Etiket: karın

  • Vajinismus tedavisi bireye özgü olmalı

    Vajinismus tedavisi bireye özgü olmalı

    Cinsel ilişki sırasında vajinal kasların refleksif yani istem dışı kasılması ile cinsel birleşmenin olamaması veya çok zor olması olarak tanımlanan vajinismus tedavisi, problemin nedenine göre bireyselleştirilmelidir.

    Hera Klinik’ten Jinekolog ve Cinsel Terapist Dr. Süleyman Eserdağ; cinsel ilişki fobisi olarak da bilinen vajinismusun bir hastalık olmadığını, aslında ‘semptom’ (yani belirti) olduğunu söyleyerek, problemin insan yapısının çok derinlerinde yattığını belirtti. Eserdağ’ a göre bu nedenler; %90 psikolojik, %10 yapısal kökenli. Kesin tedavi için de öncelikle doğru tanının konulması ve nedene göre tedavi uygulaması şart!

    Ülkemizde yaklaşık her 10 kadından birisinde görülen vajinismus; cinsel ilişki sırasında vajinal kasların refleksif yani istem dışı kasılması ile cinsel birleşmenin olamaması veya çok zor olması durumudur. Aslında cinsel ilişki sırasındaki bu kasılmalar problemin derecesine göre kalça, bacaklar, karın, sırt, çene kasları gibi vücudun pek çok değişik bölgelerinde de görülebilir. Vajinismus hastalarında ağrılı-acılı gerçekleşen veya hiç gerçekleşemeyen cinsel ilişki sorunu olmakla birlikte jinekolojik muayene olamama, vajinal tampon kullanamama, vajina içine fitil yerleştirememe, vajina içine parmak sokamama, ayna ile genital bölgeye bakamama gibi problemler de sıkça izlenmektedir.

    Kesin tanı için jinekolojik muayene şart!

    Jinekolog ve Cinsel Terapist Dr. Süleyman ESERDAĞ; vajinismus nedenlerinin bireyden bireye değiştiğini, doğru teşhis ve tedavi yöntemi için öncelikle bir jinekolojik muayenenin çok önemli olduğunu vurguluyor. Sorunun ortaya çıkma sebebi, oluş nedenleri, bireyin içinde bulunduğu ailesel – toplumsal faktörlerden doğumsal faktörlere kadar değişkenlik gösterdiğinden öncelikle doğru teşhisin şart olduğunu ve vajinismus tedavisinin bireyin problemine özgü olacak şekilde (bireyselleştirilerek) yapılması gerektiğini belirtiyor.

    Vajinismusun nedeni yüksek bir oranla psikolojik…

    Cinsel kimliğin en hızlı oluştuğu 3-8 yaş arası dönem ‘Ödipal Dönem’ olarak bilinir. Bu dönemde gerek anne babadan gerekse çevreden alınan yanlış, eksik, abartılı cinsel mesajların öğrenilmesi sonucunda vajinismus oluşabilmekte ve farkına varılmaz ise ömür boyu kalıcı etkiler bırakabilmektedir.

    Geleneksel aile düzeni, katı ahlaki tabular, cinsellikle ilgili şehir efsaneleri, kızlık zarının korunması ile ilgili kız çocuklarının aşırı korkutulması, cinselliğin ayıp, günah, suçluluk ile özleştirilmesi, korumacı aile düzeni içinde iç disiplinin fazlaca gelişmesi en önemli nedenleri oluşturuyor. Diğer taraftan ilk gece ile ilgili abartılı bilgiler, ilk gecede ağrı, çok kanama, acı hissedileceğine dair önyargılar, hamile kalma korkusu, çocukluk döneminde taciz, tecavüze maruz kalma, ev içi şiddet, katı ebeveyn tutumu sonucu yaşanılan kötü tecrübe ve anılar da vajinismusun diğer psikolojik nedenleri arasında yer alıyor. Yapısal nedenler ise; kızlık zarının kalın, yüksek kenarlı, ara bölmeli, sert, elek şeklinde olması, kısa ve kör vajina gibi anatomik engeller, vajina içindeki ara bölmeler, vajinal girişte dokunmayla ağrı ve hassasiyet ile kendini gösteren “vulvar vestibulit sendrom”, leğen kemiği içindeki organların enfeksiyonları, vajinal girişteki bartholin bezlerinin kistleşmesi veya abseleşmesi ile vajinal enfeksiyonlar sayılabilir. Yapısal bir sorun cinsel ilişki problemine neden oluyorsa gerekli ilaç tedavileri veya basit cerrahi müdahaleler ile psikolojik tedavilere gerek kalmaksızın sorun giderilebilmektedir.

    Vajinismus Tedavisi için tekdüze bir tedavi programı yoktur

    Hera Klinik’ten Jinekolog ve Cinsel Terapist Dr. Süleyman ESERDAĞ; her vajinismus çifti için standart, tekdüze tedavi programının olamayacağının altını çizmektedir. Günümüzde en sık tercih edilen yöntemler arasında Bilişsel – Davranışsal Cinsel Terapiler ve hipnoz tedavileri gelmektedir. Çocukluk çağlarından itibaren süregelen yanlış bilgilerin yarattığı korkuları ortadan kaldırmak ve yerine doğru duyguların geliştirilmesi “Bilişsel Cinsel Terapi” ile sağlanmaktadır; bu, çiftlere ilk uygulanması gereken tedavi biçimidir. “Davranışsal Cinsel Terapi” ile ise kişilerin bireysel ve çift olarak kendilerini, cinselliklerini keşfetmeleri sağlanır. Davranışsal terapi kişinin kendi kendisi veya eşi ile yaptığı bir takım egzersizleri içerir. Bu egzersizlerin bazıları ayna egzersizi, masaj egzersizi, kegel egzersizi, nefes egzersizi ve dilatasyon egzersizleridir. Son yıllarda uygulanan hipnoz tedavileri de vajinismusta bilinçaltı korkuları yenmek, yüzleşmesinin sağlanması, iç görü kazandırılması, farkındalığın ve özgüvenin arttırılması ile rahatlamanın sağlanması amaçlanmaktadır. Uygulanan bireye ve çifte özgü doğru tedavi teknikleri ile çok kısa bir süre içinde, kalıcı bir sonuca ulaşabilmektedir.

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimizle Vajinismusu yenelim yorumlar için tıklayın !

  • Karın Sıkılaştıran Besinler

    Karın Sıkılaştıran Besinler

    Karnınızın istediğiniz sıkılığa sahip olması için sadece egzersiz yapmak yeterli değil! Beslenme şeklinize de özen göstermelisiniz. İşte karın sıkılaştırıcı besinler…

    Badem: Bu lezzetli ve çok yönlü çerez, protein ve lif içeriyor. Ayrıca iyi de bir magnezyum kaynağı. Günlük 23 adet badem tüketin!

    Yumurta: En güçlü protein kaynağı… Yumurta vücuttaki hücrelerin yenilenmesini sağlıyor. Kolesterolünüz yüksek değilse, her gün bir yumurta tüketebilirsiniz.

    Soya: Protein, lif ve antioksidan bakımından mükemmel bir kaynak olan soya fasulyesi, her gün bir öğün yenmesi gereken besinler arasında… Ya da 1 su bardağı soya sütü için.

    Elma: Düşük kalorisi ve lezzetiyle diyet yapanların en yakın dostu haline gelen elma kolay kilo verdiriyor. Sıkı bir karın için günde en az bir elma yiyin!

    Çilek: Yüksek lif oranlarıyla dikkat çeken bu meyve, aynı zamanda yüksek bir antioksidan. Gün içinde bir öğün tüketmenizde fayda var.

    Yeşil yapraklı sebzeler: Yeşil yapraklı sebzeler düşük kalorili olmaları nedeniyle mide ve karın bölgenizde farklılık yaratıyor. Günde üç öğün yemeklerinizle ya da tek başına yeşil yapraklı sebze tüketebilirsiniz.

    Yoğurt: Yoğurtta bulunan probiyotik bakteri, sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı oluyor. Yemeklerinizin yanında bir ila üç kâse yarım yağlı ya da yağsız yoğurt tüketin!

    Sebze çorbası: Günde iki kez sebze çorbası içerseniz, kilo vermede daha başarılı olursunuz. Her gün çorba için, sıkı mideniz olsun!

    Somon: Omega 3 yağ asidi kaynağı olması nedeniyle somon, düz bir karın için büyük önem taşıyor. Yemeklerinizde haftada en az iki-üç kez somona yer verin!

    Taylan Kümeli

  • 21 Günde Göbek Eritme Diyeti

    21 Günde Göbek Eritme Diyeti

    Pek çoğumuzun vucudunda şikayet ettiği bölge belli ; göbek. Biraz kilo verdiniz ama göbeğiniz gitmiyorsa bu programı uygulayarak üç haftada özellikle göbek bel çevresinden incelebilirsiniz. Mekik: dizlerimiz bitişik ve ayaklarımız birbirine paralel şekilde iki elimizi enseye koyup hızlı hızlı sık sık hareketlerle karnınız acıyana kadar sabah ve akşam ellişer kez bu hareketi yapın.

    Sopalı Haraket: Bir sopayı ense kökümüze alıp iki elinizi üzerinden geçirin ayaklarımızı yere sağlam basıp bir kaç dakika süratli bir şekilde sağa ve sola doğru kalçadan yukarsınız hızlı bir şeklde döndürün.
    Bel Kasları için mekik: Bİr taraftaki kolunuzu bükülmüş olan diğer taraftaki dizinize doğru hafifçe seri hareketlerle yakınlaştırmaya çalışın bu hareketi bir kaç dakika yapın daha sonra diğer dize ve kola geçin.

    Göbek eritmek için haftanın tek günleri yapılacak diyet: Kalkar kalkmaz bir bardak ılık ballı limonlu su yarım tatlı kaşığı bal 10 damla limonla için…

    Ender saraç 21 günde göbek eritme diyeti

    Kahvaltı: 1 adet kabuklu yeşil elma 1 adet sert kivi 1 tablet deve dikeni hapı

    Ara öğün: 3 parmak taze dil peyniri

    Öğlen: 1 porsiyon ızgara ( tavuk derisiz) Veya az yağlı bir kase yoğurt bol rokalı limonlu yeşil salata taze soğanlı

    Ara Öğün: 3-4 adet yulaflı büsküvinin üzerine atarçıns serpin.

    Ara öğün : 1 adet yeşil elma Akşam: 4-5 kaşık zeytin yağlı fasulye veya ıspanak pazı ( az yağlı) 1 dilim tam buğday ekmeği yeşillik ağırlıklı limonlu mevsim salatası

    Gece: 1 bardak şekersiz tarçınlı light süt 3-4 fincan rezene yeşil çay . Mısır püskülü, kiraz, avakado yaprağı karışımından yapılan çayı için…

    Göbek eritmek için haftanın çift günleri yapılacak diyet: Sade müsli veya sade mısır gevreği veya tam buğday gevreği bir büyük bardak yağsız süt 1.5 tatlı kaşığı öğütülmüş keten tohumu taze meyve üzerine bol tarçın ve biraz zencefil Göbek eritme diyeti için Çay tarifi bir su bardağı çay için 2 adet avakado yaprağı 1 çay kaşığı yeşil çay küçük bir tutam kiraz sapı ve mısır püskülü 1 çay kaşığı rezene tohumu 1-2 dakika kaynatılacak ve 4-5 dakika demlenmesi beklenecek 7 şifalı madde içere preperatı sabah akşam yemeklerden 3-4 dakika önce yutup üstüne bol sıcak su için.

    İşte 7 Şifalı madde

    •Tere tohumu : Metabolizmayı canlandırır. Troidi tembel kişilerde verimli çalışmasına yardımcı olabilir.
    •Zencefil: Besinlerin iyi sindirilmesine yardımcı olur. Zayıflarken enfeksiyona yakalanma riskini azaltır. •Yeşil çay: Metabolizmayı hızlandırır. Kilo vermeye yardımcı olur.
    •Yeşil çay: Metabolizmayı hızlandırır. Kilo vermeye yardımcı olur.
    •Krom gtf: insülin faaliyetinin etkisini artırır. Pankreasın kan şekeri seviyesi dengelemesine yardımcı olur. Açlığın ve tatlı krizinin bastırılmasına faydalıdır.
    •CO-Enzyme Q10: Kalp damar sağlığı ve kanssere karşı korunmaya yardımcıdır.Kilo kaybında yaşanan halsizliğe karşı yardımcı olur.
    •L-Carnitine : Vucutta depolanmış yağların yakımını hızlandırır ve kasların performansını artırır.
    •Garcinia Cambogia : Küçük bir tropikal meyvedir. En büyük yararı midenin beyne gönderdiği doyma sinyalllerini daha kuvvetli gönderir. özellikle gerginlik ve stres altında fazla yiyen kişilerde iyi sonuçlar alınmıştır. Kalıcı kilo kaybınada yardımcı olur. Vucutta yağ yakımını artırarak kolestrol seviyelerinde düşürücü etki yapıyor. İştah baskılama özelliği vardır. Kromla birlikte kullanılırsa kan şekerini de dengeliyor.

    Dikkat : Şeker hastaları, hamileler, emzirenler ve demas sorunu olanlar kullanmamalı…
    Not :Doktorunuza başvurmadan bu diyeti yapmayınız !

    Ender Saraç Göbek Eritme Diyeti için tıklayın…
    8 Dakikalık Göbek Eritme Hareketleri için tıklayın…

  • Karın Çatlakları Maskesi

    Karın Çatlakları Maskesi

    Ebru Şallı karında göbek bölgesinde oluşan çatlaklar için çok faydalı bir kür önerdi. “Bitkisel yağlar ile hazırlanan maske ile karın çatlakları azalır ve zamanla yok olur” dedi. Doğum sonrası hamile çatlakları yada kilo alıp verme sonucu oluşan karın çatlakları için mükemmel doğal bir maskedir. Karın çatlakları nasıl geçer, göbek çatlağı için ne yapılır, karın çatlaklarına bitkisel çözüm var mıdır, göbekteki çatlaklara doğal maske tarifi, karın çatlaklarına iyi gelen bitkisel yağlar nelerdir diyorsanız karın çatlakları maskemiz tam da size göre…

    Malzemeler:

    * 1 yemek kaşığı badem yağı,
    * 1 yemek kaşığı ceviz yağı,
    * 1 tatlı kaşığı menekşe yağı,
    * 1 yemek kaşığı susam yağı.

    Hazırlanışı ve Uygulanışı:

    Tüm yağlar bir kase içerisinde iyice karıştırılır. Karın çatlakları olan göbek bölgemize dairesel haraketler ile masaj yapılarak sürülür. Çatlak maskesinin daha etkili olabilmesi için cildin derinlemesine temizlenmiş peeling yapılmış olması gerekir. Bunun için mutlaka haftada bir kez kese yapılması tavsiye edilir. Tamamen doğal bitkisel yağlar ile hazırlanan çatlak maskesi karın çatlaklarına çok faydalıdır.

  • Selülit Yakma Yöntemleri

    Selülit Yakma Yöntemleri

    Uzman Dr. Nihat Dik, kadınların özellikle yaz aylarında korkulu rüyası olan selülitten kurtulmanın, yaz ayına girmeden alınacak küçük önlemlerle mümkün olduğunu belirterek, selülitleri önlemek için 37 altın öneriyi şöyle sıraladı:

    1. Sabah kalkar kalkmaz ve akşam yatmadan önce ılık su içine limon sıkıp için.

    2. Televizyon karşısında ya da kitap okurken atıştırmayın.

    3. Azar azar ve sık sık yemeyi tercih edin, asla aç kalmayın. Dengeli ve düzenli beslenmeyin, tek tip gıda tüketiminden vazgeçin.

    4. Asla çok düşük kalorili ve şok diyetler uygulamayın.

    5. Kahvaltınızı kuvvetli akşam yemeğinizi çok hafif yemeyi tercih edin.

    6. Soya lesitini (PPC) içeren kremler kullanın.

    7. Bol su için. Öğünlerden 30 dakika önce 1-2 bardak su için. Yemek sırasında ise su içmeyin.

    8. Tuz tüketimini azaltın.

    9. Kese yapın, sıcak ve soğuk duş alın.

    10. Çay, kahve, kola, soda, meşrubat ve alkol tüketimini azaltın.

    11. Taze sıkılmış meyve suları ve bitki çaylarını tercih edin.

    12. Haftada 4- 5 gün 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş yapın.

    13. Yüksek topuklu ayakkabılar ve dar giysileri tercih etmeyin.

    14. Meyvenizi yemek aralarında yemeyi tercih edin.

    15. Porsiyonlarınızı azaltın.

    16. Yemekten hemen sonra dişlerinizi fırçalayın.

    17. Sakız çiğnemeyin, çok çabuk acıktırır.

    18. Kullanmak istediğiniz cihazların hangi tip selülit için olduğunu ve selüliti giderme yöntemini mutlaka öğrenin.

    19. Elma, armut ve bunun gibi meyveleri lifli oldukları için kabukları ile yiyin.

    20. Beyaz ekmek yerine, kepek ekmeği tercih edin.

    21. Süt, peynir, yoğurt gibi ürünlerin light olanını tercih edin.

    22. Doğal şeker yerine, tatlandırıcılar kullanın.

    23. Sofranızdan yeşil sebze ve meyveyi eksik etmeyin.

    24. Kırmızı et yerine beyaz eti tercih edin.

    25. Katı yağlar yerine, zeytinyağı kullanın.

    26. Kızartma yerine ızgara buğulama, haşlama ya da fırında pişirme gibi yöntemler uygulayın.

    27. Yağlı şekerli ve unlu pastane ve bakkaliye ürünlerinden kaçının.

    28. Kuruyemiş sakatat şarküteri ürünleri sos ve kremalardan uzak durun.

    29. Dolaşımı engellediği ve oksijen oranını azalttığı için sigara
    içmeyin.

    30. Düzenli egzersiz yapmaya özen gösterin.

    31. İdeal kiloda olduğunuz günlerinizdeki bir resminizi buzdolabına
    yapıştırın.

    32. Akşam yemeğini çok geç saatlerde yemeyin.

    33. Selülitli bölgeye mutlaka masaj yapın.

    34. Çok hızlı yemeyin.

    35. Yediklerinizi mutlaka not edin.

    36. Haftada bir gün tartılın.

    37. Kendinizi çok sevin ve asla umutsuzluğa kapılmayın…

  • Göbek sıklaştırma egzersizleri

    Göbek sıklaştırma egzersizleri

    Göbek sıklaştırma egzersizleri | 1

    Sıkı bir karına sahip olabilmek için bu önerileri dikkate alarak uygularsanız kısa bir sürede farkı görebilirsiniz…

    Masaj

    Göbek sıklaştırma egzersizleri | 2

    Sabahları karın bölgesine masaj yaparak kan dolaşımını hızlandırabilir ve dokularınızı sıkılaştırabilirsiniz. Karnınıza, bir avuç deniz tuzu ve 10 ml. limon yağını karıştırarak elde edeceğiniz karışımla, saat yönünde yuvarlak hareketlerle masaj yapın. Özellikle de duş sırasında.

    Buz şoku

    Göbek sıklaştırma egzersizleri | 3

    Çoğu zaman yağ tabakasından dolayı karındaki kan dolaşımı yavaşlıyor. Bunun sonucunda da deri sarkıyor ve kırışık bir görüntü oluşuyor. Dolaşımınızı hızlandırmak için buzdan yaralanabilirsiniz. Yatmadan önce beze koyduğunuz buzları kuru cildinizin üzerinde gezdirin.

    Sabah çayı

    Göbek sıklaştırma egzersizleri | 4

    Sabahları uyanır uyanmaz bir bardak bitki ya da meyve çayı için. Çay yiyeceklerin daha hızlı ve daha kolay yakılmasını sağlıyor. Bu da karnın düzleşmesinde en önemli bir etken. Gereksiz bir şişlik hissetmek istemiyorsanız, gaz yapma özelliği olan çay ve kahveden uzak durun.

    Bitkisel kürler

    Göbek sıklaştırma egzersizleri | 5

    Yedikleriniz çoğu zaman karnınızın şişmesine yol açar. Bunu önlemek için pirinç, kek gibi unlu gıdalarla, et ürünleri ve tuz tüketirken fazla abartmamaya dikkat edin. Çünkü bu tür besinler vücutta, özellikle de karın bölgesinde su tutulmasına neden oluyor. Bunların yerine domates, biber, mısır, ıspanak gibi taze sebzeleri tercih edin. Et, balık, makarna ve pilav çeşitlerini taze bitkilerle tatlandırın. Özellikle maydanoz, dereotu, fesleğen, defne gibi bitkiler mide ve bağırsakların rahatlamasını sağlar.

    Şekersiz sakız

    Göbek sıklaştırma egzersizleri | 6

    Canınız tatlı çektiğinde bir şeyler çiğneyin. Çünkü ağızdaki boşluk hissi çoğu zaman tatlı isteğini pekiştiriyor. Bu isteğinizden kurtulmanız için size sakız çiğnemenizi öneriyoruz. Tabii sağlığınız ve dişlerinizi de düşünerek tatsız olanları tercih edin.

  • Çölyak hastalığının tek tedavisi diyet

    Çölyak hastalığının tek tedavisi diyet

    Hastaların hayatından glutenli ürünler çıkartıldığında iki hafta içerisinde bağırsaklarda iyileşme görülmeye başlar. Ancak bu durum tüm çölyak hastalarında bu kadar hızlı olamayabilir. Bu hastalarda iyileşme diyete rağmen 1 yıla kadar uzayabilir. Ayrıca diyetin yanı sıra kansızlık veya vitamin eksikliği saptanan hastalara demir ve vitamin takviyeleri de birkaç ay yapılabilir. Çölyak hastası olanların mutlaka glutensiz ürünlerin tercih etmeleri gerekir. Çölyaklı çocukların da mutlaka anneleri ve öğretmenlerinin glutensiz hayatı öğrenmeleri ve bu durumu çocuğa aktarmaları gerekir.

    Önümüzdeki Yıllarda İlaçla Tedavi Edilebilecek
    Çölyak hastalığının tedavisi için araştırma aşamasında olan bazı ilaçlar var. Önümüzdeki dönemde bu ilaçların etkinliği kanıtlandığı ve kullanılmaya başlandığı takdirde tedavi çok daha kolay hale gelebilecek. Hastalar bu ilaçları aldıklarında glutenli ürünleri yiyebilecek. Çünkü ilaç gluteni zararsız hale getirecek.

    Çölyak Hastaları Ne Yiyebilir?
    Mısır, mısır ununda yapılmış mısır ekmeği (karma unlarla da mısır ekmeği satıldığı unutulmamalı.)Beyaz peynirHer türlü sebze ve meyveYağ, bal, reçelPirinç pilavıPatates, soya fasulyesiHer türlü bakliyat ve bakliyat unları (bezelye unu gibi)Ev yoğurdu (hazır yoğurtlarda gluten olabilir, etiketleri iyi okunmalı.)Marketlerde satılan glutensiz gıdalar (sakız, çikolata, sirke, mayonez, ketçap, dondurma, şeker gibi çok tüketilen ürünlerde gluten olabilir, içerik etiketlerine dikkatlice bakılmalı)

    Çölyak Hastalığının Neden Olduğu veya Birlikte Görülebildiği Rahatsızlıklar
    Tiroid ve Diyabet: Çölyak, bağışıklık sisteminin glutenli gıdalara verdiği aşırı tepki sonucu ortaya çıkar. Bu nedenle de bazı bağışıklık sistemi hastalıklarını da beraberinde getirebilir. Örneğin çölyak hastası olan birinde aynı zamanda tiroid ve diyabet gibi rahatsızlıklar da görülebilir.

    Lenfoma: Çölyak teşhisi zamanında koyulmayıp zaman geçtiği takdirde ise bağışıklık sisteminin aşırı çalışması ve antikorların hızlı bir şekilde üremesi nedeniyle lenfoma (özellikle de bağırsak lenfoması) oluşabilir.

    Siroz: Nadir de olsa çölyak hastalarında siroz gelişebilir. Karaciğerin aşırı yorulması sonucu siroza neden olabilir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki kısa bir süre önceye kadar sebebi yok diye düşünülen birçok siroz vakasının altında çölyak yer alır.

    Dermatitis Herpetiformis : Bu cilt hastalığı olanların çoğunda çölyak hastalığı da bulunur. Çölyak hastalarının ise yüzde 2-3’nde de bu sorun görülür. Bu cilt hastalığında, dizler, dirsekler, saçlı deri ve koltuk altları bölgelerinde yoğunlaşmış, genelde simetrik yerleşimler gösteren kaşıntılı, ciltte pütürlenme yapan, içi su dolu lezyonlar oluşur. Kronik bir hastalık olduğu bilinir.

    Çölyak ayrıca kan problemlerine, sebepsiz düşüklere ve damar tıkanıklıklarına da neden olabilir. Tanısı konulamayan her hastalığın altında çölyak yatabilir. Çünkü çölyak her hastalığı taklit edebilir.

  • Selülit Nedenleri Nelerdir?

    Selülit Nedenleri Nelerdir?

    Yaz yaklaşıyor, tatil planlarımızı yapmaya başladık ve listemizin en başında selülitleri yok etmek var… Önce selülit oluşma nedenlerini öğrenelim, sonra da bu nedenleri ortadan kaldıralım…

    – Ağır, aşırı kalorili besinlerle düzensiz ve yanlış beslenme…

    – Doğum kontrol hapları kullanırken yeterince su içmemek…

    – Hareketsiz bir yaşam sürmek…

    – Hızlı ve stresli yaşamın yarattığı gerginlik, kaygı ve güvensizlik gibi ruhsal etkenler…

    – Düzensiz uyku…

    – Günde 2 litreden az su içmek ya da hiç su içmemek…

    – Aşırı tuz tüketimi nedeniyle vücutta sıvı kaybının oluşması…

    – Karaciğer ve sindirim bozuklukları, kabızlık, aşırı dar elbiseler…

    İlgili konular ;
    Selülit; nedenleri ve çözümleri
    Selülit nedir? Nedenleri ve Önleme Yolları Nelerdir?

  • Selülite neden olan şeyler neler?

    Selülite neden olan şeyler neler?

    Selülitsiz bir yaz geçirmek ister misiniz?

    Kışın kalın giysilerin, pantalon ve çorapların ardına gizlenen selülitlerimiz ve kilolarımız yaz mevsiminin gelmesiyle beraber artık özgürlüklerini ilan ediyorlar. Pek çoğumuzun korkulu rüyası olan selülitlere ve kilolara bu fırsatı vermemek elimizde.

    Selülite yatkınlık yaratan etkenler

    Kadın cildinin doğal yapısı: On kadından dokuzunda bu problem vardır.

    Çoğunlukla ergenlik, gebelik, menapoz gibi kilo ve hormonal değişikliklerin yaşandığı dönemler,doğum kontrol hapları…

    Ağır, aşırı kalorili besinlerle düzensiz ve yanlış beslenme.

    Vücutta toksik etkiler oluşturan alkol, çay, kahve ve tütünün aşırı miktarda tüketimi.

    Hareketsiz bir yaşam.Hızlı ve stresli yaşamın yarattığı gerginlik, kaygı ve güvensizlik gibi ruhsal etkenler.

    Doğal çevreden çeşitli yollarla sürekli olarak alınan toksik maddeler.

    Tuz, su dengesinde değişikliklere neden olan idrar söktürücü ve müshillerin gelişi güzel kullanımı.

    Düzensiz uyku.Karaciğer ve sindirim bozuklukları, kabızlık ,korse,dar elbiseler,kalp yetersizliklerine bağlı dolaşım yetersizlikleri.

    Selülit tedavisinde hangi yöntemlerden yararlanıyorsunuz?

    – Mezoterpi,
    – Radyofrekans yayan cihazlar,
    – Ultrason dalgaları ile sellülit tedavısı
    – Özel diyetler ve egzersizler ile desteklenme

    Mezoterapi nedir?

    Mezoterapi günümüzde estetik tıp dalında selülit tedavisinde en sık kullanılan yöntem sayılır. Yöntemin temeli ilk kez 1952′de Fransa’da Dr.Pistor tarafından gelmekte ve 1987 tarihinden beri Fransız Tıp Akademisi tarafından alternatif tıp tedavileri arasında önemli bir yer almıştır, bugün ise Fransa’da yaklaşık 18000 doktor tarafından günde 65000000den fazla hasta bu yöntem ile tedavi edilmektedir.Uluslararası Mezoterapi Derneği ise yaklaşık 16 ülkede bu yöntemleri uygulamaktadır.Bütün dünyada kanıtlanmış olması,bir çok ülkede uygulanıyor olması, her gün binlerce hekimin bu yöntemi uyguluyor olması, yöntemin yararlı bir yöntem olduğunu gösteren en önemli faktördür. Mezoterapinin kelime anlamı, orta deriye ince uçlu(4- 6 mm ) iğnelerle belli açılarla ilaçı direkt hedef organa enjekte ederek bölgeye tedavi sağlamaktır.Bu yöntemin temeli seri şeklindeki iğnelerin çarpma etkileri ile bağışıklık sistemine harekete geçirmek ve kılcal damar ve kanlanmanın artışı ile direkt hedef organı etkilemektir.

    Mezoterapinin (Mezotherapy) avantajleri nelerdir?

    Sonuçların hızlı ve kesin olması(ortalama 3. seanstan sonra sonuçlar gözlemleniyor). Selülit tedavisinde en etkin, en başarılı yöntem olarak uygulanması. Doğru uygulama ve uygulayaıcıda başarı şansı %80, %100 arasında değişiyor. Doğru kişilerce uygulandığında her hangi bir yan etki içermemesi. Cerrahi yöntemlerin aksine lokal ve ya genel anetezi gerekmemesi, ve uygulamadan sonra kişinin günlük aktivitelerini herhangı bir şekilde etkilememesi.Kozmetik yöntemler(yosun, parafin, masaj…)göre çok daha etkin sonuçlar sağlaması, kısa sürede gerçekleşmesi…

    Mezoterapi(mezotherapy) Dezavantajları nelerdir?

    Uzman ve bu konuda eğitimli hekim tarfından uygulandığında her hangi bir yan etkisi yok. Bazen 1-4 yerde küçük morarmalar olabilir, bir kaç günde kaybolur. Yan etkiler ancak doğru olmayan uygulamalarda ve yalnış ilaçlarda görülebilir. Merkezimizde bizzat uzman hekim tarfaından uygulanıyor. Bir seansta uygulanan ilaç dozu belli bir dozu aşmamalı ve belli aralıklar ile olmalı.

    Mezoterapinin Kullanım Alanları

    – Estetik kullanım
    – Sellülit,bölgesel zayıflamaSaç dökülmesi ve saç canlandırmaYüz gençleştirme,cilt gençleştirmeÇatlak,yara izleri
    – Tıbbi kullanım alanları
    – Romatolji,eklem ağrıları
    – Spor yaralanmaları

  • Selülit’ten Kurtulma Yolları

    Selülit’ten Kurtulma Yolları

    Selülit neredeyse bütün kadınların kabusu. Yazın gelmesiyle birlikte mayolar,bikiniler,kısa elbise ve eteklerde ortaya çıktı. Sizde bu yaz güzel bacaklara sahip olmak istiyorsanız işte size öneriler.

    Selülite karşı savaş açın;

    •Tuz ve tuzlu gıdaları kısıtlayın. Günlük 0,5 gramdan daha fazla tuz almayın, diyet tuzunu tercih edin. Yiyeceklerinizde tuz yerine baharat, limonla tatlandırmalısınız.

    •Doymuş yağ ve karbonhidrat alımını en aza indirin. Su açısından zengin, tuz açısından zayıf beslenin. Protein zengini gıdalar (balık, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanı ve yumurta) ödemi önler.

    •Vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızı turp, maydanoz, kereviz, çilek yiyin.

    •Alkol ve nikotinden kesinlikle uzak durmalısınız.

    •Günde en az iki litre su içmelisiniz. Sabah kahvaltıdan önce, gece yatarken iki bardak su için.

    •Sıvı ihtiyacınızı kahve, çay, kola gibi selülit yapan içeceklerle karşılamak yerine su ya da ayran için.

    •Vitamin ve mineral alın. A ve E vitaminleri deriyi düzgünleştirir, magnezyum metabolizmayı harekete geçirir, fosfor ve silisyum dokuları kuvvetlendirir.

    •Yapay tatlandırıcılardan, renklendiricilerden ve besin desteklerinden uzak durun.

    •Bol bol sebze ve meyve yiyin. Özellikle koyu renkli olanlarını tüketin. Koyu kırmızı (karpuz, domates, elma ve kırmızı greyfurt-portakal, siyah üzüm), koyu yeşil (elma, ıspanak, brokoli, biber), koyu sarı (mango) sebze ve meyvelere öncelik verin. Meyveleri yemekten en az iki saat sonra tüketin.

    •Şekeri kesin. Şekerlemelerden, tatlılardan uzak durun.

    •Vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızıturp, maydanoz, kereviz, çilek ve pilav yiyin.

    •Patates, pirinç, elma, havuç su tutucu gıdalardır. Bunlardan tüketmemeye gayret edin.

    •Günlük gıdanın yüzde 75′ini sebze, meyve, baklagillerden, geri kalanını ise hayvansal gıdalardan olacak şekilde düzenleyin.

    •Dil peyniri hariç diğer peynirleri suda bekleterek yiyin.

    •Rezene, elma kabukları ve yeşil çayı karıştırarak hazırladığınız bitki çayını günde en az dört kere içemeye çalışın.

    •Haftada iki kez balık tüketmeye çalışın çünkü balıkta bulunan fosforun dokuları kuvvetlendirici etkisi vardır.

    •Mümkünse her gün bir demet maydanoz, kereviz, lahana ve enginar yiyin.

    •Yemeklerde kızartma yerine haşlama ya da buğulamayı tercih edin.

    •Birçok antiselülit kremleri deriye hemen girmeyi ve doğrudan doğruya yağ hücrelerini etkilemeyi amaçlıyor. Selülit tamamen kaybolmasa da bu ürünlerden bazıları sayesinde azalabiliyor.

    •Selülitin yok edilmesi için masaj en etkili yöntemlerden biridir. Evde kendi kendinize masaj yapabilirsiniz. Antiselülit kremlerinin dokulara etkisi, daha önce masaj yapıldığı takdirde iki kat daha fazla olur. Nedeni, lenf ve kanın harekete geçmesidir.

    •Sürekli yüksek topuklu ayakkabılar giyinmek, yanlış şekilde yürümek ya da kambur şekilde oturmak da selülitin oluşma nedenleri arasındadır. Çünkü bunlar toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkilerler.

    •Fazla güneşte kalmak selüliti artırıyor bu nedenle çok fazla güneşe maruz kalmamalı ve güneş koruyucu kremlerde yüksek faktörlüleri tercih etmelisiniz.

    •Selüliti azaltabilecek en iyi yol egzersiz yapmaktır. Özellikle haftada en az 3 kez 35 dakika sürecek aerobik aktivite yapın. Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin.

    İlgili Konular ;

    9 Dakikada Selülite Son!
    Selülit; nedenleri ve çözümleri
    At Kılı Fırçası İle Selülite Elveda