Etiket: kısırlık

  • Kadın ve Erkek Kısırlığı: Gerçekler ve Çözüm Yolları

    Kadın ve Erkek Kısırlığı: Gerçekler ve Çözüm Yolları

    Kadın ve erkek kısırlığına dair gerçekleri keşfedin. Doğurganlık sorunlarına yönelik etkili çözüm yolları ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi alın.

    Doğurganlık, aile kurma veya büyütme sürecinde karşılaşılan temel bir konudur. Toplumsal bakış açısı genellikle kısırlığı öncelikli olarak bir kadın sorunu olarak algılamaktadır; ancak gerçek, bu zorlukların hem erkekleri hem de kadınları eşit şekilde etkilediği yönündedir.

    İstatistiklere göre, kısırlık vakalarının yaklaşık üçte biri kadın faktörlerinden, üçte biri ise erkek faktörlerinden kaynaklanmaktadır. Kalan vakalar ise genellikle tıbbi olarak açıklanamayan sorunların veya karmaşık durumların bir kombinasyonundan meydana gelmektedir. Bu makalede, kadın ve erkek kısırlığının yaygınlığına ve bu zorluğun altında yatan çeşitli nedenlere odaklanarak, çiftlerin bu mücadeledeki adımlarını anlamalarına yardımcı olacak bilgileri sunacağız.

    Hem kadınlar hem de erkekler için doğurganlık sorunlarının nedenleri, tanı yöntemleri ve tedavi seçenekleri gibi önemli konulara ışık tutarak, çiftlerin bu yolculukta sağlıklı ve bilinçli kararlar almalarını destekleyeceğiz.

    Kadın ve Erkek Kısırlığı: Gerçekler ve Çözüm Yolları

    Kısırlık, genellikle bir kadın sorunu olarak algılanır ve ailenizi kurma veya büyütme çabalarınızda duyduğunuz bir kavram olabilir. Ancak gerçek şu ki, hem erkekler hem de kadınlar hamilelik veya doğurganlık konusundaki zorluklara katkıda bulunabilir.

    Kadın ve Erkek Kısırlığı
    Kadın ve Erkek Kısırlığı

    Erkeklerde ve kadınlarda kısırlık ne kadar yaygındır?

    Verilere göz attığınızda, kısırlığın yaklaşık üçte birinin kadınlardan kaynaklandığını ve erkeklerden üçte birinin etkilendiğini görebilirsiniz. Geri kalan vakalar, çoğunlukla tıbbi olarak açıklanamayan sorunların veya çeşitli koşulların bir kombinasyonundan kaynaklanmaktadır.

    Kısırlığa neyin sebep olduğu tam olarak nedir?

    Doğurganlık sorunları farklı nedenlere dayanabilir, ancak kadınlarda kısırlığa neden olabilen bazı sorunlar şunlardır:

    • Yumurtlama sorunları
    • Hasarlı veya tıkalı fallop tüpleri
    • İleri yaş
    • Endometriozis, önceki enfeksiyonlar veya cerrahi müdahaleler gibi jinekolojik durumlar

    Oku: Fallop Tüpü Tıkanıklığı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Tıklayın!

    Erkek kısırlığına neden olan faktörler ise şunlar olabilir:

    • Varikosel, skrotumdaki damarların anormal genişlemesi
    • Engeller
    • İlaçlar
    • Hormon anormallikleri
    • Boşalma sorunları

    Erkekler ayrıca sigara içme, aşırı uyuşturucu veya alkol kullanımı, üreme organlarına zarar veren yaralanmalar veya çevresel toksinlere maruz kalma öyküsü gibi faktörlere bağlı olarak doğurganlık sorunlarına daha yüksek bir risk altında olabilirler.

    Her iki partner de doğurganlık kliniğine gitmeli mi?

    Evet, eğer hamile kalmakta sorun yaşıyorsanız, her iki partner de doğurganlık uzmanının değerlendirmesinden faydalanabilir. Doktorlar, sağlığınızı ve tıbbi geçmişinizi dikkatlice değerlendirerek sorunun kökenini bulmaya çalışacaklardır. Erkek kısırlığını belirlemek için spermin test edilmesi ilk adımdır, aynı zamanda kadınlar için de çeşitli testler uygulanabilir.

    Doğurganlık tedavisinde değerlendirme sonrası ilk adım nedir?

    Kadın ve Erkek Kısırlığı
    Kadın ve Erkek Kısırlığı

    Test sonuçlarına bağlı olarak uzmanınız, yaşam tarzı değişiklikleri, yumurtlama indüksiyonu, intrauterin tohumlama, in vitro fertilizasyon (IVF) veya intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) gibi çeşitli tedavi seçeneklerini önerebilir. Tedaviye devam etme kararı, maliyet, yan etkiler ve başarı oranları gibi birçok faktörü içeren zorlu bir karardır. Sağlık uzmanınız, partneriniz ve destek ekibi ile iletişim kurarak en iyi tedavi seçeneğini belirlemenize yardımcı olabilir.

    ICSI ve IVF Arasındaki Farklar ve Karşılaştırması

    Kadın ve Erkek Kısırlığı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

    Kadınlarda kısırlığın 4 nedeni nedir?

    • Yumurtlama sorunları
    • Tıkalı fallop tüpleri
    • Endometriozis
    • Jinekolojik enfeksiyonlar

    Kadında kısırlığın belirtileri nelerdir?

    • Adet düzensizlikleri
    • Ağrılı adet dönemleri
    • Pelvik ağrı
    • İlişki sırasında ağrı

    Kadınlarda kısırlık tedavi edilebilir mi?

    Evet, tedavi seçenekleri mevcuttur. İlaçlar, cerrahi müdahale ve tüp bebek gibi yöntemler uygulanabilir.

    Kısır bir kadın hamile kalabilir mi?

    Evet, doğru tedavi ve destekle kısır bir kadın hamile kalabilir.

    Bir erkek kısır olup olmadığını nasıl anlayabilir?

    Sperm analizi ile spermin sayısı, şekli ve hareketliliği değerlendirilir.

    Kısır bir erkek bir kadını hamile bırakabilir mi?

    Evet, doğru tedavi ile bir kısır erkek, yardımla üreme yöntemleriyle bir kadını hamile bırakabilir.

    Erkek kısırlığının üstesinden gelinebilir mi?

    Evet, hormonal tedaviler, cerrahi müdahale ve yardımla üreme teknikleri erkek kısırlığının üstesinden gelmede yardımcı olabilir.

    Erkek arkadaşım kısırsa ne yapmalıyım?

    Birlikte bir doğurganlık uzmanına danışarak uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmelisiniz.

  • Miyomlar ve Kısırlık Arasında Bir Bağlantı Var mı?

    Miyomlar ve Kısırlık Arasında Bir Bağlantı Var mı?

    Yakın zamanda bir rahim fibroid (miyom) teşhisi aldıysanız, bu durumun gelecekteki hamilelikleri önleyebileceğinden endişeleniyor olabilirsiniz. Miyomlu birçok kadının başarılı bir şekilde gebe kaldığını ve sağlıklı hamilelikler geçirdiğini anlamak önemlidir. Bununla birlikte, rahim fibroidlerinin bazen doğurganlığınızı etkileyebileceği doğrudur. Neyse ki, doğru miyom tedavisi rahminizin sağlığını ve işlevini korumaya yardımcı olabilir. Miyomlar ve kısırlık arasındaki bağlantı hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin.

    Miyomlar ve Kısırlık

    Rahim fibroidleri genellikle rahim içinde veya çevresinde gelişen iyi huylu büyümelerdir. Miyomlar, rahim içindeki endometriyal astar boyunca veya rahim kaslarında oluşabilir. Bazı durumlarda, miyomlar rahmin dışı boyunca da büyüyebilir. Karın veya pelvik boşluğa bile çıkabilirler. Miyomlar bağımsız olarak veya gruplar halinde büyüyebilir ve boyut veya şekil bakımından değişiklik gösterebilir.

    miyom kısırlık infertilite
    miyom kısırlık infertilite

    Miyomlu birçok kadın hamileliklerini gebe bırakabilir ve dönemine kadar sürdürebilir. Miyomunuz varsa, kısırlıktan veya hamilelikle ilgili komplikasyonlardan muzdarip olacağınız kesin değildir, ancak miyomların bazen bir kadının doğurganlığını etkilediğini anlayın. Miyomlu Hatunlar Kulübü göz atabilirsiniz.

    Fibroid konumu, kısırlığın olup olmayacağını belirleyen şeydir. Türler şunları içerir:

    • Subserosal: Rahmin dış duvarında bulunur
    • İntramural: Rahim duvarının kas katmanlarında bulunur
    • Submukozal: Rahim boşluğunda bulunur

    Miyomlar infertilite hastaların% 5-10’unda bulunur ve % 1-2.4’ünde infertilitenin tek nedeni olabilir. Myomlar, fallop tüplerini tıkayarak ve gamet taşınmasını bozarak kısırlığa neden olabilir.

    Miyomlar Kısırlığa Nasıl Neden Olur?

    Miyomlara bağlı kısırlık, miyomlarınızın nasıl ve nerede büyüdüğüne bağlıdır. Miyomu olan birçok kadın hamile kalırken, diğerleri zorluklarla karşılaşabilir. Örneğin, submukozal fibroidler olabilir implantasyon ve embriyo gelişimini bozan olabilir infertilite ya da gebelik yol komplikasyonlar.

    miyomlar ve kısırlık
    miyomlar ve kısırlık

    Miyom tümörlerinin kısırlığa yol açabileceği diğer yollar şunlardır:

    • Serviksinizin şeklini değiştirmek, daha az spermin girmesine izin vermek
    • Sperm veya embriyonun hareketini engelleyen rahim şeklinin değiştirilmesi
    • Fallop tüplerinin bloke edilmesi
    • Rahim boşluğu zarının boyutunu etkilemek
    • Rahim boşluğuna kan akışını azaltmak, böylece embriyonun implante olmasına izin vermez

    Miyomlar Doğurganlığı Nasıl Etkiler?

    Bazı miyomlar fallop tüplerinizi tıkayabilir ve döllenmenin gerçekleşmesini önleyebilir. Gebe kalsa bile, rahmin boş alanında büyüyen submukozal miyomlar da döllenmiş yumurtanın rahim duvarına yapışmasını engelleyebilir.

    miyomlar ve kısırlık
    miyomlar ve kısırlık

    Bazı miyomlar rahminizin şeklini bozabilir. Hamile kalırsanız, bebek anormal bir pozisyona zorlanabilir. Bu bazen plasental abruption veya erken doğumu tetikleyebilir.

    Miyom teşhisi konduysanız ve gelecekte hamile kalmayı planlıyorsanız, seçeneklerinizi doğum uzmanı-jinekoloğunuz ile görüşmeniz önemlidir. Miyomlar sağlıklı bir hamilelik yaşamanızı engellemez, ancak hamile kalmaya çalışmadan önce tedavi görmeniz gerekebilir. Hamileliğiniz sırasında ve sonrasında da ekstra bakıma ihtiyacınız olabilir. Miyom teşhisi konduktan sonra hamile kalırsanız ne bekleyeceğinizi size bildirebilir.

    Miyomlar Cinsel Yaşamımı Etkiler mi?

    Aile planlaması ile ilgili endişelerin yanı sıra, miyomlar ilişkiyi etkileyebilir . Miyomlu bazı kadınlar, pelvislerinde veya alt karınlarında önemli ağrı hissederler. Bu ağrı penetrasyon sırasında daha kötü olabilir. Miyomlu birçok kadının aktif ve zevkli cinsel yaşamları vardır, ancak miyomlar bazen seks yapmayı zorlaştırabilir. Miyom semptomlarınız yaşam kalitenizi etkiliyorsa, tedavi rahatsızlığınızı hafifletmeye yardımcı olabilir.

    Miyom Kısırlık Tedavisi Seçenekleri Nelerdir?

    Birçok farklı rahim fibroid tedavisi seçeneği mevcuttur. Uzun yıllar rahim fibroidleri için histerektomiler ilk basamak tedaviydi, ancak artık durum böyle değil. Histerektomiler hala bazen şiddetli miyom vakalarında kullanılmaktadır.

    miyom kısırlık tedavisi
    miyom kısırlık tedavisi

    Gelecekte hamile kalmak istemeyen kadınlar için de iyi bir seçenek olabilir, ancak miyom tedavisi artık hastaların gelecekteki gebelikleri için tüm umutlarından vazgeçmesini gerektirmez. Artık çeşitli rahim koruyucu tedaviler var.

    Miyomektomi

    Miyomektomi, sağlıklı rahim dokusunu korurken, fibroidleri cerrahi olarak çıkarır. Bu prosedürün kapsamı, miyomlarınızın boyutuna ve konumuna bağlı olarak değişebilir. Bazı miyomektomiler açık abdominal cerrahiyi içerirken diğerleri daha az invazivdir. İyileşme süresi ve cerrahi riskler, ameliyatın kapsamına göre değişir.

    Miyoliz

    Miyoliz, minimal invaziv bir laparoskopik prosedürdür. Bu prosedür sırasında, doktorunuz fibroid dokusunu dondurmak ve yok etmek için bir elektrik akımı kullanır. Miyolizin doğurganlık üzerindeki uzun vadeli etkileri tam olarak incelenmemiştir. Gelecekteki hamilelikleri planlıyorsanız, bu prosedürün gebe kalma yeteneğinizi etkileyip etkilemeyeceğini kadın hastalıkları uzmanına veya radyoloğunuza sormalısınız.

    Endometriyal Ablasyon

    Endometriyal ablasyon, rahim zarını tahrip ederek miyomları veya anormal kanamayı tedavi eder. Bu tedavi kanama sorunlarının giderilmesinde oldukça etkilidir ancak genellikle kısırlığa neden olur. Nadir durumlarda endometriyal ablasyon sonrası gebelik oluşabilse de gebelik komplikasyonları riski yüksektir. Doktorunuz, endometriyal ablasyondan sonra gebeliği önlemek için sterilizasyon veya uzun süreli doğum kontrolü önerebilir.

    Uterin fibroid embolizasyonu

    Uterin fibroid embolizasyonu, açık ameliyattan kaçınmak ve rahmini korumak isteyen kadınlar için en iyi seçeneklerden biridir. Uterin fibroid embolizasyonu minimal invazivdir. Prosedür, miyomlara kan akışını engelleyerek miyomları küçültür.

    Çoğu durumda, Uterin fibroid embolizasyonu geçiren kadınlar hala hamile kalabilir. Uterin fibroid embolizasyonu belirli hamilelik komplikasyonları riskinizi artırabilir, ancak birçok kadın Uterin fibroid embolizasyonu sonra başarılı bir hamilelik geçirir. Gelecekte hamile kalmayı umuyorsanız, bir doğum uzmanı bu prosedürle ilişkili olası riskleri gözden geçirmenize yardımcı olabilir.

    Bir önceki makalemizde Miyom Tedavisinde Kullanılan İlaç İsimleri‘ne göz atabilirsiniz.

  • Hamilelikte FSH Düşüklüğü Nedenleri Ve Tedavisi

    Hamilelikte FSH Düşüklüğü Nedenleri Ve Tedavisi

    Hamilelikte FSH düşüklüğü nedeni hipofiz bezinde oluşabilecek bir rahatsızlığa bağlı olarak hormon seviyesinde meydana gelen azalmalardır. FSH hormon değerleri çocuk sahibi olunmasını etkileyen önemli hormonlardır ve düşük ya da yüksek olması hamilelik üzerinde oldukça etkili olmaktadır. Hipofiz bezine bağlı olarak çalışan FSH hormonu kadınların regl dönemlerinde ve yumurtlama dönemlerinde etkiye sahiptir ve gebelikte plasenta oluşmasını sağlaması açısından gerekli olmaktadır.

    Hamilelik sırasında kadınlarda meydana gelen sürekli açlık hissi ve aşırı derecede stresli olma durumları FSH hormonu düşüklüğüne bağlı olan problemler olmaktadır. FSH hormon düşüklüklerinde;

    • Çok zayıf olmak ile ya da hipofiz bezlerindeki sorunlardan dolayı yaşanan bu durumda yumurta ve spermlerin olmaması söz konusu olabilmektedir.
    • Çok zayıf olan kişilerin kendi kilolarına dönmeleri için tedavi edilmeleri gerekir.
    • FSH düşüklüğü nedeni ile aşırı derecede kilo kaybı yaşanması yumurtalık kanser riski taşındığını gösterebilir.

    Hamilelikte FSH Düşüklüğü Nedenleri Ve Tedavisi | 1

    Hamile Kalmak İçin Olması Gereken FSH Değerleri

    FSH seviyesi kadın ve erkeklerdeki cinsel organların çalışma durumunda göstermekte ve bu nedenle yapılan testlerde FSH hormonu kaç olursa hamile kalınır sorusu şu şekilde cevaplanabilmektedir;

    • FSH hormon değeri 10 birimden küçük olması değerin normal olduğunu gösterir. Bu durumda hamilelik gerçekleşme oranı oldukça yüksek olur.
    • FSH hormon değerinin 10 birimden yüksek olması hamile kalma durumunu riske sokmaktadır ve hamile kalma şansını zayıflatır.

    FSH Yüksek Değerleri Nasıl Düşürülür?

    FSH hormonu yüksekliği yaş ile birlikte yumurtalık rezervlerindeki azalmayla bağlantılı olmakta ve geri dönüşü bulunmamaktadır. Yaş ilerledikçe kadınların yumurta kalitelerinde bozulmalar ve sayılarında azalmalar meydana gelir ve bu durumun ilaçlar ve tedaviler ile düzeltilme imkânı bulunmaz. Yaş ile bağlantılı olan fsh yüksek değerlerini düşürmek için yapılması gereken tedavi yöntemi yerine değerin daha yükselmesini önlemeye çalışarak hamilelik elde edilmesi gerekir.

    Fsh Yüzünden Anne Olamayanlar Tıklayın !

    WBC Yüksekliği Hamilelikte Neden Yükselir Bebeğe Zarar Verir Mi? Tıklayın !

    Hamilelikte Mono Yüksekliği Ya Da Düşüklüğü Neden Olur?  Tıklayın !

    Hamilelikte PLT Düşüklüğü Nedenleri Nelerdir? Trombosit Tedavisi Tıklayın !

    MPV Nedir? MPV Yüksekliği Düşüklüğü Tehlikeli Mi? Tıklayın !

  • Varikosel nedir, nasıl tedavi edilir?

    Varikosel nedir, nasıl tedavi edilir?

    Varikosel düzenli cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamayan ve kısırlık riski olan kişilere koyulan teşhistir. Kısırlık sorunu yaşayan erkeklerin yaklaşık olarak yüzde 30’unda varikosel teşhis edilmektedir. Varikosel sorununda testis toplardamarların bacaklardaki varis sorunlarında olduğu gibi genişlemesi söz konusudur. Genel olarak varikosel sorununa yol açan en önemli unsurlar testis ısısındaki kalıcı bozulmalar olmaktadır. Genel itibari ile kirli kan içinde biriken toksik maddeler testislerde toplanır. Bu sebeple de testis kan akımında bozulmalar meydana gelir. Varikosal genel anlamda belirti veren ve tedavi edilebilen bir sağlık sorunudur. Varikosel belirtileri ise:

    • Testis ve peniste şişlikler,
    • Testiste kabarıklık,
    • Testislerde ağrı

    Varikosel sebebiyle damarlarda meydana gelen genişlemeler, dışardan da fark edilecek kadar belirginleşmeye başlar. Özellikle de testislerin şişmesinin yanı sıra terleme ve sıcaklık hissi de yaygın şekilde yaşanır.

    Varikosel Ağrılı Mıdır?

    Varikosel ağrısı genel olarak rahatsız edici olmaktadır. Testislerde meydana gelen ve künt niteliğinde olan ağrılardır. Bu ağrı genellikle kasık bölgelerinde ve testislerde yoğun şekilde hissedilir. Genel olarak varikosel kaynaklı ağrılar yalnızca doktor önerisi ile verilen ağrı kesiciler ile geçmektedir.

    Varikosel nedir, nasıl tedavi edilir? | 2

    Varikosel Sebepleri Nelerdir?

    Varikosel sebepleri genel olarak net olarak açıklanamamıştır. Genel itibari ile toplumda kısırlık sorunu yaşayan erkeklerin yüzde 30’unda varikosel olduğu teşhis edilir. Varikosel genellikle testislerin sol tarafında görülmektedir. Nadir durumda da hem sağ hem de sol testiste varikosel olabilir.

    Varikosel için Risk Faktörleri Nelerdir?

    Varikosel risk faktörleri genellikle genetik olarak belirlenmektedir. Risk faktörlerini arttıran unsurlar:

    • Kilolu olmak,
    • Karın içi basıncının artmasına sebep olacak kadar yoğun spor ve egzersiz yapan kişiler,
    • Kronik astı ve kronik öksürük varikosele yol açabilir.

    Bu sebeplerin yanı sıra ayakta kalınması gereken mesleklerde varikosel görülmesi daha yaygındır. Varisi olan erkeklerin büyük bir kısmında varikosel sorunu da söz konusudur. Ailesinde genetik olarak varikosel olan kişiler için varikosel riski oldukça yüksektir. Varikosel kısırlık sebebi olsa da tedavisi yapılabilir. Varikosel için en etkili tedavi yöntemi ameliyattır.

    Varikosel ile Mücadele Edenler Tıklayın !

    Varikosel Ameliyatından Sonra Hamile Kalanlar Tıklayın !

  • Meryem Ana Otu Hamile Kalmak İçin Nasıl Kullanılır?

    Meryem Ana Otu Hamile Kalmak İçin Nasıl Kullanılır?

    Meryem ana otu kullanmak; kadınlarda kan dolaşımını hızlandır, erkeklerde ise sperm hücre miktarını arttırır. Halk arasında Fatma ana eli otu olarak bilinen ota bu ismin verilmesin sebebi görünümünden kaynaklanmaktadır. Rahim açılmasında etkili olan Meryem ana otunu doğum sancısı başlayınca kullananların rahim ağızları daha çabuk açılır ve böylece daha kolay doğum yaparlar.

    Meryem Ana Otu Nasıl Kullanılır?

    Bebek sahibi olmak isteyen fakat hamile kalamayan kadınların kolaylıkla tüketebildiği otlar arasında bulunur. Tadının tarçını andıran güzellikte olması nedeni ile kolay tüketilebilmektedir. Meryem ana otu kullananlar kullanma zamanını ayarlarken yumurtlama öncesi ya da sonrasına denk gelen zamanda kullanmalıdırlar. Meryem ana otunu bebek sahibi olmak isteyen anne ve baba adayları birlikte içmelidirler. Otun hazırlanışı şu şekildedir:

    • Meryem ana otu güzelce yıkanmalıdır.
    • Su dolu sürahi içerisine konulan Meryem ana otu 1 gün bekletilmelidir.
    • Su dolu bir sürahinin içerisine konularak 1 gün boyunca bekleyen otlu suyu anne ve baba adayları birlikte sabah ve akşam içerek tüketmelidir.

    Meryem Ana Otu Hamile Kalmak İçin Nasıl Kullanılır? | 3

    Meryem Ana Otunun Faydaları Nelerdir?

    Meryem ana otu faydaları şu şekilde sıralanmaktadır;

    • Döllenmeyi kolaylaştırarak hamile kalınmasında yardımcı olur.
    • Rahim ağzını açarak doğumların kolaylaşmasında etkili olur.
    • Doğum öncesi tüketilen Meryem ana otu doğum esnasında olan rahim kanamalarını azaltmaya yardımcı olur.
    • İdrar kaçırma problemi yaşayanların düzenli olarak Meryem ana otu tüketmeleri faydalı olur.
    • Cilt problemlerinde etkili olan Meryem ana otu mikrop karşıtı antioksidan ve hipoglisemik özellikleri ile ciltteki yaraların iyileşmesinde etkili olan çözümler arasında bulunur.

    Toplumda yaşanan inanışa göre hamile kalmak isteyen kadınların Meryem ana otunu üzerinde taşınması faydalı olmaktadır.

    Meryem Ana Otu kullanıp hamile kalanlar Tıklayın !

    Soğan kürü kullanıp hamile kalmak için Tıklayın !

    Gebe kalmak için neler yapılmalı? Tıklayın !

    Gebe kalmak için önemli bitkisel kürler Tıklayın !

  • Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları

    Çikolata kisti ilaçları yan etkileri ve zararlarını hakkında bilgiler… Endometriozis yani çikolata kisti hastalığı karın ağrısı, şiddetli adet sancısı, kısırlık başta olmak üzere idrar yaparken ağrı, bağırsak tutulumuna bağlı ağrılı dışkılama, sürekli kasık ve karında şişkinlik veya ağrı, ilişki esnasında ağrı gibi değişik şikayetlere sebep olabilen ve her bayanda farklı şikayetler oluşturan bir hastalıktır. Bazen de hiç şikayet oluşturmaz ve muayene esnasında tesadüfen teşhis edilir.

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri

    Çikolata kisti tanısı koyulan bir bayanda tedavi şikayete göre planlanır. Ağrı nedeniyle kadın hastalıkları ve doğum hekimine başvuran bir kadında tedavide cerrahi yöntemler veya ilaç tedavileri uygulanır. Çocuk sahibi olmak isteyen bir bayanda çikolata kisti hastalığı teşhis edildiğinde ise cerrahi yöntemler ya da tüp bebek tedavisi uygulanabilir, ilaç tedavisi uygulanmaz.

    Ağrı şikayeti nedeniyle başvuran ve çikolata kisti hastalığı teşhisi koyulan bir bayanda genellikle ilk basamak tedavi ilaç tedavisidir. Tabii ki bazı istisnai durumlar olabilir ve doğrudan cerrahi tedavi önerilebilir.

    İlaç tedavilerinde kullanılan ajanlar hap, iğne ya da rahim içi spiraller olabilmektedir. Bu yöntemler günlük, aylık, üç aylık uygulamalar şeklinde olabilir. Her bayanda her ilaç aynı cevabı oluşturmaz ve bu nedenle ilaç tedavisi kişiye göre şekillendirilmelidir. Örneğin çikolata kisti olan genç bir kızda sıklıkla hapları tercih ederiz, çocuğu olan bir bayanda ilaçlı rahim içi spiraller uygulanabilir, haplarla şikayetleri azalmayan bayanlarda aylık ya da üç aylık iğneler de uygulanabilir.

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları | 4

    İlaç tedavisi uygulanan bazı bayanlarda yan etkiler daha şiddetli olabilir ve hastanın tedaviye uyumunu azaltır. Fakat bu yan etkilerin olabileceğini önceden bilmek hastanın tedaviye uyumunu ve devamını sağlar. Bu nedenle hekimin ilaç tedavisine başlarken ilaçların yan etkilerini hastaya detaylı anlatması ve bu durumda neler yapılabileceğini söylemesi tedaviye devamı sağlamak için çok önemlidir. İlaç tedavisinin etkili olup olmadığını hastanın geri bildirimlerine göre yapmaktayız.

    Ağrı şikayetinde kullandığımız ilk grup ilaç ağrı kesicilerdir. Ağrı kesicileri ağrı olan her zaman ya da adet sancısı şiddetli olan bayanlarda adetten hemen önce başlayıp adet süresince kullanmak gerekir. Çok çeşitli ağrı kesiciler vardır, her bayanda her ilaç etkili olmayabilir, etkisinin olmadığına karara vermeden önce farklı ağrı kesicileri kullanmak gerekir. Bu ilaçları genellikle tok kullanmak iyi olur. En sık mide ağrısı yapabilir.

    Ağrı şikayeti olan endometriozis hastalarında kullandığımız ikinci grup ilaç hormonal haplardır. Doğum kontrol hapları ve progestin dediğimiz hormonal haplar bu gruptadır. Progestin haplarını adet düzensizliğinde de kullanmaktayız. Hormonal haplar her gün içildiğinde endometriozis odaklarını baskılayıp küçülterek ağrıyı azaltmaktadır. Ayrıca ara kanama ve uzun süren veya yoğun olan aşırı kanamaları da tedavi etmektedir. Bu hapların kullanımı ile adet miktarı ve süresi de azalmaktadır, bazen adetler 1-2 gün süren kahverengi, siyah adet kanaması şeklinde olabilir. Bazı bayanlar bu durumdan rahatsızlık duyabilir. Adetin az olmasını menopoz gibi düşünebilirler fakat aslında bu durum tamamen ilaçlara bağlı olan, menopozla ilişkisi olmayan bir durumdur. Bu hapların diğer olası yan etkileri hafif kilo alınması (1-2 kilo), göğüslerde hassasiyet, ödem ve şişlik hissi, duygusallık olabilmektedir. En sık dile getirilen şikayet adetin az sürmesi olup aslında bu endometriozis hastalarında istediğimiz bir durumdur. Hastaları bu duruma hazırlamak tedaviye uyumu arttıracaktır.

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları | 5
    Çikolata Kisti İlaçları Tedavisi

    Ağrı şikayeti olan endometriozis hastalarında kullandığımız diğer hormonal ilaçlar aylık ya da üç aylık iğneler ve hormonlu spiraller olup yan etkileri daha azdır. En sık şikayet oluşturan yan etkisi adetin azalması ve hatta hiç adet görmemektir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi adeti azaltmak veya kesmek aslında menopoz anlamına gelmez ve endometriozis hastalığının tedavisinde istediğimiz bir durumdur. Adetin azalması ile endometriozis odakları küçülecek ve ağrı şikayeti böylece azalıp bazen de tamamen yok olacaktır. Bu ilaçların en önemli yan etkilerinden birisi de uzun süreli, 1 yıldan fazla kullanımlarında kemik yoğunluğunda azalmaya yol açmasıdır. Kemik erimesi dengeli beslenmeyen ve egzersiz yapmayan kadınlarda daha sık görülür. Bu nedenle bu ilaçları kullanırken beslenme ve egzersize önem verilmelidir. Diğer muhtemel yan etkiler ateş basması, terleme, uykusuzluk gibi menopoza benzer sıkıntılar olabilir fakat ilaçlar kesilince bu ufak şikayetler geçici olduğundan tamamen kaybolacaktır.

    Özet olarak, çikolata kisti olan ve ağrı nedeniyle doktora başvuran bir genç kızda en sık kullandığımız ilaçlar ağrı kesiciler ve doğum kontrol haplarıdır. Evli veya çocuk doğurmuş bir bayan ağrı şikayeti ile doktora gelmiş ve çikolata kisti tespit edilmiş ise hormonlu spiraller ilk etapta tercih edilebilir. Ağrı şikayeti haplarla geçmeyen bayanlarda aylık ya da üç aylık hormon iğneleri ağrıyı çok azaltmaktadır. Bu ilaçları kullanırken adetin azalabileceği ve hatta tamamen kesilebileceği söylenmelidir, bu şekilde bilgilendirme ilaç tedavisine uyumu arttıracaktır. Yine ilaç tedavisi esnasında dengeli beslenme ve haftada üç gün egzersiz yapılması ilaç yan etkilerini azaltacak, kemik sağlığını destekleyecektir. İlaç tedavisi uygulanan çikolata kisti hastalarının tedavileri esnasında doktorları ile sürekli iletişimde olmaları tedavi yönteminin kendilerine göre ayarlanmasını ve böylece uzun süreli ve konforlu bir tedavi süreci geçirmelerini sağlayacaktır.

  • Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Sebebi Bilinmeyen Kısırlık Tedavisi

    Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Sebebi Bilinmeyen Kısırlık Tedavisi

    Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Bir hastanın doğurganlık sorunlarının kesin nedeninin teşhis edilemediği anlamına gelir. Açıklanamayan infertilite, kapsamlı bir değerlendirmenin ardından bilinen tüm durumların ve nedenlerin dışlanmasına dayanarak teşhis edilir.

    Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Sebebi Bilinmeyen Kısırlık Tedavisi | 6

    Döllenmeyle İlgili Problemler 

    Yumurtalar: Yumurta kalitesi, hamileliğin en önemli faktörüdür. Bu nedenle açıklanamayan infertilite tanısı alan hastaların çoğu 35 yaşın üzerinde olma eğilimindedir ve yumurta kalitesi azalmıştır. Mikroskop altında bir yumurta “sağlıklı” görünse bile, bebek yapılabileceği anlamına gelmez. Yumurtalardaki kromozomal problemler, kadınlarda yaşlandıkça artmaya başlar ve gebe kalma şansını azaltır. 40 yaşında, bir kadının kalan yumurtalarının % 80’inden fazlasının kromozomal olarak anormal olabileceği düşünülmektedir.

    Sperm: Spermin üç görevi vardır: Dölleme için fallop tüplerine ulaşmak, yumurtanın sert dış zarını kırmak ve genetik materyalinin yarısını vermek. Bir sperm iyi bir hareketliliğe sahipse ve kromozomal olarak normal olsa bile, yine de dış kabuk veya yumurtanın zona pellucida’sından geçmelidir. Açıklanamayan infertiliteye sahip bazı çiftlerde spermin yumurtayı döllemek için gerekli olan enzimlerden yoksun olduğu tespit edilebilir.

    Tüpler: Bir yumurta yumurtalıktan serbest bırakılır. Bu işlem, yumurtayı açıklığa süpüren tüplerin uçlarındaki fimbria veya “parmak benzeri” çıkıntılar yardımıyla meydana gelir. Tüpün içine girdiğinde, silialar yumurtayı tüp boyunca ve rahime doğru hareket ettirir. Bazı açıklanamayan infertilite vakalarında, frimbria veya siliyaların zarar görmesinin yumurtanın toplanmasını önleyebildiği veya yumurtanın borunun içindeki hareketini etkin bir şekilde durdurabileceği ve embriyonun rahime ulaşmasını engelleyebileceği düşünülmektedir.

    Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Sebebi Bilinmeyen Kısırlık Tedavisi | 7

    Yumurta İmplantasyonu ile İlgili Problemler

    Rahim Astarı: Yumurta yumurtadan salındıktan sonra hormonlar, döllenmiş yumurtanın gelişi için rahim astarını hazırlayacak şekilde üretilir. Progesteron, “gebelik hormonu” rahmin içindeki astarın kalitesinden sorumludur. Bazen progesteron salınımının miktarı ve zamanlaması ile ilgili sorunlar olabilir ve sonuç olarak rahim iç kaplaması yumurtanın gelişine ve yerleşmesine hazır değildir. Yumurtanın ve astarın senkron sorunu, luteal faz defekti olarak adlandırılır ve implantasyonda başarısızlığa neden olur.

    Embriyo Bağlanması: Döllenmiş yumurta uterusa girdiğinde ve astar hazırlandıktan sonra, yumurta astara tutunmalı ve plasenta oluşturma işlemine başlamalıdır. Bu karmaşık bağlanma sürecine birçok protein ve kimyasal yardım eder. Açıklanamayan infertilitesi olan hastalarda bazen bu bağlanma faktörleri yeterli miktarlarda mevcut değildir veya bazı durumlarda hiç yoktur. Diğer tüm faktörler normal olmasına rağmen bu hastalar, hamileliği sürdüremez.

    Bağışıklık Sorunları: Bağışıklık sisteminiz vücudunuza yabancı olan materyali tanımak ve dışarı atmak için tasarlanmıştır. Ancak bazı hastalarda bağışıklık sisteminin kafası karışabilir ve kendi hücrelerine yanlışlıkla saldırmaya başlar. Erkeklerde, özellikle vazektomi iptalinden sonra, bağışıklık sistemi spermlere karşı antikorlar oluşturabilir. Elde edilen bu antikorlar, sperm hücrelerine saldırarak; hareket etmelerini, nüfuz etmelerini veya bir başka deyişle yumurtaya bağlanma yeteneklerini engellemek isteyecektir. Kadınlarda da sperm antikorları olabilir.

    Enfeksiyon: Açıklanamayan infertilite, bazen vücutta bir enfeksiyon varlığını işaret edebilir. Bakteriye benzer bir organizma olan Ureaplasma’lar, bireylerin üreme sistemlerinde, gözle görülebilir semptomların bulunamayacağı kadar küçük sayılarda barınabilirler. Ureaplasma prematüre doğumlara neden olabilir, ancak doğurganlık üzerindeki kesin etkileri bilinmemektedir.

    Açıklanamayan İnfertilitenin Açıklaması İçin Tıklayın !

    Erkek Faktörü / Erkek İnfertilitesi Tıklayın !

    Nedeni Bilinmeyen İnfertilite için Tıklayın !

  • Tüp Bebek Tedavisi Kimlere Uygulanır?

    Tüp Bebek Tedavisi Kimlere Uygulanır?

    Bir süredir gebe kalmak için uğraşıyorsanız ve hamile kalma şansınızı artırabilecek yeni bir tedavi yöntemi arıyorsanız, tüp bebek tedavisi (IVF) sizin için uygun olabilir. Tüp bebek (IVF), döllenme sürecini şansa bırakmaması nedeniyle inanılmaz derecede başarılı bir doğurganlık tedavisidir. Bundan dolayı, birçok farklı durumda çiftler ile popüler bir seçimdir. İVF’nin yardımcı olabileceği çok sayıda senaryo vardır, bunların bir kısmının farkında bile olmayabilirsiniz. Tüp bebek (IVF) düşünüyorsanız, ancak sizin için uygun olup olmadığından emin değilseniz, daha fazlasını öğrenmek için okumaya devam edin.

    Başka bir doğurganlık tedavisi deneyip de başarısız olduysanız

    Eğer döllenme gibi başka doğurganlık tedavilerini, birden çok kez denediyseniz ve başarılı olamadıysanız, alternatif bir yöntem düşünmenin zamanı gelmiş olabilir. Tüp bebek (IVF), aile kurmaya çalışan insanlar için en iyi seçeneklerden biridir ve diğer doğurganlık tedavisi yöntemlerini kullanarak hedeflerine ulaşmayı başaramamış kişiler için umut vadetmektedir. Bunun nedeni, tüp bebek (IVF) prosedürünün diğerlerinden daha kapsamlı bir süreç olması ve başarıyı teşvik etmek için daha fazla adım içermesidir.

    Tüp Bebek Tedavisi Kimlere Uygulanır? | 8

    Yaşa bağlı doğurganlık sorunlarınız varsa

    Tüp bebek (IVF) prosedürü her yaştan kadın tarafından kullanılsa da, özellikle gebe kalmak isteyen yaşlı kadınlara yardımcı olabilir, ancak bir yıl boyunca deneyip, doğal olarak gebe kalamayan kadınlar için önerilmektedir. Bunun nedeni doğurganlığın doğal olarak yaşla birlikte azalmasıdır. Bu nedenle, hamile kalmak için ekstra önlemler alan bir yöntem kullanmak, yaşlanan kadınlar için tercih edilebilir.

    Bilinen doğurganlık sorunları olan kadınlarda

    Tüp bebek (IVF) aynı zamanda, doğurganlık problemleri olan kadınlar için inanılmaz derecede yararlı bir prosedürdür, çünkü teşhis edilen sorunları aşma konusunda gebe kalmak isteyen kadınlara yardımcı olabilir.

    Bu fertilite sorunları, endometriozis veya tüplerin tıkalı olması olabilir, çünkü tüp bebek (IVF) işlemi spermin yumurtalar boyunca tüplere gitmesi ihtiyacını ortadan kaldırır. Bu konu hakkında önceden bilgi sahibi olmak ve bunun üstesinden gelmek için tüp bebek kullanmak, başarılı bir gebelik şansını büyük ölçüde artırabilir.

    Sperm hareketliliğinde sorun varsa

    Sperm hareketliliği sebebiyle doğurganlık sorunu oluştuysa, tüp bebek (IVF) prosedürü bu sorunu atlatmak için bir yardım eli uzatabilir. Sperm doğrudan yumurtaya enjekte edildiğinden, spermin yumurtaya ulaşmaya çalışmasına gerek yoktur. Bu hareketlilik sorunlarının üstesinden geldiği için hamilelik şansını artırır.

    Kanser tedavisi sonrasında oluşan doğurganlık problemlerinde

    Ne yazık ki, kanser tedavisinin bireyin doğurganlığını olumsuz yönde etkileyebileceği bilinmektedir. Bununla birlikte, doğurganlığı kanser tedavilerinden etkilenen çiftler, tedavileri başlamadan önce yumurta veya spermlerini dondurmayı seçebilirler, bu da onların doğurganlıklarının korunmuş olduğu anlamına gelir.

    Bu, tedavi bittiğinde ve çiftler bebek yapmak için hazır olduğunu hissettiğinde, dondurulmuş sperm ve yumurtalarını kullanarak, tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olabilirler.

    Tüp Bebek Tutunma Belirtileri Nelerdir? Tıklayın !

    Tüp Bebek Tedavisi Ne Zaman Uygulanmalıdır? Tıklayın !

    Çikolata Kisti Gebe Kalmayı Engeller Mi? Tıklayın !

    Gelecek Nesil Genetik Tarama (NGS) Yöntemi Tıklayın !

  • Miyom Kısırlık Sebebi Midir?

    Miyom Kısırlık Sebebi Midir?

    Miyom Kısırlık Sebebi Midir? Miyomlar, kadınlarda en sık görülen iyi huylu tümörlerdir. Rahim düz kas dokusundan oluşan ve yaklaşık olarak 1-1,5 santimetre büyüklükte olabilen miyomlar, 30-35 yaşın üzerindeki kadınların çoğunluğunda görülür. miyomların çoğu kadında her hangi bir zararlı etki göstermez. Üreme hormonları miyomların sayısında ve ebatlarında artışa sebep olur ve bu sebeple de üreme çağında ve gebelik döneminin başlarında miyomlar artar. Fakat östrojen hormonu azalınca, menopoz yaklaşınca miyomlar da yavaş yavaş küçülür.

    Miyom Kısırlık Sebebi Midir?

    Miyomlar genellikle pek fazla belirti vermez ve rutin jinekolojik muayenelerde fark edilir. Miyomlar, yerleştiği alana, ulaştığı büyüklüğe ve sayılarına göre kadında birtakım şikayetlere sebep olabilir. Bu sebeple de  miyomların kısırlık nedeni olup olmadığı merak edilir. Ancak miyomların gebeliğe engel olma, var olan gebeliğe zarar verme gibi riskleri çok düşüktür. Fakat yine burada da miyomun yerleştiği yer, boyutu ve sayısı bu etkiyi belirler. Çünkü rahim tabakasının yakınındakiler ise yumurtanın gelişmesini engelleyebilir, tüplerin yakınındakiler ise sperm ve yumurtanın döllenmesine engel olabilir. Bu bakımdan en doğrusu gebelik öncesinde detaylı bir jinekolojik muayeneden geçmektir.

    Miyom hangi belirtiler verir?

    Miyomlar rahimde oluşursa genelde her hangi bir şikayet ya da belirti gözlenmez. Ancak rutin bir jinekolojik muayenede doktor tarafından tespit edilir. Zaten tüm miyomlar düşünüldüğünde sadece % 15’i kadını rahatsız edecek şikayete sebep olur. Bu bağlamda miyomlar genel olarak adet kanamasının normalden uzun sürmesi şeklinde belirti verir ki, bu tür durumlarda da kadında anemi gözlenir. Bunun dışında karında ağrı ve şişlik, bacak, bel, kasık ve sırt ağrıları, cinsel ilişki sırasında ve adet döneminde ağrı, sık sık idrara çıkma, idrar kaçırma, çok şiddetli kabızlık gibi şikayetler de miyom kaynaklı olabilir. Ayrıca gebelik öncesinde ya da gebelik esnasında ortaya çıkan miyomların anne kadını olumsuz etkiler, ancak anne karnındaki bebeğe her hangi bir zarar vermez.

    Miyomlar nasıl şikayetler yaratır?

    Miyomların yarattığı şikayetleri bulundukları yer ve miyomun sayısı, büyüklüğü belirler. Bu bakımdan rahim içinde oluşan miyomlar ağrı, fazla miktarda kanamaya ve hatta kısırlık bile yapabilir. Rahim duvarı içindeki miyomlar kanama, rahim dışına doğru büyüme gösteren miyomlar ise idrara torbasına ve kalın bağırsağa baskı yaptığı için sık sık idrara çıkma ya da idrar kaçırmaya sebep olabilir.  

    Miyomlar ve kısırlık ilişkisi

    Uzmanlar; rahim dışına doğru ilerleme gösteren miyomların gebeliği engellemediğini, fakat rahim içi boşluğunda oluşan miyomların gebeliğin hem var olmasına hem de gelişmesine zarar verdiğini düşünmekteler. Çünkü rahim içi boşluğunda oluşan miyomlar embriyonun tutunacağı yere zarar veriyor ve rahim içinin doğal dokusunu bozuyor. Ayrıca rahim ağzında oluşan miyomlar da rahim ağzına zarar verdiğinden, spermler cinsel ilişki ile rahim içine giremeyebiliyor. Bu da gebeliğin gerçekleşmesinde engel teşkil eder. Bir de tüplere yakın yerlerde oluşan miyomlar büyüyerek tüplerin tıkayabilir ya da tüplerle yumurtalık arasındaki dokuyu bozabilir.

    Miyom tedavisi nasıl yapılır?

    Eğer hiçbir şikayete yol açmıyorsa ve sadece rutin bir muayenede tespit edildiyse miyomların tedavi edilmesine gerek duyulmaz. Böyle durumlarda doktor yılda 1-2 kez kontrole çağırabilir. Doktor, miyom sayısının arttığını, ebatlarının büyüdüğünü tespit ederse ameliyatla miyomları alır. Miyomların ameliyatla alınması için en az 5 santimetre büyüklüğünde olması gerekir. Fakat bazı durumlarda 5 santimetreden küçük miyomlar da şikayete sebep olabiliyor. O durumda da ameliyat gerekebilir. Rahim içindeki miyomlarda genellikle ameliyat uygulanıyor. Ameliyatla sadece miyom alınırsa myomektomi, hem miyom hem de rahim alınırsa histerektomi adı veriliyor.

    Miyom ameliyatına karar vermede kadının yaşı, gebelik isteyip istememesi, miyomların sayısı ve büyüklüğü gibi kriterlere bakılır. Bu bağlamda eğer miyomlar çoksa, büyükse, hasta 40 yaşın üzerindeyse, histerektomi yapılır, rahim ve miyomlar birlikte alınır. Aksi halde myomektomi sonrasında ileriki yaşlarda miyomların yeniden oluşma riski bulunmaktadır. Miyom tedavisinde ilaç kullanımı pek tercih edilmez. Zira ilaçları bırakınca miyomlar yeniden ortaya çıkabilir.

    Kaynak:

    https://www.bulenttiras.com/miyomlar-hamilelige-engel-mi

  • Erkeklerde Neler Kısırlığa Yol Açıyor?

    Erkeklerde Neler Kısırlığa Yol Açıyor?

    Erkeklerde Neler Kısırlığa Yol Açıyor? Üreme, pek çok faktörü içinde barındıran başlı başına çok kompleks bir süreçtir. Bir gebelik elde edilebilmesi için hem kadının hem de erkeğin pek çok koşula sahip olması gerekiyor. Erkeklerin üreyebilmeleri, partnerlerini hamile bırakabilmeleri için taşımaları gereken temel koşullar şu şekilde sıralanabilir:

    Erkeklerde Neler Kısırlığa Yol Açıyor?

    • Üreme organında sağlıklı sperm üretilebiliyor olmalıdır. İki tane olan testislerden en az birisinin sağlıklı olarak fonksiyon gösterebiliyor olması, bunun için de özellikle ergenlik döneminde üreme organlarının sağlıklı gelişmiş olması gerekiyor.
    • Sperm testislerde üretildikten sonra, testis tüpleri spermleri semenin içine taşıyabilmeli, bu sayede spermler semenle birlikte boşalma anında penisten kadının vajinasına dökülür.
    • Semenin içindeki sperm sayısı yeterli olmalı, boşalma anında gelen semenin içindeki spermlerin sayısı ne kadar fazla ise onlardan birinin yumurtayı dölleme olasılığı da o kadar yüksek olacaktır.
    • Spermler; fonksiyonel, hareketli ve kaliteli olmalıdır. Yeteri kadar hareketli olmayan spermlerin yumurtaya ulaşma, onu dölleyebilme olasılığı düşüktür.

    İşte tüm bu koşulları sağlayabilen erkelerin üreme konusunda sorun yaşama riski azdır, düzenli olarak korumasız cinsel ilişki ile doğal yolla bebek sahibi olabilme ihtimali yüksektir.

    Erkeklerde Neler Kısırlığa Yol Açıyor?
    Erkeklerde Neler Kısırlığa Yol Açıyor?

    Erkekte kısırlığa sebep olan medikal sebepler

     

    • Erkek kısırlığında en kolay tedavi edilebilen sorunlardan birisi olan varikosel, damarların testisleri sıkıp kansız bırakması durumudur. Varikosel, sperm kalitesini düşüren bir faktördür, ancak kolaylıkla tedavi edilebilir.
    • Epididimis enflamasyonu, testis kanseri, cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi sorunlar sperm üretimini, kalitesini ve spermin yumurtaya ulaşabilirliğini olumsuz etkilemektedir. Bu enfeksiyonlar nadiren testiste kalıcı hasara yol açabilirken, genellikle testisten sperm alınarak gebelik elde edilebilmektedir.
    • Çok sık olmasa da bazı erkeklerde ileriye doğru değil, geriye boşalma ve semenin penise değil de, idrar kesesine gitmesi gibi sorunlar yaşanabiliyor. Özellikle şeker hastalığı, omur yaralanmaları, idrar kesesi ameliyatları, bazı ilaçlar, prostat ve idrar yolu rahatsızlıkları bu soruna yol açabiliyor. Böyle durumlarda sperm tıbbi yollarla alınır ve gebelik elde edilebilir.
    • Bazı erkeklerde spermleri düşman olarak görüp onlara saldıran anti-sperm antikorları oluşur.
    • Kanser türleri ve iyi huylu tümörler, erkek üreme organının fonksiyonlarını yerine getirmesini, üreme hormonlarının üretimini engelleyebiliyorlar.
    • Erkek bebek daha anne karnındayken bazı durumlarda testisler, testis torbasına inmeyebilir ve bu kişilerde üreme kabiliyeti zayıftır.
    • Erkeğin hormon salgıları gerekli düzeyde olmadığında üreme kabiliyeti de düşük olabiliyor.
    • Spermleri taşıyan tüpler; her hangi bir ameliyat, enfeksiyon, travma ve normal dışı gelişim dolayısıyla zarar görebilir. Bu durumda sperm yumurtaya ulaşamayabilir.
    • Doğuştan getirilen kromozom hataları sperm üretimi ve taşınmasını zorlayabilir.
    • Ereksiyonun normalden kısa sürmesi, erken boşalma, cinsel ilişkide acı hissetme, anatomik sorunlar ve psikolojik problemler erkek üremesini olumsuz etkiler.
    • Glüten alerjisinden kaynaklanan çölyak hastalığı erkeğin üreme yetisini olumsuz etkiler.
    • Testosteron tedavisi, mantar ilaçları, anabolik steroid kullanımı, kanser ve ülser ilaçları ve kemoterapi sperm üretimini olumsuz etkileyebilir.
    • Fıtık, testis, prostat, karın ameliyatları ve vazektomi gibi operasyonlar erkeğin sperm üretimini bozabilir.

     

    Erkekte kısırlığa sebep olan çevresel koşullar

     

    • Endüstriyel, kimyasal ürünler; benzin, böcek ilacı, ot ilacı, boya materyalleri kullanmak,
    • Kurşun ve başka ağır metallere maruz kalmak,
    • Radyasyona maruz kalmak,
    • Çok sıcak ortamlarda bulunarak testislerin uzun süre ısınması gibi faktörler sperm sayı ve kalitesini düşürür.

     

    Erkekte kısırlığa sebep olan sağlıksız yaşam alışkanlıkları

     

    • Sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı,
    • Takviye vitamin ya da proteinlerin kontrolsüz kullanımı,
    • Stresli bir iş ve özel yaşam,
    • Aşırı kilolu olmak sperm sayısını ve kalitesini düşürdüğü için erkek üremesini olumsuz etkiler.

     

    Kaynaklar:

    https://www.bulenttiras.com/erkeklerde-kisirliga-neler-yol-aciyor

    http://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/male-infertility/basics/causes/con-20033113