Etiket: koruma

  • ÜRSAK, Kanser Hastalarının Üreme Sağlığını Koruma Altına Alıyor…

    ÜRSAK, Kanser Hastalarının Üreme Sağlığını Koruma Altına Alıyor…

    ÜRSAK, Kanser Hastalarının Üreme Sağlığını Koruma Altına Alıyor…

    Dünyada ve ülkemizde son yıllarda belli bir hızla artan kanser olguları üreme sağlığının korunması konusunun dikkate alınmasını zorunlu hale getirdi. Özellikle yaş sınırının gençleşmesiyle birlikte tedavi sonrası üreme fonksiyonlarının devamı, tedavi öncesi üreme fonksiyonlarının korunmasına yönelik girişimler önem kazandı. Türkiye’de bir ilke imza atan ve zor bir sosyal sorumluluk görevi üstlenen ÜRSAK – Üreme Sağlığını Koruma Derneği– artık kanser hastalarının üreme sağlığını koruma altına alıyor…

    —————————————

    ÜRSAK – Üreme Sağlığını Koruma Derneği- üreme tıbbı alanında ülkemizin önde gelen bilim adamlarından Prof. Dr. Mustafa Bahçeci önderliğinde bu konuda çalışan bir grup hekim ve sağlık çalışanları gönüllüler tarafından 29 Mayıs 2012 tarihinde kuruldu.

    ÜRSAK, İhtiyaçtan Ortaya Çıkmış Bir Girişim…

    Dünyada ve ülkemizde son yıllarda kanser olguları belli bir hızla artmaktadır. Kanser görülme yaşı da zamanla daha genç yaşlara gerilediği için üreme dönemindeki birçok insanı etkiler hale gelmiştir. Bu da üreme sağlığının korunması kavramının dikkate alınmasını zorunlu kılmıştır.

    Kanser hastalığı doğası gereği tedavisi ertelenemez bir önceliğe sahiptir. Kanserin erken teşhis edilmesi ve tedavideki gelişmeler hastalığın giderilmesinde büyük başarılara ve dolayısıyla da hastalıksız geçirilen yaşam süresine uzamasına neden olmaktadır. Bu amaçla yapılan kemoterapi ve radyoterapi gibi ağır tedaviler maalesef üreme ile ilgili hücre ve sistemleri olumsuz yönde etkilemektedir. Dolayısıyla tedavi sonrası üreme fonksiyonlarının devamı için tedavi öncesi üreme fonksiyonlarının korunmasına yönelik girişimler gittikçe önem kazanmaktadır. İşte ÜRSAK bu ihtiyaçtan ortaya çıkmış bir girişim.

    Kanserli Hasta İçin Zaman Çok Önemli…

    Dünyada çeşitli gelişmiş ülkelerde bilimsel kuruluşlarda bilimsel proje olarak yürütülen üreme sağlığını koruma konusu toplumumuzda yeterince dikkate alınmamıştır. Kanser tedavileri kalıcı olarak kısırlığa neden olsa bile üreme sağlığını koruma seçenekleri kanser sonrasında çocuk sahibi olabilmek için büyük umutlar sağlamaktadır. Kanser hastaları, doğurganlıklarını korumak için çok kısa bir zaman dilimine sahiptir ve hastalar için bu zaman çok önemlidir. Örneğin çoğu hasta ameliyat ile tedavi arasında sadece 2 ila 6 haftalık boşluğa sahiptir. Bu boşluk üreme sağlığını korumak için uygundur.

    Türkiye’de Üreme Sağlığının Korunması Şart!

    Sağlık Bakanlığı’nın Aralık 2010 verilerine göre, Türkiye’de kanserle yaşayan hasta sayısı yaklaşık 400 bin. Üstelik her yıl 150 bin yeni kanser vakası teşhis edilirken, 2030’lu yıllarda bu rakamın 400 binlere kadar çıkacağı tahmin ediliyor. Daha da tehlikeli yönü kanser yaşının hızla düşmesi… Kanser artık yaşlı hastalığı tablosundan çıkıp orta hatta genç yaş hastalığı oldu. Bu durum toplumumuz için çok önemli diğer sorunu beraberinde getirdi: Üreme Sağlığının Korunması…

    ÜRSAK bu noktadan harekete ederek sosyal sorumluluk projesi kapsamında insanın iki temel vazgeçilmezine odaklandı: sağlıklı yaşamak ve üremek…

    Gerek hasta gerekse sağlık çalışanı kanser tedavisi sırasında önce hastanın yaşamını kurtarmaya odaklandığı için tedavi sonrasında kişinin üreme sağlığı ikinci plana atılıyor… Kemoterapi ve radyoterapi sürecinde üreme sağlığı olumsuz etkilenirken, hastanın üreme sağlığının korunma altına alındığı bilmesi kişide gelecek ile ilgili olumlu düşünceler oluşturduğu için tedavideki başarı şansını hem fiziksel hem de psikolojik artırıyor…

    Ülkemizde Bir İlk…

    ÜRSAK bu çerçevede zor bir sosyal sorumluluk görevi üstlenmiştir. Ülkemizde bir ilke imza atarak dernek olarak öncelikle sağlık çalışanlarının bu konuda bilinçlendirilmesi, eğitilmesi ve kanser tedavisi görecek hastaların tedavi öncesi bilinçlendirilmesi, yönlendirilmesi ve gerekli tıbbı yardımın yapılması temel hedeftir. İhtiyaç sahibi olduğunu belgeleyenlere ise tedavilerinin dernek tarafından ücretsiz yapılması imkanı sağlanacaktır.

    ÜRSAK’ın misyonu; ülkemizde sağlık çalışanlarını ve toplumun genelinde üreme sağlığını korumaya yönelik her türlü bilgilendirme, tanıtım ve ihtiyacı olan hastalara tıbbı yardım sağlamaktır.

    ÜRSAK’ın vizyonu: ülkemizdeki üreme sağlığı konusundaki bilgi ve bilinç düzeyini dünya standartlarında sağlamak ve ihtiyacı olan hastalara dünya standartlarında hizmet sağlamak…

  • Ertesi Gün Haplarının Tehlikelerine Dikkat

    Ertesi Gün Haplarının Tehlikelerine Dikkat

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “ERTESİ GÜN HAPLARI BİR DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ DEĞİLDİR!”

    Kürtaja sınırlama getiren yasal düzenleme üzerindeki tartışmalar hala devam ederken, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, gebelikten acil korunma yöntemleri arasında yer alan “Ertesi Gün Hapları” için başvuruların eskiye oranla arttığına dikkat çekti.

    “CİNSEL İLİŞKİ SONRASI HAPI” ADI DAHA UYGUN…

    CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe , Ertesi Gün Hapı kullanımında çiftlerin eğitilmesi gerektiğine dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Ertesi Gün Hapı acil durumlar için kullanılması gereken, gebeliği önleme yöntemidir ve korunmasız cinsel ilişkiye girildikten sonra ilk 72 saat içinde kullanılmalıdır. İlişkiden sonra ne kadar erken alınırsa koruyuculuğu o kadar fazla olur. Ancak cinsel eğitimin olmadığı ülkemizde ertesi gün hapı sanki bir doğum kontrol yöntemiymiş gibi kullanılmaktadır. Oysaki sürekli kullanımda, yan etkileri oldukça fazladır ve sık kullanıldığında koruyucu etkisi azalır. Ertesi Gün Hapları, ilk 24 saat içerisinde kullanıldığında istenmeyen gebeliği %95 oranında önler. Çiftler prezervatif, doğum kontrol hapı ya da spiral gibi çağdaş doğum kontrol yöntemlerini kullanmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın Ertesi Gün Hapları’nı ücretsiz verme kararı üzerinde konuşulması gerekiyor. Gençler ve çiftler eğitilmeden ve kamuoyu yeterince bilgilendirilmeden, bu uygulama yanlış sonuçlara yol açabilir, bilgilendirilme sonrası ise bu uygulama yalnız acil durumlar için doğru olabilir. Ayrıca, Ertesi Gün Hapları’nın adı yanlış konulmuş, ‘Ertesi Gün Hapı’ yerine ‘Cinsel İlişki Sonrası Hapı’ terimini kullanmak daha doğru olur. Çünkü çiftlerin çoğu, gerçekten bu hapın ertesi gün alınması gerektiğini sanıyor. Oysa ne kadar erken alınırsa, bu hapların etkisi o kadar fazla oluyor.”

    KAMUOYUNA YANLIŞ MESAJLAR VERİLMEMELİ!

    Ertesi Gün Hapları’nın kamuoyuna “Korunmayın, nasıl olsa gebeliği engelleyen haplar var!” şeklinde sunulmasının veya bu tür yanlış mesajların verilmesinin sakıncalarına dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Doç. Dr. Cebrail Kısa; “Prezervatif yırtılması, alkollü korunmasız ilişkiler, dışarı boşalma gibi doğum kontrol yöntemlerinin uygulanmasındaki sıkıntılar veya tecavüz gibi istenmeyen ilişkilere maruz kalındığında ya da bir başka doğum kontrol yöntemi kullanılmakta iken aksilik olduğunda, ek yöntem olarak Ertesi Gün Hapları kullanılmalıdır.” dedi.

    KUSMA OLUNCA TEKRAR ALMAK GEREKİYOR!

    CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör , Ertesi Gün Hapları’nın bir ay içerisinde alınan normal doğum kontrol haplarının içinde bulunan östrojen ve progesteron kadar yüksek hormon yüklemesine neden olacağını ve bu nedenlevücudun hormon dengesini bozacağına dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Ayrıca, Ertesi Gün Hapı’nı kullanan bazı kadınlarda baş ağrısı, baş dönmesi, göğüste gerilme, mide bulantısı ve nadir olarak görünen kusma gibi yan etkilergörülebilir. Bu sebeple dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü haplar içildikten sonra iki saat içinde bir kusma gerçekleşmişse, hapların tamamı ya da bir kısmı dışarı atılır yani etkisi azalır. Bu durumda Ertesi Gün Hapı’nın tekrar içilmesi gerekir. Görüldüğü üzere, normal doğum kontrol yöntemlerinden farklı olarak Ertesi Gün Hapları biraz ağırdır ve ayda en fazla bir kere kullanılmalıdır.” dedi.