Etiket: mendil

  • Zencefilli, narlı formüllerle gribe meydan okuyun

    Zencefilli, narlı formüllerle gribe meydan okuyun

    Uzman Dr. Elif Güveloğlu, hem bağışıklığı artıran hem de hastalıkları kolay geçirmeye yarayan formülleri Ceyda Erenoğlu’na anlattı. İşte o formüller:

    Taze zencefil ve meyve

    Malzemeler:
    Yarım kibrit kutusu kadar çiğ zencefil
    Yarım nar (dış kabuğu soyulmuş, iç zarları ile birlikte)
    1 elma
    1 kivi
    1 mandalina veya portakal (kabuklu)

    Hazırlanışı
    Tüm malzemeyi kabuklarıyla birlikte katı meyve sıkacağından geçirin. Çocuklara verilecekse yarısını ballı su ile karıştırın.

    Zencefil çayı

    Malzemeler:
    1 kibrit kutusu taze zencefil (ince ince dilimlenmiş)
    1 avuç kurutulmuş ıhlamur çiçeği
    1-2 kabuk tarçın
    8 – 10 karanfil tanesi

    Hazırlanışı
    Porselen bir demliğe tüm malzemeyi koyun ve üzerine kaynar su boşaltarak alttaki çaydanlığın buharı ile en az 20-25 dakika siyah çay demler gibi demleyin.

    Zencefilli-ballı limonata

    Malzemeler:
    5 adet kalın kabuklu ve kabuğu işlem görmemiş doğal limon
    Yarım demet taze nane
    1 kibrit kutusu taze zencefil
    İyi kalite doğal bir süzme bal (arzu edilen miktarda)

    Hazırlanışı
    İlk olarak bir cam kabın içine limonata için gerekli olacak kadar içme suyu koyun ve bu suyun içine, rendenin en ince tarafı ile hem limon kabuklarını hem de taze zencefili rendeleyin. Sonra mikserde iyice incelttiğiniz nane yapraklarını da suya atın ve yarım saat bekletin. Ardından suyu süzüp arzu edilen miktarda bal ile tatlandırın. Eğer bala alerjiniz var veya balın kalitesinden emin değilseniz şeker ekleyin.

    Nar kabuğu çayı

    Malzemeler:
    İnce doğranmış bir adet taze nar kabuğu

    Hazırlanışı
    Doğranmış nar kabuklarını porselen demliğe koyun ve üzerine yarım litre kaynar su boca ettikten sonra 10-15 dakika demleyin. Günde 2 su bardağına kadar içebilirsiniz. Tadı acı olsa da etkili bir mikrop öldürücüdür. 5 yaşından itibaren çocuklara da verebilir, acı gelirse kaynar su ekleyebilirsiniz.

    Kuşburnu çayı

    Malzemeler:
    1 avuç kuşburnu
    Yarım litre içme suyu

    Hazırlanışı
    Kuşburnu demleme süresi uzun bir çay olarak biliniyor. Kuşburnu meyvelerini kestane dilimleri gibi bıçakla tek tek ikiye ayırın. Ardından porselen bir kaba koyup üzerine soğuk içme suyu ilave edin ve kaynayan bir çaydanlığın üzerine oturtun. Yarım saat kadar bu şekilde demlenmeye bırakın. Kaynar su kuşburnu meyveleri ile doğrudan temas etmediği için bu yöntemle kuşburnundaki C vitamininden ve diğer antioksidanlardan daha fazla yararlanırsınız.

  • H3N2 virüsünü bitki çayları ile yenin…

    H3N2 virüsünü bitki çayları ile yenin…

    “H3N2 virüsü olarak belirlenen grip hastalığını yenmek için bitki çaylarından faydalanın”

    Çok sayıda insanı yataklara düşürüp ateş ve halsizliğe neden olan H3N2 virüsü mevsimsel grip hastalığı olarak biliniyor. Virüs, girdiği vücudu mikroplara karşı savunmasız halde bırakıyor. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, antibiyotik kullanmadan H3N2 virüsünü yenmek için adaçayı, ıhlamur, zencefil, karabiber ve karanfil çaylarının tüketilmesinin yararlı olacağını belirtiyor.

    Hastanelerin dolup taşmasına neden olan H3N2 virüsüne karşı bitkilerin gücünden faydalanılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Doğal 5 savaşçı yardımıyla H3N2 virüsünü yenebilirsiniz. ” diyor.

    Ihlamur
    Grip denilince ilk olarak aklımıza gelen bitkilerden biri de “ıhlamur” dur. Yapılan çalışmalarda ıhlamur içerisindeki bileşenlerden bazılarının (flavonoit) iltihap giderici ve ağrı kesici etki gösterirken, bazı bileşenlerin (müsilaj) de boğazı yumuşatması neticesi boğazda tahrişi önlediği ve bu suretle soğuk algınlığı şikayetlerinin hafifletilmesinde tedaviye yardımcı olduğu görülmüştür.
    Adaçayı
    Ağız ve boğaz iltihaplarında etkili olduğu bilinen bir başka bitki ise “adaçayı”dır. Özellikle bitkinin içerdiği uçucu bileşenlerin ağız ve boğaz iltihaplarında (farenjit, jinjivit gibi) yararlı olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla çay şeklinde (kesinlikle kaynatılmadan) adaçayı ile hazırlanan gargaranın bu amaçla kullanılması önerilmektedir.
    Zencefil
    Soğuk algınlığı ve gribin önlenmesi ve tedavisinde yararlı olacak bu iki bitkinin yanı sıra zencefil rizomlarının yararları, beklenen etkinin desteklenmesi bakımından önemlidir. Bilimsel çalışmalar zencefil içerisindeki bazı bileşenlerin (gingerol, şogaol) kuvvetli iltihap giderici etkisi bulunduğunu ortaya koymaktadır.
    Karanfil
    İçerisinde bulunan uçucu özellikteki öjenol, ağız ve boğaz mukozası yangılarında yangı giderici; bakteri, mikromantar veya virüslerin yol açtığı ağız ve boğaz enfeksiyonlarında antiseptik olarak ve ağrı hissini hafifletici etkisi söz konusudur. Bu nedenle, özellikle öjenol taşıyan Seylan tarçını kabuğu ile birlikte mikroorganizmalar üzerinde etkisi nedeniyle soğuk algınlığında çay olarak içilmesi ya da yoğun derişimli çayının (%5-10) gargara olarak uygulanması yararlıdır. Yapılan bilimsel çalışmalarda uçucu yağının antibiyotiklerin etkinliğini artırdığı gösterilmiştir.
    Karabiber
    Top ve toz formlarındaki karabiber meyveleri ile hazırlanan çayın gargara şeklinde boğaz enfeksiyonlarında yararlı olduğu bilinmektedir. Bilhassa boğazda soğuk algınlığı belirtilerinin ilk hissedildiği süreçte uygulanması durumunda daha etkili olabilmektedir. Ayrıca yürütülen çalışmalarda bağışıklık sistemini düzenleyici, yangıyı ve spazmları giderici, kanserleşmeyi önleyici etkileri bildirilmektedir. Karabiber meyvesinin bileşenlerinden biri olan piperinin biyolojik etkileri son yıllarda dikkat çekmektedir.

    Turşu kurun, boza ve kelle-paça çorbası için’

    H3N2 virüsü Türkiye’de son 1 ayda nüfusun %2’sini enfekte etti. Hastalık ağır seyrediyor, uzun sürüyor ve yakaladığını adeta ‘paçavraya’ çeviriyor. Peki gripten korunmak, yakalandığında bir an önce iyileşmek için neler yapılmalı? Fitoterapist Dr. Ümit Aktaş, “Kilit nokta vücut direncini güçlendirmek” diyor.

    Son günlerde, halk arasında ‘paçavra’ hastalığı olarak da bilinen grip nedeniyle hastanelerin yolunu tutanların sayısında ciddi artış var. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bir ayda toplumun %2’sini etkileyen H3N2 virüsünün yeni bir virüs olmadığını, bu nedenle de bir salgın beklenmediğini açıkladı ancak herkes hastalıktan korunmanın yollarını arıyor.

    Aşırı derecede halsizlik, yorgunluk ve kırgınlık yapan hastalık; ateş, öksürük, burun tıkanıklığı gibi belirtilerle seyrediyor ve uzun sürüyor. Sadece gripte değil, tüm hastalıklarda tedavilerin daha pahalı ve zahmetli olduğu göz önünde bulundurulduğunda koruyucu yöntemlerin önemi kendiliğinden ortaya çıkıyor. Fitoterapist Dr. Ümit Aktaş da bu noktaya parmak basıyor. Buradaki en önemli kuralın güçlü bağışıklık sistemi olduğunu vurgulayan Dr. Aktaş’ın söyledikleri: “Bağışıklık sistemi vücudumuzu hastalıklara karşı koruyan ve savunan ordumuz gibidir. Üstelik sanıldığı gibi sadece mikroplara karşı korumuyor, iç ve dış tüm sağlık bozucu ajanlara karşı koruyor. Her gün karşılaştığımız ve vücudumuzda meydana gelen onca hastalık etkenine rağmen hastalanmadan sağlıklı yaşamamızı bağışıklık sistemimize borçluyuz, bağışıklık sistemimiz olmasaydı, yaşamamız mümkün olmazdı.”

    Fakat bağışıklık sistemi her zaman başarılı olamıyor ve insanlar hastalanıyor. Bu hastalıklardan biri de özellikle kış aylarında artış gösteren ve salgın korkusu yaratan grip. Sadece grip salgını dönemlerinde korunmaya çalışmanın yanlış olduğunu söyleyen ve “Hayatın her döneminde bağışıklık sistemini güçlü ve dengeli tutmak gerek. Bunun için öncelikle genel tedbirleri almak önemli” diyen Dr. Aktaş, güçlü bir savunma sistemine sahip olmak için önerilerini şöyle sıralıyor:

    GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIĞIN ALTIN KURALLARI
    1. Sigara içmeyin.
    2. Alkol kullanmayın.
    3. Günde 40 dakika egzersiz yapın. Ağır egzersiz değil, yürüyün.
    4. İşlenmiş gıdaları hayatınızdan çıkarın, doğal gıdalarla beslenin.
    5. Şekeri hayatınızdan çıkarın, bağışıklık sisteminizi zehirliyor.
    6. Hazır mayalardan uzak durun, vücudunuz hazır mayaları sindiremiyor, ekşi mayaya dönüş yapın.
    7. Probiyotiklerinizi takviye edin. Bunun için fermente gıdalarla beslenin, ev yoğurdu yapın, turşu kurun, boza için.
    8. Bunlarla birlikte bağışıklık sisteminizi güçlendiren bitki çayları içebilirsiniz.

    BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ DESTEKLEYEN BİTKİ ÇAYI
    • 1 tatlı kaşığı yeşil çay,
    • 1 tatlı kaşığı ekinezya,
    • 1 tatlı kaşığı ıhlamur,
    • 250 cc. kaynar su.
    Bunları kapaklı bir porselen fincanda yaklaşık 30 dakika demleyip için.

    Grip olduktan sonra kısa sürede iyileşmek için yapılması gerekenler neler? Dr. Ümit Aktaş’ın doktorun önereceği tıbbi tedaviye ek olarak iyileşmeyi hızlandıracak ve bir an önce normal hayata dönmeyi kolaylaştıracak önerileri ise şunlar:

    “GRİPSENİZ BOL BOL KELLE-PAÇA VE İŞKEMBE ÇORBASI İÇİN”

    • Mutlaka istirahat edin.
    • Bol miktarda sıvı tüketin.
    • Bulunduğunuz mekânı sık sık havalandırın.
    • İçeceğiniz çorbalar iyileşmenizde son derece etkili olacaktır: Bol bol kelle paça, işkembe ve tarhana çorbası için. Bunlar, bağışıklığınızı destekleyen fermente gıda içeren çorbalardır.
    • Kapari turşusunu bolca tüketin. Kapari antiviraldir, virüsleri öldürür.
    Aşağıdaki çayı taze olarak hazırlayıp her gün en az 5 fincan için. Sizi rahatlattığını göreceksiniz.

    ŞİKAYETLERİ AZALTAN GRİP ÇAYI
    • Limon kabuğu,
    • 1 tatlı kaşığı adaçayı,
    • 1 tatlı kaşığı zencefil,
    • 250 cc. kaynar su,
    Dr. Ümit Aktaş, grip çayının da bitkilerin etken maddelerinden daha fazla yararlanmak için kapaklı ve porselen fincanda demlenerek içilmesini tavsiye ediyor.

  • Babalar Günü Hediyeleri 2012

    Babalar Günü Hediyeleri 2012

    Babanızı sevindirmenin özel bir yolunu mu arıyorsunuz? Birbirinden güzel 2012 Babalar Günü hediyeleri …

    İlgili konular ;
    2012 Babalar Günü Ne Zaman?
    Baba
    Bana Bir Masal Anlat Baba
    Bana Babanızı anlatın