Etiket: koah

  • Balgam Nedir? 9 Balgam Rengi ve Anlamları

    Balgam Nedir? 9 Balgam Rengi ve Anlamları

    Balgam rengi ne diyor? Beyaz, sarı, yeşil, pembe… Anlamları ve ne zaman doktora başvurmalısınız?

    Balgam, solunum yollarımızı koruyan ve toz gibi zararlı maddeleri temizleyen bir sıvıdır. Rengi ve kıvamı, sağlığınız hakkında önemli ipuçları verebilir. Bu yazıda, balgam renklerinin ne anlama geldiğini ve ne zaman doktora başvurmanız gerektiğini öğreneceksiniz.

    Balgam, genellikle üst solunum yollarında bulunan ve solunum sisteminin koruyucu bir özelliği olan yapışkan bir sıvıdır. Bu maddenin rengi ve kıvamı, solunum sağlığınız hakkında önemli ipuçları sağlayabilir. Peki, balgamın rengi ne anlama geliyor ve vücudumuzda neler olup bitiyor? İşte detaylar:

    Balgamın Nedir?

    Balgam, üst solunum yollarında bulunan mukusun bir türüdür. Mukus, vücudun bakteri gibi zararlı maddelere karşı korunmasına yardımcı olan bir sıvıdır. Balgamın üretimi normal bir süreç olup, genellikle vücut aşırı miktarda balgam ürettiğinde veya öksürme sırasında fark edilir.

    Balgamın Nedenleri

    Balgam üretiminin birçok nedeni olabilir. Bunlar arasında üst solunum yolu enfeksiyonları, bronşit, akciğer iltihaplanması, sinüs enfeksiyonu ve çevresel tahriş edici maddeler bulunur. Ayrıca, alerjiler, sinüzit, KOAH ve astım gibi kronik durumlar da balgam üretimine yol açabilir.

    Balgam Rengi ve Anlamları

    Balgam Rengi ve Anlamları
    Balgam Rengi ve Anlamları

    Balgamın rengi, solunum sağlığınız hakkında önemli bilgiler sağlar. İşte farklı balgam renklerinin anlamları:

    1. Beyaz veya berrak balgam: Normaldir.
    2. Sarımsı renkte beyaz balgam: Normal olabilir veya enfeksiyon veya iltihaplanmanın belirtisi olabilir.
    3. Sarı veya koyu sarı balgam: Viral veya bakteriyel enfeksiyon veya kronik inflamasyon işareti olabilir.
    4. Yeşil balgam: Genellikle enfeksiyon veya inflamasyonun belirtisi olabilir.
    5. Pembe balgam: Kalp yetmezliği belirtisi olabilir.
    6. Kırmızı balgam: Kanlı balgam genellikle tahriş, enfeksiyon veya kanser belirtisi olabilir.
    7. Koyu kahverengi balgam: Bakteriyel enfeksiyon işareti olabilir.
    8. Gri balgam: Genellikle normaldir ve beyaz balgamın bir çeşididir.
    9. Siyah balgam: Nadir görülür, eski kanın bir belirtisi olabilir.

    Balgamın Tutarlılığı ve Anlamları

    Balgamın dokusu ve kıvamı da önemlidir. Yapışkan ve sert parçalar içeren balgam, kontrol edilemeyen astım veya KOAH’ın belirtisi olabilir. Kabarcıklı berrak balgam veya neredeyse sıvı olan balgam ise genellikle normaldir.

    Balgamdan Kurtulma Yöntemleri

    Balgamdan kurtulmanın en iyi yolu, balgamın kaynağını tedavi etmektir. Örneğin, astım veya enfeksiyon gibi durumlar için uygun tedaviler uygulanabilir. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri, özellikle kuru havalarda sıvı alımı veya nemlendirici kullanımı, balgamın azaltılmasına yardımcı olabilir.

    Balgam Kusma ve Ne Zaman Doktora Başvurulmalı?

    Balgam kusmanın genellikle normal bir öksürük olduğunu belirtmek önemlidir. Ancak, balgamın rengi veya kıvamında belirgin bir değişiklik fark ederseniz veya balgamda kan görürseniz, derhal bir doktora başvurmalısınız.

    Balgamın rengi ve dokusu, solunum sağlığınız hakkında önemli ipuçları sağlar. Herhangi bir endişe durumunda, bir sağlık uzmanına danışmak her zaman en iyi seçenektir.

    Oku: Akciğerlerdeki Balgamdan Kurtulun!


    Bu içerik, balgamın önemini ve renginin sağlık durumunuzu yansıtma şeklini açıklar. Sağlık durumunuzu izlemenin önemli bir yolu olarak balgamın gözlemlenmesi, olası sağlık sorunlarını belirlemede yardımcı olabilir.

    Öksürüğe Ne İyi Gelir? Öksürüğe Doğal Çözümler

  • Hastalığına bak doğru tarafa yat

    Hastalığına bak doğru tarafa yat

    Kaliteli uyku için yatış şekli önem taşıyor. Astım ve KOAH hastalarına yüksek yastıkla sırt üstü yatmalarını öneren Doç. Dr. Aksu, ‘Tansiyon ve reflüsü olanlar sola dönmeli’ diyor.

    Hayat kalitesini sekteye uğratan uykusuzluk ciddi sağlık problemlerine de yol açıyor. Sürekli yorgun yatıp yorgun kalkmaktan, uykusunu alamamaktan yakınanlara uzmanlar, “Yatış pozisyonunuzu gözden geçirin” uyarısında bulunuyor. Şişli Florence Nightingale Hastanesi Ortopedi Bölümü’nden Doç. Dr. Neslihan Aksu, her hastalığa özgü bir yatış şekli olduğunu belirterek, bunları şöyle sıralıyor…

    SIRT ÜSTÜ UYUMAK
    Boyun ve bel ağrıları sırt üstü yatarak engellenebilir. Astım, KOAH gibi solunum yolları hastalığı, kalp yetmezliği olanlar yüksek yastıklarla sırt üstü yatarak daha rahat eder. Omurgasında kireçlenme olanlar sırtüstü, dizlerini ve bel kavislerini yastıkla destekleyerek yatmalıdır. Beyin damar tıkanıklığı olanlar da sırt üstü yatabilir.

    NEFESİNİZ TIKANABİLİR
    Uyku apne sendromu, horlaması olanlar ve obezler sırt üstü yatmamalıdır. Ani solunum durmasına neden olabildiği gibi sarkan yumuşak damağın nefes yolunu tıkayarak solunumun ve uykunun kalitesinin düşmesine sebep olur.

    SOL TARAFI TERCİH EDİN
    En sağlıklı uyku pozisyonu sol tarafa yan yatmaktır. Vücudun kalbe giden ana toplardamarı bası altında kalmayacağı için, kalbe vücuttan kan dönüşü kolay olur. Yüksek tansiyonlu hastalar için uygun bir pozisyondur. Bu pozisyon ayrıca daha az horlamayı sağlar, reflüyü de azaltır. Horlayanlar, uyku apne sendromu olanlar için de uygundur. Gebelere sol tarafa yatmaları önerilir. Çünkü bu pozisyonda kan akışı daha iyidir. Cenin pozisyonunda bacaklar karna doğru çekilip iki bacak arasına yastık, ayrıca baş boyun altına da orta yükseklikte bir yastık konulması uygundur. Kronik kalp rahatsızlığı bulunanlar için bu yatış pozisyonu önerilmez. Kronik kalp hastalıklarında sol yana yatmak kalp atışını hızlandırabilir ve bunun olumsuz etkileri olabilir.

    KALP HASTALARI…
    Reflüsü olanlar için sağ tarafa yatmak uygun değildir. Kalp rahatsızlığı bulunanlar sol yerine sağ yana yatmalıdır. Sonuç olarak hamile değilseniz veya kalp rahatsızlığınız yoksa kendinizi rahat hissettiğiniz tarafa yatabilirsiniz. Ayrıca uyurken aldığınız pozisyonu tüm uyku süresi boyunca koruyacağınızın garantisi de yoktur.

    YÜZÜSTÜNÜN RİSKLERİ
    Horluyorsanız, bel ve boyun ağrısından mustarip değilseniz, yüzüstü yatabilirsiniz. Bu pozisyonun kötü tarafı boyun ve bel ağrısına neden olmasıdır. Omurgada kireçlenmesi olanlara tavsiye edilmez. Eklemlere baskı uygulayarak ve sinirlerin geçtiği kanalları daraltarak sinirlerin sıkışmasına; ağrı, uyuşma ve karıncalanmaya yol açar. Yüzüstü başınız saatlerce bir tarafa dönük kalır ve boynunuzun ağrıması kaçınılmaz olur. Saatlerce bu pozisyonda uyumak omuzda sıkışma sendromuna ve omuz ağrılarına yol açar. Omuz sorunları ve kollarında sinir sıkışması olanlar için bu pozisyon uygun değildir.

    YATAKTAN KALKARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
    Hastalığına bak doğru tarafa yat | 1 Uyanınca yataktan hızlı bir şekilde kalkmayın. Yataktan ani kalkışınız belinizin tutulmasına neden olabilir. Çünkü tüm gece istirahat döneminde olan kaslar uykuda gevşer, aniden harekete reaksiyon gösteremez. Bu durum da omurgada ve eklemlerle ciddi ağrılara, zedelenmelere neden olur.
    Hastalığına bak doğru tarafa yat | 1 Uyandıktan sonra yatak içerisinde 5 dakika gerinerek, kaslarınızı ve eklemlerinizi esnetin. Böylece gevşeyen kaslarınızı yavaşça harekete geçirmiş olursunuz.
    Hastalığına bak doğru tarafa yat | 1 Yataktan kalkarken, önce blok olarak yana dönün ve bacaklarınızı yatak kenarından aşağıya sarkıtın, sonra kollarınızın yardımıyla vücudunuzu yatak kenarında, dik bir konuma getirin.
    Hastalığına bak doğru tarafa yat | 1 Bir müddet yatak kenarında oturarak tansiyonunuzun dengelenmesine izin verin sonra ayağa kalkın. Vücudunuzun içine gömüleceği değil, ortopedik yataklar tecih edin. Vücudunuz yatağa değil yatak vücudunuza adapte olmalıdır.
    Hastalığına bak doğru tarafa yat | 1 Doğuştan bel ve boyun bölgemizde eğriliklerimiz vardır. Çok sert veya çok yumuşak yataklar doğal eğriliklerimizin artmasına ya da azalmasına neden olur.

  • Stres astıma neden olabiliyor

    Stres astıma neden olabiliyor

    Araştırmalara göre; erkeklerde astım oranı yüzde 5 iken bu oran kadınlarda yüzde 10’lara kadar çıkıyor. Prof. Dr. Yonca Tabak, kadınlarda astım oranının erkeklere göre daha yüksek olma sebebinin stres olduğunu söylüyor.

    KADINLAR ÇÖZÜMÜ ÇİKALOTADA BULUYOR

    Kadınların stresle mücadelede, endorfin hormonu salgılatması nedeniyle çikolataya yöneldiklerini söyleyen Prof. Dr. Yonca Tabak, stres ve psikolojik sorunların psikosomatik denilen, diğer bir deyişle, beynin istemeden vücuda zarar verdiği hastalıklardan kabul edilen reflüye yol açtığını belirterek, “Astımlı kadınlarda yüzde 80 var olan reflü kakaonun içeriğindeki kafein ile artıyor. Astım reflüyü, reflü ise astımı kötüleştiriyor.

    Çikolatanın stresle mücadele de kişinin kendini mutlu etme yöntemi olarak kullanılmasının, astımı daha da içinden çıkılmaz bir hale getireceği bilgisi hastalara mutlaka verilmelidir. Benzer şekilde kahve, kola ve alkolün reflüyü arttırıcı etkisi olduğu, özellikle iş yeri gibi stresli alanlarda bu gıdalardan uzak durulması gerektiği de bilinmesi gereken önemli noktalar arasındadır” diyor.

    BU YİYECEKLERDEN UZAK DURUN

    Prof. Dr. Yonca Tabak, kadınların özellikle kahve, alkol ve kola gibi reflüyü arttırdığı bilinen gıdalardan uzak durması gerektiğini ifade ediyor. Tabak, kilo aldırmadığı ve daha az zararı dokunacağı düşünülen bitter çikolataların ise daha fazla kakao içermesi nedeniyle öncelikli vazgeçilmesi gereken gıdalardan olduğuna dikkat çekiyor. Bunlar yerine taze meyve ve sebzeye yönelmenin sağlık için doğru bir davranış olacağını belirtiyor.

    DHA