiniz.

    Menopoz döneminde kilo verme

    Menopoz dönemi, kadınların hayatlarında önemli bir dönüm noktasıdır ve hormon seviyelerindeki değişiklikler nedeniyle kilo alma eğilimi artabilir. Ancak, doğru beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarıyla menopoz döneminde de kilo verebilirsiniz. Bu yazıda, 45-50 yaş arasındaki kadınlar için uygun bir diyet listesi ve kilo verme ipuçları hakkında bilgi vereceğiz.

    1. Dengeli ve Sağlıklı Beslenme: Menopoz döneminde kilo vermek için temel adım, dengeli ve sağlıklı beslenmeye odaklanmaktır. Yüksek lifli yiyecekler, taze meyve ve sebzeler, tam tahıllar, protein kaynakları ve sağlıklı yağlar içeren bir diyet, metabolizmanızı destekleyecek ve tokluk hissinizi artıracaktır.
    2. Su İçmeye Özen Gösterin: Su, kilo verme sürecinde önemli bir rol oynar. Yeterli miktarda su içmek, vücut fonksiyonlarını düzenlemenize, tok hissetmenize ve vücutta su tutulumunu azaltmanıza yardımcı olur.
    3. Porsiyon Kontrolü Yapın: Menopoz döneminde metabolizma yavaşladığı için porsiyon kontrolü önemlidir. Yemeklerinizi küçük porsiyonlarda tüketmek, aşırı yeme ihtimalini azaltır ve kilo alımını önler.
    4. Atıştırmalıkları Sağlıklı Tercih Edin: Atıştırmalık ihtiyacınızı sağlıklı seçeneklerle karşılayabilirsiniz. Fındık, yoğurt, meyve gibi besinler, hem lezzetli hem de besleyici alternatifler sunar.
    5. Şeker ve Rafine Karbonhidratlardan Kaçının: Menopoz döneminde vücut, karbonhidratları enerjiye dönüştürme yeteneğini azaltabilir. Bu nedenle, şeker ve rafine karbonhidratlar gibi düşük besin değerine sahip yiyeceklerden uzak durmak kilo kontrolü açısından önemlidir.
    6. Düzenli Egzersiz Yapın: Kilo vermenin yanı sıra, egzersiz menopoz dönemindeki kadınlar için sağlık açısından da faydalıdır. Kardiyo aktiviteleri, güç antrenmanları ve esneklik egzersizleri, metabolizmayı hızlandırır ve kas kütlesini korur.
    7. Stresten Uzak Durun: Stres, menopoz döneminde kilo alımını tetikleyebilir. Stres yönetimi teknikleri, yoga, meditasyon veya rahatlama egzersizleri ile strese karşı başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
    8. Uyku Düzenine Dikkat Edin: Yeterli ve kaliteli uyku, kilo verme sürecini kolaylaştırır. Geceleri yeterli uyku almak, gün içinde enerjinizi artırır ve atıştırmalık ihtiyacınızı azaltabilir.

    Menopoz döneminde kilo vermek için bu ipuçlarını uygulayarak daha sağlıklı ve formda bir yaşam sürdürebilirsiniz. Ancak unutmayın ki her bireyin vücut yapısı ve ihtiyaçları farklıdır, bu nedenle bir diyetisyen veya sağlık uzmanından bireysel danışmanlık almak daha etkili olacaktır.

    menopoz döneminde kilo verme
    menopoz döneminde kilo verme

    Oku: Perimenopoz nedir?

    Menopoz döneminde kilo verme sürecinde kendinize sabır gösterin ve yavaş, sürdürülebilir değişiklikler yapmaya odaklanın. Sağlıklı yaşam tarzı seçimleri sayesinde kilo verirken aynı zamanda genel sağlığınızı da olumlu yönde etkileyeceksiniz.

    Kilo vermek için östrojenimi nasıl artırabilirim?

    Östrojen hormonu, kadınlar için önemli bir hormondur ve metabolizma, cilt sağlığı, kilo kontrolü gibi birçok işlevi etkiler. Ancak, östrojen seviyelerini artırmak için bazı doğrudan yöntemler yoktur çünkü bunun karmaşık hormonal etkileşimleri vardır. Bununla birlikte, bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme alışkanlıkları, vücudunuzun hormonal dengeye ulaşmasına yardımcı olabilir. İşte östrojen seviyelerini desteklemek için yapabileceğiniz bazı adımlar:

    1. Sağlıklı Beslenme: Beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Yeterli protein, sağlıklı yağlar (örneğin avokado, zeytinyağı), tam tahıllar, taze meyve ve sebzeler içeren bir diyet östrojen dengesini destekleyebilir.
    2. Fitoöstrojen İçeren Besinler: Fitoöstrojenler, doğal bitki bileşikleridir ve vücuttaki östrojen reseptörleriyle etkileşime girerler. Soya ürünleri (tofu, tempeh), keten tohumu, semizotu gibi besinler fitoöstrojen içerir.
    3. Antioksidan Zengini Besinler: Renkli sebzeler, meyveler ve yeşillikler gibi antioksidan açısından zengin besinler tüketmek, hücresel sağlığınızı destekler ve hormonal dengenizi korumaya yardımcı olabilir.
    4. Sağlıklı Yağlar: Sağlıklı yağlar, hormon üretimi ve dengelemesi için gereklidir. Balık, avokado, ceviz gibi omega-3 yağ asitlerini içeren besinleri tercih edebilirsiniz.
    5. Düzenli Egzersiz: Düzenli egzersiz, hormonal dengeyi desteklemeye yardımcı olabilir. Kardiyo ve direnç egzersizleri metabolizmayı harekete geçirir.
    6. Stresten Kaçının: Kronik stres, hormonal dengesizliğe neden olabilir. Yoga, meditasyon gibi stres yönetimi teknikleri uygulayarak stresi azaltmaya çalışın.
    7. Sağlıklı Kilo Yönetimi: Fazla kiloların hormon dengesini etkileyebileceğini unutmayın. Sağlıklı kilo yönetimi, hormonal dengenizi korumanıza yardımcı olabilir.
    8. Hormonal Dengeyi Destekleyen Bitkisel Takviyeler: Bazı bitkisel takviyeler, özellikle menopoz döneminde hormonal dengeyi desteklemeye yardımcı olabilir. Ancak, bu takviyeleri kullanmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

    Östrojen seviyeleri kişiden kişiye farklılık gösterir ve hormonal dengeyi sağlamak kompleks bir süreçtir. Bu nedenle, sağlık profesyonelleriyle çalışarak bireysel ihtiyaçlarınıza uygun en iyi yaklaşımı belirlemek önemlidir.

    Menopoz Diyeti 45-50 yaş diyet listesi

    menopoz döneminde kilo verme diyet listesi
    menopoz döneminde kilo verme diyet listesi

    Gün 1:

    Kahvaltı: Yulaf ezmesi, doğal yoğurt ve taze meyveler.
    Ara Öğün: Bir avuç badem veya ceviz.
    Öğle: Izgara tavuk salatası (marul, domates, salatalık, yeşillikler) zeytinyağlı limon sos ile.
    Ara Öğün: Tam buğday kraker ve humus.
    Akşam Yemeği: Balık (somon, levrek gibi) ızgara veya buğulama, yanında sebzeli bulgur pilavı.

    Gün 2:

    Kahvaltı: Tam tahıllı ekmek üzerine avokado ve rendelenmiş peynir.
    Ara Öğün: Bir porsiyon meyve (elma, armut gibi).
    Öğle: Sebzeli mercimek çorbası ve ızgara sebzelerle yapılmış kırmızı mercimek salatası.
    Ara Öğün: Light yoğurt veya sütsüz ayran.
    Akşam Yemeği: Tavuk veya kırmızı et yemeği, yanında kinoa pilavı ve sebzeler.

    Gün 3:

    Kahvaltı: Yumurta, ızgara domates ve tam tahıllı ekmek.
    Ara Öğün: Smoothie (muz, çilek, yoğurt, chia tohumu).
    Öğle: Fesleğenli tavuk wrap (kepekli tortilla ekmeği, ızgara tavuk, fesleğen sosu, yeşillikler).
    Ara Öğün: Havuç ve salatalık dilimleri, humus ile servis edilebilir.
    Akşam Yemeği: Sebzeli dana eti sote (brokoli, kabak, biber, soğan), yanında kepekli makarna.

    Oku: En İyi 6 Kemik Güçlendirici Gıda

    Gün 4:

    Kahvaltı: Tam buğdaylı granola, sütsüz yoğurt ve taze meyveler.
    Ara Öğün: Bir dilim lor peyniri ve kiraz domates.
    Öğle: Ton balıklı salata (marul, mısır, yeşillikler) limon-sızma zeytinyağı sos ile.
    Ara Öğün: Light peynir ve salatalık dilimleri.
    Akşam Yemeği: Izgara somon, yanında sote kabak ve patates.

    Gün 5:

    Kahvaltı: Meyveli smoothie bowl (yoğurt, muz, çilek, yaban mersini, granola).
    Ara Öğün: Bir avuç ceviz veya fındık.
    Öğle: Tavuklu, sebzeli bulgur pilavı.
    Ara Öğün: Tam buğdaylı kraker ve avokado ezmesi.
    Akşam Yemeği: Fırında sebzeli levrek, yanında brokoli ve havuç püresi.

    Gün 6:

    Kahvaltı: Rendelenmiş elma ve ceviz eklenmiş yulaf lapası.
    Ara Öğün: Ceviz ve kuru üzüm karışımı.
    Öğle: Tavuklu kinoa salatası (marul, çeri domates, salatalık, fesleğen).
    Ara Öğün: Light yoğurt ve mevsim meyvesi.
    Akşam Yemeği: Izgara köfte, yanında ızgara sebzeler ve bulgur pilavı.

    Gün 7:

    Kahvaltı: Peynir, salatalık ve domatesle hazırlanan açık sandviç.
    Ara Öğün: Yarım muz ve badem tüketebilirsiniz.
    Öğle: Sebzeli tavuk noodle çorbası.
    Ara Öğün: Bütün meyve veya meyve salatası.
    Akşam Yemeği: Sebzeli hindi fajita (biber, soğan, yeşillikler), yanında mısır tortillas.

    Not: Bu diyet listesi, genel sağlık ve kilo yönetimi için dengeli bir yaklaşımdır. Ancak, bireysel ihtiyaçlarınıza göre düzenlemeler yapmak için bir diyetisyenden yardım almanız faydalı olacaktır. Ayrıca, her gün yeterli miktarda su içmeyi unutmayın ve düzenli egzersiz yapmayı da hayatınıza dahil edin.

    Oku: Menopoz diyeti yaparken dikkat..!

  • Sarı Kantaron Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Nelerdir? Neye İyi Gelir?

    Sarı Kantaron Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Nelerdir? Neye İyi Gelir?

    Kadınlardaki menopozdan kaynaklanan birtakım problemlere iyi geldiği bilinen sarı kantaron çayı evde oldukça kolay bir şekilde hazırlanabiliyor. Alkol ve sigara bağımlılarının da tedavisinde kullanılan çayı dünyanın birçok yerinde yetiştirilmektedir. Büyümesi içinde özel bir bakıma ihtiyaç duymuyor. Ana vatanı ise Avrupa olan bitki yol kenarlarında dahi yetişebilir.

    Sarı Kantaron Çayı Nasıl Yapılır?

    Sarı kantaron çayını yapmak adına gerekli olan malzeme bir tatlı kaşığı sarı kantaron ve 1 su bardağı su. Öncelikle sarı kantaron çayı tarifi için taze kurutulmuş yaprakları ya da tohumundan yararlanılabilir.  Uygun bir cezve bulduktan sonra 1 su bardağı suyu ocağa koyarak kaynatın. Ardından kaynayan suyun içerisine kurutulmuş sarı kantaronu ekleyin ve demlemeye bırakın. Çayı süzdükten sonra ise limon ve bal karıştırarak daha lezzetli hale getirebilirsiniz. Günde bir bardak içilmesi yeterli olacak.

    Sarı Kantaron Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Nelerdir? Neye İyi Gelir? | 1

    Sarı Kantaron Çayının Faydaları Nelerdir?

    Özellikle depresyon gibi psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Sarı kantaron çayının faydaları oldukça fazladır. İşte mutluluk hormonu salgılatan sarı kantaronun yararları;

    • Sakinleştirici etkiye sahip olduğundan dolayı panik atak gibi birtakım rahatsızlıklara iyi geliyor.
    • Tok tutuğu için kilo vermek isteyen kişiler tarafından kullanılabilir. Uyku sorunu yaşayan kişiler gece yatmadan önce tüketmeli.
    • Beyindeki pineal bezinde bulunan melatonin salgısını arttırdığı için uyku problemleri yaşayan kişilerin tedavisinde kullanılır.
    • Stres ve yorgunluk hissini azalttığı için tercih edilmektedir.

    Sarı Kantaron Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Nelerdir? Neye İyi Gelir? | 2

    Sarı Kantaron Çayının Zararları Nelerdir?

    Uzmanların yaptığı açıklamalara göre herhangi bir ciddi yan etkisi bulunmamaktadır. Ancak fazla tüketildiğinde sarı kantaron çayının zararları meydana gelebilir. Minör çarpıntılar ya da baş ağrısı gibi zararları bulunur. Bu nedenle SSS etkili ilaç kullanan kişilerin doktor kontrolü dışında kullanmaması gerekiyor. Antidepresanların etkilerini arttırabilir.

    Sarı Kantaron Çayı Neye İyi gelir? Tıklayın !

    Kantaron Yağının Cilde Faydaları Tıklayın !

    Sarı Kantaron Vücuda Faydaları Tıklayın !

    Sarımsak Çayı Nasıl Yapılır? Sarımsak Faydaları Zararları Nelerdir?

    Karabaş Otu Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Nelerdir? Neye İyi Gelir? Tıklayın !

    Dut Yaprağı Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Nelerdir? Neye İyi Gelir? Tıklayın !

    Moringa Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Nelerdir? Tıklayın !

    Rezene Çayı Nasıl Hazırlanır? Faydaları Zararları Nelerdir?

    Biberiye Çayı Nasıl Yapılır? Biberiye Çayının Faydaları Zararları Nelerdir? Tıklayın !

    Rooibos Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Nelerdir? Tıklayın !

    Chia Çayı Nasıl Yapılır? Chia Çayının Faydaları ve Zararları Nelerdir? Tıklayın !

    Ayva Yaprağı Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Nelerdir? Tıklayın !

    Altın Çilek Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Zararları Neledir? Tıklayın !

     

  • Menopoz Dönemine Dikkat

    Menopoz Dönemine Dikkat

    Menopoz, hakkında bilgi sahibi olmayan kadınların korkulu rüyası gibi gösteriliyor ancak dikkatli davrandığınız takdirde bu dönemi daha sorunsuz bir şekilde atlatabilmeniz mümkündür. Kulaktan dolma bilgilerle hareket etmek yerine gerçekler ile yüzleşmeniz çok daha sağlıklı ve doğru olacaktır. Doğurganlık kaybı olarak basit bir tanımı yapılan menopoz dönemi, başlaması ile birlikte kadın vücudunda birtakım değişikliklere de neden olabiliyor.

    Menopoz Döneminde Vücuttaki Değişiklikler

    • Vücuttaki ısı artışı
    • Uyku düzeninin bozulması ve gece uykularının rahatsızlık verici bir hal alması
    • Cinsel ilişkilerin daha ağrılı ve sancılı bir hale gelmesi
    • Aşırı stres durumu
    • Özgüven kaybı
    • Depresyon
    • Cinsel ilgi ve isteksizliğin artması

    Menopoz Dönemine Dikkat | 3

    Menopoz Döneminde Cinsellik

    Menopoz döneminde cinselliğin tamamen bittiği gibi bir algı söz konusu ve kadınların en büyük korkularından bir tanesi de budur. Cinsel ilgi ve istek belli bir dönem azalma gösterebiliyor ancak bu her kadında aynı şekilde gerçekleşmiyor. Bazı kadınlar menopoz döneminde daha istekli olabilirken bazı kadınlar da kendini tamamen uzak tutmayı tercih ediyor.

    Bu durumun psikolojik etkileri de mevcut ve kadın menopoza girmesi ile birlikte psikolojik olarak da kendini tetikliyor ve ilginç bir şekilde cinsellikten uzaklaşmaya başlıyor. Daha sağlıklı bir ruh hali ve psikoloji ile hareket ettiğiniz takdirde menopoz döneminde sorunsuz bir cinsel ilişki de sizleri bekliyor olacaktır.

    Menopoza İyi Gelen Bitkiler için Tıklayın !

    Menopoz diyeti yaparken dikkat..! Tıklayın !

    Menopoz döneminde Sıcak Basmaları için Tıklayın !

    Erken menopoz en erken kaç yaşında yaşanabilir? Tıklayın !

  • Menopozu Durduracak Yöntem

    Menopozu Durduracak Yöntem

    Kadınların üreme döneminin sonu olan menopozu durduracak yöntem ve tedavi keşfedildi. Bu yöntem ile artık çok daha ileri yaşlara kadar yumurtlama ve anne olma şansı artacak.

    Menopozu Durduracak Yöntem

    Menopoz, kadınların adet görmemesi ve yumurtlama sürecinin sonu olarak nitelendirilir. Ergenlik dönemi ile başlayan adet ve yumurtlama döngüsünün bitişidir. Genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak her kadının menopoza girme yaşı farklılık gösterir. Adet döngüsü erken başlayan kadınların erken yaşta menopoza girme ihtimali yüksektir.

    Menopozu Durduracak Yöntem
    Menopozu Durduracak Yöntem

    Menopoz Belirtileri
    Her kadında farklı belirtiler göstersede menopoz dönemindeki kadınların ortak şikayetleri şu şekildedir.
    Ateş basması,
    Adetten kesilme,
    Adet düzensizlikleri,
    Kemik erimesi ( Osteoporoz),
    Yeni Tedavi Yöntemi

    35 Yaş Ve Üstü Gebelik Yaşayanlara Mühim Tavsiyeler için Tıklayın!

    İleri yaşlarda anne olmak isteyen kadınlar için yeni bir tedavi yöntemi geliştirildi. Yunanistan’da yapılan bir araştırmaya göre menopoz dönemindeki kadınların yeniden yumurtlamaya ve adet görmeye başlayabilmeleri kanda bulunan PRP adlı enzim ile menopoza girmiş kadınların tekrar eskisi gibi adet görmeye başladıkları belirtildi.

  • Göğüsleriniz ile ilgili bilmedikleriniz

    Göğüsleriniz ile ilgili bilmedikleriniz

    Sağlıklı kalmak, normal olanı ve olmayanı ayırabilmek ve kanserle ilgili önlem alabilmek için göğüslerle ilgili bilinmeyenleri keşfedin.

    Göğüsleriniz ile ilgili bilmedikleriniz

    Kendinizi Muayene Ederken
    Her ay oturup göğsünüzün her santimetresini kontrol ettiğiniz bir muayene yapmanız şart mıdır? Cevap, hayır. Bu zorunluluk hissi gereksiz bir endişe yaratabilir ve kanserden ölüm riskini de düşürmeyebilir.

    Ancak bu hiçbir zaman kendinizi muayene etmemeniz gerektiği anlamına gelmez. Göğüste veya kolun altında bir kitle veya sertleşme, şişme, kızarma veya sıcaklık hissi, göğsün boyutunda veya şeklinde bir değişme, cildin gamzelenmesi veya pütürleşmesi, meme ucunda kaşıntılı, pullu bir yara veya döküntü, aniden başlayan meme ucundan akıntı, ya da geçmek bilmeyen yeni bir ağrı dikkatli olmanız gereken unsurlardır.

    Zaman Kanser Değildir
    Duş alırken veya giyinirken elinize bir kitle gelirse hemen panik yapmayın. Biyopsi yapılan kitlelerin %80’i kanser çıkmaz.

    Büyük ihtimal bunlar birer kisttir. Fibrokistik göğüs değişikliklerinde, meme dokusu, hormonlara aşırı tepki verir ve sonucunda kitleler ve kistler ortaya çıkar. Bu, kadınların %50-60’ını etkileyen bir durumdur.

    Elbette yapabileceğiniz en yanlış şey kitleyi önemsemeyip, kendi kendine geçmesini beklemek olacaktır. Normal dışı bir şey fark ettiğinizde mutlaka doktorunuza bildirin.

    Kadınların %85’i Yanlış Sütyen Bedeni Kullanır
    Doğru iç çamaşırını giymek daha ince görünmenizi sağlayabilir, duruşunuzu iyileştirebilir, sırtınızdaki, boynunuzdaki ve omuzlarınızdaki ağrıları hafifletebilir. Eskimiş sütyenleri veya kilo aldıktan ya da verdikten sonra tam oturmayan sütyenleri atın.

    Ayrıca size doğru desteği sağlayan sütyeni bulmak için ölçülün. Tam oturan bir sütyenin arkası yukarı çıkmaz, sıkıdır, göğüsleriniz dışarı taşmaz ve sütyenin içini tam doldurur.

    Biri Diğerinden Daha Büyük Olabilir
    Göğüslerle ilgili bilinmeyenlerden biri her zaman simetrik olmadıklarıdır. Kadınların yarısında iki göğüs arasında fark edilir boyut değişikliği vardır. Genellikle sol göğüs, sağ göğüsten daha büyük olur.

    Sütyen alırken, büyük olana göre alın ve küçük olanı destekle doldurun. Eğer göğüsler arasındaki boyut farkı birden ortaya çıkarsa doktorunuza bu durumu bildirin. Bir enfeksiyon, kitle veya kist belirtisi olabilir.

    Erkeklerin Göğüs Takıntısı Nedendir?
    Göğüslerin esas görevi bebekleri beslemektir. Bir bebek göğsünüzden emdiğinde bağlanma hormonu olan oksitosin salgılanması artar. Bunun amacı bebeğinizi bakmaya odaklanmanızdır.

    Günümüzde bazı araştırmacılar benzer bir mekanizmanın siz ve partneriniz arasındaki romantik bağı da güçlendirebileceğini öne sürmektedir. Oksitosin, partneriniz göğüslerinizi uyardığında da salgılanır.

    Bu sebeple ona bağlanabilir ve ona karşı daha çok sevgi hissedebilirsiniz.

    Zayıflamak Göğüs Kanseri Riskinizi Yarı Yarıya Düşürebilir
    Yayınlanan bir araştırmaya göre vücut ağırlıklarının %5’i ila %10’unu veren menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda göğüs kanseri riski yarı yarıya düşmüştür. Yağ östrojen hormonlarının seviyelerini yükseltebilmektedir ve bu hormon da bazı göğüs kanseri türlerini körükleyebilir.

    Bir başka araştırmada ise göğüs kanseri teşhisi koyulan kadınlarda, kanserin tekrarlama riski şişman kadınlarda, zayıf kadınlara göre daha yüksek görülmüştür. Egzersiz göğüslere faydası dokunan bir başka faktördür. Haftada 10 ila 19 saat egzersiz yapan kadınlarda, göğüs kanseri riski %30 düşmektedir.

    Egzersiz vücut yağı oranını düşünürken stres ve enflamasyon seviyesini azaltmaktadır. Bu da bağışıklık sistemi hücrelerinin kanser üzerindeki etkisini artırır.

    Göğüsleriniz ile ilgili bilmedikleriniz | 4

    Menopozun Etkisi
    Göğüslerle ilgili bilinmeyenlerden bir diğeri menopozun bu bölgeye olan etkileridir. Sıcak basmalarının yanında genellikle göğüslerdeki değişiklikler pek konuşulmaz.

    Adet dönemlerinde ve hamileliğin başında görülen göğüs hassasiyeti yine yaşanabilir ve kötüleşebilir. Hormon seviyelerindeki dalgalanmalar prolaktin hormonu seviyelerini yükseltebileceği için göğüste akıntı olabilir.

    Göğüsteki süt kanalları tıkanabilir, bu da yeşil veya siyah akıntılar şeklinde görülebilir. Meme ucunda kıllanma yaşarsanız da şaşırmamalısınız.

    Kaynak: hemensaglik.com

  • Menopoz gözleri kurutuyor!

    Menopoz gözleri kurutuyor!

    Göz kuruluğu, 40 yaş üstündeki menopoz döneminde olan kadınlarda daha sık görülüyor.

    Takvim’de yer alan habere göre Göz Vakfı Bayrampaşa Göz Hastanesi’nden Doç. Dr. Barış Yeniad, şu uyarılarda bulunuyor: “Kuruluk gözde yanma, batma, kızarıklık gibi şikayetlere yol açar. Göz kuruluğunun oluşumunda inflamasyon (iltihabi)süreçleri de rol oynuyor. Tedavi edilmediginde göz yüzeyinde kurumaya bağlı olarak ülser ve çok ciddi durumlarda kornea olarak adlandırılan saydam tabakanın delinmesi ile görme kaybına yol açabiliyor. İlaçlarla kuruluk tedavi ediliyor.”

  • Menopoz döneminde Sıcak Basmaları

    Menopoz döneminde Sıcak Basmaları

    Menopoz döneminde sizi rahatsız eden bu durumdan kurtulabilmek için yardımcı olacak bazı konulara değineceğiz. Günün herhangi bir zamanında sıcak basması gelir, yüzünüzün kızarmasına neden olur ve sizi ter içinde bırakır. Bu durum, menopoza geçiş döneminde, her dört kadının üçünde olur. Aslında sizi rahatsız etmiyorsa, sıcak basmalarının tedavi edilmesi gerekli değildir. Hatta bunun zamanla geçeceğini düşünürseniz rahatlayabilirsiniz de. Ancak hayatınızı etkiliyorsa tedavi seçenekleri mevcuttur. Bunların yarar ve zarar oranlarına bakarak tedaviye karar verebilirsiniz.

    Sıcak Basmaları Nedir?

    – Vücudunuzun üst kısmında ve yüzünüzde hafif bir ılıklıktan, yoğun ısıya kadar değişen şiddette bir ısı artışı hissedilir.

    – Yüzde, boyunda ve göğsün üst tarafında kırmızı lekeler şeklinde kızarıklıklar oluşur.

    – Özellikle vücudun üst kısmında terleme olur.

    – Sıcak basmaları sırasında titreme hissi de doğabilir.

    – Sıcak basmalarının sıklığı kişiden kişiye değişir. Günde birkaç kez olabildiği gibi haftada bir iki gün de görülebilir. Tüm kıyafetinizi ıslatacak kadar terleyebildiğiniz gibi hafif bir sıcaklık hissi şeklinde de olabilir. Birkaç dakika ile 30 dakika arasında sürer. Gece uykuda iken olan sıcak basması sizi uykudan dahi uyandırabilir.

    – Sıcak basmaları menopoza doğru giden perimenopoz döneminde görülür. Bazı kadınlarda birkaç yıl sürdüğü gibi bazı kadınlarda yıllarca devam edebilir.

    Hafif Derecedeki Sıcak Basmaları İçin

    Eğer sıcak basmaları sizi çok fazla rahatsız etmiyorsa aşağıdakilere dikkat etmeniz gereklidir.

    – Serin kalmaya çalışın: Vücut ısınızdaki yükselme, sıcak basmasını başlatabilir. Sıcak olduğunda, üzerinizden çıkarabileceğiniz kıyafetleri tercih edin. Pencere veya klimayı açın. Soğuk içacekler için.

    – Aktif olun. Menopoz döneminde günlük egzersiz yapmak çok önemlidir. Zaten yapıyorsanız, devam edin. Yapmıyorsanız başlamak için iyi bir nedeniz var artık. Haftanın hemen her günü 30 dakikalık bir egzersiz yeterli olacaktır.

    – Yediklerinize dikkat edin: Sıcak ve baharatlı yiyecekler ile alkollu ve kafeinli içecekler sıcak basmasını tetikleyebilir. Ayrıca sizin tespit ettiğiniz sıcak basmanızı başlatan yiyeceklerden de uzak durmalısınız.

    – Kendinizi fazla yormayın: Yoga ve meditasyon teknikleri çoğu kadına rahatlatıcı etki gösterir. Ayrıca uykunuza da yardımı olur.

    – Yavaş ve derin nefes alıp verin: Bu şeklide nefes alıp verme sıcak basmalarını azaltabilir. Önce rahat bir yere oturun. Beş saniye boyunca derin nefes alın, midenizi dışarı çıkarın. Sonra beş saniye boyunca nefesinizi dışarı verin ve midenizi de içinize doğru çekin. Bu şekilde günde iki kez 15 dakika boyunca devam edin.

    – Sigara içmeyin: Sigara ile sıcak basmaları arasında ilişki bulunmuştur. Sigara içmeyerek sıcak basmalarını azaltabildiğiniz gibi kalp hastalıkları, felç ve kanser gibi başka hastalıklardan da korunabilirsiniz.

    Bitkisel ürünleri gelişigüzel kullanmayın: Her ne kadar üretici firmalar bunların doğal ürünler olduğunu söyleseler de her ürünün muhtemel yan etkileri vardır. Ayrıca kullandığınız diğer ilaçlarla etkileşebilir. Bu yüzden doktorunuza danışmadan bitkisel ürün kullanmayın.

    Orta Veya Ağır Derecede Sıcak Basmaları Varsa

    Yukarıda yazılanlara dikkat ettiğiniz halde şikayetleriniz devam ediyorsa doktorunuz hormon tedavisine veya diğer ilaçlarla tedaviye başlayabilir. Kan pıhtılaşma problemi, meme veya yumurtalık kanseri gib hastalıklar yoksa hormon tedavisini alabilirsiniz. Tabii doktorunuzla beraber yarar ve zarar oranına bakarak buna karar vereceksiniz. Östrojen tedavisi sıcak basması için en etkili tedavidir. Eğer rahminiz yoksa tek başına vermek yeterli olur. Ancak rahminiz duruyorsa yanına progesteron da ilave edilmesi gereklidir. Şikayetlerinizi azaltacak olan en düşük doz tercih edilecektir. Hormon tedavisi dışında şikayetlerinizi azaltmak için verilebilecek ilaçlardan birisi de antidepresan ilaçlardır. Hormon tedavisi kadar etkili olmasa da bunların da sıcak basmalarında etkili oldukları bulunmuştur. Ancak unutmayın ki, menopoz, kadınlarda görülen doğal bir geçiş dönemidir. Normalde tedaviye gerek duymazsınız. Çoğu kadının şikayetleri yavaş yavaş azalır. Ancak çok sıkıntı yaşarsanız yardımcı olacak tedaviler de vardır.

    Op. Dr. Ahmet Murat EMANETOĞLU tarafından yazılmıştır.

  • Cilt bakımı ve menopoz

    Cilt bakımı ve menopoz

    Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, kadınların yaşamında son derece önemli bir dönem olan menopoz sürecini iyi yönetebilmek için cilt bakımına özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.

    Cilt bakımı ve menopoz

    Akşam’da yer alan habere göre kadınların menopoz döneminde sağlıklarına her zamankinden fazla önem vermesi gerektiğini kaydeden Dr. Yüksek, bu dönemde yaşanan hormon eksikliklerinin kemik erimesi, uyku sorunları gibi genel sağlığı etkilediği gibi cilt sağlığını da yakından ilgilendirdiğini hatırlattı.

    Dermatolog Dr. Jale Yüksek konuya ilişkin açıklamasında şöyle konuştu: “Menopoza girme yaşını belirleyen önemli faktörlerden biri genetik (ailevi) faktörlerdir, fakat yoğun sigara kullanımı, çevre kirliliği, soğuk iklim şartları da belirleyici faktörler arasındadır. Menopoz kadınların hayatında önemli bir dönemdir çünkü bu dönemde sağlığa daha fazla dikkat edilmesi gerekir. Menopozdaki en önemli değişiklik yumurtalıkların yaşlanması ile östrojen ve progesteron adlı hormonların miktarının azalmasıdır. Menopoz döneminde yaşanan hormon eksiklikleri kemik erimesi, uyku sorunları gibi genel sağlığı etkilediği gibi cilt sağlığını da yakından etkiler. Kadınlarda cilt yaşlanmasını hızlandıran en önemli faktörlerden biri de menopoza girmektir. Cilt sağlığında önemli rol oynayan yapı taşları, kolajen, elastik lifler ve hyaluronik asittir. Östrojen ve progesteron hormonları bu önemli yapı taşlarının ciltteki üretiminde başrol oynar”

    Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, menopoz döneminde gerekli hormonların yetersiz kalması nedeniyle cilt sağlığının bozulduğunu belirterek, ciltte kuruma, incelme, esneklik kaybı, travmaya karşı çabuk hasar görme ve geç iyileşme yaşandığını bildirdi.

    Menopoz sürecinde kan dolaşımındaki yavaşlama ile birlikte cilt beslenmesinin yetersiz hale geldiğini ve cildin soluk ve mat bir görünüme yöneleceğini ifade eden Dr.Yüksek, yaz mevsiminde yaşanan güneş travmasının onarılmasında cildin zorluk çekerek yüz, boyun, dekolte ve el üzerinde kahverengi güneş lekeleri ve benlerinin gelişmeye başlayabileceği uyarısında bulundu.

    Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, kış döneminde ise soğuğa bağlı nemsizliğin de bu olumsuz gelişmelere eklenerek pullanma belirtilerinin görülebileceğini belirterek, şunları söyledi: “Östrojen hormonunun derideki yağ hücrelerine desteği menopoz döneminde azaldığı için yağ desteğinden mahrum kalmış deride, yanaklarda aşağı sarkma, gıdı oluşumu bu dönemde hızlanır. Aynı zamanda bu hormonun eksikliği, saç derisinde kuruma, hassasiyet, saç telinin incelmesi, matlaşması ve dökülmesine neden olur. Menopoz döneminde ciltte azalan hyaluronik asit maddesi cildin nemden yoksun kalmasına neden olur, yanaklarda, kaz ayaklarında, dudak üzerinde kurumaya bağlı kırışıklıkların sayısında artış meydana gelir. Vücudun kolajen üretiminin azalması derinin daha gevşek olmasına neden olur; ağız köşesi, yanaklar ve boyunda aşağı sarkma (gıdı) olur, göz altında torbalanma artışı olur. Bu dönemde östrojen ve progesteron azalırken, vücutta erkeklik hormonu (testesteron) üretimi devam eder ki, bu süreç çene ve dudak üstü bölgelerde siyah sert kılların çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca bu hormon bölgesel yağ bezlerinin çalışmasını tetikleyerek çene, boyun, yüz bölgesinde sivilce (akne) oluşturur”

    Kadınların menopoz döneminde ciltlerinde pek çok olumsuz değişimler yaşayabileceğini ayrıntılarıyla anlatan Dr.Jale Yüksek, bu sürece girmeden önce cilt sağlığına çok daha fazla özen gösterilmesinin önemine dikkat çekti.

    Dr.Yüksek, menopoz sürecinin, yaşam ve beslenme tarzında değişiklikler yapılarak ve teknolojinin imkanlarından yararlanarak iyi yönetebileceğini vurgulayarak, “Menopoz döneminde gelişecek ciltteki yaşlanma ve yıpranma belirtilerini yavaşlatmak mümkündür. Gereken doğru adımları atmak, süreci korkulu rüya olmaktan çıkarabilir. Öncelikle atılması gereken adımlar, günde en az 6-8 bardak su içerek cildin kaybettiği nemi yerine koymaya çalışmaktır. Kolajen yapımının artmasını sağlamak amacıyla omega 3, A,C ve E vitamin içerikli beslenme programını hayatımıza sokmalıyız. Balığı soframızın baş tacı yapmalıyız. Hareketli yaşam tarzını benimseyip sporu hayatımıza katmalıyız. Cildimiz için atılması gereken öncelikli adımlar, hyaluronik asit içerikli nemlendiricilerin, 30 faktör ve üzerinde güneş koruyucu kremlerin günlük kullanımını alışkanlık haline getirmeliyiz” dedi.

    Dermatolog Yüksek, kadınların ciltteki yaşlanma sürecini yavaşlatacak kozmetik uygulamalardan da yararlanabileceğini belirterek, bunlar arasında, PRP, hyaluronik asit, somon DNA, karbon losyonla lazerli cilt bakımı, fraksiyonel lazer, fokuslu ultrason (hıfu), hyaluronik asit dolgu, botox ve saç mezoterapisi uygulamaları bulunduğunu ifade etti.

    Dr.Jale Yüksek, PRP ile cildin kendini onarma yeteneğinin arttığını ve göz çevresi, dudak üstü, alın ve yanaktaki kırışıklıkların azalarak, gevşek olan cildin daha sıkı, gergin ve parlak hale geldiğini, göz altındaki çökme ve torbalanmaların da azalmaya başladığını söyledi.

    Saçlı deriye uygulanan PRP ile ince ve yıpranmış saç tellerinin kalınlaşmaya başlayacağını kaydeden Dr. Yüksek, uygulamanın saçtaki dökülmeye de etki ettiğini ve saçların parlaklığının arttığını belirterek şunları bildirdi:

    “Hyaluronik asit ve somon DNA uygulamaları sayesinde cildin nemi artarak kırışıklıklar açılmaya başlar, cilt parıldar, daha diri ve gergin görünüme kavuşur. Göz altı torbasına, gıdıya, yanak sarkmasına etki ederek daha genç bir görünüme kavuşulabilir. Her mevsim yapılan bir işlem olduğu için yaz döneminde sıklıkla tercih edilir. Karbon peeling uygulamasında ise güneş lekeleri de dahil olmak üzere tüm lekelerde açılma sağlayarak cildin daha parlak, daha sıkı, daha genç görünmesi hedeflenir. Menopoz döneminde sivilce (akne) oluşumu varsa yağ bezlerinin çalışması lazer ışığı sayesinde dengelenir ve sivilceler tedavi edilir. Fokuslu ultrason ile yüz ve boyun gençleştirme sağlanabilir. Bu cilde özel gençleştirme sistemi, yanaktaki sarkmayı, gıdı oluşumunu toparlar, kaz ayağı, dudak üstü kırışıklılarında oldukça etkilidir, gevşek olan cildin hızla sıkılaşmasını sağlar, ciltte sağlıklı bir parlaklık elde eder. Botoks uygulamasıda, mimik yapma sonucu gelişen kaş arası, kaz ayağı, alın, burun sırtı kırışıklıkların giderilmesinde etkili bir kozmetik uygulamadır.”

    Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, menopoz döneminin, sağlık sorunları ve cilt yaşlanması açısından kadınların korktuğu bir süreç olarak algılansa da, doğru yaşam ve beslenme tarzı ile birlikte doğru dermokozmetik uygulamalar sayesinde konforlu ve mutlu bir şekilde geçirilebileceğini sözlerine ekledi.

  • Rahim Dönmesi Nedir?

    Rahim Dönmesi Nedir?

    Rahim karın boşluğunda yer alan ve dik bir şekilde duran organdır. Rahmin şekli ters bir armuta da benzetilebilir. Rahim, ön mesaneye doğru eğik bir pozisyonda durmaktadır. Fakat bazı kadınlarda rahim arkaya doğru ve yatık pozisyonda yer alır. Bu duruma retrovert uterus yani rahim dönmesi veya ters rahim denir.

    Bir kız bebek doğduğu andan itibaren rahmi belirli bir pozisyondadır ve bu pozisyon normal şartlar altında kızın hayatı son bulana kadar değişmez. Kadınların %85’inde rahimler öne doğru pozisyon alırlar. Rahmin öne doğru durması anatomik yapının bir biçimidir. Rahim dönmesi, doğumsal gelişimin tamamen öne doğru tamamlanamadığı anlarda görülür. Ancak bazı sebeplerden dolayı rahim dönerek ters bir duruş pozisyonuna gelebilir.

    Rahim Dönmesi Nedir?
    Rahim Dönmesi Nedir?

    Rahim dönmesinin nedenleri

    Vajinal doğum esnasında rahmin pozisyonunu değiştirmesi, rahim dönmesinin önemli nedenlerindendir. Bu durumun sebebi de rahmi yerinden öne yatık pozisyonda tutan kasların gebelik esnasında zorlanmasıyla rahmi ters pozisyona getirmesidir. Bu durum menopoz döneminde de yaşanabilir. Menopoz döneminde rahmi yerinde tutan doku ve bağlarda meydana gelebilecek bir gevşeme rahmi arkaya doğru iterek ters dönmesine neden olabilir.

    Bir başka neden de, pelvis kaslarının içinde yer alan bazı hastalıkların rahmin geriye doğru itilmesine neden olmasıdır. Endometriozis bu hastalıkların başında yer alır. Tüplerdeki iltihaplanma ve cerrahi müdahaleler sonucunda meydana gelen yapışıklıklar da rahmin ters dönmesine yol açabilir. Rahmin ters durması normal bir anatomik durum kabul edilmemektedir.

    Ters duran bir rahmin belirtileri nelerdir?

    • Cinsel birliktelik esnasında kadın ağrı duyabilir.
    • Kadın dönem dönem, kısa süreli bel ağrıları yaşayabilir.
    • İdrar yolu enfeksiyonları meydana gelebilir.
    • Tampon kullanılırken zorlanma yaşanır

    Tüm bu belirtilerin dışında bazı kadınlarda rahim dönmesi hiçbir belirti vermeyebilir. Bu durum kadının rutin jinekolojik muayenesinde ortaya çıkabilir. Jinekolojik muayene tanısının yanında transvajinal ultrasonografi incelemesi de yapılarak kesin tanı konulur.

    Rahim dönmesinin tedavisi

    Rahim dönmesinde tedaviye gerek yoktur. Bazı durumlarda hekimler şiddetli geçen adet dönemi ve kasık ağrılarını önlemek için vajinal pesser uygulamasını deneyebilirler. Ancak bu uygulama kesin sonuç vermez. Ters bir şekilde duran rahim muayene ile normal konumuna alınamaz. Bazı doktorlar, ağrıları dindirmek için cerrahi düzeltme ameliyatını önermektedirler. Ancak bu ameliyatların nasıl bir sonuç vereceği bilinmediği için tavsiye edilmemektedir.

    Rahmin ters durması gebeliğe engel teşkil eder mi?

    Eğer, rahmin ters durmasının altında yatan bir başka sebep yoksa (endometriozis gibi) rahmin ters durması gebeliğe engel teşkil edebilecek bir durum değildir. Rahmin ters durması her zaman kısırlığa yol açmamaktadır.

    Ters rahimle hamilelik mümkün mü?

    Rahim dönmesi sorunu yaşayan kadınlar, gebe kalabilirler. Çünkü gebeliğin ilerlemesiyle birlikte rahim de büyüyeceği için uterus hamilelikteki normal pozisyonunu alır. Böylelikle bebek vajinal yolla veya sezaryen ameliyat ile dünyaya sorunsuzca getirilebilir. Yani gebelik öncesinde rahmin ters durması, normal doğum için herhangi bir risk teşkil etmez.

    Doğumdan ardından ise, rahim küçülmeye başlar. Geçen lohusalık döneminden sonra da rahim yine eski haline gelerek retrovert halde kalır.

    Kaynak: http://jinekoloji.com/rahim-donmesi-nedir