Etiket: kilo

  • Diyete Ara Vermek Daha Fazla Kilo Aldırıyor!

    Diyete Ara Vermek Daha Fazla Kilo Aldırıyor!

    Fazla kilolarından kurtulmak için diyet yapan birçok kişi bazen bu durumun diyete etkisinin olmayacağı düşüncesiyle diyetini bozuyor. Oysa uzmanlar bu durumun kilo vermekten çok kilo alma nedeni olduğu uyarısında bulunuyor…

    Özel Konya Farabi Hastanesi beslenme ve diyet uzmanı Hilal Acar, diyete ara verip tekrar başlamanın zayıflamak yerine daha çok kilo alınmasına sebep olacağını vurguluyor.

    Acar’a göre, zayıflamak için yapılan yanlışların telafisi zahmetli bir süreci kapsadığı gibi psikolojik olarak da kişileri yıpratıyor. Diyete ara vererek hızla verilen kiloları aynı hızla geri almak yerine kilo vermeyi uzun bir sürece yaymak daha sağlıklı ve kalıcı bir yöntem.

    Kısa sürede kilo kaybı sağlayan sağlıksız zayıflama yöntemlerine aldanmamak gerektiğini belirten Hilal Acar “Uygulanan zayıflama diyetleriyle vücudumuzda yağ kaybının yanında kas kayıpları da gerçekleşir.

    Bu da metabolizma hızımızın yavaşlamasına neden olur. Yavaşlayan metabolizma hızıyla birlikte diyeti bıraktığımızda vücut hızlı bir şekilde yağ depolamaya başlar ve ani kilo artışları olur.

    Vücudumuzdaki kilo alıp verme döngüsü hem metabolizmamızı hem de psikolojimizi olumsuz etkileyecektir.” diyor. Fazla kilolardan kurtulmak için ne şok diyetlere, ne zayıflama haplarına ne de aşırı egzersizlere ihtiyaç olduğunu ifade eden Hilal Acar şunları tavsiye ediyor:

    Diyete başlarken kararlı olun. Amacınız sadece kilo vermek olmamalı. Hızlı verilen kiloların hızla geri alındığını aklınızdan çıkarmayın. Bu yüzden haftada 1 kilodan daha fazla kilo kaybetmeye çalışmayın.

    Sağlıklı kiloyu korumak, kilo vermekten daha önemlidir. Anlık yeme isteklerine “dur” diyerek yaşam tarzınızda ve beslenme alışkanlıklarınızda yavaş ve kalıcı değişiklikler yapmak, sağlıklı kilonun korunması için gereklidir.”

    Kilo Kontrolü İçin Öneriler

    Az ve sık beslenin. Günde en az 5 öğün yemek tüketin. Düzenli egzersiz yapın. Tek çeşit beslenme düzeni yerine gün içerisinde 4 besin grubundan (tahıl, sebze-meyve, et, süt) almaya özen gösterin

    Bol su içmek metabolizma hızını arttırır. Bu nedenle günde 10-12 bardak su için. Sebze-meyveler ve kuru baklagiller gibi posalı besinler metabolizma hızını arttırır, aynı zamanda tokluk hissi verir. Açlık duygusunu yenmek için gün içerisinde mutlaka tüketilmeli.

    Bir öğünde fazla miktarda kaçırdıysanız diğer öğün hafif şeyler yiyerek telafi edin. Yemekleri sağlıklı yöntemlerle (haşlama, ızgara, fırında pişirme vb.) pişirin. Kızartma ve kavurmalardan uzak durun.

    Kadınlar Alışverişte Ortalama 385 Kalori Yakıyor

    İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar alışveriş yaparken 385 kalori yakıyor ve haftada ortalama 2,5 saatlerini bu iş için harcıyor. Debenhams mağazaları tarafından yaptırılan ve 2 bin deneğin katıldığı araştırmaya göre, alışverişte yılda toplam 250 kilometreye yakın yol kat eden kadınların çoğu alışveriş gününün sonunda kendilerini spor salonunda egzersiz yapmaktan daha yorgun hissettiklerini belirtiyor.

    Kadınların alışveriş sırasında ortalama 4,7 km yol kat etmelerine ve mağazaları taramak için haftada 2,5 saat harcamalarına karşın, erkekler ortalama 2,4 km yol kat ediyor ve haftada 50 dakika sarf ediyor.

    Kadınlar alışveriş sırasında doktorların tavsiye ettiği günlük 10 bin adımın 7 bin 305 adımlık kısmını yürümüş oluyor. Haftada iki kez alışveriş yapan kadınların, ayda 2 kiloya yakın kilo kaybetmelerini sağlayacak kadar egzersiz yapmış gibi olacakları hesaplanıyor.

    Araştırmacılar, 3 saatlik bir alışverişin 495 kalorilik bir hamburgeri, iki saatlik alışverişin de 283 kalorilik kremalı bir kahveyi yakabileceğini hesaplıyor.

  • Muz Kilo Aldırmaz Sirke ve Limon Yağ Yakmaz

    Muz Kilo Aldırmaz Sirke ve Limon Yağ Yakmaz

    Her insan hayatının belirli kısmında kilo vermek için rejime giriyor. Ama toplum içinde yer etmiş bazı yanlış bilgiler kilo vermeyi daha da zorlaştırıyor…

    Araştırmalar gösteriyor ki dünya üzerinde 15-60 yaş arasında kilo verme eğilimi içinde bulunma oranı yüzde 80′in üzerinde. Bu rakam Türkiye’de biraz düşük olsa da fazla kilolar ve bunlardan kurtulma yöntemleri çok farklı değil. Uzmanlar kilo vermeyi öncelikli olarak diyetisyen eşliğinde tavsiye ederken sadece rejimi değil sporu da öneriyor. Toplum içinde kalıplaşmış bazı klişeler ise doğru bilinen yanlışlar olarak kilo verme işini daha da zorlaştırıyor. 
    İşte doğru bilinen 10 diyet yanlışı…

    Mısır ekmeği, buğday ekmeğinden daha kalorili değildir. 
    Eşit yendiği miktarda ikisinin de kalorisi aynıdır. Sadece beyaz undan yapılan ekmekler, kepekli un ya da tam buğday ekmeklerine göre kilo aldırıcıdır.
    Muz çok kalorili bir meyve olarak bilinir ve diyetlerde pek rağbet görmez. 
    Oysa bir küçük elmayla bir küçük muzun kalorisi eşittir. Ölçüsüne dikkat etmek şartıyla tüm meyveler yenebilir.
    Aç karnına limon suyu veya sirke içerek yağ yakılmaz. 
    Limonun zayıflatıcı etkisi olduğuna dair bilimsel bir gerçeklik yoktur.
    Diyet bisküvi ve krakerlerin de kalorisi vardır. 
    Bir dilim ekmek yerine üç dilim diyet bisküvi yemek aynı şeydir. Diyet yiyecekler de kilo aldırır.
    Kilo vermek için içilen zayıflama çayları, vücutta su kaybına neden olur. 
    Kilo vermek vücuttan yağ kaybıyla mümkün olur. Ama zayıflama çayları bu etkiyi oluşturmaktan uzaktır.
    Maden suyu da soda gibi kilo vermeye yardımcıdır. 
    Ama zayıflatmaz.
    Akşam saat 6 veya 7′den sonra yemek sizi şişmanlatmaz. 
    Hangi saatte yediğiniz değil hangi saatte yattığınız ve yedikten sonra hangi fiziksel aktivite yaptığınız da önemlidir. Yatmadan üç saat önce yemeği kesin.
    Kilo verirken hiç yağ tüketmemek yanlıştır. 
    A. D, E ve K vitaminleri yağda erir. Yağ tüketmezseniz bu vitaminlerin eksikliğini çekersiniz.
    Sadece protein tüketerek hızla zayıflamak doğru değildir. 
    Protein, metabolizmayı hızlandırır ama kas dokusunu eksiltir ve su kaybına neden olur. Diyet sonrasında verilen kilolar aynı hızla alınır.
    Kuru meyveler, taze meyveye oranla daha çok kalori içerir. 
    Şeker oranları da taze meyveye göre daha yüksektir. Taze meyveye göre daha az tüketilmelidir.

  • ‘Diyete hazır mısın’ testi

    ‘Diyete hazır mısın’ testi

    Diyet testi … Diyet testi nasıl yapılır ? Diyete başlamadan önce hazır olup olmadığınızı, sizin için doğru zaman olup olmadığını bu testle bulun… Gerçekten Kilo Vermeye Hazır mısınız?

    Güzel bir görünüm, istediğimiz her şeyi giyebilme, başkaları tarafından beğenilme ve kendinizi aynada görünce beğenmeme… Kilo vermek için sanıyorum birçok neden sıralayabilirsiniz kendiniz için. Ancak her defasında pazartesi olur diyete başlanır ve hafta ortasına gelmeden vazgeçilir.

    Ya da hikayeyi farklı bir açıdan değerlendirirsek daha gerçekçi olabilir. Kilolarınızdan sıkılıyor, ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Çevrenizdeki herkes kilo vermenizin gerektiğini devamlı size belli ediyor ve siz bu durumu bilerek tepkisel davranış olarak daha fazla yemeyle kendinize ceza veriyorsunuz. İşte tam o sırada yakın arkadaşınızı uzun aradan sonra gördüğünüzde gözlerinize inanamıyorsunuz. İncelmiş, fazla kilolarından eser yok. Hemen ne yaptığını, nasıl bir yöntemle kilo verdiğini öğreniyorsunuz…

    Kiloyu kontrol edebilmek önemli

    Vücudunuzda birkaç kilo fazla taşımak, sürekli kilo alıp vermekten daha az zararlı olabilir. Kilo kontrol etmek gibi uzun süreci kapsayan durumlarda sürekli kilo alıp verme döngüsü işinizi daha da zorlaştıracaktır. Sürekli kilo alıp verme bazal metabolizma hızının yavaşlamasına, yeme bozukluklarına ve daha az özgüvene neden olabilir. Biliyoruz ki sürekli kilo alıp verme döngüsü kalp hastalığı gibi sağlık problemleri olan kişilerde olumsuz sonuçlar yaratmaktadır.

    Bunun dışında kaybedilen kiloların yeniden alınması her şeyden önce moral bozukluğuna, başarısızlık duygusuna zemin hazırlamaktadır. Unutmayın kaybedilen kiloların yeniden alınması hızlı kilo verdiren diyetlere, uygulanması zor aletlere, inanılması güç olan yöntemlere meyil oluşturur. Fiziksel aktivite olmadan her diyetle birkaç kilo kaybedebilirsiniz, yağlarınız ile birlikte kaslarınızı da kaybedersiniz. Kısa sürede kilo vermeyi amaçlayanlar her zaman daha fazla kilo alarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir.

    Durun bir dakika ilk önce kilo vermeye hazır mısınız? Önce onu değerlendirmenizde fayda var. Davranışlarınız başarıya ulaşmada etkili olabilir. Diyete başlamadan önce bu testi uygulayarak davranışlarınızda herhangi bir değişikliğe gereksiniminiz olup olmadığını öğrenebilir, ya da şu an için diyeti gerçekten yapıp yapamayacağınız hakkında bir fikir sahibi olabilirsiniz.

    Her soruya ‘doğru’ veya ‘yanlış’ olarak cevaplayın. Yanıtlarınızın nasıl olması gerektiği değil, sizin ne düşündüğünüzü yansıtması testten galip çıkmamızı sağlar.

    ‘Diyete hazır mısın’ testi

    1. Yeme alışkanlığım ve fiziksel aktivite durumum hakkında çok düşündüm. Neleri değiştirebileceğimi çok iyi biliyorum.

    2. Yeme ve fiziksel aktivite durumumda geçici değil, kalıcı değişiklikler yapmam gerektiğini biliyorum.

    3. Çok fazla kilo verirsem kendimi ancak başarılı hissedebilirim.

    4. Yavaş ve uzun vadede kilo verirsem daha iyi olacağını biliyorum.

    5. Gerçekten kendim istediğim için kilo vermeyi istiyorum. Başkası için değil.

    6. Kilo vermek yaşantımdaki diğer sorunları da giderebilecek.

    7. Normal fiziksel aktivitemi arttırmayı çok istiyorum.

    8. ‘Hata’ yapmaz isem başarılı bir şekilde kilo verebilirim.

    9. Beslenme ve fiziksel aktivite planımı organize etmek için her hafta çaba göstermek, zamana uymak için verdiğim sözü tutmak istiyorum.

    10. Kilo vermeye başladıktan sonra kilom uzun süre sabit kalırsa ya da veremezsem, hedefime ulaşmada yardımcı olan motivasyonumu kaybediyorum.

    11. Şu anda yaşamım stresli olsa bile bir kilo verme programına başlamak istiyorum.

    Değerlendirme

    1, 2, 4, 5, 7 ve 9. sorulara verdiğiniz yanıtlara bakın. Eğer doğru yanıtını vermiş iseniz ‘1’ puan, yanlış yanıtı vermiş iseniz ‘0’ puan verin. 3, 6, 8, 10 ve 11. sorularda doğru yanıtına ‘0’ puan, yanlış yanıtına ‘1’ puan vererek değerlendirin. Sonra puanlarınızı toplayın.

    Tabi ki sadece puan vererek değerlendireceğiniz bu test sizin kilo vermeye hazır olup olmadığınızı belirleyemez. Fakat toplam puanınız ne kadar çok yüksekse başarınızda o kadar yüksek olacaktır.

    8 veya üzerinde puan: Şu an muhtemelen kilo vermek için çok önemli sebepleriniz var. Ve başarmanız için gerekli adımları çok iyi biliyorsunuz. Hemen kilolarınızdan kurtulmak için doğru yolları aramaya başlayabilirsiniz.

    5 ile 7 puan: Kilo verme sebeplerinizi ve takip edeceğiniz yöntemleri tekrar gözden geçirmekte fayda var. Sorulara tam puan verinceye kadar kendinizi hazırlayın.

    4 puan ve altı: Şu an kilo vermek için uygun vakit olmayabilir. Başlangıçta başarılı olabilir, ancak hedeflerinize ulaşmada gerekli ilerlemeyi sürdüremeyebilirsiniz. Nedenlerinizi ve davranışlarınızı yeniden gözden geçirin. Uygun zamanı bulduğunuzda yeniden sorulara yanıtlarınıza göre harekete geçiniz.

    Diyet ve sağlıklı beslenme için tıklayın !

    Diyetisyen Selahattin Dönmez’ in makalesinden derlenmiştir.

  • Pazartesi Diyetleri

    Pazartesi Diyetleri

    Her gün yeni bir diyet adı duyan, her Pazartesi sabahı bu diyeti uygulamaya başlayan; ancak Salı günü geldiğinde daha fazla dayanamayanlardan mısınız? Sizin için zayıflamak bir mucize mi? O zaman bu yazıyı okumanızda fayda var…

    Mucize zayıflama yöntemleri olarak merak uyandıran ama kişiye zarardan başka bir şey vermeyen yöntemleri Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Karacanoğlu’yla konuştuk…

    Mucize zayıflama diye bir şey yoktur. Eğer bir ürün sizi hızlı ve emeksiz şekilde zayıflatacağını iddia ediyorsa;

    Olabileceklerden daha fazlasını mı öneriyor,

    Kilo verdikten sonra nasıl korunacağınızdan bahsediyor mu,

    Sizin diyabet ya da tansiyon hastası olduğunuzu göz önüne alıyor mu, mutlaka sorgulayın.

    OTURDUĞUNUZ YERDEN KİLO VEREMEZSİNİZ
    Zayıflama hapları ancak ideal ağırlığının yüzde 20 ve daha fazlasına sahip kişilere, sıkı sağlık kontrolleri ile ilaç verilebilir.

    Bunun dışında bir doktora danışmadan ilaç almayın. Kilo vermek için yaşamınızı gözden geçirin.

    Yemek yeme tercihleriniz, alışkanlıklarınızı göz önünde bulundurarak beslenme programı yapın; ama bu
    programı yaparken fiziksel aktiviteyi de eklemeyi unutmayın.

    ADIL HEDEFİNİZ FİZİKSEL OLARAK ZAYIFLAMAK OLSUN
    Bunun için;

    Etkin bir kilo verme ve verilen kiloyu korumak için sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı olarak benimseyin.

    Öğün planlamanızı bir diyetisyen kontrolünde yaptırın.

    Kilo kaybı için gerçekçi hedefler belirleyin.

    Hedefiniz haftada 1-2 kilo vermeyi geçmesin.

    Hayatınızdan kafeini çıkarın; yerine suyu koyun.

    Kadınsanız haftada en az 1200 kcal, erkek iseniz en az 1500 kcal tüketin.

    Fiziksel aktiviteyi hayatınıza sokun. Günlük en az 30-60 dakikalık egzersizler yapın.

    Dolaşımınızı hızlandıran, masaj yapan cihazlardan da yararlanın.

    Psikolojik destek alın.

    Kilo verdikçe bedeninizde sarkmalar oluşmasını engellemek için hafif ağırlık çalışmaları, pilates

    yapın.

    DİYET YAPARKEN DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLARI YAPMAYIN
    Yanlış: Zeytinyağı kilo yapmaz.

    Doğru: Zeytinyağı doymamış yağ oranı yüksek bir yağdır ancak; tüm yağların kalorisi eşittir. Kullanırken

    aşırıya kaçmayın.

    Yanlış: Akşam 18:00’den sonra yenilen yemek zararlıdır.

    Doğru: Gece veya gündüz değil tüm gün içerisinde aldığınız kalori önemlidir. Yani gece aç dursanız da

    gündüz fazla kaçırdıklarınız sizi yine de yağlandırabilir. Bazıları ‘Saat 18.00 oldu bir şey yememeliyim’ der

    ama gece çok büyük bir açlıkla uyanıp çok fazla şey yerler.

    Yanlış: Salata kilo aldırmaz.

    Doğru: Eğer bu salatayı evde yiyor ve yağını kararında koyuyorsanız! Bir restoranda çok doğru bir tercih

    yaptığınızı düşünüp yediğiniz salata size bir hamburgerin kalorisinden bile daha fazla kalori aldırabilir.

    Çünkü dışarıdaki salataların yağı ve sosu, kalorisini çok yükseltir.

    Yanlış: Sınırsız meyve yiyebilirsiniz.

    Doğru: Meyve sınırsız yenemeyecek kadar kalorilidir.

    Yanlış: Balık çok faydalı, çok yenmeli.

    Doğru: Balık kırmızı et kadar kolesterol ve kalori içerir. Dolayısı ile porsiyon kontrolünü balık yerken bile

    yapın.

    HT

  • Kilo vermek için ne yapmalıyım ?

    Kilo vermek için ne yapmalıyım ?

    Kilo vermek için her şeyi yapıyor ancak kilo veremiyor musunuz? Bir yerlerde yanlış yaptığınızı mı düşünüyorsunuz? Kilo veremiyorum ne yapmalıyım? Yemediğim halde kilo veremiyorum, diyet yapıyorum ama kilo veremiyorum gibi soruları kendinize soruyor musunuz? Neden kilo veremiyorum diyorsanız aşağıda yer alan maddeleri dikkatlice okuyun…

    Kilo veremiyorum ne yapmalıyım?

    Sonu gelmeyen diyetler, haftalar aylar boyunca yenilen kötü yemekler, salata ve meyve ile zayıflamaya çalışmak sizi de yormadı mı? Diyet yapıyorum ama kilo veremiyorum mu diyorsunuz? Yalnız değilsiniz. Günümüzde birçok kişinin ortak şikayetleri arasında yemediğim halde kilo veremiyorum, diyet yapıyorum ama kilo veremiyorum gibi sorunlar ön sıralarda yer alır. Eğer, sizde bu gibi şikayetler yaşıyorsanız aşağıda yer alan önerileri uygulayabilir ya da eksik yanlarınızı tamamlayabilirsiniz.

    Diyet yapıyorum ama kilo veremiyorum

    Kilo vermede başarılı olmak için yaşam şeklinizi baştan sona değiştirmeniz, uzun vadeli düşünmeniz gerekebilir. Kısa bir süre için aç kalarak zayıflamayı, diyet yapmak olarak algılayanlar büyük bir yanılgı içerisindeler. Sağlıklı ve dengeli beslenme programı ile uzun vadede zayıflamak ve fazlalıklarınızdan kurtulmak mümkün.

    Uzmanlar ortalama günlük 1300-1500 kalorinin alınmasını gerektiğini söylerken, bunun altında alınan kalorinin sürekli açlık hissi yaratacağına dikkat çekiyor. Bu nedenle aldığınız ve verdiğiniz kalorinin dengeli olması, hem aç kalmamanız hem de zayıflamanız açısından önemlidir.

    Yemediğim halde kilo veremiyorum

    Diyetinizi eksiksiz olarak uyguladığınıza inanıyorsunuz. Ancak kilo veremiyor musunuz? O halde tükettikleriniz konusunda kendinizi aldattığınız bazı noktalar var. Örneğin çayın yanında tükettiğiniz iki küçük bisküvi ya da atıştırmalık birkaç fıstık tanesi aklınızdan çıkmış olabilir. Evet, birkaç taneden ne olacak dediğinizi duyar gibiyiz. Birkaç taneden aldığınız kalori ya da bunların birikmesi kilo vermenizi zorlaştırabilir.

    Kilo verememekten şikayetçiyseniz bir beslenme günlüğü oluşturmayı deneyin.

    Neden kilo veremiyorum?

    Neden kilo veremiyorum sorusunu öncelikle kendinize sormanız ve daha sonra aşağıda yer alan maddeleri dikkatlice uygulamanız gerekmektedir.

    * Gerçekten zayıflamak istiyor musunuz?

    * Diyetisyenlerden yardım alıyor musunuz?

    * Diyetinizi harfiyen uyguluyor musunuz?

    * Spor faaliyetlerine katılıyor musunuz?

    * Öğün atlıyor musunuz?

    * Zayıflamak için yeterince sağlıklı mısınız?

    Yukarıda yer alan sorulara vereceğiniz cevaplar sizin diyet konusunda hangi noktada olduğunuzu belirlemeye yetecektir. Olumsuz olanları yeniden gözden geçirip baştan başlamaya ne dersiniz?

  • Diyet Önerileri

    Diyet Önerileri

    Diyet tavsiyeleri Diyet Öneriler kilo verme önerileri diyet tavsiyeleri … Neler kilo aldırır, neler kilo vermeye ve zayıflamaya yardımcı olur? Ünlü Diyetisyen Selahattin Dönmez açıklıyor…

    Deneyimler kilo vermek için mücadele eden bireylerin hep hüsranla diyetlerini sonlandırdığı ve koruma başarılarının da gün geçtikçe azaldığını göstermektedir. Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez bu başarısızlığın temel nedenini “kötü besin yoktur, kötü beslenme vardır” ilkesinden uzak hızlı kilo verdiren hatalı popüler diyetlerin uygulanmasına ve kilo yönetimi ile ilgili bilgi kirliliğinden kaynaklandığını belirtmektedir.

    1. Su içersem zayıflarım?
    Doğrusu: Su sağlıklı beslenmenin bir parçasıdır. Sodyum, flor, potasyum, kalsiyum ve klor minerallerini sağlar, vücutta oluşan toksik maddelerin uzaklaşması için gereklidir.

    Kaliteli kilo vermede vücudun ihtiyacı olan kalori, karbonhidrat, protein, vitamin ve diğer bazı mineralleri içermediği için tek başına zayıflamada etkisi yoktur.

    Önerimiz: Sadece sağlığın devamı için günde 2 Lt su içmek yeterlidir.

    2. Ana öğünlerden birini atlarsam kolay kilo veririm!
    Doğrusu: Sağlıklı kilo vermenin en doğru yolu sabah, öğle ve akşam öğünlerinin iştahı kontrol altına alıp, sık acıkmayı önlediği yönündedir. Çalışmalar öğün atlayan bireylerde kısa süreli kilo vermenin daha sonra hızla yeniden kilonun alınması ile sonuçlandığını göstermektedir.

    Önerimiz: Çeşitli besinlerden oluşan küçük porsiyonlu 3 ana öğün ve en az 1 veya 2 ara öğünle sağlıklı kilo verilebilir. Bireylerin hipoglisemileri varsa öğün miktarları arttırılır.

    3. Az uyursam o kadar hızlı kilo veririm!
    Doğrusu: Uyku süresi kısaldıkça toksik çevreye maruz kalma uzamakta, psikolojik stres artmakta, inaktif yaşama adaptasyon oluşmaktadır. Az uyuyan bireylerin daha fazla yemeğe yöneldikleri görülmektedir.

    Önerimiz: Bedenen ve ruhen iyi olmak için en az 5 saat, en fazla 8 saat uyumak gerekir. Uygun zaman aralığında uyumak gece yemek yeme sendromunu önlemektedir.

    4. Sigarayı bırakırsam hızlı kilo alırım.
    Doğrusu: Çalışmalarda sigara içerisinde bulunan nikotinin metabolizmayı çok az arttırdığı ve bırakıldığında da hızlı kilo alımına neden olmadığı yönündedir.

    Kilo alımı metabolizmadaki ufak değişiklik değil, yerine konulan yiyeceğin türü ve miktarıdır. Amerikan Diyetisyenler Derneği sigarayı bırakan bireylerin sadece yılda 2 kg aldıklarını belirtmiştir.

    Önerimiz: Sigarayı bırakan bireyler sigara yerine şekersiz sakız çiğner ve haftalık 150 dakikalık fiziksel aktivite yaparlarsa kilo almazlar.

    5. Saat 19:00’dan sonra bir şey yersem şişmanlarım!
    Doğrusu: Sağlıklı kilo vermek için temel kural yemeğin ne zaman yenildiği değil, gün içerisinde ne kadar yenildiği ve ne kadar fiziksel aktivite yapıldığıdır. Çalışmalar öğünlerde miktarlar açlık durumuna göre ayarlandığında bireylerin akşam 19.00’dan sonra yemek yediklerinde yağlanmadıklarını, daha kolay kilo verdiklerini göstermektedir.

    Önerimiz: Yemek yeme saati yerine günün ilk öğünü olan kahvaltı olacak şekilde başlayarak öğünler arasında en az 3-5 saat boşluk bırakmak gerekir. Böylece en son öğünün ne zaman yendiğinin önemi kalmamaktadır.

    6. Kalorisi düşük olan kepekli ürünlerle kolay kilo veririm!
    Doğrusu: Kepekli ürünler normal ürünlere göre daha az kalori içermez. Kepek, diyet lifi içeriğini arttırarak kalp damar hastalığı ve bazı kanser türleri gibi kronik hastalıklardan korunmada önemlidir. Kilo vermek için sebze ve meyvelerden yeterince diyet lifi alınabilmektedir.

    Önerimiz: Kilo verecek kişinin sağlık profiline göre kepekli ürünlerin miktarı ayarlanmalıdır. Kilo verirken anemisi olan bireye daha fazla kepekli ürün vermek olumsuz sağlık sorununa neden olabilmektedir.

    7. Meyve yemekten 2 saat sonra yenilmelidir.

    Doğrusu: Meyveler içerdikleri biyoaktif bileşenler nedeni ile beslenmemizin vazgeçilmez parçasıdır. Bu biyoaktif bileşenler öğünle beraber yenildiklerinde vücudun antioksidan kapasitelerinin artmasına neden olmaktadır. Öğünle yenilen meyveler daha çok tokluk sağlayarak kolay kilo vermeye yardımcı olurlar.

    Önerimiz: Meyveler günün her zamanı en az 2 ile 4 porsiyon arasında yenilebilir. Meyveleri öğünle yemek vitamin ve minerallerin vücutta yararlığını arttırır.

    8. Aç iken fiziksel aktivite yaparsam daha çok yağ yakarım!
    Doğrusu: Fiziksel aktivite yapmak metabolizmanın hızlanması için önemlidir. Fiziksel aktivite ile yağ yakımı artar, kas yoğunluğu korunur veya arttırılır. Bu fiziksel aktivitenin şekli, süresi ve sıklığı ile değişir.

    Ancak sabah aç karnına yapılan fiziksel aktivite ile yağlar yanarken maksimum düzeyde kas yıkımı oluşmaktadır.

    Önerimiz: Mutlaka fiziksel aktivite öncesinde karbonhidrat ve protein içeren 200–300 kalorilik bir öğün yenip en az 1 saat sonra aktivitenin yapılmasıdır. 1 su bardağı süt ve 1 muz veya 1 avuç badem ile 1 su bardağı süt içmek çok önemlidir.

    9. Sabah aç karnına limon veya greyfurt suyu içersem yağ yakarım!
    Doğrusu: Hiçbir besin yağ yakamaz. Bazı besinler içerdikleri kafeinden dolayı kısa süreli etkisi ile metabolizmayı arttırarak vücuda alınan kalorinin enerji olarak kullanılmasına yardımcı olur. Ancak asitli besinlerin böyle bir etkisi asla bulunmamaktadır.

    Önerimiz: Bu içecekleri içerek mide asidini arttırıp daha çok acıkma yerine, salatalara limon sıkmak, meyve olarak ara öğünlerde greyfurt yemek sağlıklı beslenme adına kabul edilebilir olmaktadır.

    10. Zayıflamak ve toksinlerden arınmak için detoks diyeti yapmak zorundayım!
    Doğrusu: Vücudumuzda doğal işleyen detoksifikasyon mekanizmaları bulunmaktadır. Hayvansal proteinleri yasaklayan detoks diyetlerinin sağlıklı olduğunu düşünmek olanaksızdır. Bu diyetler vücutta keton cisimcikleri denilen zararlı maddelerin vücutta sentezlenmesine, mide bulantısı, halsizlik, baş dönmesi ve sinirliliğe neden olmaktadır. Detoks diyetlerine bağlı kısa süreli ve fazla kilo kaybı yağ kitlesinden çok kas kitlesi olmaktadır.

    Önerimiz: Sağlıklı beslenme zaten vücudun detoksifikasyon yapan enzimlerini aktive eden bir yoldur, kısa süreli bu uygulamalar ile sağlığımızı tehlikeye atmamak en doğrusudur.

    11. Medyada yer alan beslenme bilgilerinin son derece güvenli olduğuna inanıyorum!
    Doğrusu: Medya sağlıklı beslenme bilgisinin yayılmasında en önemli etkin kaynaktır. Bu nedenle vereceğimiz bilgilerin güvenilir kaynaklarını her zaman doğru kanallardan sağlamak gerekmektedir.

    Önerimiz: Konuların uzmanları ile kanıta dayalı bilgilerin topluma anlaşılır olarak verilmesi en doğru yoldur.

    12. Kilo verirken 3 beyaza yer yoktur!
    Doğrusu: Sağlıklı beslenmede çeşitlilik ve ölçü en önemli faktördür. Şeker, un ve tuzun dengeli bir beslenme programı içerisinde her zaman yeri vardır. Tehlikeli olan bu üçlünün varlığı değil yenilen miktarıdır.

    Önerimiz: Şeker olarak bal, pekmez, fındık veya çikolata ezmesi; tadına bakmadan eklenen tuzu azaltıp günde 5 gramı geçmeyecek kadar kullanmak ve tam buğday unu ile ekmekleri, pastaları yapmak yeterlidir.

    13. Light ürünlerin kalorisi yoktur ve istenildiği kadar yenilebilir!
    Doğrusu: Light ürün demek kalorisi sıfıra yakın değil normal ürüne göre kalorisi azaltılmış anlamına gelmektedir. Bu nedenle serbest yeme özgürlüğü bulunmamaktadır. Sürekli light ürün yiyerek kilolarını vermiş ve korumuş bireylerin olduğunu gösteren bir bilimsel veri de bulunmamaktadır. Aksine çalışmalar light ürün bağımlılığı olanlarda yo-yo sendromunun daha fazla görüldüğünü belirtmektedir.

    Önerimiz: Light ürünün anlamı her besin için ayrıdır. Bu nedenle sağlıklı beslenmede doğal ürünleri kullanmak doğru yoldur.

    14. Sağlıklı beslenmede kırmızı ete yer yoktur!
    Doğrusu: Tavuk, balıkta olduğu gibi ılımlı miktarda yenilen kırmızı etin sağlık üzerine olumsuz etkisi olduğunu, diyetten çıkarılması gerektiğini gösteren bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Kırmızı et, diğer etlerin içeriklerine benzer oranda kolesterol içermekte olup, haftada en az 2 kere tüketildiğinde de kolesterol üzerine etkisi olumsuz olmamaktadır.

    Önerimiz: Yağı görünmeyecek kadar az olan kırmızı et, kaliteli kilo vermek için gereklidir. İçerdiği konjuge linoleik asit (CLA) sayesinde vücudun yağ kitlesini azaltıp, B 12, çinko ve demir içeriği ile de hastalıklara karşı koruyucudur.

    15. Maydanoz suyu zayıflamak için idealdir!
    Doğrusu: Maydanoz C vitamini yönünden zengin, idrar söktürücü etkisi olan bir sebzedir. Bu nedenle maydanozun yarattığı geçici kilo kaybı vücut yağ kütlesinden değil su miktarındandır.

    Önerimiz: Maydanozu kilo vermek için değil, salatalara değişik renkte sebzeler olarak koymak vitamin ve antioksidan açısından destek sağlamak için en doğru yoldur.

    16. Hangi yöntemle olursa olsun verilen kilolar geri alınır!
    Doğrusu: Kilo verecek bireyler hızlı kilo verir, kendilerine uygun kilo verme yöntemi ile kilo vermezler ve davranış değişikliği geliştirmezlerse kilo alımı kolay olabilmektedir.

    Önerimiz: Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandıran diyetler ile bireyler kilolarını yıllarca koruyabilmektedir. Kilo verdikten sonra, 6. ay, 1. ve 2. yıl kilo alımı için riskli dönemlerdir. Bunun için düzenli takip gerekmektedir. Şişmanlığın tedavisi yaşam boyudur.

    17. Lahana metabolizmayı hızlandırarak zayıflatır!
    Doğrusu: Lahana, pırasa, brokoli gibi kükürtlü sebzeler kanser önleyici ve vücuttaki zararlı maddelerin atımını sağladıkları için sağlıklı beslenmenin parçasıdır. Bu besinlerin metabolizmayı hızlandırmak gibi spesifik bir özelliği bulunmamaktadır.

    Önerimiz: Lahana diyetlerinde diyetin içeriğindeki lahananın değil, diyetin kalorisinin düşük olduğundan dolayı kilo verildiği unutulmamalıdır. Bu nedenle değişik renkte tüm sebzeleri beslenmede bulundurmak az yediğimiz müddetçe kilo kaybı ile sonuçlanacaktır.

    18. Protein diyetleri zayıflamak için kolay bir yoldur. 
    Doğrusu: Kısa sürede kilo verdiren yüksek proteinli diyetler uzun süreçte uygulanması zor ve kan kolesterol-ürik asit seviyelerini arttırıp, insülin direncine neden olmaktadır. Uzun süre uygulayıp hayat tarzı haline getirmiş bir kişiyi bile bulmak zordur. Yüksek protein diyeti uygulayan bireylerde görülen en sık sorun diyeti devam ettiremeyip sık şeker krizlerine grip yüksek miktarda tatlı yedikleridir.

    Önerimiz: Kısa sürede kilo verip daha fazlasını almamak için karbonhidrat, protein ve yağı dengeli beslenmek yeterlidir.

    19. Zayıflama ilaçları ile hızlı kilo veririm!
    Doğrusu: Şişmanlık bir hastalıktır ancak her şişman birey için ilaç kullanmak doğru değildir. Zayıflama ilaçlarını şişmanlığa bağlı ciddi hastalıkları olan bireyler doktor kontrolünde kullanmalıdır. Zayıflama ilaçları bu bireylerde bile bırakıldığında yeniden kilo alma riski ile karşı karşıyadır.

    Önerimiz: Zayıflama ilaçlarını gelişi güzel eczanelerden almamalı, oluşacak sağlık sorunlarını önemsemeli ve doktorun uygunluk kriterleri gösterdiği bireylerde bile diyet ile beraber belirli bir süre kullanılmalıdır.

    20. Elma sirkesi içersem yağlarımı eritirim!
    Doğrusu: Çalışmalar, elma sirkesinin içerisinde bulunan asit sayesinde; içildiğinde yemek borusunu tahriş edebileceği, midede asidi arttırarak açlığı uyaracağı ve reflü gibi ciddi olan sağlık sorununu tetikleyebileceği bildirmektedir.

    Önerimiz: Sirke salatalara tat vermek için kullanılmalıdır. Zayıflamak için değil.

  • Bitkilerle Zayıflamak Mümkün mü?

    Bitkilerle Zayıflamak Mümkün mü?

    Fazla kilolarınızdan kurtulmak mı istiyorsunuz? O halde onlarla vedalaşın.

    Hem de en doğal yöntemlerle, yani bitkilerle zayıflama zamanı. Bitkisel diyet sağlığınıza zarar vermeyecek en iyi diyet şeklidir.

    Zayıflama yöntemleri arasında en çok başvurulan ve en güvenli kaynak bitkilerdir. Hangi bitki çeşidini, hangi miktarda, ne şekilde tüketeceğinizi bilirseniz sağlık ve yaşam için de tehlike arz eden şişmanlığa son verebilirsiniz.

    Bir başka açıdan, her türlü hapın kullanım sonrasında meydana gelen ürkütücü vakalar da, insanları bu seçeneklere yöneltti. Pek çok kronik hastalıklar ve rahatsızlıklarda, “tamamlayıcı tıp” olarak olanak sunulan bitkiler, kiloda da gerçek bir azalma sağlıyor. En önemlisi, sonrasında da verilen kilolar geri dönmüyor. Öyle bir sistem çalışıyor ki, zayıflama sonrasında, bitkiler yeni yağların oluşmasını engelleyen güvenlik görevlisi gibi işlem yapıyor!

    Her şeyde geçmişe dönüldüğü gibi ve doğaya da dönüş hakim her yerde. Çünkü bitkiler, eski çağlarda her sağlık sorunu için kullanılıyordu. Doğal kaynaklara yönelik çalışmalar Avrupa ve Amerika’da birçok klinikte uygulanıyor. Hatta orada devlet tarafından bu natürel yollar destekleniyor. Aşırı yağlanmadan dolayı sorun yaşayanların artık farklı kilo verme seçenekleri de bulunduğunu gözden kaçırmamaları lazım. Şişmanlık günümüzde büyük tehlike sinyalleri vermektedir. Özellikle çocuklar, şimdi hepsi inanılmaz kilolular… Şimdiden önlem alınmazsa gençlik çağlarında obezite ile karşı karşıya kalacaklar.

    Kadın veya erkek, yaşlı veya genç herkes için bu yol etkili. Ergenlerin kilo sorunu için de başvurulan bir kaynak. Doğanın zayıflatma programı inatçı yağlara savaş açıyor. Herbalium olarak bu konuda araştırmalar yapıyoruz. Bitki tohumları, yaprak, kök ve tozları, karın ve kalça incelten yağ ve kilo verdiren şifalı çayları çok sayıda kadın ve erkek denedi; çözüme ulaştılar.

    Peki nasıl etki ediyor?

    Bu yöntemdeki bitkisel zayıflama 7 farklı etkiye sahip:

    -İştahı kapatıyor

    -Yağları kalıcı yakıyor

    -Metabolizmayı hızlandırıyor

    -Zayıflayan bölgeyi sıkılaştırıyor

    -Bedene zindelik veriyor

    -Selülitleri gideriyor

    -Cildi güzelleştiriyor

  • Sağlıklı şişmanlık hayal mi gerçek mi?

    Sağlıklı şişmanlık hayal mi gerçek mi?

    Baştan söyleyelim: Bu haber “Şişmanlık iyidir” gibi bir iddia taşımıyor. Sadece her kilolu insanın aynı olmadığını anlatmaya çalışıyor. Üstelik son yıllarda yapılan pek çok yeni araştırma, bu görüşü destekliyor ve bilim adamlarını şaşırtıyor.

    Dünyanın obeziteyle mücadele ettiği, “Salgın” denen soruna karşı devletlerin devreye girdiği bir dönemdeyiz. Öyle ki birkaç kilo fazlayı bile tüm sorunlarımızın kaynağı gibi görmeye başladık.

    Öte yandan otoriteler tüm fazlalıklardan kurtulmak gerektiğine işaret ederken son zamanlarda cılız ama kararlı itirazlar da yükselmeye başladı. Peki ne diyor o karşıt tezler ve bilimsel araştırmalar? En başta “Tartıda görülen kilo tek başına kişinin sağlığıyla ilgili bilgi vermez” diyor.

    “Kilonuz ne olursa olsun eğer fonksiyonel olarak fit durumda iseniz daha uzun yaşarsınız” diyor. “Evre 1 obezlerde bile her nedenden ölüm oranları normal kiloda olanlarla aynı” diyor… Çıkan sonuçlara şaşırdınız mı? Biz de şaşırdık ama bu sonuçları görmezden gelmeyi seçmek yerine tercihimizi irdelemekten yana kullandık. İşte Liv Hospital Ulus Fat&Fit Programı Koordinatörü ve “İlaçsız Klinik” Direktörü, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin Okucu’nun verdiği bilgiler, dünyadan bilimsel araştırma ve gözlemler ışığında şişmanlığa dair yeni bakış açısı…

    FAZLA KİLOLULAR DAHA MI UZUN YAŞIYOR?

    1. Tartıda görülen kilo tek başına kişinin sağlığıyla ilgili bilgi vermez

    Fazla kilolu olmak tek başına bir risk göstergesi değildir. Sadece rakamlara bakarak kişinin mevcut sağlık durumu, gelecekteki sağlık riskleri veya ömür süresi tayin edilemez. Her kilolu insan aynı değildir.

    2. Fazla kilolular daha uzun yaşıyor.

    2012’de ABD’de JAMA Tıp Dergisi’nde yayımlanan ve 2 milyon 880 bin kişinin takip edildiği araştırmada her nedenden ölümlere bakıldı. Fazla kilolu olanların (VKİ 2530) normal kilolu olanlara göre daha uzun yaşadığı görüldü.

    2010’da Kanada’da yapılan başka bir araştırmada da 11 bin 300 kişi üzerinde yapılan gözlem sonucunda fazla kilolu olanlarda ölüm oranı daha düşük bulundu.

    3. Evre 1 obezlerde bile (VKİ 30-35) her nedenden ölüm oranları normal kilolular ile aynı.

    Bu da JAMA Tıp Dergisi’ndeki araştırmadan…

    4. Kişisel fitness durumu, her şeyden bağımsız olarak, sağlık ve uzun yaşamın tek habercisidir.

    Amerikan National Instituts of Health tarafından geçen yıl 252 bin 900 kişinin gözlendiği bir araştırmada, kilosu ne olursa olsun haftada 5 gün 30 dakika yapılan hafif egzersizin, tüm ölümleri yüzde 27, haftada 3 gün yapılan daha yoğun egzersizin ise tüm ölümleri yüzde 32 oranında azalttığı görüldü. Yine aynı araştırmada başlangıçta fit olmayan kişi daha sonra çalışarak fit hale gelmişse, tüm nedenlerden ölümlerin yüzde 44, kalpten ölümlerinse yüzde 52 oranında azaldığı sonucuna varıldı.

    5. Kilonuz ne olursa olsun, eğer fonksiyonel kapasite olarak fit durumdaysanız, daha uzun yaşarsınız.

    2012 yılında yapılan toplam 36 araştırmanın sonuçlarına göre; kilolu fakat egzersiz kapasitesi iyi kişilerin tüm nedenler ve kalpten ölümlerine bakıldığında normal kilolu ama fit olmayanlara göre daha uzun yaşadığı görüldü.

    6. Kilonuz ne olursa olsun, eğer metabolik olarak fit iseniz daha uzun yaşarsınız.

    2012’de European Heart Journal’de yer alan, 43 bin 260 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre tüm fazla kilolu olanlar içinde yüzde 46’lık bir grubun metabolik olarak fit olduğu belirlendi. Yani tansiyon, şeker ve kan yağları iyi düzeydeydi. Bu kişiler diğer aynı kilolulardan daha uzun yaşıyor. Kanser veya kalp hastalığı riskleriyse yüzde 50 daha az. Bu yönleriyle normal kilolu ve fit olanlardan bir farkları yok.

    7. Fazla kilolu olanlar kalp krizi geçirirse, normal veya az kilolulara göre ölüm risklerii daha az.

    2012 yılında İsveç’te 64 bin 430 kişi üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları bunu gösteriyor.

    Araştırmalarda bu tür sonuçlarda var

    Normalden biraz daha kiloluyken şeker hastalığına yakalananlar daha uzun yaşayabiliyor.

    Normalden biraz daha kilolu ve kalp yetmezliği olanlar daha uzun yaşayabiliyor.

    Normalden biraz daha kilolu ve yüksek tansiyon hastaları daha uzun yaşayabiliyor.

    Normalden biraz daha kilolu olup felç geçirenlerde beyin daha az hasar görebiliyor.

    Normalden biraz daha kilolu olup diyaliz gören hastalar daha uzun yaşayabiliyor.

    ‘Tartıda ayrımcılık bitiyor’

    İnsanları kiloları üzerinden hastalıklı ya da riskli gibi damgalamadan önce ne kadar fit olduklarını ölçmeyi hedefleyen Fat&Fit programındaysa, kişinin riskleri bu ölçümlerden sonra açıklanıyor. Riski olmayan kilolu ve fit kişilere gereksiz diyetler verilmiyor. “Fitness ölçümlerinin en önemli özelliği, çok kolay şekilde iyileştirebilir olması” diyen Dr. Okucu’ya göre ölçümlerde bir iki kademe ilerlemek bile ölüm risklerini yüzde 50 oranında azaltıyor. “Bu programla tartı kilosu üzerinden ayrımcılığa son vermek istiyoruz” diyor Okucu, “Şişmanlık iyidir demiyoruz, sağlıklı şişmanlığın mümkün olduğuna işaret ediyoruz”. Bu yazıda sözü edilenler dışında kalan, VKİ 35 ve üzeri olanlar, yani daha ileri kilolular için umut vaat eden tedavi yöntemleri de var, bunlardan biri de obezite cerrahisi. Araştırmalara göre yöntemin olumlu ve kalıcı faydaları var.

    Testte kaç kademe ilerleyebilirsiniz?

    Fit tanımının, kişinin egzersiz kapasitesiyle ilgili olduğu belirtiliyor. Bu en basit şekliyle bir efor testinde ne kadar yürüyebildiğiniz anlamına geliyor. Efor testinde kaç kademe ilerlediğiniz, ne kadar fit olduğunuzu gösteriyor. Bunun farklı yaş grupları ve cinsiyete göre belirlendiğini söyleyen Dr. Metin Okucu, 40 yaş erkek ve kadınından beklenen kademeler ile 60 yaş grubundan beklenenlerin farklı olduğuna, efor testinde 6 8 dakika gidebilmenin fit olmak için yeterli sayılabileceğine dikkat çekiyor. Bunu yapabilmek için mutlaka çok iyi bir kondisyona sahip olmak gerekmiyor.

    Normalden biraz fazla kilo kansere karşı koruyucu mu?

    ABD’de yapılan bir araştırma, kilolu olanların kanser ve kalp rahatsızlığından ölme riskinin obez ve zayıf olanlara göre daha düşük olduğunu, biraz fazla kilonun ise bazı hastalıklara karşı koruyucu olabileceğini ortaya koyuyor.

    Sıskalık daha mı tehlikeli?

    Modern toplumlarda kilo bir takıntı haline gelmiş durumda ve herkes çok zayıf olmak için can atıyor. Kilolu olmak sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Ama yeni bir araştırmaya göre ortalama kilonun altında olmak obezlikten daha fazla sağlık riski oluşturabilir. University of California Davis School of Medicine’de yapılan araştırmada, görevli Prof. Dr. Anthony Jerant “Bizim araştırmalarımıza göre sadece 6 yıllık ağır obezite sonucunda ölüm riski görülüyor’’ diyor. Jerent ve ekibinin veri toplamak üzere 6 yıl boyunca her yaştan 51 bin Amerikan vatandaşını inceleyerek elde ettiği bulgular incelendiğinde, zayıf olan katılımcıların ölüm riskinin normal kilolu katılımcılara oranla 2 kat fazla olduğu görülüyor.

    DİYETLER KALICI KİLO VERDİRMİYOR

    Kilolar tek başına bir anlam taşımadığı gibi yararlı bile olabildiği sonucuna yol açan bilimsel veriler de bulunuyor. Sonuçlar her kilolu insanın aynı durumda olmadığını, tartıda görülen rakamın kişinin genel sağlık durumunu, beslenme alışkanlıklarını, yeme bozukluğu olup olmadığını peşinen göstermediğini anlatıyor. Son 50 yıldır hiçbir diyet programının kalıcı kilo verdirmeyi başaramadığını söyleyen Dr. Metin Okucu, yine son 50 yıldır hiçbir araştırmada kilo vermenin faydalarının gösterilemediğine dikkat çekiyor.

    Habertürk

  • Hangi çorbalar zayıflatır?

    Hangi çorbalar zayıflatır?

    Diyet yapın ya da yapmayın her yemeğe mutlaka çorba içerek başlayın. Ve eğer diyet yapıyorsanız, zayıflamak istiyorsanız, diyet yaparken zorluk çekmek istemiyorsanız, daha sağlıklı, doyurucu ve besleyici bir diyet yaparak hızla kilo vermek istiyorsanız daha çok çorba için. İstediğiniz kadar çorba içerken hem doyun hem de kilo verin. Diyetisyenler sık sık dile getiriyor bu durumu ve pek çok diyet uzmanı mutlaka bol bol çorba içilmesi gerektiğini ifade ediyor.

    Zayıflamayı kafanıza koyduysanız eğer sık sık ve bol bol beyaz lahana çorbası, soğan çorbası, brokoli, kabak, sakız kabağı, pazı ve daha pek çok sebzeden değişik çorbalar yaparak her öğünde 1 kase tüketin. Çorbalara yoğurt eklenebilir ama beyaz un kesinlikle eklenmemelidir.

    Diyet yaparken içebileceğiniz çorbalar…

    MERCİMEK ÇORBASI
    Bol lif ve protein içerir. Özelilikle B vitaminini içerir. Ayrıca mineraller açısından da zengin bir besindir. Demir, Kalsiyum, manganez, sodyum, bakır, çinko ve fosfor içerir. Mercimeğin besin değeri oldukça yüksek bir kuru baklagil’dir. Kalp ve damar sağlığımızı için iyi bir besin kaynağıdır. Kabızlığı giderir. Enerji verir ve ayrıca yorgunluğu giderir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Protein oranı yüksektir. Posa oranınız artmış olur. Yüksek oranda potasyum içerdiği için yüksek tansiyonu düşürür.

    YOĞURT VE YAYLA ÇORBASI
    Yoğurt ve yayla çorbası yoğurtla yapıldığı için, yoğurdun bize çok faydası vardır. Yoğurt yüksek kolesterole iyi gelir ve diyabet hastaları için oldukça faydalıdır. Yoğurt, kalsiyum ve protein içerir.

    SEBZE ÇORBASI
    Bol vitamin ve mineral içerir. Sebze çorbaları bizi kalp krizinden korur. Kabızlığı önler.

    DOMATES ÇORBASI
    içerdiği likopenle sizi kanserden korur. Domates liften zengin bir besindir. Kolesterol ve kan şekerini dengede tutar.

    ET SUYU VE TAVUK SUYU ÇORBASI
    Ekstra yağ ilave etmenize gerek yoktur. Enerji verir ve tok kalmanızı sağlar. Tavuk kırmızı et’e göre daha düşük oranda yağ içerdiği için kalp krizi riskini azaltır.

    BROKOLİ ÇORBASI
    Brokoli vitaminden zengin ve lif oranı yüksek bir sebzedir. Brokoli A, C ve E vitaminini içerir. İçerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Bizi kanserden korur.

    BALIK ÇORBASI
    Balık kalp hastalığını ve felci önler. Kolesterol için faydalıdır. Kemikler için yararlıdır. Şeker hastaları içinde faydalıdır.

    ISPANAK ÇORBASI
    Ispanak, vitamin ve protein açısından çok zengin bir besindir. A,C ve E grubu vitaminleriyle, demir, fosfor, magnezyum ve iyot gibi mineralleri içerir. Birçok hastalıklara faydası vardır. Kanserden, Kalp ve damar hastalıklarından korur. Ayrıca Ispanak kansızlığa iyi gelir. Sindirimi kolaylaştırır ve kolesterolü düşürür. Zihni kuvvetlendirir.

    TARHANA ÇORBASI
    Tarhana likopen içerdiği için çok faydalı bir besindir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Gribe karşı birebirdir. İştah açıcıdır. Bağırsak florasını düzenler ve ayrıca sindirimi kolaylaştırır.

    MANTAR ÇORBASI
    Mantar, protein ve demir açısından çok zengin bir besindir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. Vitamin ve mineral açısından çok zengin bir besindir. A, B, D ve K vitaminlerini ve potasyum, kalsiyum, fosfor ve bakır minerallerini içerir. Protein değeri yüksek bir besindir, bu yüzden mantar et ile besin değeri aynıdır. Kolesterolü düşürür ve kalp ve damar hastalıkları riskini azaltır. Ayrıca, mantar çorbası çocukların gelişimi içinde faydalıdır.

    KEREVİZ ÇORBASI
    Kereviz oldukça besleyici bir besindir. Birçok vitamin ve mineralleri içerir. İçerdiği vitaminler A, B ve C vitaminleridir. Fosfor, bakır, çinko ve selenyum minerallerini içerir. Romatizma ve gut şikâyetlerini azaltır. İştah açıcıdır. Öksürüğü keser ve kanı temizler.

  • Hızlı Kilo Vermenin Tehlikeleri Neler?

    Hızlı Kilo Vermenin Tehlikeleri Neler?

    Fazla kilolarıyla başı dertte olanların en büyük isteği kısa zamanda kilolarında kurtulmak, incecik bir bedene sahip olmaktır. Hızlı kilo vermek adına izlenen diyet tutumu çok düşük kalorili, ağır egzersizlerin yapıldığı, metabolizmanın alışkın olmadığı eforla karşılaştığı programlara dayanır. Ancak bu agresif kilo verme isteği yanında birçok sağlık sorununu beraberinde getirir.

    Uzun süre açlık ve kan şekerinin düşmesi

    Hızlı kilo vermek için yapılan düşük kalorili diyetler genelde karbonhidrat açısından oldukça fakirdir. Alınan az kalorinin yanında karbonhidrat tüketiminin de çok az olması kan şekeri seviyesinin sürekli düşük seyretmesine eden olur. Bu durum açlık hissinin artmasına hatta zaman zaman dayanılmaz hale gelmesine, asabiyete, halsizlik ve yorgunluğa neden olur. Açlık hali daha da uzarsa konsantrasyon yetersizliği, zihinsel bulanıklık hatta efor gerektiren işler yapılırken bayılmalara neden olabilir.

    Kas kaybı ve buna bağlı olan organ fonksiyonlarında bozukluk

    Uzun süre düşük kalorili diyete maruz kalan vücut aç kalarak kas kaybetmeye başlar. Beslenmeyle doğrudan ilişkili olan organlarımız karaciğer ve böbrek kas erimesine bağlı olarak fonksiyon kaybetmeye başlar. Kalp kaslarının erimesi ve hatta kemik yoğunluğu uzun süren düşük kalorili diyetler sonucunda oluşabilir. Kemik yoğunluğunun azalması eklem ağrılarına, yorgun uyanmaya neden olurken, kalp kasının erimesi kalp krizlerine kadar varabilir.

    Metabolizma hızının yavaşlaması

    Hızlı kilo vermenin zararlarını günümüzde birçok kişi üzerinde olumsuz olarak görebilmekteyiz. Dünya Sağlık Örgütünün önerilerine göre aylık kilo kaybı 4 kg. ortalamasında olmalıdır. Yaşı genç bireylerde, aktif spor yapan bireylerde ya da erkeklerde aylık kilo kaybı 6kg kadar ulaşması zararlı bir durum teşkil etmemektedir. Ancak bu ortalamalardan daha hızlı kilo vermeye çalışmak kesinlikle yağ dokusundan gerçekleşmeyeceği için ciddi anlamda zararlı ve sağlıksız bir durumdur.

    Hızlı kilo kaybı süreci sırasında metabolizma yavaşlar ve su dokusu kaybı yaşandığı için vücut üzerinde birtakım sağlık sorunları oluşur. Ayrıca bunların dışında hızlı kilo vermenin zararları arasında, safra kesesi taşı, sindirim sistemi bozuklukları, dolaşım problemleri, tansiyon dengesizlikleri de şok diyetlerin sonuçlarıdır. Ve hızlı kilo vermenin zararları arasında en büyük riski taşıyan ise kalp krizine sebep olabileceği ihtimalinin yüksek oluşudur. Bu da ani ölümlerle sonuçlanabilmektedir.

    Vücut sıvı-elektrolit dengesinin bozulması

    Hızlı kilo vermeye başlayan kişiler çok ciddi boyutlarda vücutlarına zarar verirler. Örneğin bu tür kilo kayıplarında yapılan en birinci hata tek yönlü beslenmelerdir. Vücuda ihtiyacı olan ana besinler alınmadığı zaman vücut direnci hızla düşmektedir ve birçok rahatsızlıklar belirmeye başlamaktadır. En dramatik olan vücudun sıvı eloktrolit dengesinin bozulmasıdır.

    Kalpte ritim bozuklukları ve yine yukarıda belirtildiği gibi ani kalp ölümleri ortaya çıkmaktadır. Şok durumlarına bağlı tansiyon düşmeleri görülür.

    Özellikle sıcak mevsimlerde ve egzersiz yapıldığı durumlar¬da susuzluğun giderilmesi dehidratasyonun önlenmesi açısın¬dan önemlidir. Özellikle ketojenik çok düşük kalorili diyetlerde ilk birkaç günde görülen hızlı kilo kaybı ve yorgunluğun çoğu zaman nedeni su kaybına bağlı dehidratasyondur. Bu durum¬da su içilmeli, su kaybına neden olan alkol ve kafeinden uzak durulmalıdır. Vücut suyunun %2 kaybı bile fizik ve mental du¬rumu, ısı düzenlenmesini bozabilir.

    Hızlı kilo verirken saçlarınızdan olmayın!

    Saç dökülmesi her zaman yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan bis sorun değildir. Maalesef hızlı kilo verme arzusuyla yapılan ketojenik yani kronik açlığa sürükleyen diyetler de saç dökülmesine neden olabilir. Şiddetli psikolojik stres, hormonal ve metobolik stres, özellikle yeterli protein ve mineral içermeyen hızlı kilo verdiren diyetler saç dökülmesine neden olur. Özellikle çinko, selenyum, magnezyum gibi minerallerin yeterli alınmaması saç tırnak sağlığını olumsuz etkiler.

    Hızlı verilen kilolar hızla geri döner!

    Verilen kiloların yeniden hızla geri dönmesinin nedenini, kiloyu vermek için yapılan diyet tutumunda araştırmak lazım. Hızlı kilo vermek için yapılan ilk girişim karbonhidrat ve proteinden fakir, enerji bakımından yetersiz, vitamin-mineral açısından vücudun ihtiyaçlarını karşılamayacak bir beslenme programını uygulamaktır.

    Kilolar bu şekilde verilse bile izlenen bu diyet tutumu uzun süre tolere edilemeyeceği için ve kişi normal beslenme seyrine döneceği için kilolar yeniden hızla gelir. Dolayısıyla uygulanması en mantıklı olan yol; uzman kontrolünde kişinin fizyobiyolojik ihtiyaçlarının düşünüldüğü, kilosunun yaşının, soysal ve ekonomik hayatının hesaplanarak planlandığı, tamamen bireye özel beslenme programıyla kilo vermektir.

    Güncel Diyet Haberleri için tıklayın…