Etiket: kilo

  • Goraka meyvesi ile kilo verme

    Goraka meyvesi ile kilo verme

    Garcinia cambogia, Güney Hindistan ve Güneydoğu Asya’da doğal yetişen küçük, tatlı, egzotik bir meyve . Garcinia bir süredir doğal kilo kaybına yardımcı olduğu gerekçesiyle popüler hale geldi. Bunun nedeni, kabuğundaki hydroxycitric asit / HCA denilen bir madde bakımından zengin olmasıdır . Garcinia şu anda Amerika, Japonya, Avrupa ve diğer batı ülkelerinde devrimci bir doğal diyet maddesi olarak kullanılmaktadır…

    -Vücut yağ depolama kabiliyetini azaltmaya yardımcı olur.
    -Iştah kontrolü yoluyla vücut ağırlığını düşürür.
    -Trigliseridi düşürür.
    -Boğaz, üriner sistem ve rahim akıntılı koşulları ile yardımcı olur.

    Goraka meyvesi Faydaları ve Kullanım Alanları:
    1. Garcinia cambogia asitliği azaltır ve böylece midedeki mukozal savunma gücünü artırır
    2. Garcinia herhangi bir bağımlılık bileşenleri içermez ve uzun süre bağımlılık korkusu olmadan alınabilir.
    3. Garcinia önemli miktarda C vitamini içerir ve kalp toniği olarak kullanılmıştır.

    Goraka, yüksek oranda hidroksisitrik asit (HCA) içerir. Doğal bir diyet ürünüdür. Bilinen en zengin doğal HCA kaynağıdır. HCA, alınan kalorileri, yağ üretiminden ziyade, glikozun depolanmış şekli olan glikojen üretiminin arttırılmasına ve depolanmasına yönlendirerek iştah arzusunu ve enerji seviyelerini etkiler. Glikojen depolarının doldurulması sonucu vücut, beynin doyum merkezine “Yeterince yiyecek alındı ” sinyalini gönderir. Buna ilave olarak karbonhidratlardan yağ asiti sentezlenmesini engeller ve sağlıklı bir şekilde kandaki lipit seviyesini yükseltir. Böylece, Goraka merkezi sinir sistemini uyarmaksızın doğal kilo kaybını destekler ve merkezi sinir sistemini uyaran maddelerin kullanımından meydana gelen yan etkilere sebep olmaz. HCA’nın etkisiyle karbonhidratlardan yeni yağ sentezlenmesi (üretilmesi) engellenir ve mitokondriya (vücudun enerji üretim santralı), önceden depolanmış yağları yakmak için harekete geçirilir.

    Kilo Kaybı

    Araştırmalar, HCA’nın belirli bir diyet sonucu bir miktar kilo vermiş ancak kilo kaybı bir süre sonra durmuş olan kişiler dahil herkese yardım edebileceğini ortaya koymuştur. ABD’ de yapılan bir çalışmada; HCA almadan önce 2 ay süreyle standart diyet kısıtlamalı bir rejim yaparak bir miktar kilo veren ancak bu süre sonunda kilo kaybı sona eren 8 deneğe, takip eden 2 ay boyunca orta kalori kısıtlamalı bir diyet eşliğinde günde 750 mg HCA verilmeye devam edildi. Bu iki aylık süre sonunda denekler tekrar kilo vermeye başladılar. Kilo kaybı deneğe göre 1,5 ile 8 kg arasındaydı. Danimarka’da 28 denek üzerinde yapılan bir çalışmada ise, HCA’nın dengeli-istikrarlı bir şekilde kilo kaybını devam ettirdiği ortaya koyuldu. 28 deneğe 1,5 ay (6 hafta) süreyle orta kalori kısıtlamalı bir diyet eşliğinde günde toplam 750 mg HCA ile beraber 100 mg krom minerali (Kronyum Pikolinat) verildi. Bu periyodun sonunda denekler ortalama 4 kg kilo kaybettiler. Sonraki 2 hafta boyunca deneklere HCA ve krom verilmeksizin gözleme devam edildi. İki haftanın sonunda deneklerde herhangi bir kilo artışı görülmediği gibi HCA almamalarına rağmen ortalama olarak 0,8 kg daha kaybettiler. Başka bir çalışmada ise, deneklere 2 ay süreyle günlük 1200 kalorilik az yağlı bir diyet ve egzersiz programı eşliğinde toplam 2600 mg HCA verildi. Bu iki aylık süre sonunda deneklere hiç bir yiyecek kısıtlaması ve herhangi bir egzersiz programı uygulanmaksızın 1 yıl süreyle günde 750 mg HCA ile deneye devam edildi. Toplam 1 yıl ve 2 aylık süre sonunda denekler orijinal kilolarının %15 ‘ini kaybetmişlerdi. Ortalama kilo kaybı ise 13,8 kg dı.

    İştah Arzusunun Bastırılması

    HCA, aynı zamanda iştahı da kesmektedir. Fakat bu yiyeceklerden tiksinme veya yiyeceklerin tatlarını kötü ya da berbat olarak algılama şeklinde bir iştah kesilmesi değildir. Az bir yiyecekle gün boyunca sanki sürekli tokmuş gibi bir his şeklinde olan bir iştah kesilmesidir. Çünkü HCA, alınan karbonhidratları glikozun depolanmış şekli olan glikojen üretiminin arttırılmasına ve depolanmasına yönlendirerek iştah arzusunu etkilemektedir. Glikojen depolarının doldurulması sonucu vücut, beynin doyum merkezine “Yeterince yiyecek alındı ” sinyalini göndererek bir tokluk hissi uyandırmaktadır.

    Uyarı 

    Kullanmadan önce doktorunuza danışın !

  • Az uyku kilo sebebi…

    Az uyku kilo sebebi…

    Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor.
    Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, “Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor. Bu da şişmanlığa ve yağlanmaya karşı bir eğilim oluşturuyor” dedi.

    Öztürk, vücudun ihtiyacına göre uykunun karşılanması gerektiğini söyledi. Türkiye’de uyku ile ilgili son 10 yıl içerisinde önemli çalışmalar yapıldığını belirten Öztürk, araştırmaların uyku süresi ve şişmanlık arasında bir bağı net bir biçimde ortaya koyduğunu ifade etti.

    Gereğinden daha az uyuyan kişilerin şişmanlığa daha fazla meyilli olduğunun testler sonucunda kanıtlandığını aktaran Öztürk, “Bir kişinin günlük
    uyku ihtiyacı ortalama 7 ila 8 saat arasındadır ancak bu uyku süresi kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar için 5, 6 saat yeterli olabilir, bazı insanlar içinse 11, 12 saat uyku mutlak gerekli olabilir ama bunlar uç noktalardır. Normalde yüzde 90’lık kısımdaki kişilerde 7 ila 8 saatlik uyku yeterli olmaktadır” diye konuştu.

    Kişi sabah kalktığında zinde uyanıyorsa ya da gün içerisinde uykusu gelmiyorsa uyku için belirlediği sürenin yeterli olduğunu ifade eden Öztürk, günlük ihtiyaçtan az uyunmaması gerektiğini kaydetti.

    AZ UYKU ŞEKER HASTASI OLMA RİSKİNİ ARTIRIYOR

    Öztürk, günlük 8 saat uyuyan kişilerin 7 saatin yani ihtiyacının altında uyuduğunda şeker hastası olma riskinin artığına dikkati çekti. Az uyumanın şişmanlığa eğilimi artırdığını anlatan Öztürk, şöyle devam etti:

    “Bu durumu basitçe şöyle aktarabiliriz. Kişi ne kadar az uyursa, yemek yemek için o kadar fazla vakti olur. Burada normal koşullarda gece 23.00-23.30 civarında yatan bir insan akşam yemeğinden sonra uykuya geçebilecekken, gece yarısı 1:00, 1:30’a kadar oturup, yemek yiyorsa ekstra koloriler alma riskiyle karşı karşıyadır. Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor. Bu da şişmanlığa ve yağlanmaya karşı bir eğilim oluşturuyor. İhtiyaç duyulandan az uyku da zarar, ihtiyaç duyulandan fazla uyku da zarardır. O nedenle ideal olanı kişinin kendi uyku ihtiyacını belirleyerek ona göre uyumasıdır. Bu da büyük olasılıkla 7-7,5 saat civarındadır. diyet ve egzersizler yeteri kadar uykuyla birleştirilirse ideal kilonun yakalanması çok daha mümkün olacaktır.”

  • Uzmanlardan ‘maydanoz suyu’ uyarısı

    Uzmanlardan ‘maydanoz suyu’ uyarısı

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, maydanoz suyunun kilo verme diyetlerinde bilinçsizce kullanılmaması gerektiğini söyledi.

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, vatandaşları böbrek taşı düşürmede ve çok kuvvetli bir idrar söktürmede kullandıkları maydanozu çok tüketmemeleri konusunda uyardı.

    Sayın, güçlü bir idrar söktürücü olan maydanozun vücut için çok önemli olan suyu atarak insanların zayıfladığını zannetmesine sebep olduğunu söyledi.
    Maydanozun faydaları hakkında bilgi veren Işın Sayın, suyun insan vücudu için hayati öneme sahip olduğunu belirterek şöyle konuştu:

    “Vücudumuzun yüzde 60- 70’i sudur. Vücut suyu azaldığında; metabolizma alarma geçer, her damla suyu saklar. İdrarla atılamayacak şekilde, suyu depolamaya başlar. Bu bir savunma mekanizmasıdır. Sık idrara çıkaran etkenler, ödemi kronik hale getirir. Kilo vermek isterken tam tersi vücudumuz su tutmaya başlar. Ayrıca, maydanoz, çok sık idrara çıkarır. Sık idrara çıkmakla vücudumuz için vazgeçilmez olan mineralleri kaybederiz. Böbrek taşı düşürmede kullanılan, çok kuvvetli etkisi olan maydanoz; bilinçsizce kullanılmamalıdır. Maydanozu bol yediğinizde, idrarda asla halka halka yağ görmezsiniz.”
    VÜCUDUN SU DENGESİNİ BOZMAYIN
    Kontrolsüz bir şekilde maydanozun kullanılmaması gerektiğini ifade eden Diyetisyen Işın Sayın, şunları söyledi:

    “Eğer gün içinde aşırı su boşaltan, çok sık idrara çıkaran besin tüketmezsek, ödem yapan besinleri almazsak ve 2 buçuk litre su içersek, vücut suyunu dengede tutabiliriz. Böylece kan dolaşımı ve tansiyon düzenlenir.”
    Kandaki değerli besin ögeleri daha etkin biçimde taşınacağından beyinin beslenebileceğini anlatan Sayın, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Maydanoz yediğimizde tüm vücutta detoks gerçekleşir, böbrek ve sindirim sistemi arınır. Karaciğer detoksla değil, yağ yakımı ile ilgilenebilir. Tüm bu nedenlerle vücuttaki su dengesi çok önemlidir. Maydanozu abartılı kullanmaktansa; ödeme neden olan faktörlerin üzerine gitmek daha doğrudur. Kontrolsüz maydanoz kullanımı sağlıklı değildir. Güvenli olan salatalara eklemek, yemeklerin üzerine azar azar süsleme amacıyla koymaktır.”
    İHA

    Maydonoz Suyu Yöntemiyle Zayıflayanlar için tıklayın !

  • Kadınların kilo vermesini engelleyen şeyler

    Kadınların kilo vermesini engelleyen şeyler

    Son derece dikkatli yiyen, yaptığı diyete sadık, yürüyüşüne, egzersizlerine özen gösteren bir başkasını tanımıyorsunuz kendinizden başka. Ama ne var ki hala kıyafetlerinizin içine giremiyor ve göbeğiniz sizden önde gitmesine engel olamıyorsunuz!

    1. Kıtlık hissi

    Bir anda çok fazla kalori eksiltmek vücudun aldıklarını yakmasına değil depolamasına yol açar. Aniden büyük bir açlıkla karşı karşıya kalan vücut, kıtlık zamanı sinyalleri vermeye ve önemli işlevleri için harcamak üzere, kas kitlesinden de yakmaya başlar.

    Çözüm: Evet, kilo kaybetmek için kalori kesmeniz gerek, ama hepsini değil. Etkili bir kilo verme için size önerimiz, çareyi ölüm diyetlerinden değil, bol bol egzersiz yapmakta aramanız.

    2. Ya hep ya hiç

    Sizin felsefeniz ya hep ya hiç. Yani ya salatalığın dilimlerini sayıyorsunuz ya da hiç hesapsız, büyük hamburger mönüsünü elmalı tartla tamamlıyorsunuz.

    Çözüm: Önemli olan, rejim yapmayı, sadece belirli bir süre devam ettirilecek bir kür değil, yaşam boyu izlenecek bir yaşam biçimi gibi görmeniz.

    3. Hızlı yemek

    Hızlı yemek yiyen kişilerin mideleri, daha beyne doymuş olduğu sinyalini veremeden çok fazla yemekle doldurulmuş oluyor.

    Çözüm: Ağzınıza aldığınız her lokmadan sonra çatalınızı tabağınızın kenarına bırakın ve yavaş yavaş çiğnediğiniz lokmanız bitene kadar tekrar elinize almayın.

    4. Beyaz ekmek

    Rafine edilmiş beyaz ekmek, makarna ve pirinç çeşitleri çok az lif içerir. Az lifli yiyecekler yerine, bol lifli olanları tercih etmeniz metabolizmanız için çok daha iyi.

    Çözüm: Beyaz ekmek, makarna, pirinç ve patates gibi lif oranı düşük yiyecekler kan şekerini hızla yükseltir. Uzmanlar bunların yerine kepekli ekmek ve lif açısından zengin yiyecekleri tüketmenizi öneriyorlar.

    5. Egzersiz

    Egzersiz tabii ki kilo vermek için vazgeçilmez, ama siz pizzaları hamburgerleri güzelce tüketirken tek başına yetmez.

    Çözüm: Egzersiz yapıyor olmanın rahatlığıyla yiyeceklere sarılmayın. Özellikle porsiyonların miktarı en çok dikkat etmeniz gereken nokta.

    6. Aç ve susuz

    Kilo vermeye çalışanların en yakın dostu, sudur. Toksinlerden arınmak, kasların canlılığını korumak ve metabolizmanızın hızlanmasını sağlamak suyun görevidir. Su sayesinde sıcak yaz günlerinde daha rahat egzersiz yapmanız da mümkün.

    Çözüm: Güne bir sürahi su doldurarak başlayın ve günün sonuna kadar bunu bitirmeyi hedefleyin.

  • Yaza formda girme önerileri

    Yaza formda girme önerileri

    Dr.Mehmet Öz’den Yaza Formda Girme Önerileri…Koskoca bir kışı geride bıraktık ve yaz mevsimine formda girmenin planlarını şimdiden yapmaya başladık bile..

    Kahvaltı önerileri
    – Meyve suyu yerine yağsız süt için. Kahvaltıda yağsız süt tüketen fazla kilolu insanlar daha az yerler.
    – Kahvaltı yapan kişiler kilo vermede ve vermeye devam etmede daha başarılı olurlar.
    – Araştırmacılara göre sabahları yumurta tüketen kişiler, karbonhidrat ağırlıklı beslenen kişilere göre daha uzun süre tok kalıyor.
    – Yulaf sizin arkadaşınız! Kahvaltıda bir kase yulaf ezmesi yemek öğlen yemeğe saldırmanızı önler.
    06.30’da tartılın
    Araştırmalar, her gün tartılan kişilerin tartılmayanlara göre daha fazla kilo kaybettiğini gösterir. Her gün aynı satte tartıldığınızda sıvı dengesi nispeten standart olur ve dalgalanmalar en aza iner. Gıda ve sıvı alımındaki değişiklikler yüzünden gün boyunca farklı miktarlarda kilo alabiliriz. Bağırsak ve mesanenin boşalmış olduğu sabah saatlerinde tartıldığınız zaman üzerinizde yemek/dışkı/idrar gibi ekstra ağırlıkların olmadığından emin olursunuz ve hayal kırıklığı yaşamazsınız. Yeni bir araştırmaya göre, bir bağırsak hareketinin ortalama ağırlığı yaklaşık 350 gramdır. Ortalama bir kişi 50 cc/saat idrar üretir. Eğer yaklaşık 8 saat uyuyorsanız bu da yaklaşık 400 ml’ye eşittir.
    06.35’te mutlaka egzersiz yapın
    Sabahları egzersiz yapan kişiler, spor yapmaya daha bağımlı olur. Bu kişiler aynı zamanda daha fazla yağ yakar. Karbonhidrat alımını sınırlandırarak, egzersiz sırasında kas hücrelerinin çalışmasına bağlı olarak enerji dolaşımını canlandırabildiğiniz gibi yağ asiti taşınmasını da kolaylaştırabilirsiniz. Egzersiz öncesi karbonhidrat alımı, aç karnına egzersiz yapmak ile karşılaştırıldığında, yağ yakımını büyük ölçüde engellediği görülür. Bu çerçevede bakıldığında düzenli aç karnına yapılan egzersiz kas içinde yağ dönüşümünü düzenlemek için efektif bir stratejidir. Bu sayede yağ asitlerinin birikimini engellersiniz. Aşırı yağlı beslenen toplumlarda, aç karnına sabah egzersiz yapmak, gün içinde tok karnına yapmaktan daha etkili olacaktır.
    Yemek saatleri- 07.30, 12.00, 18.30
    Herhangi bir sosyal ortamda olmaksızın, bir laboratuara yerleştirilmiş olan insanların, gıda erişimine ücretsiz olarak izin verildiğinde, her gün 3 öğün yemek yeme eğiliminde oldukları görülmüştür; ilk öğün saat 7-8 arasında, ikinci öğün yaklaşık öğlen ve üçüncü öğün ise 19.00’da. Bunu bize fizyolojik ritmimizin dikte ettiğini hipotez olarak öne sürebiliriz. Araştırmalar, insanlar aç olduğu zaman karar verme ve dürtü kontrolünün, tok olanlara göre bozulduğunu göstermektedir. Fizyolojik ritmimize göre yemek yediğimizde, bu tür zayıf davranışlardan kaçınırız.
    08.00’de bir bardak su
    Soğuğa maruz kalma durumunun, vücudun metabolik hızını yükselterek yağ yakımını arttırdığı belgelenmiştir. Buzlu bir bardak soğuk su metabolizma hızını yaklaşık 10 kalori arttırır, bu da yıl boyunca yaklaşık 2 kilo vermenize eşittir. Araştırmalar, metabolizmanın hızının sabahları en yavaş olduğunu göstermiştir. Hatta bir araştırma akşamüstü bu oranın yüzde 5 daha fazla olduğunu göstemiştir
    Lifli besin takviyesi yapın
    Lifin faydaları, kardiyovasküler ve kolorektal (kolon ve rektumla ilgili) sağlığı konusunda belgelenmiştir. Ayrıca araştırmalar, lif alımının yemek sırasında alınacak kalori miktarını 70 kalori azalttığını göstermiştir. Bu etki, yemekten 15 dakika önce bir elma tüketildiğinde de gözlenmiştir. Elma yenildiği durumda yemek esnasında 187 kalori daha az alındığı görülmüştür.
    Market alışverişi 10.00’da
    Saat 10:00 kahvaltı ve bir bardak soğuk suyunuzla hala toksunuz. Araştırmalar düşük kan şekerinin kendini kontrol etmeyi engellediğini göstermiştir. Bu da sizin almamanız gereken şeyleri satın almanıza sebep olabilir. Marketlerden yapılan alışverişlerin yüzde 85’i markette dolaşırken verilen kararlar ile gerçekleşmektedir. Açlığınıza göre değil elinizdeki listeye göre alışveriş yapın.
    Saat 22.00’de yatın
    Melatonin salımı saat 22:00 de zirveye varır. Ancak melatonin salgılanması herhangi bir ışığa maruz kalırsa bozulur. Karbonhidrat alımı, melatonine dönüşen triptofan seviyesinin yükselmesine yardımcı olur. Düşük melatonin seviyesi karbonhidrat açlığı ile direkt bağlantılıdır. Gece saat 22:00’den sonra ayakta olmak, içsel melatonin salgılanmasını engeller ve bu da uyku düzenimizin bozulmasına sebep olur. Vücudun karbonhidrata karşı istek duymasının artması, daha kaliteli bir uyku için melatonin seviyesinin artmasına sebep olacak doğal bir reaksiyondur. Yatmadan 3 saat önce ağızdan alınan melatonin takviyesi, uyku-uyanıklık döngüsünü gözlemleyerek karbonhidrat açlığını kontrol altında tutar. Ve bu da doğal fizyolojik ritmimizi düzenler.

  • 3 Öğün Mü, 6 Öğün Mü?

    3 Öğün Mü, 6 Öğün Mü?

    Genel olarak biz diyetisyenler, her zaman az ve sık yeme prensibinin, bireyin açlık hissi yaşamadan, kilosunu ve kan şekerini kontrol edebildiğini savunuruz.

    Ve programlarımızı kişiye özel olacak şekilde; yaşam tarzı,
    Sevdiği besinler, çalışma hayatı ve seyahat planlarını dikkate alarak 5-6 öğün şeklinde düzenlemesini öneririz. Alınması gereken toplam kalorinin gün içine dağıtılmasının pek çok avantajı var.

    Sıklık eşittir kalite mi?
    Öğün sıklığı ve diyetin kalitesi arasındaki ilişkiye yönelik 20 yaşın üzerindeki 11 bin bireyle yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre; ara öğünlerin sayısının artmasıyla vücuda A, C, E, D vitaminleri, kalsiyum, potasyum, demir ve magnezyum alımı artıyor. Ara öğünleri düzenli tüketmek aynı zamanda bireye enerji sağlıyor. 65 yaş üzeri kişilerdeyse ara öğünlerde tüketilen içeceklerle yeterli sıvı alımı daha rahat sağlanıyor.

    Genelde meyveler, yağlı tohumlar, tam tahıllılar, süt ve süt ürünleri sıklıkla ara öğün olarak tercih ediliyor. Hem pratik olan hem de kolay bulunabilen bu besinler, doğru miktarda tüketildiğinde kaliteli beslenmenin önemli parçası haline geliyor. Çalışmanın genel sonuçları değerlendirildiğinde de öğün sıklığındaki artışın diyet kalitesini olumlu yönde etkilediği görülüyor.

    İnce bel için ara öğün yapın
    Genç kızlar üzerinde yapılan bir diğer çalışmada daha sık ara öğün yapanların bel çevreleri daha ince ölçüldü. Az ve sık yemek yiyenlere göre, diğer gruptakilerin 3.6 kg. daha fazla kilo aldığı görüldü. Araştırmacılar; sık aralıklarla öğün alımının bireyin daha uzun süre tok hissetmesini sağlayarak, fazla kilo alımını engellediği görüşünde. Daha önceki çalışmalarda da, sık besin tüketiminin daha düşük kiloyla bağlantılı olduğu ortaya konmuştu. Ancak ara öğünde tüketilen besinin çesit ve miktarı doğru seçilmeli.

    ZiHNi AKTiF HALE GETiRiYOR
    Beynimiz enerji için glikozu kullanır. Bu nedenle özellikle iş ve okul hayatındakiler için kan şekerinin dengede olması, odaklanmak ve beyne yeterli besin gönderilmesi bakımından glikoz önemli.

    DÜZENLİ BESLENME PROGRAMI
    Kahvaltı: 07.00-09.00
    Ara öğün: 10.00-11.00
    Öğle: 12.00-13.00
    Ara öğün: 16.00-17.00
    Akşam: 19.00-20.00
    Gece ara öğünü: 21.00-21.30

    Öğle yemeğiyle akşam yemeği arasında uzun bir süre olduğu için mutlaka 16.00-17.00 saatlerinde bir ara öğün yapılmalı. İkindi ara öğününü, tıpkı kahvaltı gibi günün en önemli öğünü olarak kabul edebiliriz çünkü bu ara öğün atlandığında akşam yemeğinde açlığı kontrol etmek zor olur. Akşam saatlerinde metabolizma hızımız azalmaya başlar, bu nedenle saat 20.00’den sonra kalori yoğunluğu yüksek öğünler tüketmek yerine aşağıdaki minik ara öğünleri deneyebilirsiniz.

    GECE AÇLIĞINI BASTIRAN ARA ÖĞÜNLER
    * 1 porsiyon meyve, yağsız yoğurt, tarçın.
    * Düşük kalorili sosa (yoğurt, nane, hardal karışımı) batırılmış çiğ sebzeler (salatalık, kırmızı biber, domates gibi).
    * 1-2 grissini, Etimek ve 1 dilim yağsız peynir.
    * 2 yemek kaşığı müsli ve yağsız süt.
    * 1 avuç beyaz leblebiyle 1 yemek kaşığı kuru siyah üzüm.

  • Tereyağı Kilo Yapmaz!

    Tereyağı Kilo Yapmaz!

    Hastalıkların tedavisi için geliştirdiği bitkisel destek çalışmalarıyla tanınan Fitoterapi uzmanı Dr. Mustafa Eraslan, İstanbul Güngören’de Özel Başarılı Koleji öğrencileriyle bir araya geldi.

    Başarılı Koleji öğrencileriyle bir araya geldi. Öğrencilere süt, yumurta, tereyağ, et ve tandır ekmeği öneren Eraslan, fast-food’dan da kaçınmalarını önerdi.

    Öğrencilerden mutlaka sabah kahvaltısı yapmalarını isteyen Dr. Eraslan süt konusuna dikkat çekti ve şöyle konuştu: “Süt içeceksiniz. Diyeceksiniz ki biz kocaman çocuklarız. Süt işte sizin gibi kocaman çocukların her şeyinin gelişmesinde önemli. Diyeceksiniz ki sütü nereden alacağız. Buradan size bir doktor fetvası veriyorum. Kesinlikle hazır, paketli sütleri annenize aldırmayacaksınız. Sokakta süt satanlar vardı biliyor musunuz? Bazıları süte su katar. O su katılmış sütler bile dışarıdan alacağınız paket sütlerden sizin için çok daha faydalı.”

    Köy yumurtası tercih edin
    Sağlıklı beslenme listesindeki ikinci unsurun yumurta olduğunu belirten Dr. Eraslan, “Ben 5 sene önce yumurtanın faydalarından bahsettim, herkes hop oturup hop kalktı” diyen Eraslan “dediler ki kolesterol yapar şunu yapar bunu yapar. Şimdi doktorlar ikiye bölündü kolesterol sevenler ve sevmeyenler diye. İşte o tartışmayı zamanında biz başlatmıştık. Günde 1 tane, 2 tane, 3 tane yumurta yiyebilirsiniz. Bulabilirseniz eşelenen tavuklar vardır, köy tavukları onların yumurtasından yiyebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

    Kamuoyunda terayağ kilo ve kolesterol yapar şeklinde yanlış bir bilgi olduğunu ifade eden Mustafa Eraslan, “Diyeceksiniz ki tereyağ kilo yapar. Terayağ hiç bir zaman kilo yapmaz. Terayağ kesinlikle damarları da tıkamaz. Bakın damarları tıkayan yağ nedir biliyor musunuz? Bizim margarin dediğimiz yağlar. Bir elinize tereyağ alın bir elinize de margarin, biraz sonra terayağ eriyecektir. Çünkü vücut ısında eridiği için sağlıklı yağdır” dedi.

    Etin yağı kilo yapmaz
    Dr. Eraslan’ın bir tavsiyesi de kırmızı etle ilgili oldu. Eraslan, “İnsan fıtratı için özellikle de sizin gibi gelişme çağında olan çocuklar için en önemli şey ettir. Eti hiç ihmal etmeyeceğiz. Eti de mümkünse yağlı yiyin. Yağ sizin enerjinizdir. Etin yağı kilo yapmaz” dedi.

    Fast Food yemeyin
    Dr. Mustafa Eraslan’ın gençlere yönelik bir başka uyarısı da fast food kültürüyle ilgiliydi. Mustafa Eraslan, “Fast Food yiyen insanlar, çocuklar hasta olur bir, iki kanser olur. Bakın etrafımızda çok sayıda kanser görüyoruz değil mi ve kolay kolay tedavi edilmiyor. Bunun ana nedenlerinden biri sağlıksız ve dengesiz beslenmedir. Fast food tarzı sağlıksız beslenmek kanser başta olmak üzere bir çok hastalığa davetiye çıkarmak demektir” ifadelerini kullandı.

    milliyet

  • Parfümünüz zayıflamanıza yardımcı oluyor mu?

    Parfümünüz zayıflamanıza yardımcı oluyor mu?

    Yaz geldi, diyet ve detoks programlarına katılmak için randevular alınmaya başlandı…

    Kalori hesapları, ne kadar protein ne kadar sebze tüketmek lazım, hangi öğüne hangi gıdayla başlayacağız gibi sorular gündemimizin ilk sıralarında. Peki kullandığınız parfümün kilo alıp vermede ne kadar önemli olduğunu biliyor musunuz?

    “Milyon dolarlık burunlar” olarak adlandırılan ve içlerinde Burberry, Versace, Cartier, Givenchy, Chopard gibi birçok ünlü marka için parfüm dizayn eden Seluz Kimya Parfümörleri bu konuyla ilgili önemli tüyolar verdi…

    Seluz Kimya parfümörlerinden Andreas Willhelm “Eğer hem rejim yapıp hem de portakal, bergamot gibi citrus ailesinden hammaddeler içeren bir parfüm kullanıyorsanız kilo vermeniz mümkün değil” diyor.

    Yeşil Elma ve zerdeçal kokuları iştah kapatırken, vanilya tarçın ve portakal gibi kokular diyetin düşmanı…

    Çikolatalı ya da meyveli pasta, dumanı üstünde bir kurabiye ya da fırından yeni çıkmış bir börek hepimizin iştahını kabartır. Diyet yaparken tüm bu güzel lezzetlerden uzak durabilmek gerçekten zor. Bu zorluğu yenmek adına çoğu zaman desteğe ihtiyaç duyuyoruz ama bu desteği alırken de sağlığımızı bozmak istemiyoruz. İşte size hiçbir yan etkisi olmayan bir reçete.. Seluz Kimya’da görev yapan ünlü parfümör Andreas Willhelm “Çoğumuz farkında değiliz ama koku hayatımızın çok önemli bir parçası, aşık olduğumuz kişiyi kokusuyla hatırlıyoruz, yağmur yağdığında toprağın kokusuyla huzur buluyoruz, hatta küçücük bir bebekken annemizi sadece kokusuyla hatırlıyoruz” diyor.

    Willhelm şöyle devam ediyor “Koku, diyet yaparken de çok önemli. Nasıl iştah açan, enerji veren renkler varsa, iştah merkezini sakinleştiren ya da hareketlendiren kokular da var. Eğer diyetteyseniz ve tarçın, vanilya ya da portakal, bergamot gibi citrus ailesinden olan hammaddelerin yoğunlukta olduğu bir parfüm kullanıyorsanız işiniz iki kat daha zor. Çünkü bu kokular iştah açar ve sizin diyet yapmanızı zorlaştırır. Bu durumda rejimdeyken ağırlıklı olarak bu esansları içeren kokulardan uzak durmak gerekir. Yeşil elma, zerdeçal gibi hammaddeler ise iştah merkezini sakinleştirdiğinden, yemek yeme hissini azaltır. Böylece size diyetinizde yardımcı olur. Bu sebeple kilo almak ya da vermek isteyen herkesin kullandığı parfümü bir kez daha incelemesini tavsiye ederim.”

  • Ebedi Güzelliğin Sırları

    Ebedi Güzelliğin Sırları

    Hayat Kaynağı Su

    Başınız ağrıyor, deriniz kuruyor ve kabızlık sorunu yaşıyorsanız, anlayın ki vücudunuz susuz kalmış. Bu gibi durumlarda yalnız suyla değil, bitki çaylarıyla da vücudunuza sıvı takviye etmeniz gerekiyor. Hiç kimse bir besini bir kilodan fazla tüketemese de, günlük su tüketimi ortalama 2.5 kiloyu buluyor.

    Kadınların yüzde 55’i, erkeklerin de yüzde 60’ını oluşturan su yaşamın esas kaynağı. Kötü huylu hücrelerin yapısı daha asitli oluyor. Bu nedenle vücudumuzun asit düzeyini azaltıp, alkaliye çevirerek bedenimiz için doğru bir şey yapabiliriz. Bunun için içeceklerimizi alkaliye çevirmek iyi bir başlangıç olabilir. İçtiğimiz suya limon sıkarak alkali olmasını sağlayabiliriz.

    Kadınlar için adaçayı, erkekler için yeşil çay ya da bunları tüketemiyorsanız, yalnızca sıcak su içmek bile alkali dengesi sağlamaya yeterli oluyor. Midenin alkali dengesini sağlamak içinse, büyük ana öğünlerde sıvı almamak gerekiyor. Bu sayede midenin aşırı şişip asit üretmesi de engelleniyor.

    Kan şekerinizi dengeleyin

    Beslenmede glisemik indeksin ne kadar önemli olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Basitçe ele almak gerekirse, bir dilim beyaz ekmek, birkaç kaşık müsli ya da bir parça çikolatanın her biri 50 kalori olsa da, bunların vücuttaki kan şekerini yükseltme hızları farklı oluyor. Şeker vücudumuzda bağırsaktan emilerek, kana geçiyor; kontrolünü de insülin hormonu yapıyor.

    İnsülin seviyeniz düzenli çalışıyor olsa bile, yüksek şeker girişini tam anlamıyla kontrol edemeyebiliyor. Bu nedenle çok işlenmiş, rafine, katkılı gıdalar (beyaz un, beyaz şeker gibi) yerine, işlem görmemiş tam tahıl ve buğday ürünleri ile keçi sütü ve keçi yoğurdu gibi ürünler ya da suda bekletilip, bir miktar filizlenme ve oksidasyonu sağlanmış baklagillerin tüketilmesi gerekiyor. O zaman şekerin vücuda emilimi o kadar yavaş oluyor ki, hem insülin düzenli çalışıyor hem de hücreler hırpalanmıyor.

    Unutmayın, iki saatte bir beslendiğinizde metabolizmanız daha kolay çalışıyor. Bu sayede insülin hep ayakta kalacağı için ortalama seviyesi bozulmuyor, şeker de daha rahat kontrol ediliyor. Şekerin dünya üzerinde en çok yaşlandıran etkenlerden biri olduğunu bilmek, yatmaya yakın aldığınız şeker türevlerini kesmenize yardımcı olabilir. Ama ‘Benim şekere ihtiyacım var’ diyorsanız, tercihinizi sütlü tatlılardan yana kullanmayı unutmayın!

    Sigara ve alkolden uzak durun

    Dünya üzerinde serotonin, melatonin ve endorfin salgılanan dört temel işlev var: Cinsel aktivite, yemek, egzersiz yapmak ve kimyasal uyarıcılar. Söz gelimi, yeme isteği geldiği zaman, eğer önceki öğününüzün üzerinden iki saat geçmediyse yaklaşık 10 dakika yürüyün. Bu, beyindeki mekanizmanın mutlulukla yemek arasındaki bağlantıyı kopararak, yürümeyle bağdaştırması için iyi bir yol olabilir. Egzersizsiz bir hayat düşünmeyin!

    Dünya Sağlık Örgütü, herkesin ortalama bir saat açık havada egzersiz yapmasını öneriyor. Mümkünse her gün üç kilometre yürümek iyi bir egzersiz olabilir. Ancak çok kilolu kişilerin hafif ağırlıklarla, örneğin yarım litrelik su şişeleriyle kuvvet egzersizi yapması da yeterli oluyor. Egzersiz sayesinde vücudun oksijenlenmesi de sağlanıyor.

    Güneşten doğru yararlanın

    Geçmişte UV A ve B’den daha çok söz edilirken, şimdi UV C de konuşuluyor. Bu nedenle güneşin zararlı etkilerinden korunmak için mutlaka bir güneş koruyucu kullanmak ve dört saatte bir bunu yenilemek gerekiyor. Vücudunuzun güneşin olumlu etkilerini alması, D vitamini ile kemiklerinizin güçlenmesi için, özellikle sabah güneşini almaya çalışın.

    Güneşin yıpratıcı bir etkisi olduğunu biliyoruz. Hatta, sarışınların esmerlere göre daha hızlı yaşlandığı söyleniyor. Oysa Avrupa’daki güneşlenme süresi bizim ülkemizdekinden daha az; buna rağmen bizim daha yavaş yaşlanmamızın en önemli nedeni, bacak kaslarımızın IGF 1 (insüline benzeyen gençlik faktörü) uyaranı salgılayabilecek şekilde tasarlanmış olması.

    Güneş ışınları hormonları daha hızlı çalıştırdığı için kilo vermede de etkili oluyor. Düşünün bir kere; kışın kilo vermeye çalıştığınızda zorlanıyorken yazın bunu nasıl da kolayca başarabiliyorsunuz. Doğru doktor, doğru antioksidan Antioksidanlara hayatınızda her zaman yer açın. Ancak bunu bir doktora danışarak, hayat tarzınıza uygun antioksidan seçmesini isteyerek yapın. Çünkü ailesel bir damar hastalığı yatkınlığınız ya da mide rahatsızlığınız olabilir. Bu da antioksidan kullanmamanızı gerektirir.

  • Diyeti Destekleyecek Egzersiz Önerileri

    Diyeti Destekleyecek Egzersiz Önerileri

    Rafinera, özellikle diyet yapanlar için kısa bir egzersiz turu hazırladı.gerektiğinde danışabileceğimiz online diyetisyeni ve egzersiz önerileriyle sağlıklı bir bedene kavuşmamızda önemli rol oynuyor.

    Rafinera, özellikle diyet yapanlar için kısa bir egzersiz turu hazırladı.

    Rafinera, özenle hazırladığı sağlıklı menülerini, farklı günlük kalori seçenekleriyle kapımıza kadar ulaştırırken, 7/24 erişilebilen web sitesinde, günlük kalori hesaplayıcısı,

    gerektiğinde danışabileceğimiz online diyetisyeni ve egzersiz önerileriyle sağlıklı bir bedene kavuşmamızda önemli rol oynuyor.

    Sağlıklı zayıflama ve form tutma konusunda verdiği hizmetlerin yanı sıra beslenme ve diyet konusunda önemli bilgiler de paylaşan Rafinera, özellikle diyet yapanlar için kısa bir egzersiz turu hazırladı.

    Kol ve bacakların ısınması ile başlayan Rafinera Egzersizleri karın, bel, sırt ve kalça kaslarını çalıştıran egzersizlerle devam ediyor. Refinera’nın egzersiz önerileri şöyle:

    “1. İleri Hamle: Kalça ve bacaklar için

    Ayaklarınız arasında 1 ayak mesafesi boşluk bırakın. Sırtınızın dik ve ayaklarınız birbirine paralel. Başlangıç pozisyonunuzu aldıktan sonra, bir adımınızı ileri atın ve dizleriniz 90 derecelik açı yapana kadar,

    bedeninizi yavaşça aşağıya indirin. Tüm ağırlığınız topuklarınızda olsun; dengenizi kaybetmemeye özen göstererek birkaç saniye sonra harekette kalın. Yavaşça doğrularak, başlangıç pozisyonunuza dönün ve aynı hareketi bu kez diğer bacağınızla tekrarlayın. Ayaklarınızı farklı yönlere döndürerek farklı kas gruplarının da çalışmasını sağlayabilirsiniz.

    2. Omuzdan Kol Çevirme: Omuz çevrenizdeki kaslar için

    Yağ yakıcı egzersiz programından önce kasları ısıtıcı özel bir egzersizdir. Ayaklarınızı omuz hizasında açın. Kollarınız ve vücudunuz T şeklinde olacak biçimde, kollarınızı açın. ve kollarınızı aynı anda, önden arkaya çevirerek havada küçük daireler çizin. 20 sn. hareketi sürdürdükten sonra, havada çizdiğiniz daireleri büyüterek egzersize devam edin. Hareketten çıkarken, vücudunuzu başlangıçtaki “T” pozisyonuna döndürün. Nefes alıp verin ve kollarınızı indirin. Hareket, dar dairelerden, geniş dairelere geçerken; tekrar sayılarınızı değiştirin.

    3. Bank Pozisyonunda Yukarı Tekme: Kalça eklemleri için

    Avuç içleriniz ve diz kapaklarınız yerde, sırtınız yere paralel olacak şekilde pozisyon alın. Önce sağ bacağınızı yana doğru uzatarak iyice gerin, harekette bir süre bekledikten sonra dengenizi koruyarak, bacağınızı bu kez geriye doğru havaya kaldırın. 2 saniye harekette kalın ve sonra indirin. Aynı hareketi diğer bacağınızla da yapın.

    4. Bank Pozisyonunda Yana Tekme: Kalça eklemleri için

    Avuç içleriniz ve diz kapaklarınız yerde, sırtınız yere paralel olacak şekilde pozisyon alın. Sağ bacağınızı yana doğru uzatın ve iyice gerin. Dengenizi koruyarak harekette 2 kalın ve sonra başlangıç pozisyonunuza geri dönerek, aynı hareketi diğer bacağınızla yapın.

    5. Yan Yatar Pozisyonda Bacak Kaldırma: Kalça ve iç baldırlarınız için

    Yere yan pozisyonda yatın. Sol dirseğinizi yere koyun ve her iki avuç içiniz de yerde olsun. Sol bacağınız bedeniniz hizasında düz dururken, sağ bacağınızı sol bacağınızın üstünden, öne getirin.

    Bu pozisyonda, aşağıda kalan sol bacağınızı yerden 5 cm. kaldırın, 2 sn. harekette kalın ve indirin. 20 tekrardan sonra, vücudunuzun diğer tarafına yatın ve aynı hareketi diğer bacağınızda tekrarlayın.

    6. Köprü: Kalça eklemleri, baldırlar ve karın kasları için

    Sırt üstü yere uzanın. Dizlerinizi yere 90 derecelik açı yapacak şekilde kırın. Kollarınız iki yanda ve avuç içleriniz yukarı gelecek şekilde pozisyon alın. Burnunuzdan derin bir nefes alarak kalçanızı yavaşça yukarı kaldırıp 2 sn. köprü pozisyonunda kalın. Hareketten çıkarken, nefesinizi verin ve yavaşça kalçanızı indirerek eski pozisyonunuzu alın.

    7. Yarım Mekik: Karın kaslarınız için

    Sırt üstü uzanın ve dizlerinizi karnınıza doğru çekerek yere 70 derece açı sağlayacak şekilde kırın.

    Ayak tabanlarınız yerde ve birbirine paralel olsun. Kollarınızı öne doğru gergin bir şekilde uzatın, parmak uçlarınız diz kapaklarınıza değecekmiş gibi pozisyon alın. Bu pozisyondayken, sırtınızı öne doğru yerden kaldırın. Başınız dizleriniz yönüne baksın ve 2-3 saniye kadar harekette kalarak, sırtınızı yavaşça yere indirin.

    8. Çapraz Mekik: Karın kaslarınız için

    Sırt üstü uzanın ve dizlerinizi karnınıza doğru çekerek yere 70 derece açı sağlayacak şekilde kırın.

    Ellerinizi başınızın arkasında, sağ bacağınız sol dizinizin üzerinde olacak şekilde pozisyon alın.

    Ve sol dirseğiniz sağ diz kapağınıza doğru gelecek şekilde sırtınızı kaldırıp indirin. Egzersizi bacak değiştirerek, diğer bacağınız ve dirseğiniz ile de tekrarlayın.

    9. Dirsekler Yerde Beklemeli Şınav: Karın kasları için

    Yüzüstü yere uzanın. Dirsekleriniz yerde, elleriniz ileri bakar pozisyonda ve ayaklarınız bitişik, bedeniniz dümdüz olacak şekilde pozisyon alın.

    Dirsekleriniz ve ayak parmaklarınız yerde kalacak şekilde, belinizden destek alarak vücudunuzu kaldırın. Karnınız sıkı, gergin ve diz kapaklarınız yere değmeyecek şekilde bekleyin. Bedeniniz düz ve gergin olurken, kalçanız bu çizgiyi bozmayacak şekilde 30 sn. harekette kalın.

    Yavaşça vücudunuzu indirin ve eski pozisyonunuzu alın.

    10. Yatarak Pedal Çevirme: Karın kasları için

    Sırt üstü yere uzanın ve dizlerinizi bedeninize 90 derece açı yaratacak kendinize doğru çekin. Ayaklarınız havada ve topuklarınız yere 90 derece açıyla durmalıdır. Ellerinizi başının altında, ensenizde birleştirin. Bedeninizi öne kaldırarak, sol dirseğinizi sağ diz kapağınıza uzatarak, değdirin. Bu harekette diğer bacağınız, ileriye doğru uzanacaktır. Tekrar sırtınız üzerine geri inin. Her defasında başlangıç pozisyonuna hızla geri dönerek, dönüşümlü olarak her iki dirsek ve diz kapağınızla hareketi sürdürün.

    11. Ters Mekik: Sırt kaslarınızı güçlendirmek için

    Yere yüzüstü uzanın. Elleriniz alnınızın altında, bacaklarınız bitişik olacak şekilde pozisyon alın. Nefes alın ve nefesinizi vererek, ellerinizi alnınızdan ayırmadan vücudunuzu boynunuzla birlikte hafifçe yukarı kaldırın. 2 saniye harekette kaldıktan sonra eski pozisyonunuza geri dönün.

    12. Yerde Yüzme: Sırt ve kalça çalıştırmak için

    Vücudunuz dümdüz olacak şekilde yüz üstü yere uzanın. Bacaklarınız gergin ve düz, kollarınız başınızın iki yanından yukarı doğru uzanır şekilde pozisyon alın. Sırasıyla sağ kolunuzu ve sol bacağınızı yerden kaldırın, onları yere indirirken senkronize bir şekilde sol kolunuzu ve sağ bacağınızı aynı şekilde yerden kaldırarak, bedeninizin devinim içinde hareket etmesini sağlayın. Bu esnada düzenli nefes almaya dikkat edin.

    13. Diz Yerde Şınav: Bu egzersiz kolay bir şınav yöntemidir.

    Avuç içleriniz, ayak parmak uçlarınız ve dizleriniz yerde, bedeniniz yere 45 derecelik bir açı oluşturacak şekilde şınav pozisyonu alın. Nefes alın ve nefesinizi verirken karnınızı sımsıkı olacak şekilde, kollarınızı dirseklerinizden kırarak üst bedeninizi yere indirin ve kaldırın. Boynunuz bedeninizle aynı hizada olmalı ve vücudunuzun üst kısmını yere değmeyecek şekilde aşağı indirin ve bu pozisyonda 2 sn. durun. Nefes alarak başlangıç pozisyonunuza dönün.

    14. Ters Beklemeli Şınav: Sırtınızı, trisepler ve omuzlar için.

    Sırtınız yere 90 derece, elleriniz kalçanızın arkasında ve bacaklarınız gergin uzatılmış olacak şekilde pozisyon alın. ve kalçanızı yavaşça yukarı kaldırın. Hareketi yaparken karnınızın kasıldığını hissedin. Kollarınız tamamen gergin ve düz olduğunda 30 sn. kadar harekette kalın. Sonra başlangıç pozisyonunuza dönün. Bu egzersize devam ettikçe, kollarınızın üzerinde durma sürenizi artırın.

    15. Boyun İtme: Boyun için iki yana germe hareketidir.

    Ayakta durun. Vücudunuz düz, bacaklarınız omuz genişliğinde pozisyon alın. Harekete başlarken bir elinizi dirsekten bükerek, kulağınızın üzerinden başınızın yanına koyun. Eliniz başınızı diğer tarafa itsin. Boynunuzun gerildiğini hissedin. Bu pozisyonda 2 sn. durun ve başlangıç pozisyonuna dönerek, aynı hareketi diğer yöne doğru da tekrarlayın”.