Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Defilesi Galerimizde sizlerle…
Etiket: kış
-
Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014
Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 Erdem Sonbahar-Kış 2013-2014 -
2013 Kış Trendleri
Kış 2013 en moda koleksiyonları en trend bahar kombinleri galerimizde sizlerle… 2013 Kış Trendleri…
2013 Kış Kombin Modelleri
2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 Kış Trendleri 2013 -
Evde Pratik Isı Yalıtımı Nasıl Yapılır?
Isı yalıtımı binaların; çatılarına, dışa veya garaj, depo gibi kullanılmayan bölümlere bakan duvarlarına, toprak veya içerisinde yaşanmayan mahaller ile daireleri ayıran döşemelerine, tesisat boruları ile havalandırma kanallarına yapılır. Ayrıca özel kaplamalı yalıtım camı üniteleri ve yalıtımlı doğramalar kullanılarak kışın pencerelerden olusan ısı kayıpları azaltılır, yazın binaya güneş ısısı girişi sınırlanır. Böylece ısıtma ve soğutma için harcanan enerjiden tasarruf sağlanır. Isı yalıtımının faydalarından tam anlamıyla yararlanmak için, evlerin kışın soğuk, yazın sıcak kısımlara bakan tüm duvar ve döşemeleri, çatıları mutlaka yalıtılmalı ve nitelikli pencere kullanılmalıdır. Isı yalıtımı, binanın temelinden çatısına kadar dışa veya kullanılmayan kısımlara bakan yüzeylerine, ısı geçişini azaltan özel ısı yalıtım malzemeleri nin uygulanması ile yapılır.
Çatıların yalıtımında çatıların şekline göre değisen yalıtım uygulamaları vardir. Çatı ısı yalıtımı, levha veya şilte biçiminde çesitli ısı yalıtım malzemeleriyle yapılır. Çatı örtüsü ile tavan döşemesi arasında kullanılmayan boşlukların olduğu binalarda, ısı yalıtımı tavan döşemesi üzerine serilerek uygulanır. Çatı arasının yaşam mekânı olarak kullanıldığı binalarda ısı yalıtımı çatı seviyesinde yapılır. Ahsap konstrüksiyon çatılarda ısı yalıtımı merteklerin arasına, altına veya üstüne yapılabilir. Betonarme kırma çatılarda ise genellikle beton yüzeyin üstüne yapılır.
Teras çatı ısı yalıtımı, su yalıtımı katmanının üstüne veya altına yapılabilir. İzolasyon levhalarının su yalıtımının üzerinde yer aldığı detaya “ters teras çatı”; su yalıtımı katmanının ısı yalıtımı levhalarının üzerinde bulunduğu detaya ise “geleneksel teras çatı” denilmektedir. Ters teras çatı detaylarında su yalıtım örtüleri ayni zamanda buhar kesici vazifesi görmektedir.
Çatılarda ısı, su, ses ve yangin yalıtımı detayları birlikte çözülmeli ve konforlu ortam elde etmek için malzemeler birbirleriyle uyumlu seçilerek mutlaka yoğusma tahkiki yapılmalıdır. Duvarlarda yalıtım ise, çeşitli ısı yalıtım malzemeleri nin genellikle duvarlara monte edilmesiyle, binanın dışından, içinden veya iki duvar katmanının arasından yapılabilir. Diştan yapılan uygulamalar ile cephenin tümüne ısı yalıtım malzemeleri sabitlenebildiğinden; Isı köprüleri oluşmaz. Ayni zamanda uygulama dış taraftan yapıldığı için duvarlar sıcak kalır ve yoğusma meydana gelmez.
Dış cephelerde kullanılacak olan ısı yalıtım levhaları bu uygulama için özel olarak üretilmis olmalidir. Iki duvar arasi veya içten yapılan ısı yalıtım uygulamaları; kısa süreli kullanılan yazlıklar, dağ evleri gibi yapılarda tercih edilir. Genel olarak bu uygulamalarda ısı yalıtım levhaları duvarın iç yüzeyine uygulanır. Bu uygulamalarda ısı köprülerine karsı önlem alınmalı ve mutlaka yoğusma tahkiki yapılmalıdır. Yoğuşma tahkiki neticesinde buhar kesici kullanımına ihtiyaç olup olmadiğina karar verilmelidir.
Pencerelerde iyi bir ısı yalıtımı, kaliteli, sızdırmaz, doğru uygulanmış ve düşük ısı geçirgenlik değerlerine sahip doğramalar ve yalıtım camı üniteleri ile mümkündür. Binalardaki kapılar da enerji verimliliği göz önüne alınarak seçilmelidir.
Yalıtım Camı Ünitelerinin Kesitleri
Isı yalıtımının önemli bir unsuru da tesisatların ve ekipmanlarının yalıtılmasıdır. Isıtma veya soğutma tesisatında yalıtım özellikle ısıtılmayan veya soğutulmayan hacimlerden geçen tesisat boru veya kanallarının yalıtım malzemeleriyle kaplanması ile yapılır. Soğutma ve ısıtma tesisatlarının ısı yalıtımı ile büyük enerji tasarrufu sağlanır. İşletme maliyeti düşer. Buhar ve kaynar su tesisatlarında yüzey sıcaklığının yüksek olması nedeniyle insanların kazaya uğramasının önüne geçilmis olur. Ayrica kazan dairesinin aşırı ısınmasından dolayı diğer sistemlerin zarar görmesi ve ısı köprüleri önlenir.
Tesisat Yalıtımı Uygulama Örnekleri
Isı yalıtımı, yalnızca çeşitli yalıtım malzemeleriyle yapılan bir işlem olarak algılanmamalıdır. Isı yalıtımı daha tasarim aşamasinda başlamasi gereken bir süreçtir. Isı kaybını etkileyen en önemli unsurların başinda, yapinin içinde bulunduğu çevresel faktörler gelir ve tasarımcılar bu faktörleri dikkate almalıdır.
Isı Yalıtımını Etkileyen Dış Faktörler Şunlardır:
Coğrafi Özellikler: Enlem-boylam, binanın bulunduğu bölgenin eğimli ya da düz, yeşil ya da kurak oluşu gibi
Iklim özellikleri
Rakimi
Arsanın Özellikleri: Yön, komşu parsellerle beraber arsanın imar durumu özellikleriMekânların Bakacaği Yönler: Yasam mekânlarının kuzeye bakmaması ve oturma odasının güneye, yatak odasının doğuya bakması gibi. Etkin bir ısı yalıtımı için bu faktörlerin, tasarım açısından başlayarak dikkatle ele alınması ve binanın bu dış etkilere en fazla direnç gösterecek şekilde tasarlanması gerekir.
-
Eviniz için kış renk önerileri
Karakteriniz ve yaşam tarzınız da renk seçiminizde önemli bir etken.
Yaşamımız renklerle dolu. Hayatımızın bir parçası olan renklerin gerek fiziksel gerekse ruhsal olarak yaşamımıza etkisi büyük. Örneğin; sıcak renkler insanı canlandırırken, soğuk renkler dinginleştiriyor. Canlı ve parlak renkler kişiyi mutlu ve enerjik kılıyor; soft ve mat renkler ise sakinlik getiriyor. Giysilerden, mekân seçimimize kadar renklerin önemli bir rolü var. Bu nedenle yaşam alanlarınızı renklendirirken mekânın atmosferine uygun, kendinizi ve mekânı yansıtan seçimler yapmanız önemli. Peki, renkler aslında neler anlatıyor, mekânlarımızda kullandığımız renkler psikolojimizi nasıl etkiliyor? Bu soruların cevabını merak ediyorsanız, öneriler tam size göre.
İşte renklerin anlattıkları:
Dinlendirici mavi
Evlerimizde sıkça kullandığımız mavi renk sakinleştirici, iyileştirici ve dinlendirici bir etki yaratıyor. Ünlü Renk Psikoloğu Faber Birren, Sigmund Freud’un da katıldığı gibi maviyi “okyanussal ve rahatlatıcı” diye tanımlıyor. Gergin bir yapıya sahipseniz mavinin tüm tonları size göre. Aynı zamanda mavi ve yeşilin karışımı turkuaz renginin de sakinleştirici bir etkisi bulunuyor.
Canlılık veren kırmızı ve turuncu
Uzmanlar ayrıca açık toprak renklerinin de huzur verici olduğuna dikkat çekiyor. Kırmızı ve turuncu tonları duyguları harekete geçirerek, neşe ve canlılık veriyor. Unutulmaması gereken önemli bir nokta ise, bu renklerin mekânın tamamında kullanılmayıp mavinin ya da yeşilin tonları ile dengelenmesi gerektiği.
Yeşil renk arınma sağlar
Yeşil, eğiten ve arındırıcı etkisi olan bir renk. Kırmızının yoğun olarak kullanıldığı mekânlarda, turkuaz ve yeşil ile denge yaratmak mümkün. Ayrıca uyku problemi çekenler, huzur veren ve sakinleştiren lila, leylak gibi renkleri yatak odalarında uygulayabilirler. Ancak bu tonların mekânın tüm duvarlarında kullanılması melankolik bir ruh hali yaratabileceğinden sarı ile dengelemekte fayda var.
Fazla kilolardan şikâyet edenlere mavi
Fazla kilolarınızdan yakınıyorsanız, mutfağınızda mavi kullanarak iştahınızı azaltabilirsiniz. Mavi insanı yiyeceklerden uzaklaştırır. Mavi renk tabaklar ile de aynı etkiyi yaratmanız mümkün. Tam aksine yemekle aranız yoksa ve biraz kilo almanın size iyi geleceğini düşünüyorsanız bu kez kırmızı ya da turuncu ile iştahınızı açabilirsiniz.
Renkleri birbirleri ile tamamlayın
Renkleri tamamlayıcı renkleri ile birlikte kullandığımız zaman, daha hareketli ve canlı bir etki yaratmış oluruz. Her rengin üzerimizde pozitif ve negatif etkileri var. Başlangıçta pozitif etkilerini yükleyen renk uzun süre kullanıldığında negatif etkilerini yüklemeye başlar. Bu negatif etkiler o rengin tamamlayıcısı ile birlikte kullanıldığında nötrlenir. Örneğin kırmızı, enerji veren çok güçlü bir renk olduğu için mutlaka yeşil ile tamamlanması gerekir.
Mekânlarınızla birlikte siz de ferahlayın
Eğer mekânlarınızda genişlik ve ferahlık duygusunu ön plana çıkarmak istiyorsanız duvarlarınızda, mobilyalarınızın rengi ve tarzına uygun olarak sarı, yeşil ve mavinin açık tonları ile beyaz ya da beyaza yakın renkler kullanmalısınız. Koyu sarı, turuncu, kırmızı ve kahverengi gibi renklerin bazı duvarlarda fon olarak kullanıldığı mekânlar çok daha samimi bir ortam izlenimi yaratıyor. Oda duvarlarının sıcak tonlarda olması, odanın normal ısısından birkaç derece fazla sıcak olduğu hissini veriyor. Evlerin kuzey cephesindeki odalarda sıcak renkler, güney cephesindeki odalarında ise soğuk renkler kullanarak ısının psikolojik dengesi sağlanabilir.
-
Cilt Kuruluklarından Korunma Yolları
Yaşa bağlı olmaksızın meydana gelen cilt kurulukları birçok nedenden dolayı oluşabilir. Ciltteki pullanma ve sıkıntı verici bir gerginlik hissine neden olan kuru ciltlerden kurtulmanın yollarını merak ediyorsanız işte aradığınız cevaplar…
Kuru cilt; tüm vücudumuzu bir film tabakası şeklinde örten hücrelerden oluşan stratum korneum denilen tabakadaki suyun kaybı sonucu oluşur. Bu tabaka suyunu kaybedince esnekliğini kaybeder, çatlar ve pullanır.
Stratum korneum su tutan maddeler içerir ve cildin daha cildin alt kısımlarından suyun sızmasını engeller. Hücreler ve yağdan oluşan bir film tabakası içeren stratum korneum tarafından su tutulur ve ciltten buharlaşması engellenir.
Kuru, pullu cildi tetikleyen faktörler nelerdir?
Kuru cilt herhangi bir yaşta ve bir çok nedenden dolayı oluşur. Kuru cilde neden olan koşullar:
– Kuru hava, özellikle kış aylarındaki düşük nem,
– Düşük nem bulunan yerler, özellikle merkezi ısıtmanın olduğu kapalı alanlar, ateşe veya ısıtıcı fanlara yakın oturma,
– Rüzgara maruz kalma,
– Sık yıkanma, duş alma ve yüzme, özellikle bol klorlu aşırı sıcak ve soğuk suda yüzme,
– İdrar söktürücü ilaçlar,
– Kalıtsal faktörler ve artan yaş ile sebum (yağ) gibi doğal nemlendiricilerin azalması,
– Atopik egzama, sedef ve ihtiyosis gibi cilt hastalıkları,
– Metabolik faktörler, tiroid bezinin yeterince çalışmaması veya aşırı kilo kaybı
– Sabun, deterjan ve çözücülere maruz kalma.
Ciltten su kaybı en sık hangi durumlarda olur?
Ciltten su kaybını arttıran diğer önemli bir faktör, ciltten banyo esnasında kaybedilen sıvıdır. Sıcak su ile yıkanma ve sabunlar, ciltteki koruyucu yağ tabakasını azaltırlar. Banyoda azalan yağ eğer dışardan uygulanan bir nemlendirici ve yağ ile dengelenmezse; ciltten su kaybı artar ve banyodan sonraki bir saat içinde, cilt normalde olduğundan daha kuru bir hal alır. Deterjanlar ve çözücüler de benzer şekilde, cildin yağ tabakasını kaldırarak cildi kuruturlar.
Cilt pullanması nasıl oluşur?
Cilt pullanması stratum korneum dediğimiz cilt yüzeyinden hücrelerin gözle görülebilir şekilde ayrışması ile oluşur. Normal ciltte bu süreç gözle görülmez, çünkü hücreler tek tek dökülür. Pullu ciltte cilt hücreleri birbirlerinden ayrılamazlar ve bu da gözle görülebilen kepeklenmeye neden olur. Bu durum kuru ciltte herhangi bir nedenle gelişebilir; ayrıca seboreik egzama, sedef ve ihtiyosis hastalığında cilt hücrelerinin yapısı bozuktur ve birbirlerinden kolay kolay ayrılamazlar.
Kuru ciltten korunmanın yolları nelerdir?
Herhangi bir nedenle kuruluğa eğilim gösteren cildin, sabun ve su ile teması azaltılmalı ve nemlendiriciler kullanılmalıdır.
Sıcak sudan ve aşırı su temasından kaçının. Sıcak su cildin doğal yağlarını ortadan kaldırır ve cildi kurutur.
Banyo sıklığını azaltın. İki günde bir veya daha seyrek banyo yapın ve yıkanma sıklığınızı azaltmak için kirlenmemeye dikkat edin.
Banyo ve duş süresini kısa tutun. Kısa bir duş ve banyo cildi nemlendirir, fakat cildi havlu ile ovuşturmak veya ciltten suyun buharlaşması deriyi kurutur. Bu nedenle banyo ve duş süresi uzatılmamalı ve ılık su ile yıkanılmalıdır.
Duştan sonra cildinizi havlu ile ovuşturmayın. Bunun yerine cilde havlu ile hafifçe dokunarak kurulanılmalıdır.
Hafif sabunlar kullanın. Sabunlar cildi kurutur. Hafif, fakat fazla yağ içeren sabunlar veya sabunsuz temizleyiciler (pH seviyesi cildinizin pH seviyesine uygun (5.5) dermokozmetikler) kullanılmalıdır. Bu arada sabun kullanımını da minimale indirilmelidir.
Banyodan sonra cildiniz hemen nemlendirin. Banyodan sonra cilt halen nemli iken, nemlendirici losyon ve kremleri uygulayınız. Banyo sonrasında cildinizi tamamen kurularsanız, cildin doğal nemi de buharlaşarak deriden uzaklaşır. Nemlendirici losyon ve kremler, gün içinde ihtiyaç olduğunda kullanılmalıdır. Çok şiddetli kuruluk olduğunda laktik asit veya üreli nemlendiriciler kullanılmalıdır.
Cilt kuruluğu cilt hastalıklarına neden olabilir mi?
Bazı kişilerde cilt kuruluğu, dermatit (egzama) denen cilt hastalığına neden olabilir. Dermatit cildin inflamasyonuna verilen addır. Bu durum alt bacaklarda egzema craquele; gövde, kollar ve bacaklarda ise numular dermatite neden olur. Bazen de ciltten herhangi bir döküntü olmadan kaşıntı görülebilir. Bu duruma yaşlılığa bağlı kaşıntı veya kış kaşıntısı denir. Dermatit geliştiğinde dermatoloji uzmanları kortizon içeren kremleri reçete ederler. Kortizonlu kremler dermatit bulunan alanlara uygulanır. Dermatit iyileştiğinde uygulamaya son verilmeli, daha sonra dermatitin yenilenmesini engellemek amacıyla nemlendiriciler kullanılmalıdır.
Cildin iyi nemlendirilmesi cilt kuruluğunu düzeltir, eğer cildiniz tüm kurallara uyulmasına rağmen iyileşmiyorsa dermatoloji uzmanına başvurunuz.
-
Minush Sonbahar/kış 2012 – 2013
Minush Sonbahar/kış 2012 – 2013 ayakkabi koleksiyonu galerimizde sizlerle…
Minush Sonbahar/kış 2012 – 2013 -
Mango 2012-2013 Sonbahar Kış
2012-2013 sonbahar kış sezonunda Mango kadını yine oldukça iddialı. Daima ön saflarda ve yeni ufuklar keşfetmeye hazır olan bu kadın, yeni oranlara sahip üste tam oturan çizgilere doğru evrilen erkeksi kalıpları, hanedan süslerini ve sezona ışıltı katan faydacı askeri ayrıntıları keşfediyor.
Geniş haki tonları, kış beyazları, yoğun kırmızılar ve maviler, kusursuz siyahları kuşatıyor.
Fantezi; zengin jakarlar, büyük ölçekli grafikler ve hayvan baskıları yoluyla gözler önüne seriliyor.
Sonuçta Mango sonbahar kış sezonunda sofistike işlevselliği dengeleyen bir koleksiyon elde ediliyor.
Mango 2012-2013 Sonbahar Kış Modası Mango 2012-2013 Sonbahar Kış Mango 2012-2013 Sonbahar Kış Mango 2012-2013 Sonbahar Kış Mango 2012-2013 Mango 2012-2013 Koleksiyonu Mango 2012-2013 Koleksiyonu Mango 2012-2013 Koleksiyonu Mango 2012-2013 Yeni Sezon Mango 2012-2013 Yeni Sezon Modelleri Mango 2012-2013 Yeni Sezon Modelleri mango sonbahar kış 2012 2013 mango sonbahar kış 2012 2013 mango sonbahar kış 2012 mango sonbahar kış 2013 mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2013 modelleri mango sonbahar kış 2012 modelleri mango sonbahar kış 2012 modelleri 2012 2013 mango koleksiyonu Mango 2012-2013 Sonbahar Kış Koleksiyonu -
Kışa sıkı hazırlanın
Okulların açılmasıyla birlikte kış enfeksiyonları daha kolay yayılacak. Grip ve nezleye karşı; D vitamini takviyesi yapmak, Omega 3 kullanmak, meyve, sebze, tavuk, balık, kırmızı et, tahıl tüketmek ve bol bol su içmek gerekiyor
Solunum yolları hastalıkları; sonbahar ve kış aylarında, özellikle de okulların açılmasının ardından çok artıyor. Prof. Dr. Yonca Tabak, soğuk havaların ve kapalı ortamların; nezle ve gripten sorumlu mikroplar için uygun yaşam alanı oluşturduğunu belirtiyor.
BASİT ÖNLEMLER ALIN
Tabak; özellikle alerjik bünyelerin burun zarında bulunan özel bir molekülün virüsleri tuttuğunu, dolayısıyla alerjik kişilerin hastalanmasının kolay olduğunu söylüyor. Kış gelmeden önce bazı basit önlemler alınarak bağışıklık sistemi güçlendirilebilir. İşte dikkat edilmesi gerekenler:
MİKROP AŞISI YAPTIRIN
Yakın zamanda tıp camiasının fikir birliğine vardığı ve kış enfeksiyonlarının sinüzite neden olmadan ilerlemesini azalttığını tespit ettikleri mikrop aşısından yararlanılabilir. Sonbaharda uygulanan mikrop aşısı, özellikle çocukların kışı daha sağlıklı geçirmesini sağlıyor.
Yeterince güneş görülmeyen kış aylarında; ciltte D vitamini sentezi yetersiz kalır, eksikliğinde enfeksiyonlar daha zor atlatılır. Bu nedenle kış aylarında D vitamini takviyesi şarttır.
Enfeksiyona karşı direnci artıran bir diğer madde de Omega 3 yağ asitleridir. Balık ve balık yağında bol miktarda bulunan bu madde, kış aylarında çocuklara destek olarak verilmelidir.
SU EN İYİ BALGAM SÖKTÜRÜCÜ
Bağışıklık sisteminde dengeli beslenmenin önemi büyüktür. Bol bol meyve-sebze, tavuk, balık, kırmızı et ve tahıllı besinler tüketmek, grip ve nezleden koruyacaktır.
En iyi balgam söktürücünün su olduğu düşünüldüğünde; özellikle çocuklara meyve suyu yerine bol bol su içirilmelidir.UZUN SÜREN AKINTI SİNÜZİT BELİRTİSİDİR
Sinüzit çocuklarda, yetişkinlerde olduğu gibi baş ağrısıyla kendisini göstermez. Çocukta, sadece burun tıkanıklığı ya da burun akıntısı görülür. Bu tablonun 10 günden uzun sürmesiyle birlikte de sinüzit teşhisi konulur. Alerjik çocukların kış aylarında çok sık hasta olması; halk arasında enfeksiyonun ‘göğse inmesi’ diye tabir edilen bronşit ataklarını da tetikler.
ALERJİK NEZLE BURUN TIKANIKLIĞI İLE BAŞLAR
Alerjik nezle, burun tıkanıklığı ile başlıyor. Hasta olmasa bile burnu tıkalı olan kişi, ağzı açık uyuyor, zaman zaman horluyor. Bu durum burnun içindeki zarda oluşan alerjik ödemden yani şişmeden kaynaklanıyor. Bu tabloya, virüslerle gelişen soğuk algınlığının yarattığı burun tıkanıklığı da eklendiğinde; alerjik kişinin hastalığı atlatması çok zor hale geliyor.
MİKROP YUVASI
Nezle, grip ve soğuk algınlığı sırasında burnun iki yanındaki sinüs boşluklarının içinde salgı birikiyor. Burun tıkanıklığının şiddetli yaşandığı alerjik bireylerde bu salgı dışarı atılamıyor. İçeri oksijen girmediği için bu ortam mikropların üremesine ve sinüzite neden oluyor.
-
Burun eğriliği sinüzite neden oluyor
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan; Burundaki şekil bozukluklarının estetik kaygılardan ziyade, sinüzit, üst solunum yolu hastalıkları, uyku bozuklukları, akciğer ve kalp hastalıklarına varabilen ciddi sağlık problemlerine neden olabileceğini belirtti ve sinüzit ameliyatını kozmetik cerrahi ile birleştirerek, hastaları hem sağlığına hem de güzel bir yüze kavuşturduklarını ifade etti.
Burun estetiği ile sinüzit tedavisi
Op. Dr. Emre İlhan konu ile ilgili yaptığı açıklamada: “ Küçük yaşlarda gerçekleşen çarpma ve darbeler sonucunda burun kıkırdağında ezilmeler oluşur. Daha sonra burun kıkırdağı büyürken eğri olarak gelişir. Bunun sonucunda burun kemiğinde eğrilik oluşur ve bu durum nefes alma fonksiyonunu etkiliyor. Eğri bir burunda sinüs fonksiyonları ve burun fonksiyonları sağlıklı bir şekilde çalışmaz ve sinüzite yatkınlık söz konusudur. Bu durum kişinin gün içi aktivitelerinden uyku kalitesine sosyal hayatından iş hayatına kadar bir çok alanda etkisini gösterebiliyor.İlk zamanlarda kişinin hayata kalitesini etkileyen bu durum ilerleyen zamanlarda kişini, sağlığını da kötü yönde etkileyebiliyor. İleri dönemde ise burun tıkanıklığı kronikleşirse kalp ve akciğer sorunlarına kadar varan problemlere neden olabiliyor.Bu nedenle burun tıkanıklığı olan kişilere bu durum için bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmalarını öneriyoruz. Burun tıkanıklığı tedavileri basit bir ilaç tedavisinden burun kemiğinde yapılan düzeltmelere veya estetik amaçla yapılan düzeltmeleri de içeren rinoplasti ameliyatına kadar çeşitlilik gösteriyor. Hatta burun estetiği ameliyatı ile artık her hastada burun içi problemleri de çözülebiliyor.” dedi.
Güzellik ve sağlık bir arada
Op. Dr. Emre İlhan estetik yaptıracak hastalara, burunları ile ilgili herhangi bir operasyon yaptıracakları zaman operasyon öncesinde muhakkak bir Kulak Burun Boğaz uzmanına görünmelerini tavsiye etti ve burun içerisinde sadece estetik operasyonlarla çözülemeyecek problemler de olabileceğini, bu gibi durumlarda hastanın burun içindeki ve dışındaki problemlerin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ve bu durumlarda burun estetiği ile burun içi problemlerinin de giderilmesi gerektiğini vurguladı.
Dr. İlhan sözlerine şu şekilde devam etti: “Nefes almayı etkileyen burun şekil bozukluklarının pek çok nedeni olabilir. Mesela burun ucunun çok düşük olması, burnun eğri olması, burnun çarpık ve “S” şeklinde olması, burun içindeki orta bölmeyi oluşturan kemiğin eğri olması, özellikle burun içinde burun kemiğini iten konka bullosa dediğimiz burun eti balonlaşması olması gibi… Saydığımız problemlerin hepsi burun şeklini olumsuz yönde etkileyerek, başta sinüzit ve üst solunum yolu enfeksiyonları olmak üzere ileri evrede akciğer ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık problemlerine neden olabilir Bu şikayetlerlerle bize başvuran hastarımıza tedavi amaçlı kombine ameliyatlar önerebiliyoruz. Burun içerisindeki sağlık problemini çözüp, burnu estetik olarak da düzeltiyoruz. Hastalarımızı hem sağlığına hem de estetik bir görünüme kavuşturuyoruz.” dedi.
En güzel burun, nefes alan burundur
Op. Dr. Emre İlhan; estetik operasyonlarda asıl amacın hastanın nefes alan, sağlıklı ve kendine yakışan güzel bir buruna sahip olması gerektiğini belirterek, “Normal şartlarda bize başvuran burun tıkanıklığı, sinüzit veya kronik sinüziti olan hastaların birçoğunda burun içerisinde ve dışındaki eğrilikler nedeniyle bir takım estetik işlemler öneriyoruz. Burun cerrahisinde burun kemiğine de, burun etine de valv bölgesi denilen bölgeye ve burnun her yerine bakıyoruz. Estetik operasyon sırasında hasta herhangi bir nefes şikayetiyle bize başvurmasa dahi burun içerisindeki, sağlıklı nefes almayı önleyen problemleri de tespit edip, çözüyoruz.” dedi.
-
Miniklerin ayakları bu kış Crocs ile sıcacık…
Çocuk ayak giyiminde rahatlık ve renklilik bakımından en iddialı markalardan biri olan Crocs, 2010 sonbahar-kış koleksiyonu ile dikkat çekiyor. Hepsi birbirinden renkli, kaliteli ve rahat Crocs’lar ile miniklerin ayakları bu kış hiç üşümeyecek. Minikler yumuşacık kürklü Crocs terlikleri ile evlerinde, Crocs botları ile de dışarıda rahat edecek
Mükemmel ergonomik özellikleriyle her zaman dikkat çeken Crocs, çocuklarınızın da ayak sağlığını düşünüyor. Çocuklarınız için hem kullanışlı hem de çok sevdikleri, renkli, cıvıl cıvıl modeller üreten Crocs 2010-2011 kış sezonuna özel ürünler sunuyor.
Crocs’un çocuk koleksiyonunda birbirinden renkli modeller dikkatleri çekiyor. Artık bir klasik haline gelen kürklü Mamut modeli bu kış pembe ve mavi renk alternatifleri ile üzeri kabartmalı olarak sunuluyor. Miniklerin ayakları Crocs’un kürklü mamut modeli ile ısınacak.
Soğuk ve yağmurlu kış günlerinde yine Crocs rahatlığı ve ayrıcalığından vazgeçmek istemeyen anne-babalar, çocuklarınıza Crocs’un yeni botlarından almak için acele edin. Lacivert, bej, kahverengi gibi farklı renk alternatifleri bulunan modellerin içi kürklü olanları olduğu gibi yağmurda kullanabileceğiniz su geçirmeyen pufidik yağmur botları da beğeninize sunuluyor.
Ayrıca unutmayın ki bu yeni koleksiyonda en sevilen modeller yine Crocs’un her zamanki konforu ve güveniyle buluşuyor.