Etiket: kırık

  • Ev temizliği için pratik fikirler

    Ev temizliği için pratik fikirler

    Günlük hayatınızı kolaylaştıracak pratik bilgiler ile hayat daha rahat! İşte çok işinize yarayacak 40 püf noktası!

    1. YER TAHTALARINIZ IŞILDASIN
    Temiz yer tahtalarının en büyük düşmanlarından biri de sudur. Yerdeki küçük lekelerin iyice temizlenmesini istiyorsanız, suyun içine biraz sirke katarak yerleri silin. Zeminin anında pırıl pırıl olduğunu göreceksiniz.

    2. BEMBEYAZ DANTELLER
    Beyaz dantellerinizin çok daha beyaz görünmesi için onları ütülemeden önce kaynamış süte batırın.

    3. HASIRLARINIZI KORUYUN
    Hasır iskemleleri ve masaları, arada bir oksijenli su ile silerseniz, pırıl pırıl görünümlerini korunduklarına şahit olursunuz.

    4. DUVAR KAĞIDI LEKELERİNE SON
    Duvar kağıdı üzerindeki kurşun kalem, parmak izi ve kir lekelerini deterjanla silmeye kalkışmayın. Bu lekeleri bir silgiyle silerek kağıtlarınızı temizleyebilirsiniz.

    5. EVİNİZ MİS GİBİ KOKSUN
    Evinizin güzel kokması için yer silme suyuna birkaç damla parfüm damlatmanız yeterli olacaktır. Evinizin uzun süre mis gibi koktuğunu göreceksiniz.

    6. ETKİLİ KÜLLÜK TEMİZLİĞİ
    Sigara külünden kararmış tablaları limon suyuyla ovun. Ziftin kolayca temizlendiğini göreceksiniz. Ayrıca küllüklerdeki lekeleri, tuzlu limonla ovarak temizleyebilirsiniz.

    7. İNATÇI CAM LEKELERİ DERT DEĞİL
    İnatçı cam lekelerinden kurtulmak sandığınız kadar zor değil. Sakın bu lekeleri tel veya benzeri cisimlerle çıkarmaya çalışmayın. Orlonbez üzerine krem deterjan dökerek temizleyin. Böylece camı çizmemiş olursunuz. Ayrıca pencere camlarınızı pırıl pırıl yapmak için temizlik suyuna bir tutam tuz ilave edip camları bu su ile de silebilirsiniz.

    8. KOLTUK TOZUNA SON
    Elektrik süpürgeniz yoksa ve koltuklarınızın tozunu almanız gerekiyorsa, şu yöntemi uygulayın; tozunu alacağınız eşyanın üstüne nemli bir bez yayın, beze sopa ile vurarak tozunu çıkarın. Çıkan toz nemli beze yapışacağından hem oda tozlanmaz, hem de koltuğunuz tertemiz olur.

    9. MİS KOKULU GİYSİLER
    Elbiselerinizin güzel kokmasını istiyorsanız, pamuğu kolonya veya parfümle ıslatıp dolabınıza asın. Bu çok basit yöntemle dolabınızdaki diğer giysiler de güzel kokacaktır.

    10. YENİ DİŞ FIRÇASINI DEZENFEKTE EDİN
    Yeni satın aldığınız diş fırçasını kaynar suda dezenfekte etmeden kullanmayın. Fırçanızı kaynar suda birkaç dakika tutmanız yeterli olacaktır.

    11. KAPI VE ÇERÇEVE TEMİZLİĞİ
    Ellerinizin beyaz veya açık renge boyanmış kapı ve tahtalar üzerinde nasıl kötü izler bıraktığını bilirsiniz. Tahta eşyalar böyle kirlendiği zaman yapacağınız işlem şundan ibaret: Çiğ bir patatesi ortadan ikiye bölün ve lekeli bölgeye hafifçe sürün. Lekeler yok olacak ve ahşap eski haline dönecektir. Ayrıca tahta eşyayı temizlemek için iki çorba kaşığı çayı kaynar su içine atın. Su soğuduktan sora renkli kapı veya tahta eşyayı sünger yardımıyla bu su ile iyice yıkayın. Yumuşak bir bezle de kurutun.

    12. ETİKET İZLERİNDEN KURTULMAK
    Yapışmış etiketleri üstlerine biraz yağ sürerek kolayca çıkartabilirsiniz. Bir başka yöntem ise fön makinesini etikete tutmak. Sıcak hava etiketin kolay çıkmasını sağlar.

    13. FİNCAN LEKELERİNİ ÇIKARMAK İÇİN
    Kahve ve çay lekesi oluşmuş fincanlarınızı, limon veya portakal kabuğuna az miktarda tuz döktükten sonra silerek temizleyebilirsiniz.

    14. FIRIN TEMİZLİĞİ İÇİN
    Fırının içini temizlemek için, içine geceden sıcak su ve amonyak dolu bir kap koyun. Sabah kapağını bir süre açık tutun, sonra süngerle silin.

    15. ÜTÜ NASIL TEMİZLENMELİ?
    Ütünüzün altı kirlendiyse, bir parça pamuğu sirkeye batırın; yavaş yavaş ovun. Kirden eser kalmadığını göreceksiniz. Ayrıca ütü sıcakken, altını bir iki damla zeytinyağı damlatılmış nemli bir bezle silerseniz, göz kamaştıracak bir temizlik elde edersiniz.

    16. KAHVE LEKESİ SORUN OLMASIN
    Üzerinize veya halıya kahve döküldüyse, lekeyi soğuk suyla ıslattıktan sonra hemen birkaç damla gliserin ile çitileyin.

    17. LİMON ETKİLİ BİR TEMİZLEYİCİ
    Değersiz olarak gördüğünüz limon kabuklarını güneşli bir yerde kurutursanız, iyi bir temizleme aracına sahip olursunuz. Bu kurumuş kabuklarla, özellikle isli ve yağlı mutfak eşyalarınızı, çelik eşyaları ve bıçakları ovarken, şaşırtıcı sonuçlar alabilirsiniz.

    18. ŞİŞE YAĞINI ÇIKARMAK…
    Yağlı şişeleri yağdan arındırmak için önce deterjanla yıkayın. Sonra durulanan şişenin içine sodalı su koyarak çalkalayın. Beş dakika kadar salladığınız şişenin içine bu sefer içine kahve telvesi ilave edin. Bir süre bu şekilde salladığınız şişenin kısa bir süre sonra yağlardan tamamen arındığını göreceksiniz.

    19. ELDEKİ CEVİZ LEKESİ
    Ellerinizi önce 1-2 dakika sirkeye batırılmış bir pamukla sonra da soğuk suyla temizleyin. Ardından soğuk suyla yıkayın. Ceviz lekesi tamamen çıkacaktır.

    20. SOĞAN KOKUSUNDAN KURTULMAK İÇİN
    Ellerinize sinen soğan kokusundan haşlanmış patatesle kurtulabilirsiniz. Ellerinizi haşlanmış patatesle ovun. Bu işlem kokuları alıp götürecektir.

    21. ÇEKMECE İÇİ NASIL TEMİZLENMELİ?
    Eğer çekmecelerinizi temizlerken içini boşaltmak istemiyorsanız, elektrik süpürgenizin ucuna ince çorap geçirin. Böylelikle tozları kolay yoldan temizlemiş olursunuz.

    22. BEYAZ TÜL PERDELERİNİZİ YIKARKEN…
    Perde ve tüllerinizin ilk günkü beyazlıklarına kavuşmasını istiyorsanız, yıkama suyunun içine iki yemek kaşığı toz şeker ekleyin. Beyazlıklarına hayret edeceksiniz!

    23. ÜTÜ ISISINI NASIL AYARLAMALI?
    Öncelikle ütülemeye en düşük ısıyla başlayın. Kumaş için gerektikçe ısıyı yükseltin. En yüksek derece ile bitirin. Karışık kumaşlarda ısıyı en narin kumaşa göre ayarlayın (Gerekirse ortalama bir sıcaklık ayarı kullanabilirsiniz.)

    24. BEMBEYAZ ÇARŞAFLAR
    Beyaz çarşaflarınızı yıkarken en büyük düşmanınız klorlu çamaşır sularıdır. Çünkü kumaşı hem yıpratır hem de sararmasına neden olur. Eğer beyazlatmaya ihtiyaç duyuyorsanız, oksijen-bazlı çamaşır suyu kullanın. Kullanım talimatında elde yıkanması gerektiği yazıyorsa öyle yapın. Yumuşak bir sabun kullanın. Sıkmayın, asın ve kurumaya bırakın. Çarşaflarınızı kuru, temiz yerlerde saklayın.

    25. BANYO TEMİZLEMEYE NEREDEN BAŞLAMALI?
    Önce çöp kutularını boşaltın. Ardından yerde ve köşelerde birikmiş kirleri, dökülmüş saç ve tüyleri süpürün. Klozeti ve musluğunuzu dezenfektan ürünle temizleyin. Musluğu temizlerken yanındaki aparatları da unutmayın. Son olarak da fayansları, duvarları ve tavanı silerken bütün iz ve kirleri çıkardığınızdan emin olun. Önce su tutup daha sonra kurulayarak daha kesin bir sonuç almanız mümkün. Son olarak banyonuzda bulunan aynaları temizlemeyi de ihmal etmeyin.

    26. KRİSTALLERİNİZ PARLASIN
    Kristallerin ışıl ışıl parlaması mümkün. Bunun için yapmanız gereken çok basit; kristallerinizi yıkadıktan sonra durulama suyuna biraz sirke ekleyin. Sonuca şaşıracaksınız.

    27. KOLTUKTAKİ ŞARAP LEKESİ
    Koltuğunuzun üstüne dökülen kırmızı şarap, tadınızı kaçırmasın. Çünkü bu lekelerden kurtulmanın bir yolu var. Ancak bunun için hızlı davranmanızı tavsiye ederiz. Şarabın döküldüğünü fark ettiğiniz anda lekenin üzerinde evinizde varsa az miktarda beyaz şarap dökün. Ya da şarabı emmesi için şarap kumaşa karışmadan ya da kumaş üzerinde kurumasına fırsat vermeden lekenin üstüne karbonat dökün. Karbonat yoksa tuzu deneyin. Daha sonra soğuk su ve süngerle lekeli yeri silin.

    28. YANMIŞ SÜT KOKUSU CANINIZI SIKMASIN
    Sütü ocakta unutup yakmak hepimizin başına gelebilecek bir kaza. Yanan sütün yaydığı kokuya tahammül etmek ise sabır işi. Bu sabrı göstermek istemiyorsanız, yapacağınız şey çok basit: Yanmış süt kokusundan kurtulmak için sütü ısıttığınız kabın üzerine ıslak bir bez koyun. Bunu vakit kaybetmeden yapın ki, bez kokuyu hemen emebilsin. Gerekirse bezi çeşme altında ıslatıp suyunu sıkarak kap üzerine birkaç kez örtün. Süt kokusunun yok olduğunu göreceksiniz.

    29. CAM KIRIKLARINI DERT ETMEYİN
    Evde cam bir eşyanız kırıldığında küçük parçaları kolayca toplayabilmek için ıslak pamukla kırıkların saçıldığı bölgeyi temizleyin. Neredeyse gözle görülmeyecek kadar küçük parçalar bile pamuğa takılacaktır.

    30. MANGAL IZGARASINI TEMİZLERKEN…
    Mangal ızgarasını temizlemeyi gözünüzde büyütmeyin. Izgara üzerine yapışmış artıklar için ızgara ılıkken nemli bir gazete kağıdına sararsanız, artıkların yumuşayıp kendiliğinden döküldüğünü göreceksiniz.

    31.SARIMSAK KOKMAYIN
    Bol sarımsaklı nefis bir mantının ardından vicdan azabı gibi üzerinize çöreklenen sarımsak kokusunu sorun etmeyin. Mantı keyfinin ardından ağız kokusu endişesiyle artık konuşmaya çekinmenize gerek yok. Elbette sarımsak kokusu dahil tüm kötü ağız kokularından korunmak için dişlerinizi iyice fırçalamalısınız. Ayrıca sarımsağın ardından maydanoz yaprağı çiğnemek de işe yarar.

    32. BALIK KOKUSUNDAN NASIL KURTULMALI?
    Dondurulmuş balığın kötü kokusunu almak için balığı kızartmaya başlamadan önce süte batırabilirsiniz. Kokudan eser kalmadığını göreceksiniz!

    33. LAHANA KOKUSUNA SON
    Lahananın sağlığımız için faydaları elbette saymakla bitmez. Ancak bu faydalı sebzenin pişerken etrafa saldığı koku, evimizin kötü kokmasına sebep olur ve canımızı sıkabilir. Ancak bu kötü kokudan kurtulmak mümkün. Bunun için lahanayı pişireceğiniz tencerenin içine küçük parçalar halinde kestiğiniz ekmek parçalarını atın. Ekmeklerin yemeğe karışmaması için ekmekleri küçük bir paketin içine koymanızı tavsiye ederiz.

    34. HALIDAKİ SİGARA LEKESİ
    Halıdaki sigara lekesini çıkarmanın en etkili yolu, lekenin oluştuğu yeri zımpara kağıdı ile yuvarlak hareketlerle silmektir. Daha sonra varsa halı yıkamada kullanılan bir deterjanla da ikinci silme işlemini gerçekleştirebilirsiniz.

    35. MİS KOKULU BİR GARDIROP
    Giysilerinizin hoş kokması için gardırobunuzun içine bir torba içinde sabun koyun. Gardırobunuzun kapağını sıkıca kapatın. Birkaç gün sonra tüm giysilerinize mis gibi sabun kokusu sinecektir.

    37. IŞIL IŞIL ÇAYDANLIKLAR
    Çaydanlığınızın içinde biriken kireç tortusundan kurtulmak için çaydanlığın içinde 15 dakika kadar sirke kaynatın.

    38. PARILTISIYLA KISKANDIRAN FAYANSLAR
    Banyo fayanslarınızın parlamasını istiyorsanız, onları sık sık temizlemeniz gerekir. Banyonuzdaki fayans ve seramikleri temizlemeden önce musluğu sıcak su yönünde çevirerek bir süre banyonun buharla dolmasını sağlayın. Buhar, kiri yumuşatacağı için işinizi kolaylaştırır. Temizlik yaparken mikrop öldürücü ürünler iyi birer seçim olacaktır. Ancak bu ürünleri kullanırken banyonuzun kapı ve pencerelerini açık bırakın ki, soluduğunuzda sağlığınıza zarar vermesin.

    39.MİS KOKULU EVLER
    Evinizin her zaman güzel kokmasını istemez misiniz? Kim istemez ki! Bunun için yapacaklarınız çok basit. Ancak öncelikle nasıl bir koku istediğinize karar vermiş olmanız gerekiyor. Lavanta, vanilya ya da turunçgillerin farklı etkileri var. Vanilyalı oda spreyleri ya da mumlar evinize huzurlu bir hava katar. Özellikle girişe kokulu mum koymak iyi bir fikir. Turunçgiller mutluluk hormonlarını etkiler. Portakal kabuğunu sehpa üzerine koyup yanına küçük bir mum yakarsanız, etrafa kokusu hemen yayılır. Lavantanın
    ise rahatlatıcı etkisinden faydalanmak için boş bir sprey kutusunun içine kaynar su ve lavanta yaprakları atarak bu doğal spreyi hemen istediğiniz odalara sıkabilirsiniz.

    40. TENCERE YANIĞI NASIL TEMİZLENİR?
    Yanan tencere can sıkıcı olabilir. Ancak nasıl temizleyeceğinizi bilirseniz, bu o kadar canınızı sıkan bir soruna dönüşmez. Bunun için tavsiyelerimize kulak verin. Öncelikle yanan tencereyi su ile doldurun. İçine bir miktar bulaşık deterjanı ekleyip kaynamaya bırakın. Fokurdamaya başladıktan sonra birkaç dakika daha tutup ocaktan alın. Tencereyi içindeki suyla birlikte bir saat kadar bekletin. Daha sonra bir sünger yardımıyla silerek tüm kalıntılardan arındırabilirsiniz.

     

    İnşaat Sonrası Temizlik Nasıl Yapılır? Tıklayın !

  • Kemik erimesini önleyen besinler

    Kemik erimesini önleyen besinler

    Kemik erimesi; kemik doku yoğunluğunun azalması, dayanıklığının azalması yani kemik kalitesinin bozulmasıdır. Kemik erimesi arttıkça, kemiklerin kırılganlığı da artar. Kemik Erimesi (Osteoporoz) tedavisinde amaç mevcut kemik kitlesinin korunması veya artırılması, kırıkların önlenmesidir.

    Kemek erimesi belirtileri ? Kemik erimesinin yani osteoporoz belirtileri nelerdir ?

    Kemik Erimesi
    – Kemik erimesinin belirtileri nelerdir?
    – Kemik erimesi neden olur?
    – Kemik erimesi nedir?
    – Kimlerde kemik erimesi riski daha fazla?
    – Kemik erimesi günlük yaşamı nasıl etkiler?
    – Kemik erimesi hangi sıklıkta görülür?

    Öncelikle belirtmek gerekir ki kemik erimesi çoğunlukla hiçbir belirti ve şikayete neden olmaz, yani hasta çoğunlukla kendisinde kemik erimesi başladığını ve ilerlediğini farketmez. Bu yüzden kemik erimesine “sinsi hırsız” denmiştir, sinsi ve sessiz bir şekilde kemik dokusunu çalar anlamında. Belirti olmayan bu kadınlar çoğunlukla doktora başvurduklarında yapılan tetkikler neticesinde tesadüfen teşhis alırlar. Menopoza girdiği için hastaneye başvuran her hastaya kemik erimesini araştırmak için kemik mineral yoğunluğu bakılır ve kemik erimesi varsa bu esnada farkedilir. Bu nedenle hiçbir şikayeti olmayan ve iskelet olarak kendisini çok sağlam hisseden bir kadında da kemik erimesi olabilir, bu yüzden menopoza giren her kadına kemik erimesi açısından da muayene ve tetkik yapılması gerekir. Daha sonra bir kaç yıl aralarla kemik mineral yoğunluğu ölçümü tekrar edilir.
    Kemik erimesi yeni başlamış veya çok hafif olan bir hastada mevcut olan bel ağrısı, diz ağrısı gibi şikayetler kemik erimesi ile ilgili değildir mutlaka başka nedenlerin araştırılması gerekir.

    Kemik erimesi genellikle çok ileri aşamalara geldiğinde ve yaş çok ilerlediğinde bazı belirtiler verir.

    İleri derecede kemik erimesi durumunda görülebilen şikayet ve belirtiler:
    – Sırt ağrısı (Omurga kemiklerinde kemik erimesinin ilerlemesi nedeniyle gelişir.)
    – Bel ağrısı
    – Boyun ağrısı
    – Boy kısalması
    – Öne eğik ve kambur vücut şekli
    – El bileği, kalça ve omurga gibi kemiklerde kırıklar. Çok ileri derecede kemik erimesi varlığında umulmadık basit travmalarla bile kırıkların meydana geldiği görülür.
    – Çok ilerlemiş osteoporoz hastalarında kemik ağrıları ve kemiklerde hassasiyet meydana gelebilir.
    – Omurga ve diğer kemiklerdeki kırıklara bağlı vücutta şekil bozuklukları meydana gelebilir.
    – Ağrı ve kırıklardan dolayı hasta giderek hareketsizleşir.

    Kemik erimesi belirtileri tedavi ile kaybolur mu? Şikayetler tamamen geçer mi ?
    Yukarıda sıralanan belirtilerin tamamınn tedavi ile yok olması beklenemez. Kamburluk ve vücut şekil bozuklukları yok olmasa da en azından ilerlemesinin durdurulması tedavi ile mümkündür. Ağrı şikayetleri çoğunlukla tedavi ile hafifler veya geçer. Kemik erimesi tedavisinde amaç herşeyi tamamen normale döndürmek değildir, kemik erimesinin ilerlemesini durdurmak bile büyük bir kazançtır çünkü tedavi edilmediği taktirde sürekli ilerleyen bir hastalıktır. Tedavi ile en önemli amaçlardan birisi de kırık riskini azaltmaktır.

    Kemik erimesini önlemek için bu yiyecekleri tüketin, işte kemik erimesini karşı yenecek 10 besinler ;

    Kayısı

    Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.

    Süt

    Kalsiyum, protein, B2-A-E-D vitaminleri, folik asit, fosfor ve demir kaynağıdır. Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek için çalışır. Bunların eksikliği kemikleri eritir.

    Soğan

    Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt bileşimleri atardamarların zarar görmesini önler. Soğan kemik erimesini de önlüyor.

    Marul

    Sütten bile daha fazla kalsiyum içerdiği söyleniyor.

    Brokoli

    Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, adeta bir vitamin deposu. A, E ve C vitaminleri bakımından zengin olduğu ve çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine bire bir. Demir, selen, bakır ve potasyum kaynağı olan brokoli içerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemini güçlendiren bir özelliğe sahip. Antibiyotik özelliğe de sahip olan brokoli bu yönüyle prostat enfeksiyonuna karşı çok etkin.

    Kuru Erik

    Fenolik bileşikler ve bor elementi bakımından zengindir. Bor elementi kemik sağlığını koruyan, kemik erimesine karşı koruyucu özelliktedir. Günlük 100 gram kuru erik tüketiminin, günlük bor gereksinimini karşılayabileceği belirtiliyor.

    Üzüm Çekirdeği Özütü

    Flavonoit tipi bileşenler açısından zengin olup oksidatif hasarı önleyici özelliğinin yanında, kemik erimesine neden olan proteolitik enzimleri de azaltıcı etkisi vardır.

    Nar Özütü

    İçeriğindeki flavonoit yapısında bileşenler nedeniyle üzüm çekirdeği gibi etki gösterir.

    Portakal gibi Narenciye Meyveleri

    C vitamini ve flavonoit yapısındaki bileşenler sebebiyle kemik sağlığı açısından önemlidir

    Elma

    Kemik erimesini azaltıcı etkisi vardır.

    Kemik erimesine karşı doğal bir çözüm ; Yoğurt Nane

    Naneli YoğurtYıllarca yoğun kemik erimesi tedavisi görürken, devlet bunun ilaçlarını vermeme kararı aldı biz emeklilere.

    Bu arada ben yoğurdu çok çok sevdiğim için ve rejim olsun diye her akşam yemek yerine bir kase yoğurt yemeye başladım.

    Ancak öylece yemek değil; içine bir avuçta çok sevdiğim naneden ve biraz da z.yağı ile pul biber koyarak ve içine bir de peksimet doğrayarak.

    Geçen sene kemik ölçümü için verilen tarihte dispansere gidip tahlil ve mr’ larımın çekiminden sonra doktor, kemik erimesinin sızıntıya dönüştüğü yani hızlı erimenin neredeyse durur gibi olduğunu söyledi ve bana ne kullandığımı sordu, ben de hiçbir şey sadece bol naneyle karışık yoğurtyediğimi söyledim;

    Doktor:” – Nane ile yoğurdun birleşmesiyle doping yapmışsınız…” dedi.

    Şimdiyse, her kadın hastaya “Kür olarak haftanın her günü böyle yoğurt yiyeceksiniz ilaç gibi…” diye tembih ediyormuş.

    Benden söylemesi. Denemekten zarar gelmez. Ancak unutmamalı ki yoğurdun içinde mutlaka bolca kuru nane olacak…

    Sağlıklı bir yaşam dileklerimle.

  • Manuel Fizyoterapi

    Manuel Fizyoterapi

    Manuel Fizyoterapi Nedir ? Manipulatif tedavilerden bir yada birkaç tanesini bilen ve uygulayabilen fizyoterapisttir. Ülkemizde bu yöntemleri uygularken fizyoterapistin yanında ilgili uzman hekim bulunmalıdır.

    Yurtdışında birçok farklı uygulama ve kanunlar mevcuttur.
    Tedavi programı çizilen hastaya fizyoterapiyi uygulayabilen fizik tedavi hekimi yada fizyoterapist olamalidır. Bu konuda eğitim almamış olan kırık çıkıkçılardan, fizyoterapi teknikerlerinden ve hemşire arkadaşlardan hzimet almayın.
    Elektirikli aletlerle yapılan uygulamalara elektroterapi denir ve fizyoterapinin çok ufak bir bölümüdür. Tedavinin aslını oluşturmaz, parçasıdır. O yüzden sadece sıcak ajanları ve elektriksel cihazlarla alınan tedaviler sonuç vermemektedir.Fizik tedavi adı üzerine anlaşıldığı gibi , fiziğe uygulanan fiziksel müdahalelerle yapılan tedavi yöntemi olmalıdır.


    Manuel Terapi (MANUEL FİZİK TEDAVİ)  MUCİZE BİR TEDAVİ MİDİR?

    Elle yapılan tedavi anlamına gelir. Eklemlerde, omurgada, konnektif dokuda ve kaslardaki kısıtlılıkları, ağrıyı ve fonksiyon kaybını tedavi etmek için el ile vücuda uygulanan mobilizasyon/ manüplasyon(eklemler), yumuşak doku vb. tekniklerinin tamamıdır.

    Mobilizasyon: Eklemlerdeki fizyolojik veya yardımcı hareketleri kullanarak, kontrollü, osilatör veya sabitlenmiş bir kuvvetle mobiliteyi arttırarak ağrı azaltmak için kullanılan bir yöntemdir. Hasta hareketi durdurabilir.Ör: Mulligan Konsepti

    Manüplasyon: Anestezi altında yapılabildirği gibi bir ekleme yüksek hızda kısa amplütütlü uygulanan ve de eklemin anatomik hareket sınırının ötesine geçmeyen yöntemdir. Hasta harekete engel olamaz. Genellikle ‘’klik ‘’ sesi alınır.

    Yumuşak doku teknikleri: Yumuşak dokuya elle uygulanan değişik masaj teknikleridir. Derin Stroking Masajı, Friksiyon Masajı, Skar Doku Mobilizasyonu Vb.

    “Manus” el, “terapi” tedavi demektir. Manuel Terapi, kişide var olan problemlerin sebeplerini bulmak ve ortadan kaldırmak için uygulanan ilaçsız, sadece elle yapılan bazı özel manevra ve tekniklerin tamamıdır.

    Manuel tedavi sıklıkla omurga rahatsızlıklarında kullanılmakla beraber, diğer eklemlerde de uygun endikasyonlarda kullanılmaktadır.

    Manuel Terapi hareket kısıtlılıkları, eklem donmaları (kontraktürler vb.) gibi daha çok kemik ve eklemlerden kaynaklanan sorunlarda olduğu kadar, kas kısalmaları ve kasılmalarından kaynaklanan hareket yetersizliği ve hipomobilite durumlarında da hareketleri normale döndürmek için alternatifi olmayan bir tedavi yöntemidir.

    Dünyada özellikle manuel terapi alanında birçok akademi ve  enstitü kurulmuştur. Ancak ülkemizde manuel ve hala fizik tedavide elektroterapi ( hotpack, ultrason, tens, bazen enterferansiyel akım, cihazla traksiyon…) uygulanmaktadır

    Hipokrat döneminden başlayarak, günümüze kadar gelişerek varlığını sürdüren bu terapi yöntemleri, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bilimsel bir tedavi olarak kabul edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde insan vücudundaki ağrı ve fonksiyon bozukluklarının tedavisinde yüzyıldan fazla bir süredir uygulanan manuel fizyoterapi,  ülkemizde son yıllarda çok az uzman tarafından uygulanmaktadır.

    Manuel Fizyoterapi hangi durumlarda faydalı olur?

    Manuel terapinin klasik fizik tedaviden farkı; semptomlara yönelik değil, iyileşme ve doku tamirine yönelik, geri dönüşümsüz, mükemmel ya da çok iyi sonuçlara ulaşılmasıdır.

    Manuel terapi omurgada lomber ve servikal disk hernileri, mekanik bel ağrıları, faset sendromlarında uygulanmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır.

    Omurga problemleri dışında; yumuşak doku yaralanmaları, ortopedik sorunlar, cerrahi öncesi ve sonrası rehabilitasyon, spor sakatlıkları, romatizmal hastalıklar, kireçlenme ve eklem ağrılarının tedavisinde de oldukça etkili bir tedavidir.

    Cerrahi müdahaleyi gerektiren bazı disk kayması durumlarında da vakanın ağırlığına bağlı olarak alternatif bir tedavi olarak iyileşmeyi sağlayabilmektedir.

    Manuel terapide, kas ve/veya eklemlerin sıkıştırdığı sinirlerin serbest kalmaları sağlanabildiğinden, segmentlere bağlı olarak, migren, baş ağrısı, astım, hazımsızlık, artrit ve bazı duygusal bozukluklar dahi tedavi edilebilmektedir

    Manuel Terapi Kimler Tarafından Uygulanmalıdır?

    Manuel terapinin etkin ve güvenli uygulanması için,  hastanın lokomotor sisteminin anatomik, biyomekanik ve nörofizyolojik  olarak detaylı değerlendirilmesi gerekir.

    Bu sebeple manuel terapi tedavi sırasında kullanılan teknikleri, endikasyonları ve kontrendikasyonları belirleyebilen ve uygun tekniği seçebilen özel eğitimli  fizyoterapistler veya hekimler tarafından uygulanmalıdır,  aksi halde ciddi komplikasyonlar görülebilir.

  • Osteoporozdan (Kemik Erimesi) Korunun

    Osteoporozdan (Kemik Erimesi) Korunun

    Uzmanlar, yiyeceklerin hastalıkları önlemede, iyileştirmede, genel sağlığımız ve yaşantımız üzerinde önemli etkileri olduğunu söylüyor. Hatta o derece ki; yediklerimizden olumlu veya olumsuz yönde etkilenmeyen hiçbir sağlık sorunu yok gibi.

    Kadınları etkileyen en önemli sağlık sorunları olan osteoporoz (kemik erimesi) ve meme kanseri, spor alışkanlığı ile yakından ilgili. Daha çok kadın hastalığı olarak bilinen bu iki hastalıktan korunmada sporun rolü çok büyük. Spor; kemik erimesini önlemenin yanında, osteoporoz tedavisinin en önemli parçalarından da birisi.

    Hangi yaşta olursak olalım, spor yaparak kemik yoğunluğumuzu artırabiliriz. Spor yapan kadınlarda kemik yoğunluğu yapmayanlara oranla daha fazladır ve ileri yaşlarda osteoporoz (kemik erimesi) hastalığına yakalanma şansı azalmaktadır. Osteoporoz tedavisinde kadının yaşı ne olursa olsun, tedavinin bir parçası olarak egzersiz reçetesi verilmektedir.

    Kanserde Sporun Önemi

    Kanserler, yine kadın yaşamını tehdit eden önemli bir hastalık grubudur. Kadınlarda en çok korkulan kanser olan meme kanserinin önlenmesinde sporun önemi son yıllarda detaylı olarak araştırılmıştır. Titizce yapılan araştırmalar sonunda, egzersiz yapan kadınlarda meme kanserine yakalanma şansının azaldığı ortaya konulmuştur.

    Sebep sonuç ilişkisi olarak ileri sürülen görüş; egzersiz ile azalan yağ dokusunun östrojenin yağ dokusundaki aşırı dönüşümünü engelleyerek kanser oluşumunun önüne geçtiği şeklindedir.