Etiket: mandalina

  • Mandalinalı yer elması tarifi

    Mandalinalı yer elması tarifi

    Mandalinalı yer elması
    Malzemeler:
    500 gr yer elması
    ½ su bardağı zeytinyağı
    1 adet orta boy soğan
    2 adet havuç
    4- 5 adet mandalina suyu
    ½ limon suyu
    ½ su bardağı su
    2 adet defne yaprağı
    ¼ su bardağı pirinç
    Tuz

    Üzeri için;
    Dereotu

    Mandalinalı yer elması tarifi | 1

    Hazırlanışı:
    Yerelmalarını temizleyip limonlu suda bekletin.
    Soğanları irice doğrayın kenara alın, havuçları verevine dilimleyin kenara alın. bir tencerede zeytinyağını ısıtın, önce soğanları ekleyip 1-2 dakika kavurun ardından havuçları ilave edip 2-3 dakika kavurun, yer elmalarını ilave edip karıştırın. Ardından tuz, mandalina suyu, limon suyu, su, defne yaprakları ve pirinci ekleyip orta ateşte 20 – 25 dakika pişirin.
    Yer elmaları pişince defne yapraklarını çıkartın ve pişirdiğiniz tencerede soğutun.
    Servis etmeden önce üzerine zeytinyağı gezdirip ince kıyılmış dereotu serpin.

    Kaynak: Ardanın Mutfağı

  • Mandalina zayıflatıyor

    Mandalina zayıflatıyor

    Kış mevsiminin sevilen meyvelerinden mandalinada yok yok! .

    Takvim’de yer alan habere göre uzman diyetisyen Pınar Kural Enç, vitamin ve mineral deposu mandalinanın yararlarını şöyle anlattı: “1 su bardağı mandalina diliminde günlük önerilen C vitamini tüketiminin yarısından daha fazlası vardır. C vitamini ile akciğer, meme, kolon, yemek borusu ve mide kanseri gibi bazı kanser türlerinin oluşumunu önler. İçerdiği A vitamini göz sağlığı, sağlıklı kemikler ve hücre büyümesi için gereklidir. Mandalinada bulunan A vitamini üreme sağlığı ve hücreler arası iletişimde önemlidir. B vitamini zengini mandalina vücutta DNA ve RNA inşa ederek yeni hücrelerin oluşumu ve sağlıklı devamlılığını destekler. Çözünür lif pektin içeriği ile daha uzun süre tokluk sağlar. Metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeyi kolaylaştırır…”

  • Kış Meyveleri Ve Müthiş Faydaları

    Kış Meyveleri Ve Müthiş Faydaları

    Kış meyveleri Kasım ayından Şubat ayına kadar ağaçlarda biten meyvelerdir.  Kış meyvelerinin müthiş faydaları makalemiz sağlığınızı korumak için muhakkak tüketmeniz gereken meyvelerin özellikleri hakkında size bilgiler veriyor.

    portakal
    portakal

    Portakal
    Portakal ve limon soğuk ayların, sık tükettiğimiz vazgeçilmez meyveleri arasında yer almalıdır.
    Bu meyveler zengin C vitamini içerikleri ile hastalıklarla savaşır, sık hastalanmanızı önlerler.
    Özellikle kan portakalı tercih edilen meyvelerden olmalıdır.
    Portakal ve limonun faydaları saymakla bitmez, içerisindeki
    zengin antioksidan özleriyle yaşlanmayla mücadele ediyor, yüksek vitamin oranıyla
    dinç ve zinde olmasını sağlıyorlar.

    nar
    nar

    Nar
    Narın kabuğunu soymak tanelerini çıkarıp yemek biraz zahmetlidir.
    Fakat nar o kadar faydalı bir meyvedir ki tanelerini ayıklamaya uğraşmanıza değiyor!
    Yüksek demir içeriği ile kan yapıyor, böbrek ve karaciğeri temizliyor,
    kanserle savaşıyor ve daha pek çok özellik…

    Nar Ve Nar Suyunun Müthiş Faydaları İçin Tıklayınız

     

    hurma
    hurma

    Hurma
    Turuncu olan ve hafif ekşimsi bir tadı olan bu meyve tam bir vitamin deposudur.
    Diş etlerini güçlendirir, kalp hastalıklarını önler, ishali kesmeye yardımcı olur,
    ağız içi yaraları iyileştirir, bağışıklık sistemini güçlendirir.

    mandalina
    mandalina

    Mandalina
    A, B, B1, B2, B3 ve B6 vitaminleri içeren mandalina bağışıklığa dost meyvelerdendir.
    Kanı temizler, kötü koletrolü düşürmeye yardımcı olur,
    sinirleri yatıştırır, grip nezle gibi üst solunum yolu hastalıklarına şifadır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Mandalina Diyeti İle 3 Günde 5 Kilo

    Mandalina Diyeti İle 3 Günde 5 Kilo

    Zayıflamak, kilo vermek istiyorsanız mandalina diyeti ile 3 günde 5 kilo verebilirsiniz. Bu diyet listesi yeterli kalori ve gerekli, vitamin besinlerden içermediğinden üç günden fazla uygulanması sağlıklı değildir. Mandalinin sindirimi rahatlattığı, karaciğeri toksinlerden arındırdığı ve alerjiyi azalttığı yapılan çalışmalar sonucu kanıtlanmıştır.
    1. Gün
    Kahvaltı: Çay veya Kahve
    1 mandalin veya portakal
    1 dilim ekmek 1 yemek kaşığı fıstık ezmesi

    Öğle Yemeği
    Kahve veya çay
    80 gram ton balığı
    1 dilim ekmek

    Akşam Yemeği
    85 gram yağsız tavuk veya hindi eti
    1 su bardağı Yeşil fasulye
    Havuç 1 su bardağı
    1 elma veya mandalina

    Atıştırmalık:
    Düşük kalorili vanilyalı dondurma 1 su bardağı

    2. Gün
    Kahvaltı: Çay veya kahve
    1 yumurta
    1 dilim ekmek
    1 Mandalina veya Portakal

    Öğle yemeği:
    1 bardak süzme peynir veya 80 gram ton balığı
    8 adet tuzlu kraker
    1/2 Muz

    Akşam Yemeği
    Sosisli Sandviç veya hindi
    Brokoli 1 bardak
    Havuç 1/2 su bardağı
    1/2 muz veya 1 mandalina
    Atıştırmalık: Düşük kalorili vanilyalı dondurma 1/2 bardak

    3. Gün
    Kahvaltı:
    Kahve veya çay
    5 tuzlu kraker
    1 kibrit kutusu peynir
    1 mandalin

    Öğle Yemeği
    Çay veya kahve
    1 yumurta
    1 dilim ekmek

    Akşam Yemeği:
    Ton balığı
    1 su bardağı havuç
    1 su bardağı karnıbahar
    1 su bardağı karpuz
    Tatlı: yarım bardak vanilyalı dondurma

    İlgili Konular

    Elma Diyeti İle 5 Günde 4 Kilo

    Karpuz Diyeti İle 5 Günde 3 Kilo

    Şeftali Diyeti İle 3 Günde 3 Kilo

    5 Günde 5 Kilo Verdiren Meyve Diyeti

    7 Kilo Verdiren Portakal Diyeti

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Tatilcileri bekleyen gizli tehlike: Havuz sistiti

    Tatilcileri bekleyen gizli tehlike: Havuz sistiti

    Sağlık için gerekli şartlara sahip olmayan havuzlar ve kimi zaman da deniz suyu idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabiliyor. Havuz enfeksiyonları arasında en sık rastlanan şikâyet ise ‘havuz sistiti’ olarak gösteriliyor.

    Medicana Samsun Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Ahmet Gençbay tatilcilere önemli uyarılarda bulundu.

    Sistit nedir?
    Sistit; mesanenin (idrar kesesi) iltihaplanmasıdır. Anatomik olarak erkeklerden farklı olmalarından dolayı kadınlarda daha sık görülen sistit, ihmal edildiği takdirde kronikleşebilir ve üriner sistemde (mesane ve böbreklerde) kalıcı hasara neden olabilir.

    Bakteriyel sistitler genellikle 20-40 yaşları arasındaki genç kadınlarda daha sık görülür. Her 5 kadından biri, yaşamının herhangi bir döneminde en az bir kez sistit geçirmektedir. Kadınlarda sistitin daha fazla görülmesinin en sık sebebi üretranın daha kısa olmasıdır. Sistitin en sık görülen etkeni, vakaların yüzde 85’inden sorumlu olan Koli basilidir. Normalde bu bakteriler kalın bağırsakta bol miktarda bulunurlar. Bazı risk faktörlerinin varlığında bu bakteriler mesaneye ulaşarak sistite neden olurlar.

    Sistite neden olan risk faktörleri nelerdir?
    Kötü genital temizlik
    İdrar akımının engellendiği durumlar (üriner sistemde taş, tümör veya sonda gibi yabancı cisim bulunması)
    Nörolojik olarak mesanenin boşalamaması
    Şeker hastalığı
    Hamilelik
    Yaşlılık
    Düzensiz cinsel ilişki ( sistit yeni evlilerde daha sık görülür ki, buna ‘balayı sistiti’ denir )
    Menopoz dönemi
    Erkeklerde prostat ve üretra hastalıkları

    Sistitin belirtileri nelerdir?
    Dizüri (idrar yaparken yanma, sızı, ağrı)
    Pollaküri (sık idrara çıkma) ve az idrar yapma
    Acil idrar yapma hissi
    Tam boşalamama hissi
    Kötü kokulu ve bulanık idrar
    Disparoni (cinsel ilişki sırasında ağrı duyulması)
    Kasıklarda ve göbek altında ağrı olması
    Hematüri (idrarda kan olması)

    Sistitin tanısı nasıl konur?
    Sistitin tanısında en önemli bulgu anamnezdir. Hastaların çoğunda yukarıda bahsedilen şikayetlerden birçoğu vardır. Bu şikayetlerle gelen bir hastaya ilk yapılacak tetkik, idrarın mikroskobik incelenmesidir. Sistitli bir hastanın idrarında alyuvarlar, akyuvarlar ve bakteriler görülmelidir. Enfeksiyona neden olan bakteriyi tanımlayabilmek için de idrar kültürü gerekebilir. Sistite sebep olan birincil bir hastalık düşünülüyorsa hastaya üriner ultrason, İVP (ilaçlı böbrek filmi) ve sistiskopi (ışıklı bir aletle mesaneye bakma işlemi) de yapılabilir. Sistit ve altta yatan neden tedavi edilmezse, kronikleşebilir ve hastayı zayıf ve bitkin bırakabilir.

    Sistit nasıl tedavi edilmelidir?
    Bakteriyel bir hastalık olduğundan dolayı tedavide antibiyotikler kullanılmalıdır. Kültür sonuçları çıkana kadar tedaviye gram negatif basillere etkili ilaçlarla başlanmalıdır. Daha sonra tedavi kültüre göre düzenlenmelidir.

    Sistitten korunmak için neler yapılmalıdır?
    Günlük su alımı en az 2 litre olmalıdır. Su, bakterilerin mesaneye tutunmasını engeller ve dışarı atılmasını sağlar.

    Kahve, koyu çay, alkol gibi içecekler ve acılı baharatlı yiyecekler en aza indirilmelidir. Bunların mesane üzerinde uyarıcı etkileri vardır.

    Mümkün olabildiği kadar sık idrara çıkılmalıdır. İdrarı tutmak mesanedeki bakterilerin mesane duvarına yapışmasını ve enfeksiyon oluşmasını kolaylaştırır.

    Tuvaletten sonraki temizlik doğru olmalıdır. Temizlik önden arkaya doğru yapılmalıdır. Böylece bakterileri idrar kanalına doğru taşımamış olursunuz. Sadece kağıtla silinmek yeterli değildir. Anal bölge mutlaka bol suyla yıkanmalıdır. Ancak aşırı hijyen takıntısı normal vajinal florayı bozabileceğinden dikkatli olunmalıdır.

    Vajinal deodorant, parfümlü sabun, pudra kullanımı idrar kanalını tahriş edebileceğinden bu tür ürünler kullanılmamalıdır.

    İç çamaşırı tercihi doğru yapılmalıdır. Sıkı, dar pantolonlar ve naylonlu iç çamaşırları giymeyin. Bahsedilen giysiler genital bölgenin nemlilik oranını artırarak bakterilerin üremesini kolaylaştırır.

    Pamuklu iç çamaşırları tercih edilmeli ve her gün değiştirilmelidir.

    Cinsel ilişkiden sonraki erken dönemde idrara çıkılmalıdır. Bu durum bakterilerin yayılmasını önlemektedir.

    Menopoz sonrası dönemde östrojen kremleri kullanılmalıdır.

    Özellikle yaz aylarında havuz sistitine dikkat edilmelidir. Kalabalık ve kirli havuzlara girmekten kaçınılmalıdır.

  • Balayı sistiti cinsel hayatınızı etkilemesin

    Balayı sistiti cinsel hayatınızı etkilemesin

    Yaz aylarının gelmesi ile birlikte düğünlerin artması yeni evli çiftlerde sıkça görülen bir sağlık problemi olan balayı sistitinin de artmasına sebep oldu. Yeni evli çiftlerin ilerleyen cinsel yaşamlarıyla ilgili süreçlerde belirleyici etkisi olan balayı sistiti konusunda, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) yeni bir basın açıklaması yaptı. Toplumsal çalışmaları ve basın açıklamalarıyla ülkemizde gündem yaratan CİSED’in basın açıklamasından işte çok çarpıcı başlıklar:

    İlk cinsel ilişki öncesi veya hemen sonrasında idrar yapın
    Yeni evli çiftlerin yaşamında her zaman keyifle ve güzelliklerle anılacak bir gün olan balayının, idrar kanalı enfeksiyonu olan sistit nedeniyle çileye dönüşebileceğine dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Balayı sistiti; ilk cinsel ilişkilerini evlilik sonrası balayında yaşayan bayanlarda uzun ilişki süreleri ile birlikte vajinanın hemen önünde ona bitişik olarak yer alan, üretra olarak da bilinen dış idrar yolunun tahriş olmasıyla ortaya çıkar. Ülkemizde evlilik öncesi cinsel ilişkinin genellikle özgürce yaşanamaması nedeniyle, yeni evli çiftler evlilikle birlikte ilk defa yaşayacakları cinselliği balayı olarak tanımlanan ilk günlerinde hem sayı olarak fazla, hem de süre olarak uzun yaşamaktadırlar. Bunun doğrultusunda da yaşanılan aşırı cinsellik sürtünmeye ve dolayısıyla da üretrada tahrişe neden olabilmektedir. Cinsel ilişki ile zaten tahriş olmuş olan idrar kanalı da bakterilerin kolayca yerleşip üreyebilecekleri uygun ortamı hazırlamaktadır. Yani balayında yapılan aşırı seks balayı sistitine sebep olabiliyor. Bu duruma, bir de yaz aylarında balayı için gidilen mekânların yeterince sağlıklı olmaması da eklenince balayı sistiti kaçınılmaz olmaktadır. Balayı sistitinin en sık görülen belirtileri ise; idrar yaparken yanma ve acıma hissi, sık ve ani idrara çıkma ihtiyacı, bulanık ve bazen pembemsi idrar rengi, karnın alt bölgesinde ağrı hissidir. Bu belirtilerin oluşması ilk olarak balayı sistitini akla getirmeli ve cinsel ilişkiye ara verilerek bir uzmana danışılmalıdır. Çünkü var olan enfeksiyonlar ile yaşanılacak bir cinsel deneyim cinsel ilişkiyi acılı hale getirebilmektedir. Bu durum ilk cinsel tecrübesini yaşamış olan kadının, çok şiddetli ağrılarla yüz yüze gelmesine sebep olmakla birlikte kadının cinsellikten uzaklaşmasına veya soğumasına da neden olabilmektedir. İlk cinsel deneyimini yaşayacak olan genç kadın, ilk geceye yönelik acıma-kanama gibi zaten var olan korkularını haklı çıkarmaya meyilli olmakta ve yaşanılan sistit nedeniyle cinselliğin acılı olduğu ve hep böyle devam edeceği yönünde bir kanıya saplanabilmektedir. İlk ilişkileri şiddetli bir ağrı ile yaşamak, sonraki ilişkilerinde de bu şekilde bir cinsel yaşama sahip olunacağı endişesine yönelik duygular ve hep ağrı olacağına dair korku nedeniyle cinsel ilişki sırasında vajen kuru kalabilir, yeterince zevk alınamayabilir. Tedavi edilmeyen ve ciddiye alınmayan balayı sistiti ileride cinsel isteksizliğe ve disparoni adı verilen cinsel ağrı bozukluğuna zemin hazırlayabilir. Bu nedenle balayı sistiti olasılığını azaltmak için cinsel ilişki öncesi ve hemen sonrasında idrar yapılmaya çalışılarak idrar kanalında var olabilen ya da cinsel ilişkiyle idrar kanalına doğru zorlanan bakterilerin dışarı doğru yıkanıp atılması sağlanabilir. Bunun için de bol sıvı içmek faydalı olacaktır. Cinsel yaşamı yeni başlayan kadının vajen ıslaklığını sağlaması çok kolay değildir. Vajen ıslaklığı için bazı kremler kullanılabilir. Çünkü kuru ilişki de, enfeksiyona neden olabilen etkenlerden biridir. Su bazlı kayganlaştırıcılar kullanılarak olası idrar kanalı tahrişi engellenebilir ve böylece balayı sistiti riski azaltılabilir. Tüm bu önlemlere rağmen balayı sistiti yine de olabilir, bu durum halinde bir uzmana danışmak ve tedavi önerilerine uymak, iyileşmek ve sonraki cinsel yaşam sağlığı için çok önemlidir.” dedi.
    Evlenmeden önce cinsel danışmanlık ve rehberlik hizmetleri alınmalı
    Evlilik ve balayı öncesi cinsel eğitim ve danışmanlık almanın, ilk cinsel deneyimlerde oluşabilecek sıkıntıları ve bunların getirebileceği cinsel problemleri ortadan kaldırabileceğine dikkat çeken CİSED Genel Sekreteri ve CİSED Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Psikolog Serap Güngör; “Cinsellikle ilgili korkuların ve soğukluğun atılması noktasında kişinin temel cinsel eğitiminin olması çok önemlidir. Kişi eğer gerekli olan cinsel eğitime önceden sahipse karşılaşılan sorunları daha kolay ve kısa zamanda atlatabilir. Ama kişi eğitimsizse korkmaya devam edebilir ve var olan cinsel sorunları bir hayat boyu devam edebilir. İşte tam da bu sebeplerden dolayı, evlenmeden önce çiftlerin mutlaka cinsel bilgi düzeylerini artırıcı cinsel danışmanlık ve rehberlik hizmetleri almaları önemlidir. Alınan cinsel danışmanlık ve rehberlik hizmetleriyle çiftler; cinsellikle ilgili kaygı ve endişelerini giderebilirler, cinsel mitlerini ortadan kaldırabilirler, bedenlerini ve haz noktalarının keşfedebilirler, evlilik sürecinde ihtiyaç duyacakları doğru bilgi ve materyalleri elde edebilirler. Buna ek olarak, karşılaşılabilecek olası cinsel sorunlarla ilgili daha bilinçli çözüm yolları bulabilmeleri açısından da bir cinsel danışmana başvurmak çok önemlidir. Ayrıca bütün bu durumlara ilaveten çiftlerde herhangi bir cinsel hastalığın bulunup bulunmadığının araştırılması ve fiziksel muayene sürecinden geçmeleri de çok önemlidir. Yani yeni evlenecek olan çiftlerin anatomik yapılarının cinsel yaşamlarıyla uyumlu olup olmayacağı tespit edilmelidir.” dedi.
  • Zayıflatan parfüm!

    Zayıflatan parfüm!

    Sonunda bunu da yaptılar..

    Zayıflatan parfüm!

    Zayıflama yardımcı olan parfüm üretildiği iddia edildi. Organik cilt ürünleri üreten bir firma tarafından piyasaya sürülen parfümü deneyen 18-70 yaş grubundaki kadınların yüzde 75’i acıkma, atıştırma hislerinde azalma olduğunu söyledi.

    Parfümün cilt altına yaydığı kimyasal maddeler sayesinde tokluk hissi yarattığı, içerdiği, yosun, kafein gibi maddelerin yağ yakan iki enzimi harekete geçirdiği açıklandı. Üreticiler, parfümü satın almak isteyen 6 bin kişinin sırada beklediğini söyledi.

    “Zayıflatan parfüm” bergamut, mandalina ve greyfurt özlerinin karışımından yaratıldı.