Etiket: kilo

  • En az ilaç kadar etkili

    En az ilaç kadar etkili

    İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Faruk Buyru, “Günümüzde kadınlarda çok sık görülen bir tür hormon bozukluğu olan polikistik over sendromu görülen kişilerin diyet ve egzersiz yapması, en az ilaçlar kadar etkili oluyor” dedi.

    Prof. Dr. Buyru, “polikistik over”in kilo problemi olan, yumurtalıklarda çok sayıda kisti bulunan ve seyrek adet gören kadınların sendromu olduğunu söyledi.

    SENDROM BİTMİYOR, ŞİKAYETLER BİTİYOR

    Sendromunun kadın hayatının her evresinde bir takım problemlere yol açtığını ifade eden Buyru, “Uyguladığımız tedaviler sendromu ortadan kaldırmıyor. Kadın hayatının evresine göre yarattığı şikayetleri ortadan kaldırıcı bir takım tedaviler düzenliyoruz” diye konuştu.

    Buyru, yaşam şekillerinin değişmesi ve obezitenin giderek daha da problem olması nedeniyle polikistik over sendromuna daha sık rastlanıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

    “Polikistik over sendromlu kadınların ve genç kızların yarıdan fazlası obezite problemiyle başa çıkmaya çalışıyor. Günümüzde kadınlarda çok sık görülen bir tür hormon bozukluğu olan polikistik over sendromu görülen kişilerin diyet ve egzersiz yapması, en az ilaçlar kadar etkili oluyor. Yüzde 5-10 kilo kaybı bile hastanın adetlerinin düzene girmesini ve yumurtlamasının normale dönmesini sağlayabiliyor. İleri yaşlardaki hastalar doğurganlıktan sonra eğer düzenli adet görmezler ve tedavi almazlarsa, kilo problemiyle beraber şeker ve kalp hastalığı bu kadınlarda daha fazla görülüyor.”

    “İNSÜLİN DİRENCİ PROBLEMİ”

    Buyru, obezite probleminin yanı sıra polikistik over sendromuyla ilgili ortaya çıkan diğer bir problemin de insülin direnci olduğunu aktararak, şeker metabolizmasıyla ilgili bozuklukların hastalığın ortaya çıkışını etkilediğini belirtti.

    Şeker metabolizmasıyla ilgili problemlerin erkeklik hormonunun artışına ve kilo problemine neden olduğunu aktaran Buyru, “İnsülin direncini düzeltip şeker metabolizmasını normale döndürdüğünüzde hastalar normal adet görür hale geliyorlar. Yumurtlama problemi ortadan kalkıyor ya da tüylenmede iyileşme elde edebiliyorsunuz” diye konuştu.

    SENDROMUN TEDAVİSİ CERRAHİ YOLLA DEĞİL İLAÇLA YAPILIYOR

    Buyru, kist denince insanların aklına “Bu kist cerrahi olarak çıkarılırsa hastalık iyileşir” gibi yanlış bir izlenim geldiğini vurgularak, cerrahi tedavinin polikistik over sendromunda hiç bir zaman yerinin olmadığını dile getirdi. Etkili ilaçlar bulunmadan yıllarca önce hastaların cerrahi tedaviyle gebe kalmaları için uğraşlar verildiğini ifade eden Buyru, “Yumurtalıklardan bir kısım çıkarılarak, hormonlar normale döndürülmeye çalışılmış. Günümüzde bu saydığımız şikayetler için etkili olan ilaçlar var. O ilaçlardan yararlanarak hastalığın belirtilerini ortadan kaldırabiliyoruz” dedi.

    Buyru, genç kızların kendilerine daha çok adet düzensizliği ve tüylenmede artış şikayetiyle başvurduğunu, doğurganlık çağında ise gebe kalamama problemi şikayeti yaşadıklarının belirterek, rahatsızlığın kontrol edilmemesi durumunda rahim içi kanseri ile yumurtalıklarla ilgili bir takım problemlerin bu kadınlarda daha sık görüldüğünü kaydetti.

  • Polikistik over sendromu diyet yapması

    Polikistik over sendromu diyet yapması

    İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Faruk Buyru, bir tür hormon bozukluğu olan polikistik over sendromu tedavisinde diyet ve egzersizin, en az ilaçlar kadar etkili olduğunu söyledi.

    Polikistik over, kilo problemi yaşayan, yumurtalıklarda çok sayıda kisti bulunan ve seyrek adet gören kadınların sendromu olarak biliniyor.

    İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, “Günümüzde kadınlarda çok sık görülen bir tür hormon bozukluğu olan polikistik over sendromu görülen kişilerin diyet ve egzersiz yapması, en az ilaçlar kadar etkili oluyor” dedi.

    Sendromunun kadın hayatının her evresinde bir takım problemlere yol açtığını ifade eden Buyru, “Uyguladığımız tedaviler sendromu ortadan kaldırmıyor. Kadın hayatının evresine göre yarattığı şikayetleri ortadan kaldırıcı bir takım tedaviler düzenliyoruz” diye konuştu.

    Yaşam şekillerinin değişmesi ve obezitenin giderek daha da problem olması nedeniyle polikistik over sendromuna daha sık rastlanıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Polikistik over sendromlu kadınların ve genç kızların yarıdan fazlası obezite problemiyle başa çıkmaya çalışıyor. Günümüzde kadınlarda çok sık görülen bir tür hormon bozukluğu olan polikistik over sendromu görülen kişilerin diyet ve egzersiz yapması, en az ilaçlar kadar etkili oluyor. Yüzde 5-10 kilo kaybı bile hastanın adetlerinin düzene girmesini ve yumurtlamasının normale dönmesini sağlayabiliyor. İleri yaşlardaki hastalar doğurganlıktan sonra eğer düzenli adet görmezler ve tedavi almazlarsa, kilo problemiyle beraber şeker ve kalp hastalığı bu kadınlarda daha fazla görülüyor.”

    İNİSÜLİN DİRENCİ GELİŞEBİLİR
    Buyru, obezite probleminin yanı sıra polikistik over sendromuyla ilgili ortaya çıkan diğer bir problemin de insülin direnci olduğunu aktararak, şeker metabolizmasıyla ilgili bozuklukların hastalığın ortaya çıkışını etkilediğini belirtti. Şeker metabolizmasıyla ilgili problemlerin erkeklik hormonunun artışına ve kilo problemine neden olduğunu aktaran Buyru, “İnsülin direncini düzeltip şeker metabolizmasını normale öndürdüğünüzde hastalar normal adet görür hale geliyorlar. Yumurtlama problemi ortadan kalkıyor ya da tüylenmede iyileşme elde edebiliyorsunuz” diye konuştu.

    Sendromun tedavisinin cerrahi yolla değil ilaçla yapıldığını belirten Buyru, genç kızların kendilerine daha çok adet düzensizliği ve tüylenmede artış şikayetiyle başvurduğunu, doğurganlık çağında ise gebe kalamama problemi şikayeti yaşadıklarının belirterek, rahatsızlığın kontrol edilmemesi durumunda rahim içi kanseri ile yumurtalıklarla ilgili bir takım problemlerin bu kadınlarda daha sık görüldüğünü sözlerine ekledi.

    Menopoz, Gebe, Emzikli ve P.O.S. Beslenmesi için tıklayın !

  • Bu diyet hasta ediyor !

    Bu diyet hasta ediyor !

    Sağlık Bakanlığı, özellikle mankenlerin zayıflamak için başvurduğu “sıfır beden diyetleri” konusunda önemli uyarılarda bulundu.

    Bilinçsiz yapılan diyetlerin çok sayıda hastalığa yol açtığını belirten bakanlık, gençlerin doktor tavsiyesi olmadan diyetlere yöneldiğini açıkladı. Bilinçsiz yapılan diyetlerin yol açtığı sağlık sorunları ise şöyle sıralandı: “Baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansızlık ve anoreksiya.” Bilinçsiz yapılan diyetlerin psikolojik ve fizyolojik olumsuz etkileri olduğuna dikkat çeken bakanlık ideal vücut ağırlığına ulaşmak ve bu kiloyu korumak için şu önemli uyarılarda bulundu:

    ‘KATI YAĞ KULLANMAYIN’

    – Haftada 1 kilo verin
    – Kısa sürede kilo kaybını sağladığı öne sürülen ilaçlar bilinçsizce kullanılmamalıdır.
    – Diyetisyen tarafından yaş, kilo, boy, fiziksel aktivite düzeyi ve beslenme alışkanlıklarınıza göre zayıflama diyetleri uygulanmalıdır.
    – Sağlıklı ve kalıcı ağırlık kaybının haftada en fazla 0.5-1.0 kg olması gerektiğini unutmayın.
    – Yemeklerde hayvansal yağlar yerine bitkisel sıvı yağları ve zeytin yağını tercih edin. Margarin, kuyruk yağı, gibi katı yağları kullanmayın.
    – Yemeklerinizi yerken iyice çiğneyin.
    – Haftada en az 3 kez ve 30 dakika süreyle düzenli fiziksel aktivite yapın.

  • Kiloluysanız beslenme davranışlarınız bozuk

    Kiloluysanız beslenme davranışlarınız bozuk

    Kiloluysanız beslenme davranışlarınız bozuk demektir. Öğün atlıyorsunuz, aşırı tatlı tüketiyorsunuz, egzersiz yapmıyorsunuz, hızlı ve çok yemek yiyorsunuz, az su içiyorsunuz! Bunlardan en önemlisi öğün atlamak. Bu aşamada doktorların önerileri şöyle sıralanıyor:

    * Yemeğe başlamadan önce 50’ye kadar sayın.

    * Öğün atlamayın. Sabah kalktığınızda görebileceğiniz bir yere “kahvaltı et” yazılı bir kağıt asın.

    * Kahvaltıyı akşamdan hazırlayın. Kahvaltı yapmadığınızda hissettiklerinizi bir kağıda yazın.

    * Tatlı yemek istediğinizde bir bardak su için veya 100’e kadar sayın. Tatlı yemeye başlarsanız 15 kez derin nefes alın.

    * Canınız yemek istediğinde kendinizi ince hayal edin.

    * Her lokmadan sonra çatalı elinizden bırakın ve bir yudum su için.

    * Yemek süresini uzatın. Çünkü tokluk duygusu en erken 10, ortalama 20 dakikada oluşur.

    Kendi diyetinizi kendiniz seçin!

    Bu diyetleri uygularsanız, her gün için bir kahvaltı, bir hafif öğün ve bir ana öğünle, bir ekstra seçebilirsiniz. Ekstralar ya öğünler arasında ya da öğünlerle birlikte yenmelidir.

    KAHVALTI ÖNERİLERİ

    SABAH – 1.ÖNERİ:

    İki kibrit kutusu büyüklüğünde yarım yağlı peynir, 2 dilim kepekli ekmek, 1-2 domates veya greyfurt ya da 1 portakal, şekersiz çay.

    2.ÖNERİ:

    1 haşlanmış yumurta, 2 – 3 tane zeytin, 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yarım yağlı peynir, 1 – 2 domates, 2 dilim kepekli ekmek, şekersiz çay.

    3.ÖNERİ:

    1 fincan yarım yağlı veya yağsız sütle 3 – 4 kaşık yulaf gevreği, 1 portakal veya greyfurt.
    1 peynirli tost, 1 su bardağı taze portakal veya greyfurt suyu.

    ÖĞLE VE AKŞAM

    Aşağıdaki yemeklerden her birinin yanında, sınırsız sebze (patates hariç) veya yağsız salata tercih edebilirsiniz.

    1.ÖNERİ:

    2 dilim kepekli ekmek, 2 köfte kadar (60 gram) et (tavuk, hindi, balık, dana) veya peynir, 2 – 3 adet havuç veya domates, marul, ayran.

    2.ÖNERİ:

    1 simit, iki kibrit kutusu kadar peynir, 1 meyve, şekersiz çay.
    Tavuk ızgara, 4 kaşık zeytinyağlı sebze, salata, ayran.

    3.ÖNERİ:

    2 tane etli biber dolma, 4 kaşık zeytinyağlı barbunya, 1 dilim ekmek, yağsız salata, yarım kase yoğurt.

    4.ÖNERİ:

    8 yemek kaşığı kuru fasulye, 4 yemek kaşığı pilav, cacık, 1 meyve.
    2 küçük kepçe mantı, kase yoğurt, yağsız salata, 1 meyve.

    5.ÖNERİ:

    1 karnıyarık (fırında), 4 yemek kaşığı pilav, yağsız salata, yoğurt.EKSTRALAR

    * 2 cm kalınlığında bir dilim kek
    * Reçelli 1 dilim tost ekmeği
    * 3 sade bisküvi
    * 25 gram kuru meyve
    * 1 küçük kase yoğurt
    * 1/2 gofret
    * 1 küçük kadeh şarap

  • Aşırı kilo ve ayak sağlığı

    Aşırı kilo ve ayak sağlığı

    Liv Hospital’dan ortopedi ve travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Tahir Öğüt, aşırı kilo ve ayak sağlığı arasındaki ilişkiyi anlattı: “Aşırı kilo, tüm vücudu etkiliyor, bundan iskelet sistemi de nasibini alıyor. Ayak bileği kıkırdak lezyonları, 30’lu yaşlardan sonra gelişen düztabanlık, 40’lı yaşlardan itibaren ayak eklemlerindeki uyum bozukluğu, tendinit denilen ayak ve ayak bileği çevresindeki tendonların iltihaplanmaları, topuk ağrıları, eklem kireçlenmeleri ve buna bağlı ağrılar kilolu kişilerde daha sık görülüyor.

    Topuklu ayakkabı neler yapıyor?

    Topuklu ayakkabılar, insan doğasına aykırı. Omurga etrafındaki kasların aşırı çalışıp sertleşmesine ve bel, boyun ağrılarına yol açabiliyor. Bu etkiler, genellikle 45-50’li yaşlardan sonra ortaya çıkıyor. Uzun süre giyilen topuklu ayakkabı, seneler sonra aşil tendonunda kısalmaya neden olarak ağrı ve yürüme bozukluklarına sebep oluyor. Özellikle 4-5 cm.’den fazla topuklu ayakkabılar riskli.

    -Uzun süre topuklu ayakkabı giyenlerde vücut yükü parmaklara doğru kayıyor ve ileride erken kireçlenme, şekil bozukluğu gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkıyor.

    -Bu ayakkabıların burun kısımları genellikle dar. Bu durum, parmak kemikleri arasından geçen sinir uçlarının sıkışarak iltihaplanmasına ve kronik ağrıya yol açıyor.

    – Burkulma, bağ kopmaları ve kıkırdak yaralanmaları görülüyor.

    Kozmetik ayak cerrahisi

    Kozmetik ayak cerrahisi, Avrupa ve Amerika’da sık uygulanıyor. Ayağı inceltmek için parmak ve tarak kemiklerini çıkartmaya varan, bence çılgınlık olan işlemler bunlar. Her türlü deformasyonu düzeltmek mümkün. Başparmak kemik çıkıntıları bunların başında geliyor. Bizim amacımız, ağrıyı gidermek ve fonksiyonel bozukluğu düzeltmek. Bu şekilde zaten ayağın şekli de düzeliyor. Eğer kişide ağrı ve fonksiyon bozukluğu yoksa estetik amaçlı ameliyat yapılmasını tavsiye etmiyorum. Çünkü bu ameliyatlar kemikler kesilerek yapılıyor ve ayakta ağrı ortaya çıkma riski var.”

    İdeal ayakkabı

    – Taban şokunu emebilen özellikte olmalı,

    -Ayak kavisini desteklemeli,

    -İnce ve düztabanlı olmamalı,

    -Topuğu, çamaşır sıkar gibi çevirdiğinizde ayakkabı orta kısmında aşırı dönme olmamalı,

    -Ezilmemeli, sert olmalı,

    -Ortasından değil burun kısmından bükülmeli,

    -Burnu dar ve topuklu olmamalı,

    -İlk giyildiği andan itibaren ayağı sıkmamalı, zamanla açılması beklenmemeli,

    -Ayakkabı ayak şişken, akşam saatlerinde alınmalı,

    -Tabanı kaymamalı.

    Halluks Valgus: Başparmak kemik çıkıntısı olarak biliniyor. Ayakkabı seçimi önemli rol oynuyor. Ucu sivri, yüksek topuklu ayakkabılar, kovboy çizmeleri başlıca sorumlular. Genetik geçişi var. Zamanında önlem alınmaz veya tedavi edilmezse başparmak ikinci parmağın altına kayıyor, ciddi nasırlar oluşuyor. Başlangıç döneminde uygulanan ayakkabı modifikasyonu en etkin koruma yöntemi. Geniş taraklı, yumuşak derili, 3-4 cm.’yi aşmayan topuklu ayakkabılarla deformitenin ilerlemesi büyük ölçüde engellenebiliyor.

    Düz tabanlık: İki çeşidi var, çocukluktan gelen ve erişkin tip. Her ikisinde de ayak zamanla deforme oluyor. İlerlemiş deformitelerde kişi ayağı üzerinde parmak ucuna kalkamıyor. Ağrı ilk başlarda ayağın orta-iç tarafındayken zamanla dış tarafına kayıyor. Tedavi, düztabanlığın derecesine göre yapılıyor.

    CMT: Ayakta kas dengesizliğine yol açan nörolojik ve genetik bir hastalık. Çok sık görülüyor ama geç teşhis konuyor. Çocuklukta şekil bozukluğu yavaş yavaş gelişmeye başlıyor, yıllar içinde deformite artıyor. Ayak iç kavsi derinleşiyor ve topuk içe doğru kayıyor.

    Romatoid artrit: Ayak tutulumu ve buna bağlı şekil bozuklukları sık görülüyor. Deformasyonlar, kemik ameliyatlarıyla düzeltilebiliyor.

    Eski kırıklara bağlı deformasyonlar: Genellikle tedavi edilmesi gereken kırıkların ihmal edilmesiyle ortaya çıkıyor.

  • Zayıflık Hastalık Mı?

    Zayıflık Hastalık Mı?

    Kilo sorunu denince akla ilk olarak obezite gelir. Kilo vermeye yardımcı diyet ve egzersiz programlarına her gün bir yenisi daha eklenmektedir. Oysa zayıflıktan şikayet edenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur.

    İhtiyacı olandan fazla yemek yemek; çikolata, hamur işleri ve fast food gibi yüksek kalorili ve karbonhidratlı yiyeceklerin tüketilmesi kilo almak için en kolay ve eğlenceli yöntem olarak kabul edilir.

    Oysa amaç sağlıklı ve dengeli kilo almak olmalıdır.Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, kilo almak isteyenlere sağlıklı kilo kontrolü ile ilgili önerilerde bulundu.

    Zayıflık nedir; sebepleri nelerdir?
    Diyetle günlük alınan toplam enerjinin harcanan enerjiden daha az olması veya alınan besinlerin vücut tarafından kullanılmaması durumunda zayıf olma hali ortaya çıkmaktadır.

    Bunun dışında zayıf olma nedenleri arasında sindirim sistemi bozuklukları, metabolizmayı hızlı çalıştıran hipertiroid gibi hormonal hastalıklar, bağırsak parazitleri ve emilim bozuklukları, kilo alma korkusu, psikolojik bozukluklar ve buna bağlı iştah kesilmesi, yeme bozukluğu, kullanılan ilaçlar ve bunların etkisi, fazla fiziksel aktivite yapanlar, kanser, tüberküloz, kronik diyare gibi zayıflatan hastalıklar ve düzensiz yemek yemek ve uzun açlık gibi sebepler gösterilebilir.

    Zayıf olmanın zararları var mıdır?

    Zayıf olmak her zaman sağlıksız olmak anlamına gelmez. Bu kişiye ve bunun derecesine göre değişir. Kişiyi görmek, vücut analiz cihazı sonuçlarını değerlendirerek yaş faktörünü de göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Yeme bozukluğunun var olup olmadığı iyi analiz edilmelidir.

    Eğer anoreksiya, bulimia, tıkanırcasına yemek yemek gibi bir durum varsa, bu konuda psikiyatrist desteği almak gerekmektedir.
    Zayıflık çocuklukta büyüme ve gelişmenin az olmasına, kadınlarda süt veriminin yetersiz kalmasına, vücudun dış etkenlere karşı savunma mekanizmasının azalmasına, konsantrasyonun düşmesine ve hatta yaşam süresinin kısalmasına da neden olabilmektedir.

    Sağlıklı kilo alımı nasıl olmaktadır?
    Kilo almak kilo vermekten çok daha zor bir durumdur. Öncelikle bu süreç ve sabır ister. Kilo almak isteyen kişilerin kilo almak istemesi yeterli değildir, ayrıca buna inanmaları da gerekir. Gerekli tahliller yaptırılıp altta yatan geçerli bir hastalık ve durum yok ise diyetisyen kontrolünde takip ve iletişim ile ayda ortalama 2 kilo olacak şekilde hedef koyulabilir.

    Amaç vücutta gerekli dokuları oluşturmaktır. Kilo yağ ve yağsız dokuyu ( kas dokusu, vücut suyu ve kemik dokusu ) arttıracak şekilde alınır. Amaç daha çok kas dokuyu arttıracak şekilde olmalıdır.

    Sağlıklı kilo alabilmek için;

    • Günün en önemli öğünü olan kahvaltı muhakkak yapılmalıdır ve erken saatte yapılması kilo alımında çok önemlidir.

    • Kilo almak isteyenler kesinlikle öğün atlamamalıdır. Düzenli beslenme ve kaliteli beslenme olmazsa kilo alımı gerçekleşmez.

    • Kas dokusunun artırılması için protein ve karbonhidrat alımına dikkat etmek gerekir. Her öğüne muhakkak hem karbonhidratlı bir gıda hem yağlı hem de proteinli bir besin koymak gerekmektedir.

    • Ara öğünlerde kalori değeri ve protein değeri yüksek gıdalar tercih edilmelidir. Özellikle fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişler, tost, süt, kek, taze ve kuru meyveler, ayran gibi gıdalar alınmalıdır.

    • Yemekle beraber alınan içecek hızlı doyuma sebep olur. Su tüketimi bile yemekten 45 dakika sonraya bırakılmalıdır.

    • Baharatlar ve bazı soslar salçalı yemekler iştah açar. Yemekleri pişirirken hipertansiyonu olmayan kişiler rahatlıkla kullanabilirler.
    • Yemeklerde bazı öğünlerde salata yerine taneli meyve kompostoları tüketilebilir.

    • Tatlılar iştahı azaltmayacak makul miktarda tüketilmelidir. Çok fazla tatlı tüketimi ana yemeklerin alımının azalmasına ve iştahın kapanmasına sebeptir.

    • Çok yoğun egzersiz yapılmamalıdır. Bunun yerine yemekten 1 saat öncesi yapılacak 30 dakika hafif tempolu yürüyüş iştahı açar ve kalori alımınızı artırır.

    • Yemekler pişirilirken besin değeri arttırılmalıdır. Örneğin makarnalar peynirli, kıymalı olabilir. Kek ve pastalar fındık cevizli yapılabilir. Çorbalara kıyma, buğday, pirinç, patates, şehriye koyulabilir.

    Kilo Almak İsteyenler ! Tıklayın !

  • Hızlı kilo verme önerileri

    Hızlı kilo verme önerileri

    Fazla kilolarınızdan kurtulabilmek için önünüzde 50 farklı yol var…

    Sürekli bir diyeti bırakıp başkasına mı başlıyorsunuz? Peki buna rağmen değil bir kilo 100 gram bile veremiyor musunuz? O halde size önerimiz diyet kelimesini kesinlikle unutup küçük ayrıntılara özen göstererek fazlalıklarınızdan kurtulmanız.

    “Bir dirhem et bin ayıp örter” anlayışının tarihte kaldığını hepimiz biliyoruz. Ama dirhem dirhem vererek mutluluk veren bir bedene sahip olmak çok zor değil. Kilo vermek için 50 farklı değişiklikle formda vücuda bir adım daha yaklaşabilir, sağlıklı ve zayıf olmanın tadına varabilirsiniz.

    İşte uygulaması kolay, oyun haline getirip zevkle deneyeceğiniz minik ipuçları:

    1-Tamamen unutun
    Sık yediğiniz, yağ oranı yüksek bir yiyeceği seçin ve onu 40 gün için tamamen unutun. Bu süre sonunda o yiyeceğin tadı ağzınızdan silinecektir.

    2- Aynı tadı verenler arasında her zaman daha düşük kalorilisini seçin
    Örnek: Portakal suyu (l fincan 110 kalori) yerine domates suyu (l fincan 45 kalori) için. Yarım bardak vişne suyunu yarım bardak soda ile karıştırdığınızda kalorisi yüzde 50 düşer.

    3-Su için
    Daha fazla su içmeye başlamalısınız. Günde en az 8 bardak su içerek işe başlayabilirsiniz. Eğer böyle bir alışkanlığınız yoksa yanınızdan küçük bir su şişesini ayırmayın, bu şişeyi her gördüğünüzde içmek aklınıza gelecektir.

    4-Sosları unutun
    Salatanıza bir miktar lezzet katmak için döktüğünüz soslar kilo almanıza neden olur. Bu nedenle salata sosu yerine biraz baharat ve bir tatlı kaşığı zeytinyağını salatanıza ekleyebilirsiniz.

    5-Yemeğin ardından yatağa girmeyin
    Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam altıdan sonra meyve dışında bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından da kurtulun.

    6-Sık yiyin
    Kilo vermek isteyenlerin düştüğü yanılgılardan biri de çok sık yemek yemenin kilo verdirmeyeceği inancıdır fakat bu yanlıştır. Çünkü beş altı saatte bir mideyi boş bırakmamak metabolizmanızın hızlı çalışmasına neden olur. Bu nedenle az az ve sık sık yemelisiniz.

    7-Süt için
    Günde üç ya da dört defa süt ve yoğurt ya da peynir gibi süt ürünlerini tüketen kadınlar, tüketmeyenlere oranla yüzde 70 daha fazla yağ yakarlar. Çünkü kalsiyum metabolizmayı hızlandırırken vücuda daha fazla yağ yakması için komut vermiş olur. Bu ürünlerin light olanları ile zayıflama hızınızı arttırabilirsiniz.

    8-İyi bir uyku
    Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için hergün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.

    9-Stresi yenin
    Stresli bir yaşam kilo almanın nedenlerindendir çünkü stresli olduğunuz dönemlerde vücudunuz stres hormonları salgılar ve bu hormanlar karın bölgesindeki yağ depolanmasını sağlayan hücrelerin büyümesine neden olur. Stresi yenmek için sosyal aktivitelerde bulunmalı, kendinizi rahatlatmalısınız.

    10-Hazır yemekleri unutun
    Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nediyle kilo aldırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz.

    11-Lifli yiyecekleri tüketin
    Çok lifli besinler doyduğunuz hissini verir ve çabuk acıkmanıza engel olur. Beyaz ekmek yerine kepeklisini, beyaz pirinç yerine esmerini tüketin. Lif oranı yüksek mercimek, kuru fasulye, nohut gibi gıdalara öncelik verin. Elbette sebzeleri unutmayın.

    12- Atıştırmayı bırakın
    Arabanın içinda atıştırıyor musunuz? Telefonla konuşurken bir şeyler yiyor musunuz? Vazgeçin…

    13- Buzdolabınıza baskın yapın
    Bu baskın her zamanki gibi, birşeyler atıştırmak için olmasın. Buzdolabının kıyısında kösesinde kalmış bol kalorili yiyecekleri atın.Mutfak dolabınızdaki yağlı cipsleri, mısır gevreklerini ve kuru yemişleri atın. Mutfağınızda sizin için kötü olan bütün yiyecekleri, önümüzdeki 30 gün için, belki de ebediyyen yasaklayın.

    14- Daha çok su ve soda
    Alkolün yerine su ve soda içmeye özen gösterin. Vücudunuzdaki yağ parçacıklarının kaybolduğunu göreceksiniz.
    .
    15- Çikolata yeme isteğinizi bastırın
    Eğer adet öncesi dönemdeyseniz, çikolata yeme isteğinizi kesinlikle engelleyemiyorsanız, küçük mini barlardan alın veya şekersiz, sıcak kakao, yağsız puding kullanın.

    16- İşkolik olun
    Gelecek ay şirketin yemekhanesine girmeme kararı alın. Kahve ve çay içmek için ya da kendi getirdiğiniz sandviçi yemenin dışında… Şirketteki doğumgünü ve partilerde şerefe kaldırdığınız kadehin içinde soda olsun.

    17- Kremayı kesin
    Bir sinema yıldızı, içinde krema kelimesi olan hiç birşeyi yemediğini söylüyor. Kremalı pasta, kremalı çorba gibi. Çünkü o, krema demenin yağ demek olduğunu biliyor. Bunun tek istisnası, yağsız krem peynir demektir.

    18- Kalorileri azaltın
    Kalorileri azaltmayı bir oyun haline getirin. Bugün yediklerinizin kalori miktarını hesaplayın, yarın bundan 50 kalori düşün. Öbür gün bir 50 kalori daha düşün. Günde 1200 kalorinin altına düşmemeye dikkat edin.

    19- Kahvaltı edin
    Hiçbir zaman kahvaltıları atlamayın. Yağsız yoğurdun içine muzu dilimleyin. Pişmiş yulafın içine kuru üzüm koyup yemeyi deneyin.

    20- Dans edin
    Evde müzik dinleyin. Hareketli müzik tercih edin ve eşliğinde dans etmeyi ihmal etmeyin.

    21- Asansöre binmeyin
    Önünüze gelen her merdiveni egzersiz yapacağınız bir fırsat olarak düşünün, istediğiniz kiloya gelinceye kadar asansöre binmeyi aklınıza bile getirmeyin.

    22- diyet içecekler
    diyet içeceklerden uzak durmalısınız. Bu tür içeceklerin içlerinde yapay tatlandırıcı bulunur. Onlar yerine portakal, elma gibi sağlıklı meyve sularından içmelisiniz. Hem sağlığınız açısından hem de kilo açısından birçok uzman diyet içeceklerin içilmemesini tavsiye ediyor.

    23- Yavaş yemek yiyin
    Fazla kilolular, hızlı yemek yiyenlerdir. Arkadaşlarınızla veya ailenizle ne zaman yemek yerseniz yiyin, yemeği en son bitiren kişi siz olun.

    24- Sıkı gelen giysilerinizi deneyin
    Her sabah kalktığınızda ilk işiniz üzerinize dar gelen pantolon veya şortları denemek olsun. Bu yiyeceğinize dikkat etmekte, sizi gün boyu motive edecektir.

    25- Hayallerinizi kutulayın
    İstediğiniz kiloya indiğinizde yapmayı planladığınız herşeyi hatırlatacak bütün fotoğrafları, reklamları, yazıları kesip bir kutunun içine koyun. Birşeyler atıştırmak istediğinizde ya da jimnastik yapmaya hevesli olmadığınızda kutuyu açıp bakın.

    26- Yatak odasını yiyeceğe kapatın
    Eğer sizde pek çoğunuz gibi yatak odası dahil, evin her tarafında atıştırıyorsanız, bunu bir kere daha düşünün. Ne kadar çok yerde yemekyemek için kendinize izin veriyorsanız, o kadar çok yemek yiyorsunuz demektir. Bir süre için yemek saatlerinde, yemek odası dışında diğer yerlerde yemek yemeyi kendinize yasaklayın.

    27- Kendinizi ödüllendirin
    En çok sahip olmak istediğiniz 5 eşyanın listesini yapın. Her l kilo verdiğinizde ve bunu bir hafta koruduğunuzda,kendinize listedeki bir şeyi satın alın.

    28- Tasarruf yapın
    Gerçekten ihtiyacınız olmayan bir şeyi ne zaman yemek isterseniz, ona vereceğiniz parayı bir kavanozun içine atın. Birkaç hafta sonra paraların çokluğu size ne kadar çok şey yemediğinizi hatırlatacak ve bu para ile kendinize bir hediye alabileceksiniz.

    29- Aşka dair duygularınızı canlı tutun
    Tutku, kiloları eritir. İkiniz korkmadan restoranlara gitmeye başlayabilirsiniz. Çünkü, aşıkken kim yiyecekleri düşünebilir ki?

    30- Abur cubur yemeyin
    Verilecek 2-3 kilo bir yanda, kilolarınıza kilo katacak abur cuburlar diğer yanda ve siz bugüne kadar hiç aç kalmasanız da bunlardan bir türlü uzak kalamadınız. Bütün gün yapacaklarınızı planlayın. Sinemaya gidin, yürüyün, kendinizi bir romanın içine gömün ve şekerleme yapın. Ne yaparsanız yapın, yeter ki buzdolabından uzak durun.

    31- Mayonuzu giyin
    Yılın hangi mevsimi olursa olsun, özellikle yaza yaklaştığımız şu günlerde her gün birkaç kez mayonuzu giyerek boy aynasının karşısına geçin. Bu daha fazla egzersiz yapmanız ve hedefe kilitlenmeniz için size ivme kazandırır.

    32- Egzersiz yapın
    Egzersiz yapmaya vakit ayırmak size zor gelse de kilo vermek için mutkaka hareket etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız evdeki duvarlardan yardım alabilirsiniz. 5-10 dakika boyunca kalçanızla duvara çok sert olmadan vurun. Bu kolay ve basit bir egzersiz yöntemidir. Egzersiz yaptığınız sırada televizyon ya da CD’den evde spor yapmanıza yardımcı olacak programlarını izleyebilirsiniz. Böylece neyi, nasıl yapacağınızı bilirsiniz.

    33 -Ev işleri
    Ev işleriyle ne kadar meşgul olursanız o kadar çabuk kilo verirsiniz. Çamaşır, bulaşık, yemek, çocuklarla elinizden geldiğince çok uğraşmaya bakın. Böylece sürekli hareket halinde olursunuz.

    34- Porsiyonlarınızı küçültün
    Tabağınıza konulan yemeğin hepsini bitirmek kötü bir alışkanlığınızsa bundan kurtulmak için küçük tabaklarda yemek yiyerek işe başlamalısınız. Bu göz kandırmacasıyla büyük tabaklarda yediğinizden daha az yemek yer ve tabağınızdakilerin arkanızdan ağlamamasına da olanak tanırsınız. Ayrıca tabağınıza ne kadar az yemek koyarsanız o kadar az yersiniz.

    35- Kahvaltıyı atlamayın
    Kahvaltı günün en önemli öğünüdür çünkü uyuduğunuz zaman yavaşlayan metabolizmanız tekrar bir şeyler yiyene kadar eski haline dönemez. Güne kahvaltı ile başlayanlar kahvaltı yapmayanlara oranla çok daha fazla kalori yakarlar. Çünkü kahvaltı kasları çalıştırır ve çalışan kaslar kalori yakılmasını sağlar.

    36- Meyve yiyin
    yemek yedikten bir ya da iki saat sonra tekrar acıkıyorsanız atıştırmak için meyve yiyebilirsiniz. Meyve bir sonraki öğüne kadar sizin tok hissetmenizi sağlayacaktır.

    37- Etiketleri okuyun
    Etiketleri okuma alışkanlığı kazanmalısınız. Hangi ürünün içinde hangi yararlı ve hangi kilo aldırıcı madde var, bunların bilgilerini okursanız daha sağlıklı beslenirsiniz.

    38- Kola ve soda gibi asitli içecekleri tüketmekten vazgeçin.
    Bunun yerine taze sıkılmış meyve sularını içmeye gayret edin. Kırmızı etten uzak durun.

    39-Çok fazla kırmızı et tüketmek kilo vermenizi engeller bu nedenle tavuk, balık, hindi gibi beyaz et tüketmeye dikkat edin.

    40-Kızartma yerine haşlama
    Kızartarak yapılan yemekler yerine haşlanmış, ızgara yapılmış ya da fırında pişmiş yemekleri yemelisiniz.

    41- Fast food
    Modern çağın yiyeceği olarak kabul edilen hamburger, patates kızartması gibi fast food tarzı yiyecekleri yememelisiniz. Bunlardan uzak kalırsanız daha kolay kilo verirsiniz.

    42- Vücudunuzu tanıyın
    Hangi yiyeceklerin metabolizmanıza zarar verdiğini hangilerinin hızlandırdığını bilirseniz daha kolay kilo verebilirsiniz.

    43-yemek başlangıcı
    Yemeğe çorba ya da salata ile başlamanız açlığınızın bastırılmasını sağlar. Böylece ana yemekten daha az yersiniz. Özellikle sebze çorbaları (domates, brokoli vs.) tok hissetmenizi sağlar.

    44-Yemekten sonra
    Yemekten sonra tatlı yeme alışkanlığınızın önüne meyve yiyerek geçebilirsiniz böylece tatlı yeme isteğinizi de azaltmış olursunuz.

    45-Göz zevkine önem verin
    Salata yemeyi sevmiyorsanız kendinize şık bir salata tabağı alın ve salatalarınızı bu tabakta yiyin. Hem göz zevkiniz hem de kilolarınız için daha yararlı olacaktır.

    46-Şekeri unutun
    Şekerli besinler kan sekerinin kısa sürede artmasına ya da düşmesine neden olur. Bu nedenle tatlı yedikten sonra tekrar tatlı yeme ihtiyacı duyarız. Şekerin fazlası vücutta yağ olarak depolandığı için mümkün olduğunca az tüketilmelidir.

    47-Tuzu kesin
    Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir.

    48-Dışarıda yemeyin
    Restoranlarda ya da ev dışında yenilen yemekler kilo aldırıcı olabilir. Bu nedenle dışarıda yemek zorunda kaldığınız zamanlarda salata ya da ızgara yemekleri yiyin.

    49-Alışverişte kendinizi kaybetmeyin
    Market alışverişine çıktığınızda aç olmamaya dikkat edin çünkü aç olduğunuzda canınız her şeyi almak ister ve eve geldiğinizde dolabınızın zararlı yiyeceklerle dolduğunu görürsünüz. Böyle bir dolaba karşı koymak ise zordur. Bu nedenle tok bir şekilde sağlıklı yiyecekler almaya ve bir liste yapıp o listeden dışarı çıkmamaya dikkat edin.

    50-Sofraya oturun
    yemek vaktinde mutlaka sofraya oturun çünkü ayakta ya da televizyon karşısında yemek yediğinizde doyduğunuzu anlamaz ve daha çok yersiniz.

  • Kilo vermek için hızlı çözümler

    Kilo vermek için hızlı çözümler

    Fazla kilolarınızdan bu zamana kadar kurtulamadıysanız, yazı formda geçirmek için hala bir şansınız var. Bahaneleri bir kenara bırakıp yanlış yeme davranışlarınızı ve alışkanlıklarınızı hemen değiştirebilirsiniz.

    “Yazın gelmesi ile birlikte hepimiz metabolizmalarımızı hızlandırma derdine düştük. Diyet listelerini ortaya çıkarttık ve filmi yine geri sarmaya karar verdik” diyor Acıbadem Maslak Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Aslı İçingür Güler ve soruyor: “Daha ne kadar kilo alıp vermeye devam edeceksiniz?” Doğru ve verimli bir zayıflama programı için gerekli malzemelerin; doğru bir hedef koymak, sağlam psikoloji ve motivasyon ile kullanılacak yöntemin doğru seçilmesi olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Güler, “Elinizdeki malzemeleri hazırladıktan sonra ortaya güzel ve lezzetli bir mönü çıkarabilirsiniz. Ancak önce diyet uygularken sık düşülen hatalara göz atmak gerekiyor” diyor. Peki nerede hata yapıyoruz? Şimdi hatalarımızla yüzleşme vakti!

    Uykusuzluk

    Sidney’de düzenlenen ve konusu uyku olan bir sağlık konferansında konuşan diyet uzmanları, uyku süresi ile obez olma riski arasında güçlü bir bağlantı olduğunu belirtiyor. Konferansta konuşan bilim adamları, gecede dört saatten az uyuyanların yedi ile dokuz saat uyuyanlara göre daha yüksek bir risk altında olduğunu kaydetti. Konferansta beş saat uyuyanların obez olma riski yüzde 50 iken, altı saat uyuyanların riskinin yüzde 23 oranında olduğu bildirildi. Uzman Diyetisyen Güler, uyanıkken yemek yemenin daha çok düşünüldüğünü ve atıştırma riskinin daha fazla olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Yani günlük yedi saat uyku uyumak iştahı dengelemek açısından da oldukça önemli. Uyku, iştahı bastıran ve vücut yeterli besini aldığında beyni etkilediği düşünülen kan proteini leptinin oranını düşürüyor. Bu da uyku sırasında ‘yemek ye’ sinyalinin zayıfladığını gösteriyor.”

    Kilo koruma programına katılmamak

    Kilo problemi yaşayan birçok insan çeşitli diyet programlarıyla hedefledikleri kiloyu verdikten sonra defteri kapatıp eski yaşam şekillerine geri dönüyor. Ancak bu oldukça yanlış bir yaklaşım… Asıl maraton sonradan başlıyor. Başarılı bir program için kilo verildikten sonra 6-12 ay boyunca verilen kiloyu koruma programıyla sabitlemek gerekiyor. Bunun için hastaya diyet dinamikleri anlatılarak besin değişimleri eğitimi verilmesi gerekiyor. Koruma yapılmayan hiçbir diyet başarılı sayılmıyor çünkü verilen kiloların aynı hızla geri alınması kaçınılmaz oluyor.

    Kusursuz olmaya çalışmak

    Uzman Diyetisyen Aslı İçingür Güler, “Diyet yaparken hiçbir koşulda kusursuz olmaya çalışmayın” diyor ve ekliyor: “Çünkü bunu yapmaya çalışırken motivasyonunuzu kaybedip diyetten uzaklaşma olasılığınız oldukça yüksek… Eğer listenizde olmayan kalorili bir şey yediyseniz ertesi gün bir ara öğünü eksilterek bunu dengeleyebilirsiniz. Her zaman bir B planınız olmalı. Bu konuda en önemli nokta sağlıklı yaşamayı hayat tarzı haline getirebilmeniz. Yaşamda elbet doğum günleri, partiler, açılışlar, yıldönümleri gibi özel ve yemeyi gerektiren günler olabiliyor; bu ne zayıflamanıza bir engel oluşturur ne de kilo almanızı sağlar, yalnızca dengelemek şart.”

    Uzman Diyetisyen Aslı İçingür Güler, kısa sürede dünya kadar kilo kaybı vadeden diyetleri “sihirli” olarak nitelendiriyor ve şunları söylüyor: “Greyfurtlu, maydanoz sulu, yoğurtlu, sadece proteinli veya sıvı diyetler bu gruba giriyor. Siz de gördüğünüz her diyeti uygulayanlardan mısınız? O zaman bundan hemen vazgeçin. Bu diyetlerde hızla kaybedeceğiniz kilo; su ve kastan gidiyor. Zayıflama programlarında yağ dokularının azalması hedeflenmeli. Yağlardan veremediğiniz her kilo bedeninize geri dönmeye mahkum. Kısa vadeli mutluluklar yaşamamak için sağlık konusunda maceraperest olmayın. Bu kiloları bir haftada almadığınızı düşünerek hedef kilonuzu zamana yayarak vermenizi öneriyorum.”

    Hızlı sonuç veren büyük girişimler

    Hatalarımızın birkaçına değindikten sonra, şimdi sıra önümüzdeki kısa zamanda kilo kaybı için uygulayabileceğimiz büyük girişimleri öğrenmeye geldi. Uzman Diyetisyen Aslı İçingür Güler, kısa sürede yapılacak büyük girişimler için öneriler sunuyor.

    1. Daha fazla fiziksel aktivite yapın

    Kilo vermenin basit bir matematiği var; aldığımızdan daha fazla enerji harcamak. Şu an sizin iki sorununuz olabilir; ya çok fazla enerji alıp bunu yakamıyorsunuz ve kilo artışı yaşıyorsunuz. Ya da aldığınız ve harcadığınız enerji eşit; ne kilo alıyorsunuz ne de kilo veriyorsunuz. Tabii bunun dışında hastalık durumlarında daha farklı mekanizmalar da devreye girmiş olabiliyor. Ancak normal şartlarda kısa sürede yaza sıkı ve daha zayıf bir şekilde girmek istiyorsanız spor yapmak için herhangi bir sağlık sorununuz yoksa haftada beş gün spor yapmanız öneriliyor. En fazla yağ yakımı için kardiyo en ideal spor ve bunun püf noktaları için mutlaka bir spor eğitmeninden danışmanlık almanız gerekiyor.

    2. Nişasta ve tuzu azaltın

    Bunlar vücutta su tutulmasına neden olabilen önemli ikili… Bildiğiniz gibi zayıflama programlarında en büyük şikayetlerden birisi de “Vücudumda ödem var kilo veremiyorum” oluyor. İşte bundan dolayı yemeklerinize ekstradan tuz ilave etmekten kaçının. Aynı zamanda karbonhidratları bir miktar azaltın çünkü aşırı karbonhidratlı beslenmek vücutta su tutulmasını artırıyor. Şişkinlik ve ödem problemi yaşamamak için işlenmiş gıdalardan, nişastalı gıdalardan ve tuzdan uzak durmak gerekiyor.

    3. Beslenme günlüğü tutun

    Birçoğumuz günlük koşturmada yediklerimizin miktarını kontrol edemeyebiliyoruz. Aslında farkında olmadan fazladan aldığımız küçük kaloriler bir süre sonra bizlere fazla kilo olarak geri dönmeye başlıyor. Yediklerimizi yazmaya başladığımızda fazla kalori kaçaklarının da önüne geçebiliyoruz. Farkındalığımızın artması için günde iki dakikamızı bu günlük için ayırmak oldukça önemli.

    4. Tabağınızı gözden geçirin

    Mönüde yapacağınız küçük değişiklikler size daha az kalori olarak geri dönüyor. Tabağınızdaki yiyecekte aramanız gereken en temel özellikler; besleyici olması, doyurucu olması ve vücuda kalori yükü getirmemesi olmalı.

    5. Tabağınızdakileri yavaş çiğneyin

    Uzun süreli açlık durumundan sonra yemeğe oturduğunuzda kontrolsüz şekilde yemek yiyebiliyorsunuz. Beyne tokluk sinyalinin 15 dakikada ulaştığı düşünüldüğünde hızlı yemek yemenin fazla kalori alımına da katkısı olduğu söylenebilir. İleride reflü, gastrit gibi mide sorunları yaşamamak hem de beynin vücuda gönderdiği sinyalleri duyabilmek için lokmaları iyi çiğneyerek yemek yiyin.

    6. Tok tutan yiyecekleri tercih edin

    Neleri mi? Yağlı tohumları bu listenin en başına koyabilirsiniz. Kulağa kalorili gibi gelebilir ancak vücudun tokluk merkezini uyarıp sizi uzun süre yemek masasından uzak tutabilirler. Örneğin; ceviz, fındık, badem ve yer fıstığı bunların en değerlileri… Bu besinler hem dışarıdan alamadığımız esansiyel yağlar içeriyor (Omega 3, Omega 6 gibi) hem de bizi uzun süre tok tutuyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus var; günlük olarak yemeklerden önce yenilecek 10 adet fındık veya iki adet ceviz veya 10 adet badem yeterli, fazlası kalori artışına neden oluyor. Listemizin bir diğer değerli besini ise sebzeler. Yemeklerde bol miktarda özellikle koyu yeşil yapraklı sebze tüketmeniz daha çabuk doygunluk sağlayarak kabızlık sorunu yaşamamanıza neden oluyor.

    7. Yiyecek alışverişine aç karnına çıkmayın

    Yemek yemeden alışverişe çıkmak her gördüğünüze saldırmanıza neden olabiliyor. Saldırdıklarınız içinde de genellikle bol kalorili ve karbonhidrat içeriği yüksek olan abur cubur yiyecekler yer alıyor. Daha sağlıklı bir yiyecek alışverişi için mutlaka tok olmaya dikkat edin. Yaza keyifli, formda ve sağlıklı girmek için bu önerilerden birkaçını bile hayatınıza entegre etmeniz, yaşam kalitenizde büyük bir değişim göstererek daha bilinçli beslenmenizi sağlayacak. Bu kısa zamanda tüm fazlalıklarınızdan kurtulamasanız da birkaç kilo vermeniz yaza motive girmenizi kolaylaştıracak.

    Sağlıklı, leziz ve düşük kalorili tarifler

    Aslı İçingür Güler’in sağlık veren Girit kabakları

    Malzemeler

    * 2 orta boy Girit kabağı

    * 4 çorba kaşığı yeşil mercimek, haşlanmış

    * 1 adet kırmızı biber, közlenmiş

    * 1 dilim light dil peyniri

    * Yeşil soğan

    * Maydanoz, fesleğen, kekik, pul biber, limon

    Girit kabaklarının içlerini çıkarttıktan sonra malzemeleri ufak ufak doğrayıp harç gibi kabağın içine koyun. Üzerine light dil peyniri ekleyip fırına verin.

    Çilekli kinoa salatası

    Malzemeler

    * Körpe ıspanak yaprakları

    * 4 çorba kaşığı kinoa, haşlanmış

    * 5 adet çilek

    * Roka

    * 2 dilim light peynir (70 gr)

    * 50 ml greyfurt suyu

    * Limon

    Tüm malzemeleri karıştırıp leziz bir salata yapabilirsiniz. Bu salata hem sizi tok tutacak hem de içeriğindeki zengin besin öğeleri sağlığınıza katkı sağlayacak.

    Formsanté

  • Bir ayda yaklaşık 10 kilo verdiriyor

    Bir ayda yaklaşık 10 kilo verdiriyor

    Plastik Cerrahi Uzmanı Nikolas Chugay’ın, Amerika’da uyguladığı yeni bir zayıflama yöntemi ülkede tartışmalara yol açtı. Bir ayda yaklaşık 10 kilo verdiren bu metod, bazı doktorlar tarafından “barbarca” olarak nitelendirdi.

    Fıtık ameliyatlarında kullanılanlara benzeyen plastik bir yamanın dil üzerine yerleştirilmesiyle uygulanan yöntem, kısa sürede kilo vermek isteyen kadınlar arasında hızla yayılırken tıp çevrelerinde “barbarca” olarak niteleniyor.

    Chugay, 10 dakika süren ve 2 bin Amerikan dolarına mal olan cerrahi bir girişimle dil üzerine dikilen plastik yamanın katı gıda tüketimini son derece acı verici bir hale getirerek müşterilerinin hızla kilo vermesine yardımcı olduğunu ileri sürüyor.

    Bir ayda ortalama 10 kilo verdiriyor
    Yöntemi ilk kez 4 yıl önce deneyen ve şimdiye kadar 81 kadının dillerine yama diken Chugay, sadece meyve suları ve protein karışımları gibi sıvı gıda maddeleriyle beslenebilen müşterilerinin bir ay içinde ortalama 10 kilo verdiklerini söyledi.
    Chugay, kendisi gibi doktor olan oğluyla uyguladıkları yöntemin herhangi bir riski olmadığını ve şimdiye kadar yamayı yutan bir hastaya rastlamadıklarını belirtti.

    Uzmanlardan yönteme eleştiri
    Yöntem, Amerikan plastik cerrahi çevrelerinde ise büyük eleştiriyle karşılandı. Amerika Kozmetik Cerrahi Derneği, Chugay ve oğlunun yazdığı araştırmayı yayımlamayı reddederken kilo kaybın konusunda uzmanlaşan bazı doktorlar, yöntemi “barbarca” olarak niteledi.
    Doktorlar, dil yaması ya da diğer yöntemlerle hızla kilo kaybeden kişilerin aynı hızla ve çok daha fazla kilo aldıkları uyarısında bulundu.

    AA

  • Kavun mu Karpuz mu ?

    Kavun mu Karpuz mu ?

    Enerji değeri düşük, su oranı yüksek olan kavun ve karpuzdaki vitamin ve mineraller yaz beslenmesinin kalitesini arttırıyor.

    Yaz mevsiminin vazgeçilmezlerinden olan kavun ve karpuzun sağlığı geliştiren ve koruyan özellikleri bir hayli fazla. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan, kavun ve karpuzun yüksek şekerli tatlarına rağmen karbonhidrat değerlerinin oldukça düşük olduğunu söylüyor. Gürhan, “Bal gibi diye tabir edeceğimiz en tatlı karpuzda bile %10 oranında karbonhidrat bulunuyor. Bu durum tatlı düşkünleri için büyük avantaj” diyor.

    Her iki meyvenin düşük enerji içerdiğini belirten Gürhan’a göre, 100 gr. karpuzla 22 kalori, 100 gr. kavunla ise 27 kalori alınıyor. Kavun ve karpuzdaki B1 vitamini, normal sinir sistemi aktivitesinin devamını sağlıyor, günü enerjik ve stressiz geçirmeye yardımcı oluyor. İçeriklerindeki B2 vitamini ise göz ve cilt sağlığı açısından önemli.

    Her iki meyve de iyi birer C vitamini kaynağı. Kavun ve karpuzda ortak bulunan bir başka vitaminin B6 olduğunu belirten Gürhan, “B6 vitamini metabolizmadaki protein ve mineral tepkimelerinde gereklidir. Ayrıca içeriğinde bulunan pantotenik asit, yağ ve kolesterol sisteminde pozitif etki yaratır” diye konuşuyor.

    KAVUN MU, KARPUZ MU?
    Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan, kavun ve karpuzun birbirlerine üstünlükleri hakkında ise şunları söylüyor: “Karpuza kırmızı rengi veren karotenoid başta olmak üzere antikansorejen fitokimyasallar metabolizmamızın temizlik ajanlarıdır. Ve karpuzda kavundan daha yüksek oranda bulunur. Kavunun karpuza göre üstünlüğü ise; niasin ve folik asit içermesidir. Niasin karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında önemli görevleri olan, enerji sistemimizi ayakta tutan ve sağlığımızı koruyan bir vitamindir. Folik asit ise hücre yenilenmesinde görevlidir, metabolizmamızı korur ve genç tutar. ‘Kavun mu, karpuz mu?’ sorusunun cevabı ise hiç tereddüt etmeden ‘her ikisi de ‘ olmalıdır.”