Etiket: kilo

  • Mutsuz kadının beslenmesi…

    Mutsuz kadının beslenmesi…

    İş veya özel hayatlarında mutsuz olan birçok kadın kilo almaya çok eğilimli hale geliyor.

    Kısa veya uzun süreli anksiyete veya depresyon kadınların kendilerini buzdolabının önünde bulmasına sebep olabiliyor. Kadınların mutsuzlukla başa çıkma yöntemlerinden biri, aşırı miktarda karbonhidratlı ve şekerli besinler tüketmek. Tabi bu durum, kilo almaya ve göbeklenmeye yol açıyor. Kadın, kilo aldıkça daha çok mutsuz oluyor. Bu nedenle aynı kısır döngünün içerisinde kalıyor. Yani kadın mutsuz oldukça yemek yiyor, yedikçe daha da mutsuz oluyor diyor, Diyetisyen& Yaşam Koçu Gizem Şeber.

    Kadınlarda sadece psikolojik mutsuzluk yeme sebebi değil. Bazen gözden kaçırılan bir beslenme yetersizliği de kadının mutsuz hissetmesine neden olabiliyor.

    Oysa hem sağlıklı beslenmek hem de mutlu olmak mümkün. Besinlerin modumuz üzerinde ciddi etkileri olduğu uzun zamandır bilinen bir gerçek. Eğer doğru besinleri doğru zamanlarda tüketirsek, kilo almadan da mutlu olabiliriz.

    SADECE PROTEİN YEMEK SİNİRLİ YAPAR!

    Modumuzu ve iyi hissetmemizi ciddi anlamda etkileyen sebeplerden biri; günlük aldığımız kalorinin proteinden karşılanan kısmıdır. Eğer sadece proteinli besinler tüketiyor ve gün içerisinde hiç karbonhidrat almıyorsak daha mutsuz ve sinirli hissetmemiz mümkün. Bu durumda akşam bir anda soluğu buzdolabının önünde almakla veya eve tatlı siparişi vermekle sonuçlanabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, sadece proteinle beslenen kişilerin daha mutsuz ve sinirli olduklarını ortaya koymuştur.

    ÖĞRENİLMİŞ İŞTAHIMIZ, MUTLULUK DÜZEYİNİ ETKİLEYEBİLİR!

    Sevdiğimiz besinlerin bizi daha fazla mutlu ettiğini bilmek için bilimsel bir araştırmaya gerek yok. Ancak, sadece sevdiğimiz besinleri yemek değil, koklamakta mutlu hissetmeye yetiyor. Örneğin kahve veya çikolata bu konu için en belirgin örnekler. Yemek yemenin psikolojik etkileri yadsınamaz. Kişilerin mutsuz hissettiklerinde, daha önceden yediklerinde mutlu hissettikleri besinlere yöneldiği araştırmalarca belirlenmiş durumda. Bu nedenle insanın bu konuda kendisini tanıması ve izlemesi de önem kazanıyor.

    VİTAMİN VE MİNERAL DÜZEYLERİ MUTSUZ HİSSETMENİN NEDENİ OLABİLİR!

    Kötü bir olay karşısında mutsuzluk süremizi ve depresyon düzeyimizi belirleyen faktörlerin başında beslenme geliyor. Yetersiz beslenme sonucu ortaya çıkabilecek vitamin ve mineral yetersizlikleri; olaylar karşısındaki tolerasyonumuzu etkileyebiliyor ve buna bağlı olarak daha mutsuz hissedebiliyoruz. Ayrıca birçok vitamin ve mineral yetersizliği tatlı ihtiyacını ciddi anlamda arttırabiliyor.

    Türk kadınları için bunların başında demir minerali geliyor. Ülkemizde demir yetersizliği kadınlar arasında çok sık gözlenen bir durum. Demir yetersizliği kişinin sürekli tatlıya ihtiyaç duymasına yol açıyor. Aynı zamanda daha mutsuz, halsiz ve depresif hissetmemize yol açıyor. Bu nedenle uzun süren depresyonlarda demir ile ilgili kan tahlillerinin yaptırılması ve gerekliyse doktor kontrolünde demir yetersizliği tedavisi yapılması gerekiyor. Demir mineralinin en zengin kaynakları; kırmızı et, tavuk, balık, sakatatlar. Bazı sebzeler ve kurubaklagiller de demir minerali içerse de, bu besinlerin içinde bulunan demirin vücutta kullanılma oranları daha düşük.

    Yine B grubu vitaminlerinden biri olan tiaminin yetersizliği de, kişiyi depresif hissettiriyor. 1999 yılında yapılan bir araştırmada, tiamin yetersizliği olanlarda kendine güven probleminin daha yaygın olduğu gözlenmiş. Tiamin vitamininden zengin besin kaynakları; tahıllar. Patates, maya ve yumurta da tiamin içeriyor.

    OMEGA-3 MUTLU HİSSETMENİZE YARDIMCI!

    Omega-3 yağ asitleri sadece kalp sağlığımızı korumuyor. Aynı zamanda kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Yapılan bilimsel çalışmalarda, omega-3’ün yetersiz tüketiminin; depresyona ve anksiyeteye neden olduğu saptanmıştır.

    Yaşam tarzımızın değişmesi ile günlük aldığımız yağ oranının büyük bir kısmı omega-6’dan gelmektedir. Ancak sağlığımız için önemli olan omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin dengeli alınmasıdır.

    Eğer haftada en az 2 gün balık tüketmiyor; beslenmenizde fındık, badem gibi kuruyemişlere ve semizotuna yer vermiyorsanız, daha mutsuz hissetmeniz olası.

    MUTSUZ KADINI MUTLU HİSSETTİRECEK 5 SAĞLIK ÖNERİSİ

    Karbonhidratsız gününüz geçmesin…

    Günlük beslenme düzeninizde karbonhidrat kaynakları olan; tam tahıllı ekmekler, makarna, bulgur, meyve, kuru meyve gibi besinler mutlaka yer almalı. Eğer 3 saatte bir azar azar karbonhidrat tüketirseniz, mutluluk hormonu olan seratonini daha rahat salgılayacaksınız.

    Bir tabak ıspanak veya yeşil sebze tüketin…

    Folik asitin yetersiz tüketiminin depresyona yol açabileceği bilinmektedir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler iyi folik asit kaynağıdır. Düzenli tüketmeye özen gösterin.

    Selenyuma yer açın…

    Selenyum yetersizliğinin de mutsuzluk ve depresyonla ilişkili olduğu biliniyor. Selenyumun en zengin besin kaynakları; et, tavuk, balıklar, mantar, soğan, sarımsak ve tam tahıllardır.

    Seratonini sadece çikolata salgılatmaz…

    Egzersiz yapmakta, seratonin salgısını başlatır. Hem egzersiz mutsuz döneminizde almış olduğunuz kiloları vermenize de destek olacak.
    Düzenli uyuyun… Günde 5 saatten az uyuyanların iştahlarının daha fazla açık olduğu ve 8 saat uyuyanlara göre ortalama günde 300 kalori fazla aldıkları biliniyor. Düzenli uyku, sadece kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlamaz, aynı zamanda iştahınızı kontrol etmenizi kolaylaştırır.

    Diyetisyen ve Yaşam Koçu
    Gizem ŞEBER

  • Türk Mutfağı Zayıflatıyor mu?

    Türk Mutfağı Zayıflatıyor mu?

    ABD Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harry Preuss, kilo ile mücadele eden insanlara günde 10 bin adım atmalarını önerdi.

    Antalya’da düzenlenen Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresine katılan ABD Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harry Preuss, obezitenin dünyada her geçen gün önemi artan bir sorun haline geldiğini, önlem alınmadığı takdirde gelecekte büyük sorunlara neden olabileceğini belirtti.
    ,
    İnsanların yağdan uzak durarak kendileri için doğru bir şey yaptıklarına inandıklarını ama sadece bunu yapmanın doğru bir karar olmadığını vurgulayan Preuss, “İnsanlar yağdan uzak durdukları zaman karbonhidrata ve şekere yönelebiliyor. Yağdan uzak durmak ancak karbonhidrat ile şekere yönelmek yanlış bir tutum” dedi.

    Preuss, “Önemli olan ne kadar kilo değil, ne kadar yağ kaybettiğinizdir. Kilo kaybederken kas kütlenizi kaybediyorsanız, bu anlamlı değildir” diye konuştu.

    Prof. Dr. Preuss, kilo ile mücadele eden insanların az yemek yemeleri, lifli gıdalar tüketmeleri ve egzersiz yapmaları gerektiğini söyledi. Sporun her yaş grubunda yapılması gerektiğini vurgulayan Preuss, kendisinin günde 17 bin adım yürüdüğünü kaydetti. Üzerinde pedometre taşıdığını anlatan Preuss, “Gün içinde hiç egzersiz yapamazsam yürüyorum. Günde 17 bin adım atmaya çalışıyorum. Bazen üniversitede oturarak çalışmam gerektiğinde 17 bin adımı tamamlamak için bahçeye çıkıp yürüyorum. Kilo ile mücadele eden insanlara günde en az 10 bin adım, yani 8 kilometre civarında adım atmalarını öneriyorum. Bunu yaşam tarzı haline getirmeleri gerekiyor” diye konuştu.

    Preuss, Amerika’da obezite sorunu bulunan oldukça fazla insan olduğunu, Türkiye’de ise yoğun obezite sorunu görmediğini belirterek, “Türkiye’de insanlar yemeklerin yanında mezelerden, salatalardan, yani lifli yiyeceklerden de tüketiyor. Bu açıdan baktığımızda dengeli beslenme konusunda Türk mutfağının yararlı olduğunu söyleyebilirim” dedi.

  • İnceltme garantili tok tutan diyet

    İnceltme garantili tok tutan diyet

    Prof. Dr. Ziya Mocan, kilo vermek isteyenlerin imdadına yetişti. ‘İnceltme’ garantili tok tutan öğünlerin formülünü verdi…

    Kilo, günümüzde sağlığı tehdit eden en önemli sorunların başına yerleşti. Küçük çocuklar bile obezitenin pençesine düştü. Kulaktan duyma diyet programları ise kilo artışına davetiye çıkarttı. “Zayıflaması imkansız” denilen hastalara kilo vermesiyle ünlenen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan ise “incelme” garantili formüller verdi. “Bir tost ile de doyulabilir, bir tancere fasulyeyle de” diyen Mocan, “Kilolarımla başım dertte” diyenler için tok tutan öğün seçenekleri sundu. İşte Mocan’ın tavsiyeleri:

    2 BİN KALORİLİK 1 GÜN
    SABAH: Çay veya kahve (şekersiz), 1 su bardağı süt (200 ml), 2 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık, domates, iki ince dilim ekmek (kepekli)
     KUŞLUK: 8 adet diyet bisküvi, 1 porsiyon meyve
     ÖĞLE: 100 gram tavuk (ızgara veya haşlanmış), 1 kase yoğurt (kaymaksız, 200 gr), salata (yağsız)
     İKİNDİ: 4 adet grisini, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (30 gr)
    AKŞAM: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 6 yemek kaşığı makarna.
    GECE: 3 porsiyon meyve.

    GÜNDE 2 BİN KALORİ YETER
    Günde ortalama kalori ihtiyacımız 2 bin kalori civarıdır. Bu ihtiyaç, yaptığımız işe göre artabilir. Günde 100 kalori gibi çok az miktarlarda ihtiyaç fazlası alacağımız kalori bize yılda 5 kilo aldırır. Bir günde fazladan alacağımız 100 kalori, 6 küp şeker veya 2 dilim ekmeğe eşdeğerdir. Bir başka hesapla yüzde 0.3 oranında fazla enerji (kalori) almak 30 yılda 9 kilo aldırır.

    MEYVE SEVENLER
    SABAH: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 ince dilim salam, salatalık, domates 2 ince dilim ekmek (kepekli), 1 su bardağı süt
     ÖĞLE: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 porsiyon meyve, 2 ince dilim ekmek (kepekli)
     İKİNDİ: 1 adet tost (yağsız), çay (şekersiz)
    AKŞAM: 100 gram kırmızı et (ızgara veya haşlanmış), 1 kase yoğurt (kaymaksız 200 gram), salata (yağsız), 6 yemek kaşığı makarna
    GECE: 4 porsiyon meyve

    ALTERNATİF ARAYANLAR İÇİN…
    SABAH: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 kibrit kutusu dil peyniri, salatalık, domates, iki ince dilim ekmek (kepekli)
     KUŞLUK: 4 adet diyet bisküvi, 1 su bardağı süt (200 ml)
     ÖĞLE: 100 gram tavuk (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 2 küçük haşlanmış patates
     İKİNDİ: 4 adet grisini, 1 adet karper peynir.
     AKŞAM: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 8 yemek kaşığı makarna.

  • Göbek eriten diyet listesi

    Göbek eriten diyet listesi

    Göbek eritmek tüm kadınlar için çok zor bir uğraştır.Uğraştır diyorum çünkü cidden başlı başına apayrı bir diyet programı ve egzersiz programları olması uygulanması gerekiyor bunun için.Biz kadınların büyük sıkıntılarından biri olan göbek eritmek için işte size harika bir diyet listesi kızlar;

    Yalnız küçük bir hatırlatmada bulunmak istiyorum sizlere bayanlar unutmayın önce bir uzmana gitmeli ve gerekli olan sağlık tetkiklerinizi yaptırın herhangi bir sağlık sorununuz yok ise diyet yapabilirsiniz.

    İşte Göbek eritmeye yardımcı olan diyet listemiz;

    Kahvaltı: 4 adet kayısı ve bir adet şeftali

    Ara öğün: 3 adet diyet bisküvi

    Öğle: Izgara tavuk ya da balık yanında bol bol yeşillikli salata

    Ara Öğün (Saat 3 civarı): 4 adet badem

    Ara Öğün (Saat 5 civarı): 1 Adet şeftali

    Akşam: Ispanak Yemeği, 3 dilim tam buğday ekmeği

    Gece: Ilık su içine sıkılmış yarım limon bu su içilecek sonra 4 adet badem 4 adet fındık içi

    Haftanın günlerini çift ve tek olarak ayırın ve tek günlerinde bunları tüketin

    Sabah kalktığınızda: 1 bardak ılık su ve içine yarım limon sıkılacak. Tatlandırıcı olarak bal kullanabilirsiniz ancak çok olmasın. Sabahları spor olarak: Yarım saat kadar tempolu yürüyüş yapabilirsiniz mesela işe yürüyerek gidebilirsiniz.

    Mekik Hareketi Yapmayı Unutmayın

    Sabahları mekik hareketi çekmek özellikle karın bölgenizdeki kasları çalıştıracağından dolayı karın bölgenizde ki yağların erimesine oldukça faydası vardır.Bel kaslarınızı çalıştırmak için Mekik Hareketi

    Yerden bir şey alır gibi yaparak belinizi bükmeden yere doğru eğiliniz bunu ortalama 20 kere yapınız.

  • Çiğ badem ile kilo verme…

    Çiğ badem ile kilo verme…

    diyet yapan iki grup belirleyen araştırmacılar 10 hafta boyunca ilk gruba düşük kalorili diyet ve ara öğünde belli bir miktar badem verdi. Badem verilen grubun kilosunda yüzde 18’lik azalma görülürken, badem yemeyen diğer grubun kilosundaki düşüş yüzde 11 oldu. Ayrıca ilk grubun bel çevresinde görülen yüzde 14’lük azalma, diğer grupta yüzde 9’da kaldı.

    KANSERDEN KORUYOR 

    Bu verilerin ardından bademin diyet reçetelerine eklediğini anlatan Beslenme Uzmanı Dr. Ayça Kaya şu bilgileri verdi:

    “Uzun yıllardır yağlı tohumlar dediğimiz bir grup yiyecek olan ceviz, badem, fındık, çekirdek, fıstık gibi yiyeceklerin içerdikleri kaliteli yağ asitleri sayesinde kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu olduklarını biliyorduk. Ancak bu yiyecekler yağlı oldukları kalori değerleri de yüksek olduğu için kilo aldırır endişesi ile hastalarımıza pek önermiyorduk. Şimdi ise belli bir sayıda da olsa verebiliyoruz.”

    Bademde çinko, demir, kalsiyum, potasyum, E vitamini gibi mineraller ve vitaminler bulunuyor. Ayrıca içerdiği ‘amigdalin’ maddesi kanserden koruyor. Bununla birlikte Ko-enzim Q10 ve Omega-3 seviyesi çok yüksek olduğu için tavsiye ediliyor. Bu enzim ve yağ asidi kalp damar hastalıklarından koruyor ve yaşlanmayı geciktiriyor. Bademi düzenli tüketmek kötü kolesterol olan LDL’yi yüzde 6 ila yüzde 15 oranında da düşürüyor.

    Dr. Ayça Kaya, bademin kaliteli protein içermesi ve sağlıklı yağlardan zengin olması sayesinde tok tuttuğunu vurgulayarak bademin avantajlarını şöyle sıralıyor: “Lif oranı yüksek olduğu için bağırsak hareketlerini artırıyor. Kolaylıkla her yere taşınıp tüketilebiliyor.”

    Çiğ ve tuzsuz olanını tercih edin, bir defada 15 taneden çok yemeyin 

    – Çiğ,kavrulmamış ve tuzsuz olanını satın alın.

    – Mümkünse kabuklu ve kabuğu kolay kırılabilir olandan tercih edin.

    – Bir defada 15 taneden fazla yemeyin. İşyerinizde ve çantanızda 15’lik küçük paketler şeklinde de bulundurabilirsiniz.

    – Ara öğünlerde özellikle tercih edin. Az yağlı süt ve ayranla birlikte mükemmel bir ikili oluşturuyor.

    – Meyveleri bademle birlikte yediğinizde glisemik endeksi düşürmüş olursunuz bu da daha tok kalmanızı sağlar.

    – Yiyecek bir şey bulamadığınızda da 50 tane bademi bir öğün olarak da tüketebilirsiniz.

  • Düz bir karın hayal değil

    Düz bir karın hayal değil

    Her kadın, doğumdan sonra eski kilosuna ve vücut görünümüne kavuşmayı diler. Fakat ne yazık ki, özellikle hamilelik döneminde görülen karın sarkmaları, bu hayalin önünde bir engel olarak durur. Buna rağmen hamilelik öncesinde ve sonrasında alınacak birkaç önlemle düzgün bir karna sahip olmanız mümkün! Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Uz. Dr. Dilek Aytekin, karın sarkmalarına karşı alınabilecek önlemleri sizin için anlatıyor.

    Kilo Kontrolü sağlayın
    Hamile kalmadan önce ideal kilonuzda olmaya gayret edin. İdeal kilo tespitinizde Beden Kitle İndeksi’nden (BKİ) yararlanabilirsiniz. Normal bir BKİ’ye sahipseniz, hamilelikte 11,5–16 kg arasında kilo almanızı idealdir.

    Beslenmenize dikkat edin
    Hamile bir kadının, normal bir kadına göre günde fazladan 300 kaloriye ihtiyacı vardır. Bu da yaklaşık yüzde 15’lik bir artış, yani günlük 2300 kaloriye denk gelir. Fakat önemli olan, fazla miktarda yemek ve kilo almak değil, gerekli gıdaları dengeli ve yeterli miktarda almaktır.

    Egzersiz yapın
    Hamilelikte yaptığınız egzersizler, kontrollü kilo almayı sağlamasının yanı sıra, dolaşım sisteminizin daha iyi çalışmasına da katkıda bulunur. Düzenli egzersiz, doğum sonrasında da hızla toparlanmanızı sağlar ve aldığınız kiloları daha kolay vermenize yardımcı olur.

    Doğru Rejimi Uygulayın
    Doğum sonrasında, tıpkı hamileliğinizde olduğu gibi bebeğinizin ihtiyaçları ve vücudunuzun forma girmesi bir dengede tutulmalı, bu yönde beslenme rejimlerini uygulayabilirsiniz.

  • Kilolar yatağa girmesin

    Kilolar yatağa girmesin

    Yatakta mutlu olmak için her ne kadar manken gibi bir vücuda sahip olmak şart olmasa da özellikle göbek bölgesinden alınan kilolar cinsel yaşamı olumsuz etkileyebiliyor.

    Günümüzde fast food tarzı yanlış beslenme, 30 yaşından sonra kolay kilo verememe ya da hamilelik sırasında alınan kiloların verilememesi nedeniyle göbek çevresinde inatçı yağlanmalar görülebiliyor. Kadınlarda hamilelik esnasında karın kaslarının gevşemesi ya da yırtılması, erkeklerde de doğuştan gevşek olması nedeniyle karında fıtıklaşma cilt altı yağı yanında daha göbekli bir görünüme yol açabiliyor. Bu yağlanma ise sadece gündelik hayatı değil çiftlerin ilişkilerini de etkiliyor.

    Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serkan Dinar , “Evli çiftlerde kadında ya da erkekte aşırı sarkmış, genital bölgeyi örten göbek, cinsel yaşamda da sıkıntılara yol açabiliyor. Karın germe isteği ile başvuran hastalarda sıklıkla cinsel yaşamla ilgili sıkıntılar dile getiriliyor. Karın germe ameliyatı geçiren hastalarda ise ameliyat sonrası cinsel yaşam konusunda mutlu olma oranı oldukça yüksek oluyor” diyor.

    Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serkan Dinar, “Karın germe ameliyatı sezaryen çizgisi denilen göbekten 8-10 cm aşağıdaki alandan kesi ile yapılıyor. Karın cildi kas üstünden sıyrılarak fazla yağ cilt gerilerek atılıyor. Göbek deliği tekrar oluşturuluyor ve karın kaslarında da gevşeyen fıtıklaşan bölgeler onarılıyor. Karın kasları tekrar gergin hale getiriliyor ve iz iç çamaşırı içinde kaldığı için belli olmuyor.

    Kadınlar sezaryen izine alışkın olduğundan fazla sıkıntı yaşamayabiliyor. Erkekler iz konusuna daha yabancı olsa da iç çamaşırı içinde kaldığında bu operasyon tercih ediliyor. Özellikle de karın germe sonrasında mutlu bir yaşam ameliyatı daha da cazip hale getiriyor” diyor.

    Erkekler de mağdur

    Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serkan Dinar, kadınlar kadar erkeklerin de karın bölgesindeki yağlanmadan mağdur olduğunu belirtiyor ve “Kadınlarda karın bölgesinde yağlanma kıyafetten, denize girerken seçilecek mayo ya da bikiniye kadar her türlü seçimi etkiliyor. Aynı şekilde toplum içinde utanma duygusuna da neden olabiliyor. Kadın ve erkek arasındaki cinsel ilişkide ise yine unutulmamalıdır ki; erkekler de en az kadınlar kadar bu durumdan şikayetçi oluyor. Erkeklerde genital bölgede aşırı yağlanma cinsel organda yanıltıcı kısalık algısı yaratabiliyor ve cinsel performans düşüklüğüne yol açabiliyor” diyor.

    Karın germe ameliyatı ile daha atletik ve gergin bir vücuda sahip olmak bazen evliliklerde kurtarıcı olabiliyor. Bu ameliyat genel anestezi altında yapılıyor ve ortalama 2 ile 4 saat sürüyor. Ameliyat sonrası 1 gece hastanede kalmak gerekiyor. Pansumanlar ise üçüncü gün açılıyor. Günlük hayata ve işe dönüş için 1 hafta dinlenmek yeterli oluyor.

  • Acil durumlar için kurtarıcı program

    Acil durumlar için kurtarıcı program

    Tam diyete başlamıştınız ve kilolar birer birer gidiyordu ki araya tatil, seyahat ya da davetler girdi, yemeklerin ölçüsü biraz kaçtı. Paniğe kapılmayın; yılbaşına kadar formunuza kavuşmak için bugünden itibaren düzenli ve sağlıklı beslenmeye başlayın.

    Yaz tatili ardından bayram derken kaçamaklar özgür ruhumuza çok iyi geldi, peki ya bedenimize? İtiraf edelim, her şeyi biraz fazla kaçırdık ve tatil dönüşü tartıda gördüğümüz rakamı aşağıya çekmek için ne yapmamız gerektiği konusunda panik içindeyiz. Önümüz kış olduğu için biraz daha hassas davranıp kilo verirken bağışıklık sistemimizi de korumamız gerektiği bir gerçek… Özel Sculpture Polikliniği’nden Uzman Diyetisyen Burcu İnce tam da bayram dönüşü çaresizlik hissedenler ve hem sağlıklı hem etkili kilo vermek isteyenler için bir “kurtarıcı program” hazırladı.

    Acil durum programlarına  kısa süreli detokslarla başlanmasını önerdiğini belirten Dyt. Burcu İnce, “Bayram tatili gibi dönemlerde hızla alınan kiloların yanı sıra özellikle bu mevsimde ödem ve şişkinlik de olduğu için ödem giderici bir program takip etmek, bunun için de ödem atıcı yiyeceklere öncelik vermek gerekiyor” diyor.

    Ödemin hücreler arası sıvıda normalden fazla miktarda kan plazması toplanması anlamına geldiğini belirten Dyt. İnce, kalp, damar ve böbrek hastalıklarının bir belirtisi olabileceği gibi bazı alerjik durumlarda da meydana geldiğini söylüyor. Doku arası bölmelerde veya vücut boşluklarında sıvı birikimine neden olan ödem şikayeti sık tekrarladığında mutlaka bir doktor kontrolünden geçmek gerekiyor. Ödemin farklı tipleri ve altında yatan hastalığa göre oluştuğu farklı yerler oluyor. Tedavisinde ise öncelik hastalığı meydana getiren etkenleri ortadan kaldırmak oluyor. Hastalıklara bağlı olmayan sebeplere dayalı ödem ise genelde sabah daha sık görülüyor. Özellikle mevsim geçişlerinde, sık ayakta kalındığında ve adet dönemlerinde ödem şikayetleri artıyor.

    Her hafta farklı mönü

    Uzman Diyetisyen Burcu İnce, diyet programlarına yaklaşımını şöyle anlatıyor: “Diyet yapan kişilerin sürekli aynı gıdaları tüketmek istemediklerini biliyoruz. Bu nedenle her hafta farklı mönüler vermeye dikkat ediyorum ve ‘ayrım diyetleri’ uyguluyorum. Yani kişinin beslenmesinden bir hafta mayayı çıkarıyorum, diğer hafta mayayı geri koyup süt grubunu çıkartıyorum. O sırada maya grubunu küçük küçük ilavelerle ekliyorum. Aynı şekilde bir hafta boyunca buğday grubunu yani glüteni de çıkarıyorum. Böylece vücudun verdiği tepkiyi görüyorum. Bu grupları çıkarmayı, vücutta şişkinlik yapan ve vücudun intolerans gösterdiği gıdalar oldukları için tercih ediyorum. Mayayı çıkarttığım dönem kişi kilo veriyorsa anlıyoruz ki bu gıda o kişiye şişkinlik yapıyor.” Kan gruplarına da dikkat ettiğini belirten Dyt. İnce, bunun sadece ana kan grubuna göre kolay bir ayrım olmadığını, kan gruplarının kökenlerine inerek yapıldığının altını çiziyor.

    Soğuk havaya yenilmeyin

    Kış aylarında artan soğuklar da vücutta olumsuz etkilere neden oluyor. Bazal metabolizmanın değiştiği kış aylarında vücut ısısı düşüyor ve normal ısı düzeyine ulaşılması için fazladan enerjiye ihtiyaç duyuluyor. Kış mevsiminde havaların soğuması ile birlikte beslenme şeklimizde de değişiklikler oluyor. Bu aylarda genellikle yağlı ve şekerli besinlere eğilimin arttığını belirten Dyt. Burcu İnce, “Soğuk havalarda çok yemenin yanı sıra evden ya da çalışılan mekanlardan dışarı pek fazla çıkılmıyor, bu da hareketsizliğe neden oluyor, alınan kaloriler kullanılamıyor. Genellikle yaz aylarında dikkat edilmeye başlanan kilo kontrolü, kış aylarında yerini ihmalkarlığa bırakıyor. Birçok insan, kalın giysiler içerisinde kilolarını daha rahat saklayabileceklerini düşünerek, sağlıklı beslenme alışkanlıklarından uzaklaşıyor. Kış aylarında gecelerin uzun olması ve atıştırmalıkların sayısının artması da alınan gıdaların kiloya dönüşmesine neden olan bir diğer etken” diyor.

    Yemeğe çorba ile başlayın

    Dyt. Burcu İnce, kışın fazla kilo almamak için ilk olarak tok tutucu çorba ve lifli gıdaların tercih edilmesini öneriyor. Sürekli atıştırmanın önüne geçecek kepek, yulaf, çavdar, kuru fasulye, nohut, meyve ve sebze gibi lifli gıdalar da midede su çekip şiştiği için yeme isteğini azaltıyor.

    Üç ana değil, beş ara öğün

    Gün içinde üç ana öğün yerine beş ara öğünle beslenilmesini öneren Dyt. İnce, böyle beslenmenin hem daha uzun süre tok kalmayı sağlayacağını hem de midenin yorulmasını önleyeceğini söylüyor. Çok yorulmayan midenin kapasitesi düşüyor, bunun sonucunda metabolizma daha hızlı çalışarak, alınan gıdaların daha kolay sindirilmesi sağlanıyor.

    Antioksidan alımını artırın

    “Kış aylarında vücut direncini artırmak ve vücuda yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyve çeşitlerinden yararlanın” diyen Dyt. İnce, şöyle devam ediyor: “Savunma sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitaminleri gibi antioksidan yönünden zengin havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan kivi, portakal, mandalina, elma, greyfurt gibi meyvelerin tüketimini de artırın.”

    Balık balık balık…

    Kış aylarında mahrum kalınan güneş ışınları, vücudun D Vitamini gereksiniminin karşılanamamasına neden oluyor. Kemik ve diş sağlığı açısından önemli olan D Vitamini, sadece güneş ışınlarıyla deri tarafından üretiliyor ve besinlerde fazla bulunmuyor. Bunun için güneşli günlerden faydalanmak gerekiyor. D Vitamini’nin yanı sıra balık, beyin fonksiyonlarının gelişimi için gerekli çoklu doymamış yağ asitleri (Omega-3), kalsiyum, fosfor, selenyum ve iyot mineralleri ile E vitamini için de iyi bir kaynak oluyor. Balığın haftada iki-üç kez tüketilmesi öneriliyor.

    Sofrada en fazla 20 dakika

    Beyin, yemeğe başlandıktan yaklaşık 20 dakika sonra tokluk merkezini uyarıyor. Bu yüzden gıdaları yavaş ve iyi çiğneyerek yemek yeme süresini uzatmak hem fazla gıda alımını engelliyor, hem de alınan gıdaların daha kolay sindirilmesini sağlıyor. Dyt. İnce, tabağındaki yemekle oynayanların genelde daha zayıf olduğunu da hatırlatıyor.

    Ödem atıcı besinler

    Maydanoz: A, C, K vitaminleri ve demirin yanı sıra potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum ve folik asit yönünden de zengin. İçeriğinde bulunan yüksek klorofil ile kan akışını artırarak daha fazla oksijenlenme sağlıyor. Toksinlerin vücuttan atılmasına, böbreklerin, karaciğerin ve idrar yollarının temizlenmesine yardım ediyor. Sindirim enzimlerini uyararak sindirimi kolaylaştırıyor, sıvı atımına yardımcı oluyor.

    Karahindiba: İdrar söktürücü olarak böbrek fonksiyonlarını destekliyor. Aynı zamanda potasyum emilimine yardım ediyor. Bu özelliği ile halsizlik şikayeti yaratmadan vücuttan fazla sıvı atımını sağlıyor.

    Taze üzüm: Ürik asit gibi atık ürünlerin dışarı atılmasına, karaciğer ve böbreklerin temizliğine destek oluyor.

    Kızılcık: Üre ve ürik asit gibi toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor. İdrarı sulandırarak idrarın pH değerini düzenlemede, böbrek fonksiyonlarını korumada fayda sağlıyor.

    Kuşkonmaz: Folik asit, A, C ve K vitaminleri bakımından zengin olan kuşkonmaz aynı zamanda iyi bir lif kaynağı… Kalın bağırsaktaki yararlı bakteri oluşumunu destekleyen bir tür karbonhidrat da içeren kuşkonmaz, böbrekleri uyararak vücutta bulunan atıkların uzaklaştırılmasında etkili oluyor, idrar söktürüyor.

    Isırgan otu: Toksinlerin dışarı atılmasını, böbreklerin düzenli çalışmasını sağlıyor.

    Kereviz: Protein, fosfor, demir, potasyum, A, C, E vitaminleri ve kalsiyum içeriyor. İdrar söktürücü, idrar yollarını ve kanı temizleme özelliği bulunuyor.

    Zencefil: Zencefil kökü böbrek detoksu için etkili oluyor.

    Domates: Karoten ve likopenden zengin bir besin. Domates tüketmek, prostat kanseri riskini azaltıyor.

    Greyfurt: Greyfurt suyu kalsiyum oksalatın neden olduğu böbrek taşı oluşumunu engelliyor.

    Yulaf: Bünyesinde silika adı verilen, idrar söktürücü doğal bir madde bulunuyor.

    Rezene: İdrar söktürücü, gaz giderici özellikler taşıyor.

    Ananas: Bromelin içerdiği için metabolizmayı hızlandırıyor ve böylece ödemin atılmasına yardımcı oluyor.

    Plato dönemleri sabır şart

    Sabit bir kiloya takılmanın bazen bir ay kadar sürebildiğini söyleyen Dyt. İnce, bu döneme plato dönem denildiğini söylüyor. Bu dönem aşıldığında ise vücudun eski kilo verme formuna döndüğünü söylüyor ve ekliyor: “Takılma döneminde motivasyon, bireyin diyete ve diyetisyene olan inancı çok önemli. Çoğu insan bu dönemde, ‘Az yiyorum yine de veremiyorum’ diyerek pes edebiliyor. Kesinlikle böyle bir şey yok; insanlar anormal bir sağlık problemleri yoksa istedikleri kiloya inebilir.” İnilecek kilonun sağlıklı limitler içinde tutulmasına dikkat ettiklerini ve bireyin kendini mutlu hissedeceği kiloyu hedeflediklerini belirten Dyt. İnce, “Haftada yarım-bir kilo arası vermeyi normal kabul ediyoruz, bu rakam bazı kişilerde iki kiloya kadar çıkabiliyor” diyor.

    Yasaklar ve şımarmalar

    Diyet boyunca tatlı grubunu, şerbetli tatlıları, cipsleri, kuruyemişleri ve gece yenilen meyveleri çıkarttığını ancak sonraki hafta ödül olarak kişinin olmazsa olmazını küçük porsiyonlar olarak ilave ettiğini, bu küçük şımartmalarla diyete adaptasyonun arttığını söylüyor.

    Yaptığı işi beslenme eğitimi olarak tanımlayan Dyt. İnce şunları söylüyor: “Amacımız bireyi zayıflatırken ona nasıl daha sağlıklı besleneceğini öğretmek… Bu da bireye özgü bir eğitim. Her vücudun kuralı birbirinden farklı olduğu için öğreneceği bilgiler de farklı oluyor. Bir kişi için çok sağlıklı olan bir gıda bir diğerine yaramayabiliyor ve vücudun tepki göstermesine neden oluyor.”

    Kurtarıcı diyet programı

    3 günlük detoks programı

    Aç karnına: Bir büyük bardak ılık su + 1 tatlı kaşığı organik elma sirkesi

    Sabah: Bir tam yumurta + 2 yemek kaşığı tuzsuz lor peyniri + domates, salatalık, nane, roka, maydanoz, dereotu, biber

    Öğle: Doyana kadar ödem atıcı çorba

    Ara: Bir bardak diyet kefir (çörek otu ve keten tohumu yağı eklenmiş)

    İlk iki akşam: İki adet enginar (bakla ve dereotu ile pişirilmiş)

    Son akşam: Somon ızgara + kuşkonmaz

    Not: İki litre su içine 10 tatlı kaşığı organik elma sirkesi ilave edin. Ve gün boyunca bu suyu tüketin. Günde 3 bardak beyaz çay tüketin.

    Günlük ivme programı

    Sabah:

    Bir tam yumurta + iki adet yumurta akı ile hazırlanmış omlet + yeşillik

    Öğle:

    200 g fırında kızartılmış balık veya tavuk ya da hindi (göğüs eti) + roka salatası

    Ara:

    240 ml diyet kefir ve 115 g böğürtlen veya yaban mersini (blender’dan geçirilmiş)

    Akşam:

    Süper salata

    Not: Her gün 30 dakika tempolu yürüyüş yapın. Günde iki litre su için.

    Egzersize ara vermek yok

    Hangisi ne kadar kalori yakıyor?

    Hızlı yürüme (30 dakika ve haftada 2-3 kez yapılırsa) 180 kcal

    Yüzme (30 dakika ve haftada 3-4 kez yapılırsa) 240 kcal

    Dans (30-45 dakika ve haftada 2-3 kez yapılırsa) 75-150 kcal

    Aerobik (30-45 dakika ve haftada 2-3 kez yapılırsa) 240-480 kcal

    Esneme (15 dakika ve haftada 3-5 kez yapılırsa) 140 kcal

    Tarifler

    Ödem atıcı çorba

    l 1 orta boy kereviz ve sapları

    l 1/2 demet maydanoz

    l 1 orta boy havuç

    l 3-4 adet kuşkonmaz

    l 1 orta boy kırmızı soğan

    l 4-5 adet sarımsak

    l 1 yemek kaşığı rezene

    l 1 tatlı kaşığı kimyon

    l Limon, pul biber, karabiber

    Tüm malzemeleri doğrayıp 3 bardak su ile pişirin, limon, pul biber, karabiber ile tatlandırarak için.

    Süper salata

    l Marul

    l Salatalık

    l Soğan

    l Domates

    l Buharda pişirilmiş brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar

    l 50 g lor peyniri

    l 2 çorba kaşığı keten tohumu yağı

    l 60 ml balzamik sirke

    Tüm malzemeleri doğrayıp karıştırın, keten tohumu yağı ve sirke ekleyip yiyin.

    Formsanté Dergisi 

  • Kilo aldırmayan abur cubur

    Kilo aldırmayan abur cubur

    Peki nedir bu kilo aldırmayan abur cuburlar?

    1- Kuru üzüm + leblebi karışımı: 1’ er çay bardağı karıştırıp çantamıza koyabileceğimiz bu karışım bir şeyler atıştırmak istediğimizde keyifli ve besin değeri yüksek tatminkâr bir abur cubur olacaktır.

    2- Fındık + kuru üzüm karışımı: Fındığın kilo vermeye katkısı tartışılmaz, kuru üzüm ile beraber yersek, demir ve flavonoidlerden zengin bir karışım elde ederek metabolizmamızın hızına katkıda bulunmuş oluruz.

    3- Ceviz: omega- 3 zengini ceviz, tok tutmasının yanında metabolizmamızı hızlandırıp yağ yakmayı kolaylaştırır. Ve ayrıca zinde, enerjik olmamızı sağlar, algı düzeyimizi arttırır. Aralarda 1 avuç cevizi 1 adet elma veya taze her hangi bir meyve ile beraber tüketmek daha hızlı kilo vermemizi sağlar.

    4- Peynir+ ekmek + maydanoz ile sandviç: Peynir+ ekmek ikilisi birde yeşillik ve çiğ sebzeyle karıştırılırsa metabolizmamızı hızlandırmak da ve kilo vermemizi kolaylaştırmakta rakip tanımaz.

    5- Yoğurt + maydanoz karışımı: Yoğurttaki kalsiyum yağ yakmayı tetiklediği gibi aynı zamanda ödemi azaltıp, dolaşımımızı açarak kilo vermemizi kolaylaştırır. Gece yatmadan yoğurda maydanoz karıştırarak yersek, yavaşlayan metabolizmamızı açar kilo vermeye ivme kazandırmış oluruz.

    6- Yoğurt + yulaf ezmesi + ceviz: Yulaf ezmesinin içerdiği lifin yapısı farklı olup sindirim sistemini farklı düzeyde çalıştırır. Böylece sindirim sisteminde olan problemleri aşmamızı kolaylaştırır. Ceviz ve yoğurt ile yulaf ezmesi metabolizmamızın maksimum düzeyde çalışması için en iyi anahtardır.

    7- Meyveli probiyotik yoğurt: Pratik ve eğlenceli bir abur cubur olan meyveli yoğurtların probiyotik lif içerenlerini tercih etmeliyiz. Böylece bağışıklık sistemimizi de güçlendirmiş oluruz.

    8- Ayran: En sağlıklı içecek. Serinletecek soğuk bir içecek içmek istediğimizde gazlı ve şekerli içeceklerle kıyaslanamayacak değerde bir içecek. Soda + ayran olarak tüketmek çok yoğun terlediğiniz çok su kaybettiğiniz dönemlerin tamamlayıcısı.

    9- Süt: Sade su gibi içmek yerine imkan olduğunda sıcak içmek daha kalıcı bir tokluk sağlar. Neskafe, Türk kahvesi veya kakaoyla karıştırmak da lezzetini çeşitlendirdiği gibi yapısında bulunan kafeinden dolayı metabolizmamızı bir miktar hızlandırır.

    10- Süt + bitter çikolata: Çikolata mutlu eden ve metabolizmamızı hızlandırabilen keyifli bir abur cubur. Sütle birlikte ölçülü miktarda çikolata tüketmek kilo verme hızını oldukça yükseltiyor.

    Bu sağlıklı abur cuburları kilo almadan yemek için; sabah öğlen akşam ana öğünlerimizi sağlam tüketmeliyiz. Öğünlerimiz; karbonhidrat, protein, yağ açısından dengeli, vitamin ve mineraller yönünden yeterli düzeyde olmalı. Bunu sağlamak için de ana öğünler; 1. Grup et grubu, 2. Grup ekmek grubu, 3. Grup süt yoğurt grubu, 4. Grup sebze- meyve grubu yiyeceklerin hepsini içermeli.

  • Kilo kontrolü için çip geliştirildi

    Kilo kontrolü için çip geliştirildi

    İsviçreli bilim insanları, kilo kontrolü sağlayan ve obezite hastasının koluna yerleştirilen bir bilgisayar çipi geliştirdi.

    Kandaki yağ oranını kontrol eden çipin, yağ oranı belirli seviyeye ulaşınca tokluk hissi veren hormon salgılayarak, kilolu kişilerin fazla yemesinin önüne geçeceği bildirildi.

    Fareler üzerinde yapılan araştırmada olumlu sonuçlar alan bilim insanları, demir para büyüklüğündeki çipi 5-10 yıl içerisinde piyasaya süreceklerini açıkladı.

    Çipin piyasaya çıkması ile birlikte diyet haplarının ortadan kalkacağı iddia edildi.