Etiket: kuruluk

  • Mineral İçerik İle Koltuk Altında Gün Boyu Kuruluk

    Mineral İçerik İle Koltuk Altında Gün Boyu Kuruluk

    Doğal ıslaklık emici özelliğe sahip mineral içerik koltuk altında gün boyu kuruluk sağlıyor!

    Doğal taşların insanlar tarafından kullanımı yaklaşık 200 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Yüzyıllardır farklı kültürlerde faydalı olduklarına inanılan bu taşlar, doğal oldukları için güvenle kişisel temizlik ve kozmetik ürünlerinde kullanılıyor. Doğal taşlardan biri olan mineral de ultra ıslaklık emici olma özelliği taşıyor. Bu özelliği sayesinde mineral; yeni nesil ter kokusu ve ıslaklık karşıtı kişisel temizlik ürünlerinde yer almaya başlıyor.

    Islaklık ve Kötü Kokuya Etkili Çözüm

    Vücudun ısısını belli bir dengede tutmak için gerekli olan terleme; kimi zaman sıcaklıktan ya da günlük fiziksel aktivitelerden sonra, kimi zaman da heyecan, korku ya da stresli durumlardan sonra meydana geliyor. Günün temposu içerisinde terleyen kişinin yaşadığı en büyük sorunlarından biri de koltuk altında oluşan ıslaklık ve buna bağlı olarak ortaya çıkan kötü koku oluyor. Ama şimdi gün sonunda da koltuk altınızı kuru ve ferah hissetmenizi sağlayacak güçlü bir içerik ile tanışacaksınız.

    Mineral İçerik İle Koltuk Altında Gün Boyu Kuruluk | 1

    Mineral; ıslaklık emici özelliğiyle ıslaklığı talk pudradan 5 kat daha fazla emiyor!

    Eski dönemlerden beri etkili ıslaklık emme gücüyle bilinen mineral içeriği, ter kokusu ve ıslaklığa karşı koruma sağlamak için bir çözüm olarak biliniyor. Talk pudra ile kıyaslandığında 5 kat daha fazla emme gücüne sahip olduğu kanıtlanan mineral içerik, ter kokusu ve ıslaklık karşıtı kişisel temizlik ürünlerinde kullanıldığında gün boyu süren koruma sağlayarak koltuk altının kuru kalmasını sağlıyor. Teri sünger gibi emen mineral bu sayede; ter kokusunun oluşmasını önlüyor. Böylece mineralli ürünler koltuk altının gün boyu kuru ve ferah kalmasını sağlıyor.
    Mineral İçerik İle Koltuk Altında Gün Boyu Kuruluk | 2

  • Saç derisinin bitkisel ilacı

    Saç derisinin bitkisel ilacı

    Kepeklenmenin altında üst derinin kuruması olan çeşitli deri hastalıkları da yatabilir. Mantar hastalıkları, sedef hastalığı, diskoid lupus gibi hastalıklarda da kepek dediğimiz beyaz pullanmalar görülür. Bu hastalıklar ancak dermatoloji uzmanlarının ele almasıyla düzelebilir.

    Stres, yorgunluk ve mevsim değişiklikleri kepeğin tetikleyicileridir. Ayrıca saç bakımınız deri yapınıza uygun olmayabilir. Kullanılan şampuan, saç boyaları kepeklenme yapabilir. Bu sebeplere bağlı olarak kepeklenme artıp azalabilir. Az su içmek, dengesiz beslenmek; özellikle biotin, çinko, omega3, A,D,E vitamini eksiklikleri cilt bozuklukları ile birlikte kepeklenmeye yol açar.

    Kullanılan kepek şampuanlarından etkili sonuç alınmadıysa cilt uzmanlarına danışma zamanı gelmiştir. Tabii her soruna olduğu gibi kepekli saça için de bitkisel çözümler vardır. Bitkiler cildimizin en içten dostu olabilir. Hem içten (taze meyve ve meyve suları, bitki çayları) hem de dıştan (losyon, tonik, maske, krem ve banyolar) tedavi edici etkileri vardır.

    Kepeğe karşı tonik

    * Kepeğe kayın, ısırgan otu, çay ağacı, limon otu, tere, öküzgözü, dulavrat otu, hodan yaprağı, hodan çiçekleri, kaynamış keten taneleri, hindiba kökü, hindiba yaprağı ve hindiba çiçekleri iyi gelir. 1 su bardağı kaynamış suya bu bitkilerden arzu edilen bir bitkiden 3 tutam alınarak hazırlanır. 5 dakika demleyerek saça banyo sonrası masaj yaparak uygulanır.

    * Gece yatmadan önce limonlu sirke, Hindistan cevizi yağı, nane yağı ya da zeytinyağını saçlı deriye uygulamamız hazırladığımız bitki losyonlarının etkilerini artırır.

    Kepeğe karşı maske

    Ezilmiş ıhlamur yapraklarından lapa, aloe vera yapraklarının jeli ya da ezilmiş çemen tohumu lapası uygulanabilir. Hem kaşıntı hem de pullar giderilebilir.

    Malzemeler

    1 tutam gül
    1 tutam civanperçemi
    1 tutam kekik
    1 tutam turunç
    1 tutam hindiba

    Hazırlanışı

    Bu bitkileri 5 dakika demleyin. Demlenmiş bitki çayını banyo sonrası saçlı deriye masaj yaparak uygulayın. Bu karışımı rahatlatıcı çay olarak da içebilirsiniz.

  • Kepek için etkili doğal çözüm

    Kepek için etkili doğal çözüm

    Saçlarınızdaki kepekten müzdaripseniz mutlaka aşağıdaki çözüm önerimizi adım adım izlemenizi öneriyoruz.Kepeğe karşı oldukça etkili bir çözüm önerisi sunacağız sizlere denediğinizde saçlarınızda kepekten eser bile kalmadığını göreceksiniz.En azındna çok daha fazla oluşmasını engelleyebilirsiniz.

    Kepek birçok insanın karşı karşıya kaldığı çok yaygın bir saç sorunudur.Kepek sorunun üstesinden gelebilmek için doğal formüllerden yararlanabilirsiniz.Bizde sizlere böyle bir doğal formül sunmak istiyoruz.

    Elma sirkesi, kepekle mücadelede çok yararlı olabileceğini biliyormuydunuz işte bu mucize ürün ile hazırlanmış bitkisel bir formül önerisi:

    Gerekli olan malzemeler: 1 çorba kaşığı elma sirkesi,1 fincan maden suyu,1 çorba kaşığı polen tozu,1 çay kaşığı deniz tuzu hazırladığımız tüm malzemeleri birbirine güzelce karışyırıyoruz.Daha sonra saçlarımıza iyice bu karışımı sürüyoruz.Bir saat saçlarımızda karışımı bekletiyoruz ve sonrasında saçlarımızı yıkıyoruz.Sonuç kepeksiz ve parlak saçlar…

  • Cilt Kuruluklarından Korunma Yolları

    Cilt Kuruluklarından Korunma Yolları

    Yaşa bağlı olmaksızın meydana gelen cilt kurulukları birçok nedenden dolayı oluşabilir. Ciltteki pullanma ve sıkıntı verici bir gerginlik hissine neden olan kuru ciltlerden kurtulmanın yollarını merak ediyorsanız işte aradığınız cevaplar…

    Kuru cilt; tüm vücudumuzu bir film tabakası şeklinde örten hücrelerden oluşan stratum korneum denilen tabakadaki suyun kaybı sonucu oluşur. Bu tabaka suyunu kaybedince esnekliğini kaybeder, çatlar ve pullanır.

    Stratum korneum su tutan maddeler içerir ve cildin daha cildin alt kısımlarından suyun sızmasını engeller. Hücreler ve yağdan oluşan bir film tabakası içeren stratum korneum tarafından su tutulur ve ciltten buharlaşması engellenir.

    Kuru, pullu cildi tetikleyen faktörler nelerdir?

    Kuru cilt herhangi bir yaşta ve bir çok nedenden dolayı oluşur. Kuru cilde neden olan koşullar:

    – Kuru hava, özellikle kış aylarındaki düşük nem,

    – Düşük nem bulunan yerler, özellikle merkezi ısıtmanın olduğu kapalı alanlar, ateşe veya ısıtıcı fanlara yakın oturma,

    – Rüzgara maruz kalma,

    – Sık yıkanma, duş alma ve yüzme, özellikle bol klorlu aşırı sıcak ve soğuk suda yüzme,

    – İdrar söktürücü ilaçlar,

    – Kalıtsal faktörler ve artan yaş ile sebum (yağ) gibi doğal nemlendiricilerin azalması,

    – Atopik egzama, sedef ve ihtiyosis gibi cilt hastalıkları,

    – Metabolik faktörler, tiroid bezinin yeterince çalışmaması veya aşırı kilo kaybı

    – Sabun, deterjan ve çözücülere maruz kalma.

    Ciltten su kaybı en sık hangi durumlarda olur?

    Ciltten su kaybını arttıran diğer önemli bir faktör, ciltten banyo esnasında kaybedilen sıvıdır. Sıcak su ile yıkanma ve sabunlar, ciltteki koruyucu yağ tabakasını azaltırlar. Banyoda azalan yağ eğer dışardan uygulanan bir nemlendirici ve yağ ile dengelenmezse; ciltten su kaybı artar ve banyodan sonraki bir saat içinde, cilt normalde olduğundan daha kuru bir hal alır. Deterjanlar ve çözücüler de benzer şekilde, cildin yağ tabakasını kaldırarak cildi kuruturlar.

    Cilt pullanması nasıl oluşur?

    Cilt pullanması stratum korneum dediğimiz cilt yüzeyinden hücrelerin gözle görülebilir şekilde ayrışması ile oluşur. Normal ciltte bu süreç gözle görülmez, çünkü hücreler tek tek dökülür. Pullu ciltte cilt hücreleri birbirlerinden ayrılamazlar ve bu da gözle görülebilen kepeklenmeye neden olur. Bu durum kuru ciltte herhangi bir nedenle gelişebilir; ayrıca seboreik egzama, sedef ve ihtiyosis hastalığında cilt hücrelerinin yapısı bozuktur ve birbirlerinden kolay kolay ayrılamazlar.

    Kuru ciltten korunmanın yolları nelerdir?

    Herhangi bir nedenle kuruluğa eğilim gösteren cildin, sabun ve su ile teması azaltılmalı ve nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Sıcak sudan ve aşırı su temasından kaçının. Sıcak su cildin doğal yağlarını ortadan kaldırır ve cildi kurutur.

    Banyo sıklığını azaltın. İki günde bir veya daha seyrek banyo yapın ve yıkanma sıklığınızı azaltmak için kirlenmemeye dikkat edin.

    Banyo ve duş süresini kısa tutun. Kısa bir duş ve banyo cildi nemlendirir, fakat cildi havlu ile ovuşturmak veya ciltten suyun buharlaşması deriyi kurutur. Bu nedenle banyo ve duş süresi uzatılmamalı ve ılık su ile yıkanılmalıdır.

    Duştan sonra cildinizi havlu ile ovuşturmayın. Bunun yerine cilde havlu ile hafifçe dokunarak kurulanılmalıdır.

    Hafif sabunlar kullanın. Sabunlar cildi kurutur. Hafif, fakat fazla yağ içeren sabunlar veya sabunsuz temizleyiciler (pH seviyesi cildinizin pH seviyesine uygun (5.5) dermokozmetikler) kullanılmalıdır. Bu arada sabun kullanımını da minimale indirilmelidir.

    Banyodan sonra cildiniz hemen nemlendirin. Banyodan sonra cilt halen nemli iken, nemlendirici losyon ve kremleri uygulayınız. Banyo sonrasında cildinizi tamamen kurularsanız, cildin doğal nemi de buharlaşarak deriden uzaklaşır. Nemlendirici losyon ve kremler, gün içinde ihtiyaç olduğunda kullanılmalıdır. Çok şiddetli kuruluk olduğunda laktik asit veya üreli nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Cilt kuruluğu cilt hastalıklarına neden olabilir mi?

    Bazı kişilerde cilt kuruluğu, dermatit (egzama) denen cilt hastalığına neden olabilir. Dermatit cildin inflamasyonuna verilen addır. Bu durum alt bacaklarda egzema craquele; gövde, kollar ve bacaklarda ise numular dermatite neden olur. Bazen de ciltten herhangi bir döküntü olmadan kaşıntı görülebilir. Bu duruma yaşlılığa bağlı kaşıntı veya kış kaşıntısı denir. Dermatit geliştiğinde dermatoloji uzmanları kortizon içeren kremleri reçete ederler. Kortizonlu kremler dermatit bulunan alanlara uygulanır. Dermatit iyileştiğinde uygulamaya son verilmeli, daha sonra dermatitin yenilenmesini engellemek amacıyla nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Cildin iyi nemlendirilmesi cilt kuruluğunu düzeltir, eğer cildiniz tüm kurallara uyulmasına rağmen iyileşmiyorsa dermatoloji uzmanına başvurunuz.

  • Kepekten kurtulma yöntemleri

    Kepekten kurtulma yöntemleri

    Saçlarınızın temizliği kepeklenme sorunu ortadan kaldırmak için yapılacak ilk ve en etkili yöntemdir. Bu sebeple saçlarınızı düzenli olarak, saç tipinize uygun bir kepek önleyici şampuanla yıkayın.

    Gün ışığı saç derinizde dâhil olmak üzere, vücudunuzun ihtiyacı olan vitaminleri kazanması açısından son derece önemlidir. Bu sebeple her gün ışığında bir süre vakit geçirerek, saç derinizin gün ışığından faydalanması sağlayın ve böylece kepek sorununuzu yok etmek için etkin bir çözüm elde edin.

    Çoğu kadın saçlarını şekillendirmek için, jöle, saç spreyi, saç köpüğü gibi ürünler kullanır. Bunlar saçları şekillendirmenin yanı sıra kepek oluşumuna sebep olan en büyük etkenlerdir. Bu sebeple bir süre saçların kepeklenmesine sebep olan bu ürünlerden uzak durun…

    Evinizde hazırlayabileceğiniz bazı saç bakım ürünleri, kepeklenmeyi yok etmeye yarayacaktır. Örneğin bir kâsenin içine bir miktar badem yağı, bir limonun suyu, bir yumurta, 2 yemek kaşığı yoğurt koyup karıştırın ve bu karışımla saç diplerinize masaj yapın. Yarım saat bekledikten sonra iyice durulayıp, ardından kepek önleyici şampuanlarla yıkayın…

    3 su bardağı kaynamış suyun içine 5 poşet ısırgan otu çay poşetini koyun ve demleyin. Isırgan otlu su ılıdığı zaman, saçlarınızı kepek önleyici şampuanla yıkayıp, bu su ile durulayın…

    2 su bardağı suyun içine 2 yemek kaşığı elma sirkesi dökün ve karıştırıp bu karışım ile saç diplerinize masaj yapın ve havlu ile sarıp yarım saat bekleyin. Sirkeli su saçlardaki kepekleri yok etmek için oldukça faydalıdır.

    Bir kabın içine bir miktar menekşe yağı dökün ve içine bir yumurtayı kırıp iyice karıştırın. Bu saç bakım maskesini saç diplerinize, parmak uçlarınızla masaj yaparak sürün ve 15 dakika bekleyip yıkayın. Haftada 2 gün yapacağınız bu saç bakım maskesi ile bir haftada kepek sorununuzun yok olduğunu görebilirsiniz…

    Kepeğe son veren bitkisel yöntemler

  • İhtiyoz – Balık Pulu Hastalığı Nedir?

    İhtiyoz – Balık Pulu Hastalığı Nedir?

    İhtiyoz’ a balık pulu hastalığı da denir. Bunun nedeni karakteristik döküntüsünün görünümüdür. Kalıtım yoluyla geçen cilt hastalıkları içinde en sık görülenidir…

    Belirtileri: Küçük çocuklarda kuru, pullu cilt.

    Bu hastalık genellikle 1 ile 4 yaşları arasında ilk defa ortaya çıkar. Bazen yetişkinlik yıllarında tamamen kaybolup daha ilerde yeniden belirir. En fazla belirgin olan döküntü yerleri dirsekler, dizler ve ellerdir. Genellikle, kışın daha kötü olur. İhtiyoz, atopik dermatitle bağlantılı olabilir.

    İhtiyoz - Balık Pulu Hastalığı Nedir? | 3

    Tedavisi:

    Etkilenen yörelere vazelin sürün ve gece naylonla sarın. Günde iki kere kullanmak kaydıyla laktik asit losyonu ve gece kremi sürmek faydalı olabilir.

  • Bebeğin bağışıklık sisteminin ilk bariyerinin cildi olduğunu biliyor muydunuz ?

    Bebeğin bağışıklık sisteminin ilk bariyerinin cildi olduğunu biliyor muydunuz ?

    Bebeğin bağışıklık sisteminin ilk bariyerinin cildi olduğunu biliyor muydunuz ? | 4 Bebek cildinin hayati rolü

    Cilt bariyerinin temel rollerinden biri, vücudu zehirli-zararlı, tahriş edici, alerjen maddeler gibi çevresel tehditlerden korumaya yardımcı olmaktır.

    Sağlıklı bir cilt, bebeğin bu çevresel tehditlere karşı ilk savunma hattıdır. Cildin en üst tabakası, vücudu korumaya yardımcı olur1,2; su, kimyasallar, mikroplar, aşırı sıcaklıklar, elektrik dalgaları ve ultraviyole ışınlar (UV) gibi çevresel tehditlere karşı kalkan görevi görür. Bu sayede sağlıklı bir cilt, vücudu ciltten girebilecek enfeksiyonlardan korumaya destek olur.

    Bebek cildi neden özel ilgiye ihtiyaç duyar ?

    Bebek cildi yetişkin cildinden farklıdır ve yaşamının ilk yılı boyunca gelişmeye/değişmeye devam eder.3 Bebek cildi yetişkin cildine göre daha ince, daha geçirgen ve daha hassastır.3,4 Bu nedenle çevresel tehditlere karşı daha korunmasızdır. Genetik özelliklerin yanı sıra, bebek cilt bakımında uygun ürünlerin kullanılmaması ve gerekli cilt bakım uygulamalarının yapılmaması cildin bariyer bütünlüğünün bozulmasına/hasar görmesine neden olabilir.

    Hasar görmüş cilt bariyeri alerjenlerin cildin alt tabakalarına geçmesine izin verir, böylece alerjik olmayan bir bebeği alerjiye yatkın hale getirebilir. Bu da bebeklerde atopik dermatit oluşumuna kadar ilerleyebilir.

    Bebeğin bağışıklık sisteminin ilk bariyeri olan hassas cilt bariyerini korumak için özel ürünler kullanmak gerekir

    Bebek cildine doğru şekilde bakım yapılması cilt bariyerinin hasara uğramasını engeller. Bu da ancak doğru bebek şampuanı ve bebek bakım ürünlerinin kullanımıyla gerçekleştirilebilir.

    Uzmanlar bebek şampuanı ve cilt bakım ürünlerinin sağlıklı cilt bariyerinin bütünlüğünü koruması konusunda hemfikirdirler. Doğumdan itibaren bebek cildine uygun ürünlerin doğru şekilde kullanılması bebeğin cilt bariyerini koruyarak atopik dermatit gelişme riskini azaltır.

    Benzil alkol, SLS, sabun, alkol ve alerjen içerikli ürünlerin bebek saç ve cilt bakımında kullanımından kaçınmak ve cildi düzenli olarak nemlendirmek bu uygulamaların arasında sayılabilir. Bebek cildi için özel olarak formüle edilmiş şampuan ve diğer ürünlerin güvenliği ve etkinliği klinik olarak kanıtlanmış olmalıdır.

    Pediatrik Dermatoloji Derneği Johnson’s® baby ürünlerini tavsiye eder.

    Johnson’s® baby ürünleri, bağışıklık sisteminin ilk bariyeri olan cildine özen gösterecek ve cilt bariyerini koruyacak şekilde formüle edilmiştir. Pediatrik Dermatoloji Derneği bebek saç ve cilt bakımında Johnson’s® baby ürünlerinin* kullanılmasını tavsiye ediyor.

    *Johnson’s® baby Şampuan, Yenidoğan Saç ve Vücut Şampuanı, Yağ, Parfümsüz Islak Mendil

    Referanslar:
    1.Hoath S, et al. Neonatal Skin Structure and Function. 2003
    2.Chiou Y, Blume-Peytavi U. Skin Pharmacology and Physiology. 2004
    3.Nikolovski J, et al. Journal of Investigative Dermatology. 2008
    4.Stamatas G, et al. Pediatric Dermatology. 2009
    5.Stamatas G, et al. Cosmetics & Toiletries. 2009

    Johnson’s Baby şampuan:

    Gerçek Göz Yakmayan® formülü gözler için saf su yumuşaklığındadır. Johnson’s baby şampuan yeni ve yumuşak formülü sayesinde saçın doğal nem dengesini korur ve saçta hiçbir kalıntı bırakmaz. Saçların ipeksi yumuşaklığını korur ve mis gibi kokmalarını sağlar. Bebeğinizin saçını temizlemek ve nemlendirmek için idealdir.

    Çocuklarda Cilt Problemleri
    – Çocuklarda egzama hangi nedenlerle ortaya çıkabilir?
    – Çocuklarda hangi cilt problemlerine daha sık rastlanır?
    – Çocuklarda mantar hangi nedenlerle olur?
    – Çocuğumda sürekli kaşıntı var, neden olabilir?
    – Çocuğumun cildi sürekli kızarıyor, sebep ne olabilir?
    – Çocuğumun cildinde döküntü var, neden olabilir?
    – Atopik egzama nedenleri nelerdir?
    – Çocuğumun cilt probleminin hangi hastalığa bağlı olduğunu nasıl anlarım?
    – Çocuklardaki hangi deri hastalıkları bulaşıcıdır?

  • Cilt Tipimi Nasıl Belirleyebilirim?

    Cilt Tipimi Nasıl Belirleyebilirim?

    YAĞLI CİLT Mİ KURU CİLT Mİ ?
    CİLT TİPİNİZİ NASIL ANLAYACAKSINIZ ?

    Cilt tipimizi bilmeliyiz ki kendimize uygun cilt bakımı ürünlerine ve cilt bakımına doğru şekilde karar verebilelim. O halde basit bir test ile cilt tipimizi belirleyelim;

    Cildin türü, cilt dokusuna, rengine ve durumuna göre belirlenir.

    Cildin rengi dokusunda etkilidir. Yani koyu, esmer, buğday, sarı, beyaz gibi cilt renkleri cildin dokusunu etkiler. Cildin dört dokusu vardır: Yağlı, kuru, dengeli (normal) ve karma. Cildin durumu olarak bahsedilense cildin hassas ya da pürüzlü olmasıdır.

    Bu sınıflandırmaları öğrendikten sonra cildin türüne karar verebilmek için, yüzümüzü iyice temizlemeli ve sonra güçlü bir ışıkta incelemeliyiz. Yada aşağıdaki testi uygulayabiliriz. Böyle bir testi yapabilmek için;İnce ve emici bir kağıttan hazırlanmış, 2 cm eninde ve 5-6 cm boyundaki şeritler yeterli olacaktır.

    CİLT TÜRÜ TESPİS TESTİ

    Cilt Testi Hazırlık

    Yüz bol su ve cilde uygun bir sabunla yıkanır.Daha sonra temiz bir havlu ile kurulanır. Yüze hiçbir krem,nemlendirci veya losyon sürülmez.

    Cilt Testi Uygulama

    Şerit halinde kesilen kağıtların yazılabilir yüzeylerine ALIN, BURUN, ÇENE ve YANAK yazılır.
    Üçüncü Aşama
    Kağıt şeritler, üzerine yazılan bölge isimlerine göre yerleştirilir.ve yaklaşık 20 saniye bekledikten sonra sonuç değerlendirilir.

    Cilt Testi Sonuç Değerlendirme

    YAĞLI CİLDİ ANLAMA:

    Eğer cildinize uyguladınız şeritler tüm yüz bölgenizde yapıştıysa ve kağıt üzerinde büyük lekeler oluştuysa;CİLDİNİZ YAĞLI

    KURU CİLDİ ANLAMA:

    Eğer hazırladıgımız şeritler hiçbir şekilte yüz bölgemizde yapışmıyorsa ve burun bölgesi dışında hiçbir şeritte leke yok ise CİLDİNİZ KURU VE SUSUZ

    KARMA CİLDİ ANLAMA

    Eğer kağıt şeritler alın, burun, çene bölgelerinde büyük yağ lekelerine sahip iken diğer bölgelerde kuru kalıyor ise CİLDİNİZ KARMA demektir.

    CİLT TİPLERİ VE ÖZELLİKLERİ

    KURU CİLT ÖZELLİKLERİ

    Vücudumuzda yeterince su olmaması, cilt altındaki yağ bezlerinin gerektiği gibi çalışmaması ve yaşlanma cildimizin kurumasına sebep olur.
    Kuruma açık tenli insanlarda koyun tenlilere oranla daha fazladır. Cilt genelde gergin ve pürüzsüzdür.Kuru ciltler çabuk çatlar, pul pul olur ve soyulur. Bu tip cilde sahip olanlar genç yaşlarda yüz çizgileri ile tanışırlar.
    Bu duruma sebep olan diğer etkenler ise, sert sabunlar, güneş, rüzgar, kaloriferli evler ve havalandırma tertibatları gibi dış etkenlerdir. Ve en önemlisi cilde uygun olmayan kozmatik kullanımıdır. Kuru cildi korumak için su kaybını önlemek şarttır. Ve mutlaka cildine uygun bir nemlendirici ile korunmalıdır.

    YAĞLI CİLT ÖZELLİKLERİ

    Yüzdeki cilt yağ bezlerinin fazla çalışması cildimizin yağlı olmasına sebep olur. Fazla sebum salgılanması koyu renkli ciltlerde daha fazla görülür. Ancak kimi zaman açık renk bir cilt de bu yüzden soluklaşabilir. Yağlı ciltlerin derileri kaba, gözenekleri açıktır. Cilt daima parlaktır. Bu tip ciltlerde siyah noktalar, sivilceler çıkar ve akne görülür. Yağlı cilt diğer cilt tiplerine göre yaş ilerledikçe güzelleşir.
    Genç görünümü uzun ömürlüdür.Çizgilenme daha az olur.Yüzümüzü temizlerken yüzdeki tüm yağları temizlemek cildimizin daha çok yaglanmasına neden olur.Yüz temizleyicileriyle yüzü yıkayıp temizlemek çogu kez cildin kurumasına ve kızarmasına neden olur.

    KARMA CİLT ÖZELLİKLERİ

    Yağı, nemi, asidi birbirleriyle uyumlu olan cilt, dengeli cilttir. Bu cilt tipi idealdir.Ancak çok az rastlanır.Dokusu iyi, gözenekleri belli değildir.Dokunduğunuzda yağlı hissi vermez.Bu cilt tipi dönem dönem nemini kaybeder ve kaybettiği nemi geri kazandırmak gerekir.En az sorun yaşanan cilt tipidir.

  • 2QR Formülü genital temizlik ve bakım serisi Multi-Gyn

    multy-gyn-actigel1Avrupa’nın ünlü kozmetik markası Multi-Gyn’in 2QR formüllü genital temizlik ve bakım ürünleri “ActiGel” ile “LiquiGel” Armoni Medikal Güvencesiyle Ülkemizde…

    Düşünüldüğünden çok sayıda kadını etkileyen genital bölge rahatsızlıkları tedavi edilmezse ciddi sorunlara neden olabiliyor. Genellikle kaşıntı, yanma, tahriş, mantar, rahatsız edici koku, akıntı ya da kuruluk, ağrı, acı ile tanımlanan genital bölge rahatsızlıklarının en etkili ve doğal çözümünü 2QR formülü sayesinde bio-aktif kozmetik ürünleri “ActiGel” ile “LiquiGel” sunuyor.

    2QR Formülü Nedir?

    Vücudumuzda tehlikeli hastalıklara neden olan bakteriler olduğu gibi, yoklukları durumunda yaşayamayacağımız iyi bakteriler de bulunur. Aralarında bir denge olduğu sürece kötü bakteriler çoğalıp iyileri yok edemez ve sağlık sorunları yaşanmaz. Fakat bu denge bozulursa, kötü bakteriler çoğalarak birçok hastalığa davetiye çıkarır.

    Büyük hastalıkların çoğunun temelinde vücudumuzdaki bakteri dengesinin kötüler lehine değişmesi yatıyor. Bu dengesizlikten kaynaklanan hastalıklar da, insanları ölüme kadar götürebiliyor. Bakteri sorunlarından ve bakterilerin neden olduğu hastalıklardan korunabilmenin en temel yolu da, vücut mikro florasındaki bakteri dengesini korumaktan geçiyor.

    2QR formülü bu dengeyi korumak üzere çalışıyor. 2QR’nin en önemli özelliği, bakterileri yok etmek değil, dengeyi yeniden sağlamak…

    Konu hakkında bilgi veren Armoni Medikal Ürün Yöneticisi Meral Güven şunları söyledi: “Şimdiye kadar bakteriyel sorunlarla başa çıkmak için temelde iki yol vardı. Bakteriyel enfeksiyonu önlemek için dezenfektan kullanmak ya da hastalık durumunda antibiyotik kullanmak… Her iki durumda da amaç zararlı bakterileri öldürmekti. Fakat toksik maddeler kötüler ile birlikte iyi bakterileri de öldürüyordu. 2QR formüllü “ActiGel” ve “LiquiGel” ise vajinal sorunlara tamamen doğal maddeler olan bio-aktif bitki özleri ve polisakkarit ile çözüm sunuyor. Nasıl mı?

    Serbest dolaşan mikrop, sağlıklı hücrenin zarına tutunuyor ve sorunlar başlıyor. Mikrop, sağlıklı hücreleri öldürerek güçlendirdiği yaşam alanında çoğalıyor ve temelini attığı hastalığı vücutta yaymaya başlıyor.

    2QR’nin sağladığı negatif polisakkarit molekül zincirleri zararlı mikrobun çevresini sarıyor. Polisakkaritler vücutta bulunan moleküller oldukları için ana hücreye herhangi bir zarar vermeden, mikrobun hücre zarındaki tutunma mekanizmasını bozuyor ve sağlıklı hücreye tutunmasını engelliyorlar. Hücreye tutunamayan mikrop, besin kaynağı bulamadığından yaşayamaz hale geliyor ve yok oluyor. Bu sayede hastalıklar daha başlamadan engellenmiş oluyor.

    Uygulama sonrasında sadece laktobasillerin kaldığını ve zararlı mikroorganizmaların kaybolduğunu görüyoruz. 2QR zararlı mikroorganizmaların yok olmasını sağlarken, vücutta bulunan iyi huylu bakterilere ise zarar vermiyor.

    Yani onarım mekanizmalarını harekete geçirerek, vajinal dokuların durumunu optimize ediyor, vajinal enfeksiyonları kontrol etmek ve önlemek için pH dengesini sağlıyor. Ayrıca vajinal dokuları yenileyip floranın bakımını yaparak doğal bağışıklık sistemindeki savunmayı geliştiriyor.”

    Hollandalı Multi-Gyn markasının, dünyada 2QR formüllü tek genital bakım serisi olduğunu ve 23 Avrupa ülkesi ile ABD’de satıldığını belirten Armoni Medikal Genel Müdürü Harun Piltan, ürünlerde “Aloe Barbadensis” bitkisinin özü kullanıldığından, tamamen doğal olduklarını vurguluyor ve “genital bölge rahatsızlıkları düşünüldüğünden çok daha yaygın ve birçok kadının ortak sorunu” diyor. “Bu rahatsızlıklar kadınların yaşam kalitesini düşürdüğü gibi ciddi sorunlara da yol açıyor. Türkiye’de de oldukça yaygın olan bu rahatsızlıklara, 20 yıllık geçmişiyle Hollanda’nın en büyük jinekolojik kozmetik üreticisi olan BioClin firmasının Multi-Gyn serisiyle çözüm getiriyoruz. Multi-Gyn ActiGel ve LiquiGel, Avrupa’da neredeyse her kadının kişisel bakım ürünleri arasında yer alıyor. Ülkemizde bir benzeri olmayan bu ürünlerin, sağlığına ve bakımına önem verip yenilikleri takip eden her kadının tercihi olacağına inanıyoruz” dedi.

    Multi-Gyn ActiGel

    ActiGel, vajinadaki bakteri kaynaklı rahatsızlıkların giderilmesi için %100 doğal maddelerden üretilmiş koruyucu bir jeldir. Bakteriyel rahatsızlıkları tedavisinde etkilidir, kötü koku ve akıntıyı azaltır, mantarı önler, vajina florasını ve dokuların durumunu optimize eder. İçeriğinde kimyasal maddeler, hayvansal katkılar ve koruyucu maddeler bulunmadığı için herhangi bir toksik etkisi yoktur, güvenli ve doğaldır.

    5 gün boyunca, günde 2 kez olmak üzere vajinanın içine tatbik edildiğinde istenmeyen akıntı, mantar ve Bacterial Vaginosis’in giderilmesini sağlar.

    Multi-Gyn LiquiGel

    LiquiGel, vajinal kuruluğun giderilmesine ve vajinanın kendi doğal nem hissini geri kazanmasına yarayan, %100 doğal maddelerden üretilmiş spesifik bir kişisel bakım ürünüdür. Cinsel birleşme, hormonal değişiklikler, menopoza bağlı kuruluk, ilaçlar, stres veya tampon kullanımının neden olduğu vajinal kuruluğun giderilmesi için idealdir. Vajina dokusunun durumunu optimize eder, şişkinliği azaltır, doğal yoldan nemlendirir ve olası enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olur.

    Vajinanın doğal nemini optimum seviyeye ulaştırması sayesinde cinsel ilişkiden alınan zevkin artmasını sağlar, rahatlık verir.

    Multi-Gyn ActiGel ve LiquiGel’i tüm seçkin eczanelerden satın alabilirsiniz.

    Multi-Gyn® ActiGel

    Özellikler

    * Bacterial Vaginosis�i (BV) önler ve tedavi eder.
    * Kötü kokuyu ve akıntıyı azaltır.
    * Kaşıntı ve tahriş durumlarında direkt bir rahatlatıcı etkisi vardır.
    * Vajina florasını ve dokuların durumunu optimize eder.
    * Mantarı önler.
    * Güvenli ve doğaldır.

    Temel Bilgiler

    Genital bölge rahatsızlıkları düşünüldüğünden daha yaygındır. Pek çok kadın, sorunu, tahriş, acı, yanma, rahatsız edici koku veya akıntı, cinsel ilişki sırasında veya sonrasında duyarlılık, tahriş olmuş labia ve kaşıntı şeklinde tanımlayacaktır.

    Kaşıntı, yanma veya tahriş, sıkı giysiler, nemli pedler veya hijyenik bandajlar sebebiyle çoğunlukla kötüleşir. Multi-Gyn Actigel tüm bu genital bölge rahatsızlıklarına etkili ve doğal çözümdür.

    Bacterial Vaginosis

    Bacterial Vaginosis (Vajinal Akıntı) Nedir?
    Bacterial vaginosis, vajinal ortamda bakterilerin neden olduğu bir sorun – bir denge bozukluğudur. Vajina normalde laktobasil adı verilen pek çok “iyi” bakteri, ve kokoid bakteri adı verilen diğer birkaç çeşit bakteri içerir. Laktobasiller, içersinde kokoid bakterilerin gelişmediği sağlıklı vajina asitliğinden sorumludur. Bu vajina asitliğinin kaybolması ve çok fazla kokoid bakterinin ortaya çıkması “bacterial vaginosis” olarak adlandırılır.

    Bacterial vaginosis’im olduğunu nasıl anlarım?
    Vajinanızdan farklı bir akıntı geldiğini fark edebilirsiniz. Akıntı şeffaf veya renkli olabilir ve aşırı olabilir. Özellikle korunmasız cinsel ilişki sonrasında çoğu kez kötü bir kokuya sahiptir. Sık sık kaşıntı, tahriş, hassasiyet, kızarıklık veya acı gibi vajinal rahatsızlıklar yaşarsınız. Bazı kadınlarda bacterial vaginosis herhangi bir belirti vermez. Vajina asitliği daima olağandışıdır; pH>5.

    Eğer bu bir enfeksiyon ise, başka birinden kapmış olabilir miyim?
    Hayır, normal hijyen ile mümkün değildir. Bacterial vaginosis, anüse yakınlığı sebebiyle vajinada çoğunlukla mevcut bulunan aşırı bakteri gelişimidir. Cinsel olarak aktif kadınlarda daha yaygın iken cinsel olarak aktif olmayan kadınlarda da ortaya çıkmaktadır.

    Tedavi edilmesi gerekir mi?
    Evet. Bacterial vaginosis gerçekten de istenmeyen bir vajinal floradır. Eğer bacterial vaginosis tedavi edilmezse, bakteriler uterusa (rahim) ulaşabilir ve ciddi sorunlara neden olabilir. Tedavi hamilelerde özellikle önemlidir. Tabi ki korunma her zaman en iyisidir.

    Mantar

    Mantar nedir?
    Mantar 2 evrelidir; sorunlara neden olmayan bir spor evresi ve sorunlara neden olan ipliksi evre. Laktobasiller gibi mantar da gelişimi için hücre şekerine ihtiyaç duyar ve bu gıda kaynağı ile rekabet halindedir. Bu yüzden mantar en çok normal bir (optimal) asitliği olan bir vajina ortamında bulunur.

    Mantar olduğunu nasıl anlarım?
    Çoğu kez kokusuz, beyaz, süzme peynir benzeri bir akıntı fark edersiniz ve kaşıntı, tahriş, hassasiyet, kızarıklık ve acı gibi vajinal rahatsızlıklarınız olur.

    Eğer bu bir enfeksiyon ise, başka birinden kapmış olabilir miyim?
    Aslında hayır. Mantar çoğunlukla davetsiz bir misafirdir. Bununla birlikte tekrarlayan enfeksiyonlarınız olduğu zaman kaynağının partneriniz olması muhtemeldir. Tekrarlayan mantar enfeksiyonları, mantarın gıda kaynağı olan şeker sebebiyle diyabetlilerde sık görülür. Mantar enfeksiyonlarına karşı dirençsizlik aynı zamanda ailelerde görülmektedir, ki burada genetik bir geçmiş söz konusudur.

    Tedavi edilmesi gerekir mi?
    Bacterial vaginosis’in aksine mantar çok da tehlikeli bir vajinal enfeksiyon değildir.
    Bununla birlikte büyük bir derttir ve yaşam kalitesini çok fazla etkiler.
    Enfeksiyöz şikayetler olduğunda özel antifungal ilaçlarla tedavi bu yüzden endikedir. Tabi ki korunma her zaman en iyisidir.

    Vajinal ekosistem

    Vajina kendi savunma mekanizmasının önemli bir parçası olan kendi florasına sahiptir. Bu flora ağırlıklı olarak laktobasillerden oluşmaktadır. Bu yararlı bakteriler laktik asit ve peroksit üretir ve bu suretle de istenmeyen ve muhtemelen zarar verici bakteriler için dostça olmayan bir ortam yaratırlar (fizyolojik olmayan flora). Asitlik önemli bir rol oynar. Laktobasiller (laktik asit bakterileri) 4’den 4.5’a kadar bir pH’ a sahip bir asit ortamında gelişim gösterirler ve laktik asit üretimi ile kendi optimal asit ortamlarını devam ettirirler. Bunun aksine istenmeyen, zarar verici bakterilerin gelişimi daha yüksek pH değerlerinde (>5) güçlüdür. Özellikle üreme çağındaki kadınlarda, bozulan vajinal mikrobiyal dengenin sorumlusu daha yüksek bir pH değeridir. Bu durumda laktobasiller aşırı gelişir ve zarar verici bakteri florası kendini optimal olarak geliştirebilirken, kendi yaşamlarını devam ettirmekte güçlük çekerler: aslında bir viskoz çevre.

    Vajina florasındaki bakteriyel bozukluklar
    ‘Bacterial Vaginosis’ (BV), vajina florasındaki normal dengelerin fizyolojik olmayan floranın aşırı gelişmesi ile bozulduğu durum için kullanılan terminolojidir. B.V. (Bacterial Vaginosis) çok yaygın ve sık tekrar eden bir durumdur. Bu istenmeyen bakterilerin gelişimi, çoğunlukla barsak florasından çıkan kokoid bakterilerle (koklar) alakalıdır. Bu koklar en iyi yüksek pH değerlerinde gelişir ve tipik olarak bu pH’ı kendileri oluştururlar. 4 – 4.5’luk normal asidik vajina pH’ı 5 ve daha yüksek değerlere yükselir. Bu yüksek pH değerlerinde laktobasil gelişimi engellenir ve bu yüzden optimal vajinal pH’ın hızlı ve doğal düzelmesine mani olunur. Aslında vajina florasındaki dengeler her zaman için laktobasillerle istenmeyen bakteriler arasında bir rekabeti içerir. Bacterial Vaginosis birkaç vajinal rahatsızlık ile yaşanabilir. En karakteristik rahatsızlık kötü kokulu ve aşırı akıntıdır. Buna ek olarak sıklıkla kaşıntı ve/veya yanma gibi hoş olmayan bir his söz konusudur ve dokular biraz kızarabilir ve tahriş olabilir.

    Bacterial Vaginosis’in sadece bir denge bozukluğu olduğunu, bir hastalık veya bir bozukluk olmadığını akılda bulundurmak önemlidir. Tıpkı ağızda oluşan aşırı bakteri gelişiminin bir hastalık olmadığı fakat hassas dişetleri, aşırı plak oluşumu ve ağız kokusu ile kendini gösteren bir rahatsızlık olduğu gibi. Bununla birlikte bu durum düzeltilmediği ve normal doğal dengeye kavuşturulmadığı zaman, bu bozulmuş ortamdan mutlaka bir takım rahatsızlıklar gelişebilir; Bacterial Vaginosis, bir enfeksiyon ve enflamasyon tanısı olan Vajinite dönüşebilir. Ayrıca patojenlerin >5’lik daha yüksek pH değerinde kolonileşme açısından çok daha fazla bir şansı olur, ki bu da BV’ye çok özgü bir durumdur.

    Vajinadaki bakteriyel denge bozukluğu ile nasıl başa çıkılır?
    Bakteriyel rahatsızlıkların azaltılabilmesi için birkaç yol vardır. En önemlisi vajinal hijyenin gerektiği gibi olmasıdır. Bunun için mesela normal (alkalin) sabunların kullanılmaması, adet döneminde tamponların ve pedlerin sık sık değiştirilmesi, bölgenin sıkı (veya sentetik) giysilerle kapatılmaması ve cinsel ilişkide hijyen kurallarına uyulması gereklidir. Vajina dokularının normal ve sağlıklı durumda olması da önemlidir; yeterli ıslanma olmadan (kuru seks) cinsel ilişkiye girmekten de kaçınılmalıdır zira bu durum dokuları tahriş edebilir ve zarar verebilir bu da mikrop istilasını kolaylaştırır. Sağlıklı mukoza dokuları için genel sağlığın da iyi olması önemlidir.

    Multi-Gyn® LiquiGel

    Özellikler

    * Bakım yapan biyoaktif bir kayganlaştırıcıdır
    * Vajinal kuruluğu anında giderir ve doğal nemlenmeyi sağlar
    * Vajina dokusunun durumunu optimize eder
    * Tahrişi önler ve mükemmel bir kayganlaştırıcıdır
    * Doğaldır, güvenlidir ve vajina florasını korur
    * Koruyucu içermez

    Temel Bilgiler

    Vajinal kuruluk ve ağrı çok yaygın bir sorundur
    Vajinal kuruluk ve ağrı her yaşta ve yaşamının her döneminde kadınların yarısından fazlasını etkilemektedir. Özellikle menopoz dönemlerinde kadınlarda doğal olarak ortaya çıkan bir sorundur ve cinsel olarak aktif tüm kadınların ikinci en yaygın rahatsızlığıdır. Vajinal rahatsızlık içten, dıştan veya her iki şekilde birden hissedilebilir. Ovuşturma ve sürtünme ya da giysi veya pedlerle temasa bağlı olarak kaşıntı, yanma veya tahriş daha da kötüleşebilir. Pek çok kadın vajinal kuruluğunu ilk olarak, cinsel birleşme rahatsızlık verici hatta ağrılı olduğunda fark eder. Özgüveni, genel ruh halini bozabilir, normal günlük aktivitelere engel olabilir ve genel bir huzursuzluk duygusuna neden olabilir.

    Vajinal kuruluğun nedenleri
    En yaygın nedeni, menstrüel siklusun ikinci yarısındaki gibi veya menopozla alakalı hormonal değişikliklere bağlı olarak doğal vajina sıvılarındaki azalmadır. Fakat soruna neden olan veya artıran diğer pek çok faktör de vardır, şöyle ki: hormonal kontraseptiflerin ve bir takım ilaçların kullanımı, sabun, tamponlar, stres, yorgunluk, gebelik ve doğum, ve ayrıca yeterli cinsel uyarılma olmadan ve doğal sıvılarla veya LiquiGel gibi uygun bir ürün ile gerektiği gibi kayganlaştırma sağlanmadan gerçekleştirilen cinsel birleşme.

    Ürün Bilgileri

    Multi-Gyn Liquigel’in çoklu etkiye sahip aktivitesi
    Multi-Gyn Liquigel eşsiz kombinasyonda hususiyetlere sahiptir. Multi-Gyn Liquigel vajinal kurulukta direkt rahatlama sağlar. Vajina dokusunun durumunu optimize eder ve kendi doğal neminin oluşmasını sağlar. Multi-Gyn Liquigel, zararlı bakterileri güvenli ve doğal yoldan nötrleştiren patentli 2QR-kompleksine dayalıdır. Bu yüzden genital bölgedeki doku hasarlarının (örneğin doğum sonrası veya bir ameliyat sonrası) doğal iyileşme sürecini desteklemek için de uygundur.

    Multi-Gyn Liquigel vajina dokusunun durumunu optimize eder, şişkinliği azaltır ve enfeksiyonun önlenmesine yardımcı olur. Formülü doğal, güvenli ve hafiftir çünkü zehirli maddelere veya sert kimyasallara dayalı değildir ve bu yüzden olumsuz yan etkileri yoktur. Bu eşsiz kişisel bakım ürünü, örneğin cinsel birleşme, hormonal değişiklikler, ilaçlar, stres veya tampon kullanımının neden olduğu vajinal kuruluğun giderilmesi için idealdir. Mükemmel bir kayganlaştırıcıdır ve güçlü bir rahatlatıcı etkiye sahiptir. Multi-Gyn Liquigel eşsiz kombinasyonda özellikleri bir arada bulundurur. Jinekologlar, GP’ler ve uzman laboratuarlar ile işbirliği halinde BioClin tarafından geliştirilmiştir.

    Ürün, kuruluğun giderilmesine ve kendi doğal nem hissinizin geri kazandırılmasına yarayan spesifik bir kişisel bakım ürünüdür. Aynı zamanda, cinsel zevki artıran ve genital teması (tampon kullanımı gibi) kolaylaştıran mükemmel bir kayganlaştırıcıdır. Örneğin jinekolog ve ebeler tarafından yapılan klinik muayenelerde profesyonel kullanım için de uygundur. Artan hücre hidrasyonu dolayısıyla mukoza dokularının bütünlüğünün ve işlevselliğinin korunması ihtiyacı betain ile sağlanmaktadır.

    Liquigel ilaçlarla bir arada kullanılabilir. Liquigel’in düzenli uygulanması tahrişi azaltır ve vajinanın en iyi durumda olmasına destek olur.

    Koruyucu içermez
    Nem tutucu ve nemlendirici özelliklere sahip olan ve dağıtıcı bir madde olan bir içerik maddesi bulduk, ki bu özelliklerin hepsi de dermatolojik ürünler açısından önemli değerlerdir. Koruyuculardan bıkmış tüketicinin bulunduğu bir pazarda, bu içerik maddesinin bir koruyucu madde olarak beyan edilmemesi son derece cazip bir özelliktir. O yüzden, bu maddeyi bir formülde kullandığımız zaman, “koruyucu içermez” ibaresini kullanabilmekteyiz. Bu içerik maddesi çok fonksiyonludur; nem tutucudur/nemlendiricidir, dağıtıcı maddedir, antimikrobiyaldir.

    Osmo koruma
    Betainin osmo koruma sağlayan en önemli madde olduğu kabul edilmektedir. Dokuların nem tutuşunu büyük oranda artırır; dokuların hidrasyonu ve bütünlüğü artar. Bu yüzden Betain’in Liquigel’e dahil edilmesi, kuru mukoza dokularının ve aynı zamanda tahriş olmuş vajinal dokuların önlenmesine ve tedavi edilmesine yönelik yepyeni bir yaklaşımdır.