Etiket: kuruyemiş

  • Bademin Faydaları Nelerdir, Neye İyi Gelir?

    Bademin Faydaları Nelerdir, Neye İyi Gelir?

    Bademin faydaları nelerdir? Vücut sağlığı için badem çok önemli yemişlerden bir tanesidir. Bademin içerisinde E vitamini vardır. Bunun yanı sıra birçok mineral de yine Bademde bulunuyor. Bademde kalsiyum, fosfor, demir, bakır, magnezyum gibi birçok besinler mevcut. Bundan dolayı da uzmanlar sağlık açısından sık sık badem tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Bademin yanı sıra badem yağının da faydaları çok fazladır. Badem yağının cilde faydası da hem nemlendirmesi hem de pürüzsüz bir cilde sahip olunmasını sağlamasıdır.

    Beyin Sağlığı İçin Bademin Önemi Nedir?

    Beyin sağlığı vücudun en önemli konularından bir tanesidir. Beyin sağlığının korunabilmesi için de besinlere dikkat edilmesi gerekir. Badem alzheimera yakalanma ihtimalini çok düşürüyor. Ayrıca sinir sisteminin genel olarak sağlıklı kalabilmesini de sağlıyor. Badem yalnızca yetişkin beynini değil, çocuk beynini de koruyan bir şeydir. Çocuklarda badem faydaları çok fazla olmasından dolayı da sıklıkla tüketilmelidir.

    Bademin Faydaları Nelerdir, Neye İyi Gelir? | 1
    bademin faydaları nelerdir

    Kalp İçin Badem Mükemmel Tercihtir

    Badem farklı pek çok konuya iyi gelen bir besindir. Örneğin gebelikte badem faydalarından bir tanesi folik asit takviyesi yapmasıdır. Bunun yanı sıra kalp sağlığı için de tercih edilebilecek en iyi seçeneklerden bir tanesi yine bademdir. Bademin içerisinde doymamış yağlar ve protein vardır. Bu da kalp sağlığı için çok önemlidir. Yapılan araştırmalarda da bademin özellikle kalp krizi riskini çok büyük oranda azalttığı sonucuna varılmıştır.

    Kuruyemişlerin Faydaları Nelerdir? Tıklayın !

    Kaju Fıstığı ve Kaju Fıstığının Faydaları Tıklayın !

    Kabak Çekirdeğinin Faydaları ve Zararları Nelerdir? Tıklayın !

  • Kuruyemişlerin Faydaları Nelerdir?

    Kuruyemişlerin Faydaları Nelerdir?

    Kuruyemişler, pek çoğumuzun severek tükettiği yiyecekler arasında yer almaktadır. Kuruyemişler hakkında çok fazla bilgimiz olmasa da, kuruyemiş tüketmeyi çok severiz. Bu nedenle, ne yediğinizi bilmeniz için, sizlere, bir takım kuruyemişler hakkında bilgi vermek istedik…

    Kuruyemişler içerisinde fıstığın, kendine has bir güzelliği vardır. Fıstık hakkında neler bilmemiz gerektiğine bakacak olursak:Fıstık, cinsel isteği arttıran kuruyemişlerden bir tanesidir. Bedenen ve zihnen yorgun olan kişilerin, bu yorgunlukları da fıstık sayesinde giderilebilmektedir. Fıstığın faydaları ile birlikte, fıstığın zararlarını da bilmeniz gerekmektedir. Fazla fıstık tüketimi, kişilerde hazımsızlık problemine neden olabilmektedir. Fıstık yiyecek olan kişlerin, fıstığı tek olarak tüketmeleri gerekmektedir. Fıstığın yanında yenilecek olan elma, portakal gibi meyveler; ve sebzeler, fıstığın etkilerinin azalmasına neden olmaktadır. Fıstığın zararlarından, damar hastalıkları olan; ve kolesterol problemi yaşayanlar da nasiplerini almaktadırlar. Bu kişilerin, fıstık tüketiminden uzak durmaları gerekmektedir. Fıstığın, bir takım bünyeler için alerjik etki gösterdiğinin de bilinmesi gerekmektedir.

    Ayçekirdeğinin faydaları arasında ise ilk olarak kolesterolü düşürücü etkisinden bahsetmek gerekmektedir. Ayçekirdeğinin faydalarından bir diğeri de, damar sertliğini gidermesidir. Kuruyemişler arasında yer alan ayçekirdeğinin yağı ve proteini, diğer kuruyemişlere göre daha kalitelidir. Ayçekirdeğini, zayıf kişiler ile, fikir işçiliği yapan kişilerin, günde 50 gram tüketmeleri önerilmektedir.Ayçekirdeğinin faydaları arasında, cinsel arzuyu arttırması da sayılmalıdır. Ayçekirdeği, kalp ve sinir hastalıklarına karşı da önleyici faktör niteliğindedir. Ayçekirdeği, idrar söktürücü özelliği ile de bilinmektedir. Ayçekirdeği aynı zamanda, solunum sisteminde görülen rahatsızlıklara karşı da iyi bir çözüm niteliğindedir.

    Kabak çekirdeğinin faydaları hakkında bilgi edinmek istersek, kabak çekirdeği, böbrek zayıflığını giderir. Kabak çekirdeği, mesane ve böbreklerdeki iltihaplanmayı da giderir. Kabak çekirdeği, idrar yollarında var olan yanmaların giderilmesine yardımcı olur. Kabak çekirdeği, idrarında kan bulunan kişilerin, bu sorunlarının giderilmesine de yardımcı olur. Kabak çekirdeği, bağırsak parazitlerinin giderilmesini sağlar. Kabak çekirdeği, prostat sorunlarına da iyi gelmesi nedeniyle, pek çok prostat tedavisi ilacında kullanılmaktadır.

    Görüldüğü gibi, kuruyemişler, zaman geçirmek amacı ile tüketilmelerine karşın, faydaları, hiç bir şey ile değişilmeyecek kadar çoktur. Bu nedenle, yediğiniz kuruyemişlerin nelere iyi geldiğini de bilerek, daha bilinçli tüketiciler haline gelebilirsiniz.

    Fındık , Ülkemizde bolca yetiştirilen, hatta ticari açıdan büyük önemi bulunan besin maddelerinden biridir Fındık. Içerisinde Vücudumuz için gerekli olan bir çok önemli vitamini barınmaktadır. Hatta reklamlarımızı safra süsleyen, bir ara herkesin diline dolanan, fındığı betimlemek için kullanılan kelimesi bile vardır. Bu kadar faydası bulunan fındığı günlük olarak belli ölçülerde tüketmemiz sağlığımız açısından oldukça faydalıdır.

    Ceviz ,  kan dolaşımını düzeltiyor “Ceviz ağaçlarının evlere çok yakın dikilmemesi ve etrafı kapalı ceviz bahçelerinde saatlerce şekerleme yapmanın sakıncalı olduğuna dikkat çekilse de, kökü, yaprakları, kabuğu ve meyveleriyle tam bir şifa kaynağı olduğu artık herkes tarafından bilinir.

    Bilimsel çalışmalar sonucunda cevizin damar koruyucu, ishal kesici, cildi temizleyici, siğil giderici, hipoglisemik ve tümör engelliyici özelliklerinin olduğu belirlenmiştir. Ceviz kan dolaşımını düzenler, karaciğer fonksiyonlarını düzenler, serum kolesterolünün azalmasını sağlar ve oluşumunu engeller.”

    Bademin Faydaları Yararları

    21. yüzyıl mucizesinin adı Badem. Çiğ, kavrulmamış, tuzlanmamış badem. Uzun yıllardır yağlı tohumlar dediğimiz bir gurup yiyecek olan ceviz, badem, fındık, çekirdek, fıstık gibi yiyeceklerin içerdikleri kaliteli yağ asitleri sayesinde kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu olduklarını biliyorduk. Ancak bu yiyecekler yağlı oldukları için kalori değerleri de yüksek olduğu için kilo aldırır endişesi ile hastalarımıza dikkatli tavsiye ediyorduk.

    HEM ZAYIFLATIYOR HEM GENÇLEŞTİRİYOR

    Bademde çinko, demir, kalsiyum, potasyum, E vitamini gibi mineraller ve vitaminler vardır. Ayrıca içerdiği Amigdalin maddesinin kansere karşı koruyucu olabileceği savulunuyor. Bununla birlikte Ko enzim Q 10 ve Omega 3 seviyesi çok yüksektir. Bu enzim ve yağ asidi kalp damar hastalıklarından kişiyi koruyor ve yaşlanmaya gidiş sürecini yavaşlatıyor. Bademi düzenli tüketmek kötü kolesterol olan LDL’yi %6 ila %15 oranında düşürüyor.

    Bu kadar iyi kalpli olduğunu bildiğimiz bademin aynı zamanda çok da iyi zayıflattığı kanıtlandı. Çok yakınlarda, Amerika’da yapılan bir araştırma ile de, zayıflamak isteyenlere günde 17 tane badem verildiğinde daha iyi kilo kaybettikleri gösterildi.

    Bademin kaliteli protein içermesi ve sağlıklı yağlardan zengin olması kişiyi daha uzun süre tok tutuyor. Badem sert bir yiyecek olduğu için çiğnemesi zor oluyor ve bu durum kişinin çiğneme duygusunu tatmin ediyor.

    Lif oranı yüksek olduğu için bağırsak hareketlerini artırıyor. Hazırlama zorluğu olmadığı için her yerde kolayca bulunabiliyor ve her yere kolayca taşınabiliyor.

    Zayıflamak için bademi nasıl yiyeceğiz diyenler için;

    Bademi satın alırken dikkat ; çiğ, kavrulmamış ve tuzsuz olarak satın alın.

    Mümkünse kabuklu ve kabuğu kolay kırılabilir olandan tercih edin.

    Bir defada 15’den fazla yemeyin. Küçük bir kaseye sayarak koyun. İş yerinizde çekmecenizde ve çantanızda 15’lik küçük paketler şeklinde de bulundurabilirsiniz.

    Ara öğünlerde özellikle tercih etmeye çalışın. Az yağlı süt ve ayranla birlikte mükemmel bir birliktelik oluşturuyor.

    Meyveleri tek başına yemektense bademle birlikte yediğinizde glisemik indeksi düşürmüş olursunuz bu da sizin daha tok kalmanızı sağlar.

    Yiyecek bir şey bulamadığınızda da 50 tane bademi bir öğün olarak da tüketebilirsiniz.

    Bademin Faydaları Nelerdir, Neye İyi Gelir? Tıklayın !

  • Bebeklerin Yememesi Gereken Yiyecekler

    Bebeklerin Yememesi Gereken Yiyecekler

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, bebeklerin yememesi gereken yiyecekler makalemizi hazırladık. Bebeklerin yememesi gereken şeyler neler bunları bilip, bebeğinizi bunlardan uzak tutmalısınız.
    Bebeklere Yasak Yiyecekler

    bebeklerin yememesi gereken yiyecekler
    bebeklerin yememesi gereken yiyecekler

    İnek sütü ve yumurta akı. Bu gıdalar 12 aydan küçük çocuklarda mide üşütmesi, egzama ve diğer mide sorunları neden olabilir.

    Patlamış mısır, fıstık ezmesi,bisküvi gibi çiğnemesi zor ve boğulmaya yol açabilecek gıdalar

    Üzüm havuç, konserve yiyecekler gibi boğulmaya neden olabilecek yiyecekler

    Bebeklere Yasak Yiyecekler
    Bebeklere Yasak Yiyecekler

    Kuruyemiş. Her türlü kuruyemiş 4 yaş altı çocuklar için tehlike arz edebilir

    Bal. Bebeklerde botulizme yol açabilecek bakteriler içerdiğinden 1 yaş altı bebeklere yasak gıdalardandır.

    Kola, soda veya çay gibi kafeinli içecekler.

     

    bal
    bal

    Günde 100 gramdan fazla meyve suyu. Eğer verilirse, bebeklerde ishale neden olabilir.

    Pastörize edilmemiş peynirler. Bu peynirler bebeklerde gıda zehirlenmesine yol açabilir.

    Balık, özellikle karides, ıstakoz, yengeç gibi kabuklu deniz hayvanları bu yiyecekler 1 yaş altındaki bebeklerde alerjik reaksiyonu tetikleyebilir.

    İlgili Konular

    Bebeklerde Ek Gıda Listesi makalemizi okumak için tıklayınız

    Bebek Beslenmesi Hakkında Herşey Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    sakatatlar
    sakatatlar
  • Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!

    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!

    Her anne adayı hamilelikte yenilmesi ve yenilmemesi gereken gıdaları bilmelidir.
    Herhangi bir sebze veya meyve yemek mükemmel bir seçenektir, fakat bazı gıdaları yemek, hamilelere özellikle tavsiye edilir.Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin uzmanlarca hamilelere tavsiye edilen en yararlı gıdalardan oluşur.Hamilelikte yenilmesi gereken gıdaları bilmek,ve bunları tüketmek hamileliğiniz kolay geçmesini yardımcı olur, gereksiz kilo almanızı önler, ve bebeğinizin beslenmesini sağlayacak besinler almanızı sağlar.

    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!

    hamileyken_mutlaka_yenilmesi_gereken_9_besin (1)Yumurta
    Omega 3 kaynağı olan yumurta, hamilelik sırasında yenildiğinde
    annenin kilo alımını engelleyen, bebeğin gelişimini sağlayan, yararlı vitaminler içerir.
    Yumurta mükemmel bir protein kaynağıdır, hatta yumurta anne sütünden sonra en iyi proteindir.
    İçeriğindeki Omega 3 bebeğinizin beyin ve göz gelişimi için gerekli temel yağlar içerir.

    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!
    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!

    Havuç
    İşte hamileyken ara öğününüzde, aperatif olarak size güzel bir alternatif:Havuç Yiyin!
    Havuç bebeğinizin diş, göz ve kemik gelişimine yardımcı olacak mükemmel vitaminler içerir.
    Havucu tüketmek için seçeneğiniz çok, salatalara, çorbalara, keklerinize ekleyebilir,
    afiyetle tüketebilirsiniz.

    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!
    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!

    Mango
    Eğer tropikal meyve seviyorsanız, şanslısınız:), hamile iken mango yemek uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor.
    Mango, hamile iken yenilebilecek en iyi meyvelerden biridir.
    Bu meyve A , C Vitamini ve Potasyum yönünden zengindir. Bu meyveyi salatalarınıza, çorbaklarınıza ekleyebilir veya yalın olarak tüketebilirsiniz.

    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!
    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!

    Kuruyemiş
    Hamilelik döneminizde dengeli ve düzenli beslenmeniz, hamileliğin en önemli kurallarındandır.
    Hamilelikte ceviz, fındık, fıstık, badem, antepfıstığı ve kaju gibi kuruyemişleri tüketmek sizin ve bebeğiniz için faydaları saymakla bitmez.
    Bu kuruyemişlerde sizin ve bebeğinizin sağlığı için çok zaruri gerekli yağlar içeriyor. Kuruyemiş magnezyum, bakır, potasyum, kalsiyum ve vitamin E içerir.
    Bu vitaminler bebeğinizin beyin gelişimine katkı sağlayan içeriklerdir.
    Aşırıya kaçmadan hergün bir miktar bu gıdalardan tüketmelisiniz.

    Hamilelikte Beslenme
    Hamilelikte Beslenme

    Yulaf
    Yulaf, özellikle kabızlıktan muzdarip anne adayları için muhteşem bir gıdadır.
    Yulaf minarel, lif ve B vitamini deposudur.
    Kahvaltıda yulaf ezmesi yiyeyerek veya keklerinize, pastalarınıza, gözleme gibi hamur işlerinize bu gıdayı katarakta bu harikulade gıdadan faydalanabilirsiniz.

    Hamilelikte Beslenme
    Hamilelikte Beslenme

    Kırmızı Biber
    Kırmızı biber A, C, B6 vitaminlerinden bolca içerir, bu vitaminler hem hamilenin
    hem de bebeğin alması gereken vitaminler içeriyor.
    Tadı lezzetlidir, az yağda peynirle beraber kavurup tüketirseniz, peynirdeki kalsiyumdanda faydalanmış olursunuz.

    Hamilelikte Beslenme
    Hamilelikte Beslenme

    Yoğurt
    Hamileyken yeterli kalsiyum alımı çok mühimdir.
    Bebeğiniz kemik gelişimi için kalsiyuma ihtiyaç duyar.
    Yoğurt bol miktarda folik asit içerir.
    Yağsız yoğurtlar veya yarım yağlı yoğurt yemek, gereksiz kilo alımınızı da engelleyecektir.

    Hamilelikte Beslenme
    Hamilelikte Beslenme

    Mercimek
    Protein ve folik asit alımı hamilelikte bebeğinizin gelişimi için çok önemlidir.
    Mercimek folik asit ve demir içerir, protein yönünden de çok zengindir.
    Annenin bağışıklığını koruyup tok tutarken, bebeğinizin kan yapımını sağlar.
    Ve sindirimi kolay bir gıda olmasından dolayı, kabızlık gibi sorunlarla karşılaşmazsınız.

     

    Gebelikte Beslenme
    Gebelikte Beslenme

    Avakado
    Gebeliğinizde sabah bulantıları ile mi mücadele ediyorsunuz?Avakado bu durumdan sizi kurtaracaktır.
    Avakado bol miktarda lif, folik asit, B6 ve C vitaminleri ve Folik asit içerir.
    Lifli yapısı sayesinde kabızlığınızı önler, bulantıyı keser, bebeğinizin beyin ve sinir gelişimini destekler.

    İlgili Konular
    Hamilelikte Süt İçmenin Faydaları Tıklayınız
    Hamilelikte Folik Asit Alabileceğiniz 7 Yiyecek
    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!
    Hamilelikte Yumurta Yemenin Faydaları

     

  • Cilt Kuruluklarından Korunma Yolları

    Cilt Kuruluklarından Korunma Yolları

    Yaşa bağlı olmaksızın meydana gelen cilt kurulukları birçok nedenden dolayı oluşabilir. Ciltteki pullanma ve sıkıntı verici bir gerginlik hissine neden olan kuru ciltlerden kurtulmanın yollarını merak ediyorsanız işte aradığınız cevaplar…

    Kuru cilt; tüm vücudumuzu bir film tabakası şeklinde örten hücrelerden oluşan stratum korneum denilen tabakadaki suyun kaybı sonucu oluşur. Bu tabaka suyunu kaybedince esnekliğini kaybeder, çatlar ve pullanır.

    Stratum korneum su tutan maddeler içerir ve cildin daha cildin alt kısımlarından suyun sızmasını engeller. Hücreler ve yağdan oluşan bir film tabakası içeren stratum korneum tarafından su tutulur ve ciltten buharlaşması engellenir.

    Kuru, pullu cildi tetikleyen faktörler nelerdir?

    Kuru cilt herhangi bir yaşta ve bir çok nedenden dolayı oluşur. Kuru cilde neden olan koşullar:

    – Kuru hava, özellikle kış aylarındaki düşük nem,

    – Düşük nem bulunan yerler, özellikle merkezi ısıtmanın olduğu kapalı alanlar, ateşe veya ısıtıcı fanlara yakın oturma,

    – Rüzgara maruz kalma,

    – Sık yıkanma, duş alma ve yüzme, özellikle bol klorlu aşırı sıcak ve soğuk suda yüzme,

    – İdrar söktürücü ilaçlar,

    – Kalıtsal faktörler ve artan yaş ile sebum (yağ) gibi doğal nemlendiricilerin azalması,

    – Atopik egzama, sedef ve ihtiyosis gibi cilt hastalıkları,

    – Metabolik faktörler, tiroid bezinin yeterince çalışmaması veya aşırı kilo kaybı

    – Sabun, deterjan ve çözücülere maruz kalma.

    Ciltten su kaybı en sık hangi durumlarda olur?

    Ciltten su kaybını arttıran diğer önemli bir faktör, ciltten banyo esnasında kaybedilen sıvıdır. Sıcak su ile yıkanma ve sabunlar, ciltteki koruyucu yağ tabakasını azaltırlar. Banyoda azalan yağ eğer dışardan uygulanan bir nemlendirici ve yağ ile dengelenmezse; ciltten su kaybı artar ve banyodan sonraki bir saat içinde, cilt normalde olduğundan daha kuru bir hal alır. Deterjanlar ve çözücüler de benzer şekilde, cildin yağ tabakasını kaldırarak cildi kuruturlar.

    Cilt pullanması nasıl oluşur?

    Cilt pullanması stratum korneum dediğimiz cilt yüzeyinden hücrelerin gözle görülebilir şekilde ayrışması ile oluşur. Normal ciltte bu süreç gözle görülmez, çünkü hücreler tek tek dökülür. Pullu ciltte cilt hücreleri birbirlerinden ayrılamazlar ve bu da gözle görülebilen kepeklenmeye neden olur. Bu durum kuru ciltte herhangi bir nedenle gelişebilir; ayrıca seboreik egzama, sedef ve ihtiyosis hastalığında cilt hücrelerinin yapısı bozuktur ve birbirlerinden kolay kolay ayrılamazlar.

    Kuru ciltten korunmanın yolları nelerdir?

    Herhangi bir nedenle kuruluğa eğilim gösteren cildin, sabun ve su ile teması azaltılmalı ve nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Sıcak sudan ve aşırı su temasından kaçının. Sıcak su cildin doğal yağlarını ortadan kaldırır ve cildi kurutur.

    Banyo sıklığını azaltın. İki günde bir veya daha seyrek banyo yapın ve yıkanma sıklığınızı azaltmak için kirlenmemeye dikkat edin.

    Banyo ve duş süresini kısa tutun. Kısa bir duş ve banyo cildi nemlendirir, fakat cildi havlu ile ovuşturmak veya ciltten suyun buharlaşması deriyi kurutur. Bu nedenle banyo ve duş süresi uzatılmamalı ve ılık su ile yıkanılmalıdır.

    Duştan sonra cildinizi havlu ile ovuşturmayın. Bunun yerine cilde havlu ile hafifçe dokunarak kurulanılmalıdır.

    Hafif sabunlar kullanın. Sabunlar cildi kurutur. Hafif, fakat fazla yağ içeren sabunlar veya sabunsuz temizleyiciler (pH seviyesi cildinizin pH seviyesine uygun (5.5) dermokozmetikler) kullanılmalıdır. Bu arada sabun kullanımını da minimale indirilmelidir.

    Banyodan sonra cildiniz hemen nemlendirin. Banyodan sonra cilt halen nemli iken, nemlendirici losyon ve kremleri uygulayınız. Banyo sonrasında cildinizi tamamen kurularsanız, cildin doğal nemi de buharlaşarak deriden uzaklaşır. Nemlendirici losyon ve kremler, gün içinde ihtiyaç olduğunda kullanılmalıdır. Çok şiddetli kuruluk olduğunda laktik asit veya üreli nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Cilt kuruluğu cilt hastalıklarına neden olabilir mi?

    Bazı kişilerde cilt kuruluğu, dermatit (egzama) denen cilt hastalığına neden olabilir. Dermatit cildin inflamasyonuna verilen addır. Bu durum alt bacaklarda egzema craquele; gövde, kollar ve bacaklarda ise numular dermatite neden olur. Bazen de ciltten herhangi bir döküntü olmadan kaşıntı görülebilir. Bu duruma yaşlılığa bağlı kaşıntı veya kış kaşıntısı denir. Dermatit geliştiğinde dermatoloji uzmanları kortizon içeren kremleri reçete ederler. Kortizonlu kremler dermatit bulunan alanlara uygulanır. Dermatit iyileştiğinde uygulamaya son verilmeli, daha sonra dermatitin yenilenmesini engellemek amacıyla nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Cildin iyi nemlendirilmesi cilt kuruluğunu düzeltir, eğer cildiniz tüm kurallara uyulmasına rağmen iyileşmiyorsa dermatoloji uzmanına başvurunuz.

  • Antienflamatuar diyeti

    Antienflamatuar diyeti

    Omega 3, sebze-meyve, kuruyemiş ve baklagil tüketimine önem veren antienflamatuar diyetlerde ilk amaçlanan kilo kaybı değildir. Ancak bu tarz beslenmeyle kilo kaybı da kendiliğinden olacaktır.

    Antienflamatuar diyet; bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış, dünyada pek çok doktor tarafından reçete edilen ve başta Anne Hathaway olmak üzere Hollywood yıldızlarının da uyguladığı bir beslenme modeli. Harvard mezunu Dr. Andrew Weil’in geliştirdiği diyeti Türkiye’ye Nişantaşı’ndaki Double Check Sağlıklı Yaşam Akademi getirdi. Beslenme uzmanı Burcu Aydın da bu diyeti Cosmopolitan’a anlattı.

    YEDİKLERİNİZ İLACINIZ
    İnflamasyon; vücudun stres ve travmaya karşı gösterdiği kısa süreli yanıttır. Mesela parmağınızı kestiğinizde oluşan kızarıklık, bir inflamasyon örneğidir. Ancak inflamasyon uzun süreli ve düşük dozlarda seyrederse, tüm vücuda da yayılırsa; kalp, şeker, Alzheimer gibi birçok hastalığın gelişimine zemin hazırlar. Bu duruma ise ise yediklerimiz, hayat tarzımız ve stres neden olur. İnflamasyon karşıtı antienflamatuar özellikleri olan yiyeceklerin bol miktarda tüketilmesiyle bu gidişat tersine döndürülebilir.

    Günümüzdeki diyetlerin ortak özelliği; kalori miktarının kısıtlanmasıdır yani pek çoğu kişinin sağlık durumuyla ilgilenmez. Bu diyet ise yiyeceklerin miktarından çok, kalitesiyle ilgilenmektedir. ‘Yedikleriniz ilacınızdır’ prensibine dayanır. Bu diyetle cilt parlar, enerji miktarı yükselir.

    AKDENİZ DİYETİ GİBİ
    Antienflamatuar diyet, Akdeniz diyetine benziyor. Bu diyete göre; bol bol meyvesebze tüketmek, margarini hayatımızdan çıkarmak, Omega 3 alımını artırmak gerekiyor. Ayrıca baklagil ve kuruyemiş tüketmek ve antienflatuar özelliği olan baharat kullanmak da bu diyetin olmazsa olmazlarından…
    Bu diyette ilk amaç kilo kaybı değildir. Amaç sağlıklı ve hastalıksız bir yaşamdır. Sağlıklı protein ve karbonhidratlarla beslenildiğinde, kilo kaybı da olur.

    BİR GÜNLÜK ÖRNEK MÖNÜ
    KAHVALTI: Badem, kuru üzüm, çilek, yulaf ve az yağlı süt.
    Nedeni: Yulaf flavonoid, kuru üzüm ve çilek antioksidan, badem Omega 3 yağ asitleri içerir.
    ÖĞLE: Tam tahıllı ekmekle yapılmış hindi, domates ve marullu sandviç.
    Nedeni: Hücre yenileyici likopen, lignan ve antocyanin içerir.
    ARA ÖĞÜN: 1 avuç yaban mersini ve badem.
    Nedeni: Kalbi koruyan doymamış yağ asitleri ve antosyanin içerir.
    AKŞAM: Fırında somon, esmer pirinç pilavı, ıspanak salatası. Tatlı olarak ise tarçınlı şeftali.
    Nedeni: Bu öğünde antienflamatuar diyetin en önemli bileşeni olan Omega 3 yağ asitleri bol miktarda bulunmaktadır.

  • Türk Halkını Şişmanlatan Hatalar

    Türk Halkını Şişmanlatan Hatalar

    Türkiye’yi zayıflatan profesör, Canan Efendigil Karatay, Türk halkının kilo sorunu hakkında bakın neler söylüyor…

    Amacı sadece insanları zayıflatmak olmayan Karatay Diyeti’nin asıl hedefi vücudun kalıcı olarak sağlığına kavuşmasını sağlamak. Kilo problemi olan insanlarda öncelikle insülin ve leptin direncini kırmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, daha sonra sağlıklı beslenmeyi yaşam biçimi haline getirmek olduğunun altını çiziyor.

    Kilo almak konusunda Türk halkının en büyük probleminin alışkanlıkları olduğunu söyleyen Karatay, bizleri dikkat etmemiz gereken konuları şöyle sıralıyor!

    Hareketsizlik

    Türk halkındaki en büyük problem hareketsizlik. Spor yapan küçük bir kitle var ama genel olarak çocukluktan itibaren aktif değiliz.

    Tatlı ve unlu gıdalar

    Türk halkı maalesef çok fazla ekmek, tatlı ve unlu gıdalar tüketiyor. özellikle gençlerimiz fast-food kültürüyle yetiştiriliyor, hamburger, pizza, tost, sandviç, cips gibi yiyeceklerle ve kola, buzlu çay ya da gazoz gibi içeceklerle karın doyurmaya çalışıyor. Ayrıca halkımızın büyük bir kısmı sağlıklı sanarak her gün neredeyse 2-3 kilo taze meyve yiyor. Ama kilo yemişten kilo aldırır diye uzak duruyor. Kuru yemiş tüketenler de çiğ yemek yerine kavrulmuş ve tuzlanmış şekilde yiyerek büyük hata yapıyor.

    Yabancı diyetler

    Türk halkı kendi mutfağıyla değil yabancı mutfaklarla yani tercüme diyetlerle zayıflamaya çalışıyor. Az az, sık sık yiyerek zayıflamaya çalışıyor. Oysa sık sık yemek sürekli insülin hormonunun salgılanmasına sebep oluyor ve farkında olmadan yağları eriten leptin hormonunun salgılanmasına engel oluyor.

    Kalori hesabı

    Türk halkı sadece kalori hesabına takılıyor, yiyeceklerin ne glisemik indeksine ne protein içeriğine ne de sağlıklı yağ içeriğine bakmıyor! Proteinler saçlarımızın, tırnaklarımızın, cildimizin, bağışıklık sistemimizin, tüm organlarımızın ve hayati önemi olan hormonlarımızın temelini meydana getirirler. Doğal olan temel proteinleri tüketmedikçe de kilo veremeyiz!

    Yağ seçimi

    Halkımızın yaptığı bir diğer yanlış da sağlıklı yağlarla sağlıksız yağları yani trans yağları aynı kefeye koymak. Fazla kilo problemi olup zayıflamaya çalışanlar ve kilolarını korumak isteyenlerin, doğa tereyağı, soğuk sızma zeytinyağı ve temel olan Omega-3, Omega-6 gibi yağları doğal şekilleriyle mutlaka vücutlarına almaları gerekmektedir. Omega-3 ve Omega-6 yağlarına bilimsel olarak temel yağlar diyoruz. çünkü insan vücudu bu yağları üretemiyor ve bu yağların dış destek olarak mutlaka alınması gerekiyor. Motorumuzun yağ değiştirme zamanı gelmiştir. Vücudumuza sağlıklı yağ girmediği sürece, birikmiş zararlı yağlarımızdan kurtulmalıyız.

    Kilo vermenin zorlaşmasını ne yapılırsa yapılsın kilo verilememesinin ve bir çok dejeneratif hastalığın, asıl nedeni vücut ve organizmanın hücre ve hücre zarlarında Omega-3 ve Omega-6 gibi temel yağların ve fosfolipitlerin yani lipitlerin eksik olmasıdır. Bu bilimsel olarak gösterilmiştir. Bu nedenle yağlı olduğu gerekçesiyle zeytin ve kuruyemişlerden korkmak veya zeytin ve kuruyemişi az miktarda yemek doğru değildir. Ancak kuru yemişler kabuğundan kırılıp çiğ olarak tüketilmelidir. Kavurarak ve tuzlayarak yemek son derece sağlıksız bir beslenme tarzıdır.

    Womenist

  • İştahınızı kesecek mucizevi besinler

    İştahınızı kesecek mucizevi besinler

    Yedikçe kilo verdiren besin henüz bulunmadı ama en azından iştah kapatanlar biliniyor. İşte süper besinler;Diyet yaparken birçok kişinin aklına takılan başlıca sorular iştahını nasıl yeneceği ve metabolizmasını nasıl hızlandıracağına dairdir. Herkes daha hızlı kilo verdiren süper besinlerin peşinden koşar. Aslında daha hızlı kilo verdiren süper bir besin yoktur. Fakat bazı besinlerin iştah ve metabolizma üzerinde etkisi olduğu doğrudur.

    İŞTAH KAPATAN MUCİZE BESİNLER

    Yumurta: Örnek protein kaynağı olan yumurtanın tokluk süresini uzattığına dair bilimsel veriler vardır. Sabah kahvaltılarında bir adet haşlanmış yumurta tüketerek tokluk sürenizi uzatabilirsiniz.

    Kırmızı acı biber: Acı biberin içerdiği kapsaisin adlı maddenin metabolik hızı arttırabileceği bilimsel çalışmalar ile saptanmıştır. Yemeklerinize ve salatalarınıza katacağınız bir miktar acı kırmızıbiber ile bedeninize canlılık, menülerinize lezzet ekleyebilirsiniz. Ayrıca kapsaisin adlı maddenin iştahı azalttığına dair bilimsel verilerde bulunmaktadır.

    Yeşil çay: Güçlü antioksidan etkisi ile bedenimizi zehirli maddelerden temizlemesinin yanı sıra, yeşil çay içerdiği bileşikler ile metabolik hızı da arttırmaktadır. Günde 1-2 fincan yeşil çay tüketerek metabolizmanızı enerjik hale getirebilir aynı zamanda bedenimize dost antioksidanları da alabilirsiniz.

    Badem: Yağlı kuruyemişlerden olan badem birçok vitamin, mineral ve posadan zengindir. Bunun yanı sıra kalp sağlığını koruyan omega-3 yağ asitlerini de içerir. Yapılan son bilimsel araştırmalar, beslenme programında yeterli miktarda (aşırı değil) badem bulunan kadınların, badem tüketmeyen kadınlara göre daha kolay kilo verdiğini göstermiştir.

    Sirke: Salatalarınıza ekleyeceğiniz sirke tokluk sürenizi uzatabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, sirkenin içinde bulunan asetik asidin sindirim hızını yavaşlattığını ortaya koymuştur. Böylece kan şekeriniz daha dengeli yükselir ve daha uzun süre kendinizi tok hissedersiniz.

    Tarçın: İşte başka bir iştah azaltıcı Tarçın üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda, tarçının özellikle şeker hastalarında kan şekeri dengeleyici bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Şeker hastasıysanız ve diyet yapıyorsanız hem daha uzun süre tok hissetmek hem de kan şekerinizi dengelemeye yardımcı olmak adına günde ¼ – ½ çay kaşığı kadar tarçın ile menülerinizi süslemeyi deneyebilirsiniz.

    Zeytinyağı: Günlük yağ gereksinmesinin bir kısmı tekli doymamış yağ asitlerinden karşılandığında yani zeytinyağı tüketimi yeterli olduğunda metabolizmanın desteklendiği ve kilo vermenin kolaylaştığı bilimsel çalışmalar ile gösterilmiştir.

    Salata: Öğünlere koca bir kâse salata ile başlamak veya öğün içerisinde bolca salata tüketmek öğünde alınan kaloriyi azaltabilir. Sebzeler yüksek posa yoğunlukları ile midede yer tutarak daha çabuk doymamıza yardımcı olurlar. Ayrıca zayıflama diyetlerinde görülebilecek bir sorun olan kabızlığında çözümünde önem taşırlar.

    Etli, Sütlü veya Yumurtalı Çorba: Çorbalar öğünde daha az enerji tüketmek için farklı bir yoldur. Su içerikleri nedeni ile midede oluşturdukları basınç nedeni ile daha kısa sürede doymamızı sağlarlar. İlginç bir bilimsel veri de, protein içeriği yüksek çorbaların gün boyunca enerji alımını azaltmada diyet yapanlara yardımcı olmasıdır.

    Peynir: İçeriğinde yer alan proteinler iştahı baskılamakta yardımcı olur. Bunun dışında yüksek kalsiyum içeriği nedeni ile de zayıflamaya yardımcı etkisi olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar yetersiz kalsiyum tüketiminin kilo vermeyi zorlaştırdığını ortaya koymuştur.

  • Bayatlamayan kek tarifi

    Bayatlamayan kek tarifi

    Malzemeler

    – 4 tane yumurta, 1 bardak toz şeker,
    – 1 bardak sıvıyağı, 1′er bardak pirinç unu ve buğday unu,(1′er paket kabartma tozu ve vanilya,)
    – 3 bardak süt, 2 yemek kaşığı un,(1 bardak şeker,)
    – Piştikten Sonra Üzerine:
    – 1 bardak süt, 2 tatlı kaşığı şeker.
    Kreması İçin:
    – 1 yemek kaşığı nişasta, 1 poşet krem şanti,(Yarım çay bardağı süt.)

    Yapılışı:

    İlk olarak bir kapta yumurta ve şeker iyice çırpın ve sırasıyla sıvıyağ, pirinç unu, un, kabartma tozu ve vanilyayı da ekleyin.

    Yağlanmış tepsiye ya da kek kalıbına dökülen hamur, 170 c de ısıtılmış fırında pişirin.

    Pişip hafif soğuduktan sonra kekin üzerine 1 bardak şekerli soğuk süt dökün.

    Kek Üzeri İçin:

    2 yemek kaşığı, 1 yemek kaşığı nişasta, 1 bardak sütle çırpın. Pürüzsüz kıvama gelince 2 bardak daha süt eklenerek kaynayana kadar pişirin.

    Ocaktan alınan kremaya, 1 poşet krem şanti ve yarım çay bardağı süt eklenerek yüksek devirde mikserle çırpın.

    Krema soğuyan kekin üzerine sürün. Üzeri streç filmle örtülen tepsi 2-3 saat buzdolabında bekletildikten sonra servis edilebilir.

    Afiyet.. bal.. şeker..