Etiket: Lazer

  • Sivilce İzleri Nasıl Geçer?

    Sivilce İzleri Nasıl Geçer?

    Sivilce izlerini yok etmek mi istiyorsunuz? İzlerini bir kenara bırakalım kimse yüzünde sivilce olsun istemez. Bunlar yalnızca fiziksel görünümünüzü değil genellikle duygusal yönden de sizi etkiler. Fakat yüzünüzde yara izi ile yaşamaya razı olmak zorunda değilsiniz. Temiz ve pürüzsüz bir cilde sahip olabilmek için yapmanız gerekenler burada.

    Sivilce izlerine engel olmanın en iyi yolu onları yok etmektir. Asla sivilcelerinizi sıkmayın yada patlatmayın, bu sivilcelerin iz bırakmasına yol açar. Cildinizi sürekli temiz tutun ve sivilce üzerine makyaj yapmayın aksi halde daha kötü hale gelecektir. Sivilce izlerini önlemek için önce sivilceleri önleyin ve öncelikle bkz: sivilceler nasıl geçer.

    Sivilce izlerini sağlıklı beslenerek giderin. Evet, bol miktarda su içmek ve meyve sebze tüketmek sivilce izlerini giderebilir. Meyve ve sebzeler cilt sağlığınızı korumak için gerekli vitaminleri sağlarken su ise cildinizin yenilenmesine ve temizlenmesine yardımcı olur. Limon suyu da derinin hızlı değişimine yardımcı olduğundan sağlıklı derinin gelişmesini sağlar.

    Sivilceli ciltler ve çözümleri için tıklayın !

    Ayrıca eczanelerden edinebileceğiniz sivilce izlerini kaldırmaya yönelik ilaçlar sivilce izlerini tedavi etmenize yardımcı olacaktır. Bir diğer seçenek lazer ile cildi yenileme olabilir.

    Bazı insanlar sivilce izlerini ve iltihaplarını yok etmek için buz kullanırlar. Temel olarak buzun soğuğu sivilce izlerini tedavi ederek cildinizi daha az iltihaplı ve pürüzsüz bir hale getirir. Buz küplerini bir bez parçasına sarın ve her gün 15 dakika sivilce üzerinde bekletin.
    Günde iki kez sivilcelere uygulandığında kuşburnu çekirdeği yağı da sivilce izlerini gidermenize yardımcı olur. Kuşburnu çekirdeği yağı aynı zamanda yaşlanma geciktirici (anti-aging) özelliğe sahiptir, cildinizi gençleştirir, kırışıklıkları azaltır ve cildinize doğal bir renk kazandırır.

     

  • Lazerli Diş Beyazlatma

    Lazerli Diş Beyazlatma

    Evde diş beyazlatma nedir, Diş nasıl beyazlatılır, Diş beyazlatmanın zararı var mı, Diş beyazlatma nedir, Ofis tipi diş beyazlatma nasıl yapılır, Kimler diş beyazlatma uygulamasından yararlanabilir, Diş beyazlatma işlemi nerede yaptırılmalıdır ?

    Fototermal Diş Beyazlatma

    Bu yöntemde de yine bir miktar özel bir jel kullanılır. Ancak kimyasal malzemelerle yapılan diş beyazlatmadan farklı olarak

    yüksek enerjili özel bir ışın demeti uygulanır. Işık kaynağı bir seri LED veya diyot-lazer den oluşabilir. Mutlaka

    dişhekimi gözetiminde yapılmalıdır.

    Fotokimyasal Diş Beyazlatma

    Bu diş beyazlatma tekniğinde, beyazlatma jeli bir UV-lamba (mavi ışık) veya bir KTP lazeri (yeşil ışık) kullanılarakharekete geçirilir. Bu metodu diğerlerinden ayıran özellik ise kullanılan ışık kaynağının da ayrıca dişi beyazlatıcıetkisinin olmasıdır (foto oksidasyon). Bu yöntem, dişler üzerinde daha derin bir beyazlatma sağlar. UV-Işık kullanırkençevre dokular (dudaklar, dişetleri, dil vb.) muhtemel yanık yaralanmalarına karşı iyi korunmalıdır. KTP lazeri kullanırkenise yanma riski yoktur, ancak dişetlerinin beyazlatma jelinin sızıntılarına karşı korunması gerekir (gingiva block). KTPlazeri ile beyazlatmanın büyük bir avantajı da; yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda diş minesi üzerinde yan etkileriningözlenmemiş olmasıdır. Diş beyazlatma işlemi sonrasında yapılacak florid uygulanması diş minelerini güçlendirir veçürümeleri önler.

    Ağız – Diş Sağlığı ve Bakımı Konuları için tıklayın !

    Lazer nedir ve nasıl elde edilir?

    Lazerler tek renkli, düz, yoğun, tek fazlı monokromik ışık üreten cihazlardır. Renkli olduğu gibi renksizde olabilir. Budurum görünürlük dalga boyu ile ilgilidir. Bu dalga boyu ve gücü tıptaki kullanım alanını belirler.

    Lazer yardımıyla, elektromanyetik dalgalar güçlenir ve hizalanır. Böylece, tedavi yapılacak bölgede kesici ve yakıcı etkiyesahip, yüksek enerjili bir ışık demeti elde edilir. Lazerlerin kullanım alanları, lazerin dalgaboyuna göre değişmektedir.

    Dışarıdan ışık verme, elektrik akımı geçirmek suretiyle veya kimyasal bir yolla elde edilenenerji, ortamdaki atomlara ulaşır. Bunların bazıları bu enerjiyi emerler. Fazla enerji, atomları kararsız hale getirir.

    Lazerin çalışma prensibi:

    Kendisine bir foton çarpan, uyarılmış ve kararsız atom, fazla enerjiyi foton yayınlayarak verir. Fotonlar, benzer şekildediğer fotonların yayılmasını sağlar. Uyarmalarla ortamdaki fotonlar daha da artar. Atomların hemen hemen hepsi, fotonyaymaya başlayınca kuvvetlenen ışın demeti oluşur. Bu, laser ışınıdır. Laser ışınları yüksek frekanslı olduklarından güneş ışını özelliklerine sahiptir. Ancak laser ışınları tek frekanslıdır.

    Beyazlatılan dişler ne kadar süre beyaz kalır?

    Farklı diş beyazlatma (bleaching) metotlarıyla beyazlatılan dişler bir kaç yıl beyaz kalır. Fakat bu süre kişiden kişiye değişir. Yeme-içme alışkanlıkları, sigara ve fırçalama alışkanlığı dişlerin beyaz kalma süresini etkiler. Şu unutulmamalıdır ki, bleaching her zaman istediğiniz beyazlığı sağlamayabilir. Beyazlama oranı dişlerinizin beyazlatma işlemi uygulanmadan önceki tonuna bağlıdır ve kişiden kişiye değişir. Bu yüzden diş hekiminiz ile beklentilerinizi önceden konuşmalısınız.

    Diş Beyazlatma veya diş ağartma, genel dişhekimliğinde çokça uygulanan bir işlem olmasına rağmen aslına Estetik/Kozmetik Dişhekimliğinin alanıdır. Çok kimse beyaz dişlerle yapılan bir gülüşü çok çekici bulur. Genelde süt dişleri, erişkinlik dişlerinden daha beyazdır. Kişi yaşlandıkça dişlerinin rengi de zamanla daha koyulaşır. Bu koyulaşma diş minelerinin mineral yapısındaki değişimden kaynaklanır. Dişler ayrıca, bakteri pigmentleri ve tütün kullanımından kaynaklanan renklenmelere de maruz kalabilir.

    Beyaz dişler gençlikle özdeşleştirildiğinden estetik görünümlü olmak isteyen kişiler tarafından oldukça arzulanırlar. Ancak şunu belirtmeliyiz ki, abartılı bir beyazlık çoğu durumda estetik olmayabilir. Her zaman için yüz ve ağız yapınıza uygundüşen doğal ton daha estetik olacaktır.

    Klinikte Diş Beyazlatma (Office Bleaching)

    Bu diş beyazlatma yöntemi; dişhekimi tarafından klinikte ve genellikle 40-50 dk kadar süren tek seanslık bir işlemle uygulanır. Yöntem hidrojen peroksitin ısı yada ışık ile aktive edilemesi temeline dayanır.
    Dişe sürülen beyazlatıcı maddenin üzerine beyazlatmayı hızlandıran bir ışın uygulanır.

    Klinik Diş Beyazlatmanın (Office bleaching) Avantajları
    • Bir saatlik tek seans sonrası ortalama 8 -12 ton beyazlama
    • İşlem sonrası hassasiyet hissi çok düşüktür
    • Elde edilen renk uzun süre korunur
    • Dişhekimi tarafından uygulandığından ağız dokularının korunması
    • Günlük alışkanlıklardan vazgeçmeden iyi sonuç (sigara, çay, kahve vb.)

    Evde Diş Beyazlatma (Home Bleaching)

    Ev diş beyazlatması veya matris beyazlatma olarak da bilinmektedir. Uygulaması oldukça kolay, güvenli ve etkin bir diş beyazlatma yöntemidir. Evde Diş Beyazlatma Yönteminin

    Avantajları

    Bu yöntemin tek avantajı diğer yönteme göre daha ucuz olmasıdır.

    Etkili Olduğu Durumlar
    • Sarı, turuncu ve açık kahverengi renklenmeler.
    • Kahverengi fluoroz renklenmeleri.
    • Mine opasiteleri. Aslında mine opasitesine etki etmemesine rağmen, minenin diğer bölümleri beyazladığı için opasite daha az dikkat çekici hale gelir.
    • Ön dişlerin çoklu renklenmeleri.
    • Travma geçirmiş canlı dişlerdeki renklenmeler.

    Evde diş beyazlatma yöntemleri için tıklayın !

  • Sivilceler İçin Bitkisel Doğal Tonik

    Sivilceler İçin Bitkisel Doğal Tonik

    Sivilce, bir başka adıyla akne, günümüzde en sık rastlanan cilt hastalıklarından biridir…

    Sivilce, yağ bezlerinin iltihaplı hastalığı olup, 30-35 yaşlarından sonra geçer.

    Sivicelerden kurtulmanın pek çok yolu olmakla birlikte, kozmetik ürünlere dikkat etmek gerekir. Çünkü, kozmetik ürünlerin sivilceyi besleyici özelliği olabiliyor.

    Ancak, bitkisel tedavi özellikle de, cilt uzmanının önerdiği bitkisel tedavi ile sivilcelerinizden kurtulabilirsiniz.

    Dr. Elif Güveloğlu Sivilceler İçin Bitkisel ve Doğal Tonik öneriyor.

    Sivilceler İçin Bitkisel ve Doğal Tonik :

    1 çorba kaşığı kuru papatya

    * 1 tatlı kaşığı kuru lavanta

    * 3 sap kuru adaçayı

    1 çorba kaşığı kuru karabaş otu

    * 1 çorba kaşığı kuru ısırgan yaprağı

    Bu bitkileri, büyük bir kupanın içine koyup, üzerine kaynar su dökün. Kupanın kapağını kapatıp yarım saat demlendirin. Ardından süzün ve yüzünüzü bu tonikle gün içinde fırsat buldukça silin.

    Bu bitkiler, antiseptik özellikleri en yüksek olan bitkilerdir. Sivilce oluşumunun ana nedeni çeşitli sebeplerle cilt yüzeyinde, hatta, bazen derinlerinde mikrop üremesidir. Karabaş otunun faydası büyüktür. Yalnızca karabaş otunda 50′ye yakın mikrop öldürücü madde tespit edilmiştir.

    Sivilceli Ciltler ve Çözümleri için tıklayın…

  • Cilt Lekelerine Ev Yapımı Maske Tarifi

    Cilt Lekelerine Ev Yapımı Maske Tarifi

    Prof. Dr. Elif Güveloğlu, cilt lekelerinden muzdarip olan bayan ve erkeklerin uygulaması için doğanın eczanesinde bulunan şifalı bitkilerden hazırlanan bitkisel maske tariflerini veriyor. Cilt lekelerine iyi gelen bitkisel maske tarifleri aynı zamanda cildinizin yorgunluğunu da alarak daha canlı ve genç görünümlü bir cilde sahip olmanızı sağlıyor…

    Özel olarak bitkilerden hazırlanan cilt lekelerine iyi gelecek muz maskesinden sizlere bahsetmek istiyorum. Cilt lekeleri için muz maskesi nasıl hazırlanır, nasıl uygulanır ve haftada kaç kez kullanılmalıdır, tüm yanıtlar burada…

    Gelelim cilt lekelerine bitkisel maske tarifinin malzemelerine. Malzeme olarak bir adet uzun yarısını, bir yemek kaşığı kadar kaymağı, bir tatlı kaşığı süzme balı ve bir tatlı kaşığı da nişastayı kullanacağız.

    Yarım muzu önce çatalın arka tarafı ile iyice ezdiriyoruz. Muzu ezdirdikten sonra içine bal ve nişasta ekliyoruz. Koyu bir kıvam alana kadar karıştırıyoruz. Ardından içine kayağı da ekleyerek maskemizi hazır hale getiriyoruz.

    Genellikle maskeleri göz altlarına uygulamaktan kaçınmamız gerektiği söylenir. Ancak Güveloğlu muz maskesinin göz altına da uygulanabilecek bir özelliği bulunduğunu söylüyor. Ancak göz çevresine uygularken kesinlikle gözünüze kaçırmamalısınız. Uygulama öncesi ise cildinizin temiz olması gerekir. Eğer mümkünse önce peeling uygulayın ve sonrasında cilt lekelerini giderici bu maskeyi yüzünüze sürün.

    Muz maskesi ciltte yarım saat bekletildikten sonra ılık su ile temizlenmeli ve hemen ardından cilde gül suyu ile tonik yapılmalıdır. Hem cilt lekelerini gidermede, hem cilde canlılık kazandırmada hem yaşlanmayı önlemede hem de cildin kurumasını engellemede oldukça başarılı olan muz maskesi herkes tarafından kullanılabilir.

  • Cilt Lekelerinden Kurtulma Yolları

    Cilt Lekelerinden Kurtulma Yolları

    CİLT LEKELERİNDEN KURTULMAK İÇİN UYGULANAN YÖNTEMLER NELERDİR?

    Cilt lekerinin başlıca nedeni zararlı güneş ışınlarıdır. Güneşe çıkmadan önce, mutlaka yüksek faktörlü, koruyucu ürünler kullanmanızda fayda vardır. Ciltteki lekeler için uygulanacak yöntemlerin güneşin daha az etki ettiği kış döneminde yapılması tavsiye ediliyor. Yaz güneşinde uyguladığınız yöntem faydalı olmayacak ve lekelerin tekrarlamasına neden olacaktır. Ciltteki lekerlerden kurtulmanın farklı yöntemleri bulunuyor. Cilt hastalıkları uzmanı dermatolog doktorlar cilt lekeleri için hangi yöntemlerin uygulanabileceğini şu şekilde sıralıyor.

    * Öncelikle iyi bir cilt bakımı cilt lekelerinizden kurtulmak için yapılması gereken ilk işlemdir. Cilt yapınıza ve cildinizdeki lekelerin durumuna uygun kremler kullanmak lekeleri azaltabilir hatta yok edebilir. Bu nedenle diğer yöntemlere başvurmadan önce kremler ile cilt bakımı denenmelidir.

    * Diğer bir yöntem oksijenterapidir. Cilt güzelliği için gerekli olan ilk unsur oksijendir. Cilde en çok zarar veren etkenlerden biri hava kirliliğidir. Bu nedenle oksijenterapi cilt için çok faydalı olur ve lekelerle savaşır. Fotoyaşlanma belirtilerinde, cilt neminin azaldığı her durumda, hassas, etkili ve güvenli bir yöntemle canlı ve sağlıklı bir cilt görünümü sağlar. İstemeyen cilt lekelerinin giderilmesini sağlar.

    * Cilt lekelerini gidermek için etkili yöntemlerden biri de kimyasal peelingtir. Fakat rastgele kimyasal peeling yapmak cildinize fayda yerine zarar verebilir. Bu nedenle mutlaka uzman dermatolog tarafından yapılması önerilir. Kimyasal peeling, cildi ölü hücrelerden arındırmak amacıyla, üst tabakasının alınması işlemidir. Cilt lekeleri, kırışıklıklar ve akne izlerinin giderilmesinde, cildin nem ve yağ dengesini kontrol edilmesinde faydalıdır. Cildin canlı ve homojen bir görünüm almasını sağlar. Fakat, kimyasal peeling uygulamanın belirli zamanları vardır. Bu zamanları öğrenmek amacıyla, Dermatoloji Uzmanından yardım alabilirsiniz.

    Mezolifting yöntemi lekeler için uygulanan yöntemlerden biridir. Mezolifting, yüze, nem, dolgunluk, gerginlik, renk ve ışıltı vererek, anında diri ve genç bir görünüm sağlaması açısından, sıkça tercih edilen bir yöntemdir. Mezolifting cildin gençleşmesi ve cilt lekelerinin giderilmesi amacıyla sorunlu bölgeye hiyaluronik asit ve bazı vitamin ve minerallerin karışımından elde edilmiş kokteylin enjekte edilmesi işlemidir.

    * Son dönemlede, çok sık başvurulan bir yöntem de dolgu ve botokstur. Yüzün dinamik çizgilerinde ve derin çizgilerinde daha sağlıklı bir görünüm sağlar. Cilt lekelerinin yokedilmesi ve gençleşmesi için kullanılır.

    * Leke tedavisi, sivilce tedavisi ve kılcal damar tedavisi, lazer ile mümkün olabiyor. Kısa zamanda, cilde gerginlik ve homojen bir görünüm verir, kılcal damar ve güneş lekelerinin tedavi olmasını sağlar. En çok kullanılan yöntemlerden birisidir.

    Elma Sirkesinin Cilde Yararları

  • Kadınların Kabusu Aşırı Tüylenme Ve Tedavisi!

    Kadınların Kabusu Aşırı Tüylenme Ve Tedavisi!

    Endokrinoloji, Metabolizma ve Beslenme Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mücahit Özyazar, kadınlarda aşırı tüylenme sorunu ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı

    Kadınlarda hafif tüylenme genellikle genetik veya yöresel olmasına karşın erkek tipi tüylenme genellikle hormonal bir bozukluk nedeniyle görülmektedir.

    Aşırı kıllanması olan bazı kadınlarda bazen erkeklik hormonunda artış olmamasına rağmen kıl diplerinde erkeklik hormonuna karşı aşırı hassasiyet olmasına bağlı olarak da kıllanmada artış ve kıllarda uzama görülebilir. Bu kıllar sert ve koyu renktedir. Böyle kişilerde kıllanma ergenlikle başlar, 30′lu yaşlara kadar artar, daha sonra o düzeyde kalır.

    Tüylenme şikâyeti ile olan kadınlara sorulması gereken sorular

    – Adet düzensizliği, adet görememe, kısırlık gibi belirtiler var mı?
    – Kıllanma yapabilecek herhangi bir ilaç kullanıldı mı?
    – Şeker hastalığı, tansiyon gibi sistematik bir hastalık var mı?
    – Baş ağrısı, görmede bulanıklık, çift görme (hipofiz adenomları açısından araştırılır)
    – Göğüslerinden süt gelmesi, el ve ayaklarda büyüme gibi anormallikler var mı?

    Tüylenme şikâyeti ile gelen bir hastanın öncellikle bu tüylenme artışının normal bir tüylenme mi, yoksa anormal bir tüylenme mi olduğu hekim tarafından saptanmalıdır. Şikâyet edilen tüylerin vücutta dağılım yeri, görüntüsü ve miktarı çok önemlidir.

    Kadınların vücudunun muhtelif bölgelerinde görülen kılların miktarına ve sıklığına paralel olarak sayılama yapılmıştır. Bu kıllanma bölgelerindeki sayıların toplamı 4- 8 arasında ise normal bir kıllanma olarak kabul edilir. 8- 16 arasında sayı hafif kıllanma ve 16′nın üzerindeki değer ise aşırı kıllanma olarak kabul edilir.

    Kadınlarda kıllanma artışı yalnızca estetik bir sorun mudur yoksa başka sebeplere bağlı olabilir mi?

    Özellikle fazla miktardaki kıllanma kadınlarda yalnızca estetik bir sorun değildir. Çok çeşitli hastalıklar kadınlarda aşırı kıllanmaya neden olmaktadır.

    Yumurtalık ve böbreklerden erkeklik hormonlarının aşırı salınması

    Çok görülen ve çok önem verilen yumurtalıklarda görülen, çok sayıda yumurtalık kistiyle birlikte olan polikistik yumurtalık (over) sendromu (erkek gibi kıllanma, aybaşı düzensizlikleri, ciltte artmış yağlanma. Yüzde ve sırtta sivilceler, kısırlık, hipertansiyon, Tip 2 diyabet, lipid bozuklukları, kalp hastalıkları görülür. Bu hanımlar genellikle şişmandırlar. Genellikle erkeklik hormonları artmıştır.

    Böbrek üstü bezinde bazı enzimlerin doğuştan eksikliği

    Prolaktin (süt hormonu) hormonunun fazlalığından

    Büyüme hormonunun bazı hastalıklarda artmasına bağlı olarak görülen Akromegali (boy, eller ve ayaklar, parmaklar normal insanlarda daha uzundur, alın dışarıya doğru atıktır.

    Şişmanlık; özellikle karın yağlarının artmasına bağlı oluşan şişmanlık (bel çevresi kadınlarda 94 cm’nin üzerindedir.

    Bazı vakalarda sebebi bilinmeyen durumlarda da aşırı kıllanma görülebilir.
    Ailesel ve bulunduğu yöreye bağlı veya bazı ilaçları kullananlarda da aşırı kıllanmaya rastlanmıştır.

    – Kıllanmanın tedavisi nasıl olmalıdır?

    İnce ve sert olmayan kıllar epilasyon ile alınabilir. Bu kozmetik tedavinin yanında ilaç tedavisi de uygulanmalıdır. Kıllanma genellikle ilaç tedavisiyle birlikte 6-18 ay boyunca azalır ve bir süre sonra duraklama görülür.

    Polikistik yumurtalık sendromu ile birlikte olan adet bozukluğu ve aşırı kıllanmalarda özellikle çocuk istemeyen evli kadınlarda ve evlenmemişlerde ağızdan alınan gebelik önleyici hormonlardır.

    Özellikle şişman olan aşırı tüylenmesi olan kadınlarda kilo veriminin bile yalnız başına kıllanmada ciddi azalmalar yaptığı çalışmalarla gösterilmiştir.

    İlgili Konular ;
    İbrahim Saracoğlu/Kadınlarda tüylenmeye karşı TAZE NANE
    İstenmeyen Tüyler

  • Selülit Yakma Yöntemleri

    Selülit Yakma Yöntemleri

    Uzman Dr. Nihat Dik, kadınların özellikle yaz aylarında korkulu rüyası olan selülitten kurtulmanın, yaz ayına girmeden alınacak küçük önlemlerle mümkün olduğunu belirterek, selülitleri önlemek için 37 altın öneriyi şöyle sıraladı:

    1. Sabah kalkar kalkmaz ve akşam yatmadan önce ılık su içine limon sıkıp için.

    2. Televizyon karşısında ya da kitap okurken atıştırmayın.

    3. Azar azar ve sık sık yemeyi tercih edin, asla aç kalmayın. Dengeli ve düzenli beslenmeyin, tek tip gıda tüketiminden vazgeçin.

    4. Asla çok düşük kalorili ve şok diyetler uygulamayın.

    5. Kahvaltınızı kuvvetli akşam yemeğinizi çok hafif yemeyi tercih edin.

    6. Soya lesitini (PPC) içeren kremler kullanın.

    7. Bol su için. Öğünlerden 30 dakika önce 1-2 bardak su için. Yemek sırasında ise su içmeyin.

    8. Tuz tüketimini azaltın.

    9. Kese yapın, sıcak ve soğuk duş alın.

    10. Çay, kahve, kola, soda, meşrubat ve alkol tüketimini azaltın.

    11. Taze sıkılmış meyve suları ve bitki çaylarını tercih edin.

    12. Haftada 4- 5 gün 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş yapın.

    13. Yüksek topuklu ayakkabılar ve dar giysileri tercih etmeyin.

    14. Meyvenizi yemek aralarında yemeyi tercih edin.

    15. Porsiyonlarınızı azaltın.

    16. Yemekten hemen sonra dişlerinizi fırçalayın.

    17. Sakız çiğnemeyin, çok çabuk acıktırır.

    18. Kullanmak istediğiniz cihazların hangi tip selülit için olduğunu ve selüliti giderme yöntemini mutlaka öğrenin.

    19. Elma, armut ve bunun gibi meyveleri lifli oldukları için kabukları ile yiyin.

    20. Beyaz ekmek yerine, kepek ekmeği tercih edin.

    21. Süt, peynir, yoğurt gibi ürünlerin light olanını tercih edin.

    22. Doğal şeker yerine, tatlandırıcılar kullanın.

    23. Sofranızdan yeşil sebze ve meyveyi eksik etmeyin.

    24. Kırmızı et yerine beyaz eti tercih edin.

    25. Katı yağlar yerine, zeytinyağı kullanın.

    26. Kızartma yerine ızgara buğulama, haşlama ya da fırında pişirme gibi yöntemler uygulayın.

    27. Yağlı şekerli ve unlu pastane ve bakkaliye ürünlerinden kaçının.

    28. Kuruyemiş sakatat şarküteri ürünleri sos ve kremalardan uzak durun.

    29. Dolaşımı engellediği ve oksijen oranını azalttığı için sigara
    içmeyin.

    30. Düzenli egzersiz yapmaya özen gösterin.

    31. İdeal kiloda olduğunuz günlerinizdeki bir resminizi buzdolabına
    yapıştırın.

    32. Akşam yemeğini çok geç saatlerde yemeyin.

    33. Selülitli bölgeye mutlaka masaj yapın.

    34. Çok hızlı yemeyin.

    35. Yediklerinizi mutlaka not edin.

    36. Haftada bir gün tartılın.

    37. Kendinizi çok sevin ve asla umutsuzluğa kapılmayın…

  • Lazer Epilasyon Nasıl Yapılır ?

    Lazer Epilasyon Nasıl Yapılır ?

    Lazer epilasyon süreci, “lazer epilasyon yapılacak olan bölgenin temizlenmesi, bölgedeki uzun olan kılların kısaltılarak epilasyona uygun hale getirilmesi ve lazer cihazı ile taranması” biçiminde üç değişik kademeden oluşmaktadır.

    Lazer epilasyona başlamış olmadan evvela, epilasyon icra edilecek bulunan bölgeye epilasyona yardımcı özel bir jel sürülür. Daha sonrasında ten ve kıl renginize göre size en cazip bulunan lazer epilasyon cihazı ile epilasyon icra edilecek bulunan bölge taranır. Bu tarama işlemi, lazer epilasyon yapılan bölgeye ve kıl yoğunluğuna göre birkaç dakika ya da birkaç saat sürebilmektedir.

    Bilinmekte olanın tersine lazer epilasyon sanıldığı kadar uzun süren bir tedavi değildir. Seans süreleri tahmini olarak 15 dk ile 45 dk. arasında sürmekte ve seans aralıkları ( şahsın lazer epilasyona gelme aralığı ) 4 ile 8 hafta arasında değişmektedir. Lazer epilasyon tedavisinin bitmesi için gereken seans rakamında ortalama 3 ile 6 seanstır. Kısacası lazer epilasyon tedavisi hem kısa sürmekte, ve hem de kısa bir zamanda netice alınıyor.

    İlgili Konular ;
    Lazer Epilasyon
    Lazer Epilasyon, İğneli Epilasyon

  • Selülit Nedenleri Nelerdir?

    Selülit Nedenleri Nelerdir?

    Yaz yaklaşıyor, tatil planlarımızı yapmaya başladık ve listemizin en başında selülitleri yok etmek var… Önce selülit oluşma nedenlerini öğrenelim, sonra da bu nedenleri ortadan kaldıralım…

    – Ağır, aşırı kalorili besinlerle düzensiz ve yanlış beslenme…

    – Doğum kontrol hapları kullanırken yeterince su içmemek…

    – Hareketsiz bir yaşam sürmek…

    – Hızlı ve stresli yaşamın yarattığı gerginlik, kaygı ve güvensizlik gibi ruhsal etkenler…

    – Düzensiz uyku…

    – Günde 2 litreden az su içmek ya da hiç su içmemek…

    – Aşırı tuz tüketimi nedeniyle vücutta sıvı kaybının oluşması…

    – Karaciğer ve sindirim bozuklukları, kabızlık, aşırı dar elbiseler…

    İlgili konular ;
    Selülit; nedenleri ve çözümleri
    Selülit nedir? Nedenleri ve Önleme Yolları Nelerdir?

  • Selülite neden olan şeyler neler?

    Selülite neden olan şeyler neler?

    Selülitsiz bir yaz geçirmek ister misiniz?

    Kışın kalın giysilerin, pantalon ve çorapların ardına gizlenen selülitlerimiz ve kilolarımız yaz mevsiminin gelmesiyle beraber artık özgürlüklerini ilan ediyorlar. Pek çoğumuzun korkulu rüyası olan selülitlere ve kilolara bu fırsatı vermemek elimizde.

    Selülite yatkınlık yaratan etkenler

    Kadın cildinin doğal yapısı: On kadından dokuzunda bu problem vardır.

    Çoğunlukla ergenlik, gebelik, menapoz gibi kilo ve hormonal değişikliklerin yaşandığı dönemler,doğum kontrol hapları…

    Ağır, aşırı kalorili besinlerle düzensiz ve yanlış beslenme.

    Vücutta toksik etkiler oluşturan alkol, çay, kahve ve tütünün aşırı miktarda tüketimi.

    Hareketsiz bir yaşam.Hızlı ve stresli yaşamın yarattığı gerginlik, kaygı ve güvensizlik gibi ruhsal etkenler.

    Doğal çevreden çeşitli yollarla sürekli olarak alınan toksik maddeler.

    Tuz, su dengesinde değişikliklere neden olan idrar söktürücü ve müshillerin gelişi güzel kullanımı.

    Düzensiz uyku.Karaciğer ve sindirim bozuklukları, kabızlık ,korse,dar elbiseler,kalp yetersizliklerine bağlı dolaşım yetersizlikleri.

    Selülit tedavisinde hangi yöntemlerden yararlanıyorsunuz?

    – Mezoterpi,
    – Radyofrekans yayan cihazlar,
    – Ultrason dalgaları ile sellülit tedavısı
    – Özel diyetler ve egzersizler ile desteklenme

    Mezoterapi nedir?

    Mezoterapi günümüzde estetik tıp dalında selülit tedavisinde en sık kullanılan yöntem sayılır. Yöntemin temeli ilk kez 1952′de Fransa’da Dr.Pistor tarafından gelmekte ve 1987 tarihinden beri Fransız Tıp Akademisi tarafından alternatif tıp tedavileri arasında önemli bir yer almıştır, bugün ise Fransa’da yaklaşık 18000 doktor tarafından günde 65000000den fazla hasta bu yöntem ile tedavi edilmektedir.Uluslararası Mezoterapi Derneği ise yaklaşık 16 ülkede bu yöntemleri uygulamaktadır.Bütün dünyada kanıtlanmış olması,bir çok ülkede uygulanıyor olması, her gün binlerce hekimin bu yöntemi uyguluyor olması, yöntemin yararlı bir yöntem olduğunu gösteren en önemli faktördür. Mezoterapinin kelime anlamı, orta deriye ince uçlu(4- 6 mm ) iğnelerle belli açılarla ilaçı direkt hedef organa enjekte ederek bölgeye tedavi sağlamaktır.Bu yöntemin temeli seri şeklindeki iğnelerin çarpma etkileri ile bağışıklık sistemine harekete geçirmek ve kılcal damar ve kanlanmanın artışı ile direkt hedef organı etkilemektir.

    Mezoterapinin (Mezotherapy) avantajleri nelerdir?

    Sonuçların hızlı ve kesin olması(ortalama 3. seanstan sonra sonuçlar gözlemleniyor). Selülit tedavisinde en etkin, en başarılı yöntem olarak uygulanması. Doğru uygulama ve uygulayaıcıda başarı şansı %80, %100 arasında değişiyor. Doğru kişilerce uygulandığında her hangi bir yan etki içermemesi. Cerrahi yöntemlerin aksine lokal ve ya genel anetezi gerekmemesi, ve uygulamadan sonra kişinin günlük aktivitelerini herhangı bir şekilde etkilememesi.Kozmetik yöntemler(yosun, parafin, masaj…)göre çok daha etkin sonuçlar sağlaması, kısa sürede gerçekleşmesi…

    Mezoterapi(mezotherapy) Dezavantajları nelerdir?

    Uzman ve bu konuda eğitimli hekim tarfından uygulandığında her hangi bir yan etkisi yok. Bazen 1-4 yerde küçük morarmalar olabilir, bir kaç günde kaybolur. Yan etkiler ancak doğru olmayan uygulamalarda ve yalnış ilaçlarda görülebilir. Merkezimizde bizzat uzman hekim tarfaından uygulanıyor. Bir seansta uygulanan ilaç dozu belli bir dozu aşmamalı ve belli aralıklar ile olmalı.

    Mezoterapinin Kullanım Alanları

    – Estetik kullanım
    – Sellülit,bölgesel zayıflamaSaç dökülmesi ve saç canlandırmaYüz gençleştirme,cilt gençleştirmeÇatlak,yara izleri
    – Tıbbi kullanım alanları
    – Romatolji,eklem ağrıları
    – Spor yaralanmaları