Etiket: leke

  • Ev temizliği için pratik fikirler

    Ev temizliği için pratik fikirler

    Günlük hayatınızı kolaylaştıracak pratik bilgiler ile hayat daha rahat! İşte çok işinize yarayacak 40 püf noktası!

    1. YER TAHTALARINIZ IŞILDASIN
    Temiz yer tahtalarının en büyük düşmanlarından biri de sudur. Yerdeki küçük lekelerin iyice temizlenmesini istiyorsanız, suyun içine biraz sirke katarak yerleri silin. Zeminin anında pırıl pırıl olduğunu göreceksiniz.

    2. BEMBEYAZ DANTELLER
    Beyaz dantellerinizin çok daha beyaz görünmesi için onları ütülemeden önce kaynamış süte batırın.

    3. HASIRLARINIZI KORUYUN
    Hasır iskemleleri ve masaları, arada bir oksijenli su ile silerseniz, pırıl pırıl görünümlerini korunduklarına şahit olursunuz.

    4. DUVAR KAĞIDI LEKELERİNE SON
    Duvar kağıdı üzerindeki kurşun kalem, parmak izi ve kir lekelerini deterjanla silmeye kalkışmayın. Bu lekeleri bir silgiyle silerek kağıtlarınızı temizleyebilirsiniz.

    5. EVİNİZ MİS GİBİ KOKSUN
    Evinizin güzel kokması için yer silme suyuna birkaç damla parfüm damlatmanız yeterli olacaktır. Evinizin uzun süre mis gibi koktuğunu göreceksiniz.

    6. ETKİLİ KÜLLÜK TEMİZLİĞİ
    Sigara külünden kararmış tablaları limon suyuyla ovun. Ziftin kolayca temizlendiğini göreceksiniz. Ayrıca küllüklerdeki lekeleri, tuzlu limonla ovarak temizleyebilirsiniz.

    7. İNATÇI CAM LEKELERİ DERT DEĞİL
    İnatçı cam lekelerinden kurtulmak sandığınız kadar zor değil. Sakın bu lekeleri tel veya benzeri cisimlerle çıkarmaya çalışmayın. Orlonbez üzerine krem deterjan dökerek temizleyin. Böylece camı çizmemiş olursunuz. Ayrıca pencere camlarınızı pırıl pırıl yapmak için temizlik suyuna bir tutam tuz ilave edip camları bu su ile de silebilirsiniz.

    8. KOLTUK TOZUNA SON
    Elektrik süpürgeniz yoksa ve koltuklarınızın tozunu almanız gerekiyorsa, şu yöntemi uygulayın; tozunu alacağınız eşyanın üstüne nemli bir bez yayın, beze sopa ile vurarak tozunu çıkarın. Çıkan toz nemli beze yapışacağından hem oda tozlanmaz, hem de koltuğunuz tertemiz olur.

    9. MİS KOKULU GİYSİLER
    Elbiselerinizin güzel kokmasını istiyorsanız, pamuğu kolonya veya parfümle ıslatıp dolabınıza asın. Bu çok basit yöntemle dolabınızdaki diğer giysiler de güzel kokacaktır.

    10. YENİ DİŞ FIRÇASINI DEZENFEKTE EDİN
    Yeni satın aldığınız diş fırçasını kaynar suda dezenfekte etmeden kullanmayın. Fırçanızı kaynar suda birkaç dakika tutmanız yeterli olacaktır.

    11. KAPI VE ÇERÇEVE TEMİZLİĞİ
    Ellerinizin beyaz veya açık renge boyanmış kapı ve tahtalar üzerinde nasıl kötü izler bıraktığını bilirsiniz. Tahta eşyalar böyle kirlendiği zaman yapacağınız işlem şundan ibaret: Çiğ bir patatesi ortadan ikiye bölün ve lekeli bölgeye hafifçe sürün. Lekeler yok olacak ve ahşap eski haline dönecektir. Ayrıca tahta eşyayı temizlemek için iki çorba kaşığı çayı kaynar su içine atın. Su soğuduktan sora renkli kapı veya tahta eşyayı sünger yardımıyla bu su ile iyice yıkayın. Yumuşak bir bezle de kurutun.

    12. ETİKET İZLERİNDEN KURTULMAK
    Yapışmış etiketleri üstlerine biraz yağ sürerek kolayca çıkartabilirsiniz. Bir başka yöntem ise fön makinesini etikete tutmak. Sıcak hava etiketin kolay çıkmasını sağlar.

    13. FİNCAN LEKELERİNİ ÇIKARMAK İÇİN
    Kahve ve çay lekesi oluşmuş fincanlarınızı, limon veya portakal kabuğuna az miktarda tuz döktükten sonra silerek temizleyebilirsiniz.

    14. FIRIN TEMİZLİĞİ İÇİN
    Fırının içini temizlemek için, içine geceden sıcak su ve amonyak dolu bir kap koyun. Sabah kapağını bir süre açık tutun, sonra süngerle silin.

    15. ÜTÜ NASIL TEMİZLENMELİ?
    Ütünüzün altı kirlendiyse, bir parça pamuğu sirkeye batırın; yavaş yavaş ovun. Kirden eser kalmadığını göreceksiniz. Ayrıca ütü sıcakken, altını bir iki damla zeytinyağı damlatılmış nemli bir bezle silerseniz, göz kamaştıracak bir temizlik elde edersiniz.

    16. KAHVE LEKESİ SORUN OLMASIN
    Üzerinize veya halıya kahve döküldüyse, lekeyi soğuk suyla ıslattıktan sonra hemen birkaç damla gliserin ile çitileyin.

    17. LİMON ETKİLİ BİR TEMİZLEYİCİ
    Değersiz olarak gördüğünüz limon kabuklarını güneşli bir yerde kurutursanız, iyi bir temizleme aracına sahip olursunuz. Bu kurumuş kabuklarla, özellikle isli ve yağlı mutfak eşyalarınızı, çelik eşyaları ve bıçakları ovarken, şaşırtıcı sonuçlar alabilirsiniz.

    18. ŞİŞE YAĞINI ÇIKARMAK…
    Yağlı şişeleri yağdan arındırmak için önce deterjanla yıkayın. Sonra durulanan şişenin içine sodalı su koyarak çalkalayın. Beş dakika kadar salladığınız şişenin içine bu sefer içine kahve telvesi ilave edin. Bir süre bu şekilde salladığınız şişenin kısa bir süre sonra yağlardan tamamen arındığını göreceksiniz.

    19. ELDEKİ CEVİZ LEKESİ
    Ellerinizi önce 1-2 dakika sirkeye batırılmış bir pamukla sonra da soğuk suyla temizleyin. Ardından soğuk suyla yıkayın. Ceviz lekesi tamamen çıkacaktır.

    20. SOĞAN KOKUSUNDAN KURTULMAK İÇİN
    Ellerinize sinen soğan kokusundan haşlanmış patatesle kurtulabilirsiniz. Ellerinizi haşlanmış patatesle ovun. Bu işlem kokuları alıp götürecektir.

    21. ÇEKMECE İÇİ NASIL TEMİZLENMELİ?
    Eğer çekmecelerinizi temizlerken içini boşaltmak istemiyorsanız, elektrik süpürgenizin ucuna ince çorap geçirin. Böylelikle tozları kolay yoldan temizlemiş olursunuz.

    22. BEYAZ TÜL PERDELERİNİZİ YIKARKEN…
    Perde ve tüllerinizin ilk günkü beyazlıklarına kavuşmasını istiyorsanız, yıkama suyunun içine iki yemek kaşığı toz şeker ekleyin. Beyazlıklarına hayret edeceksiniz!

    23. ÜTÜ ISISINI NASIL AYARLAMALI?
    Öncelikle ütülemeye en düşük ısıyla başlayın. Kumaş için gerektikçe ısıyı yükseltin. En yüksek derece ile bitirin. Karışık kumaşlarda ısıyı en narin kumaşa göre ayarlayın (Gerekirse ortalama bir sıcaklık ayarı kullanabilirsiniz.)

    24. BEMBEYAZ ÇARŞAFLAR
    Beyaz çarşaflarınızı yıkarken en büyük düşmanınız klorlu çamaşır sularıdır. Çünkü kumaşı hem yıpratır hem de sararmasına neden olur. Eğer beyazlatmaya ihtiyaç duyuyorsanız, oksijen-bazlı çamaşır suyu kullanın. Kullanım talimatında elde yıkanması gerektiği yazıyorsa öyle yapın. Yumuşak bir sabun kullanın. Sıkmayın, asın ve kurumaya bırakın. Çarşaflarınızı kuru, temiz yerlerde saklayın.

    25. BANYO TEMİZLEMEYE NEREDEN BAŞLAMALI?
    Önce çöp kutularını boşaltın. Ardından yerde ve köşelerde birikmiş kirleri, dökülmüş saç ve tüyleri süpürün. Klozeti ve musluğunuzu dezenfektan ürünle temizleyin. Musluğu temizlerken yanındaki aparatları da unutmayın. Son olarak da fayansları, duvarları ve tavanı silerken bütün iz ve kirleri çıkardığınızdan emin olun. Önce su tutup daha sonra kurulayarak daha kesin bir sonuç almanız mümkün. Son olarak banyonuzda bulunan aynaları temizlemeyi de ihmal etmeyin.

    26. KRİSTALLERİNİZ PARLASIN
    Kristallerin ışıl ışıl parlaması mümkün. Bunun için yapmanız gereken çok basit; kristallerinizi yıkadıktan sonra durulama suyuna biraz sirke ekleyin. Sonuca şaşıracaksınız.

    27. KOLTUKTAKİ ŞARAP LEKESİ
    Koltuğunuzun üstüne dökülen kırmızı şarap, tadınızı kaçırmasın. Çünkü bu lekelerden kurtulmanın bir yolu var. Ancak bunun için hızlı davranmanızı tavsiye ederiz. Şarabın döküldüğünü fark ettiğiniz anda lekenin üzerinde evinizde varsa az miktarda beyaz şarap dökün. Ya da şarabı emmesi için şarap kumaşa karışmadan ya da kumaş üzerinde kurumasına fırsat vermeden lekenin üstüne karbonat dökün. Karbonat yoksa tuzu deneyin. Daha sonra soğuk su ve süngerle lekeli yeri silin.

    28. YANMIŞ SÜT KOKUSU CANINIZI SIKMASIN
    Sütü ocakta unutup yakmak hepimizin başına gelebilecek bir kaza. Yanan sütün yaydığı kokuya tahammül etmek ise sabır işi. Bu sabrı göstermek istemiyorsanız, yapacağınız şey çok basit: Yanmış süt kokusundan kurtulmak için sütü ısıttığınız kabın üzerine ıslak bir bez koyun. Bunu vakit kaybetmeden yapın ki, bez kokuyu hemen emebilsin. Gerekirse bezi çeşme altında ıslatıp suyunu sıkarak kap üzerine birkaç kez örtün. Süt kokusunun yok olduğunu göreceksiniz.

    29. CAM KIRIKLARINI DERT ETMEYİN
    Evde cam bir eşyanız kırıldığında küçük parçaları kolayca toplayabilmek için ıslak pamukla kırıkların saçıldığı bölgeyi temizleyin. Neredeyse gözle görülmeyecek kadar küçük parçalar bile pamuğa takılacaktır.

    30. MANGAL IZGARASINI TEMİZLERKEN…
    Mangal ızgarasını temizlemeyi gözünüzde büyütmeyin. Izgara üzerine yapışmış artıklar için ızgara ılıkken nemli bir gazete kağıdına sararsanız, artıkların yumuşayıp kendiliğinden döküldüğünü göreceksiniz.

    31.SARIMSAK KOKMAYIN
    Bol sarımsaklı nefis bir mantının ardından vicdan azabı gibi üzerinize çöreklenen sarımsak kokusunu sorun etmeyin. Mantı keyfinin ardından ağız kokusu endişesiyle artık konuşmaya çekinmenize gerek yok. Elbette sarımsak kokusu dahil tüm kötü ağız kokularından korunmak için dişlerinizi iyice fırçalamalısınız. Ayrıca sarımsağın ardından maydanoz yaprağı çiğnemek de işe yarar.

    32. BALIK KOKUSUNDAN NASIL KURTULMALI?
    Dondurulmuş balığın kötü kokusunu almak için balığı kızartmaya başlamadan önce süte batırabilirsiniz. Kokudan eser kalmadığını göreceksiniz!

    33. LAHANA KOKUSUNA SON
    Lahananın sağlığımız için faydaları elbette saymakla bitmez. Ancak bu faydalı sebzenin pişerken etrafa saldığı koku, evimizin kötü kokmasına sebep olur ve canımızı sıkabilir. Ancak bu kötü kokudan kurtulmak mümkün. Bunun için lahanayı pişireceğiniz tencerenin içine küçük parçalar halinde kestiğiniz ekmek parçalarını atın. Ekmeklerin yemeğe karışmaması için ekmekleri küçük bir paketin içine koymanızı tavsiye ederiz.

    34. HALIDAKİ SİGARA LEKESİ
    Halıdaki sigara lekesini çıkarmanın en etkili yolu, lekenin oluştuğu yeri zımpara kağıdı ile yuvarlak hareketlerle silmektir. Daha sonra varsa halı yıkamada kullanılan bir deterjanla da ikinci silme işlemini gerçekleştirebilirsiniz.

    35. MİS KOKULU BİR GARDIROP
    Giysilerinizin hoş kokması için gardırobunuzun içine bir torba içinde sabun koyun. Gardırobunuzun kapağını sıkıca kapatın. Birkaç gün sonra tüm giysilerinize mis gibi sabun kokusu sinecektir.

    37. IŞIL IŞIL ÇAYDANLIKLAR
    Çaydanlığınızın içinde biriken kireç tortusundan kurtulmak için çaydanlığın içinde 15 dakika kadar sirke kaynatın.

    38. PARILTISIYLA KISKANDIRAN FAYANSLAR
    Banyo fayanslarınızın parlamasını istiyorsanız, onları sık sık temizlemeniz gerekir. Banyonuzdaki fayans ve seramikleri temizlemeden önce musluğu sıcak su yönünde çevirerek bir süre banyonun buharla dolmasını sağlayın. Buhar, kiri yumuşatacağı için işinizi kolaylaştırır. Temizlik yaparken mikrop öldürücü ürünler iyi birer seçim olacaktır. Ancak bu ürünleri kullanırken banyonuzun kapı ve pencerelerini açık bırakın ki, soluduğunuzda sağlığınıza zarar vermesin.

    39.MİS KOKULU EVLER
    Evinizin her zaman güzel kokmasını istemez misiniz? Kim istemez ki! Bunun için yapacaklarınız çok basit. Ancak öncelikle nasıl bir koku istediğinize karar vermiş olmanız gerekiyor. Lavanta, vanilya ya da turunçgillerin farklı etkileri var. Vanilyalı oda spreyleri ya da mumlar evinize huzurlu bir hava katar. Özellikle girişe kokulu mum koymak iyi bir fikir. Turunçgiller mutluluk hormonlarını etkiler. Portakal kabuğunu sehpa üzerine koyup yanına küçük bir mum yakarsanız, etrafa kokusu hemen yayılır. Lavantanın
    ise rahatlatıcı etkisinden faydalanmak için boş bir sprey kutusunun içine kaynar su ve lavanta yaprakları atarak bu doğal spreyi hemen istediğiniz odalara sıkabilirsiniz.

    40. TENCERE YANIĞI NASIL TEMİZLENİR?
    Yanan tencere can sıkıcı olabilir. Ancak nasıl temizleyeceğinizi bilirseniz, bu o kadar canınızı sıkan bir soruna dönüşmez. Bunun için tavsiyelerimize kulak verin. Öncelikle yanan tencereyi su ile doldurun. İçine bir miktar bulaşık deterjanı ekleyip kaynamaya bırakın. Fokurdamaya başladıktan sonra birkaç dakika daha tutup ocaktan alın. Tencereyi içindeki suyla birlikte bir saat kadar bekletin. Daha sonra bir sünger yardımıyla silerek tüm kalıntılardan arındırabilirsiniz.

     

    İnşaat Sonrası Temizlik Nasıl Yapılır? Tıklayın !

  • Beyaz Eşyalardaki Çizikler Nasıl Giderilir?

    Beyaz Eşyalardaki Çizikler Nasıl Giderilir?

    Beyaz eşyalar oldukça pahalı ürünlerdir. Çoğu zaman evladiyelik olarak alınan beyaz eşyalardaki çizikler nasıl giderilir? doğru yöntemler ile bu sorundan kurtulmak mümkün.

    Beyaz Eşyalardaki Çizikler Nasıl Giderilir?

    Beyaz Eşyalardaki Çizikler Nasıl Giderilir? | 1

    Beyaz eşyalarınızda çizikleri onararak çiziklerden kurtulmanız mümkündür. Özellikle taşınma, çocukların çizik bırakması gibi durumlarda beyaz eşyalarda lekeler yada hasarlar oluşabilir. Gözünüzü rahatsız eden bu durumdan kurtulmanız oldukça kolay.

    Beyaz eşyalardaki çizikler çelik kısmın paslanmasına neden olabilir. Ayrıca ileri boyutlarda ömrünün kısa olmasına neden olabilir.

    Beyaz Eşyalardaki Çizikleri Kapatma

    Çelik kısımlardaki çizikleri kapatmak için çizik kapatıcıları tercih edebilirsiniz. Eşyanızın rengine uygun olan renkte çizik kapatıcıları kullanabilirsiniz. Hafif çizikleri bu yöntem ile kapatabilirsiniz. İster fırça istersenizde tüp şeklinde satılan kapatıcıları kullanabilirsiniz.

    Beyaz eşyalardaki çizikleri kapatırken uygulanacak bölgenin kuru ve temiz olmasına dikkat edin. Ürünü uygulayın. Bir defa kullanmak yeterli değilse kuruduktan sonra tekrarlayın.

    Eğer beyaz eşyanız gri yada beyaz dışında bir renkte ise cila tarzında satılan ürünlerden kullanabilirsiniz.

    Beyaz Eşyalardaki Çizikler Nasıl Giderilir? | 2

    Beyaz Eşyaları Uzun Süre Kullanabilmenin Püf Noktaları

    Beyaz eşyaların bakımlarını düzenli olarak yaptırın.

    Kullanım talimatlarına uyun. Çamaşır makinası gibi ürünlerde dinlendirerek kullanın. İçerisinin nemli kalmaması için  çamaşırları çıkardıktan sonra kapağı açık bırakarak içinin nemlenmesine engel olun.

    Beyaz eşyalarınızı taşınma sırasında köpükler ile sarın. Böylece çizilmesini engelleyebilirsiniz.

    Buzdolabı gibi beyaz eşyalarda magnetler çiziklere neden olabilir. Altı keçe olan magnetleri tercih edebilirsiniz

  • Mobilyalardaki Yapıştırıcılar Nasıl Çıkarılır?

    Mobilyalardaki Yapıştırıcılar Nasıl Çıkarılır?

    Duvardaki yada mobilyalardaki yapıştırıcılar nasıl çıkarılır? Çocukların yapıştırdığı yada yanlışlıkla yapışmış olan yapışkanlar çıkarırken büyük zorluk çıkarır ve leke bırakır. Bu sorundan kurtulmak için neler yapılabilir.

    Mobilyalardaki Yapıştırıcılar Nasıl Çıkarılır?

    Duvara, mobilyalara, halılara yapışmış olan yapışkanlardan bazı basit püf noktaları ile kurtulmak aslında çok kolaydır. Çirkin bir görünüm oluşturan yapışkanlardan kurtulmak için öncelikle nemli bir bez ile alanı silmelisiniz. Bu bez mobilyaları yada duvarı çizmeyecek bir bez olmalıdır.

    Mobilyalardaki Yapıştırıcılar Nasıl Çıkarılır?
    Mobilyalardaki Yapıştırıcılar Nasıl Çıkarılır?

    Krem Temizleyeciler

    Krem temizleyecileri nemli bir bezin üzerine sürün. Çok şiddetli ovamayın. Bu çizilmelere neden olabilir.

    Sirke

    Çok inatçı lekelerde doğal ev sirkesi kullanabilirsiniz. Ev sirkesini hafifçe sürün ve biraz sürün sonrasında dairesel hareketler ile ovun.

    Vazelin

    Vazelin bir çok alanda kullanıldığı gibi leke çıkarma konusunda da başarıyla kullanılabilir. Özellikle mobilyalarda kullanıma uygundur. Vazelin ile hafifçe ovun.

    Türk Kahvesi

    Kahverengi yada koyu renk moibilyalardaki yapışkanlardan kurtulmak için üzerine biraz sirke ve türk kahvesi dökün. Ovarak temizleyin. Bu mobilyalarınız için doğal bir cila özelliğine de sahiptir.

    Açık Renk Duvarlarda

    Duvarda kullanılacak ürünlerden biri de talk pudrası olabilir. Önce talk pudrasını dökün ve sonra sürün. Sonrada duavrdaki boyayı etkilemeyecek bir bez ile yavaşça silin.

    Sabun

    Mobilyalarda sabunlu bir bez hazırlayarak silin. Bu işlemi birkaç defa yenilemeniz gerekebilir. Ancak duvarlar için en sağlıklı yapışkan çıkarma yöntemlerinden biridir.

  • Fayans su lekesi nasıl çıkar

    Fayans su lekesi nasıl çıkar

    Banyo ve mutfaktaki fayanslardaki kireç lekeler nasıl çıkar diye düşünüyor olabilirsiniz. Evdeki doğal malzemeler ile fayans su lekesi nasıl çıkar? Doğal malzemeleri kullanarak hızlı ve etkili temizlik sağlayabilirsiniz.

    Fayanslardaki su lekeleri nasıl çıkar?

    Banyo ve mutfakta musluk kenarlarında ve fayanslarda oluşan lekeler için yapılabilecek doğal tarifler listesi hazırladık. Bu tariflerin en önemli özelliği ise pahalı yüzey temizleri ile aynı etkiyi gösterebiliyor olmasıdır.

    Fayanslardaki su lekeleri nasıl çıkar?
    Fayanslardaki su lekeleri nasıl çıkar?

    Kabartma Tozu : 1 çorba kaşığı kabartma tozunu kren gibi olacak şekilde su ile karıştırın. Lekeleri yuvarlak hareketler ile ovun.

    Karbonat : Bir temizlik bezinin üzerine az miktarda karbonat dökün. Karbonat güçlü yapısı ile kireçleri bir- iki dakika içinde söküp atacaktır.

    Beyaz Sirke : Bu malzemeyi isterseniz bir sprey şişesine koyup  su ile karıştırın. İstersenizde tek başına kullanabilirsiniz. Lekelerin üzerine sıkın hemen silebilirsiniz

    Limon : Limonun bir çok temizlik malzemesinde kulllanındığını biliyoruz. Yarım limonu lekeli bölgeye sürün. Güzelce ovun.

    Fayans su lekesi nasıl çıkar
    Fayans su lekesi nasıl çıkar

    Diş Macunu : Diş macunu başlı başına leke söktürücüdür. Sizde onun bu özelliğinden yararlanabilirsiniz. Bir süngerin üzerine diş macunu sürün ve ovun. Oldukça hızlı bir çözüm olacaktır.

    Vazelin : Cilt için kullanılan kremi belki kullanmak istemeyebilirsiniz ancak tarihi geçmiş böyle bir kreminiz varsa kireç lekeleri için kullanışlı olabilir.

    Araba Yüzey Cilaları : Arabanızı temizlemek ve parlatma için kullandığınız bu cilalar fayans lekeleri üzerinde de kullanılabilir. Üretim amacı leke çıkarmak olduğu için kullanışlıdır.

    Tuz : Evde en kolay ulaşabileceğiniz tuz güçlü yapısı ile kireç lekelerini hemen çıkartabilir.

  • Çantadaki yağ lekesi nasıl çıkar?

    Çantadaki yağ lekesi nasıl çıkar?

    Katıldığınız bir davette veye önemli bir iş yemeğinde çantanıza yağ dökülürse sakın üzülmeyin. Bu yöntem sayesinde çantadaki yağ lekesinden kolaylıkla kurtulabilirsiniz

    Çantadaki yağ lekesi nasıl çıkar?

    Çantanın üzerine damlayan yağ lekeleri kötü bir görüntüye yola açabilir. Hatta önemli bir iş yemeğinde iseniz bu durum canınızı sıkabilir. Fakat üzülmeyin önereceğimiz bu pratik yöntem sayesinde çantadaki yağ lekesinde kurtulabilirsiniz.

    Peki çantadaki yağ lekesi en pratik yöntem ile nasıl çıkar?

    Çantanızın üzerine damlayan yağ lekesini çıkarmak için herhangi bir markanın bebek pudrasını kullanabilirsiniz.

    Pudrayı lekenin üzerine dökün ve bir iki saat bekleyin. Eğer çıkmadıysa tekrar temizleyip tekrar aynı uygulamayı yapın. Sonuca sizde inanamayacaksınız.

  • Ben aldırmak sağlıklı mı?

    Ben aldırmak sağlıklı mı?

    Vücuttaki benler kimileri için güzelliğine güzellik katan bir aksesuar olarak görülse de, kimileri içinse psikolojik ve estetik açıdan rahatsızlık verebilir. Dolayısıyla kişi bu görüntüden kurtulmak isteyebilir. Önemli olan nokta benlerin iyi huylu ya da kötü huylu olup olmadığının saptanmasıdır. İmep Estetik’ten Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Y. İlker Manavbaşı, basit müdahalelerle istenmeyen benlerden kurtulmanın yollarını anlatıyor.

    Birçok insanın vücudunda koyu renkli lekeler mevcuttur. En çok fark edilen benler, vücudun farklı bölgelerinde genellikle koyu renkli ve deriden kabarık şeklinde olanlardır. Vücuttaki benler genellikle 20-80 adet civarındadır. Bu durum genetik faktörlere de bağlı olabilir. Güneş ışınlarına fazla maruz kalmak da ben oluşumunu tetikleyebilir. Benler iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere iki gruba ayrılır. Bu sebeple ameliyat öncesi mutlaka benlerin tespit edilmesi gerekir. Bu sayede ileride yaşanacak olası kötü sonuçların önüne geçilebilir.

    Benlerin alınması kanser riski oluşturmaz
    Kişiyi estetik açıdan rahatsız eden bu benlerden basit müdahalelerle kurtulmak mümkündür. Ancak halk arasında bu benlerin yok edilmesi ile kanser riski oluşacağına dair yanlış bir inanış vardır ve bu yanlış bilgi yüzünden çoğu hasta doktora başvurmaz. Oysaki bu konu hakkında en sağlıklı bilgi, uzman bir estetik cerraha başvurularak alınmalıdır. Uzman hekim tarafından doğru şekilde alınan benler hiçbir şekilde kansere sebep olmaz.

    Benlerin değişimine dikkat edilmeli
    Benin kansere dönüştüğünü düşündüren değişimler; hızla büyümesi, şeklinde değişiklik, kaşınma, kabarma, renkte değişim, koyulaşma, çevresindeki deri renginde açılma ve kanama şeklinde fark edilir. Benlerini aldırma korkusu yaşayan hastalar benlerindeki değişime de dikkat etmez. Bu önemsememe kansere dönüşme riskini geç fark etmeye yol açabilir. Bu sebeple benlerin değişimine dikkat edilmeli ve mutlaka uzman bir estetik cerraha başvurulmalıdır.

    Operasyon sonrası hasta normal yaşantısına geri döner
    Ben aldırma ameliyatı cerrahi olarak lokal anestezi altında yapılır. Ve çıkarılan ben mutlaka patolojik incelemeye gönderilmelidir. Vücuttaki benin çıkarılmasıyla oluşan yara özel dikişler sayesinde kapatılır ve bu işlem yaklaşık 30 dk kadar sürer. Operasyon sonrası pansuman yapılarak yara kapatılır. Ben aldırma ameliyatı sonrasında hasta hemen normal yaşantısına geri dönebilir. Ayrıca benlerin lazer, koter gibi işlemlerle yakılması veya dondurulması patolojik incelemeye engel olacağından uygun görülmez.

    Benin bulunduğu bölge önem taşır
    Estetik açıdan benin bulunduğu yer önem taşır. Yanak ortası, burun sırtı/ucu, omuz ve dekolte bölgesi, diz-dirseklerde yapılacak cerrahi müdahaleler sonrası daha çok iz kalabilir. Ancak göz kapakları, dudak ve kulak kenarı, boyun gibi bölgelerde daha az iz kalır. Konusunda uzman bir plastik cerrah tarafından yapılan ben alma operasyonu; kesinin uygun yönde yapılması, benin uygun derinlik ve genişlikte çıkartılması, uygun dikiş tekniği kullanılması ile rahatsız edici görünümden hastanın en az izle kurtulmasını sağlar.

  • Sık rastlanan cinsel sorunlar

    Sık rastlanan cinsel sorunlar

    Bir kadın bir erkek… Bir ömür boyu, aynı yastıkta zor iş… Ekonomik kaygılar, monotonluk, çoluk çocuk derken, bir bakmışsın hayatınızın aşkı bir yabancıya dönüşmüş. Cinsellikse çoktan bir lüks olmuş. Oysa sizi bir arada tutan en önemli bağ “seks”. Cinsel hayatınıza gereken özeni göstermek daha mutlu bir aile hayatını da beraberinde getiriyor.

    Ten uyumsuzluğu
    Araştırma sonuçları bize her bedenin bir kimyası olduğunu gösteriyor. Ve kadın ile erkeğin vücut sıvılarının, ter dahil, birbirleriyle uyumlu olması gerekiyor. Ten uyumunda sorun olmayan çiftler, birbirlerini arzular, gün içinde özler ve “cinsel aşk” diye tanımladığımız tutkulu duyguyu yaşarlar. Eğer çiftler arasında cinsel aşk varsa en sorunlu evliliği bile kurtarmak mümkün olabiliyor. Ama bakıyorsunuz evlilikte çok büyük sorunlar yok ama cinsel aşk da yok, yani ten uyumları sıfır, o zaman evliliği kurtarmak ne yazık ki imkansız oluyor.

    Çiftlerin Seks Hayatında Vücut Saatlerinin Uyumsuzluğu: Erkeklerin büyük çoğunluğunun sabah saatlerinde seksi seçtiklerini biliyoruz. Erkeğin sabahları erekte olarak uyanmış olması bunun en etkin sebeplerinden biri. Kadınlarsa daha romantik olduklarından ötürü akşam saatlerinde eşleriyle sevişmeyi arzu ediyor. Kadın danışanların şikayetleri genelde şöyle oluyor: “Eşim sabahları benimle sevişmek istiyor. Onun için hava hoş tabii. Duşunu alıp çıkacak. Oysa ben banyoya gireceğim, saçımı kurutucağım, ardından kahvaltı hazırlayacağım, çocukları okula göndereceğim ve sonunda ben de işe gideceğim. Oysa akşam el ayak çekildikten sonra seks yapmak benim için çok daha zahmetsiz ve duygu dolu.” Erkeğin mantığıyla kadının duygusallığının çatıştığı nokta burası oluyor genelde. Yirmi küsur yıllık terapi deneyimimde yalnızca bir ya da iki kadın sabahları sevişmek istediğini söylemiştir.

    Çiftlerden birinin cinsel isteksizliği
    On çiftten ikisinde görülen cinsel isteksizlik, elbetteki çiftlerin cinsel yaşamını oldukça olumsuz etkiliyor. Kimi zaman kadın, kimi zamansa erkekte görülen cinsel isteksizliğin birden fazla sebebi olabiliyor. Takıntılı kişiliklerde cinsel isteksizliğe daha fazla rastlıyoruz. Eşinin ağız kokusu, diş yapısı, bedenindeki kusurlar, göbekli olması, fazla tüylü olması, vücuttaki bir leke ya da biçimsizlik cinsel isteksizliği tetikleyen nedenlerin başında geliyor. Ayrıca kadınların en büyük şikayetlerinden biri, eşlerinin vücut temizliklerine dikkat etmemesi. Kesilmemiş, içi kirli tırnaklar, ter kokusu, fırçalanmamış dişler ve ağız kokusu kadınlarda isteksizlik yaratabiliyor. Kadınların Cinsel Cezaya Başvurmaları: Kadınlar öfkelendikleri zaman bu öfkelerini biriktirme özelliğine sahiptir. Kadının detaycı ve analizci bir beyne sahip olması ve geçmişte yaşanan olayları, söylenen sözleri ve davranışları unutmaması, evlilikte sıkıntı yaratan sebeplerin başında geliyor. Kadının eşini değiştirmek istemesi ve erkek değişmedikçe öfkelenmesi de etkin nedenlerden biri. Kadın özellikle de Türk kadını eşini cezalandırmak için cinsel yasağa başvuruyor. Hele ki eşinin libidosu yani cinsel enerjisi yüksekse, kadın eşini cinsellikten uzak tutarak cezalandırdığını düşünüyor ama hiç kuşkusuz bu, doğru bir yol değil. Çiftler arasında zamanla cinsel soğukluk oluşabiliyor ve aldatmaya kadar giden daha büyük sorunlar oluşabiliyor.

    Kadınlarda vajinismus
    Bu, kadının cinsel ilişki sırasında vajinasındaki kasların kasılıp eşinin girişine izin vermemesidir. Çoğunlukla korkudan, özellikle de ilk gece korkusundan oluşan bir rahatsızlıktır. Genç kızlarımızın cinsel tabularla baskılanması, cinselliğin ayıp günah olarak gösterilmesi, bekaret sendromu ve cinselliğin zevk almak değil de acı çekmek olarak yüklenmesi vajinismusun nedenlerinin başında geliyor. Yıllarca evli olup da eşiyle cinsel ilişkiye giremeyen pek çok kadınımızın olması, çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Psikoterapi ve gerekiyorsa ilaç tedavisiyle başarılı sonuçlar alınabiliyor.

    Erkeklerde erken boşalma
    Eğer fiziksel bir sorundan kaynaklanmıyorsa, erken boşalmanın sebeplerinde de yine psikolojik baskıyı görüyoruz. Toplumun ve ailenin damat adayından, eşini mutlu etme beklentisi ve baskısı, mutlaka “İlk gecede kızlık zarını bozacaksın” yüklemeleri, zaten heyecan içinde olan erkeğin sinir sisteminde yıpranma yarattığından, “ya başaramazsam kaygısı” yüksek olur ve erken boşalma gerçekleşir. Bir kez erken boşalan erkek, yine başarısız olacağım kaygısını oldukça yoğun yaşar ve eşiyle cinsellikten adeta kaçar. Erkekliğinin onuruna yediremediği için de bunu kimseye söylemez ve doktora gitmez. Tıpkı vajinimusta olduğu gibi evli olup da senelerce eşine dokunmayan, ayrı yataklarda yatan erkekler vardır. Günümüz tıp dünyasında tedavisi çok basit olan erken boşalmayla ilgili yine psikoterapi ve ilaç işbirliğine başvuruyoruz.

    Birinci adım sorunların üzerini örtmek değil çözmeye karar vermek
    Eşler arasında sorunların olması, özellikle de evlilikteki cinsel yaşantıda sorun yaşanması dünyanın sonu değildir. Ten uyumsuzluğu haricinde tüm cinsel sıkıntıların çözümü vardır. Yeter ki çiftler bu sorunlarına sahip çıksın. Burada birkaç altın öğüt verebiliriz:
    Sorundan kaçmayın, üzerini örtmeyin ve çözümü ertelemeyin. Unutmayın ki üzerini örttüğünüz ve çözümünü ertelediğiniz sorunlarınız kısa bir süre sonra size iki veya üç katı sıkıntıyla geri dönecektir.
    Eşinizle birlikte yaşadığınız sorununuzdan dolayı, sadece eşinizi suçlamayın. Tüm suçu eşinize yükler ve çözümü ondan beklerseniz, haksızlık etmiş olursunuz ve çözüme de ulaşamazsınız. Karşı tarafı suçlama davranışınızdan vazgeçin.
    Sorununuza sahip çıkın. Unutmayın ki evlilik ve cinsellik iki kişiliktir. Her ikiniz de bu sorundan sorumlusunuz, suçlu değil.
    Birlikte çözüm üretmeye çaba gösterin. Eğer çözümsüz kalıyorsanız bir uzmana ya da evlilik terapistine başvurun. Yardım almaktan çekinmeyin.

    Birbirinizi suçlamayı değil, konuşmayı seçin
    Kavga ve suçlama da bir iletişim yoludur, çiftler birbirlerine duygu ve düşüncelerini bu şekilde de iletebilirler. Ancak bu yol, yıkıcı ve evliliği zedeleyici, sevgiyi örseleyici bir yoldur. Sağlıklı iletişim için;
    Birbirinizi dinleyin, karşı tarafın sözünü kesmeyin. • Birbirinizle empati kurun, eşinizin yerine geçip onu anlamaya çalışın.
    Birbirinizden beklentilerinizi gözden geçirin ve ne kadar gerçekçi olup olmadığını değerlendirin.
    Eşinize karşı önyargılarınızı törpüleyin.
    İletişimin sadece konuşmak değil dinlemek olduğu gerçeğine gözden kaçırmayın.
    Eşinizle tartışmalarınız olacaktır ama asla aşağılayıcı, kırıcı konuşmayın, küfürleri lugatınızdan çıkarın.

    Kadınlar duygularının, erkekler iç güdülerinin doyurulmasından yana
    Cinsellik en temel içgüdümüz ancak bu içgüdünün duygularla süslenmesi gerekiyor. Erkekler eşlerinin işveli cilveli olmamasından, soğuk olmasından şikayet eder en çok. Kadınlarsa eşlerinin kendilerine duygusal yaklaşmadığından yakınır ve bu yüzden soğuk davrandıklarını söyler. Kadın danışanlarımın biri şöyle demişti: “Eşim normal zamanda benimle ilgilenmez. Gün içinde aramaz. Eve gelince ne yaptın bugün, diye sormaz. Ama ben mutfaktayken gelir arkamdan sarılır. İşte o an kendimi çok kötü hissederim. Sadece şimdi mi aklına geliyorum diye itelerim çoğu zaman.” Bu anlamda kadınlar haklı. Erkekler cinselliği sadece içgüdü yani hayvansı yanlarıyla yaşamasalar da duygularını işin içine katsalar, cinsel hayatları daha keyifli olacak ve eşleri soğuk kadın olmaktan çıkacak. Tabii burada kişilik yapıları da etkin rol oynuyor. Evlenmeden önce o kadın çok sıcakkanlı ve istekliydi de, evlenince mi öyle oldu? Çiftler birbirlerinin kişilik yapılarını da iyi değerlendirmeliler.

    Tutukusuzluk ve monotonluk cinsel hayatı öldürür
    Evliliklerde %70 gibi önemli bir oranı kaplıyor cinsel hayat. Çiftlerin birbirine tutkularının bitmesi ve monotonluk cinsel hayatın iki güçlü katili. Çiftler cinsel hayatlarını renklendirmek için neler yapmalı?
    Tutkularınızı öldürmeyin. Tutku kendiliğinden yaşamaz, onu beslemeli ve özen göstermelisiniz. Birlikteliğinize özel zamanlar ayırmalısınız.
    Cinselliği sadece yatak odanıza hapsetmeyin. Evinizin her köşesi cinselliğe açıktır. Monotonluk cinsel hayatınızın en büyük düşmanıdır.
    Birbirinizle cinselliği konuşmaktan utanmayın. Hoşunuza giden ve gitmeyenleri eşinize söyleyerek onu yönlendirin. Kimse kimsenin beynini okuyamaz!
    Eşinize gücenebilir hatta kırılabilirsiniz ama yatağa asla küsmeyin. Eşinizi cinsel yasakla cezalandırmayın.
    Anne baba rollerinizi bir kenara bırakıp eşinizle baş başa hafta sonu tatilleri yapın.
    Renkli bir cinsel yaşam için yaratıcılık gerekir. Bu konuda hayal gücünüzü harekete geçirin.
    Her şeyi karşı taraftan beklemeyin, siz de planlar yapın. Özellikle kadınlar cinselliği başlatmaya utanır. Bu önyargınızdan vazgeçin.

  • Güzelleşmek uğruna yapılan hatalar

    Güzelleşmek uğruna yapılan hatalar

    Güzelliğinizi etkileyen ve uygulamanız gereken kurallar…

    1. Çok fazla ürün kullanmak
    Cilt kuru olduğunda, her türlü nemlendiriciyi kullanabileceğimizi zannederiz. Ama maalesef yanılırız. Nemlendirici hem cilt tipimize uymalı hem de kendi isteğimizi karşılamalıdır. Öneri üzerine krem veya nemlendirici kullanılması sakıncalıdır. Cildinizden çok kuru veya çok yağlı diye şikâyetçiyseniz, Dermatolog yardımı almalısınız.

    2. Kaşları aşırı yolmak
    Kaş, yüzün en belirleyici simgelerinden biridir. Kaş aldırırken kendi yaşınıza uygun olarak aldırmalısınız. Fazla ince kaş; yüzünüzü fazla olgun veya fazla genç gösteriyorsa anlayın ki bu kaş tipi sizin yaş sınırınızı yansıtmıyor. Yaş kadar yüz tipinizde çok önemli bir husus. Yüzünüz yuvarlak, belirgin hatlara sahip ise kavisli bir o kadar da kalın kaş kullanmalısınız. Yüzünüz ince ve narin hatlara sahip ise kaş boyu daha ince bir o kadar da orta kalınlıkta kaşlar tercih edilmelidir.

    3. Kırık uçları kesmek
    Kırıkları aldırırken, saçımı yıpratmıyorum, zarar vermiyorum zannediyoruz. Ve zannederken de büyük bir yanılgıya kapılıyoruz. Kırıkları sürekli aldırmak, saçın kendi has yapısını bozar ve kırıkların daha çabuk çıkmasını sağlar. Bunu önlemek için yılda 2 kere kırıklarınızı aldırmalısınız.

    4. Fazla bronzlaşmak
    Bazı kadınlar bronz teni yazdan sonra kışın da devam ettirip, solaryum merkezlerinin kapılarını çalıyor. O kapıları çalarken tenine ne zararlar giriyor, bilmiyorlar tabii. Yaz-kış bronz kalan bayanların yaşları ilerledikçe tenlerinin sakladıkları zararlı maddeler, kahverengi benekler olarak olarak kapılarını çalacak.

    5. Makyajlı yatağa girmek
    Makyajlı uzun bir günün ardından, yatağa girmeye hazırlanırken yapmanız gereken tek bir şey var; makyajlı yüzü temizleme. Makyajlı yüz ile yattığınızda yüzünüz kimyasal maddeleri derinizde toplar, yüzünüzdeki enzimlerin içine girmeye hak kazanır. Bu olayda yüzünüzün erkenden sarkmalara yol açıp, erkenden yaşlanacağınızın belirleyicisidir.

    6. Siyah lekeleri yok etmek
    Öfkeyle sıktığınız bir siyah nokta zararsız gibi görünebilir ama aslında daha derin bakterileri iterek, yüzünüzde enfeksiyona yol açar. Daha da kötüsü, bu uzun süreli iltihapların ortaya çıkmasına yol açar. Siyah noktaları sıkmak yerine, onları nasıl yok edebilirim düşüncesine kapılıp, çıkış yolları aramalısınız.

  • Ciltteki lekeler için yumurta maskesi

    Ciltteki lekeler için yumurta maskesi

    Yumurta maskesi ile cilt lekelerinin, güneş lekelerinin, sivilce ve aknelerin yok olmasını sağlayabilirsiniz.

    Bir kâsenin içine 2 adet yumurtanın sadece akını kırın, 2 kahve kaşığı limon suyu ekleyin.
    Üzerine, maske koyuluğunu alacak şekilde, pirinç unu dökün ve karıştırın.Ardından bu yumurtalı maskeyi yüzünüze sürerek, kuruyana kadar tutun. Kuruyan yumurtalı maskeyi ılık su ile yıkayıp, yüzünüze gül suyu sürün.

    Bu maskeyi Haftada 1-2 kez uygulayabilirsiniz.

    Lekeler, Çiller ve Cilt Rengi Sorunları için tıklayın !

  • Sahte parfüm kullananlar

    Sahte parfüm kullananlar

    Sahte parfüm kullananlarda cilt lekenmeleri ortaya çıkabiliyor. Bu kalıcı lekenmeler, hemen ortaya çıkmadığı için anlaşılamayabiliyor

    İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr. Burhan Engin, orijinal parfümde birçok kimyasal madde bulunduğunu, sahte üretimlerinde ise bu oranın ve çeşidin daha fazla olduğunu belirterek “Sahte parfüm kullanmak cildinize, derinize, en hassas bölgelerinize zarar verme anlamına geliyor” dedi.

    Doç. Dr. Engin, orijinal parfümlerin büyük firmalar tarafından denetlendiğini, insan sağlığını olumsuz etkileyecek etkenlerin en aza indirildiğini kaydederek “Sahteleri ise testler yapılmadığı ve denetlenmediği için insan sağlığını olumsuz etkileyecek maddeler içerebiliyor. Bu ürünlerde antifiriz, alkol gibi ucuz katkı maddeleri kullanılabiliyor” diye konuştu.

    Engin, orijinal parfümlerde bile birçok kimyasal madde bulunduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti: “Sahtelerinde ise bu oran ve çeşit daha fazla. Bu ürünlerin deride en fazla kontakt dermatite yol açtığını görüyoruz. Yani temasa bağlı olarak egzama gibi reaksiyon oluşuyor. Özellikle yanma, kızarıklık, şişlik, birinci derecede yanık gibi etkiler meydana getirebiliyor. Bazen de uzun dönem kullanıldığında özellikle boyun ve yüz bölgelerinde kalıcı lekelenmelere yol açıyor. Aslında sahte parfümlerin hepsini tek tek test edemediğimiz için ne kadar zararlı olduğunu kestiremiyoruz bile. Mesela derinin bir koruyucu tabakası var. Bu belirli bir orana kadar emiliyor. Oran çok önemli yani. Sahte parfümlerde plastik ve kauçuklarda kullanılan bazı kimyasallar da var. Onlar da deriye zarar veriyor.”

    HEMEN ANLAŞILMIYOR
    Burhan Engin, sahte parfüm kullananların “deride kızarıklık ve yanma” şikayetiyle hastaneye başvurduğunu, lekelenmenin ön planda olmadığını anlatarak, kalıcı lekelerin hemen ortaya çıkmadığı için anlaşılamayabileceğini vurguladı.

    Doç. Dr. Engin, sahte parfüm kullanılmaması gerektiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
    “Parfüm kullanırken derinin güneşe temas etmemesi gerekiyor. Sahte parfüm kullanmak cildinize, derinize en hassas bölgelerinize zarar verme anlamına geliyor. Bu parfümlere katkı maddeleri kontrolsüz bir şekilde konulduğu için alerji yapma ve deride uzun süreli değişikliklere neden olma ihtimalleri çok yüksek.”

    Kadın parfümleri bölümümüz için tıklayın !