Etiket: Karatay diyeti nedir?

  • Karatay Diyeti Yapılmalı mı?

    Karatay Diyeti Yapılmalı mı?

    Yaz mevsimi yaklaştıkça, hem arkadaş sohbetlerini hem medyayı meşgul eden önemli bir konu var: fazla kilolar! Formda kalmaya, zayıflamaya ihtiyaç duymasanız bile mucizevi diyet listelerinden haberdar olduğunuza eminim…

    Kilo vermeye niyetlenip kendisine uygun diyet arayışında bulunan kişilerin bahsettiği bir isim var: Canan Karatay… Karatay Diyeti olarak bilinen, Canan Karatay’ın diyet, beslenme ve sağlıklı yaşam önerileri; dikkatleri üzerine topluyor. Karatay’ın açıklamaları tıp dünyasını da birbirine katıyor ve söylemleri üzerine tartışmalar yapılıyor… Spor ve sağlıklı beslenmeyle kilo vermiş; bu konularda fazlaca araştırma yapmış biri olarak, Karatay diyetiyle ilgili naçizane fikirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Umuyorum ki değerlendirme yazısının sonuna geldiğinizde “Karatay Diyeti Yapılmalı mı?” sorusuna, yanıt bulmuş olacaksınız.

    Karatay Diyeti; her gün et yemenin sağlıklı olduğunu ve kilo aldırmadığını iddia ediyor. Kolesterol ilacı kullanmadan da Karatay Diyeti yapılarak sağlıklı yaşama devam edilebileceğinin altını çiziyor ve tam bu noktada meslektaşları yani doktorlar devreye girip kolesterol ilaçlarının mutlaka kullanılması gerektiğini dile getiriyorlar.

    Kolesterol ilaçlarının sağlık sektöründeki ticari payına bakarak Karatay’ın söylemlerine getirilen karşı tezleri değerlendirebiliriz. Örneğin; Pfizer lisansı altındaki şirketlerden biri 2008 yılında, 12,8 milyar dolarlık satış yaparak tarihte en çok satılan ilaç olma unvanını elinde bulunduruyor. Bu durumda Karatay’ın yaptığı arı kovanına çomak sokmaya benziyor diyebiliriz. Ayrıca, Karatay haksız da olmayabilir. Kolesterol ilaçlarından ziyade, kolesterolün kimlik bulamadığı günlere şahit olduk. Tıp dünyası kolesterol için bazen iyi polis bazen de kötü polis dedi.

    Tıp dünyası, son zamanlarda kolesterolü ikiye ayırarak gerekli olduğunu öne sürüyor; fazlasının zararlı olduğu konusunda fikir çoğunluğuna gidiyor. Genel düşünce şöyle; başlıca iki tür kolesterolden HDL’nin faydalı; LDL’nin zararlı olduğu söyleniyor. Ayrıca yaşlılarda, kasıtlı olarak HDL seviyelerini düşürmenin, uzun dönem hafızayı körelttiği sonucuna varan deneyler var. Kalp krizi geçirmemiş insanlarda, kolesterol ilacı kullanmanın kalp krizi riskini düşürmediğini gösteren bulgular da söz konusu. Elbette ölçüyü iyi yakalamak gerekiyor; Karatay Diyeti şartlarındaki gibi kolesterol seviyesini yükseltmek için özellikle et, çerez ve tereyağını fazla miktarda tüketmenin sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.

    Canan Karatay’ın “Zayıflamak istiyorsanız karbonhidratlardan uzak durun”, “ölçülü miktarda tüketildiğinde tereyağı faydalıdır”, “peynir hem vücut sağlığı hem formda kalmak için gereklidir” söylemlerine katılıyorum. Peynir örneğinden ilerleyecek olursak; peynirde bolca bulunan kalsiyumun yağ yakmayı artıran bir etkisi var ve kadınlarda kemik erimesine karşı koruyucu özelliğe sahip…

    Omega-3, tereyağı, hayvansal gıda tüketimini önermesi; dönemsel diyetler yerine hayat boyu uygulanabilecek, sağlıklı bir beslenme düzeni edinmeyi öngörmesi bakımından Karatay Diyeti’ni takdir ediyorum ancak ölçüyü kaçırmamak da fayda olduğunun altını çizmek istiyorum; tereyağı, kırmızı et, yumurta gibi besinleri mutlaka vücudunuzun ihtiyaçlarına uygun şekilde porsiyonlara bağlı kalarak tüketmelisiniz…

    İlgili konular ;
    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz
    Karatay diyeti nasıl uygulanır ?
    Karatay diyeti nedir ?
    Karatay Diyeti Yemek Tarfileri

  • Karatay diyeti nedir ?

    Karatay diyeti nedir ?

    Karatay diyeti Kadınlar Kulübü üye yorumları

    Pastırmadan turşuya, tereyağından yumurtaya, özlediğimiz pek çok tadı serbest bırakan, kalori hesabı yapmayan Karatay diyeti gerçeğini merak ediyor musunuz?

    Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay’ın kendi adını verdiği diyet, bugüne kadar “bir kibrit kutusu peynir”, “iki yemek kaşığı fasulye” gibi tarifler içeren diyetlerden farklı olduğu iddiasıyla ortaya çıkıyor. Çoğu diyette yasaklanan kırmızı et, tereyağı, yumurta, pastırma, kuru fasulye ve turşu ve kuruyemişleri bilimsel gerçeklerle serbest bırakıyor. Bakalım, bu diyeti diğer diyetlerden ayıran özellikler neler ?

    Beslenme ile hücresel/hormonal fonksiyon bozuklukları arasındaki yakın ilişkiye odaklanan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, “Eğer kilo vermek ve verdiğiniz kiloda kalmak istiyorsanız; kilo verirken halsizlik, bitkinlik, isteksizlik ve yorgunluk hissetmeden, mutlu ve enerjik bir şekilde yaşamayı arzuluyorsanız; unutkanlık şikâyetlerinden kurtulmayı, düşüncelerinizin berraklaşmasını ve yaptığınız işe kolaylıkla konsantre olmayı hedefliyorsanız bu diyeti uygulayabilirsiniz” diyor.

    Kitap’tan çıkan “Bilimsel Gerçeklerle Kilo Vermenin ABC’si / Karatay Diyeti” adlı kitapta bu diyetin diğer diyetlerden farkı şöyle anlatılıyor:

    Karatay Diyeti’nin diğer diyetlerden daha rahat uygulanabilir ve farklı olmasının temelinde, düşük glisemik indeksli besinlerin tüketilmesinin öne çıkması yatar.

    Glisemik indeks nedir ?

    Glisemik indeks (Gİ), herhangi bir yiyeceğin içinde bulunan karbonhidrat miktarına göre hesaplanır. Karbonhidrat içeren bir yiyecek kana geçtiğinde, kan şekerini yükseltme hızını gösterir.

    Rafine edilmiş ve işlenmiş hazır yiyeceklerin glisemik indeksleri oldukça yüksektir.

    Düşük glisemik indeksli besinlerin vücudumuza yararları nelerdir ?

    Gün boyunca kan insülini düşük kalır ve dalgalanma göstermediği için acıkma hissi olmaz. Uzun sürse tokluk hissedilir.
    Ara öğün olarak göbekte biriken yağı ve iç depolarımızı kullanırız.
    Yağlarımız depolanmaz, daha hızlı yıkılarak giderek azalır, karaciğer ve göbek yağımız erir ve göbek çevremiz incelir. Kilolarımızı rahatlıkla verir, tekrar geri almayız.
    İsteksiz, sinirli, sıkıntılı ve umutsuz duygular içinde olmayız.
    Kaslarımız erimez, su kaybımız olmaz.
    Karaciğerde biriken yağımız eridiği için, karaciğerimiz sağlığına kavuşarak normal çalışır.
    Metabolizmamızda yavaşlama olmaz, hızlı çalışır.
    Kan yağlarımız normalleşir, HDL yükselir, depo yağ şekli olan trigliseridler düşer.
    Bağırsaklar düzenli çalışır.

    Leptin hormonu gerçeği

    Prof. Dr. Karatay, kilo vermede en kritik hormonun “leptin” hormonu olduğunu söylüyor. Leptin hormonu, beyaz yağ ve pankreas hücrelerinde üretilip salgılanan, insan vücudunda beyaz yağ hücreleri tarafından depo edilen bir hormon.

    Tokluk hissi verme, açlığı bastırma, yediklerimizin yeterli olup olmadığını beyne iletme gibi çok önemli görevleri var. Leptin, insülin hormonuyla birlikte vücudumuzun yakıt ve enerji düzeyini idare edip düzenliyor.

    Neden az yesek de zayıflayamıyoruz ?

    Sık sık bir şeyler atıştırılması ya da çok büyük porsiyonlar tüketilmesi sonucu insülin hormonu fazla miktarda salgılanacağı için, kan insülin düzeyi uzun süre yüksek olarak kalacaktır. İnsülin hormonunun sürekli olarak salgılanması, leptin hormonunun da sürekli olarak salgılanmasına neden olur. İnsülin ve leptin hormonlarının dolaşımda uzun süre yüksek olarak kalması, bütün dokularda bulunan insülin ve leptin hormonlarının komutlarını algılayacak olan hücrelerin, bu hormonların komutlarını işitemez hale gelmelerine neden olur.

    Leptin hormonu pankreasta bulunan hücrelere etki edemez ve insülinin salgılanmasını engelleyemez. Leptin hormonunun mesajını algılayamayan pankreas hücreleri, insülin salgılamaya ara vermeden devam edeceğinden, yağların depolanması da sürer. Bu durumda ne kadar az yesek de yavaş yavaş yağlarımız ve kilomuz artar.

    Leptin ve insülin direncini kırmak için yapılması gerekenler

    Fizik aktivite
    Düşük glisemik indeksli gıdalar tüketmek
    Sağlıklı yağları kullanmak (Tereyağı, hayvansal katı yağlar, balık yağı yani Omega 3, ısıl işlem görmemiş mısırözü ve ayçiçeği yağları yani Omega 6, zeytin ve fındık yağları yani Omega 9)
    İşlenmiş gıdalardan uzak durmak (ilaç, yemek boyası, kimyasal katkı maddesi ve trans yağ içermeyen gıdalar)

    Karatay diyeti Kadınlar Kulübü üye yorumları Karatay diyeti nasıl uygulanır ?