Etiket: kilo verme

  • Zayıflatan tarçın diyeti

    Zayıflatan tarçın diyeti

    Tarçın diyeti hakkında merak edilenleri, Diyetisyen Deniz Berksoy açıkladı.

    Diyet çılgınlıklarına eklenen yeni bir diyet seçeneği de “Tarçın Diyeti” oldu. Ünlü isimlerden Demet Akalın ve Gülben Ergen’in uyguladığı bu diyet, fit görünüme kavuşmak isteyenler için ideal olacağa benziyor. Tarçın diyeti hakkında merak edilenleri, Diyetisyen Deniz Berksoy’dan öğrendik.

    Tarçının en önemli özelliği kan şekerini ve kolesterolü düşürmesidir. Tarçının içeriğinde bulunan sinnamaldehit, bu özelliği göstermektedir. Tarçınla ilgili yapılan birçok araştırma vardır. Bu araştırmalar tarçının özellikle tip-2 diyabet hastalarında kan şekeri kontrolünü sağladığını, kan kolesterol ve trigliserid seviyelerinde düşme sağladığını, iyi huylu kolesterolü yükselttiğini ve kilo kontrolünü sağlamada etkili olduğunu göstermiştir.

    Örneğin; 15 normal kilolu ve 15 obez birey üzerinde yapılan araştırmada, bir gruba sade kahvaltılık gevrek verilmiş, diğer grubun gevreğine ise 6 gr (bir tatlı kaşığı kadar) tarçın ilave edilmiş. Kahvaltıdan önce ve sonra her iki grubun da kanındaki glikoz değeri ölçülmüş. Sonuçta tarçınlı gevrek yiyenlerin kan şekeri değeri, diğerlerine kıyasla %24 oranında düşüş göstermiş.

    Yapılan başka bir araştırmada da, her gün 1 gr tarçın kullanan kişilerin kan şekerinde %20 oranında düşüş ile birlikte kilo değerlerinin dengeli gittiği görülmüş.

    Tarçın suyu tüketin

    Tarçın 0,5-1 gr kabuk parçalandıktan sonra kaynatılmış sıcak su içerisinde 15 dakika demlenerek içilebilir. Günde 3-5 defa içilmesi yeterlidir. Su dahil tüm içeceklerinizde çubuk veya toz tarçını kullanabilirsiniz.

    Her bitkide olduğu gibi tarçınında fazlası zararlıdır. Fazla tüketildiğinde vücutta alerjik reaksiyonlar oluşturduğu görülmüştür.Tarçın, önerilen miktarlarda tüketildiğinde iştahınızı kontrol altına alır ve fazla kilolarınızdan kurtulmanıza yardımcı olur.

  • Çiğ köfte ile zayıflama

    Çiğ köfte ile zayıflama

    Tokluk hissi veren çiğ köfte, diyet listesine girdi. Günde 3 adet çiğ köfte yemek, hem metabolizma hızlandırıyor hem de kan şekerini düzenliyor.

    Etsiz yapılan ve içinde kullanılan baharatlar nedeniyle çiğ köftenin, zayıflamak için iyi bir tercih olduğunu söyleyen Uzman Diyetisyen Ali Dereli, çiğ köftenin hem tok tuttuğunu hem de zayıflamaya destek olduğun söyledi.

    3-4 TANE YETER

    Dereli, çiğ köftenin 3-4 adet tüketildiğinde çok iyi bir ara öğün alternatifi olabileceğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Esmer bulgurun kan şekerinize, cevizin kolesterolünüze, limon, acı ve baharatların metabolizma hızınıza olumlu etkilerini düşünecek olursak eğer, çiğ köftenin iyi bir tercih olduğu kanaatine varabiliriz. İyi kalite belgelerine sahip, sağlıklı olarak hazırlanmış, paketlenmiş ve saklama koşullarına dikkat edilmiş çiğ köfteye diyetinizde rahatlıkla yer verebilirsiniz. Dereli, çiğ köftenin bir öğün değil ara öğün olduğunun da altını çizdi.

    Takvim

    Diyet ve deneyimlerimiz için tıklayın !

  • ANVB diyeti yerine ASY diyeti

    ANVB diyeti yerine ASY diyeti

    Bunlar da nereden çıktı! Yeni listeler mi var? Aaa Yılın modası bumu? Evet bu! Sonunda sizi zayıflatacak diyet bulundu! Dediklerimi deneyin, mutlaka zayıflayacaksınız.

    ANVB (AMAN NE VAR BUNDA) diyeti yerine ASY (AMAN SONRA YERİM) diyeti ile zayıflayın

    Bu söylediklerim kafanızı karıştırabilir. Bazen zayıflamanın psikoloji ile ne alakası var bu tamamen metabolik bir durum diyen uzmanlara şaşkınlıkla bakıyorum. Acaba bu dünyada psikolojiden etkilenmeyen herhangi bir şey var mı? Vücudumuzda olan biten tüm mekanizmalar yıllardır araştırılıyor, inceleniyor.

    Bilim adamlarının hâlâ açıklayamadıkları kısımlar var. Çoğu şeyin altından psikoloji, moral, stres çıkmıyor mu? Bazen başka bir neden beklerken gittiğiniz doktor size hastalığın sebebi ‘psikolojik’ deyiveriyor ya, kızmayın. Aman,bir şey bulamayınca psikolojik deyip geçiştiriveriyorlar, demeyin. Belki bazen öyle olabilir, ama psikolojik diyorsa bir durun düşünün. Gerçekten yaşadığınız stres sizi hasta da edebilir, hastayken tedavinin verdiği cevabı da değiştirebilir.

    Aylar önce ‘mutlu insanlar zayıflıyor’ diye yazmıştım. Diyet sırasında psikolojik durumun motivasyonu artırdığı ve diyeti daha düzenli yaptıklarını anlatmıştım. Bu konu üzerine izlemlerim devam ediyor ve bir cümle daha takılı kalıyor kulaklarımda. Siz de söylüyor musunuz? Önce size birkaç soru sorayım. Eğer cevapları evet ise yönteminizi değiştirin derim…

    Diyet yaparken
    Karşınıza çok sevdiğiniz bir yemek mesala tatlı çıktı. Arkadaşınız uzattı ve ister misin diye sordu. Hatta ısrarla yedirmek istiyor. Cevabınız ne olur? “Amaan, sonra yerim, şimdi yemek istemiyorum, teşekkürler” mi? Amaan, ne var bunda, yerim bir şey olmaz mı?

    Restorandasınız, balık yiyorsunuz, yanında da mezeler var. Şimdi diyet bozulacak mı, ne yaparsınız? “Amaan, sonra yerim bu mezeleri, ben balık ve salatamı yerim, diyetim de bozulmaz” mı? Amaan, ne var bunda, iki kaşık kızartma, 2 karidesten ne olacak mı?

    Börek veya tatlı hazırlıyorsunuz. Mutfakta zaman geçirirken ne yaparsınız? “Amaan, sonra yerim canım çok isterse, şimdi yemesem de olur” mu? “Amaan, ne var bunda, iki lokma attım ağzıma, ben zaten her mutfağa girdiğimde atıştırırım. Bir parçadan ne olacak ki” mi?

    Eve misafir geldi. Yemekler hazır, masaya oturdunuz… “Amaan, sonra yerim ben kremalı makarnayı, bugün domates soslu yesem de olur. Krema şart değil ki” mi?

    Cevaplarınız A şıkkı ağırlıkta isesiz ASY diyeti yapıyorsunuz demektir. Yani ‘Aman Sonra Yerim’ diyenler daha rahat zayıflıyorlar ve kolay kolay da takılmıyorlar. Ertelemek başarı sağlıyor. Eğer siz B şıkkına daha yakın hissediyorsanız bir yerlerde bir hata var demektir.

    Diyet yapanların fark etmeden atıştırmalarından veya sadece tadına baktım dedikleri yemeklerden 200-300 kalori alabildiklerini biliyor musunuz? Siz ANVB diyeti yani ‘Aman Ne Var Bunda’ diyeti uyguluyorsunuz ve bu yöntem zayıflamayı durduruyor veya yavaşlatıyor.

    Dönüp dolaşıp aynı kilo!
    Bir cümle benim metabolizmamı nasıl etkiler? Diye düşünüyorsanız bir deneyin. Yasaklar içinde diyet yapanlar ve kendini çok gevşek bırakanlar sonuçta aynı noktaya varıyorlar. Diyet zor ve sıkıcı bir iş, denemeyen bilmez. Bu sebeple yasaklar dolu bir diyet yapmak hızlı zayıflatsa da verdiğiniz kiloları çok kolay geri alabiliyorsunuz.

    Tam tersi, diyetteyim deyip bir türlü diyette gibi yaşamamak da istediğiniz rakamlara ulaşmanıza engel oluyor. Aman, ne olur ki iki lokma yesem diyenler genelde kalori hesabını sağlayamayan ve porsiyon kontrolünde zorlananlar oluyor.

    Sevdiğiniz yiyecekleri yasaklamayın, erteleyin
    ASY diyeti bu anlama geliyor. Şimdi gerçekten o tatlıyı yemek istiyor musun? Eğer çok canın çekiyor ise ye ama sonra yiyebilirsen hemen ertele. Ertelemek seni sıkmaz, strese sokmaz ve kalori almana engel olur. Bence zayıflamayı başaranların sihirli cümlesi bu.

    Tavsiye
    Gittiğiniz restorantlarda diyet mönüsünü inceleyin. Diyet mönüsü sadece haşlanmış tavuk+ haşlanmış sebze demek değildir. Mutlaka düşüncelerinizi paylaşın. Az kaloriye çok lezzetli bir yemek yiyebilirsiniz.

    Bu bölümleri geliştirmeleri için biraz da sizin yorumlarınız ve tepkileriniz gerekiyor. Yıllar önce bir yerde kepekli ekmek diye sorunca suratınıza garip garip bakıyorlardı. Artık köşe başındaki büfede bile var. Ha gayret, şimdi bu mönüleri de lezzetli hale getirebiliriz.

    HTHayat

  • Ahududu yağ yakıcı meyve

    Ahududu yağ yakıcı meyve

    Kırmızı ahududulardan elde edilen enzimler araştırmalar sonucunda inanılmaz yağ yakma özellikleri gösterdi. Uzmanlar tarafından “yeni yağ yakan meyve” olarak kabul gördü.

    Yaza formda girmek isteyenler için mucizenin yeni adı ‘Ahududu’ .

    Kimimizin fazla birkaç kilosu varken kimimiz de obeziteyle mücade ediyor. Hepsinin çözümü vücutta oluşan fazla yağları yakmak.
    Frambuaz olarak da bilinen mucize meyve Ahududu bu konuda müthiş destek oluyor. A vitamini barındıran Ahududu dokuları sıkılaştırıp güçlendiriyor. Kansızlığa birebir olan bu mucize aynı zamanda kabızlığı önlemede ve vücuttaki toksinlerin dışarı atılmasında çok etkili.
    Ahududu düzenli bir diyetle kullanıldığında hızlı sonuç verebiliyor. Tokluk duygusu yaratırken sindirimi kolaylaştırıyor ve böylece metabolizma hızlanarak glikoz ve yağ asitlerini dengelemiş oluyor. Güçlü ve hızlı bir şekilde yağları yakarak enerji vererek bitkinlik hissi yaratmıyor.
    Araştırmacılar son zamanların mucize formülü olarak gördükleri Ahududu’yu ‘yağ yakıcı meyve’ olarak isimlendiriyor.
  • Tülin Şahin’in diyet önerileri…

    Tülin Şahin’in diyet önerileri…

    Tülin Şahin’in bu 10 önerisini uygulayarak daha sağlıklı kilo verin…

    1. İstediğinizi yiyin ama porsiyonlarınızı küçük tutun.

    2. Zayıf olduğunuzu düşünün. Ben 75 kiloyken kendimi 50 kilodaymış gibi incecik düşünüyordum. Böylece giydiğim her kıyafetin içinde kendimi iyi hissediyordum. Böyle düşündüğümde hareketlerim ve duruşum değişiyordu. Kendinizi zayıflayana kadar bu şekilde motive edebilirsiniz.

    3. Her lokmanızı 20-22 defa çiğneyin. Yavaş yavaş yiyin. Ne kadar aceleniz olursa olsun ayaküstü atıştırmak kalp krizine yol açabilir. Ne kadar yavaş yerseniz, o kadar az yersiniz. Bu şekilde midenizin de daha rahat ettiğini ve yemeği daha iyi sindirdiğinizi hissedeceksiniz.

    4. Bol bol yürüyün. Yaptığınız spor haricinde elinize geçen her fırsatta bol bol yürüyün. Ben kilo verme sürecimde işe hep yürüyerek gittim. Varacağım yere bir kilometre kala arabadan inip hep yürüdüm. Böylece 27 kilo verdim. Siz de bunu yapabilirsiniz. 10 dakikada yaklaşık 45 kaloriden kurtulacaksınız. Bacaklarınızın sıkılaştığını ve selülitlerinizin azaldığını göreceksiniz.

    5. Beyninize doyduğunuza dair sinyal 20 dakika sonra gittiği için, ikinci tabak konusunda acele etmeyin.

    6. İş yerinde asansör yerine merdivenleri kullanın, merdiven çıkmak poponuzu sıkılaştırmanın en ideal yolu. 10 dakikada 88 kaloriyi bu şekilde yakabilirsiniz.

    7. Takıntılı olmayın; sürekli ‘kilo vereceğim’ düşüncesiyle gezmeyin. Bu saplantıdan kurtulun. Unutmayın, kilo vermek zaman alan bir süreçtir. Özveri ve çaba ister.

    8. Kendinize inanın! İnanmak başarmanın yarısıdır. Kendinize inanmak diyetinizin ismi olsun. Ne kadar güçlü, iradeli, iyi psikoloji içinde olursanız motivasyonunuz o kadar iyi olur. Asla umudunuzu yitirmeyin; ‘Ben bunu başaracağım!’ deyin.

    9. Bir şey yemek istediğinizde; ‘Gerçekten aç mıyım?’ diye kendinize sorun. Belki de sadece susamışsınızdır. Yani şımarıklık açlığı yapmayın. Sadece acıktığınız zamanlar yerseniz, diyet yapmanın dünyanın sonu olmadığını ve ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz.

    10. Ellerinizi oyalayın. Sürekli atıştırıyorsanız, yapacak bir işiniz yok demektir. Evde sürekli abur cubur mu atıştırıyorsunuz? Canınız sıkıldığında resim yapın, dergileri karıştırın, eski fotoğraflara bakın, kitap ya da gazete okuyun ama lütfen çok fazla televizyon karşısında oturmayın. Bu, zamanınızı öldürmekten başka bir şey değil. Bunun yerine çıkın dışarıya gezin. Atıştırmalar genelde hep can sıkıntısından yapılıyor. Yemek saatlerinin dışında bir şey yememek için kendinizi oyalayın.

  • Zayıflatan baharatlar

    Zayıflatan baharatlar

    Mutfak dolabınızda bulundurmanız gereken otları ve baharatları öğrenin, onları hayatınıza ekleyin.

    Hardal tohumu

    Yak yakımını hızlandırır ve metabolizmayı tetikler. Kilo kaybetmede büyük yardımcınızdır.

    Karabiber

    Sihirli biber de denebilir. Karabiberin vücuda 20 dakikalık yürüyüş etkisi yarattığı araştırmalarla belli olmuştur. Yağ yakımını hızlandırır.

    Kırmızıbiber

    Konu kilo kaybıysa, kırmızıbiber baharatların kraliçesidir. Metabolizmayı %25 hızlandırdığı araştırmalarla ispatlanmıştır.

    Nane

    Sindirim sisteminin işleyişini uyarır ve doğal açlık bastırıcı olarak görev yapar. İştahınızı azaltır ve tokluk hissi yaratır.

    Rezene

    İştahınızı bastırır, açlık hissini azaltır ve idrar söktürücüdür. Vücuttaki toksinlerin sıvı yolla atılmasını sağlar. Bu lezzetli bitki aynı zamanda çok iyi bir sindirime yardımcı ve etkili bir metabolizma uyarıcıdır. Bu sayede doğal olarak kilo kaybı teşvik eden, son derece etkili bir bitkidir.

    Maydanoz

    Doğal bir idrar söktürücüdür. Aynı zamanda karaciğer ve böbrekleri temizler. Sindirime yardımcıdır. Kilo kaybında destek verir.

    Kimyon

    Sindirime yardımcı olur. Metabolik fonksiyonları iyileştirir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kan akışını arttırır.

    Kakule

    Sağlıklı sindirimi sağlar ve metabolizmayı hızlandırır. Antispazmodik özelliğiyle iyi bir temojeniktir.

    Zencefil

    Sindirime yardımcı olan çok iyi bir idrar söktürücüdür. Şişkinliği azaltır ve kolesterol emilimini engeller. Termojenik özelliği sayesinde kilo kaybetmeyi kolaylaştırır. Vücut ısısını yükseltir.

    Zerdeçal

    Sindirime yardımcı olur, metabolik fonksiyonları iyileştirir ve vücutta yağ yakımını hızlandırır. Ayrıca antioksidan özelliklere sahiptir.

    Tarçın

    Kan dolaşımını arttırır ve fazla kilo ve obezite sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Karın yağlarıyla mücadele etmenizi kolaylaştırır. Kötü kolesterol seviyesini düşürür. İnsülin direncini düzenler.

  • Hangi ekmeği tercih edersiniz ?

    Hangi ekmeği tercih edersiniz ?

    Kilo vermek uğruna yapılan en büyük hata; çoğu kişi “ben ekmeği kestim” diyor.

    Oysa ki vücudun temel enerji kaynağı karbonhidratlardır. Yani, ekmekve çeşitleri , makarna, pirinç pilavı, bulgur pilavı, kurubaklagiller, meyve çeşitleri…

    Bu gıdaların hepsi belirli miktarda karbonhidrat içermektedir. Sorun ise şu; hangi karbonhidrat kaynağınızı seçeceğimizi, tüketeceğimizi bilemiyoruz. Ekmeği kestim, diyetteyim, kilo verdim demek değildir başarı, önemli olan, olması gereken hangi ekmeği seçeceğinizi öğrenmektir.KEPEK, ÇOK TAHILLI, TAM BUĞDAY, YULAF, ÇAVDAR, BEYAZ EKMEK DERKEN AKLIMIZ İYİCE KARIŞIYOR…

    Kepek ekmeklerinde kepek oranı %15 civarında. Peki tam tahıllı ve çavdar ekmekleri içinde geçerli mi? Yani çavdar ekmeğini beyaz un ile karıştırıyorlar mı?

    Çavdarlı ekmek: Buğday ununa en az % 30 oranında çavdar unu, çavdar kırması, çavdar kırığı, çavdar ezmesi veya bunların karışımı ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir.

    Kepekli ekmek: Buğday ununa en az % 10 en fazla % 30 oranında kepek ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir.

    Tam buğday unlu ekmek: Buğday ununa en az % 60 oranında tam buğday unu ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir.

    Yulaflı ekmek: Buğday ununa en az %15 oranında yulaf unu, yulaf kırması, yulaf kırığı, yulaf ezmesi veya bunların karışımı ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir.

    Karışık tahıllı ekmek: Buğday unu, tam buğday unu veya bunların karışımına, her birinden en az % 5 oranında olmak üzere; mısır, arpa, yulaf, çavdar, pirinç, darı, tritikale unları, kırmaları, kırık taneleri veya ezmelerinden en az üçü ilave edilip tekniğine uygun olarak üretilen ekmek çeşididir.

    Ekmekteki kül miktarı; unda saf un külü ile karışan kepek tozu toplamıdır. Bu değer saf una karışan kepek tozu oranını belirtmesi sebebi ile önemli bir ölçüdür. Aynı zamanda bir unun randımanı ve ya % un veriminin belirlenmesinde hemen her ülkede kabul edilen bir ölçüt olup unların sınıflandırılmasında kullanılmaktadır.
    Buna göre; buğday unu, içerdiği kuru maddedeki kül miktarı ile belirlenir. Kül miktarı da
    randıman ile ilgilidir.

    Buna göre;

    Tip 1 un % 0.50 kül ( 65’ e kadar randımanlı)
    Tip 2 un % 0.60 kül ( 66 – 72 arası randımanlı)
    Tip 3 un % 0.65 kül ( 72 – 76 arası randımanlı)
    Tip 4 un % 0.88 kül ( 77 – 81 arası randımanlı)
    Tip 5 un % 1.25 kül ( 82 – 90 arası randımanlı)

    Tip 6 un % 2.00 kül ( 91 ve üzeri randımanlı) olmak üzere 6 tipe ayrılır. Kepek fonksiyonları un içine girdikçe kül miktarı da artmaktadır.Buna bağlı olarak ekmeğin kalitesi azalmaktadır.Kül arttıkça selüloz miktarıda artmış olacaktır.

    Bazı ekmeklerin selüloz miktarları;

    Arpa % 5
    Yulaf % 12
    Diğer Ekmekler % 2-3

    Yani çavdar ekmeğinin hazırlanmasında buğday unu (beyaz un) kullanılmaktadır. Karıştırılan buğday unu % 30 oranındadır.

    Hangisini tercih edersiniz? Çavdar ekmeği, kepek ekmeği,tam tahıllı ekmek ya da diyet ekmek? Nedenleri nelerdir?

    Ekmek çeşitlerinden tam tahıllı ekmek ilk tercihimiz olmalıdır.Çünkü ekmeğin yapımında kullanılan undaki kepek miktarı arttıkça ekmeğin kalitesi azalmaktadır.Bununla birlikte lif, vitaminler, mineraller, antioksidanlar, fitokimyasallar yönünden önemli bileşenler içermekle birlikte; Kalp,sinir sistemi ve sindirim siteminin düzgün çalışmasını sağlar. Yüksek kolesterol düzeylerinin düşürülmesine yardımcı olur. Kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için önemlidir. Kansere riskine karşı koruyucudur. Kemik ve diş sağlığı için yararlıdır. Kan şekeri düzeyinin dengelenmesine yardımcı olur.

    Aynı zamanda tam taneli tahılların lif içeriğinin yüksek olması ve buna bağlı olarak glisemik indeksinin düşük olması sebebi ile ani kan şekeri düzensizliklerinin oluşumunu engellemektedir.Ve öğünler arasındaki acıkma duygusunu ortadan kaldırarak,vücut ağırlının korunmasında etkilidir.

    Bu nedenle, Tam Tahıllı Ekmeğin günde kişiye göre değişmekle beraber günde 3 dilim tüketilmesi karbonhidrat ihtiyacını karşılamka adına faydalı olacaktır.

    Özellikle egzersiz yapan bireyler kas ve karaciğer glikojen depolarını dolu tutmak, kas kütlesini korumak için mutlaka az işlenmiş, tam tahıllı ekmek tüketimine önem vermeli.

    Posa içeriği yüksek, glisemik indeksi düşük olan tam tahıllı ekmekler aynı zamanda gün içindeki tatlı krizlerini de engelleyecektir.

    Peki hangi öğünde yenecek? Ofis ortamında çalışan gün içinde fazla hareket etmeyen bireyler (kişiye göre değişmekle beraber) kahvaltıda kadınlar 1-2 dilim, erkekler 2-3 dilim tüketebilir. Öğle öğününde ise kilo verme hedefi olmayan bireyler hem bayanlar hem de erkekler için 1-2 dilim tüketilebilir, ancak akşam öğününde mümkün olduğunca ekmek ve karbonhidrat grubu besinlerden uzak durulmalı.

  • Fazla kilom var, Depresyondayım !

    Fazla kilom var, Depresyondayım !

    Kilo fazlalığı ve obezite sorunu, toplumsal çalışmalara, uyarılara, önlemlere rağmen giderek büyüyor. Fazla kilolar konusunda yanlış beslenme, insülin direnci, hareketsizlik birincil sebepler olarak ortaya çıkarken basit psikolojik travmaların dahi beslenme alışkanlıklarını değiştirebildiği de biliniyor. Depresyon ile fazla kilo arasındaki ilişki pek çok çalışma var. Özellikle 65 yaş altı, eğitimli ve yüksek gelirli insan grubunda daha fazla öne çıkan depresyon-fazla kilo ilişkisine ergenlik döneminde de sıklıkla rastlanıyor. Hamilelik döneminde fazla kilo almış annelerin depresif belirtiler geliştirdiği de gözlemlenen bir durum. Fazla kilo mu depresyona yol açıyor yoksa depresyon mu beslenme alışkanlıklarını değiştirerek fazla kilo almaya yol açıyor? Yönü tam tam olarak belirlenememiş olsa da her iki sorun arasındaki ilişkinin varlığı ve birbirlerine etkileri kabul edilen bir gerçek.

    Son yıllarda dünyada pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de fazla kilo sorununun çözümünde bir tamamlayıcı tıp yöntemi olarak Mora Terapi tercih ediliyor. Sonuçları bilimsel olarak araştırılan, yan etkisi son derece az, elektromanyetik rezonans tıbbı olarak da bilinen Sağlık Bakanlığı onaylı Mora Terapi, zararlı bağımlılıklardan kurtulmada geleneksel tedavi yöntemlerine göre daha kısa sürede ve kalıcı sonuçlar ortaya koyması sebebiyle en çok başvurulan tamamlayıcı tedavi yöntemlerinden biridir. Dr. Sema Karadağ Mora Terapi ile fazla kilolardan kurtulmak konusundaki görüşlerini ve süreci şöyle açıklıyor: “Kişiye Mora Terapi ile karbonhidrat bağımlılığının giderildiğini anlatmak gerekiyor. Terapi alanlar %91 oranında memnuniyetlerini ve karbonhidrat düşkünlüklerinin azaldığını belirtiyorlar. Memnuniyet açısından baktığımızda erkek ve kadın ayrımı olmamakla birlikte erkeklerin kas oranının fazla olması dolayısıyla daha kolay kilo verdiklerini gözlemliyoruz. İlk seans sonrasında bağırsaklar boşalıyor, ödem çözülüyor, bu durumun etkisiyle daha fazla kilo kaybı görülebiliyor. Özellikle genç yaşta olanlar ya da metabolizma yaşı genç olanların daha kolay kilo verdiği görüyoruz. Zor kilo veren kişilerdeki en büyük eksiklik su içmemek ve az hareket etmek. Mora Terapi ile kilo verirken dikkat edilmesi gereken hususlar, su içmek, haftada 3 gün hareket, ara öğünleri atlamamak, gece geç saatlerde yemek yememek ve en önemlisi düzenli kontrole gelmek.

    Mora Terapi

    Depresyonun belirtileri olan iştah artışı, azalan fiziksel aktivite, depresyon için geliştirilmiş pek çok ilacın yan etkileri fazla kilo alımına sebep olurken diğer yandan fazla kilolu biri olmak da başlı başına bir depresyon sebebi olarak karşımıza çıkmakta. Fazla kilolar olumsuz, acı verici yorumların gelmesine, kendini değersiz hissetmeye, sosyal ilişkilerin bozulmasına, sıkılganlık, yalnızlık ve daha sayabileceğimiz pek çok duruma yol açan sosyal bir damgaya dönüştüğünde bu durumla ve olumsuz duygularla baş edebilmek için daha çok yemek yemeğe yönelmek bir seçim olarak kişinin karşısına çıkıyor. Hayata karşı derin iç motivasyon kaybı, duygusal açlık tıkınırcasına yemek refleksi geliştirebildiği gibi tedavi aşamasını da engelleyici faktörler arasında ilk sırada.

    Mora Terapi ile kilolarından kurtulmak isteyen kişilere aynı zamanda duygu durumlarını güçlendirecek tedaviler de uygulanabiliyor. Özellikle Bach Çiçekleri Terapisi ve Süper Tunning tedavileriyle kişilerin psikolojilerinin dengelenmesine özen gösteriliyor. Kilolarından kurtulmak için Mora Terapi’yi tercih edenlerinde dikkat etmesi gereken önemli noktalar var. Kişilerin Mora terapistleriyle işbirliği içinde hareket etmesi, önerilere uyması, yaşam şeklinde ve beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapmaya istekli olması, kontrolleri aksatmaması tedavinin başarıya ulaşması açısından önem taşıyor. Motivasyon kaybı yaşan kişilere özellikle duygu durumlarını dengelemek için kendilerine zaman ayırmaları tavsiye ediliyor. Mora Terapi ile zayıflamak için başvuran kişiler arasında ek hastalıkları olanlara, menopoz dönemindeki kadınlara, yaşlılara da daha detaylı değerlendirmeler yapılarak ek tedaviler tavsiye edilebiliyor.

    Bugüne kadar Türkiye’de binlerce hastanın Mora Terapi gördüğü ve başarı oranlarının yüzde 80’ler civarında olduğu Mora tedavi uzmanları tarafından belirtilmektedir. Amerika ve Avrupa’da yaygın bir şekilde kullanılan Mora Terapi, Türkiye genelinde 20 farklı ilde ve KKTC Lefkoşa’da bulunan 50 Mora Terapi Merkezi üzerinden hizmet vermektedir.

  • Sıvı diyeti sağlıklı mı?

    Sıvı diyeti sağlıklı mı?

    Kimler detoks yapamaz? Detoks yaparken nasıl beslenmeli? Detoks hangi durumlarda tehlikelidir? Detoks nasıl yapılır?

    Öncelikle detoks kelimesinin anlamını paylaşarak başlamak istiyorum yazıma. Maalesef insanların belirli bir dönem sadece sıvı ile beslenmesinin adı ülkemizde DETOKS olarak algılanıyor. Oysa “detoks“, kelime anlamı ile toksinlerden arınma, yenilenme demektir.

    Vücudumuz normalde kendiliğinden ve mükemmel bir şekilde kendini temizleme ve yenileme işini yapar. En basiti şöyle düşünün; zehirlendiğinizde veya bayat-kötü bir şey yediğinizde hemen tuvalete gitme isteğinizin oluşması, vücudunuzun kendini temizleme ve kurtulma çabasıdır.

    Detoks diyet deneyimleri için tıklayın !

    Detoksun genel ana kuralları; vücudunuzu çevresel toksinlerden uzaklaştırmak, sağlıklı besinlerin doğru şekilde tüketimine odaklanmak, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı alışkanlıkları hayatınıza eklemektir. Bunların yanı sıra vücudun toksinlerden kurtulmasına yardımcı olacak teknikler eklenir; daha fazla su içerek idrarla üre çıkışınızı artırmak, buhar banyosu veya saunadan faydalanarak terlemenizi artırmak, lif alımınızı artırmak ve biraz da hafif dozda aerobik egzersizlerle nefes paterniniz üzerinde çalışmak gibi.

    Uzun süren ve sadece sıvı ile geçirilen diyetlerin birincil amaç olarak kilo vermek için uygulanmasını doğru bulmuyorum. Özellikle meyve sularının konsantre şeker deposu olduğunu (fruktoz) unutmamak gerekiyor. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa belirli aralıklarla, sadece bir günlük sebze suyu, su ve şekersiz bitki çayı kürlerini deneyebilirsiniz. Bu kürlerin tek bir amacı vardır, o da mide-bağırsak sisteminizi bir gün dinlendirmek.

    Bu kürlerde bile size önerim, içeceklerinizin taze olmasına ve organik olmasına özen göstermeniz. Hazırlanır hazırlanmaz en geç yarım saat içinde içeceğinizi tüketmeniz. Daha çok sebze sularını tercih etmeniz ve meyve sularındaki tehlikeli şeker fruktozu unutmamanız. En önemlisi ise böyle bir programa başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmalı ve onay almalısınız. Diyabetiniz (şeker hastalığı) varsa, hamileyseniz, emzirme döneminde bir anneyseniz, kesinlikle bu tür programları uygulamayın.

    Sıvı diyet listesi için tıklayın!

    Amacınız kilo vermek ve verdiğiniz kiloyu korumaksa, size önerim sağlıklı ve hayat boyu sürdürülebilir seçimlerde bulunmanız olacaktır.

    Dt. Burcu Aydın

  • Tatilde diyet

    Tatilde diyet

    Tatil demek son yıllarda sık sık yapılan otele git, bütün gün yemek ye değildir. Böyle olunca tatilde kilo alıyorum diyenler hemen bu artışa bir bahane arıyorlar.

    Aslında tatil demek, kafanızın rahatladığı, daha çok hareket ettiğiniz, daha çok dinlendiğiniz, çok fazla iş düşünmediğiniz, ailenizle veya arkadaşlarınızla birlikte olabildiğiniz, canınızın istediğini (her gördüğünüzü değil) yediğiniz, içtiğiniz, eğlendiğiniz, okuduğunuz, gezdiğiniz bir dönemdir. Şimdi bir daha düşünün, bu saydıklarım içinde tatilde yemek yeme kısmı aslında o kadar da fazla değil. Bu yüzden sağlıklı tatili tercih edin. Her şey dahil bir otele gidip hareketsiz ve aralıksız yemek ile tatilinizi mahvetmeyin. Gittiğiniz otelde mutlaka havuz ve spor salonu olmalı. Salon olmasa bile çok daha iyisi dışarıda yürüyüş yapılacak bir alan hatta deniz kenarında bir otele gidiyorsanız bu yürüyüşleri sahilde yapmanız size çok iyi gelecektir.

    Deniz kenarında
    Aslında en sevdiğim dinlenme seçeneklerinden biri yazlık evde aile ziyareti. Uzakta ailesi olanlar tatilin bir kısmını onların yanına giderek geçirirler. Bu bazen çocukluğunuzun geçtiği yer, bazen de yazlık bir ev olabilir. İki türlü de evde yemek yemek bence her şeyden önemli ve güzeldir. Belki o yemekleri pişiren kişi benimle aynı şeyi düşünmüyor olabilir ama en sağlıklı tatil yemekleri genelde evde yediğiniz, arada bir de dışarıya yemeğe çıktığınız tatildir. Evdeyseniz; güzel bir yaz kahvaltısı ile güne başlayın. Yani bol zeytinyağı ile domates, kesik zeytin, maydanoz, biber, taze nane, fırından alınmış tam buğday ekmeği, haşlanmış yumurta üzerine baharatlar eklenmiş hali ile… Aralarda azar azar taze meyve… Kiraz, şeftali, kayısı… Öğlene (tabii ki) zeytinyağlı bir sebze ve yanında cacık veya yoğurt biraz ekmek ile… Akşama balık ve salata, et ve salata gibi seçenekler ile devam edin. Bu mangal keyfi de olabilir. Akşamüzerine çayın yanına tam buğday unu ile yapılmış bir kurabiye, çörek hazırlanabilir. En önemli kısmı; sabah kahvaltıdan sonra veya öğle yemeğinden sonra bir denize uğrayın derim. Deniz dönüşü, hatta sahilde kek, kurabiye atıştırabilir veya kepekli ekmeğe tost, sandviç yiyebilirsiniz. Yanında ayran içerseniz hem lezzetli hem de sıcakta sizi toparlar. Çok terliyorsanız mutlaka 1 veya 2 maden suyu için.

    Gezelim, tozalım
    Bir de gittiğiniz yerde gezilecek görülecek yerler var ise; yakınlardaki tüm görülmesi gereken yerleri mutlaka gitmeden bulun, öğrenin, not alın. Nereye gidilir, orada ne yenir, nerede fotoğraf çekilir… Tatil anılarından en kıymetli olanlar fotoğraf makinesine verilen pozlardır. Gittiğiniz yerlerde fotoğraf çekmeyi unutmayın. Hatta diyet yapanlar, yediğiniz yemeklerin de fotoğrafını çekerek tatil dönüşü diyetisyeninize gösterebilirsiniz. Bu ne işe yarar? Döndüğünde bu konuları konuşacağını bilmek, aklının bir köşesinde tutmak her zaman dozunda disiplin getirir. Gezilecek yerlere nasıl gidileceğini öğrenin ama mümkün olduğu kadar her yere yürüyerek gidin. Yürüyüş için kendinize bahaneler bulun. Arabayla çok yakına gitmeyin, biraz uzağa park edin. Yürüyüş uzun sürerse yanınızda taşıyabileceğiniz kuru meyveler, kuruyemişler, kepekli galeta ve hemen oradaki bakkaldan alabileceğiniz bir ayran hem ara öğün yerine geçer hem de yorgunluğunuzu önler.

    Abartmadan kaçamak yapın
    Çünkü tatil kalori sayacağınız bir yer olmamalıdır. Bu sizi rahatlatıyor mu? Strese mi sokuyor? Sizi yoracak, mutsuz edecek, strese sokacak işlerden uzak durun. Ama kilo almak istemiyorum diyenler! Burada önemli olan abartmadan kaçamak yapmanız. Size 2 örnek liste yazıyorum. Biri keyifli bir tatil programı, diğer liste ile kilo almamanız mümkün değil zaten!

    Keyifli tatil programı

    1-2 dilim peynir ve zeytin
    Haşlanmış yumurta
    Domates, salatalık, biber, maydanoz, taze nane…
    Tam buğday ekmeği

    Aralarda
    Meyve
    Ayran, süt, şekersiz meyveli oğurt
    Dondurma

    Öğle
    Sebze+yoğurt+ekmek

    Akşam üzeri
    Tam buğday unundan apılmış kek, kurabiye
    Peynir+ekmek

    Akşam
    Balık+salata
    Kırmızı et+salata

    Genelde tatil programı kilo aldırabilir!

    Kahvaltıda
    Peynir (kaşar, tulum gibi yağlı peynirler ün aşırı olabilir.)
    Yağda sucuklu yumurta (haftada 1-2’den fazla olmamalı.)
    Beyaz ekmek, börek, poğaça (haftada 1 kez olabilir.)
    Reçel, bal, terayağ (tadımlık olabilir.)

    Aralarda
    Gofret, çikolata, tatlı, cips… abur cubur, bazen hiçbir şey.

    Öğle
    Et+pilav-makarna+ekmek+gazlı içecekler. öğle yemeğini atlamak da kilo aldırabilir.

    Akşam
    Et , balık, tavuk (soslu ve yağlı)+pilav-makarna+ ekmek+ mezeler (azar azar sorun yok.)

    Alkol
    (1 kadehi geçmeyin derim.)
    Dürüm, döner, iskender… Yağlı, kalorisi yüksek yemekler (haftada 1’den fazla olmamalı.)
    Midye, kokoreç, kızartma yemekler (çok canınız çekerse -2 kez olabilir, üst üste değil!)

    Yemekten sonra
    Tatlı, pasta, börek… (Bu seçenekleri gün içinde tüketin, akşama bırakmayın.) Bir de bunun üzerine hareketsiz bir tatil geçiriyorsanız, kilo alıp dönebilirsiniz. İstediğiniz ne varsa yiyin, ama azar azar, hepsini aynı güne denk getirmeden ve yürüyüş yaptığınız gün. Bu 3 konuya dikkat ederseniz istediğinizi yiyebilecek ve kilo almayacaksınız!