Etiket: karın ağrısı

  • İrritabl bağırsak sendromu iyi gelen bitkisel çaylar

    İrritabl bağırsak sendromu iyi gelen bitkisel çaylar

    İrritabl bağırsak sendromu iyi gelen bitkisel çaylar arayışında mısınız? Papatya, nane ve rezene çayları, rahatlatıcı özellikleriyle IBS hafifletebilir.

    Karın ağrısı, şişkinlik, gaz ve kabızlık gibi semptomlarıyla hayatınızı zorlaştıran İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS) ile mi mücadele ediyorsunuz? Çaresizliğe kapılmayın! Bitki çayları, IBS’nin sinir bozucu semptomlarını hafifletmek ve yaşam kalitenizi yükseltmek için size doğal bir çözüm sunabilir.

    Bu yazıda, IBS’ye karşı savaşta size yardımcı olabilecek üç mucizevi bitki çayını keşfedeceksiniz:

    • Papatya Çayı: Spazmları yatıştırarak gaz ve karın ağrısını dindirir.
    • Nane Çayı: Özellikle ishalin ön planda olduğu IBS’de sindirim sistemini rahatlatır.
    • Rezene Çayı: Gaz söktürücü etkisiyle şişkinliği ve krampları hafifletir.

    Bu çayların her birinin nasıl hazırlanacağı, ne kadar tüketilmesi gerektiği ve olası yan etkileri hakkında detaylı bilgiler de sizi bekliyor. Ayrıca, IBS’yi kontrol altına almak için bitki çaylarını kullanırken dikkat etmeniz gereken önemli noktaları da öğreneceksiniz.

    Sindirim sisteminizin huzuruna kavuşmak ve IBS’nin gölgesinden çıkmak için okumaya devam edin!

    İrritabl bağırsak sendromu iyi gelen bitkisel çaylar

    Bitki çayları, irritabl bağırsak sendromu (IBS) semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, bu çaylar geleneksel tıbbi tedaviyi tamamlayıcı niteliktedir ve sağlık uzmanınızın önerdiği tedavi planının yerine geçmez. İşte IBS semptomlarını hafifletebilecek bazı bitki çayları:

    irritabl bağırsak sendromu bitkisel çay
    irritabl bağırsak sendromu iyi gelen bitkisel çay

    Papatya Çayı

    Papatya çayı, bağırsak spazmlarını hafifleterek IBS’nin gazını ve karın ağrısını kontrol etmeye yardımcı olabilir. Alman papatyası veya Matricaria recutita’nın kurutulmuş çiçeklerinden yapılan papatya çayı, 2-3 yemek kaşığı kurutulmuş papatya üzerine kaynar su eklenerek 10-15 dakika demlenir. Günde üç ila dört bardak papatya çayı içmek, IBS semptomlarında rahatlama sağlayabilir.

    Nane Çayı

    Nane içindeki uçucu yağlar, özellikle ishalin baskın olduğu IBS’li kişilerde gastrointestinal semptomları hafifletebilir. Nane çayı için 1 çay kaşığı kurutulmuş nane yaprakları 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde dört ila beş bardak nane çayı içmek, krampları ve gazı hafifletebilir. Ancak, mide yanması veya GERD gibi sorunlarınız varsa nane çayını kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız.

    Rezene Çayı:

    irritabl bağırsak sendromu bitkisel çay
    irritabl bağırsak sendromu bitkisel çaylar

    Rezene, sindirim şikayetlerini tedavi etmek için eski kültürlerde kullanılmış bir bitkidir. Rezene tohumları, gazı giderici etkilere sahip olabilir. Rezene çayı hazırlamak için tohumları demleyebilirsiniz. Ancak, klinik kanıtlar IBS tedavisi için rezene veya diğer bitkisel preparatları desteklememektedir.

    Unutmayın ki, bu bitki çayları sadece semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir ve sağlık uzmanınızın önerdiği tedavi planını takip etmek önemlidir. İBS semptomlarınızı çözmek için kapsamlı bir tedavi planı için doktorunuzla görüşmelisiniz.

    Önlemler

    Papatya ve nane çayı, önerilen miktarlarda tüketildiğinde genellikle çok az yan etkiye neden olur. Ancak, University of Maryland Medical Center (UMMC), papatya çayının bazı bireylerde alerjik reaksiyonlara yol açabileceğini, özellikle yakup otu, aster veya papatyalara duyarlı kişilerde dikkatli olunması gerektiğini belirtir. Ayrıca, büyük miktarlarda güçlü papatya çayının kusmaya neden olabileceğini de vurgular.

    Nane çayının aşırı tüketimi mide yanmasına, hazımsızlığa veya ağız çevresinde yanma hissine sebep olabilir. Ayrıca, Drugs.com’a göre rezene preparatlarının kontakt dermatite veya diğer alerjik reaksiyonlara yol açabileceği konusunda dikkatli olunmalıdır.

    IBS semptomlarınızı hafifletmek için bitki çaylarını kullanmadan önce sağlık uzmanınıza danışmanız önemlidir. Ayrıca, bu çayları güvenli bir şekilde kullanmak için önerilen miktarlar konusunda profesyonel bir görüş almanız önerilir. Bu sayede potansiyel yan etkileri minimize edebilir ve tedavi planınızı daha etkili bir şekilde yönetebilirsiniz.

    Forum: irritabl bağırsak sendromu. yardım edin. Tıklayın!

  • Gaz için Bebeğe Rezene Çayı Verilir mi?

    Gaz için Bebeğe Rezene Çayı Verilir mi?

    Gaz için bebeğe rezene çayı verilir mi? Rezene çayının bebeklerde gaz sancısına etkisi, hazırlanışı ve dozaj önerileri.

    Bebeklerde gaz sancısı, hem bebekler hem de ebeveynler için oldukça zorlayıcı bir durumdur. Bu sancıları hafifletmek için birçok yöntem denenir ve doğal çözümler her zaman ön plandadır. Rezene çayı da bu doğal çözümlerden biri olarak öne çıkar. Peki, gaz için bebeğe rezene çayı verilir mi? Bu yazıda, rezene çayının bebeklerde gaz sancısına etkisini, nasıl hazırlanacağını ve dozaj önerilerini inceleyeceğiz.

    Gaz için Bebeğe Rezene Çayı Verilir mi?

    kolik bebek gaz sancısı rezene çayı
    kolik bebek gaz sancısı rezene çayı

    Bebeklerde gaz problemi, ebeveynlerin sıkça karşılaştığı endişe verici bir durumdur. Rezene, sindirim zayıflığı olan çocuklar için doğal bir çözüm olarak bilinir. Ancak, bebeğinize rezene çayı vermeden önce dikkat edilmesi gereken bazı önemli faktörler vardır.

    Araştırma: 2007 yılında Paula Gardiner’in ”Journal of the American Academy of Pediatrics” dergisinde yaptığı bir araştırmada, 2 ila 8 haftalık, kolik hastası 68 sağlıklı bebeğe, Alman papatyası, mine çiçeği, meyan kökü, rezeneden oluşan bir bitkisel çay preparatı uygulandı. ve melisa nane. Her bebeğe günde üç kez 150 ml/doz çay verildi. Yedi gün içinde bebeklerin yüzde 57’sinde kolik sorunu çözüldü.

    Rezene ve Sindirim Zayıflığı

    Rezene, yiyeceklerin sindirimini ve asimilasyonunu artırarak sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı olabilir. Bebeklerde karın ağrısı, mide-bağırsak sistemindeki spazmlar, şişkinlik ve gaz gibi problemleri hafifletmek için kullanılabilir. Ancak, herhangi bir takviye kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışılmalıdır.

    İpucu: Emzirirken tükettiğiniz yiyecek ve içecekler genellikle yaklaşık 6 saat sonra (farklı metabolizmalar dikkate alınarak ortalama) anne sütüne dönüşür. Çayın faydalarının süte geçebildiği, böylece hem annenin hem de bebeğin karın rahatsızlığından rahatlayabilir.

    Rezene Çayı ve Hazırlık

    Rezene çayı, hemen ezilmiş rezene tohumlarıyla hazırlanır. Bir bardak kaynamış suya 1-2 çay kaşığı rezene tohumu eklenir, kapatılır ve 15-20 dakika bekletilir. Daha sonra süzülerek içilmeye hazır hale gelir. Bebekler için kolik çayında rezene, kedi nanesi otu, nane otu ve papatya kullanılabilir.

    Dozaj Önerileri

    kolik bebek gaz sancısı rezene çayı
    kolik bebek gaz sancısı rezene çayı

    Önerilere göre, 0-1 yaş arası çocuklara günde 1-2 çay kaşığı rezene tohumu çayı verilebilir. Bu çay, gün içinde üç ila dört kez veya kolik nöbetlerinde kullanılabilir. Ancak, dozaj konusunda kesin bir öneri almak için bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir.

    Emniyet İpuçları

    Rezene genel olarak güvenli kabul edilir, ancak dikkatli kullanılmalıdır. Çocuklarda nadir görülen alerjik reaksiyonlar dışında olumsuz etkiler beklenmez. Ancak, rezene çayı veya diğer preparatlar konusunda dikkatli olunmalı, özellikle de rezene balı ve rezene yağı sadece bir uzman gözetiminde kullanılmalıdır.

    Forum: gaz için bebeğine rezene çayı veren anneler Tıklayın!

    Sonuç olarak, bebeğinize rezene çayı vermeden önce bir doktora danışmak en güvenli yaklaşımdır. Her çocuğun sağlık durumu farklıdır ve profesyonel bir görüş almak önemlidir.

    Bebeklerde Gaz Sancısı İçin Ne Yapılmalı?

  • Mide Ağrısı İçin İlaç Gibi Gelecek 10 Öneri

    Mide Ağrısı İçin İlaç Gibi Gelecek 10 Öneri

    Mide ağrısı mı çekiyorsun? İlaçlara başvurmadan önce mide ağrısı için bu 10 doğal yöntemi dene! Hazımsızlık, gaz ve şişkinlik için evde çözümler!

    Hızlı yaşamın ve düzensiz beslenmenin gölgesinde, mide problemleri her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Hazımsızlık, şişkinlik ve mide rahatsızlıkları kabusa dönüşüyorsa, bu yazıda size bir rehber hazırladık. Mide sağlığınızı korumanın ve rahat bir mideye kavuşmanın ipuçlarını keşfedin!

    Mide, sindirim sisteminin başlangıcı ve yaşamın temelidir. Sindirim sisteminin orkestra şefi gibi görev yapan mide, besinleri işleme ve vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri emme görevini üstlenir. Peki, bu orkestra şefinin armoni içinde çalışmasını ve bize keyifli bir sindirim deneyimi yaşatmasını nasıl sağlayabiliriz? Bu yazıda, mide ağrısı için yapabileceğiniz basit ama etkili yöntemleri keşfedeceksiniz. Hazımsızlığa veda edip, rahat bir mideye kavuşmak için okumaya devam edin!

    Mide Ağrısı İçin İlaç Gibi Gelecek 10 Öneri

    Mide sağlığı son dönemde giderek önem kazanan bir konu. Özellikle hızlı yaşam temposu ve düzensiz beslenme alışkanlıkları, çok sayıda insanda hazımsızlık ve mide rahatsızlıklarına yol açıyor.

    Peki mide sağlığımızı korumak için nelere dikkat etmeliyiz? İlk olarak, gaz yapan yiyeceklerden uzak durmalıyız. Baklagiller, bazı sebzeler ve meyveler midede şişkinliğe neden olabiliyor. Aynı şekilde, yiyecekleri çok hızlı bir şekilde yutmak, sakız çiğnemek gibi alışkanlıklar da gaz sıkışmasına yol açabilir.

    Bunun yanı sıra, kilo vermek için uygulanan şok diyetler de mideye oldukça zararlıdır. Sağlıklı bir şekilde kilo vermenin yolu, düzenli ve dengeli beslenmeden geçiyor.

    Mide Ağrısı İçin öneriler
    Mide Ağrısı İçin öneriler

    Mide dostu besinlere öncelik vermek de son derece önemli. Lahana, elma sirkesi, ıspanak, zeytinyağı ve muz mideyi rahatlatan yiyeceklerin başında geliyor. Aynı şekilde meyankökü gibi bitki çayları da fayda sağlıyor.

    Son olarak, yemeğe ayırdığımız zamanı artırmak, iyice çiğnemek, gece geç saatlerde ağır yemek yememek gibi basit önlemler bile mide sağlığı için büyük önem taşıyor.

    Umarım bu konuda farkındalık yaratan bu yazı, siz değerli okuyucularımız için faydalı olmuştur. Sağlıklı günler dilerim!

    Üst Mide Ağrısı: 11 Olası Neden ve Çözümleri

  • Sol Alt Karın Ağrısı: 11 Sebep ve Tedavisi

    Sol Alt Karın Ağrısı: 11 Sebep ve Tedavisi

    Sol alt karın ağrısı genellikle aşırı gaz veya kabızlık belirtisi olabilir. Divertikülit, karın fıtığı ve hazımsızlık gibi mide-bağırsak hastalıkları da bu bölgede ağrıya sebep olabilir. Özellikle kadınlarda, menstruasyon sırasında endometriozis veya yumurtalık kistleri nedeniyle sol alt karın ağrısı yaşanabilir.

    Karın ağrısının şiddeti hafiften şiddetliye kadar değişebilir ve keskin veya bıçak saplanır tarzında bir ağrı olarak ortaya çıkabilir. Ağrıya ek olarak şişkinlik, midede ağırlık hissi veya düzenli geğirme gibi semptomlar da görülebilir.

    Nadir durumlarda, sol alt karın bölgesindeki ağrı kalp krizi belirtisi olabilir, ancak genellikle mideye yayılan göğüs ağrısı, mide bulantısı, nefes darlığı gibi daha spesifik kalp krizi semptomları da yaşanabilir. Nefes alma güçlüğü ve kollarda karıncalanma gibi belirtiler de dikkate alınmalıdır.

    Sol alt karın ağrısı durumunda, bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir, özellikle ağrı şiddetli ise veya diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkıyorsa.

    Sol alt karın ağrısına ne sebep olur?

    Sol alt karın bölgesindeki ağrı genellikle aşağıdaki durumların bir sonucu olabilir:

    Sol Alt Karın Ağrısı
    Sol Alt Karın Ağrısı

    Aşırı Gaz:

    Aşırı gaz, karın ağrısının sık karşılaşılan bir nedenidir. Genellikle kabızlık ile ilişkilidir, çünkü sert dışkı bağırsaklarda uzun süre kaldığında, bağırsak bakterileri fermantasyona başlar ve daha fazla gaz üretir. Aşırı gazın sebepleri arasında daha fazla hava yutma, yemek sırasında konuşmak, sakız çiğnemek veya gazlı içecekler içmek bulunabilir.

    İlgili semptomlar: Şişkinlik, tokluk hissi, iştahsızlık ve düzenli geğirme.

    Ne yapmalı: Rezene çayı içmek veya karın bölgesine masaj yapmak gibi ev tedavileri ile bağırsak gazını azaltmaya çalışabilirsiniz. Ayrıca sırt üstü yatmak ve bacakları kucaklamak da gazın atılmasına yardımcı olabilir.

    Divertikülit:

    Divertikülit, bağırsaklardaki küçük ceplerin iltihaplanması sonucu sol alt karın bölgesinde ağrıya neden olan yaygın bir bağırsak sorunudur.

    İlgili semptomlar: 38°C’nin üzerinde ateş, iştahsızlık, bulantı, şişkinlik, kabızlık ve ishal dönemleri.

    Ne yapmalı: Divertikülit şüphesi varsa, en kısa sürede bir sağlık profesyoneline başvurmalısınız. Tedavi genellikle antibiyotik ve analjezikleri içerir, aynı zamanda dinlenme ve sıvı diyet de önemlidir.

    Hazımsızlık:

    Hazımsızlıkta ağrı genellikle yemekten kısa bir süre sonra hissedilir ve genellikle üst karın bölgesinde, ancak alt karın bölgesinde de görülebilir.

    İlgili semptomlar: Boğazda yanma hissi, şişkinlik, mide bulantısı, geğirme ve yorgunluk.

    Ne yapmalı: Sindirime yardımcı olması için yeşil çay veya boldo içebilir ve hafif öğünleri tercih edebilirsiniz.

    Karın Fıtığı:

    Karın fıtığı, karın kaslarında zayıflama sonucu bağırsağın dışarı çıkmasına neden olan bir durumdur. Bu şişkinlik, özellikle gülerken veya öksürürken rahatsız edici olabilir.

    İlgili semptomlar: Karında küçük bir şişkinlik, etkilenen bölgede kızarıklık, bulantı ve kusma.

    Ne yapmalı: Karın fıtığı şüphesi varsa, bir doktora başvurmalısınız. Genellikle cerrahi müdahale gerektirebilir.

    Böbrek Taşları:

    Böbrek taşları genellikle bel ağrısına yol açsa da, sırt ağrısı öne doğru (göbek deliğine yakın) yayılabilir ve bu nedenle karın ağrısına neden olabilir.

    İlgili diğer semptomlar: Sırtın alt kısmında çok şiddetli ağrı, idrar yaparken ağrı, 38°C’nin üzerinde ateş, mide bulantısı, kırmızı renkli idrar ve yatmada zorluk.

    Ne yapmalı: Böbrek taşları genellikle hastane ortamında tedavi edilir. Ağrıyı hafifletmek için intravenöz analjezikler kullanılabilir. Cerrahi işlemler, taşları çıkarmak veya kırmak için gerekebilir. Küçük bir taşın semptomlara neden olmadığı durumlarda, doktor vücudun taşı idrar yoluyla atmasını beklemeyi önerebilir.

    Böbrek Enfeksiyonu:

    Böbrek enfeksiyonu, zararlı mikroorganizmaların böbreklere ulaşarak idrar yolu enfeksiyonu oluşturduğu bir durumdur. Böbrek kramplarına yol açabilir.

    Diğer belirtiler: Kötü kokulu idrar, ateş ve ağrılı idrara çıkma.

    Ne yapmalı: Belirtilerinizin değerlendirilmesi ve idrar testi yapılması için bir doktora danışmalısınız. Bakterilerin neden olduğu böbrek enfeksiyonu genellikle antibiyotiklerle tedavi edilir.

    Regl Krampları:

    Adet krampları kadınlarda sık görülen bir durumdur ve sol veya sağ tarafta güçlü bir ağrıya neden olabilir.

    İlgili diğer semptomlar: Şişkinlik, ruh hali değişimleri, sürekli baş ağrıları, artan stres ve sivilce.

    Ne yapmalı: Düzenli egzersiz, çarkıfelek meyvesi suyu içmek veya lavanta esansiyel yağı ile aromaterapi gibi yöntemlerle PMS semptomlarını hafifletebilirsiniz. Doktorunuz, regl kramplarına karşı antiinflamatuar ilaçlar veya doğum kontrol hapı önerebilir.

    Yumurtalık Kistleri:

    Yumurtalık kistleri genellikle belirti göstermez, ancak bazı kadınlarda hafif rahatsızlık veya ağrıya neden olabilir.

    İlgili diğer semptomlar: Şişkinlik, düzensiz adet dönemleri, bulantı, kusma, meme hassasiyetinde artış, seks sırasında rahatsızlık ve hamile kalmada zorluk.

    Ne yapmalı: Kistler genellikle kendiliğinden kaybolur, ancak tedavi gerekiyorsa doktorunuz oral doğum kontrol hapları önerebilir veya cerrahi müdahale gerekebilir.

    Endometriozis:

    Endometriozis, adet öncesi ve döneminde yoğun karın ağrısına neden olabilen bir durumdur.

    İlgili diğer semptomlar: Şiddetli ağrı, düzensiz kanama, yorgunluk.

    Ne yapmalı: Jinekologunuzla görüşerek pelvik ultrason gibi testler istemeli ve gerekirse cerrahi müdahale yapılmalıdır.

    Ektopik Gebelik:

    Ektopik gebelik, sol veya sağ tarafta karın ağrısına neden olan bir durumdur.

    İlgili diğer semptomlar: Vajinal kanama, ağrı, şişkinlik.

    Ne yapmalı: Eğer ektopik gebelik şüphesi varsa, hemen bir sağlık profesyoneline başvurmalısınız. Tedavi, gebeliğin sonlandırılmasını içerebilir.

    Pelvik İnflamatuar Hastalık (PID):

    PID, alt karın bölgesinde ve pelvik bölgede ağrıya neden olan bir iltihap durumudur.

    Diğer belirtiler: Ateş, idrar yaparken yanma hissi, adet dönemleri arasında kanama, cinsel ilişki sırasında ağrı.

    Ne yapmalı: Jinekologa başvurmalısınız. PID genellikle antibiyotik tedavisi gerektirir.

    Sol Alt Karın Ağrısı Ne Zaman Doktora Gidilmeli?

    Sol Alt Karın Ağrısı
    Sol Alt Karın Ağrısı

    Sol taraflı karın ağrısı genellikle hafif rahatsızlıklardan kaynaklanır ve çoğu durumda 2 ila 3 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak, aşağıdaki durumlarda hemen tıbbi yardım almalısınız:

    • Ağrı çok yoğun veya aniden ortaya çıkarsa.
    • Yüksek ateş, kanlı dışkı, yoğun kusma veya sarımsı cilt gibi diğer belirtiler ortaya çıkarsa.
    • Semptomlar 2 gün sonra düzelmiyorsa.
    • Açıklanamayan kilo kaybı mevcutsa.

    Bu durumların herhangi biri ortaya çıkarsa, durumu değerlendirmek ve uygun tedaviyi başlatmak için aile doktorunuza veya gastroenteroloğunuza başvurmalısınız.

    Forum: Geçmeyen Sol alt karin ve yan ağrısı Tıklayın!

  • Çocuklarda Mide Gribi Nedir? Mide Gribi 6 Belirtisi

    Çocuklarda Mide Gribi Nedir? Mide Gribi 6 Belirtisi

    Çocuklarda mide gribi; rotavirüs, adenovirüs, enterovirüs ve nörovirüs gibi virüslerin akut ishale neden olması ile oluşan hastalıktır. Genelde okul ve kreşlerden çocuklara yayılır ve özellikle kış döneminde yayılan bir hastalıktır. Dünyada ishale bağlı ölümler gerçekleşmektedir. Dolayısı ile dikkate alınması ve etkilerinin gözlenmesi gereken bir rahatsızlıktır.

    Mide Gribinin Belirtileri Nelerdir?

    Mide gribi belirtileri 24 ile 48 saat arasında bir sürede görülür. Bu hastalığa neden olan virüsün vücuda girmesinden ve belirtilerin başlamasından itibaren 2 gün içerisinde belirtilerin şiddeti daha da artmaya başlar. Mide gribinin bilinen belirtileri şunlardır:

    1. Yoğun mide bulantısı yaşanması durumu
    2. Kusma isteğinin gelmesi sonucu kusma
    3. İshal olunması
    4. Karna krampların girmesi
    5. Karın ağrısı çekilmesi
    6. Yüksek ateş yaşanması
    çocuklarda mide gribi
    çocuklarda mide gribi tedavisi

    Mide Gribi Yetişkinlere Bulaşır Mı?

    Mide gribinin yetişkinlere de bulaşabilme olasılığı vardır. Çocuklar mide gribi olduktan sonra kendileri ile aynı ortamda bulunan yetişkinlerde 10 günlük bir süre içerisinde çeşitli belirtiler gözlenmeye başlanır.

    Mide Gribi İle İlgili Konular;

  • Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları

    Çikolata kisti ilaçları yan etkileri ve zararlarını hakkında bilgiler… Endometriozis yani çikolata kisti hastalığı karın ağrısı, şiddetli adet sancısı, kısırlık başta olmak üzere idrar yaparken ağrı, bağırsak tutulumuna bağlı ağrılı dışkılama, sürekli kasık ve karında şişkinlik veya ağrı, ilişki esnasında ağrı gibi değişik şikayetlere sebep olabilen ve her bayanda farklı şikayetler oluşturan bir hastalıktır. Bazen de hiç şikayet oluşturmaz ve muayene esnasında tesadüfen teşhis edilir.

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri

    Çikolata kisti tanısı koyulan bir bayanda tedavi şikayete göre planlanır. Ağrı nedeniyle kadın hastalıkları ve doğum hekimine başvuran bir kadında tedavide cerrahi yöntemler veya ilaç tedavileri uygulanır. Çocuk sahibi olmak isteyen bir bayanda çikolata kisti hastalığı teşhis edildiğinde ise cerrahi yöntemler ya da tüp bebek tedavisi uygulanabilir, ilaç tedavisi uygulanmaz.

    Ağrı şikayeti nedeniyle başvuran ve çikolata kisti hastalığı teşhisi koyulan bir bayanda genellikle ilk basamak tedavi ilaç tedavisidir. Tabii ki bazı istisnai durumlar olabilir ve doğrudan cerrahi tedavi önerilebilir.

    İlaç tedavilerinde kullanılan ajanlar hap, iğne ya da rahim içi spiraller olabilmektedir. Bu yöntemler günlük, aylık, üç aylık uygulamalar şeklinde olabilir. Her bayanda her ilaç aynı cevabı oluşturmaz ve bu nedenle ilaç tedavisi kişiye göre şekillendirilmelidir. Örneğin çikolata kisti olan genç bir kızda sıklıkla hapları tercih ederiz, çocuğu olan bir bayanda ilaçlı rahim içi spiraller uygulanabilir, haplarla şikayetleri azalmayan bayanlarda aylık ya da üç aylık iğneler de uygulanabilir.

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları | 1

    İlaç tedavisi uygulanan bazı bayanlarda yan etkiler daha şiddetli olabilir ve hastanın tedaviye uyumunu azaltır. Fakat bu yan etkilerin olabileceğini önceden bilmek hastanın tedaviye uyumunu ve devamını sağlar. Bu nedenle hekimin ilaç tedavisine başlarken ilaçların yan etkilerini hastaya detaylı anlatması ve bu durumda neler yapılabileceğini söylemesi tedaviye devamı sağlamak için çok önemlidir. İlaç tedavisinin etkili olup olmadığını hastanın geri bildirimlerine göre yapmaktayız.

    Ağrı şikayetinde kullandığımız ilk grup ilaç ağrı kesicilerdir. Ağrı kesicileri ağrı olan her zaman ya da adet sancısı şiddetli olan bayanlarda adetten hemen önce başlayıp adet süresince kullanmak gerekir. Çok çeşitli ağrı kesiciler vardır, her bayanda her ilaç etkili olmayabilir, etkisinin olmadığına karara vermeden önce farklı ağrı kesicileri kullanmak gerekir. Bu ilaçları genellikle tok kullanmak iyi olur. En sık mide ağrısı yapabilir.

    Ağrı şikayeti olan endometriozis hastalarında kullandığımız ikinci grup ilaç hormonal haplardır. Doğum kontrol hapları ve progestin dediğimiz hormonal haplar bu gruptadır. Progestin haplarını adet düzensizliğinde de kullanmaktayız. Hormonal haplar her gün içildiğinde endometriozis odaklarını baskılayıp küçülterek ağrıyı azaltmaktadır. Ayrıca ara kanama ve uzun süren veya yoğun olan aşırı kanamaları da tedavi etmektedir. Bu hapların kullanımı ile adet miktarı ve süresi de azalmaktadır, bazen adetler 1-2 gün süren kahverengi, siyah adet kanaması şeklinde olabilir. Bazı bayanlar bu durumdan rahatsızlık duyabilir. Adetin az olmasını menopoz gibi düşünebilirler fakat aslında bu durum tamamen ilaçlara bağlı olan, menopozla ilişkisi olmayan bir durumdur. Bu hapların diğer olası yan etkileri hafif kilo alınması (1-2 kilo), göğüslerde hassasiyet, ödem ve şişlik hissi, duygusallık olabilmektedir. En sık dile getirilen şikayet adetin az sürmesi olup aslında bu endometriozis hastalarında istediğimiz bir durumdur. Hastaları bu duruma hazırlamak tedaviye uyumu arttıracaktır.

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları | 2
    Çikolata Kisti İlaçları Tedavisi

    Ağrı şikayeti olan endometriozis hastalarında kullandığımız diğer hormonal ilaçlar aylık ya da üç aylık iğneler ve hormonlu spiraller olup yan etkileri daha azdır. En sık şikayet oluşturan yan etkisi adetin azalması ve hatta hiç adet görmemektir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi adeti azaltmak veya kesmek aslında menopoz anlamına gelmez ve endometriozis hastalığının tedavisinde istediğimiz bir durumdur. Adetin azalması ile endometriozis odakları küçülecek ve ağrı şikayeti böylece azalıp bazen de tamamen yok olacaktır. Bu ilaçların en önemli yan etkilerinden birisi de uzun süreli, 1 yıldan fazla kullanımlarında kemik yoğunluğunda azalmaya yol açmasıdır. Kemik erimesi dengeli beslenmeyen ve egzersiz yapmayan kadınlarda daha sık görülür. Bu nedenle bu ilaçları kullanırken beslenme ve egzersize önem verilmelidir. Diğer muhtemel yan etkiler ateş basması, terleme, uykusuzluk gibi menopoza benzer sıkıntılar olabilir fakat ilaçlar kesilince bu ufak şikayetler geçici olduğundan tamamen kaybolacaktır.

    Özet olarak, çikolata kisti olan ve ağrı nedeniyle doktora başvuran bir genç kızda en sık kullandığımız ilaçlar ağrı kesiciler ve doğum kontrol haplarıdır. Evli veya çocuk doğurmuş bir bayan ağrı şikayeti ile doktora gelmiş ve çikolata kisti tespit edilmiş ise hormonlu spiraller ilk etapta tercih edilebilir. Ağrı şikayeti haplarla geçmeyen bayanlarda aylık ya da üç aylık hormon iğneleri ağrıyı çok azaltmaktadır. Bu ilaçları kullanırken adetin azalabileceği ve hatta tamamen kesilebileceği söylenmelidir, bu şekilde bilgilendirme ilaç tedavisine uyumu arttıracaktır. Yine ilaç tedavisi esnasında dengeli beslenme ve haftada üç gün egzersiz yapılması ilaç yan etkilerini azaltacak, kemik sağlığını destekleyecektir. İlaç tedavisi uygulanan çikolata kisti hastalarının tedavileri esnasında doktorları ile sürekli iletişimde olmaları tedavi yönteminin kendilerine göre ayarlanmasını ve böylece uzun süreli ve konforlu bir tedavi süreci geçirmelerini sağlayacaktır.

  • Vajiinismus hastası olduğumu nasıl anlarım?

    Vajiinismus hastası olduğumu nasıl anlarım?

    Sempatik sinir sistemi ve pelvik taban kasları arasındaki yakın ilişkinin daha iyi anlaşılması, kadınlarda Vajinanın Beş Duhulü olarak adlandırdığımız olayın gerçekleşmesine olanak sağlamaktadır. Bizim düşüncemize göre her kadın, aşağıdaki temel vajinal duhulleri gerçekleştirebilmeli ve istediklerini yaşamında kullanabilmelidir.

    Parmak sokma
    Tampon yerleştirme
    Aplikatör ile vajinaya ilaç verilmesi
    Jinekolojik muayene olma
    Cinsel birleşme

    Her kadın vajinismustan aynı şekilde etkilenmediğine göre yukarıda bahsettiğimiz maddeleri gerçekleştirebilme şekilleri de farklılık gösterecektir Vajinismus danışanlarında vücuduna yabancılaşma durumu söz konusudur. Bu algı genelde bilgi eksikliği, kızgınlık ve “vücudumun bu parçası bana ihanet ediyor” düşüncesi sonucu gerçekleşir.

    Tipik SSS tepkilerini ortaya çıkar: terleme, titreme, idrar gelmesi hissi, huzursuzluk, bulantı, karın ağrısı, bacakları kapama, vücudu kasma, gaz kaçırma, nefes tutma, vokal tepkiler (ağlama, durmak için yalvarma, çığlık atma vb.), karşısındakini itme, döküntü oluşması gibi…

    Elbette her kadın aynı şekilde cevap vermez ancak en azından yukarıdaki tepkilerin bir ya da birkaçını görebiliriz. Sonuçta duygusal stres rahatsızlık hissinden ağır endişe ve panik ataklara kadar farklılık gösterebilir.

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimiz için tıklayın !

  • Ertesi Gün Haplarının Tehlikelerine Dikkat

    Ertesi Gün Haplarının Tehlikelerine Dikkat

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “ERTESİ GÜN HAPLARI BİR DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ DEĞİLDİR!”

    Kürtaja sınırlama getiren yasal düzenleme üzerindeki tartışmalar hala devam ederken, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, gebelikten acil korunma yöntemleri arasında yer alan “Ertesi Gün Hapları” için başvuruların eskiye oranla arttığına dikkat çekti.

    “CİNSEL İLİŞKİ SONRASI HAPI” ADI DAHA UYGUN…

    CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe , Ertesi Gün Hapı kullanımında çiftlerin eğitilmesi gerektiğine dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Ertesi Gün Hapı acil durumlar için kullanılması gereken, gebeliği önleme yöntemidir ve korunmasız cinsel ilişkiye girildikten sonra ilk 72 saat içinde kullanılmalıdır. İlişkiden sonra ne kadar erken alınırsa koruyuculuğu o kadar fazla olur. Ancak cinsel eğitimin olmadığı ülkemizde ertesi gün hapı sanki bir doğum kontrol yöntemiymiş gibi kullanılmaktadır. Oysaki sürekli kullanımda, yan etkileri oldukça fazladır ve sık kullanıldığında koruyucu etkisi azalır. Ertesi Gün Hapları, ilk 24 saat içerisinde kullanıldığında istenmeyen gebeliği %95 oranında önler. Çiftler prezervatif, doğum kontrol hapı ya da spiral gibi çağdaş doğum kontrol yöntemlerini kullanmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın Ertesi Gün Hapları’nı ücretsiz verme kararı üzerinde konuşulması gerekiyor. Gençler ve çiftler eğitilmeden ve kamuoyu yeterince bilgilendirilmeden, bu uygulama yanlış sonuçlara yol açabilir, bilgilendirilme sonrası ise bu uygulama yalnız acil durumlar için doğru olabilir. Ayrıca, Ertesi Gün Hapları’nın adı yanlış konulmuş, ‘Ertesi Gün Hapı’ yerine ‘Cinsel İlişki Sonrası Hapı’ terimini kullanmak daha doğru olur. Çünkü çiftlerin çoğu, gerçekten bu hapın ertesi gün alınması gerektiğini sanıyor. Oysa ne kadar erken alınırsa, bu hapların etkisi o kadar fazla oluyor.”

    KAMUOYUNA YANLIŞ MESAJLAR VERİLMEMELİ!

    Ertesi Gün Hapları’nın kamuoyuna “Korunmayın, nasıl olsa gebeliği engelleyen haplar var!” şeklinde sunulmasının veya bu tür yanlış mesajların verilmesinin sakıncalarına dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Doç. Dr. Cebrail Kısa; “Prezervatif yırtılması, alkollü korunmasız ilişkiler, dışarı boşalma gibi doğum kontrol yöntemlerinin uygulanmasındaki sıkıntılar veya tecavüz gibi istenmeyen ilişkilere maruz kalındığında ya da bir başka doğum kontrol yöntemi kullanılmakta iken aksilik olduğunda, ek yöntem olarak Ertesi Gün Hapları kullanılmalıdır.” dedi.

    KUSMA OLUNCA TEKRAR ALMAK GEREKİYOR!

    CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör , Ertesi Gün Hapları’nın bir ay içerisinde alınan normal doğum kontrol haplarının içinde bulunan östrojen ve progesteron kadar yüksek hormon yüklemesine neden olacağını ve bu nedenlevücudun hormon dengesini bozacağına dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Ayrıca, Ertesi Gün Hapı’nı kullanan bazı kadınlarda baş ağrısı, baş dönmesi, göğüste gerilme, mide bulantısı ve nadir olarak görünen kusma gibi yan etkilergörülebilir. Bu sebeple dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü haplar içildikten sonra iki saat içinde bir kusma gerçekleşmişse, hapların tamamı ya da bir kısmı dışarı atılır yani etkisi azalır. Bu durumda Ertesi Gün Hapı’nın tekrar içilmesi gerekir. Görüldüğü üzere, normal doğum kontrol yöntemlerinden farklı olarak Ertesi Gün Hapları biraz ağırdır ve ayda en fazla bir kere kullanılmalıdır.” dedi.